1. DİNLER ARASI DİALOG
İki asra yakın zamandan beri Papalık, Misyonerlik
faaliyetleri ile Hıristiyanlığı Ortadoğu’ya yaymaya,
cahil Müslümanları Hıristiyanlaştırmaya
çalışmaktadır. Fakat, Afrika ülkeleri gibi, dinden
haberi olmayan sadece isimleri Müslüman olan
ülkelerde başarı elde etmelerine rağmen,
İslamiyet'in aslına uygun bir şekilde bilindiği ve
yaşandığı, Müslüman ülkelerde istedikleri neticeyi
alamadılar. Bunun neticesinde, Misyonerlik
faaliyetlerine destek verilmesi için Dinler arası
Diyalog ve Hoşgörü projesi gündeme geldi.
2. • Bu çalışmaları yapan Konsül ilk defa 1962'de bu
konuyu görüşmek için toplandı. Daha sonraki
toplantılarla da misyonerlik faaliyetinin bir
parçası olmak üzere “Diyaloga” önem verilerek
devam ettirilmesi kararlaştırıldı. II. Paul'ün 1991
yılında ilan ettiği Redemptoris Missio (Kurtarıcı
Misyon) isimli genelgesinde aynen şöyle diyordu:
“Dinlerarası diyalog, Kilise'nin bütün
insanları Kilise'ye döndürme amaçlı
misyonunun bir parçasıdır... Bu misyon
aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve
diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir. “
3. • 1964 yılında 2. Vatikan Konsilinde kurulan 'Hıristiyan
Olmayanlar Sekreteryası'nın 1973 yılında, sekreterlik
görevine getirilen Pietro Rossano, Sekreterya'nın yayın
organı Bulletin'deki bir yazısında şunu belirtiyordu:
"Diyalogdan söz ettiğimizde, açıktır ki bu faaliyeti,
Kilise şartları çerçevesinde misyoner ve İncil'i
öğreten bir cemaat olarak yapıyoruz. Kilise'nin bütün
faaliyetleri, üzerinde taşıdığı şeyleri yani Mesih'in
sevgisini ve Mesih'in sözlerini nakletmeye yöneliktir.
Bu sebeple diyalog, Kilise'nin İncil'i yayma amaçlı
misyonunun çerçevesi içinde yer alır."
4. • Pietro Rossano, ayrıca diyalogun şartlar
gereği ortaya çıktığını, İseviliği ilk yayan
Havarilerin metodu olduğunu şöyle ifade
etmektedir:
• “Kilisenin henüz bulunmadığı yerlerde
tesis edilmesi için yapılan bir faaliyet
olarak anlaşılan misyon, artık diyalog
olmadan başarıya ulaşamaz.”
5. • 1984 yılından beri "Hıristiyan Olmayanlar
Sekreteryası"nın başkanlığını yapan
Kardinal Francis Arinze ise, geçmişten
bugüne gelinen noktayı anlatırken bunun
Kilisenin bir misyonu olduğunu ifade
etmektedir: "Papa VI. Paul'un vizyonu
gerçekleşmektedir. Çünkü dinler arası
diyalog, Kilise misyonunun normal bir
parçası olarak görülmektedir"
6. • Papa’yı ziyaretinde Fethullah Gülen de bu
konuyu vurgulamıştır:
• “Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve
devam etmekte olan Dinler arası Diyalog İçin
Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası
olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun
tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz.” (F.
Gülen’in Papa’ya mektubundan,
Zaman,10.2.1998)
7. • Nihai hedeflerini de Papa II. Paul'un 2000
yılı mesajında şöyle bildiriyordu: "Birinci
bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı.
İkinci bin yılda Amerika ve Afrika
Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise
Asya'yı Hıristiyanlaştıralım."
8. • Bunu sağlamak için de, "Benim dinim son
dindir, diğerleri yanlıştır” inancından
vazgeçirmeği prensip edindiler. Dinler
arası diyalogun mimarlarından M.Watt,
"Modern Dünyada İslam Vahyi" adlı
çalışmasında bunu açıkça yazmaktadır.
9. • Watt'a göre diyaloğun şartı "Benim dinim son dindir"
inancından vazgeçmektir: “Dinlerin karşılaştırılması, yani
üstünlük ve aşağılık açısından herhangi bir
değerlendirmeye gitmemektir. Objektif anlamda geçerli
olmadığı için gerçek diyalog anlayışı, bu çeşit
karşılaştırmalardan vazgeçmeyi icap ettirir. Taraflardan
biri "Benim dinim son dindir" derse bu olmaz; çünkü
buradaki "son" kelimesi diğer dinlerden üstün olma veya
diğer dinleri geçersiz kılma anlamlarına gelir. Bunun için,
benim dinim diğerlerinkinden daha üstündür inancının
terk edilmesi gerekir."
10. • R. Arnaldez, Ehli sünnet bir Müslümana
diyalogu kabul ettirmenin pratikte imkansız
olduğunu, bu inancın tahrip edilmesi
gerektiğini söyledikten sonra, İslami
esasları, nakil ile değil, akıl ile anlamayı bir
metot haline dönüştürmüş Vehhabi, Selefi
anlayışının temsilcisi olan “Abduh
Ekolü”nün hakim kılınması halinde, dinler
arası diyalogun oldukça kolaylaşacağını
ifade etmektedir.
11. • Dinlerarası Diyalog fikrinin babası olan
Louıs Massignon, “Onların
(Müslümanların) her şeylerini tahrif ettik.
İnançları, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir
şeye tam inanmıyorlar. Derin bir boşluğa
düştüler. İntihar ve anarşi için olgun hale
geldiler” demektedir.
12. Diyalog İle İslâm Dininden Yok
Etmek İstedikleri Değerler
• “1- Müslümanların arasında, ırkçılık,
milliyetçilik taassubunu körükleyecek ve
onların dikkatlerini, İslâmiyet'ten önceki
kahramanlıklarına çekeceksiniz. Mısır’da
Firavunluğu, Îrân’da Mecusiliği, Irak’ta
Bâbilliği, Anadolu’da eski medeniyetleri
ihya edeceksiniz
13. • 2- Şu dört şeyi, gizli ve aşikar yaymak lâzımdır:
İçki, kumar, zina ve domuz eti. Bu işi yapmak
için, İslâm memleketlerinde yaşayan Hıristiyan,
Yahudi, Mecusi ve diğer gayri Müslimlerden
azamî derecede istifade edilecek.
• 3- Çıkardığımız meşgalelerle, Müslümanları din
kitabı okumağa, dinlerini öğrenmeğe vakit
bulamayacak hale getireceğiz.
14. • 4- Cihadın geçici bir farz olduğunu, vaktinin son
bulduğunu telkin edeceğiz. İslâm dinine ve İslam
ahlâkına bağlı olan kimseleri kötületeceğiz. Din
terbiyesinin kaynağı olan aile yuvalarını yok edeceğiz.
Bunun için, müstehcen resimleri neşrederek, gençleri
fuhşa, livâtaya, cinsî sapıklığa sürükleyeceğiz. İslâm
ahlâkını bozunca, İslâmiyeti yok etmek kolay olur.
• 5- Müslümanlara; Peygamberin, İslâm'dan kastının
herhangi bir din olduğunu ve bu dinin Yahudilik ve
Hıristiyanlık da olabileceğini, sadece İslâm dininin
olmadığı inancını aşılayacaksınız.
15. • 6- Müslümanları, ibadetlerinden uzaklaştırmaya
çalışacak ve “Allah insanların ibadetlerine
muhtaç değildir” diyerek, onları ibadetlerin
faydaları hakkında tereddüde düşüreceksiniz.
• 7- Müslümanların inançlarına bidatler sokup,
İslâmı, gericilik ve terör dini olmakla itham
edeceksiniz. İslâm memleketlerinin geri
kaldığını, sarsıntılara uğradığını söyleyecek ve
böylece onların İslâm'a olan bağlılıklarını
zayıflatmış olacaksınız.
16. • 8- Çocukları babalarından uzaklaştırıp,
büyüklerinin dini terbiyelerinden mahrum
kalmalarını sağlayacaksınız. Onları, biz
yetiştireceğiz. Çocuklar babalarının
terbiyelerinden koptukları an, dinden ve
âlimlerden kopmaya mahkûm olacaklardır.
• 9- Örtünmek gerçek İslâmî bir emir değildi,
diyerek kadınların soyunmasını sağlayıp sonra
da, gençleri ona karşı tahrik edip, her ikisinin
arasında beraberlik hâsıl olması için
çalışacaksınız! Müslümanlığı yok etmek için, bu
iş, çok tesirlidir.
17. • 10- Her vesîle ile camiye gidenler arasına kin ve
düşmanlık sokarak, cemaat ile namaz kılmağı
ortadan kaldıracaksınız.
• 11- Türbe yapmanın bid’at olduğu gerekçesiyle,
hepsinin yıkılması lâzımdır diyeceksiniz. Ayrıca
İslam büyüklerinin kabirleri hakkında, şübheye
düşürerek, onları ziyaret etmekten men
edeceksiniz.
•
18. • 12- Seyyidlerin, Peygamberlerin soyundan
geldikleri husûsunda insanlar tereddüde
düşürülecek. Seyyidlerin diğer insanlarla
karışmaları, kaybolmaları temin edilecek.
• 13- Bütün Müslümanlara hürriyetin önemini
bahâne ederek, “Herkes dilediğini yapabilir. Emr-
i bil-ma’rûf ve nehy-i anil münker ve İslâm
ahkâmının öğretimi farz değildir” diyeceksiniz!.
Böylece İslamiyet'in emir ve yasaklarını ortadan
kaldıracaksınız.
19. • 14- İslâm'ın yalnız Arapların dini olduğu
fikri yayılacak. Mahalli inançlar
desteklenerek, İslâm'ın yayılması ve
Müslüman olmayanlara öğretilmesi
faaliyetleri önlenecek.
• 15- Hayır müesseselerinin sınırları
daraltılacak. Öyle olacak ki, kişi cami,
medrese ve bunlara benzer hayır
kurumları yapamaz hâle getirilecektir.
20. • 16- Fıkıh kitapları saf dışı edilerek, dinin
doğrudan Kur’an’dan öğrenilmesi için
yönlendirme yapılacak. Sonra, Müslümanları
Kur’ân hakkında şüpheye düşürecek ve içinde
noksanlık ve fazlalık bulunan tahrif edilmiş her
dilde Kur’ân tercümeleri hazırlayıp, diyeceksiniz
ki: “Kur’ân bozulmuş. Birbirini tutmuyor.” Aynı
şekilde, hadisler hakkında da şüphe
uyandırılacak. Ayrıca, Arab memleketleri
dışında, ezan, namaz gibi ibadetlerin Arapça
yapılmasını önleyeceksiniz.
21. • 17- Misyonerliğin sahasını genişletip, her
sınıf ve mesleğe bilhassa doktor,
mühendis, muhasebeci v.s. gibi
mesleklere sokmalıyız. İslâm
memleketlerinde Kilise, okul, hastane,
kütüphane ve hayır cemiyetleri ismi altında
propaganda, neşriyat merkezleri açmalı ve
bunları, İslâm memleketlerinin dört bir
bucağına yaymalıyız. Milyonlarca
Hıristiyan kitaplarını ücretsiz dağıtmalıyız.