4. DİNİ SAVVUFİ TÜRK ŞİİRİNİN GENEL
ÖZELLİKLERİ
• Dinî tasavvufi halk şiiri geleneği, toplumsal bir
görev üstlenmiş, halkı aynı düşünce etrafında
kenetlemiş, onların hoşgörü içinde bir arada
yaşamalarında kilit rol oynamıştır.
• Özellikle Orta Asya'dan Anadolu'ya göçlerin
sürdüğü ve Moğol istilasının birçok yeri kasıp
kavurduğu dönemlerde, toplumda birlik,
beraberlik ve düzenin oluşmasını yeniden
sağlayarak Anadolu'nun vatan olmasında
katkıda bulunmuştur.
5. DİNİ TASAVVUFİ TÜRK ŞİİRİNİN
GENEL ÖZELLİKLERİ
Kurucusu 12. yüzyılda Doğu
Türkistan’da yetişen Hoca Ahmet
Yesevi’dir.
Tekke Edebiyatı Anadolu’da 13. y.y.’dan
itibaren gelişmiştir
Bu edebiyat şairleri tarikat merkezi
olan tekkelerde yetişmiştir.
.
6. DİNİ TASAVVUFİ TÜRK ŞİİRİNİN GENEL
ÖZELLİKLERİ
Hem aruz hem hece vezni kullanılmıştır.
Şiirlerin çoğu ezgilidir.
Allah, insan, felsefe, doğruluk, ibadet gibi
konular işlenmiştir.
İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme
gibi nazım şekilleri kullanılmıştır.
Dili Aşık Edebiyatı’na göre ağır, Divan
Edb.’na göre sadedir.
Aşık, maşuk, şarap, saki gibi mazmunlara
yer verilmiştir.
8. HOCA AHMED YESEVİ
Ahmed Yesevi, yarattığı eserleri ile Sunni –
Nakşibendi, Alevi – Bektaşi gibi tarikatlara yön
vermiş ve etkilemiş bir şahsiyet olarak bilinir. İyi
bir eğitim görmüş olan Yesevi, dini konular
dışında tasavvuf konularında da önemli eğitimler
almıştır. Ayrıca bildiği ya da öğrendiği her şeyi
kendine saklamak yerine halka aktarmayı bir
görev edinmiştir.
9. YUNUS EMRE
Allah inancını ve insan
sevgisini işler. Şiirlerinde
coşkun bir lirizm vardır.
Tekke edebiyatının en
lirik şairidir. Şiirlerinde
hem aruz hem de hece
vezni kullanılmıştır.
İşlediği konular yönüyle
evrenseldir.
10. YUNUS EMRE
Eserleri: Türkçe divan sahibi ilk şairdir. Ayrıca
Risaletü’n-Nushiyye adlı öğretici bir mesnevisi vardır.
11. Yunus Emre hakkında bilgiler sınırlı düzeydedir. Nerde doğduğu
bilinmiyor. 13. yüzyılın ortalarında Moğal istilası ve Selçuklu
Devleti’nin yıkıldığı dönemlerde yaşadığı tahmin ediliyor. Bu
dönemin sarsıntı ve acıları Yunus‘un eserlerinde derin izler
bırakmıştır. Medrese eğitimi görmüştür. Şiirlerini hece ölçüyle
yazar. Ama aruz denemelerine de yer verir. Hece ölçüseyle
yazdığı dörtlüklerin yanı sıra yine hece ile beyitler ve gazeller de
yazdı. Dili arı Türkçe değil. Yer yer Arapça ve Farsça tamlamalar
kullandı. Sağlığında düzenlediği divanı bulunamadı.
Günümüzdeki divanları derlemedir. 1904′te birinci, 1924′te ikinci
basımları yapılan Divan-ı Aşık Yunus Emre‘nin yanısıra Burhan
Toprak ve Abdülbaki Gölpınarlı’nın derleyip yayınladığı Yunus
Emre divanları var.
12. BİZ DÜNYADAN GİDER OLDUK
Biz dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun
Ecel büke belimizi söyletmeye dilimizi
Hasta iken halımızı soranlara selam olsun
Tenim ortaya açıla yakasız gömlek biçile
Bizi bir arı veçhile yuyanlara selam olsun
Azrail alır canımız kurur damarda kanımız
Yayıcağız kefenimiz saranlara selam olsun
13. BİZ DÜNYADAN GİDER OLDUK
Sözdür söylenir araya kimse döymez bu yaraya
İltip bizi makbereye koyanlara selam olsun
Bunda hep gelenler gider hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber soranlara selam olsun
Aşık oldur Hakk'ı seve Hakk derdine kıla deva
Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun
Miskin Yunus söyler sözü kan yaş ile doldu gözü
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun
14. DİNİ TASAVVUFİ TÜRK ŞİİRİNİN
TEMSİLCİLERİ
14.yy : Kaygusuz Abdal
15.yy : Hacı Bayram Veli
16.yy :Pir Sultan Abdal
17.yy: Niyaz-ı Mısri
18.yy: Sezai
19.yy: Kuddusi- Turabi
15. DİNİ TASAVVUFİ TÜRK ŞİİRİNİN NAZIM
ŞEKİLLERİ
İLAHİ
NUTUK
ŞATHİYE
NEFES
DEVRİYE
DEME
17. İLAHİ
İLAHİ: Din ve tasavvuf konularının işlendiği şiirlere
“ilahi” denir. Tanrıyı övmek, ona yalvarmak için yazılan
şiirlerdir. Özel bir ezgiyle okunur. Koşma gibi
uyaklanan ilahilerde 8’li ölçü kullanılır.
Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı
Bana seni gerek seni
18. NEFES
NEFES: Bektaşi şairlerinin yazdıkları tasavvufi şiirlere
denir. Nefeslerde genellikle Hz. Muhammet ve Hz. Ali
için de övgüler bulunur.
Pir Sultan Abdal şahımız
Hakka ulaşır yolumuz
On iki imam katarımız
Uyamazsın demedim mi
19. NUTUK
Pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren dervişlere
tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek için
söyledikleri şiirlerdir.
Daha çok Bektaşi tarikatında söylenir.
Türün en önemli temsilcisi Kaygusuz Abdal'dır.
Şekil yönüyle koşmaya benzer.
Nutuk Örneği:
Evvel tevhid sürer mürşid dilinden
Erişir canına fazlı Huda'nın
Kurtulursun emarenin elinden
Erişir canına fazl-ı Huda'nın
20. DEVRİYE
-DEVRİYE:
*Devir felsefesini ve insanın varoluşunu anlatan şiirlere
denir.
*“Evrendeki canlı cansız her şey Allah'tan gelmiştir, yine
Allah'a dönecektir.” Felsefesi vurgulanır.
*İlahiyle benzerlik gösterir.
Devriye Örneği:
Ak süt iken kızıl kana karışıp
Emr-i Hak'la coşup cevlana geldim
Mâ-i carî ile akıp yarışıp
Katre-i na-çizden ummana geldim (Hüsni)
21. ŞATHİYE
İnançlardan alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir.
Görünüşte saçma sanılan bu sözlerin, yorumlandığında
tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği anlaşılır. Bu tür
şiirlere genellikle Bektaşi şairlerinde rastlanır. Medrese
hocalarına göre bu şathiyeler küfür sayılır.
Yücelerden yüce gördüm
Erbapsın sen koca Tanrı
Alem okur kelâm ile
Sen okursun hece Tanrı