SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 13
BLUEJEAN TÜRKİYE DE; «KOT»
İSMİ İLE DİLİMİZE YERLEŞEN MARKA
NASIL YOK OLDU

Hazırlayan;
963412034 SEZEN YARDIM
MAYIS 2013
KOT, İngilizce'deki Denim kelimesinin Türkçe'
deki karşılığı olarak kullanılır. Sözlük anlamı:
"Giysi yapılan bir tür mavi, kaba pamuklu
kumaş, blucin" dir.

Kot sözcüğünün Türkçeye yerleşmesinin asıl
nedeni, bu ismin Türkiye'de blucini (özgün
dil, ing.: blue jeans) üreten ilk kişinin
soyadından geliyor olmasıdır. Türkiye'deki ilk
kot üretimini yapan, Muhteşem Kot, 1940
yılında Fransa'ya yaptığı bir gezide blucinle
karşılaşır. Sağlamlığına ve dikim tarzına hayran
kalan Muhteşem Kot, bu kumaşı Türkiye'de
üretmeye karar verir.
MUHTEŞEM KOT KİMDİR?
3 yaşındayken Yugoslavya’dan Türkiye’ye
göç edip Edremit’e yerleşen, ilk ve
ortaöğrenimden sonra terzi çıraklığına
giren Kot, kendini mesleki olarak
geliştirmek için dönemin en iyi terzilik
okullarından biri sayılan La Deveze
Derrox’a gitmişti.
Türkiye’ye döndüğünde orada görüp
tanıdığı bu kumaşı üretmeyi başarır ve
1960 yılına gelindiğinde günde 200 adet
üretimi yakalamıştır. Bu kumaş o dönemde
özellikle köylüler ve işçiler tarafından çok
tutulur. 1960 yılında KOT adını
markalaştırırlar.
KOT MARKASININ İLK
ÜRÜNLERİ:
İlk kotların etiketi Levi's benzeri idi,
"Bir pantolonu iki tarafından ayrı
yönlere çeken atlar". Bu dayanıklılığı
ifade eden bir gösterge olarak
hafızalara yerleşti. Tüccarlar blue-jean
almaya iş yerimize geldiklerinde önce
etiketi kontrol ederlerdi. Arkasından
da pantolonu dik olarak yere
bırakırlardı; şayet bir yana devrilmez
ise sağlamlığı ve kalitesi test edilmiş
olurdu. Satın alma sırasında
tüketicilerin yaptığı bir kontroldü bu
test.
İlk blue-jeanler, Karaköy Necati Bey
caddesinde, Ankara'da Samanpazarı
denen yerde işçi ve köylülere giyim kuşam
satan dükkânlarda satılmaya başlandı.
Üretilen malın gerçekten çok sağlam
olması, 3 dikişli makinelerle dikilmesi,
temizliğinin kolay olması, ütü istememesi
gibi nedenlerle köylü ve işçilerin tercih
ettiği ve ısrar ile aradıkları bir pantolon
haline geldi. Kot markası dolayısı ile de
halk tarafından "Kot pantolon" olarak
isimlendirildi.
Ancak 80′li yıllar yani
Özal dönemine
gelindiğinde serbest
piyasa ekonomisiyle
kapılar açılır ve yabancı
markaların yerli piyasaya
girmesiyle o günlere
kadar birinci sırada olan
Kot marka blucin artık 2.
sınıf olmuştur. Böylece
satışları düşen firma
1992 yılında üretimi
durdurur ve fabrikayı
kiraya verir.
MARKANIN ÇÖKÜŞÜNÜ MUHTEŞEM
KOT UN OĞLU AYTAÇ KOT ŞU
ŞEKİLDE AÇIKLIYOR:
 Indigo boyalı kumaşı bir tek Akfil fabrikasının üretmesi, üretilen malın
ihtiyacın onda birini bile karşılayamaması, blue-jean talebinin hem iç pazarda
hem bütün Avrupa'da patlaması ve iç pazar için istediğimiz oranda kumaş
bulamıyorduk. Bu sebepten ötürü üretimimizin düşmemesi için "KOT"
haricinde diğer giyim eşyalarını üretmeye ve dış pazara yöneldik. Dış pazara
üretilecek Blue-jeanler için geçici kabul yolu ile kumaş ithal edip, bu kumaşı
işleyip ihraç ederek üretim kapasitemizi de düşürmemiş oluyorduk. Ama
maalesef iç pazara aynı kalitede mal üretemiyorduk.
 Talep "solgun açık mavi klasik blue-jean" içindi ve kesin olarak çok bilinen
"Levi's - Wrangler - Lee" gibi Amerikan markaları tercih ediliyordu. İstendiği
zaman bulunamaması "çok kıymetli ve aranır olmasını" sağlıyordu.
 Gençlerde yabancı markalara karşı bir açlık ve istek olması da doğaldı. Zira
filmlerdeki artistlerin veya yurt dışından getirenlerin üzerinde görüp
beğendikleri, ulaşılması zor bir üründü. Ünlü Amerikan markaları 1980 lerde
ithal edilmeye başlandı.
KOT ismini Türkçe ye geçirerek bir ilki oluşturmasına rağmen
bugün markanın halen devam etmemesinin sebebi olarak ise
Aytaç Kot aşağıdaki açıklamayı yapıyor;
Yabancı markalara sahip olup onları giyebilme arzusu yüzünden Türk markalarının
yüzüne bakan yoktu. Yerli bir marka olarak 2. kümede oynamaya mecburduk. Oysa
30 senedir birinci ligde oynamaya alışmıştık. Tüketicinin blue-jean'e KOT, üretildiği
kumaş olan "Denim"i de KOT kumaşı diye isimlendirmesi, bizim zamanındaki
çalışmalarımızın, tüketiciye her zaman daha iyisini makul fiyata verme isteğimizin ve
toplam kalite anlayışımızın ne kadar başarılı olduğunun göstergesi idi.
Ancak talep ve satışların devamlı düşmesi, alıştığımız ticaret ahlakının değişmesi
yani;
Önceden, mal satın alan tüccar ya parasını peşin öder veya birkaç gün sonra yollardı.
Oysa artık çekler senetler veriliyordu. Bunların %60 ödenmediği gibi birde tekrar
mal talep ediliyor, borcunuzu kapatmadınız dendiğinde, "en kısa zamanda öderiz
piyasa kötü, aman biran evvel mal yollayın" şeklindeki yakınmalar ve talepler
çoğalmıştı.
Emek yoğun, yatırım miktarı diğer sanayi
dallarına göre çok düşük olan bu sektörde 810 makine alarak atölyeler kuruluyor, 18
yaşından küçük işçiler hiç bir sosyal hakları
verilmeden çalıştırılıyor, elektrik ve su gibi
enerji ihtiyacı kaçak olarak sağlanabiliyor,
kaçak açılmış işyerleri doğal olarak vergi de
ödemiyordu.
Öyle bir noktaya gelindi ki her gün mantar
gibi biten bu işyerleri bizim maliyet
fiyatımızın altında blue-jean verip kar
edebiliyorlardı. Ekonomik olarak KOT üretip
satmamızın ticari bir değeri kalmamıştı zira
her sene zarar ediliyordu. İkinci ligde o ligin
kurallarına göre oynamak gerekiyordu. Ayak
uyduramayacağımızı anlayıp 1992'de diyarı
terk etme kararı aldık.
SONUÇ…
BAŞIRILI OLMA NEDENLERİ;
 TÜRKİYE PAZARINA GİREN İLK MARKA. BU AVANTAJI SAYESİNDE MARKA İSMİ ÜRÜNLE
ÖZDEŞLEŞMİŞTİR.

 PAZARIN BİRDEN BİRE FAZLA MİKTARDA BÜYÜMESİ, ASLINDA YETERLİ KAPASİTE
SAĞLANMIŞ OLSAYDI CİDDİ BİR AVANTAJA DÖNÜŞEBİLİRDİ.
SONUÇ..
BAŞARILI BİR MARKA İKEN YOK OLMASININ NEDENLERİ;
 ÜLKENİN DIŞ PAZARLARA AÇILMASI VE YENİ MARKALARIN PAZARA GİRMESİ İLE
SARSILMIŞTIR.

 İHRAÇ ÜRÜNLERİ KALİTELİ İKEN YERLİ ÜRETİM İÇİN YETERLİ KALİTEDE ÜRETİM
YAPMA KONUSUNDA EKSİK KALMIŞTIR.
 HAMMADDE SIKINTISI YAŞAMAKTADIR.
 VADELİ SATIŞLAR VE ALINAMAYAN BORÇLAR SEBEBİYLE FİNANASAL SORUNLAR
YAŞANMIŞTIR.
 MERDİVENALTI ÜRETİMLER DÜŞÜK MALİYETLİ ÜRETİM YAPAN RAKİPLER
OLMUŞLARDIR.
 ÜLKEDE YABANCI MARKA LARA SAHİP OLMA İSTEĞİ YERLİ MARKALARI GÖZDEN
DÜŞÜRMÜŞTÜR.
 VE MARKA YEREL PAZARDAN GLOBAL PAZARA AÇILDIĞINDA
TUTUNAMAYACAĞINI ANLAYIP SEKTÖRDEN ÇEKİLME KARARI ALMIŞTIR.
NELER YAPILABİLİRDİ?
 Pazara giren ilk marka olmasını ve yerli olmasını avantaj olarak gösterip
müşterilerde Türk malı algısını lehine kullanabilirdi.
 İhraç ürünlere verdiği önemi yerli üretime de aynı düzeyde verebilirdi.
 Yabancı markaların Türkiye de ki konumlanmasını analiz edip kendi
kitlesinin ulaşabileceği noktalarda satış pazarlama faaliyetleri
sürdürülebilirdi.
 yerli hammadde yetersiz kaldığında ithal hammadde ye yatırım yaparak
satış kaybını önleyebilirdi.
 Hiçbir senaryo markayı kurtarmaya yetmiyorsa herhangi bir rakiple
anlaşmaya giderek şirket birleştirme ve ya hissedar olma yoluna gidilerek
marka yaşatılabilirdi.
TEŞEKKÜRLER…

Hazırlayan;
963412034 SEZEN YARDIM
MAYIS 2013

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

Vakko Reklam Analizi
Vakko Reklam AnaliziVakko Reklam Analizi
Vakko Reklam Analizi
Merve Şahin
 
Swot ve pest analiz
Swot ve pest analizSwot ve pest analiz
Swot ve pest analiz
zzmegreli77
 
İtibar ve kriz yönetimi ikea
İtibar ve kriz yönetimi ikeaİtibar ve kriz yönetimi ikea
İtibar ve kriz yönetimi ikea
Esma Gulmez
 
Vakko Firma Analizi
Vakko Firma AnaliziVakko Firma Analizi
Vakko Firma Analizi
Merve Şahin
 

Mais procurados (20)

Lc waikiki medya planlama
Lc waikiki medya planlama  Lc waikiki medya planlama
Lc waikiki medya planlama
 
İaa Sigorta Bilinci Reklam Kampanyası Sunum Dosyası
İaa Sigorta Bilinci Reklam Kampanyası Sunum Dosyasıİaa Sigorta Bilinci Reklam Kampanyası Sunum Dosyası
İaa Sigorta Bilinci Reklam Kampanyası Sunum Dosyası
 
Vakko Reklam Analizi
Vakko Reklam AnaliziVakko Reklam Analizi
Vakko Reklam Analizi
 
Swot ve pest analiz
Swot ve pest analizSwot ve pest analiz
Swot ve pest analiz
 
boyner sunum
boyner sunumboyner sunum
boyner sunum
 
Koton
KotonKoton
Koton
 
Oreo Sosyal Medya Kullanımı
Oreo Sosyal Medya KullanımıOreo Sosyal Medya Kullanımı
Oreo Sosyal Medya Kullanımı
 
Swot pest analizi
Swot pest analiziSwot pest analizi
Swot pest analizi
 
Basin bülteni̇ 29
Basin bülteni̇                          29Basin bülteni̇                          29
Basin bülteni̇ 29
 
İtibar ve kriz yönetimi ikea
İtibar ve kriz yönetimi ikeaİtibar ve kriz yönetimi ikea
İtibar ve kriz yönetimi ikea
 
Halkla İlişkiler Projesi Ödevi
Halkla İlişkiler Projesi ÖdeviHalkla İlişkiler Projesi Ödevi
Halkla İlişkiler Projesi Ödevi
 
Yeditepe Universitesi Yuksek Lisans Medya Planlama Proje Odevi
Yeditepe Universitesi Yuksek Lisans Medya Planlama Proje OdeviYeditepe Universitesi Yuksek Lisans Medya Planlama Proje Odevi
Yeditepe Universitesi Yuksek Lisans Medya Planlama Proje Odevi
 
Selpak Medya Planlama Sunumu
Selpak Medya Planlama SunumuSelpak Medya Planlama Sunumu
Selpak Medya Planlama Sunumu
 
Uco benetton
Uco benettonUco benetton
Uco benetton
 
Gucci Strateji̇k Marka Anali̇zi̇
Gucci Strateji̇k Marka Anali̇zi̇Gucci Strateji̇k Marka Anali̇zi̇
Gucci Strateji̇k Marka Anali̇zi̇
 
Penti̇ reklam
Penti̇ reklamPenti̇ reklam
Penti̇ reklam
 
LC Waikiki Dergi
LC Waikiki DergiLC Waikiki Dergi
LC Waikiki Dergi
 
Vakko Firma Analizi
Vakko Firma AnaliziVakko Firma Analizi
Vakko Firma Analizi
 
Zara prest
Zara prestZara prest
Zara prest
 
XYZ Kahve Firması Sosyal Medya Pazarlama Planı
XYZ Kahve Firması Sosyal Medya Pazarlama PlanıXYZ Kahve Firması Sosyal Medya Pazarlama Planı
XYZ Kahve Firması Sosyal Medya Pazarlama Planı
 

Destaque (10)

Turkiyesonsunum (3)
Turkiyesonsunum (3)Turkiyesonsunum (3)
Turkiyesonsunum (3)
 
başarılı bir marka olarak LEVI'S
başarılı bir marka olarak LEVI'Sbaşarılı bir marka olarak LEVI'S
başarılı bir marka olarak LEVI'S
 
6 2-marka
6 2-marka6 2-marka
6 2-marka
 
Coca-Cola Beykent Üniversitesi Sunum
Coca-Cola Beykent Üniversitesi SunumCoca-Cola Beykent Üniversitesi Sunum
Coca-Cola Beykent Üniversitesi Sunum
 
Swot anali̇zi̇ örneği̇
Swot anali̇zi̇ örneği̇ Swot anali̇zi̇ örneği̇
Swot anali̇zi̇ örneği̇
 
Coca cola swot analizi
Coca cola swot analiziCoca cola swot analizi
Coca cola swot analizi
 
Swot ve pest anali̇zi̇ züleyha
Swot ve pest anali̇zi̇ züleyhaSwot ve pest anali̇zi̇ züleyha
Swot ve pest anali̇zi̇ züleyha
 
MARKA STRATEJİLERİ VE MARKA YÖNETİMİ
MARKA STRATEJİLERİ VE MARKA YÖNETİMİMARKA STRATEJİLERİ VE MARKA YÖNETİMİ
MARKA STRATEJİLERİ VE MARKA YÖNETİMİ
 
Prinsip rekaan premis makanan
Prinsip rekaan premis makananPrinsip rekaan premis makanan
Prinsip rekaan premis makanan
 
Swot analizi
Swot analiziSwot analizi
Swot analizi
 

Türkiye pazarında jean; KOT

  • 1. BLUEJEAN TÜRKİYE DE; «KOT» İSMİ İLE DİLİMİZE YERLEŞEN MARKA NASIL YOK OLDU Hazırlayan; 963412034 SEZEN YARDIM MAYIS 2013
  • 2. KOT, İngilizce'deki Denim kelimesinin Türkçe' deki karşılığı olarak kullanılır. Sözlük anlamı: "Giysi yapılan bir tür mavi, kaba pamuklu kumaş, blucin" dir. Kot sözcüğünün Türkçeye yerleşmesinin asıl nedeni, bu ismin Türkiye'de blucini (özgün dil, ing.: blue jeans) üreten ilk kişinin soyadından geliyor olmasıdır. Türkiye'deki ilk kot üretimini yapan, Muhteşem Kot, 1940 yılında Fransa'ya yaptığı bir gezide blucinle karşılaşır. Sağlamlığına ve dikim tarzına hayran kalan Muhteşem Kot, bu kumaşı Türkiye'de üretmeye karar verir.
  • 3. MUHTEŞEM KOT KİMDİR? 3 yaşındayken Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç edip Edremit’e yerleşen, ilk ve ortaöğrenimden sonra terzi çıraklığına giren Kot, kendini mesleki olarak geliştirmek için dönemin en iyi terzilik okullarından biri sayılan La Deveze Derrox’a gitmişti. Türkiye’ye döndüğünde orada görüp tanıdığı bu kumaşı üretmeyi başarır ve 1960 yılına gelindiğinde günde 200 adet üretimi yakalamıştır. Bu kumaş o dönemde özellikle köylüler ve işçiler tarafından çok tutulur. 1960 yılında KOT adını markalaştırırlar.
  • 4. KOT MARKASININ İLK ÜRÜNLERİ: İlk kotların etiketi Levi's benzeri idi, "Bir pantolonu iki tarafından ayrı yönlere çeken atlar". Bu dayanıklılığı ifade eden bir gösterge olarak hafızalara yerleşti. Tüccarlar blue-jean almaya iş yerimize geldiklerinde önce etiketi kontrol ederlerdi. Arkasından da pantolonu dik olarak yere bırakırlardı; şayet bir yana devrilmez ise sağlamlığı ve kalitesi test edilmiş olurdu. Satın alma sırasında tüketicilerin yaptığı bir kontroldü bu test.
  • 5. İlk blue-jeanler, Karaköy Necati Bey caddesinde, Ankara'da Samanpazarı denen yerde işçi ve köylülere giyim kuşam satan dükkânlarda satılmaya başlandı. Üretilen malın gerçekten çok sağlam olması, 3 dikişli makinelerle dikilmesi, temizliğinin kolay olması, ütü istememesi gibi nedenlerle köylü ve işçilerin tercih ettiği ve ısrar ile aradıkları bir pantolon haline geldi. Kot markası dolayısı ile de halk tarafından "Kot pantolon" olarak isimlendirildi.
  • 6. Ancak 80′li yıllar yani Özal dönemine gelindiğinde serbest piyasa ekonomisiyle kapılar açılır ve yabancı markaların yerli piyasaya girmesiyle o günlere kadar birinci sırada olan Kot marka blucin artık 2. sınıf olmuştur. Böylece satışları düşen firma 1992 yılında üretimi durdurur ve fabrikayı kiraya verir.
  • 7. MARKANIN ÇÖKÜŞÜNÜ MUHTEŞEM KOT UN OĞLU AYTAÇ KOT ŞU ŞEKİLDE AÇIKLIYOR:  Indigo boyalı kumaşı bir tek Akfil fabrikasının üretmesi, üretilen malın ihtiyacın onda birini bile karşılayamaması, blue-jean talebinin hem iç pazarda hem bütün Avrupa'da patlaması ve iç pazar için istediğimiz oranda kumaş bulamıyorduk. Bu sebepten ötürü üretimimizin düşmemesi için "KOT" haricinde diğer giyim eşyalarını üretmeye ve dış pazara yöneldik. Dış pazara üretilecek Blue-jeanler için geçici kabul yolu ile kumaş ithal edip, bu kumaşı işleyip ihraç ederek üretim kapasitemizi de düşürmemiş oluyorduk. Ama maalesef iç pazara aynı kalitede mal üretemiyorduk.  Talep "solgun açık mavi klasik blue-jean" içindi ve kesin olarak çok bilinen "Levi's - Wrangler - Lee" gibi Amerikan markaları tercih ediliyordu. İstendiği zaman bulunamaması "çok kıymetli ve aranır olmasını" sağlıyordu.  Gençlerde yabancı markalara karşı bir açlık ve istek olması da doğaldı. Zira filmlerdeki artistlerin veya yurt dışından getirenlerin üzerinde görüp beğendikleri, ulaşılması zor bir üründü. Ünlü Amerikan markaları 1980 lerde ithal edilmeye başlandı.
  • 8. KOT ismini Türkçe ye geçirerek bir ilki oluşturmasına rağmen bugün markanın halen devam etmemesinin sebebi olarak ise Aytaç Kot aşağıdaki açıklamayı yapıyor; Yabancı markalara sahip olup onları giyebilme arzusu yüzünden Türk markalarının yüzüne bakan yoktu. Yerli bir marka olarak 2. kümede oynamaya mecburduk. Oysa 30 senedir birinci ligde oynamaya alışmıştık. Tüketicinin blue-jean'e KOT, üretildiği kumaş olan "Denim"i de KOT kumaşı diye isimlendirmesi, bizim zamanındaki çalışmalarımızın, tüketiciye her zaman daha iyisini makul fiyata verme isteğimizin ve toplam kalite anlayışımızın ne kadar başarılı olduğunun göstergesi idi. Ancak talep ve satışların devamlı düşmesi, alıştığımız ticaret ahlakının değişmesi yani; Önceden, mal satın alan tüccar ya parasını peşin öder veya birkaç gün sonra yollardı. Oysa artık çekler senetler veriliyordu. Bunların %60 ödenmediği gibi birde tekrar mal talep ediliyor, borcunuzu kapatmadınız dendiğinde, "en kısa zamanda öderiz piyasa kötü, aman biran evvel mal yollayın" şeklindeki yakınmalar ve talepler çoğalmıştı.
  • 9. Emek yoğun, yatırım miktarı diğer sanayi dallarına göre çok düşük olan bu sektörde 810 makine alarak atölyeler kuruluyor, 18 yaşından küçük işçiler hiç bir sosyal hakları verilmeden çalıştırılıyor, elektrik ve su gibi enerji ihtiyacı kaçak olarak sağlanabiliyor, kaçak açılmış işyerleri doğal olarak vergi de ödemiyordu. Öyle bir noktaya gelindi ki her gün mantar gibi biten bu işyerleri bizim maliyet fiyatımızın altında blue-jean verip kar edebiliyorlardı. Ekonomik olarak KOT üretip satmamızın ticari bir değeri kalmamıştı zira her sene zarar ediliyordu. İkinci ligde o ligin kurallarına göre oynamak gerekiyordu. Ayak uyduramayacağımızı anlayıp 1992'de diyarı terk etme kararı aldık.
  • 10. SONUÇ… BAŞIRILI OLMA NEDENLERİ;  TÜRKİYE PAZARINA GİREN İLK MARKA. BU AVANTAJI SAYESİNDE MARKA İSMİ ÜRÜNLE ÖZDEŞLEŞMİŞTİR.  PAZARIN BİRDEN BİRE FAZLA MİKTARDA BÜYÜMESİ, ASLINDA YETERLİ KAPASİTE SAĞLANMIŞ OLSAYDI CİDDİ BİR AVANTAJA DÖNÜŞEBİLİRDİ.
  • 11. SONUÇ.. BAŞARILI BİR MARKA İKEN YOK OLMASININ NEDENLERİ;  ÜLKENİN DIŞ PAZARLARA AÇILMASI VE YENİ MARKALARIN PAZARA GİRMESİ İLE SARSILMIŞTIR.  İHRAÇ ÜRÜNLERİ KALİTELİ İKEN YERLİ ÜRETİM İÇİN YETERLİ KALİTEDE ÜRETİM YAPMA KONUSUNDA EKSİK KALMIŞTIR.  HAMMADDE SIKINTISI YAŞAMAKTADIR.  VADELİ SATIŞLAR VE ALINAMAYAN BORÇLAR SEBEBİYLE FİNANASAL SORUNLAR YAŞANMIŞTIR.  MERDİVENALTI ÜRETİMLER DÜŞÜK MALİYETLİ ÜRETİM YAPAN RAKİPLER OLMUŞLARDIR.  ÜLKEDE YABANCI MARKA LARA SAHİP OLMA İSTEĞİ YERLİ MARKALARI GÖZDEN DÜŞÜRMÜŞTÜR.  VE MARKA YEREL PAZARDAN GLOBAL PAZARA AÇILDIĞINDA TUTUNAMAYACAĞINI ANLAYIP SEKTÖRDEN ÇEKİLME KARARI ALMIŞTIR.
  • 12. NELER YAPILABİLİRDİ?  Pazara giren ilk marka olmasını ve yerli olmasını avantaj olarak gösterip müşterilerde Türk malı algısını lehine kullanabilirdi.  İhraç ürünlere verdiği önemi yerli üretime de aynı düzeyde verebilirdi.  Yabancı markaların Türkiye de ki konumlanmasını analiz edip kendi kitlesinin ulaşabileceği noktalarda satış pazarlama faaliyetleri sürdürülebilirdi.  yerli hammadde yetersiz kaldığında ithal hammadde ye yatırım yaparak satış kaybını önleyebilirdi.  Hiçbir senaryo markayı kurtarmaya yetmiyorsa herhangi bir rakiple anlaşmaya giderek şirket birleştirme ve ya hissedar olma yoluna gidilerek marka yaşatılabilirdi.