1. Sol Tip IIISol Tip III sulkussulkus eksizyonueksizyonu ile birlikte sol kistile birlikte sol kist eksizyonueksizyonu veve mukozalmukozal defektindefektin ssüüttüürasyonurasyonu
SaSağğda kist veda kist ve bilateralbilateral Tip IITip II sulkussulkus
TedaviTedavi ööncesi ve sonrasncesi ve sonrasıı
sasağğ vokalvokal kordkord kistikisti
VokalVokal kordkord epidermoidepidermoid kistlerikistleri
VokalVokal kordkord epidermoidepidermoid kistlerikistleri
Sol vokalSol vokal kordkord epidermoidepidermoid kistkist eksizyonueksizyonu;; medialmedial mikroflepmikroflep teknitekniğği ilei ile
VokalVokal kordkord retansiyonretansiyon kistlerikistleri
Sol vokalSol vokal kordkord retansiyonretansiyon kistikisti eksizyonueksizyonu;; medialmedial mikroflepmikroflep teknitekniğği ilei ile
Sol vokalSol vokal kordkord retansiyonretansiyon kistikisti eksizyonueksizyonu;; medialmedial mikroflepmikroflep teknitekniğği ilei ile
Vokal kord kistleri ses kısıklığının önemli nedenlerinden biridir. Vokal kordlarda sıklıkla retansiyon kisti, daha az olarak da epidermoid kistler görülür. Genellikle Reinke
boşluğunda, bazen epitelde, nadiren de vokal kord kas dokusunun içinde yerleşirler. Bazen sulcus ile birlikte olabilirler. Klinik olarak küçük polip ve nodüllerden ayırt
edilmeleri zor olabilir. Videolarengostroboskopi (VLS) tanıda çok yararlıdır. Mikrocerrahi yöntemleri ile tam olarak çıkarılmadıklarında nüks sıktır. Tedavide kistin total
eksizyonunun yanı sıra, ses terapisi de önem taşır. Bu çalışmada vokal kord kistlerinde cerrahi ve ses terapisi kombinasyonunun tedavi etkinliğini değerlendirmek
amaçlanmıştır. Vokal kord kisti tanısı alarak cerrahi eksizyon ve sonrasında ses terapisi uygulanan 13 hastanın tedavi öncesi VLS incelemeleri, GRBAS skorları ve
akustik ses analizi sonuçları değerlendirilmiş ve postoperatif 6. ayda elde edilenlerle karşılaştırılmıştır.
Hastaların 3’ü erkek, 10’u kadın olup yaş
ortalaması 39±10,8’dir (13-56). Vokal kord
kisti 8 hastada sağ, 5 hastada sol vokal
korddadır. Operasyon sonrası 2. haftada ses
terapisine başlanmış; kontroller 1. ay ve
sonrasında 3 ayda bir yapılmıştır. Sonuçların
analizde Wilcoxon Signed Ranks testi
kullanılmıştır.
Tedavi öncesi ve sonrasında kaydedilen VLS
parametrelerinin değerlendirilmesinde, nüks nedeniyle iki kez
opere edilen 1 olgu dahil olmak üzere, tüm olgularda glottal
açıklığın ortadan kalktığı, vibrasyon amplitüdünün düzeldiği
ve mukozal dalganın normale döndüğü görülmüştür.
Tedavi sonrasında öncesine göre, GRBAS skorlarında Grade (p=0.02) ve
Roughness (p=0.011) parametrelerinde anlamlı derecede düzelme saptanmıştır.
Akustik ses analizi parametrelerinde ise F0 Standart Deviasyonu (FoSTD; Hz)
(p=0.017), Jitter Yüzdesi (Jitt; %) (p=0.036), Shimmer Yüzdesi (Shim; (%)
(0.012), Shimmer dB Değeri (ShdB; dB) (p=0.012), Amplitüd Pertürbasyon Oranı
(APQ; %) (p=0.012), Subharmonik Derecesi (DSH; %) (p=0.027) ve
Subharmonik Segment Sayısı (NSH; %) (p=0.027) değerlerinde istatistiksel
olarak anlamlı derecede düzelme elde edilmiştir. Bu çalışmanın verilerine göre,
vokal kord kistlerinin tedavisinde kistin tam olarak çıkartılmasının yanı sıra
postoperatif ses terapisi ile oldukça iyi subjektif ve objektif iyileşme sonuçları elde
edilebilmektedir.