Gagne 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın
temsilcilerinden biri olarak kabul edilmekle
birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme
kuramcılarının öncülerinden biri olmuş,
davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem
süreci yaklaşımının ilkelerini birleştirmiştir.
Gagne öğrenmeyi hem ürün hem de süreç olarak
ele almıştır. Gagne’ye göre öğrenme,
gözlenebilir davranışlardan dolaylı olarak
anlaşılır ve öğrenme beyinde gerçekleşir.
Modele göre öğretimin
düzenlenmesinde sırasıyla şu adımlar
atılmalıdır:
1- Dikkati çekme
2- Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme
3- Ön bilgilerin hatırlatılması
4- Uyarıcı materyalin sunulması
5- Öğrenciye yol gösterme(rehberlik etme)
6- Davranışı ortaya çıkarma
7- Dönüt-Düzeltme verme
8- Değerlendirme
9- Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması
DİKKATİ
ÇEKME
Öğrenmenin en iyi şekilde gerçekleşmesi için
öğrencinin dikkatini çekecek materyaller
tasarlanmalıdır. Öğretmen bu hedef doğrultusunda
görsel(resim, film vb) ve sözel(fıkra vb) unsurlardan
yararlanabilir. İnsanların çoğu biranda tek bir konuya
odaklanabilmektedir. Bundan dolayı öğrencinin tüm
dikkati öğretilecek konu üzerine yoğunlaştırılmalıdır.
Bunu da öğrencinin dikkatini çekecek yeni materyaller
kullanarak yapabilir. Öğrenciler hakkında bilgiler edinip
onların dikkatinin dağılmaması için onların ilgisini
çekecek sorular yöneltilmeli ve onlarında konuya ortak
edip soru ve görüşlerini dile getirmesi
sağlanmalıdır. Böylece öğrenme en iyi şekilde
gerçekleşecektir.
ÖĞRENCİYİ DERSİN
HEDEFLERİNDEN
HABERDAR ETME
Öğretmenin öğretime başlamadan önce öğrencilere dersin
içeriği hakkında genel bir bilgi verilmelidir. Böylece öğrenci
ne öğrenmesi gerektiği hakkında güdülenmiş olur ve konu
dışına çıkmaktan kurtulur. Derste neyin öğrenilmesi gerektiği
hakkında az çok bilgi edinmiş olur ve ona göre kendini
odaklar. Böylece dersi kavram çatışmasına düşmeden daha
kısa zamanda öğrenir. Hedefin önceden duyulması, yönetim
mekanizmasını harekete geçirir ve beklentilerin oluşmasına
yardımcı olur. Öğrencinin derste ulaşacağı hedefleri bilmesi
bu hedeflere ulaşmak için hangi yöntem ve teknikleri
uygulayacağını kafasında tasarlar.
ÖN BİLGİLERİN HATIRLATILMASI
Öğretilen konuların kısa süreli bellekteki
bilgilerin uzun süreli belleğe anlamlı bir şekilde
kodlanabilmesi için önbilgilerle
anlamlandırılması gerekir. Bunun için öğrenciye
bilgi verilmeden önce ön bilgilerin ortaya
çıkarılması sağlanmalıdır. Böylece öğrenci daha
kolay neden sonuç ilişkisi kurabilir. Öğretmen,
öğrencilerin daha önce kazanmış oldukları
bilgileri soru sorarak, açıklama yaptırarak,
tartışarak ortaya çıkarabilir. Bu yöntemle
öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir.
UYARICI MATERYALİN
SUNULMASI
Öğrenciye yol gösterme öğrenme açısından oldukça
önemlidir. Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar
kazanmaması ve başarılı olmalarının sağlanması için onlara
rehberlik edilmesi gerekir.
Bunun için öğrenciye neyi nerede ne zaman ne şekilde
yapılacağı nasıl kodlama yapılması gerektiği yeni bilgilerin
hangi ön öğrenmelere birleştirileceği konularında ipuçları
verilmelidir.
En iyi yol gösterme stratejisi, her adımda biraz yardım
vererek ilerlemedir. Bu suretle, her öğrenci ihtiyacı kadar
destek alma imkanına sahip olur. Hızlı öğrenene bir tek, yavaş
öğrenene ise birkaç örnek yeterli olabilir. Öğrenciye ipuçları
verilerek öğrencinin bilgiyi kendisinin bulması sağlanmalıdır.
Böylece öğrenme kalıcı olacaktır.
ÖĞRENCİYE YOL
GÖSTERME
Öğrenciye yol gösterme öğrenme açısından oldukça
önemlidir. Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar
kazanmaması ve başarılı olmalarının sağlanması için onlara
rehberlik edilmesi gerekir.
Bunun için öğrenciye neyi nerede ne zaman ne şekilde
yapılacağı nasıl kodlama yapılması gerektiği yeni bilgilerin
hangi ön öğrenmelere birleştirileceği konularında ipuçları
verilmelidir.
En iyi yol gösterme stratejisi, her adımda biraz yardım
vererek ilerlemedir. Bu suretle, her öğrenci ihtiyacı kadar
destek alma imkanına sahip olur. Hızlı öğrenene bir tek, yavaş
öğrenene ise birkaç örnek yeterli olabilir. Öğrenciye ipuçları
verilerek öğrencinin bilgiyi kendisinin bulması sağlanmalıdır.
Böylece öğrenme kalıcı olacaktır.
DAVRANIŞI ORTAYA
ÇIKARMA
Öğrenciye yeni davranışlar öğretildikten sonra
bu davranışın ne derece kazandıklarının
yoklanması gerekmektedir. Öğrenciye yazılı sözlü
sorular sorarak davranışı test edilmelidir. Konuyu
kavradığı hissedilen öğrenciye yap, çiz, söyle gibi
ifadelerle öğrendiği davranışa dönüştürülmesi
istenir. Böylece öğrencinin kendisini de görmesi
sağlanmış olur. Öğrencilerde kazandırılmak
istenen davranış gözlenmese öğretim ortamı
zenginleştirilmeli öğrenciye yeni ipuçları
verilmelidir.
DÖNÜT-DÜZELTME
Bu aşamada öğrencinin kazanması gereken
davranış ne ise onu yapması beklenir. Öğrenci
gösterdiği davranışın doğruluğu hakkında
bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği
davranışın doğru olduğunu öğrenirse
davranışı pekiştirir ve öğrenmeye karşı
güdüsü artar. Davranışın yanlış olduğunu
öğrenirse hatasını düzeltir ve o davranışı bir
daha tekrarlamamaya özen
gösterir. Öğrencinin kazanması gereken
davranış ne ise onu yapması beklenir.
DEĞERLENDİRME
Öğrenmenin sonunda her bir öğrencinin istendik
davranışı ne derecede kazandığının belirlenmesi
gerekir. Öğretimsel olayların verimliliğini
değerlendirmek için beklenen hedeflerin gerçekleşip
gerçekleşmediği sınanmalıdır.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrenmenin ne
derece gerçekleştiği gözlenir ve öğrenciler sonuçlar
hakkında bilgi verilerek gerekirse tamamlama eğitimi
yapılır. Değerlendirme öğrencile rin düşünme, anlama,
sorgulama, ilişki kurma, analiz -sentez yapma be-
cerilerini geliştirme düzeyini ölçmek için yapılmaktadır.
Değerlendirme sonunda öğrenciler arasında
karşılaştırma yapılmamalıdır.
KALICILIK VE TRANSFERİN
SAĞLANMASI
Bir konuda uzmanlığı geliştirmek için yeni
bilgilerin başka alanlara da uygulanması gerekir.
Öğrenmenin ilk oluşumundan hemen sonra,
öğrenciye öğrenmeyi güçleştirici
nitelikte alıştırma, örneklendirme, proje vb.
ödevler verilmelidir. Öğrenilen davranışların
aralıklı olarak tekrar edilmesi kalıcılığı büyük
oranda etkiler. Öğrenilenlerin başka alanlara
geçişini sağlamak için öğrenilenlerin yeni
durumlarda kullanılması, öğrencilerin problemlerle
karşı karşıya bırakılması yararlı olur.