1. T.C
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ BİLİM DALI
İŞ HUKUKUNDA İBRANAMENİN YERİ
VE
UYGULAMA ŞEKLİ
Müge Ispartalı
Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Hediye Ergin
İstanbul, 2011
mugeispartali@marun.edu.tr
2. Neleri Göreceğiz ?
I. İbranın Tanımı
II. İbranın Çeşitleri
III. İbranın Hukuki Niteliği
IV. İbra Sözleşmesinin Yapılması İçin Gerekli Koşullar
V. İbranamede Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
VI. İbra Sözleşmesinin Geçerlilik Koşulları
VII.İbra Sözleşmesinin Sonuçları
VIII.İbraname Örnekleri
IX. Yargıtay Uygulamaları
X. Sonuç
XI. Kaynakça
3. I. Tanım
• İbra, alacaklı ile borçlunun yaptığı anlaşma
üzerine; alacaklının alacağından vazgeçip, borçluyu
borcundan kurtarmasıdır.
• İbraname; alacaklı durumunda bulunan
işçinin, borçlu durumundaki işverene karşı sahip
olduğu bir veya birden çok alacağını ortadan
kaldıran bir sözleşmedir.
İbra sözleşmesinin ödeme yönünde bir anlaşma
olmadığı, borcun sona erme şekillerinden biri
olduğunu belirtmemiz gerekir.
3 / 30
4. II. İbra Çeşitleri
İbrayı türlerine ve kapsamlarına göre 2’ ye ayırabiliriz :
Türlerine göre Kapsamlarına göre
İvazlı ibra Kısmî ibra
İvazsız ibra Tam ibra
4 / 30
5. • İvazlı ibra, mukabil bir eda veya bedel karşılığında
yapılan bir ibra sözleşmesidir. Buna göre ivazlı ibraya
örnek olarak, 5.000 TL. borcun yarısının ödenmesi
karşılığında kalanı için alacaklının alacağından
vazgeçmesi olarak gösterilebilir.
• İvazsız ibra, karşılık bir edim olmaksızın kayıtsız
şartsız yapılan bir ibra sözleşmesidir. Bu halde
alacaklının hiçbir karşılık olmaksızın alacağından
vazgeçmesi söz konusudur.
5 / 30
6. Berki tarafında ivazsız ibranameye şu örnek
verilmiştir; « A’nın B’de bir alacağı olsa ve B’nin C’ye evini
daha az bir bedelle kiralaması için bu alacağından
tamamen vazgeçerse bunun ivazsız ibra olduğu ileri
sürülmüştür. Çil ise bu örneğe şu yorumu yapmıştır;
«A, C’ye temin edilen bir ivaz karşılığında ibra yoluna
gitmiştir ki, alacaklının kendisi ya da üçüncü şahıs lehine
bir edim için ibra etmesi de ivazlı ibra niteliğindedir. »
• Kısmi ibrada alacağın bir kısmında ivazlı yada
ivazsız olarak vazgeçilmesi ve bu miktar bakımından
borçlunun borçtan kurtulması söz konusu iken, tam
ibrada borcun tamamını ortadan kaldıran ibra yönünde
tasarrufi bir işlem yapılmaktadır.”
6 / 30
7. III. İbranın Hukuki Niteliği
İbra sözleşmesi, İşviçre Borçlar Kanunu’nda
düzenlendiği halde (m. 115) Türk Borçlar Kanunu’nda uzun
bir zaman düzenlemeye yer verilmemiştir. Ayrıca İş
Kanunu’nda işten ayrılma durumunda işçi ve işveren
arasında alacak-verecek olduğuna dair bir husus
kalmadığını gösteren belge (ibraname) ile ilişkili bir madde
görülmemekteydi.
Beklenilen yasal düzenleme 6098 sayılı Türk
Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde yerini bulmuştur.
İşviçre Medeni Kanunu’nun 115. maddesi şu şekildedir.
Anlaşma yoluyla kalkma:
Mükellefiyetin doğması bir şekle bağlı veya taraflarca bir şekil şartı kabul edilmesi halinde dahi, alacak tamamen veya kısmen
tarafların anlaşması ile hiçbir şekle tabi olmaksızın ortadan kaldırılabilir.
7 / 30
8. Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde;
«Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza
koşulu geçersizdir. İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra
sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona
ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş
bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça
belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka
aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra
sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın
gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra
beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı
olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka
aracılığıyla yapılmış olması zorunludur»
8 / 30
9. IV. İbra Sözleşmesinin Yapılması İçin
Gerekli Koşullar
• Alacak / Borç İlişkisinin Varlığı
• Tarafları
• Yetki
• İbra Sözleşmesinin Düzenleme Zamanı
9 / 30
10. • İbra Sözleşmesinin Şekli
İsviçre Hukukunda herhangi bir şekle tabi değildir.
Ancak Türk Hukukunda durum tartışmalıdır, Yargıtay kararları
değişiklik göstermektedir:
Önceleri tek tek miktar belirtilmesi isteniyordu.
Daha sonra miktar belirtilmiş ise makbuz hükmü
niteliği taşımıştır.
En son istenilen ise, işçinin alacağı ihbar, kıdem vs.
sadece isim olarak belirtilecektir.
10 / 30
11. IV. İbranamede Dikkat Edilmesi
Gereken Hususlar
• İbranamenin yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir.
• İbraname metni ile ilgililerin imzaları arasında fazla
boşluk bırakılmamalıdır,
• Aynı metin içinde farklı renkte kalemlerle yazılmış
bilgilere yer verilmemelidir,
• Bilgisayar veya daktilo ile hazırlanan ancak, işçinin adı
soyadı, ücret miktarı, ibraname tarihi gibi kısımların sonradan
el yazısı ile doldurulmak üzere boş bırakıldığı ibraname
örnekleri kesinlikle kullanılmamalıdır*.
* Yrg. 9. HD.’nin, 04.11.1996 tarih ve 11034/20443 sayılı Kararı.
11 / 30
12. • Yargıtay verdiği bir karar ile “ibranamenin matbu olarak
düzenlenip, bırakılan boşlukların sonradan
doldurulduğu, dinlenen ve ibranamede imzası bulunan
tanığında da ifadesinin bu yönde olduğu, ibranamenin
önceden alındığı belirtilerek ibranamenin geçersiz olduğunu”
** karar altına almıştır.
• İşveren tarafından düzenlenen ibraname işçinin imzasını
taşımalıdır.
• İşverenin adı soyadı, adresi bulunmalıdır.
Eğer el yazısı ile «Fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak
kaydıyla» yazarsanız, ibraname geçersiz sayılacaktır.
** Yrg. 9. HD.’nin, 28.01.1993 tarih ve 6412/ 999 sayılı Kararı
12 / 30
13. VI. İbra Sözleşmesinin Geçerlilik Koşulları
İbra belgesinin borçluya (işverene) sunulması gerekir ve ibra borçlunun
reddetmemesiyle tamamlanmış olur.
İcap Kabul İrade Fesadı
•Sözleşmenin •Muhatapça •Hata (B.K. 23-27)
bağlanabilmesi yapılan ve •Hile (B.K. 28)
için karşı tarafa sözleşmenin icaba •İkrah (B.K. 29-30)
yapılması gerekli uygun olarak
•Gabin (Aşırı
ilk irade kurulduğunu
Yararlanma) (B.K.
açıklamasına icap uygun gören irade
21)
denir. açıklamasına
kabul denir.
13 / 30
14. • Hata: Kısaca gerçek hakkında bilinçli olmayan yanlış veya
eksik bilgidir, gerçeğe uymamaktadır. Örneğin, kişinin hesabın
doğru olduğunu zannederek ibra belgesini imzalamış olduğu
şeklindeki beyanın hata iddiası anlamına gelir.
• Hile: Kişiyi irade beyanında bulunmaya veya sözleşme
yapmaya yöneltmek için o kimsede yanlış bir düşünüş uyandırma
amacıyla yapılan hareketlerdir. Örneğin; yeniden işe alınacağı
söylenerek önceki hizmetleri yönünden işçi tarafından ibraname
verilmesi ve bu taahhüdün yerine getirilmemiş olması.
İşe girerken alınan boş kağıda imza ya da Sosyal Sigortalar Kurumuna
yapılacak bildirim için gerektiği söylenerek boş belge imzalatılması halinde
ise, hileden söz edilmez. Bu hallerde işçinin iradesi hiç oluşmamıştır.
14 / 30
15. • İkrah: Bir kimsenin, diğer tarafı sözleşme yapmaya sevk
etmek amacıyla bilerek onda korku yaratmasına veya mevcut
bir korkudan yararlanmasına ikrah denir.
Örneğin; işyerinde hırsızlık suçunu işleyen bir işçi
hakkında şikayette bulunulacağı belirtilerek tüm işçilik
haklarından vazgeçtiğine dair ibra belgesi düzeltilmesi ikrah
olarak değerlendirilmelidir.
Başka bir örnek olarak, iş akdi feshedilen işçiye ibraname
vermemesi durumunda, bir yakınının işine son verileceği
şeklinde korkutulması halinde ikraha girmektedir.
15 / 30
16. • Gabin (Aşırı Yararlanma): İki tarafa borç yükleyen
sözleşmelerde karşılıklı edimler (ivazlar) arasında, taraflardan
birinin müzayaka(darda kalma) halinden, tecrübesizliğinden yada
düşüncesizliğinden (hiffetinden) istifade edilerek oluşturulan açık
oransızlığa gabin (nispetsizlik, aşırı faydalanma) denir.
Gabinden söz edebilmek için edimler arasında aşırı
oransızlık (objektif unsur) yeterli sayılmaz. Karşı tarafın özel
durumundan yararlanma (subjektif unsur) durumunun da varlığı
aranır.
16 / 30
17. VII. İbra Sözleşmesinin Sonuçları
• Borcun Sona Ermesi : İbra alacak ve borcu kesin olarak
ortadan kaldırır. Tam ibrada borcun tamamı, kısmi ibrada ise ibra
edilen kısmı sona erer. Bunun sonunda borçlu da borcundan kısmen
ya da tamamen kurtulur. Miktar içeren ibraname, ivazlı ibra olarak
değerlendirilmeli ve kalan alacaktan açık biçimde vazgeçme halinde
borcun sona erdiği kabul edilmelidir. İrade fesadı hallerinin
kanıtlanması durumunda ibraname geçersizliği söz konusu olur.
• Fer’i Borçlara Etkisi: Asıl alacak varlığını devam
ettirirken, fer’i bir hakkın (faiz, cezai şart, rehin) alacağı saklı
tutulmuşsa, işlemeye devam edecektir. Ya da kişilerin fer’i borcunu
ibra etmesi asıl borcun ibrası anlamına gelmez. Örneğin, tarafların
faiz borcunu ibra etmeleri, asıl borcun ibrası anlamına gelmez.
17 / 30
18. • Müteselsil Borçlarda Durum: Birden fazla kişi ,alacaklıya
karşı aynı sebepten dolayı ve her biri borcun tamamı için asıl borçlu
sıfatıyla borçlu olursa, müteselsil borçtan bahsedilir. Borcun
alacaklısı, borçluların tamamından ya da birinden alacağın
tamamını talep edebilir.
İş Hukuku uygulamasında müteselsil borçluluk daha çok
işyeri devri halinde ortaya çıkar. Devreden işverenin işçi tarafından
ibra edilmesi halinde, devreden işverenin sorumluluğu kadar
devralanın da borcu sona erer.
Yine asıl iş veren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu bulunan
hallerde, işçinin doğrudan bağlı bulunduğu alt işverene verilen
ibraname, aksi açıkça öngörülmedikçe ve halin icabından
anlaşılmadığı sürece asıl işveren tarafından da sonuç doğurur.
18 / 30
18
19. VIII. İbra Sözleşmesi Örnekleri
İBRANAME
............ tarihinden ............. tarihine kadar çalışmış bulunduğum Verifone Elektronik ve Danışmanlık Ltd. Şti. Nazmi Akbacı
İş Merkezi No:245 Maslak-İstanbul „dan kendi irademle istifa ederek ayrılmış bulunuyorum.
Bu sebeple sözü geçen işyerinde çalıştığım süre ile ilgili olarak:
1) Kıdem tazminatı tutarı :(-)TL
2)İhbar Tazminatıı :(-)TL
3)Kullanılmamış İzin Ücreti :(-)TL
4)Ağustos ayı maaş tutarı :(-)TL
Toplam :(-) TL
Bu durum karşısında işveren nezdinde ücret, ikramiye, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışmalar, yıllık izin
ücreti, tüm sosyal yardımlar, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı adı altında kanuni ve akdi hiçbir alacağım bulunmadığını
bildirir, işvereni serbest irade ve arzumla, dönüşü mümkün olmamak üzere ve kesin bir biçimde genel olarak ibra ettiğimi
açıkça beyan ve kabul ederim.
TARİH : 30/08/2011
İMZA :
İBRA EDENİN :
ADI VE SOYADI :
İŞYERİ SİCİL NO‟SU :
19 / 30
21. /// MAKBUZ VE İBRANAMEDİR ///
…..…/……./2011 tarihinden itibaren çalışmış olduğum ………………………. Tic. A.Ş. ………………………..
mağazasındaki görevimden …..…/………./2011 tarihinde istifa etmiş bulunmaktayım. İş kanunu ve diğer
kanunlar gereği hak kazanmış olduğum, fazla mesai ücreti, prim, tatil ve bayramlarda çalışma ücretleri
vb. tüm hak ve alacaklarıma ilişkin olarak toplam Kasım Maaş <<<.. AGİ <<< Yemek Ücreti <<<..
Yol<<<< Genel Tatil <<<.. Toplam: <<<. (Yalnız <<<TL<<<KR ) ücret almış
bulunmaktayım. İşveren şirketten herhangi bir nam ve ad altında bir hak ve alacağım kalmamıştır. Bu
nedenle işvereni İş Kanunu, SSK. Kanunu vb. tüm mevzuat açısından tamamen ve kayıtsız şartsız İBRA
etmekteyim.
21 / 30
22. IX. Yargıtay Uygulamaları
İbranın hakkı ortadan kaldıran bir belge oluşu, geçerliliği
konusunda dar bir yoruma tabi tutulması sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Yargıtay kararlarında; ibranamenin borcu sona erdiren etkisi, öte
yandan işçiyi koruma borcunun buna yansıması, uygulamada başka
ölçütlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Belli sistem dahilinde bu kararlara bakacak olursak;
1. İbranamenin makbuz sayılması,
2. İbranameye dayanılmakla birlikte hak kazanılmadığını savunması,
3. İbra sözleşmesinde ihtirazı kaydın etkisi,
4. İbranamenin düzenleme zamanının sonuca etkisi,
5. Miktar içermeyen ibraname şeklindedir.
22 / 30
23. 1. İbranamenin Makbuz Sayılması:
İbraname, o tarihe kadar gerçekleşen hakkı ortadan kaldıran, bu
niteliğiyle de uygulamada işçilerin aleyhine etkisi olan bir hukuki araçtır.
Bu nedenle, ibraname adı altında düzenlenen belgelerin dar yorumlanması
gerekir. Yargıtaya göre “Öğretide benimsenen dairemizin kararlılık
kazanmış uygulamasına göre iş hukukunun işçiyi koruyucu temel ilkesi
gereği ibranamenin sınırlı yorumlanması, uyuşmazlıkların çözümünde göz
önünde tutulmalıdır”.
Bu durumda işçinin ifa edildiği halde işvereni borcundan
kurtarmak istemediği için,tarafların bu yönde iradelerinin oluşmadığı
sonucuna varılarak söz konusu belgeler ibraname değil alelade makbuz
niteliğinde kabul edilmelidir.
Belgede belli bir miktar ödemenin gösterildiği ve işverenin hiçbir
borcunun kalmadığına dair açıklamanın yer aldığı bir
durumda, buna, ibraname olarak değer verilmemiş, düzenlenen belgeleri
makbuz niteliği taşıdığını kabul etmiştir.
23 / 30
24. T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2006/23805
Karar No : 2007/8901
ÖZÜ : İmzası inkar edilmeyen makbuz niteliğindeki ibranamedeki ödeme rakamları
düşüldükten sonra tazminat ve ücret alacağı miktarları hesaplanmalıdır. genel tatil ve fazla
mesai alacaklarına, mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır.
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici
sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde
değildir.
2- Altındaki imza davacı tarafından inkar edilmeyen hatta hile ve zorla alındığı
kanıtlanamayan ve bir sene içerisinde bu konuda bir iddia ileri sürülmeyen ibraname
başlıklı belge ödeme rakamlarını içermekte olup, makbuz niteliğindedir. Davacının hak
kazandığı saptanan miktarlardan ibraname başlıklı belgede açıklanan ödeme miktarları
düşülmeli, bakiye alacağı kalırsa bu miktarla ilgili hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu
ödeme belgesine değer verilmeyerek sonuca gidilmesi hatalıdır.
3- Davacı, dava konusu alacaklara yasal faiz uygulanmasını talep etmiştir.
Mahkeme, 10.07.2004 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermiştir. Ücret, genel
tatil ve fazla mesai alacaklarına 4857 sayılı Yasa gereği mevduata uygulanan en yüksek faize
karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan
temyiz harcının İstek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
24 / 30
25. T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2007/34624
Karar No : 2007/30755
Karar Tarihi : 18.10.2007
İlgili Kanun : 4857/m.56,57,59,60
İBRANAMEDE MİKTAR BULUNMASI ( Belli İşe Makbuz Hükmünde Olduğu - Ancak Miktarı Belli Olmayan Alacakları
Açıkça Belirtilmiş ve İmzalanmış Belge İbraname Hükmünde Olduğu )
İBRANAMENİN MAKBUZ NİTELİĞİ ( Miktar Belli İşe Makbuz Hükmünde Hükmünde Olduğu - Ancak Miktarı Belli
Olmayan Alacakları Açıkça Belirtilmiş ve İmzalanmış Belge İbraname Hükmünde Olduğu )
ÖZET : İbranamede miktar belli işe makbuz hükmündedir. Ancak miktarı belli olmayan, alacakları açıkça belirtilmiş
ve imzalanmış belge ibraname hükmündedir.
KARAR : Davacı izin ücreti alacağının ödenmediğini belirterek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının haklarının ödendiğini ve ibraname imzaladığını savunmuştur.
Mahkemece ibranameye değer verilmeyerek istek doğrultusunda karar verilmiştir.
Dosyada mevcut ibranamede alacakların kalemler halinde sayıldığı, davacının izin haklarını
aldığını beyan ettiği görülmüştür. Dairemizin kararlık kazanan uygulaması; miktarlar yazılı
olduğu takdirde ibranamenin makbuz niteliğinde olduğu, miktar yazılı olmayan ancak alacakların
açıkça belirtmek suretiyle imzalanan belgelerin geçerli ibraname mahiyeti taşıdığı yolundadır.
İbranamenin miktar içermemesi geçersiz olduğu sonucunu doğurmaz. İbranamenin içeriği ile
davalı işverenin savunması arasında çelişkili bir durum da bulunmamaktadır. Mahkemece aksi
düşünceyle ibranamenin geçersizliğine karar verilmesi hatalıdır.
Bu nedenlerle davacının davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm teşisi hatalı
olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının İstek
halinde ilgiliye iadesine, 18.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
25 / 30
26. Yarg. 9. HGK, 24.11.1999, E. 1999/9-968, K. 1999/983. İs K 14
İşyerinin bir alt işverenden diğerine geçmesi-işveren değişikliğinde kıdem tazminatı ödenmesi-isçinin aralıksız
çalışmaya devam etmesi-önceki sürenin sonraki işverenle geçirilen süre ile birleştirilmemesi-ibranamenin niteliği
17 Yabancı devlet silahlı kuvvetleri işyerinde faaliyet gösteren alt işverenin isçisi iken, isin ihale sonucu başka bir
işverene verilmesi üzerine işyeri bu işverene geçtiğinde kıdem tazminatı ödenen, ancak çalışmasını ara vermeksizin devam ettiren
isçinin daha sonra hizmet akdi kıdem tazminatına hak kazandıran şekilde sona erdiğinde, önceki işverene bağlı geçen hizmet
süreleri birleştirilemez.
Taraflar arasındaki "fark kıdem tazminatı" davasından dolaylı yapılan yargılama sonunda; Adana I. İs Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.4.1999 gün ve
1999/196-218 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 29.6.1999 gün ve 1999/8258-11701 sayılı ilamıyle; (... Davacı isçi 2.12.1968
tarihinde işyerinde çalışmaya başlamış, ... şirketinin yeni dönemde ihaleyi alamaması sonucu davacı isçiye 30.6.1973 tarihinde kıdem tazminatını ödemiştir. Ne var ki davacı ihale üzerinde
kalan sonraki işveren nezdinde de ara vermeksizin çalışmasını sürdürmüş ve en son 1999 yılı ilk aylarında emekli olmak suretiyle işyerinden ayrılmış olup kendisine son dönem için kıdem
tazminatı ödenmiştir.
Davacı önceki ve sonraki dönemlerin birlikte dikkate alınmak suretiyle kıdem tazminatı hesabı yapılması
gerektiğinden sözederek fark kıdem tazminat isteğiyle bu davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı isçi
tarafından düzenlenen ibranameye dayanarak davanın reddine karar verilmiştir. 15.2.1999 tarihli ibraname VBR şirketine hitaben
düzenlenmiş olup, metninde "Adı geçen şirkette çalıştığım zamana ait ... bütün hak ve alacaklarımı tamamen aldım. Adı geçen
şirkette gerek hizmetimden gerekse is akdinin feshinden mütevellit olarak hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır. ... ile ABD
Hükümetini kat'i ve gayri kabulü rücu olmak üzere tamamen ibra etmiş olduğumu beyan ederim." denildiği gibi ayrıca "Bütün
iddia, talep ve davalardan feragat ettiğimi... kabul ederim" ifadesine de yer verilmiş olduğu görülmektedir. Bu içerikli ibranamenin
VBR dönemi ile ilgili ve sınırlı olduğu kabul edilmelidir. Gerçekten ibraname hakkı ortadan kaldıran bir itiraz niteliğinde olup
içeriğinin değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi konusunda özellikle is hukukunda büyük bir hassasiyet gösterilmelidir. Ancak
böylelikle is hukukunun isçiyi koruma temel ilkesine uyulmuş ve isçilik hakları mevzuatımız çerçevesinde güvenceye alınmış olur.
Bundan başka belirtmek gerekir ki ibranameye ekli ödeme belgesindeki hesaplamalarında son dönemle ilgili olduğu açık seçik
ortadadır. Bu şekilde düzenlenen ibranamelerin gerek Dairemiz ve gerek Hukuk Genel Kurulu uygulamalarında kararlılık kazanmış
şekilde içerikleriyle sınırlı olduğu kabul edilmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular karsısında tüm süre dikkate alınarak kıdem tazminatı hesaplaması yapılmalı ve daha
önce ödenmiş olan miktar aradan geçen süre içinde yürürlüğe giren faiz oranlarıyla birlikte mahsup edilmek suretiyle kalan miktar
hüküm altına alınmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda;
“ …..SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli
temyiz ilam harcı pesin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 24.11.1999 gününde oyçokluğu ile karar
verildi. …….. ”
26 / 30
27. X. Sonuç
Çalışma hayatında çok sık başvurulan ve iş yargısını bu denli
meşgul eden bir kurumun yasal düzenlemeye kavuşturulmuş olması
bir zorunluluktur. Bu düzenleme İş Kanunu’nda da muhakkak ele
alınmalı ve işçi lehine yorum ilkesinin sağladığı korumanın
sınırlarının belirlenmesi gereklidir. Önemli olan hangi hallerde geçerli
olduğunun hem işçi hem de işveren tarafından önceden
bilinmesi, hukukun etkinliği ve güvenirliği bakımında çok önemlidir.
27 / 30
28. XI. Kaynakça
BERKİ, Şakir; «Borçların Sukutu», AÜHF., Cilt
XII, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/329/3317.pdf
BİLGİN Coşkun, ARAZ Murat; «Mevzuatta Önemli Bir Boşluk İbraname», Yaklaşım
Dergisi, Mayıs 2006, http://www.mustafaaydemir.com.tr/forum/index.php?topic=1796.0
Borçlar Kanunu, 6098 sayılı kanun, http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6098.html
ÇELİK, Nuri; «İş Hukuku Dersleri», Eylül 2010, 23. Baskı, Beta Yayın.
ÇİL, Şahin; «İş Hukukunda İbra Sözleşmesi», Kamu-İş, C: 7, S:
3/2004, http://www.kamu-is.org.tr/pdf/738.pdf
MANKAL, Mehmet; «Yargıtay Kararları Işığında Yeni İbra Müessesi», E-Yaklaşım /
Ağustos 2011 / Sayı:
224, http://www.yaklasim.com/mevzuat/dergi/makaleler/20110819885.htm
ÜNLÜ, Murat; «İbranamenin Geçerlilik Koşulları Nelerdir?», Ocak 2011, Yaklaşım
Dergisi, http://www.malibilgi.net/ibranamenin-gecerlilik-kosullari-nelerdir.html
ŞAKAR, Müjdat; «Gerekçeli ve İçtihatlı İş Kanunu Yorumu», 2010
Yargıtay Kararları, http://www.kamu-is.org.tr/pdf/2008_2009.pdf
, http://emsal.yargitay.gov.tr/VeriBankasiIstemciWeb/
TDK, Türk Dil Kurumu Sözlüğü
28 / 30