2. Etimoloji: Öğrenme
• Eski Türkçede ’ög’ : akıl, düşünce
• Bugünkü "öğrenmek" ve "öğüt" ile eski "ög"
ve "öge" sözcükleri için de eski bir "öğ-
" / "ög-"gövdesinden söz edilebilir. Bütün bu
sözcükler "düşünmek" ile ilgili işlerdir.
Hepsinin temelini "düşünmek" eylemi
oluşturur.
3. Öğrenme Nedir?
Çevredeki etkileşimler yoluyla yeni davranışların oluşması ya
da var olan davranışların değiştirilmesi sürecidir.
Pekiştirmenin sonucu olarak, davranış ya da potansiyel
davranışta sürekli bir değişme meydana gelmesidir.
Bir anda gerçekleşen bir olgu değildir, bir süreç içinde
gerçekleşir.
İnsanın özünde var olan bir şeydir ve öğrenme sayesinde
daha önce yapamadığımız şeyleri yapabilmeye başlarız.
Bireyin kendisi, başkaları ve çevresiyle etkileşimleri
sonucundaki yaşantıların bireyde oluşturduğu şeylerdir.
ÖĞRENME SONUNDA;
1) Davranışta gözlenebilir bir değişme olması
2) Davranıştaki değişmenin nispeten sürekli olması
gerekir
6. Skinner ve Edimsel Koşullanma
• Kendiliğinden ortaya çıkan bir davranışın, çevredeki bir
pekiştireç ile eşleşerek tekrarının artmasına edimsel
koşullanma denir. Klasik koşullanma birçok öğrenme
durumunu açıklayamaz.
• Bütün öğrenmeler U-T ile açıklanamaz.
• Klasik koşullanmada davranışa neden olan uyarıcının bilinmesi
gerekir.
• Ancak insan davranışlarına neden olan uyarıcılar her zaman
bilinemez.
• Bu gibi durumlarda operant koşullanma karşımıza çıkmaktadır.
8. • Gestalt = Bütün
– Kendini oluşturan parçalardan farklıdır.
• Öğrenme; parçaların ilişkilendirilmesi ile
bütünün kavranmasıdır.
• Bazı konuların öğrenilmesinde tümevarım
bazı konular tümdengelim yöntemi
kullanırsınız.
Gestalt Kuramı
9. • Yeni deneyimlerin kazanılması, özümseme ve
uyumsama süreçleri, öğrencinin etkin olmasını
gerektirir.
– Böyle bir öğrenme ortamında öğretmen, öğrencilere
bilgileri aktaran kişi olmak yerine, öğrencilerin
denemeler yolu ile keşfetmesine, birlikte çalışma
yolu ile etkileşim içine girmelerini sağlayan kişi
olmalıdır.
Piaget’in Öğretim Tasarımı
10. Bruner’in Yapıcı Kuramı
• İçerikten bağımsız bilgi ya da beceriler yoktur, içerik
alanın özelliğine göre yapılandırılmalı ve öğrenme
etkinlikleri farklılaştırılmalıdır.
• Öğrenme bağlam içinde gerçekleşir.
• Ortaklaşa etkinlikler ile öğrenciler hem öğretmenle hem
de diğer öğrencilerle işbirliği içinde çalışma yapar,
yarışma ortamı sağlanmaya çalışılmaz.
• Sürece yönelik değerlendirme teknikleri kullanılmalıdır.
11. (a) Godden ve Baddeley’in (1975) ‘dalma’ deneyinin deseni.
(b) İki ayrı test koşulunda ulaşılan sonuçlar, bu koşulların hemen altındaki
çubuklarda görülüyor. Turuncu çubuklar, çalışma ve test koşullarının eşleştiği
durumları gösteriyor.
Kodlama Özgüllüğü
12. • Öğretmen = Usta, Öğrenci = Çırak
– Bilişsel çıraklık, belli bir bağlamda, belirli
öğrenme çıktıları için, öğrenciye bilgiye nasıl
ulaşacağı, onu nasıl kullanabileceği ve
uygulayabileceği konusunda gereksinim
duyacağı bilişsel etkinliklerin öğretmenin bir
usta gibi yol göstericiliği ışığında
kazandırılması sürecidir.
Bilişsel Çıraklık
13. • Sözel ve görsel
mesajlar birlikte
verilmelidir.
Paivio’nun İkili Kodlama Kuramı
14. • 7 +/- 2 parça (chunck)
Miller’in Bilgi İşlem Kuramı
16. Bilgi İşlem (Information Processing)
• Bilgi işlem modellerinde bilişsel ve algısal süreçler
genellikle giriş, kodlama, saklama, hatırlama, kod çözme,
çıkış gibi belli bir düzeni takip eden aşamalarla açıklanır.
18. • Çalışan bellek; kavrama, öğrenme ve
akıl yürüme gibi karmaşık görevlerin
geçici olarak depolanmasına ve
bilgilerin manipülasyonuna yönelik
kısıtlı kapasitesi olan bir sistem
olarak tanımlanır.
• Çalışan bellek bilişsel işlemler
sırasında gerçekleşen bilgilerin
manipülasyonu (manipulation of
information) ile ilişkilidir.
• Kısa süreli bellek tek bir bileşenden
(depolamadan), çalışan bellek ise çok
sayıda bileşenden oluşur.
Çalışan Bellek
19. Fonolojik Döngü
Sözel ve İşitsel bilgi
Görsel Uzamsal Yap Boz
Tahtası
Görsel ve Mekânsal Bilgi
Fonolojik Depo
Söyleyiş Tekrarlama İşlemi
Merkezi
Yönetici
Çalışan Bellek
24. • Epizodik anılar yitirilebilir ve arkalarında
yalnızca anlamsal anıları bırakabilirler.
• Anlamsal bellek epizodik bellekle birleştirilerek
güçlendirilebilir.
• Anlamsal bellek dikkatimizi etkileyerek
deneyimimizi etkiler.
Epizodik ve Anlamsal Bellek Arasındaki Bağlantılar
25. • Bir uyarıcının sunumunun, ilişkili başka bir uyarıcıya tepkiyi
değiştirmesidir.
• Bir uyarıcının bunu izleyen test uyarıcına verilen tepkiyi pozitif
ya da negatif yönde değiştirdiğinde hazırlama söz
konusudur.
• Test uyarıcısına verilen tepkinin hızında ya da doğruluğunda
artışa neden olan durum pozitif hazırlamadır.
• Test uyarıcısına verilen tepkinin hızında ya da doğruluğunda
azalmaya neden olan durum negatif hazırlamadır.
HAZIRLAMA (Priming)
26. (a) Bir uyarıcı sunulduğunda sinapsta olanlar. Elektrotun yanındaki kayıt, nöron B’nin
aksonundan yapılan ateşleme hızı kaydını gösteriyor. (b) Uyarıcı yinelendikçe yapısal
değişiklikler gerçekleşmeye başlıyor. (c) Birçok tekrardan sonra iki nöron arasında daha
karmaşık bağlantılar gelişmiş olması, uyarıcı (a)’da sunulan uyarıcı aynı olmasına karşın,
ateşleme hızında artışa neden oluyor.
Deneyimler Sinapsta Değişiklikler Yaratır
27. • Tekrarlama, bilgilerin çalışan bellekte kalmasını sağlayabilir,
ancak bu bilgilerin USB’ye aktarılacağını garanti etmez.
• Koruyucu tekrarlama (maintenance rehearsal); bilginin kısa
süreli bellek/çalışan bellekte korunmasına (idame
ettirilmesine) yardım eden anlamını düşünmeden veya diğer
bilgilerle bağlantılar kurmadan yapılan yineleme şeklîdir.
• Özümleyici (detaylandırıcı ) tekrarlama (elaborative
rehearsal); bir birimin anlamını düşündüğünüzde ya da bu
birimle bildiğiniz bir şey arasında bağlantılar kurduğunuzda
gerçekleşir.
Koruyucu Tekrarlama ve Özümleyici Tekrarlama
28. • Sinaptik Sağlamlaştırma
Sinapslarda ve birkaç dakika içerisinde hızla
gerçekleşir.
• Sistem Sağlamlaştırma
Beyindeki alanlarda kesitlerin aşamalı olarak yeniden
örgütlenmesini içerir ve haftalar, aylar ya da yıllar
süren daha uzun bir sürece yayılır.
Sağlamlaştırma Süreci
29. Sağlamlaştırmada gerçekleşen olaylar dizisi. Korteks ile hipokampus
arasında bağlantılar ilk başta güçlüdür., ancak korteksin kendi içinde
bağlar oluşturuldukça, bu bağlantılar zayıflar (Frankland & Bontempi
2005).
Standart Sağlamlaştırma Modeli
30. • Her geri çağrılışında bellek değişime ve bozulma
olasılığı olmasına rağmen, yeniden sağlamlaştırma,
anıların pekiştirilmesi ya da güncellenmesi için bir
olanak sağlar. Yani anılar sabit kalmıyor ve yeni
durumlara göre evrim geçirebiliyor.
Yeniden Sağlamlaştırma
31. Ebbinghaus’un Bellek Deneyi
Eğri, bellekte ilk öğrenmeyi izleyen ilk 2 gün içerisinde
hızlı bir düşüş yaşandığını, daha sonra bir dengeleme
olduğunu gösteriyor..
35. Çıkarımlar
- Unutmak, en hızlı ilk 9 saatte gerçekleşir.
- 24 saat sonra ezberlenilen herhangi bir şeyin yaklaşık
üçte ikisi unutulmakta.
- Üzerinde çok durulan, en uzun süre hatırlanır.
- Unutulan öğeler ilk kez öğrenilen yeni şeylerden daha
hızlı öğrenilir.
- Anlamlı şeyler, sıradan ve anlamsız şeylerden on kat
daha uzun süre hatırlanır.
- Uzun bir aradan sonra yinelenen öğrenme seansları
herhangi bir konuyu akılda tutmayı kolaylaştırır.
- Bir serinin başında ya da sonuna doğru olan öğeler daha
kolay hatırlanır.
36. • Ne Bildiğinizi Bilmeniz Önemlidir!
• Aşinalığı Bilmekle Karıştırmayın!
İki Önemli İlke
37. • Veri (DATA)- İşlenmemiş ham bilgi
• Bilgi (Knowledge): verinin belli bir anlam ifade edecek
şekilde düzenlenmiş hali olarak tanımlanmaktadır. Bilgi
öğrenmeyi mümkün hale getiren ve sadece bir araya
getirmeye dayanmayan aynı zamanda kullanıcının
amacına ve yeteneğine bağlı olarak öğrenmeyi mümkün
kılan olgudur.
• Enformasyon (Malumat): Enformasyon, “veri” ile “bilgi”
arasındaki gri alanda var olan olgulardır. Bilgiye
ulaşmamıza yardımcı olacak araçlardan biridir. Herhangi
bir konu ile ilgili bir bilinmeyeni ortaya çıkarmakta
kullanılan sınıflandırılmış verilerdir.
Knowledge X Information
38. • Temelde çevreyi keşfetme sürecidir.
• Organizma, araştırma yoluyla, belli bazı olayların,
belirli başka olaylara yol açtığını ya da bir işaretin,
diğer bir işarete götürdüğünü keşfeder ve bunları
kullanarak amacına ulaşır.
Tolman’a göre öğrenmenin gerçekleşmesi için ödül
gerekli değildir.
Bir ödülün varlığı, hayvan ya da insanın daha
önceden öğrenilmiş davranışı göstermelerini güdüler.
Tolman’a göre ödül, performansı etkiler,
öğrenmeyi değil !
Tolman’a göre öğrenme
39. Güdülenme Süreci
• Tolman’a göre yoksunluk, en temel güdülenme
kaynağıdır.
• Yoksunluk, amaç durumundaki objeye yönelik
gereksinimi arttıran, hareket ettirici bir güç meydana
getirir.
• Güdülenme, algısal vurgulayıcı olarak önem taşır ve
organizmanın çevresinde dikkat edeceği olayları
belirler.
41. • Görevle ilgisiz uyarıcıları göz ardı etme
yeteneği yalnızca yerine getirmeye çalıştığınız
görevin yüküne değil, aynı zamanda görevle
ilgisiz uyarıcının ne kadar güçlü olduğuna
bağlıdır.
• Görevle ilgili uyarıcıları göz ardı
etmenin güçleştiği durumlardan biri
Stroop etkisidir.
Öğrenmenin Öncülü Dikkat Verme ve İlgisiz
Uyarıcıları Göz Ardı Etme
43. • İmgeleme : Düşünülen durum ya da olayın imgesinin
(hayalinin – görüntüsünün) zihinde canlandırılmasıdır.
• Örneğin, çalışma odanızı düzenlemeyi
düşündüğünüzde çalışma masanızın, kitaplığınızın
önce nerede daha iyi duracağını gözünüzün önüne
getirir, sonra yerlerini değiştirirsiniz.
• Bazı kişiler ise gördükleri durum ve nesneleri olduğu
gibi tüm ayrıntılarıyla zihinlerinde canlandırabilirler.
Buna fotoğrafsı imgeleme denir.
İmgeleme
44. Zihinde canlandırma (visualization), diğer bir deyişle
nesnelerin zihinde resimsel olarak temsili, mnemonik
tekniklerde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Daha
önce bellekte yer alan malzemelerin yenilerine
bağlanmasıyla oluşan ilişkiler bu ilke uyarınca görülür hale
gelmektedir.
Yapılan araştırmalar zihinde canlandırmanın
hatırlamayı arttırdığını göstermektedir
Belleği İyileştirmek İçin İmgelemenin Kullanılması
45. Problem Çözmenin Önündeki Engeller
Maier’in (1931) iki ip problemi. Sebastian ne kadar uğraşırsa
uğraşsın ikinci ipi tutamıyor. İki ipi birbirine nasıl bağlayabilir?
50. METOD % METOD %
Okuma 10 Film İzleme 50
Dinleme 20 Sergiyi Gezme 50
Resme Bakma 30 Gösteri İzleme 50
Tartışmaya Katılım 70
Konuşma Yapma 70
Dramatik Sunum Yapma 90
Gerçek Bir Deneyi Canlandırma 90
İnteraktif Multimedya 90
Bir Projeyi Gerçekleştirme 90
Hafızada Kalma Oranları
51. İşiterek Öğrenenler
Her hikayeyi, masalı, fıkrayı anlatabilirler. İyi bir hafızaları vardır.
Geniş bir kelime hazineleri vardır. Öğrenmede daha çok kitaplar,
teypler, yazı araçları, görüşme ve tartışmalar, konuşma ve
dinleme malzemelerine ihtiyaç duyarlar. Diğer insanların seslerini,
dil üslubunu, okumasını ve yazmasını taklit edebilirler. Cümleleri
dinler, yorumlar, farklı bir tarzda ifade eder ve söylediklerini
unutmazlar. Okuduklarını anlar, özetler ve kolaylıkla hatırlarlar.
Farklı dilleri öğrenme becerisine sahiptirler. Hikaye, şiir yazma gibi
etkinliklerden zevk alırlar. Okumayı, kelime oyunlarını ve bulmaca
çözmeyi çok severler. Kafiyeli kelimeleri bulup bunları
kullanmaktan ve tekerlemeleri hızla söylemekten hoşlanırlar.
Böyle öğrenciler için en iyi öğrenme yolları kelimelerle oynamak,
yazmak, okumak, konuşmak ve mizahı kullanmaktır.
52. Ders Çalışırken
Sessiz ortamlarda çalışın
Dikkatle dinleyin
Yüksek sesle okuyun
Konuları sesli olarak kendinize anlatın
Kasetlerden yararlanın
Kendi kendinize sorular sorun
Arkadaşınıza anlatın ya da ondan dinleyin
İşiterek Öğrenenler
53. Görerek Öğrenenler
Resimler ve şekillerle düşünürler. Çok hayal kurarlar. Hayallerinde
gördükleri resimleri anlatabilirler. Sanat ve proje aktivitelerini, görsel
sunuşları severler. Okurken kelimelerden çok resimlerden anlarlar.
Tasarım, çizim ve görsellikten zevk alırlar. Dinlediklerinden zihinsel
objeler, hayaller, resimler üretirler. Öğrendikleri bilgileri hatırlamada
bu zihinsel resimleri kullanırlar. Üç boyutlu ürünler hazırlamaktan
hoşlanırlar. Kolaylıkla yön bulma becerisine sahiptirler. Bir objenin
farklı açılardan perspektifini anlayabilir, onu zihinlerinde
canlandırabilirler. Öğrendikleri bilgileri somut ve görsel sunuşlara
dönüştürürler. Görerek öğrenenlerin çalışabilecekleri derli toplu,
karışık ve kalabalık olmayan bir yere gereksinimleri vardır. Genellikle
yazılı sınavlarda başarılıdırlar.
54. Ders Çalışırken
Zihninizde resimler oluşturun
Sözcükleri parça parça görün
“İpucu” sözcükleri kullanın
Renkli kalemler kullanın
Çizelge, grafik, tablo, harita gibi
görselliklerden yararlanın.
Görerek Öğrenenler
55. Hareketlerle, jest ve mimiklerle kendilerini ifade etmekte başarılıdırlar. Uzun
süre hareketsiz oturamazlar. Nesneleri parçalayıp bütünlemeyi severler.
Dinleme, konuşma, dans, koşma, dokunma ve hareket etmeyi severler.
Öğrenmede rol oynama, drama, tiyatro ve hareket etmeye ihtiyaç duyarlar.
Çevrelerini, nesneleri, eşyaları dokunarak ve hareket ederek incelerler.
Öğrendiklerine dokunmayı, ellemeyi ya da onları kullanmayı tercih ederler.
Fiziksel maharet isteyen alanlarda (dans, spor...) yenilikler keşfeder ve
farklılıklar ortaya çıkarırlar. Rol yapma, atletizm, dans, dikiş-nakış gibi
alanlarda yetenekleri vardır. Aktif katılımla daha iyi öğrenirler. Söylenenden
daha çok yapılanı hatırlarlar. Gezi-inceleme-model/maket yapma gibi
fiziksel aktivitelere katılımdan zevk alırlar. Organizasyon yapma özellikleri
gelişmiştir.
Dokunarak-Hareket Ederek Öğrenenler
56. Ders Çalışırken
Çalışırken oturduğunuz yerde
hareket edin, gerinin.
Notlar alın.
Mümkünse öğrendiğiniz veya öğreneceğiniz
konuyla ilgili araç-gereçleri bulun ve onlara
dokunun.
Öğrenirken ellerinizi kullanabileceğiniz her
fırsat size yardımcı olacaktır.
Dokunarak-Hareket Ederek Öğrenenler
57. Probleme Dayalı Öğrenme
• Bilgi kazanmada edilgen tutumu reddeder.
• Tartışma ve işbirliği yapabilmeyi,
• Bireylerin öğrenme sorumluklarını almalarını,
• Kişilerarası ilişkilerde başarılı stratejiler yürütmelerini,
• Problem çözümlerini gerekçelendirebilmeyi,
• Pratiğe hazır, uygulama sorumluluğunu
yüklenebilmeyi,
• Yeni bilgiye açık ve kritik değerlendirme yapabilmeyi
sağlar.
58. Probleme Dayalı Öğrenme
• Bir problemden yola çıkarak, problemin çözümü
aşamasındaki gereksinim duyulan tüm bilgilerin
öğrenilmesi dersin hedefi, öğrenen tarafından aktif
kullanılması ve araştırmaya olanak tanıması öngörülür.
• Amaç sadece belirlenen problemi hedefe taşımak değil,
problem aracılığıyla gündeme gelen yeni öğrenme
hedeflerini ortaya çıkarmak ve problem çözme çabası ile
SORGULAMA, ARAŞTIRMA, TARTIŞMA,
DEĞERLENDİRME becerilerinin kazandırıldığı
ÖĞRENME EYLEMİ ne dönüşmesidir.
59. A. Senaryo (Problem)
B. Öğrenci
C. Eğitim yönlendiricisi, sağlayıcısı
D. Değerlendirme
Probleme Dayalı Öğrenmenin 4 Bileşeni
60. • Öğrenciler problemler ile çalışırken düşünmeleri üzerinde
düşünmeyi de öğrenirler.
• Şu türde sorular sürece eşlik eder :
“Problem ne?”
“Nasıl ve nereden başlamalıyım?”,
“Ne biliyorum?”,
“Ne bilmeye ihtiyacım var?”,
“Nereden bulabilirim?”,
“Tüm olasılıklar hakkında düşündüm mü?”,
“Bu veriler ne anlama geliyor?”,
“Bu bilgiye güvenebilir miyim?”,
“Bu sınırlamadan kurtulmanın iyi bir yolu nedir?”,
“Çözmeye çalıştığım problem nedir?”,
“Yapabileceğim eylemler nelerdir?”,
“Eğer her birini yaparsam neler olur?”,
“Yapacak en iyi ve doğru olan nedir?”
Öğrencilere ÜSTBİLİŞ becerilerini geliştirmeleri
için fırsat tanır