Mide Fizyolojisi(fazlası için www.tipfakultesi.org )
1. GASTROİNTESTİNAL KANALDA
SİNDİRİM
Prof.Dr.Meral AŞÇIOĞLU
Sindirim için öncelikli olarak gerekli olan
işlevler hareketlilik ve sulandırma-salgılamadır.
Hareketlilik ve salgılama kanal boyunca bazı
farklılıklar göstermekle birlikte genelde aynı
işlergelerle düzenlenip kontrol edilir.
2. Gastrointestinal Kanalda Hareketlilik ve
Salgılamanın Düzenlenmesi:
İki işlerge ile gerçekleştirilir:
1-Sinirsel işlergeler (refleksler).
2-Hormonal işlergeler.
3. G.I. Kanalda Sinirsel Etkinlik
İki sistem tarafından sağlanır
I. Intrensek (intramural) Sinir
Sistemi
Miyenterik pleksus: (Auerbach
pleksusu.) GI kanalda hareketliliğin
düzenlenmesinde etkilidir.
Meisner pleksusu: (Submukozal
pleksus.) Salgılama ve kan akımının
düzenlenmesinde etkilidir.
II. Otonom Sinir Sistemi
Parasempatik sinir sistemi
Sempatik sinir sistemi
4.
5. G.I. Kanalda Parasempatik Etkinlik
Özofagus, mide, pankreas ve duodenumda
çok yoğun, kalın barsağın inen kolonunun
başlangıç kısmına kadarki bölümünde
nisbeten zayıf ve kalın barsağın distal
bölümünde tekrar güçlüdür.
6. GI kanalın parasempatik etkinliği üst
bölgelerde N. vagus, alt bölgelerde ise;
sakral 2., 3., 4. segmentlerden pelvik
sinirle gelen parasempatiklerle sağlanır.
Duodenum dışındaki incebarsak
bölgelerinde parasempatik etkinlik
oldukça zayıftır.
7. G.I. Kanalda Sempatik Etkinlik :
Sempatik etkinliğin G.I. kanaldaki
dağılımı homojendir.
* Sindirim sisteminde otonomik sinirlerin
bazıları ve enterik sinirlerin çoğu
peptiderjik, purinerjik ve niterjik
sinirlerdir.
8. G.I. Kanal İşlevlerine Aracılık Eden
Temel Nörotransmitterler:
Asetilkolin, noradrenalin, GABA,
serotonin, ATP, dopamin,NO.
11. G.I. Kanal İşlevlerinin Düzenlenmesine
Aracılık Eden Refleksler:
2. Bütünüyle intramural sistem içinde oluşan
kısa refleksler(Yerel refleksler=Lokal
refleksler.)
3. Merkezi prevertebral sempatik
gangliyonlarda bulunan genelde inhibitör
etkili uzun refleksler.(örn:enterogastrik
ref.)
4. Merkezi medulla spinalis veya beyin
sapında bulunan parasempatik uzun
refleksler. (örn:gastroileal ref.)
12. Sindirim Sistemindeki Refleksleri
Başlatan Uyaranlar:
I. Sefalik uyaranlar (Sefalik dönemde
etkilidirler),
II. Gastrik uyaranlar (Gastrik dönemde
etkilidirler),
III. Intestinal uyaranlar (Intestinal
dönemde etkilidirler),
13. I. Sefalik Uyaranlar:
Besinin düşünülmesi, görülmesi, koku ve
tadının algılanması sefalik uyaranlardır..
Özellikle salgılama ile ilgili refleksleri
başlatırlar. Ancak etki baskın değildir.
Sefalik dönemdeki sinirsel uyarılar;serebral
korteks ve amigdaladaki koku ve tad
alanlarından veya hipotalamustaki iştah
merkezlerinden kaynaklanır.
14. II. Gastrik Uyaranlar:
b. Midedeki besinin hacmi (temas, gerilme)
c. Midedeki besinin türü (örneğin; et proteinlerinin
gastrin salgısını artırması)
c. Midede asidite değişikliği
III. Intestinal (Duodenal) Uyaranlar:
Duodenuma boşaltılan kimusun hacmi ( temas,
gerilme)
Kimusun fiziksel ve kimyasal yapısı (İritasyon)
Asidite değişikliği
Ozmolarite değişikliği
Protein ve yağ sindirim ürünlerinin artması
15. MİDEDE SİNDİRİM
Sindirim için öncelikle gerekli olan
işlevler:
Salgılama
Hareketlilik
Midede Salgılama: Yüzeydeki müköz
hücreler ve bu hücreler arasında yer alan
3 grup tübüler bez tarafından
gerçekleştirilir.
16.
17. Kardiya Bölgesindeki Bezler: (= Pilor
bezlerine benzerler) Müsin salgılarlar.
Korpus ve Fundus Bölgesindeki Bezler:
Gastrik Bezler= Oksintik bezler.
Antrum Bölgesindeki Bezler: Pilor bezleri
esas olarak müsin, bir miktar da pepsinojen
ve gastrin salgılarlar.
18. Oksintik bezler 3 tip temel salgı hücresi
bulundururlar:
Paryetal Hücreler= Oksintik hücreler. HCL,
Intrensek faktör salgılar,
Zimojen Hücreleri= Esas Hücreler= Peptik
Hücreler: Pepsinojenleri salgılar.
Boyun Hücreleri= Müsin, biraz da pepnisojen
salgılar.
Ayrıca; histamin salgılayan ECL
hücrelerini,somatostatin salgılayan D
hücrelerini ve ghrelin salgılayan özel hücreleri
de bulundururlar.
20. Günlük mide salgısı yaklaşık 2500 ml olup,
pH’sı 1,5-3’tür.
Midedeki Salgılamanın Dönemleri:
1. Sefalik dönem (toplam salgının 1/10’i)
2. Gastrik dönem (toplam salgının 2 /3’si)
3. Intestinal dönem
Midedeki salgı hücreleri üzerinde sonlanan
ve salgılamaya neden olan sinirler, G
hücrelerinde sonlanan ara nöronlar hariç
uçlarından asetilkolin salgılarlar.
21. GASTRİN: Farklı sayıda aminoasit içeren
G17, G14, G34 gibi türevleri
vardır.
Mide asit salgısı için en etkin olan G17’dir.
Antrumdaki tübüler bezlerin yan duvarla-
rındaki G hücrelerinden, çok az da tüm GI
kanaldaki G hücrelerinden salgılanır.
22. Gastrin salgılanması:
I:Sefalik Dönemde Gastrin Salgılanması:
Vagus liflerinin GRP salgılayan post
gangliyonik lifleri uyarması ve
Vagusun somotostatin salgısını baskılaması
ile gerçekleşir.
23. II:Gastrik Dönemde Gastrin Salgılanması:
Midedeki besinin oluşturduğu gerim, pH’nın
yükselmesi ve mide içeriğinde peptidlerin artışı;
Intramural refleksler (= yerel refleksler)
Ekstrensek vago-vagal refleksler(GRP salgılayan ara
nöronlar üzerinden.)
Peptidlerin G hücrelerini doğrudan uyarması ile
gastrin salgılanmasını gerçekleştirir.
Gastrik dönemde pH ne zaman ve niçin yükselir ?
24. Midede;
Artan Gerim ⇒ Yerel ve ekstrensek
refleksler aracılığı ile
gastrin salgılatır.
Azalan Asidite ⇒ Yerel refleksler
aracılığı ile gastrin
salgılatır.
İçerikteki peptitler ⇒ G hücrelerini doğrudan
uyararak gastrin
salgılatırlar
25. Midedeki asidite ile gastrin salgılanması
arasında negatif feedback kontrol vardır.
Asiditedeki azalma gastrin salgılanmasını
aktive eder.
Asiditenin artması durumunda pH < 2 olunca,
azalan pH; hem direkt etki ile, hem de
somatostatin salgılatarak indirekt etki ile
gastrin dolayısıyla H+ sekresyonunu inhibe
eder.
26. Intestinal Dönemde Gastrin Salgılanması:
Bu dönemdeki uyaranlar gastrin salgılanması üzerinde
önce artırıcı sonra azaltıcı etki yaparlar
ancak;duodenumda gerim, asidite, ozmolarite ve
sindirim ürünlerinin artmasının enterogastrik
refleksler ve hormonal işlergeler üzerinden gastrin
salgısında oluşturduğu net etki azalma şeklindedir.
Niçin ?
Gastrik salgılamayı azaltan intestinal hormonlar:
Sekretin, CCK, VİP, GİP, Somatostatin
27. Gastrinin Etkileri:
3. Asit salgısını 8 kat, pepsinojen salgısını 2-4 kat
arttırır,
4. GI kanal mukozasının gelişmesinde rol alır.
5. Midede hareketliliği artırır,
6. Gastroözofagal sfinkterin kasılmasını sağlar,
7. Pankreas asinilerinden enzim salgılanmasını
artırır.
8. Proteinden zengin beslenmeden sonra
salgılandığı düzeylerde insülin salgılanmasını
artırır.
28. Pepsinojenlerin Salgılanması
I:Sefalik Dönemde Pepsinojen Salgılanması:
Vagus uyarısına bağlı doğrudan kolinerjik
etki ile ve
Vagus uyarısında salgılanan gastrinin etkisi
ile dolaylı olarak gerçekleştirilir.
29. II:Gastrik Dönemde Pepsinojen Salgılanması:
Besinin midede oluşturduğu gerim:
Yerel refleksler aracılığı ile ve
Vagal refleksler aracılığı ile
Doğrudan kolinerjik etki ile veya
Dolaylı olarak gastrin ile pepsinojen salgılanma-
sını artırır
Asiditedeki yükselme yerel reflekslerle ve peptidler
peptik hücreleri doğrudan uyararak pepsinojen
salgılatırlar.
30. III:Intestinal Dönemde Pepsinojen
Salgılanması:
Bu dönemde pepsinojen salgılanması azalır.
Pepsinojen midenin asit ortamında etkili şekli
pepsine dönüşür.Oluşan pepsin bu dönüşümü
hızlandırıcı(oto katalitik) etki yapar.
Pepsin için optimum pH: 1,8-3,5’tur.
pH = 5’te enzim etkinliğini kaybeder.
31. Pepsinler hemen bütün proteinleri daha küçük
moleküllü polipeptidlere ve peptonlara parçalar
,ayrıca diğer proteolitik enzimlerden çok az
etkilenen kollajeni de sindirebilir.
Ancak yemekle alınan proteinlerin sadece
%20’sini parçalayabilir.
32. HCl Salgılanması
Uyarılmamış durumda salgı hızı 1-mEq/saat’tir.
Maksimum uyarılmada ise 6-40 mEq/saat’tir.
Midede gastrin salgılanmasını gerçekleştiren
olaylar HCl salgılanmasında da etkilidir.
Ancak vagusun asit salgılatan etkisine aracılık
eden lifler kolinerjiktir.
33. Gastrik dönemde
Besinin oluşturduğu gerim, lokal ve ekstrensek
reflekslerle direkt ya da gastrin ve histamin
salgılatarak ve somatostatin salgısını
baskılayarak
İçerikteki aminoasitler (özellikle
triptofan,fenilalanin), pepsinin etkisi ile oluşan
peptidler gastrin salgılatarak paryetal
hücrelerin uyarılmasına neden olup midede asit
salgılanmasını artırırlar.
34.
35.
36. Paryetal hücrelerde asit salgılanmasının
gerçekleştirilmesinde;
Vagus → M3 almaçlarını uyarıp IP3 üzerinden hücre
içi Ca++’u artırarak,
Gastrin → G almaçlarını uyarıp IP3 üzerinden hücre
içi Ca++’u artırarak ayrıca ECL(enterokromafin
benzeri) hücrelerinden histamin salgılatarak,
Histamin →H2 almaçlarını uyarıp hücre içi
cAMP’yi artırarak,
HCl salgılanmasına neden olurlar.
PGE’ler, EGF, TGF ve somatostatin salgılanmayı
azaltır.
37.
38. İntestinal dönemde mide asit salgısı önce
uyarılır.
Bu etki;
- içeriğin oluşturduğu gerime bağlı G
hücrelerinin uyarılması ve gelişen vagovagal
refleksler ile
- içerikteki aminoasitler ve peptitlerin
duodenum ve jejunumdaki G hücrelerinden
gastrin salgılatması ve özel enteroendokrin
hücrelerden entero-oksintin salgılatması ile
oluşur.
39. İntestinal dönemde mide asit salgısında
gözlenen net etki baskılanma şeklindedir.
- İçeriğin ozmolaritesindeki ve asiditesindeki
artış enterik ve vagovagal reflekslerle mide asit
salgısını baskılar,
- Baskılanma özellikle sekretin, bulbogastron,
GİP, CCK gibi enterogastronlar ile
gerçekleştirilir.
40. HCl oluşumu:
CO2 + H2O karbonik anhidraz etkisiyle
H2CO3 ‘ü oluşturur. H2CO3 ise kısa sürede
H+ ve HCO3-’a iyonlaşır.
H+ potasyumla değiştirilerek lümene
HCO3- klorla değşitirilerek interstisiyel
aralık üzerinden kana verilir.
Paryetal hücreye alınan klor ise etkin
taşıma ile (aktif olarak) lümene aktarılır.
41.
42. Intrensek Faktör:
Paryetal hücrelerden asit salgılatan uyarılara
yanıt olarak salgılanır.
Glikoprotein yapısındadır.
Vit B12 ile kompleks yapıp Vit B12’yi asit
etkisinden korur.
Vit B12’nin terminal ileumdan emilimini
kolaylaştırır.
43. Midede pepsin dışında salgılanan
diğer enzimler:
Gastrik lipaz (=tributiraz),
Gastrik amilaz,
Jelatinaz’dır.
Lingual lipaz midede aktif olup
trigliseridlerin % 30’unu sindirebilir.
44. Midede müsin ve bikarbonat
salgılanması:
• Müsin yüzey müköz hücrelerden ve
gastrik tübüler bezlerin boyun
hücrelerinden salgılanır.
•
• Yüzey müköz hücreler müsin ile birlikte
bikarbonat iyonlarınıda salgılarlar.
45. • Midede salgılanan müsin ve HCO3- midenin iç
yüzeyinde 0,2-1 mm kalınlığında, visköz ve nötr
pH da bir tabaka oluşturur
• müsin ve HCO3-’ ün oluşturduğu visköz ve nötr
tabaka, mukozal hücrelerin asite dayanıklı
trefoil peptidleri içeren yüzey membranları ve
hücreler arası sıkı bağlantılar hepsi birlikte
mukozal HCO3- bariyerini oluştururlar.
47. Midede Hareketlilik
Üç temel görevi yerine getirir
1. Bir yemekte yenilebilecek miktardaki yiyeceği
depolamak,
2.Besinleri küçük parçalara bölmek, kimus
oluşumu için mide salgısı ile karıştırıp
homojenize etmek ve kimus oluşumuna kadar
midede bekletilmesini sağlamak,
3. Oluşan kimusun uygun hızda barsaklara
boşaltılmasını sağlamak.
48. Besin mideye girdiğinde depolama görevine
yönelik olarak midenin oluşturduğu ilk cevap,
vagal etki ile gelişen reseptif gevşemedir.Bu
gevşeme farinks ve özofagustaki hareketlerin
devamı şeklinde fundus ve korpusta gelişir
Gevşemeyi besini karıştıran ve belirli bir
hızda duodenuma iten yavaş peristaltik
dalgalar takip eder. Bu dalgalar; BER ile
koordineli olarak meydana gelir.
49. Mide içeriğinin duodenuma boşaltılması
pilor pompasının etkinliği ile sağlanır.
Pilor Pompası: 20 saniyede bir, birkaç
mililitre kimusun duodenuma
fışkırtılmasıdır.
Pilor pompasının etkinliği antrumdaki
kasılma ve gevşemeleri ardışık olarak
pilor ve duodenumun kasılma ve
gevşemelerinin izlemesi ile gerçekleşir.
50. Miyoelektrik Motor Kompleksin
Göçü: Midenin tamamen boş olduğu
durumlarda, her iki saatte bir
korpustan başlayıp terminal ileuma
kadar ilerleyen peristaltik dalgalardır.
51. Mide Boşalmasının Düzenlenmesi:
1. Gastrik etkenler,
2. Duodenal etkenler
tarafından gerçekleştirilir.
Gastrik Etkenler: Genelde boşalma hızını artırıcı
yönde etkilidirler.
Bu etkenler,besinin hacmi ve besinin türü gibi
etkenlerdir.
Boşalma besin hacminin karekökü ile paralel
olarak hızlanır.
52. Mide Boşalmasını Etkileyen Duodenal
Etkenler: Etki gücü sırasına göre;
1. Kimus hacmine bağlı gerim artışı,
2. Asidite artışı (pH= 3,5-4),
3. Ozmolarite artışı,
4. Kimustaki protein ve yağ sindirim
ürünlerinin artışıdır.
Bu etkenler;
Sinirsel işlergeler (entero gastrik refleksler)
ve
hormonal işlergeler aracılığı ile etkili olurlar
ve genelde boşalmayı geciktirirler.
53. Mide Boşalmasını Geciktiren Enterogastronlar
Kimusun yağ içeriğinin fazla olması durumunda
duodenum ve jejunumdaki I hücrelerinden
salgılanan CCK ,
İnce barsaktaki kimusun asiditesinin yüksek
olması durumunda salgılanan sekretin,
yağ ve karbonhidrat içeriğinin fazla olması
durumunda salgılanan GIP
mide boşalmasını geciktiren enterogastronlardır.