2. Örgüt kavramı;
Teknoloji anlamı;
Teknoloji ve örgüt;
Sanayı devrimi, aşamaları;
Teknoloji gelişiminin örgütlere etkisi;
Endüstriyel dönüşüm;
Fordizm kavramı;
Taylorizm kavramı;
Enformasyonel dönüşüm;
Yeni teknolojilerin örgütsel etkileri;
Sanal örgütler;
Kaynakça.
İÇİNDEKİLER
3. Örgüt, belli amaçlara ulaşmak için bir insan grubunun
çabalarını düzenleştirmeye yarayan belirli yapı, kural ve
süreçlerin bütünüdür
veya
Örgüt, insan, iş, teknoloji faktörlerini birleştiren bir sistemdir.
ÖRGÜT KAVRAMI
4. Teknoloji, bilimin, pratik yaşam gereksinimlerinin
karşılanmasına ya da insanın çevresini denetleme, biçimlendirme
ve değiştirme çabalarına yönelik uygulamalarıdır. Yunanca tekhne
(τέχνη - sanat, zanaat) ve logos (λόγος - söz, sözcük)
sözcüklerinden oluşturulan teknoloji terimi, Eski Yunan'da
"sanatlar üzerine konuşma" anlamına geliyordu. Daha da
incelediğimizde teknololji, yeni mal, hizmet üretimi ya da imalat
süreçlerinin, yönetim biçimlerinin bulunmasına, geliştirilmesine ya
da pratik sorunların çözümüne yönelik uygulamalı teknik bilgiler
bütünü olarak tanımlanmaktadır, yenilikler ya da buluşlardır.
TEKNOLOJİ ANLAMI
5. Tarih boyu toplumların gelişimi yeni örgütlerin yaranması ve
teknolojinin gelişimiyle bir arada yürümüştür. Sanayileşme
teknoloji etrafında örgütleşme kavramının daha bariz örneğidir.
Teknolojinin gelişimi toplum üzerinde bir sıra etkiler yapmaktadır.
Bu etki örgütlerde büyük değişiklikler yaratmaktadır. Bir örgütte
en önemlisi, başarmayı amaçlayan iş ve bu işi yapmak için
kullanılan teknolojidir. Ne tür işlerin yapıldığı, bunları yapacakların
sahip olması gereken nitelikler, personelin yaptığı işten tatmin
sağlaması, üretim miktar ve kalitesi, kişisel olarak veya grup
halinde çalışma, haberleşme ilişkileri vs. gibi hususlar
etkilenmektedir.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
6. Genel olarak ifade etmiş olursak, teknoloji bir örgütte kişileri,
grupları, örgütsel ilişkileri ve yönetim tekniklerini etkilemektedir.
Teknoloji ne kadar kompleks hale gelirse, bunun çeşitli örgütsel unsurları
üzerindeki etkileri de o kadar çapraşık hale gelecek, koordinasyonu
sağlama önemli bir konu olacaktır. Örgüt içi çevre unsurları arasında yer
alan teknoloji, örgütsel etkinlik ölçütlerinden olan işten sağlanan
doyumu, iletişimi, iş gören değişim oranını da belirleyici niteliktedir.
Teknoloji ve örgüt ilişkilerine yönelik bir çok araştırma
gerçekleştirilmiştir, bunlardan aşağıdakileri sunumumda yansıtacağım:
Woodward Araştırması, Tavistock Enstitüsü Çalışmaları, James
Thompson‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması, Charles Perrow’un
Rutin/Rutin Olmayan İş Sınıflaması.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
7. Bir örgütu karakterize eden yapısal ve
davranışsal unsurlarla teknoloji arasındaki ilişki Joan
Woodward tarafından araştırılmıştır. 1950’lerde
İngiltere’de yapılan bu araştırma bu konuda en çok
bilinen araştırmadır. Araştırmaya başlarken
Woodward’ın ilk amacı klasik yaklaşımın öne sürdüğü
her yer ve koşulda geçerli en iyi örgüt yapısı ve yönetim
sistemi bulunduğu iddiasını test etmektir. Ancak
araştırma sonuçlarının bu iddiayı desteklememesi
üzerine veriler yeniden incelenmiş ve örgütların
kullandıkları teknoloji ile örgüt yapıları arasındaki ilişkile
ele alınmıştır. Böylece bu araştırma, örgüt yapısı ve
işleyişini teknoloji koşuluna bağlayan önemli bir
durumsallık yaklaşımı çalışması olmuştur.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
Woodward Araştırması
8. Örgüt yapısı ile teknoloji arasındaki ilişkiler konusunda
yapılan diğer bir araştırma yine İngiltere’de Aston
Üniversitesi’nde bir grup bilim adamı tarafından
yapılmıştır. Bu gruba göre örgüt yapıları, örgütun
amaçları, kaynakları, kullandığı teknoloji, çevre ile ilişkisi ve
sahiplik durumu gibi faktörler tarafından etkilenmektedir.
Ayrıca örgüt yöneticilerinin kararları da yapıyı etkileyen
önemli diğer bir faktördür.
Aston grubu teknolojiyi “iş akışının entegrasyonu” olarak tanımlamıştır. Woodward, bütün
örgütu karakterize eden modal teknoloji ile ilgilenirken, Aston grubu örgüt içindeki her alt
sistemde mevcut olan birim teknoloji ile ilgilenmiştir.
Aston grubunun bulguları ve ulaştığı sonuç şöyle olmuştur: birimlerin kullandığı teknoloji
ne kadar otomasyona yönelmişse, iş akışının (teknoloji) sırası ve yönü ne kadar sabit
olarak belirlenmişse, birimlerin o kadar mekanik, ihtisaslaşmış bir örgüt yapısına sahip
oldukları, standart usul ve yöntemlerin ayrıntılı bir şekilde kullanıldığı görülmüştür.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
Aston Grubu Araştırması
9. Yine İngiltere’de 1950’li yıllarda Tvistock
Enstitüsü adına E.L.Trist ve
K.W.Bamforth tarafından yapılan
çalışmalardır. Kullanılan teknoloji ile
örgütun çeşitli yönleri arasındaki ilişkileri
içeren ve sosyo-teknik sistem olarak ele
alınan örgütlar çalışmanın ana konusu
olmuştur.
Bu çalışmanın en önemli yanı, bağımsız ve çevresel bir değişken
olan teknoloji ile bağımlı ve yönetimsel bir değişken olan örgüt
yapısının belirlenmesi arasındaki ilişkileri göstermesidir.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
Tavistock Enstitüsü
Çalışmaları
10. Örgüt yapıları ile teknoloji arasındaki ilişkiler konusunda
diğer önemli bir çalışma olan bu sınıflamada örgütların
kullandığı teknolojiler üç temel grupta
sınıflandırılmaktadır.
Thompson’a göre, kullanılan temel teknoloji bir örgüt
yapısını belirleyen önemli bir unsurdur. temel teknoloji, bir
örgütun girdileri çıktılara çevirmek ve çevresine vermek
üzere kullandığı süreçlerdir. Thompson’un teknoloji
tanımının ağırlık noktası
teknolojinin öngördüğü karşılıklı bağımlılık ve faaliyetlerin koordinasyonu ile kontrolüdür.
örgütun amaçlarını gerçekleştirmek üzere yapılacak işlerin parçalara ayrılması ve sonunda
bunların bütünleştirilmesi zorunludur
Thompson’a göre bir örgütun kullandığı temel teknolojiler üç şekilde olabilir:
a) Çözümleyici teknoloji ; b) Bağlı teknolojiler ; c) Yoğun teknoloji.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
James Thompson‘un Temel
Teknolojiler Sınıflaması
11. Perrow’un bu çalışması örgütlerin kullanabileceği temel
teknoloji türlerini sınıflamayı ve bunları örgüt yapıları ile
ilişkilendirmeyi amaçlamaktadır.
Perrow’a göre bir örgütde amaçları gerçekleştirmek için
yapılan işler iki ana grupta toplanabilir: rutin işler ve rutin
olmayan işler. Rutin işler; bu işleri yapmak için tam olarak
bilinen tekniklerin mevcut olduğu, bu tekniklerin
genellikle
aynı tür girdilere uygulandığı, metot ve teknikler konusunda belirsizliğin pek az olduğu durumları
ifade etmektedir. Rutin olmayan işler; pek az bilinen teknik ve metodun bulunduğu, mevcut
teknik ve metotların başarılı olup olamayacağının da belirsiz olduğu, yapılacak pek çok işin olduğu,
girdilerin standart olmadığı durumları ifade etmektedir.
Perrow’a göre devamlı olarak yeni, çeşitli sorunlarla karşılaşan, bu sorunları çözmek için hazır
teknik ve metotlara sahip olmayan, dolayısıyla araştırma ihtiyacı yüksek olan örgütler rutin
olmayan teknolojileri kullanacaklar ve bu örgütlerin yapısı da organik türde olacaktır.
TEKNOLOJİ VE ÖRGÜT
Charles Perrow’un Rutin/Rutin
Olmayan İş Sınıflaması
12. Örgütlerle teknolojinin ilişkisini gözden geçirmiş olduk. Ama
tarihte yaşanılmış ve örgütlerin yapısına büyük ölçüde etkide bulunmuş
sanayi devrimini incelememiz çağdaş devrimizde yeni teknolojik
örgütlerin yapısını anlamakta bize yardımcı olacaktır.
Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi, Avrupa’da 18 ve 19
yüzyıllarında yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan
makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması, bu gelişmelerin de
Avrupa'daki sermaye birikimini arttırmasına denir. Sanayi Devrimi, ilk
olarak Birleşik Krallık'ta ortaya çıkmış, ardından Batı Avrupaya, Kuzey
Amerika ve Japonya'ya sıçramış ve ardından bütün dünyaya yayılmıştır.
Sanayi devrimi üç aşamadan oluşmaktadır: birinci, ikinci, üçüncü.
SANAYI DEVRİMİ
13. «Birinci Sanayi Devrimi Sonrası Dönem» olarak
adlandırılmakta ve Sanayi Devrimi’nden hemen sonraki dönemi
temsil etmektedir.
Endüstriel Devrimin ilk aşamasında buhar, kömür ve demirin
birleşimi önemli siyasal, ekonomik ve toplumsal sonuçlarıyla
birlikte "demiryolu çağı"nı da açmıştır. Kömür yalnızca
demiryolunda haraket eden araçlara güç sağlamakla kalmamış,
aynı zamanda demiryolları da kömürü çok uzak ve eskiden
taşınamayan yerlere götürmüştür. Böylece Avrupa'da kömürle
çalışan makinaları barındıran fabrikalar hem büyümüş hem de en
uzak noktalara kadar yayılmıştır.
SANAYI DEVRİMİ
AŞAMALARI
İLK DÖNEM
14. «İkinci Sanayi Devrimi Dönemi» olarak adlandırılmakta ve büyük
üretim hatlarının kullanılmaya başlandığı üretim tekniklerinin ortaya
çıkışını kapsamaktadır.
Sanayi devriminin ikinci aşamasında (1870'ler sonrası) temel
hammadde ve enerji kaynaklarında değişiklik ortaya çıktı. Kömür ve
demirin yanında çelik, elektrik, petrolkimyasal maddeler de üretim
sürecine sokulunca endüstrileşme bugün etrafımızda görülen biçimini
almış oldu. ve Demir, endüstri devriminin birinci aşamasında büyük ama
başat olmayan bir rol oynamıştı. İkinci aşamasında çelik tam anlamıyla
her alana egemendir. Çeliğin en önemli yararı demiryollarında
görülmektedir. Örneğin bu demende çelik saysinde gelişen demiryolları
Birinci Dünya Savaşı'nda savaşan devletlere temel lojistik desteği
sağlamıştır.
SANAYI DEVRİMİ
AŞAMALARI
İKİNCİ DÖNEM
15. «Üçüncü Sanayi Devrimi Dönemi» olarak adlandırılmakta ve
1970’li yılların ikinci yarısından sonra gelişen teknolojik ve sınai
gelişmeleri kapsamaktadır.
Bilgisayaraın keşfinin ve ileri teknolojik gelişmelerin sanayi
devriminin üçüncü aşamasını oluşturduğu varsayılmaktadır.
I II III
SANAYI DEVRİMİ
AŞAMALARI
ÜÇÜNCÜ DÖNEM
16. Tarıma dayalı toplum yapısından Sanayi’ye dayalı toplum
yapısına geçilmiştir.
Köyden kente göç hızlanmıştır.
Geniş aile tipinden çekirdek aile tipine geçiş hızlanmıştır.
Toprak sahibi aristokratların yerini sermaye sahibi burjuvalar
almıştır.
Yeni hammadde ve Pazar ihtiyacı sonucu sömürgecilik
yaygınlaşmıştır.
TEKNOLOJİ GELİŞİMİNİN
ÖRGÜTLERE ETKİSİ
17. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişi ifade eder.
Buradaki en baskın olgu fabrikalaşmış üretim sistemleridir.
Bu dönüşüm sisteminde makinelerin kullanımının, işgücü ve
üretim sistemleri üzerindeki etkisi Fordizm ve Taylorizm
kavramları ile incelenir.
ENDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜM
18. Henry Ford tarafından uygulanan ilk kitle üretim
tekniğidir. Bu kavram da dayanıklı tüketim mallarının
hareketli montaj hattı üzerinde yarı-becerikli işçilerle
gerçekleştirilen üretim şeklidir.
Bu sistemin temelinde A. Smith’in işbölümü olgusu
bulunmaktadır.
Fordizmin özellikleri:
a) üretimin standartlaştırılması,
b) otomasyon yoluyla kitlesel üretim yapılması,
c) sosyal refah devletinin düzenleyici ve kontrol
edici rolü,
d) üretimde merkezi örgütlenme ve taylorist
yönetim anlayışı,
e) kalifiye düzeyi düşük işçilerin büyük ölçekli
işletmelerde yoğunlaşması olarak sayılabilir.
FORDİZM KAVRAMI
19. Taylor'a göre, üretim süreci sistematik olarak
analiz edilmeli ve yapılacak her bir iş daha
önceden en ince ayrıntısına kadar
belirlenmelidir. Üretim sürecinin sistematik
bir analizi yapılmakta ve yapılacak iş küçük
parçalara ayrılmaktadır. Yapılacak her parça
iş için nasıl ve ne kadar zaman harcanacağı
standart hale getirilmektedir. Buna bağlı
olarak çalışanları teşvik eden bir ücret sistemi
oluşturulur;
Makine başındaki işçinin davranışlarını, birim
zamanda en fazla üretimi gerçekleştirecek
biçimde düzenlemeye dayanır.
TAYLORİZM KAVRAMI
20. Enformasyonel dönüşümün esası bilgiye
dayanmaktadır. Bilgi artık üretim
faktörlerinin tümünün önünde yer
almaktadır.
Tarım ekonomisinde sermayeyi çeken
etken toprak iken, sanayi ekonomisinde
ise fiziksel sermayenin tüm biçimleri
sermayeyi çeken ana unsurdur. Bu
durum bilgi ekonomisinde ise yaratılan ve
geliştiren bilgiye dayalıdır.
ENFORMASYONEL DÖNÜŞÜM
21. .
ENFORMASYONEL DÖNÜŞÜM
Örgütler
açısından bilgi
üretiminde temel
faktör olan eğitim
yatırımları ve ar-
ge çalışmaları
rekabette ayakta
kalabilmek için en
önemli unsurlar
haline gelmiştir.
Burada
bilginin
üretilmesine
ek olarak
bilginin
yayılması da
oldukça önem
taşımaktadır.
22. Yeni teknolojiler (YT), bugün,
yeni endüstriler yaratmakta, var olan
endüstrilerin yeniden yapılanmasına
neden olmakta ve firmaların rekabet
etme şeklini radikal olarak değişime
ğratmaktadır. İnsanların birlikte
çalışma şekli değişirken, onların
çabalarını destekleyecek farklı örgüt
yapıları da daha belirgin hale
gelmektedir.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
23. İş dünyasında yaşanan büyük
değişim, belirsizlik yaratarak iş örgütleri
önünde büyük engel teşkil etmektedir. Bu
engeli aşmak ve örgütsel amaçlara etkin ve
verimli olarak ulaşabilmek için iş örgütleri,
teknolojiden yararlanmaktadırlar.
Teknoloji, tartışmalı olmakla birlikte,
örgütlerin özellikle rekabetle ilgili
problemlerine karşı bir silah olarak
kullanılmaktadır. Ama teknolojiyle elde
edilen rekabet avantajı teknolojilerin çok
hızlı kopya edilebilme özelliğine bağlı olarak
ortadan kaldırılabilir. Araştırmalar
teknolojinin aşağıda adı geçen alanlara
etkisi gösteriyor.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
24. Emir - komuta hattının uzunluğu, üst yöneticilerin kontrol
alanı, ücret ve maaş ödemelerine ayrılan pay, yönetici personelin
toplam personel içindeki oranı gibi örgütsel karakteristiklerle
teknolojik yapı arasında direk bir ilişki mevcuttur.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
25. Firmanın teknolojik yapısı ile sosyal-yönetsel yapısı arasında
U şeklinde eğrisel bir ilişki vardır. Organik yapılar birim üretimi ve
süreç üretiminde daha üstün iken mekanik yapılar kitle üretiminde
daha etkilidir
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
26. Örgütsel yapı, teknoloji ve örgütün artan performansı
arasında bir bağlantı vardır. Öyle ki; teknolojinin organizasyonel
yapının belirleyicisi olmasının yanı sıra, her teknolojik yapı için
uygun bir örgütsel yapı mevcuttur.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
27. Teknolojinin örgütlere etkisi aşağıdaki gibi de
biçimlendirilebilir:
1. Çalışma koşullarında değişimler,
2. Yönetim anlayışında değişimler,
3. İşgücü profilinde değişimler,
4. Yeni örgüt yapılarının ortaya çıkması,
5. Örgüt içi sürekli eğitimin önem kazanması,
6. Sendikaların gücü ve faaliyetlerinde değişimler.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
28. Çalışma koşullarında değişimler
Çalışma koşullarında en belirgin değişim
çalışma saatlerinde gerçekleşmiş ve «esnek
çalışma biçimleri» ortaya çıkmıştır.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
29. Çalışma koşullarında değişimler
Esnek çalışma biçimi türleri
Kısmi süreli çalışma,
Bilgisayar ağı üzerinden çalışma,
İş paylaşımı,
Mobil çalışma,
Esnek çalışma saatleri.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
30. Çalışma koşullarında değişimler
Esnek çalışma biçimi türlerimim yarattığı avantajlar
Çalışanların iş, aile ve iş dışı hayatlarını uyumlaştırmaları
kolaylaşır,
İş doyumu artar,
Sabit zamana uyma ve aile-iş çatışması vb. nedenlerden dolayı
oluşan stresin azalması,
Kişilerin en verimli oldukları zamanlarda çalışması,
Çalışanların çalışma saatlerini denetlemesini sağlar.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
31. Yönetim anlayışında yaşanan değişimler
Gelişen Bilgi iletişim teknolojileri ile birlikte örgütlerde, alanında
uzman, eğitimli çalışan profili ön plana çıkmıştır,
Geçmişte, bürokrasi yüzünden yaşanan gecikmeler ortadan
kalktı,
Online eğitim uygulamaları örgütlerde yaygınlaştı,
Örgütlerde çalışan sayısı azalmış, başarılı çalışanların yetkileri
arttırılmıştır,
Yönetim anlayışında çalışanların denetim ve kontrolü
kolaylaşmıştır.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
32. İşgücü profilinde değişimler
Bilgi iletişim sistemlerinin ve
teknolojinin gelişmesi ile birlikte
günümüzde bilginin kullanılması,
geliştirilmesi ve üretilmesine yönelik
işlerde çalışan «bilgi işçisi» adı altına
4 farklı sınıftan oluşan bir işçi sınıfı
ortaya çıkmıştır.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
33. İşgücü profilinde değişimler
Bilgi işçisi sınıfı türleri
Bilgi üreticileri,
Bilgi taşıyıcıları,
Bilgi işlemcileri,
Altyapı personeli.
Bilgi iletişim teknolojileri gelişmeleri ile birlikte artık işgücü
profillerindeki geleneksel becerilerin yerini dinamizme ve
esnekliğe dayanan yeni beceriler ön plana çıkmıştır.
Buna bağlı olarak nitelikli işgücüne olan talep artmış ve
çoklu beceri-çoklu sorumluluk gerektiren yönetsel beceriler ön
plana çıkmıştır.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
34. Yeni örgüt yapılarının ortaya çıkması
Bilgi iletişim teknolojilerinde gerçekleşen
yenilikler ile birlikte klasik örgüt modelinden, 7/24
hizmet verebilen ve müşteriye sunulan
ürün/hizmetin mekan gözetmeksizin yapılabildiği
sanal örgüt modeline geçilmiştir. Bu model
sayesinde Ürün/hizmet pazarlaması, satışı,
müşteri ilişkileri gibi konularda da yenilikler
yaşanmıştır.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
35. Örgüt içi sürekli eğitimin önem kazanması
Örgütler kullandıkları teknolojik gereçlerini,
teknolojinin her geçen gün gelişmesi sonucu
yenilemek durumundadırlar. Buna bağlı olarak o
gereçleri kontrol eden ve kullanan işgücünü yeni
teknolojik gelişmeler doğrultusunda eğitmek
durumundadırlar.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
36. Sendikaların gücü ve faaliyetlerinde
değişimler
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle
birlikte vasıfsız fabrika işçileri işsiz kalmış, büyük
fabrikaların kapanmasına, kobilerin artmasına ve
sendikaların güçlerini kaybetmelerine neden
olmuştur.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ÖRGÜTSEL
ETKİLERİ
38. Teknolojinin değişimi bir çok örgüt yapılara etkide
bulunduğu gibi de yeni örgütlerin de yarattığını söylemiştim. Bu
tür örgütlere sanal ve ya «virtual» örgütler aittir. Günümüzde
sanal örgütler her yerde karşımıza çıkmaktadır. Bazı örgütler,
sermayelerini en yeni teknolojik üstünlükleri kullanarak sanal
örgütler yaratmak yada online iş çevresi oluşturmak için
harcamaktadırlar. Daha ucuz, daha kaliteli, daha çabuk bir hizmet
anlayışı ile hareket eden örgütler, bilişim teknolojisinden
yararlanma sürecine girmişler. Sanal örgütler de bu ihtiyacı
karşılamak için ortaya çıkmışlar.
SANAL ÖRGÜTLER
39. Sanal örgütler arttıkça, bu alanda çalışmak isteğen
yöneticilerin de sayı artmaktadır.
SANAL ÖRGÜTLER
40. Sanal kavramı «olmadığı halde, varmış gibi» davranmaktır. Sanal
örgüt fiziki bir ortam olmadığı halde, insanların iş yaptığı, mal ve hizmet
ürettiği, finansal kaynak yarattığı bir örgüt olarak ifade edilebilir. Sanal
örgüt, çalışanların belli bir yerde toplanmadığı, değişik mekanlardaki
işletmelerin bir ürün veya hizmet üretiminin belirli safhalarında yer
aldığı, bilgisayar oynakları ile sürekli haberleşme içinde bulunan ve sanki
tek bir organizasyon gibi müşterilerine mal ve hizmet sunan bir
organizasyondur.
Sanal alanda çalışma yukarıda gösterildiği gibi çalışma koşullarında
vakit esnekliği, mobil çalışma, istenilen mekanda internet üzere
çalışmayı göze alıyor ve bu açıdan da insanlara pek çok kolaylıklar
sağlamaktadır.
SANAL ÖRGÜTLER
41. örgüt teorilerinin sınıflandırılması ve tartışılması –
Yard.Doç.Dr. Suna Tekel;
İşletmelerde bilgi teknolojilerinin kullanılma yerleri –
Muhammet Düşükcan, E.Ülkü Kaya;
Teknoloji, örgüt yapısı ve performans arasındaki ilişkiler
üzerine bir araştırma – Halis Demir, Tarhan Okan;
Sanal örgütlerde örgütsel davranışın geleceği - Doç.Dr.
Çiğdem Kırel;
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sanayi_Devrimi
KAYNAKÇA