SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 23
T.C.<br />SELÇUK ÜNİVERSİTESİİKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLR FAKÜLTESİULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ ANALİZİ<br />Uluslararası PolitikaDönem İçi Ödevi<br />DanışmanYrd. Doç. Dr. Metin AKSOY<br />HazırlayanMehmet TEPE<br />070611001<br />Konya 2011<br />İÇİNDEKİLER<br />Tarihsel Arka Plan…………………………………………………………………….............1<br />Yönetim Şekli…………………………………………………………………………………1<br />Coğrafya………………………………………………………………………………………4<br />Nüfus Bilgileri…………………………………………………………………………………4<br />Güney Afrika Hakkında Kısa Bir Özet………………………………………………………..6<br />Apartheid Rejimi Nedir?............................................................................................................7<br />Apartheid Sonrası Güney Afrika Cumhuriyeti………………………………………………...8<br />Güney Afrika Anayasası……………………………………………………………………...12<br />Güney Afrika Cumhuriyeti 2009 Seçimleri……………………………………......................13<br />Güney Afrika Cumhuriyeti ile BM İlişkileri………………………………………………….16<br />Türkiye ile Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerin Gelişimi………………………………….17<br />GAC-Türkiye Ortak İş Konseyi………………………………………………………………18<br />Anlaşma ve Protokoller……………………………………………………………………….18<br />Kaynakçalar………………………………………………………………………..................20<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ<br />Tarihsel Arka Plan:<br />Hollandalı tacirler 1652’de Güney Afrika’nın en güney ucunda inerek Capetown şehri kurmuşlar, böylece de burayı kendileri için Hollanda ve Doğu arasındaki baharat yolunda konaklayabilecekleri yeni bir merkez haline getirmişlerdir. İngilizler 1806’da Ümit Burnu’nu ele geçirdikten sonra ise Hollandalı göçmen (Hollanda kökenli Güney Afrikalı/Boerler) kendi cumhuriyetlerini kurmak için kuzeye doğru yönelmişlerdir. 1867’de elmasın, 1886’da ise altının bölgede bulunmasından sonra bölgede zenginlik ve göç konusunda yaşanan artışlar oradaki yerel halk üzerindeki baskıyı arttırmıştır. Hollanda kökenli Güney Afrikalı halk İngilizlerin yavaş yavaş bölgeyi gasp etmelerine karşı koymaya çalışmışlar ancak 1899–1902 Boer Savaşında yenilmişlerdir. Yine de İngiliz ve Afrikalılar Güney Afrika Birliği yönetiminde beraber yer almışlardır. 1948’de Ulusal Parti seçildikten sonra Güney Afrika hükümet, Avrupalıların başkalarından ayrılmasını öngören bir sistem tesis etmiştir. İlk çok-ırklı seçim olan 1994 seçimleri ise bu bölünmeye bir son vererek siyahî çoğunluğun yönetime seçilmesi ile son bulmuştur.<br />YÖNETİM ŞEKLİ:<br />Ülke Adı:<br />Yerel uzun ismi: Güney Afrika Cumhuriyeti<br />Yerel kısa ismi: Güney Afrika<br />Daha önceki kullanılışı: Güney Afrika Birliği<br />Kısaltma: GAC<br />Yönetim Şekli: Cumhuriyet<br />Başkent:<br />İsim: Pretorya (Yönetim Başkenti)<br />Coğrafi Koordinatlar: 25 42 Güney, 28 13 Doğu<br />Zaman Farkı: Koordine Evrensel Zaman(UTC)+2 (Washington’dan 7 saat uzaklıkta)<br />Not: Capetown (Yasama başkenti), Bloemfontein (Yargı başkenti)<br />İdari Bölgeler: 9 vilayet: Doğu Cape, Serbest Bölge, Gauteng, KwalaZulu-Natal, Mpumalanga, Kuzey Batı, Kuzey Cape, Kuzey Eyaleti, Batı Cape<br />Bağımsızlık: 31 Mayıs 1910 (Güney Afrika Birliği dört İngiliz kolonisi tarafından kurulmuştur: Cape, Natal, Transvaal ve Orange Bağımsız Eyaleti); 31 Mayıs 1961 (Cumhuriyet açıklandı) 27 Nisan 1994 (Referandum)<br />Milli Bayram: Bağımsızlık günü, 27 Nisan (1994)<br />Anayasa: 10 Aralık 1996; yeni anayasa Anayasa Mahkemesi tarafından 4 Aralık 1996’da onaylanmış, 10 Aralık 1996 tarihinde Cumhurbaşkanı Mandela tarafından imzalanmış ve 4 Şubat 1997’de yürürlüğe girmiştir. Anayasa evre evre hayata geçirilmiştir.<br />Yasal Sistem: Roma-Hollanda hukuku’na ve İngiliz medeni hukukuna dayanmaktadır.<br />Oy Kullanma Hakkı: 18 yaş, evrensel<br />Yürütme Organı:<br />Devlet Başkanı: Cumhurbaşkanı Jakop ZUMA (22 Nisan 2009 Genel Seçimleri)<br />Başkan Vekili: Phumzile MLAMBO-NGCUKA (23 Haziran 2005’dan beri)<br />Not: Cumhurbaşkanı aynı zamanda hem devlet başkanı hem hükümet başkanıdır. Hükümet Başkanı: Cumhurbaşkanı Jakop ZUMA (Nisan 2009 Genel Seçimleri)<br />Hükümet Başkanı Vekili: Phumzile MLAMBO-NGCUKA (23 Haziran 2005’dan beri)<br />Kabine: Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır.<br />Seçimler: Cumhurbaşkanı Millet Meclisi tarafından beş yıl süre için seçilir (tekrar seçilme hakkı vardır); seçim 22 Nisan 2009’da yapılmıştır.<br />Seçim Sonuçları: Jakop ZUMA seçilmiş cumhurbaşkanıdır; Millet Meclisi’nde aldığı oyların oranı-%100 (kabul edilmiş)<br />Yasama Organı: İkili Parlamento Millet Meclisi ( 400 koltuklu meclisteki üyeler nispi temsil sisteminin altında beş yıllık hizmet için ve kamuoyu yoklaması ile seçilirler)ve Ulusal Eyaletler Konseyi’nden (90 koltuklu meclisteki üyelerin 10 tanesinin her biri 9 eyalet yönetimi tarafından beş yıllık hizmet için seçilirler. Bölgesel çıkarları korumak için kültürel ve dille ilgili kültür miraslarını etnik azınlıklardan korumak gibi özel güçleri vardır.) oluşur.<br />Not: 4 Şubat 1997’de yeni Anayasa’nın uygulamaya konulmasının ardından, önceki Senato dağıtılmış ve yerine-üyelik ve bölüşüm konusunda neredeyse hiçbir değişiklik yapılmadan ancak kurumun sorumlulukları yeni anayasa ile bir şekilde değiştirilerek- Ulusal Eyaletler Konseyi getirilmiştir.<br />Yargı Organı:<br />Anayasa Mahkemesi; Yargıtay; Yüksek Mahkemeler; Sulh Hukuk Mahkemesi<br />Politik Partiler ve Liderleri: Afrika Hıristiyan Demokrat Parti/ ACDP [Kenneth MESHOE];<br />Afrika Ulusal Kongresi Partisi/ANC [Jacob ZUMA];<br />Demokratik İttifak Partisi/ DA [Helen ZILLE];<br />Özgürlük Birleşik Hareket Grubu Partisi/ FF+ [Pieter MULDER];<br />Inkatha Özgürlük Partisi/ IFP [Mangosuthu BUTHELEZI];<br />Yeni Ulusal Parti/ NNP;<br />Pan-Afrikacı Kongre Partisi/ PAC [Motsoko PHEKO];<br />Birleşmiş Demokratik Hareket Partisi/ UDM [Bantu HOLOMISA]<br />Politik Baskı Grupları ve Liderleri: Güney Afrika İşçi Sendikaları Meclisi/ COSATU [Genel Sekreter; Zwelinzima VAVI];<br />Güney Afrika Komünist Partisi/ SACP [Genel Sekreter; Blade NZIMANDE];<br />Güney Afrika Ulusal Belediyeleri Organizasyonu/ SANCO [Ulusal Başkan; Mlungisi HLONGWANE];<br />Not: COSATU ve SACP, ANC ile resmi ittifak içerisindedir.<br />Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar:<br />ACP (Afrika - Karayip - Pasifik Ülkeleri), AfDB (Afrika Kalkınma Bankası), BIS (Uluslararası İmar Bankası), C, FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G–77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederasyonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), IHO (Uluslararası Hidrografi Örgütü), ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), MONUC (BM Kongo Operasyonu), NAM, NSG, OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), SACU, SADC, UN (Birleşmiş Milletler), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UNITAR (BM Eğitim Araştırma Enstitüsü), UNMEE (BM Etiyopya-Eritre Misyonu), UPU (Dünya Posta Birliği), WCL (Dünya Emek Konfederasyonu), WFTU (Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WTO (Dünya Turizm Örgütü), ZC, ONUB, MIGA, ITSO, IPU (Uluslararası Parlamentolar Birliği), G–24, AU (Afrika Birliği)<br />Bayrak Tasviri:<br />Üstte kırmızı, altta mavi olmak üzere iki yatay geniş bant merkezde yatay bir Y harfi olarak tasvir edilebilecek uçları bayrağın köşelerinde biten yeşil bir bant ile bölünmektedir. Y eşkenar siyah bir üçgeni de kapsamakta bu üçgenden de ince sarı bir bant ile ayrılmaktadır. Kırmızı ve mavi bantlar ise Y harfinden beyaz ince bir bant ile ayrılmaktadır.<br />COĞRAFYA<br />Konum: Güney Afrika, Afrika kıtasının en güney ucunda<br />Coğrafi Koordinatlar: 29 00 Güney, 24 00 Doğu<br />Yüzölçümü:<br />Toplam: 1.219.912 km²<br />Kara: 1.219.912 km²<br />Su: 0 km²<br />Not: Prens Edward Adaları da yüzölçüme dâhildir. (Marion Adası ve Prens Edward Adası)<br />Karşılaştırmalı Yüzölçümü: Teksas’ın iki katından biraz daha küçüktür.<br />Ülke Sınırları: 4.862 km.<br />Komşu Ülkelerle Sınırları: Botsvana 1.840 km; Lesotho 909 km; Mozambik 491 km; Namibya 967 km; Svazialnd430 km; Zimbabwe 225 km<br />NÜFUS BİLGİLERİ:<br />Nüfus: 43.997.828 (Temmuz 2006 tahmini)<br />Not: Bu ülke için yapılan ölçümler açıkça AIDS sebebiyle yaşanan yüksek sayıdaki ölümlerin etkisini de dikkate almaktadır; bu beklenenlerin aksine daha kötü bir hayat beklentisi, daha yüksek yeni doğan ölümleri ve ölüm oranı, düşük nüfus ve büyüme oranları ve nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımında değişikliklere sebep olabilir ( Temmuz 2007)<br />Yaş Dağılımı Yapısı:<br />0–14 yaş: % 29,1 (erkek 6.447.623/kadın 6.370.909)<br />14–64 yaş: % 65,5 (erkek 14.040.210/kadın 14.761.179)<br />65 yaş ve üzeri: % 5,4 (erkek 917.227/kadın 1.460.680) (2007 tahmini)<br />Ortalama Yaşam Süresi:<br />Genel: 24,3 yıl<br />Erkek: 23,5 yıl<br />Kadın: 25,1 yıl (2007 tahmini)<br />Nüfus Artış Oranı: % 0.46 (2007 tahmini)<br />Doğum Oranı: 17.94 doğum/1000 nüfus (2007 tahmini)<br />Ölüm Oranı: 22.45 ölüm/1000 nüfus (2007 tahmini)<br />Net Göç Oranı/Mülteci Oranı: -0.08 göçmen/1000 nüfus<br />Not: Zimbabwe vatandaşlarının daha iyi ekonomik olanaklar beklentisi ile Güney Afrika ve Botswana’ya doğru artan bir yönelimleri mevcuttur.<br />Cinsiyet Oranı:<br />Doğumda: 1.02 erkek/kadın 15 yaş altı: 1.012 erkek/kadın 15–64 yaş: 0.951 erkek/kadın 65 yaş ve üstü: 0.628 erkek/kadın Toplam nüfus: 0.947 kadın (2007 verileri)<br />Bebek Ölüm Oranı:<br />Toplam: 59.44 ölüm/1,000 doğan bebek Erkek: 62.95 ölüm/1,000 doğan bebek Kadın: 55.84 ölüm/1,000 doğan bebek (2007 verileri)<br />Doğumda Ortalama Ömür:<br />Toplam nüfus: 42.45 yaş<br />Erkek: 43.21 yaş<br />Kadın: 41.66 yaş (2007 verileri)<br />Toplam Doğum Oranı: 2.16 doğan çocuk/kadın (2007 tahmini)<br />HIV/AIDS – hastalıklarına yakalanan yetişkin oranı: % 21,5 (2003 tahmini)<br />HIV/AIDS – hastalıkları ile yaşayan kişi oranı: 5,3 Milyon (2003 tahmini)<br />HIV/AIDS – hastalıklarına bağlı ölüm oranı: 370.000 (2003 tahmini)<br />Ulus:<br />İsim: Güney Afrikalı(lar)<br />Sıfat: Güney Afrikalı<br />Nüfusun etnik dağılımı: Siyahî %79, Beyaz % 9,6, Beyaz ırk ve siyah Afrikalı dışındaki ırklar %8,9, Hintli/Asyalı %2,5 (2005 nüfus sayımı)<br />Dini Gruplar: Zion Hıristiyanları % 11,1, Pentekostal % 82,2, Katolik % 7,1, Methodist % 6,8, Hollandalı Reformed % 6,7, Anglikan % 3,8, Müslüman % 1,5, diğer Hıristiyan % 36, diğer % 2,3, Belirsiz % 1,4, Hiçbiri % 15,1 (2001 nüfus sayımı)<br />Diller: IsiZulu% 23,8, IsiXhosa %17,6, Afrikaans % 13,3, Sepedi % 9,4, İngilizce % 8,2, Setswana % 8,2, Sesotho % 7,9, Xitsonga % 4,4, diğer % 7,2 (2001 nüfus sayımı)<br />Okuryazarlık Oranı:<br />Tanım: 15 yaş ve üzeri için veriler<br />Toplam nüfusta: % 86,4<br />Erkekler: % 87<br />Kadınlar: % 85,7 (2003 tahmini)<br />GÜNEY AFRİKA HAKKINDA KISA BİR ÖZET<br />Güney Afrika, sömürgecilik çağında her ülkenin sahip olmak istediği önemli bir toprak parçasıydı. Afrika Kıtası’nın güney ucunda sahip olduğu stratejik konum nedeniyle Avrupalı sömürgeci güçler uzun yıllar bu topraklar için mücadele etmişlerdir. Bu ülkenin en güney ucu olan Ümit Burnu, iki okyanusu birbirine bağlayan önemli bir coğrafi alandı. Güney Afrika toprakları, Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu arasındaki ticaretin denetlenmesi için çok büyük bir önem taşıyordu. Büyük Britanya İmparatorluğu, Avrupalı güçler arasından sıyrılarak bu bölgenin sahibi olmayı başarmıştı. Ancak, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen tüccarlar ve toprak sahipleri Güney Afrika topraklarının Afrika Kıtası’ndaki önemini arttırmıştır.<br />Bugün artık bir sömürge olmasa da, Kara Afrika içerisinde en yoğun beyaz nüfusu barındıran ülke olarak bilinen Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika’nın en zengin ülkesi durumundadır. Kişi başına düşen milli gelirin 12 bin doların üzerinde olduğu ancak siyah nüfusun hala büyük bir fakirlik döngüsünde yaşadığı G.Afrika’da işsizlik %30 düzeyine ulaşmıştır. Nüfusun %68’inin Hıristiyan, %28’inin yerel Afrika Dinleri ve %2’sinin de Müslüman olduğu bu ülkede çok az da olsa Hint kökenliler de yaşamaktadır. Ülkedeki etnik çeşitliliği anlatan en önemli göstergelerden biri de konuşulan dil sayısıdır. İngilizce’nin dışında 10 adet Afrika Diyalekti’nin de resmi dil olarak kabul edildiği G.Afrika, tam bir kültürler mozaiğidir. G.Afrika’nın, Johannesburg ve Cape Town gibi 2 önemli şehri olmasına rağmen, başkenti Pretoria’dır. Johannesburg ise G.Afrika Ekonomisi’nin başkenti gibidir. Batılı şirketlerin Afrika’da bulunan genel merkezlerinin neredeyse tamamı Johannesburg ve Cape Town’da, yani G.Afrika’da bulunmaktadır. Turizm, G.Afrika Ekonomisi’nde çok önemli bir yer tutar. Ülkenin özellikle Akdeniz İklimi’nin görüldüğü güney ucunda çok büyük turistik tesisler bulunmaktadır. Her yıl milyonlarca kişi G.Afrika’yı ziyaret etmekte ve bu ülkenin ekonomisine katkı sağlamaktadır. Ülkenin en ilginç özelliklerinden birisi de beyazlar ile siyahlar arasındaki kopukluğu çok açık bir şekilde gösteren 2 adet resmi marşa sahip olmasıdır. Bu marşlardan biri beyazlara hitap ederken, diğeri de siyahlara hitap etmektedir.<br />Güney Afrika tarihi çok büyük acılarla ve hak gaspları ile doludur. Ülke İngiliz Sömürgesi iken bu ülkeye göçüp burada tarım ve hayvancılık ile uğraşmaya başlayan ve geniş plantasyonlar oluşturan beyazlar, 1934’ten itibaren ülkenin yerli halkı olan siyahların vatandaşlık haklarını ve buna bağlı siyasal haklarını ellerinden almışlar ve onları köle pozisyonuna düşürmüşlerdir. Oluşturulan bu sisteme Apartheid Rejimi de denir. Ayrımcılığın ve ırkçı anlayışın zirve yaptığı bu dönem boyunca sisteme isyan eden binlerce insan öldürülmüş, işkenceden geçirilmiş ya da hapse atılmıştır. 1990’da Nelson Mandela’nın serbest bırakılması ile hafifleyen baskıcı ortam, 1994’te yapılan seçimler sonucu Nelson Mandela’nın devlet başkanı olmasıyla tamamen sona ermiştir. Bilindiği gibi Nelson Mandela, önemli bir siyah hakları savunucusu iken hapse atılmış ve 25 yıla yakın bir zaman hapiste kalmıştır. 1994’te seçimleri kazanan Mandela, ülkede eşitlikçi bir yapı oluşturmak için çok çabalamış ve hukuksal olarak bunu başarmıştır. Ancak, ekonomik ve sosyal olanaklara bakarsak siyahlar ile beyazlar arasındaki büyük fark ortaya çıkmaktadır.<br />APARTHEID REJİMİ NEDİR?<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 1994 yılına kadar yürürlükte kalan ve beyaz olmayan ırklar arasında yasal olarak bir ayrımı öngören politika. Apartheid rejimi Avrupalı azınlığın ülkenin yönetimini kontrol etmesi için düzenlenmiştir. Böylece ülke nüfusunun sadece %15′ini oluşturan beyazlar ülkenin siyasal liderliğini ellerinde tutuyorlar ve ülke ekonomisini de istedikleri şekilde yönlendiriyorlardı. Apartheid düzeni 1950 tarihi Nüfus Kayıt Yasası’na dayanıyordu. Bu yasaya göre Güney Afrika vatandaşları Bantu (bütün zenciler), Renkliler (melezler) ve Beyazlar şeklinde üçe ayrılıyorlardı. Bu ayrıma daha sonra Asyalılar (Hindistan ve Pakistan kökenliler) de eklendi.<br />Apartheid rejimi ile beyaz yönetim, beyaz olmayanların siyasi haklarını meslek seçme, ibadet ve evlenme özgürlüklerini kısıtlıyordu. Zenciler devletçe belirlenen özel bölgelerde yaşamaya zorlanıyordu. Bunun üzerine 1963′ten itibaren zenciler yönetime karşı pasif direnişe başladılar. Bu hareketin liderliğini Afrika Ulusal Kongresi yaptı. Bu arada Apartheid uluslararası alanda da tepki görüyordu. 1961′de Güney Afrika Cumhuriyeti İngiliz uluslar Topluluğu’ndan çıkartıldı. Birleşmiş Milletler’in çağrısı üzerine bu ülkeye yönelik çeşitli ambargolar uygulanmaya başlandı.<br />1980′lere gelindiğinde ülkede bir yumuşama havası hakim olmaya başladı. 1986′da bazı yasaların iptali ile Apartheid biraz daha esnek duruma getirildi. Apartheid’a karşı mücadele eden Afrika Ulusal Konseyi’nin lideri Nelson Mandela’nın 27 yıllık bir hapisten sonra Şubat 1990′da serbest bırakılması ile Apartheid’in yıkılmasına yönelik çabalar hız kazandı. 1990 ve 1991 yılında da Klerk hükümeti aralarında 1950 Nüfus Kayıt Yasası’nın da bulunduğu pek çok ayrımcı yasayı yürürlükten kaldırdı. 1992 ve 1993 yılında hükümet ile Afrika Ulusal Kongresi arasında yapılan görüşmeler sonucunda 27 Nisan 1994′te ülkede ilk kez bütün ırklardan kişilerin tek oya sahip olacağı eşit ve adil seçimlerin yapılması kararlaştırıldı. 27 Nisan 1994′te yapılan seçimlerde Afrika Ulusal Konseyi büyük bir başarı elde etti ve Nelson Mandela Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı oldu.Aynı tarihte yürürlüğe giren yeni anayasa ve haklar anayasası ile Apartheid rejimi tarihe karışmış oldu.<br />APARTHEID SONRASI GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ<br />Yakın zamanlarda yazdığı An Ordinary Country (Sıradan bir ülke) isimli eserinde, Neville Alexander şu belirgin noktaya değiniyor:<br /> <br />“…bizim eskiden apartheidci kapitalist sistem adını verdiğimiz sistem, yerini apartheid-sonrası kapitalist sisteme bıraktı. Kararları verenlerin jargonu değişti (herkes ırkı önemsemez ve ırkçılık karşıtı oluverdi), orta sınıftan birkaç bin siyah insan rüşvet trenine bindi, bunlar yerleşik (beyaz) elitlerin saflarına davet ediliyorlar, ama devletin doğası temelde değişmedi.”<br />Alexander, apartheid devleti ile apartheid sonrası devlet arasında, en üst düzeylerde birkaç personel değişikliğinin yanı sıra, oy verme ve diğer liberal demokratik hakların yaygınlaştırılması gibi önemli farklılıklar bulunduğunu kabul etse de, aynı kalan, Güney Afrika devletinin stratejik yönelişini belirleyen egemen çıkarlardır.<br />Ekonominin yönünü belirleyen hakim dorukların mülkiyeti ve kontrolü, (eski gerillalar orduya ve polis teşkilatına girdiği halde) devletin baskıcı aygıtları, yargı, kamu hizmetlerinin, yüksek öğrenimin, stratejik araştırma ve geliştirmenin en üst kademeleri, temelde, apartheidin dorukta olduğu günlerdekilerle aynı ellerde kaldı.<br />Emperyalizmin 80’lerin sonları ve 90’ların başlarında oynadığı, geçerli bir muhatap haline getirilecek ANC’ye kitle hareketini (en azından yakın bir gelecek için) kontrol ettirme kumarı, meyvesini verdi. Geçtiğimiz 14 yıl boyunca, ANC hoşnutsuzluğu kontrol etme ve dağıtma; yerli ve uluslararası kapitalist sınıfın çıkarlarına hizmet etme konularında becerikli olduğunu gösterdi. Bu, sınıf bilincine en fazla sahip parlamento üyesi olduğu iddia edilebilecek olan NNP lideri Marthinus van Schalkwyk’ın gayet iyi anladığı bir nokta. ANC ile “merkez” ittifakı kurarken, van Schalkwyk, DP’yi gelecekte gerçek muhalefetin kimden geleceğini anlamadığı için paylamıştı. NNP liderine göre, geleceğin gerçek muhalefeti açıkça “ANC ittifakının solundakiler”.<br />Mbeki yönetimi de Castells’in parodisini yaptığı küresel koşulları gayet iyi anlıyor:<br /> <br />“ … ulus devletler, küresel ekonomik çıkarlarla yakın ittifaklar kurmalı ve sermaye akışına uygun küresel kurallara uymalıdır; bu arada, ulus devletlerin toplumlarına da, sabırlı olup, şirketlerin hünerleri sayesinde kendi ceplerine damlayacak olan payları beklemeleri söylenir. Ayrıca, çok taraflı dünya düzeninin iyi birer vatandaşı olmak açısından, ulus devletler, birbirleri ile işbirliği yapmalı, jeopolitiğin resmi olmayan hiyerarşisini kabul etmeli ve hain devletlerle potansiyel düzensizlik unsurlarına boyun eğdirilmesine vazife bilinciyle katkıda bulunmalıdırlar …”<br />NELSON MANDELA KİMDİR?<br />9080551435Güney Afrika Cumhuriyeti'nin seçimle iktidara gelen ilk başkanı, siyaset adamı ve özgürlük savaşcısı.<br />Nelson Rolihlahla Mandela, 1918 doğumlu Güney Afrika Cumhuriyeti Eski Başkanı (Mayıs 1994–Haziran 1999). Güney Afrika’nın demokratik bir seçimle göreve gelen ilk devlet başkanı olan <br />Nobel Barış Ödülü sahibi Mandela, modern politikacılar içinde en takdir edilenlerden biri.<br />Nelson Mandela, Transkei’de Umtata yakınlarındaki Mvezo köyünde, Xhosa dilini konuşan Thembu kabilesinde 18 Temmuz 1918’de dünyaya geldi. Babası Gadla Henry Mandela Thembu kabilesinin şefiydi ve toplamda dört karısından, dokuzu kız dördü erkek olmak üzere on üç çocuğu vardı. Mandela’nın annesi, Gadla’nın üçüncü karısı Nosekeni Fanny’di.<br />Rolihlahla Mandela 7 yaşındayken okula başladığında, o zamana kadar ailesinin herhangi bir okula giren ilk üyesi oldu. Öğretmeni İngiliz Amiral Horatio Nelson’dan, “Nelson” adını aldı. 9 yaşındayken babası tüberkülozdan öldü. 16 yaşında, Clarkebury Boarding Institute’a giren Nelson Mandela, Batı kültürü alanında, normalde 3 yıllık olan programı, 2 yılda bitirdi. 1937 yılında, 19 yaşındayken Healdtown’a yerleşerek Fort Beaufort College’ta eğitimine devam etti. Bu okulda koşma ve boksla ilgilenen genç Mandela daha sonra uzun yıllar meslektaşı ve dostu olacak Oliver Tambu ile tanışacağı ve işletme yönetimi (BA - Business Administration) eğitimine başlayacağı Fort Hare Üniversitesi’ne girdi. Ancak burada okurken siyasi olaylara karıştı. Öğrenci Temsil Konseyi ve polis arasındaki olaylara karıştığı ve organize ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldı.<br />Okuldan uzaklaştırılmasının ardından Transkei'den ayrılarak, Transvaal'a giden Nelson Mandela, burada bir süre madenlerde polis memurluğu görevinde bulundu. Bu sırada yarıda bıraktığı üniversite tahsiline mektupla öğretim yoluyla devam etti. 1942'de Witwaterstrand Üniversitesi’nin hukuk bölümünü bitirerek avukatlık yapmaya başladı. Ülkenin ilk siyah avukatı ünvanını aldı. 1944’de ırk ayrımına karşı yerli halkın kurduğu Afrika Ulusal Kongresi’ne (ANC - African National Congress) katıldı. 1948 yılında kongrenin Gençlik Birliği’ne sekreter ve 1950’de başkan seçildi. Böylece siyahların kurtuluş hareketinin önderlerinden birisi durumuna geldi. 1952 yılında Afrika Ulusal Kongresi Transvaal Başkanı olan Mandela, aynı yıl içinde kongrenin ulusal başkan vekili ve 1991 senesinde de kongrenin başkanı oldu. Bu arada ırkçılığa karşı silahlı mücadeleyi üstlenen ve kongrenin askeri kanadı özelliğindeki Umkonto ve Sizwe'yi (Ulusal Mızrak) kurarak onun da başkanı oldu (1961).<br />Ocak 1962'de kendisine destek aramak için yurt dışına çıktı ve İngiltere ile Afrika ülkelerini dolaştı. Afrika ülkeleri ve sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı temin etti. Ülkeye dönüşünde arkadaşlarıyla birlikte, izinsiz yurtdışına çıkmak, halkı kışkırtmak, sabotajlar ve suikastlar düzenlemek iddialarıyla yargılandı. Halkın, tamamının temsil edilmediği, sadece beyazların temsil edildiği bir parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını savunan Mandela, 1962’de Beyaz Yönetim tarafından önce 5 yıl, 14 Haziran 1964’de de Güney Afrika Hükümeti'ni devirmek için gizli plan yaptığı gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu davranışıyla ırk ayrımına karşı mücadele eden Afrikalı siyahların simge ve sembolü oldu.<br />“Dünyanın en ünlü mahkumu” olarak anılan ve Güney Afrika, Robben Island’da 27 yıl hapiste kaldıktan sonra 1980'li yıllarda, ırkçılığa karşı mücadelenin bütün dünyada yoğunlaşması üzerine adı duyulan Nelson Mandela, 2 Şubat 1990'da Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Frederik W. De Klerk’in, Afrika Ulusal Kongresi'ne konan 30 yıllık siyaset yasağını kaldırması ve af ilan etmesiyle 11 Şubat 1990'da Cape Town'daki cezaevinden çıkarak, 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Serbest bırakıldığı zaman 71 yaşındaydı. Serbest bırakılmasına, Güney Afrika siyahlarının yanısıra birçok beyaz da sevindi.<br />Nelson Mandela'nın başında bulunduğu Afrika Ulusal Kongresi'nin ırk ayrımına karşı uzun yıllar süren mücadelesi, 18 Mart 1992'de sonucunu verdi; siyahlara eşit vatandaşlık hakkı tanıyan ve Devlet Başkanı De Klerk tarafından planlanan anayasa değişikliği halkoylamasıyla kabul edildi.<br />“Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahların bağımsızlığı için mücadele edeceğim.” diyen Nelson Mandela, hapisten çıkınca demokratik bir Güney Afrika kurulması için çalıştı. Mandela, 40 yıl içinde 100’den fazla ödül aldı. Güney Afrikalılar “Özgürlük Savaşçısı” olarak kabul ettikleri Devlet Başkanı Mandela olmasaydı demokratik bir Güney Afrika’nın gerçekleşemeyeceğine inanırlar.<br />10 Mayıs 1994'de Güney Afrika'nın ilk siyah Devlet Başkanı olan Mandela'ya, 1962’de Lenin Barış Ödülü, 1979'da Nehrü Ödülü, 1981'de Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü, 1983'de UNESCO'nun Simon Bolivar Ödülü verildi. 15 Ekim 1993'te ise Frederik W. De Klerk ile beraber Nobel Barış Ödülü'nü aldı.<br />Ancak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından kendisine verilmesi kararlaştırılan 1992 yılı Atatürk Barış Ödülü'nü almayı kabul etmedi.<br />Haziran 1999’da emekli olduktan sonra da insan haklarının ve sosyal hakların savunucusu olmaya devam eden Nelson Mandela üç kez evlendi. İlk eşi Transkei bölgesinden Evelyn Ntoko Mase ile 1944 yılında evlendi ve 13 yıl evli kalan çiftin üç çocukları olmuşdu. İkinci eşi Mart 1996’da ayrıldığı Winnie Madikizela-Mandela’ydı. Şu anki eşi ise 80. doğum gününde evlendiği Graça Machel.<br />Nelson Mandela, Güney Afrika’da, kabilesindeki büyüklerinin kendisine taktığı Madiba lakabıyla ya da birçok Güney Afrikalı’nın kullandığı gibi Mkhulu (Büyükbaba) olarak anılır.<br />GÜNEY AFRİKA ANAYASASI<br />Günümüzün en orijinal, en katılımcı ve en demokratik anayasa hazırlama süreci, Güney Afrika’da, ayrımcı apartheid rejiminin sona ermesinin ardından 10 Aralık 1996’da<br />onaylanan ve 7 Şubat 1997’de yürürlüğe giren Anayasa’nın hazırlandığı süreç olarak<br />kabul görür. Ayrımcılığın en üst düzeyde olduğu, etnik gruplar arası gerilimlerin sıkça<br />yaşandığı, sosyal eşitsizliklerin ve kutuplaşmaların çok büyük olduğu, Güney Afrika gibi<br />bir ülkede2 anayasa sürecinin en büyük başarısı, eğitim seviyesinin düşüklüğü ve kültürel<br />farklar yüzünden çok farklı öncelik ve özlemleri olan bir toplumu insan haklarına son<br />derece saygılı, çok demokratik ve bir o kadar da etkili bir metnin etrafında<br />birleştirmesidir.<br />Anayasaların hazırlanış süreçleri, içerikleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip<br />olduğundan, son derece önemlidir. Güney Afrika, 1994 yılında yürürlüğe giren geçici<br />Anayasasıyla yetinmemiş, uluslararası baskıyı da aşan, güçlü bir siyasi iradeyle<br />özgürlükleri çok kuvvetli bir şekilde ifade eden ve garanti altına alan toplumsal bir<br />projeye kalkışmıştır. Süreç içinde, anayasanın gerçekten “toplumun sözleşmesi”<br />olabilmesi için yöntemler geliştirilmiş ortaya çıkan birçok soruya çözüm aranmıştır. Bir<br />yandan halkı bilgilendirmenin, eğitmenin, ilgisini çekmenin ve katılımını teşvik etmenin<br />yolları düşünülmüş, diğer yandan sivil katılım tarafından altı çizilen hususların ve<br />önerilerin (kimi zaman çelişkili olsalar bile) nasıl değerlendirileceğine ve anayasa<br />metninde nasıl yer alacağına dair bir çalışma yapılmıştır. En önemlisi anayasa yapım<br />süreci, hem demokratik bir yapıya kavuşmanın hem de toplumsal barışı sağlamanın bir aracı olarak görülmüştür.<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ 2009 SEÇİMLERİ<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Müslümanların Seçimlere Hazırlanışı:<br />Güney Afrika Cumhuriyeti`nde Nisan 2009’da yapılan ulusal ve bölgesel parlamento seçimleri gündemin ilk sırasını işgal etti. Seçimleri, bir önceki seçimlerden parlamentonun yüzde 65`ini elinde tutan Afrika Ulusal Kongresi`nin ezici bir çoğunlukla kazanmasına kesin gözüyle bakıldı.<br />Bununla beraber, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 1,5`ini oluşturan Müslüman toplumu bu seçimlerde yeni bir seçenekle karşı karşıya idi. Geçtiğimiz yıl Müslümanlar tarafından kurulan ve 22 Nisan Çarşamba günü yapılan seçimlere katılma hakkı elde eden Al-Jamaah Partisi, büyük umutlar ve net bir siyasi gündem ile seçimlere hazırlandı.<br />Partinin başkanı Ganief HYPERLINK quot;
http://www.tumgazeteler.com/haberleri/hendricks/quot;
Hendricks, İslamOnline.net`e yaptığı açıklamada, `Atalarımızın 300 yıl önce bu ülkeye yaptıkları katkılardan sonra, Güney Afrika`nın bütün Müslümanları, siyasi olarak güçlü bir Müslüman partisinin doğuşuna tanıklık ediyor` dedi.<br />Hendricks, 1994 yılında HYPERLINK quot;
http://www.tumgazeteler.com/haberleri/apartheid/quot;
Apartheid rejiminin sona ermesinden sonra en fazla sonucu merak edilen seçim olan Güney Afrika seçimlerine katılmakla, hedeflerinin bir kısmını gerçekleştirdiklerini söyledi.<br />Hendricks tarafından açıklanan partinin hedefleri arasında İslami evliliklerin yasal statüye kavuşturulması ve hükümet nezdinde Müslümanların sorunları ile ilgilenecek bir yasal birim kurulması da yer alıyordu.<br />“Ulusal Demokratik Devrim” Kazandı…<br />14605887095Afrika Ulusal Kongresi (ANC) hala büyük çoğunlukla iktidar olsa da, özellikle hareketin lideri Zuma'nın kişiliğinde ifadesini bulan bütün toplumsal sınıflara quot;
mavi boncukquot;
 siyaseti ANC içinde ve dışında süre giden sınıf mücadelesini örtmüyor.<br /> 22 Nisan'daki Güney Afrika Cumhuryeti seçimlerini Afrika Ulusal Kongresi (ANC), oyların yüzde 66'sını alarak açık bir farkla kazandı. ANC’nin en yakın takipçisi yüzde 16’lık oy oranıyla daha çok orta sınıf beyazların desteğine sahip olan Demokratik Birlik (DA) olurken, ANC’den ayrılan liberal kanadın kurduğu Halk Kongresi’nin (COPE) oyu, bütün medya ve sermaye desteğine rağmen yüzde 7’lerde kaldı. Geleneksel kabilesel söylemler üzerinden politika yapan Inkhata Özgürlük Partisi’yse (IFP) yalnızca yüzde 3’ler civarında oy alabildi.<br />İki parti <br />Aslında seçimlerin esas olarak iki parti arasında geçtiğini söylemek mümkün. ANC ve COPE. Ancak bu durum iki partinin oy oranlarının birbirine yakın olmasından kaynaklanmıyor. Yukarıda da belirtildiği uluslar arası kapitalizmle bütünleşmeye dayalı politikaları savunan ve seçim kampanyasını eğitimli, profesyonel orta sınıflara dönük söylemlerle bezeyen COPE, ANC’den ayrılan liberal kanadın partisi. Dolayısıyla COPE’nin alacağı oylar ya da onun kuruluşunun ANC’nin alacağı oylar üzerinde yaratacağı etki, ANC’nin 2007 yılında Polokwane kentinde gerçekleştirilen parti konferansında kararlaştırdığı ve “ulusal demokratik devrim” olarak anılan yeniden dağıtıcı/sosyal/demokratik politikalarla kalkınma yönündeki politik hattın geniş kitleler tarafından kabulü ya da reddi anlamına gelecekti. ANC’nin ülke genelindeki oyların üçte ikisini almasına rağmen, COPE’nin sadece yüzde 7’lerde kalması, en azından şimdilik, seçmenin büyük ölçüde, Güney Afrika Komünist Partisi (SACP) ve Afrika Sendikalar Konfederasyonu’nun (COSATU) işbirliğiyle örülmeye çalışılan yeni yönelimi onayladığı anlamına geliyor.<br />Kaldı ki, seçim sonuçlarının gelir grubuna göre yorumlanması da bu durumu ortaya koyuyor: 2007 Polokwane Kongresi’nde, eğitimli, entelektüel ve liberal eğilimli Thabo Mbeki ile yaptığı seçim yarışını kazanarak ANC’nin başına geçen, eğitim seviyesi oldukça düşük, -bir çok entelektüele göre -“popülist” ve “solcu” Zuma daha çok, kırsal bölgeler, kayıt dışı yerleşim yerleri ya da yoksul siyah mahalleleri gibi gelir seviyesi düşük bölgelerden oy aldı. Kimi yorumculara göre, Zuma’nın özellikle kırsal yoksulluğun yaygın ve cvan yakıcı olduğu bölgelerden yüksek oranlarda oy almasında yukarıda saydıklarımız kadar, geleneksel söylemleri kullanması, özellikle de Güney Afrika’nın en büyük geleneksel topluluğu olan Zulu kültürüne vurgu yapmasının payı da yüksekti. Ancak bu tür yorumları yapan -genellikle- büyük medyanın ANC’nin başında Mbeki’nin kalmış olmasından daha hoşnut olacağını söylemeden geçmeyelim, Zuma ve ANC’nin iyi bir seçim kampanyası yürüterek insanları ikna etmede başarılı olduklarının genel olarak kabul edildiğini de...<br />Zuma unsuru<br />Tüm bunlara, müstakbel devlet başkanı Zuma’nın sicilinin pek temiz olmadığını, orta ve üst sınıfların, ama özellikle de beyaz olanlarının kendisinden pek hazzetmediğini de eklemek gerekiyor. Nedenleri, her şeyden önce, geçmişte tecavüzle suçlanması ve yaptıklarını quot;
bana çıplak bir şekilde iyi geceler dedi, ben de bir Zulu çocuğu olarak bunun başka anlama geldiğinin bilinci ile davrandım” mealinde bir yanıtla savunması. İkincisi, geçen yıllarda, HIV/AIDS olan bir kadınla beraber olduktan sonra duş almanın, enfekte olmayı büyük ölçüde engelleyeceği biçimindeki “müthiş” yorumu. Üçüncüsü, halen, dört kadınla beraber, yani çok eşli yaşaması ve bunu, mealen, “herkes hayatından memnun” biçiminde teorize etmesi. Yolsuzluk, yozlaşma suç oranlarının yüksekliği, başta HIV/AIDS olmak üzere kamusal hizmetler konusunda ANC iktidarı döneminde bir şey yapılamadığı yöndeki eleştirilerden Zuma’nın payına düşenler de dördüncüsü. Sonuncusu ise Zuma’nın herkese, her kesime duymak istediği şeyleri söyleyen tipik bir politikacı olması, ki “popülist” tanımlanmasına yol açan en önemli neden bu.<br />Yukarıda saydıklarımız, özellikle de ilk üçü, özellikle eğitimli orta sınıflara saçlarını başlarını yoldururken Güney Afrikalı karikatüristlere de oldukça fazla malzeme sağlıyor. Örneğin herhangi bir gazetede, tepesinde her an bir duş başlığı olan bir Zuma ya da genç bir kadınla internette chat yapan ve kendisini karşıdakine çapkın ve zengin “Zulu çocuğu” olarak tanıtan bir Zuma karikatürü bulmak işten bile değil.<br />Bütün bunlar bir yana, COSATU ve SACP ittifakı ile elde edilen, sol söylemlerle bezenmiş seçim başarısına ve Zuma’nın kamuoyunda solcu olarak bilinmesine rağmen aslında Zuma döneminde uygulanacak ekonomik politikalar belirsizliğini korumaya devam ediyor. Bir diğer ifade ile ANC’nin seçim bildirgesi, birçok demokratik hakkın yanı sıra, eşitlikçi, sürdürülebilir, kapsayıcı büyüme politikaları; insanca çalışma koşulları ve gelir; kırsal kalkınma; parasız eğitim ve sağlık; emek yoğun alanlarda yatırımlar gibi söylemleri içerse de, ortada neyin nasıl yapılacağına dair net bir yol haritası henüz bulunmuyor.<br />Afrika Ulusal Kongresi<br />10033027940 Öte yandan, bir ulusal özgürlük hareketi olan ANC’nin karmaşık sınıfsal yapısı yerli yerinde duruyor. Bir diğer ifade ile ANC üyesi olan sendikacı ve komünist bulmak ne kadar mümkünse, büyük ya da küçük, siyah ya da beyaz sermayedar bulmak da o kadar mümkün. Daha da önemlisi, Polokwane Konferansı’nda Zuma’yı destekleyen yüzde 60’lık ANC üye çoğunluğuna ve bu çoğunluğun Mbeki taraftarlarını tasfiye ederek parti içindeki hâkimiyetlerini pekiştirme çabalarına rağmen, Mbeki’yi destekleyen yüzde 40’lık ekibin, Mbeki de dâhi, bir kısmı (diğer kısmı COPE’yi kurmak üzere ANC’den ayrılmıştı) halen ANC içinde politika yapmaya devam ediyor. (Zuma taraftarlarının Mbeki taraftarlarını etkisiz kılmaya çalıştığı diğer alanların da kamu kurumları ve kamu işletmeleri olduğunu geçerken not edelim.) Ayrıca, bu zamana kadar ANC’yi destekleyen kimi sosyalist bireyler, bu karmaşa dolayısıyla ANC’den ve üçlü ittifaktan umutlu olmanın çok da doğru olmadığını söylerken, kimileri hem iktidarla birlikte davrandığı için COSATU’yu hem de “popülist” olduğu gerekçesiyle Zuma’yı eleştirirken, kimileri de, bu karmaşayı, bizde, yani “politik güç var ama ekonomik güç yok, dolayısıyla onu da elde etmeliyiz” gibi söylemlerle açıklamaya çalışıyor. Diğer yandan da, siyah orta sınıfları güçlendirmeye dönük kimi politikalar devam ediyor. Kısacası, sınıf çatışmaları hala devam ediyor. Sürecin adı ulusal demokratik devrim olsa da.<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ İLE BM İLİŞKİLERİ<br />Güney Afrika, 24 Ekim 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler’in kurucu üyelerinden biridir. <br />Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 12 Kasım 1974 tarihinde kendi çalışmalarında, apartheid politikası uluslararası muhalefeti nedeniyle Güney Afrika’nın üyeliğini  askıya almaya karar verdi.<br />Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yaptırımı sonucu Güney Afrika 70’lerin sonu 80’lerin başı döneminde Birleşmiş Milletler üyeliğinden men edildi. Bu dönemde Birleşmiş Milletler tarafından Güney Afrika’daki ulusal kurtuluş hareketlerine finansal destek verildi.  Pan Afrikanist Kongresi (PAC) ve Afrika Ulusal Kongresi (ANC) BM mali desteği ile BM’de Gözlemci Görevler aldı.<br />Nisan 1994 yılında Güney Afrika’daki demokratik seçimler BM ile Güney Afrika arasındaki ilişkileri tamamen normalleştirme yolunu açtı. O dönemden bu yana Güney Afrika örgütün aktif görevlerine bütün yönleriyle katıldı. <br />Güney Afrika, Birleşmiş Milletlerin ve ona dayanan çeşitli organların güçlü destekçisi olan bir ülkedir. Güney Afrika’nın, Birleşmiş Milletler bünyesinde ki amacı uluslararası barış, güvenlik ve istihdam alanlarında, uluslararası toplumun gücünü birleştirmek için ekonomik ve sosyal alanda hizmetleri iyileştirmektir. Güney Afrika’nın bu görüşü, içinde gıda güvenliği , afetler ve diğer önemli küresel sorunlar, mülteciler, uluslararası suç ve silahsızlanma konularını toplu bir biçimde ele alabilen optimum bir sistemdir. <br />Her yıl Eylül ayında yapılan, bölgesel, uluslararası ve ulusal öneme sahip konuların ele alındığı, üye devletlerin Devlet ve Hükümet başkanları ile katıldığı tüm oturumlara 1999 yılından bu yana Güney Afrika hem Cumhurbaşkanı Mbeki hemde Dışişleri Bakanı Dr Nkosazana Dlamini Zuma ile katılmıştır. <br />Güney Afrika, Genel Kurulu Üyeleri tarafından 2006 yılında tarihinde ilk kez daimi üye olmayan bir ülke olarak 2007-2008 dönemi için Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığı’na seçildi. Bu fırsat Güney Afrika için küresel anlamda insan haklarına saygı, barış, güvenlik ve kalkınmaya ulaşmayı sundu.<br />TÜRKİYE İLE SİYASİ, EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİN GELİŞİMİ<br />Siyasi İlişkiler<br />İki ülke arasındaki ilişkiler Güney Afrika Cumhuriyeti’nde (GAC) 1994 yılında<br />Apartheid rejiminin sona erip, seçimler sonucunda yerini çoğunluk yönetimine<br />bırakmasını müteakip kurulmuştur.<br />1998 yılında uygulamaya konulan Afrika'ya Açılım Politikamız kapsamında ülkemiz,<br />bölgesinde etkin bir ülke olan GAC ile ilişkilerini geliştirmeye ve çeşitlendirmeye önem vermektedir. GAC, halen Türkiye’nin Afrika’daki en önemli ticaret ortakları arasında yer almaktadır. GAC, Afrika Kalkınması için Yeni Ortaklığı (NEPAD) ilk olarak gündeme getiren beş ülke arasında yer almakta olup, NEPAD Yürütme Komitesinde yönetim, eşgüdüm ve tanıtım bakımından öncü rol oynamaktadır. GAC, Afrika Birliği bünyesinde oluşturulan Pan-Afrika Parlamentosu’nun merkezine ev sahipliği yapmaktadır.<br />Ekonomik ve Ticari İlişkiler<br />Ticari ilişkiler 1966 yılından beri devam etmektedir. 1980’e kadar ülkemizde<br />uygulanan dış ticaret politikaları yüzünden düşük düzeyde seyreden ticari ilişkiler 1981 yılından sonra hızla artmaya başlamış ve 2000 yılına kadar belirgin seviyeye gelmiştir.<br />Türkiye’de ekonomik kriz ve Güney Afrika’da yeniden yapılanma sürecinin ardından<br />dışa açılma aynı döneme denk gelmiştir. Ardından 2003 yılında karşılıklı ticaret hacmi<br />toparlanarak 2001 seviyesine gelmiştir.<br />2004’te Türkiye’nin dış ticarette stratejik açılımı sayesinde ticaret hacminin<br />artmasında önemli rol oynadı. Karşılıklı üst düzey ziyaretleri ve işadamlarının da ilgisi ile ticaret artış sürecine girdi ve 2006 yılında da 2,4 milyara ulaştı. Ancak Türkiye’nin<br />Güney Afrika’ya ihracatı, Güney Afrika’nın Türkiye’ye ihracatının gerisinde kalmıştır.<br />Türkiye’nin ihraç ettiği baslıca ürünler; işlenmiş petrol ürünleri, binek otomobil ve<br />yan sanayi ile dış lastik, kağıt ürünleri, inşaatlarda kullanılan taslar, sentetik lif ipliği,<br />traktörler ve demir çelik ürünleri gelmektedir. İşlenmiş petrol ve otomobil ve yan sanayi ürünlerinde önemli oranda artış eğilimi gözlenmektedir.<br />Türkiye’nin ithal ettiği baslıca ürünler ise; altın, tas kömürü, makine ürünleri,<br />ferroalyajlar, paslanmaz çelik, krom cevheri, ham kuzu derisi ve dökme demir<br />gelmektedir. İlk iki ürün ithalatı 1,5 milyar dolar olup ithalatın yarısını oluşturmaktadır.<br />GAC-Türkiye Ortak İş Konseyi<br />Konsey, 24 Haziran 1998 yılında Afrikaanse Handelsinstitute (AHI) ile Dış Ekonomik<br />ilişkiler Konseyi arasında imzalanan anlaşma ile kurulmuştur. Anlaşma çerçevesinde<br />belirlenen temel hedefler; ticareti geliştirmek, üyeler, kuruluşlar arasındaki endüstriyel ve teknolojik işbirliğini desteklemek, ticaret, sanayi, teknoloji ve yatırımlar hakkında bilgi toplamak, analiz etmek ve yaymak için gerekli koordinasyonu sağlamak, ticareti<br />engelleyen unsurları tespit edip her iki ülke hükümeti nezdinde girişimde bulunmak,<br />fuarlara katılımların teşvik edilmesidir.<br />Anlaşma ve Protokoller<br />23.06.2000 tarihinde “Yatırımların Karşılıklı Teşvik ve Korunması Anlaşması”<br />imzalanmış. İki ülke arasında “Ticaret ve Ekonomik işbirliği Anlaşması” ve Çifte<br />Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması” müzakere aşamasındadır. 3<br />Haziran 2000’de imzalanan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması<br />Anlaşması’na göre her iki ülke diğer ülke yatırımcılarına yatırım yapmak için uygun<br />koşullar yaratacak, bu koşullar kendi yatırımcıları ya da üçüncü ülke yatırımcılarına<br />sağlanan koşullardan daha az elverişli olmayacak. Yatırımlar ancak kamu yararına o<br />günkü piyasa değeri üzerinden etkin bir tazminat ödemek koşuluyla kamulaştırılabilecek, bu tazminat serbestçe istenilen yere transfer edilebilecek. Uyuşmazlıklar iyi niyet yoluyla çözümlenecek. Ancak 6 ay içinde çözümlenemezse, yatırımcı uluslar arası tahkime gidebilecek ve tahkim kararı kesin ve bağlayıcı olacak.<br />Şu anda yürürlükte olan anlaşmalar<br />23 Ocak 1998- Havayolu Taşımacılığı Anlaşması<br />Haziran 2000 TC Hükümeti ile GAC hükümeti arasında istişarelere dair Protokol<br />Haziran 2000 Yatırımların Karşılıklı korunması ve teşviki anlaşması<br />Haziran 2000 Turizm Alanında işbirliği genel anlaşması<br />14 Ekim 2003 Eğitim, kültür, sanat, bilim, teknoloji, spor, dinlence ve gençlik<br />alanlarında işbirliği anlaşması<br />14 Ekim 2003 Polis işbirliği anlaşması<br />3 Mart 2005 Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması<br />3 Mart 2005 Ekonomik ve Ticari İşbirliği Anlaşması<br />3 Mart 2005 Gümrükler alanında karşılıklı idari yardım ve işbirliği anlaşması<br />İki ülke arasında beklenen Serbest Ticaret Anlaşması’nın müzakerelerine ise Güney<br />Afrika tarafının SACU (Güney Afrika Gümrük Birliği)’dan onay beklemesi nedeniyle<br />henüz başlanamamıştır.<br />NOT: Konya Ticaret Odası İhracat verilerine göre Konya’nın Güney Afrika’ya ihracatı yıllar itibariyle sürekli artış göstermiştir. 2005 yılında 822 bin dolar olan ihracat 2006 yılında 1,5 milyon dolara, 2007 yılında ise 1,7 milyon dolara çıkmıştır. 2008 yılında ise 700 bin dolar olarak gerçekleşmiştir.<br />KAYNAKÇALAR <br />[1] http://www.usak.org.tr/EN/menu.asp?id=3&yid=86<br />[2] http://uik.blogcu.com/guney-afrika-da-catismalar-tarih-tekerrur-mu-ediyor_17962401.html<br />[3] http://www.gorgoda.com/aparthayd-apartheid.html<br />[4] Alexander, N (2002) An Ordinary Country: Issues in the Transition from Apartheid to Democracy in South Africa. University of Natal Press. p.64.<br />[5] Alexander tarafından alıntılanmıştır s.163-4.<br />[6] http://www.biyografi.info/kisi/nelson-mandela<br />[7] Anayasa Çalışma Metinleri 1/ Güney Afrika Anayasası: “Bir Ülkenin Ruhu” Güven Sak, Özgün Özçer http://www.anayasaplatformu.net<br />[8] 2009-04-20 dunyabulteni.net<br />[9] Johannesburg - BİA Haber Merkezi 28 Nisan 2009, Salı<br />[10] http://www.southafrica-newyork.net/<br />[11] Konya Ticaret Odası - Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Raporu - Etüd Araştırma Servisi 2009<br />
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti
Güney Afrika Cumhuriyeti

Güney Afrika Cumhuriyeti

  • 1. T.C.<br />SELÇUK ÜNİVERSİTESİİKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLR FAKÜLTESİULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ ANALİZİ<br />Uluslararası PolitikaDönem İçi Ödevi<br />DanışmanYrd. Doç. Dr. Metin AKSOY<br />HazırlayanMehmet TEPE<br />070611001<br />Konya 2011<br />İÇİNDEKİLER<br />Tarihsel Arka Plan…………………………………………………………………….............1<br />Yönetim Şekli…………………………………………………………………………………1<br />Coğrafya………………………………………………………………………………………4<br />Nüfus Bilgileri…………………………………………………………………………………4<br />Güney Afrika Hakkında Kısa Bir Özet………………………………………………………..6<br />Apartheid Rejimi Nedir?............................................................................................................7<br />Apartheid Sonrası Güney Afrika Cumhuriyeti………………………………………………...8<br />Güney Afrika Anayasası……………………………………………………………………...12<br />Güney Afrika Cumhuriyeti 2009 Seçimleri……………………………………......................13<br />Güney Afrika Cumhuriyeti ile BM İlişkileri………………………………………………….16<br />Türkiye ile Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerin Gelişimi………………………………….17<br />GAC-Türkiye Ortak İş Konseyi………………………………………………………………18<br />Anlaşma ve Protokoller……………………………………………………………………….18<br />Kaynakçalar………………………………………………………………………..................20<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ<br />Tarihsel Arka Plan:<br />Hollandalı tacirler 1652’de Güney Afrika’nın en güney ucunda inerek Capetown şehri kurmuşlar, böylece de burayı kendileri için Hollanda ve Doğu arasındaki baharat yolunda konaklayabilecekleri yeni bir merkez haline getirmişlerdir. İngilizler 1806’da Ümit Burnu’nu ele geçirdikten sonra ise Hollandalı göçmen (Hollanda kökenli Güney Afrikalı/Boerler) kendi cumhuriyetlerini kurmak için kuzeye doğru yönelmişlerdir. 1867’de elmasın, 1886’da ise altının bölgede bulunmasından sonra bölgede zenginlik ve göç konusunda yaşanan artışlar oradaki yerel halk üzerindeki baskıyı arttırmıştır. Hollanda kökenli Güney Afrikalı halk İngilizlerin yavaş yavaş bölgeyi gasp etmelerine karşı koymaya çalışmışlar ancak 1899–1902 Boer Savaşında yenilmişlerdir. Yine de İngiliz ve Afrikalılar Güney Afrika Birliği yönetiminde beraber yer almışlardır. 1948’de Ulusal Parti seçildikten sonra Güney Afrika hükümet, Avrupalıların başkalarından ayrılmasını öngören bir sistem tesis etmiştir. İlk çok-ırklı seçim olan 1994 seçimleri ise bu bölünmeye bir son vererek siyahî çoğunluğun yönetime seçilmesi ile son bulmuştur.<br />YÖNETİM ŞEKLİ:<br />Ülke Adı:<br />Yerel uzun ismi: Güney Afrika Cumhuriyeti<br />Yerel kısa ismi: Güney Afrika<br />Daha önceki kullanılışı: Güney Afrika Birliği<br />Kısaltma: GAC<br />Yönetim Şekli: Cumhuriyet<br />Başkent:<br />İsim: Pretorya (Yönetim Başkenti)<br />Coğrafi Koordinatlar: 25 42 Güney, 28 13 Doğu<br />Zaman Farkı: Koordine Evrensel Zaman(UTC)+2 (Washington’dan 7 saat uzaklıkta)<br />Not: Capetown (Yasama başkenti), Bloemfontein (Yargı başkenti)<br />İdari Bölgeler: 9 vilayet: Doğu Cape, Serbest Bölge, Gauteng, KwalaZulu-Natal, Mpumalanga, Kuzey Batı, Kuzey Cape, Kuzey Eyaleti, Batı Cape<br />Bağımsızlık: 31 Mayıs 1910 (Güney Afrika Birliği dört İngiliz kolonisi tarafından kurulmuştur: Cape, Natal, Transvaal ve Orange Bağımsız Eyaleti); 31 Mayıs 1961 (Cumhuriyet açıklandı) 27 Nisan 1994 (Referandum)<br />Milli Bayram: Bağımsızlık günü, 27 Nisan (1994)<br />Anayasa: 10 Aralık 1996; yeni anayasa Anayasa Mahkemesi tarafından 4 Aralık 1996’da onaylanmış, 10 Aralık 1996 tarihinde Cumhurbaşkanı Mandela tarafından imzalanmış ve 4 Şubat 1997’de yürürlüğe girmiştir. Anayasa evre evre hayata geçirilmiştir.<br />Yasal Sistem: Roma-Hollanda hukuku’na ve İngiliz medeni hukukuna dayanmaktadır.<br />Oy Kullanma Hakkı: 18 yaş, evrensel<br />Yürütme Organı:<br />Devlet Başkanı: Cumhurbaşkanı Jakop ZUMA (22 Nisan 2009 Genel Seçimleri)<br />Başkan Vekili: Phumzile MLAMBO-NGCUKA (23 Haziran 2005’dan beri)<br />Not: Cumhurbaşkanı aynı zamanda hem devlet başkanı hem hükümet başkanıdır. Hükümet Başkanı: Cumhurbaşkanı Jakop ZUMA (Nisan 2009 Genel Seçimleri)<br />Hükümet Başkanı Vekili: Phumzile MLAMBO-NGCUKA (23 Haziran 2005’dan beri)<br />Kabine: Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır.<br />Seçimler: Cumhurbaşkanı Millet Meclisi tarafından beş yıl süre için seçilir (tekrar seçilme hakkı vardır); seçim 22 Nisan 2009’da yapılmıştır.<br />Seçim Sonuçları: Jakop ZUMA seçilmiş cumhurbaşkanıdır; Millet Meclisi’nde aldığı oyların oranı-%100 (kabul edilmiş)<br />Yasama Organı: İkili Parlamento Millet Meclisi ( 400 koltuklu meclisteki üyeler nispi temsil sisteminin altında beş yıllık hizmet için ve kamuoyu yoklaması ile seçilirler)ve Ulusal Eyaletler Konseyi’nden (90 koltuklu meclisteki üyelerin 10 tanesinin her biri 9 eyalet yönetimi tarafından beş yıllık hizmet için seçilirler. Bölgesel çıkarları korumak için kültürel ve dille ilgili kültür miraslarını etnik azınlıklardan korumak gibi özel güçleri vardır.) oluşur.<br />Not: 4 Şubat 1997’de yeni Anayasa’nın uygulamaya konulmasının ardından, önceki Senato dağıtılmış ve yerine-üyelik ve bölüşüm konusunda neredeyse hiçbir değişiklik yapılmadan ancak kurumun sorumlulukları yeni anayasa ile bir şekilde değiştirilerek- Ulusal Eyaletler Konseyi getirilmiştir.<br />Yargı Organı:<br />Anayasa Mahkemesi; Yargıtay; Yüksek Mahkemeler; Sulh Hukuk Mahkemesi<br />Politik Partiler ve Liderleri: Afrika Hıristiyan Demokrat Parti/ ACDP [Kenneth MESHOE];<br />Afrika Ulusal Kongresi Partisi/ANC [Jacob ZUMA];<br />Demokratik İttifak Partisi/ DA [Helen ZILLE];<br />Özgürlük Birleşik Hareket Grubu Partisi/ FF+ [Pieter MULDER];<br />Inkatha Özgürlük Partisi/ IFP [Mangosuthu BUTHELEZI];<br />Yeni Ulusal Parti/ NNP;<br />Pan-Afrikacı Kongre Partisi/ PAC [Motsoko PHEKO];<br />Birleşmiş Demokratik Hareket Partisi/ UDM [Bantu HOLOMISA]<br />Politik Baskı Grupları ve Liderleri: Güney Afrika İşçi Sendikaları Meclisi/ COSATU [Genel Sekreter; Zwelinzima VAVI];<br />Güney Afrika Komünist Partisi/ SACP [Genel Sekreter; Blade NZIMANDE];<br />Güney Afrika Ulusal Belediyeleri Organizasyonu/ SANCO [Ulusal Başkan; Mlungisi HLONGWANE];<br />Not: COSATU ve SACP, ANC ile resmi ittifak içerisindedir.<br />Üye Olduğu Uluslararası Örgüt ve Kuruluşlar:<br />ACP (Afrika - Karayip - Pasifik Ülkeleri), AfDB (Afrika Kalkınma Bankası), BIS (Uluslararası İmar Bankası), C, FAO (Tarım ve Gıda Örgütü), G–77, IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı), IBRD (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), ICC (Milletlerarası Ticaret Odası), ICFTU (Uluslararası Serbest Ticaret Birlikleri Konfederasyonu), ICRM (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi), IDA (Uluslararası Kalkınma Birliği), IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), IFC (Uluslararası Finansman Kurumu), IFRCS (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu), IHO (Uluslararası Hidrografi Örgütü), ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), IMF (Uluslararası Para Fonu), IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü), Interpol (Uluslararası Polis Teşkilatı), IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi), IOM (Uluslararası Göçmen Teşkilatı), ISO (Uluslararası Standartlar Örgütü), ITU (Uluslararası Haberleşme Birliği), MONUC (BM Kongo Operasyonu), NAM, NSG, OPCW (Kimyasal Silahları Yasaklama Organizasyonu), PCA (Daimi Hakemlik Mahkemesi), SACU, SADC, UN (Birleşmiş Milletler), UNCTAD (Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı), UNESCO (Eğitim-Bilim ve Kültür Örgütü), UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği), UNIDO (Endüstriyel Kalkınma Örgütü), UNITAR (BM Eğitim Araştırma Enstitüsü), UNMEE (BM Etiyopya-Eritre Misyonu), UPU (Dünya Posta Birliği), WCL (Dünya Emek Konfederasyonu), WFTU (Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı), WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü), WTO (Dünya Turizm Örgütü), ZC, ONUB, MIGA, ITSO, IPU (Uluslararası Parlamentolar Birliği), G–24, AU (Afrika Birliği)<br />Bayrak Tasviri:<br />Üstte kırmızı, altta mavi olmak üzere iki yatay geniş bant merkezde yatay bir Y harfi olarak tasvir edilebilecek uçları bayrağın köşelerinde biten yeşil bir bant ile bölünmektedir. Y eşkenar siyah bir üçgeni de kapsamakta bu üçgenden de ince sarı bir bant ile ayrılmaktadır. Kırmızı ve mavi bantlar ise Y harfinden beyaz ince bir bant ile ayrılmaktadır.<br />COĞRAFYA<br />Konum: Güney Afrika, Afrika kıtasının en güney ucunda<br />Coğrafi Koordinatlar: 29 00 Güney, 24 00 Doğu<br />Yüzölçümü:<br />Toplam: 1.219.912 km²<br />Kara: 1.219.912 km²<br />Su: 0 km²<br />Not: Prens Edward Adaları da yüzölçüme dâhildir. (Marion Adası ve Prens Edward Adası)<br />Karşılaştırmalı Yüzölçümü: Teksas’ın iki katından biraz daha küçüktür.<br />Ülke Sınırları: 4.862 km.<br />Komşu Ülkelerle Sınırları: Botsvana 1.840 km; Lesotho 909 km; Mozambik 491 km; Namibya 967 km; Svazialnd430 km; Zimbabwe 225 km<br />NÜFUS BİLGİLERİ:<br />Nüfus: 43.997.828 (Temmuz 2006 tahmini)<br />Not: Bu ülke için yapılan ölçümler açıkça AIDS sebebiyle yaşanan yüksek sayıdaki ölümlerin etkisini de dikkate almaktadır; bu beklenenlerin aksine daha kötü bir hayat beklentisi, daha yüksek yeni doğan ölümleri ve ölüm oranı, düşük nüfus ve büyüme oranları ve nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımında değişikliklere sebep olabilir ( Temmuz 2007)<br />Yaş Dağılımı Yapısı:<br />0–14 yaş: % 29,1 (erkek 6.447.623/kadın 6.370.909)<br />14–64 yaş: % 65,5 (erkek 14.040.210/kadın 14.761.179)<br />65 yaş ve üzeri: % 5,4 (erkek 917.227/kadın 1.460.680) (2007 tahmini)<br />Ortalama Yaşam Süresi:<br />Genel: 24,3 yıl<br />Erkek: 23,5 yıl<br />Kadın: 25,1 yıl (2007 tahmini)<br />Nüfus Artış Oranı: % 0.46 (2007 tahmini)<br />Doğum Oranı: 17.94 doğum/1000 nüfus (2007 tahmini)<br />Ölüm Oranı: 22.45 ölüm/1000 nüfus (2007 tahmini)<br />Net Göç Oranı/Mülteci Oranı: -0.08 göçmen/1000 nüfus<br />Not: Zimbabwe vatandaşlarının daha iyi ekonomik olanaklar beklentisi ile Güney Afrika ve Botswana’ya doğru artan bir yönelimleri mevcuttur.<br />Cinsiyet Oranı:<br />Doğumda: 1.02 erkek/kadın 15 yaş altı: 1.012 erkek/kadın 15–64 yaş: 0.951 erkek/kadın 65 yaş ve üstü: 0.628 erkek/kadın Toplam nüfus: 0.947 kadın (2007 verileri)<br />Bebek Ölüm Oranı:<br />Toplam: 59.44 ölüm/1,000 doğan bebek Erkek: 62.95 ölüm/1,000 doğan bebek Kadın: 55.84 ölüm/1,000 doğan bebek (2007 verileri)<br />Doğumda Ortalama Ömür:<br />Toplam nüfus: 42.45 yaş<br />Erkek: 43.21 yaş<br />Kadın: 41.66 yaş (2007 verileri)<br />Toplam Doğum Oranı: 2.16 doğan çocuk/kadın (2007 tahmini)<br />HIV/AIDS – hastalıklarına yakalanan yetişkin oranı: % 21,5 (2003 tahmini)<br />HIV/AIDS – hastalıkları ile yaşayan kişi oranı: 5,3 Milyon (2003 tahmini)<br />HIV/AIDS – hastalıklarına bağlı ölüm oranı: 370.000 (2003 tahmini)<br />Ulus:<br />İsim: Güney Afrikalı(lar)<br />Sıfat: Güney Afrikalı<br />Nüfusun etnik dağılımı: Siyahî %79, Beyaz % 9,6, Beyaz ırk ve siyah Afrikalı dışındaki ırklar %8,9, Hintli/Asyalı %2,5 (2005 nüfus sayımı)<br />Dini Gruplar: Zion Hıristiyanları % 11,1, Pentekostal % 82,2, Katolik % 7,1, Methodist % 6,8, Hollandalı Reformed % 6,7, Anglikan % 3,8, Müslüman % 1,5, diğer Hıristiyan % 36, diğer % 2,3, Belirsiz % 1,4, Hiçbiri % 15,1 (2001 nüfus sayımı)<br />Diller: IsiZulu% 23,8, IsiXhosa %17,6, Afrikaans % 13,3, Sepedi % 9,4, İngilizce % 8,2, Setswana % 8,2, Sesotho % 7,9, Xitsonga % 4,4, diğer % 7,2 (2001 nüfus sayımı)<br />Okuryazarlık Oranı:<br />Tanım: 15 yaş ve üzeri için veriler<br />Toplam nüfusta: % 86,4<br />Erkekler: % 87<br />Kadınlar: % 85,7 (2003 tahmini)<br />GÜNEY AFRİKA HAKKINDA KISA BİR ÖZET<br />Güney Afrika, sömürgecilik çağında her ülkenin sahip olmak istediği önemli bir toprak parçasıydı. Afrika Kıtası’nın güney ucunda sahip olduğu stratejik konum nedeniyle Avrupalı sömürgeci güçler uzun yıllar bu topraklar için mücadele etmişlerdir. Bu ülkenin en güney ucu olan Ümit Burnu, iki okyanusu birbirine bağlayan önemli bir coğrafi alandı. Güney Afrika toprakları, Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu arasındaki ticaretin denetlenmesi için çok büyük bir önem taşıyordu. Büyük Britanya İmparatorluğu, Avrupalı güçler arasından sıyrılarak bu bölgenin sahibi olmayı başarmıştı. Ancak, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen tüccarlar ve toprak sahipleri Güney Afrika topraklarının Afrika Kıtası’ndaki önemini arttırmıştır.<br />Bugün artık bir sömürge olmasa da, Kara Afrika içerisinde en yoğun beyaz nüfusu barındıran ülke olarak bilinen Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika’nın en zengin ülkesi durumundadır. Kişi başına düşen milli gelirin 12 bin doların üzerinde olduğu ancak siyah nüfusun hala büyük bir fakirlik döngüsünde yaşadığı G.Afrika’da işsizlik %30 düzeyine ulaşmıştır. Nüfusun %68’inin Hıristiyan, %28’inin yerel Afrika Dinleri ve %2’sinin de Müslüman olduğu bu ülkede çok az da olsa Hint kökenliler de yaşamaktadır. Ülkedeki etnik çeşitliliği anlatan en önemli göstergelerden biri de konuşulan dil sayısıdır. İngilizce’nin dışında 10 adet Afrika Diyalekti’nin de resmi dil olarak kabul edildiği G.Afrika, tam bir kültürler mozaiğidir. G.Afrika’nın, Johannesburg ve Cape Town gibi 2 önemli şehri olmasına rağmen, başkenti Pretoria’dır. Johannesburg ise G.Afrika Ekonomisi’nin başkenti gibidir. Batılı şirketlerin Afrika’da bulunan genel merkezlerinin neredeyse tamamı Johannesburg ve Cape Town’da, yani G.Afrika’da bulunmaktadır. Turizm, G.Afrika Ekonomisi’nde çok önemli bir yer tutar. Ülkenin özellikle Akdeniz İklimi’nin görüldüğü güney ucunda çok büyük turistik tesisler bulunmaktadır. Her yıl milyonlarca kişi G.Afrika’yı ziyaret etmekte ve bu ülkenin ekonomisine katkı sağlamaktadır. Ülkenin en ilginç özelliklerinden birisi de beyazlar ile siyahlar arasındaki kopukluğu çok açık bir şekilde gösteren 2 adet resmi marşa sahip olmasıdır. Bu marşlardan biri beyazlara hitap ederken, diğeri de siyahlara hitap etmektedir.<br />Güney Afrika tarihi çok büyük acılarla ve hak gaspları ile doludur. Ülke İngiliz Sömürgesi iken bu ülkeye göçüp burada tarım ve hayvancılık ile uğraşmaya başlayan ve geniş plantasyonlar oluşturan beyazlar, 1934’ten itibaren ülkenin yerli halkı olan siyahların vatandaşlık haklarını ve buna bağlı siyasal haklarını ellerinden almışlar ve onları köle pozisyonuna düşürmüşlerdir. Oluşturulan bu sisteme Apartheid Rejimi de denir. Ayrımcılığın ve ırkçı anlayışın zirve yaptığı bu dönem boyunca sisteme isyan eden binlerce insan öldürülmüş, işkenceden geçirilmiş ya da hapse atılmıştır. 1990’da Nelson Mandela’nın serbest bırakılması ile hafifleyen baskıcı ortam, 1994’te yapılan seçimler sonucu Nelson Mandela’nın devlet başkanı olmasıyla tamamen sona ermiştir. Bilindiği gibi Nelson Mandela, önemli bir siyah hakları savunucusu iken hapse atılmış ve 25 yıla yakın bir zaman hapiste kalmıştır. 1994’te seçimleri kazanan Mandela, ülkede eşitlikçi bir yapı oluşturmak için çok çabalamış ve hukuksal olarak bunu başarmıştır. Ancak, ekonomik ve sosyal olanaklara bakarsak siyahlar ile beyazlar arasındaki büyük fark ortaya çıkmaktadır.<br />APARTHEID REJİMİ NEDİR?<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 1994 yılına kadar yürürlükte kalan ve beyaz olmayan ırklar arasında yasal olarak bir ayrımı öngören politika. Apartheid rejimi Avrupalı azınlığın ülkenin yönetimini kontrol etmesi için düzenlenmiştir. Böylece ülke nüfusunun sadece %15′ini oluşturan beyazlar ülkenin siyasal liderliğini ellerinde tutuyorlar ve ülke ekonomisini de istedikleri şekilde yönlendiriyorlardı. Apartheid düzeni 1950 tarihi Nüfus Kayıt Yasası’na dayanıyordu. Bu yasaya göre Güney Afrika vatandaşları Bantu (bütün zenciler), Renkliler (melezler) ve Beyazlar şeklinde üçe ayrılıyorlardı. Bu ayrıma daha sonra Asyalılar (Hindistan ve Pakistan kökenliler) de eklendi.<br />Apartheid rejimi ile beyaz yönetim, beyaz olmayanların siyasi haklarını meslek seçme, ibadet ve evlenme özgürlüklerini kısıtlıyordu. Zenciler devletçe belirlenen özel bölgelerde yaşamaya zorlanıyordu. Bunun üzerine 1963′ten itibaren zenciler yönetime karşı pasif direnişe başladılar. Bu hareketin liderliğini Afrika Ulusal Kongresi yaptı. Bu arada Apartheid uluslararası alanda da tepki görüyordu. 1961′de Güney Afrika Cumhuriyeti İngiliz uluslar Topluluğu’ndan çıkartıldı. Birleşmiş Milletler’in çağrısı üzerine bu ülkeye yönelik çeşitli ambargolar uygulanmaya başlandı.<br />1980′lere gelindiğinde ülkede bir yumuşama havası hakim olmaya başladı. 1986′da bazı yasaların iptali ile Apartheid biraz daha esnek duruma getirildi. Apartheid’a karşı mücadele eden Afrika Ulusal Konseyi’nin lideri Nelson Mandela’nın 27 yıllık bir hapisten sonra Şubat 1990′da serbest bırakılması ile Apartheid’in yıkılmasına yönelik çabalar hız kazandı. 1990 ve 1991 yılında da Klerk hükümeti aralarında 1950 Nüfus Kayıt Yasası’nın da bulunduğu pek çok ayrımcı yasayı yürürlükten kaldırdı. 1992 ve 1993 yılında hükümet ile Afrika Ulusal Kongresi arasında yapılan görüşmeler sonucunda 27 Nisan 1994′te ülkede ilk kez bütün ırklardan kişilerin tek oya sahip olacağı eşit ve adil seçimlerin yapılması kararlaştırıldı. 27 Nisan 1994′te yapılan seçimlerde Afrika Ulusal Konseyi büyük bir başarı elde etti ve Nelson Mandela Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı oldu.Aynı tarihte yürürlüğe giren yeni anayasa ve haklar anayasası ile Apartheid rejimi tarihe karışmış oldu.<br />APARTHEID SONRASI GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ<br />Yakın zamanlarda yazdığı An Ordinary Country (Sıradan bir ülke) isimli eserinde, Neville Alexander şu belirgin noktaya değiniyor:<br /> <br />“…bizim eskiden apartheidci kapitalist sistem adını verdiğimiz sistem, yerini apartheid-sonrası kapitalist sisteme bıraktı. Kararları verenlerin jargonu değişti (herkes ırkı önemsemez ve ırkçılık karşıtı oluverdi), orta sınıftan birkaç bin siyah insan rüşvet trenine bindi, bunlar yerleşik (beyaz) elitlerin saflarına davet ediliyorlar, ama devletin doğası temelde değişmedi.”<br />Alexander, apartheid devleti ile apartheid sonrası devlet arasında, en üst düzeylerde birkaç personel değişikliğinin yanı sıra, oy verme ve diğer liberal demokratik hakların yaygınlaştırılması gibi önemli farklılıklar bulunduğunu kabul etse de, aynı kalan, Güney Afrika devletinin stratejik yönelişini belirleyen egemen çıkarlardır.<br />Ekonominin yönünü belirleyen hakim dorukların mülkiyeti ve kontrolü, (eski gerillalar orduya ve polis teşkilatına girdiği halde) devletin baskıcı aygıtları, yargı, kamu hizmetlerinin, yüksek öğrenimin, stratejik araştırma ve geliştirmenin en üst kademeleri, temelde, apartheidin dorukta olduğu günlerdekilerle aynı ellerde kaldı.<br />Emperyalizmin 80’lerin sonları ve 90’ların başlarında oynadığı, geçerli bir muhatap haline getirilecek ANC’ye kitle hareketini (en azından yakın bir gelecek için) kontrol ettirme kumarı, meyvesini verdi. Geçtiğimiz 14 yıl boyunca, ANC hoşnutsuzluğu kontrol etme ve dağıtma; yerli ve uluslararası kapitalist sınıfın çıkarlarına hizmet etme konularında becerikli olduğunu gösterdi. Bu, sınıf bilincine en fazla sahip parlamento üyesi olduğu iddia edilebilecek olan NNP lideri Marthinus van Schalkwyk’ın gayet iyi anladığı bir nokta. ANC ile “merkez” ittifakı kurarken, van Schalkwyk, DP’yi gelecekte gerçek muhalefetin kimden geleceğini anlamadığı için paylamıştı. NNP liderine göre, geleceğin gerçek muhalefeti açıkça “ANC ittifakının solundakiler”.<br />Mbeki yönetimi de Castells’in parodisini yaptığı küresel koşulları gayet iyi anlıyor:<br /> <br />“ … ulus devletler, küresel ekonomik çıkarlarla yakın ittifaklar kurmalı ve sermaye akışına uygun küresel kurallara uymalıdır; bu arada, ulus devletlerin toplumlarına da, sabırlı olup, şirketlerin hünerleri sayesinde kendi ceplerine damlayacak olan payları beklemeleri söylenir. Ayrıca, çok taraflı dünya düzeninin iyi birer vatandaşı olmak açısından, ulus devletler, birbirleri ile işbirliği yapmalı, jeopolitiğin resmi olmayan hiyerarşisini kabul etmeli ve hain devletlerle potansiyel düzensizlik unsurlarına boyun eğdirilmesine vazife bilinciyle katkıda bulunmalıdırlar …”<br />NELSON MANDELA KİMDİR?<br />9080551435Güney Afrika Cumhuriyeti'nin seçimle iktidara gelen ilk başkanı, siyaset adamı ve özgürlük savaşcısı.<br />Nelson Rolihlahla Mandela, 1918 doğumlu Güney Afrika Cumhuriyeti Eski Başkanı (Mayıs 1994–Haziran 1999). Güney Afrika’nın demokratik bir seçimle göreve gelen ilk devlet başkanı olan <br />Nobel Barış Ödülü sahibi Mandela, modern politikacılar içinde en takdir edilenlerden biri.<br />Nelson Mandela, Transkei’de Umtata yakınlarındaki Mvezo köyünde, Xhosa dilini konuşan Thembu kabilesinde 18 Temmuz 1918’de dünyaya geldi. Babası Gadla Henry Mandela Thembu kabilesinin şefiydi ve toplamda dört karısından, dokuzu kız dördü erkek olmak üzere on üç çocuğu vardı. Mandela’nın annesi, Gadla’nın üçüncü karısı Nosekeni Fanny’di.<br />Rolihlahla Mandela 7 yaşındayken okula başladığında, o zamana kadar ailesinin herhangi bir okula giren ilk üyesi oldu. Öğretmeni İngiliz Amiral Horatio Nelson’dan, “Nelson” adını aldı. 9 yaşındayken babası tüberkülozdan öldü. 16 yaşında, Clarkebury Boarding Institute’a giren Nelson Mandela, Batı kültürü alanında, normalde 3 yıllık olan programı, 2 yılda bitirdi. 1937 yılında, 19 yaşındayken Healdtown’a yerleşerek Fort Beaufort College’ta eğitimine devam etti. Bu okulda koşma ve boksla ilgilenen genç Mandela daha sonra uzun yıllar meslektaşı ve dostu olacak Oliver Tambu ile tanışacağı ve işletme yönetimi (BA - Business Administration) eğitimine başlayacağı Fort Hare Üniversitesi’ne girdi. Ancak burada okurken siyasi olaylara karıştı. Öğrenci Temsil Konseyi ve polis arasındaki olaylara karıştığı ve organize ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldı.<br />Okuldan uzaklaştırılmasının ardından Transkei'den ayrılarak, Transvaal'a giden Nelson Mandela, burada bir süre madenlerde polis memurluğu görevinde bulundu. Bu sırada yarıda bıraktığı üniversite tahsiline mektupla öğretim yoluyla devam etti. 1942'de Witwaterstrand Üniversitesi’nin hukuk bölümünü bitirerek avukatlık yapmaya başladı. Ülkenin ilk siyah avukatı ünvanını aldı. 1944’de ırk ayrımına karşı yerli halkın kurduğu Afrika Ulusal Kongresi’ne (ANC - African National Congress) katıldı. 1948 yılında kongrenin Gençlik Birliği’ne sekreter ve 1950’de başkan seçildi. Böylece siyahların kurtuluş hareketinin önderlerinden birisi durumuna geldi. 1952 yılında Afrika Ulusal Kongresi Transvaal Başkanı olan Mandela, aynı yıl içinde kongrenin ulusal başkan vekili ve 1991 senesinde de kongrenin başkanı oldu. Bu arada ırkçılığa karşı silahlı mücadeleyi üstlenen ve kongrenin askeri kanadı özelliğindeki Umkonto ve Sizwe'yi (Ulusal Mızrak) kurarak onun da başkanı oldu (1961).<br />Ocak 1962'de kendisine destek aramak için yurt dışına çıktı ve İngiltere ile Afrika ülkelerini dolaştı. Afrika ülkeleri ve sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı temin etti. Ülkeye dönüşünde arkadaşlarıyla birlikte, izinsiz yurtdışına çıkmak, halkı kışkırtmak, sabotajlar ve suikastlar düzenlemek iddialarıyla yargılandı. Halkın, tamamının temsil edilmediği, sadece beyazların temsil edildiği bir parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını savunan Mandela, 1962’de Beyaz Yönetim tarafından önce 5 yıl, 14 Haziran 1964’de de Güney Afrika Hükümeti'ni devirmek için gizli plan yaptığı gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu davranışıyla ırk ayrımına karşı mücadele eden Afrikalı siyahların simge ve sembolü oldu.<br />“Dünyanın en ünlü mahkumu” olarak anılan ve Güney Afrika, Robben Island’da 27 yıl hapiste kaldıktan sonra 1980'li yıllarda, ırkçılığa karşı mücadelenin bütün dünyada yoğunlaşması üzerine adı duyulan Nelson Mandela, 2 Şubat 1990'da Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı Frederik W. De Klerk’in, Afrika Ulusal Kongresi'ne konan 30 yıllık siyaset yasağını kaldırması ve af ilan etmesiyle 11 Şubat 1990'da Cape Town'daki cezaevinden çıkarak, 27 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Serbest bırakıldığı zaman 71 yaşındaydı. Serbest bırakılmasına, Güney Afrika siyahlarının yanısıra birçok beyaz da sevindi.<br />Nelson Mandela'nın başında bulunduğu Afrika Ulusal Kongresi'nin ırk ayrımına karşı uzun yıllar süren mücadelesi, 18 Mart 1992'de sonucunu verdi; siyahlara eşit vatandaşlık hakkı tanıyan ve Devlet Başkanı De Klerk tarafından planlanan anayasa değişikliği halkoylamasıyla kabul edildi.<br />“Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahların bağımsızlığı için mücadele edeceğim.” diyen Nelson Mandela, hapisten çıkınca demokratik bir Güney Afrika kurulması için çalıştı. Mandela, 40 yıl içinde 100’den fazla ödül aldı. Güney Afrikalılar “Özgürlük Savaşçısı” olarak kabul ettikleri Devlet Başkanı Mandela olmasaydı demokratik bir Güney Afrika’nın gerçekleşemeyeceğine inanırlar.<br />10 Mayıs 1994'de Güney Afrika'nın ilk siyah Devlet Başkanı olan Mandela'ya, 1962’de Lenin Barış Ödülü, 1979'da Nehrü Ödülü, 1981'de Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü, 1983'de UNESCO'nun Simon Bolivar Ödülü verildi. 15 Ekim 1993'te ise Frederik W. De Klerk ile beraber Nobel Barış Ödülü'nü aldı.<br />Ancak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından kendisine verilmesi kararlaştırılan 1992 yılı Atatürk Barış Ödülü'nü almayı kabul etmedi.<br />Haziran 1999’da emekli olduktan sonra da insan haklarının ve sosyal hakların savunucusu olmaya devam eden Nelson Mandela üç kez evlendi. İlk eşi Transkei bölgesinden Evelyn Ntoko Mase ile 1944 yılında evlendi ve 13 yıl evli kalan çiftin üç çocukları olmuşdu. İkinci eşi Mart 1996’da ayrıldığı Winnie Madikizela-Mandela’ydı. Şu anki eşi ise 80. doğum gününde evlendiği Graça Machel.<br />Nelson Mandela, Güney Afrika’da, kabilesindeki büyüklerinin kendisine taktığı Madiba lakabıyla ya da birçok Güney Afrikalı’nın kullandığı gibi Mkhulu (Büyükbaba) olarak anılır.<br />GÜNEY AFRİKA ANAYASASI<br />Günümüzün en orijinal, en katılımcı ve en demokratik anayasa hazırlama süreci, Güney Afrika’da, ayrımcı apartheid rejiminin sona ermesinin ardından 10 Aralık 1996’da<br />onaylanan ve 7 Şubat 1997’de yürürlüğe giren Anayasa’nın hazırlandığı süreç olarak<br />kabul görür. Ayrımcılığın en üst düzeyde olduğu, etnik gruplar arası gerilimlerin sıkça<br />yaşandığı, sosyal eşitsizliklerin ve kutuplaşmaların çok büyük olduğu, Güney Afrika gibi<br />bir ülkede2 anayasa sürecinin en büyük başarısı, eğitim seviyesinin düşüklüğü ve kültürel<br />farklar yüzünden çok farklı öncelik ve özlemleri olan bir toplumu insan haklarına son<br />derece saygılı, çok demokratik ve bir o kadar da etkili bir metnin etrafında<br />birleştirmesidir.<br />Anayasaların hazırlanış süreçleri, içerikleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahip<br />olduğundan, son derece önemlidir. Güney Afrika, 1994 yılında yürürlüğe giren geçici<br />Anayasasıyla yetinmemiş, uluslararası baskıyı da aşan, güçlü bir siyasi iradeyle<br />özgürlükleri çok kuvvetli bir şekilde ifade eden ve garanti altına alan toplumsal bir<br />projeye kalkışmıştır. Süreç içinde, anayasanın gerçekten “toplumun sözleşmesi”<br />olabilmesi için yöntemler geliştirilmiş ortaya çıkan birçok soruya çözüm aranmıştır. Bir<br />yandan halkı bilgilendirmenin, eğitmenin, ilgisini çekmenin ve katılımını teşvik etmenin<br />yolları düşünülmüş, diğer yandan sivil katılım tarafından altı çizilen hususların ve<br />önerilerin (kimi zaman çelişkili olsalar bile) nasıl değerlendirileceğine ve anayasa<br />metninde nasıl yer alacağına dair bir çalışma yapılmıştır. En önemlisi anayasa yapım<br />süreci, hem demokratik bir yapıya kavuşmanın hem de toplumsal barışı sağlamanın bir aracı olarak görülmüştür.<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ 2009 SEÇİMLERİ<br />Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Müslümanların Seçimlere Hazırlanışı:<br />Güney Afrika Cumhuriyeti`nde Nisan 2009’da yapılan ulusal ve bölgesel parlamento seçimleri gündemin ilk sırasını işgal etti. Seçimleri, bir önceki seçimlerden parlamentonun yüzde 65`ini elinde tutan Afrika Ulusal Kongresi`nin ezici bir çoğunlukla kazanmasına kesin gözüyle bakıldı.<br />Bununla beraber, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 1,5`ini oluşturan Müslüman toplumu bu seçimlerde yeni bir seçenekle karşı karşıya idi. Geçtiğimiz yıl Müslümanlar tarafından kurulan ve 22 Nisan Çarşamba günü yapılan seçimlere katılma hakkı elde eden Al-Jamaah Partisi, büyük umutlar ve net bir siyasi gündem ile seçimlere hazırlandı.<br />Partinin başkanı Ganief HYPERLINK quot; http://www.tumgazeteler.com/haberleri/hendricks/quot; Hendricks, İslamOnline.net`e yaptığı açıklamada, `Atalarımızın 300 yıl önce bu ülkeye yaptıkları katkılardan sonra, Güney Afrika`nın bütün Müslümanları, siyasi olarak güçlü bir Müslüman partisinin doğuşuna tanıklık ediyor` dedi.<br />Hendricks, 1994 yılında HYPERLINK quot; http://www.tumgazeteler.com/haberleri/apartheid/quot; Apartheid rejiminin sona ermesinden sonra en fazla sonucu merak edilen seçim olan Güney Afrika seçimlerine katılmakla, hedeflerinin bir kısmını gerçekleştirdiklerini söyledi.<br />Hendricks tarafından açıklanan partinin hedefleri arasında İslami evliliklerin yasal statüye kavuşturulması ve hükümet nezdinde Müslümanların sorunları ile ilgilenecek bir yasal birim kurulması da yer alıyordu.<br />“Ulusal Demokratik Devrim” Kazandı…<br />14605887095Afrika Ulusal Kongresi (ANC) hala büyük çoğunlukla iktidar olsa da, özellikle hareketin lideri Zuma'nın kişiliğinde ifadesini bulan bütün toplumsal sınıflara quot; mavi boncukquot; siyaseti ANC içinde ve dışında süre giden sınıf mücadelesini örtmüyor.<br /> 22 Nisan'daki Güney Afrika Cumhuryeti seçimlerini Afrika Ulusal Kongresi (ANC), oyların yüzde 66'sını alarak açık bir farkla kazandı. ANC’nin en yakın takipçisi yüzde 16’lık oy oranıyla daha çok orta sınıf beyazların desteğine sahip olan Demokratik Birlik (DA) olurken, ANC’den ayrılan liberal kanadın kurduğu Halk Kongresi’nin (COPE) oyu, bütün medya ve sermaye desteğine rağmen yüzde 7’lerde kaldı. Geleneksel kabilesel söylemler üzerinden politika yapan Inkhata Özgürlük Partisi’yse (IFP) yalnızca yüzde 3’ler civarında oy alabildi.<br />İki parti <br />Aslında seçimlerin esas olarak iki parti arasında geçtiğini söylemek mümkün. ANC ve COPE. Ancak bu durum iki partinin oy oranlarının birbirine yakın olmasından kaynaklanmıyor. Yukarıda da belirtildiği uluslar arası kapitalizmle bütünleşmeye dayalı politikaları savunan ve seçim kampanyasını eğitimli, profesyonel orta sınıflara dönük söylemlerle bezeyen COPE, ANC’den ayrılan liberal kanadın partisi. Dolayısıyla COPE’nin alacağı oylar ya da onun kuruluşunun ANC’nin alacağı oylar üzerinde yaratacağı etki, ANC’nin 2007 yılında Polokwane kentinde gerçekleştirilen parti konferansında kararlaştırdığı ve “ulusal demokratik devrim” olarak anılan yeniden dağıtıcı/sosyal/demokratik politikalarla kalkınma yönündeki politik hattın geniş kitleler tarafından kabulü ya da reddi anlamına gelecekti. ANC’nin ülke genelindeki oyların üçte ikisini almasına rağmen, COPE’nin sadece yüzde 7’lerde kalması, en azından şimdilik, seçmenin büyük ölçüde, Güney Afrika Komünist Partisi (SACP) ve Afrika Sendikalar Konfederasyonu’nun (COSATU) işbirliğiyle örülmeye çalışılan yeni yönelimi onayladığı anlamına geliyor.<br />Kaldı ki, seçim sonuçlarının gelir grubuna göre yorumlanması da bu durumu ortaya koyuyor: 2007 Polokwane Kongresi’nde, eğitimli, entelektüel ve liberal eğilimli Thabo Mbeki ile yaptığı seçim yarışını kazanarak ANC’nin başına geçen, eğitim seviyesi oldukça düşük, -bir çok entelektüele göre -“popülist” ve “solcu” Zuma daha çok, kırsal bölgeler, kayıt dışı yerleşim yerleri ya da yoksul siyah mahalleleri gibi gelir seviyesi düşük bölgelerden oy aldı. Kimi yorumculara göre, Zuma’nın özellikle kırsal yoksulluğun yaygın ve cvan yakıcı olduğu bölgelerden yüksek oranlarda oy almasında yukarıda saydıklarımız kadar, geleneksel söylemleri kullanması, özellikle de Güney Afrika’nın en büyük geleneksel topluluğu olan Zulu kültürüne vurgu yapmasının payı da yüksekti. Ancak bu tür yorumları yapan -genellikle- büyük medyanın ANC’nin başında Mbeki’nin kalmış olmasından daha hoşnut olacağını söylemeden geçmeyelim, Zuma ve ANC’nin iyi bir seçim kampanyası yürüterek insanları ikna etmede başarılı olduklarının genel olarak kabul edildiğini de...<br />Zuma unsuru<br />Tüm bunlara, müstakbel devlet başkanı Zuma’nın sicilinin pek temiz olmadığını, orta ve üst sınıfların, ama özellikle de beyaz olanlarının kendisinden pek hazzetmediğini de eklemek gerekiyor. Nedenleri, her şeyden önce, geçmişte tecavüzle suçlanması ve yaptıklarını quot; bana çıplak bir şekilde iyi geceler dedi, ben de bir Zulu çocuğu olarak bunun başka anlama geldiğinin bilinci ile davrandım” mealinde bir yanıtla savunması. İkincisi, geçen yıllarda, HIV/AIDS olan bir kadınla beraber olduktan sonra duş almanın, enfekte olmayı büyük ölçüde engelleyeceği biçimindeki “müthiş” yorumu. Üçüncüsü, halen, dört kadınla beraber, yani çok eşli yaşaması ve bunu, mealen, “herkes hayatından memnun” biçiminde teorize etmesi. Yolsuzluk, yozlaşma suç oranlarının yüksekliği, başta HIV/AIDS olmak üzere kamusal hizmetler konusunda ANC iktidarı döneminde bir şey yapılamadığı yöndeki eleştirilerden Zuma’nın payına düşenler de dördüncüsü. Sonuncusu ise Zuma’nın herkese, her kesime duymak istediği şeyleri söyleyen tipik bir politikacı olması, ki “popülist” tanımlanmasına yol açan en önemli neden bu.<br />Yukarıda saydıklarımız, özellikle de ilk üçü, özellikle eğitimli orta sınıflara saçlarını başlarını yoldururken Güney Afrikalı karikatüristlere de oldukça fazla malzeme sağlıyor. Örneğin herhangi bir gazetede, tepesinde her an bir duş başlığı olan bir Zuma ya da genç bir kadınla internette chat yapan ve kendisini karşıdakine çapkın ve zengin “Zulu çocuğu” olarak tanıtan bir Zuma karikatürü bulmak işten bile değil.<br />Bütün bunlar bir yana, COSATU ve SACP ittifakı ile elde edilen, sol söylemlerle bezenmiş seçim başarısına ve Zuma’nın kamuoyunda solcu olarak bilinmesine rağmen aslında Zuma döneminde uygulanacak ekonomik politikalar belirsizliğini korumaya devam ediyor. Bir diğer ifade ile ANC’nin seçim bildirgesi, birçok demokratik hakkın yanı sıra, eşitlikçi, sürdürülebilir, kapsayıcı büyüme politikaları; insanca çalışma koşulları ve gelir; kırsal kalkınma; parasız eğitim ve sağlık; emek yoğun alanlarda yatırımlar gibi söylemleri içerse de, ortada neyin nasıl yapılacağına dair net bir yol haritası henüz bulunmuyor.<br />Afrika Ulusal Kongresi<br />10033027940 Öte yandan, bir ulusal özgürlük hareketi olan ANC’nin karmaşık sınıfsal yapısı yerli yerinde duruyor. Bir diğer ifade ile ANC üyesi olan sendikacı ve komünist bulmak ne kadar mümkünse, büyük ya da küçük, siyah ya da beyaz sermayedar bulmak da o kadar mümkün. Daha da önemlisi, Polokwane Konferansı’nda Zuma’yı destekleyen yüzde 60’lık ANC üye çoğunluğuna ve bu çoğunluğun Mbeki taraftarlarını tasfiye ederek parti içindeki hâkimiyetlerini pekiştirme çabalarına rağmen, Mbeki’yi destekleyen yüzde 40’lık ekibin, Mbeki de dâhi, bir kısmı (diğer kısmı COPE’yi kurmak üzere ANC’den ayrılmıştı) halen ANC içinde politika yapmaya devam ediyor. (Zuma taraftarlarının Mbeki taraftarlarını etkisiz kılmaya çalıştığı diğer alanların da kamu kurumları ve kamu işletmeleri olduğunu geçerken not edelim.) Ayrıca, bu zamana kadar ANC’yi destekleyen kimi sosyalist bireyler, bu karmaşa dolayısıyla ANC’den ve üçlü ittifaktan umutlu olmanın çok da doğru olmadığını söylerken, kimileri hem iktidarla birlikte davrandığı için COSATU’yu hem de “popülist” olduğu gerekçesiyle Zuma’yı eleştirirken, kimileri de, bu karmaşayı, bizde, yani “politik güç var ama ekonomik güç yok, dolayısıyla onu da elde etmeliyiz” gibi söylemlerle açıklamaya çalışıyor. Diğer yandan da, siyah orta sınıfları güçlendirmeye dönük kimi politikalar devam ediyor. Kısacası, sınıf çatışmaları hala devam ediyor. Sürecin adı ulusal demokratik devrim olsa da.<br />GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ İLE BM İLİŞKİLERİ<br />Güney Afrika, 24 Ekim 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler’in kurucu üyelerinden biridir. <br />Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 12 Kasım 1974 tarihinde kendi çalışmalarında, apartheid politikası uluslararası muhalefeti nedeniyle Güney Afrika’nın üyeliğini askıya almaya karar verdi.<br />Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yaptırımı sonucu Güney Afrika 70’lerin sonu 80’lerin başı döneminde Birleşmiş Milletler üyeliğinden men edildi. Bu dönemde Birleşmiş Milletler tarafından Güney Afrika’daki ulusal kurtuluş hareketlerine finansal destek verildi.  Pan Afrikanist Kongresi (PAC) ve Afrika Ulusal Kongresi (ANC) BM mali desteği ile BM’de Gözlemci Görevler aldı.<br />Nisan 1994 yılında Güney Afrika’daki demokratik seçimler BM ile Güney Afrika arasındaki ilişkileri tamamen normalleştirme yolunu açtı. O dönemden bu yana Güney Afrika örgütün aktif görevlerine bütün yönleriyle katıldı. <br />Güney Afrika, Birleşmiş Milletlerin ve ona dayanan çeşitli organların güçlü destekçisi olan bir ülkedir. Güney Afrika’nın, Birleşmiş Milletler bünyesinde ki amacı uluslararası barış, güvenlik ve istihdam alanlarında, uluslararası toplumun gücünü birleştirmek için ekonomik ve sosyal alanda hizmetleri iyileştirmektir. Güney Afrika’nın bu görüşü, içinde gıda güvenliği , afetler ve diğer önemli küresel sorunlar, mülteciler, uluslararası suç ve silahsızlanma konularını toplu bir biçimde ele alabilen optimum bir sistemdir. <br />Her yıl Eylül ayında yapılan, bölgesel, uluslararası ve ulusal öneme sahip konuların ele alındığı, üye devletlerin Devlet ve Hükümet başkanları ile katıldığı tüm oturumlara 1999 yılından bu yana Güney Afrika hem Cumhurbaşkanı Mbeki hemde Dışişleri Bakanı Dr Nkosazana Dlamini Zuma ile katılmıştır. <br />Güney Afrika, Genel Kurulu Üyeleri tarafından 2006 yılında tarihinde ilk kez daimi üye olmayan bir ülke olarak 2007-2008 dönemi için Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığı’na seçildi. Bu fırsat Güney Afrika için küresel anlamda insan haklarına saygı, barış, güvenlik ve kalkınmaya ulaşmayı sundu.<br />TÜRKİYE İLE SİYASİ, EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİN GELİŞİMİ<br />Siyasi İlişkiler<br />İki ülke arasındaki ilişkiler Güney Afrika Cumhuriyeti’nde (GAC) 1994 yılında<br />Apartheid rejiminin sona erip, seçimler sonucunda yerini çoğunluk yönetimine<br />bırakmasını müteakip kurulmuştur.<br />1998 yılında uygulamaya konulan Afrika'ya Açılım Politikamız kapsamında ülkemiz,<br />bölgesinde etkin bir ülke olan GAC ile ilişkilerini geliştirmeye ve çeşitlendirmeye önem vermektedir. GAC, halen Türkiye’nin Afrika’daki en önemli ticaret ortakları arasında yer almaktadır. GAC, Afrika Kalkınması için Yeni Ortaklığı (NEPAD) ilk olarak gündeme getiren beş ülke arasında yer almakta olup, NEPAD Yürütme Komitesinde yönetim, eşgüdüm ve tanıtım bakımından öncü rol oynamaktadır. GAC, Afrika Birliği bünyesinde oluşturulan Pan-Afrika Parlamentosu’nun merkezine ev sahipliği yapmaktadır.<br />Ekonomik ve Ticari İlişkiler<br />Ticari ilişkiler 1966 yılından beri devam etmektedir. 1980’e kadar ülkemizde<br />uygulanan dış ticaret politikaları yüzünden düşük düzeyde seyreden ticari ilişkiler 1981 yılından sonra hızla artmaya başlamış ve 2000 yılına kadar belirgin seviyeye gelmiştir.<br />Türkiye’de ekonomik kriz ve Güney Afrika’da yeniden yapılanma sürecinin ardından<br />dışa açılma aynı döneme denk gelmiştir. Ardından 2003 yılında karşılıklı ticaret hacmi<br />toparlanarak 2001 seviyesine gelmiştir.<br />2004’te Türkiye’nin dış ticarette stratejik açılımı sayesinde ticaret hacminin<br />artmasında önemli rol oynadı. Karşılıklı üst düzey ziyaretleri ve işadamlarının da ilgisi ile ticaret artış sürecine girdi ve 2006 yılında da 2,4 milyara ulaştı. Ancak Türkiye’nin<br />Güney Afrika’ya ihracatı, Güney Afrika’nın Türkiye’ye ihracatının gerisinde kalmıştır.<br />Türkiye’nin ihraç ettiği baslıca ürünler; işlenmiş petrol ürünleri, binek otomobil ve<br />yan sanayi ile dış lastik, kağıt ürünleri, inşaatlarda kullanılan taslar, sentetik lif ipliği,<br />traktörler ve demir çelik ürünleri gelmektedir. İşlenmiş petrol ve otomobil ve yan sanayi ürünlerinde önemli oranda artış eğilimi gözlenmektedir.<br />Türkiye’nin ithal ettiği baslıca ürünler ise; altın, tas kömürü, makine ürünleri,<br />ferroalyajlar, paslanmaz çelik, krom cevheri, ham kuzu derisi ve dökme demir<br />gelmektedir. İlk iki ürün ithalatı 1,5 milyar dolar olup ithalatın yarısını oluşturmaktadır.<br />GAC-Türkiye Ortak İş Konseyi<br />Konsey, 24 Haziran 1998 yılında Afrikaanse Handelsinstitute (AHI) ile Dış Ekonomik<br />ilişkiler Konseyi arasında imzalanan anlaşma ile kurulmuştur. Anlaşma çerçevesinde<br />belirlenen temel hedefler; ticareti geliştirmek, üyeler, kuruluşlar arasındaki endüstriyel ve teknolojik işbirliğini desteklemek, ticaret, sanayi, teknoloji ve yatırımlar hakkında bilgi toplamak, analiz etmek ve yaymak için gerekli koordinasyonu sağlamak, ticareti<br />engelleyen unsurları tespit edip her iki ülke hükümeti nezdinde girişimde bulunmak,<br />fuarlara katılımların teşvik edilmesidir.<br />Anlaşma ve Protokoller<br />23.06.2000 tarihinde “Yatırımların Karşılıklı Teşvik ve Korunması Anlaşması”<br />imzalanmış. İki ülke arasında “Ticaret ve Ekonomik işbirliği Anlaşması” ve Çifte<br />Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması” müzakere aşamasındadır. 3<br />Haziran 2000’de imzalanan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması<br />Anlaşması’na göre her iki ülke diğer ülke yatırımcılarına yatırım yapmak için uygun<br />koşullar yaratacak, bu koşullar kendi yatırımcıları ya da üçüncü ülke yatırımcılarına<br />sağlanan koşullardan daha az elverişli olmayacak. Yatırımlar ancak kamu yararına o<br />günkü piyasa değeri üzerinden etkin bir tazminat ödemek koşuluyla kamulaştırılabilecek, bu tazminat serbestçe istenilen yere transfer edilebilecek. Uyuşmazlıklar iyi niyet yoluyla çözümlenecek. Ancak 6 ay içinde çözümlenemezse, yatırımcı uluslar arası tahkime gidebilecek ve tahkim kararı kesin ve bağlayıcı olacak.<br />Şu anda yürürlükte olan anlaşmalar<br />23 Ocak 1998- Havayolu Taşımacılığı Anlaşması<br />Haziran 2000 TC Hükümeti ile GAC hükümeti arasında istişarelere dair Protokol<br />Haziran 2000 Yatırımların Karşılıklı korunması ve teşviki anlaşması<br />Haziran 2000 Turizm Alanında işbirliği genel anlaşması<br />14 Ekim 2003 Eğitim, kültür, sanat, bilim, teknoloji, spor, dinlence ve gençlik<br />alanlarında işbirliği anlaşması<br />14 Ekim 2003 Polis işbirliği anlaşması<br />3 Mart 2005 Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması<br />3 Mart 2005 Ekonomik ve Ticari İşbirliği Anlaşması<br />3 Mart 2005 Gümrükler alanında karşılıklı idari yardım ve işbirliği anlaşması<br />İki ülke arasında beklenen Serbest Ticaret Anlaşması’nın müzakerelerine ise Güney<br />Afrika tarafının SACU (Güney Afrika Gümrük Birliği)’dan onay beklemesi nedeniyle<br />henüz başlanamamıştır.<br />NOT: Konya Ticaret Odası İhracat verilerine göre Konya’nın Güney Afrika’ya ihracatı yıllar itibariyle sürekli artış göstermiştir. 2005 yılında 822 bin dolar olan ihracat 2006 yılında 1,5 milyon dolara, 2007 yılında ise 1,7 milyon dolara çıkmıştır. 2008 yılında ise 700 bin dolar olarak gerçekleşmiştir.<br />KAYNAKÇALAR <br />[1] http://www.usak.org.tr/EN/menu.asp?id=3&yid=86<br />[2] http://uik.blogcu.com/guney-afrika-da-catismalar-tarih-tekerrur-mu-ediyor_17962401.html<br />[3] http://www.gorgoda.com/aparthayd-apartheid.html<br />[4] Alexander, N (2002) An Ordinary Country: Issues in the Transition from Apartheid to Democracy in South Africa. University of Natal Press. p.64.<br />[5] Alexander tarafından alıntılanmıştır s.163-4.<br />[6] http://www.biyografi.info/kisi/nelson-mandela<br />[7] Anayasa Çalışma Metinleri 1/ Güney Afrika Anayasası: “Bir Ülkenin Ruhu” Güven Sak, Özgün Özçer http://www.anayasaplatformu.net<br />[8] 2009-04-20 dunyabulteni.net<br />[9] Johannesburg - BİA Haber Merkezi 28 Nisan 2009, Salı<br />[10] http://www.southafrica-newyork.net/<br />[11] Konya Ticaret Odası - Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Raporu - Etüd Araştırma Servisi 2009<br />