SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 14
İNSAN İLİŞKİLERİ
İş Başka Arkadaşlık Başka mı?
◦ İş hayatının en çok karşılaşılan cümlelerinden birisidir : “Profesyonel olmak lazım.” Çünkü
arkadaşlık ilişkinizin çok iyi olduğu biri iş arkadaşınız veya yöneticiniz olabilir. Bunun tam dersi
durum da söz konusu. Başlarda sadece iş arkadaşınız olan biri, daha sonra dostunuz haline
gelebilir. İş hayatım boyunca bu konuda birçok örnek yaşadım ya da tanık oldum. Bir de son
derece büyük bir coşkuyla başlayıp hüsranla sonuçlanan iş ortaklıkları var. Yıllarca çok iyi dost
olan kişiler, birbirleriyle iş yapmaya başladıktan bir süre sonra, birbirlerine adeta düşman
kesilirler. Hem dostluklara, hem de işlerine yazık olur.
Güven Veren “ilk izlenim” Nasıl Yaratılır?
◦ Her nerede olursanız olun ilk izlenim bir ilişkinin her yanını etkileyecek konuların başında gelir.
Bazen bir satış görüşmesi, bazen bir iş mülakatı, bazen bir projenin sunum aşaması bazen de
sosyal bir ortamda yaşayacağınız deneyim.
İletişim Beceriksizliği : Çatışabiliyor
musunuz?
◦ Öncelikle çatışma kavramının altını çizmekte fayda var. Kurum içi iletişim açısından bakıldığında aslında çatışma;
kavga ya da küsme filan değildir. Herhangi bir konuda insanların görüş ayrılığında olması ve bununla birlikte ortaya
çıkan durumdur. Bu durumun, kurum açısından negatif veya pozitif anlam ifade etmesi konusundaki bilinç; ortalama
bir şirketle, vizyoner bir şirketi ayıran en kritik faktörlerden de biridir bence.
◦ Sahibi konusunda emin olmadığım ama çok sevdiğim bir cümle var: “Herkes aynı fikirdeyse, insanlar düşünmüyor”
demektir. Girişimci ve liderlik yönü yüksek kişilerin çatışmadan kaçınmadıkları araştırmalarla ispatlanmıştır. Bu kişiler,
mevcut sistemi sorgulayan ve daha iyisinin olması için vizyon geliştiren ve bu vizyonu stratejilere dönüştürebilen
kurum içi liderlerdir. Kurum içerisinde verimli bir çatışma ortamı olup olmadığını anlayabilmek için ise; aşağıdaki
sorulara evet yanıtının verilebiliyor olması gerekir.
◦ Çatışma, bizi olduğumuz yerden daha verimli, herkes açısından faydalı ve gelişim sağlayacak bir noktaya götürüyor
mu? Mesela şirket içinde iş süreçlerini daha verimli ve akılcı bir hale getirmek için öneriler alıyorsunuz. Ya da
pazardaki rekabette sizi ileriye taşıyacak yeni ürün ve hizmetleri yaratmak için beyin fırtınası yapıyorsunuz. Hatta,
çalışanları ne şekilde yönetirseniz; çalışan bağlılığını arttırmanıza hizmet ederi sorgulamak adına yöneticiler olarak bir
araya geliyor ve farklı görüşleri içtenlikle duymak istiyorsunuz.
Değişim Liderliğinin Altın Kuralları
◦ Yapılan birçok araştırmaya göre değişim projelerinin yüzde 50’si başarısız oluyor. Değişimin amacı
çoğunlukla bir problemi çözmek ya da daha iyi bir durum veya düzeye geçmektir. ABD’deki bir
araştırmada, bir sinemada konuklara bedava içecek ve özellikle bayat ve farklı porsiyonlarda
patlamış mısır sunulmuştur. Daha büyük porsiyonları alanlar ortalama yüzde 53 daha fazla
yemişler. Fazla yiyen denekler durum açıklandığında dahi “fazla yediklerini” kabullenmemişlerdir.
Bu araştırma göstermektedir ki çoğu zaman sorunlar “KİŞİ(ler)” kaynaklı değil “DURUM/ORTAM”
(ne kadar miktarda mısır verdiğiniz) kaynaklıdır! Daha az yemeleri için “KİŞİ”leri değiştirmeye
çalışmak yerine “DURUMU” (porsiyonu) değiştirmek yeterlidir.
Bitse de Kurtulsak Dedirten Sunumların 7
Özelliği
◦ Sahneye çıkmak konusundaki korkumuz ilkokul yıllarında sözlüye kalkmakla başlar sanırım. Yapılan bir çok araştırma
topluluk karşısında konuşma korkusunun, korkularımız arasında ilk sıralarda yer aldığını gösteriyor. Aşağıdaki hatalardan
kaçınmak bu korkumuzu da hafifletecektir
◦ 1- Hazırlık Aşamasında Yanlış Yere Odaklanmak
◦ Sunumlarla ilgili en temel hata hazırlık sürecinin “dinleyicilerden” çok “kendimize” o havalı bilgilerimize odaklı olmasıdır.
Hazırlık aşamasında daha çok neleri anlatacağımıza odaklanırız. Oysa odağımız dinleyicilerin neleri bilmeyi isteyeceği
olmalıdır.
◦ 2- Bilgi Bombardımanı Haline Gelmiş Slaytlar
◦ Kaçınmanız gereken bir diğer yaygın hata slaydınızı bolca bilgiyle doldurmaktır. Her bir slayt sayfasında bolca yazının yer
alması hem sizi hem de dinleyicileri slaydı okumaya yönlendirecektir. En sıkıcı sunumcular slaytlarını okuyanlardır. Bunu asla
yapmayın. Sahnede olmanızın nedeni bu değil. Karşınızdaki insanlar da okuma biliyorlar ve slaydınızı okuyabilirler.
3- Dikkat Çekici Bir Giriş Planı Yapmamak
◦ Sunumun ilk dakikalarında en önemli hedefimiz dikkat çekici bir giriş yapmaktır. Klasik teşekkürlü girişler ya da sunumun
özeti ile başlayan girişler sizin klasik ve pek de ilginç olmayan sıradan bir sunum yapacağınız izlenimi bırakır. Giriş
cümleleriniz sunumun geri kalanını takip etmek için dinleyicilerde merak ve ilgi uyandırmalıdır.
◦ 4- Sesinizi Yanlış Kullanmak
◦ Sunumlarda dikkat çeken ve sık görülen hatalardan birisi de konuşmacının vurgusuz ve tekdüze konuşmasıdır.
Tekdüze konuşmada sesimizin hızı ve şiddeti değişmez, vurgulama ve tonlama yapmayız. Bu türden bir konuşmayı
dinleyenler en fazla 2-3 dakika ilgiyle takip edebilirler. Sonra ilgileri hızla kaybolmaya ve bir süre sonra da sıkılmaya
başlarlar. Etkili konuşmak için sesinizi kullanmakta ustalaşmalısınız.
◦ 5- Beden Dilinizi Yanlış Kullanmak
◦ Beden dili topluluk önündeki sunumlarda etkisi çok büyüktür çünkü sahnedesiniz ve dinleyiciler sizi sürekli
izlemektedir. Öncelikle duruşunuzun dik ve dinleyicilere dönük olması çok önemli. Slaydınıza vb bakmak için bile
olsa asla sırtınızı dinleyenlere dönmeyin.
◦ Sık karşılaştığım hatalardan birisi de sunum için kullanılan laptop, kürsü vb. bir nesnenin arkasında fazla kalmaktır. Bu
durum dinleyicilerin bilinçaltında sanki bir şeylerden saklanıyorsunuz ve özgüveni düşük birisiniz mesajı iletecektir.
Dinleyicilerin her zaman sizi bütünüyle görmelerini sağlayın.
◦ Göz teması ilgiyi canlı tutmak için etkili bir yoldur. Sunumunuzu 7-8 kişiden daha kalabalık gruplara yaptığınızda
herkesle birebir göz teması kurmak zorlaşacaktır. Bu durumlarda dinleyici kitlesini 2 ya da 3’e bölerek her bölümün
tam merkezindeki kişilerle sıralı olarak göz temasında bulunmak işe yarayacaktır.
◦ 6- Sahneyi Yanlış Kullanmak
◦ Sahnenin bütününü kullanma becerinizi de geliştirin. Sürekli sabit bir noktada durarak sunumu yapmayın. Sahnede
sürekli dolanmak da doğru bir kullanım değildir. Dikkatleri konudan size yönlendirir, sizi takip ederken konuyu
kaçırabilirler. Beynimiz fiziksel hareket değişimlerine karşı çok duyarlıdır. Sahnede dikkatleri dağıtmadan yer
değiştirmek, yeni pozisyonumuzda bir süre sunuma devam edip konu değişimlerinde tekrar hareket edebiliriz.
◦ 7- Dinleyicilerle Etkileşimde Bulunmamak
◦ Son olarak sunumlarınızda dinleyicilerle etkileşim içinde olmaya çalışın. Sahneyi bütün olarak kullanmanız,
duruşunuz ve göz teması ile bunu sessiz iletişim çerçevesinde yaparsınız. Buna ek olarak bazen dinleyicilere sorular
sormak, onlardan gelecek olası katkılara karşı açık ve cesaretli olmak gerekir.
◦ Sorular her zaman bir cevap almak için sorulmazbazen de bir şeylere dikkat çekmek vurgu yapmak ve dinleyicileri
düşündürmek için de sorulardan yararlanırız. Cevap beklemiyorsak bile her sorudan sonra bir miktar sessizlik yaratın
ve düşünmelerine izin verin.
Sözcükler ya “penceredir” ya da “duvar”
◦ İletişim, düşünce ve duygularımız her yolla aktarabilmektir. İletişim; ne söyleyeceğimizi bilmek,
bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar
vermek, en iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille ve
karşımızdaki kişiyle göz ilişkisi kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak ve verilen tepkiyi
fark edebilmektir.
◦ İletişim, anlaşılmak için mi, anlaşmak için mi?
İletişim, konuşmak mı, dinlemek mi?
İletişim, anlamak mı, anlatmak mı?
“BENCE” yerine?
◦ “Bence” kelimesini, neden kullanabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Ben hiç düşünmemiştim.
Hangi zamanlarda kullanıyordum. Ne oluyordu da bu cümle dudaklarımdan hop diye
çıkıveriyordu, bilemiyorum. Çünkü kullandığımız her cümle, gün içerisinde o kadar otomatik
ağzımızdan çıkıveriyor ki, anlamıyorsunuz. Aslında anlaşılmayan; o kadar cümle yığınını bir anda
konuşmak. Uygun olan sözcükleri bularak, anlamlı bir cümle yapısı kurmak, inanın aslında o
kadar da kolay değil. İlkokula başladığınız daha ilk günlerde, manalı cümleleri bir araya getirmek
için; parmağınız nasır tutuncaya ya da ruhunuz bunalıncaya kadar alıştırmalar yapardık. Şu andaki
öğrenimde, parmaklar nasır tutmasa da, ruh bunaltılarının devam ettiğini herkes biliyor.
İletişim ve Sihirli Dokunuşlar
◦ Hemen herkes iletişim kurarken sorun yaşamıştır ve yaşayabilir. Arkadaşlarınız, meslektaşlarınız,
üstleriniz, aile üyeleriniz ve başka sevdiklerinizle bir konuyu gündeme getirdiğinizde kendinizi
çetrefilli bir çatışma içinde bulabilirsiniz.
◦ Özellikle karşınızdaki kişiye uygun olmayan bir istekte ya da itirazda bulunduğunuzda çatışma
başlar. Milyonlarca farklı konu olabilir bu. Öğrenci olan bir çocuğun bir arkadaşında kalmak üzere
ailesinden izin almak istemesi olabilir.
Uygulamak Başka, Yönetim Bilimi Başka
◦ Şimdi sıkı durun. Size ders kitaplarından alıntı, muhtemelen üniversitede çocukları hipnotize eden yönetim bilimi
tanımları vereceğim.
◦ “Para, makine, yöntem, insan ve araç-gerecin uyumlaştırılması”
◦ “Belirli amaçların etkili ve verimli biçimde gerçekleştirilebilmesi amacıyla, insanların işbirliği ve koordinasyonunu
sağlamaya yönelik faaliyetler”
◦ “Ortak bir amaç için süreçler ve karar mekanizmaları geliştirilmesi”
◦ Şimdi sokağa inelim.
◦ Hashtag’lerimiz şunlar: Amaç, süreç, başkalarına yaptırma. En zoru, yaptırma. Orada, derslerde öğretilmeyen ciddi bir
hayat bilgisi yatar. Size onu anlatacağım.
◦ İTTİREREK YAPTIRMA
◦ Pratikteki karşılığı tepesine binmedir. Fadıl takipte. Taciz et ki çalışsın. Hatta birçok yönetici bunu iş bitiriciliğin tek
yöntemi olarak kabul eder. Bir versiyonu da bayıltıncaya kadar açıklamaktır. Ne kadar uzun anlatılırsa, o kadar
yaptırabileceğine inanmak. İşler mi işler, ama bedeli pahalıdır. Mutlaka hasara yol açar. Tüketir, bitirir, çıldırtır.
◦ İTTİREREK YAPTIRMA
◦ Pratikteki karşılığı tepesine binmedir. Fadıl takipte. Taciz et ki çalışsın. Hatta birçok yönetici bunu iş bitiriciliğin tek
yöntemi olarak kabul eder. Bir versiyonu da bayıltıncaya kadar açıklamaktır. Ne kadar uzun anlatılırsa, o kadar
yaptırabileceğine inanmak. İşler mi işler, ama bedeli pahalıdır. Mutlaka hasara yol açar. Tüketir, bitirir, çıldırtır.
◦ KENDİNİ SEVDİREREK MİNNETLE YAPTIRMA
◦ Pahalıya patlamada ikinci sırayı alan yöntemdir. Bir sürü yapaylık ve taviz karşılığında keçi boynuzu şekerinize
kavuşabilirsiniz. Üstelik sürekli rezervden yersiniz; sürdürülebilirliği yoktur. Hatırınız için çalışan azınlığa karşılık sizi bir
zafiyet anıtı olarak gören çoğunluk. Kendinizi bir gün ‘Ben nerede hata yaptım? Nankör bunlar’ diye mırıldanırken
bulabilirsiniz.
◦ KORKUTARAK YAPTIRMA
◦ Aslında Türk kültürüne gayet uygun bir modeldir: Bağıran yönetici. Efsaneniz yürüdükçe iş yaptırma etkiniz artar. ‘Sesi
üst kattan duyuluyordu’ magazini mutlak çalıştırma etkisi yaratır (siyasi olarak ulusal düzeyde de test edilip
onaylanmıştır). Tek şartla: Yapayalnız kalırsınız. Kararları artık kendi başınıza almak zorundasınız. Sağlama yapma
imkanı bitmiştir. Aklınız erdiği kadar buyurun her şeyi çözün.
◦ SİSTEMİN ARKASINA SIĞINARAK YAPTIRMA
◦ Bir nevi uzaktan yönetim. İnsanlarla temas etmeden, elçiler kullanarak, prosedürlerle.. Bu olabilir ama modern motor teknolojisindeki
gibi bir de beyin geliştirmek şartıyla. Öyle bir sorun teşhis yöntemi olacak ki, her türlü anormalliği hemen yakalayacak ve içeride ekrana
yansıtacak. Tabi böyle bir araba, sanayi sitesindeki ustaya götürülmez. Mutlaka elektronik cihazlarla teşhis koyan yetkili ve pahalı
servise gidilecek. Bu durum, kaputun altıyla öyle yaman bir yabancılaşmadır ki, olmadık bir yerde arabanız bozulursa adım atamazsınız.
Göbek bağıyla bağlı olduğunuz servise çektirirsiniz artık.
◦ ENSESİ KALIN KURT TEKNİĞİ
◦ Bütün yolların çıktığı yer. Yaptıramıyorsanız oturun yapın. Sebep çok: Hata riski alamazsınız, vakit çok kısıtlı, insanlar beceriksiz ya da
tembel, denediniz olmadı..
◦ Sonuç 1: Bir işi yaptırmak zordur demiştim. Kitaplarda durduğu gibi durmaz.
◦ Sonuç 2: En iyi yöntem yoktur, durumsallık ve yöntemlerin karıştırılması vardır. Hepsi lazım. Hatta yaptırtılacak kişiye göre yöntem
olmalı.
◦ Sonuç 3: İnsanlar kendisine ‘bir yöntem’ uygulanmasını sevmez. En iyisi, yönetim bilginizle kendinizi karıştırın. Sezgi ve belirlilik ekleyin
(belirlilik ilkelerle-etiklerle sağlanır ve güven duygusunun ilacıdır).
◦ Onun için koca insanlara, yönetim eğitimlerinde ancak ilham alabilecekleri gerçek vakalar anlatılabilir. Kendi tarzlarını bulabilsinler
diye.
◦ Yönetimde, bir noktadan sonra herkes yalnız.

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!
Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!
Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!Sunumo
 
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...
Topluluk Önünde Etkili Konuşma  Dr. Sema Coşkun   SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...Topluluk Önünde Etkili Konuşma  Dr. Sema Coşkun   SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...SEMRIN IK EGITIM VE DANISMANLIK
 
Sunum 1.gün etkili sunum teknikleri
Sunum 1.gün etkili sunum teknikleriSunum 1.gün etkili sunum teknikleri
Sunum 1.gün etkili sunum teknikleriElif Ezgi Genç
 
:Etkili Sunum Teknikleri
:Etkili Sunum Teknikleri:Etkili Sunum Teknikleri
:Etkili Sunum Tekniklerirtaner
 
ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?
ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?
ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?106350
 

Mais procurados (9)

Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!
Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!
Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!
 
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...
Topluluk Önünde Etkili Konuşma  Dr. Sema Coşkun   SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...Topluluk Önünde Etkili Konuşma  Dr. Sema Coşkun   SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...
 
İncekaş Klima Servisi - Sunum Teknikleri
İncekaş Klima Servisi - Sunum Teknikleriİncekaş Klima Servisi - Sunum Teknikleri
İncekaş Klima Servisi - Sunum Teknikleri
 
Sunum 1.gün etkili sunum teknikleri
Sunum 1.gün etkili sunum teknikleriSunum 1.gün etkili sunum teknikleri
Sunum 1.gün etkili sunum teknikleri
 
Moti̇vasyon
Moti̇vasyonMoti̇vasyon
Moti̇vasyon
 
:Etkili Sunum Teknikleri
:Etkili Sunum Teknikleri:Etkili Sunum Teknikleri
:Etkili Sunum Teknikleri
 
Sunum1
Sunum1Sunum1
Sunum1
 
Seminer Verme Teknikleri
Seminer Verme TeknikleriSeminer Verme Teknikleri
Seminer Verme Teknikleri
 
ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?
ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?
ETKİLİ SUNUM NASIL YAPILIR ?
 

Semelhante a İnsan ilişkileri

Interview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat Teknikleri
Interview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat TeknikleriInterview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat Teknikleri
Interview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat TeknikleriHaydar SUSUR
 
Etkili Sunumlar ve Konuşmalar Yapmak
Etkili Sunumlar ve Konuşmalar YapmakEtkili Sunumlar ve Konuşmalar Yapmak
Etkili Sunumlar ve Konuşmalar YapmakBahattin Karademir
 
Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇
Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇
Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇Hakan Karakaya
 
UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK
UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİKUYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK
UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİKHadi Istanbullu
 
Beden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören AkademiBeden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören Akademilasercontrolok1
 
Etkili Iletisim
Etkili IletisimEtkili Iletisim
Etkili Iletisimderslopedi
 
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdfEtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdfYaarKzlay
 
etkili sunum teknikleri.pptx
etkili sunum teknikleri.pptxetkili sunum teknikleri.pptx
etkili sunum teknikleri.pptxaliihsanakbaba1
 
Temel iletişim becerileri
Temel iletişim becerileriTemel iletişim becerileri
Temel iletişim becerileriMüge Ispartalı
 
10036etkili sunum-becerileripdf
10036etkili sunum-becerileripdf10036etkili sunum-becerileripdf
10036etkili sunum-becerileripdfMustafa Akgün
 

Semelhante a İnsan ilişkileri (20)

Interview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat Teknikleri
Interview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat TeknikleriInterview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat Teknikleri
Interview Techniques - Haydar SUSUR; Mülakat Teknikleri
 
İletişim Teknikleri
İletişim Teknikleriİletişim Teknikleri
İletişim Teknikleri
 
Etkili Sunumlar ve Konuşmalar Yapmak
Etkili Sunumlar ve Konuşmalar YapmakEtkili Sunumlar ve Konuşmalar Yapmak
Etkili Sunumlar ve Konuşmalar Yapmak
 
Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇
Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇
Temel İleti̇şi̇m Beceri̇leri̇
 
UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK
UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİKUYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK
UYGULAMALI GİRİŞİMCİLİK
 
Beden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören AkademiBeden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören Akademi
 
Zor i̇nsanla başetme dr sema coşkun
Zor i̇nsanla başetme   dr sema coşkunZor i̇nsanla başetme   dr sema coşkun
Zor i̇nsanla başetme dr sema coşkun
 
Yetişkin Dikkat Raporu
Yetişkin Dikkat RaporuYetişkin Dikkat Raporu
Yetişkin Dikkat Raporu
 
Etkili Iletisim
Etkili IletisimEtkili Iletisim
Etkili Iletisim
 
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdfEtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
EtkiliInsanlarin7Aliskanligi_BulentGumus_v6.pdf
 
etkili sunum teknikleri.pptx
etkili sunum teknikleri.pptxetkili sunum teknikleri.pptx
etkili sunum teknikleri.pptx
 
Temel iletişim becerileri
Temel iletişim becerileriTemel iletişim becerileri
Temel iletişim becerileri
 
1.eğitim
1.eğitim1.eğitim
1.eğitim
 
Motivasyon 2
Motivasyon 2Motivasyon 2
Motivasyon 2
 
TEMPO H&R - EĞİTİCİ SOHBETLER
TEMPO H&R - EĞİTİCİ SOHBETLERTEMPO H&R - EĞİTİCİ SOHBETLER
TEMPO H&R - EĞİTİCİ SOHBETLER
 
HORECACCESS IO4 TR final
HORECACCESS  IO4 TR finalHORECACCESS  IO4 TR final
HORECACCESS IO4 TR final
 
10036etkili sunum-becerileripdf
10036etkili sunum-becerileripdf10036etkili sunum-becerileripdf
10036etkili sunum-becerileripdf
 
Nlp
NlpNlp
Nlp
 
Nlp
NlpNlp
Nlp
 
7 Aliskanlik
7 Aliskanlik7 Aliskanlik
7 Aliskanlik
 

İnsan ilişkileri

  • 2. İş Başka Arkadaşlık Başka mı? ◦ İş hayatının en çok karşılaşılan cümlelerinden birisidir : “Profesyonel olmak lazım.” Çünkü arkadaşlık ilişkinizin çok iyi olduğu biri iş arkadaşınız veya yöneticiniz olabilir. Bunun tam dersi durum da söz konusu. Başlarda sadece iş arkadaşınız olan biri, daha sonra dostunuz haline gelebilir. İş hayatım boyunca bu konuda birçok örnek yaşadım ya da tanık oldum. Bir de son derece büyük bir coşkuyla başlayıp hüsranla sonuçlanan iş ortaklıkları var. Yıllarca çok iyi dost olan kişiler, birbirleriyle iş yapmaya başladıktan bir süre sonra, birbirlerine adeta düşman kesilirler. Hem dostluklara, hem de işlerine yazık olur.
  • 3. Güven Veren “ilk izlenim” Nasıl Yaratılır? ◦ Her nerede olursanız olun ilk izlenim bir ilişkinin her yanını etkileyecek konuların başında gelir. Bazen bir satış görüşmesi, bazen bir iş mülakatı, bazen bir projenin sunum aşaması bazen de sosyal bir ortamda yaşayacağınız deneyim.
  • 4. İletişim Beceriksizliği : Çatışabiliyor musunuz? ◦ Öncelikle çatışma kavramının altını çizmekte fayda var. Kurum içi iletişim açısından bakıldığında aslında çatışma; kavga ya da küsme filan değildir. Herhangi bir konuda insanların görüş ayrılığında olması ve bununla birlikte ortaya çıkan durumdur. Bu durumun, kurum açısından negatif veya pozitif anlam ifade etmesi konusundaki bilinç; ortalama bir şirketle, vizyoner bir şirketi ayıran en kritik faktörlerden de biridir bence. ◦ Sahibi konusunda emin olmadığım ama çok sevdiğim bir cümle var: “Herkes aynı fikirdeyse, insanlar düşünmüyor” demektir. Girişimci ve liderlik yönü yüksek kişilerin çatışmadan kaçınmadıkları araştırmalarla ispatlanmıştır. Bu kişiler, mevcut sistemi sorgulayan ve daha iyisinin olması için vizyon geliştiren ve bu vizyonu stratejilere dönüştürebilen kurum içi liderlerdir. Kurum içerisinde verimli bir çatışma ortamı olup olmadığını anlayabilmek için ise; aşağıdaki sorulara evet yanıtının verilebiliyor olması gerekir. ◦ Çatışma, bizi olduğumuz yerden daha verimli, herkes açısından faydalı ve gelişim sağlayacak bir noktaya götürüyor mu? Mesela şirket içinde iş süreçlerini daha verimli ve akılcı bir hale getirmek için öneriler alıyorsunuz. Ya da pazardaki rekabette sizi ileriye taşıyacak yeni ürün ve hizmetleri yaratmak için beyin fırtınası yapıyorsunuz. Hatta, çalışanları ne şekilde yönetirseniz; çalışan bağlılığını arttırmanıza hizmet ederi sorgulamak adına yöneticiler olarak bir araya geliyor ve farklı görüşleri içtenlikle duymak istiyorsunuz.
  • 5. Değişim Liderliğinin Altın Kuralları ◦ Yapılan birçok araştırmaya göre değişim projelerinin yüzde 50’si başarısız oluyor. Değişimin amacı çoğunlukla bir problemi çözmek ya da daha iyi bir durum veya düzeye geçmektir. ABD’deki bir araştırmada, bir sinemada konuklara bedava içecek ve özellikle bayat ve farklı porsiyonlarda patlamış mısır sunulmuştur. Daha büyük porsiyonları alanlar ortalama yüzde 53 daha fazla yemişler. Fazla yiyen denekler durum açıklandığında dahi “fazla yediklerini” kabullenmemişlerdir. Bu araştırma göstermektedir ki çoğu zaman sorunlar “KİŞİ(ler)” kaynaklı değil “DURUM/ORTAM” (ne kadar miktarda mısır verdiğiniz) kaynaklıdır! Daha az yemeleri için “KİŞİ”leri değiştirmeye çalışmak yerine “DURUMU” (porsiyonu) değiştirmek yeterlidir.
  • 6. Bitse de Kurtulsak Dedirten Sunumların 7 Özelliği ◦ Sahneye çıkmak konusundaki korkumuz ilkokul yıllarında sözlüye kalkmakla başlar sanırım. Yapılan bir çok araştırma topluluk karşısında konuşma korkusunun, korkularımız arasında ilk sıralarda yer aldığını gösteriyor. Aşağıdaki hatalardan kaçınmak bu korkumuzu da hafifletecektir ◦ 1- Hazırlık Aşamasında Yanlış Yere Odaklanmak ◦ Sunumlarla ilgili en temel hata hazırlık sürecinin “dinleyicilerden” çok “kendimize” o havalı bilgilerimize odaklı olmasıdır. Hazırlık aşamasında daha çok neleri anlatacağımıza odaklanırız. Oysa odağımız dinleyicilerin neleri bilmeyi isteyeceği olmalıdır. ◦ 2- Bilgi Bombardımanı Haline Gelmiş Slaytlar ◦ Kaçınmanız gereken bir diğer yaygın hata slaydınızı bolca bilgiyle doldurmaktır. Her bir slayt sayfasında bolca yazının yer alması hem sizi hem de dinleyicileri slaydı okumaya yönlendirecektir. En sıkıcı sunumcular slaytlarını okuyanlardır. Bunu asla yapmayın. Sahnede olmanızın nedeni bu değil. Karşınızdaki insanlar da okuma biliyorlar ve slaydınızı okuyabilirler. 3- Dikkat Çekici Bir Giriş Planı Yapmamak ◦ Sunumun ilk dakikalarında en önemli hedefimiz dikkat çekici bir giriş yapmaktır. Klasik teşekkürlü girişler ya da sunumun özeti ile başlayan girişler sizin klasik ve pek de ilginç olmayan sıradan bir sunum yapacağınız izlenimi bırakır. Giriş cümleleriniz sunumun geri kalanını takip etmek için dinleyicilerde merak ve ilgi uyandırmalıdır.
  • 7. ◦ 4- Sesinizi Yanlış Kullanmak ◦ Sunumlarda dikkat çeken ve sık görülen hatalardan birisi de konuşmacının vurgusuz ve tekdüze konuşmasıdır. Tekdüze konuşmada sesimizin hızı ve şiddeti değişmez, vurgulama ve tonlama yapmayız. Bu türden bir konuşmayı dinleyenler en fazla 2-3 dakika ilgiyle takip edebilirler. Sonra ilgileri hızla kaybolmaya ve bir süre sonra da sıkılmaya başlarlar. Etkili konuşmak için sesinizi kullanmakta ustalaşmalısınız. ◦ 5- Beden Dilinizi Yanlış Kullanmak ◦ Beden dili topluluk önündeki sunumlarda etkisi çok büyüktür çünkü sahnedesiniz ve dinleyiciler sizi sürekli izlemektedir. Öncelikle duruşunuzun dik ve dinleyicilere dönük olması çok önemli. Slaydınıza vb bakmak için bile olsa asla sırtınızı dinleyenlere dönmeyin. ◦ Sık karşılaştığım hatalardan birisi de sunum için kullanılan laptop, kürsü vb. bir nesnenin arkasında fazla kalmaktır. Bu durum dinleyicilerin bilinçaltında sanki bir şeylerden saklanıyorsunuz ve özgüveni düşük birisiniz mesajı iletecektir. Dinleyicilerin her zaman sizi bütünüyle görmelerini sağlayın. ◦ Göz teması ilgiyi canlı tutmak için etkili bir yoldur. Sunumunuzu 7-8 kişiden daha kalabalık gruplara yaptığınızda herkesle birebir göz teması kurmak zorlaşacaktır. Bu durumlarda dinleyici kitlesini 2 ya da 3’e bölerek her bölümün tam merkezindeki kişilerle sıralı olarak göz temasında bulunmak işe yarayacaktır.
  • 8. ◦ 6- Sahneyi Yanlış Kullanmak ◦ Sahnenin bütününü kullanma becerinizi de geliştirin. Sürekli sabit bir noktada durarak sunumu yapmayın. Sahnede sürekli dolanmak da doğru bir kullanım değildir. Dikkatleri konudan size yönlendirir, sizi takip ederken konuyu kaçırabilirler. Beynimiz fiziksel hareket değişimlerine karşı çok duyarlıdır. Sahnede dikkatleri dağıtmadan yer değiştirmek, yeni pozisyonumuzda bir süre sunuma devam edip konu değişimlerinde tekrar hareket edebiliriz. ◦ 7- Dinleyicilerle Etkileşimde Bulunmamak ◦ Son olarak sunumlarınızda dinleyicilerle etkileşim içinde olmaya çalışın. Sahneyi bütün olarak kullanmanız, duruşunuz ve göz teması ile bunu sessiz iletişim çerçevesinde yaparsınız. Buna ek olarak bazen dinleyicilere sorular sormak, onlardan gelecek olası katkılara karşı açık ve cesaretli olmak gerekir. ◦ Sorular her zaman bir cevap almak için sorulmazbazen de bir şeylere dikkat çekmek vurgu yapmak ve dinleyicileri düşündürmek için de sorulardan yararlanırız. Cevap beklemiyorsak bile her sorudan sonra bir miktar sessizlik yaratın ve düşünmelerine izin verin.
  • 9. Sözcükler ya “penceredir” ya da “duvar” ◦ İletişim, düşünce ve duygularımız her yolla aktarabilmektir. İletişim; ne söyleyeceğimizi bilmek, bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, en iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille ve karşımızdaki kişiyle göz ilişkisi kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak ve verilen tepkiyi fark edebilmektir. ◦ İletişim, anlaşılmak için mi, anlaşmak için mi? İletişim, konuşmak mı, dinlemek mi? İletişim, anlamak mı, anlatmak mı?
  • 10. “BENCE” yerine? ◦ “Bence” kelimesini, neden kullanabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Ben hiç düşünmemiştim. Hangi zamanlarda kullanıyordum. Ne oluyordu da bu cümle dudaklarımdan hop diye çıkıveriyordu, bilemiyorum. Çünkü kullandığımız her cümle, gün içerisinde o kadar otomatik ağzımızdan çıkıveriyor ki, anlamıyorsunuz. Aslında anlaşılmayan; o kadar cümle yığınını bir anda konuşmak. Uygun olan sözcükleri bularak, anlamlı bir cümle yapısı kurmak, inanın aslında o kadar da kolay değil. İlkokula başladığınız daha ilk günlerde, manalı cümleleri bir araya getirmek için; parmağınız nasır tutuncaya ya da ruhunuz bunalıncaya kadar alıştırmalar yapardık. Şu andaki öğrenimde, parmaklar nasır tutmasa da, ruh bunaltılarının devam ettiğini herkes biliyor.
  • 11. İletişim ve Sihirli Dokunuşlar ◦ Hemen herkes iletişim kurarken sorun yaşamıştır ve yaşayabilir. Arkadaşlarınız, meslektaşlarınız, üstleriniz, aile üyeleriniz ve başka sevdiklerinizle bir konuyu gündeme getirdiğinizde kendinizi çetrefilli bir çatışma içinde bulabilirsiniz. ◦ Özellikle karşınızdaki kişiye uygun olmayan bir istekte ya da itirazda bulunduğunuzda çatışma başlar. Milyonlarca farklı konu olabilir bu. Öğrenci olan bir çocuğun bir arkadaşında kalmak üzere ailesinden izin almak istemesi olabilir.
  • 12. Uygulamak Başka, Yönetim Bilimi Başka ◦ Şimdi sıkı durun. Size ders kitaplarından alıntı, muhtemelen üniversitede çocukları hipnotize eden yönetim bilimi tanımları vereceğim. ◦ “Para, makine, yöntem, insan ve araç-gerecin uyumlaştırılması” ◦ “Belirli amaçların etkili ve verimli biçimde gerçekleştirilebilmesi amacıyla, insanların işbirliği ve koordinasyonunu sağlamaya yönelik faaliyetler” ◦ “Ortak bir amaç için süreçler ve karar mekanizmaları geliştirilmesi” ◦ Şimdi sokağa inelim. ◦ Hashtag’lerimiz şunlar: Amaç, süreç, başkalarına yaptırma. En zoru, yaptırma. Orada, derslerde öğretilmeyen ciddi bir hayat bilgisi yatar. Size onu anlatacağım. ◦ İTTİREREK YAPTIRMA ◦ Pratikteki karşılığı tepesine binmedir. Fadıl takipte. Taciz et ki çalışsın. Hatta birçok yönetici bunu iş bitiriciliğin tek yöntemi olarak kabul eder. Bir versiyonu da bayıltıncaya kadar açıklamaktır. Ne kadar uzun anlatılırsa, o kadar yaptırabileceğine inanmak. İşler mi işler, ama bedeli pahalıdır. Mutlaka hasara yol açar. Tüketir, bitirir, çıldırtır.
  • 13. ◦ İTTİREREK YAPTIRMA ◦ Pratikteki karşılığı tepesine binmedir. Fadıl takipte. Taciz et ki çalışsın. Hatta birçok yönetici bunu iş bitiriciliğin tek yöntemi olarak kabul eder. Bir versiyonu da bayıltıncaya kadar açıklamaktır. Ne kadar uzun anlatılırsa, o kadar yaptırabileceğine inanmak. İşler mi işler, ama bedeli pahalıdır. Mutlaka hasara yol açar. Tüketir, bitirir, çıldırtır. ◦ KENDİNİ SEVDİREREK MİNNETLE YAPTIRMA ◦ Pahalıya patlamada ikinci sırayı alan yöntemdir. Bir sürü yapaylık ve taviz karşılığında keçi boynuzu şekerinize kavuşabilirsiniz. Üstelik sürekli rezervden yersiniz; sürdürülebilirliği yoktur. Hatırınız için çalışan azınlığa karşılık sizi bir zafiyet anıtı olarak gören çoğunluk. Kendinizi bir gün ‘Ben nerede hata yaptım? Nankör bunlar’ diye mırıldanırken bulabilirsiniz. ◦ KORKUTARAK YAPTIRMA ◦ Aslında Türk kültürüne gayet uygun bir modeldir: Bağıran yönetici. Efsaneniz yürüdükçe iş yaptırma etkiniz artar. ‘Sesi üst kattan duyuluyordu’ magazini mutlak çalıştırma etkisi yaratır (siyasi olarak ulusal düzeyde de test edilip onaylanmıştır). Tek şartla: Yapayalnız kalırsınız. Kararları artık kendi başınıza almak zorundasınız. Sağlama yapma imkanı bitmiştir. Aklınız erdiği kadar buyurun her şeyi çözün.
  • 14. ◦ SİSTEMİN ARKASINA SIĞINARAK YAPTIRMA ◦ Bir nevi uzaktan yönetim. İnsanlarla temas etmeden, elçiler kullanarak, prosedürlerle.. Bu olabilir ama modern motor teknolojisindeki gibi bir de beyin geliştirmek şartıyla. Öyle bir sorun teşhis yöntemi olacak ki, her türlü anormalliği hemen yakalayacak ve içeride ekrana yansıtacak. Tabi böyle bir araba, sanayi sitesindeki ustaya götürülmez. Mutlaka elektronik cihazlarla teşhis koyan yetkili ve pahalı servise gidilecek. Bu durum, kaputun altıyla öyle yaman bir yabancılaşmadır ki, olmadık bir yerde arabanız bozulursa adım atamazsınız. Göbek bağıyla bağlı olduğunuz servise çektirirsiniz artık. ◦ ENSESİ KALIN KURT TEKNİĞİ ◦ Bütün yolların çıktığı yer. Yaptıramıyorsanız oturun yapın. Sebep çok: Hata riski alamazsınız, vakit çok kısıtlı, insanlar beceriksiz ya da tembel, denediniz olmadı.. ◦ Sonuç 1: Bir işi yaptırmak zordur demiştim. Kitaplarda durduğu gibi durmaz. ◦ Sonuç 2: En iyi yöntem yoktur, durumsallık ve yöntemlerin karıştırılması vardır. Hepsi lazım. Hatta yaptırtılacak kişiye göre yöntem olmalı. ◦ Sonuç 3: İnsanlar kendisine ‘bir yöntem’ uygulanmasını sevmez. En iyisi, yönetim bilginizle kendinizi karıştırın. Sezgi ve belirlilik ekleyin (belirlilik ilkelerle-etiklerle sağlanır ve güven duygusunun ilacıdır). ◦ Onun için koca insanlara, yönetim eğitimlerinde ancak ilham alabilecekleri gerçek vakalar anlatılabilir. Kendi tarzlarını bulabilsinler diye. ◦ Yönetimde, bir noktadan sonra herkes yalnız.