1. Kemikler Hakında Genel Bilgiler
• Kemiklerin ana hücresi osteositlerdir.
• Kemiklerin yapımında fibroz doku ve
hücrenin yanısıra inorganik madde ( Kemik
tuzları) % 65 oranında bulunmaktadır.
• Osteoloji : Osteon (kemik) + logos (bilim)
• Os… latincede özel isimli kemiklerin
başına gelir.
2. Kemiğin Fonksiyonları
1. Vucudun sert iskeletini oluştururlar
2. Kaslara yapışma yeri sağlarlar.
3. Hayati önemi olan bazı iç organları
korurlar (Beyin, omurilik, kalp, akciğerler)
4. Kemik iliği içererek kan hücrelerinin
oluşumunu sağlarlar.
5. Kalsiyum ve fosfor depo ederler.
3. İskelet Kemikleri
• İnsan vücudu topografik olarak baş-boyun, gövde ve
ekstremitelere ayrılarak incelenir.
Sistematik anatomi'de hareket sistemi oluşumlarının
işlenişinin temeli bu ayırıma dayanır.
• Baş-boyun ve gövdenin iskeleti için aksial iskelet,
ekstremitelerin iskeleti için de appendiküler iskelet
terimi kullanılır.Yetişkin bir kişide bulunan 206
kemiğin, 126'sı appendiküler iskelette, 80 tanesi de aksial
iskelette yer alır.
4. Appendicular İskelet: Appendiküler iskelet başlığı
altında gövde iskeletine bağlanmış üst ve alt
ekstremitelerin iskeletini oluşturan kemikler
incelenir. Appendiküler iskeleti oluşturan 126
kemiğin 64'ü üst ekstremite kemiklerine aittir.
Hareketsiz kemikler 2, serbest hareketli kemikler
ise 30 tanedir.
6. İskeletteki kemiklerin dağılımı:
İnsan vücudunda bulunan 206 kemiğin
dağılımı şu şekildedir.
Columna vertebralis......
Skeleton axiale
26
Cranium........................
22
Os hyoideum.........................
1
Ossicula auditoria..................
6
Costae ve sternum................
25
Skeleton appendiculare
Ossa membri superioris.......
Ossa membri inferioris.......
Toplam
...
64
62
206
7. SKELETON AXIALE Aksial iskelet;
columna vertebralis,
ossa cranii,
ossa thoracis olmak üzere üç kısma
ayrılarak incelenir.
Columna vertebralis (omurga)
Omurga 33 omurun üst üste gelmesiyle
oluşan bir sütundur. Bu sütun başın ve gövdenin
ağırlığını taşımaktan sorumludur.
Ayrıca foramen vertebrale’lerin üst
üste gelmesiyle oluşan canalis vertebralis
medulla spinalis için emniyetli bir koruma
sağlar.
Omurgayı oluşturan 33 omurun 24 tanesi hareketli eklemlerle birbirlerine
bağlanmıştır. Bu omurlara hareketli omurlar yada presakral vertebralar denir.
Geriye kalan 9 omura sabit omurlar denir. Bunlardan 5 tanesi kendi
aralarında birleşerek sacrum’u, 4 tanesi birleşerek os coccygis’i oluşturur.
8. Columna vertebralisi oluşturan
omurlar bulundukları bölgelere göre
gruplara ayrılırlar.
Boyun omuru (vertebrae cervicales):......... 7 adet
Göğüs omuru (vertebrae thoracicae)......... 12 adet
Bel omuru (vertebrae lumbales)................. 5 adet
Os sacrum (5 adet vertebrae sacrales)........ 1 adet
Os coccygis (4 adet vertebrae coccygeae)... 1 adet
9. Omurganın şekli ve
eğrilikleri
Omurgayı oluşturan omurlar arasında
discus intervertebralis adı verilen
fibröz kıkırdak özelliğinde yapılar
bulunur. Bunlar toplam 23 adettir ve
2. boyun omuru (axis) ile sacrum
arasında yer alan omurlar arasında
bulunurlar.
Omurların ve disklerin
kalınlıkları yukarıdan aşağıya doğru
indikçe artar.
Yetişkin
bir
erkekte
columna vertebralisi’in boyu 70 cm.,
kadında 60 cm. kadardır.
Bu uzunluğun 1/4'ü disklere aittir.
10. Omurga düz bir sütun şeklinde değildir. Öne ve arkaya
doğru bazı eğrilikler gösterir. Bu eğriliklerden öne doğru
konveks olanlara lordoz, arkaya doğru konveks olanlara
kifoz denir. Yukarıdan aşağıya doğru sırasıyla şunlardır
Servikal lordoz: Boyun bölgesinde bulunan ve konveksliği
öne doğru olan eğrilik.
Torakal kifoz: Göğüs bölgesinde bulunan ve konveksliği
arkaya doğru olan eğrilik.
Lumbal lordoz: Bel bölgesinde bulunan ve konveksliği öne
doğru olan eğrilik.
Sakral kifoz: Sakral bölgede bulunan ve konveksliği arkaya
doğru olan eğrilik.
Bunların dışında bazı insanlarda omurganın sağa veya sola doğru eğrildiği
görülür. Bu duruma skolioz denir.
Bu eğriliklerden torakal ve sakral kifoz esas eğriliktir. Boyun ve belde görülen
eğrilikler daha sonradan basınç ve kasların çekme kuvveti sonucu ortaya çıkar.
Lumbal lordoz hamile bayanlarda artar. Lordoz ve kifozlar fizyolojik
eğriliklerdir. Skolioz patolojik bir eğriliktir.
11. Arcus
Vertebraların genel özellikleri:
Omurganın değişik kısımlarına ait vertebralar
arasında şekil ve büyüklük bakımından fark
bulunmasına rağmen ortak özellikleri de vardır.
Omurlar arasındaki benzerlikler yeni doğanlarda
daha fazladır. Vücudun gelişimi sırasında artan
ağırlık ve harekete bağlı olarak omurlar arasındaki
farklılıklar da artar. Atlas (1. boyun omuru)
dışındaki bütün vertebralarda iki temel yapı
bulunur.
Bunlar
corpus vertebrae ve
arcus vertebrae’dir.
Corpus vertebrae (omur gövdesi): Kısa
bir silindir şeklindedir. Silindirin üst ve alt yüzleri
komşu vertebraları birbirine bağlayan discus
intervertebralislere yapışır. Alt ve üst yüzlerin 2-3
mm’lik dış kısımları kompakt kemik yapısında,
ortası ise spongioz kemik yapısındadır. Omur
gövdesinin arka yüzü canalis vertebralis’e bakar.
Corpus
12. Arcus vertebrae (omur kemeri): Omur gövdesinin sağ ve
sol yüzlerinin, arka yüzle birleştiği yerden başlayan iki adet
pediculus arcus vertebrae, arkaya doğru seyrederek orta
hatta
birbirleriyle
birleşerek
arcus vertebrae’yi
oluştururlar. Arcus vertebrae ile corpus vertebrae arasında
büyük bir delik oluşur. Bu deliğe foramen vertebrale denir.
Bu delikler iskelette üst üste gelerek bir kanal (canalis
vertebralis) meydana getirirler.
Pediculus arcus vertebrae’ların üst kısmında bulunan çentiğe
incisura vertebralis superior, alt kısmında bulunan çentiğe
incisura vertebralis inferior denir. Bu çentikler iskelette
üst üste gelerek foramen intervertebrale’yi oluştururlar.
Canlıda bu deliklerden spinal sinirler geçer.
Bir arcus vertebrae’de
2’si yukarı doğru
(processus articularis superior)
2’si aşağı doğru
(processus articularis inferior)
2’si yanlara doğru
(processus transversus)
1’i de arkaya doğru
(processus spinosus)
toplam 7 adet çıkıntı vardır.
Arcus
Foramen
vertebrale
13. Vertebrae cervicales
(boyun omurları):
Boyunda 7 adet vertebrae vardır.
Birincisi atlas,
İkincisi axis olarak isimlendirilir.
Boyun
omurlarının
gövdeleri diğer omurlara göre daha
incedir.
Boyun
omurlarının
processus
transversuslarında
foramen transversarium denilen bir
delik vardır.
Bu delikten beyni besleyen
a. vertebralis geçer.
2.-5. boyun omurlarının
processus
spinosuslarının
ucu
çatallıdır.
Atlas
14. Atlas (I. boyun omuru): En
önemli özelliği gövdesinin ve spinal
çıkıntısının olmamasıdır. Buna karşılık
atlasın yan çıkıntıları (massa lateralis)
iyi gelişmiştir. Burada occipital kemikle
eklem yapan eklem yüzleri (facies
articularis superior) bulunur. Atlasın
ön kavsinin (arcus anterior) arka
yüzünde bulunan eklem yüzü dens axis
ile eklem yapar.
Atlas
Axis (2. boyun omuru): Bu
omurun en önemli özelliği gövdesinden
yukarı doğru uzanan dens axis denilen
çıkıntısının bulunmasıdır. Bu çıkıntı
atlasın ön kavsi ile eklem yapar.
Vertebrae prominens (VII.
boyun omuru): Spinal çıkıntısı çatalsız
ve uzundur. Bu yüzden canlıda deri
altında kolaylıkla hissedilir.
Axis
15. Vertebrae thoracicae
(göğüs omurları)
Göğüs bölgesinde 12 adet omur bulunur. Aşağıya
doğru indikçe omurga üzerine binen yük
arttığından dolayı omur gövdeleri de büyür.
Göğüs omurlarını diğer omurlardan ayıran en
önemli özellik gövdelerinin yan taraflarında
biri üst (fovea costalis superior) ve
biri de alt (fovea costalis inferior) olmak üzere
iki tane yarım eklem yüzünün bulunmasıdır.
Komşu iki omura ait eklem yüzleri birleşerek tam
bir eklem yüzü oluştururlar, bu eklem yüzü de
caput costae ile eklem yapar.
Transvers çıkıntıları üzerinde bir adet eklem
yüzü bulunur. Bu eklem yüzü tuberculum
costae ile eklem yapar.
fovea costalis superior
fovea costalis inferior
tuberculum costae
16. Vertebrae lumbales (bel omurları):
Beş adettir.
Hareketli omurlar içerisinde gövdeleri en
büyük olanlardır.
Üstten bakıldığında böbrek şeklindedir.
Processus transversus uzundur ve diğer
bölgelerdeki omurlardan farklı olarak iki tane ilave
çıkıntıya (processus mamillaris, processus
accesorius) sahiptir. Foramen vertebrale’leri geniş
ve üçgen şeklindedir.
17. Os sacrum: vertebrae sacrales
(kuyruk sokumu kemiği):
Beş adet omurun birleşmesiyle
oluşan tabanı (basis ossis sacri)
yukarıda, tepesi (apex ossis sacri)
aşağıda üçgen şeklinde bir kemiktir.
Tabanı V. bel omuru ile, tepesi os
coccygis ile eklem yapar. Sakrumun
tabanının öne doğru yaptığı çıkıntıya
promontorium denir. Bu çıkıntı klinik
açıdan önemlidir.
Sakrum pelvis iskeletinin arka üst
kısmını yapar. Sacrum’un içinde,
tabanından tepesine kadar uzanan
kanala canalis sacralis denir. Bu
kanalın alt açıklığına hiatus sacralis
denir.
hiatus sacralis
18.
Pelvise bakan ön yüzü (facies
pelvica) konkav, arka yüzü (facies
dorsalis) konvekstir. Facies pelvicada
bulunan deliklere foramina sacralia
pelvica denir. Bunlar dört çifttir. Bu
deliklerden spinal sinirlerin ön dalları
çıkar.
Delikler arasında görülen enine
çizgilere linea transversa denir. Facies
dorsalis’te görülen 4 çift deliğe foramina
sacralia dorsalia denir. Bu deliklerden
spinal sinirlerin arka dalları çıkar.
Bu yüzde yukarıdan aşağıya doğru uzanan çıkıntılar vardır.
Bunlar omur çıkıntılarının birleşim yerleridir. Sacrumun alt ucunda
görülen çıkıntılara cornu sacrale denir. Bu çıkıntılar cornu
coccygeum ile eklem yapar. Dış tarafında görülen kulak kepçesi
şeklindeki eklem yüzleri (facies auricularis) os ilium’daki aynı
isimli eklem yüzleri ile eklem yapar.
19. Os coccygis: vertebrae coccygeae (kuyruk kemiği):
İyi gelişmemiş son 4 (3-5) omurun birleşmesinden
oluşur. Tabanı yukarıda sacrum ile eklem yapar, tepesi
aşağıda serbest olarak sonlanır.
Tabanındaki rudimenter eklem çıkıntısına cornu
coccygeum denir ve cornu sacrale ile eklem yapar.
20. Ossa thoracis (göğüs kemikleri): Sternum ve kaburgalardan meydana gelir.
Sternum (göğüs kemiği)
manibrium sterni
Göğüs kafesinin önünde ve orta hatta bulunan yassı ve kama
şeklinde bir kemiktir. Erişkinlerde ortalama 17 cm.
uzunluğundadır. Kemik iliği incelemelerinde en çok kullanılan
kemiktir.
Kemiğin en üst bölümü dörtgen şeklinde olup manibrium
sterni adını alır. Clavicula ve I. kaburga ile eklem yapar. Orta
bölümü corpus sterni adını alır ve kemiğin en uzun parçasıdır.
Sternumun alt ucuna processus xiphoideus denir.
Corpus sterni ile manibrium sterninin yapmış olduğu ekleme
manibriosternal eklem denir. Buraya 2. kaburga tutunur.
Canlıda 1. kaburga claviculanın altında olduğu için
hissedilemez ancak 2. kaburga kolaylıkla hissedilebilir bu
durum klinik oryantasyon bakımından önemlidir. Şahıslar
arasında çok fazla varyasyon gösterir. Manibrium sterni ile
corpus sterni arasında meydana gelen ve açıklığı arkaya bakan
açıya angulus sterni (Louis açısı) denir. Bu açı klinik
bakımdan önemlidir.
21. Costae (kaburgalar):
Göğüs kafesinin büyük bir kısmını oluşturan kaburgalar 12 çift olup
göğüs içerisindeki önemli organları (kalp, akciğer) korurlar ve
solunum mekanizmasına katkıda bulunurlar. Kaburgalar her iki
tarafta göğüs omurları ile eklem yaptıktan sonra öne, dışa ve aşağı
doğru ilerleyerek önde sternum ile eklem yaparlar.
12 çift kaburganın İlk 7 çifti sternumla direkt olarak eklem
yaparlar. Bu kaburgalara costae verae (gerçek kaburga) yada
costae sternales denir.
Geriye kalan 5 çift kaburga ise sternumla direkt olarak
eklem yapmaz. Bunlara costae spuriae (yalancı kaburga) yada
costae asternales denir.
Son 5 kaburganın ilk 3 tanesi VII. kaburgaya tutunarak
sternumla bağlantı kurarlar.
Son iki kaburga (XI. ve XII.) ise serbest olarak sonlanır.
Bu kaburgalara costae fluctuantes (yüzen kaburga) denir.
Kaburgaların uzunluğu I. kaburgadan VII. kaburgaya
kadar artarak devam eder ve VII. kaburga en uzun kaburgadır .
Bundan sonra tekrar azalmaya başlar.
22. Kaburgaların büyük kısmı kemikten (os
costale), önde kalan ve sternum ile eklem yapan
küçük kısmı ise kıkırdaktan (cartilago costalis)
meydana gelir.
Kemik kaburgaların iki ucu (extremitas
vertebralis ve extremitas sternalis) ve bir
gövdesi (corpus costae) vardır.
Omurlarla eklem yapan arka ucuna caput
costae, caput costae’den sonra gelen dar kısma
collum costae denir. Collum costae’nin corpus
costae ile birleştiği yerde bulunan çıkıntılı kısma
tuberculum costae denir. Corpus costae’nin iki
yüzü bulunur. İç yüzde ve alt kenara yakın olarak
seyreden oluk (sulcus costae) içerisinde canlıda
damarlar ve sinirler (V.A.N. intercostalis)
bulunur. Kemik kaburganın ön ucu kıkırdak
kaburga ile birleşir. Kıkırdak kaburgalar yaş
ilerledikçe kısmen kemikleşirler. Bu durum göğüs
kafesinin esnekliğini azaltır.
23. Compages thoracis (göğüs kafesi):
Arkada 12 adet göğüs omuru, önde sternum ve yanlarda
12 çift kaburganın meydana getirdiği kemik kafese
göğüs kafesi denir. Göğüs kafesinin hacmi solunum
hareketleri sırasında kaburgaların yukarı doğru
kaldırılmasıyla kolaylıkla artar. Kasların etkisi kalkınca
kaburgalar tekrar eski konumuna gelir.
Göğüs kafesi tepesi yukarıda, tabanı aşağıda koni
şeklindedir. Üst açıklığına apertura thoracis superior
denir. Bu delik arkada birinci göğüs omuru, önde
manibrium sterni ve yanlarda birinci kaburgalar
tarafından sınırlanmıştır. Alt açıklığına apertura
thoracis inferior denir ve arkada 12. göğüs omuru, önde
processus xiphoideus ve yanlarda arcus costarum ile
sınırlanmıştır. Üst açıklığın ön-arka çapı 5 cm, genişliği
10 cm kadardır. Alt açıklığın ön-arka çapı 12 cm,
genişliği ise 26 cm kadardır. Alt açıklığı önden sınırlayan
ve kaburgaların meydana getirdiği kavse arcus costarum
denir. İki kaburga arasındaki açıklığa spatium
intercostale denir ve üstteki kaburganın sayısı ile
isimlendirilir.