3. İçindekiler
AMPD’nin Önsözü 4 III. Perakende Sektöründe Fırsatlar
ve Yeni Trendler 70
PricewaterhouseCoopers Türkiye’nin Önsözü 5 III.A. Fırsatlar 71
Yönetici Özeti 7 III.A.1. Alışveriş Turizmi 71
III.B. Yeni Trendler 72
I. Türkiye Ekonomisi’nin Mevcut Durumu III.B.1. Sınır Ötesi Yatırımlar 72
ve Geleceği (Projeksiyon ve Beklentiler) 16
III.B.2. Teknoloji 75
II. Türkiye’de Modern Perakende
IV. Fırsatlar, Üstünlükler,
Sektörü’nün Mevcut Durumu ve
Tehditler ve Zayıflıklar 78
Türk Ekonomisine Etkileri 24
IV.A. Türkiye Perakende Sektörü SWOT Analizi 79
II.A. Kayıtlı Ekonomi ve Vergi Gelirleri 25
IV.B. AB Katılım Müzakerelerinin Sektöre Etkisi 82
II.A.1. Organize Perakende Sektörü Ciro Gelişimi 25
IV.C. Organize Perakende Sektöründe
II.A.2. Kayıtlı Ekonomi 30 Öne Çıkan Olgular 83
II.A.3. Vergi Gelirleri 33 IV.C.1. Yerel Perakende Sektöründe
II.A.4. Kredi Kartları 34 Birleşme ve Satın Almalar 83
II.B. Perakende Sektörü İstihdam Gelişimi 34 IV.C.2. Tüketim Alışkanlıklarındaki Değişimler 84
II.B.1. Kayıtlı İstihdam 36 IV.C.3. İşletme Verimliliğinin İyileştirilmesi 85
II.B.2. İstihdam ve İK Eğitimi 40
V. Türkiye Perakende Sektöründe
II.C. Yatırımlar 41
Öncü Firmalar ve Pazar Payları 88
II.C.1. Organize Gıda Perakendesi Yatırımları 43
V.A. Türkiye Perakende Sektörü Pazar Payları 89
II.C.2. Organize Gıda Dışı Perakende Yatırımları 44
V.B. Başlıca Perakende Şirketleri 92
II.C.3 AVM Yatırımları 44
V.B.1. Gıda Perakende Zincirleri 97
II.D. Tüketici ve Toplum 49
V.B.2. Gıda Dışı Perakende Zincirleri 100
II.D.1. Tüketici Alışkanlıkları 49
V.B.3. Hazır Giyim Zincirleri 103
II.D.2. Tüketici Güveni 51
V.B.4. Mağaza Dışı Perakendecilik 106
II.D.3. Tüketici Yasası 53
V.C. Alışveriş Merkezleri (Şirketler Bazında) 110
II.E. Tedarikçiler ve KOBİ’ler 54
V.D. Perakende Sektörü Coğrafi Dağılımı 112
II.E.1. Tedarik Zinciri Yönetimi 54
V.D.1. Perakende Mağazaları Coğrafi Dağılımı 112
II.F. Tarım Sektörü 57
V.D.2. Alışveriş merkezlerinin Coğrafi Dağılımı 113
II.F.1. Çiftçiye Doğrudan Ulaşım 58
II.F.2. Mevcut Yasa ve Yönetmelik 58 Ekler 116
II.G. Enerji Verimliliği 59 I. Tüketim Harcamaları 117
II.H. Çevre ve Atık Yönetimi 61 II. Çeşitli Kurum ve Kuruluşlar Tarafından Yapılan
Küresel ve Türkiye Büyüme Tahminleri 119
II.H.1. Ambalaj Atıkları 62
III. Uluslararası Ticaretin Gelişimi 125
II.H.2. Taşıma Amaçlı Poşet
Kullanımının Azaltılması 63 IV. OECD Ülkelerinde Kriz Paketleri ve Etkileri 127
II.H.3. KOBİ’lerde Çevre ve Atık Yönetimi 64 V. Türkiye’deki Ekonomik Önlem Paketleri
ve Etkileri 130
II.I. Hijyen ve Güvenlik Standartları 65
VI. Ödemeler Dengesi ve Sosyoekonomik
II.J. E-Ticaret 66 Göstergeler 131
II.K. Modernleşmeye Katkı 69 VII. Demografik Yapı 135
VIII. Araştırma Metodolojisi 136
3
4. AMPD’nin Önsözü
Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz organize perakende
ve alışveriş merkezleri sektörü, ülkemizin dünya standartları ile
örtüşen özelliklerinin vitrini konumundadır.
Sektörümüz gerek kendi operasyonel ve yönetimsel özellikleri,
gerekse geriye doğru tedarik süreçleri bazında dünyadaki en
gelişmiş modellerin Türkiye uygulamalarının en önce gözlendiği
sektördür. Bunun temel nedeni, Türkiye’deki beklentisi yüksek,
bilinçli, deneyimli müşteri kitlesidir.
Türkiye, aynı zamanda dünya perakende markalarının ilgi
odağı olması nedeniyle yoğun bir rekabete sahne olmaktadır.
Çok eski bir perakende kültürüne sahip olan Türkiye’de
azımsanamayacak sayıda yerli perakende markası da
bulunmaktadır. Yerli ve yabancı markalar arasında süren
rekabet, organize perakendenin Anadolu kentlerine doğru
yayılmasına olanak vermektedir.
Alışveriş merkezlerinin son 5 yılda, hatta kriz döneminde bile –ki 2009 yılında 26 AVM açılmıştır- ara
vermeksizin yatırımlarını sürdürmeleri, bu gelişimin ana dinamosu olmuştur.
Organize perakende ve alışveriş merkezleri sektörü, ticari özelliğinin yanı sıra, sosyolojik bir olgu
haline de gelmiş, şimdiden birçok araştırmaya konu olan bir sektör olmuştur.
Bütün bu özelliklerinin ötesinde, organize perakende sektörü Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin
her düzeyde kayıt içine alınmasını sağlayan bir işleve sahiptir. Kasa fişinden satın almaya, sigortalı
çalışandan vardiyalı çalışmaya, ambalaj atığı kontrolünden gıda hijyenine, etiketten sigara içimine
kadar sayısız noktada kayıtlılığın ana dayanağıdır. Bu açıdan sektörün bir bütün olarak makro
ekonomiyi doğrudan etkileme gücü çarpıcıdır.
Bunlar, sektörümüzün bize gurur veren özelliklerinden sadece bir kısmıdır. Bu raporda tüm
ayrıntılarıyla ve kapsamlı biçimde perakende ve alışveriş merkezleri sektörünün hızlı gelişimini,
rapordaki somut ve bilimsel veriler, analizler ve göstergeler ışığında yakından inceleme fırsatını
bulacaksınız.
Sektörden olmayan ama sektöre yönelik karar verme konumundaki tüm siyasi ve teknik karar
vericiler için referans işlevi görecek bu çalışmanın ayrıca ilkinde olduğu gibi, sektör içinde de
rehber olarak kabul edileceğine inanıyoruz.
Globalleşmeye yönelik sağlam ve somut adımlar atma hazırlıkları içinde olan sektörümüzün öncelik
verdiği kalıcı, sürdürülebilir ve izlenebilir olma özelliği bu çalışma için de geçerlidir.
AMPD olarak, böyle bir çalışmayı tamamlamış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.
İlki 2007 tarihinde basılan raporun ardından, bizlere ikinci defa böyle bir fırsat yaratan
PricewaterhouseCoopers Türkiye yetkililerine teşekkür ediyoruz.
Bu çalışmada emeği geçen herkese, tasarımı ile basımı konusunda destek veren üyelerimize de
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Mehmet T. Nane
Yönetim Kurulu Başkanı
Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği
4 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
5. PricewaterhouseCoopers
Türkiye’nin Önsözü
Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği ile
PricewaterhouseCoopers Türkiye’nin 2007 yılında birlikte
hazırladıkları, Türkiye perakende sektörünün bugüne kadarki
en önemli referans kaynağı olan raporun genişletilmiş
güncellemesi niteliğindeki “Parlayan Yıldız - Perakende
Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri” isimli raporu sunmaktan
ötürü memnuniyet duymaktayız.
Türkiye, özellikle 2000’li yılların başından itibaren, liberalleşen
ekonomisi ve uluslararası normlara kavuşan ticaret ortamı
sayesinde, doğrudan yabancı yatırımları çekmeye başlamış ve
bunun neticesinde küresel ekonomide giderek artan bir öneme
ve paya sahip olmuştur. Ekonomik alanda genel anlamda
yaşanan bu olumlu gelişim, belli sektörlerde daha da yoğun
hissedilmiştir. Bu sektörlerin başında perakendenin geldiğini
rahatlıkla söyleyebiliriz. 2000’li yılların başlarına kadar halen
oldukça geleneksel yapıdaki Türkiye perakende sektörünün
modernleşme evresinin 2000’lerden itibaren ivme kazanarak devam etmesi, şüphesiz ülke
ekonomisine büyük ve olumlu etkiler yapmıştır. Bu gelişimde Türkiye’nin modern perakendenin
gelişimi için halihazırda sunduğu ortam ve avantajlar çok önemli rol oynamıştır ve doğru politikalar
izlenirse 2010’lu yıllarda da sunmaya devam edecektir. Modern perakendenin gelişimi belli
koşullara bağlıdır. Modern perakendenin gelişimi için gerekli başlıca koşullardan Türkiye için geçerli
olanları şöyle özetleyebiliriz:
• Demografik yapı: Yüksek nüfus, artan nüfus, genç nüfus, artan şehirde yaşayan
nüfus ve hem büyük hem de büyümekte olan şehir adedi
• Gelir düzeyi: ekonomik büyüme, artmakta olan kişi başı milli gelir, gelir dağılımında
farklı segmentler olması
• Liberal ticaret ve ekonomik koşullar, gümrük birlikleri
• Coğrafi konum, lojistik avantajlar
• Geleneksel perakendenin toplam perakende içindeki payının göreceli olarak fazla
olması (Türkiye’de yaklaşık %60, AB ortalaması yaklaşık %10 - 20)
• Sınır ülkeleri ile artan ticari, ekonomik ilişkiler, vizesiz seyahat kolaylıkları
Dünyanın 16. büyük ekonomisi ve 16. yüksek nüfusa sahip ülkesi konumundaki Türkiye’nin,
potansiyelini daha etkin değerlendirmesi ve ekonomisini tamamen kayıt altına alabilmesi
durumunda ekonomik büyüklük açısından daha yüksek sıralara gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu
doğrultuda en büyük katkıyı yapacak sektörlerin başında organize perakendecilik gelecektir.
Modern perakendeciliğin Türk ekonomisine olumlu katkısı giderek artan bir ağırlıkla ekonomik ve
sosyolojik açılardan hissedilecek, doğrudan yabancı yatırımları cezbetmeye devam edecektir.
Bu raporun amacı potansiyel yatırımcılara, düzenleyicilere ve diğer paydaşlara kapsamlı veriler
sunabilmek, Türkiye’deki geleneksel ve modern perakendecilik sektörünün mevcut durumunu
ve sektör hakkında geleceğe yönelik öngörüleri analiz etmektir. Rapor, modern ve organize
perakendecilik sektörünün ekonomik, sosyal ve kültürel altyapısını incelerken, yerel ve küresel
oyuncular için yatırım fırsatlarına da işaret etmektedir.
AMPD ile birlikte hazırladığımız düşünce liderliği raporunu hem yararlı hem de aydınlatıcı
bulacağınızdan eminiz. Bu vesileyle birlikte çalışmaktan büyük keyif aldığımız AMPD Yönetimi’ne
de teşekkürü bir borç biliriz.
Rapora web sitemizden de (http://www.pwc.com/tr/perakende) erişebilirsiniz.
Saygılarımla,
Adnan Akan
Perakendecilik ve Tüketim Ürünleri Sektörü Lideri
PricewaterhouseCoopers Türkiye 5
6.
7. Yönetici Özeti
Ekonomik büyüklük açısından G20 arasına girip dünyanın en büyük ekonomileri arasında 16.
sıraya yerleşmiş bulunan Türkiye, ihracatı, yurtdışından çektiği sermaye, büyüme hızı, borç ödeme
kabiliyeti ve global mali kriz sürecinde gösterdiği performans ile son dönemde ilgi odağı haline
gelmiş durumdadır.
Sadece makro ekonomik göstergeleri nedeniyle değil, mikro düzeyde ve sektörler bazında da bu
ilgi kendisini hissettirmektedir.
Özellikle perakende sektöründe son beş yıl içinde yaşanan hızlı ve istikrarlı büyüme kendi başına
ana ilgi odağı olmayı başarmış olup makro ekonomik göstergelerin sınandığı ve net biçimde
algılanabildiği bu sektöre “ekonominin barometresi” denmesi çok da yanlış olmayacaktır.
Beş yıl öncesine kadar böyle sağlam bir göstergeden yoksun olan Türkiye’nin artık birçok
ekonomik faaliyeti ve sosyal olguyu bilimsel olarak izleyip gözlemleyebildiği güçlü ve emin
adımlarla gelişen bir organize perakende sektörü bulunmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethinden kısa bir süre sonra 1461’de yapımını
başlattığı ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak adlandırılan Kapalı Çarşı geleneğinden gelen
Türkiye’deki perakende sektörü, bunca yıla yayılan deneyimini ağırlıkla 1990’lı yıllardan itibaren
modernleşme doğrultusunda kullanmaya başlamıştır.
Kendisiyle birlikte ülkenin çehresini de modernleştiren Türkiye organize perakende sektörü, bugün
AB’de 7. dünyada da 10. büyüklüğe ulaşmış durumdadır.
İç piyasanın belirli bir büyüklüğe ulaşmasından, kişi başına düşen milli gelirin minimum 5.000 ABD
dolarına erişmesinden, imalat, tarım ve lojistik sektörlerinin belirli standart ve deneyime sahip
olmasından ve bankacılık teknolojileri ile sermaye yapılarının belirli bir olgunluğa varmasından önce
ortaya çıkması mümkün olmayan organize perakende sektörü, hem bu altyapının bir ürünü hem de
onun teste tabi tutulduğu çok popüler bir alandır.
Nüfusun her bir bireyini her gün en az bir defa etkileyen perakendecilik, halkla yani tüketicisi ile
yoğun bir etkileşim içinde faaliyetini yüzyıllardır sürdürmektedir.
Modern-organize perakendenin bu etkileşim içindeki temel farklılığı bu tüketici ile olan ilişkinin
yeknesak olmayışıdır. Organize perakende, aldığı bedelin karşılığında her gün yepyeni, müşterisini
daha fazla memnun edecek hizmetlerle açar kapılarını.
Bu nedenlerledir ki, organize perakende son 5 yılda büyük bir atılım içinde olmuştur.
Yenilikleri, daha kaliteli ürün ve hizmet anlayışını hemen benimsemeye hazır bir tüketici kitlesi
olmazsa olmaz tamamlayıcı etkendir.
2005-2025 yılları aralığı organize perakende sektörünün doruğa çıkması beklenen bir dönemdir.
PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından yayınlanan World in 2050 raporunda, Türkiye’nin de yer
7
8. aldığı gelişmekte olan 7 ülke (E7)’nin 2020 yılında ekonomik büyüklük olarak G7’yi geçebileceği
öngörülmekte olup G7 ve E7 arasındaki farkın bu yıl %35 azalmasının yanı sıra 2020’de tamamen
ortadan kalkacağı tahmin edilmektedir.
Bu ve benzer saptamalar, Türkiye’deki son derece canlı ve geleceği son derece parlak olan
perakende piyasasına işaret etmektedir.
Mevcut duruma bakıldığında da görülen temel olgu, organize perakende sektörünün tüm günlük
operasyonları ile Türkiye’nin olumlu gelişimine her an su taşıyan bir dinamo gibi çalıştığıdır. Planet Retail raporuna
göre, 2013 yılında
Çok geniş bir yelpaze içinde yapılan “Organize Perakende Sektörünün Ekonomi Üzerindeki Etkileri”
analizi, günlük yaşamın her alanına dokunan sektörün, girdiği her alanda mutlaka değişime neden Türkiye’de tüketici
olduğunu ve bu değişimin olumlu yönde gerçekleştiğini gözler önüne sermektedir. harcamalarının 948
Kayıtlı Ekonomi
milyar TL’ye ulaşması
beklenmektedir.
Türkiye’de toptan ve perakende ticaretin toplam ekonomi içindeki payı, AB’deki ekonomilerle
paraleldir. Öte yandan, AB ülkelerinde modern perakende sektörünün payı, toplam perakende
Perakende satışları
sektörünün %80-90’ına yakın iken, Türkiye’de bu oranın %40-42 aralığında seyrettiği tahmin 1998 yılında 23 milyar
edilmektedir.
TL iken 2003 yılında
Kayıtdışı ekonomi nedeniyle, perakende sektörü ciro hesaplamaları farklı değerler vermektedir. 128 milyar TL ve 2008
3 ayrı referans veri ile hesaplanan 2008 yılı toplam perakende ticaret cirosu içinde organize yılında 329 milyar TL
perakende sektörünün payı da doğal olarak değişmektedir. Buna göre; Türk perakende sektörü
2008 yılı cirosu, TÜİK ticaret ciro verileri baz alınarak yapılan hesapla 161 milyar ABD doları olarak olmuştur. 2009 yılı
gerçekleşmiştir1. Kayıtdışı ekonominin payı ciro hesabına dahil edildiğinde, toplam perakende itibariyle ise bu tutar
sektörü cirosu 190 milyar ABD dolarına yükselmekte, organize perakendenin payı ise %35’e
gerilemektedir. 317 milyar TL’ye
ulaşmıştır. GSYH’deki
Bildirilen cirolar yerine, hanehalkı tüketim harcamaları açısından sektörün büyüklüğü
hesaplandığında ise, toplam perakende sektörü 252 milyar ABD dolarlık bir hacme ulaşmaktadır.
artışa paralel olarak
Tüketim harcamaları üzerinden değerlendirildiğinde, organize perakende sektörünün payı %27’ye perakende satışlarının
gerilemektedir.
2013 yılında 448
Planet Retail raporuna göre, 2013 yılında Türkiye’de tüketici harcamalarının 948 milyar TL’ye milyar TL’ye ulaşması
ulaşması beklenmektedir. Perakende satışları 1998 yılında 23 milyar TL iken 2003 yılında 128
beklenmektedir.
milyar TL ve 2008 yılında 329 milyar TL olmuştur. 2009 yılı itibariyle ise bu tutar 317 milyar TL’ye
ulaşmıştır. GSYH’deki artışa paralel olarak perakende satışlarının 2013 yılında 448 milyar TL’ye
ulaşması beklenmektedir.
Vergi Gelirleri
Organize perakende sektörünün 2008 yılı sonunda aylık ortalama 629 TL metrekare başına ciro
yarattığı bilinmektedir. Kriz öncesi ve yoğun yatırım dönemi olan 2007 yılında ise bu miktar 664 TL
1
TÜİK, Ticaret ve Hizmet Verileri; Enflasyondan arındırılmış, vergi dahil ciro
8 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
9. seviyesinde gerçekleşmiş; ancak takip eden dönemde metrekare artışları ve kampanyaların neden
olduğu fiyat düşüşleri yaşanmıştır.
Bu gelirler sayesinde ise her ay metrekare başına 63-66 TL değerinde KDV-ÖTV’den kaynaklı
vergi geliri yaratılmaktadır. Türkiye’deki AVM’lerin 5 milyon metrekareye, cadde mağazalarının ise
yaklaşık 2,5 milyon metrekareye ulaşan satış alanı, her ay yaklaşık 473-495 milyon TL KDV-ÖTV
geliri anlamına gelmektedir (AMPD). 2011 yıl sonu itibariyle, planlanan AVM’lerin açılması ve cadde
yatırımlarının da sürmesi ile eklenen yeni satış alanları ile birlikte, sektörden her ay yaklaşık olarak
725 milyon TL KDV-ÖTV geliri sağlanabileceği öngörülmektedir.
Her AVM yatırımının Kredi Kartları
bölgede ortalama
Organize perakende sektörünün AVM yatırımlarıyla hız kazanan gelişimi, kredi kartı kullanımının
1.500 kişilik istihdam yaygınlaşmasına destek vermiştir.
yarattığından
2008 yılında ülke genelinde POS makinelerinin yaygınlığı %12, kredi kartlarıyla yapılan işlem hacmi
hareketle, 2009-2011 ise %31 artmıştır. 2008 yılında alışveriş merkezleri ve marketlerde POS makinesi ile 497 milyon
döneminde, salt AVM adet işlem gerçekleştirilmiştir. Bu işlemlerle yapılan yaklaşık 45 milyar ABD doları tutarındaki
tüketim, organize perakende sektörü cirosunun %73’üne, toplam perakende sektörü cirosunun
yatırımlarına bağlı (TÜİK ticaret verilerine göre 161 milyar ABD doları) ise %27’sine denk gelmektedir.
olarak yaklaşık 135
Türkiye, POS makinesi sayısında Avrupa birincisi olduğu halde, 252 milyar ABD dolarlık özel
bin kişiye iş imkanı tüketimden yola çıkıldığında harcamalardaki kredi kartı kullanımının çok düşük düzeyde olduğu
doğacağı tahmin (%17) da dikkate alınması gereken önemli bir veridir.
edilmektedir. 2011
İstihdam
yıl sonu itibariyle
TÜİK verilerine göre, %65’i 15-64 yaş arasında olan 72,5 milyonluk nüfusa sahip Türkiye, 2002
organize perakende
yılı sonrasındaki reformlarla istikrarlı para ve maliye politikaları yürüterek yüksek büyüme oranları
sektörünün toplam yakalamıştır; ancak genç nüfusun iş gücüne katılımı sonrası gerekli verimi sağlamakta sıkıntı
istihdamının 650 yaşamaktadır. Türk ekonomisi kayıt dışı istihdamla mücadelede olumlu bir yol katetse de, kayıtdışı
istihdam oranları halen çok yüksek seviyededir.
bin kişiye ulaşması
öngörülmektedir. Türkiye ekonomisinin ciro bakımından önde gelen sektörlerindeki istihdam hareketine bakıldığında,
organize perakende sektörü öncü konumdadır. Organize perakende sektörünün tamamen kayıtlı
istihdam sağladığı toplam çalışan sayısı 2006 yılında %24, 2007 yılında %26, 2008 yılında ise
%10’luk bir artış kaydetmiştir (AMPD Perakende Endeksi by Nielsen). 2008 yılında 408 bin kişiye
ulaşan istihdam miktarı, 2009 yıl sonu itibariyle 450 bin kişiye yükselmiştir2. Organize perakende
sektörü, toplam perakende istihdamı içinde %19.8’lik bir pay sahibidir.
Her AVM yatırımının bölgede ortalama 1.500 kişilik istihdam yarattığından hareketle, 2009-2011
döneminde, salt AVM yatırımlarına bağlı olarak yaklaşık 135 bin kişiye iş imkanı doğacağı tahmin
edilmektedir. 2011 yıl sonu itibariyle organize perakende sektörünün toplam istihdamının 650 bin
kişiye ulaşması öngörülmektedir.
2
AMPD
9
10. Yatırımlar
Organize perakende sektörü yatırımları 2007 yılında %25, 2008 yılında %21 metrekare artışı
sağlamıştır. 2009 yılının ilk 6 ayında ise %14 metrekare artışı gerçekleşmiştir (AMPD Perakende
Endeksi - Nielsen).
Sektör, 2009 yılında her gün ortalama 13 mağaza açabilen bir tempoya ulaşmıştır. Buna göre,
organize perakende sektörü her ay yaklaşık 100-120 milyon ABD dolarlık yatırım gerçekleştirmiştir.
Türkiye genelindeki doğrudan yabancı yatırım girişi 2009 yılında 2008 yılına oranla %14 daralırken,
organize perakende sektörüne yönelik doğrudan yabancı yatırımların aynı dönemde %12 artması
kayda değerdir.
Jones Lang LaSalle (JLL) verilerine göre, 2008 yılı sonunda 71’i İstanbul’da olmak üzere, Türkiye’de
toplam 210 adet AVM bulunmaktadır ve toplam kiralanabilir alan 4.858.280 m²’ye ulaşmıştır. 2009
Türkiye genelindeki
yılında açılan toplam 26 AVM ile birlikte Türkiye’deki AVM sayısı 41 ilde 236’ya yükselmiş, toplam doğrudan yabancı
kiralanabilir alan ise 838.000 m² artış ile yaklaşık 5.696.000 m2’yi bulmuştur.
yatırım girişi 2009
Tüketici yılında 2008
yılına oranla %14
Sosyo-ekonomik gruplar açısından bakıldığında, AB grubunun gelire bağlı yüksek harcama
potansiyelinin yanında, Türkiye’de en fazla harcamayı C1 grubunun yaptığı görülmektedir. Yüksek daralırken, organize
Sosyo Ekonomik Statü (SES) grupları AVM’leri tercih ederken, cadde alışverişçileri arasında Alt perakende sektörüne
Orta-Alt SES ağırlıktadır (IPSOS-KMG).
yönelik doğrudan
Farklı gelir gruplarının hızlı tüketim ürünleri (HTÜ) harcamaları içindeki payına baktığımızda, ilk iki yabancı yatırımların
gelir grubunun toplam gelir içindeki payı üçte ikiye yakınken, HTÜ harcamaları içindeki payları %51
civarındadır. En alt iki gelir grubunun toplam içindeki payı %17 iken, HTÜ harcamaları içindeki payı aynı dönemde
%30’a yükselmektedir. %12 artması kayda
Tüketici güveni, 2008 yılı içerisinde, kayıtların tutulduğu yıllar içindeki en düşük değerleri
değerdir.
görmüştür. Her ne kadar son çeyrekteki düşüş ekonomik krizle ilişkilendirilse de, Türkiye’deki
politik istikrarsızlıklar da 2008 yılı Nisan ayında olduğu gibi bu dönemde de tüketici güvenini
etkilemiştir.
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Tüketici Güveni hareketi kıyaslandığında ise 2009 yılına kadar
paralel bir seyir izleyen endeksler arasında bu dönemde makasın açıldığı görülmektedir. Tüketici
güveni artarken, TÜFE inişini sürdürmüştür. Bu da organize perakende sektörünün yıl boyunca
sürdürdüğü etkin kampanyalarla hem tüketicinin genel güvenini artırdığının hem de enflasyonu
düşürücü bir etki yarattığının en önemli kanıtıdır.
10 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
11. İmalat Sektörü
Eurocommerce tarafından yapılan perakende- imalat sanayii kıyaslamalı karşılaştırma çalışmasına
göre, perakendeciler genel olarak fiyat rekabetine odaklanırken; büyük ve orta boy üreticiler ise
marka, ürün özellikleri gibi stratejilere odaklanmaktadır.
Tüketicinin düşük fiyata yüksek kaliteli ürün talebine cevaben ortaya çıkmış olan market markalı
ürünler (private label), KOBİ’lerin organize perakende sektörüyle en önemli bağlarından biridir.
KOBİ’lerin ürün ve hizmet standartlarının yükselmesinde, kurum olarak kalıcı olmalarında ve dışa
açılmalarında bu tür deneyimlerin payı büyüktür.
İmalat sektöründeki KOBİ’lerin en önemli fonksiyonlarından biri de fason üretimdir. Türkiye AB
arasındaki Gümrük Birliği özellikle gıda dışı sektörlerde fason üretimin gelişimine büyük katkı
Tüketici güveni sağlamıştır. Şimdi benzer bir süreç Türkiye’deki perakende firmaları ile imalatçı KOBİ’ler arasında
artarken, TÜFE inişini yaşanmaktadır.
sürdürmüştür. Bu da Tarım
organize perakende
Tarım sektörü 2008 yılında 72.1 milyar TL büyüklüğe ulaşmıştır3. Toplam istihdamın %23,7’sine
sektörünün yıl sahiptir ve Türk ekonomisinin %8,9’unu oluşturmaktadır4. Tarımdaki verimsiz yapıyı oluşturan
boyunca sürdürdüğü temel unsurlardan biri Türk çiftçilerinin ölçek ekonomisine erişmekte yetersiz kalması olup modern
tarım donanımına sahip olarak ölçek ekonomisine erişilmesi, kayda değer yatırım ve mülkiyet
etkin kampanyalarla gerektirmektedir.
hem tüketicinin genel
Dünyadaki uygulamalara bakıldığında, organize perakendeciler, edindikleri bilgi ve deneyimle
güvenini artırdığının
üretim sürecine müdahale etmekte, çiftçilere eğitim ve gerektiğinde donanım sağlamakta;
hem de enflasyonu bunun karşılığında hasat edilen ürünleri doğrudan çiftçilerden satın almaktadır. Türkiye organize
perakende sektörü için tedarik zincirinin vazgeçilmez bir öğesi olan ve ayrıca Türkiye’den yapılan
düşürücü bir etki
ihracatta da önemli bir yer tutan tarım sektörü, kayıtdışılık ve verimsizlik sebebiyle kayıplar
yarattığının en önemli yaşamaktadır. Organize perakendeciler, bu verimsizlikleri gidermek amacıyla, tarım ürünlerini
kanıtıdır. doğrudan ürünün üretildiği yerlerde işleme sokmak ve buradan dağıtım yapılacak yerlere en son
teknoloji ile donatılmış lojistik sistemleri ile ulaştırmak talebindedirler.
Enerji Verimliliği
Organize perakende sektöründe özellikle yeni yatırımlarda verimlilik standartları giderek
yükselmektedir. Eurocommerce verilerine göre AVM’ler ve diğer organize perakende sektörü
yatırımlarının enerji verimliliğini %20 artırma potansiyeli mevcuttur. Organize perakende
sektöründeki enerjide %20’ye varan verimlilik artışı potansiyelinin kullanılması halinde, yaklaşık 300
milyon ABD dolarlık bir tasarruf yaratılacaktır. Burada dikkate alınması gereken en önemli konu,
Türkiye’deki AVM’ler ile organize perakende zincirlerinin, tek başlarına yaptıkları harcamanın 2,81
milyon hane ve 13.450 sanayi işletmesine denk düşmesidir.
3
TÜİK, Üretim yöntemine göre GSYH, Cari fiyatlarla
4
TÜİK, Üretim yöntemine göre GSYH, 1998 temel fiyatlarına göre
11
12. Nihai enerjinin %79,80’inin mal ve hizmet üretiminde kullanılmış olması, perakende sektörünün
tedarik zinciri açısından önem taşımaktadır. TÜİK verilerine göre, toptan ve perakende ticaret
sektörlerindeki nihai enerji kullanımı, %43 ulaştırma, %41 mal ve hizmet üretimi ve %16 alan ısıtma
olarak dağılmaktadır.
Çevre
Türkiye’de 2007 yılında yayınlanan Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği, AB’deki mevzuat örnek
alınarak hazırlanmıştır.
Öte yandan, AB’deki en yüksek geri kazanım oranı %70 ile Norveç’te iken, aynı yıl Türkiye’nin
%114 oranında geri kazanım gerçekleştirmiş olması dikkat çekmektedir5. Bu yanıltıcı verinin gerçek
nedeni ambalajı piyasaya sürenlerin (70 bin firma) kayıt altına alınmasında yaşanan sıkıntılardır. Halihazırda
Gerçekleşen geri kazanımın piyasaya sürülen ambalaj atığına oranı hesaplanırken, piyasaya sürülen
kayıtlı miktar gerçekleşen miktarın çok altında kalmaktadır.
Türk perakende
sektörünün yaklaşık
Türkiye bugün özellikle atık yönetimi konusunda KOBİ’lere yönelik iletişim, denetim ve
yaptırımlarda sorun yaşamaktadır. Geleneksel perakende sektörünün organize perakende
% 60’ının geleneksel,
sektörünün tabi olduğu standartlarda hizmet vermesi, haksız rekabetin giderilmesi noktasında % 40’ının ise modern
önemli dayanaklardan biridir. Türkiye’de şu anda organize perakende üzerinden çevre denetimi
(organize) perakende
yapılan KOBİ sayısı 7 bin civarında iken, TOBB’da kayıtlı ve aynı denetime tabii olması gereken
KOBİ sayısı ise yaklaşık 70 bindir. sektörüne ait olduğu
tahmin edilmektedir.
Hijyen ve Güvenlik Standartları
Öte yandan, Planet
Organize perakendeciler, hijyen ve güvenlik standartlarını en üst düzeyde tutarak tüketicinin Retail’in tahminlerine
korunmasına azami dikkati göstermektedirler. Bu amaçla tüm tedarikçilerden hijyen ve güvenlik
sertifikaları talep edilmekte, çiftçiler ve imalatçılarla işbirliği içinde çalışılmaktadır. göre, sektördeki en
büyük 5 oyuncunun
Öte yandan, organize dışı perakendedeki hijyen konusu son derece önemli bir problem olarak
karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de kent merkezlerinde her gün kurulan 570 adet açık pazarda6
pazar payı % 20’nin
alım-satımı yapılan, ayrıca 200 bin satış noktasında el değiştiren gıda ürünlerinde hijyen denetimi altındadır.
yok denecek kadar azdır. Bu durumun da Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı ile ele alınıp çözümlenmesi kaçınılmazdır.
Sektörde Pazar Payları
Halihazırda Türk perakende sektörünün yaklaşık % 60’ının geleneksel, % 40’ının ise modern
(organize) perakende sektörüne ait olduğu tahmin edilmektedir. Öte yandan, Planet Retail’in
tahminlerine göre, sektördeki en büyük 5 oyuncunun pazar payı % 20’nin altındadır.
AB ülkelerinde her bir milyon nüfusa ortalama 15 hipermarket ve 150 süpermarket düşerken, bu
rakam Türkiye’de henüz 3 hipermarket ve 17 süpermarket civarındadır (Planet Retail).
5
TÜİK, Çevre ve Orman Bakanlığı
6
İzmir Ticaret Odası, 2005
12 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
13. Tüm bu unsurlar dikkate alındığında son on yılda yaşanan AVM sayılarındaki hızlı artış ile birlikte
10 milyon m²’lik satış alanına ulaşan ve son üç yıl içinde 450 bin kişiye iş olanağı sunan organize
perakende sektörünün önümüzdeki yıllarda da Türkiye ekonomisi içindeki öneminin giderek
artacağına ve yerli ve yabancı yatırımlar için cazibe merkezi olma konumunu devam ettireceğine
hiç şüphe yoktur. Ancak yatırımların, 2009 yılındaki artan işsizlik ve yurtiçi kredi kısıtlamaları
yüzünden düşen müşteri güveni dolayısıyla azaldığı da bir gerçektir.
Fırsatlar
Türkiye’de daha iyi ekonomik şartlar, artan nüfus, daha çok kentleşme ve daha yüksek harcanabilir
gelirlere bağlı olarak perakendecilik büyümeye devam edecektir. Modayla ve teknolojiyle yakından
ilgilenen genç nüfusun varlığı perakendeciliğe modern ve dinamik bir nitelik vermekte olup
Türkiye’nin sahip doğrudan yabancı para girişini teşvik etmektedir.
olduğu büyük Kentler arası rekabetin yoğun olarak yaşandığı sektörde, turistlerin güvenli, kaliteli ve rahat alışveriş
potansiyel iyi yapacakları AVM’lerin zaten mevcut olması bir avantajdır. Bunun yanı sıra alışveriş turizmi için
gerekli olan altyapının kurulması, belirli kentlerimizin cazibe merkezi haline gelerek diğer dünya
değerlendirilip fırsata kentleri ile rekabet edebilmesi son derece önemlidir.
dönüştürülerek,
Sonuç olarak, Türkiye’nin sahip olduğu büyük potansiyel iyi değerlendirilip fırsata dönüştürülerek,
ülke ekonomisine
ülke ekonomisine kazandırılmalı ve Türkiye’nin markalaşarak, alışveriş turizmi denince ilk akla gelen
kazandırılmalı ülkeler arasındaki yerini alması sağlanmalıdır.
ve Türkiye’nin
Trendler
markalaşarak,
alışveriş turizmi Dünyadaki yatırımların küresel krizin etkisiyle azalmasına paralel olarak Türkiye’de de 2009 yılında
Uluslararası Doğrudan Yatırımlarda (“UDY”) bir gerileme olmuştur. 2009’un ilk 9 ayı itibari ile UDY
denince ilk akla gelen girişleri 6 milyar ABD doları olmuştur.
ülkeler arasındaki
UNCTAD 2009 Dünya Yatırım Raporu’na göre 2008 yılında dünyada en fazla UDY çeken 20. ülke
yerini alması olan Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında da 9. olmuştur. 2009 yılı Ocak-Haziran döneminde;
sağlanmalıdır. ülkemizde 1.426 adet uluslararası sermayeli şirketin, başta toptan ve perakende ticaret sektörü
olmak üzere, gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri ile imalat sanayi sektörlerinde faaliyette
bulundukları görülmektedir. Toptan ve perakende ticaret, her ne kadar krizden olumsuz etkilense
de, gelecek için sunduğu potansiyel nedeniyle yabancı yatırımların dikkatini çeken sektör olarak ön
plana çıkmaktadır.
Yatırımlar sürerken, 2015 yılında perakendenin görünümü hızlı teknolojik gelişmelere paralel olarak
önemli ölçüde değişmiş olacaktır. Her gün yenilenen dijital ortam tüketicilere yeni seçenekler
sunduğu için perakendecilik sektörü kendini devamlı olarak yenilemek zorundadır. Onlarca yıldır
perakende düşüncesine egemen olan Baby Boom (2. Dünya savaşı sonrasında doğan kuşak) nesli
artık 70’lerine yaklaşmaktadır ve bayrak Y (1980’lerde doğan kuşak) jenerasyonuna geçecektir.
Alışveriş yapanlar, perakendeciler ve tedarikçilerle hiç olmadıkları kadar etkileşim içinde olacak,
internet olanakları ve topluluklar bu ilişki içerisinde büyük rol oynayacaklardır.
13
14. 2010’dan itibaren dünya genelinde ekonominin büyüme trendine yeniden girmesine paralel
olarak henüz geçiş döneminde olan Türkiye perakende sektörüne olan ilginin tekrar artması
beklenmektedir. Türkiye’nin sosyo-ekonomik koşulları da dikkate alındığında ertelenmiş olan
yatırım kararlarının yeniden yürürlüğe konacağı konusunda hiç şüphe yoktur.
2009 En Cazip Ülkeler Listesi
hemen değerlendirilmeli Sonuç olarak
100 önemle takip edilmeli
Slovenya Birleşik Arap Emirlikleri düşük öncelikli Türkiye’nin son
Dairenin büyüklüğü 2008 yılı
80
Şili Suudi
net perakende satış cirosunu
yansıtmaktadır. yıllarda en hızlı
Ülke riski (ekonomik ve siyasi)
Malezya Arabistan
büyüyen sektörü
(0= düşük 100= yüksek)
Litvanya Çin
Macaristan
60
Hırvatistan
Letonya olan perakende
Tunus Brezilya Hindistan
Fas sektöründe son
Tayland Mısır
40 Romanya Peru Vietnam 10 yıl içerisinde
Bulgaristan Türkiye
El Salvador
Ukrayna
Rusya büyük bir hareketlilik
Kolombiya Filipinler
20 Endonezya yaşanmaktadır.
Cezayir
Arjantin Yerli ve yabancı
0
25 35 45 55 65 75 85 perakendecilerin
Pazar Potansiyeli*
büyüme trendinde
Kaynak: A.T. Kearney
olan Türkiye’ye ilgisi,
her ne kadar küresel
krizden sonra görece
AT Kearney’in 2009 yılı küresel perakende gelişim indeksinden de görüleceği üzere Türkiye piyasa
potensiyeli ve makul ülke riskiyle yatırım yapılması için önemle takip edilmesi gereken ülkeler azalsa da, her geçen
arasında yer almaktadır. gün daha da artarken
Sonuç olarak Türkiye’nin son yıllarda en hızlı büyüyen sektörü olan perakende sektöründe son sektördeki rekabetten
10 yıl içerisinde büyük bir hareketlilik yaşanmaktadır. Yerli ve yabancı perakendecilerin büyüme dolayı satın alma ve
trendinde olan Türkiye’ye ilgisi, her ne kadar küresel krizden sonra görece azalsa da, her geçen
gün daha da artarken sektördeki rekabetten dolayı satın alma ve birleşmeler gündeme gelmektedir. birleşmeler gündeme
gelmektedir.
PwC’nin yayımlamış olduğu “Glimmers amid the Gloom (2009)” raporuna göre önümüzdeki
dönemde sektördeki büyüme devam edecek ve özellikle indirim mağazalarındaki gelişmeler
sektörü etkileyecektir. Geleneksel perakendecilerin pazarın hala büyük kısmına sahip olması
nedeniyle organik büyüme bundan sonra sektörde paylarını artırmak isteyen oyuncuların en önemli
stratejisi olacaktır.
14 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
17. 01
Türkiye, 72,5 milyon nüfusu ve 750 milyar ABD doları tutarındaki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (“GSYH”)
ile bölgesindeki en büyük ekonomilerden birisidir.
Türkiye’nin temel makroekonomik gelişimi incelendiği zaman 1998 yılında 52 milyar TL olan
GSYH’nin, 2003 yılında 360 milyar TL’ye, 2008 yılında 950 milyar TL’ye, 2009 yılında ise
953,9 milyar TL’ye ulaştığı görülmektedir. 2013 yılında GSYH’nin 1.286 milyar TL’ye ulaşacağı
öngörülmektedir (Planet Retail). 1998 ve 2003 yıllarındaki büyümelerde yüksek enflasyon önemli
derecede etkili olmuştur. Öte yandan 1998’de 36 milyar TL olan tüketici harcamaları 2003 yılında
239 milyar TL, 2008 yılında ise 675 milyar TL olarak gerçekleşmiştir (TÜİK). 2009 yılında ise
683 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Planet Retail raporuna göre, 2013 yılında Türkiye’de tüketici harcamalarının 948 milyar TL’ye
ulaşması beklenmektedir. Perakende satışları 1998 yılında 23 milyar TL iken 2003 yılında 128
milyar TL ve 2008 yılında 329 milyar TL olmuştur. 2009 yılı itibariyle ise bu tutar 317 milyar TL’ye
ulaşmıştır. GSYH’deki artışa paralel olarak perakende satışlarının 2013 yılında 448 milyar TL’ye
ulaşması beklenmektedir.
1400
1286
1200
1000 950 948
1998
Milyar TL.
800
675 2003
600 2008
448 2013
400 360 329
239
200 128
52 36 23
0
GSİYH Tüketici Harcaması Perakende Satışları
Kaynak: Planet Retail
2001 krizinin ardından yıllık bazda %5,7 küçüldükten sonra 2008’in son çeyreğine kadar kesintisiz
olarak büyümeye devam eden Türkiye ekonomisi, 2008’in son çeyreğinden itibaren küresel
krizin etkisiyle küçülmeye başlamıştır. Aynı dönemde enflasyon oranı yılsonu hedefinin üzerinde
gerçekleşmiş ve kriz sonrası hızla daralan dış talep ve sıkılaşan finansal koşulların yanı sıra artan
ihtiyati tasarruf eğiliminin etkisiyle 2008’in son çeyreğinde iktisadi faaliyetlerde başlayan gerileme
2009 yılında da devam etmiştir.
17
18. 01
Türk Ekonomisi’nin Değerlendirilmesi, 1970-2008
12
10
8
Büyüme Oranı (%)
6
4 Büyüme Oranı
2
0
1971 1980 2000 2002 2004 2005 2006 2007 2008
-2
-4
Yıl
Küresel krizin ülkemize yansımasıyla birlikte, 2008 yılının son çeyreğinde GSYH bir önceki yılın aynı
çeyreğine göre %6,2 oranında küçülmüştür. Bu küçülme sonucunda 2008 yılının tamamında GSYH
büyümesi %1,1’e gerilemiştir. Öte yandan 2009 yılının üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın
aynı dönemine göre sabit fiyatlarla GSYH %3,3’lük azalışla 27.129 milyon TL olmuştur. 2009 yılının
ilk dokuz aylık dönemi bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla GSYH %8,4’lük azalışla
71.294 milyon TL olmuştur.
Cari fiyatlarla Sabit
Cari fiyatlarla Gelişme Gelişme Gelişme
GSYH fiyatlarla
Dönem GSYH hızı hızı hızı
(Milyon ABD GSYH
(Milyon TL) % % %
Doları) (Milyon TL)
2008 I 215.562 14,7 179.783 35,1 24.483 7,2
2008 II 239.436 17,8 189.000 24,7 25.279 2,8
2008 III 262.384 13,0 216.660 20,7 28.049 1,0
2008 IV 232.717 5,9 156.311 -15,3 24.353 -6,5
2008 Yıllık 950.098 12,7 741.754 14,3 102.164 0,9
2009 I 209.781 -2,7 127.078 -29,3 20.879 -14,7
2009 II 228.948 -4,4 145.718 -22,9 23.285 -7,9
2009 III 262.229 -0,1 174.280 -19,6 27.129 -3,3
2009 9 aylık 700.958 -2,3 447.076 -23,6 71.294 -8,4
18 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
19. 01
GSYH’nin harcamalar yönünden en büyük bileşeni olan hane halkı tüketim harcamaları, 2008 yılının
son çeyreğinde küresel krizin yarattığı belirsizlikle beraber bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,6
gerilemiş ve buna bağlı olarak 2008 yılında hane halkı tüketim harcamalarının büyümesi %0,3
olarak gerçekleşmiştir. Hane halkı tüketiminin 2008 yılında büyümeye katkısı ise bir önceki yıla göre
3 puan azalarak 0,2 puana gerilemiştir. Diğer taraftan, kamu tüketim harcamaları 2008 yılının son
çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,1, yılın tamamında ise %1,8 artış göstermiştir.
Benzer şekilde, toplam yatırım harcamaları içerisinde yüksek payı olan özel sektör yatırım
harcamaları, 2008 yılı son çeyreğinde yıllık %7,3 azalırken, kamu sektörü yatırım harcamaları yıllık
%13,1 artmıştır. Kamu yatırımlarındaki artışa rağmen özel sektör yatırımlarındaki azalış nedeniyle
toplam yatırım harcamalarının büyümeye katkısı 2007 yılsonuna göre 2,6 puan azalarak -1,2 puan
olmuştur. (Grafik I)
Büyüme Hızı ve Büyümenin Kompozisyonu Sektörün Büyümeye Katkıları
(Yüzde Puan) (Yüzde Puan)
10 12
8 10
6 8
4 6
2 4
0 2
-2 0
-4 -2
05 06 07 08
05 06 07 08
Tüketim Tüketim Tarım Sanayi Hizmetler
Net İhracat GSYH Büyümesi İnşaat Ticaret Mali Aracı Kur.
Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK
(1) Bir önceki yılın aynı dönemine göre yıllık yüzde (1) İnşaat, ticaret ve mali aracı kuruluşlar, hizmetler
değişimi göstermektedir. sektörünün alt sektörleri olup hizmetler toplamına
(2) Net İhracat=Mal ve Hizmet İhracatı-Mal ve Hizmet dahil edilmiştir.
İthalatı
GSYH üretim yönünden sektörler itibarıyla incelendiğinde ise 2008 yılı sonu itibarıyla ticaretin ve
inşaat sektörünün büyümeye katkısının negatife döndüğü görülmektedir. Öte yandan, tarımın bu
dönemde büyümeye katkısı olumlu olmuş, sanayi ve hizmetlerin ise büyümeye katkısı azalmıştır.
Diğer yandan, mali aracı kuruluşların büyümeye katkısının devam ettiği görülmektedir (Grafik II).
2009 yılı ikinci üç aylık döneminde milli gelir gelişmeleri üretim yönünden incelendiğinde, tarım-dışı
sektörlerde katma değerlerin yıllık bazda gerilediği gözlenmiştir. İkinci çeyrekte sanayi üretiminin
%15,3 oranında daralmasına karşın, sanayi sektörü katma değerindeki düşüş %8,7 olmak üzere
daha sınırlı kalmıştır. Sanayi sektörü ile yakından ilişkili olan, toptan perakende ticaret ile ulaştırma-
haberleşme sektörlerinde görülen hızlı daralmayla birlikte hizmetler sektörü katma değeri %6,3
oranında gerilemiştir. 2009 yılında büyümeye 3,1 puanlık olumsuz katkı yapan hizmet sektörü alt
kalemleri incelendiğinde, toptan-perakende ticaret ile ulaştırma-haberleşme hizmetlerinin toplam
3,8 puan olumsuz katkı yaptığı görülmektedir. Buna karşılık, mali kuruluşlar katma değeri 0,7 puan
ile büyümeye en yüksek katkı yapan hizmet sektörü bileşeni olma özelliğini sürdürmüştür.
19
20. 01
GSYİH gelişmeleri harcamalar yönüyle incelendiğinde, özel tüketim talebinin yıllık büyümeye
yaptığı olumsuz katkının önceki iki çeyreğe kıyasla belirgin şekilde sınırlandığı görülmektedir. Özel
kesim yatırım harcamaları olumsuz seyrini yılın ikinci çeyreğinde devam ettirmiş ve büyümeye
en olumsuz katkı yapan talep bileşeni olmuştur. Kamu harcamalarının katkısı önceki iki çeyreğe
kıyasla azalırken, net dış talep büyümeye olumlu katkısını azalarak da olsa sürdürmüştür.
Üretim Yönünden Yıllık Büyümeye Katkı Harcama Yönünden Yıllık Büyümeye Katkı
(Yüzde Puan) (Yüzde Puan)
1 0,5 6
0 4 3,6
-1
-0,5 2
-2 -1,3 0,1 0,2
0
-3
-2,5 -0,8
-4 -3,1 -2
-5 -4
-3,6
-6 -6
-7
-8 -6,4 -7,0
-8 -7,0
Özel Özel Kamu Kamu Stok Net GSYİH
Tarım Sanayi İnşaat Hizmetler Net Vergi GSYİH Tüketim Yatırım Tüketim Yatırım İhracat
Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK
Sektörlerin GSYH içindeki payları:
Ancak krizin bütün olumsuz etkilerine rağmen Kasım 2009’da yayımlanan OECD Ekonomik
Görünüm Raporu’nda 2010’dan itibaren Türkiye ekonomisi ile ilgili olarak iyimser bir tablo
çizilmiştir. 2009’da krizin etkisi ile %6,5 küçüleceği tahmin edilen Türkiye ekonomisinin, 2010
yılında %3,7, 2011’de ise %4,6 büyüyeceği öngörülmektedir. Aynı raporda küresel toparlanmanın
daha güçlü olması ve piyasalarda Türk ekonomisinin iyileşeceğine yönelik güvenin artmasıyla
beraber, yatırımların hız kazanabileceği ve toplam talebin daha güçlü bir şekilde artabileceği
vurgulanmaktadır.
Türk hükümetinin hazırlamış olduğu 2010-2012 dönemini kapsayan orta vadeli programda da
IMF ve OECD’nin yapmış olduğu tahminler ile paralel olarak Türkiye ekonomisinin 2010 yılında
tekrar büyüme sürecine girmesi, 2011 yılından itibaren ise büyümenin daha da hızlanması
öngörülmektedir. 2009 yılında cari fiyatlarla 947 milyar Türk lirası olması beklenen GSYH’nin
2012 yılında 1.227 milyar TL’ye ulaşacağı tahmin edilmektedir. Aynı dönemde yıllık enflasyonun
%5-6 seviyelerinde seyredeceği, 2009 yılında 8.456 ABD doları olan kişi başına düşen milli gelirin
2012 yılında 9.732 ABD dolarına ulaşacağı beklenmektedir. Öte yandan, dünyaca kabul gören
derecelendirme şirketleri 2010 yılı başlarında açıklamış oldukları raporlarda Türkiye’nin kredi
derecelerini artırmışlardır.
20 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
21. 01
Temel Ekonomik Büyüklüklerdeki Tahminler:
2009 2010 2011 2012
Büyüme ve İstihdam
GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) 947 1.029 1.118 1.227
GSYH (Milyar Dolar, Cari Fiyatlarla) 608 641 669 723
Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, Dolar) 8.456 8.821 9.096 9.732
GSYH Büyümesi 1 -6,0 3,5 4,0 5,0
Toplam Tüketim 1
-2,3 2,5 3,3 4,4
Kamu 5,2 2,3 2,8 2,2
Özel -3,1 2,5 3,4 4,7
Toplam Sabit Sermaye Yatırımı 1
-17,9 7,5 6,8 10,2
Kamu 0,6 5,7 -4,6 2,6
Özel -22,0 8,0 10,0 12,0
Toplam Nihai Yurtiçi Talep1 -6,1 3,6 4,1 5,7
Toplam Yurtiçi Talep 1
-7,6 3,8 4,4 5,8
Nüfus (Yıl Ortası, Milyon Kişi) 71,9 72,7 73,5 74,3
İşgücüne Katılma Oranı (%) 47,6 47,4 47,3 47,3
İstihdam Düzeyi (Milyon Kişi) 20,9 21,3 21,7 22,2
İşsizlik Oranı (%) 14,8 14,6 14,2 13,3
Dış Ticaret
İhracat (FOB) (Milyar Dolar) 98,5 107,5 118,0 130,0
İthalat (CIF) (Milyar Dolar) 134,0 153,0 168,0 187,0
Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) -35,5 -45,5 -50,0 -57,0
İhracat / İthalat (%) 73,5 70,3 70,2 69,5
Dış Ticaret Hacmi / GSYH (%) 38,2 40,6 42,8 43,9
Turizm Gelirleri (Milyar Dolar) 21,0 22,5 23,5 24,5
Cari İşlemler Dengesi (Milyar Dolar) -11,0 -18,0 -22,0 -28,0
Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%) -1,8 -2,8 -3,3 -3,9
Ham Petrol Fiyatı (Dolar/w)2 62,1 75,2 78,0 80,9
Ham Petrol İthalatı (Milyar Dolar) 7,9 12,4 13,6 15,5
Enerji İthalatı (27. Fasıl, Milyar Dolar) 26,1 34,5 38,4 43,4
Enflasyon
GSYH Deflatörü 6,0 5,0 4,5 4,5
TÜFE Yıl Sonu % Değişme (Tahmin) 3
5,9 5,3 4,9 4,8
1
Sabit Fiyatlarla yüzde değişimi göstermektedir.
2
DPT tarafından IMF tahminleri kullanılarak yapılan hesaplamalardır.
3
3 Haziran 2008 tarihinde belirlenen enflasyon hedefleri, 2009 yılı için yüzde 7,5, 2010 yılı için yüzde 6,5 ve 2011 yılı için
yüzde 5,5’dir.
Kaynak: Orta Vadeli Program (2010-2012), DPT
21
22. 01
Türkiye’de GSYİH ve GSYİH büyüme oranları, 2002-13
(2000 sabit fiyatları ile reel GSYİH)
450 12
400 10
350 8
Büyüme Oranı (%)
Değer (milyar $)
300 6
250 4
Değer (milyar $)
200 2 Büyüme Oranı (%)
150 0
100 -2
50 -4
0 -6
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Yıl
Kaynak: Datamonitor
Türkiye’de istihdam ve büyüme oranları, 2002-13
25,00 3
24,50 2,5
24,00 2
23,50 1,5
Büyüme Oranı (%)
23,00 1
İstihdam (milyon)
22,50 0,5
Büyüme Oranı (%)
22,00 0
21,50 0,5
21,00 -1
20,50 -1,5
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Yıl
Kaynak: Datamonitor
Türkiye’deki Tüfe ve Tüfe Bazlı Enflasyon 2002-2012
600 50
500 40
Enflasyon
400
30
Tüfe
Tüfe
300
20
200 Enflasyon
10
100
0 0
05
06
07
10
11
12
09
03
04
08
02
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
20
Yıllar
Kaynak:TÜİK
22 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
25. 02
II.A. Kayıtlı Ekonomi ve Vergi Gelirleri
II.A.1. Organize Perakende Sektörü Ciro Gelişimi
GSYH 2007 yılında %4,7 büyürken, 2008 yılında yıllık büyüme %0,9’a gerilemiş, bu oran 2009
yılı ilk yarısında %-11,3 düzeyine inmiştir. 2009 yılı içinde özellikle sanayi kapasite kullanım
oranlarındaki gerileme ve artan işsizlik, ekonomi geneline yansımıştır.
2008 yılında ekonomik büyümeye en önemli katkıyı “inşaat hariç hizmetler sektörü” yapmıştır7.
2008 yılı ilk 9 ayında mali sektörle birlikte “toptan ve perakende ticaret” ve “ulaştırma, depolama,
haberleşme” kalemlerinde ortalamanın üstünde gerçekleşen büyüme sayesinde, bu dönem “inşaat
hariç hizmetler sektörü” %3’lük milli gelir artışının 2,1 puanını sağlamıştır.
Seçilmiş Sektörlerin 2008 Yılı Performansı
%15
%9
%10 %7 %7 %7 %5
%4 %4
%5
%0 %2 %1 %-8
%0
%-5
%-10
Toplam
Perakende
Ticaret
Organize
Perakende
Mali aracı
kuruluşlar
Tarım
Oteller ve
Lokantalar
Gayrimenkul
ve Kiralama
Madencilik
Elektrik,
gaz, su
Ulaştırma
İmalat
Sanayi
İnşaat
%-15
Kaynak:TÜİK
Türkiye’de perakende sektörü, tarım sektörünün perakendeciliğe olan etkilerinin göz ardı edilmesi
durumunda bile, 2009 yılı itibariyle 2 milyondan fazla kişiyi (TÜİK, AMPD) istihdam etmektedir.
Perakende sektörü toplam Türkiye istihdamın ise %20’sini oluşturmaktadır. Hizmetler Sektörü
toplamda, gayrisafi katma değerin %62,4’ünü yaratmaktadır. Bu tablo, perakende sektörünün Türk
ekonomisi üzerindeki etkisini gözler önüne sermektedir.
Kriz öncesinde, 2001 yılından 2008’in son çeyreğine kadar olan aralıksız büyüme süresince
nispeten artan kişi başına düşen milli gelir ve özellikle büyük şehirlerde hız kazanan AVM yatırımları
ile birlikte tüketici harcamalarında da bir artış olmuştur.
Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi sektörlerin GSYH içindeki payları sabit fiyatlarla
incelendiğinde toptan ve perakende ticaretin payı 2004 ve 2008 yılları arasında %13 seviyelerinde
iken krizin etkisi ile 2009 yılında %12,2’ ye düşmüştür. İmalat ve tarımdan sonra toptan ve
perakende ticaret sektörünün üçüncü sırada yer alması, sektörün Türkiye ekonomisindeki önemini
gözler önüne sermektedir.
7
TÜSİAD, 2009 Yılına Girerken Türk Ekonomisi Raporu
25
26. 02
Sabit fiyatlarla sektörlerin GSYH içindeki payları
30,0
20,0
13,1 13,2 13,1 13,3 13,0 12,2
10,0
0
2002 2003 2004 2005 2006 2007
İmalat Sanayi Toptan ve perakende ticaret
Tarım, avcılık ve ormancılık Ulaştırma, depolama ve haberleşme
Kaynak:TÜİK
Türkiye’de toptan ve perakende ticaretin toplam ekonomi içindeki payı, AB’deki ekonomilerle
paraleldir. Öte yandan, AB ülkelerinde modern perakende sektörünün payı, toplam perakende
sektörünün %80-90’ına yakın iken, Türkiye’de bu oran %40-42 aralığında seyretmektedir.
Avrupa Ülkelerinde Pazar Payları
%100
%90
%80
%70
%60
%87 %96 %77 %71 %76 %80 %64 %75 %82 %83 %67 %91 %68 %73 %73 %90
%50
%40
%30
%20
%10 %13 %4 %23 %29 %24 %20 %36 %25 %18 %17 %33 %9 %32 %27 %27 %10
%0
Finlandiya
Yunanistan
İngiltere
Danimarka
Avusturya
Portekiz
Hollanda
İspanya
Almanya
İsviçre
Belçika
İrlanda
Fransa
İtalya
Norveç
İsveç
Bakkal Süpermarket/Hipermarket
Günümüz Türk perakende sektörü yaklaşık %60 oranındaki geleneksel perakende pazar
payıyla, 1970’lerin Avrupa perakende pazarına çok benzemektedir. Buna karşın, AB’de modern
perakendecilerin pazar payı her geçen gün artmış 1980’de %51’e ulaşmış ve 2002 yılında %83
olarak gerçekleşmiştir. Avrupa’nın belli başlı ülkeleri ile Türkiye’yi karşılaştıracak olursak, ortaya
çıkan durum gerçekten çok çarpıcıdır.
Satış Kanalları 2009 Yılı Pazar Payları
Bakkallar, marketler ve açık pazarlar %35,9
Tekil marketler %15,3
Toplam geleneksel %51,2
Yerel zincirler %9,6
Organize perakende %42
Kaynak: IPSOS-KMG; AMPD
26 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
27. 02
İspanya ve Türkiye Kıyaslamalı Yıllara Göre
Geleneksel-Modern Perakende Pazar Payı Değişimi
İspanya Türkiye
100 100 74 71
80 70,6 74,7 78 80
63,5 61,5
66 55
60 48 52 60 45
36,5 38,5
40 35 29,4 25,3 40 26 29
22
20 20
0 0
1988 1990 1992 1994 1995 2000 2002 2004 2009E 2010 E
Geleneksel Modern Geleneksel Modern
Perakendeciler Perakendeciler Perakendeciler Perakendeciler
Kaynak: Consumer’s Co-operative Institute, Japonya Kaynak: AC Nielsen
TEPAV tarafından 2005 yılında yapılmış olan tahmine göre, Türkiye’deki organize perakende
sektörü gelişimi İspanya ile kıyaslandığında 2010 yılında organize perakende sektörünün payı
%55’e çıkacaktır; ancak beklenen artışlar gerçekleşmemiştir. Perakende kanallarındaki gelişim,
yukarıda görülen tablo bazında gerçekleşmiştir. Orada da görüldüğü gibi, organize perakende
sektörünün toplam içindeki payı, TEPAV’ın %55’lik tahminine karşın, %40-42 mertebesinden
yukarı çıkamamaktadır.
Türkiye perakende sektörü gerek nüfus gerekse tüketim harcamaları açısından Avrupa genelinde
önemli bir potansiyel sunmaktadır. Tüketim harcamaları açısından Avrupa’da 7. sırada yer alan
Türkiye, gıda harcamalarında 5. gıda dışı perakende harcamalarında ise 8. sırada yer almaktadır.
Perakende Büyüklükleri Karşılaştırmalar 2007 (Milyar ABD doları):
Gıda Gıda Dışı
Nüfus Tüketim Perakende Gıda
Ülkeler Harcamaları Perakende
Milyon Harcamaları Harcamalar Harcamaları
Payı % Harcamalar
Almanya 82,2 1.780,2 678,3 26,0 176,5 501,8
İngiltere 61,2 1.673,3 644,6 19,2 123,5 521,1
Fransa 61,9 1.435,4 567,0 31,8 180,3 386,7
İtalya 59,0 1.264,4 395,8 42,7 169,1 226,7
İspanya 45,3 850,0 360,4 29,7 106,9 253,5
Rusya 141,1 684,2 322,3 55,4 178,4 143,9
Türkiye 71,5 484,4 232,5 56,0 130,2 102,3
Hollanda 16,4 357,9 148,9 22,6 33,6 115,3
Polonya 38,0 259,7 129,6 37,4 48,5 81,1
Belçika 10,6 229,2 94,4 28,8 27,2 67,2
Yunanistan 11,2 238,8 79,5 40,5 32,2 47,3
İsveç 9,2 207,3 77,1 28,1 21,7 55,4
İrlanda 4,4 113,3 60,9 13,6 8,3 52,6
Portekiz 10,7 150,7 49,7 49,3 24,5 25,2
Çek Cumhur 10,3 86,1 48,1 25,6 12,3 35,8
Kaynak: AMPD
27
28. 02
Perakende sektörü, 2006 ve 2007 yıllarında %10’luk büyüme oranlarıyla ekonomideki genel büyüme
oranlarının üzerinde bir büyüme gösterirken 2008 yılının ilk üç çeyreğinde de bu görüntü devam
etmiş ancak krizin de etkisiyle 2008’in son çeyreğinde sektör küçülmüştür. Ancak genel ekonomideki
küçülmeyle karşılaştırdığımızda perakende sektöründeki küçülme nispeten daha az olmuştur.
GSYH Büyüme & Organize Perakende Sektörü Ciro Değişimi
%15 %14
GSYH
%10 %9 %9
%7
Organize Perakende Sektörü
%5
%3 2008-IV
%1
%0
%-5 2008-I 2008-II 2008-III %-3
%-6
%-10
Kaynak:TÜİK, AMPD
Organize perakende sektörü, özellikle 2009 yılında yıllık enflasyonun gerilemesinde önemli bir
pay sahibi olmuştur. Yıl içinde tüketicinin harcanabilir gelirini dikkate alarak sürdürülen kampanya
ve indirimler ile, fiyat artışı sınırlı olmuş, harcanabilir gelirdeki daralmaya rağmen, tüketimin
ertelenmesinin bir nebze önüne geçilmiştir.
Organize Perakende Ciro Gelişimi ve Yıllık Enflasyon 2007-2009
Yıllık Enflasyon (TÜFE Değişim)
%13,0 160
AMPD Ciro Endeksi
%12,0
150
%11,0
%10,0 140
%9
130
%8
%7 120
%6
110
%5
%4 100
Ağustos 07
Ağustos 08
Ağustos 09
Haziran 07
Haziran 08
Haziran 09
Aralık 07
Aralık 08
Temmuz 07
Temmuz 08
Temmuz 09
Şubat 07
Mayıs 07
Kasım 07
Şubat 08
Mayıs 08
Kasım 08
Şubat 09
Mayıs 09
Nisan 07
Eylül 07
Nisan 08
Eylül 08
Nisan 09
Eylül 09
Ocak 07
Mart 07
Ekim 07
Ocak 08
Mart 08
Ekim 08
Ocak 09
Mart 09
Yıllık Enflasyon AMPD Ciro Endeksi
Kaynak: TÜİK, AMPD
Ekonomi genelinde kontrollü enflasyon politikalarına en büyük destek, kriz döneminde organize
perakendeden gelmiştir.
28 Parlayan Yıldız - Perakende Sektörünün Türk Ekonomisine Etkileri
29. 02
Perakende Satış Artışı (Hacim olarak)
Ülke 2006 2007 2008 2009 2010 2011
Bulgaristan 6,1 2,8 0,1 -7,3 -0,5 2,4
Çek Cumhuriyeti 3,8 5,4 1,5 -7,7 1,1 3,6
Macaristan 2,5 -4,3 -4,6 -6,1 -1,3 2,9
Polonya 7,2 8,0 10,3 -2,9 1,5 4,3
Romanya 24,0 17,8 14,2 3,0 4,3 6,9
Rusya 14,1 16,1 13,5 -3,0 2,5 4,3
Slovakya 5,9 4,7 20,7 -3,8 1,6 4,7
Türkiye 3,0 3,4 -1,2 -5,0 -0,2 2,4
Ukrayna 10,0 15,3 2,0 -12,1 -2,3 2,3
Kaynak: Glimmers amid the gloom – PwC
Retail Forward tarafından yapılan küresel perakende fırsatları araştırmasına göre 2007 yılında 12.
sırada olan Türkiye 2008 yılında 19. sırada yer almıştır. Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi
her ne kadar küresel krizin etkisiyle Türkiye’nin sıralamadaki yeri gerilese de hala ilk 20’de yer
alması büyük bir potansiyeli barındırdığının göstergesidir.
Küresel perakende fırsatları sıralaması
2008 2007 Ülke Bölge 2008 2007 Ülke Bölge
1 1 Çin Asya-Pasifik 16 10 Japonya Asya-Pasifik
2 2 Rusya Doğu Avrupa 17 14 İspanya Batı Avrupa
3 3 A.B.D Kuzey Amerika 18 11 Nijerya Afrika
4 6 Hindistan Asya-Pasifik 19 12 TÜRKİYE Doğu Avrupa
5 5 Malezya Asya-Pasifik 20 19 Tayland Asya-Pasifik
6 7 Güney Afrika Afrika 21 24 Belçika Batı Avrupa
7 4 İngiltere Batı Avrupa 22 22 Güney Kore Asya-Pasifik
8 8 Avustralya Asya-Pasifik 23 29 Hollanda Batı Avrupa
9 9 Kanada Kuzey Amerika 24 26 Endonezya Asya-Pasifik
10 21 Brezilya Güney Amerika 25 25 Meksika Kuzey Amerika
11 15 Fransa Batı Avrupa 26 27 İsviçre Batı Avrupa
12 16 Vietnam Asya-Pasifik 27 18 Almanya Batı Avrupa
13 13 Filipinler Asya-Pasifik 28 28 Tayvan Asya-Pasifik
14 17 İsveç Batı Avrupa 29 23 Polonya Doğu Avrupa
15 20 Arjantin Güney Amerika 30 30 İtalya Batı Avrupa
Kaynak: Retail Forward
29