Anúncio

Anksiyete(Kaygı) Bozuklukları

Gelecekonline Editörü em Erol Dizdar
25 de Dec de 2022
Anúncio

Mais conteúdo relacionado

Anúncio

Anksiyete(Kaygı) Bozuklukları

  1. 1
  2. Anksiyete(kaygı), normalde tehlikeli durumlarda kişinin kendisini koruması ve belirli hedeflere ulaşması için gereklidir. (ör: sınav kaygısı, köpekten kaçma ) Ancak kişinin günlük yaşantısını bozmaya başladığı noktadan itibaren sorun olmayabaşlar. (süre, şiddet, zamanlama) 2
  3. Anksiyete (kaygı) ne zaman bir sorundur? 3 Kişinin mesleki ve ailevi yaşantısını etkilemeye başlamışsa Kişilerarası ilişkilerinde zorluklar oluşturuyorsa Gün içinde çok sık karşısına çıkıyor ve gününün büyük bir bölümünü kapsıyorsa (örneğin kişinin uykusunu bozuyorsa, ders çalışmasını engelliyorsa) Bu duygulanımını kontrol edemiyor ve başa çıkamıyorsa
  4. Anksiyetede seçici dikkat…. Bozulmuş algı ve yanlı biliş…..artmış anksiyete…….kaçınma Bilişsel modele göre: Tehlikeyi olduğundan fazla tahmin etmek Tehlike ile başetme kapasitelerini küçümseme Psikoanalitik bakış açısınagöre: Bilinçdışı cinsel ve saldırgan arzularla süperego vedış gerçeklik arasındaki çatışmadan doğar. 4
  5. Anksiyete(Kaygı) Bozuklukları 5 Panik Bozukluğu Agorafobi Özgül Fobi Sosyal Fobi Yaygın Anksiyete Bozukluğu Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu Selektif Mutizm Obsesif-Kompulsif Bozukluk Travma Sonrası Stres Bozukluğu Akut Stres Bozukluğu
  6. Anksiyete Bozukluklarında Etiyoloji 6 1 Genetik ve biyolojik faktörler (mizaç:davranışşal inhibisyon) 2 Çevresel/psikososyal faktörler Bağlanma Travmatik deneyimler Ebeveyn tutumları Ebeveynlerde psikopatoloji (model olma)
  7. PANİK BOZUKLUK 7 Başlangıç yaşı 15-20yaş Panik ataklar: gerçek bir tehlike yokluğunda akutbir anksiyete atağı yaşanır; bir dizi emosyonel, bilişsel ve somatik semptom yaşanır. Dakikalar içinde, 5-10dak.da, şiddeti tepe yapar ve yaklaşık 20-30dak.’da yavaş yavaş yatışır. Üç çeşit panik atak tarifedilmektedir: beklenmedik panik ataklar durumla ilişkili ortaya çıkan (tetikleyiciden hemen sonra) durumsal yatkınlıkla ortaya çıkan (tetikleyiciden bir zaman sonra)
  8. Panik Atak Ani ve patlamalar tarzında bir başlangıç gösteren ve anksiyetenin özel bir türü olan panik atakları, başta panik bozukluğu olmak üzere, birçok psikiyatrik hastalıkta ortaya çıkabilmektedir. 8 Panik bozukluğunda görülen panik atakları tipik olarak yineleyici bir özellik gösterir ve beklenmedik bir anda ortaya çıkar. Sıklıkla tabloya yeni bir atak geçirmekorkusu eşlik etmektedir.
  9. Panik Atak 9 Çarpıntı Terleme Nefes darlığı, boğuluyormuş gibi hissetme Titreme Baş dönmesi Bulantı Yaşadıklarının gerçek olmadığı hissi Ateş basması veya üşüme hissi Bedeni uyuşuyormuş gibi hissetme Göğüs ağrısı Ölüm korkusu Aklını yitirme veya çıldırmakorkusu
  10. Bedensel belirtilerin yanı sıra tabloya sıklıkla ölüm korkusu, delirme ya da kontrolü kaybetme korkusu gibi bilişsel belirtiler eklenir. Ayrıca, anksiyetenin yoğunluğuna bağlı olarak kişi, kendini ya da çevresini değişmiş ve gerçek dışı olarakalgılayabilir. Panik atağı geçiren kişiler, bir felaket ile karşı karşıya olduğu duygusu içindedirler. Kalp atım sayısında artma, çarpıntı, göğüs ağrısı gibi yakınmaları nedeniyle sıklıkla kalp krizi geçirdiklerini, ölebileceklerini düşünürler. 10
  11. Bilişsel Model 11 Bu modelde, panik ataklarının bazı bedensel duyumların felaketleştirerek yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı varsayılmaktadır. Yanlış yorumlanan duyumlar esas olarak, normal anksiyetedurumlarında ortaya çıkan baş dönmesi, çarpıntı, nefes alma güçlüğü gibi bedensel belirtileri içermektedir. Felaketleştirerek yanlış yorumlama, çarpıntıları, muhtemel bir kalp krizinin, soluk alma güçlüğünü, soluksuz kalıp ölmenin bir habercisi olarak görmek gibi, bedensel duyumların gerçekte olduğundan daha tehlikeli algılanması olarak ifade edilmektedir. Bu görüşe göre, duyumların ortaya çıkışından her zaman da anksiyete sorumlu olmamakta, örneğin çok kahve içilmesi ya da basitçeheyecanlanma gibi durumlarda, kişi, kendi fizyolojik uyarılmasını yanlış olarak içsel bir tehlikenin işareti şeklinde yorumlayarak panik atağı yaşayabilmektedir.
  12. Panik atağı genellikle on-onbeş dakika içinde yatışmakla birlikte, birkaç saate kadar da uzayabilmektedir. Panik atağının yatışmasının ardından, sıklıkla yenibir atak geçirme korkusu (beklenti anksiyetesi) gelişmektedir. Önemli sayıdaki panik bozukluğu hastası, gündüz ortaya çıkan panik ataklarının yanında, ara sıra gece gelen panikatakları yaşamaktadır. Gece gelen panik atakları, belirgin bir tetikleyici etken olmadan uykudan ani olarak panik hissiyle uyanma şeklinde ortaya çıkar. 12
  13. Panik Bozukluk Sıklıkla stres yaratan önemli yaşam olayları ile ilişkisivardır. (yakın birinin kaybı, düşük not alma gibi) 13 Panik ataklar, panik bozukluğunda görülmesinin yanında bazı kalp hastalıkları, solunum yolu ve guatr bezi hastalıkları gibi çeşitli bedensel hastalıklara da eşlik edebilir. Kafeinli gıdalar ve kokain gibi uyuşturucu madde kullanımı da panik atağa neden olabilir.
  14. Agorafobi 14 Panik atağın çıkması durumundayardım sağlanamayabileceği ya da kaçmanın zor olabileceği yerlerde ya da durumlarda bulunmaktan sıkıntıduyma. Tek başına evin dışında olma, kalabalık birortamda bulunma(alış veriş merkezleri), köprüden geçme,otobüs, tren, otomobile binme korkuları.(tiyatro, sinema gibi yerler, uzun bir kuyrukta bekleme, )
  15. Sosyal Fobi 15 Kişinin tanımadık insanlarla karşılaştığı veya başkalarının gözünün, üzerinde olabileceği toplumsal durumdan belirgin ve sürekli bir korku duyması halidir. (ör: tahtaya kalkma, parmak kaldırma, bakkala gitme, başkalarının önünde yemek yeme, bir toplulukta bir şeyanlatma) “Komik duruma düşersem”, “rezil olursam”, “yüzüm kızarırsa”, “sesim titrerse”, “yanlış yaparsam” gibi korkuları vardır. Bu kişiler hakkını savunmada güçlük çeker, kendilerine güvenmezler . Bu nedenlerle okula gitmek istemeyebilirler, arkadaş gruplarına katılmayabilirler, öğretmenin sorduğu soruyu bilseler bile parmak kaldırmayabilirler.
  16. Sosyal fobi 16 Geç çocukluk-erken ergenlik dönemindebaşlar. Kronik seyirlidir. İşlevselliği ciddi derecede etkileyebilir. Toplum örneklemli çalışmalarda kadınlarda daha fazla bulunmuşken, klinik örneklemli çalışmalarda erkeklerde daha fazla!
  17. Etiyoloji 17 Genetik-biyolojik faktörler (mizaç) Ailesel -aşırı kontrolcü ve girici ebeveynler -sosyalleşme süreçlerini kısıtlayan ebeveynler Travmatik yaşantılar Bilişsel şemalar (yetersizlik)
  18. Sosyal fobi 18 Yaşam kaliteleri düşer. Daha az kalifiye işlerdeçalışırlar. Okul yaşamında daha düşük notlarolabilir. Yakın ya da karşı cinsle ilişkilerde zorluk. Alkol ve maddeye başlayabilir.
  19. Yaygın Anksiyete Bozukluğu YAB’de, anksiyete yaygın ve süregen bir özellik gösterir. 19 Bu tür bozukluğu olan kişi, nedeni belirsiz bir endişe, kötü bir şeyler olacak korku ve beklentisi içindedir. Yaşanan sıkıntı ve huzursuzluk duygusu dışetkenlerle açıklanamamakta, sıradan gündelik olaylar karşısında bile yoğun bir anksiyeteyaşanmaktadır. Anksiyetenin ısrarlı olması ve yoğunluğu, işlevselliği olumsuz etkileyerek önemli oranda bir yeti yitimine neden olabilmektedir.
  20. YAB tanı ölçütleri 20 A) En az 6 ay süreyle hemen her gün ortaya çıkan, birçok olay ya da etkinlik hakkında (iş ya daokul başarısı gibi) aşırı anksiyete ve üzüntü (endişeli beklenti) duyma. B) Kişi, üzüntüsünü kontrol etmede zorlanır. C)Anksiyete ve üzüntü, aşağıdaki altı belirtiden üçüne (ya da daha fazlasına) eşlik eder (son 6 ay boyunca çoğu zaman en azından bazı belirtiler bulunur). (1)huzursuzluk, aşırı heyecan duyma ya da sabırsızlık (2) kolay yorulma (3)düşüncelerini yoğunlaştırmada zorluk çekme ya da zihnin durmuş gibi olması (4) sinirlilik (5) kas gerginliği (6) uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte zorluk çekme ya da huzursuzuyku) D)Anksiyete ve üzüntü başka bir psikiyatrik bozukluğun özellikleri ile sınırlı değildir. Örneğin, anksiyete ya da üzüntü, panik nöbeti geçirileceği (Panik Bozukluğunda olduğu gibi), topluluk içinde utanç duyulacağı (Sosyal Fobide olduğu gibi), hastalık bulaşması (Obsesif Kompulsif Bozuklukta olduğu gibi) ile ilgili değildir. E) Anksiyete, üzüntü ya da fizik yakınmalar, klinik açıdan belirgin bir strese ya da toplumsal, mesleki ya da işlevsellik açısından önemli diğer alanlarda bozulmaya neden olur. F)Bu bozukluk bir maddenin (örn. tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel bir tıbbi durumun (örn. hipertiroidizm) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.
  21. Psikanalitik Görüş 21 Psikanalitik kurama göre anksiyetenin ortaya çıkışı, iç psikolojik dengenin bozulmuş olduğunun bir işareti olarak kabul edilir. Savunmaların başarılı olması durumunda, tehlikeli durumun savuşturulması ya da güvenli bir şekilde denetimaltına alınmasıyla, psikolojik denge yeniden kurulur. Savunma mekanizmaları devreye girmediğinde ya dayeteri kadar etkili olamadığında ise, anksiyete, sinyal olarak işlev gördüğü düşük düzeyin üstüne çıkarak, yaygın anksiyete yada panik atakları biçimini alabilmektedir.
  22. Bilişsel-Davranışçı Görüş 22 YAB’de bilişsel kuram endişe üzerine kuruludur. YAB’yi açıklamak üzere farklı bilişsel modeller ortaya atılmıştır. Bu modellerden ilkinde, endişe, gelecekteki tehlike sorununun çözülmesine yönelik bilişsel bir girişim olarak tanımlanır ve endişenin kötü olayların olmasından korunma işlevi gördüğü belirtilir. («endişelenirsem, karşılaştığım zaman üstesinden gelmem daha kolay olur»düşüncesi) YAB’nın bir diğer bilişsel modeli “belirsizliğe tahammülsüzlük” üzerine kurulmuştur. Bu kişiler herşeyi kontrol etmeleri gerektiğini düşünürler ve bu nedenle belirsizlik karşısındayoğun anksiyete yaşarlar.
  23. Klinik Özellikler 23 Hastalar huzursuz ve gergin bir görünüme sahiptir.Sık olarak sinirlilik, tedirginlik içinde olma, yerinde duramama halinden yakınırlar. Belirli bir neden yokken, olabilecek şeyler hakkında endişe ve üzüntü duyarlar. Kas gerginliğinden kaynaklanan titremeler, seğirmeler, kas ağrıları görülebilir. Kas gerginliği, özellikle baş, boyun ve sırtta ağrılara yol açar. Güçsüzlük, kolay yorulma kas gerginliğinin diğer belirtileri olarak mevcut olabilir. Sıkışma ve baskı tarzındaki baş ağrıları tipiktir.
  24. Klinik Özellikler-2 24 Sıklıkla kendilerini diken üstünde hissederler, tepkileri aşırıdır. Düşüncelerini yoğunlaştırma zorlukları olabilir. Uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük çekebilirler. Çoğu bedensel belirtilerden yakınmaktadır. Özellikle avuç içlerinde belirgin olan terleme, ateş basması, ağız kuruluğu, yutma güçlüğü, boğazda düğümlenme hissigörülebilir. Soluk alma güçlüğü, boğulma hissi, çarpıntı, kalp atım sayısında artma, bulantı, ishal, çeşitli karın ağrıları, sık idrara çıkma yaygın olarak görülen diğer belirtilerdir.
  25. Ayırıcı tanı 25 Hipertiroidizm, hiperparatiroidizm, Cushing gibi fiziksel hastalıklar yaygın anksiyete belirtileri ile birlikte olabilir. Kafein, kokain ve amfetamin gibi maddelere bağlı entoksikasyonlarda, anksiyolitik ilaçların ve alkolün uzun süre kullanıldıktan sonra kesilmesine bağlı yoksunluklarda yaygın anksiyete belirtileri görülebilmektedir.
  26. Eş tanı ve gidişat 26 Genellikle kronik gidişlidir ve hastalar kendilerini bildi bileli böyle olduklarını söylerler. Fiziksel semptomlardan dolayı dahiliye gibi organik branşlara başvuru sıktır. YAB’si olan hastalarda depresyon ve diğer anksiyete bozuklukları sık görülür. YABhastalarının %40’ında eştanılı major depresyon görülmektedir. YABmajor depresyon ile birlikte olduğunda, daha şiddetli ve uzun bir gidiş, daha fazla işlev bozukluğu ortayaçıkmaktadır.
  27. Özgül Fobi 27 Özgül fobi, özgül bir nesne ya da durum karşısında ortaya çıkanaşırı bir korku ve bu korkuya ikincil olarak gelişen ısrarlı bir kaçınma davranışıdır. Özgül fobilerde: a)Anksiyete, panik bozukluğunda olduğu gibi beklenmedik, YAB’de olduğu gibi serbest ve süreğen değil, özgül bir nesne ya da duruma bağlıdır. b)Korkunun boyutu, ortaya çıkışına neden olan uyaran ile açıklanamaz, gerçek durumla orantısızdır. c) Kişi, tepkisinin aşırı ve anlamsız olduğunun tümüylefarkındadır.
  28. Özgül fobi tipleri Hayvan tipi: Korkuyu hayvanlar ya da böcekler başlatmaktadır. 28 Doğal çevre tipi: Korkuyu, fırtına, yüksek yerler ya da su gibi doğal çevredeki nesneler başlatmaktadır. Kan, enjeksiyon, yara tipi:Korkuyu kan, yara görme ya da enjeksiyon gibi tıbbi bir işlemin yapılması başlatmaktadır. Durumsal tip: Korkuyu, toplu taşıma araçlarında bulunma,tüneller, köprüler, asansörler, uçakla uçma, araba kullanma, kapalı yerler gibi özgül bir durum başlatmaktadır. Diğer tip: Korkuyu diğeruyaranlar başlatmaktadır.
  29. Özgül Fobi 29 Başlangıç yaşı ortalamasının 13-16yaşlar arasında ancak, çeşitli çalışmalarda, özgül fobilerin alt tiplerine görebaşlangıç yaşının değişebildiği bildirilmiştir. Durumsal tip fobisi olanlarda başlangıç yaşı diğer fobilere göredaha geç olabilmektedir. Örneğin, klastrofobide başlangıç yaşı ortalamasının 20 olduğu bildirilmiştir. Hayvan ve kan-enjeksiyon-yaralanma tipi fobiler ise, çoğunlukla çocukluk döneminde (7-9 yaş) başlamaktadır. Özgül fobilerin kadınlarda erkeklerden yaklaşık 2misli daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
  30. Klinik özellikler Fobik nesne ya da durumla karşılaşma olasılığı beklenti anksiyetesine neden olur. Beklenti anksiyeteleri nedeniyle hastalar, fobik uyaranla karşılaşabilecekleri ortamlara girmeden önce ayrıntılı bilgi edinme gereksinimi duyarlar. 30 Yaşanan sorunun ciddiyeti ve kişinin hayatını etkileme düzeyi, fobik nesne ya da durumdan kaçınmanın kolay olupolmamasıyla ilgilidir. Sık rastlanan özgül fobiler arasında, çeşitli hayvanlardan, yüksekten, gök gürültüsü ve şimşekten, karanlık ve kapalı alanlardan, uçak yolculuğundan, kan görmekten ve enjeksiyon gibi tıbbi girişimlerden korkma sayılabilir.
  31. Klinik özellikler-2 31 Hayvan fobisi olan kişiler, korku duyulan hayvanla sık olarak karşılaşmadıkları ya da bu tür bir korkunun günlük yaşamlarını ileri derecede etkilemediği durumlarda, genellikle yardım için başvurmazlar. Uzun yıllardır sahip oldukları fobileriyle birlikte yaşamayı,aldıkları çeşitli önlemler, yaşamlarına koydukları kısıtlamalar pahasına öğrenmişlerdir. Korku duyulan hayvanın kendisiyle karşılaşma dışında, hayvanın bir resmi, görüntüsü, onu hatırlatan herhangi bir nesnenin bile anksiyete yanıtının ortaya çıkması için yeterli olabilir. Bütün hayvan türleri, fobik nesne olma özelliğine sahip olsa da,fare, örümcek, yılan, kedi, köpek, at fobilerine daha sık rastlanır.
  32. Klastrofobi olarak adlandırılan kapalı yerlerde kalma korkusu ve yüksekte olmaktan korku sık karşılaşılanözgül fobi çeşitleridir. Bu tür korkular, durumsal fobi olarak da adlandırılmaktadır. Klastrofobiyi ortaya çıkartan durumlara örnekolarak, asansörler, tüneller, banyo ve kapalı kabinler, havasız, dar ve basık odalarverilebilir. 32
  33. Fiziksel belirtiler 33 Hayvan fobilerinde ve durumsal fobilerde, fobik uyaranla karşılaşma sırasında, kalp atım sayısında artma, çarpıntı, ateş basması, bayılacak gibi olma gibi belirtiler anksiyeteduygusuna eşlik eder. Bu belirtilerin kişi için gerçek bir tehlike oluşturduğu söylenemez. Kan ve fiziksel yaralanma fobilerinde ise, kalp atım sayısında ve kan basıncında düşme görülür ve bu durumbayılmayla sonuçlanabilir. Bu tür bir fobisi olan kişilerin bayılmaktan korkuları, diğer fobilerin tersine gerçekdışı değildir vekişide gerçek anlamda bir tehlike oluşturabilir.
  34. Tedavi 34 Bilişsel davranışçı terapi Davranışçı terapiler arasında, fobik bozukluklarda en etkili yöntem ‘gerçek yaşamda alıştırma’ tedavisidir. Hastanın belirlenen hedefler doğrultusunda, kaçındığı nesne ya da durumların sistematik bir biçimde üstüne gitmesi tedavi programının özünü oluşturmaktadır.
  35. Ayrılık Kaygısı Bozukluğu 35 Ayrılık kaygısı normalde bebeklerde 9-18aylık arası pik yapar ve 2.5yaş ile birlikte azalması beklenir. Ayrılık kaygısı bozukluğu klinik olarak: Okula gitmek istememe veya hiçgitmeme Ayrılık zamanlarında yoğun korku vesıkıntı Ayrılık zamanı yaklaştığında fiziksel semptomlar (baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı gibi..) Ayrılık temalı kabuslar Ayrılık olduğunda kendinin ya da bağlanma figürlerinin başına bir şey geleceğindenkorkma Evde ya da bir odada yalnız kalamama, yalnızuyuyamama şeklinde kendini gösterir.
  36. Etiyoloji 36 Genetik ve mizaç Çevresel Stresli-travmatik yaşam olayları (kayıplar) Ebeveyn tutumları (aşırı korumacı veya girici)
  37. Tedavi 37 Psikoeğitim Bilişsel-davranışçı terapiler –alıştırma Ebeveynlerle ve öğretmenlerleçalışma Okul ve evde cesaretli davranışı ödüllendirme yöntemleri Küçük başarıları bile pozitif pekiştirme Kaygı semptomlarını görmezden gelme Kaçınma davranışını engelleme
  38. Seçici Konuşmazlık (selektif mutizm) 38 Çoğunlukla okul öncesi yıllarda başlayabilir ama okul yıllarında sorun belirgin hale gelir. Çocuk çok sevdiği yakınları dışında kimseile konuşmayabilir ya da çok az/fısıltı şeklindekonuşabilir. Okulda öğretmeni ve arkadaşlarıyla dahikonuşmayabilir. Bazı çocuklar göz kontağı ve işaretlerlekonuşur. Temelinde sosyal fobi ile ilişkilendirilmiştir. Sıklıkla ileride başka psikiyatrik hastalıklar eklenir. Tedavide ilaç tedavileri, psikoeğitim, BDT uygulanabilir.
  39. Anksiyete BozukluklarındaTedavi 39 Bireysel terapi Grup terapileri Bilişsel davranışçı terapiler Dinamik yönelimli terapiler İlaç tedavileri
Anúncio