SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 114
Koligatif Özellikler


Prof.Dr. İbrahim USLU



                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Kısmı Molar Kavramı




                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Gibbs serbest enerjisi ve Kimyasal Potansiyel




•



                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Gibbs Serbest Enerjisi
• Kimyasal potansiyel yada kısmı molar Gibbs Serbest Enerjisi




                                                  Prof.Dr. İbrahim USLU
Denge durumunda türlerin kimyasal
potansiyeli sistemin her yerinde aynıdır




                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
tek bileşeni ancak iki kısmı olan bir sistem
• Tuzlu suya yerleştirilmiş bir canlı hücresinde hücre içindeki
  su ile hücre dışındaki tuzlu suyu ele alalım.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
tek bileşeni ancak iki kısmı olan bir sistem




• O halde




• Kendiliğinden geçiş için Gibbs serbest enerjisi sıfırdan küçük
  yada entropinin sıfırdan büyük olması şartını hatırlayalım.


                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
B’den a’ya geçiş ve Denge durumu




                             Prof.Dr. İbrahim USLU
Prof.Dr. İbrahim USLU
Tuzlu su içinde canlı




                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Prof.Dr. İbrahim USLU
Saf (tek-bileşenli) bir ideal gazın kimyasal
                potansiyeli




                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözeltilerin Koligatif Özellikleri
• Koligatif özellikler, sadece çözeltideki çözünen
  parçacıklarının sayısına bağlıdır.
• Çözeltide bulunan çözünen parçacıkları (atomlar, iyonlar,
  moleküller) çözeltinin buhar basıncının, saf çözücüye göre
  daha düşük olmasına neden olurlar.
• Çünkü çözünen parçacıkları; çözeltinin yüzeyinden daha az
  sayıda çözücü moleküllerinin ayrılmasına sebep olurlar.
• Buna karşın sıvıya dönen buhar moleküllerinin sayısı
  değişmez.
• Bu nedenle derişik çözeltiler, saf çözücüden daha yavaş
  buharlaşırlar.
• Buhar basıncının azalması, koligatif özelliğe bir örnektir.

                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Buhar basıncının düşmesi

• Buhar basıncının düşmesi çözeltide aşağıdaki olaylara
    sebep olur .

•    Donma noktasının düşmesi (Kriyoskopi )

•    Kaynama noktasının yükselmesi ( Ebuliyoskopi )

•    Ozmoz olayı




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Kaynama noktasının yükselmesi
      (Ebuliyoskopi )




                           Prof.Dr. İbrahim USLU
Prof.Dr. İbrahim USLU
Eğer çözünen miktarı çok küçükse




                              Prof.Dr. İbrahim USLU
Ebuliyoskopi sabiti




                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Ebuliyoskopi sabiti




                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Kaynama noktası yükselmesi
• Bir çözünen etkisi ile buhar basıncı düşürülen bir çözeltinin,
  buhar basıncını atmosferik basınca eşit yapabilmek için daha
  yüksek sıcaklığa gereksinimi vardır.
• Bu etki çözeltilerde kaynama noktası yükselmesi şeklinde
  ortaya çıkar.
• Koligatif bir özellik olan kaynama noktası yükselmesi,



• şeklinde ifade edilir. ΔTb, kaynama sıcaklığındaki değişme;
  "m", molalite, "Kb" molal kaynama noktası yükselmesi sabiti
  olup çözücünün bir özelliğidir.
• Su için Kb değeri 0,512 (°C) (kgH2O) / mol olarak verilir.

                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Kaynama noktası yükselmesi-Örnek
• 1,0 Molal şekerli-su çözeltisinin bir atmosferdeki kaynama
  noktası sıcaklığını bulunuz.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Donma noktası Alçalması (kriyoskopi)




                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Donma noktası alçalması
• Donma noktası alçalmasını hesaplamak için, kaynama
  noktası yükselmesini hesaplamakta
• kullanılan eşitliğe benzer bir eşitlik
• ΔTf= Kfm
• yazılabilir.
• Burada "ΔTf", donma sıcaklığındaki değişme; "m",
  molalite; "Kf", molal donma noktası alçalması sabitidir.
• Kb gibi Kf de çözücünün bir özelliğidir.
• Su için Kf değeri 1,86 (oC) (kg H2O)/mol olarak verilir.
• ( Kf 'deki mol, çözünenin molüdür.)



                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Örnek
• 1 molal şeker çözeltisinin bir atmosferdeki donma noktası
  sıcaklığını bulunuz.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Ozmoz Olayına bir Örnek
• Tatlı sularda yaşayan amip, paramesyum, öğlena gibi bir
  hücreli canlılar yoğunluk farkından dolayı hücre içerisine
  giren fazla suyu kontraktil kofulları ile pompalayarak aktif
  şekilde dışarı atarlar.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Buhar Basıncı Azalması




                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözeltinin Yüzeyinde Çözücü molekülleri

• Çözünen tanecikleri çözeltinin yüzeyinde, birim yüzeye
  düşen çözücü moleküllerin sayısını azaltır.
• Bu nedenle çözücü moleküllerinin buhar haline geçmesi
  zorlaşır ve saf çözücüye göre daha az buhar bulunur.
• Bu durum da çözeltinin buhar basıncının düşmesine neden
  olur.




                                                 Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözeltilerde Buhar Basıncı Azalması




                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Kaynama Noktası Yükselmesi




                             Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözeltilerde Kaynama Noktası Yükselmesi




                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözücünün Donma Noktası Alçalması

• Na+ ve CI- iyonlarınca zengin
  olan deniz suyu saf sudan 1°C
  daha düşük sıcaklıkta donar.
• Kışları soğuk olan
  bölgelerde, yollara tuz serpilince
  donma gecikir.




                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Erime Noktası Alçalması




                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Cözücünün Donma noktası Alçalması




                             Prof.Dr. İbrahim USLU
Etilen glikolun donma ve kaynama
                   noktalarına etkisi

                                      50/50            70/30
                         Saf Su
                                   C2H6OH2/H2O      C2H6O2/H2O
    Donma noktası         0°C         -37°C            -55°C
      Kaynama
                         100°C         106°C           113°C
       noktası

Otomobillerde en çok kullanılan antifriz etilen glikoldür, C2H4(OH)2.
Otomobilin soğutma sistemine, hava koşullarına bakılmaksızın
etilen glikol-su konması yararlıdır.
Etilen glikol kışın donmayı önlediği gibi, yazın da kaynamayı
geciktirerek otomobil motorunu korur.
                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Elektrolit Olmayan Bir Çözelti için Donma
                    Noktası Alçalması
• Donma noktası alçalması, ΔTf = kf x molalite dir
• kf sabiti çözücünün donma noktası sabitidir.
• kf = K.kg.mol-1

• kf herbir çözücü için farklıdır ve deneysel olarak bulunur.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Elektrolit çözeltilerinde i faktörü
• Elektrolit çözeltilerinde örneğin, sodyum klorür çözünüp Na+
  ve CI- iyonları verince toplam çözünen molalitesi NaCl
  formül birimi cinsinden olan molalitenin iki katıdır.
• Böyle çözeltilerde:

• ΔTf = i · kf · molalite olarak yazılabilir. kf su için 1.858
  K·kg/mol dur.

• Burada i, van't Hoff faktörü olarak bilinir ve deneysel olarak
  bulunur.
• CaCl2 için i = 3'tür.

• i = 1 şekerin suda .
• i = 2 NaCl’in suda.
                                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
HCl Çözeltisinde i faktörü
• Seyreltik ve elektrolit olmayan çözeltiler için i = 1' dir.
• seyreltik HCl çözeltisinin toluendeki i faktörü 1, suda ise 2'dir.
• Bu değerler HCI'in toluende veya benzende moleküler
  halinde çözündüğünü, ama suda iyonlaştığını gösterir. Suda
  % 5 iyonlaşan zayıf asitin i faktörü (0,05 x 2) + 0,95 = 1,05
  dir.
• Çünkü iyonlaşmış moleküller iki iyon oluştururlar.




                                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Kaynama noktasındaki yükselme ya da
                     düşme
• Kaynama noktasındaki yükselme ya da düşme, çözeltinin
  birim hacmindeki çözünmüş taneciklerin sayısı ile orantılıdır




     Saf Su 100 oC de kaynar   1.0 M NaCl çözeltisi, 101 oC de kaynar

                                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Uçaklar için Buzlanma Önleyicisi
Propilen Glikol, CH3CHOHCH2OH uçaklar için tipik buzlanma önleyicisidir. Su
ile seyreltilir. Yüksek basınçta ve sıcak iken püskürtülerek uygulanır.




                                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Limon - Portakal




Limon ve narenciye yetiştiricileri donma olayları ile karşılaşırlar.
Sıcaklığın 0ºC altına düşmesi haline önlem almaları gerekir.
Meyve suyunda çözünmüş maddeler donma noktasını 1 ya da 2ºC
düşürmesi için yeterlidir.
Üreticiler limonu portakaldan daha çok korumaları gereklidir. Çünkü portakalda
çözünen madde (şeker) derişimi limondan yüksektir.
                                                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Bitkilerde Donmanın Önlenmesi
• Çözünmüş olan madde miktarı ile suyun donma derecesi
  düşer.
• O halde soğuk bölgelerde bitkilerin hücreleri donmamak için
  birim hacimde olan su miktarını azaltmaları gerekir.
• Hücre özellikle çok soğuk günlerde (-40 C) zarar görmemek
  için içindeki suyu hücreler arası boşluğa çıkarıyor.
• Hücreler arası suyun donmasında hücre zarar görmüyor ve
  patlamıyor ancak donan hücreler arası boşluk esneme
  kabiliyetiyle bir miktar genişleyebiliyor.
• Bahar mevsimi geldiğinde hücreler arasında donmuş olan su
  geri alınıyor. Böylece hücre donmadan bir kış geçirmiş
  oluyor.


                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Kutup otunda antifriz geni
• Hurriyet (11 Nisan 2006)

  Avustralyalı bilim adamları Güney Kutbu’ndaki otlarda "antifriz geni"
  buldu. Gen, Antarktika’da bitkilerin eksi 30 derece sıcaklıkta donmadan
  yaşayabilmelerine olanak sağlıyor. Gen sayesinde her yıl don yüzünden
  milyonlarca dolar değerinde tahıl kaybının önlenebileceği belirtildi.

  Victoria Eyaleti La Trobe Üniversitesi’nden Prof. G.Spangenberg, "Bu
  gen Antarktik Hairgrass adı verilen bölgedeki çimlerde bulundu. Buz
  kristallerinin büyümesini önleyen ikiye katlanmış bir protein sınıfından.
  Buz kristallerinin bitkiye zarar vermesini engelliyor" dedi. Bilim adamları
  antifriz genini Avustralya’da bir başka bitkiye aşıladılar ve aynı davranışı
  bu bitkide de gözlediler. Prof. Spangenberg, "Genin nasıl çalıştığını
  anladık ve bu bilgiyi tarım geliştirmekte kullanabiliriz" dedi.




                                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Donma Noktası Alçalması ve Saflık
• Kimyacılar donma noktası alçalmasını
  kullanarak, katı bileşiğin saflığını
  kontrol ederler.
• Çünkü safsızlıkların varlığında erime
  noktası beklenen değerden daha
  düşüktür.




                                          Erime noktası
                                          ölçüm cihazı
                                             Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünürlüğe Etki Eden Etmenler (Tekrar)
• Çözücü ve çözünenin Türü:
• Çözünürlük, çözücü ve çözünenin türüne bağlıdır. Örneğin yemek tuzu
  suda çözünürken, naftalin suda çözünmez, alkolde çözünebilir.

• Sıcaklık:
• Maddelerin çözünürlükleri sıcaklıkla değişir. Genellikle katıların
  çözünürlüğü, birkaç istisna dışında sıcaklıkla artar. Sıcaklığın
  yükseltilmesi çözünme hızını artırır. Aynı zamanda çözünürlüğü de
  etkiler.
• Tüm gazların çözünürlükleri sıcaklık artışıyla azalır.

• Basınç:
• Katıların sudaki çözünürlüğüne basıncın etkisi ihmal edilecek kadar
  azdır. Gazlarda ise çözünürlük, basınçtan çok etkilenir. Gazın sıvıyla
  tepkime vermediği, basıncın düşük, çözeltinin seyreltik olduğu
  durumlarda; sabit sıcaklıkta bir gazın çözünürlüğü, gazın kısmi basıncı ile
  doğru orantılıdır.
                                                                  Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünme Hızına Etki eden faktörler
• Katının Sıvıya Değme Yüzeyi:
• Çözünen maddenin toz haline getirilmesi, çözünen
  maddenin çözücüye değen yüzeyini artıracağından
  çözünmeye hızlandırır. Ancak birim miktardaki çözen madde
  içinde, daha fazla çözünmeyi sağlamaz. Yani çözünürlük
  artmaz. Örneğin toz şeker, kesme şekere göre daha hızlı
  çözünür. Ancak belirli sıcaklıktaki belirli miktarda suda
  çözebileceğimiz şeker miktarı sabittir.




                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Karıştırmak ve çözünme hızı
• Karıştırmak, çözünme hızını artırır.
• Ancak doymuş bir çözeltiyi ne kadar karıştırırsak,
  karıştıralım, daha çok çözünmeyi sağlayamayız.
• Yani karıştırmak çözünürlüğü artırmaz.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Yabancı Maddelerin Etkisi :
• Az çözünen bir bileşiğin çözeltisinde, çözünen maddelerin
  iyonlarından başka iyonların varlığı da tuzun çözünürlük
  dengesine etki eder.

• Örneğin, Ca(OH)2 az çözünen bir maddedir.
• Ca(OH)2(k)    Ca2+(suda) + 2OH-(suda)




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Ortak İyon Etkisi :
• Saf suda az çözünen bir katı madde, yapısındaki iyonlardan
  birini içeren bir başka çözelti içerisinde, saf sudaki çözünme
  miktarından daha az çözünür.
• Bu duruma “Ortak iyon etkisi” denir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
• Örneğin, AgBr tuzu suda az çözünür. Çözündüğü miktara
  bağlı olarak da çözeltiye Ag+ ve Br- iyonlarını verir.
• Eğer, KBr tuzu içeren bir çözelti içerisine AgBr tuzu atılır ve
  çözünmesi istenirse, AgBr, saf sudakinden daha az Ag+ ve
  Br- iyonlarını verecektir.
• Bunun başlıca nedeni, çözücü moleküllerinin daha önceden
  doyurulmuş olması ve az çözünen tuzun kristal örgüsünü
  kırmaya yetecek serbest moleküllerin az olması ve enerjinin
  de azalmasıdır.




                                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Yarı Geçirgen Zar
• Bazı taneciklerin geçişine izin verirken, diğerlerinin geçişine
  izin vermeyen yapılara yarı geçirgen zar denir.
• Saf çözücü ve çözelti arasına, sadece çözücü moleküllerinin
  geçmesine izin veren bir yarı geçirgen zar yerleştirilirse,
  çözücü derişiminin yüksek olduğu saf çözücüden çözelti
  tarafına çözücü geçerek, çözelti tarafında sıvı seviyesi
  yükselecek ve çözelti seyrelecektir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Osmoz
• Maddeler derişimleri
  büyük olan yerden küçük
  olan yere doğru
  kendiliğinden geçme
  eğilimimdedir ve bu olaya
  osmoz denir.
• Aslında, çözücü
  moleküllerinin geçişi her
  iki yönde de gerçekleşir.




                              Prof.Dr. İbrahim USLU
Osmotik Basınç
• Çözelti seviyesinin
  yükselmesiyle yükselen sıvının
  yaptığı hidrostatik basınçtan
  dolayı sağ tarafa geçiş hızı
  azalırken sol tarafa geçiş hızı
  artar ve sonuçta her iki hız da
  birbirine eşit olduğunda dinamik
  bir denge kurulur.
• Dinamik dengenin kurulduğu
  anda sıvı seviyeleri sabit kalır ve
  yükselen çözeltinin yaptığı
  hidrostatik basınca osmotik
  basınç denir

                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Osmoz ve Yaşayan Canlılar, İnsan
• Kırmızı kan hücrelerimizi ele alalım. Eğer kırmızı kan hücrelerini
  saf suya koyarsak, içlerine osmoz yoluyla su girer, hücreler
  genişler ve sonunda çatlar.
• Hücrelerin içindeki sıvının osmotik basıncı NaCl (aq)’un %0,92
  (kütle/hacım) lik çözeltisinin yaptığı basınca eşittir.
• Eğer hücreleri %0,92 lik bir NaCI ( aq) sulu çözeltisi içine
  koyarsak, hücre çeperinden içe doğru net bir su geçişi
  olmayacak ve hücreler sabit kalacaktır.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Saksıya Tuzlu Su Dökünce




                           Prof.Dr. İbrahim USLU
İzotonik ve Hipertonik, Hipotonik Çözeltiler
• Hücre, yoğunluğu az olan bir sıvı içerisine (hipotonik)
  konursa şişer ve sonunda patlar, buna "Hemoliz" denir
  (genellikle alyuvarlarda hemin hücre dışına çıkmasında
  kullanılır);
• yoğunluğu fazla bir sıvı içerisine konursa, su kaybederek
  büzülür,

• Vücut sıvısı ile aynı osmotik basınca sahip bir çözeltiye
  izotonik çözelti denir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
İzotonik Çözelti




                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Hastaya Beslenme Amacıyla Verilen Su
• Bir hastaya, besleme ya da vücuduna su sağlama amacıyla,
  damardan verilecek sıvının kan ile izotonik olması gerekir.
• İzotonik olması için verilen sıvının osmotik basıncı %0,92
  (kütle/hacım) luk NaCl çözeltisinin osmotik basıncına eşit
  olmalıdır.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Hipotonik çözeltiler
• NaCl derişimi %0,92 den az ise su geçişi dışarıdan hücre
  içine doğru olur ve bu tür çözeltilere hipotonik çözeltiler adı
  verilir.




                                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
hipertonik çözeltiler
• Eğer hücreleri, derişimi %0,92 den fazla olan bir NaCl (aq)
  çözeltisine koyarsak, su hücre içinden dışa doğru geçer ve
  hücreler büzülür. Böyle çözeltilere de hipertonik çözeltiler
  denir.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
İzotonik ve Hipertonik, Hipotonik Çözeltiler


                      Hipertonik > 0.92% m/V
                             Büzülme

                       İzotonik Saline 0.92% m/V



                     Hipotonik < 0.92% m/V
                           Hücrenin patlama Tehlikesi




                                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Hücre Zarı
• Başlangıçta bilim çevrelerinde, en küçük canlı birimi olarak
  hücre kabul edilmekteydi.
• Ancak daha sonra, hücreyi çevreleyen ve hacim olarak
  ondan çok daha küçük olan hücre zarı araştırmacıların
  karşısına adeta yeni bir canlı türü olarak çıktı.
• Çünkü hücreyi çepeçevre saran bu zar bir canlının, dahası
  şuurlu bir canlının, yani insanın temel özelliklerinden olan
  karar verme, hatırlama, değerlendirme gibi özellikler
  göstermekteydi.
• 1 mm'nin yüzbinde biri kalınlığındaki bir zar bu özelliklere
  nasıl sahip olmuştu?



                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Hücre zarı
• Hayatımız boyunca farkında olmadan yaşadığımız bu zardan
  100 trilyon tanesi her an vücudumuzda kararlar almakta ve şu
  an dahi bunları uygulamaktadır.
• Hücre zarı hücrenin çevresini sınırlayan bir örtüdür.
• Ama görevi sadece hücreyi sarıp kuşatmak değildir. Bu zar,
  hem komşu hücrelerle iletişimi, hem de en önemlisi, hücreye
  giriş çıkışı çok sıkı bir şekilde denetler.




                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Osmoz
• Eğer çözelti tarafına osmotik
  basınçtan daha büyük bir
  basınç uygulanırsa, çözücü
  moleküllerinin çözeltiden
  çözücüye geçişi artar ve saf
  çözücü tarafındaki sıvı
  seviyesi yükselir. Bu olaya
  ters Osmoz denir.
• Örneğin geçiş tuzlu çözeltiden
  saf suya doğru olur.




                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Nanofiltration
•   Nanofiltration is a
    special process selected
    when Revrse Osmosis
    and Ultra filtrationF are
    not the ideal choice for
    separation. NF can
    perform separation
    applications that are not
    otherwise economically
    feasible, such as
    demineralization, color
    removal, and
    desalination. In
    concentration of organic
    solutes, suspended
    solids, and polyvalent
    ions, the permeate
    contains monovalent
    ions and low-molecular-
    weight organic solutions
    like alcohol.



                                                 Prof.Dr. İbrahim USLU
Ultrafiltration (UF)
• Ultrafiltration is a selective
  fractionation process utilizing
  pressures up to 145 psi (10
  bar). It concentrates
  suspended solids and
  solutes of molecular weight
  greater than 1,000. The
  permeate contains low-
  molecular-weight organic
  solutes and salts. UF is
  widely used in the
  fractionation of milk and
  whey, and also finds
  application in protein
  fractionation.


                                              Prof.Dr. İbrahim USLU
Microfiltration (MF)
• Microfiltration is a low-pressure
  cross-flow membrane process
  for separating colloidal and
  suspended particles in the range
  of 0.05-10 microns. MF is used
  for fermentation broth
  clarification and biomass
  clarification and recovery.




                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters osmoz
• Ters osmoz, acil durumlarda içme suyu elde etmek ya da
  kullanma suyu sağlamak için tuzlu suyun tuzunu gidermekte
  kullanılabilir.
• Ters osmozun diğer bir kullanılma alanı, kullanma suyu elde
  etmek ya da çevre kirliliğini önlemek için, atık suyun
  arıtılmasıdır.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Osmoz




             Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Osmoz




             Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Ozmoz Fabrika Şeması




                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Ozmoz Fabrika Şeması




                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Ters Ozmoz Fabrika Şeması




                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Kolloitler
• Eğer bir çamur numunesi bir beherdeki su içine konur ve
  karıştırılırsa, çamur süspansiyon halinde kalabilir.
• Ancak karıştırma olayı durur durmaz büyük parçacıklar
  beherin dibine çöker, daha küçük parçacıklar süspansiyon
  halinde daha uzun müddet kalabilirler, fakat bir müddet
  sonra ekserisi tabana çöker.




                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Kolloit
• Bununla beraber bu çamur su karışımında bazı parçacıklar
  vardır ki birkaç gün hatta sonsuza kadar süspansiyon
  halinde kalabilirler.
• Bu son durumdaki süspansiyondaki parçacıklar normal
  mikroskopla görülemez en küçük gözeneğe sahip süzgeç
  kağıdından süzmekle ayrılamaz. Süzmekle
  uzaklaştırılamayan parçacıkların süspansiyon halinde
  bulunduğu karışımlara kolloidal süspansiyon veya kısaca
  kolloit adı verilir.




                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Su molekülleri kolloidal parçacıkların batmalarına engel olur

• Çamurun çok küçük parçaları bile
  sudan ağırdırlar. Fakat beherin
  tabanına çökmezler.
• Su molekülleri devamlı hareket
  halindedirler ve süspansiyon
  halindeki parçacıklara sık sık ve
  devamlı olarak çarparak küçük
  parçacıkları devamlı hareket
  halinde tutarlar ve batmalarına
  engel olurlar.
• Ancak ağır parçaları süspansiyon
  halinde tutacak kadar kuvvetli
  değildirler.

                                                  Prof.Dr. İbrahim USLU
hidrofobik ve hidrofilik kolloidIer
• Süt ve mayonez gibi su içinde yağ süspansiyonları hidrofobik
  kolloidlerdir. Çünkü yağ molekülleri su moleküllerini çok az
  çeker.

• Jöleler ve pudingler , hidrofilik kolloid örnekleridir;
• Jöle içindeki proteinler ve pudingin içindeki nişasta makro
  moleküllerdir ve suyu çeken pek çok hidrofilik gruba
  sahiptirler. Jöle içindeki dev protein moleküllerinin halkaları
  sıcak suda birbirinden ayrılır.




                                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
Kolloit örnekleri
• Çikolatalı puding, süt, renkli jelatinli tatlılar kolloit örnekleridir.




                                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Sol
• Bir sıvı içinde katıların süspansiyonu olan kolloide ise sol
  denir. Bir sıvının bir diğeri içindeki süspansiyonuna
  emulsiyon denir.
• homojenize süt, başlıca protein yapısındaki maddeler olmak
  üzere, katıların sudaki bir süspansiyonu yani sol örneğidir.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Emülsiyonlar
• Mayonez yağda süspanse olmuş küçük su damlacıklarından
  oluşur. Yani emülsiyondur.
• Kaymağı fazla olan sütü, kremayı çırptığımızda ya da krema
  yapmak için yumurta beyazlarını çırptığımızda, katı ya da
  sıvı içinde gaz süspansiyonları olan köpükler yapmış oluruz.
• Sütten kaymağı ayırıp tereyağı yaptığımızda, bir katı
  emülsiyonu oluşur.
• Burada süt katı tereyağı içinde dağılmıştır.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Emülsiyonlar
• Mayonez yumurta sarısındaki kolestrol ve
  lesitinin yardımıyla bir arada tutulan, yağ
  içinde bir su emülsiyonudur.
• Bu büyük moleküller, bir uçta çok polar
  olan gruplara sahiptir.
• Bunlar, yağ tanecikleri etrafında, polar
  uçlar suya doğru olan ve apolar grupları
  yağ içine giden misele benzer topaklar
  oluşturur.




                                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Emülsiyonlar
• Yumurta akı çırpılırken, açılan protein zincirleri arasına,
  çırpma sırasında hava kabarcıkları hapsolur.
• Proteinlerin ısıtılması da onların yapılarının bozulmasına
  neden olur. Yumurta beyazını pişirdiğimizde, yapısı kısmen
  bozulmuş proteinler katı bir jel oluşturur.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Jöle
• Jöle tatlıları, yumuşak fakat şeklini koruyan bir katı
  emülsüyondur.




                                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
Dondurma
• Dondurma şeker, proteinler ve tatlandırıcıların sulu çözeltilerinin katı bir
  yağdaki emülsiyonudur. Bu birinci, kalite dondurma % 16 kaymak
  içermektedir.
• Pek çok ülkede dondurmanın, en az % 10 kaymak içermesi gereklidir.
• Ayrıca dondurmaya buzun kristalleşmesini yavaşlatan büyük molekülleri
  olan salep gibi doğal karbon hidratlar katılır.
• Dondurmanın hacmi, hava da çırparak orijinal hacminin iki katına
  genişletilebilir.
• Bu genişleme, dondurma markaları arasındaki fiyat farklarını kısmın
  açıklamaktadır.
• Pahalı dondurmalarda ilave edilmiş hava miktarı en azdır, yani birinci
  kalitenin bir litresi, normal kalitenin iki katı kütleye sahip olabilir.




                                                                    Prof.Dr. İbrahim USLU
Kolloidal büyüklük aralığı 1 ile 200 nm dir.

• Kolloitler moleküler boyutlarla gözle görülebilecek boyutlar
  arasındaki büyüklüğe sahip taneciklerin herhangi bir faz da
  dağılmaları ile oluşurlar.
• Kolloidal parçacıklar moleküllerden büyük fakat normal
  mikroskoplarda görülemeyecek kadar küçüktürler.
• Kolloidal büyüklük aralığı kesin olarak tanımlanmamakla
  beraber yaklaşık 1 ile 200 nm arasında büyüklüğe sahiptirler.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Brown Hareketleri
• Kolloidal süspansiyon bakış açısına dik olarak gelen parlak bir
  ışıkla aydınlatılarak mikroskop altında incelenirse tek tek
  parçacıklar görülemez. Fakat sıvı içinde hareket halinde
  küçük bir ışık parıltısı gibi görülebilirler.
• Bu düzensiz ve devamlı hareketlere Brown hareketleri adı
  verilir.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Tyndall olayı
• Üzerine ışık düşürülen bir kolloit sistemi tarafından ışığın
  saçılmasına Tyndall olayı denir.
• Tyndall olayı gerçek çözelti ile kolloidi birbirinden ayırmak
  için kullanılır.




                                                         Prof.Dr. İbrahim USLU
Tyndall olayı

Karanlık ve tozlu
bir odadan kuvvetli
bir ışık geçtiği
zaman havada
süspansiyon olarak
bulunan kolloid
parçacıkların ışığı
yansıtmalarından
ışığın yolu açıkça
görülebilir.




                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Tyndall olayı




                Prof.Dr. İbrahim USLU
Elektroforez
• 60.000 devir/dakika hızla dönen bir ultrasantrifüj kolloit
  taneciklerin çökelmesine yol açabilir.
• Elektrik potansiyel uygulandığı zaman kolloit parçacıklar
  elektrotlardan birine doğru hareket ederler,
• yani elektroforez aygıtı ile kolloit tanecikler bir araya
  toplanabilir.
• Eğer kolloitler elektrofor aygıtında katoda gidiyorsa katoforez
  anoda gidiyorsa andotoforez denir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Kolloit Parçacıklar Ayni Yüktedir
• Süspansiyon halinde bulunan parçacıklar sıvıdan hidrojen
  iyonu veya hidroksil iyonu adsorplarlar.
• Bu suretle ya hepsi negatif veya hepsi pozitif olarak
  yüklenirler.
• Süspansiyondaki parçacıkların hepsi ayni yüke sahiptirler.

• Aynı yükleri nedeni ile kolloidal parçacıklar birbirlerini iterler
  ve kolloit parçacıkların kolloit olmayan büyük parçacıklar
  haline dönmesine engel olurlar.
• Pozitif ve negatif kolloitler karıştırılırsa her iki parçacıkta
  çökelir. Çünkü parçacıklar artık birbirlerini itemezler.



                                                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Kolloidal parçacıklar çok geniş yüzey
                  alanına sahiptirler

• Kolloidal parçacıklar yarıçapları ile mukayese edildikleri
  zaman çok geniş yüzey alanına sahiptirler.
• Bu küçük parçacıkların geometrik bir özelliğidir.
• Süspansiyon halinde bulunan parçacıkların toplam yüzey
  alanları çok büyüktür. Bu nedenle kolloit parçacıklar diğer
  maddeleri kuvvetle adsorplarlar.




                                                      Prof.Dr. İbrahim USLU
Diyaliz
• Kolloit maddeleri normal
  çözeltilerden ayırmak için diyaliz
  ayırma yöntemi kullanılabilir.
• Böbrek hastalarının kanı bir
  diyaliz aygıtıyla yapay olarak
  temizlenir.
• Aygıtın bir tarafından kan diğer
  taraftan da ters akım kuralına
  göre su girer.
• Kan içindeki üre gibi kolloidal
  olmayan maddeler suya
  geçerken, kolloidal tanecikler
  kanda kalır. Bu suretle kandaki
  üre temizlenir.

                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Diyaliz




          Prof.Dr. İbrahim USLU
Problem 1
• Pb(OH)2’in belli bir sıcaklıktaki çözünürlük çarpımı 4 10-15’dir. Buna göre
  Pb(OH)2’in;
  a) Saf sudaki çözünürlüğünü hesaplayınız.
  b) 0,1 M’lık Pb(NO3)2 çözeltisindeki çözünürlüğünü hesaplayınız.
  c) 0,1 M’lık NaOH çözeltisindeki çözünürlüğü hesaplayınız.
  d) Üç çözünürlüğü karşılaştırınız




                                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Problem 1.a cevap
• Pb(OH)2’in çözünürlüğü “s” olsun.

• Pb(OH)2(k)      Pb2+(suda) + 2OH-(suda) olduğuna göre

• [Pb2+]=s ve [OH-]=2s olur.

• Çözünürlük çarpımı ifadesinden Kçç = [Pb2+][OH-]2 yazılır.
  Çözünürlükleri yerine yazılırsa;

  Kçç = (s)(2s)2 = 4s3 = 4x10-15 olduğundan s= 1 10-5 bulunur.



                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Problem 1.b ve 1.c cevap (devamı)
• 0,1 M Pb(NO3)2 çözeltisinde [Pb2+] = 0,1 M olarak bulunur.
• Pb(OH)2’ in çözünmesiyle ortama bir miktar da buradan Pb2+ iyonu gelir.
• Buna göre ortamdaki [Pb2+]=0,1 + s kadar olacaktır.

• Kçç= [Pb2+][OH-]2 bağıntısından Kçç=(0,1+ s)(2s)2 yazılır.

• 0,1 M yanında az çözünen tuzdan gelen “s” miktarı çok az olduğundan
  ihmal edilirse; Kçç=(0,1)(2s)2 = 4x10-15 olur ve




              4 10 15           13
        S                 410
               10 2
                                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Problem 1.d cevap
• Üç çözünürlük değeri karşılaştırıldığında sa > sb >sc olur.

• Buna göre, 0,1 M Pb(NO3)2 çözeltisindeki çözünürlük saf
  suya göre 100 kat daha az, 0,1 M NaOH çözeltisindeki
  çözünürlük saf suya göre 250 milyon kat daha azdır.

• Bunun nedeni mol katsayıları olduğu görülebilir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Ca(OH)2’in doymuş çözeltisine HCl eklenmesi
• Eğer Ca(OH)2’in doymuş çözeltisine HCl çözeltisi eklenirse
  Ca(OH)2’in çözünürlüğü artar. Çünkü, HCl gazı aşağıdaki
  gibi iyonlaşır.

• HCl(g) → H+(suda) + Cl-(suda)

• Ortamdaki H+ iyonları Ca(OH)2’den gelen OH- iyonlarıyla
  birleşerek H2O(s) moleküllerini oluşturur ve dolayısıyla
  Ca(OH)2’in çözünmesine destek oluşturur.




                                                     Prof.Dr. İbrahim USLU
Anyon veya Katyonuna göre bazı
                 maddelerin çözünürlükleri
Anyon          Verilen anyonla az çözünen tuz oluşturan
                 katyonlar
CO23-          NH4+ dışındakilerin hepsi
PO43-          NH4+ dışındakilerin hepsi

S2-            NH4+ ile 1A ve 2A grubu katyonlarının
                 dışındakilerin hepsi
OH-            NH4+, Sr2+, Ba2+ ile 1A grubu katyonların
                 dışındakilerin hepsi
SO42-          Ba2+, Sr2+, Ca2+, Pb2+, Hg+, Ag+

Cl-, Br-, I-   Ag+, Cu+, Hg+, Hg2+, Pb2+
                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünürlük Dengesi
• Az çözünen iyon yapılı bir katı madde su ile karıştırılınca
  çözünmeye başlar.
• Karışımın ilk anlarında çözünme hızlıdır. Ancak, iyonlar
  ortaya çıktıkça çözünme hızı zamanla azalır.
• Bu sırada oluşan iyonlar yeniden birleşerek çökmeye başlar.
• Bir süre sonra çözünme hızı ile çökme hızı birbirine eşitlenir.
• Bu durumda sistem dengeye ulaşmış olur. Denge halindeki
  böyle bir sistem doymuştur. Olay bir çözünme olduğundan
  bu dengeye çözünürlük dengesi adı verilir.




                                                        Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünürlük Çarpımı
• AxBy(katı)      xA+y(suda) + yB-x(suda)

• Genel çözünme tepkimesinde; AxBy(katı) tuzu için denge
  bağıntısını yazalım:




                        y x      x y
                    A      B
           Kd
                        Ax B y



                                                           Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünürlük Çarpımı
• Ancak, AxBy(katı) maddesinin bu ortamdaki derişiminin
  değişmediği kabul edildiğinden değeri sabittir.
• Bu nedenle, Kd ifadesi ile birleştirilebilir.
• Bu durumda Kçç= Kd* [AxBy(katı)] yazılabilir. O halde;


                          y x         x y
         Kçç         A           B                Olur.


• Kçç’ye çözünürlük denge sabiti ya da çözünürlük çarpımı denir.
  Kçç de Kp veya Kd gibi sıcaklığa bağlı olarak değişir.
• Bağıntıda mol katsayılarının üs olarak alındığına dikkat ediniz.

                                                          Prof.Dr. İbrahim USLU
AgBr(k)        Ag+(suda)     +   Br-(suda)      Kçç = [Ag+][Br-]
FeCO3(k)       Fe+2(suda)    +   CO3-2(suda)    Kçç = [Fe+2][CO3-2]

CaF2(k)        Ca+2(suda)    +   2F-(suda)      Kçç = [Ca+2][F-]2
Ba3(PO4)2(k)   3Ba+2(suda)   +   2PO4-3(suda)   Kçç = [Ba+2]3[PO4-3]2




                                                            Prof.Dr. İbrahim USLU
Bazı az çözünen iyonik katıların 25˚C’daki
                  çözünürlük çarpımları
Bileşik          Kçç          Bileşik    Kçç

BaCO3            4,9x10-9     CuS        6,5x10-37

PbCO3            7,9x10-14    Ag2S       8,0x10-51

SrSO4            8,0x10-7     CaF2       4,0x10-11

Ag2SO4           1,4x10-5     SrF2       8,0x10-10

Ag3PO4           1,8x10-18    AgCl       1,8x10-10

Ca3(PO4)2        1,5x10-32    PbCl2      1,8x10-5
Al(OH)3          4,8x10-33    AgBr       5,0x10-13

Fe(OH)2          4,0x10-15    PbBr2      5,0x10-6


                                               Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünürlük Dengesine Etki Eden Faktörler

• Çözünürlük dengesi fiziksel bir denge olmasına rağmen
  kimyasal denge de olduğu gibi bazı faktörlerin etkisi ile
  değişebilir. Bu faktörler;
   –   Çözücünün türü
   –   Sıcaklık
   –   Ortak iyon varlığı
   –   Yabancı maddelerin varlığı
  şeklinde sıralanabilir.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözücünün Türünün Etkisi :
• Daha önceden “Benzer benzeri çözer” ifadesini kullanmıştır.
• Çözücünün bir maddeyi çözüp çözemeyeceği deneyle
  bulunabilir.
• Böylece çözünme üzerinde etkisinin olup olmadığı anlaşılır.
• Örneğin iyot katısının çeşitli çözücülerdeki çözünürlüğü için
  yapılan deneyde aşağıdaki denkleme göre çözünme
  değerleri bulunmuştur.




                                                       Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözücünün Türünün Etkisi
                Etil Alkol
     I 2( k )                    I 2( Alkolde)   ∆H=28 kcal

                Benzen
     I 2( k )                I 2( Benzende)      ∆H=72 kcal

                 CCl 4
     I 2( k )                 I 2(CCl 4 )        ∆H=98 kcal


• Bu üç çözelti için de maksimum düzensizlik eğilimi çözünmenin lehine,
  minimum enerji eğilimi çözünmenin aleyhinedir.
• Entalpi değerlerine bakarak iyot molekülü ile en iyi etkileşimde bulunan
  çözücünün etil alkol olduğu söylenebilir. İyot, suda çözünmez,
  karbontetraklorürde ise az çözünür. Bu durumda iki farklı fazdan oluşan
  bir karışım oluşur.
                                                              Prof.Dr. İbrahim USLU
Çökelti Oluşumu ve Çözünürlük Tipleri
• Az çözünen tuzların hepsinde bir denge vardır. Dengede çözünme ve
  çökme hızı eşittir. Çözünürlük dengesinin kurulması, katının suda
  çözünmesiyle olabileceği gibi, çökelek oluşturacak iyonları içeren iki ayrı
  çözeltinin karıştırılmasıyla da olabilir. Örneğin 0,2 M KCl ve 0,2 M AgNO3
  çözeltilerini karıştırdığımızda;

   KCl (suda) + AgNO3 (suda) AgCl (k) + KNO3 (suda)

  Tepkimesi olur. Bu tepkimede meydana gelen olayın net denklemini
  yazalım:
• Ag+(suda) + Cl-(suda)      AgCl(k)
• Dikkat edilirse, denklemde dengeyi göstermek üzere çift yönlü ok
  kullanıldı, çünkü oluşan AgCl çökeleğinin bir bölümü yeniden iyonlarına
  ayrışır.


                                                                  Prof.Dr. İbrahim USLU
Çözünürlük ve sıcaklıkla değişimi




                             Prof.Dr. İbrahim USLU
Ortak iyon etkisi
• Bir katıyı saf su yerine, bu katıya ait iyonu veya iyonları içeren
  bir çözeltide çözersek bu katının çözünürlüğü saf suya göre
  oldukça azalır.
• Örneğin sodyum klorür çözeltisi (NaCl (k) → Na+ + Cl- ) içerisinde AgCl(k)
  katısını çözersek,
•
  AgCl(k)            Ag+ + Cl-

   şeklinde iyonlaşır.



• AgCl çözeltisinde NaCl'den gelen Cl- iyonları Cl- derişimini arttırdığından
  sistem bunu azaltmak için geri tepkimeyi hızlandırır.
• Yani Ag+ ve Cl- iyonları birleşerek AgCl katısının çökmesine sebep olur.
  Dolayısıyle AgCl'ün çözünürlüğü azalmış olur.
                                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Yabancı maddelerin etkisi
• Yabancı maddelerin etkisiyle çözünürlü¤ün artmas› canlılar
  için çok önemlidir.
• içinde çözünmüş madde bulunan bir çözeltiye, az çözünen
  ve ortak iyon bulundurmayan bir maddeyi ilâve edersek bu
  maddenin çözünürlüğü maddeler arasında etkileşim oluyorsa
  artar.




                                                   Prof.Dr. İbrahim USLU
Çökeleğin oluşması
• Az çözünen bir tuzun iyonlarını ayrı ayrı
  içeren iki çözeltinin karıştırılması her
  zaman çökelek oluşturmayabilir.
• Çökeleğin oluşabilmesi için iyonların
  molar derişimleri yeterince büyük
  olmalıdır. İyon derişimleri yeterince büyük
  değilse az çözünen tuzun doymamış
  çözeltisi oluşacağından çökme olmaz.
• Bir çözeltideki iyonların molar
  derişimlerinin mol katsayılarına bağlı
  olarak çarpımına iyonlar çarpımı denir ve
  Qçç ile gösterilir.


                                                Prof.Dr. İbrahim USLU
Kaynaklar
•   Bu sunum benim genel kimya derslerimde kullanmak üzere kendim için hazırladığım bir
    öğretim materyalidir.
•   Bu sunumda değerli arkadaşım Prof.Dr. Mehmet Levent AKSU’nun
    ayni konudaki sunumundan bazı sayfalarını olduğu gibi sunumuma ekledim.

•   Bu sunumda ayrıca :
     –   Sabri Alpaydın ve Abdullah Şimşek’in Genel Kimya,
     –   M. Ayhan Zeren’in Atomlar ve Moleküller ,
     –   Charles Trapp’ın Genel Kimya
     –   Petrucci, Harwood, Herring’in Genel Kimya
•   Kitaplarının yanı sıra internetten pek çok kaynaktan yararlanılmıştır.
•   Örneğin:
•   Milli Eğitim Bakanlığı (açık kitaplar)
•   http://egitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/AolKitaplar/Kimya_5/3.pdf


•   Bu sunumun hiçbir ticari maksadı yoktur.




                                                                              Prof.Dr. İbrahim USLU

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

5. kimyasal kinetik 1
5. kimyasal kinetik 15. kimyasal kinetik 1
5. kimyasal kinetik 1Farhan Alfin
 
4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)
4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)
4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)Rawa M. Ahmed
 
Interpreting solubility curves
Interpreting solubility curvesInterpreting solubility curves
Interpreting solubility curvesHeidi Cooley
 
buffer, buffer action and application of buffer
buffer, buffer action and application of bufferbuffer, buffer action and application of buffer
buffer, buffer action and application of bufferTAUFIK MULLA
 
3. karbonhidratlar 3
3. karbonhidratlar 33. karbonhidratlar 3
3. karbonhidratlar 3Farhan Alfin
 
DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...
DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...
DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...Yahya Baş
 
Biyokimye: Biomolekuller
Biyokimye: BiomolekullerBiyokimye: Biomolekuller
Biyokimye: BiomolekullerHikmet Geckil
 
Solubility-----(Pharmaceutics)
Solubility-----(Pharmaceutics)Solubility-----(Pharmaceutics)
Solubility-----(Pharmaceutics)Soft-Learners
 
Solutions
SolutionsSolutions
Solutionsjoverba
 

Mais procurados (20)

5. kimyasal kinetik 1
5. kimyasal kinetik 15. kimyasal kinetik 1
5. kimyasal kinetik 1
 
4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)
4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)
4-Thermodynamics(Physical Pharmacy)
 
Interpreting solubility curves
Interpreting solubility curvesInterpreting solubility curves
Interpreting solubility curves
 
buffer, buffer action and application of buffer
buffer, buffer action and application of bufferbuffer, buffer action and application of buffer
buffer, buffer action and application of buffer
 
Lect. 8. application of nernst distribution law copy - copy
Lect. 8. application of nernst distribution law   copy - copyLect. 8. application of nernst distribution law   copy - copy
Lect. 8. application of nernst distribution law copy - copy
 
3. karbonhidratlar 3
3. karbonhidratlar 33. karbonhidratlar 3
3. karbonhidratlar 3
 
Stereokimya
StereokimyaStereokimya
Stereokimya
 
DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...
DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...
DENEY 2: Oswald Viskozimetresi İle Vizkozite Tayini ve Sıcaklığın Viskozite Ü...
 
Duzların hidrolizi.pptx
Duzların hidrolizi.pptxDuzların hidrolizi.pptx
Duzların hidrolizi.pptx
 
kimyevi reaksiyaların istilik effekti.pptx
kimyevi reaksiyaların istilik effekti.pptxkimyevi reaksiyaların istilik effekti.pptx
kimyevi reaksiyaların istilik effekti.pptx
 
Yüzey gerilimi ve Kılcallık
Yüzey gerilimi ve KılcallıkYüzey gerilimi ve Kılcallık
Yüzey gerilimi ve Kılcallık
 
Biyokimye: Biomolekuller
Biyokimye: BiomolekullerBiyokimye: Biomolekuller
Biyokimye: Biomolekuller
 
Spektroskopik Analiz Yöntemleri
Spektroskopik Analiz YöntemleriSpektroskopik Analiz Yöntemleri
Spektroskopik Analiz Yöntemleri
 
6. lipitler 5
6. lipitler 56. lipitler 5
6. lipitler 5
 
Solubility-----(Pharmaceutics)
Solubility-----(Pharmaceutics)Solubility-----(Pharmaceutics)
Solubility-----(Pharmaceutics)
 
3. Termokimya 1
3. Termokimya 13. Termokimya 1
3. Termokimya 1
 
Solubility
SolubilitySolubility
Solubility
 
Solutions
SolutionsSolutions
Solutions
 
Solubility
SolubilitySolubility
Solubility
 
Ir arbsorbsıyon
Ir arbsorbsıyonIr arbsorbsıyon
Ir arbsorbsıyon
 

Destaque

Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...Prof.Dr. İbrahim USLU
 
Eğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın Yeri
Eğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın YeriEğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın Yeri
Eğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın Yeri Prof.Dr. İbrahim USLU
 
X-ışını Fotoelektron Spektroskopisi
X-ışını Fotoelektron SpektroskopisiX-ışını Fotoelektron Spektroskopisi
X-ışını Fotoelektron SpektroskopisiProf.Dr. İbrahim USLU
 
Mucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımları
Mucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımlarıMucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımları
Mucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımlarıProf.Dr. İbrahim USLU
 

Destaque (20)

Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar, Ülkemizdek...
 
Eğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın Yeri
Eğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın YeriEğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın Yeri
Eğitimden Kültüre, Üretimden Gelişmişliğe Kimyanın Yeri
 
Gazi yarışma sunum
Gazi yarışma sunumGazi yarışma sunum
Gazi yarışma sunum
 
Ayteni Yaşar Uslunun Hayatı
Ayteni Yaşar Uslunun HayatıAyteni Yaşar Uslunun Hayatı
Ayteni Yaşar Uslunun Hayatı
 
Image J programı kullanımı
Image J programı kullanımıImage J programı kullanımı
Image J programı kullanımı
 
Yuzey islemleri
Yuzey islemleriYuzey islemleri
Yuzey islemleri
 
Ozmoz ve kolloitler
Ozmoz ve kolloitlerOzmoz ve kolloitler
Ozmoz ve kolloitler
 
X-ışını Fotoelektron Spektroskopisi
X-ışını Fotoelektron SpektroskopisiX-ışını Fotoelektron Spektroskopisi
X-ışını Fotoelektron Spektroskopisi
 
Nanoteknoloji ve sağlık
Nanoteknoloji ve sağlıkNanoteknoloji ve sağlık
Nanoteknoloji ve sağlık
 
Kısırlaştırma
KısırlaştırmaKısırlaştırma
Kısırlaştırma
 
Taramalı Elektron Mikroskobu
Taramalı Elektron MikroskobuTaramalı Elektron Mikroskobu
Taramalı Elektron Mikroskobu
 
Mucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımları
Mucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımlarıMucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımları
Mucizevi materyal; Grafenler ve Nanobiyoteknolojik kullanımları
 
Tem sunum
Tem sunumTem sunum
Tem sunum
 
Termik Analiz Yöntemleri
Termik Analiz YöntemleriTermik Analiz Yöntemleri
Termik Analiz Yöntemleri
 
Kuslar
KuslarKuslar
Kuslar
 
Nano ders 2
Nano ders 2Nano ders 2
Nano ders 2
 
Küresel Isınmanın Faydaları
Küresel Isınmanın FaydalarıKüresel Isınmanın Faydaları
Küresel Isınmanın Faydaları
 
Standart model atom alti parcaciklar
Standart model atom alti parcaciklarStandart model atom alti parcaciklar
Standart model atom alti parcaciklar
 
Ilk kutuphaneler
Ilk kutuphanelerIlk kutuphaneler
Ilk kutuphaneler
 
Atom kuramlari
Atom kuramlariAtom kuramlari
Atom kuramlari
 

Mais de Prof.Dr. İbrahim USLU

Mais de Prof.Dr. İbrahim USLU (12)

Kastamonu
KastamonuKastamonu
Kastamonu
 
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin TarihiTarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
Tarihte İlk Kütüphaneler ve Kütüphanelerin Tarihi
 
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış YakıtlarNükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar
Nükleer Reaktörler Tipleri, Yakıt Çevrimi ve Kullanılmış Yakıtlar
 
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin ÖnemiRadyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
 
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin ÖnemiRadyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
Radyoaktif Kaynakların Emniyet ve Güvenliğinin Önemi
 
Nükleer tıp
Nükleer tıpNükleer tıp
Nükleer tıp
 
Katılar ve Sıvılar
Katılar ve SıvılarKatılar ve Sıvılar
Katılar ve Sıvılar
 
Tarihten günümüze NANOTEKNOLOJİ
Tarihten günümüze NANOTEKNOLOJİTarihten günümüze NANOTEKNOLOJİ
Tarihten günümüze NANOTEKNOLOJİ
 
Nasıl sağlıklı yaşarız, lise
Nasıl sağlıklı yaşarız, liseNasıl sağlıklı yaşarız, lise
Nasıl sağlıklı yaşarız, lise
 
Bağlar
BağlarBağlar
Bağlar
 
Dogal sivi yakacaklar
Dogal sivi yakacaklarDogal sivi yakacaklar
Dogal sivi yakacaklar
 
Doga da nanoteknoloji
Doga da nanoteknolojiDoga da nanoteknoloji
Doga da nanoteknoloji
 

Koligatif özellikler

  • 1. Koligatif Özellikler Prof.Dr. İbrahim USLU Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 2. Kısmı Molar Kavramı Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 3. Gibbs serbest enerjisi ve Kimyasal Potansiyel • Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 4. Gibbs Serbest Enerjisi • Kimyasal potansiyel yada kısmı molar Gibbs Serbest Enerjisi Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 5. Denge durumunda türlerin kimyasal potansiyeli sistemin her yerinde aynıdır Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 6. tek bileşeni ancak iki kısmı olan bir sistem • Tuzlu suya yerleştirilmiş bir canlı hücresinde hücre içindeki su ile hücre dışındaki tuzlu suyu ele alalım. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 7. tek bileşeni ancak iki kısmı olan bir sistem • O halde • Kendiliğinden geçiş için Gibbs serbest enerjisi sıfırdan küçük yada entropinin sıfırdan büyük olması şartını hatırlayalım. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 8. B’den a’ya geçiş ve Denge durumu Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 10. Tuzlu su içinde canlı Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 12. Saf (tek-bileşenli) bir ideal gazın kimyasal potansiyeli Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 14. Çözeltilerin Koligatif Özellikleri • Koligatif özellikler, sadece çözeltideki çözünen parçacıklarının sayısına bağlıdır. • Çözeltide bulunan çözünen parçacıkları (atomlar, iyonlar, moleküller) çözeltinin buhar basıncının, saf çözücüye göre daha düşük olmasına neden olurlar. • Çünkü çözünen parçacıkları; çözeltinin yüzeyinden daha az sayıda çözücü moleküllerinin ayrılmasına sebep olurlar. • Buna karşın sıvıya dönen buhar moleküllerinin sayısı değişmez. • Bu nedenle derişik çözeltiler, saf çözücüden daha yavaş buharlaşırlar. • Buhar basıncının azalması, koligatif özelliğe bir örnektir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 15. Buhar basıncının düşmesi • Buhar basıncının düşmesi çözeltide aşağıdaki olaylara sebep olur . • Donma noktasının düşmesi (Kriyoskopi ) • Kaynama noktasının yükselmesi ( Ebuliyoskopi ) • Ozmoz olayı Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 16. Kaynama noktasının yükselmesi (Ebuliyoskopi ) Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 18. Eğer çözünen miktarı çok küçükse Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 19. Ebuliyoskopi sabiti Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 20. Ebuliyoskopi sabiti Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 21. Kaynama noktası yükselmesi • Bir çözünen etkisi ile buhar basıncı düşürülen bir çözeltinin, buhar basıncını atmosferik basınca eşit yapabilmek için daha yüksek sıcaklığa gereksinimi vardır. • Bu etki çözeltilerde kaynama noktası yükselmesi şeklinde ortaya çıkar. • Koligatif bir özellik olan kaynama noktası yükselmesi, • şeklinde ifade edilir. ΔTb, kaynama sıcaklığındaki değişme; "m", molalite, "Kb" molal kaynama noktası yükselmesi sabiti olup çözücünün bir özelliğidir. • Su için Kb değeri 0,512 (°C) (kgH2O) / mol olarak verilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 22. Kaynama noktası yükselmesi-Örnek • 1,0 Molal şekerli-su çözeltisinin bir atmosferdeki kaynama noktası sıcaklığını bulunuz. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 23. Donma noktası Alçalması (kriyoskopi) Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 24. Donma noktası alçalması • Donma noktası alçalmasını hesaplamak için, kaynama noktası yükselmesini hesaplamakta • kullanılan eşitliğe benzer bir eşitlik • ΔTf= Kfm • yazılabilir. • Burada "ΔTf", donma sıcaklığındaki değişme; "m", molalite; "Kf", molal donma noktası alçalması sabitidir. • Kb gibi Kf de çözücünün bir özelliğidir. • Su için Kf değeri 1,86 (oC) (kg H2O)/mol olarak verilir. • ( Kf 'deki mol, çözünenin molüdür.) Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 25. Örnek • 1 molal şeker çözeltisinin bir atmosferdeki donma noktası sıcaklığını bulunuz. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 26. Ters Ozmoz Olayına bir Örnek • Tatlı sularda yaşayan amip, paramesyum, öğlena gibi bir hücreli canlılar yoğunluk farkından dolayı hücre içerisine giren fazla suyu kontraktil kofulları ile pompalayarak aktif şekilde dışarı atarlar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 27. Buhar Basıncı Azalması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 28. Çözeltinin Yüzeyinde Çözücü molekülleri • Çözünen tanecikleri çözeltinin yüzeyinde, birim yüzeye düşen çözücü moleküllerin sayısını azaltır. • Bu nedenle çözücü moleküllerinin buhar haline geçmesi zorlaşır ve saf çözücüye göre daha az buhar bulunur. • Bu durum da çözeltinin buhar basıncının düşmesine neden olur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 29. Çözeltilerde Buhar Basıncı Azalması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 30. Kaynama Noktası Yükselmesi Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 31. Çözeltilerde Kaynama Noktası Yükselmesi Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 32. Çözücünün Donma Noktası Alçalması • Na+ ve CI- iyonlarınca zengin olan deniz suyu saf sudan 1°C daha düşük sıcaklıkta donar. • Kışları soğuk olan bölgelerde, yollara tuz serpilince donma gecikir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 33. Erime Noktası Alçalması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 34. Cözücünün Donma noktası Alçalması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 35. Etilen glikolun donma ve kaynama noktalarına etkisi 50/50 70/30 Saf Su C2H6OH2/H2O C2H6O2/H2O Donma noktası 0°C -37°C -55°C Kaynama 100°C 106°C 113°C noktası Otomobillerde en çok kullanılan antifriz etilen glikoldür, C2H4(OH)2. Otomobilin soğutma sistemine, hava koşullarına bakılmaksızın etilen glikol-su konması yararlıdır. Etilen glikol kışın donmayı önlediği gibi, yazın da kaynamayı geciktirerek otomobil motorunu korur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 36. Elektrolit Olmayan Bir Çözelti için Donma Noktası Alçalması • Donma noktası alçalması, ΔTf = kf x molalite dir • kf sabiti çözücünün donma noktası sabitidir. • kf = K.kg.mol-1 • kf herbir çözücü için farklıdır ve deneysel olarak bulunur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 37. Elektrolit çözeltilerinde i faktörü • Elektrolit çözeltilerinde örneğin, sodyum klorür çözünüp Na+ ve CI- iyonları verince toplam çözünen molalitesi NaCl formül birimi cinsinden olan molalitenin iki katıdır. • Böyle çözeltilerde: • ΔTf = i · kf · molalite olarak yazılabilir. kf su için 1.858 K·kg/mol dur. • Burada i, van't Hoff faktörü olarak bilinir ve deneysel olarak bulunur. • CaCl2 için i = 3'tür. • i = 1 şekerin suda . • i = 2 NaCl’in suda. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 38. HCl Çözeltisinde i faktörü • Seyreltik ve elektrolit olmayan çözeltiler için i = 1' dir. • seyreltik HCl çözeltisinin toluendeki i faktörü 1, suda ise 2'dir. • Bu değerler HCI'in toluende veya benzende moleküler halinde çözündüğünü, ama suda iyonlaştığını gösterir. Suda % 5 iyonlaşan zayıf asitin i faktörü (0,05 x 2) + 0,95 = 1,05 dir. • Çünkü iyonlaşmış moleküller iki iyon oluştururlar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 39. Kaynama noktasındaki yükselme ya da düşme • Kaynama noktasındaki yükselme ya da düşme, çözeltinin birim hacmindeki çözünmüş taneciklerin sayısı ile orantılıdır Saf Su 100 oC de kaynar 1.0 M NaCl çözeltisi, 101 oC de kaynar Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 40. Uçaklar için Buzlanma Önleyicisi Propilen Glikol, CH3CHOHCH2OH uçaklar için tipik buzlanma önleyicisidir. Su ile seyreltilir. Yüksek basınçta ve sıcak iken püskürtülerek uygulanır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 41. Limon - Portakal Limon ve narenciye yetiştiricileri donma olayları ile karşılaşırlar. Sıcaklığın 0ºC altına düşmesi haline önlem almaları gerekir. Meyve suyunda çözünmüş maddeler donma noktasını 1 ya da 2ºC düşürmesi için yeterlidir. Üreticiler limonu portakaldan daha çok korumaları gereklidir. Çünkü portakalda çözünen madde (şeker) derişimi limondan yüksektir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 42. Bitkilerde Donmanın Önlenmesi • Çözünmüş olan madde miktarı ile suyun donma derecesi düşer. • O halde soğuk bölgelerde bitkilerin hücreleri donmamak için birim hacimde olan su miktarını azaltmaları gerekir. • Hücre özellikle çok soğuk günlerde (-40 C) zarar görmemek için içindeki suyu hücreler arası boşluğa çıkarıyor. • Hücreler arası suyun donmasında hücre zarar görmüyor ve patlamıyor ancak donan hücreler arası boşluk esneme kabiliyetiyle bir miktar genişleyebiliyor. • Bahar mevsimi geldiğinde hücreler arasında donmuş olan su geri alınıyor. Böylece hücre donmadan bir kış geçirmiş oluyor. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 43. Kutup otunda antifriz geni • Hurriyet (11 Nisan 2006) Avustralyalı bilim adamları Güney Kutbu’ndaki otlarda "antifriz geni" buldu. Gen, Antarktika’da bitkilerin eksi 30 derece sıcaklıkta donmadan yaşayabilmelerine olanak sağlıyor. Gen sayesinde her yıl don yüzünden milyonlarca dolar değerinde tahıl kaybının önlenebileceği belirtildi. Victoria Eyaleti La Trobe Üniversitesi’nden Prof. G.Spangenberg, "Bu gen Antarktik Hairgrass adı verilen bölgedeki çimlerde bulundu. Buz kristallerinin büyümesini önleyen ikiye katlanmış bir protein sınıfından. Buz kristallerinin bitkiye zarar vermesini engelliyor" dedi. Bilim adamları antifriz genini Avustralya’da bir başka bitkiye aşıladılar ve aynı davranışı bu bitkide de gözlediler. Prof. Spangenberg, "Genin nasıl çalıştığını anladık ve bu bilgiyi tarım geliştirmekte kullanabiliriz" dedi. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 44. Donma Noktası Alçalması ve Saflık • Kimyacılar donma noktası alçalmasını kullanarak, katı bileşiğin saflığını kontrol ederler. • Çünkü safsızlıkların varlığında erime noktası beklenen değerden daha düşüktür. Erime noktası ölçüm cihazı Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 45. Çözünürlüğe Etki Eden Etmenler (Tekrar) • Çözücü ve çözünenin Türü: • Çözünürlük, çözücü ve çözünenin türüne bağlıdır. Örneğin yemek tuzu suda çözünürken, naftalin suda çözünmez, alkolde çözünebilir. • Sıcaklık: • Maddelerin çözünürlükleri sıcaklıkla değişir. Genellikle katıların çözünürlüğü, birkaç istisna dışında sıcaklıkla artar. Sıcaklığın yükseltilmesi çözünme hızını artırır. Aynı zamanda çözünürlüğü de etkiler. • Tüm gazların çözünürlükleri sıcaklık artışıyla azalır. • Basınç: • Katıların sudaki çözünürlüğüne basıncın etkisi ihmal edilecek kadar azdır. Gazlarda ise çözünürlük, basınçtan çok etkilenir. Gazın sıvıyla tepkime vermediği, basıncın düşük, çözeltinin seyreltik olduğu durumlarda; sabit sıcaklıkta bir gazın çözünürlüğü, gazın kısmi basıncı ile doğru orantılıdır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 46. Çözünme Hızına Etki eden faktörler • Katının Sıvıya Değme Yüzeyi: • Çözünen maddenin toz haline getirilmesi, çözünen maddenin çözücüye değen yüzeyini artıracağından çözünmeye hızlandırır. Ancak birim miktardaki çözen madde içinde, daha fazla çözünmeyi sağlamaz. Yani çözünürlük artmaz. Örneğin toz şeker, kesme şekere göre daha hızlı çözünür. Ancak belirli sıcaklıktaki belirli miktarda suda çözebileceğimiz şeker miktarı sabittir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 47. Karıştırmak ve çözünme hızı • Karıştırmak, çözünme hızını artırır. • Ancak doymuş bir çözeltiyi ne kadar karıştırırsak, karıştıralım, daha çok çözünmeyi sağlayamayız. • Yani karıştırmak çözünürlüğü artırmaz. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 48. Yabancı Maddelerin Etkisi : • Az çözünen bir bileşiğin çözeltisinde, çözünen maddelerin iyonlarından başka iyonların varlığı da tuzun çözünürlük dengesine etki eder. • Örneğin, Ca(OH)2 az çözünen bir maddedir. • Ca(OH)2(k) Ca2+(suda) + 2OH-(suda) Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 49. Ortak İyon Etkisi : • Saf suda az çözünen bir katı madde, yapısındaki iyonlardan birini içeren bir başka çözelti içerisinde, saf sudaki çözünme miktarından daha az çözünür. • Bu duruma “Ortak iyon etkisi” denir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 50. • Örneğin, AgBr tuzu suda az çözünür. Çözündüğü miktara bağlı olarak da çözeltiye Ag+ ve Br- iyonlarını verir. • Eğer, KBr tuzu içeren bir çözelti içerisine AgBr tuzu atılır ve çözünmesi istenirse, AgBr, saf sudakinden daha az Ag+ ve Br- iyonlarını verecektir. • Bunun başlıca nedeni, çözücü moleküllerinin daha önceden doyurulmuş olması ve az çözünen tuzun kristal örgüsünü kırmaya yetecek serbest moleküllerin az olması ve enerjinin de azalmasıdır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 51. Yarı Geçirgen Zar • Bazı taneciklerin geçişine izin verirken, diğerlerinin geçişine izin vermeyen yapılara yarı geçirgen zar denir. • Saf çözücü ve çözelti arasına, sadece çözücü moleküllerinin geçmesine izin veren bir yarı geçirgen zar yerleştirilirse, çözücü derişiminin yüksek olduğu saf çözücüden çözelti tarafına çözücü geçerek, çözelti tarafında sıvı seviyesi yükselecek ve çözelti seyrelecektir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 52. Osmoz • Maddeler derişimleri büyük olan yerden küçük olan yere doğru kendiliğinden geçme eğilimimdedir ve bu olaya osmoz denir. • Aslında, çözücü moleküllerinin geçişi her iki yönde de gerçekleşir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 53. Osmotik Basınç • Çözelti seviyesinin yükselmesiyle yükselen sıvının yaptığı hidrostatik basınçtan dolayı sağ tarafa geçiş hızı azalırken sol tarafa geçiş hızı artar ve sonuçta her iki hız da birbirine eşit olduğunda dinamik bir denge kurulur. • Dinamik dengenin kurulduğu anda sıvı seviyeleri sabit kalır ve yükselen çözeltinin yaptığı hidrostatik basınca osmotik basınç denir Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 54. Osmoz ve Yaşayan Canlılar, İnsan • Kırmızı kan hücrelerimizi ele alalım. Eğer kırmızı kan hücrelerini saf suya koyarsak, içlerine osmoz yoluyla su girer, hücreler genişler ve sonunda çatlar. • Hücrelerin içindeki sıvının osmotik basıncı NaCl (aq)’un %0,92 (kütle/hacım) lik çözeltisinin yaptığı basınca eşittir. • Eğer hücreleri %0,92 lik bir NaCI ( aq) sulu çözeltisi içine koyarsak, hücre çeperinden içe doğru net bir su geçişi olmayacak ve hücreler sabit kalacaktır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 55. Saksıya Tuzlu Su Dökünce Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 56. İzotonik ve Hipertonik, Hipotonik Çözeltiler • Hücre, yoğunluğu az olan bir sıvı içerisine (hipotonik) konursa şişer ve sonunda patlar, buna "Hemoliz" denir (genellikle alyuvarlarda hemin hücre dışına çıkmasında kullanılır); • yoğunluğu fazla bir sıvı içerisine konursa, su kaybederek büzülür, • Vücut sıvısı ile aynı osmotik basınca sahip bir çözeltiye izotonik çözelti denir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 57. İzotonik Çözelti Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 58. Hastaya Beslenme Amacıyla Verilen Su • Bir hastaya, besleme ya da vücuduna su sağlama amacıyla, damardan verilecek sıvının kan ile izotonik olması gerekir. • İzotonik olması için verilen sıvının osmotik basıncı %0,92 (kütle/hacım) luk NaCl çözeltisinin osmotik basıncına eşit olmalıdır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 59. Hipotonik çözeltiler • NaCl derişimi %0,92 den az ise su geçişi dışarıdan hücre içine doğru olur ve bu tür çözeltilere hipotonik çözeltiler adı verilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 60. hipertonik çözeltiler • Eğer hücreleri, derişimi %0,92 den fazla olan bir NaCl (aq) çözeltisine koyarsak, su hücre içinden dışa doğru geçer ve hücreler büzülür. Böyle çözeltilere de hipertonik çözeltiler denir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 61. İzotonik ve Hipertonik, Hipotonik Çözeltiler Hipertonik > 0.92% m/V Büzülme İzotonik Saline 0.92% m/V Hipotonik < 0.92% m/V Hücrenin patlama Tehlikesi Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 62. Hücre Zarı • Başlangıçta bilim çevrelerinde, en küçük canlı birimi olarak hücre kabul edilmekteydi. • Ancak daha sonra, hücreyi çevreleyen ve hacim olarak ondan çok daha küçük olan hücre zarı araştırmacıların karşısına adeta yeni bir canlı türü olarak çıktı. • Çünkü hücreyi çepeçevre saran bu zar bir canlının, dahası şuurlu bir canlının, yani insanın temel özelliklerinden olan karar verme, hatırlama, değerlendirme gibi özellikler göstermekteydi. • 1 mm'nin yüzbinde biri kalınlığındaki bir zar bu özelliklere nasıl sahip olmuştu? Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 63. Hücre zarı • Hayatımız boyunca farkında olmadan yaşadığımız bu zardan 100 trilyon tanesi her an vücudumuzda kararlar almakta ve şu an dahi bunları uygulamaktadır. • Hücre zarı hücrenin çevresini sınırlayan bir örtüdür. • Ama görevi sadece hücreyi sarıp kuşatmak değildir. Bu zar, hem komşu hücrelerle iletişimi, hem de en önemlisi, hücreye giriş çıkışı çok sıkı bir şekilde denetler. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 64. Ters Osmoz • Eğer çözelti tarafına osmotik basınçtan daha büyük bir basınç uygulanırsa, çözücü moleküllerinin çözeltiden çözücüye geçişi artar ve saf çözücü tarafındaki sıvı seviyesi yükselir. Bu olaya ters Osmoz denir. • Örneğin geçiş tuzlu çözeltiden saf suya doğru olur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 65. Nanofiltration • Nanofiltration is a special process selected when Revrse Osmosis and Ultra filtrationF are not the ideal choice for separation. NF can perform separation applications that are not otherwise economically feasible, such as demineralization, color removal, and desalination. In concentration of organic solutes, suspended solids, and polyvalent ions, the permeate contains monovalent ions and low-molecular- weight organic solutions like alcohol. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 66. Ultrafiltration (UF) • Ultrafiltration is a selective fractionation process utilizing pressures up to 145 psi (10 bar). It concentrates suspended solids and solutes of molecular weight greater than 1,000. The permeate contains low- molecular-weight organic solutes and salts. UF is widely used in the fractionation of milk and whey, and also finds application in protein fractionation. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 67. Microfiltration (MF) • Microfiltration is a low-pressure cross-flow membrane process for separating colloidal and suspended particles in the range of 0.05-10 microns. MF is used for fermentation broth clarification and biomass clarification and recovery. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 68. Ters osmoz • Ters osmoz, acil durumlarda içme suyu elde etmek ya da kullanma suyu sağlamak için tuzlu suyun tuzunu gidermekte kullanılabilir. • Ters osmozun diğer bir kullanılma alanı, kullanma suyu elde etmek ya da çevre kirliliğini önlemek için, atık suyun arıtılmasıdır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 69. Ters Osmoz Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 70. Ters Osmoz Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 71. Ters Ozmoz Fabrika Şeması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 72. Ters Ozmoz Fabrika Şeması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 73. Ters Ozmoz Fabrika Şeması Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 74. Kolloitler • Eğer bir çamur numunesi bir beherdeki su içine konur ve karıştırılırsa, çamur süspansiyon halinde kalabilir. • Ancak karıştırma olayı durur durmaz büyük parçacıklar beherin dibine çöker, daha küçük parçacıklar süspansiyon halinde daha uzun müddet kalabilirler, fakat bir müddet sonra ekserisi tabana çöker. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 75. Kolloit • Bununla beraber bu çamur su karışımında bazı parçacıklar vardır ki birkaç gün hatta sonsuza kadar süspansiyon halinde kalabilirler. • Bu son durumdaki süspansiyondaki parçacıklar normal mikroskopla görülemez en küçük gözeneğe sahip süzgeç kağıdından süzmekle ayrılamaz. Süzmekle uzaklaştırılamayan parçacıkların süspansiyon halinde bulunduğu karışımlara kolloidal süspansiyon veya kısaca kolloit adı verilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 76. Su molekülleri kolloidal parçacıkların batmalarına engel olur • Çamurun çok küçük parçaları bile sudan ağırdırlar. Fakat beherin tabanına çökmezler. • Su molekülleri devamlı hareket halindedirler ve süspansiyon halindeki parçacıklara sık sık ve devamlı olarak çarparak küçük parçacıkları devamlı hareket halinde tutarlar ve batmalarına engel olurlar. • Ancak ağır parçaları süspansiyon halinde tutacak kadar kuvvetli değildirler. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 77. hidrofobik ve hidrofilik kolloidIer • Süt ve mayonez gibi su içinde yağ süspansiyonları hidrofobik kolloidlerdir. Çünkü yağ molekülleri su moleküllerini çok az çeker. • Jöleler ve pudingler , hidrofilik kolloid örnekleridir; • Jöle içindeki proteinler ve pudingin içindeki nişasta makro moleküllerdir ve suyu çeken pek çok hidrofilik gruba sahiptirler. Jöle içindeki dev protein moleküllerinin halkaları sıcak suda birbirinden ayrılır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 78. Kolloit örnekleri • Çikolatalı puding, süt, renkli jelatinli tatlılar kolloit örnekleridir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 79. Sol • Bir sıvı içinde katıların süspansiyonu olan kolloide ise sol denir. Bir sıvının bir diğeri içindeki süspansiyonuna emulsiyon denir. • homojenize süt, başlıca protein yapısındaki maddeler olmak üzere, katıların sudaki bir süspansiyonu yani sol örneğidir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 80. Emülsiyonlar • Mayonez yağda süspanse olmuş küçük su damlacıklarından oluşur. Yani emülsiyondur. • Kaymağı fazla olan sütü, kremayı çırptığımızda ya da krema yapmak için yumurta beyazlarını çırptığımızda, katı ya da sıvı içinde gaz süspansiyonları olan köpükler yapmış oluruz. • Sütten kaymağı ayırıp tereyağı yaptığımızda, bir katı emülsiyonu oluşur. • Burada süt katı tereyağı içinde dağılmıştır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 81. Emülsiyonlar • Mayonez yumurta sarısındaki kolestrol ve lesitinin yardımıyla bir arada tutulan, yağ içinde bir su emülsiyonudur. • Bu büyük moleküller, bir uçta çok polar olan gruplara sahiptir. • Bunlar, yağ tanecikleri etrafında, polar uçlar suya doğru olan ve apolar grupları yağ içine giden misele benzer topaklar oluşturur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 82. Emülsiyonlar • Yumurta akı çırpılırken, açılan protein zincirleri arasına, çırpma sırasında hava kabarcıkları hapsolur. • Proteinlerin ısıtılması da onların yapılarının bozulmasına neden olur. Yumurta beyazını pişirdiğimizde, yapısı kısmen bozulmuş proteinler katı bir jel oluşturur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 83. Jöle • Jöle tatlıları, yumuşak fakat şeklini koruyan bir katı emülsüyondur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 84. Dondurma • Dondurma şeker, proteinler ve tatlandırıcıların sulu çözeltilerinin katı bir yağdaki emülsiyonudur. Bu birinci, kalite dondurma % 16 kaymak içermektedir. • Pek çok ülkede dondurmanın, en az % 10 kaymak içermesi gereklidir. • Ayrıca dondurmaya buzun kristalleşmesini yavaşlatan büyük molekülleri olan salep gibi doğal karbon hidratlar katılır. • Dondurmanın hacmi, hava da çırparak orijinal hacminin iki katına genişletilebilir. • Bu genişleme, dondurma markaları arasındaki fiyat farklarını kısmın açıklamaktadır. • Pahalı dondurmalarda ilave edilmiş hava miktarı en azdır, yani birinci kalitenin bir litresi, normal kalitenin iki katı kütleye sahip olabilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 85. Kolloidal büyüklük aralığı 1 ile 200 nm dir. • Kolloitler moleküler boyutlarla gözle görülebilecek boyutlar arasındaki büyüklüğe sahip taneciklerin herhangi bir faz da dağılmaları ile oluşurlar. • Kolloidal parçacıklar moleküllerden büyük fakat normal mikroskoplarda görülemeyecek kadar küçüktürler. • Kolloidal büyüklük aralığı kesin olarak tanımlanmamakla beraber yaklaşık 1 ile 200 nm arasında büyüklüğe sahiptirler. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 86. Brown Hareketleri • Kolloidal süspansiyon bakış açısına dik olarak gelen parlak bir ışıkla aydınlatılarak mikroskop altında incelenirse tek tek parçacıklar görülemez. Fakat sıvı içinde hareket halinde küçük bir ışık parıltısı gibi görülebilirler. • Bu düzensiz ve devamlı hareketlere Brown hareketleri adı verilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 87. Tyndall olayı • Üzerine ışık düşürülen bir kolloit sistemi tarafından ışığın saçılmasına Tyndall olayı denir. • Tyndall olayı gerçek çözelti ile kolloidi birbirinden ayırmak için kullanılır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 88. Tyndall olayı Karanlık ve tozlu bir odadan kuvvetli bir ışık geçtiği zaman havada süspansiyon olarak bulunan kolloid parçacıkların ışığı yansıtmalarından ışığın yolu açıkça görülebilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 89. Tyndall olayı Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 90. Elektroforez • 60.000 devir/dakika hızla dönen bir ultrasantrifüj kolloit taneciklerin çökelmesine yol açabilir. • Elektrik potansiyel uygulandığı zaman kolloit parçacıklar elektrotlardan birine doğru hareket ederler, • yani elektroforez aygıtı ile kolloit tanecikler bir araya toplanabilir. • Eğer kolloitler elektrofor aygıtında katoda gidiyorsa katoforez anoda gidiyorsa andotoforez denir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 91. Kolloit Parçacıklar Ayni Yüktedir • Süspansiyon halinde bulunan parçacıklar sıvıdan hidrojen iyonu veya hidroksil iyonu adsorplarlar. • Bu suretle ya hepsi negatif veya hepsi pozitif olarak yüklenirler. • Süspansiyondaki parçacıkların hepsi ayni yüke sahiptirler. • Aynı yükleri nedeni ile kolloidal parçacıklar birbirlerini iterler ve kolloit parçacıkların kolloit olmayan büyük parçacıklar haline dönmesine engel olurlar. • Pozitif ve negatif kolloitler karıştırılırsa her iki parçacıkta çökelir. Çünkü parçacıklar artık birbirlerini itemezler. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 92. Kolloidal parçacıklar çok geniş yüzey alanına sahiptirler • Kolloidal parçacıklar yarıçapları ile mukayese edildikleri zaman çok geniş yüzey alanına sahiptirler. • Bu küçük parçacıkların geometrik bir özelliğidir. • Süspansiyon halinde bulunan parçacıkların toplam yüzey alanları çok büyüktür. Bu nedenle kolloit parçacıklar diğer maddeleri kuvvetle adsorplarlar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 93. Diyaliz • Kolloit maddeleri normal çözeltilerden ayırmak için diyaliz ayırma yöntemi kullanılabilir. • Böbrek hastalarının kanı bir diyaliz aygıtıyla yapay olarak temizlenir. • Aygıtın bir tarafından kan diğer taraftan da ters akım kuralına göre su girer. • Kan içindeki üre gibi kolloidal olmayan maddeler suya geçerken, kolloidal tanecikler kanda kalır. Bu suretle kandaki üre temizlenir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 94. Diyaliz Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 95. Problem 1 • Pb(OH)2’in belli bir sıcaklıktaki çözünürlük çarpımı 4 10-15’dir. Buna göre Pb(OH)2’in; a) Saf sudaki çözünürlüğünü hesaplayınız. b) 0,1 M’lık Pb(NO3)2 çözeltisindeki çözünürlüğünü hesaplayınız. c) 0,1 M’lık NaOH çözeltisindeki çözünürlüğü hesaplayınız. d) Üç çözünürlüğü karşılaştırınız Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 96. Problem 1.a cevap • Pb(OH)2’in çözünürlüğü “s” olsun. • Pb(OH)2(k) Pb2+(suda) + 2OH-(suda) olduğuna göre • [Pb2+]=s ve [OH-]=2s olur. • Çözünürlük çarpımı ifadesinden Kçç = [Pb2+][OH-]2 yazılır. Çözünürlükleri yerine yazılırsa; Kçç = (s)(2s)2 = 4s3 = 4x10-15 olduğundan s= 1 10-5 bulunur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 97. Problem 1.b ve 1.c cevap (devamı) • 0,1 M Pb(NO3)2 çözeltisinde [Pb2+] = 0,1 M olarak bulunur. • Pb(OH)2’ in çözünmesiyle ortama bir miktar da buradan Pb2+ iyonu gelir. • Buna göre ortamdaki [Pb2+]=0,1 + s kadar olacaktır. • Kçç= [Pb2+][OH-]2 bağıntısından Kçç=(0,1+ s)(2s)2 yazılır. • 0,1 M yanında az çözünen tuzdan gelen “s” miktarı çok az olduğundan ihmal edilirse; Kçç=(0,1)(2s)2 = 4x10-15 olur ve 4 10 15 13 S 410 10 2 Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 98. Problem 1.d cevap • Üç çözünürlük değeri karşılaştırıldığında sa > sb >sc olur. • Buna göre, 0,1 M Pb(NO3)2 çözeltisindeki çözünürlük saf suya göre 100 kat daha az, 0,1 M NaOH çözeltisindeki çözünürlük saf suya göre 250 milyon kat daha azdır. • Bunun nedeni mol katsayıları olduğu görülebilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 99. Ca(OH)2’in doymuş çözeltisine HCl eklenmesi • Eğer Ca(OH)2’in doymuş çözeltisine HCl çözeltisi eklenirse Ca(OH)2’in çözünürlüğü artar. Çünkü, HCl gazı aşağıdaki gibi iyonlaşır. • HCl(g) → H+(suda) + Cl-(suda) • Ortamdaki H+ iyonları Ca(OH)2’den gelen OH- iyonlarıyla birleşerek H2O(s) moleküllerini oluşturur ve dolayısıyla Ca(OH)2’in çözünmesine destek oluşturur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 100. Anyon veya Katyonuna göre bazı maddelerin çözünürlükleri Anyon Verilen anyonla az çözünen tuz oluşturan katyonlar CO23- NH4+ dışındakilerin hepsi PO43- NH4+ dışındakilerin hepsi S2- NH4+ ile 1A ve 2A grubu katyonlarının dışındakilerin hepsi OH- NH4+, Sr2+, Ba2+ ile 1A grubu katyonların dışındakilerin hepsi SO42- Ba2+, Sr2+, Ca2+, Pb2+, Hg+, Ag+ Cl-, Br-, I- Ag+, Cu+, Hg+, Hg2+, Pb2+ Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 101. Çözünürlük Dengesi • Az çözünen iyon yapılı bir katı madde su ile karıştırılınca çözünmeye başlar. • Karışımın ilk anlarında çözünme hızlıdır. Ancak, iyonlar ortaya çıktıkça çözünme hızı zamanla azalır. • Bu sırada oluşan iyonlar yeniden birleşerek çökmeye başlar. • Bir süre sonra çözünme hızı ile çökme hızı birbirine eşitlenir. • Bu durumda sistem dengeye ulaşmış olur. Denge halindeki böyle bir sistem doymuştur. Olay bir çözünme olduğundan bu dengeye çözünürlük dengesi adı verilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 102. Çözünürlük Çarpımı • AxBy(katı) xA+y(suda) + yB-x(suda) • Genel çözünme tepkimesinde; AxBy(katı) tuzu için denge bağıntısını yazalım: y x x y A B Kd Ax B y Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 103. Çözünürlük Çarpımı • Ancak, AxBy(katı) maddesinin bu ortamdaki derişiminin değişmediği kabul edildiğinden değeri sabittir. • Bu nedenle, Kd ifadesi ile birleştirilebilir. • Bu durumda Kçç= Kd* [AxBy(katı)] yazılabilir. O halde; y x x y Kçç A B Olur. • Kçç’ye çözünürlük denge sabiti ya da çözünürlük çarpımı denir. Kçç de Kp veya Kd gibi sıcaklığa bağlı olarak değişir. • Bağıntıda mol katsayılarının üs olarak alındığına dikkat ediniz. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 104. AgBr(k) Ag+(suda) + Br-(suda) Kçç = [Ag+][Br-] FeCO3(k) Fe+2(suda) + CO3-2(suda) Kçç = [Fe+2][CO3-2] CaF2(k) Ca+2(suda) + 2F-(suda) Kçç = [Ca+2][F-]2 Ba3(PO4)2(k) 3Ba+2(suda) + 2PO4-3(suda) Kçç = [Ba+2]3[PO4-3]2 Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 105. Bazı az çözünen iyonik katıların 25˚C’daki çözünürlük çarpımları Bileşik Kçç Bileşik Kçç BaCO3 4,9x10-9 CuS 6,5x10-37 PbCO3 7,9x10-14 Ag2S 8,0x10-51 SrSO4 8,0x10-7 CaF2 4,0x10-11 Ag2SO4 1,4x10-5 SrF2 8,0x10-10 Ag3PO4 1,8x10-18 AgCl 1,8x10-10 Ca3(PO4)2 1,5x10-32 PbCl2 1,8x10-5 Al(OH)3 4,8x10-33 AgBr 5,0x10-13 Fe(OH)2 4,0x10-15 PbBr2 5,0x10-6 Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 106. Çözünürlük Dengesine Etki Eden Faktörler • Çözünürlük dengesi fiziksel bir denge olmasına rağmen kimyasal denge de olduğu gibi bazı faktörlerin etkisi ile değişebilir. Bu faktörler; – Çözücünün türü – Sıcaklık – Ortak iyon varlığı – Yabancı maddelerin varlığı şeklinde sıralanabilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 107. Çözücünün Türünün Etkisi : • Daha önceden “Benzer benzeri çözer” ifadesini kullanmıştır. • Çözücünün bir maddeyi çözüp çözemeyeceği deneyle bulunabilir. • Böylece çözünme üzerinde etkisinin olup olmadığı anlaşılır. • Örneğin iyot katısının çeşitli çözücülerdeki çözünürlüğü için yapılan deneyde aşağıdaki denkleme göre çözünme değerleri bulunmuştur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 108. Çözücünün Türünün Etkisi Etil Alkol I 2( k ) I 2( Alkolde) ∆H=28 kcal Benzen I 2( k ) I 2( Benzende) ∆H=72 kcal CCl 4 I 2( k ) I 2(CCl 4 ) ∆H=98 kcal • Bu üç çözelti için de maksimum düzensizlik eğilimi çözünmenin lehine, minimum enerji eğilimi çözünmenin aleyhinedir. • Entalpi değerlerine bakarak iyot molekülü ile en iyi etkileşimde bulunan çözücünün etil alkol olduğu söylenebilir. İyot, suda çözünmez, karbontetraklorürde ise az çözünür. Bu durumda iki farklı fazdan oluşan bir karışım oluşur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 109. Çökelti Oluşumu ve Çözünürlük Tipleri • Az çözünen tuzların hepsinde bir denge vardır. Dengede çözünme ve çökme hızı eşittir. Çözünürlük dengesinin kurulması, katının suda çözünmesiyle olabileceği gibi, çökelek oluşturacak iyonları içeren iki ayrı çözeltinin karıştırılmasıyla da olabilir. Örneğin 0,2 M KCl ve 0,2 M AgNO3 çözeltilerini karıştırdığımızda; KCl (suda) + AgNO3 (suda) AgCl (k) + KNO3 (suda) Tepkimesi olur. Bu tepkimede meydana gelen olayın net denklemini yazalım: • Ag+(suda) + Cl-(suda) AgCl(k) • Dikkat edilirse, denklemde dengeyi göstermek üzere çift yönlü ok kullanıldı, çünkü oluşan AgCl çökeleğinin bir bölümü yeniden iyonlarına ayrışır. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 110. Çözünürlük ve sıcaklıkla değişimi Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 111. Ortak iyon etkisi • Bir katıyı saf su yerine, bu katıya ait iyonu veya iyonları içeren bir çözeltide çözersek bu katının çözünürlüğü saf suya göre oldukça azalır. • Örneğin sodyum klorür çözeltisi (NaCl (k) → Na+ + Cl- ) içerisinde AgCl(k) katısını çözersek, • AgCl(k) Ag+ + Cl- şeklinde iyonlaşır. • AgCl çözeltisinde NaCl'den gelen Cl- iyonları Cl- derişimini arttırdığından sistem bunu azaltmak için geri tepkimeyi hızlandırır. • Yani Ag+ ve Cl- iyonları birleşerek AgCl katısının çökmesine sebep olur. Dolayısıyle AgCl'ün çözünürlüğü azalmış olur. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 112. Yabancı maddelerin etkisi • Yabancı maddelerin etkisiyle çözünürlü¤ün artmas› canlılar için çok önemlidir. • içinde çözünmüş madde bulunan bir çözeltiye, az çözünen ve ortak iyon bulundurmayan bir maddeyi ilâve edersek bu maddenin çözünürlüğü maddeler arasında etkileşim oluyorsa artar. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 113. Çökeleğin oluşması • Az çözünen bir tuzun iyonlarını ayrı ayrı içeren iki çözeltinin karıştırılması her zaman çökelek oluşturmayabilir. • Çökeleğin oluşabilmesi için iyonların molar derişimleri yeterince büyük olmalıdır. İyon derişimleri yeterince büyük değilse az çözünen tuzun doymamış çözeltisi oluşacağından çökme olmaz. • Bir çözeltideki iyonların molar derişimlerinin mol katsayılarına bağlı olarak çarpımına iyonlar çarpımı denir ve Qçç ile gösterilir. Prof.Dr. İbrahim USLU
  • 114. Kaynaklar • Bu sunum benim genel kimya derslerimde kullanmak üzere kendim için hazırladığım bir öğretim materyalidir. • Bu sunumda değerli arkadaşım Prof.Dr. Mehmet Levent AKSU’nun ayni konudaki sunumundan bazı sayfalarını olduğu gibi sunumuma ekledim. • Bu sunumda ayrıca : – Sabri Alpaydın ve Abdullah Şimşek’in Genel Kimya, – M. Ayhan Zeren’in Atomlar ve Moleküller , – Charles Trapp’ın Genel Kimya – Petrucci, Harwood, Herring’in Genel Kimya • Kitaplarının yanı sıra internetten pek çok kaynaktan yararlanılmıştır. • Örneğin: • Milli Eğitim Bakanlığı (açık kitaplar) • http://egitek.meb.gov.tr/aok/aok_kitaplar/AolKitaplar/Kimya_5/3.pdf • Bu sunumun hiçbir ticari maksadı yoktur. Prof.Dr. İbrahim USLU