2. GESTALT KURAMI NEDİR ?
- Gestalt Kuramı , adını Almanca şekil ya da form anlamına gelen “gestalt”
sözcüğünden alan, bilişsel süreçler içerisinde algı ve algısal örgütlenme
konularına yoğunlaşan psikoloji teorisinin temelini oluşturan prensiplere
dayanmaktadır. Psikolojide Gestalt “bütüncül” anlamıyla kullanılmaktadır.
-1912’de Almanya’da Wertheimer’ın yazdığı bir makaleyle temeli atılmakla
beraber, Gestalt Kuramı’nın ilkeleri Köhler ve Koffka tarafından
geliştirilmiştir.
3. oGestalt akımına göre, “Bütün, kendisini oluşturan parçalardan farklıdır ve
daha fazladır”. Bütünü oluşturan parçalar bütünü simgeleyemez ancak
bütünün özelliklerine göre belirlenir. Gestalt kuramında çevreyi
algılayışımız çeşitli koşullarla oluşur.
oKurama göre, bizim sadece şekilleri değil, aynı zamanda yaşadığımız
olayları algılayışımız da bu ilkelere göre gerçekleşir.
4. GESTALT KURAMINDA ALGILAMA
Gestalt kuramında insan hayatında bir bütün olma uğraşı içindedir. Kendi içindeki ve
çevresindeki parçaları birleştirerek, onları bir tam ve bütün olarak algılamaya gayret eder.
Bütün, parçaların toplamından daha fazla anlam ifade eder. İnsan nesneleri, durumları ve
olayları algılar ve anlamlandırırken parçaları teker teker değil de bir bütünlük içinde algılar.
Bir şarkının ya da bir kitabın içinde olan sözler parça parça bir anlam ifade etmezken
sözcükler bir bütün içerisinde algılandığında anca o zaman bir anlam kazanır. Algılama
sürecinde bütünü oluşturan parçaların yerine o parçaların arasındaki ilişki önemlidir.
Gestalt kuramında insanların nasıl algıladıklarını gün yüzüne çıkarmak için kullanılan metot
içe bakış yöntemidir (Yüzgeç ve Aslan, 2012). İçe bakış yöntemi insanın kendi duyum, duygu
ve düşüncelerini esnek bir biçimde açıklamasıdır
5.
6. Şekil – Zemin İlişkisi
Dış çevrede algılanan obje şekil, şeklin üzerine işlendiği ve onu kapsayan alan da
zemindir (Yeşilyaprak, 2006). Şekil ve zemin doğal bir oluşumdur. Algılanan her
şey bu iki kavram arasındaki ilişkiden ortaya çıkar. Örneğin sizin bu metni
okurken gördüğünüz yazılar şekil, arka plan ise zemini oluşturmaktadır.
7. İnsanlar birbirlerine yakın olan nesneleri algılarken hepsini bir grup ve bütün
olarak anlamlandırırlar. Birbirlerine yakın olan nesneler mekân, zaman ve anlam
olarak beraber gruplandırılır (Senemoğlu, 2012). Yakın olan nesneleri beraber
gruplandırma işlemi insan hafızasında bilginin kalmasını ve hatırlanmasını
kolaylaştıran önemli faktörlerdendir. Örneğin telefon numaramızı bizler
gruplandırarak ezberleriz ki bu bize oldukça kolaylık sağlar.
Yakınlık İlkesi
8. Algıda belirleyici olan diğer bir faktörde objelerin birbirine olan benzerliğidir.
Nicel ve nitel yönden birbirlerine benzeyen objeler bir bütünlük içinde
algılanır. Hem görsel hem işitsel olarak da birbirine benzerlik gösteren
uyarıcılar yine aynı şekilde bir bütünmüş gibi algılanır (Senemoğlu, 2012).
Benzerlik İlkesi
9. Tamamlama İlkesi
Şekil olarak bitirilmemiş, devam ettirilmemiş objelerin
şeklinde bir eksiklik olduğu halde tammış şeklinde
algılanmasıdır. İnsan beyni bu yarım kalan şekilleri
kendiliğinden tamamlama eğilimindedir.
10. Bu ilkeye göre akıl nesneleri simetrik olarak ve bir merkez noktası etrafında
şekillendirerek algılar. Birbirine bağlı olmayan iki simetrik parça olduğunda
akıl algısal olarak uyumlu bir şekil oluşturmak için onları birleştirir. Birleşik
simetrik nesne oluşturmak için grup olan nesneler simetrik nesneler
arasındaki benzerliği arttırabilir.
Simetri İlkesi
11. Bu ilkeye göre nesneler düzgün bir yörünge şeklinde ilerleyen sıralar olarak
algılanır. Araştırmacılar görsel duyu şekilleri (modeliteleri) kullanarak
insanların yörünge üzerindeki hareketli unsurlardan oluşan objeyi
algılamasını bulmuşlar. Bu ilke aynı hareket eğilimi ve sonuçta aynı yörünge
üzerinde olan bir araya gruplanmış nesneleri ifade eder.
Ortak Kader İlkesi
12. Aynı yönde belli bir süreklilikle devam eden objeler sanki birbirlerinin
devamıymış gibi bir bütünlük içinde algılanır (Zeren, 2007). Organizmanın
yapısı da zaten ani ve sürekli olarak değişen objelerden ziyade belli bir
düzen içerisinde sabit bir yönde duran, devam eden objeleri algılamaya
yatkındır (Yüzgeç ve Aslan, 2012).
Devamlılık İlkesi
13. Prägnanz, direkt olarak “özlülük” anlamına gelen Almanca bir kelimedir ve
belirginlik, netlik ve düzenlilik anlamlarını taşır. Eğer bir nesnenin parçaları
düzenli, yalın ve sıralı bir örüntü oluşturuyorlarsa grup oluşturuyorlarmış gibi
algılanırlar. Bu yasadan çıkarılabilecek şey şudur: Bireyler dünyayı algılarken
karmaşık ve yabancı olanı ortadan kaldırırlar ki gerçekliği en yalın haliyle
gözlemleyebilsinler.
Prägnanz İlkesi
14. Geçmiş Deneyim İlkesi:
Geçmiş Deneyim İlkesi’ne göre bazı koşullarda görsel uyarıcılar geçmiş
deneyimlere göre kategorize edilir. Eğer iki nesne mekansal yakınlık içinde veya
küçük zaman aralıklarında birlikte gözlemlenmişlerse bu nesnelerin birlikte
algılanma ihtimali yüksektir.
Örnek olarak; İngilizce, belirli kurallarla bir araya gelerek kelimeler oluşturan
26 harften oluşur. Eğer bir insan daha önce hiç görmediği İngilizce bir kelimeyi
okursa, yan yana gelen “L” ve “I” harflerini Tamamlama İlkesi’ni kullanarak bir
araya getirip büyük harfle yazılmış U olarak algılamak yerine, Geçmiş Deneyim
İlkesi’ne dayanarak onları iki farklı harf olarak algılar.
15. KAYNAKLAR
Yeşilyaprak, B. (2005). Gestalt ve insancıl yaklaşımında öğrenme. Gelişim ve öğrenmepsikolojisi. Ankara:
Pegem
Zeren, G. (2007). Gestalt kuramı. Yıldız teknik üniversitesi, İstanbul
Yüzgeç, B. ve Aslan, M. (2012). Gestalt psikoloji. Çukurova üniversitesi, Adana
Senemoğlu, N. (2012). Gelişim, öğrenim ve öğretim. Ankara: Pegem
https://www.bilgipedia.com.tr/gestalt-algi-ilkeleri/
https://miesofficial.com/blog/gestalt-kurami-nedir-ve-ilkeleri-nelerdir/#Iyi_Gestalt_Ilkesi_Pragnanz_Ilkesi