2. Bir gün öğretmenler odasına dersten çıkıp geldiğimde İngilizce öğretmeni olan bir arkadaş; “Hoca” dedi “Duydun mu? Japonlar gençlik aşısı bulmuşlar!”
3. Dedim ki, “Ben onu zaten bulmuştum!” “ Allah Allah, nedir?” dedi. “Neden bize vermedin?” Ben de “Vereyim“ dedim.
4. “ İşte reçete bu: Fani gençliğimizi, o gençliği bize verenin yolunda sarf edersek, o bize sonsuz bir gençlik veriyor”
10. Jean Paul Sartre diyor ki, “ İnsan sahip olduklarının değil, sahip olabileceklerinin toplamıdır.”
11. Fakat bu filozofa derim ki, “Senin bu tanımına göre sen bir hiçsin. Çünkü sen Allah’a ve sonsuz hayata inanmadığın için, neyin sahibi olacaksın ki…
12. Dünyanın hepsine sahip olsan, sonunda elinde ne kalacak? Bütün hayatın, herkesin hayatı gibi darmadağın olmayacak mı?”
13. ‘ Hayat iki dipsiz karanlık ortasında bir kibrit alevidir’ diyorlar.
15. Ama ben sonsuzluğa inanıyorum. Ebedi hayata inanıyorum. Şu dünyada Alemlerin Rabbinin aziz bir misafiriyim. Onun nimetleriyle yaşıyorum. O bana değer veriyor.
16. Bu hayattan sonra sonsuzluğu benim önüme açmış. Beni cennete aday yapmış. Ben her şeyle alakadarım, ama sen ise bir hiçsin.”
17. Hz. Ali Efendimiz: “Sen kendini küçük bir şey zannedersin ama bütün alemler sende saklıdır.” demiştir.
18. Allah, en fakire dahi her şeye sahip olma kapasitesi vermiştir. Gönül dünyamızı büyüttükçe büyütebiliriz. Bunun sınırı yok. Allah’ın Dergahı namütenahi bir dergahtır. Önüne ön, sonuna son yok.
19. İşte esas mesele budur. İçe doğru büyüyeceğiz. Dışa doğru değil. Gönlümüzü genişleteceğiz. O zaman sorunlarımız çözülecektir.
20. Bakın, 3-4 tane genç, bir bilgeye gidiyorlar. Kendi sorunları hakkında yardım istiyorlar.
21. Bilge de onlara diyor ki, “Gençler, bu bir bardak suya, şuradaki tuz torbasından birkaç kaşık tuz atın.” Onlar da atıp karıştırıyorlar…
22. “ Her biriniz birer yudum alın” diyor. Her birisi birer yudum alıyor… Sonra soruyor Bilge: “Tadı nasıl?” “Acı!” diyorlar.
23. “ Peki, şimdi tuz torbasını alın ve beni takip edin.” …Ve yakındaki bir gölün kenarına gidiyorlar. Bilge; “Dökün torbayı göle!” Torbada ne kadar tuz varsa hepsini göle döküyorlar…
24. “ Tekrar şu gölden bardağı doldurun bakalım” diyor Bilge. “Yeniden her biriniz birer yudum alsın” Her birisi bir yudum içince, Bilge soruyor: “Şimdi tadı nasıl?” “Tatlı!” diyorlar.
25. Bunun üzerine Bilge diyor ki, “Bakın, önceki bardağa bir kaşık tuz attık, acı oldu. Torbada belki bin kaşık tuz vardı. Hepsini göle döktük. Göl, hiç keyfini bozmadı…
26. İşte siz de gönlünüzü göl kadar genişletirseniz, hiçbir şey hayatınızın tadını bozamaz.
27. Gönlünüzü büyütün, kalbinizi büyütün. Sorun sizsiniz. Sorunu dışarıda arayanlar yanılıyorlar. Kendi içinizdeki sorunları çözerseniz sorun kalmaz.”
29. Bir mutluluk formülü şöyle: 8’i yatırdığınız zaman ne olur? ∞ (Sonsuz). ∞ - x = ∞
30. Sonsuzsa, ondan ne çıkarılırsa çıkarılsın eksilmez. Sonsuza bir şey de ekleyemezsiniz. Sonsuz bir tane olur. İki tane sonsuz olmaz.
31. Matematik öğretmenleri dediler ki bana, “İki tane sonsuz var. Biri eksi yönde sonsuz, diğeri artı yönde sonsuz.” Ben de: “Olmaz!” dedim.
32. “ Ben matematikçi değilim, işinize karışmak gibi de olmasın, ama siz bunu bir daha düşünün. İki tane sonsuz olmaz.
33. Hele bir başlangıcı olan sonsuz olamaz. Ayrıca iki tane sonsuz olursa birbirlerini sonlandırırlar. Buna ‘Temanü Delili’ deniyor Kelam İlminde… Yani birbirine mani olmak, engel olmak.
34. Onun için Allah’tan başka ilah yoktur. Bir tane sonsuz vardır, O da Allah’tır.”
35. İşte biz de O Sonsuzu bulursak, o Sonsuza ulaşırsak, o zaman her şeye ulaşmış oluruz.
37. Olsun, Sonsuz - x = ∞ yine Sonsuzsa, sonsuz yerinde duruyorsa; Allah, Sonsuz ve Ölümsüz olduğuna göre, “Allah’ı bulan neyi kaybeder. Onu kaybeden neyi kazanır. Onu tanıyan ve itaat eden zindanda da olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.”
38. Onun için her şeyimizle, çalışmalarımızla, mesleğimizle, okulumuzla Allah’a bir yol açmamız lazım. O zaman her şeyimiz değerli olur.
39. Son günlerde ekonomik kriz dolayısıyla bir zenginlik tanımı okudum. Meşhur bir iktisatçı şöyle diyordu: “Zenginlik, az değerli olan şeyi, çok değerli şey haline getirmektir. İktisat da budur.”
41. Mesela bir gecekondu mahallesinde bir eviniz var, küçük bir bahçesi var. Fazla bir değeri yok. 10 bin Lira değer biçiyorlar ona…
42. Ne oluyorsa oradan bir yol açılıyor, bir ana cadde geçiyor. Birden orası değer kazanıyor.
43. Eviniz birden elli bin, yüz bin, hatta beş yüz bin lira oluyor. On kat, yüz kat değer kazanıyor. Bu mümkün değil mi? Bu hayatta olan şeyler bunlar…
44. İşte bakın! Bizim de hayatımız, sevgilerimiz, aile bağlarımız, işimiz, bütün bunlar tek dünyalı olursa hepsi değersizdir. Çünkü hepsi hiçleşmeye, kaybolmaya mahkûmdur. Kaybolacak bir şeyin değeri yoktur.
45. “ Güzel değil batmakla gaip olan bir mahbup. Çünkü zevale mahkûm, hakiki güzel olamaz.”
46. Dolayısıyla hepsi kaybolacak, ama biz bu fani şeylerden bekaya, Sonsuza bir yol açarsak, Allah’a bir yol açarsak, Allah’la, Sonsuz hayatla ilişkilendirirsek her şey değerli olur.