SELASTURKIYE-Portakalonline-Pazarlama konusunda ne zaman harekete geçelim? Doğru zaman ne zaman? Güventürk Görgülü
Pazarlama konusunda bir şeyler yapma zamanının geldiğini nasıl anlayacağız? veya daha basit bir şekilde sorarsak “Pazarlama konusunda ne zaman harekete geçelim?” Özellikle küçük ve orta boy işletme sahiplerinin ve yöneticilerinin sıkça dile getirdiği bu sorunun elbette çok net, basit ve her zaman geçerli bir yanıtı var: Pazarlama konusunda her an ve hiç ara vermeden bir şeyler yapmalısınız...
It is Fashion as Emotion by YUSUF ZIYA - ziya@selasturkiye.com
Selasturkiye pazarlama konusunda ne zaman harekete gecelim
1. SELASTURKIYE-Portakalonline-Pazarlama konusunda ne zaman harekete geçelim?
Doğru zaman ne zaman? Güventürk Görgülü
Pazarlama konusunda bir şeyler yapma zamanının geldiğini nasıl anlayacağız? veya daha basit bir
şekilde sorarsak “Pazarlama konusunda ne zaman harekete geçelim?” Özellikle küçük ve orta boy
işletme sahiplerinin ve yöneticilerinin sıkça dile getirdiği bu sorunun elbette çok net, basit ve her
zaman geçerli bir yanıtı var: Pazarlama konusunda her an ve hiç ara vermeden bir şeyler
yapmalısınız...
Tabii bu soruyu soranların bu yanıtı beklemediği açık. Çünkü cevabı aranan soru aslında “Pazarlama
konusunda ne zaman bir şeyler yapmaya başlayalım?” değil, “Halihazırda yapmakta olduğumuz şeyi
ne zaman değiştirmeye başlayalım?” sorusudur. Yaşayan ve varlığını devam ettiren bir işin veya
işletmenin pazarlamayla ilgili hiç bir şey yapmadığı düşünülemez elbette.
Daha önce de burada çokça sözünü ettiğimiz Mavi Okyanus Stratejisi’nin yazarları W. Chan Kim ve
Renée Mauborgne Mavi Okyanus stratejisini ayrıntılarıyla anlattıktan sonra, stratejinin kilit kavramı
olan “Değer yenileme zamanının tekrar geldiğini nasıl anlarsınız?” diye soruyorlar. Yani, yalnızca
pazarlama kavramına kategorik olarak uzak duran KOBİ’lerin değil, stratejik bir atılımla kendilerine bir
“”Mavi Okyanus” yaratmayı başarmış şirketlerin dahi pazarlama konusunda yapmakta oldukları şeyi
değiştirmeleri gereken bir zaman var ve bu zamanın geldiğini fark etmek gerçekten hayati önem
taşıyor. Kim ve Mauborgne bu tehlikeyi şöyle özetliyor: Pazar payına sıkı sıkıya sarılmayı aklınıza
takmışsanız rekabet tuzağına düşebilir ve yeni rakiplere galip gelmek için yarışırsınız. Zaman içinde
stratejik düşüncenizin ve davranışınızın merkezini müşteriler yerine rakipler işgal etmeye başlayabilir
Bu yolu izlemeye devam ederseniz, değer eğrinizin temel şekli, rakiplerinizin değer eğrilerine
yaklaşmaya başlayacaktır.”
Sonuç olarak, pazarlama konusunda kendinize yeni bir yol haritası çizmeye başlamanızın zamanının
geldiğini birbirine bağlı bir kaç önemli göstergeye bakarak anlayabilirsiniz.
Bunlardan ilki, faaliyet gösterdiğiniz pazarda toplam arzın toplam talebin üzerine çıkmaya
başlamasıdır. Arzdaki artışı ne kadar önce fark ederseniz önlem almaya da o kadar erken
başlayabilirsiniz.
İkinci önemli gösterge, satışlarınızda sürekli ve istikrarlı bir artış olmadığı halde kâr marjınızın sürekli
ve düzenli olarak düşmesidir. Bu durum genellikle ilk maddenin bir sonucu olarak ortaya çıkar.
Ekonomide ve sizin çalıştığınız sektörde genel olarak bir büyüme olduğu halde sizin satışlarınız aynı
kalır veya ufak ufak azalmaya başlar. Satış elemanlarınız sürekli olarak rakiplerin çoğaldığından,
müşterilerin giderek daha fazla fiyat odaklı hale geldiğinden söz eder ve siz de müşterilerin “daha
düşük fiyat” dışında bir beklentisi olmadığını düşünmeye başlarsınız. Bu aşamada, artık harekete
geçme zamanı çoktan gelmiştir, belki de geçmektedir.
Üçüncü önemli gösterge, sizin veya işletmenizin, müşterilerine teklif ettiği değerler bütünüyle
rakiplerinizin teklif ettiği değerler bütünü arasında, açıklanabilir, söze dökülebilir belirgin bir fark
ortaya koyamamanızdır. “Müşteriler beni tercih ediyor çünkü ...” diye başlayan bir cümle
kuramıyorsanız başınız ciddi olarak dertte demektir.
Dördüncü gösterge ise Kim ve Mauborgne’nin dediği gibi işinizin odağında müşterilerin değil,
rakiplerin yer almasıdır. Yani müşterilerin ne istediğinden çok, rakiplerin ne yaptığıyla ilgilenmeye
başlamışsanız treni kaçırmak üzeresiniz demektir ve artık acele etmenizde yarar vardır.
Bu soruları alt alta koyup kendi işletmeniz veya işiniz için sırayla sorun, “Ne zaman?” sorusunun
yanıtını yine kendiniz bulacaksınız.