2. Herkes için her şey olalım vs. Bazıları için çok şey olalım Seçim yapmayı sevmeyiz risklidir, cesaret gerektirir. Hem kadın olsun hem de erkek, hem genç, hem de yaşlı. Hem sağlıklı, hem de lezzetli. Hem eğlenceli olmalı hem de uzman. Hem televizyon hem sinema, hem açıkhava hem de internet’te boy göstermek isteriz.
3. Fikir nedir ki vs. Fikrin kıymeti Kıymetini bilene madalya vermek gerek. Değerini azalta azalta “0” komisyonlara denk hale getirdik. “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz diyerek” bilgi züppeliği yaptık. Reklam veren bizden aslında fikir satın alıyor diyerek iş alanımızı kısıtladık. Ve güzel fikirler güzel atlara bindiler ve güzel festivallere gittiler.
4. Yap boz vs.Disiplinli kaos Birimiz yapar diğerimiz bozar. Gelen gideni, giden geleni aratır. Yapılan araştırma tekrar yaptırılır. Vizyonu revizyon, revizyonu de-vizyon izler…Çekilen film yeniden çektirilir. Bir seferde doğru güzel iş “ütopya” mıdır?
5. Duymak vs.Görmek Biz Kulağımızla yaşar kulağımızla karar veririz. Kim ne demiş? Kim ne tavsiye etmiş? Nasıl yanlış anlaşılmış? Hayatımız dialog, parodi. Oysa göz görür, gönül ister. İletişimde gözün rolünü artırsak, işimiz bir parça daha kolay olmaz mı?
6. Kaçmak vs.Yüzleşmek Sevmeyiz yüzleşmeyi arkadan iş çeviririz. Kaçak oynar, erteler, yandan yanda gemimizi yürütmeyi tercih ederiz. “Politik”iz vesselam. Anlaşıldığımızı varsayıp iletişim kazalarına davetiye çıkarırız.
7. Kısa vade vs.Uzun vade Bir büyük Türk düşünürü ne demiş: “Uzun vadede hepimiz öleceez”. Derdimiz hep yarınki satış , yarın ki terfi ya da transfer. Uzun olmasa bile biraz orta yolu bulsak hayrımıza olacak.
8. İş ortaklığı iddiası vs.Güven erozyonu Bu yalana ne söyleyen ajans inanıyor artık ne de dinleyen müşteri. İçinden şöyle diyor: “Sen benim satışlarım düştüğünde para almamayı kabul eder misin ki ben sana her şeyimi anlatayım, araştırmalarımı, planlarımı açayım, şeffaf olayım”.