2. EĞĠTĠMDE ANADĠLĠNĠN
KULLANIMI VE ÇĠFTDĠLLĠ
EĞĠTĠM
HALKIN TUTUM VE
GÖRÜġLERĠ TÜRKĠYE
TARAMASI
2010
Eğitim Sen
21. ġubat. 2011
Ankara
2
3. İçindekiler
GĠRĠġ ................................................................................................................................................ 4
1- EĞĠTĠM HAKKI VE ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARI BAĞLAMINDA EĞĠTĠMDE
ANADĠLĠNĠN KULLANIMI ........................................................................................................... 6
1.1. Türkiye’de Dil Politikaları ve Eğitim’de Anadilinin Kullanımına YaklaĢım ...................... 10
2. ARAġTIRMA PROFĠLĠ, YOL VE YÖNTEM........................................................................... 12
2.1. AraĢtırmanın Amacı ............................................................................................................. 12
2.2. GörüĢme Formunun GeliĢtirilmesi ....................................................................................... 12
2.3. Evren ve Örneklem ............................................................................................................ 13
2.4. Uygulama ve Analiz ............................................................................................................. 16
3- BULGU VE ANALĠZLER ......................................................................................................... 16
3.1. ANADĠLĠ DURUMU ......................................................................................................... 16
3.1.1. Anadilleri: Anne-Babaların % 20,4’ü, Mevcut Nüfusun % 16,9’u Anadilini Kullanmayı
Sürdürebiliyor.............................................................................................................................. 17
Sadece Türkçe ......................................................................................................................... 17
3.1.5. Anadillerini Öğrenme ġekli ve Yeterlilik Düzeyi: Evde Öğreniyor ama Yazamıyor ....... 18
3.1.2. Bölgelerin Dil Dağılımları ve Dillerin Bölgelere Dağılımları .......................................... 20
3.1.3. Anadiller: Bilgi Beceri, Olanak ve Kısıtlar ....................................................................... 21
3.1.5. Anadilini Kullanma Durumu ve Sıklıkları ........................................................................ 25
3.1.6. Süreç Analizi ..................................................................................................................... 29
Sadece Türkçe ......................................................................................................................... 29
3.1.7. Türkçeyi Kullanma Düzeyi: Herkes Biliyor, Okula Gitmeyen Yazamıyor ...................... 32
3.1.8. Etnik ÖzdeĢim: Dil ġart Değil .......................................................................................... 33
3.2. ANADĠLĠ EĞĠTĠMĠ: “Anadilini Öğrenmek ve Öğretmek Doğal Bir Haktır” .................... 37
3.3. EĞĠTĠMDE ANADĠLĠNE YER VERĠLMESĠ VE ÇĠFTDĠLLĠ EĞĠTĠM ........................... 43
3.3.1. Ġngilizcede Eğitime Eğilim Yüksek .................................................................................. 43
3.3.3. Karar Ortak Alınmalı ........................................................................................................ 47
3.3.4. Türkçe Biraz Olumsuz Etkilenir ................................................................................... 49
3.3.5. Anadilde Eğitim Talebi Yüzünden Sendika Kapatılamaz........................................... 51
4. SONUÇLAR ve ÖNERĠLER ...................................................................................................... 54
Ek 1 ................................................................................................................................................. 60
EĞĠTĠMDE ANADĠLĠNE YER VEREN ÇĠFT DĠLLĠ-ÇOK DĠLLĠ ÜLKE ÖRNEKLERĠ.......... 60
Kaynakça ..................................................................................................................................... 63
3
4. EĞĠTĠMDE ANADĠLĠNĠN KULLANIMI VE
ÇĠFTDĠLLĠ EĞĠTĠM
Halkın Tutum ve GörüĢleri
Türkiye Taraması 2010
GİRİŞ1
Eğitimde anadilinin kullanılmasına iliĢkin tartıĢmalar, geçmiĢte olduğu gibi günümüzde de
yurttaĢları birden fazla anadiline sahip olan pek çok ülkenin gündemini iĢgal etmeyi sürdürüyor.
Çok eski çağlardan günümüze değin, devletler, egemenlikleri altındaki halkların diline ve
kültürüne müdahale etme hakkını kendilerinde görmüĢlerdir. Fakat asıl sistematik müdahaleler,
19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ulus-devletlerin inĢa süreçleriyle hız kazanmıĢtır. Homojen
ulusal topluluklar yaratma hedefi, dilin standartlaĢtırılması ve bu standardın dıĢında kalan dil ve
lehçelerin bastırılması uygulamalarına kaynaklık etmiĢtir.
Farklılıkları kapsayıcı bir demokrasiyi geliĢtiremeyen ulus-devletler, çoğu zaman zorla sindirme
yolunu seçerken, kaçınılmaz olarak karĢı tepkilerin geliĢmesine de neden olmuĢlardır. Bu konuda
yaĢanan gerilimler, kimi zaman asimilasyon politikalarının tümüyle baĢarılı olmasıyla son
bulmuĢsa da çoğunlukla, farklı dil gruplarının mücadelesi, eğitimde anadilinin çeĢitli düzeylerde
yer almasını sağlayabilmiĢtir. Eğitimde anadiline yer verilmesi ve çift dilli/çok dilli eğitim konusu,
batı ülkelerindeki göçmen topluluklarla ilgili olarak da gündeme gelmiĢ, daha sonra kimi
örneklerine değineceğimiz çeĢitli çift dilli/çok dilli eğitim modelleri ortaya çıkmıĢtır.2
Anadili ve eğitim bağlamındaki tartıĢmaların güncelliğini korumasının kaynağında, anadilinin
kiĢiler açısından olduğu kadar topluluklar açısından da yaĢamsal bir önem taĢıması yatmaktadır.
KiĢinin düĢünsel, ruhsal geliĢiminde ve eğitim hayatında olduğu kadar, sosyal ve ekonomik hayata
katılarak, toplumsal refahtan ve maddi/manevi olanaklardan eĢit Ģekilde yararlanabilmesinde de
1
Bu çalıĢma, araĢtırmanın tasarlanması ve anket sorularının hazırlanmasından verilerin yorumlanmasına değin Eğitim
Sen Anadili Atölyesinin katkılarıyla yürütülmüĢtür. BaĢta araĢtırma raporunu kaleme alan Prof. Dr. Adnan GümüĢ,
sendika uzmanımız Dr. Handan Çağlayan, Doç. Dr. Kemal Ġnal ve Prof. Dr. Serdar Değirmencioğlu olmak üzere
atölye katılımcılarımız, Prof. Dr. Fatma Gök, Prof. Dr. BüĢra Ersanlı, Zeri Ġnanç, Ünal Özmen, Yrd. Doç. Dr. Nesrin
Uçarlar, Yrd. Doç. Olgun Akbulut, Yrd. Doç. Dr. Elçin Aktoprak, Dr. Necmiye Alpay, Öğr. Gör. ġerif Derince, Doç.
Dr. Hasan Hüseyin Aksoy, Cumhur Bal, Sami Tan ve Kadir Yalınkılıç ile verilerin analizinde değerli katkılarını
esirgemeyen Dr. Ahmet Murat Aytaç’a teĢekkür ederiz.
2
Eğitim Sen 4. DEK, Çok Dilli Çok Kültürlü Toplumlarda Eğitim Komisyon Raporu, Eğitim Sen Anadilde Eğitim
Sempozyumu-1, 2010, Ankara.
4
5. anadili çok büyük bir önem taĢır. Bir toplumun kültürü, değerleri, becerileri ve bütün bilgisi de
bireylere dil yoluyla aktarılır. Ġnsanlar ait oldukları toplulukların diliyle kültürel bir varlık olurlar.
Dil, bir ulusun kültürünün oluĢması ve geliĢmesi için temel öğelerin baĢında gelir.
Bahsedilen bu özelliklerinden dolayı anadilinin, diğer pek çok hak alanıyla birlikte eğitim
hakkıyla yakından iliĢkisi bulunan bir konu olduğu açıktır. Ancak ülkemizde, tahmin edilebilecek
nedenlerden dolayı, daha çok politik uzantıları üzerinden tartıĢmalar yürütülmektedir. KuĢkusuz
konu, eğitim bilimiyle ne kadar ilgiliyse, temel hak ve özgürlüklerle o kadar ilgilidir;
demokratikleĢmeyle ne kadar bağlantılıysa, aynı bağlantı noktalarını dil bilim açısından da
yakalamak olanaklıdır. Dolayısıyla politik boyutundan tümüyle soyutlamak mümkün değildir.
Ancak alabildiğine kutuplaĢmıĢ bir politik tartıĢma düzeyinde kalınarak bu konuda bir mesafe kat
edilemeyeceği de açıktır.
Son zamanlarda anadili konusunu bu kutuplaĢtırıcı bağlamından çıkararak eğitimle ve çocuğun
yüksek yararıyla bağlantılarını kuran çalıĢmalar ortaya çıkarılmıĢ bulunmaktadır. Uluslar arası
Azınlık Hakları Grubu adına Nurcan Kaya tarafından kaleme alınan “Unutmak mı Asimilasyon
mu, Türkiye’nin Eğitim Sisteminde Azınlıklar Raporu3, ülkemizde Türkçe dıĢındaki dillerin
eğitimde kullanımına iliĢkin kapsamlı bilgiler sunmaktadır. Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu
GiriĢimi adına Müge Ayan Ceyhan ve Dilara KoçbaĢ'ın hazırladığı "Çiftdillilik ve Eğitim
Raporu"4 da Türkçe dıĢında baĢka bir anadile sahip öğrencilerin dil ve eğitim durumları hakkında
önemli bilgiler içermektedir. Tarih Vakfı adına Bahar ġahin Fırat tarafından hazırlanan
"Toplumsal UzlaĢma Aracı Olarak Eğitim Raporu"5 da derinlemesine mülakatlara dayanarak,
eğitimde ayrımcılık örneklerini Kürt meselesi bağlamında inceleyen önemli bir çalıĢmadır. Bu
bağlamda zikredilmesi gereken son çalıĢma da Diyarbakır Sosyal ve Siyasal AraĢtırmalar
Enstitüsü-DĠSA’nın 2010 sonbaharında Dil Yarası adıyla yayınladığı araĢtırmadır6. Bu çalıĢmada
da eğitim süreçlerinde Kürtçenin kullanılmamasının ve bunun yasaklanmasının, anadili Kürtçe
olan öğrenciler açısından ne gibi psikolojik, eğitimsel, dilsel ve toplumsal sorunlara yol açtığı
araĢtırılmıĢtır.
Ülkemizde yürütülmekte olan “anadili ve anadilinde eğitim” konularına baĢından beri müdahil
olan Eğitim Sen de bu alanda önemli katkılarda bulunmuĢtur. Bir eğitim sendikası olmasının doğal
sonucu olarak bu tutumu benimsemiĢ olan Eğitim Sen, konuya yaklaĢırken daha çok eğitim
biliminin gereklerinden, eğitim hakkından ve çocuğun yüksek yararı ilkesinden hareket etmiĢtir.
3
www.minorityrightsgroup.org
4
Ceyhan M. ve KoçbaĢ, D., 2009, Çiftdillilik ve Eğitim, ERG,
5
ġahin Fırat, Bahar, “Toplumsal UzlaĢma Aracı Olarak Eğitimin Rolü Projesi Alan AraĢtırması Raporu”, Tarih Vakfı,
15 Ocak, 2011, http://www.tarihvakfi.org.tr/tup/download/TV_final_rapor.pdf
6
CoĢkun, V., Derince, ġ., Uçarlar, N., 2010, Dil Yarası, DĠSA, http://www.disa.org.tr/arastirmalar.html
5
6. Sendikamızın Ģimdiye değin, bu alana katkı olarak değerlendirilebilecek önemli çalıĢmaları
arasında 2003 ve 2009 yıllarında düzenlediği iki uluslar arası katılımlı Anadili Sempozyumu
bulunmaktadır. Sempozyumlarda sunulan bildiriler ve yapılan konuĢmalar hem kitap olarak
basılmıĢ hem de sendikamızın web sitesine konularak geniĢ bir kamuoyuna ulaĢması
sağlanmıĢtır.7 2004 yılından düzenlediğimiz IV Demokratik Eğitim Kurultayında temel çalıĢma
baĢlıklarımızdan birisi de “Çok Dilli Çok Kültürlü Toplumlarda Eğitim” konusu olmuĢtur. Bu
konudaki komisyon raporumuz da yayınlanmıĢtır.8 Sendikamızın yayın faaliyetlerinden birisi de
Anadilinin Önemi ve Anadilinde Eğitim Broşürüdür.9 Konuyla ilgili akademisyenler ile dil
topluluklarının temsilcilerinde oluĢan Eğitim Sen Anadilde Eğitim Atölyesi de 2009 yılından bu
yana düzenli olarak toplanmaktadır ve 2009 yılındaki Anadili Sempozyumumuz ile bu tarihten
sonraki yayın ve araĢtırma faaliyetlerimiz Anadili Atölyemizin katkılarıyla gerçekleĢtirilmiĢtir.
Gerek yukarıda saydığımız değerli çalıĢmalar gerekse de sendikamız tarafından yürütülenler,
eğitimde anadilinin kullanımı ve çift dilli eğitime iliĢkin önemli bir bilgiyi açığa çıkarmıĢtır.
Ancak ortaya çıkan bilgi birikiminin henüz bu konudaki ihtiyacı karĢılamaktan çok uzak olduğu
açıktır. Daha yapılması gereken çok Ģey var. Sendikamız, bu ihtiyacı karĢılama doğrultusunda bir
adım daha atarak Türkiye çapında bir alan araĢtırması gerçekleĢtirmiĢtir. Eğitim Sen bu
araĢtırmayla ülkemizde kullanılmakta olan anadillerinin durumu, anadillerinin nerelerde
kullanıldığı, anadilde eğitim-öğretime toplum tarafından nasıl bakıldığı gibi hususlarda güvenilir
ve temsil niteliğine sahip bulgulara ulaĢmayı ve bu bunları kamuoyunun bilgisine sunmayı
amaçlamıĢtır.
1- EĞİTİM HAKKI VE ÇOCUĞUN YÜKSEK YARARI BAĞLAMINDA
EĞİTİMDE ANADİLİNİN KULLANIMI
Eğitimin amaçlarına ulaĢabilmesi için dil çok önemlidir. Çünkü eğitim sürecinde kazandırılmak
istenenlere dil aracılığı ile ulaĢılır. Eğer bu dil çocuğun yapısına uygun ise eğitimden amaçlananlar
gerçekleĢebilir. Anlama ve anlaĢılma eğitimde temel düsturlardır. Öğrenme ve öğretme ancak net
anlaĢılır bir dil ile gerçekleĢebilir. Dil, çevreleyen ve varlığı ve etkisi ile bir yuva10 gibidir.
7
Eğitim Sen Anadili Sempozyumu 1, 2010, Ankara. Eğitim Sen Anadili Sempozyumu 2-, 2010, Ankara.
Anadili Sempozyumu 1: http://e-kutuphane.egitimsen.org.tr/index.php?sf=detay&id=4233
Anadili Sempozyumu 2: http://e-kutuphane.egitimsen.org.tr/index.php?sf=detay&id=4248
8
Eğitim Sen, 2004, IV. Demokratik Eğitim Kurultayı, Bildiriler Kitabı, Ankara.
9
http://e-kutuphane.egitimsen.org.tr/pdf/4169.pdf
10
Değirmencioğlu, Serdar, 2010, “Anadilinin GeliĢimsel ve Toplumsal ĠĢlevleri, Eğitim Sen Anadili Sempozyumu 2
Bildiriler Kitabı, ss: 133, Ankara.
6
7. En yalın tanımıyla anadili, çocuğun aileden, çevreden, içinde bulunduğu toplumdan belirli bilinçli
bir öğrenim evresi olmaksızın edindiği dildir. Her insan, öğrendiği dil ile düĢünür, tasarımlar
yaratır. Dolayısı ile anadili, herhangi bir kiĢinin geçmiĢinden geleceğine geçen anlamdır.
Anadilinin toplumsal ve bireysel bellek ile iliĢkili böylesi önemli bir özelliği bulunmaktadır.
EleĢtirel düĢüncenin geliĢtirilmesi açısından da anadili önemlidir. Bilgi dağarcığı anadilinde
somutlaĢmakta, kavram geliĢimi bu temelde oluĢmaktadır. KiĢiliğin geliĢimi anlatım olanağının
zenginleĢmesi gibi yetiler de anadiliyle yakından ilintilidir. Dolayısıyla eğitimin tümüyle anadili
dıĢında bir dille baĢlaması, bireyin bu dönemin özelliklerini yitirmesine (sosyalleĢmede eksiklik,
çevreden izole olma, güvensizlik duygusu, kendisi ile ilgili konuĢmaları olumsuz değerlendirme,
uyumsuz olma) neden olur.11
Ülkemizde anadilinin eğitime dahil edilmesi ile ilgili olarak, resmi dilden tümüyle vazgeçileceği
algısı yaratılmaktadır. Oysa anadilinin eğitim sistemine dahil edilmesi, herhangi bir ülkedeki
resmi dilin eğitimde kullanılmasının alternatifi olmak zorunda değildir. Aksine anadilinin
eğitimde kullanılmasının, ikinci dili öğrenme ve o dilde eğitim becerilerini geliĢtirmeye hizmet
etmesi de mümkündür. Ancak “arttırıcı çift dillilik” denilen bu durumun gerçekleĢmesi için belirli
koĢullar gereklidir. Çocuğun ikinci dili kolay öğrenebilmesi, birinci dilinin değer görmesini ve bu
dilin de kullanabilmesini gerektirir.12 Eğitbilimcilerin ve dilbilimcilerin ortak görüĢü, kiĢilerde
ikidilliliğin bir baĢına herhangi bir soruna yol açmadığı, aksine yararlı etkiler yarattığı yönündedir.
KiĢilerde ikidillilik ya da çokdillilik sorunları ancak belirli bazı duygusal ve toplumsal koĢulların
varlığında, “eksiltici ikidillilik” biçiminde ortaya çıkmaktadır. “Eksiltici ikidillilik” durumu
genellikle bireyin anadilinin egemen dile oranla değersiz sayıldığı koĢullarda yaĢanıyor. Çocuk
kendi anadilinin saygınlığından ve öğreneceği yeni dilin kendi anadiline zarar vermeyeceğinden
emin olduğunda ise ikidillilik “eksiltici” değil, “artırıcı”, verimli bir etkinliğe dönüĢüyor.
Çocukların kendi değerlerinden emin olması, anne ve babalarının, öğretmenlerinin ve toplumsal
çevrenin zihniyetine bağlıdır.13
Konuya iliĢkin uluslar arası düzeydeki etkin kuruluĢlardan biri olan UNESCO da çift dilliliği
eğitimin kalitesi, kız çocukların eğitime eriĢimi, toplumsal ve cinsiyetlerarası eĢitlik ve
kültürleararası anlayıĢ bağlamında değerlendirmektedir. UNESCO, eğitim dilinin okulu terk, ders
baĢarısı, dil edinimi, okuryazarlık, ortaöğretime geçiĢ, çocukların gerçek kapasitesinin ve okul
11
Eğitim Sen 4. DEK, Çok Dilli Çok Kültürlü Toplumlarda Eğitim Komisyon Raporu, Eğitim Sen Anadilde Eğitim
Sempozyumu-1, 2010, Ankara, sf.: 163-164.
12
Brizic, Katharina, 2010, “Dillerinin Ölümünün Eğitime Etkisi: Göçte Dil ve Okul BaĢarısı”, Eğitim Sen Anadili
Sempozyumu 2 Bildiriler Kitabı, ss: 129-155, Ankara. Ayrıca bknz.: Ġnal, Kemal, 2010, “Boykot, anadilinde eğitim
ve çiftdillilik”, Radikal, 21 Eylül 2010.
13
Alpay, Necmiye, 2010, “Anadili, Yabancı Dil ve Eksiltici Ġkidillilik”, Anadilde Eğitim Sempozyumu 1, Eğitim Sen,
Ankara, ss.: 86. ayrıca bknz. Alpay, Necmiye, 2004, Dilimiz Dillerimiz, Metis, Ġstanbul.
7
8. kalitesinin saptanması vb. alanlardaki etkilerini önemsemektedir. UNESCO için 2005 yılında
Carol Benson tarafından hazırlanan ve ikinci baskısı 2008 yılında yapılan raporda, eğitimde
anadili kullanımının kız çocukların eğitimi önündeki engellerin aĢılmasında önemli bir rol
oynayabileceğine dikkat çekilmektedir. Buna göre kız çocuklarının okula kaydolmasında aĢina
oldukları bir dilde eğitim alabilecek olmaları olumlu bir etki yapıyor; evde konuĢulan dilin okulda
kullanılması veli katılımını ve etkisini artırıyor; çiftdilli sınıflardaki kız çocuklar okula daha uzun
süre devam ediyorlar; kız çocuklar anadillerinde daha iyi öğreniyor ve öğrendiğini daha iyi
gösterebiliyorlar.14
BM Çocuk Fonu UNICEF ve Britanyalı düĢünce kuruluĢu Uluslararası Azınlık Hakları Grubu’nun
2009 tarihli araĢtırması ise eğitime eriĢim ile anadili arasındaki iliĢkiyi gözler önüne seriyor.
AraĢtırmaya göre dünya çapında okula gidemeyen 100 milyon çocuğun yüzde 50 ila yüzde 70
kadarı yaĢadıkları ülkenin resmi dilinden farklı bir dil konuĢuyor.15 26 ülkede yapılan ve Helen
Pinnock tarafından kaleme alınan baĢka bir araĢtırmanın sonuçlarına dayanan Language and
education: the missing link16 baĢlıklı çalıĢma da, anadili eğitim dilinden farklı olan öğrencilerin
okul terk oranlarının anadili aynı olan öğrencilere göre daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. ERG
için hazırlanan Türkiye’de İlköğretim Okullarında Okulu Terk ve İzlenmesi ile Önlenmesine
Yönelik Politikalar raporu, anadili ile okul terkleri arasındaki bu iliĢkiyi Türkiye açısından gözler
önüne sermekteydi. Ġstanbul, Diyarbakır, ġanlıurfa, Mardin, Erzurum ve Konya’da yapılan alan
araĢtırmasına dayanan raporda okulu terk edenlerin evinde Türkçe konuĢulma oranının % 48,1,
aynı oranın okula devam edenlerin evinde % 65,1 olduğu da belirtilmekteydi.17
DĠSA’nın bulguları da, anadilinin eğitimde yok sayılmasının hem öğrenciler hem aileler hem de
eğitimciler açısından yol açtığı güçlüklere dikkat çekmektedir. Anadillerini tümüyle yok saymaları
istenen öğrenciler, eğitime ve yaĢama 1-0 yenik baĢladıkları duygusuna kapılmakta, kendilerini
bastırılmıĢ hissetmektedirler. Aileler çocukların okul baĢarısı için katkı sunamamakta, okul ile veli
iliĢkisi sağlıklı bir Ģekilde kurulamamaktadır.18
Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (1948), “Her insanın eğitim görme hakkı vardır” (md. 26)
ifadesiyle eğitim hakkını, evrensel düzeyde bir insan hakkı olarak kabul etmiĢtir. Eğitim hakkının
14
Benson, Carol, 2005, Girls, Educational Equity and Mother Tongue-based Teaching, UNESCO, Bangkok, pg 14,
20.01. 2011, http://www.ungei.org/resources/files/unesco_Girls_Edu_mother_tongue.pdf
15
Keskin, Emrah, “Onlar Nasıl Çözdü”, Radikal, 8.11.2010.
16
Pinnock, Helen, Language and Education: the Missing Link, How the Language Used in Schools Threatens the
Achievement of Education For All, Save the Children, 11.01. 2011,
http://www.savethechildren.org.uk/en/docs/Language_Education_the_Missing_Link.pdf
17
GökĢen, F., Cemalcılar, Z. ve Gürlesel, C. F. (2008),Türkiye’de Ġlköğretim Okullarında Okulu Terk ve
Ġzlenmesi ile Önlenmesine Yönelik Politikalar, ERG, AÇEV, KA.DER, Ġstanbul.
18
CoĢkun, V. vd., 2010, Dil Yarası, DĠSA, Diyarbakır.
8
9. bir insan hakkı olarak kabul görmesinin nedeni, eğitim sürecinin insan kiĢiliğinin tüm yönleriyle
geliĢmesi, insanların kendilerini gerçekleĢtirmeleri ve özgürleĢmeleri ile doğrudan iliĢkili
olmasıdır. Ġnsanların diğer pek çok hak ve özgürlükleri kullanmaları ve içinde bulundukları
toplumda kendilerini gerçekleĢtirmeleri, bugünkü sosyal düzende çoğu zaman eğitim hakkından
yararlanmalarına bağlıdır. Eğitimde anadiline yer verilmesi de, eğitim hakkının hayata
geçirilmesiyle yakından alakalıdır.19
Nitekim eğitim hakkına iĢaret eden pek çok uluslararası sözleĢme, bildirge ve diğer düzenleyici
metinlerde, eğitimde anadilinin kullanılması konusu çeĢitli düzeylerde ele alınmıĢtır. Hukuksal
bağlayıcılığı olan ve eğitim hakkına iliĢkin hükümler içeren BM kapsamındaki bazı uluslararası
sözleĢmeler Ģunlardır: BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi(1966) 20,
BM Her Türlü Irk Ayrımcılığının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme(1965) 21, BM Çocuk
22
Hakları Sözleşmesi (1989) , Eğitimde Ayrımcılığa Karşı UNESCO Sözleşmesi(1960), BM
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi(1979). Ayrıca, BM
Genel Kurulunca 1992’de kabul edilen Ulusal ya da Etnik, Dinsel ve Dilsel Azınlıklara Mensup
Kişilerin Hakları Bildirgesi’nde de azınlık mensubu kiĢilerin eğitim haklarına iliĢkin düzenlemeler
yer almaktadır.
Avrupa Konseyi (AK) belgelerinden İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına
İlişkin Sözleşme(1950) ayrımcılık yasağını düzenleyen 14. maddesiyle dil temelinde ayrımcılığı
yasaklamaktadır. Bu sözleĢmenin Ek 1. ve 14. Protokolleri de eğitimde ayrımcılığa iliĢkin
hükümler içermektedir. AK Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme(1995) ile
Bölgesel Diller veya Azınlık Dilleri Avrupa Şartı (1992), dil ve eğitim haklarına iliĢkin çeĢitli
düzenlemeler içeren ve uluslararası bağlayıcılığı olan sözleĢmelerdir.23
Avrupa Güvenlik ve ĠĢbirliği TeĢkilatı’nda (AGĠT), Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliğince
üretilmiĢ bazı metinlerde de doğrudan dil ve eğitim hakları ele alınmaktadır. Örneğin 1990 tarihli
Kopenhag Belgesinde anadillerinin özgürce kullanılması hakkına iliĢkin düzenlemeler mevcuttur.
19
Gök, Fatma, 2010, “Eğitim Hakkı Bağlamında Anadilinde Eğitim”, Eğitim Sen Anadili Sempozyumu 2 Bildiriler
Kitabı, ss., 74, Ankara.
20
20. 01. 2011,
http://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/source/411/EKONOM%C4%B0K,%20SOSYAL%20VE%20K%C3%9CLT%
C3%9CREL%20HAKLARA%20%C4%B0L%C4%B0%C5%9EK%C4%B0N%20ULUSLARARASI%20S%C3%96
ZLE%C5%9EME.doc
21
20. 01. 2011,
http://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/source/411/HER%20T%C3%9CRL%C3%9C%20IRK%20AYRIMCILI%C4%
9EININ%20ORTADAN%20KALDIRILMASINA%20%C4%B0L%C4%B0%C5%9EK%C4%B0N%20ULUSLARA
RASI%20S%C3%96ZLE%C5%9EME.doc
22
20. 01. 2011, http://www.unicef.org/turkey/crc/_cr23b.html
23
Alpkaya, Gökçen, 2010, “Avrupa Konseyi ve AGĠT Çerçevesinde Anadilinde Eğitim”, Eğitim Sen Anadili
Sempozyumu 2 Bildiriler Kitabı, ss. 157-171, Ankara.
9
10. Ulusal Azınlıkların Eğitim Haklarına İlişkin Lahey Tavsiyeleri (1996), Ulusal Azınlıkların Dil
Haklarına İlişkin Oslo Tavsiyeleri (1998) ve Radyo ve Televizyon Yayınlarında Azınlık Dillerinin
Kullanımına İlişkin Kılavuz (2003) bu belgelerden bazılarıdır.24
1.1. Türkiye’de Dil Politikaları ve Eğitim’de Anadilinin Kullanımına Yaklaşım
Türkiye, yukarıda sıralanan uluslararası düzenlemelere yaklaĢırken, anadilinin kullanımına iliĢkin
hükümlerle ilintili olarak ya onaylamama ya da çekince koyarak onaylama yolunu izlemiĢtir.
Eğitim hakkının gerçekleĢmesi önünde engel oluĢturan bu çekinceler, ülkemizde uygulanan dil
politikalarının bir sonucudur. Tarih boyunca kültürlerin ve dillerin önemli uğrak noktalarından
birinde bulunan ülkemizde halen pek çok dil kullanılmaktadır. Ancak ne yazık ki resmi düzlemde
katı bir tek dillilik politikası uygulanmaktadır.25 Cumhuriyetin baĢta Türk Dil Kurumu eliyle
olmak üzere çeĢitli kurumlar aracılığıyla yürüttüğü Türkçeyi arındırıp standartlaĢtırma politikası
aynı zamanda Türkçeyi tek dil olarak egemen kılma politikası olarak uygulanmıĢtır.26
Cumhuriyetin kuruluĢ yıllarında, tek dil tek kültür politikalarının üretilerek hayata geçirilmesinde
çok çeĢitli araçlar kullanılmıĢ; Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi gibi giriĢimler, tekçi
politikaların ideolojik alt yapısını oluĢtururken, Türk Ocakları ve Halkevleri gibi örgütler bu
doğrultuda kritik bir rol oynamıĢtır. Ancak tek tipleĢtirme konusunda esas iĢlevi ulusal eğitim
politikaları yerine getirmiĢtir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece siyasal alana değil kültürel alana yönelik politikalar üretilmesine
yol gösteren "imtiyazsız sınıfsız kaynaĢmıĢ bir kitle" yaratma iddiası, eğitim müfredatında ve ders
kitaplarında çok açık bir biçimde yansımasını bulmuĢtur. Müfredatta ve ders kitaplarında ülkedeki
etnik, dilsel, kültürel çeĢitliliğe yer verilmemiĢtir. Tek ulus, tek kültür ve tek dil anlayıĢı ulusal
eğitim sistemine tamamıyla sinmiĢ durumdadır.
Dil ve kimlik politikalarına iliĢkin en katı yaklaĢım, 1982 Anayasası ile sergilenmiĢtir. 1980 askeri
darbesinden sonra kabul edilen 1982 Anayasası’nın 3. maddesi, “devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü” korumakta ve “Türkçeyi “devletin dili” olarak tanımlamaktadır. “Eğitim
Hakkı ve Öğrenim Özgürlüğü" konusu, Anayasa’nın 42. maddesiyle düzenlenmiĢtir. Madde 42/1
“Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz" demekte, aynı maddenin son fıkrasında
ise Ģu ifade yer almaktadır: "Türkçeden baĢka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk
vatandaĢlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında
24
Söz konusu belgelerin tam metinlerine ulaĢmak için bknz.: Ġnanç, Zeri (2004), Uluslar arası Belgelerde Azınlık
Hakları, Ütopya, Ankara.
25
Ersanlı, BüĢra, 2010, “Türkiye’de Anadil Algısı ve Siyaset”, Eğitim Sen Anadili Sempozyumu 2 Bildiriler Kitabı,
ss.306-319, Ankara. Ayrıca bknz.: Ersanlı, BüĢra, 2009, İktidar ve Tarih,Türkiye’de Resmi Tarih Tezinin Oluşumu,
ĠletiĢim (3. baskı), Ġstanbul.
26
Alpay, Necmiye, 2010, “Anadili, Yabancı Dil ve Eksiltici Ġkidillilik”, Eğitim Sen Anadili Sempozyumu 1, sf.: 84.
10
11. okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar
kanunla düzenlenir. Milletlerarası antlaĢma hükümleri saklıdır." 1983 yılında çıkarılan 2932 sayılı
kanun, Türk devleti tarafından tanınmıĢ bulunulan devletlerden resmi dilleri dıĢındaki herhangi bir
dilde, düĢüncelerin açıklanmasını, yayılmasını ve yayınlanmasını yasaklamıĢtır. Anayasada yer
alan ve “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün sağlanması"na dayandırılan, Türkçe
dıĢındaki anadillerine eğitimde yer verilmemesi, anadili Türkçe olmayan çocukların eğitime eriĢim
hakkı baĢta olmak üzere buna bağlı pek çok hakkına engel olduğu açıktır.27
Eğitimde anadilinin kullanımını ilgilendiren düzenlemeler sadece Anayasa hükümleri ile sınırlı
değildir. Anayasa hükümleri dıĢında, Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Millî Eğitim Temel Kanunu,
Özel Öğretim Kurumları Kanunu, Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk VatandaĢlarının
Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun, Azınlık Okulları Türkçe ve Kültür
Dersleri Öğretmenleri Hakkında Kanun gibi yasaların yanı sıra çok sayıda yönetmelik
bulunmaktadır.
Ülkemizde Türkçe dıĢında kullanılan anadillerine iliĢkin bu katı tutum, eğitimde anadiline yer
verilmesi konusundaki en ufak talepler karĢısında dahi cezalandırma yoluna gidilmesine yol
açmıĢtır. Örneğin sendikamız, tüzüğünde yer alan Eğitim-Sen, "Toplumun bütün bireylerinin
demokratik, laik, bilimsel ve tarafsız bir eğitimden kendi anadilinde eĢitlik içinde ve özgürce
yararlanabilmesini savunur." ifadesi nedeni ile kapatılma tehlikesi ile yüz yüze kalmıĢtır. Bu
konuda yaĢanan ilk yargı sürecinde dava takipsizlikle sonuçlanmıĢ olmasına karĢın Genel Kurmay
BaĢkanlığının baĢvurusu ile yargı süreci tekrar baĢlamıĢtır.
Ġdare ve yargı, anadilinde eğitim konusundaki tutumunu, ülkenin ve toplumun bölünmez
bütünlüğü konusundaki kaygılarına dayandırmaktadır. Bu araĢtırmanın amaçlarından birisi de
halkın ne ölçüde bu kaygıyı paylaĢtığını ve anadilinde eğitime nasıl yaklaĢtığını ortaya çıkarmaktı.
Bu konudaki bulguları aĢağıda kamuoyuyla paylaĢıyoruz. AraĢtırmamızın, eğitimde anadiline yer
verme konusunun artık ülkemizde “bölünme” kavramıyla değil “bütünleĢme” kavramıyla ve
haklar bağlamında anılmaya baĢlanmasına kaktı sunmasını umuyor ve diliyoruz. Raporun sonunda
önerilerimizle birlikte yer verdiğimiz kimi ülke örnekleri, eğitimde farklı anadillerine yer
vermenin ve çift dilli eğitimin toplumun bütünlüğüne hizmet edecek Ģekilde uygulanabileceğine
dair zengin bir deneyim olduğunu göstermektedir.
27
Eğitim Sen, “Çok Dilli Çok Kültürlü Toplumlarda Eğitim Komisyon Raporu”, 2004, IV Demokratik Eğitim
Kurultayı Bildiriler Kitabı, ss:, 148-158, Ankara.
11
12. 2. ARAŞTIRMA PROFİLİ, YOL VE YÖNTEM
2.1. Araştırmanın Amacı
AraĢtırmanın genel amacı, 18’inden 90’ına kadını erkeğiyle halkın anadili durumlarının, anadili
eğitimi ve anadilde eğitime yönelik tutum ve görüĢlerinin tespitidir. AraĢtırmanın amaçları dört
kategori altında toplanmaktadır:
1) Anadili ve anadilini kullanma durumunun betimlenmesi anlamında
Anadilleri,
Türkçeyi kullanma düzeyleri,
Anadilini kullanma yerleri ve düzeyleri,
Anadilini kullanmada sorunla karĢılaĢma durumları;
2) Anadili eğitimi ile ilgili tutum ve görüĢ anlamında
Anadili hakkı,
Anadillerini öğrenmesi ve öğretmesi,
Okullarda Türkçe dıĢındaki anadillerinin de öğretilmesi,
Okullarda Türkçe dıĢındaki anadillerinde seçimlik dersler konulması ve
3) Anadilinde eğitim ile ilgili tutum ve görüĢ anlamında
Okullarda Türkçe dıĢındaki anadillerinin de eğitim-öğretim dili olması,
Okullarda batı dillerinde eğitim-öğretim yapılması,
ÇeĢitli anadillerinde eğitim-öğretim yapılması durumunda Türkçenin bundan nasıl
etkileneceği hakkındaki tutum ve görüĢleri betimlenmektedir.
4) AraĢtırmanın amaçları arasında anadilinde eğitim ile ilgili görüĢ ve tutumların bazı ana
değiĢkenlere göre değiĢkenlik gösterip göstermediğinin analizi de bulunmaktadır. Ġnsanların
Anadili,
Doğum yeri (bölge),
Ġkamet yeri (bölge),
Doğum yerleĢkesi (kentlilik-kırsallık),
Hane büyüklüğü,
YaĢ,
Cinsiyet,
Eğitim,
Meslek,
Hane üyelerinin istihdam durumu,
Aile gelirine
göre anadili eğitimi ve anadilinde eğitim-öğretime yönelik tutum ve görüĢlerinin değiĢkenlik
gösterip göstermediği, gösteriyorsa ne yönde olduğu analiz edilmektedir.
2.2. GörüĢme Formunun GeliĢtirilmesi
Veri toplama yolu olarak “görüĢme” seçilmiĢtir. Bundan kasıt görüĢmenin okuryazarlığı düĢük
olandan yüksek olanlara kadar tüm nüfus gruplarına uygun olmasıdır.
Konunun kapsamı dikkate alınarak ilgili demografik ve dil göstergeleri belirlenmiĢ, bunlara
yönelik maddeler belirlenmiĢ, Ġstanbul’da ön uygulama yapılmıĢ, böylece forma son Ģekli
verilmiĢtir.
12
13. GörüĢme formu, 10 demografik ve/ya sosyo-ekonomik değiĢken (doğum ili, doğum yeri, ikamet
ili, yaĢ, cinsiyet, meslek, eğitim, hane büyüklüğü, hanede çalıĢan sayısı, aile geliri) ile 18 dil
sorusu (kendi alt soruları ile birlikte 55) olmak üzere toplam 65 maddeden oluĢmaktadır.
2.3. Evren ve Örneklem
Evren tüm Türkiye’deki 18 ve üstü yaĢ grubu olmakla birlikte, araĢtırma nüfusun % 70’ten
fazlasını oluĢturan Ģehirlerle sınırlandırılmıĢtır. Örneklemde küme (DPT 26 sosyo-ekonomik alt
bölge) ve tabakalandırma (cinsiyet ve yaĢ) tekniklerinden yararlanılmıĢtır.
Alt kümeler oluĢturulurken DPT’nin illerin sosyo-ekonomik durumuna göre oluĢturduğu 26 alt
bölge dikkate alınmıĢtır. Bu alt bölgeler 12 geliĢmiĢlik bölgesini veya 7 siyasi bölgeyi de kendinde
içeriyor.
26 bölgeyi temsil edecek Ģekilde öncelikle büyük Ģehirler ve geriye kalan alt bölgelerden birer il
seçilmiĢtir.
BüyükĢehirler: Ankara, Ġstanbul, Ġzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep, Diyarbakır;
Ġller: Edirne, Balıkesir, Muğla, Afyon, Düzce, Konya, KahramanmaraĢ, Niğde, Sivas,
Zonguldak, Sinop, Çorum, Giresun, Erzincan, Kars, Malatya, Van, Mardin Ģeklinde
belirlenmiĢtir.
Bölgelere Göre Örneklem ve Toplam Nüfustaki Paylar
BÖLGE ve ĠL Erkek Kadın Bölge ve Örneklemdeki Toplam Nüfustaki
Ġl Payı (%) Nüfus Payı (%)
Toplamı (2009)
Marmara 91 90 181 23.2 21.384.145 29.47
34 Ġstanbul 51 50 101 12.9
10 Balıkesir 10 10 20 2.6
16 Bursa 20 20 40 5.1
22 Edirne 10 10 20 2.6
Ege 46 50 96 12.4 9.517.153 13.12
35 Ġzmir 26 30 56 7.2
3 Afyon 10 10 20 2.6
48 Muğla 10 10 20 2.6
Akdeniz 53 50 103 13.2 9.252.902 12.75
1 Adana 21 19 40 5.1
46
10 11 21 2.7
KahramanmaraĢ
7 Antalya 22 20 42 5.4
Ġç Anadolu 64 67 131 16.9 11.647.168 16.05
6 Ankara 25 25 50 6.4
19 Çorum 10 11 21 2.7
42 Konya 7 13 20 2.6
51 Niğde 12 8 20 2.6
58 Sivas 10 10 20 2.6
Karadeniz 42 43 85 11.0 7.535.299 10.38
81 Düzce 10 10 20 2.6
67 Zonguldak 13 11 24 3.1
57 Sinop 9 11 20 2.6
28 Giresun 10 11 21 2.7
Doğu Anadolu 40 40 80 10.4 5.761.752 7.94
44 Malatya 10 10 20 2.6
24 Erzincan 10 10 20 2.6
36 Kars 10 10 20 2.6
65 Van 10 10 20 2.6
13
14. Güneydoğu A. 55 50 105 13.5 7.462.893 10.28
27 Gaziantep 25 20 45 5.8
21 Diyarbakır 20 20 40 5.1
47 Mardin 10 10 20 2.6
Toplam 391 390 781 100.0 72.561.312 100
Örneklem oluĢturulurken tabakalandırma yoluyla kadın-erkek dağılımına ve yaĢ dağılımına da
dikkat edilmiĢtir.
Cinsiyet ve YaĢ Gruplarına Göre Dağılım
Sayı Yüzde Toplam Nüfustaki
YaĢ Toplam Nüfus (2009) Payı (%)
Grupları E K E K
18-24 87 84 11,14 10,76 21,90 8.773.965 17,56
25-34 80 74 10,24 9,48 19,72 12.419.892 24,86
35-44 75 85 9,60 10,88 20,49 10.181.458 20,38
45-54 76 71 9,73 9,09 18,82 8.195.696 16,40
55+ 73 76 9,35 9,73 19,08 10.390.195 20,80
Toplam 391 390 50,06 49,94 100,00 49.961.206 100,00
Örneklem, toplam nüfusa göre daha iyi eğitimli bir gruptan oluĢmakla birlikte yine de okuryazar
olmayanlar da dahil tüm nüfus grupları temsil edilmiĢtir.
Cinsiyet Gruplarına Göre En Son Bitirilen Okul
Sayı Yüzde
YaĢ Grupları E K T E K T
Okuma Yazma 9 39 48 2,3% 10,0% 6,1%
Bilmiyorum
Ġlkokul 87 103 190 22,3% 26,4% 24,3%
Ġlköğretim- 60 45 105 15,3% 11,5% 13,4%
Ortaokul
Lise ve dengi 151 133 284 38,6% 34,1% 36,4%
okul
Üniversite ve 84 70 154 21,5% 17,9% 19,7%
ustu
Toplam 391 390 781 100,0% 100,0% 100,0%
Mesleki dağılıma baktığımızda yaklaĢık olarak
% 41’i iĢsiz-ev kadını-öğrenci,
% 14’ü emekli,
% 22’si iĢçi,
% 7’si memur,
% 11’i küçük esnaf ve
% 5’i de özelde yönetici, serbest meslek veya büyük esnaf Ģeklinde oluĢuyor.
ÇalıĢan-çalıĢmayan oranları toplam nüfus parametrelerine yakın bulunuyor.
Cinsiyet Gruplarına Göre Meslekler
Sayı Yüzde
Mesleği Erkek Kadın T Erkek Kadın T
ÇalıĢmıyor ve is de 12 16 28 3,1 4,1 3,6
aramıyor
ĠĢsiz/Is arıyor 16 17 33 4,1 4,4 4,2
14
15. Ev kadını 1 171 172 ,3 43,8 22,0
Öğrenci 41 47 88 10,5 12,1 11,3
ĠĢçi Emeklisi 38 11 49 9,7 2,8 6,3
Esnaf Emeklisi (BAGKUR) 16 6 22 4,1 1,5 2,8
Memur Emeklisi (Emekli 27 10 37 6,9 2,6 4,7
Sandığı)
Köylü-Çiftçi 7 0 7 1,8 ,9
Güvencesi olmayan islerde 25 14 39 6,4 3,6 5,0
çalıĢıyor (Pazarcı, Seyyar
Satıcı vb.)
BaĢkasının yanında isçi 59 29 88 15,1 7,4 11,3
BaĢkasının yanında SSK’lı 20 22 42 5,1 5,6 5,4
olarak Büro ÇalıĢanı ve
Pazarlamacı vb.)
Küçük memur (Emekli 8 10 18 2,0 2,6 2,3
Sandığı Resmi Dairede
Bekçi, Odacı, Sekr. Vb.)
Memur (Emekli Sandığı 24 13 37 6,1 3,3 4,7
Polis, Asker, Öğretmen,
Doktor, Mudur/Amir vb)
ĠĢyeri Sahibi-Küçük Esnaf 67 17 84 17,1 4,4 10,8
(Bag Kur Bakkal, Fırın vb)
ĠĢyeri Sahibi- Büyük Esnaf 17 0 17 4,3 2,2
(ġirket Sahibi, Tüccar vb)
Özelde Yönetici, Kendi ĠĢi, 13 7 20 3,3 1,8 2,6
Serbest Meslek
(Muayenehane Sahibi- Büro
Sahibi, Mali MüĢ. vb.)
Toplam 391 390 781 100,0 100,0 100,0
Hane büyüklüğü ortalaması 3,98 olup, hanede çalıĢan kiĢi ortalaması 1,42’dir. Bir baĢka deyiĢle
çalıĢanların toplama oranı % 40’ların altında kalıyor.
Aynı çatı altında (aynı Ailenizde siz dahil son hafta
hanede) siz dahil kaç kiĢi içinde bir iste çalıĢan sayısı
birlikte yaĢıyorsunuz?
Sayı % Birikim Sayı % Birikim
li % li %
0 kiĢi 0 0 0 79 10,1 10,1
1 30 3,8 3,8 396 50,7 60,8
2 112 14,3 18,2 224 28,7 89,5
3 180 23,0 41,2 67 8,6 98,1
4 218 27,9 69,1 12 1,5 99,6
5 119 15,2 84,4 2 ,3 99,9
6 70 9,0 93,3 1 ,1 100,0
7 24 3,1 96,4
8 16 2,0 98,5
9 4 ,5 99,0
10 3 ,4 99,4
11 3 ,4 99,7
15 1 ,1 99,9
18 kiĢi 1 ,1 100,0
Toplam 781 100,0 781 100,0
Ortalama 3,98 1,42
Örneklemdekilerin ortalama hane geliri 1.458 TL olup, aralarındaki değiĢkenlik oldukça yüksektir
(Std. Sp. 815).
Aylık Hane Geliri
Sayı % Yığ. %
250,00 49 6,3 6,3
750,00 226 28,9 35,2
1250,00 182 23,3 58,5
15
16. 1750,00 147 18,8 77,3
2250,00 94 12,0 89,4
2750,00 43 5,5 94,9
3250,00 14 1,8 96,7
3750,00 26 3,3 100,0
Toplam 781 100,0
Ortalama 1458 TL
Std.Sp. 815 TL
Hane geliri kiĢi baĢına bölününce ortalama 447 TL düĢmektedir.
KiĢi baĢına Hane Geliri
Sayı % Yığ. %
50,00 51 6,5 6,5
150,00 139 17,8 24,3
250,00 108 13,8 38,2
350,00 128 16,4 54,5
450,00 108 13,8 68,4
550,00 89 11,4 79,8
650,00 42 5,4 85,1
750,00 27 3,5 88,6
850,00 21 2,7 91,3
950,00 21 2,7 94,0
1250,00 34 4,4 98,3
1750,00 6 ,8 99,1
2250,00 7 ,9 100,0
Toplam 781 100,0
Ortalama 447 TL
Std.Sp. 371 TL
Özetle örneklem, bölge ve illerin geliĢmiĢlik durumu ile cinsiyet ve yaĢ grupları da dikkate
alınarak 26 ilden 17-90 yaĢ arası 391 erkek ve 390 kadın olmak üzere 781 kiĢiden oluĢmuĢtur.
2.4. Uygulama ve Analiz
GörüĢmeler, profesyonel bir araĢtırma Ģirketince (Eksen-Ġstanbul) 15 Nisan -15 Mayıs 2010
tarihleri arasında yapılmıĢtır.
Veriler, araĢtırma grubunca analiz edilmiĢtir.
3- BULGU VE ANALİZLER
AraĢtırmanın amaçlarına uygun olarak bulgu ve analizler anadili durumu, anadili eğitimi ve
anadilinde eğitim olmak üzere üç kategori altında verilecek ve çapraz analizlerine (bazı varyans ve
iliĢkilere) bakılmıĢtır.
3.1. ANADİLİ DURUMU
Anadili ve anadilini kullanma durumunun betimlenmesi anlamında
Anadilleri,
Türkçeyi kullanma düzeyleri,
Anadilini kullanma düzeyleri,
Anadilini kullanma yerleri,
Anadilini kullanmada sorunla karĢılaĢma durumları,
Dil (etnik) özdeĢleĢmeleri ile
Tüm bunların
Doğum yeri (bölge),
16
17. Ġkamet yeri (bölge),
Doğum yerleĢkesi (kentlilik-kırsallık),
Hane büyüklüğü,
YaĢ,
Cinsiyet,
Eğitim,
Meslek,
Hane üyelerinin istihdam durumu,
Aile geliri
durumlarına göre değiĢkenlik gösterip göstermediği, gösteriyorsa ne yönde olduğu analiz
edilmektedir.
3.1.1. Anadilleri: Anne-Babaların % 20,4’ü, Mevcut Nüfusun % 16,9’u Anadilini
Kullanmayı Sürdürebiliyor
Anadolu ve Trakya, hem anadilleri hem de din-mezhepler açısından oldukça zengin bir dokuya
sahiptir. Bunun için Andrews’in (1992) “Türkiye’de Etnik Gruplar” ve Eyüboğlu’nun (1993)
“Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi.” çalıĢmasına bakmak yeterlidir.
Yaygın olanı Türkçe olmak üzere, Kürtçe, Zazaca, Arapça, Lazca, Emenice ve Rumca ile birlikte
hemen bütün Kafkas ve Balkan Dilleri ile Farsça ve Süryanice baĢta olmak üzere pek çok dilin bu
coğrafyada yeri olduğu söylenebilir. Her bir dil grubunun da çeĢitli ağızlar-diyalektleri
bulunmaktadır. Burada ağızlar değil, anadilleri irdelenmektedir.
Anadilleri derken de, en azından etnik ya da ulusal bir topluluğun yaygın biçimde konuĢtuğu ve
çok sayıda konuĢanı olan diller kast edilmektedir. Türkiye’de farklı ağız, Ģive ve lehçelere karĢın
konuĢulan anadilleri, egemen dil olan Türkçe ile iç içe, yan yana ve barıĢ içinde yaĢamaktadır.
Farklı ağız ve Ģiveler varlığını zayıflayarak sürdürse de farklı anadilleri standart bir biçimde
yazılmaya ve konuĢulmaya devam etmektedir. Ancak aĢağıdaki soruya verilen yanıtlardan da
anlaĢıldığı gibi Türkiye’de en yayın anadili, hakim dil olan Türkçedir. Uygulanagelen anadili
politikaları göz önüne alındığında bu beklenen bir durum olmaktadır.
“Baba, anne, kendinizin ve eĢinizin anadili nedir?” sorusuna
Baba anadili için % 80,0 Türkçe,
Anne anadili için % 79,8,
Kendi anadili için % 83,1 oranında “sadece Türkçe” yanıtı veriliyor.
Bu durumda Türkçe dıĢında bir anadili
Baba anadili için % 20,0,
Anne anadili için % 20,2,
Kendi anadili için % 16,9 oranında ifade ediliyor.
Türkçe dıĢında ifade edilen anadilleri arasında baĢlıca anadilleri
Kürtçe (% 11,3),
Zazaca (% 3,2),
Arapça (% 2,1) olup ayrıca
Lazca, Çerkezce, Abazaca, Arnavutça, Romence, Gürcüce gibi anadilleri de yer alıyor (%
1,2). Tüm bu anadilleri bu araĢtırmada “Balkan+Kafkas Dilleri” kategorisinde anılacaktır.
11) Anne, baba, eĢ ve kendinizin anadili nedir?
Baba Anne Kendisi EĢi
Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %
Sadece Türkçe 625 80,0 623 79,8 649 83,1 438 82,3
17
18. BaĢka Bir Anadili* 156 20,0 158 20,2 132 16,9 94 17,7
Kurtce 95 12,2 94 12,0 83 10,6 60 11,3
Zazaca 31 4,0 33 4,2 25 3,2 17 3,2
Arapca 18 2,3 18 2,3 16 2,0 11 2,1
Balkan+Kafkas ve Diğer 12 1,5 13 1,7 8 1,0 6 1,2
Diller
Toplam 781 100,0 781 100,0 781 100,0 532 100,0
*Toplam 9 çiftte anne ve baba anadili farklı bulunuyor.
3.1.5. Anadillerini Öğrenme ġekli ve Yeterlilik Düzeyi: Evde Öğreniyor ama Yazamıyor
Anadili % 95 oranla evde öğrenilmiĢ bulunuyor. YurtdıĢında öğrenenler de büyük olasılıkla evde
öğrenmiĢ sayılırsa, bu oran % 97’ye çıkıyor.
Anadilinizi nerede öğrendiniz?
Sayı %
Ev ve aile ortamında 125 94,7
Okul, dershane, kurs ve benzeri eğitim kurumlarında 0 0
YurtdıĢında 3 2,3
TV, radyo, kitap, dergi vb. basım araçlarından kendi gayretimle 0 0
Diğer 4 3,0
Toplam 132 100,0
YaĢlılara göre gençler “anadilini anlıyor ama konuĢamıyor.” Yani yaĢ gençleĢtikçe anadilinde
konuĢabilme oranı geriliyor.
Anadilinizi kullanmadaki yeterlilik düzeyiniz?
Sayı %
Anadilimi hem anlıyor, hem 31 23,5
konuĢuyor, hem de
yazabiliyorum
Anadilimi anlıyor ve 96 72,7
konuĢuyorum ama yazamıyorum
Anadilimi anlıyorum ama 4 3,0
konuĢamıyorum
Anadilimi ne anlayabiliyor, ne 1 ,8
konuĢabiliyor, ne de
yazabiliyorum
Toplam 132 100
Anadilinde yeterlilik düzeyine bakıldığında evde öğrenmenin okuryazarlığı sağlayamadığı
görülüyor. Anadilinde yazabilen 31 kiĢinin tamamı ilkokul ve daha üstü eğitime sahip bulunuyor.
Geriye kalan 101 kiĢiden 70’i de ilkokul ve daha yüksek eğitime sahip bulunuyor ama
anadillerinde yazamıyor. Yani anadilinde okuryazarlık için, eğitimde anadiline yer verilmesi Ģart
olup, Türkçe eğitim görenlerin ancak % 25’i bunu baĢarabiliyor.
Dolayısıyla anadilinde okuryazarlık için eğitimde anadiline yer verilmesi bir zaruret olarak öne
çıkıyor.
ÇeĢitli DeğiĢkenlere Göre Anadilinde Yeterlilik Düzeyi
Anadilimi Toplam
Anadilimi hem anlıyor ve Anadilimi Sayı
anlıyor, hem konuĢuyorum anlıyorum ama
konuĢuyor, hem de ama konuĢamıyoru
yazabiliyorum yazamıyorum m*
Toplam 23,5 72,7 3,8 132
Cinsiyeti
Kadın 17,7 77,4 4,8 62
Erkek 28,6 68,6 2,9 70
YaĢı
17-24 33,3 61,9 4,8 21
18
19. 25-34 25,0 67,9 7,1 28
35-44 26,5 67,6 5,9 34
45-54 14,8 85,2 27
>=55 18,2 81,8 22
Anadili
Kürtçe 24,1 73,5 2,4 83
Zazaca 16,0 72,0 12,0 25
Arapça 18,8 81,3 16
Kafkas-Balkan Dilleri 50,0 50,0 8
Ġkamet Bölgesi
Akdeniz 6,3 87,5 6,3 16
Doğu Anadolu 31,0 69,0 29
Ege 17,6 76,5 5,9 17
Güneydoğu Anadolu 11,4 86,4 2,3 44
Ġç Anadolu 66,7 33,3 3
Karadeniz 75,0 25,0 4
Marmara 57,9 36,8 5,3 19
Doğum YerleĢim Yeri
Köy, Bucak 21,6 76,5 2,0 51
Ġlçe ġehir Merkezi 22,5 72,5 5,0 40
Ġl ġehir Merkezi 26,8 68,3 4,9 41
Hane Büyüklüğü
1,00 100,0 2
2,00 16,7 83,3 12
3,00 27,3 63,6 9,1 11
4,00 30,8 65,4 3,8 26
5,00 38,5 57,7 3,8 26
6,00 8,0 88,0 4,0 25
7,00 16,7 75,0 8,3 12
8+ 11,1 88,9 18
En Son Bitirdiği Okul
Okuryazar değil 100,0 31
Ġlkokul 22,5 75,0 2,5 40
Ġlköğretim-Ortaokul 7,1 85,7 7,1 14
Lise ve dengi okul 50,0 46,9 3,1 32
Yükseköğretim 33,3 53,3 13,3 15
Mesleği/UğraĢısı
ĠĢsiz/ÇalıĢmıyor 33,3 66,7 12
Ev Hanimi (Ev Kad.) 10,0 90,0 40
Öğrenci 55,6 33,3 11,1 9
Koylu-Çiftçi
Güvencesi Olmayan 12,5 81,3 6,3 16
ĠĢler
SSK’lı ĠĢçi-ÇalıĢan, 11,8 82,4 5,9 17
SSK Em.
Memur, ES Emeklisi 33,3 53,3 13,3 15
Küç. Esnaf, BağKur 53,8 46,2 13
Em.
Özelde Yönetici, 20,0 80,0 10
Serbest Meslek, Büyük
Esnaf
Hanedekilerin Ġstihdam
Oranı
0 Hiçbiri çalıĢmıyor 15,4 84,6 13
% 1-24 23,1 74,4 2,6 39
% 25-49 13,2 79,2 7,5 53
% 50-74 50,0 50,0 22
% 75+ çalıĢıyor 40,0 60,0 5
KiĢi BaĢına Aylık Hane
Geliri
0-99 TL 8,7 91,3 23
100-199 17,8 77,8 4,4 45
200-299 25,0 75,0 20
300-399 22,7 68,2 9,1 22
400-499 33,3 50,0 16,7 6
500-599 50,0 50,0 2
600-699 50,0 50,0 4
700-799 100,0 4
800-899 100,0 1
19
20. 900-999 100,0 2
1000+ TL 66,7 33,3 3
Toplam 31 96 5 132
*Bir kiĢi aynı zamanda anlamıyor.
Genel bir çıkarımda bulunulursa, evde öğrenmenin anadilinde okuryazarlığı sağlayamadığı, her tür
okul eğitiminin anadili okuryazarlığı için de bir katkı oluĢturduğu; ancak anadilinde okuryazarlık
için anadilinde okul eğitiminin önkoĢul olarak öne çıktığı söylenebilir.
3.1.2. Bölgelerin Dil Dağılımları ve Dillerin Bölgelere Dağılımları
Anadilleri deyince bir yandan bölgesel dağılımlar akla gelmektedir.
Cinsiyete göre
Erkekler,
YaĢ gruplarına göre
Orta yaĢ grubu görece daha fazla anadili ifade ediyor.
Doğum yerine göre
Akdeniz % 11,
Doğu Anadolu % 40,
Güneydoğu Anadolu % 49;
Ġkamet bölgesine göre
Doğu Anadolu’da % 35,
Güneydoğu Anadolu % 42 oranında Kürtçe, Zazaca ve Arapça Anadilleri konuĢuluyor.
Türkçe dıĢındaki Anadili oranı Ege ve Akdeniz’de % 15-16, Marmara’da % 10 düzeyinde
bulunuyor.
Anadiliniz nedir?
Türkçe Ebeveyn Kürtçe Zazaca Arapça Balkan+ Toplam
farklı, Kafkas Sayı
kendisi Dilleri
Türkçe
Toplam 79,6 3,5 10,6 3,2 2,0 1,0 781
Cinsiyeti
Kadın 80,0 4,1 9,0 3,3 2,3 1,3 390
Erkek 79,3 2,8 12,3 3,1 1,8 ,8 391
YaĢı
17-24 83,6 4,1 7,6 1,8 1,8 1,2 171
25-34 78,6 3,2 11,7 3,2 2,6 ,6 154
35-44 73,8 5,0 13,8 3,1 2,5 1,9 160
45-54 78,9 2,7 10,9 6,1 1,4 147
>=55 83,2 2,0 9,4 2,0 2,0 1,3 149
Doğum Bölgesi
Marmara 92,3 3,1 2,3 2,3 130
Ege 92,2 6,5 1,3 77
Ġç Anadolu 100,0 123
Akdeniz 86,3 2,7 2,7 1,4 5,5 1,4 73
Karadeniz 97,6 ,8 1,6 123
Doğu Anadolu 52,0 7,8 27,5 12,7 102
Güneydoğu Anadolu 46,2 4,8 36,6 4,8 7,6 145
Toplam 79,8 3,4 10,7 3,2 1,9 ,9 781
Ġkamet Bölgesi
Marmara 85,1 4,4 4,4 3,3 ,6 2,2 181
Ege 81,3 1,0 13,5 4,2 96
Ġç Anadolu 95,5 1,8 1,8 ,9 110
Akdeniz 81,6 2,9 3,9 4,9 4,9 1,9 103
Karadeniz 95,3 ,9 1,9 1,9 106
Doğu Anadolu 56,3 7,5 28,8 7,5 80
Güneydoğu Anadolu 52,4 5,7 31,4 5,7 4,8 105
Toplam 79,6 3,5 10,6 3,2 2,0 1,0 781
Sayı 622 27 83 25 16 8 781
20
21. Türkçe dıĢındaki anadillerinin ikamete göre yayılımına bakarsak
Kürtçe Güneydoğu, Doğu Anadolu’da yoğun, Ege, Marmara, Akdeniz’de belirli oranda,
Zazaca Güneydoğu, Doğu Anadolu, Marmara ve Akdeniz’de yaklaĢık eĢit oranda,
Arapça Güneydoğu, Akdeniz ve Ege’de yaklaĢık eĢit oranda,
Balkan+Kafkas Dilleri Marmara, Karadeniz ve Akdeniz’de yaĢam alanı buluyor.
Anadiliniz nedir?
Kürtçe Zazaca Arapça Balkan+
Kafkas
Dili
Ġkamet Bölgesi % % % %
Marmara 9,6 24,0 6,3 50,0
Ege 15,7 25,0
Ġç Anadolu 2,4 6,3
Akdeniz 4,8 20,0 31,3 25,0
Karadeniz 8,0 25,0
Doğu Anadolu 27,7 24,0
Güneydoğu Anadolu 39,8 24,0 31,3
Toplam 100 100 100 100
Sayı 83 25 16 8
3.1.3. Anadiller: Bilgi Beceri, Olanak ve Kısıtlar
Anadillerinin örgün eğitim sürecinde dikkate alınmaması/görmezden gelinmei, kültürel
dıĢlanmaya kendiliğinden yeterli bir gösterge oluĢturmaktadır. Ancak bu durumun sadece kültürel
alanla sınırlı kalması beklenemez. Bireyin sosyo-ekonomik koĢullarını da etkilemesi
kaçınılmazdır.
Burada, sosyoekonomik süreçlerde, kasıtlı veya değil, anadillerine göre nasıl bir benzerlik veya
farklılaĢma oluĢuyor, onlara bakılmıĢtır.
Anadil Gruplarına Göre Dağılımlar
Türkçe Farklı Kürtçe Zazaca Arapça Balkan+ Toplam
dil Kafkas
kökenli Dili
olup
Türkçe
Doğum YerleĢim Yeri
Köy, Bucak 16,2 3,7 38,6 52,0 18,8 37,5 153
Ġlçe ġehir Merkezi 31,0 48,1 30,1 28,0 43,8 12,5 246
Ġl ġehir Merkezi 52,7 48,1 31,3 20,0 37,5 50,0 382
Hane Büyüklüğü
1,00 3,9 14,8 1,2 12,5 30
2,00 15,4 14,8 4,8 8,0 25,0 25,0 112
3,00 26,2 22,2 9,6 4,0 12,5 180
4,00 30,1 18,5 21,7 8,0 12,5 50,0 218
5,00 14,5 11,1 21,7 20,0 12,5 12,5 119
6,00 6,8 11,1 15,7 36,0 18,8 70
7,00 1,8 3,7 8,4 16,0 6,3 24
8+ 1,4 3,7 16,9 8,0 12,5 28
En Son Bitirdiği Okul
Okuryazar değil 2,6 3,7 24,1 32,0 18,8 48
Ġlkokul 23,6 11,1 25,3 36,0 37,5 50,0 190
Ġlköğretim-Ortaokul 13,8 18,5 9,6 12,0 18,8 105
Lise ve dengi okul 38,9 37,0 27,7 12,0 18,8 37,5 284
Yükseköğretim 21,1 29,6 13,3 8,0 6,3 12,5 154
Mesleği/UğraĢısı
ĠĢsiz/ÇalıĢmıyor 7,7 3,7 7,2 12,0 12,5 12,5 61
Ev Hanimi (Ev Kad.) 20,1 25,9 28,9 36,0 31,3 25,0 172
Öğrenci 12,4 7,4 4,8 12,0 25,0 88
Koylu-Ciftci 1,1 7
Guvencesi Olmayan 3,5 3,7 13,3 12,0 12,5 39
21
22. ĠĢler
SSK’lı ĠĢçi-ÇalıĢan, 25,2 18,5 12,0 12,0 18,8 12,5 179
SSK Em.
Memur, ES Emeklisi 12,1 7,4 13,3 8,0 6,3 12,5 92
Küç. Esnaf, BağKur 13,8 25,9 12,0 4,0 6,3 12,5 106
Em.
Özelde Yönetici, 4,0 7,4 8,4 4,0 12,5 37
Serbest Meslek, Büyük
Esnaf
Hanedekilerin Ġstihdam
Oranı
0 Hiçbiri çalıĢmıyor 10,3 7,4 4,8 12,0 25,0 25,0 79
% 1-24 12,1 14,8 31,3 36,0 18,8 12,5 118
% 25-49 36,5 37,0 44,6 36,0 31,3 25,0 290
% 50-74 33,6 25,9 16,9 16,0 12,5 25,0 238
% 75+ çalıĢıyor 7,6 14,8 2,4 12,5 12,5 56
KiĢi BaĢına Aylık Hane
Geliri
0-99 TL 4,3 3,7 18,1 20,0 18,8 51
100-199 14,6 11,1 38,6 36,0 18,8 12,5 139
200-299 13,2 22,2 16,9 12,0 18,8 108
300-399 16,6 11,1 9,6 20,0 25,0 62,5 128
400-499 15,8 14,8 3,6 8,0 6,3 108
500-599 13,7 7,4 2,4 89
600-699 5,9 3,7 2,4 4,0 6,3 42
700-799 3,7 3,6 12,5 27
800-899 3,1 3,7 12,5 21
900-999 3,1 2,4 21
1000+ TL 6,1 22,2 2,4 6,3 47
Toplam 622 27 83 25 16 8 781
Yukarıdaki tabloya göre bir değerlendirme yapılacak olursa;
Doğum yeri açısından anadili
Zaza ve Kürtçe olanlar daha kırsal kökenli,
Türkçe olanlar görece daha Ģehir kökenli bulunuyorlar.
Ortalama hane büyüklüğü anadili
Kürtçe olan hanelerde 5.51, Zazaca olanlarda 5.56, Arapça olanlarda 4.70 iken,
Türkçe olanlarda 3.72 ve Kafkas+Balkan dillerindekilerde 3.25’dir.
Eğitim açısından
Türkçe kategorisindekilerin sadece % 3-4’ü okuryazar değilken, Zazaca (% 32), Kürtçe (%
24) ve Arapça (% 19) kategorisindekiler için bu oran çok daha yüksek bulunuyor.
Türkçe olanlarda yükseköğretim mezunu oranı % 21 iken, diğer anadillerindekilerin
yüksekokul okuma oranları % 6-13 arasında değiĢiyor.
Hanedekilerin istihdama katılımı açısından anadili
Zazaca olanlarda %26, Kürtçe olanlarda % 31, Arapça ve Kafkas+Balkan dillerindekilerde
% 33-34 iken,
Türkçe olanların % 40’ı istihdama katılıyor.
Ġstihdama aile fertlerinin yarısı ve daha üstünün katılımı
Kürtçe, Zazaca ve Arapça kategorisindekiler için % 16-25 arasında değiĢirken,
Türkçe kategorisindekiler için bu oran % 41’e ulaĢıyor.
Yaptıkları uğraĢılara bakılınca
Türkçe kategorisindekilerin % 55’i güvenceli iĢlerde çalıĢırken,
Kürtçe, Zazaca ve Arapça kategorisindekiler için bu oran % 28-46 arasında değiĢiyor.
22
23. KiĢi baĢına hane geliri açısından
Türkçe kategorisindekilerin % 19’u 199 TL ve daha az gelirli iken,
Kürtçe ve Zazaca grubundakilerin % 55-56’sı bu sınırda bulunuyor.
Anadil Kategorilerine Göre Hane Büyüklüğü, Ġstihdam ve Gelir Oranı
Kendisinin Anadili Hane Büyüklüğü Hane Ġçi Ġstihdam KiĢi BaĢına Gelir
(Sayı) Oranı (%) (TL)
Türkçe 3,72 40,43 475,88
Farklı dil kökenli olup Türkçe 3,63 42,75 567,64
Kürtçe 5,51 30,97 284,02
Zazaca 5,56 25,81 225,08
Arapça 4,75 33,20 342,76
Kafkas-Balkan Dili 3,25 33,75 434,37
Toplam 3,98 38,82 447,48
Özetle Türkçe ile Balkan+Kafkas anadili kategorisindekiler bütün fırsat ve olanaklar açısından daha iyi
düzeyde bulunurken Kürtçe, Zazaca ve Arapça kategorisindekiler daha dezavantajlı bulunuyor.
3.1.4. Anadilini Kullanırken Sorunla KarĢılaĢma: % 43’ü YaĢıyor
Ayrımcılık ve baskılama; bireysel ve kurumsal olarak ikiye ayrılabilir. Bireysel olana göre kurumsal olanı
da daha ağır bir ayrımcılığı ve Ģiddeti göstermektedir. Bir de bunun aletli ve aletsizi bulunuyor.
ġiddet Tür ve Dereceleri*
KarĢı Koyma Beslenme-Avlama Yok Etme
Kurumsal Aletli (Silahlı)
Bireysel Aletsiz (Silahsız)
Savunu YaĢam Mücadelesi Saldırı
*Dereceler, dikotomik değil süreklilik içindedir.
Kaynak: GümüĢ 2006.
Türkçe dıĢında bir anadile sahip olanların % 43’ü (Kürtçe grupta % 59’u) anadilini kullanırken
sorunla karĢılaĢtığını belirtiyor ki, bu oldukça yüksek bir oranı oluĢturuyor. Hatta bu sorunların %
21’inin yasal-siyasal alanda olması “kurumsal” bir ayrımcılığa veya soruna iĢaret ediyor.
Anadilinizi kullanırken bir sorun ile karĢılaĢtıysanız, yoğunlukla ne tür
sorunlardı bunlar?
Toplam %
Hiçbir sorunla karĢılaĢmadım 75 56,8
Yasal ve siyasal sorunlar 27 20,5
Kültürel sorunlar (çevrenin baskısı, 29 22,0
anadilimin aĢağılanması vb.)
Ekonomik sorunlar 0 0,0
Diğer 1 0,8
Toplam 132 100,0
Bazı ana değiĢkenlere göre bakıldığında
Kadınlara göre erkekler ve
Kürtçe anadilindekiler hem daha fazla, hem de kurumsal düzeyde baskılamaya uğruyorlar.
Doğu Anadolu,
Yükseköğrenimliler ve
Yüksek gelirliler arasında da bu durum/algı görece daha yüksek bulunuyor.
23
24. ÇeĢitli DeğiĢkenlere Göre Anadilinin Baskılanma Durumu
Çevre Toplam
baskısı
, Yasal
Hiçbir dıĢlam ve
sorunla a, siyasal
karĢılaĢ aĢağıla sorunl
madım ma ar
Toplam 56,8 22,7 20,5 132
Cinsiyeti
Kadın 64,5 21,0 14,5 62
Erkek 50,0 24,3 25,7 70
YaĢı
17-24 57,1 23,8 19,0 21
25-34 53,6 17,9 28,6 28
35-44 67,6 17,6 14,7 34
45-54 55,6 29,6 14,8 27
>=55 45,5 27,3 27,3 22
Anadili
Kürtçe 41,0 28,9 30,1 83
Zazaca 80,0 16,0 4,0 25
Arapça 87,5 12,5 16
Kafkas-Balkan Dilleri 87,5 12,5 8
Ġkamet Bölgesi
Akdeniz 93,8 6,3 16
Doğu Anadolu 31,0 10,3 58,6 29
Ege 64,7 17,6 17,6 17
Güneydoğu Anadolu 50,0 47,7 2,3 44
Ġç Anadolu 33,3 33,3 33,3 3
Karadeniz 100,0 4
Marmara 68,4 5,3 26,3 19
Doğum YerleĢim Yeri
Köy, Bucak 56,9 23,5 19,6 51
Ġlçe ġehir Merkezi 52,5 22,5 25,0 40
Ġl ġehir Merkezi 61,0 22,0 17,1 41
Hane Büyüklüğü
1,00 50,0 50,0 2
2,00 75,0 16,7 8,3 12
3,00 54,5 9,1 36,4 11
4,00 65,4 15,4 19,2 26
5,00 38,5 30,8 30,8 26
6,00 64,0 16,0 20,0 25
7,00 50,0 41,7 8,3 12
8+ 55,6 33,3 11,1 18
En Son Bitirdiği Okul
Okuryazar değil 64,5 19,4 16,1 31
Ġlkokul 70,0 22,5 7,5 40
Ġlköğretim-Ortaokul 42,9 42,9 14,3 14
Lise ve dengi okul 43,8 25,0 31,3 32
Yükseköğretim 46,7 6,7 46,7 15
Mesleği/UğraĢısı
ĠĢsiz/ÇalıĢmıyor 58,3 16,7 25,0 12
Ev Hanimi (Ev Kad.) 67,5 20,0 12,5 40
Öğrenci 44,4 55,6 9
Koylu-Ciftci
Guvencesi Olmayan 56,3 37,5 6,3 16
ĠĢler
SSK’lı ĠĢçi-ÇalıĢan, 70,6 17,6 11,8 17
SSK Em.
Memur, ES Emeklisi 40,0 26,7 33,3 15
Küç. Esnaf, BağKur 53,8 7,7 38,5 13
Em.
Özelde Yönetici, 30,0 60,0 10,0 10
Serbest Meslek, Büyük
Esnaf
Hanedekilerin Ġstihdam
Oranı
0 Hiçbiri çalıĢmıyor 76,9 23,1 13
24
25. % 1-24 51,3 33,3 15,4 39
% 25-49 60,4 15,1 24,5 53
% 50-74 45,5 22,7 31,8 22
% 75+ çalıĢıyor 60,0 20,0 20,0 5
KiĢi BaĢına Aylık Hane
Geliri
0-99 TL 56,5 34,8 8,7 23
100-199 60,0 24,4 15,6 45
200-299 45,0 30,0 25,0 20
300-399 77,3 9,1 13,6 22
400-499 66,7 16,7 16,7 6
500-599 100,0 2
600-699 25,0 25,0 50,0 4
700-799 50,0 50,0 4
800-899 100,0 1
900-999 50,0 50,0 2
1000+ TL 33,3 66,7 3
Toplam 75 30 27 132
Genel bir çıkarımda bulunulursa, yükselme Ģansları arttıkça baskılama derecesi de artıĢ gösteriyor
denebilir. Veya bu yöndeki algılar/Ģikayetler daha da yoğunlaĢmaktadır.
3.1.5. Anadilini Kullanma Durumu ve Sıklıkları
a. Anadillerinin KonuĢulduğu Yerler: Eve KapatılmıĢ Durumda
15) (Türkçe dıĢında bir diliniz daha varsa) Anadilinizi en çok nerede konuĢursunuz?
Toplam % Kafkas-
Balkan
Kürtçe Zazaca Arapça Dili
Evde 75 56,8 45 54,2 15 60,0 11 68,8 4 50,0
Sokakta 3 2,3 1 1,2 1 4,0 0 1 12,5
Her yerde 37 28,0 26 31,3 5 20,0 4 25,0 2 25,0
Hiçbir yerde 6 4,5 2 2,4 4 16,0 0 0
Diğer 11 8,3 9 10,8 0 1 6,3 1 12,5
132 100,0 83 100,0 25 100,0 16 100,0 8 100,0
Anadilleri % 50-69 oranında evlerde, % 25-30 düzeyinde “her yerde” veya “sokakta”
konuĢulmaktadır.
Sadece bölge olarak Güneydoğu’da ve mesleki olarak “güvencesiz iĢler” kategorisindekiler “her
yerde” ve “sokakta” anadillerini kullanmaktadır (% 55’e % 44).
ÇeĢitli DeğiĢkenlere Göre Anadilini KonuĢtuğu Yerler
Her Sokakt Hiçbir Toplam
yerde a Evde Diğer yerde
Toplam 28,0 2,3 56,8 8,3 4,5 132
Cinsiyeti
Kadın 30,6 1,6 54,8 8,1 4,8 62
Erkek 25,7 2,9 58,6 8,6 4,3 70
YaĢı
17-24 33,3 61,9 4,8 21
25-34 25,0 3,6 42,9 14,3 14,3 28
35-44 23,5 2,9 58,8 11,8 2,9 34
45-54 25,9 3,7 63,0 7,4 27
>=55 36,4 59,1 4,5 22
Anadili
Kürtçe 31,3 1,2 54,2 10,8 2,4 83
Zazaca 20,0 4,0 60,0 16,0 25
Arapça 25,0 68,8 6,3 16
Kafkas-Balkan Dilleri 25,0 12,5 50,0 12,5 8
25
27. b. Anadilini Kullanıldığı Zaman ve Yerler: Bayram, Seyran ve Müzik
Anadilleri
En çok namaz, bayram ve akraba ziyaretlerinde kullanılırken,
En az dergi-gazete-kitap okumada, alıĢveriĢte ve iĢyerinde kullanılıyor.
Buradan genel bir sonuç çıkarılırsa, iĢlevselliğini kaybettiği sürece dilleri kaybetme riski de
artıyor, denebilir.
18) (Türkçe dıĢında bir diliniz daha varsa) AĢağıda belirtilen iĢleri yaparken hangi dili kullanıyorsunuz?
Her Daha Bazen Daha çok Her zaman
zaman çok anadilimde, Anadilimde Anadilimde
Türkçe Türkçe bazen Türkçe Ort. Std.Sp. Sayı
Televizyon izlerken
36,36 16,67 31,06 8,33 7,58 2,34 1,26 132
Gazete, dergi veya
kitap okurken 58,25 17,48 17,48 3,88 2,91 1,76 1,06 103
AlıĢveriĢ yaparken
44,19 22,48 26,36 4,65 2,33 1,98 1,05 129
ArkadaĢlarınızla
birlikte oynarken 39,39 27,27 27,27 6,06 0,00 2,00 0,97 33
Otobüs- Minibüs-
DolmuĢta 38,17 24,43 31,30 4,58 1,53 2,07 1,01 131
ĠĢyerindeki
insanlara
konuĢurken 47,30 18,92 31,08 1,35 1,35 1,91 0,98 74
Telefonda
konuĢurken 13,74 8,40 64,89 8,40 4,58 2,82 0,94 131
Müzik dinlerken
(Kaset/CD) 18,60 8,53 44,19 19,38 9,30 2,92 1,18 129
Radyo dinlerken
24,81 11,63 46,51 10,85 6,20 2,62 1,15 129
Eğer yapıyorsanız,
namaz kılarken
veya dua ederken 25,23 4,67 23,36 14,02 32,71 3,24 1,57 107
Bayram
ziyaretlerinde 10,61 5,30 48,48 21,21 14,39 3,23 1,10 132
Akraba
ziyaretlerinde 9,85 1,52 40,15 26,52 21,97 3,49 1,15 132
c. Anadillerinin KonuĢulduğu KiĢiler: Hane ve Akraba Dili
Anadillerinin sürdürümü için konuĢulması Ģart sayılabilir. Bu durumda, anadilinde kimlerle
konuĢulduğu, önemli bir soruyu oluĢturuyor.
Anne-baba ve akrabalarla % 11-22 arası Türkçe, % 45-72 arası anadilinde
konuĢulmaktadır.
Çocuklar için bu oran düĢmektedir.
ArkadaĢlar arasında, komĢulukta, okulda, iĢte anadillerinin konuĢulma oranı azalmaktadır.
27
28. 17) (Türkçe dıĢında bir diliniz daha varsa) AĢağıda belirtilen kiĢilerle iletiĢimde hangi dili kullanırsınız?
Sadece Çoğu Bazen Çoğu Sadece
Türkçe zaman Türkçe, zaman anadilimi
Türkçe bazen anadilimi
anadilimi Ortalama Std.Sp. Sayı
Anneyle 8,33 3,03 16,67 28,03 43,94 3,96 1,22 132
Babayla 10,00 3,85 14,62 28,46 43,08 3,91 1,28 130
Küçük kardeĢlerle 14,62 6,15 29,23 26,92 23,08 3,38 1,31 130
Büyük kardeĢlerle 11,63 6,98 31,01 25,58 24,81 3,45 1,26 129
EĢle 11,24 10,11 29,21 22,47 26,97 3,44 1,30 89
Akrabalarla 5,34 6,11 43,51 25,19 19,85 3,48 1,05 131
Anadilimi bilen
arkadaĢlarla 4,58 11,45 37,40 21,37 25,19 3,51 1,13 131
Çocuklarla 30,77 10,58 31,73 13,46 13,46 2,68 1,39 104
Okul
arkadaĢlarıyla 28,79 15,15 45,45 0,00 10,61 2,48 1,22 66
KomĢularla 24,62 19,23 36,92 10,77 8,46 2,59 1,21 130
ĠĢ arkadaĢlarıyla 39,24 26,58 22,78 6,33 5,06 2,11 1,16 79
Çocukluk
arkadaĢlarıyla 18,46 17,69 39,23 8,46 16,15 2,86 1,28 130
Samimi
arkadaĢlarla 15,15 13,64 40,15 13,64 17,42 3,05 1,26 132
Genel bir çıkarımda bulunulursa, anadilleri hane ve akrabalık iliĢkilerine sıkıĢtırılmıĢ bulunuyor.
d. Duyguda Çiftdillilik: % 75’i Çiftdilli Duygulanıyor
Ġnsan duygulandığında hangi dili kullanıyor? Anadili ile çiftdilliliği burada nasıl bir rol oynuyor?
Anadolu’da duyguların ortaklaĢacılığı duygu dilleri üzerinden de söylenebilir:
“Duygu” durumlarında % 25-30 Türkçe, % 35-46 Anadilinde duygulanıyorlar.
“Hesap yaparken” (% 41) daha çok Türkçeyi,
“Kafası karıĢık olduğunda” (% 46) daha çok anadilini kullanıyorlar.
“Acelesi olduğunda” ve “rüyalarında” Türkçe ve anadilleri benzer ağırlıkta gerçekleĢiyor.
Birer maddede sadece Türkçe duygulananların oranı % 14’te, sadece anadilinde
duygulananların oranı da % 11’de kalıyor. Yani tek duygu dili olarak ikisinin toplamı olan
% 25’i kabul edersek, geriye kalan % 75’i için hem Türkçe hem de anadili birlikte duygu
dilini oluĢturuyor.
16) (Türkçe dıĢında bir diliniz daha varsa) AĢağıdaki durumlarda hangi dili kullanıyorsunuz?
Sadece Çoğu Bazen Çoğu Sadece Ort. Std.Sp. Sayı
Türkçe zaman Türkçe, zaman anadilimi
Türkçe bazen anadilimi
anadilimi
Yorgun olduğumda 17,42 10,61 34,85 21,21 15,91 3,08 1,29 132
Tedirgin
olduğumda 15,91 15,15 23,48 28,79 16,67 3,15 1,32 132
Kızgın olduğumda 15,15 9,85 35,61 20,45 18,94 3,18 1,28 132
Utandığımda 18,18 12,88 30,30 21,21 17,42 3,07 1,33 132
Kavga ederken 20,45 8,33 30,30 21,97 18,94 3,11 1,37 132
Hesap yaparken 27,27 13,64 28,03 19,70 11,36 2,74 1,35 132
Acelem olduğunda 23,48 10,61 31,06 19,70 15,15 2,92 1,36 132
Tehlike anında 20,45 8,33 30,30 25,00 15,91 3,08 1,34 132
Mutlu olduğumda 14,39 10,61 28,79 25,00 21,21 3,28 1,31 132
Kafam karıĢık
olduğunda 21,21 7,58 25,76 28,03 17,42 3,13 1,38 132
Rüyalarımda 22,73 7,58 31,82 24,24 13,64 2,98 1,34 132
28
29. 3.1.6. Süreç Analizi
a) Anadili: KuĢaktan KuĢağa Eriyor
GörüĢülen kiĢilerin % 20,4’ünün ebeveynlerinden en az birinin Türkçe dıĢında bir Anadili
bulunurken, bu oran araĢtırmaya katılanların kendileri için % 16,9’a düĢüyor.
11) Anne, baba ve kendinizin anadili nedir?
Anne ve/ya Baba* Kendisi
Sayı % Sayı %
Sadece Türkçe 622 79,6 649 83,1
BaĢka Bir Anadili 159 20,4 132 16,9
Kurtce 92/97 11,8/12,4 83 10,6
Zazaca 31/33 4,0/4,2 25 3,2
Arapca 17/19 2,2/2,4 16 2,0
Balkan+Kafkas ve Diğer Diller 10/13 1,3/1,6 8 1,0
Baba veya Anneden Biri 9 1,2
Toplam 781 100,0 781 100,0
*781 ebeveynden 622’sinin her ikisi de Türkçeye, 159’u Türkçe dışında bir anadiline sahip bulunuyor (bu 159 ebeveynden de
150’si birbiriyle aynı anadiline, 9’u birbirinden farklı bir anadiline sahip bulunuyor).
Yani anne-babalara göre 3,5 puanlık (% 20,4’ten % 16,9’a düĢüĢ) kayıp oransal olarak Türkçe
dıĢında bir anadiline sahip olanların % 17’sinin tek kuĢakta bu anadilini kaybettiğini gösteriyor.
90.00 83.10 82.30
80.00 79.80
80.00
70.00
60.00
50.00
40.00
30.00
20.00 20.20 17.70
16.90
20.00
10.00
0.00
Baba Anne Kendisi Eşi
Sadece Turkce Başka Bir Anadili
Grafik: Baba, Anne, Kendisi ve EĢinin Anadili Durumu
b) Balkan+Kafkas Dilleri Daha Çabuk Eriyor
Ayrıntılara bakılırsa anne ve/ya babadan birinin Anadili
Kürtçe olan 97 kiĢiden 83’ü aynı anadilini sürdürebiliyor (% 14,43 kayıp),
Zazaca olan 33 kiĢiden 25’i aynı anadilini sürdürebiliyor (% 24,23 kayıp),
Arapça olan 19 kiĢiden 16’sı aynı anadilini sürdürebiliyor (% 15,79 kayıp),
Balkan+Kafkas dillerinden biri olan 13 kiĢiden 8’i aynı anadilini sürdürebiliyor (% 38,46
kayıp).
Anne-babasının Türkçe dıĢında bir anadili olanların kendi
anadili durumu
Anne Kendisi Sürdürüm Kayıp
ve/veya (%) (%)
29
30. Baba
Kurtce 97 83 85,57 14,43
Zazaca 33 25 75,76 24,23
Arapca 19 16 84,21 15,79
Balkan+Kafkas 38,46
ve Diğer Diller 13 8 61,54
Toplam 162 132 81,48 18,52
c) Farklı Anadili Grupları ile Evlilikler Sınırlı ancak ArtıĢ Eğiliminde
Farklı dil gruplarıyla evlilikler sosyal bütünleĢme göstergesi olduğu kadar daha hızlı Ģekilde
Anadili kayıplarına da yol açıyor. Ebeveynleriyle karĢılaĢtırıldığında yeni kuĢaklarda bu yönde
artıĢ gözlemleniyor:
781 anne babadan sadece 9’u yani %1,2’si baĢka bir anadiline sahip kiĢiyle evli iken,
Kendileri için bu oran % 2,8’e çıkıyor (532 evli kiĢiden 15’i farklı bir anadiline sahip kiĢi
ile evlenmiĢ bulunuyor).
3.00 2.82
2.50
2.00
1.50
1.15
1.00
0.50
0.00
Annesinin anadili babasınınkinden Eşinin anadili kendisininkinden farklı
farklı (%) (%)
Evliliklerle ilgili bir diğer soru hangi dil gruplarının diğer dil gruplarından evlilik yaptığına
iliĢkindir. Türkçe anadilindekilere göre diğer dil gruplarında bu eğilim görece daha yüksek
bulunuyor.
Farklı Anadili Olanlarla Evlenme Durumları
(%)
Annesinin anadili EĢinin anadili
babasınınkinden farklı kendisininkinden
(%) farklı (%)
Toplam 1,15 2,82
Anadili sadece Türkçe 0,48 2,04
Anadili Türkçe dıĢında bir dil 3,85 6,67
Anadili sadece Türkçe olan 625 babanın sadece 3’ü (% 0,5) bir diğer anadiline sahip
kiĢiyle evli iken Türkçe dıĢında bir anadili olan 156 babadan 6’sı (% 3,8’i) bir diğer anadili
olanla evlenmiĢ bulunuyor.
Kendi anadili sadece Türkçe olan 442 evli kiĢiden 9’u bir diğer anadiline sahip kiĢiyle
evlilik yapmıĢken, Türkçe dıĢında bir anadili olan 90 evli kiĢiden 6’sı (% 6,7’si) bir diğer
anadili olanla evlenmiĢ bulunuyor.
30