1. ALİ KUŞÇU
Geçmişten
Günümüze
Işık Tutan
Bilim
İnsanları
1
Osman KESKİN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
ttdiyarbakir@gmail.com
www.facebook.com/groups/teknol
ojivetasarimcilar/
Cizreli Eb-Ül-İz Cezeri
Battani (859-929)
15. yüzyılda yaşamış olan önemli bir
astronomi ve matematik bilginidir. Uluğ Bey'in
(1394-1449) doğancı başısı idi. "Kuşçu" lâkabı
buradan gelmektedir.
Bu bilim adamı elektrik kullanmadan sadece
su ve mekanik parçalarla çalışan makineler
yapmış ve günlük hayata geçirmişti. Adı Cizreli
Eb-ül-İz olan bu mucit bundan 800 küsur yıl
önce 1100–1200 yıllarında yaşadı. Dolayısıyla
Eb-Ül-İz bütün icatlarını Leonardo’dan tam
150 yıl önce yapmış ve kitaplaştırmış. Şimdiki
Mardin , Cizre’de buluşlar yapan Abdülaziz
İsmail bin Razzaz başkent Diyarbakır’a çağrılır.
Cezeri, bilim ve teknoloji tarihinde yaptığı
olağanüstü
buluşlarla
ve
otomatlarla
tanınmaktadır. Bu konuda yazmış olduğu
Makine Yapımında Yararlı Bilgiler ve
Uygulamalar adlı eseri bu alanda yazılmış en
ünlü ve en mükemmel kitaptır. Cezeri,
kitabında 50 aracın ayrıntılı tasarımını verir.
Bu araçların 6'sı su saati, 4'ü mumlu saat, 6'sı
ibrik, 7'si eğlence amaçlı kullanılan çeşitli
otomatlar, 3'ü abdest almak için kullanılan
otomat, 4'si kan alma teknesi, 6'sı fıskiye, 4'ü
kendinden ses çıkaran araç, 5'i suyu yukarı
çıkartan araç, 2'si kilit, 1'i açıölçer, 1'i kayık su
saati
ve
Amid
kentinin
kapısıdır.
Makinalarında Enerji kaynağı, yönetim
mekanizması sistemlerinin tümünün su, buhar
gücü ve havanın itiş gücü ile yapılmış olması
mucize gibidir.
Devrinin en önemli astronomlarından ve
matematikçilerinden olan Battâni (858929), Sâbit ibn Kurrâ gibi, Urfa'nın Harran
Bölgesi'ndendir.
Rakka'da özel bir gözlemevi kurmuş ve
burada 887-918 tarihleri arasında son
derece önemli gözlemler yapmıştır. Güneş,
Ay
ve
gezegenlerin
hareketlerini
gözlemlemiş, yörüngelerini doğru bir
biçimde belirlemeye çalışmıştır. Güneş ve
Ay tutulmaları ile ilgilenmiş, mevsimlerin
süresini
büyük
bir
doğrulukla
hesaplamıştır. Ayrıca, ekliptiğin eğimini de
dakik olarak belirlemeyi başarmıştır.
Ayrıca İstanbul'un enlem ve boylamını ölçmüş
ve çeşitli Güneş saatleri de yapmıştır. Ali
Kuşçu'nun
medreselerde
matematik
derslerinin okutulmasında önemli rolü
olmuştur. Verdiği dersler olağanüstü rağbet
görmüş ve önemli bilim adamları tarafında da
izlenmiştir.
Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik
alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır.
Bunlardan birisi, Fethiye adı verilen astronomi
kitabıdır. Gezegenlerin küreleri ele alınmakta
ve
gezegenlerin
hareketlerinden
bahsedilmektedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu,
Yer'e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin
uzaklıklarını vermektedir. Döneminde hayli
etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir
elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya
koymaktan çok, medreselerde astronomi
öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu'nun diğer
önemli eseri ise, Fatih'in adına atfen
Muhammediye adını verdiği matematik
kitabıdır.
Aynı zamanda matematikçi de olan
Battâni, bu alanda da son derece önemli
çalışmalar yapmıştır. Sinüs, kosinüs,
tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı
gerçek anlamda ilk defa kullanan bilim
adamının Battâni olduğu söylenmektedir.
Battâni, çalışmaları sırasında bazı temel
trigonometrik bağıntılara ulaşmış ve
bunları
astronomik
hesaplamalarda
kullanmıştır
Kaynak: gelisenbeyin.net
2. MİMAR SİNAN (1490-1588)
Geçmişten
Günümüze
Işık Tutan
Bilim
İnsanları
2
Osman KESKİN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
ttdiyarbakir@gmail.com
www.facebook.com/groups/teknol
ojivetasarimcilar/
Katip Çelebi (1609 - 1657)
İbni Sina (980-1037)
Sinan, mimarlığa özendi, vatanın bağlarında
ve bahçelerinde suyolları yapmak, kemerler
meydana getirmek istedi. Devrinin mahir
ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe
inşaatında çalıştı. Bilinen eserleri: 84 camii,
53 mescid, 57 medrese, 7 darülkurra, 22
türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 5 suyolu kemeri,
8 köprü, 20 kervansaray, 35 saray, 8 mahzen,
48 hamam olmak üzere 364 adettir.
Mimarın çok sayıdaki eserini inceleyenler,
Sinan’ın depreme karşı bilinen ve gereken
tüm tedbirleri aldığını söylemekteler. Bu
tedbirlerden biri, temelde kullanılan taban
harcıdır.
Sadece
Sinan’ın
eserlerinde
gördüğümüz bu harç sayesinde, deprem
dalgaları emilir, etkisiz hale gelir. Yine
yapıların yer seçimi de ilginç. Zeminin
sağlamlaşması
için
kazıklarla
toprağı
sıkıştırmış dayanak duvarları inşa ettirmiş.
Mesela Süleymaniye’nin temelini 6 yıl
bekletmesi, temelin zemine tam olarak
oturmasını sağlamak içindir. Mimar Sinan,
yapılarında ayrıca drenaj adı verilen bir
kanalizasyon sistemi de kurmuştur. Drenaj
sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve
nemden korunarak dayanıklı kalması
öngörülmüştür.
Tarihten tıpa, coğrafyadan astronomiye kadar
geniş bir ilgi alanı olmuştur. Telif ve çeviri
olarak yirmiyi aşkın kitap yazdı. En önemlileri
tarih, coğrafya ve bibliyografya alanındadır.
Tarih alanındaki yapıtlarının ilki 1642'de
tamamladığı Arapça Fezleke'dir. Arapça
Fezleke'nin devamı niteliğindeki Türkçe
Fezleke, 1591-1654 arasındaki olayları anlatan
bir Osmanlı Tarihi'dir. Olayların kronolojik
sıralamasının ardından her yılın sonunda o yıl
içerisinde ölen devlet adamları ve bilginlerin
yaşam öykülerinden ve yapıtlarından da
kısaca söz eder. Takvimü't-Tevarih ise, Adem
Peygamber'den 1648'e kadar geçen tarihsel
olayların
bir
kronolojisidir.
En tanınmış yapıtlarından olan Tuhfetü'l-Kibar
fi Esfari'l-Bihar'da kuruluş döneminden
1656'ya kadar, Osmanlı Denizciliği'nin bir
tarihçesi yanında Osmanlı Donanması'nın,
tersane ve bahriye örgütünün işleyişini anlatır,
kaptan-ı deryaların yaşam öykülerini verir.
Sonunda da son zamanlarda denizlerde
uğranılan başarısızlıkları giderme yolundaki
öğütlerini
sıralar.
Coğrafi yapıtların en önemlisi olan
Cihannüma, Osmanlı Coğrafyacılığı'nda yeni
bir çığır açmıştır.
Felsefe, matematik, astronomi, fizik,
kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin
çeşitli alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn-i
Sinâ, matematik alanında matematiksel
terimlerin tanımları; astronomi alanında
ise
duyarlı
gözlemlerin
yapılması
konularıyla ilgilenmiştir. Tıpla ilgili birçok
eser kaleme almıştır; Ancak, İbn-i Sinâ
dendiğinde, "el-Kânûn fî't-Tıb" (Tıp
Kanunu)
adlı
eseri
akla
gelir.
Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin
birinci kitabı, anatomi ve koruyucu
hekimlik, ikinci kitabı basit ilaçlar, üçüncü
kitabı patoloji, dördüncü kitabı ilaçlarla ve
cerrahi yöntemlerle tedavi ve beşinci kitabı
ise çeşitli ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı
bilgiler
vermektedir.
Tarihte ilk defa, tıp ve cerrahiyi iki ayrı
disiplin olarak değerlendiren İbn-i Sinâ,
cerrahi
tedavinin
sağlıklı
olarak
yürütülebilmesi için anatominin önemini
özellikle vurgulamıştır. Hayati tehlikenin
çok yüksek olmasından ötürü pek gözde
olmayan cerrahi tedavi ile ilgili örnekler
vermiş ve ameliyatlarda kullanılmak üzere
bazı aletler önermiştir
Kaynak: gelisenbeyin.net
3. Feza Gürsey
Geçmişten
Günümüze
Işık Tutan
Bilim
İnsanları
3
Osman KESKİN
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni
ttdiyarbakir@gmail.com
www.facebook.com/groups/teknol
ojivetasarimcilar/
Hezarfen Ahmet Çelebi
Harezmî (MS 770-840)
Feza Gürsey, fizikçi ve matematikçi.
Anne ve babasının çocuklarının eğitimi
üzerine titizlikle eğilmesi onun çok yönlü ve
sanata düşkün kişiliğinin oluşmasını sağladı.
17.yüzyılda yaşamış Hezarfen Ahmet Çelebi,
1623-1640 yılları arasında uçma tasarısını
gerçekleştirmiştir. Geniş bilgisinden dolayı
"Hezarfen" lakabıyla anılmıştır. "İlk uçan
adam" Hezarfen Ahmet Çelebi, çağından
yüzyıllarca
önce
aynı
düşünceyi
gerçekleştirmeye çalışmış İmam Cevheri adlı
bir başka bilgini örnek alarak, bugünkü hava
taşıtlarının ilkel şeklini gerçekleştirmiştir.
Hezarfen
Ahmet
Çelebi
,Cevheri'nin
başarısızlıkla sonuçlanan deneyi üzerinde
uzun süre düşünmüş, özellikle hava akımları
ve kuşların uçuşunu inceleyerek kendi
çalışmalarını onun bıraktığı yerden alıp
geliştirmiştir. Lodos bir havada Galata
Kulesi'nden kuş kanatlarına benzer bir araç
takıp kendini boşluğa bırakan ve uçarak
Usküdar'da Doğancılar'a inen Hezarfen
Ahmed Çelebi, Türk havacılık tarihinin en
kayda değer simalarından birisidir. Uçuştan
önce kanatlarının dayanıklılık derecesini
saptamak üzere Okmeydanı'nda deneyler
yapmış ve bir sabah kıyılarda biriken İstanbul
halkının gözleri önünde, Galata kulesinden
kendisini boşluğa bırakmış, rüzgardan
faydalanarak yani uçarak Boğazı aşmış ve
Üsküdar semtinde Doğancılar Meydanı'na
inmiştir.
Harezmi 770 yılında Özbekistan'ın Karizmi
kendinde dünyaya gelmiştir. Kendisini
matematik tarihinin en büyük bilim adımı
olarak tanımlayabiliriz. Çünkü cebirin ve
algoritmanın kurucusudur. El Harezmi aynı
zamanda astronomi ve coğrafyayla da
ilgilenmiştir. Batı dünyasında en çok etkide
bulunan
bilim
adamı
diyebiliriz.
Harezminin bu kadar önemli bir bilim
adamı olmasının sebebi sadece cebirin
kurucusu olması değildir aynı zamanda
geliştiricisi
de
olmasıdır.
Harezmî’nin ilk eserlerinden biri aritmetik
alanındadır. Bu kitabın bu güne kadar
gelmesinin sebebi Bathlı Adelard'an
tarafından
Lâtinciye
çevrilmesinden
kaynaklanır. Bu kitabında on rakamlı
konumsal Hint rakamlama ve hesaplama
sistemini
anlatmıştır.
Batıdaki
matematikçiler Romalılardan bu yana
kullanılan harf rakam ve hesap sistemi
yerine Hint rakam ve hesap sistemini
kullanmayı bu yapıttan öğrenmişlerdir. Bu
yapıtı batı dünyasındaki matematikçileri
çok etkilemiştir. Daha sonra bu hesaplama
sistemine Harezminin isminden türetilen
algoritma (algorism) denmiştir.
1954-61 yılları arasında süre öğretim üyeliği
boyunca Türk bilim tarihinin ilk ve son Teorik
Fizik Kürsüsü'nün temelini oluşturan iki
öğretim üyesinden biri olarak kürsünün
geleceğini hazırlamıştı. Bu arada 1957-61
yılları
arasında
Brookhaven
Ulusal
Laboratuvarı'nda, Princeton Üniversitesi'nde
İleri Araştırma Enstitüsü'nde ve Columbia
Üniversitesi'nde araştırmalar yapmış olan
Feza Gürsey'in bu dönemi onun bilimsel
açıdan en verimli dönemlerinden biri olmuş,
bu sırada ona hayatının sonuna kadar
hayranlık duyan ve onu destekleyen Nobel
Fizik Ödülü sahibi Wolfgang Pauli ile, atom
bombasının babası olarak bilinen J.R.
Oppenheimer ile, yine Nobel Ödüllü fizikçiler
olan E. Wigner, T.D. Lee ve C.N. Yang ile
dostluklar kurmuştu.
1960'lı yıllarda Kiral
Bakışım Kuralı'nı ortaya koyarak uzay-zaman
bakışımı çalışmalarının genişletilmesine ön
ayak olan Gürsey, kuantum renk dinamiği
kuramı çerçevesinde çalışmalara imza
atmıştır.
Kaynak: gelisenbeyin.net