Yalinosgb.com hakkaride 30-40 kişi kaçak elektrik kontrol ekibine saldırdı
1. Mobbing'e Maruz Kalanların Yapması Gerekenler
yalinosgb.com /haber/mobinge-maruz-kalanlarin-yapmasi-gerekenler
ÇASGEM'in sonuç
bildirgesinden çıkan
çarpıcı sonuçlar:
ÇASGEM sonuç
bildirgesinde Mobbing;
işyerinde bir kişi ya da
grubu hedef alan kişi veya
kişiler tarafından süreklilik
arz eden ve yıpratma
amacı taşıyan birtakım
bilinçli, sistematik
davranışlar şeklinde
tanımlanıyor.
Mobbing'e maruz kalanlar ÇSGB, TBMM, Anayasa Mahkemesi, BİMER, Alo 170, Kamu Görevlileri Etik
Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve İl, İlçe İnsan Hakları Kurulları'na
başvuru yapabilirler. Yapılan şikayet sonucu Mobbing yapıldığını kanıtlamak için kamera kayıtları, e-
mailler, kullanılan ilaç faturaları, verilen işlerle ilgili belge ve örnekler alınarak delil olarak sunulabilir.
Çünkü yargıya intikal eden davalarda delil etkin bir yargılama için önemlidir. Çasgem 23 Aralık 2014 "II.
İşyerinde Psikolojik Taciz Çalıştayı" Sonuç Bildirgesi 1. Oturum İşyerinde Mobbingin Ortaya Çıkış Ve
Uygulanma Süreçleri İle Uluslararası Çalışma Ve Gelişmeler Moderatör: Prof. Dr. Gönül BUDAK
Raportör: Gönül DANGAÇ Prof. Dr. Gönül BUDAK, Prof. Dr. Ayşe Çiğdem KIREL, Doç. Dr. Şelale
UŞEN, Doç. Dr. Nermin GÜRHAN, Yrd. Doç. Dr. Işıl KARATUNA, Tülay BAYRAMOĞLU (THSK),
Şengül COŞAR (ÇSGB İSGGM), Mehmet SOLAK (ÇSGB ALO 170), Gönül DANGAÇ, Atilla
KAPUSUZOĞLU (KAMU-SEN), Evrim YABAN GÜÇTÜRK (KESK), Araştırma Gör. Emel GÜR, Emrah
ALADAĞ- Azim LÜLECİ (TRT Müfettiş), Sümeyra UZUN (HAK-İŞ)
MOBBİNG UYGULAYANLAR, TANIKLAR VE KURBANLARIN PROFİLLERİ
Mobbing algısı kamuoyunda yanlış yer almaktadır. Uygulayan ve mağdur açısından bakıldığında
mobbing algısını işletmede ölçmek gerekmektedir. Sonuçların psiko-sosyal etkilerinin ölçülmesi
gerekmektedir. Bu alanda yapılan araştırma bulguları, mobbing uygulamalarının hemcinsler arasında
daha yaygın olduğunu göstermektedir. Çalışanların örgüt içindeki pozisyonları açısından
değerlendirildiğinde ise, mobbing davranışlarının en fazla üst kademe pozisyonlarında çalışanlar
tarafından sergilendiği saptanmaktadır. Mobbing konusunda yapılan çalışmalar, genellikle kendini
mağdur olarak algılayan kişilerin ifadeleri üzerine yoğunlaşır. Ancak, tacizci konusunda yapılan
çalışmalar, bu kişilere ulaşmanın zorluğuna bağlı olarak sınırlı sayıdadır. Bu alanda yapılan
çalışmaların artması, mobbing konusundaki bilgimizin artmasına destek olacaktır.
Sadist ve okul hayatında taciz yaşamış kişiler mobbing yapmaktadır. Whistleblowing (olumsuz
durumları ifşa etme) kavramı, kurumlarda çalışan tarafından iletilmesi kavramı proaktif davranış
gösterenler uzun vadede mobbinge uğramaktadır. Çatışma mobbing olmayıp, ancak devamı mobbinge
neden olmaktadır. Bireyin çatışmayı yönetim şeklide maruz kalmayı sağlayabilir. Kişinin çatışma
yönetim tarzı saldırganca ise mobbingci konumuna geçebilir. Pasif bir tutum sergileyen kişilerde
mağdur olabilmektedir. Çatışma yönetimi mobbing mağduru olma durumunu belirlemektedir. Kişilik
özellikleri açısından farklılıkların yönetimi önem kazanmaktadır. Farklılıklar yönetilemediğinde
mobbinge ortam hazırlamaktadır. Rekabet ortamı da mobbingi artırmaktadır. Mobbing uygulayan ve
kurban tarafından değişkenleri incelememiz gerekmektedir. Son yıllarda artmasının nedeni; yeni neslin
2. bencil yetişmesi, eğitim sisteminin rekabetçi olmasıdır. Kişi bu ortamda arkasındakine çelme atmak
istiyor ve iş hayatına geçince de bu düşünceyi devam ettiriyor. Kendi yaşadığını başkasına yaşatma
gibi etkenler, yaşam koşullarımız, bunu hızlandırır.
Diğer konu yaş faktörü. Yeni neslin rekabetçi olması ve başkalarını ekarte ederek kendini ortaya
koyma eğilimi etkilemektedir. İletişim kanalları etkileniyor. Bu durumda, yeni neslin ileride daha fazla
mobbing uygulayıcısı olabileceği beklenmektedir. Gençlerin yetişmelerinde bu olumsuzlukların
kaldırılması geleceğe dair önemli bir sorun olarak durmaktadır. Farkındalık var, fakat ayrımın iyi
yapılması gerekir. Kadınların daha fazla mağdur olduğunu biliyoruz. Kişi diğerlerinden farklı ise daha
fazla mobbing mağduru olabilir. Güç konusu ile mobbingin bağlantısı olduğu düşünülebilir. Kişilerin
yetiştirme tarzı da bu konuyu etkilemektedir. Birey temel güven duygusundan mahrum kaldığında
yıldırmacı olarak kendini ortaya koyacaktır. Yıldırmacıda, statü kaybetme korkusu olabilir. Özgüveni
yüksek olan bireyler ise daha fazla mobbinge maruz kalabilir. Mobbing uygulayan kişi karşısındaki
kişide kendi güçsüzlüğünü gördüğünde, bireyi tehdit olarak algılayarak tehditi ortadan kaldırmaya
çalışmaktadır. Yaşanılan örnekler de mobbing uygulayan kişilerin mağdurların bu durumun farkında
olmamalarını istiyor. Çünkü farkındalık arttığında mobbingci bundan rahatsızlık duyuyor.
Kamuda mobbing vakaları ile ilgili çok örnekle karşılaştım. Mobbing yapanlar ve mağdurlara
bakıldığında ortaöğretimde akran zorbalığı görmüş oluyorlar. Mobbing yapanlar yönetici yasanın
kendisine vermiş olduğu yetkileri tam kullanan ve asal aşmayan kişidir. Bu durumda maruz kalmaz ve
uğramaz. Yeni kuşak bencil yetişiyor ve önyargılı bir toplum oluşuyor. Bu durumda mobbing yapanlarda
algı artıyor. İletişim bu anlamda çok önemlidir. Eskiden ıq (zihinsel zeka)'dan bahsedilirken, artık eq
(sosyal zeka)'dan söz edilmektedir. Kadınlar eq açısından daha güçlü olduğu için daha çok mağdur
olabilmektedir. "Y" kuşağı gençliği nasihatten hoşlanmayan, kısa yoldan hedefe ulaşma çabasında
olan, interneti iyi kullanan, sosyal medyada yararlanan gençlik olduğundan daha çok mobbinge maruz
kalabilmektedir. Kuşaklar arası çatışma normaldir, bilgi çağının çocukları ile geleneksel tarzda yetişmiş
bireyler elbette birbirlerinden farklıdır, aynı olamazlar. Yeni kuşaklarla, geleneksel tarzda yetişenler
arasında çatışmalar yaşanabilir. X, Y ve Z kuşağı gelecekte daha da fazla çatışabilir. Bunu mobbinge
taşımamanın tek yolu çatışma yönetiminin bilinmesinden geçer. Şimdiki kuşakların rekabetçi olmasının
zorunluluğunu kabullenmeliyiz, çünkü kıt kaynaklara ulaşmada rekabet tartışılmaz. Mecburen rekabet
ortamına uygun çocuklar yetiştirmek zorundayız. Rekabet ortamına uygun çocuklar yetiştirmeliyiz, ama
onları güçlü kılarken aynı zamanda vicdanlı olmalarını da sağlayabilmeliyiz. Yargısız, yansız ve yüksüz
davranan lider ve insanlara ihtiyacımız var.
Yargılı, yanlı ve yüklü düşündüğümüz zaman davranışlarımız daha çok mobbinge kayabilir. Empati
kavramı ve empatik iletişim kullanan bireylerin mobbing uygulaması daha enderdir. Bu nedenle empati
kavramı ve empatik iletişim eğitimleri vermeliyiz. Yargısız, yansız ve yüksüz bireylere yaklaşmalıyız ve
bunu öğretmeliyiz. Çoklu zekadan bahsediyoruz. Eğitimlerde bunlar ele alınmalı. Bazı insanlar
mobbing yaptığının farkında değil. Astlar da üstlere mobbing yapabilir. Önemli olan mobbingle
mücadele edebilmektir. Mücadele edip ayakta kalması demek, mobbinge uğramıyor demek değildir.
Mobbing kişilerin elinde tanımlanmammış silah şeklindedir. Bu nedenle tanımlanması yapılmalıdır. Üst
mobbinge maruz kalmıyor diyemeyiz.
Herkes mobbinge maruz kalabilir.