SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 16
Baixar para ler offline
PSİKANALİTİK YAKLAŞIM
Freud'cu Yaklaşım: İki modelden oluşur
Topoğrafik Model:
 . Bilinç
 . Bilinç Öncesi
 . Bilinçaltı

Yapısal Model:
 . İd (alt benlik)
 . Ego (benlik)
 . Süperego (üst benlik)
PSİKANALİTİK YAKLAŞIM
           Freud'cu Yaklaşım
• Topoğrafik Model:
 Bilinç: Kişinin farkında olduğu düşünceleri içeren ve yeni
 düşüncelerle değişen-gelişen yapıdır. Ancak kişinin aklında tuttuğu
 bilgilerin çok azı bilinç düzeyindedir.
 Bilinç Öncesi: Kişinin günlük hayatında çok sık gerekmediği için
 aklında tutma ihtiyacı duymadığı ancak istediği zaman hatırına
 getirebildiği sayısız bilginin bulunduğu bölüm.
 Bilinç Altı: Kişinin düşüncelerinin en büyük bölümünü oluşturan,
 istediği zaman bilinç düzeyine getiremediği ancak bireyin
 davranışlarında en fazla etkiye sahip kısımdır.
PSİKANALİTİK YAKLAŞIM
                       Freud'cu Yaklaşım
Yapısal Model:
İd: İlkel ve doğuştan gelen dürtüleri içerir. Bedensel ihtiyaçlar, yeme-içme,
    cinsel dürtüler, saldırganlık. Toplumsal sınırları düşünmeden sadece kişisel
    tatmin sağlama amacı ile yani haz prensibi ile işler.
Ego: İd’in dürtülerini kontrol altında tutar. İd’in tatmin edilmesi için uygun
    koşulların oluşup oluşmadığını kontrol eder. Çevresel şartları
    değerlendirerek, davranışların olası sonuçlarını tahmin eder. Temel görevi
    dürtüleri bilinçaltında tutmaktır. Ego, hem bilinç öncesi hem de bilinçaltı tüm
    düzeylerde serbestçe hareket eder.
Süperego: Toplumsal normları, ahlaki kuralları ve değer yargılarını temsil eder.
    İd’in arzu ve isteklerini sürekli baskı altında tutmaya çalışır. Ego, id’in
    istekleri için uygun zamanı kollarken, süperego ahlaki kurallara
    uygunluğunu denetler. Süperego vicdan olarak da kabul edilir. Çünkü,
    hangi davranışların erdemli, övgüye değer olduğuna karar vermek için
    kullanılan idealleri belirler.
PSİKANALİTİK YAKLAŞIM
                 Freud'cu Yaklaşım
Yapısal Model:

Bu üç yapı bir taraftan birbirini tamamlarken, diğer
taraftan sürekli çatışır.
Sağlıklı bireylerde EGO güçlüdür.
İD’in çok güçlü olduğu kişiler toplumsal sınırları
gözetmeden sadece kendi isteklerini tatmin etmeye
yönelir.
SÜPEREGO’nun çok güçlü olduğu kişiler ise aşırı
derecede kuralcı bir tutum geliştirirler, gerçekleşmesi
mümkün olmayan bir mükemmellik arzusu ile
esneklikten uzaklaşırlar.
FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL
     GELİŞİM SÜREÇLERİ
• DÖNEMLER:
  1. Oral Dönem
  2. Anal Dönem
  3. Fallik Dönem
  4. Genital Dönem
FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM
              SÜREÇLERİ- DÖNEMLER
•   ORAL DÖNEM: Hayatın ilk yılıyla başlar. Bebekler hayatta kalabilmek için
    tamamiyle başkalarına ihtiyaç duyarlar. İçgüdüsel doyuma olaşmada tek
    yolları başkalarına bağlı olmadır. Bu dönemde ağız birincil haz organıdır.
    Haz ve seksüellik birbirine bağlanmıştır. Bu nedenle seksüellik, bebekte,
    yemek yemekle bağlantılı olan bir haz duyma halidir. Bu nedenle annenin
    göğsü ya da biberon birincil haz kaynaklarıdır. Hazzın doyurulması
    sırasında bebek anneye bağlılık ve güven duygusu geliştirir ancak bebek
    kendi bedeniyle annesinin göğsü arasındaki farkı kavrayamadığından açlığı
    yatıştırma hissi ile bağlılık duyma birbirine karışabilir. Zamanla göğüs haz
    objesi olmaktan çıkar onun yerini bebeğin kendi vücudundan bir organ alır.
    Bebeğin parmağını emmesi.
    Bu dönemde aşırı fazla ya da aşırı az derecede uyarımla karşılaşan bebek
    ileride oral pasif bir kişiliğe sahip olur. Bu tip insanlar fazla iyimserdir, hep
    başkalarından onay bekler ve başkalarının onu sürekli koruyacağına inanır.
FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM
         SÜREÇLERİ - DÖNEMLER
•   ANAL DÖNEM: 2-3 yaşlarında başlar, ve libidinal enerji ağızdan anal
    bölgeye geçer. Bu dönemde tuvalet eğitiminin veriliş şekli, çocuğun ilerideki
    kişilik gelişimini etkiler. Bu dönemde idin talebi (dışkılamadan haz duyma)
    ile anne-babanın gösterdiği sosyal kısıtlama arasındaki ayırım önemlidir.
    Yaşamın daha sonraki dönemlerinde görülen oto-kontrol ve üstünlük
    davranışlarının kökeni bu döneme dayanır.
    Anne-baba tuvalet eğitimi sırasında çok sert davranırlarsa çocuk tuvaletini
    tutma davranışı gösterir. Bu ileride retentive (kabız) kişilik tipine sahip olur.
    Düzenlilik, dakiklik, cimrilik, aşırı titizlik ya da aşırı dağınıklık bu kişilik tipinin
    özellikleridir.
    Fazla teşvik edilirse anal agresif kişilik tipine yol açar. Düzensizlik,
    ziyankarlık, düşmanlık ve gaddarlık bu kişilik tipinin özellikleridir.
    Karşılarındaki kişiyi sahip olunacak bir obje olarak görme eğilimi, bu kişilerin
    ilerideki aşk ilişkilerinde hakim tutum olarak karşımıza çıkar.
FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM
        SÜREÇLERİ - DÖNEMLER
•   FALLİK DÖNEM: 4-5 yaşlarında başlar. Libidinal enerji tekrar yer değiştirir,
    bu sefer anal bölgeden genital bölgeye geçer. Çocuklar cinsel organlarını
    keşfeder. Cinsel konulara ilgi göstermeye başlarlar.
    Bu dönemde yaşanan en önemli karmaşa Oedipus Kompleksi’dir. Oedipus
    kompleksi, erkek çocuğun annesine sahip olma isteği ve babasını rakip
    olarak görmesidir. Bu dürtülerle annesini babasından kıskanır.
    Bu kompleksin kız çocuklarda görülenine ise Elektra Kompleksi
    denmektedir. Burada da kız çocuk babasını annesinden kıskanır ve anneyi
    rakip olarak görür.
    Fallik döneme takılı kalan yetişkin erkekler genellikle hırslı, küstah, kibirli ve
    övüngendirler. Her zaman başarılı olmak isterler. Burada başarı, karşı
    cinsten olan ebeveyni yenmeyi simgelemektedir.
FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM
        SÜREÇLERİ - DÖNEMLER
•   GİZİL DÖNEM: Ara bir dönemdir. 6-7 yaş civarında başlar ve ergenliğe
    kadar sürer. Bu dönemde çocuk zihinsel aktivitelere, arkadaşlık ilişkilerine
    ve spora yönelik.
    Bu dönem, bir sonraki döneme hazırlık sürecidir.
FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM
        SÜREÇLERİ - DÖNEMLER
•   GENİTAL DÖNEM: Ergenlik ile başlayıp ölüme kadar süren dönemdir.
    Vücutta biyokimyasal ve fizyolojik değişimler bu dönemin en önemli
    özellikleridir. Cinsel organlarda gelişme, endokrin hormonunun salgılanması
    sonucu erkeklerde sakallanma, kızlarda göğüslerde büyüme gibi değişimler
    yaşanır.
    Bu dönemin başlarında seksüel enerji aynı cinsten olanlara yönelirken,
    ileriki evrelerde karşı cinse yönelir.
    Genital karakter, psikoanalitik teorideki ideal tipe örnektir. Bu tip, olgun ve
    sorumlu sosyo-seksüel ilişkiler yaşamış bir birey örneğidir.
Yeni Freud'cu Yaklaşımlar
Bu kuramcıların ortak özelliği,
. Freud’un kişiliğin belli bir yaştan sonra
  değişmediği iddiasına karşı çıkmaları
. Ego’yu İd’in hizmetçisi değil yöneten bir
  yapı olarak tanımlamaları
. Sosyal faktörlere vurgu yapmaları
Yeni Freud'cu Yaklaşımlar
JUNG: Kişilik oluşumunda bireysel bilinçaltı dışında kolektif
bilinçaltının da etkili olduğunu iddia etmiştir. Doğrudan ulaşılamayan,
yüzyıllar boyunca genetik olarak aktarılarak gelen ortak bir bilinçaltı
bulunmaktadır. Bu ortak bilinçaltı davranışlarımızı etkiler.
Ortak bilinçaltı, bilinç düzeyine çıkarılması zor düşünce ve imgelerden
oluşmaktadır.
Bireysel bilinçaltından farklı olarak, ortak bilinçaltı düşünceleri bastırmaya
yönelik bir çaba harcamaz. Anne, Tanrı, korku, düşman gibi imgelemler ortak
bilinçaltının ürünleridir.
Bu anlamda Jung da Freud gibi kişiliğin önemli bir kısmının doğuştan gelen
özelliklerden oluştuğuna inanmış ancak bunu kolektif bilinçaltına bağlamıştır.
Yeni Freud'cu Yaklaşımlar
ADLER:         İnsanda doğuştan gelen bir takım eksiklikler vardır ve bu
nedenle de aşağılık duygusu gelişmektedir. Her birey bu duyguyu yenmek
için üstünlük kurma çabası içindedir.
Yetersizlik duygusu, yetersizlikten daha önemlidir. Bu duygunun gerisinde
sosyal faktörler bulunmaktadır. Bu nedenle, üstünlük kurma çabası içindeki
birey toplum dışı, toplum karşıtı veya başka insanları aşağılamayı
amaçlayan bir tutum geliştirebilmektedir.
Freud gibi, ebeveyn davranışlarının kişilik üzerinde çok etkili olduğuna
inanmaktadır. Hem ihmal hem de aşırı şımartma, çocuklarda kişilik sorunları
ortaya çıkarmaktadır.
 Aynı zamanda doğum sırasının da etkili olduğunu düşünmektedir. Ailedeki
ortanca çocukların, daha büyük ve küçüklerden daha başarılı olacağını ve
daha az psikolojik sorun yaşayacağını ileri sürmektedir.
Yeni Freud'cu Yaklaşımlar
•     ERICKSON: Freud’un tersine karamsar bir kişilik tanımlaması yapmaz.
        Aksine, benliğin olumlu işlevlerini vurgular.
Benliğin en önemli işlevlerinden biri, kimlik duygusu geliştirmesi ve korumasıdır.
Kişiliğin gelişimi sadece çocuklukta oluşmaz, yaşam boyunca devam eder.
Sekiz Aşamadan bahseder.
1.      Temel güvensizliğe karşı temel güven
2.      Utanç ve kuşkuya karşı özerklik
3.      Suçluluk duygusuna karşı girişkenlik
4.      Aşağılık duygusuna karşı iş yapıcılık
5.      Rol karmaşasına karşı kimlik
6.      Yalnız kalmaya karşı yakınlık kurma
7.      Duraklamaya karşı üretkenlik
8.      Umutsuzluğa karşı benlik bütünlüğü
Birey, her bir aşamada önündeki iki tercihten birini seçmek zorunda kalmaktadır.
Yeni Freud'cu Yaklaşımlar
•    HORNEY: Freud’un geliştirdiği kişilik sistemini büyük ölçüde
     reddetmiştir. Nevrotik olarak 3 farklı nevrotik kişilik tipi tanımlamıştır.
1.   Sosyal etkinliklere sık katılan, insanlara iltifat eden ancak bir süre sonra
     çevresindekilere ilgisi talebe dönüşen, yalnız kalmaya dayanamayan tip.
2.   Kimse tarafından sevilmeyen, küçümseyici, herkesten nefretle bahseden,
     başarılı olmasına rağmen son derece acımasız tip.
3.   İnsanlarla nadiren iletişim kuran, çok az arkadaşa sahip, zamanını tek
     başına geçiren tip.
     Bu üç kişilik tipinin ortak özelliği, üçünün de yetersizlik ve güvensizlik
     duygularıyla başa çıkmaya çalışmalarıdır. Nevrotik kişilik olarak
     tanımladığı bu kişiliklerin hepsi, insanları kendilerinden
     uzaklaştırmalarına rağmen kendi içlerinde hep korku yaşayan ve
     kaygılarını azaltmak için yıkıcı bir iletişim tarzı geliştiren insan tipidir.
     Çocuklukta yaşanan kişiler arası bozuk ilişkiler ve ebeveynlerin kaygı
     yaratan davranışları bu tip kişilik tipinin gelişmesine neden olabilmektedir.
Yeni Freud'cu Yaklaşımlar
SULLIVAN:             Her birey hem kendisi için hem de başkaları için
zihinsel imgeler oluşturmaktadır.
İnsanlar kendilerini iyi-ben, kötü-ben, ben-değil biçimlerinde üç şekilde
kişileştirmektedir.
İyi-ben, kişinin kendini iyi hissettiği, geçmişte ödüllendirilmiş yönlerini ifade
eder. Özellikle güvenlik duygusuyla ilişkilendirilmekte ve bireyde kaygı
yaratmayan davranışları içermektedir.
Kötü-ben, kişinin düşünmekten bile rahatsızlık duyduğu, ödüllendirilmediği,
kaygı yaşadığı davranışlarını içerir.
Ben-değil, kişinin kabul etmek istemediği bu nedenle bilinçaltında tuttuğu
yönlerini ifade eder.

Freud’un aksine, yaşamın ilk birkaç yılından sonra kişilik gelişiminin devam
ettiğine inanmakta ve bu nedenle bu aşamaları tanımlamaktadır.

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

GelişIm Psikolojisi
GelişIm PsikolojisiGelişIm Psikolojisi
GelişIm Psikolojisi
derslopedi
 
Düşünme biçimleri
Düşünme biçimleriDüşünme biçimleri
Düşünme biçimleri
massive501
 
Kognitif (Psikologi Umum)
Kognitif (Psikologi Umum)Kognitif (Psikologi Umum)
Kognitif (Psikologi Umum)
atone_lotus
 
DESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOS
DESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOSDESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOS
DESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOS
Angella Barros
 
PowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri Sendiri
PowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri SendiriPowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri Sendiri
PowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri Sendiri
febedwi
 
Psikologi individual
Psikologi individualPsikologi individual
Psikologi individual
Naeya Hasbi
 
Teoria psicoanalitica
Teoria psicoanaliticaTeoria psicoanalitica
Teoria psicoanalitica
aorsado
 
Tolman psikoloji
Tolman psikolojiTolman psikoloji
Tolman psikoloji
ofoozer
 

Mais procurados (20)

GelişIm Psikolojisi
GelişIm PsikolojisiGelişIm Psikolojisi
GelişIm Psikolojisi
 
8 ahlak gelişimi
8   ahlak gelişimi8   ahlak gelişimi
8 ahlak gelişimi
 
Derinlik Psikolojisi
Derinlik PsikolojisiDerinlik Psikolojisi
Derinlik Psikolojisi
 
Psikologi Positif By Nadzifa E Syawalia
Psikologi Positif By Nadzifa E SyawaliaPsikologi Positif By Nadzifa E Syawalia
Psikologi Positif By Nadzifa E Syawalia
 
Interpretación de los sueños sigmund freud
Interpretación de los sueños sigmund freudInterpretación de los sueños sigmund freud
Interpretación de los sueños sigmund freud
 
Teoría de Alfred Adler y karen Horney Por Paul Silva
Teoría de  Alfred Adler y karen Horney Por Paul SilvaTeoría de  Alfred Adler y karen Horney Por Paul Silva
Teoría de Alfred Adler y karen Horney Por Paul Silva
 
Düşünme biçimleri
Düşünme biçimleriDüşünme biçimleri
Düşünme biçimleri
 
Aula 1 - Introdução à Neurociência, Aprendizagem e Problemas de Aprendizagem
Aula 1 - Introdução à Neurociência, Aprendizagem e Problemas de AprendizagemAula 1 - Introdução à Neurociência, Aprendizagem e Problemas de Aprendizagem
Aula 1 - Introdução à Neurociência, Aprendizagem e Problemas de Aprendizagem
 
Kognitif (Psikologi Umum)
Kognitif (Psikologi Umum)Kognitif (Psikologi Umum)
Kognitif (Psikologi Umum)
 
DESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOS
DESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOSDESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOS
DESENVOLVIMENTO HUMANO: PRIMEIROS DOIS ANOS
 
PowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri Sendiri
PowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri SendiriPowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri Sendiri
PowerPoint Psikologi Sebagai Ilmu yang Berdiri Sendiri
 
Teori karen horney ( Psikologi Kepribadian)
Teori  karen horney ( Psikologi Kepribadian)Teori  karen horney ( Psikologi Kepribadian)
Teori karen horney ( Psikologi Kepribadian)
 
Psikologi individual
Psikologi individualPsikologi individual
Psikologi individual
 
KAREN HORNEY
KAREN HORNEY KAREN HORNEY
KAREN HORNEY
 
Perkembangan kognitif piaget
Perkembangan kognitif piagetPerkembangan kognitif piaget
Perkembangan kognitif piaget
 
Teoria psicoanalitica
Teoria psicoanaliticaTeoria psicoanalitica
Teoria psicoanalitica
 
Tolman psikoloji
Tolman psikolojiTolman psikoloji
Tolman psikoloji
 
ANNA FREUD
ANNA FREUDANNA FREUD
ANNA FREUD
 
Freudeodesenvolvimento
FreudeodesenvolvimentoFreudeodesenvolvimento
Freudeodesenvolvimento
 
Sigmund freud2
Sigmund freud2Sigmund freud2
Sigmund freud2
 

Semelhante a Psikanalitik

Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
7 kişilik gelişimi
7   kişilik gelişimi7   kişilik gelişimi
7 kişilik gelişimi
Kenan Polat
 
EğItim Bilimleri 9
EğItim Bilimleri 9EğItim Bilimleri 9
EğItim Bilimleri 9
derslopedi
 
EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1
derslopedi
 
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Www.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com BilisWww.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com Bilis
massive501
 

Semelhante a Psikanalitik (20)

Psikanalitik Yaklasim
Psikanalitik YaklasimPsikanalitik Yaklasim
Psikanalitik Yaklasim
 
Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Psikoseksuel gelisim donemleri (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
7 kişilik gelişimi
7   kişilik gelişimi7   kişilik gelişimi
7 kişilik gelişimi
 
Kişilikk slaytı
Kişilikk slaytıKişilikk slaytı
Kişilikk slaytı
 
431 6
431 6431 6
431 6
 
EğItim Bilimleri 9
EğItim Bilimleri 9EğItim Bilimleri 9
EğItim Bilimleri 9
 
Normal ve Normal Dışı Davranışlar
Normal ve Normal Dışı DavranışlarNormal ve Normal Dışı Davranışlar
Normal ve Normal Dışı Davranışlar
 
Enneagram : Bir Kişilik Modellemesi
Enneagram : Bir Kişilik ModellemesiEnneagram : Bir Kişilik Modellemesi
Enneagram : Bir Kişilik Modellemesi
 
EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1EğItim Bilimleri 1
EğItim Bilimleri 1
 
Ruh sağliği
Ruh sağliğiRuh sağliği
Ruh sağliği
 
Ruh sağliği
Ruh sağliğiRuh sağliği
Ruh sağliği
 
Nalan özcan
Nalan özcanNalan özcan
Nalan özcan
 
Psikanalitik Aile Terapisi - Halil Emre Kocalar
Psikanalitik Aile Terapisi - Halil Emre KocalarPsikanalitik Aile Terapisi - Halil Emre Kocalar
Psikanalitik Aile Terapisi - Halil Emre Kocalar
 
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Ruhsal ci nsel-ve_ruhsal-toplumsal_ge_lisim (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Çocuk ruh sağlığı ödevi
Çocuk ruh sağlığı ödeviÇocuk ruh sağlığı ödevi
Çocuk ruh sağlığı ödevi
 
GelişIm 2
GelişIm 2GelişIm 2
GelişIm 2
 
Www.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com BilisWww.Kpss10.Com Bilis
Www.Kpss10.Com Bilis
 
Kişilik
KişilikKişilik
Kişilik
 
Kişilik
KişilikKişilik
Kişilik
 
GelişIm 1
GelişIm 1GelişIm 1
GelişIm 1
 

Psikanalitik

  • 1. PSİKANALİTİK YAKLAŞIM Freud'cu Yaklaşım: İki modelden oluşur Topoğrafik Model: . Bilinç . Bilinç Öncesi . Bilinçaltı Yapısal Model: . İd (alt benlik) . Ego (benlik) . Süperego (üst benlik)
  • 2. PSİKANALİTİK YAKLAŞIM Freud'cu Yaklaşım • Topoğrafik Model: Bilinç: Kişinin farkında olduğu düşünceleri içeren ve yeni düşüncelerle değişen-gelişen yapıdır. Ancak kişinin aklında tuttuğu bilgilerin çok azı bilinç düzeyindedir. Bilinç Öncesi: Kişinin günlük hayatında çok sık gerekmediği için aklında tutma ihtiyacı duymadığı ancak istediği zaman hatırına getirebildiği sayısız bilginin bulunduğu bölüm. Bilinç Altı: Kişinin düşüncelerinin en büyük bölümünü oluşturan, istediği zaman bilinç düzeyine getiremediği ancak bireyin davranışlarında en fazla etkiye sahip kısımdır.
  • 3. PSİKANALİTİK YAKLAŞIM Freud'cu Yaklaşım Yapısal Model: İd: İlkel ve doğuştan gelen dürtüleri içerir. Bedensel ihtiyaçlar, yeme-içme, cinsel dürtüler, saldırganlık. Toplumsal sınırları düşünmeden sadece kişisel tatmin sağlama amacı ile yani haz prensibi ile işler. Ego: İd’in dürtülerini kontrol altında tutar. İd’in tatmin edilmesi için uygun koşulların oluşup oluşmadığını kontrol eder. Çevresel şartları değerlendirerek, davranışların olası sonuçlarını tahmin eder. Temel görevi dürtüleri bilinçaltında tutmaktır. Ego, hem bilinç öncesi hem de bilinçaltı tüm düzeylerde serbestçe hareket eder. Süperego: Toplumsal normları, ahlaki kuralları ve değer yargılarını temsil eder. İd’in arzu ve isteklerini sürekli baskı altında tutmaya çalışır. Ego, id’in istekleri için uygun zamanı kollarken, süperego ahlaki kurallara uygunluğunu denetler. Süperego vicdan olarak da kabul edilir. Çünkü, hangi davranışların erdemli, övgüye değer olduğuna karar vermek için kullanılan idealleri belirler.
  • 4. PSİKANALİTİK YAKLAŞIM Freud'cu Yaklaşım Yapısal Model: Bu üç yapı bir taraftan birbirini tamamlarken, diğer taraftan sürekli çatışır. Sağlıklı bireylerde EGO güçlüdür. İD’in çok güçlü olduğu kişiler toplumsal sınırları gözetmeden sadece kendi isteklerini tatmin etmeye yönelir. SÜPEREGO’nun çok güçlü olduğu kişiler ise aşırı derecede kuralcı bir tutum geliştirirler, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir mükemmellik arzusu ile esneklikten uzaklaşırlar.
  • 5. FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM SÜREÇLERİ • DÖNEMLER: 1. Oral Dönem 2. Anal Dönem 3. Fallik Dönem 4. Genital Dönem
  • 6. FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM SÜREÇLERİ- DÖNEMLER • ORAL DÖNEM: Hayatın ilk yılıyla başlar. Bebekler hayatta kalabilmek için tamamiyle başkalarına ihtiyaç duyarlar. İçgüdüsel doyuma olaşmada tek yolları başkalarına bağlı olmadır. Bu dönemde ağız birincil haz organıdır. Haz ve seksüellik birbirine bağlanmıştır. Bu nedenle seksüellik, bebekte, yemek yemekle bağlantılı olan bir haz duyma halidir. Bu nedenle annenin göğsü ya da biberon birincil haz kaynaklarıdır. Hazzın doyurulması sırasında bebek anneye bağlılık ve güven duygusu geliştirir ancak bebek kendi bedeniyle annesinin göğsü arasındaki farkı kavrayamadığından açlığı yatıştırma hissi ile bağlılık duyma birbirine karışabilir. Zamanla göğüs haz objesi olmaktan çıkar onun yerini bebeğin kendi vücudundan bir organ alır. Bebeğin parmağını emmesi. Bu dönemde aşırı fazla ya da aşırı az derecede uyarımla karşılaşan bebek ileride oral pasif bir kişiliğe sahip olur. Bu tip insanlar fazla iyimserdir, hep başkalarından onay bekler ve başkalarının onu sürekli koruyacağına inanır.
  • 7. FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM SÜREÇLERİ - DÖNEMLER • ANAL DÖNEM: 2-3 yaşlarında başlar, ve libidinal enerji ağızdan anal bölgeye geçer. Bu dönemde tuvalet eğitiminin veriliş şekli, çocuğun ilerideki kişilik gelişimini etkiler. Bu dönemde idin talebi (dışkılamadan haz duyma) ile anne-babanın gösterdiği sosyal kısıtlama arasındaki ayırım önemlidir. Yaşamın daha sonraki dönemlerinde görülen oto-kontrol ve üstünlük davranışlarının kökeni bu döneme dayanır. Anne-baba tuvalet eğitimi sırasında çok sert davranırlarsa çocuk tuvaletini tutma davranışı gösterir. Bu ileride retentive (kabız) kişilik tipine sahip olur. Düzenlilik, dakiklik, cimrilik, aşırı titizlik ya da aşırı dağınıklık bu kişilik tipinin özellikleridir. Fazla teşvik edilirse anal agresif kişilik tipine yol açar. Düzensizlik, ziyankarlık, düşmanlık ve gaddarlık bu kişilik tipinin özellikleridir. Karşılarındaki kişiyi sahip olunacak bir obje olarak görme eğilimi, bu kişilerin ilerideki aşk ilişkilerinde hakim tutum olarak karşımıza çıkar.
  • 8. FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM SÜREÇLERİ - DÖNEMLER • FALLİK DÖNEM: 4-5 yaşlarında başlar. Libidinal enerji tekrar yer değiştirir, bu sefer anal bölgeden genital bölgeye geçer. Çocuklar cinsel organlarını keşfeder. Cinsel konulara ilgi göstermeye başlarlar. Bu dönemde yaşanan en önemli karmaşa Oedipus Kompleksi’dir. Oedipus kompleksi, erkek çocuğun annesine sahip olma isteği ve babasını rakip olarak görmesidir. Bu dürtülerle annesini babasından kıskanır. Bu kompleksin kız çocuklarda görülenine ise Elektra Kompleksi denmektedir. Burada da kız çocuk babasını annesinden kıskanır ve anneyi rakip olarak görür. Fallik döneme takılı kalan yetişkin erkekler genellikle hırslı, küstah, kibirli ve övüngendirler. Her zaman başarılı olmak isterler. Burada başarı, karşı cinsten olan ebeveyni yenmeyi simgelemektedir.
  • 9. FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM SÜREÇLERİ - DÖNEMLER • GİZİL DÖNEM: Ara bir dönemdir. 6-7 yaş civarında başlar ve ergenliğe kadar sürer. Bu dönemde çocuk zihinsel aktivitelere, arkadaşlık ilişkilerine ve spora yönelik. Bu dönem, bir sonraki döneme hazırlık sürecidir.
  • 10. FREUD’UN PSİKOSEKSÜEL GELİŞİM SÜREÇLERİ - DÖNEMLER • GENİTAL DÖNEM: Ergenlik ile başlayıp ölüme kadar süren dönemdir. Vücutta biyokimyasal ve fizyolojik değişimler bu dönemin en önemli özellikleridir. Cinsel organlarda gelişme, endokrin hormonunun salgılanması sonucu erkeklerde sakallanma, kızlarda göğüslerde büyüme gibi değişimler yaşanır. Bu dönemin başlarında seksüel enerji aynı cinsten olanlara yönelirken, ileriki evrelerde karşı cinse yönelir. Genital karakter, psikoanalitik teorideki ideal tipe örnektir. Bu tip, olgun ve sorumlu sosyo-seksüel ilişkiler yaşamış bir birey örneğidir.
  • 11. Yeni Freud'cu Yaklaşımlar Bu kuramcıların ortak özelliği, . Freud’un kişiliğin belli bir yaştan sonra değişmediği iddiasına karşı çıkmaları . Ego’yu İd’in hizmetçisi değil yöneten bir yapı olarak tanımlamaları . Sosyal faktörlere vurgu yapmaları
  • 12. Yeni Freud'cu Yaklaşımlar JUNG: Kişilik oluşumunda bireysel bilinçaltı dışında kolektif bilinçaltının da etkili olduğunu iddia etmiştir. Doğrudan ulaşılamayan, yüzyıllar boyunca genetik olarak aktarılarak gelen ortak bir bilinçaltı bulunmaktadır. Bu ortak bilinçaltı davranışlarımızı etkiler. Ortak bilinçaltı, bilinç düzeyine çıkarılması zor düşünce ve imgelerden oluşmaktadır. Bireysel bilinçaltından farklı olarak, ortak bilinçaltı düşünceleri bastırmaya yönelik bir çaba harcamaz. Anne, Tanrı, korku, düşman gibi imgelemler ortak bilinçaltının ürünleridir. Bu anlamda Jung da Freud gibi kişiliğin önemli bir kısmının doğuştan gelen özelliklerden oluştuğuna inanmış ancak bunu kolektif bilinçaltına bağlamıştır.
  • 13. Yeni Freud'cu Yaklaşımlar ADLER: İnsanda doğuştan gelen bir takım eksiklikler vardır ve bu nedenle de aşağılık duygusu gelişmektedir. Her birey bu duyguyu yenmek için üstünlük kurma çabası içindedir. Yetersizlik duygusu, yetersizlikten daha önemlidir. Bu duygunun gerisinde sosyal faktörler bulunmaktadır. Bu nedenle, üstünlük kurma çabası içindeki birey toplum dışı, toplum karşıtı veya başka insanları aşağılamayı amaçlayan bir tutum geliştirebilmektedir. Freud gibi, ebeveyn davranışlarının kişilik üzerinde çok etkili olduğuna inanmaktadır. Hem ihmal hem de aşırı şımartma, çocuklarda kişilik sorunları ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda doğum sırasının da etkili olduğunu düşünmektedir. Ailedeki ortanca çocukların, daha büyük ve küçüklerden daha başarılı olacağını ve daha az psikolojik sorun yaşayacağını ileri sürmektedir.
  • 14. Yeni Freud'cu Yaklaşımlar • ERICKSON: Freud’un tersine karamsar bir kişilik tanımlaması yapmaz. Aksine, benliğin olumlu işlevlerini vurgular. Benliğin en önemli işlevlerinden biri, kimlik duygusu geliştirmesi ve korumasıdır. Kişiliğin gelişimi sadece çocuklukta oluşmaz, yaşam boyunca devam eder. Sekiz Aşamadan bahseder. 1. Temel güvensizliğe karşı temel güven 2. Utanç ve kuşkuya karşı özerklik 3. Suçluluk duygusuna karşı girişkenlik 4. Aşağılık duygusuna karşı iş yapıcılık 5. Rol karmaşasına karşı kimlik 6. Yalnız kalmaya karşı yakınlık kurma 7. Duraklamaya karşı üretkenlik 8. Umutsuzluğa karşı benlik bütünlüğü Birey, her bir aşamada önündeki iki tercihten birini seçmek zorunda kalmaktadır.
  • 15. Yeni Freud'cu Yaklaşımlar • HORNEY: Freud’un geliştirdiği kişilik sistemini büyük ölçüde reddetmiştir. Nevrotik olarak 3 farklı nevrotik kişilik tipi tanımlamıştır. 1. Sosyal etkinliklere sık katılan, insanlara iltifat eden ancak bir süre sonra çevresindekilere ilgisi talebe dönüşen, yalnız kalmaya dayanamayan tip. 2. Kimse tarafından sevilmeyen, küçümseyici, herkesten nefretle bahseden, başarılı olmasına rağmen son derece acımasız tip. 3. İnsanlarla nadiren iletişim kuran, çok az arkadaşa sahip, zamanını tek başına geçiren tip. Bu üç kişilik tipinin ortak özelliği, üçünün de yetersizlik ve güvensizlik duygularıyla başa çıkmaya çalışmalarıdır. Nevrotik kişilik olarak tanımladığı bu kişiliklerin hepsi, insanları kendilerinden uzaklaştırmalarına rağmen kendi içlerinde hep korku yaşayan ve kaygılarını azaltmak için yıkıcı bir iletişim tarzı geliştiren insan tipidir. Çocuklukta yaşanan kişiler arası bozuk ilişkiler ve ebeveynlerin kaygı yaratan davranışları bu tip kişilik tipinin gelişmesine neden olabilmektedir.
  • 16. Yeni Freud'cu Yaklaşımlar SULLIVAN: Her birey hem kendisi için hem de başkaları için zihinsel imgeler oluşturmaktadır. İnsanlar kendilerini iyi-ben, kötü-ben, ben-değil biçimlerinde üç şekilde kişileştirmektedir. İyi-ben, kişinin kendini iyi hissettiği, geçmişte ödüllendirilmiş yönlerini ifade eder. Özellikle güvenlik duygusuyla ilişkilendirilmekte ve bireyde kaygı yaratmayan davranışları içermektedir. Kötü-ben, kişinin düşünmekten bile rahatsızlık duyduğu, ödüllendirilmediği, kaygı yaşadığı davranışlarını içerir. Ben-değil, kişinin kabul etmek istemediği bu nedenle bilinçaltında tuttuğu yönlerini ifade eder. Freud’un aksine, yaşamın ilk birkaç yılından sonra kişilik gelişiminin devam ettiğine inanmakta ve bu nedenle bu aşamaları tanımlamaktadır.