2. BİLGİYİ İŞLEME KURAMI NEDİR?
❖ Öğrenmeyi bilişsel açıdaninceleyen kuramlardanbiri olan bilgiyi işleme kuramı, insan öğrenmesinde
öğrenme sürecini bilgisayara benzetmektedir. İnsan zihni bilgiyi alır, işler, biçim ve içeriğini değiştirir,
depolar,gerektiği zaman geri getirir ve tepkiler üretir.
❖ Bir başka söylemle, süreç bilgiyi bir araya getirir, kodlar, bilgiyi korur ya da depolarve gerektiği zaman geri
getirir.
❖ Eğitimde bilişsel öğrenme kuramlarının etkin kullanımı, son yıllarda düzenli olarak artmaktadır.Bilişsel
öğrenme araştırmalarıöncelikle, anlamlı sözel öğrenmede içsel bilişsel süreçleri anlamaya ve tanımlamaya
çalışır. Bu süreçler, adreshatırlama ya da karmaşık bir problem çözme gibi birçok görevlerde kullanılır. Bu
nedenle araştırmacılardikkat, algı, bellek, unutma ve geri getirme gibi bilişsel süreçleri incelerler.
3. ▪ Tüm süreç bilgisayarda ‘yürütücü kontrol’
tarafından denetlenmektedir. Bilgisayar,
yapılması çok güç durumlarda üstün
performans gösterir ve karmaşık problemleri
büyük bir hızla çözer. Ancak insanın zihinsel
yetenekleri bilgisayardan daha yetkindir.
Örneğin küçük bir çocuk, karşısındaki insanın
duygularını anlayabilir ya da bir yetişkin daha
önce hiç karşılaşmadığı bir problemi çözebilir.
Bilgisayarların yetkin bellekleri ve büyük
hızları olmasına karşın, insan zihninin bilgiyi
anlama ve işleme yeteneğine ulaşması pek olası
görünmemektedir.
4. Bilgiyi işleme kuramı temel olarak şu dört soruyu yanıtlamaya
çalışır.
Yeni bilgi dışardan nasıl alınmaktadır?
Alınan yeni bilgi nasıl işlenmektedir?
Bilgi uzun süreli nasıl depolanmaktadır?
Depolanan bilgi nasıl geriye getirilip
hatırlanmaktadır?
5. Bu kuramın temel öğretileri şunlardır ;
➢ Öğrenme ve performans aynı değildir.
➢ Öğrenilmiş şeyler performansadönüşmek zorunda değildir.
➢ Bilgiyi yapılandıran , işleyen öğrencinin kendisidir. Yani öğrenci aktiftir.
➢ İçsel pekiştirme ön plandadır.
➢ Bilgiyi işleme kuramında öğrenme ; bireyin yeteneklerini, güdülerini , tutum ve tecrübelerini
edindikleri ile etkilenen bir karar verme sürecidir.
6. Bilgiyi işleme kuramı iki temel öge üzerinde durmaktadır.
Birincisi üç yapıdan oluşur;
i. DUYUSAL KAYIT
ii. KISA SÜRELİ BELLEK/ ÇALIŞAN
BELLEK
iii. UZUN SÜRELİ BELLEK
İkincisi ise BİLİŞSEL
SÜREÇLERİ Bunlar içsel, zihinsel eylemlerdir
ve bilginin bir yapıdandiğerinegeçişini sağlarlar.
7. Birey her an çevresinden gelen uyarıcıların etkisi altındadır. Rüzgarın sesi , güneşin pırıltısı ,
egzoz dumanı , çiçeğin kokusu , yemeğin tadı gibi. Dersliktebir öğrenciyi düşünürsek ,
öğretmenin sesi , tepegöz saydamından tahtaya yansıyan yazılar , kitaptaki şema ve yazılar,
diğer öğrencilerin fısıltıları, dışarıdan gelen sesler, sandalyeden gelen uyarıcı onu
bombardımana tutar . Başka bir söylemle , dünya bilgi doludur . Sesler , kokular, tatlar,
şekiller, sözcükler ve müzikle. Tüm bu uyarıcılar bilgiyi işleme sürecini başlatır.
8. ❑ Bilgiyi işleme kuramının birinci adımı bireyin duyu organları yolu ile çevreden gelen uyarıcıları alması ile başlar.
Duyusal kayıda gelen bilgilerin çoğu atılır ve bir kısmı da çok kısa bir süre tutularakalgılanırve tanınır. Duyular dikkat
ve algı süreçleri aracılığı ile kısa süreli belleğe geçirilir. Depolama yetikliği çok sınırlı olan kısa süreli bellek aynı
zamanda çalışan bellektir. Çünkü burada bilgi etkindir ve işlenir. Bilgi bazı süreçlerin yardımı ile uzun süreli belleğe
geçer. Kimi psikologlar bilginin uzun süreli bellekte asla kaybolmadığına inanarak, geri getirilememesinin bilginin yanlış
yerleştirilmesine bağlamaktadırlar.
❑ Bilgi, gereksinim olduğunda uzun süreli bellekten araştırılır ve geri getirilir. Bu işlem bazen bilinçli olarak yapılır, bazen
de otomatik olarak.
❑ Uzun süreli bellekteki bilgi, kısa süreli bellekten gelen bilgi ile birleşir.
9. E. Gagne (1985) uzun süreli belleği, çalışan belleğin tezgahında bir görevi tamamlayarak hazır hale
getirilen, araç-gereçlerle dolu çok büyük bir rafa benzetmektedir. Raf (uzun süreli bellek ) inanılmaz
boyutta olduğu için aranılanı hızla bulmak zor olabilir. Tezgah (çalışan bellek) küçük olmasına
karşın herhangi bir şey hemen oradadır, ancak tezgah dolduğu zaman bilgi kaybolur.
10. Bilgiyi işleme kuramına göre üç tür bellek vardır. Bunlar;
DUYUSAL KAYIT
KISA SÜRELİ BELLEK /
İŞLEYEN BELLEK
UZUN SÜRELİ BELLEK
11. DUYUSAL KAYIT
• Bilgi işleme sürecinin ilk aşamasıdır.
• Çevreden alınan uyarıcı, duyu organları yoluyla
sinirleri uyarır.
• Bu esnada uyarıcının izi yaklaşık bir saniye duyuya
kayıt olur.
• Örneğin, bir kitabın sayfaları hızla çevrildiğinde
sayfalardaki yazı ve resimler gözümüzde iz bırakır.
• Bu sırada dikkat ve seçici algı, belirli izlerin kısa süreli
belleğe geçişini sağlarken, diğerleri silinerek kaybolur.
12. DUYUSAL KAYIT
➢ Duyusal kayıdın içerdiğibilgi özgün uyarıcının tam bir kopyasıdır. Görsel duyular duyusal kayıt tarafından aynı fotoğrafgibi
,kısa bir süre için kodlanır. Aynışekilde işitsel duyular da ses kalıpları olarak kodlanır. Kimi yazarlar bilgininduyusal kayıtta
kalış süresinin yarım saniyeden daha az olduğunu belirtirlerise, duyusal belleğinişitsel bilgi içinyaklaşık dört saniye; görsel
bilgi için yaklaşık bir saniye süren, uyarıcınıntam bir kopyasının tutulduğu bilgi deposu olduğunu savunmuşlardır. Böylece
duyusal kayıt her duyu için farklı kodlama biçimlerininolduğu, sınırsız kapasitesi ile bilgininçok kısatutulduğu bir bellek
türüdür.
➢ Duyusal kayıdın varlığıinsan yaşamında kritikbir öneme sahiptir. Birey okuduğu ya da işittiğibir cümlenin sonugelmeden
başlangıçtakisözleri unutsaydı cümleyi anlamlandırması olanaksız olurdu. Duyusal kayıdın kapasitesinin sınırsızolmasına
karşın gerekli bilgilerişlenmezse kaybolur ya da varolan bilgi yeni bilgi tarafından itilir.Birey dikkat ve algı süreçleriyoluyla
bu bilgiyi işleme şansına sahiptir.İşlenen bilgi bir sonraki sisteme yani kısa süreli belleğe geçer. Kısa süreli belleğin
kapasitesininsınırlıolması nedeniyle işlenemeyenbilgi, duyusal kayıttan kaybolacaktır.
13.
14. KISA SÜRELİ BELLEK/ İŞLEYEN BELLEK
o Duyusal kayıttaki bilgiler kısa süreli bellek sistemine gelir.
o Geçici olarak bilgi depolanır.
o Kısa süreli belleğe gelen ve tekrar edilerek uzun süreli belleğe aktarılamayan bilgiler unutulur.
o Kısa süreli bellekteyken silinen bilgiler hatırlanmaz.
o Kısa süreli belleğin hem bilgi tutma süresi, hem de
kapasitesi sınırlıdır.
o Kısa süreli bellekte bilginin kalma süresi yaklaşık 20-
30 saniyedir.
o Bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması ,
bilgi üzerinde düşünmek ve onu yinelemekle
sağlanır.
15. KISA SÜRELİ BELLEK/ İŞLEYEN BELLEK
❑ Özetlensek, daha fazla bilginin kısa süreli bellekte daha uzun süre kalması için; (1) gruplama, küçük
parçaları ilişkilendirerek geniş parçalar haline getirme, (2) zihinsel tekrar gerekir.
❑ Kısa süreli belleğe bilgi, duyusal kayıt ve uzun süreli bellekten gelir. Genellikle her ikisi aynı anda
olur. Örneğin; birey bir kuş ile karşılaştığında, kuşun imgesi kısa süreli belleğe geçer, aynı anda uzun
süreli bellekten kuşlara ilişkin bilgi araştırılır ve kuşun hangi tür olduğu belirlenir. Kısaca, tanımlama
aynı anda gelir, çünkü, kuşa ilişkin tüm bilgiler uzun süreli bellekte depolanmıştır.
❑ Kısa süreli belleğin iki yaşamsal işlevi vardır. Birincisi, bilgiyi kısa süre için de olsa depolamaktır.
İkinci önemli işlevi de, zihinsel işlemlerin yapılmasıdır. Bu nedenle çalışan bellek olarak da
adlandırılır. Kısa süreli belleğe gelen bilgi; (a) bireye gerekli değilse unutulur, (b) bilgiyi korumak için
tekrar edilir, (c) tekrar edilerek, kodlanarak ya da uzun süreli bellekteki bilgilerle ilişkilendirilerek bilgi
işlenir.
16. UZUN SÜRELİ BELLEK
➢ Bilgiler burada uzun süre saklanır.
➢ Kısa süreli bellekteki uyarıcıların tekrarlanarak geldiği,
eski bilgilerle örğütlenerek uzun süre depo edilip,
saklandığı yerdir.
➢ Uzun süreli bellekteki bilgiler, doğru bir uyarıcı ile
karşılaştığında değişmeden hatırlanır.
➢ Kısa süreli bellekteki etkin bilgiler, uzun süreli bellekte
edilgen olur.
➢ Uzun süreli belleğin kapasitesi sınırları belli değildir.
➢ Ashcraft (1989) uzun süreli belleği,
kitaplara milyonlarca girişi olan bir
kütüphaneye benzetmektedir.
Düzenlenmiş bilgiler, gerektiğinde
kullanıma hazır olarak beklemektedir.
17. UZUN SÜRELİ BELLEK
• Uzun süreli bellekte bilgiler kaybolmaz, ancak bilgi, uygun biçimde kodlanmamış ve uygun yere
yerleştirilmemişse, geri getirmede zorluklarla karşılaşılır. Anderson (1990) iyi öğrenilmiş
bilginin dayanıklılığın yüksek olduğunu belirtmektedir. Slavin ise uzun süreli bellekte bilgilerin asla
unutulmadığını, bireyin bilgiyi bulma yeteneğini kaybettiğini söylemektedir.
• Özetlersek, uzun süreli belleğin kapasitesi çok geniştir, hatta doldurmaya yaşamımız yeterli değildir.
Ancak kısa süreli bellekte olduğu gibi, uzun süreli belleğe bilgi hızla girmez, biraz zaman ve güç
gerekir.
• Örneğin, çocuk daha önceden kısa süreli belleğe depo ettiği sıralı gösterilmiş resimlerdeki hayvanların
isimlerini tekrarlar yaparak ve değişik yaşantılarla da hayvanların isimlerini uzun süreli belleğe aktarır
ve saklar. Uzun süre sonra hayvanların resmini gördüğünde, onu doğru olarak isimlendirir. Kısa süreli
bellekteki bilgilerin uzun süreli belleğe geçmesi için bireyin çabası gereklidir.
18. UZUN SÜRELİ BELLEK 3’e ayrılır;
ANISAL BELLEK: Yaşamımız sürecinde
başımızdan geçen olaylar, şakalar, dedikodular,
kısaca kişisel yaşantılar burada depolanır.
İŞLEVSEL BELLEK: Herhangi bir şeyin nasıl
yapılacağı ile ilgili bilgiler ve işlemler
depolanır.
ANLAMSAL BELLEK: Konu alanlarınınkavramları,
olguları,genellemeleri, kuralları depolanır.
19.
20. BİLİŞSEL SÜREÇLER
o Bilginin duyusal kayıttan kısa süreli belleğe aktarılmasını sağlayan ve oradan uzun süreli belleğe
aktarılmasında kullanılan süreçlerdir.
Bilginin duyusal kayıttan kısa süreli belleğe aktarılmasını sağlayan süreçler 2 ye ayrılır;
DİKKAT:
✓ Öğrenme, dikkatetme süreciylebaşlar.
✓ Uyarıcıya dauyarıcılaratepkigöstermektir.
✓ Hangi bilgininkısa sürelibelleğegeçip geçmeyeceğinibelirler.Bilgiyiişlemesürecidikkatile başlar.
ALGI:
✓ Duyusal bilgininyorumlanması ya da anlamlandırılmasıişlemidir.
✓ Büyük ölçüdegeçmiş yaşantılaradayalıdır.
21. BİLİŞSEL SÜREÇLER
Bilginin uzun süreli belleğe aktarılmasında kullanılan 2 ye ayrılır;
AÇIK VE ÖRTÜK TEKRAR:
✓ Bilgi yeterli sıklıkta tekrarlanırsa uzun süreli belleğe geçer.
✓ Tekrar iki biçimde; sesli ve zihinde yapılır.
✓ Aralıklı tekrar sürekli tekrardan daha etkilidir.
KODLAMA:
➢ Uzun süreli bellekte var olan bilgi ile kısa süreli bellekteki bilginin ilişkilendirilerek transfer edilmesidir.