Kadın Doğum asistanı olup seminer hazırlaması gerek ve zorda kalan arkadaşlar, 2014 yılı uptodate verileri kullanılarak hazırlanmıştır. Preeklampsi ve eklampsi
2. KAYNAKLAR
•www.uptodate.com
•2013 Report of the American College of Obstetricians and Gynecologists - Task
Force on Hypertension in Pregnancy
•Danforth’s Obstetrics and Gynecology
3. • Gebeliğin hipertansif hastalıkları tüm gebeliklerin %5-10 unu etkiler ve
gebeliğin en sık görülen tıbbi komplikasyonudur.
• Bu komplikasyon gelişmiş ülkelerde maternal mortalitenin %16 sından
sorumludur.
4. GEBELi iN HiPERTANSiFĞ
HASTALiKLARiNiN SiNiFLAMASi
• Kronik Hipertansiyon
Gebeli e özgüğGebeli e özgüğ
• Gestasyonel hipertansiyon
• Preeklampsi
Gebelikte hipertansif hastalıkların;
%30 u KH, %70 i GH dan gelişir.
5. PREEKLAMPSi
• Preeklampsi, önceden normotansif olan kadında, 20. gebelik haftası sonrası
yeni başlayan hipertansiyona eşlik eden proteinüri veya end organ
disfonksiyonu olmasıdır.
6. Fetal orjinli invavif sitotrofoblastlar maternal spiral arterlere invaze
olurlar ve bu arterleri küçük çaplı, resistan arterlerden yüksek
kalibreli damarlar haline çevirirler.
Bu vasküler invazyon işlemi sırasında kendileri de epitelyal fenotipten
endotelyal fenotipe dönüşürler ki buna da pseudovaskülogenez denir.
7.
8. Preeklampside ise sitotrofoblastlar bu dönüşüme uğramakta problem
yaşadıkları için spiral arterlere yeterince invaze olamazlar ve spiral
arterler sığ ve küçük çapta ve yüksek resistansta olarak kalır.
9.
10.
11. • Etkilenen gebeliklerin çoğunda iyi maternal ve fetal sonuçlarla term veya
terme yakın doğum gerçekleşiyor olsa da, bu gebelikler artmış maternal fetal
mortalite ve ciddi morbidite riski altındadır.
12. ACOG tarafından raporlanan, 2013 Obstetri ve Jinekoloji dergisi 122:1122 de
yayımlanmıştır.
13. TABLO 1 PREEKLAMPSi TANi KRiTERLERi
Önceden normotansif olan hastada 20. gebelik haftası sonrası en az 4 saat ara ile 2 kez sistolik kanÖnceden normotansif olan hastada 20. gebelik haftası sonrası en az 4 saat ara ile 2 kez sistolik kan
basıncının ≥140 mmHg veya diastolik kan basıncı ≥90 mmHg olmasıbasıncının ≥140 mmHg veya diastolik kan basıncı ≥90 mmHg olması
Sistolik kan basıncı ≥160 mmHg ve ya diastolik kan basıncı ≥110 mmHg, birkaç dakika ile konfirmeSistolik kan basıncı ≥160 mmHg ve ya diastolik kan basıncı ≥110 mmHg, birkaç dakika ile konfirme
etmek yeterlidiretmek yeterlidir
VE;VE;
24 saatlik idrarda ≥ 0.3 g proteinüri24 saatlik idrarda ≥ 0.3 g proteinüri
Kantitatif ölçüm mümkün değilse dipstick ile 1+ proteinüriKantitatif ölçüm mümkün değilse dipstick ile 1+ proteinüri
Adapted from: Hypertension in pregnancy: Report of the American College of Obstetricians and Gynecologists' Task Force on Hypertension in Pregnancy. ObstetAdapted from: Hypertension in pregnancy: Report of the American College of Obstetricians and Gynecologists' Task Force on Hypertension in Pregnancy. Obstet
Gynecol 2013; 122:1122.Gynecol 2013; 122:1122.
14. AşağıdakilerdenAşağıdakilerden herhangi birinin varlığında proteinüri olmadanherhangi birinin varlığında proteinüri olmadan yeni başlayan hipertansiyon hastasıyeni başlayan hipertansiyon hastası
preeklampsi tanısını alır :preeklampsi tanısını alır :
Platelet sayısı < 100.000/mikrolitrePlatelet sayısı < 100.000/mikrolitre
Serum kreatinin>1.1 mg/dl veya başka renal hastalık olmadan serum kreatininin iki katına çıkmasıSerum kreatinin>1.1 mg/dl veya başka renal hastalık olmadan serum kreatininin iki katına çıkması
Karaciğer transaminazlarının normal konsantrasyonlarının en az 2 katına çıkmasıKaraciğer transaminazlarının normal konsantrasyonlarının en az 2 katına çıkması
Pulmoner ödemPulmoner ödem
Serebral vizüel semptomlarSerebral vizüel semptomlar
Adapted from: Hypertension in pregnancy: Report of the American College of Obstetricians and Gynecologists' Task Force on Hypertension in Pregnancy. ObstetAdapted from: Hypertension in pregnancy: Report of the American College of Obstetricians and Gynecologists' Task Force on Hypertension in Pregnancy. Obstet
Gynecol 2013; 122:1122.Gynecol 2013; 122:1122.
15. • Şiddetli hipertansiyon ve end organ hasarı belirti bulguları hastalığın şiddetli
spekturumu olarak belirtilir.
16. Şiddetli preeklampside;
Santral sinir sistemi disfonksiyonu semptomları:
Yeni başlayan serebral veya vizüel rahatsızlıklar:
fotopsi,
skotomata,
kortikal körlük,
retinal vazospazm ,
şiddetli başağrısı (şimdiye kadar yaşadığım en kötü başağrısı!) veya analjezik tedaviye
rağmen devam eden ve ya artan başağrısı bozulmuş mental durum
Önceki kriterlerin aksine, 2013 kriterleri >5 gr /24 saat proteinüri ve fetal büyüme k s tl l nı ı ı ığı ıÖnceki kriterlerin aksine, 2013 kriterleri >5 gr /24 saat proteinüri ve fetal büyüme k s tl l nı ı ı ığı ı
iddetli hastal n özelliklerine dahil etmemektedir.ş ığıiddetli hastal n özelliklerine dahil etmemektedir.ş ığı
17. Hepatik anormallik:
Farklı bir tanı ile açıklanamayan ve medikal tedaviye yanıt vermeyen şiddetli
persistan sağ üst kadran ağrısı veya epigastrik ağrı veya
Serum transaminazlarının normalin 2 katına çıkması veya her ikisi
Şiddetli tansiyon yüksekliği:
Hasta yatak istirahatindeyken en az 4 saat arayla 2 kez sistolik kan
basıncının ≥ 160 mmHg veya diastolik kan basıncının ≥110 mmHg olması
(antihipertansif tedavi altında değilse)
19. • ACOG, preeklampsi tanısında esas kriter olan proteinüriyi çıkarmıştır.
• Aynı zamanda masif proteinüri ve fetal büyüme kısıtlılığı da şiddetli
preeklampsinin olası özellikleri olmaktan çıkarılmıştır
• Çünkü masif proteinüri sonuçla zayıf ilişkilidir ve fetal büyüme kısıtlılığı
preeklampsi teşhis edildiğinde benzer şekilde yönetilir.
• Oligüri de şiddetli hastalığın özelliği olmaktan çıkarılmıştır.
20. • Eklampsi;
Preeklampsili kadınlarda, nöbete neden olabilecek farklı nörolojik
hastalıkların yokluğunda grand mal nöbetlerinin gelişmesidir.
• HELLP sendromu;
(Hemolysis, Elevated Liver enzymes, Low Platelets) Preeklampsinin olası
bir formu olarak ortaya çıkar ancak bu ilişki çelişkilidir; HELLP bağımsız bir
hastalık olabilir.
Etkilenen hastalarının yüzde 15 ila 20 sinde eşlik eden hipertansiyon veya
proteinüri yoktur, bu da bazı uzmanların HELLP sendromunun
preeklampsinin dışında ayrı bir bozukluk olduğunu savunmasının
sebebidir.
21. • Kronik persistan hipertansiyon,
Gebelikten önce var olan veya gebeliğin 20. haftasından önceki
dönemde en az iki kez sistolik KB ≥140 mmHg ve veya diastolik KB
≥90 mmHg olması, veya postpartum 12 haftadan uzun süre persiste
olması şeklinde tanımlanır.
• Kronik hipertansiyon üzerine süperimpoze preeklampsi,
Kronik hipertansiyonlu bir gebede 20. haftadan sonra yeni başlayan
proteinüri veya end organ hasarı olarak tanımlanır.
Mevcut proteinüri zaten varsa, kötüleşmesi ya da hastalığın şiddetli
spektrumuna ait bulguların görülmesi de süperimpoze
preeklampsidir.
22. • Gestasyonel hipertansiyon,
20. haftadan sonra proteinüri olmadan veya preeklampsi belirti ve bulguları
görülmeden hipertansiyon izlenmesidir.
Postpartum 12. hafta ile gerilemelidir. Gerilemiyorsa tanı gözden geçirilir,
erken gebelikte görülen fizyolojik kan basınıcının azalmasıyla maskelenmiş
kronik hipertansiyon düşünülür.
23. PREVALANS
• Dünya genelinde, preeklampsi; gebeliklerin %7.5 ‘i kadarında görülür.
• Prevalanstaki varyasyonlar, maternal yaş dağılımı ve primipar kadın
oranındaki farklılıkları yansıtır.
24. HASTALI IN A IRLI IĞ Ğ Ğ
• Preeklampsili kadınlar, plasental abruption, akut böbrek yetmezliği, serebral
kanama, karaciğer yetmezliği veya rüptürü, pulmoner ödem, dissemine
intravasküler koagulopati ve eklampsiye progresyon gibi hayatı tehdit edici
olaylar açısından risk altındadır.
• Dünya genelinde direk anne ölümlerinin %10-15’i preeklampsi/eklampsi ile
ilişkilidir.
25. • ABD’de preeklampsi/eklampsi; maternal ölüm sebepleri
arasında ilk dörttedir.
(Kanama, Kardivasküler hast., Tromboembolizm)
• Yaklaşık 100.000 canlı doğumda bir preeklampsi-eklampsiye
bağlı maternal ölüm görülür,
• Vaka fatalite oranı: 100.000 vakada 6.4 ölüm
• Etkilenmiş gebeliklerde gelişme geriliği ve preterm doğum
riskinden ötürü fetus için de morbidite ve mortalite artmıştır.
26. NullipariteNulliparite
Önceki gebelikte preeklampsi öyküsüÖnceki gebelikte preeklampsi öyküsü
>40 yaş ve ya <18 yaş>40 yaş ve ya <18 yaş
Preeklampsi aile öyküsüPreeklampsi aile öyküsü
Kronik hipertansiyonKronik hipertansiyon
Kronik böbrek hastalığıKronik böbrek hastalığı
Antifosfolipid antikor sendromu ve ya kalıtsal trombofiliAntifosfolipid antikor sendromu ve ya kalıtsal trombofili
Vasküler ve ya bağ doku hastalığıVasküler ve ya bağ doku hastalığı
Diabetes Mellitus (pregestasyonel ve gestasyonel)Diabetes Mellitus (pregestasyonel ve gestasyonel)
Multifetal gebelikMultifetal gebelik
RISK FAKTÖRLERI
27. Yüksek body mass indexYüksek body mass index
siyah ırksiyah ırk
Annesi ve ya önceki partneri preeklampsi geçirmiş erkek partnerAnnesi ve ya önceki partneri preeklampsi geçirmiş erkek partner
Hidrops fetalisHidrops fetalis
Açıklanamayan fetal büyüme geriliğiAçıklanamayan fetal büyüme geriliği
Kadının kendisinin SGA olarak doğmuş olmasıKadının kendisinin SGA olarak doğmuş olması
Önceki gebeliğinde fetal büyüme kısıtlılığı, abruptio plasenta, mort fetüs öyküsüÖnceki gebeliğinde fetal büyüme kısıtlılığı, abruptio plasenta, mort fetüs öyküsü
gebelikler arası uzamış intervalgebelikler arası uzamış interval
partner ile ilgili faktörlerpartner ile ilgili faktörler
hidatiform gebelikhidatiform gebelik
Şüpheli genlerŞüpheli genler
RISK FAKTÖRLERI
28. • Geçmişte preeklampsi öyküsü,
Sonraki gebelikte öyküsü olmayan kadınlara kıyasla
preeklampsi gelişme riski 7 kat artmıştır.
Preeklampsi şiddeti riski oldukça arttırır.
2.trimestrda şiddetli preeklampsi özelliklerini taşıyan
kadınlarda, sonraki gebelikte preeklampsi gelişme riski
yüksektir.
İlk gebeliğinde şiddetli preeklampsi bulgusu yoksa
sonraki gebelikte %5-7, normotansifse <%1 preeklampsi
gelişir.
29. • İlk gebelik (nulliparite)
Primigravid olmanın neden anlamlı predispozan faktör olduğu
belirsizdir. Bir teoriye göre bu kadınların hastalığın patogenezinde rol
oynayabileceği düşünülen paternal antijenlere maruziyetinin sınırlı
olmasından kaynaklanabilir.
• Preeklampsi aile öyküsü
Birinci derece yakınında öykü mevcut olması, bazı vakalarda kalıtsal
geçiş mekanizmasını düşündürebilir. Bebeğin babası, fetal genlere
paternal katkı, defektif plasentasyon ve dolayısıyla preeklampsiye
sebep olabildiğinden riski artırabilir.
30. • Mevcut medikal koşullar:Mevcut medikal koşullar:
- Pregestasyonel diabet
Muhtemelen altta yatan renal veya vasküler hastalık, yüksek plazma insülin düzeyleri/insülin
direnci ve anormal lipid metabolizması gibi faktörlerin çeşitliliğine bağlı bir etkidir. ("Pregnancy risks in
women with type 1 and type 2 diabetes mellitus" and "Prepregnancy evaluation and management of women with type 1 or type 2 diabetes mellitus")
- Kan basıncının ≥ 130/80 mmHg.
Süperimpoze preeklampsi riski diastolik kan basıncı ≥110 mmHg ve 20. haftadan önce ≥100
mmHg olan kadınlarda en yüksektir.
-Antifosfolipid antikorlar
-BMI≥26.1
-Kronik böbrek hastalığı. İleri kronik böbrek hastalığı olan kadınlarda %40 ila 60 ı
preeklampsi tanısı alır.
31. • İkiz gebelikler.
Çoğul gebeliklerde fetus sayısı arttıkça risk artar. Üçüz
gebeliklerde ikizlere kıyasla risk 3 katına çıkar.
• İleri anne yaşı.
Yaşı ileri olan kadınlarda diabet ve kronik hipertansiyon gibi ek
risk faktörleri olma olasılığı daha fazladır.
Adolesanlarda preeklampsi riskinin yüksek olup olmadığı daha
tartışmalıdır; sistematik bir derleme herhangi bir ilişki
bulmamıştır. ("Effect of advanced age on fertility and pregnancy in women".)
‘’Sigara içen kadınların içmeyenlere oranla preeklampsi riski daha azdır.’’
32. KLINIK BULGULAR
• Klinik prezantasyon: 20. gebelik haftası sonrası yeni gelişen
hipertansiyon ve proteinüri veya end organ disfonksiyonu
genellikle preeklampsiden kaynaklanır.(özellikle nulliparlarda)
• Çoğu kadında bu bulgular genellikle 34. gebelik haftasından sonra
belirginleşir.
Kadınların yaklaşık yüzde 10 unda preeklampsi 34. haftadan önce
gelişir ve yaklaşık yüzde 5i ilk kez postpartum dönemde özellikle
doğum sonrası ilk 48 saatte farkedilir.
33. • Maternal hipertansiyon ve proteinüri derecesi, ve diğer klinik bulguların
varlığı veya yokluğu oldukça değişkendir.
• Çoğu hastanın tansiyonu 140/90 ile 160/110 mmHg arasındadır ve
proteinüriye genellikle periferal ödem eşlik eder.
• Yaklaşık %25 inde şiddetli hastalığa ait bazı nonspesifik bulgular ortaya çıkar,
ki bunlar acil doğumu düşünmeyi gerektirir:
34. Belirti ve bulgularBelirti ve bulgular
Şiddetli hipertansiyon (en az 4 saat arayla SKB≥160 veya DKB≥110Şiddetli hipertansiyon (en az 4 saat arayla SKB≥160 veya DKB≥110
Persistan ve veya şiddetli başağrısıPersistan ve veya şiddetli başağrısı
Vizüel anormallikler (skotamata, fotofobi, bulanış görüş, ve ya geçici körlük)Vizüel anormallikler (skotamata, fotofobi, bulanış görüş, ve ya geçici körlük)
Üst abdominal ve ya epigastrik ağrıÜst abdominal ve ya epigastrik ağrı
Bulantı kusmaBulantı kusma
Dispne, retrosternal göğüs ağrısıDispne, retrosternal göğüs ağrısı
Bozulmuş mental durumBozulmuş mental durum
35. Laboratuar BozukluklarıLaboratuar Bozuklukları
Mikroanjiopatik hemolitik anemi (anormal periferik yayma, artmış bilirubin, ve ya düşükMikroanjiopatik hemolitik anemi (anormal periferik yayma, artmış bilirubin, ve ya düşük
serum haptoglobulin seviyeleri)serum haptoglobulin seviyeleri)
Trombositopeni (<100.000 / mikroL)Trombositopeni (<100.000 / mikroL)
Artmış serum kreatinin konsantrasyonu (>1.1 mg/dL)Artmış serum kreatinin konsantrasyonu (>1.1 mg/dL)
Artmış karaciğer enzimleri (normalin üst limitinin 2 katı)Artmış karaciğer enzimleri (normalin üst limitinin 2 katı)
36.
37. ATIPIK PREZANTASYON
• Gebeliğin 20. haftasından önce başlayan belirti ve bulgular genelde
komplet ve ya parsiyel mol ilişkilidir
• Hipertansiyon veya proteinüri (ikisi bir arada değil ) - şiddetli
preeklampsinin bulgularıyla birlikte veya değil
38. Gecikmiş postpartum başlangıç veya hastalığın
şiddetlenmesi
Doğum sonrası 48. saatten sonra 6. haftadan önce görülen, hastalığın
belirti ve bulgularının yeniden ortaya çıkmasıdır.
Retrospektif kohort bir çalışmada gecikmiş postpartum preeklampsili
152 hastanın;
%63.2 sinde gebeliğinde önceden tanı almış hipertansif hastalık yok iken
%18.4 preeklampsili,
%9.2 kronik hipertansif,
%4.6 sı kronik hipertansiyona süperimpoze preeklampsiydi.
Bu hastaların %14.5 i postpartum eklampsi geçirmiştir.
39. • Preeklampsi progresif bir hastalıktır. Kadınların çoğunda gebeliğin geç
evresinde oluşan, doğuma kadar kademeli olarak kötüleşen bulgular olsa
da kadınların %25 inde, özellikle de erken başlangıçlı preeklampsi
olanlarda hipertansiyon şiddetlenir ve end organ hasarına ait belirti ve
bulgular günler ila haftalar gibi peryodlarda belirgin hale gelir. Bu
kadınların %2 si eklampsi geçirir.
40. • Preeklampsi ciddi maternal ve fetal sekellerle ilişkili olabilir. (dekolman,
karaciğer hematomu ve ya rüptürü, DIC, stroke, mekanik ventilasyon ihtiyacı,
invaziv hemodinamik takip, transfüzyon, dializ)
• Sekellerin, hipertansiyon yokluğunda, belirgin end organ disfonksiyonu klinik
bulgusu olan kadınlarda ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Göğüs ağrısı, dispne,
ve düşük platelet sayısı özellikle kötü sonuçlar için prediktif olabilir
41. • Plasentanın doğması, her zaman hastalığın belirti ve bulgularının tamamen
yok olmasıyla sonuçlanır. (Bazı semptomların kaybolması saatler başağrısı,
bazıları aylar proteinüri sürebilir).
• Hipertansiyon, postpartum ilk hafta nadiren de ikinci hafta, kötüleşebilir
ancak çoğu kadında postpartum dördüncü hafta ile normale döner.
• Nadiren hipertansiyon 3 ayın ötesinde persiste eder. Proteinüri genellikle ilk
bir kaç günde iyileşmeye başlar, ancak şiddetli protein ekskresyonu olan
kadınlarda tam gerileme haftalar ila ayları alabilir.
42. TANI
• Önceden normotansif olan hastada 20. gebelik haftası sonrası en az 4 saat ara ile 2
kez sistolik kan basıncının ≥140 mmHg or diastolik kan basıncı ≥90 mmHg olması
ve
24-saatlik idrarda 300mg veya daha fazla proteinüri veya protein/kreatinin
oranının ≥0,3 mg/dL ya da 30 mg/mmol (Kalitatif tespitlerdeki (dipstick test) değişkenlik nedeniyle, diğer
yaklaşımlara kolay ulaşılamadığı durumlar hariç bu yöntemin tanısal kullanımından vazgeçilmiştir. Bu yaklaşım kullanılmak zorunda ise 1+
saptanması proteinüri tanısı için limit olarak düşünülmüştür.)
veya
end organ disfonksiyonu bulguları (platelet sayısı <100.000, serum kreatinin >1.1
mg /dL ve ya serum kreatinin 2 katına çıkması, serum transaminazlarının normalin
2 katına çıkması).
43. • Kronik hipertansif, gebelikten önce veya erken gebelikte proteinürisi olan
kadınlarda süperimpoze preeklampsi kesin olarak teşhis etmek zordur, ancak
gebeliğin son yarısında hipertansiyonda belirgin kötüleşme (özellikle akut)
veya şiddetli hastalığa ait belirti ve bulguların geişmesiyle şüphelenilmedir.
47. PREEKLAMPSININ ÖNLENMESI
• Preeklampsiyi ve preeklampsinin kötü sonuçlarını önlemede antioksidan olan
C ve E vitaminleri etkili müdahaleler değildir.
• Düşük kalsiyum alımı olan toplumlarda preeklampsinin şiddetini azaltmak için
kalsiyum yararlı olabilir, fakat ABD gibi kalsiyum alımı yeterli olan
toplumlarda, anlamlı değildir.
48. • Preeklampsiyi önlemede düşük doz aspirin uygulaması (60-
80mg), 30.000’den fazla kadın içeren metaanalizlerinde
incelenmiştir ve preeklampsi ve kötü perinatal sonuçları
azaltmada hafif bir etkisinin olduğu görülür.
• Bu bulgular düşük riskli kadınlara klinik olarak anlamlı değildir
ama çok yüksek riskli toplumlarda uygun olabilir.
• Yatak istirahati veya tuz kısıtlamasının preeklampsi riskini
azalttığına dair hiç kanıt yoktur.
49. HASTALI IN IDDETINE GÖREĞ Ş
YAKLA IMŞ
• Şiddetli hastalık bulguları olan preeklampsi
-Fetal viabilite öncesi
-≥34. gebelik haftası sonrası
-Gestasyonel yaşa bakılmaksızın maternal veya fetal durum anstabilse
genellikle doğum endikedir.
50. • Doğum ciddi maternal ve fetal komplikasyon gelişme riskini minimize eder.
• Fetal viabilite sonrası ve 34 . gebelik haftası öncesi anne ve fetus stabilse, 3.
basamak bir merkezde preterm fetusa bağlı morbiditeyi azaltmak için gebeliğin
devamı sağlanabilir.
• Gözlemsel veriler, şiddetli preeklampsi nedeniyle doğum kararında acil
sezaryen şart koşmamaktadır. Serviks uygun değilse olgunlaştırıcı ajanlar
indüksiyon öncesi kullanılabilir. Ancak yine de 30 haftanın altında ve bishop
skoru düşük olan şiddetli preeklampsili kadınlarda sezaryen ile doğum mantıklı
gözükmektedir (güven vermeyen ÇKS traseleri ve dilate olmayan serviks).
Preterm indüksiyonların 1/3 ünden azında vajinal doğum gerçekleşir.
51. • Şiddetli hastalık bulguları olmayan preeklampsi
≥37 hafta doğum önerilir.
Serviks uygun değilse olgunlaştırıcı ajanlar kullanılmalıdır.
34+0 ile 36+0 arasında optimum yönetim halen belirsizdir.
34 haftadan önce guidelinelar ekspektan yönetimi önermektedir.
52. IDDETLI OLMAYAN PREEKLAMPSIDEŞ
EKSPEKTAN ANTEPARTUM YÖNETIM
• <37 hafta preeklampsili kadınlar yakın maternal ve fetal takip ile,
antihipertansif tedavi almadan ekspektan olarak takip edilir.
• Hastalığın şiddetine ve progresyon hızına göre yakın maternal takip yapılır.
Hospitalizasyon bu değerlendirmeleri yapmak için gereklidir ve hızlı
progresyon durumunda hızlı müdaheleyi sağlar.
• Hasta stabil ve şiddetli olmayan preeklampsi ise ayaktan takibi yapılabilir.
• 3 günde bir maternal ve fetal değerlendirme amaçlı başvurmalı, medikal
bakıma hızlı erişebilmelidir. İstirahatte tansiyon düştüğünden aktivite
kısıtlanabilir, ancak hastalığın progresyonunu engellediğine dair kanıt yoktur.
• Hasta belirti ve bulguları bilmeli, bebek hareket takibi yapmalı
53. HIPERTANSIYON TEDAVISI
• En az haftada 2 kez kan basıncı ölçülmeli.
• SKB 160, DKB 110 un altında antihipertansif verilmesi, hastalığın gidişini
değiştirmez, perinatal morbidite ve mortaliteyi azaltmaz.
• Sodyum kısıtlaması ve diüretiklerin rutin tedavide yeri yoktur.
54. FETAL IYILIK HALININ
DE ERLENDIRILMESIĞ
• Günlük bebek hareket takibi
• Haftada 2 kez NST ve amnion sıvı volümü değerlendirmesi veya haftada 2 kez
biyofizik profil bakılması
• Umblikal arter doppler indeksleri
(16 randomize çalışmanın metaanalizinde umblikal arter doppler velosimetri
sonuçlarının bilinmesi, perinatal ölümlerde %29 azalma ile ilişkili bulunmuş.)
55. INTRAPARTUM YÖNETIM
• Intrapartum takip; kontinü maternal-fetal monitorizasyon
• Sıvılar: Pulmoner ödem, 3. boşluğa kaçış risklerinden ötürü dengeli sıvı
uygulaması. Volüm kaybı yoksa saatte 80 mL uygun. diüretikler pulmoner
ödem tedavisinde
56. • Hipertansiyon tedavisi; şiddetli HT intravenöz labetolol ve ya hidralazin
ve ya oral nifedipin ile tedavi edilmelidir.
• Anestezi; nöraksiyal teknikler genellikle güvenli ve efektiftir. 2 majör
endişe : tansiyonda hızlı düşüş, peridural hematom.
• Nöbet profilaksisi: 2013 ACOG a göre SKB< 160 DKB<110 ve maternal
semptom yoksa magnezyum sülfat eklampsiyi önlemede
uygulanmamalıdır.
• Magnezyum rejimi ve takip: optimal magnezyum rejimi üzerine fikirbirliği
yoktur.
• Dozaj: en sık kullanılan; yükleme 4 ila 6 gram iv, idame 1 ila 3 gram/saat
57. • Terapötik aralık 4.8-8.4 mg/dL (2-3.5 mmol/dL)
• İdame dozu, patellar refleksler mevcut, solunum sayısı 12 nin üzerinde, saatlik
idrar çıkışı 100mL nin üzerindeyse verilir.
• Magnezyum toksisitesi açısından takip edilir.
• Postpartum 24 saat devam edilir.
58. EKLAMPSİ
Hava yolunu sağla, hastayı sol yanına çevir, oksijen desteği sağla,
hastayı hipoksi ve travmadan koru
Gestasyonel haftasından bağımsız olarak eklampsinin kesin tedavisi
doğumdur,
59. TEKRARLAYAN EKLAMPTIK
NÖbETLERI ENGELLEMEK IçIN
«The Eclampsia Trial Collaborative Group»
Magnezyum ve diazepam’ı karşılaştıran ve Magnezyum ve fenitoini
karşılaştıran iki randomize prospektif çalışma raporlamışlardır.
Her ikisinde de Magnezyum sülfat, hem diazepam dan hem fenitoinden
tekrarlayan nöbetleri engellemede daha etkii bulunmuştur.
Diğer maternal- perinatal mortalite ve morbiditeler açısından
bakıldığında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır.
60. POSTPARTUM YÖNETIM
• Kötü kontrollü hipertansiyon, oligüri, renal yetmezlik veya trombositopeni
olan kadınlarda NSAİ dan kaçınılmalıdır.
• Ayaktan hasta olarak sıkı takip edilmelidir. ACOG doğum sonrası 72 saat
hastanede yada evde ve yine postpartum 7 ila 10 güne kadar tansiyon takibi
önermektedir.
61. KAYNAKLAR:
• www.uptodate.com
• 2013 Report of the American College of Obstetricians and Gynecologists - Task
Force on Hypertension in Pregnancy
• Danforth’s Obstetrics and Gynecology
Te ekkürler..şTe ekkürler..ş