SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 57
RADYASYON PATOLOJİSİ
    Dr. Tahir E. PATIROĞLU
   Radyasyon dalga veya hızlı partikül şeklinde dolaşan
    elektromagnetik enerjidir. Radyasyonun yaklaşık %80’i
    kozmik radyasyon, ultraviyole ışığı, natürel radyoizotop,
    özellikle radon gazı gibi doğal kaynaklardan gelir. Kalan
    %20 tıp ve diş hekimliğinde kullanılan ürünler, bazı
    tüketici ürünlerinin radyo dalga veya mikrodalgaları ve
    nükleer enerji santrallarından kaynaklanır.
   Radyasyonun zararlı etkileri, en iyi nükleer patlama
    etkisi ile ortaya konmuştur.
   Terapötik radyasyonun çok sayıda zararlı etkisi
    gösterilmiştir.
   Elektromanyetik radyasyon uzun dalga boyu ve düşük
    frekanslar ile karakterize noniyonizan radyasyon olarak
    tanımlanmaktadır. Elektrik, radyo dalgaları ve mikrodalgalar,
    kızılötesi ve morötesi ışık noniyonizan radyasyon
    örnekleridir. Biyolojik moleküldeki atomları titreştirir ve
    hareket ettirir.
   X-ışınları, gama ışınları ve kozmik ışınlar iyonizan radyasyon
    şekilleridir. İyonizan radyasyon rontgen tüpünden salınan
    X-ışını, natürel kaynaklardan gelen gama ışını veya
    radyoizotopların doğal parçalanması veya subatomik
    partiküllerin suni hızlandırılmasından kaynaklanan
    partiküller şeklinde olabilir.
   Partiküllü radyasyon çıkan partikül cinsine göre
    sınıflandırılır: alfa partikülü, beta partikülü, elektron, proton,
    nötron, meson ve deuteron.
    Alfa partikülleri iki nötron ve iki protondan oluşur, kuvvetli
    iyonizan özelliği yanında büyük çapından dolayı penetrasyon
    özelliği azdır. Aksine beta partikülleri atom çekirdeğinden
    çıkan elektronlardır, iyonizan gücü zayıftır, fakat
    penetrasyon özelliği yüksektir.
   Radyoizotopların parçalanması genellikle yarılanma ömrü ile
    değerlendirilir ve saniyeler ve asırlar arasında değişir. Uzun
    yarılanma ömürlü radyoizotopların internal birikimi, devamlı
    salımdan dolayı, özellikle tehlikelidir.
   İyonizan radyasyon dozu değişik birimlerle ölçülür:
       Röntgen
       Rad
       Gray
       Rem
       Sievert
   Bu ölçümler direkt olarak doku ünitesi için transfer
    olacak enerji miktarı değildir ve bu nedenle radyasyonun
    biyolojik etkileri önceden belirlenemez. Aşağıdaki
    terimler bu bilgi için daha uygun olacaktır:
       Lineer enerji transferi
       Bağıl biyolojik etkinlik
   Radyoaktif materyelin fiziki özellikleri ve doza ek
    olarak, iyonizan radyasyonun biyolojik etkisi birçok
    faktöre bağlıdır:
       Doz oranı: tek doz, hücresel onarım için izin veren bölünmüş
        veya fraksiyone dozdan daha çok etki yapar.
       İyonizan radyasyonun en önemli subsellüler hedefi, hızlı
        bölünen hücrelerin durgun hücrelerden daha radyosensitif
        olması nedeniyle DNA’dır.
   Hücre siklusunun G2 ve mitotik fazındaki hücreler
    iyonizan radyasyona daha duyarlıdır.
   Değişik hücre tiplerinin adaptif ve onarım cevabı
    farklıdır.
   İyonizan radyasyon, suyun radyolojik ayrılması sonucu
    oksijenli radikal yaptığından, X-ışını ve gama ışınına bağlı
    hücre hasarı hiperbarik oksijenle şiddetlenir. Halojenli
    primidin ile tümör hücrelerinin radyosensitivitesi
    artırılabilir. Aksine, serbest radikal toplayıcıları ve
    antioksidanlar radyasyon hasarına karşı koruyucudur.
Erken (Akut) Etkiler
   Radyasyon etkisi genellikle erken ve geç etki şeklinde
    ikiye ayrılır
   Erken etkiler radyasyonun günleri veya haftaları içinde,
    hızlı dönüşüm olan dokularda çok sayıda hücre
    ölümüne bağlıdır
   Başlangıç zamanı matür fonksiyonel hücrelerin hayat
    süresi ile ilişkilidir
Geç Etkiler
   Geç etkiler - erken etkilerden daha sensitiftir
   Geç etkiler aylar-yıllar kadar gecikebilir
   Bilhassa yavaş prolifere olan dokularda görülür
     Akciğer
     Böbrek

     Kalp

     Santral sinir sistemi
Geç Etkiler
   Etkiler vasküler hasar ve parankim hücre kaybı
    kombinasyonuna bağlıdır
   Vasküler hasar her örnekte dominant faktör değildir
    (halbuki doz-cevap ilişkisi bütün dokular için aynıdır)
   Fraksiyone dozlar, kök hücreleri restorasyon için gerekli
    olan kritik sayı altına indirirse, erken reaksiyon kronik
    hasar şeklinde kalıcı olabilir:
       Bu durum “geç sonuç etkisi” olarak bilinir
       Geç etki, kalıcı erken etkilerin sonucudur
Erken ve Geç Etkiler Arasındaki Ayırım
    Erken ve geç etkiye ilerleme farklıdır
    Akut (erken) hasar
        Kök hücre hızlı proliferasyonundan dolayı hızla onarılır
        Reversibl olabilir
    Geç etki
        İlerleyebilir
        Asla tamamen düzelemez
Dokuların Radyasyon Patolojisi
   Radyasyona doku cevabı üç faktöre bağlıdır:
     Bireysel hücrelerin duyarlılığı
     Bir bütün olarak doku kinetiği

     Dokuda hücrelerin organize oluş yolu

   Bu faktörler farklı dokularda radyasyon cevabı
    karakteristiklerini gösterecek şekilde kombine
    olur
Dokuların Radyasyon Patolojisi
   Daha az diferansiye, daha fazla proliferatif
    kapasite ve daha hızlı bölünen hücrelerin daha
    radyosensitif olduğu ortaya kondu (“Bergonié -
    Tribondeau” Kanunu)
   Bergonie' ve Tribondeau Kanunu
   Casarett Sınıflandırması
   Michalowski Sınıflandırması
Casarett Sınıflaması
   Hücre ölümü histolojik gözlemine dayalı hücre
    radiosensitivitesi için önerilen sınıflandırmadır:
     Parankimal (fonksiyonel) hücreler dört major
      kategoriye bölünür: I-IV
     Destekleyici yapılar (örn., bağ doku ve küçük kan
      damarı endotel hücresi) grup II ve III arasında orta
      yerde kabul edilir
     İstisnaları vardır - küçük lenfositler (asla bölünmez,
      fakat çok düşük doz verildikten sonra erkenden
      kanda kaybolur)
Casarett Sınıflaması
Hücre Tipi                 Özellikleri              Örnekler                  Duyarlılık

I Vejetatif intermitotik   Düzenli bölünür,         Eritroblast, intestinal   Yüksek
hücre                      diferansiyasyon yoktur   kript hücresi


II Diferansiye             Düzenli bölünür,         Epidermis germinal         
intermitotik hücre         bölünmeler arasında      hücresi, myelosit
                           diferansiyasyon vardır

Bağ doku hücresi

III Geri postmitotik       Düzenli bölünmez,        Karaciğer                  
hücre                      değişik derecede
                           diferansiyedir

IV Sabit postmitotik       Bölünmez, çok            Sinir hücresi, kas        Düşük
hücre                      diferansiyedir           hücresi
Vejetatif İntermitotik Hücre
   İndiferansiye, hızlı bölünen hücreler genellikle
    kısa hayat siklusuna sahiptir. Örnek; eritroblast,
    intestinal kript hücresi ve deri bazal hücresi.
   Hayat boyu yeniden çoğalır
Diferansiye İntermitotik Hücre
   Değişik diferansiyasyon derecesinde aktif mitotik
    hücredir. Spermatogonium klasik örnektir.
   Önemli üreme yeteneği vardır, ancak diferansiye
    hücre çizgisinde matür hale gelince veya
    bölünme bitince duracaktır.
Multipotansiyel Bağ Doku Hücresi
   Hücreler düzensiz aralıklarla, sıklıkla ihtiyaç
    durumunda çoğalır. Nisbeten uzun hayat siklusu
    vardır.
   Major örnek fibroblasttır.
Geri Posmitotik Hücre
   Normalde bölünmez, ancak kaybolan hücre
    popülasyonuna cevap olarak bölünebilir
   Genellikle uzun yaşayan hücrelerdir
   Matür karaciğer hücresi, pulmoner hücre ve
    böbrek hücresi bu hücre tipinin örnekleridir.
Fikze Postmitotik Hücre
   Bu hücreler bölünmez ve bölünemez
   Bunlar, yapı ve fonksiyon olarak, hayli
    diferansiye ve hayli özelleşmiş hücrelerdir
   Çok uzun yaşar
   Örnekler; nöron, kas hücresi ve eritrosit
Radyasyon Sensitivitesi
   Vejetatif intermitotik hücreler radyasyona en
    duyarlı iken, fikze postmitotik hücreler en
    dirençlidir. Diğerleri ara duyarlılığa sahiptir
   Buna rağmen, bu düşünce daha uzun hücre
    hayat siklusu olanların daha diferansiye çizgide
    oluşları ile uyumludur
Michalowski Sınıflaması
   Daha modern sınıflama tipidir ve esas olarak diğer yolla
    aynı şeyleri söyler.
   Dokular hiyerarşik (H) veya fleksibıl (F) modeldedir
   Dokudaki hücreler üç farklı kategoride toplanır:
       Kök hücre – devamlı bölünür ve yeni kök hücre ile matür
        fonksiyonel hücre doğuracak hücrelere ayrılır
       Matür fonksiyonel hücre kök hücreden kaynaklanır ve
        ilerleyen bölünme sonrası diferansiye olur
       Matür erişkin fonksiyonel hücre bölünmez.
Michalowski Sınıflaması (H-tipi)
   Kök hücreden matür hücreye ilerleyen pek çok
    hücre türü bu yolda reversibl olmayan adımlar
    atar. Bu hücre çizgisi hiyerarşik (H-tip) topluluk
    adını alır
   Kemik iliği, intestinal epitel, epidermis bu
    gruptadır.
Michalowski Sınıflaması (F-tipi)
   Belirli şartlarda bölünüp, diğer bir erişkin hücreyi
    yapan hücre tipidir. Bu hücreler fleksibl doku
    (F-tipi topluluk) adını alır.
   Örnek; karaciğer parankim hücresi, tiroid
    hücresi, pnömosit.
Büyüme Faktörleri
   Radyasyon normal dokuda hücre ölümü şeklinde
    hasar yapar
   Fakat, mitotik ve apoptotik ölüme ek olarak,
    radyasyon doku hasarına sekonder sellüler
    fonksiyon değişiklikleri de yapar:
     Hücre-hücre iletişiminde değişim
     İltihabi cevap
     Kalan normal dokuda kompansatris doku
      hipertrofisi
     Doku onarım olayı
Büyüme Faktörleri
   Zamanla sitokinlerde değişiklikler bulunur ve
    radyasyon fibrozisi kısmen geri dönebilir.
   Uygulamadan sonra hastaya verilerek radyasyon
    hasarının ilerlemesinden koruyan veya azaltan
    veya radyasyon hasarı semptomlarını azaltan
    değişik ajanlar üzerinde çalışılmaktadır.
Radyasyon Hasarının Hücresel Mekanizmaları
    İyonizan radyasyonun akut etkileri yüksek dozdaki (>10
     Gy) nekrozdan orta dozdaki (1-2 Gy) prolifere hücreyi
     öldürmeye kadar değişir ve <0.5 Gy dozlarda
     histopatolojik etki yoktur.
    Daha düşük dozlardaki subsellüler hasar primer olarak
     DNA’yı hedefler; buna rağmen hücrelerin çoğu düşük
     doz iyonizan radyasyona adaptif ve reparatif cevap
     gösterir.
    Hücre yaygın DNA hasarı gösterirse veya hasarı
     onaramazsa, apoptoza gider.
Radyasyon Hasarının Hücresel Mekanizmaları
    İyonizan radyasyon bir grup DNA lezyonu yapar. Bu hasar
     direkt olarak partikül radyasyonu, X-ışını veya gama ışını ile
     veya oksijenle ilişkili serbest radikal veya peroksidize
     lipidlerden kaynaklanan solübl ürünler ile indirekt olarak
     gelişebilir.
    Düşük dozdaki iyonizan radyasyon (<0.5 Gy) bazı hedef
     hücre topluluğunda gen ekspresyonu yapabilir.
    DNA hasarının kendisi DNA onarımı, hücre siklus arresti
     ve apoptozu ilgilendiren değişik genlerin salımını uyarır.
Radyasyon Hasarının Hücresel Mekanizmaları
    Yaşayan hücreler radyasyon hasarının geciken etkilerini
     gösterebilir: mutasyon, kromozom aberasyonu, genetik
     instabilite.
    Özellikle vasküler endotel hücresinin akut hücre ölümü,
     radyasyon uygulamasından aylar ve hatta seneler sonra
     geciken organ disfonksiyonuna neden olabilir. Genel
     olarak bu geciken hasar parankim hücre atrofisi,
     vasküler hasara bağlı iskemi ve fibrozis
     kombinasyonuna bağlıdır.
Fibrozis
   Genellikle kanser tedavisinde kullanılan dozlarda
    iyonizan radyasyonun önemli geciken komplikasyonu
    normal parankimal dokunun fibrozisle replasmanıdır,
    sonuçta skar ve fonksiyon kaybı olur.
   Bu fibrotik değişiklikler vasküler hasara bağlı iskemik
    etkilenme, parankim hücre ölümü veya stem hücre
    silinmesine sekonder olabilir.
   Radyasyona bağlı fibrozisin santralinde fibroblast
    aktivasyonu ve kollajen birikimini ilgilendiren sitokin ve
    gelişim faktörü yanında kemokin ve iltihabi hücre
    etkilenmesi de vardır ve bunlar yara iyileşmesinde
    önemli roller oynar.
Karsinogenezis
   Mesleki veya kaza ile iyonizan radyasyona maruz kalma,
    deri kanseri, lösemi, osteojenik sarkom ve akciğer
    kanseri gibi değişik kanser tiplerinin sıklığını artırır. Bu
    kanserlerin görülmesinden önce, genellikle 10-20 senelik
    latent peryod vardır.
   Hiroşima ve Nagazaki’de atomik patlamada
    yaşayanlarda, KLL hariç, bütün lösemi tipleri artmıştır.
   Radyasyon uygulanan çocuklarda meme ve tiroid
    kanserleri yanında gastrointestinal ve üriner kanal
    kanserlerinde sıklık artımı vardır.
   Çernobil kazasından sonra (1986), 1990’larda
    çocuklarda tiroid kanseri sıklığında artım görüldü.
Karsinogenezis
   İyonizan radyasyonun geciken karsinogenik etkisi çok iyi
    anlaşılamamıştır. Akut etkilenme ve kanser görülmesi arasındaki
    latent peryod genetik instabilite ile açıklanır.
   Hücre kültüründe, radyasyonla etkilenen hücrelerde mutasyon
    hızının kantitatif analizi, değişik jenerasyonlardan sonra bile,
    yaşayan hücrelerde mutasyonun devam ettiğini göstermiştir. Bu
    geciken mutasyon birikimi onarılamayan hücrelerde kalıcı DNA
    lezyonlarına yol açacaktır.
   İyonizan radyasyon, özellikle insan lenfositlerinde geciken
    kromozom aberasyonları yapar. Bu mekanizmalar radyoterapi ile
    kanser tedavisi yapılan hastalarda sekonder kanser, özellikle
    lösemi gelişiminden sorumludur.
Akut, Tüm Vücut Radyasyonu
   Tüm vücut radyasyonu potansiyel olarak letaldir, klinik
    bulgular doza bağlıdır ve akut radyasyon sendromu veya
    radyasyon hastalığı olarak tanımlanır.
   Akut semptom bulguları, lenfohematopoetik hücreler
    veya gastrointestinal sistem gibi hızlı prolifere olan
    dokularda akut radyasyona bağlı nekroz veya apoptoza
    bağlıdır.
   Akut radyasyon sendromlu hasta yaşarsa, subletal olarak
    hasara uğrayan hücreler onarılır ve nekrotik veya
    apototik hücreler daha radyorezistan stem hücrelerle yer
    değiştirir.
Radyasyon Tedavisinin Etkileri
   Malign neoplazm için eksternal radyasyon 40-70 Gy
    (4000-7000 rad) fraksiyone dozlarda ve bitişik normal
    dokular korunarak verilir.
   Özellikle göğüs veya karına radyasyon verildiğinde, akut
    radyasyon hasarı ve nötrofil ve platelet depresyonu
    yapabilir. Bu hastalarda geçici halsizlik, bulantı ve
    anoreksi olur ve geçici doz azaltması gerekebilir.
   Akut radyasyon tedavisi tümör kütlesini küçültür ve ağrı
    ile bitişik dokulara baskı semptomlarını giderir.
Büyüme ve Gelişme Üzerine Etkileri
   Gelişen fetus ve küçük çocuk iyonizan
    radyasyonla büyüme ve gelişme anomalilerine
    çok duyarlıdır. Dört hassas aşama
    tanımlanmıştır:
     İmplantasyon öncesi embriyo. İmplantasyondan
      önce annenin radyasyonu embriyo için letal olabilir.
     Kritik organogenezis evreleri. İmplantasyon
      zamanından gebeliğin 9. haftasına kadar, annenin
      diagnostik amaçla bile radyasyon alması bir grup
      konjenital malformasyona neden olacaktır.
Büyüme ve Gelişme Üzerine Etkileri
    Fetal dönem. Gebeliğin 9. haftasından doğuma kadar,
     maternal radyasyon santral sinir sistemi ve üreme sisteminde
     fonksiyonel anomalilere neden olabilir. Gebeliğin ilk üçte
     birinde atom bombasına maruz kalan annelerin bebeklerinde
     mental retardasyon görülmüştür. İnutero radyasyon alan
     yenidoğanlarda çocukluk lösemisi ve beyin tümörü gelişim
     sıklığı artar.
    Postnatal dönem. Radyasyon alan infant ve küçük
     çocuklarda kemik gelişimi ve olgunlaşması gecikebilir. Santral
     sinir sistemi, göz ve diş gelişimi bozulabilir.
Vasküler Sistem
   Endotel hedef hücredir. Endotel hücre hasarı tromboz
    ve muhtemelen kanamaya yol açar. Kapillerler
    tromboze, oblitere veya ektatik olabilir.
   Damar duvarındaki diğer hücreler oldukça rezistandır
   Ancak endotel hücresi ölümüne yol açan başlangıç
    iltihabi reaksiyondan sonra radyasyon sahasındaki kan
    damarları subintimal fibrozis, kas duvarında fibrozis,
    internal elastik lamina dejenerasyonu ve ciddi lümen
    daralması gösterebilir.
   Hasarlı damarların beslediği organlar iskemik değişiklik,
    atrofi ve fibrozis gösterebilir.
Hemopoetik (kan ve lenf)
   Kritik hücreler ilik blast hücresi ve dolaşan
    küçük lenfositlerdir.
   Dolaşmayan lenfositler ve diğer dolaşan beyaz
    hücreler oldukça radyorezistandır.
   Eritrositler memeli vücudunda radyasyon
    hasarına en rezistan hücredir.
Hemopoetik (kan ve lenf)
   Kemik iliğinin çoğunluğunun radyasyonu sonrası
    dolaşan hücrelerde ciddi azalma olur:
     Plateletler 2-4 gün
     Lökositler 5-10 gün

     Eritrositler 3-4 hafta

   Olay, bu hücrelerin kök hücresinin radyasyonuna
    bağlıdır.
Hemopoetik (kan ve lenf)
   Kanser tedavisi için kemik iliği naklinden önce,
    iliği sterilize etmek üzere yüksek doz radyasyon
    uygulanabilir
   Tüm iliğe 8 gray’den daha çok radyasyon dozu
    ilik ölümüne yol açar ve başarılı bir ilik nakli
    yapılmadıkça hasta ölür.
Deri
   6-8 gray altında reaksiyon azdır veya yoktur
   10 gray ve üzerinde erken dönemde eritem ve
    geç etkiler görülür
   Erken etkiler
     Eritem
     Kuru deskuamasyon
     Yaş deskuamasyon
     Nekroz
Deri
   Geç etkiler dozla artar
   Oldukça yüksek dozlardan sonra
    düzelme görülür, fakat geç etkiler
    görülür:
       Deride incelme
       Pigmentasyon veya depigmentasyon
       Kıl kaybı veya incelmesi
       Subkütan yağ dokusu kaybı veya
        incelmesi
       Seneler sonra kanser gelişimi
Kalp
   Kalp. Malign lenfoma, akciğer kanseri veya
    meme kanseri için göğse verilen
    radyoterapi kalp ve perikardı hasara
    uğratabilir.
   Rezistan kabul edilir
       Geç etkileri seneler sonra görülebilir
       Akut veya fibrozan perikardit en sıktır
       Yüksek dozda myokardiyal fibrozis görülür
   Daha az olarak kapiller ve koroner
    arterlerdeki radyasyona bağlı hasar
    myokard iskemisi ve fibrozis yapabilir.
Akciğer
   Akciğerler radyasyon hasarına çok duyarlıdır ve
    akut akciğer hasarı veya geciken radyasyon
    pnömonisi yapar.
   Geciken hasar dispne, kronik öksürük ve azalan
    akciğer fonksiyonu yapar. Bu durum
    intraalveolar ve interstisyel fibrozise bağlıdır.
   İnternal ve eksternal radyasyon akciğer kanseri
    sıklığını artırır.
Böbrek ve Mesane
   Böbrek radyasyon hasarına orta derecede
    duyarlıdır.
   Peritubuler fibrozis, vasküler hasar ve glomerül
    hyalinizasyonu gelişir ve hipertansiyon ile
    atrofiye yol açar.
   Mesane radyasyon hasarına duyarlıdır ve akut
    epitel nekrozunu submukozal fibrozis,
    kontraktür, kanama ve ülser takip eder.
Sindirim Sistemi
   Kişisel sensitivite bazal mukoza tabakasındaki
    kök hücrelerin sayı ve reprodüktif aktivitesiyle
    uyumludur
     Ağız ve özofagus nisbeten rezistandır
     Mide daha sensitiftir ve daha çok sekretor hücre
      içerir
     İnce barsak, oldukça aktif olduğundan, çok sensitiftir

     Kolon ve rektum özofagusa benzer.
Sindirim Sistemi
   Erken etkiler mukozada sayı azalması yapar
     Çok yüksek dozlarda kanama ve nekroz olur
     Klinikte ağrı ve muhtemel ülser vardır

   Radyasyon sonrası gastrit, enterit, kolit ve proktit
    gelişebilir ve epitelyal mukozanın dökülmesi,
    infeksiyona duyarlılık, elektrolit ve sıvı kaybı ile
    birliktedir.
Sindirim Sistemi
   Geç etkiler
     Hücre artımı – fonksiyonel düzelme ~kısmen?
     Epitelyal metaplazi – fonksiyon kaybı

     Skar – ciddi fonksiyon kaybı
            Kronik klinik bulgular
       Striktür – Gastrointestinal kanal tıkanması
            Cerrahi tedavi gerekebilir
Meme
   Adolesan döneminde tanısal
    dozda iyonizan radyasyon,
    15-20 sene sonra meme
    kanseri sıklığını artırır.
   Meme kanseri için radyoterapi
    aşırı epitel hücre pleomorfizmi
    ile birlikte olan dens, fibrotik
    reaksiyon yapar.
Testis
   Erişkin sperm fikze postmitotik hücredir - rezistan
       Fakat fetusa kromozom hasarı geçebilir. Mutasyon olabilir.
       Spermatogonium radyasyona çok duyarlıdır; çok düşük
        dozlarda bile mayoz baskılanması ve infertilite olur.
            2.5 gray testiste geçici sterilite yapar
            5-6 gray testiste kalıcı sterilite yapar
   Diğer sekretor ve hormonal hücreler geri postmitotik ve
    fikze postmitotik hücre olduğundan, daha rezistandır
       Hormonal aktivite kalabilir
Testis
   Diagnostik x-ray ve nükleer tıp çalışmaları
    fonksiyon için tehdit değildir
   Testis yanında radyasyon tedavisi muhtemelen
    geçici sterilite yapar
   Testisi içine alan radyasyon tedavisi sterilite ve
    muhtemelen fonksiyon kaybı yapar.
   Kan damarları oblitere olabilir ve Sertoli hücresi
    ve Leydig hücreleri intakt kalacak şekilde
    seminifer tubuli fibrotik olur.
Over
   Radyasyon tedavisi major sterilite nedenidir
   Akut radyasyon sonrası over follikülleri dejenere
    olur; genellikle fibröz stroma içinde birkaç
    primordial oosit ve follikül epiteli intakt kalır.
   Radyasyon tedavisi hormonal fonksiyonu da
    tehdit eder.
Over
   Oositler spermatogonium gibi bölünmez
     Kendileri nisbeten radyorezistandır
     Kromozom hasarı olur ve fertilizasyondan sonra
      belirgin olabilir
   Over hassasiyeti oositi destekleyen folliküler
    hücrelerin durumuna bağlıdır
     Follikül gelişimi sırasında bu hücrelerde belirgin
      sellüler gelişim aktivitesi vardır
     İnaktif follikül hücreleri daha az sensitiftir
Göz
   Lens iyonizan radyasyona duyarlıdır ve katarakt
    yapar; retinal ve siliar arterler hasarlanabilir.
   Diagnostik X-ray’den katarakt oluşumu için
    mesleki tehdit vardır
       Özellikle floroskopi sırasında göz kalkanı
        kullanılmalıdır
Santral Sinir Sistemi
   SSS erişkinde oldukça radyorezistan kabul edilir
       Gelişimin devam ettiği 12 yaş öncesinde tam beyin dozu,
        gelişimi yavaşlatabilir bu nedenle çoçuklarda genellikle
        radyoterapiden kaçınılmalıdır
   Beyinde fokal nekroz ve beyaz cevherde
    demyelinizasyon olabilir.
   Spinal kord radyasyonu küçük kan damarı hasarına bağlı
    nekroz, demyelinizasyon ve parapleji yapar. Bu olay
    transvers myelit adını alır.
Kemik ve Kıkırdak
   Matür kemik dokusu fikze postmitotik hücrelerden
    oluşur ve bu nedenle oldukça rezistandır. Ancak
    yüksek dozlarda osteonekroz yapar.
   Büyüme plağı, özellikle iki yaş altında, önemli bir
    hedeftir, açık büyüme plağı olan genç kişide kalıcı
    gelişim duraklaması ve deformiteye neden olur.
   Erişkinde osteonekroz ve kırık yapabilir.
   Ekleme yüksek doz, “kuru” eklem yapar.

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
www.tipfakultesi. org
 
Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 

Mais procurados (20)

PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PNÖMONİLER (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yumuşak doku enf(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
TROD Radyofizik Kursu - Stereotaktik radyocerrahi - Y. Anacak
TROD Radyofizik Kursu - Stereotaktik radyocerrahi - Y. AnacakTROD Radyofizik Kursu - Stereotaktik radyocerrahi - Y. Anacak
TROD Radyofizik Kursu - Stereotaktik radyocerrahi - Y. Anacak
 
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lenfadenopatiler(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Bağışıklık sistemi
 Bağışıklık sistemi Bağışıklık sistemi
Bağışıklık sistemi
 
Solunum anatomisi
Solunum anatomisiSolunum anatomisi
Solunum anatomisi
 
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Erişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
Erişkin Lenfadenopatilerine YaklaşımErişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
Erişkin Lenfadenopatilerine Yaklaşım
 
Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kemik tümörleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Solunum yetmezliği
Solunum yetmezliği Solunum yetmezliği
Solunum yetmezliği
 
Yanik ve tedavisi
Yanik ve tedavisiYanik ve tedavisi
Yanik ve tedavisi
 
Akut karin agrisi
Akut karin agrisiAkut karin agrisi
Akut karin agrisi
 
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Torakolomber spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
çOcuklarda paraziter hastalıklar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Kardiyo vasküler sistem ve hastalıkları hemşirelik bakımı
Kardiyo vasküler sistem ve hastalıkları   hemşirelik bakımıKardiyo vasküler sistem ve hastalıkları   hemşirelik bakımı
Kardiyo vasküler sistem ve hastalıkları hemşirelik bakımı
 
Fizik Muayene ve Anamnez
Fizik Muayene ve AnamnezFizik Muayene ve Anamnez
Fizik Muayene ve Anamnez
 
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kardiyolojide fizik  bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kardiyolojide fizik bulgular(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
Burun ve paranazal sinüs, nazofarinks kanserleri (fazlası için www.tipfakulte...
 
Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık iyileşmesi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Semelhante a Radyasyon patolojisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )

Mitoz ve mayoz bölünme
Mitoz ve mayoz bölünmeMitoz ve mayoz bölünme
Mitoz ve mayoz bölünme
Biyo-loji
 
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
ANATOMİ hücre ve doku
ANATOMİ hücre ve dokuANATOMİ hücre ve doku
ANATOMİ hücre ve doku
Semih Tan
 
1.sınıf1h hücre kavramı
1.sınıf1h hücre kavramı1.sınıf1h hücre kavramı
1.sınıf1h hücre kavramı
Muhammed Arvasi
 
03 Genel Botanİk
03 Genel Botanİk03 Genel Botanİk
03 Genel Botanİk
Erdi koyun
 
2 hucre-ve-doku
2 hucre-ve-doku2 hucre-ve-doku
2 hucre-ve-doku
Muyuta
 

Semelhante a Radyasyon patolojisi (fazlası için www.tipfakultesi.org ) (20)

Mitoz ve mayoz bölünme
Mitoz ve mayoz bölünmeMitoz ve mayoz bölünme
Mitoz ve mayoz bölünme
 
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hücre yaşlanmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Yaşam bilimlerine giriş
Yaşam bilimlerine girişYaşam bilimlerine giriş
Yaşam bilimlerine giriş
 
Replikatif yaşlanma ve werner sendromu
Replikatif yaşlanma ve werner sendromuReplikatif yaşlanma ve werner sendromu
Replikatif yaşlanma ve werner sendromu
 
ANATOMİ hücre ve doku
ANATOMİ hücre ve dokuANATOMİ hücre ve doku
ANATOMİ hücre ve doku
 
1.sınıf1h hücre kavramı
1.sınıf1h hücre kavramı1.sınıf1h hücre kavramı
1.sınıf1h hücre kavramı
 
Metastaz oluşum basamakları ve metastaz süreci
Metastaz oluşum basamakları  ve metastaz süreciMetastaz oluşum basamakları  ve metastaz süreci
Metastaz oluşum basamakları ve metastaz süreci
 
03 Genel Botanİk
03 Genel Botanİk03 Genel Botanİk
03 Genel Botanİk
 
Mikrobiyoloji 3.hafta ders notları
Mikrobiyoloji 3.hafta ders notlarıMikrobiyoloji 3.hafta ders notları
Mikrobiyoloji 3.hafta ders notları
 
2 hucre-ve-doku
2 hucre-ve-doku2 hucre-ve-doku
2 hucre-ve-doku
 
Tümor İmmunoloji
Tümor İmmunolojiTümor İmmunoloji
Tümor İmmunoloji
 
Biyokimya: Hücre
Biyokimya: HücreBiyokimya: Hücre
Biyokimya: Hücre
 
Bölünme
BölünmeBölünme
Bölünme
 
İlaç hedeflendirme ecz.
İlaç hedeflendirme ecz.İlaç hedeflendirme ecz.
İlaç hedeflendirme ecz.
 
Biyoloji 6
Biyoloji 6Biyoloji 6
Biyoloji 6
 
Nanopartiküller ve immun sistem; etkileri ve güvenilirlikleri
Nanopartiküller ve immun sistem; etkileri ve güvenilirlikleriNanopartiküller ve immun sistem; etkileri ve güvenilirlikleri
Nanopartiküller ve immun sistem; etkileri ve güvenilirlikleri
 
Medigram
MedigramMedigram
Medigram
 
Karaciğer kist hidatid, karaciğer abseleri, amib absesi
Karaciğer kist hidatid, karaciğer abseleri, amib absesiKaraciğer kist hidatid, karaciğer abseleri, amib absesi
Karaciğer kist hidatid, karaciğer abseleri, amib absesi
 
Tissue Engineering(Tr)
Tissue Engineering(Tr)Tissue Engineering(Tr)
Tissue Engineering(Tr)
 
Open and copy it
Open and copy itOpen and copy it
Open and copy it
 

Mais de www.tipfakultesi. org

Mais de www.tipfakultesi. org (20)

Oksijen tedavisi
 Oksijen tedavisi Oksijen tedavisi
Oksijen tedavisi
 
Noninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyonNoninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyon
 
astım
astım astım
astım
 
Mekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyonMekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyon
 
Konsültasyon
KonsültasyonKonsültasyon
Konsültasyon
 
Koah
KoahKoah
Koah
 
Dr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflamaDr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflama
 
Diyabetes mellitus
Diyabetes mellitusDiyabetes mellitus
Diyabetes mellitus
 
Bronşektazi
BronşektaziBronşektazi
Bronşektazi
 
Bbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoniBbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoni
 
Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama
 
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisiAstım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
 
Astim tedavileri
Astim tedavileriAstim tedavileri
Astim tedavileri
 
Astim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberiAstim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberi
 
Astım ilaçları
Astım ilaçlarıAstım ilaçları
Astım ilaçları
 
Ape
ApeApe
Ape
 
bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi
 
Akciğer kanseri
Akciğer kanseriAkciğer kanseri
Akciğer kanseri
 
Akut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürükAkut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürük
 
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisibronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
 

Radyasyon patolojisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )

  • 1. RADYASYON PATOLOJİSİ Dr. Tahir E. PATIROĞLU
  • 2. Radyasyon dalga veya hızlı partikül şeklinde dolaşan elektromagnetik enerjidir. Radyasyonun yaklaşık %80’i kozmik radyasyon, ultraviyole ışığı, natürel radyoizotop, özellikle radon gazı gibi doğal kaynaklardan gelir. Kalan %20 tıp ve diş hekimliğinde kullanılan ürünler, bazı tüketici ürünlerinin radyo dalga veya mikrodalgaları ve nükleer enerji santrallarından kaynaklanır.  Radyasyonun zararlı etkileri, en iyi nükleer patlama etkisi ile ortaya konmuştur.  Terapötik radyasyonun çok sayıda zararlı etkisi gösterilmiştir.
  • 3. Elektromanyetik radyasyon uzun dalga boyu ve düşük frekanslar ile karakterize noniyonizan radyasyon olarak tanımlanmaktadır. Elektrik, radyo dalgaları ve mikrodalgalar, kızılötesi ve morötesi ışık noniyonizan radyasyon örnekleridir. Biyolojik moleküldeki atomları titreştirir ve hareket ettirir.  X-ışınları, gama ışınları ve kozmik ışınlar iyonizan radyasyon şekilleridir. İyonizan radyasyon rontgen tüpünden salınan X-ışını, natürel kaynaklardan gelen gama ışını veya radyoizotopların doğal parçalanması veya subatomik partiküllerin suni hızlandırılmasından kaynaklanan partiküller şeklinde olabilir.
  • 4. Partiküllü radyasyon çıkan partikül cinsine göre sınıflandırılır: alfa partikülü, beta partikülü, elektron, proton, nötron, meson ve deuteron.  Alfa partikülleri iki nötron ve iki protondan oluşur, kuvvetli iyonizan özelliği yanında büyük çapından dolayı penetrasyon özelliği azdır. Aksine beta partikülleri atom çekirdeğinden çıkan elektronlardır, iyonizan gücü zayıftır, fakat penetrasyon özelliği yüksektir.  Radyoizotopların parçalanması genellikle yarılanma ömrü ile değerlendirilir ve saniyeler ve asırlar arasında değişir. Uzun yarılanma ömürlü radyoizotopların internal birikimi, devamlı salımdan dolayı, özellikle tehlikelidir.
  • 5. İyonizan radyasyon dozu değişik birimlerle ölçülür:  Röntgen  Rad  Gray  Rem  Sievert  Bu ölçümler direkt olarak doku ünitesi için transfer olacak enerji miktarı değildir ve bu nedenle radyasyonun biyolojik etkileri önceden belirlenemez. Aşağıdaki terimler bu bilgi için daha uygun olacaktır:  Lineer enerji transferi  Bağıl biyolojik etkinlik
  • 6. Radyoaktif materyelin fiziki özellikleri ve doza ek olarak, iyonizan radyasyonun biyolojik etkisi birçok faktöre bağlıdır:  Doz oranı: tek doz, hücresel onarım için izin veren bölünmüş veya fraksiyone dozdan daha çok etki yapar.  İyonizan radyasyonun en önemli subsellüler hedefi, hızlı bölünen hücrelerin durgun hücrelerden daha radyosensitif olması nedeniyle DNA’dır.
  • 7. Hücre siklusunun G2 ve mitotik fazındaki hücreler iyonizan radyasyona daha duyarlıdır.  Değişik hücre tiplerinin adaptif ve onarım cevabı farklıdır.  İyonizan radyasyon, suyun radyolojik ayrılması sonucu oksijenli radikal yaptığından, X-ışını ve gama ışınına bağlı hücre hasarı hiperbarik oksijenle şiddetlenir. Halojenli primidin ile tümör hücrelerinin radyosensitivitesi artırılabilir. Aksine, serbest radikal toplayıcıları ve antioksidanlar radyasyon hasarına karşı koruyucudur.
  • 8. Erken (Akut) Etkiler  Radyasyon etkisi genellikle erken ve geç etki şeklinde ikiye ayrılır  Erken etkiler radyasyonun günleri veya haftaları içinde, hızlı dönüşüm olan dokularda çok sayıda hücre ölümüne bağlıdır  Başlangıç zamanı matür fonksiyonel hücrelerin hayat süresi ile ilişkilidir
  • 9. Geç Etkiler  Geç etkiler - erken etkilerden daha sensitiftir  Geç etkiler aylar-yıllar kadar gecikebilir  Bilhassa yavaş prolifere olan dokularda görülür  Akciğer  Böbrek  Kalp  Santral sinir sistemi
  • 10. Geç Etkiler  Etkiler vasküler hasar ve parankim hücre kaybı kombinasyonuna bağlıdır  Vasküler hasar her örnekte dominant faktör değildir (halbuki doz-cevap ilişkisi bütün dokular için aynıdır)  Fraksiyone dozlar, kök hücreleri restorasyon için gerekli olan kritik sayı altına indirirse, erken reaksiyon kronik hasar şeklinde kalıcı olabilir:  Bu durum “geç sonuç etkisi” olarak bilinir  Geç etki, kalıcı erken etkilerin sonucudur
  • 11. Erken ve Geç Etkiler Arasındaki Ayırım  Erken ve geç etkiye ilerleme farklıdır  Akut (erken) hasar  Kök hücre hızlı proliferasyonundan dolayı hızla onarılır  Reversibl olabilir  Geç etki  İlerleyebilir  Asla tamamen düzelemez
  • 12. Dokuların Radyasyon Patolojisi  Radyasyona doku cevabı üç faktöre bağlıdır:  Bireysel hücrelerin duyarlılığı  Bir bütün olarak doku kinetiği  Dokuda hücrelerin organize oluş yolu  Bu faktörler farklı dokularda radyasyon cevabı karakteristiklerini gösterecek şekilde kombine olur
  • 13. Dokuların Radyasyon Patolojisi  Daha az diferansiye, daha fazla proliferatif kapasite ve daha hızlı bölünen hücrelerin daha radyosensitif olduğu ortaya kondu (“Bergonié - Tribondeau” Kanunu)  Bergonie' ve Tribondeau Kanunu  Casarett Sınıflandırması  Michalowski Sınıflandırması
  • 14. Casarett Sınıflaması  Hücre ölümü histolojik gözlemine dayalı hücre radiosensitivitesi için önerilen sınıflandırmadır:  Parankimal (fonksiyonel) hücreler dört major kategoriye bölünür: I-IV  Destekleyici yapılar (örn., bağ doku ve küçük kan damarı endotel hücresi) grup II ve III arasında orta yerde kabul edilir  İstisnaları vardır - küçük lenfositler (asla bölünmez, fakat çok düşük doz verildikten sonra erkenden kanda kaybolur)
  • 15. Casarett Sınıflaması Hücre Tipi Özellikleri Örnekler Duyarlılık I Vejetatif intermitotik Düzenli bölünür, Eritroblast, intestinal Yüksek hücre diferansiyasyon yoktur kript hücresi II Diferansiye Düzenli bölünür, Epidermis germinal   intermitotik hücre bölünmeler arasında hücresi, myelosit diferansiyasyon vardır Bağ doku hücresi III Geri postmitotik Düzenli bölünmez, Karaciğer   hücre değişik derecede diferansiyedir IV Sabit postmitotik Bölünmez, çok Sinir hücresi, kas Düşük hücre diferansiyedir hücresi
  • 16. Vejetatif İntermitotik Hücre  İndiferansiye, hızlı bölünen hücreler genellikle kısa hayat siklusuna sahiptir. Örnek; eritroblast, intestinal kript hücresi ve deri bazal hücresi.  Hayat boyu yeniden çoğalır
  • 17. Diferansiye İntermitotik Hücre  Değişik diferansiyasyon derecesinde aktif mitotik hücredir. Spermatogonium klasik örnektir.  Önemli üreme yeteneği vardır, ancak diferansiye hücre çizgisinde matür hale gelince veya bölünme bitince duracaktır.
  • 18. Multipotansiyel Bağ Doku Hücresi  Hücreler düzensiz aralıklarla, sıklıkla ihtiyaç durumunda çoğalır. Nisbeten uzun hayat siklusu vardır.  Major örnek fibroblasttır.
  • 19. Geri Posmitotik Hücre  Normalde bölünmez, ancak kaybolan hücre popülasyonuna cevap olarak bölünebilir  Genellikle uzun yaşayan hücrelerdir  Matür karaciğer hücresi, pulmoner hücre ve böbrek hücresi bu hücre tipinin örnekleridir.
  • 20. Fikze Postmitotik Hücre  Bu hücreler bölünmez ve bölünemez  Bunlar, yapı ve fonksiyon olarak, hayli diferansiye ve hayli özelleşmiş hücrelerdir  Çok uzun yaşar  Örnekler; nöron, kas hücresi ve eritrosit
  • 21. Radyasyon Sensitivitesi  Vejetatif intermitotik hücreler radyasyona en duyarlı iken, fikze postmitotik hücreler en dirençlidir. Diğerleri ara duyarlılığa sahiptir  Buna rağmen, bu düşünce daha uzun hücre hayat siklusu olanların daha diferansiye çizgide oluşları ile uyumludur
  • 22. Michalowski Sınıflaması  Daha modern sınıflama tipidir ve esas olarak diğer yolla aynı şeyleri söyler.  Dokular hiyerarşik (H) veya fleksibıl (F) modeldedir  Dokudaki hücreler üç farklı kategoride toplanır:  Kök hücre – devamlı bölünür ve yeni kök hücre ile matür fonksiyonel hücre doğuracak hücrelere ayrılır  Matür fonksiyonel hücre kök hücreden kaynaklanır ve ilerleyen bölünme sonrası diferansiye olur  Matür erişkin fonksiyonel hücre bölünmez.
  • 23. Michalowski Sınıflaması (H-tipi)  Kök hücreden matür hücreye ilerleyen pek çok hücre türü bu yolda reversibl olmayan adımlar atar. Bu hücre çizgisi hiyerarşik (H-tip) topluluk adını alır  Kemik iliği, intestinal epitel, epidermis bu gruptadır.
  • 24. Michalowski Sınıflaması (F-tipi)  Belirli şartlarda bölünüp, diğer bir erişkin hücreyi yapan hücre tipidir. Bu hücreler fleksibl doku (F-tipi topluluk) adını alır.  Örnek; karaciğer parankim hücresi, tiroid hücresi, pnömosit.
  • 25. Büyüme Faktörleri  Radyasyon normal dokuda hücre ölümü şeklinde hasar yapar  Fakat, mitotik ve apoptotik ölüme ek olarak, radyasyon doku hasarına sekonder sellüler fonksiyon değişiklikleri de yapar:  Hücre-hücre iletişiminde değişim  İltihabi cevap  Kalan normal dokuda kompansatris doku hipertrofisi  Doku onarım olayı
  • 26. Büyüme Faktörleri  Zamanla sitokinlerde değişiklikler bulunur ve radyasyon fibrozisi kısmen geri dönebilir.  Uygulamadan sonra hastaya verilerek radyasyon hasarının ilerlemesinden koruyan veya azaltan veya radyasyon hasarı semptomlarını azaltan değişik ajanlar üzerinde çalışılmaktadır.
  • 27. Radyasyon Hasarının Hücresel Mekanizmaları  İyonizan radyasyonun akut etkileri yüksek dozdaki (>10 Gy) nekrozdan orta dozdaki (1-2 Gy) prolifere hücreyi öldürmeye kadar değişir ve <0.5 Gy dozlarda histopatolojik etki yoktur.  Daha düşük dozlardaki subsellüler hasar primer olarak DNA’yı hedefler; buna rağmen hücrelerin çoğu düşük doz iyonizan radyasyona adaptif ve reparatif cevap gösterir.  Hücre yaygın DNA hasarı gösterirse veya hasarı onaramazsa, apoptoza gider.
  • 28. Radyasyon Hasarının Hücresel Mekanizmaları  İyonizan radyasyon bir grup DNA lezyonu yapar. Bu hasar direkt olarak partikül radyasyonu, X-ışını veya gama ışını ile veya oksijenle ilişkili serbest radikal veya peroksidize lipidlerden kaynaklanan solübl ürünler ile indirekt olarak gelişebilir.  Düşük dozdaki iyonizan radyasyon (<0.5 Gy) bazı hedef hücre topluluğunda gen ekspresyonu yapabilir.  DNA hasarının kendisi DNA onarımı, hücre siklus arresti ve apoptozu ilgilendiren değişik genlerin salımını uyarır.
  • 29. Radyasyon Hasarının Hücresel Mekanizmaları  Yaşayan hücreler radyasyon hasarının geciken etkilerini gösterebilir: mutasyon, kromozom aberasyonu, genetik instabilite.  Özellikle vasküler endotel hücresinin akut hücre ölümü, radyasyon uygulamasından aylar ve hatta seneler sonra geciken organ disfonksiyonuna neden olabilir. Genel olarak bu geciken hasar parankim hücre atrofisi, vasküler hasara bağlı iskemi ve fibrozis kombinasyonuna bağlıdır.
  • 30. Fibrozis  Genellikle kanser tedavisinde kullanılan dozlarda iyonizan radyasyonun önemli geciken komplikasyonu normal parankimal dokunun fibrozisle replasmanıdır, sonuçta skar ve fonksiyon kaybı olur.  Bu fibrotik değişiklikler vasküler hasara bağlı iskemik etkilenme, parankim hücre ölümü veya stem hücre silinmesine sekonder olabilir.  Radyasyona bağlı fibrozisin santralinde fibroblast aktivasyonu ve kollajen birikimini ilgilendiren sitokin ve gelişim faktörü yanında kemokin ve iltihabi hücre etkilenmesi de vardır ve bunlar yara iyileşmesinde önemli roller oynar.
  • 31. Karsinogenezis  Mesleki veya kaza ile iyonizan radyasyona maruz kalma, deri kanseri, lösemi, osteojenik sarkom ve akciğer kanseri gibi değişik kanser tiplerinin sıklığını artırır. Bu kanserlerin görülmesinden önce, genellikle 10-20 senelik latent peryod vardır.  Hiroşima ve Nagazaki’de atomik patlamada yaşayanlarda, KLL hariç, bütün lösemi tipleri artmıştır.  Radyasyon uygulanan çocuklarda meme ve tiroid kanserleri yanında gastrointestinal ve üriner kanal kanserlerinde sıklık artımı vardır.  Çernobil kazasından sonra (1986), 1990’larda çocuklarda tiroid kanseri sıklığında artım görüldü.
  • 32. Karsinogenezis  İyonizan radyasyonun geciken karsinogenik etkisi çok iyi anlaşılamamıştır. Akut etkilenme ve kanser görülmesi arasındaki latent peryod genetik instabilite ile açıklanır.  Hücre kültüründe, radyasyonla etkilenen hücrelerde mutasyon hızının kantitatif analizi, değişik jenerasyonlardan sonra bile, yaşayan hücrelerde mutasyonun devam ettiğini göstermiştir. Bu geciken mutasyon birikimi onarılamayan hücrelerde kalıcı DNA lezyonlarına yol açacaktır.  İyonizan radyasyon, özellikle insan lenfositlerinde geciken kromozom aberasyonları yapar. Bu mekanizmalar radyoterapi ile kanser tedavisi yapılan hastalarda sekonder kanser, özellikle lösemi gelişiminden sorumludur.
  • 33. Akut, Tüm Vücut Radyasyonu  Tüm vücut radyasyonu potansiyel olarak letaldir, klinik bulgular doza bağlıdır ve akut radyasyon sendromu veya radyasyon hastalığı olarak tanımlanır.  Akut semptom bulguları, lenfohematopoetik hücreler veya gastrointestinal sistem gibi hızlı prolifere olan dokularda akut radyasyona bağlı nekroz veya apoptoza bağlıdır.  Akut radyasyon sendromlu hasta yaşarsa, subletal olarak hasara uğrayan hücreler onarılır ve nekrotik veya apototik hücreler daha radyorezistan stem hücrelerle yer değiştirir.
  • 34. Radyasyon Tedavisinin Etkileri  Malign neoplazm için eksternal radyasyon 40-70 Gy (4000-7000 rad) fraksiyone dozlarda ve bitişik normal dokular korunarak verilir.  Özellikle göğüs veya karına radyasyon verildiğinde, akut radyasyon hasarı ve nötrofil ve platelet depresyonu yapabilir. Bu hastalarda geçici halsizlik, bulantı ve anoreksi olur ve geçici doz azaltması gerekebilir.  Akut radyasyon tedavisi tümör kütlesini küçültür ve ağrı ile bitişik dokulara baskı semptomlarını giderir.
  • 35. Büyüme ve Gelişme Üzerine Etkileri  Gelişen fetus ve küçük çocuk iyonizan radyasyonla büyüme ve gelişme anomalilerine çok duyarlıdır. Dört hassas aşama tanımlanmıştır:  İmplantasyon öncesi embriyo. İmplantasyondan önce annenin radyasyonu embriyo için letal olabilir.  Kritik organogenezis evreleri. İmplantasyon zamanından gebeliğin 9. haftasına kadar, annenin diagnostik amaçla bile radyasyon alması bir grup konjenital malformasyona neden olacaktır.
  • 36. Büyüme ve Gelişme Üzerine Etkileri  Fetal dönem. Gebeliğin 9. haftasından doğuma kadar, maternal radyasyon santral sinir sistemi ve üreme sisteminde fonksiyonel anomalilere neden olabilir. Gebeliğin ilk üçte birinde atom bombasına maruz kalan annelerin bebeklerinde mental retardasyon görülmüştür. İnutero radyasyon alan yenidoğanlarda çocukluk lösemisi ve beyin tümörü gelişim sıklığı artar.  Postnatal dönem. Radyasyon alan infant ve küçük çocuklarda kemik gelişimi ve olgunlaşması gecikebilir. Santral sinir sistemi, göz ve diş gelişimi bozulabilir.
  • 37. Vasküler Sistem  Endotel hedef hücredir. Endotel hücre hasarı tromboz ve muhtemelen kanamaya yol açar. Kapillerler tromboze, oblitere veya ektatik olabilir.  Damar duvarındaki diğer hücreler oldukça rezistandır  Ancak endotel hücresi ölümüne yol açan başlangıç iltihabi reaksiyondan sonra radyasyon sahasındaki kan damarları subintimal fibrozis, kas duvarında fibrozis, internal elastik lamina dejenerasyonu ve ciddi lümen daralması gösterebilir.  Hasarlı damarların beslediği organlar iskemik değişiklik, atrofi ve fibrozis gösterebilir.
  • 38.
  • 39. Hemopoetik (kan ve lenf)  Kritik hücreler ilik blast hücresi ve dolaşan küçük lenfositlerdir.  Dolaşmayan lenfositler ve diğer dolaşan beyaz hücreler oldukça radyorezistandır.  Eritrositler memeli vücudunda radyasyon hasarına en rezistan hücredir.
  • 40. Hemopoetik (kan ve lenf)  Kemik iliğinin çoğunluğunun radyasyonu sonrası dolaşan hücrelerde ciddi azalma olur:  Plateletler 2-4 gün  Lökositler 5-10 gün  Eritrositler 3-4 hafta  Olay, bu hücrelerin kök hücresinin radyasyonuna bağlıdır.
  • 41. Hemopoetik (kan ve lenf)  Kanser tedavisi için kemik iliği naklinden önce, iliği sterilize etmek üzere yüksek doz radyasyon uygulanabilir  Tüm iliğe 8 gray’den daha çok radyasyon dozu ilik ölümüne yol açar ve başarılı bir ilik nakli yapılmadıkça hasta ölür.
  • 42. Deri  6-8 gray altında reaksiyon azdır veya yoktur  10 gray ve üzerinde erken dönemde eritem ve geç etkiler görülür  Erken etkiler  Eritem  Kuru deskuamasyon  Yaş deskuamasyon  Nekroz
  • 43. Deri  Geç etkiler dozla artar  Oldukça yüksek dozlardan sonra düzelme görülür, fakat geç etkiler görülür:  Deride incelme  Pigmentasyon veya depigmentasyon  Kıl kaybı veya incelmesi  Subkütan yağ dokusu kaybı veya incelmesi  Seneler sonra kanser gelişimi
  • 44. Kalp  Kalp. Malign lenfoma, akciğer kanseri veya meme kanseri için göğse verilen radyoterapi kalp ve perikardı hasara uğratabilir.  Rezistan kabul edilir  Geç etkileri seneler sonra görülebilir  Akut veya fibrozan perikardit en sıktır  Yüksek dozda myokardiyal fibrozis görülür  Daha az olarak kapiller ve koroner arterlerdeki radyasyona bağlı hasar myokard iskemisi ve fibrozis yapabilir.
  • 45. Akciğer  Akciğerler radyasyon hasarına çok duyarlıdır ve akut akciğer hasarı veya geciken radyasyon pnömonisi yapar.  Geciken hasar dispne, kronik öksürük ve azalan akciğer fonksiyonu yapar. Bu durum intraalveolar ve interstisyel fibrozise bağlıdır.  İnternal ve eksternal radyasyon akciğer kanseri sıklığını artırır.
  • 46. Böbrek ve Mesane  Böbrek radyasyon hasarına orta derecede duyarlıdır.  Peritubuler fibrozis, vasküler hasar ve glomerül hyalinizasyonu gelişir ve hipertansiyon ile atrofiye yol açar.  Mesane radyasyon hasarına duyarlıdır ve akut epitel nekrozunu submukozal fibrozis, kontraktür, kanama ve ülser takip eder.
  • 47. Sindirim Sistemi  Kişisel sensitivite bazal mukoza tabakasındaki kök hücrelerin sayı ve reprodüktif aktivitesiyle uyumludur  Ağız ve özofagus nisbeten rezistandır  Mide daha sensitiftir ve daha çok sekretor hücre içerir  İnce barsak, oldukça aktif olduğundan, çok sensitiftir  Kolon ve rektum özofagusa benzer.
  • 48. Sindirim Sistemi  Erken etkiler mukozada sayı azalması yapar  Çok yüksek dozlarda kanama ve nekroz olur  Klinikte ağrı ve muhtemel ülser vardır  Radyasyon sonrası gastrit, enterit, kolit ve proktit gelişebilir ve epitelyal mukozanın dökülmesi, infeksiyona duyarlılık, elektrolit ve sıvı kaybı ile birliktedir.
  • 49. Sindirim Sistemi  Geç etkiler  Hücre artımı – fonksiyonel düzelme ~kısmen?  Epitelyal metaplazi – fonksiyon kaybı  Skar – ciddi fonksiyon kaybı  Kronik klinik bulgular  Striktür – Gastrointestinal kanal tıkanması  Cerrahi tedavi gerekebilir
  • 50. Meme  Adolesan döneminde tanısal dozda iyonizan radyasyon, 15-20 sene sonra meme kanseri sıklığını artırır.  Meme kanseri için radyoterapi aşırı epitel hücre pleomorfizmi ile birlikte olan dens, fibrotik reaksiyon yapar.
  • 51. Testis  Erişkin sperm fikze postmitotik hücredir - rezistan  Fakat fetusa kromozom hasarı geçebilir. Mutasyon olabilir.  Spermatogonium radyasyona çok duyarlıdır; çok düşük dozlarda bile mayoz baskılanması ve infertilite olur.  2.5 gray testiste geçici sterilite yapar  5-6 gray testiste kalıcı sterilite yapar  Diğer sekretor ve hormonal hücreler geri postmitotik ve fikze postmitotik hücre olduğundan, daha rezistandır  Hormonal aktivite kalabilir
  • 52. Testis  Diagnostik x-ray ve nükleer tıp çalışmaları fonksiyon için tehdit değildir  Testis yanında radyasyon tedavisi muhtemelen geçici sterilite yapar  Testisi içine alan radyasyon tedavisi sterilite ve muhtemelen fonksiyon kaybı yapar.  Kan damarları oblitere olabilir ve Sertoli hücresi ve Leydig hücreleri intakt kalacak şekilde seminifer tubuli fibrotik olur.
  • 53. Over  Radyasyon tedavisi major sterilite nedenidir  Akut radyasyon sonrası over follikülleri dejenere olur; genellikle fibröz stroma içinde birkaç primordial oosit ve follikül epiteli intakt kalır.  Radyasyon tedavisi hormonal fonksiyonu da tehdit eder.
  • 54. Over  Oositler spermatogonium gibi bölünmez  Kendileri nisbeten radyorezistandır  Kromozom hasarı olur ve fertilizasyondan sonra belirgin olabilir  Over hassasiyeti oositi destekleyen folliküler hücrelerin durumuna bağlıdır  Follikül gelişimi sırasında bu hücrelerde belirgin sellüler gelişim aktivitesi vardır  İnaktif follikül hücreleri daha az sensitiftir
  • 55. Göz  Lens iyonizan radyasyona duyarlıdır ve katarakt yapar; retinal ve siliar arterler hasarlanabilir.  Diagnostik X-ray’den katarakt oluşumu için mesleki tehdit vardır  Özellikle floroskopi sırasında göz kalkanı kullanılmalıdır
  • 56. Santral Sinir Sistemi  SSS erişkinde oldukça radyorezistan kabul edilir  Gelişimin devam ettiği 12 yaş öncesinde tam beyin dozu, gelişimi yavaşlatabilir bu nedenle çoçuklarda genellikle radyoterapiden kaçınılmalıdır  Beyinde fokal nekroz ve beyaz cevherde demyelinizasyon olabilir.  Spinal kord radyasyonu küçük kan damarı hasarına bağlı nekroz, demyelinizasyon ve parapleji yapar. Bu olay transvers myelit adını alır.
  • 57. Kemik ve Kıkırdak  Matür kemik dokusu fikze postmitotik hücrelerden oluşur ve bu nedenle oldukça rezistandır. Ancak yüksek dozlarda osteonekroz yapar.  Büyüme plağı, özellikle iki yaş altında, önemli bir hedeftir, açık büyüme plağı olan genç kişide kalıcı gelişim duraklaması ve deformiteye neden olur.  Erişkinde osteonekroz ve kırık yapabilir.  Ekleme yüksek doz, “kuru” eklem yapar.

Notas do Editor

  1. Parenchymal cells are the functional cells, stroma are the framework/structural cells Desquamation is the peeling off of cells
  2. When a person has received a very high dose of radiation, destruction of the bone marrow, potentially resulting in uncontrolled bleeding and infection, is a major concern. To help the recovery of the bone marrow, growth factors that stimulate the blood cells to multiply can be used. Interleukin-1: A protein produced by various cells, including macrophages, interleukin-1 raises body temperature, spurs the production of interferon , and stimulates growth of disease-fighting cells, among other functions Cytokines are hormone-like proteins that act as communicators between cells. They can relay messages between cells, telling them to grow, stop growing, move to a trouble spot, or otherwise change the cell&apos;s function. Interleukin 1, beta , also known as IL1B , is a human gene . Interleukin-1 beta is a cytokine . IL-1β precursor is cleaved by caspase 1 (interleukin 1 beta convertase). Cytosolic thiol protease cleaves the product to form mature IL-1β. The protein encoded by this gene is a member of the interleukin 1 cytokine family. This cytokine is produced by activated macrophages as a proprotein, which is proteolytically processed to its active form by caspase 1 (CASP1/ICE). This cytokine is an important mediator of the inflammatory response, and is involved in a variety of cellular activities, including cell proliferation, differentiation, and apoptosis. The induction of cyclooxygenase-2 (PTGS2/COX2) by this cytokine in the central nervous system (CNS) is found to contribute to inflammatory pain hypersensitivity. This gene and eight other interleukin 1 family genes form a cytokine gene cluster on chromosome 2. [ The term growth factor refers to a naturally occurring protein capable of stimulating cellular proliferation and cellular differentiation . Growth factors are important for regulating a variety of cellular processes. Growth factors typically act as signaling molecules between cells. Examples are cytokines and hormones that bind to specific receptors on the surface of their target cells . They often promote cell differentiation and maturation, which varies between growth factors. For example, bone morphogenic proteins stimulate bone cell differentiation, while fibroblast growth factors and vascular endothelial growth factors stimulate blood vessel differentiation ( angiogenesis ). Growth factor is sometimes used interchangeably among scientists with the term cytokine . Historically, cytokines were associated with hematopoietic (blood forming) cells and immune system cells (e.g., lymphocytes and tissue cells from spleen , thymus , and lymph nodes ). For the circulatory system and bone marrow in which cells can occur in a liquid suspension and not bound up in solid tissue , it makes sense for them to communicate by soluble, circulating protein molecules . However, as different lines of research converged, it became clear that some of the same signaling proteins the hematopoietic and immune systems used were also being used by all sorts of other cells and tissues, during development and in the mature organism. While growth factor implies a positive effect on cell division, cytokine is a neutral term with respect to whether a molecule affects proliferation. In this sense, some cytokines can be growth factors, such as G-CSF and GM-CSF . However, some cytokines have an inhibitory effect on cell growth or proliferation. Yet others, such as Fas ligand are used as &amp;quot;death&amp;quot; signals; they cause target cells to undergo programmed cell death or apoptosis .