1. Türkiye’de mühendisler ne iş yapar?
Değindiğimiz konu; Mesleğinizi nasıl icra ediyorsunuz, neler yapıyorsunuz ? Türkiye’de mühendis olmak nasıl bir duygu ? İşte bu
soruların cevaplarını okuyup neler yapmamız gerekiyor düşünelim. Sizce mühendisler ne yapar ?
Herkesin hayallerini süslediği mühendislik fakültesinden mezun olanların çok azı gerçek mühendis olabiliyor.
Türkiye’de bu oran % 5 kadar diyebiliriz. Aslında yeni bir tasarım geliştiren olan bir tasarımı yenileyen ve bu
tasarım üzerinden harikulade sistemler üreten bu mesleği icra etmenin tabi ki kolay olduğunu söyleyemeyiz ancak
bir gerçek var ki ülkemizde mühendislik tam anlamıyla yapılmıyor. Bunun sebebi çok açık ve nettir aslında, bunun
sebeplerine değinmeden önce kaç türlü mühendis var onlardan bahsedelim.
3 türlü mühendis vardır.
1) Ezberci Mühendis
Bir elektronik firmasının kurucusu üç mühendisin özelliklerini şu şekilde aktarıyor. Birincisi, liseden sonra çözdüğü
testlerle mühendislik fakültesine yerleşen aynı çalışma mantalitesini devam ettirip üniversite döneminde de bir
yarış atı gibi çalışan ama ne okuduğunun ve gelecekte ne yapacağının farkında olmayan kesimdir. Genelde bu
gruba girenler, hayatlarının devamında da bu şekilde çalışmayı sürdürürler ya da diplomayı çerçeveletip asarlar
ancak mesleklerini hiçbir zaman tam anlamıyla yapmazlar.
2. 2) Yönetici Mühendis
İkinci kesim ise neden mühendislik fakültesinde olduğunu bilip hedeflerini önceden belirleyen kesimdir. Ancak bu
kesime girenlerde tam mühendislik yapamaz. Konuların ana başlıklarını bilir ve genellikle problemin tam derinine
inmemiştir. Çalışma hayatında ise farklı alanları ve sektörleri takip eder. Bunlar mühendis işletmecilerdir,
yöneticilik ile uğraşırlar. Daha çok işletme mühendislerinin işlerini yaparlar. Mühendislik alanında iş yönetimi ve
işletmecilik eğitimleri de almışlardır. arge veya satış mühendisliği yaparak yükselmiş çalışanlar artık sadece idari
işlere bakanlar veyahut kendi işini kurarak yönetimi üstlenenler bu şekilde kategorilendirilir. Artık mühendisten
daha çok işletmeci ve yöneticidir.
3) Üretici Mühendis
Üçüncü kesim ise mühendislik fakültesinde neden olduğunun farkındadır, çalışmalarını ona göre yapar projelerini
ona göre hazırlar. Kendini bu yönde elinden geldiğince yetiştirir ve bir uzmanlık alanına yönelir. Sektörde de o
alanda gerek tasarım gerekse yenileme yaparak mühendisliğin asıl işi olan problemi tespit edip çözüme
kavuşturma işini üstlenir. Harikulade olan bu mesleği hakkıyla icraa eder. İşte gerçek mühendisler bunlardır.
Şimdi gelelim Türkiye'de mühendislerin geneli ne yapıyor ?
Bir elektronik firmasının kurucusundan işittiğim üç mühendisin özelliklerinden bahsedeyim. Birincisi liseden sonra
çözdüğü testlerle mühendislik fakültesine yerleşen aynı çalışma mantalitesini devam ettirip üniversite döneminde
de bir yarış atı gibi çalışan ama ne okuduğunun ne yapacağının farkında olmayan kesimdir. Genelde bunlar
hayatlarının devamında da bu şekilde çalışmayı sürdürürler ya da diplomayı çerçeveletip asarlar ancak
mesleklerini tam anlamıyla yapmazlar.
İkinci kesim ise neden mühendislik fakültesinde olduğunu bilip hedeflerini önceden belirleyen kesimdir. Ancak bu
da tam mühendislik yapmaz o konuların ana başlıklarını bilir, tam derinine inmemiştir işin. Çalışma hayatında ise
farklı alanları ve sektörü de takip eder. Bunlar mühendis işletmecilerdir, yöneticilik ile uğraşırlar daha çok endüstri
mühendisinin işlerini yaparlar.
Üçüncü kesim ise mühendislik fakültesinde neden olduğunun farkındadır, çalışmalarını ona göre yapar projelerini
ona göre hazırlar. Kendini bu yönde elinden geldiğince yetiştirir ve bir uzmanlık alanına yönelir. Sektörde de o
alanda gerek tasarım gerekse yenileme yaparak mühendisliğin asıl işi olan problemi tespit edip çözüme
kavuşturma işini üstlenir. Harikulade olan bu mesleği hakkıyla icraa ediyorlar. İşte gerçek mühendisler bunlardır.
Şimdi gelelim Türkiye’de mühendislerin geneli ne yapıyor.
3. Harita Mühendisi
TÜRKİYE’DE GENELDE MÜHENDİSLER NE YAPAR ?
Bir ürünü daha iyi ve daha kaliteli olması için yeni özellikler üzerinde çalışan yeni özellikleri icat eden geliştiren,
sistemleştiren kişiye mühendis diyoruz. Aynı şekilde tüm mühendislik dalları kategorilerine ve alanlarına göre
amaçlar geliştirip, daha iyi ve daha kaliteli özellikler üretmek için çalışırlar. Mühendislerin ürettiği sistemler
üzerinde tamirat, bakım vs. yapanlar teknikerlerdir.
Ancak Türkiye’deki çoğu mühendis teknikerin işini yapar, hatta daha iyi de yaptığı söylenemez. Tabi tekniker de
bunun farkında olduğundan ister istemez gururlanır. Mühendis tasarım, arge, sistemleştirme gibi kendi işini, zor
olan işi yapamadığından teknikerin bakım, onarım, kullanım işlerini yapar ve aslında kendisi de mühendis
diplomalı bir teknikerdir. Şirketlerinde mühendis yerine tekniker almayı tercih etmelerinin sebebi mühendise sırf
diplomasından dolayı fazla para vermek istememesindendir.
Şirket aynı işi daha ucuza yaptıracaksa neden daha pahalıyı seçsin ki ? Açıkçası Türkiye’de mühendislerin geneli
teknik konulardan pek anlamaz, hem anlaması için çabalayan bir işveren de yoktur zaten, bu yüzden onların
gözüyle baktığımızda anlamalarına gerekte yoktur. Hiç bir mühendis alınmamalı, kendimizi kandırmayarak
gerçeği görmek için gelişmiş ülkelerdeki kalifiye mühendisleri bir gözlemlemek gerekiyor. Ülkemizdeki
mühendisleri aşağılamak için değil bilakis onların yabancı rakiplerine karşı olan hırs ve şevkini arttırmak için
eleştirisel bir gözle yazımızı yazıyoruz. Bazı mühendisler meclisten dışarı ancak Türkiye’deki %90 mühendis
çavuşluktan başka bir şey yapmazlar.
4. Zamanında bir yerde okumuştum. Asteğmenler kantinde toplanmış oturuyorlar. bir tane astsubay gelip 3 tane
makine mühendisi lazım diyor. 3 tanesini seçiyor.
Assubay ; araba çalışmıyor
Mühendis X ; Immm şey.. Biz tam araba tamir edemiyoruz.
Assubay ; Tamir etmeyeceksiniz ? ittireceksiniz.
Evet, bu işler böyle. Fazlamı abartıyoruz, abartıyorsak yazıların aksini ispatlayın.
Neden Türkiye’de Teknoloji Gelişmiyor. Anlıyor Musunuz ?
Bazı mühendisler meclisten dışarı ancak Türkiye’deki %90 mühendis çavuşluktan başka bir şey yapmazlar.
Patron tabur komutanı, müdürler subay ve astsubay, işçiler er, sende çavuş. Bekçilik, bakıcılık, gözcülük,
çobanlık, iş takipçiliği… adını siz koyun..
Her türlü ayak işleri. Excel’ de işçilerin izin durumlarını tablolar ile düzenler, Word ile değişen servis güzergahını
yazar, Outlook ile tüm bu yaptıklarını müdürlere mail atarsın. Tabi birde paint var, onunla da evrak düzenlersin !!
Açıkçası lise talebesinin dahi yapabileceği işlerdir bunlar. Şirketlerde pek bir şey beklemez aslında çünkü bu işleri
de yapması gereken bir insan olmalı, mühendis alıp mühendislik beklememesi de şaşılacak bir durum, demek ki
alışmışlar.
5. Peki Kimdir Gerçek Mühendislik İşlerini Yapan?
Mühendislik deneyim ve uygulama yoluyla matematik ve fen bilimlerine ilişkin edinilen bilgilerin, doğanın sunduğu
malzeme ve enerjilerin insanlığın yararına ekonomik bir şekilde kullanılması için yöntemler geliştirmek üzere
değerlendirmeler yapılmasını ve uygulamaya geçirilmesini sağlayan meslek olmasına karşın hala mühendislik
mesleğinin başka işlerde yapıp mühendis olunabileceğini savunan insanlarla doludur memleketimiz.
Türkiye’nin en nezih kuruluşlarında bile bu böyledir. Ürünler yurt dışından ithal edilir. Yabancılar gelip kendi
ürünlerini kurarlar, yerleştirirler, ooh ne rahat! Üstelik kurulum, bakım onarım hizmet bedellerini de alırlar. Bizim
mühendiste geçer makinenin başına hiç bir profesyonel bilgi gerektirmeyecek şekilde , sistemin kullanılışını
işleyişini öğrenir ve işini yapar. Aynı işi tekniker de yapar tabi. Hatta yurt dışından getirilen malların özelliklerini
bilip satan kişi mühendis ise ona satış elemanı denmez sanki mühendislik yapıyormuş imajı verilerek satış
mühendisi denir. Az da olsa teknik konulara aşık olmalı mühendis.
6. İnşaat mühendisi
mimar
Peki Kimdir Gerçek Mühendislik İşlerini Yapan?
Tabi ki yabancılar. Onlar sistemi tasarlar, hesaplar, analizlerini çıkarırlar, testini yapıp dökümanlarıyla birlikte Türk
mühendislerin eline verirler, oto sanayide çalışan çırağın bile anlayabileceği projeyi önüne koyarlar. Sen de işlerin
projeye uygun gidip gitmediği kontrol eder, teslim tarihine kadar ürünü çıkartmaya çalışırsın. Yeri gelir senden
daha çok tecrübesi olan ortaokul mezunu tornacıya yalvarırsın, yeri gelir parasız parça tedarik edersin, yeri gelir
sahte belge ile uygundur raporu alırsın, yeri gelir yurt dışından gelecek parça gümrükte takılmasın diye rüşvet
verirsin ki tabi bunları her mühendis yapar demiyoruz. Arada her zaman mühendislik yapmasa dahi işini sağlam
yapan temiz kişiler vardır. Bunlar Türkiye’de mühendislik yapan kişilerin anketlerinden alınan sözler ki anlatılmak
istenen tüm bu ayak işlerini burada ki mühendis yapıyor.
7. Ankette mesleğini gidişatını eleştirisel bir gözle değerlendiren mühendis.
Evet, kesinlikle ve kesinlikle ürün istenenden uzaktır ve zamanında bitirilemez. Müşteriye taklalar atarak yalanı
sen söylersin, yıkama yağlama pasta cilayı sen çekersin.Tüm bunların yanında müdüründen herkesin içinde küfür
boyutunda hakaret işitir, maaş çekmek için bankamatiğe gittiğinde, işi telefonlara bakmak olan santral
görevlisinden 1,5 kat fazla para aldığını acı içinde görürsün.
Mühendisin ağzından dökülen sitem
Yapılan itiraz ve istekler reddedilir. Firma bir yardım kuruluşu veya vakıf değildir, para kazanmalıdır. Hep daha
çok para…Mevcut durumda senden maksimum gelir elde etmelidir ki çok çok para kazansın..7 gün 24 saat
fabrikada kalıp çalışsan kimse sen napıyorsun demez ama sabah 10 dakika geç kalsan, hemen sorguya
çekilirsin. Ayrıca kapıda işsiz onlarca mühendis beklemektedir. İstifa etsen bile yerine adam bulmaları, halı
sahadaki maça adam bulmaktan kısa sürer. Sürekli bununla tehdit edilirsin. Toplantıların bitiş konuşması
tamamen tehditlerle doludur. Tüm bu olanlardan sonra saat 20:00 de eve gelir düşünürsün. “Bu şekilde 30 yıl
çalışsam bir ev satın alabilir miyim diye?” Sonuç olumsuz… Maaşım bu değil de şu olsa, burada değil de şurada
yaşasam hayalleri içinde uyur kalırsın kendini, sabah saat 06:00 da yoğun kar yağışı altında külüstür bir servisi
beklerken bulursun.
Gelişmiş ülkelerden örnek verirsem mühendis iş gücü olarak patrondan bir kademe daha üstedir, çünkü şirkete işi
yapan odur para kazandıran da o, yetkinliğiyle aranan adamdır. Kaybedilmek de istenmez. Şirketten ayrılmasın
diye kalifiye mühendisin önüne servetler serilir , bir dediği iki edilmez. Tabi hem Türkiye’deki mühendislerin
yetkinliği hem de sektör yapısı ne yazık ki bu denli gelişmiş şirketlerle rekabeti sağlayacak ölçüde değil.
Kısaca, bir mühendis olarak tavsiyem, eğer Türkiye’de yaşayacaksanız ve rahat içinde yaşamak istiyorsanız
yapacağınız şey belli. Kalifiye mühendislerin yanında olun, Kalifiye mühendislik yapın ve kendi işinizi yapın,
kalifiye mühendis olun. Adanmışlardan Olun.
İşte yazının ortasındaki serçe gibi olun. Yıllarca okul okuyup, yukarıdaki eziyeti çekerim diyen varsa onu da ayrı
bir tebrik etmek lazım.