5. Histoloji Nedir ?
• Ülkemizde histoloji terimi embriyoloji ile
birlikte, Histoloji ve Embriyoloji adı
altında kullanılmaktadır. Histoloji, histos
(doku) ve logia (bilim) kelimelerin
birleşmesiyle türemiştir. Dilimizdeki
karşılığı Doku Bilimidir. Latin alfabesine
geçilmeden önce İlm-i Ensaç (dokular)
veya Fenn-i Ensaç olarak isimlendiril
miştir.
6. Embriyoloji
• Embriyoloji, embrio (cenin) ve logia
kelimelerinden oluşmuştur. Türkçemizdeki
karşılığı ise, Cenin (dölet) Bilimi’dir.
Embriyoloji terimi, eğitimin ilk yıllarında
Mebhas-ül Cenin adı ile belirtilmiştir.
7. Histoloji Nedir ?
• Histoloji bilimine, mikroskopik anatomi de
denmektedir. Histoloji biliminde, bir
mikroskop yardımıyla biyolojik materyal ve
yapılar incelenir.
8. Tarifi?
• İncelenecek yapı hücre (sitoloji),
• doku (histoloji) ve
• organ (organoloji) bazında olmak üzere üç
alt bölüme ayrılır.
9. İşlev?
• Histoloji hücre, doku ve organ bilimi olduğuna
göre, bunların yapılarının yanı sıra işlevlerini de
ele alacaktır. Bu yüzden, histoloji sadece yapıyı
tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda
• biyokimya,
• moleküler biyoloji ve
• fizyoloji arasında bağlantılar kurar ve
• hastalık ile ilgili patogenezde önemli rol oynar.
10. Histolojik İnceleme Nasıl Yapılır ?
• Ana gereç Mikroskop
• Materyaller, mikroskopta incelenmeden önce, aşağıda
belirtildiği şekilde elde edilir:
• İğne Biyopsisi: Beyin, göz, tiroid, lenf düğümü, meme,
akciğer ve plevra, böbrek, kemik ve kemik iliği, testis ve
iskelet kası.
• Endoskopik Biyopsi: Solunum yolu, mide ve barsak
yolu, üriner sistem yolu.
• Transvasküler Biyopsi: Kalp ve karaciğer
• Doğrudan Çıkarım Biyopsisi: Deri, ağız, larinks ve
serviks uteri.
• Kürete Biyopsisi: Uterus endometriyumu.
11. Histolojik İnceleme Nasıl Yapılır ?
• Alınan biyolojik materyaller, belli aşamalardan geçirilir. Bunları, şu
şekilde sıralayabiliriz:
• (1) Tespit (Fiksasyon)
• (2) Yıkama
• (3) Suyunu giderme (Dehidrasyon)
• (4) Parlatma veya Şeffaflaştırma
• (5) Emdirme
• (6) Gömme veya blokaj (Bloklama)
• (7) Kesme
• (8) Boyama
• (9) Kapatma
• Sırasıyla izlenen bu aşamaların her birinde, öngörülen şartlara uyma
zorunluluğu vardır. Bunlardan birinde yapılan bir hata, neticeyi menfi
yönde etkiler ve uygun bir preparat elde edilemez.
13. Tespit İşlemi
• Diğer anlamı Sabitleme (Fiksasyon)
• Hücre veya dokuların, alındığı gibi
saklanması
• Eğer bu sağlanmazsa Bozunma olur.
• En önemli unsur Dokudaki proteinlerin
çökmesi
15. Yıkama
• Uygulanan tespit çeşidine göre yapılır.
• Su veya değişik yoğunluklarda alkol
kullanılır.
• Formol, osmiyum tetraoksit ve krom
tuzu içeren tespitlerden sonra, yıkama
aşamasında su kullanılır.
• Pikrik asitle gerçekleştirilen tespitler
den sonra, % 70 – 80’lik alkol ile
yıkama yapılabilir.
16. Suyu Giderme (Dehidrasyon)
• Parafine gömülecek olan dokuların,
yıkamadan sonra içerisinde hiç su
kalmaması gerekir.
• Bu amaçla, en yaygın olarak etil alkol
kullanılır. Etanol, dokulardaki suyu çeker.
• Dokular, sırayla artan derecelerde alkol
serisinden geçirilir.
17. Şeffaflaştırma (Parlatma)
• Şeffaflaştırmanın temel amacı, dokuya
nüfuz etmiş olan alkolün yerine, ışığı kırma
endeksi daha yüksek olan bir sıvı ayıracın
konmasını sağlamaktır.
• Ksilol, bu amaçla en yaygın olarak
kullanılan ve nisbeten daha ucuz olan bir
maddedir.
18. Emdirme
• Parlamış ve şeffaf duruma gelmiş doku
parçalarına parafin, plastik madde veya
selloidin emdirilir.
• Böylece, bir sonraki gömme aşaması
öncesinde, blokaj maddesinin dokulara
iyice nüfuz etmesi sağlanır.
19. Gömme (Bloklama)
• Emdirme maddesi dokuların içine iyice
nüfuz ettikten sonra, bu dokular yine aynı
maddenin içine gömülürler.
• Bu amaçla, özel kalıpların içine emdirme
maddesi doldurulur.
• Sıvı durumdaki bu maddenin içine, kesit
yüzleri üzerine oturtulmak şartıyla doku
parçaları yerleştirilir.
22. Kesme
• Emdirme maddesinin içine gömülerek homojen
biçimde sertleşmiş olan blok kitlesi (doku ve
emdirme maddesi), mikrotom adı verilen özel bir
aletle kesilir
• Bunların günlük pratikte en çok kullanılanları ise,
kızaklı veya rotatif (dönerli) mikrotom tipleridir.
Bu aletlerde kullanılan çelik bıçaklar (mikrotom
bıçakları) da, özel şekilde üretilmiştir.
• Ayrıca, çok pahalı olan elmas uçlu bıçaklar da
kullanılmaktadır. Mikrotomlarda, (tiplerine göre)
1 – 10 mikron kalınlığında kesitler alınır.
25. Boyama
• Dokuların genellikle çoğu boyasız olup,
bunların incelenmesi için öncelikle
boyanmaları gerekmektedir.
• Aynı zamanda, bu yolla kimyasal
maddeler de belirlenebilir.
• Boyamalar, amaca uygun olarak yapılır.
• En basit boyamada, hücrelerin iki temel
öğesi ayrı özellikteki boyalarla boyanır ve
şekilli oluşumlar, mikroskop altında
görülebilir hale gelir. Buna göre, rutin
boymada çekirdek hematoksilenle ve
sitoplazma eozinle boyanır.
26. Boyama
• Histolojik kesitlerde kullanılan boyalar, suda
veya alkolde çözünen ve anyon ve katyonlarına
ayrılabilen tuzlardır.
• Eğer boya taşıyıcı organik grup katyonda ise
buna katyonik veya bazik boya, anyonda ise
buna da anyonik veya asidik boya denir.
• Bazik boyalarla boyanan hücre elemanlarına
bazofilik, asit boyalarla boyananlara ise asidofilik
denir. Asidik ve bazik boyalar, histoloji pratiğinde
genellikle ardışık olarak kullanılırlar.
27. Boyama
• Bazik boyalar dokulardaki negatif yüklü ve
asidik reaksiyonlu kısımlar tarafından,
asidik boyalar ise pozitif yüklü bazik
kısımlar tarafından tutulur.
• Genelde, bazik boyalar mavi-mor ve asidik
boyalar ise pembe-kırmızı renk verirler.
28. Boyama
• 1- Asidik Boyalar: Eozin, pikrik asit, asit
fuksin, orange G, eritrosin, Kongo kırmızısı
ve light green
• 2- Bazik Boyalar: Thionin, hematoksilen,
metilen mavisi, toluidin mavisi, bazik
fuksin, jansiyon viyole ve safranin
30. Boyama - PAS
• Glikojen, müköz salgı ve glikoproteinlerde
bulunan 1,2-glikol veya 1,2-aminoalkol
gruplarının ve dolayısıyla aldehit gruplarının
gösterilmesinde kullanılır. Önce, periyodik asit ile
dokular okside edilir ve aldehit grupları açığa
çıkarılır. Bu aldehit grupları, daha sonra sodyum
metabisülfit ile renksizleştirilen bazik fuksin
(ağartılmış fuksin) ile yapılan Schiff ayıracı ile
reaksiyona girer. Böylece, söz konusu aldehit
grupları renkli fuksine dönüşür. Bu kısım, koyu
pembe-mor (leylak renginde) görülür.
31. Boyama - PAS
• Polisakkaritler: Glikojen, nişasta ve selüloz
• Nötral mukopolisakkaritler: Mide müsini, bazal membran
salgıları, hipofizin gonadotrop hormon salgılayan
hücreleri, tiroid bezinde mevcut olan tiroglobulin gibi
glikoproteinler.
• Glikolipitler: Pek çok hücre zarının öğesidirler ve sinir
hücrelerinin plazma zarının önemli bileşen kısmını
oluştururlar.
• Doymamış lipit ve fosfolipitler
• Bazal membran
• Glikokaliks
• Goblet hücrelerince üretilen müköz salgı
• Kollajenler
34. Boyama - Feulgen
• Çekirdek DNA’sını göstermek için kullanılır.
Kullanılan yöntem, PAS boyasına çok benzer.
Doku HCl ile okside olduğu zaman, pürin
şekerden ayrılır ve aldehit grupları açığa çıkar.
• Açığa çıkan bu gruplar, yine Schiff ayıracı ile
boyanır ve DNA kırmızı renk alır. DNA ve RNA,
birbirlerinden metil green (yeşili) – pironin
boyası kullanılması yoluyla ayırt edilebilir. RNA
pironin ile kırmızı, DNA ise metil yeşiliyle
mavimsi - yeşil renkte boyanır.
36. Boyama - Lipit
• Lipitler, ksilenin normal kesitlere girmesi
durumunda erirler ve dolayısıyla, % 10’luk veya
nötral formalinle tespit edilirler. Doku dondurulur
ve dondurma mikrotomunda kesitler alınır. Eğer
yağ dokusu osmiyum tetraoksitle tespit
edilirse, siyah renkli osmiyum yağ dokusuna
çöker ve oksidasyon reaksiyonu meydana gelir.
Sonuçta, osmiyum dioksit açığa çıkar ve
dokulara siyah renk verir. Lipitler Sudan III,
Sudan IV, şarlak ve Oil Red 0 ile kırmızıya,
Sudan Black ve osmiyum tetraoksitle de siyaha
boyanır.
38. Boyama - Metakromazi
• Boyaların çoğu ortokromatiktir. Yani, bütün
doku boyanın rengini alır. Yalnız, bazı
boyalar dokuları ya da doku elemanlarını
boyanın renginden daha farklı bir renge
boyarlar. Bu olaya metakromazi, bu
boyalara da metakromatik boyalar denir.
Bunlar toluidin mavisi, thionin, metilen
mavisi ve azure A gibi bazik ve anilin
boyalardır.
40. Mikroskop - Özellikler
• Büyütme: Objektif ve oküler ile sağlanır.
Objektif mercek, ilk büyütmeyi sağlar.
Oküler mercek ise, ilk büyütmeyi tekrar
büyütecek şekilde cihaza yerleştirilmiştir.
Objektif ile oküler mercek büyütmelerinin
çarpımı toplam büyütmeyi verir. Oküler
mercek yaygın olarak 10’luk büyütme
yapar. Işık mikroskobu en fazla 2000
büyütme gücüne sahiptir.
41. Mikroskop
• Az büyüten objektiflerle çok büyüten
oküler, çok büyüten objektiflerle az
büyütme sağlayan oküler kullanılmalıdır.
Genellikle bu durumun tersi uygulanır.
Böyle bir uygulamada, objektifin
çözünürlük gücünü artırmış olamayız.
Sadece, objektifin gösterebildiği ayrıntıları
lüzumundan fazla büyütmüş oluruz. Bu
duruma, boş büyütme denir.
42. Mikroskop - Özellikler
• Rezolüsyon (Çözünürlük) Gücü: Birbirine
bitişik iki noktayı, ayrı iki nokta halinde
gösterebilme gücüdür. Bu değer, ışık
mikroskobunda yaklaşık olarak 0.2
mikrondur. Dolayısıyla, ışık mikroskobun
da hücrelerin ince ayrıntıları ortaya
çıkarılamaz. Bunun için, elektron
mikroskobunda tungsten filamanınca
üretilen ve gözle görülmeyen elektronlar
kullanılır.
43. Mikroskop - Özellikler
• Sayısal Değer: Lens açılımının genişliği ile
ilgilidir. Sayısal değer büyüdükçe,
çözünürlük gücü artar.
44. Mikroskop - Özellikler
• Kırılma Endeksi: Işığın değişik
ortamlardan geçerken hızında meydana
gelen değişiklik oranıdır. Çözünürlük,
yüksek büyütme oranlarında ışığın kırılma
endeksine bağlı olarak düşer. Bu
durumda, camla aynı kırma endeksine
sahip olan immersiyon yağı gibi bir madde
kullanılır ve böylece, ışığın aynı kırma
endeksine sahip ortamda yol alması
sağlanır.
45. Mikroskop - Özellikler
• Lensle İlgili Artefaktlar: Lense ait değişik
nitelikte istenmeyen oluşumlar
gözlenebilir.