SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 65
Güneşin Gücü:Dış Kuvvetler
Rüzgarların Oluşturduğu Yer
Şekilleri
 RÜZGAR AŞINDIRMA BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ
 Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak,
bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de
biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar.
Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarıkurak bölgelerde
etkilidirler. Çünkü, bu bölgelerde bitki örtüsü zayıf, arazi
kuru, rüzgâr hızlıdır.

RÜZGAR AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ

Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları
parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek,
havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar.
Bunun sonucunda, kayaların yüzeyinde çizikler ve oyuklar
oluşur. Aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakalar üst üste
oluşmuş ise bu oyuklar büyür ve bazı şekiller meydana
gelir.
Bu şekillerin en sık görülenleri şeytan masaları (mantar
kayalar) tafoni ve yardang dır.
Şeytan Masası (Mantar Kaya):Rüzgarların taşıdıkları
materyallerin kayaların alt bölümlerini çarparak aşındırması ile
oluşur.Üst kısmı daha az aşınan kayalar mantar görünümünü alır.
Şahit kayalar: Bir yamaçta kayalar arasındaki çözülmüş
maddelerin uzaklaştırılması ile oluşmuş şekillerdir. Yani
farklı dirence ve aşınma özelliklerine sahip kaya veya
tortulların bulunduğu yerlerde rüzgârın kolay aşınan kaya
ya da tortulları aşındırması ve aşındırılan maddelerin başka
yerlere uzaklaştırılması ile oluşan şekillerdir
Tafoni:Taşların sular tarafından yumuşak kısımlarının
eritilmesi ve aşındırılması sonucu kayaçlar üzerinde küçük
oyuklar oluşur bu oyukara tafoni denir.
Yardang: Kayaçların yumuşak kısımları kolay aşınırken,
sert kısımları zor aşınır. Böylece yüzeyde küçük çukur ve
tümseklerden oluşan bir görüntü ortaya çıkar böyle
arazilere yardang denir.
RÜZGAR BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ


Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın
olanları kumullardır. Kumullar, rüzgâr hızının
azaldığı alanlarda kum yığınları şeklinde meydana
gelirler.
Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine
boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara
da enine kumul denir. Hilal biçimindeki
enine kumullara da barkan adı
verilmektedir.


Kumul alanlarına yakın yerlerde oluşan
ince toz birikintilerine ise lös  toprakları adı
verilmektedir.
AKARSULARIN OLUŞTURDUĞU YER
ŞEKİLLERİ
 Yeryüzünü şekillendirici etkisi en fazla olan dış kuvvet

akarsulardır. Kutup bölgeleri ve yüksek dağlar dışında kalan
yerlerde etkisi fazladır. Nemli ve sıcak iklimlerde daha çok etkilidir.

 Türkiye'de akarsuların şekillendirici etkisi 3. zamandaki orojenik

hareketlerin tamamlanmasıyla başlamıştır. 4. zamandaki epirojenik
hareketlerle Türkiye'de yükselme sonucu akarsu yataklarında eğim
artmış, akarsuların akış hızının artmasıyla birlikte aşındırma güçleri
de arttığı için, derin vadilere gömülmüşlerdir.

 "İç kuvvetlerin meydana getirdiği yerşekillerinin ana yapısı, dış

kuvvet olan akarsular tarafından aşındırma ve aşınan malzemelerin
taşınarak biriktirilmesi ile sürekli olarak değiştirilmektedir."
 1.Kimyasal aşındırma: Akarsuların geçtiği zeminlerde, kayaları

oluşturan mineralleri eritmesiyle yaptığı aşındırmadır. Bu aşındırma
daha çok yanlara doğru yapılır. Kimyasal aşındırmada şu koşullar
etkili olur;

 Suyun sıcaklığı
 Kayaların eriyebilme özelliği

 Akarsular aşındırma faaliyetine ağız kesimlerinden başlar ve

yataklarını geriye (kaynağa) doğru aşındırırlar. Bu aşındırma işlemi
yatak eğimi iyice azalıncaya kadar devam eder. Bu aşındırma,
işlemi sonucunda, akarsu yatağı içbükey bir profil alır. Buna "denge
profili" denir.


2. Mekanik Aşındırma: Akarsuların yataklarında daha çok
derinlemesine yaptığı aşındırmadır. Bu aşındırma şu koşullara
bağlı olarak hızlı olur:

 Su miktarının çok olması
 Akış hızının fazla olması
 Yatak eğiminin fazla olması
 Taşıdığı yük miktarının (çakıl, kum, alüvyon, mil vb.) fazla olması
 Akarsu havzasındaki kayaların direncinin az olması
 Bitki örtüsünün cılız olması


Türkiye akarsularının boylan kısa, akıttıkları su miktarı çok fazla olmadığı halde,
aşındırma güçleri fazladır. Bu durum; yüksek dağlardan (Toroslar ve Kuzey
Anadolu dağları) doğmaları ve denize doğru, eğimli yataklarında çok hızlı
akmalarındandır. Akarsu aşındırması sonucunda şu yerşekilleri oluşur:



1- VADİLER: Akarsu aşındırmasıyla oluşan en yaygın yer şeklidir. Devamlı iniş
gösteren dar uzun oluklardır. Vadiler, akarsu aşındırması sonucu derinlemesine ve
yanlamasına gelişirler. Yataklarını geriye doğru aşındırarak boylarını uzatırlar.


Vadiler görünümlerine göre şu isimleri alırlar:



Çentik (Kertik veya Tabansız) vadi: Dik yamaçlardan inen akarsular tarafından
oluşturulur. Zemin sert kayalardan oluştuğundan akarsu derinlemesine ve
yanlamasına fazla aşındırma yapamaz. Dik yamaçlı vadidir. Profili "V" şeklindedir.
Doğu Karadeniz dağlarının, kuzey yamaçlarında rastlanır.




Yatık Yamaçlı Vadi:  Akarsuların
yataklarında, bir yamacı daha çok
aşındırmasıyla oluşmuş asimetrik
vadilerdir.
Boğaz (Yarma) Vadi:  Güçlü
akarsuların dağlık arazide sert kütleleri
aşındırarak açtıkları dik yamaçlı, derin
vadilerdir. Kızılırmak,
Yeşilırmak  vadileri ile Doğu Anadolu'daki
akarsu vadileri bu türdendir.
• Kanyon Vadi:  Yatay tabakalardan oluşmuş kalkerli

 

arazide, akarsuların derine ve yanlara.doğru yaptığı
aşındırmalar ile oluşan basamak şeklindeki vadilerdir.
Göksu vadisi bu tür bir vadidir.

• Tabanlı Vadi:  Akarsuların geniş düzlüklere ulaştıkları

bölgelerde, taşıdıkları alüvyonları tabanlarında ve yatak
çevrelerinde biriktirmesi ile oluşmuş, geniş bir yatak
içerisinde aktıkları vadilerdir. Bu vadilerin yamaçları
yatıktır. Kızılırmak, Sakarya  ve Ege  bölgesindeki
akarsuların vadileri geniş tabanlıdır.

• 2. DEV KAZANI:  Akarsu yatakları içinde, akarsuyun

çağlayan ve cavlan yaptıkları yerde, suyun düştüğü yerde
oluşan çukurlardır.
Akdeniz'de Düden  ve Manavgat  çağlayanlarında tipik
örnekleri görülür.




MENDERES (BÜKLÜM):  Akarsuların, yatak
eğiminin çok azaldığı geniş vadi tabanlarında,
yana doğru yaptığı aşındırmalarla oluşturduğu
büklümlerdir. Eğer menderesler, vadi tabanına
gömülmüş ise, gömük menderes olarak
adlandırılır.

PERİ BACASI:  Akarsular ve sel sularının
aşındırması sonucu oluşan ilginç
yerşekilleridir.Volkanik arazilerde, tüf gibi kolay
aşınabilen kayalardan oluşan vadi ve plato
yamaçlannda sel sularının aşındırması sonucu
oluşurlar. Göreme - Nevşehir  yöresinde
yaygındır.


 

PENEPLEN (YONTUK DÜZ): Akarsu
aşındırmasının son şeklidir. Bunda rüzgar ve
diğer yüzeysel erozyonlarda etkilidir. Arazinin
aşınarak düzleşmesiyle meydana gelen, hafif
dalgalı düzlüklerdir.
6. KIRGIBAYIR: Sel sularının killi 
yamaçlaraki, aşmdırması sonucunda 
oluşan sel yarıklarıdır. Kurak bölgelerde, 
sağanak yağışlara bağlı olarak oluşur. 







AKARSU BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ
Akarsuların biriktirme yapabilmesi için, yatak eğimlerinin azalarak,
akış hızı ve taşıma güçlerinin azalması gerekir. Böylece yatağında
sürükleyerek, yüzdürerek taşıdığı çakıl, kum, mil, alüvyon (lığ) gibi
malzemeleri (yük) yatağının tabanında veya taşkınlarla, yatağının
çevresinde biriktirebilirler.
Akarsuların biriktirme yoluyla oluşturduğu yer şekilleri
şunlardır:
1. BİRİKİNTİ KONİSİ:  Dik yamaçlardan inen akarsuların akış
hızı fazla olduğundan, aşındırma ve taşıma güçleri de fazladır.
Böyle akarsular yamaç boyunca aşındırdığı malzemeleri taşır ve
eğimin birden bire azaldığı dağ eteklerinde, hızları ve taşıma gücü
azaldığı için, taşıdığı alüvyonları biriktirir. Birikinti konisi oluştururlar.
• 2. BİRİKİNTİ YELPAZESİ: Birikinti konilerinin 
sel suları tarafından araziye yayılması ile oluşan 
daha yayvan yer şekilleridir.
 
• 3. DELTA OVALARI: Akarsuların alüvyonlarını 
deniz ve göl tabanında biriktirmesi sonucunda 
oluşan yer şekilleridir. Delta oluşması için, 
denizin derin olmaması, denizde güçlü akıntılar, 
dalgalar ve gelgitlerin olmaması gereklidir.
 4. AKARSU BOYU OVALARI: Akarsu 

yataklarının her iki yakasında, akarsuların 
taşıdığı alüvyonları biriktirmesiyle oluşmuş, 
verimli düzlüklerdir.


 
 5. IRMAK ADASI: Akarsu yataklarında, 
tabanda kum ve çakılların birikmesiyle oluşmuş 
geçici yer şekilleridir. Akarsu seviyesinin 
alçaklığı kurak mevsimlerde oluşur. Yağışlı 
dönemde ve sellerle kaybolur.
 

 


6. AKARSU SEKİSİ (TARAÇA): Akarsu
yatağmda ve kenarlarında biriktirilen
alüvyonların, daha sonra aşındırılması ile
oluşur. Sekiler, önceki akarsu vadisinin,
akarsularla yeniden kazılması sonucu,
yüksekte kalmış düzlüklerdir. Akarsu
yataklarının kenarlarında basamaklar şeklinde
bulunurlar.
YER ALTI SULARININ
OLUŞTURDUĞU YER ŞEKİLLERİ
• Yer altı suları kalker, jips, kaya tuzu,

dolomit ve tebeşir gibi karstik maddelerin
yaygın olduğu yerlerde aşındırma ve
biriktirme şekillerinin oluşmasına sebep
olurlar. Bu şekillerin tümüne karstik şekiller
denir.
• A. AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ: Karstik maddelerin 
su içerisinde çözünmesiyle meydana gelir. 
Çözünmeyi suyun sıcaklığı ve su içerisindeki 
karbondioksit miktarı etkiler.
1. LAPYA: Karstik şekillerin en küçüğüdür. 
Taşlar üzerinde çukurları oluklar ve deliklerden 
oluşur. En büyükleri 30-40 cm çapındadırlar.
 2. DOLİN: Karstik ova ve platolar üzerinde 
gelişen erime çukurlardır. Çapları 200 m 
ye ulaşabilir.

 3. UVALA:  Dolinlerin genişleyip 
birleşmesiyle oluşmuşlardır. 
 

 


4. POLYE: Özellikle tektonik çanaklarda dolin
ve uvalaların genişleyip bir ova görünümü alması
sonucu oluşurlar. Çapları 1-2 km yi bulabilir.
Bazı polyelerin tabanlarında yağışlı mevsimde göl
oluşur.




5. KÖR VADİ: Vadi tabanı akarsu
vadisinde olduğu gibi sürekli iniş
göstermez. Aşınmanın sona erdiği yerde
vadinin önü kesilir.
6. DÜDEN: Karstik bölgelerde yüzey
sularının yeraltına battığı yada çıktığı
yerlere denir. Su yutan yada Su çıkan
isimleride verilir.
 7. OBRUK: Dolin çaplarının ve derinliklerinin artmasıyla oluştukları 
gibi, karstik mağaraların çökmesiyle de oluşurlar. Mersin’deki Cennet 
ve Cehennem obrukları oldukça meşhurdur

 8. MAĞARA: Yeraltına sızan sular burada kolay çözünebilen kayaları 
çözer ve zamanla burada mağaralar oluşturur.
 Ülkemiz mağaralar bakımından oldukça zengindir. Tokat Ballıca 
Mağarası, Gümüşhane Karaca Mağarası Antalya Karain Mağarası, 
Alanya Damlataş Mağarası oldukça meşhur mağaralarımızdır.
B. BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ: Suda
çözünen maddelerin tekrar çökelmesiyle
karstik birikim şekilleri oluşur.
 1.Travertenler: Karstik suların yeryüzüne
çıktıkları yerlerde içerisindeki
karbondioksitin uçup, bünyelerindeki
karstik maddelerin birikmesiyle oluşur.
Denizli yakınlarındaki Pamukkale
travertenleri çok güzel örnektir.



 2.Sarkıt,

Dikit ve Sütunlar: Mağara 
tavanlarından sızan suların içerisindeki 
karstik malzemelerin çökelmesiyle 
sarkıtlar mağara tabanlarında 
çökelmesiyle dikitler oluşur. Sarkıt ve 
dikitlerin birleşmesiyle sütunlar meydana 
gelir.
BUZULLARIN OLUŞUMU VE 
BUZULLARIN OLUŞTURDUĞ YER 
ŞEKİLLERİ

 

 
BUZUL AŞINDIRMA BİRİKTİRME
ŞEKİLLERİ


Kutuplarda ve yüksek dağlar üzerinde yağışlar genellikle kar
halinde olur. Sıcaklık çok düşük olduğu için yağan karlar
erimeden üst üste birikir. Biriken bu karlara toktağan (kalıcı)
kar denir. Yaz ve kış karla örtülü olan böyle yerlerin alt
kısımlarına ise, toktağan (kalıcı) kar sınırı adı verilir.






Kar örtüsü başlangıçta yumuşak ve gevşektir. Ancak, daha sonra soğuğun
etkisi ve yağan karların sıkıştırması ile sertleşir. Buna buzkar denir.
Buzkarlar, daha sonra üstüste yağan karların basıncı ile iyice katılaşır ve
buzul haline gelir.
Binlerce km2 lik sahaları geniş ve kalın bir örtü gibi kaplayan buzullara örtü
buzulu, dağların zirvelerinde oluşan buzullara da dağ buzulu denilmektedir.
Ülkemizdeki buzullar dağ buzulu şeklinde oluşmuşlardır.
Türkiye’deki buzul dönemi, dördüncü jeolojik zamanda , Dünya’daki
iklim değişmelerine bağlı olarak başlamıştır. Bu devirde özellikle ülkemizin
yüksek yerleri buzullaşma olaylarından etkilenmiştir. Bundan dolayı, 2200
m. den daha yüksek olan dağlarımız buzullarla kaplanmıştır.
BUZUL AŞINDIRMA
ŞEKİLLERİ
• Buzul Vadisi: Buz örtüleri altında kalmış olan bölgelerde, buzun

yatağını aşındırıp derinleştirmesi sonucunda oluşan “U” şeklindeki
vadilerdir.

• Hörgüç kaya: Anakayanın buzullar tarafından işlenmesi sonucunda
oluşan kaya tepeleridir.


Sirk Çanağı (Buz Yalağı): Dağ yamaçlarındaki bazı buzulların, bulundukları
alanı aşındırmasıyla oluşan çanaklardır. Buzullar bazen eriyince bu çanaklar
sularla dolarak sirk göllerini meydana getirirler.
DALGALAR, AKINTILAR ve
GELGİT OLAYLARI


Dalga : Rüzgarların etkisi ile deniz veya göl yüzeylerinde oluşan
salınım hareketlerine dalga adı verilir.Dalgaların boyu ve şiddeti
rüzgarın hızına bağlı olarak değişir. Rüzgarın şiddeti arttıkça
dalgaların boyları ve dalgaların aşındırma gücü artar.Rüzgarlar
dışında denizlerde meydana gelen volkanizma ve deprem olayları
da dalga oluşumuna neden olur. Bu dalgalara tsunami dalgaları adı
verilir.Bu dalgaların boyları depremin şiddetine bağlı olarak değişir ,
kimi zaman çok yüksek boylu olan bu dalgalar bir çok kişinin
hayatına mal olur.
Dalgalar dik ve yüksek kıyılarda aşındırma , alçak ve basık kıyılarda
ise biriktirme yapmaktadır. Örneğin Karadeniz ve kıyılarında
aşındırma şekilleri Ege kıyılarında ise biriktirme şekilleri daha
yaygındır.
DALGA AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ
•

FALEZ (YALIYAR ) : Kıyının dik ve yüksek olduğu yerlerde
dalgaların yamacın altını oyması ve üst kısmın çökmesi sonucunda
oluşmaktadır. Aşındırma sonucunda içeriye doğru genişleyen
oyuğun üst kısmında onu destekleyecek bir yer kalmaz ve
ağırlığının etkisi ile çöker. Türkiye'de Karadeniz ve Akdeniz
kıyılarında , özellikle Doğu ve Batı Karadeniz ile Antalya kıyılarında
ayrıca Tekirdağ -İstanbul arasında yalıyarların en güzel örneklerine
rastlanmaktadır.
DALGA BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ


KUMSAL(plaj ): Dalgaların aşındırarak taşıdığı
malzemeleri sığ kıyılarda biriktirmesiyle oluşan
kum depolarıdır. Dalgalar deniz tabanlarından
sürükledikleri kumulları deniz ile karanın birleşim
çizgisinde biriktirmesi ile plajlar meydana
gelmektedir.
DALGA ve AKINTILARIN
BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ
 KIYI OKU (KIYI KORDONU ): Dalga ve akıntıların , kıyı boyunca
sürükledikleri kumulları kıyıdan denize doğru biriktirmeleri ile oluşur.
Kıyı kordonlarına Köyceğiz yakınlarında Dalyan kordonları , Çukurova
deltasında bulunan kıyı kordonları örnek olarak gösterilebilir.

 LAGÜN ( DENİZ KULAĞI ): Dalga ve akıntıların birlikte oluşturduğu
kıyı oklarının bir koy veya körfezin önünü kapatması sonucunda oluşan
göllerdir. Bu göllerin bir çok yerde deniz ile bağlantısı kesilir. Bu göllere
örnek olarak ; Marmara denizinde yer alan Küçük ve Büyük Çekmece
gölü ile Terkos gölü verilebilir.




TOMBOLO (SAPLIADA) : Kıyının açıklarında bulunan bir
adanın kıyı okları ile karaya bağlanmasına tombolo adı
verilir. Türkiye'den verilebilecek en güzel örnek Marmara
Denizinin güneyinde yer alan Kapıdağ Yarımadasıdır.

GEL- GİT ( MED CEZİR )
Ay'ın ve Güneş'in Dünya üzerindeki çekim etkisi ile su kütlelerinin belirli periyodlarla
kabarma ve çekilmelerine gelgit denir.Gelgit okyanus kıyılarında kenar denizlere ve iç
denizlere göre daha fazladır. Ülkemiz iç denizlerle çevrili olduğu için gelgitin etkisi
yok denecek kadar azdır. Gelgit özellikle yeniay ve dolunay dönemleri ile ekinoks
tarihlerinde daha belirgindir. Güneş günü ile ay günü arasındaki 50 dakikalık zaman
farkından dolayı her gün bir önceki güne göre 50 dk geç olmaktadır. Gelgitin etkili
olduğu kıyılarda haliç adı verilen yer şekli oluşmaktadır. Bu kıyılarda akarsu birikim
şekillerinden olan delta kesinlikle oluşmaz.
AKINTILAR


Deniz yüzeyindeki suların , bulundukları yerlerden daha uzak alanlara
taşınması ile akıntılar oluşmaktadır.
Akıntılara neden olan belli başlı nedenler şunlardır ;
1. Sürekli Rüzgarlar : Alize,Batı ve Kutup rüzgarları yıl boyunca estikleri
yönlerde okyanus sularının taşınmasına neden olmaktadır. Okyanus
akıntıları ilk doğdukları bölgenin sıcaklık durumuna göre sıcak veya soğuk
akıntı olarak adlandırılmaktadır.
Sıcak Su akıntıları : Alçak enlemlerden yüksek enlemlere doğru olan akıntılar etkili
oldukları kıyılarda sıcaklığın artmasına neden olmaktadır. Örnek ; Golf Stream ,
Kuroşiva , Brezilya , Mozambik akıntıları.
Soğuk Su akıntıları : Yüksek enlemlerden alçak enlemlere doğru olan akıntılar etkili
oldukları kıyılarda sıcaklığın düşmesine neden olmaktadır. Örnek ; Labrador ,
Kanarya , Kaliforniya , Oyaşivo , Peru , Benguala , Atlantik akıntıları
 2. Gelgit : Gelgit hareketinin etkisi alçalıp yükselen sular akıntılara neden
olmaktadır.Batı Avrupa'da Hollanda ve Almanya'da görülmektedir.

3. Yoğunluk Farkı : Sıcaklıkları ve tuzluluk oranları farklı olan iki denizin
birleştiği boğazlarda görülen akıntılardır. Sıcak ve tuzluluk oranı yüksek olan
denizden diğer tarafa doğru alt akıntı , tersi yönde ise üst akıntı
görülmektedir. Türkiye'de Akdeniz'den Ege - Marmara ve Karadenize doğru
bu şekilde bir alt akıntı görülmektedir
4. Seviye Farkı : Boğazlarla birbirine bağlanan denizler arasında beslenme
kaynaklarının farklılığı nedeniyle iki deniz arasında bir seviye farkı vardır.
Seviyesi fazla olan denizden az olan denize doğru bir üst akıntı
görülmektedir. Türkiye'de Karadeniz'den diğer denizlere doğru bir üst akıntı
vardır.
5. Dalgalar : Kıyıya doğru gelerek kıyıda çatlayan dalgalar kıyıda suların
dibe doğru dalmasına ya da kıyı boyunca akıntıya geçmesine neden olur.
Kıyıların şekillenmesinde kıyı akıntılarının etkisi oldukça fazladır.
KIYI TİPLERİ


Kıyıların şekillenmesinde etkili olan belli başlı kuvvetler şunlardır :
Dalgalar - Akıntılar - Gelgit - Akarsular - Buzullar - İç Kuvvetler Dağların uzanış şekli
ENİNE KIYILAR : Dağların kıyıya dik olarak uzandığı kıyılarda
görülmektedir. Örnek : Türkiye'de Ege Denizi kıyıları. Enine kıyıların en
önemli özellikleri şunlardır ;
a) Kıyıda girinti ve çıkıntı fazladır
b) kıyıda koy ve körfez sayısı fazladır
c) kıta sahanlığı geniştir .
d) kıyıya yakın irili ufaklı bir çok ada bulunmaktadır.
e) bir çok doğal liman bulunmaktadır.


BOYUNA KIYILAR : Dağların kıyıya paralel uzandığı
yerlerde görülmektedir. Örnek Türkiye'de Karadeniz ve
Akdeniz kıyıları. Boyuna kıyıların en önemli özelikleri
şunlardır ;
a) Kıyıda girinti ve çıkıntı azdır. Kıyı çizgisi düzdür.
b) Kıyıda koy ve körfez sayısı azdır
c) kıta sahanlığı dardır
d) Doğal liman oldukça azdır
YERİ ŞEKİLLENDİREN DİĞER
OLUŞUMLAR
KÜTLE HAREKETLERİ


Hiçbir taşıyıcı (rüzgâr, su, buzul) etkisi olmaksızın yeryüzünün
aşağıya doğru hareket etmesi, şekil ve yer değiştirmesidir.
Kütle hareketlerinin sınıflandırılması
Düşme (Fall)
Akma (Flow)
Yavaş Akma (Creep)
Hızlı Akma
Devrilme (Topple)
Kayma (Slide)
Düzlemsel Kayma
Dairesel Kayma (Heyelan, Landslide)
Yanal Yayılma (Spread)
DÜŞME (FALL)
Tanım: Dış ve iç faktörler etkisi ile kopan malzemenin aşağıya doğru hareket etmesidir.
Sebepleri
Topuk oyulmaları
Çatlak ve kırıklardaki erime ve donma olayları
Hidrostatik basınç sonucu genişlemeyle yerçekiminin bağlayıcı kuvvetlerinden daha büyük hale
gelmesidir.
Düşme hareketi başlangıcı; dalgaların etkisiyle meydana gelen topuk oyulması
Düşme hareketi; kırık ya da çatlaklardaki donma olayları ve yerçekimi
AKMA (FLOW)
Tanım:Yüzeyde kayaların ayrışması sonucu oluşmuş kumlu, killi zeminlerde, toprak ya da taştoprak karışımından ibaret yüzeysel örtüde, su miktarının artması sonucunda gelişen harekettir.
Belirtileri
Ağaçların gövdelerinin eğilmesi
Yapıların, duvarların ve telefon direklerinin düşeyden kaçması
Yol, çit ve duvar gibi yapıların yer değiştirmesi
Tabaka uçlarının dışarıya doğru kıvrılması
Tabakaların aşağıya doğru akması
Topografya yüzeyinin küçük basamaklı bir yapı kazanması


1. Yavaş Akma (Creep)  
Tanım:Yamacın ya da şevin yüzeysel kısmının sürekli ama çok yavaş yer değiştirmesidir.
Hareket hızı yılda 2–3 cm olabilir.
Bloktan, silt ve kile kadar her çaptaki malzemede görülebilir.
Sebepleri
Yerçekimi
Yüzeydeki malzemenin ıslanması-kuruması
Yüzeydeki malzemenin ıslak olması halinde içerdiği suyun donması-erimesi
Yeraltı ve yerüstü sularının etkisi
Bitki köklerinin büyümesi
Oyucu hayvanlarınetkisi
2. Hızlı Akma
Tanım: Yavaş akmanın oluştuğu toprak, taş-toprak karışımı yada ayrışma sonucu gevşemiş bloklu kısımların
alttaki kısmen veya tamamen geçirimsiz temel üzerinde gözle görülebilecek bir hızla yamaç aşağı hareket
etmeleridir.
DEVRİLME (TOPPLE)
Tanım:Bu harekette eğik yüzey boyunca kayma söz konusu değildir. Buradaki hareket bir dönme hareketidir.
Dönme bloğun eğim açısındaki kenarı boyunca olmaktadır.
 
•

KAYMA (SLİDE) 
Tanım: Toprak, taş veya bunların karışımından oluşan malzemelerin yerçekimi etkisiyle belirli bir yüzey boyunca 
aşağıya doğru hissedilebilir bir şekilde hareket etmesidir.
Sebepleri
Yamaç topuklarında yapılan kazılar ve aşındırmalar
Yamaçlara fazla ek yük konması
Yüzey ve yeraltı suları
Ayrışma
Farklı litolojide kaya ardalanması
Yerçekimi
1.Düzlemsel Kayma
Tanım:Yerli kayaların tabaka, çatlak, kırık ya da herhangi bir süreksizlik yüzeyi boyunca sınırlı bir şekilde aşağıya 
doğru hareket etmesidir.
2. Dairesel Kayma (Heyelan, Landslide)
Tanım aha çok ayrık veya zayıf çimentolu ya da çok sık çatlaklı kayalarda görülür.
Çoğunlukla birbirine paralel birden fazla kayma yüzeyi gelişebilir.
YANAL YAYILMA (SPREAD)
Tanım:Kohezyonlu zemin veya kaya kütlesinin alttaki yumuşak tabaka içine kırılarak batması sonucu uzamasıdır. 
AYRIŞMANIN YER ŞEKİLLERİNE 
ETKİSİ
Dış güçlerin yeryüzünü biçimlendirmesi, ufalanmış
materyallerin taşınması ve biriktirilmesi
şeklindedir.Materyallerin taşındığı yerde aşınma
şekilleri, yığıldığı yerlerde ise biriktirme şekilleri
oluşmaktadır. Taşların ufalanması fiziksel ve
kimyasal olmak üzere iki şekildedir. Kayaçların
kimyasal yapılarında değişiklik olmadan küçük
parçacıklarına ayrılmasına fiziksel(mekanik)
ayrışma denir.Çöl ve karasal iklim bölgelerinde
fiziksel ufalanma daha çoktur.Fiziksel ufalanmaya
neden olan başlıca etkenler şunlardır:
Sıcaklık farkları:Gece gündüz ve mevsimler
arasındaki sıcaklık farklarıikayaçların
ufalanmasına neden olmaktadır.
 Buz çatlatması:Kaya çatlaklarına yerleşen su donunca 
hacmi genişler.Çatlağın genişlemesiyle zamanla ana 
kayadan parçalar kopar.
 Kök çatlaması:Kaya çatlaklarına yerleşen bitki kökleri 
büyüncezamanla kayadan parçalar kopar.
 Dış güçler:Su, rüzgar ve buzullar hareket ettikleri yüzeye 
bir basınç uygulayarak kayaların dağılmasına neden olur.
 Canlılar:Bazı canlıların salgıladıkları sıvılarla kayaçlar 
kimyasal olarak ayrışırken özellikle bitkiler kökleriyle 
kayaçların fiziksel ayrışmasına neden olur.
KIYI TİPLERİ ve OLUŞUM 
SÜREÇLERİ


1-) Boyuna kıyılar: Dağların kıyı çizgisine paralel uzandığı 
bölgelerde meydana gelen koy, körfez, yarımada ve adalar gibi 
girinti ve çıkıntıların fazla olmadığı düz uzanışlı kıyılara “ Boyuna 
kıyılar” denir. Ülkemizde Karadeniz kıyıları, Akdeniz kıyılarının geneli 
ve Marmara’nın kuzey kıyıları gibi. 
 2-) Enine kıyılar: Dağların kıy çizgisine dik uzandığı bölgelerde koy, 
körfez, yarımada gibi girinti ve çıkıntıların çok olduğu kıyılara “ Enine 
kıyı” denir. Ülkemizde başta Ege Denizi kıyıları olmak üzere, 

 

Marmara’nın güney kıyıları

 

 


3-) Rialı kıyılar: Nispeten yüksek ve akarsularla derin bir şekilde yarılmış
olan bir alanda, vadilerin aşağı kesimlerinin deniz seviyesinin yükselmesi
ile sular altında kalmasıyla oluşan kıyılara“Rialı Kıyı “ denir. İstanbul
Boğazı, Çanakkale Boğazı, Haliç gibi
• 4- ) Dalmaçya tipi kıyılar: Kıyıya paralel uzanan dağlar arasındaki

vadilerin sular altında kalmasıyla; eski dağların kıyıya paralel adalar
şekline geldiği kıyı tipine de ” Dalmaçya Tipi Kıyı ” denilmektedir.
Ülkemizin güney batısında Teke Yarımadası kıyılarında olduğu
( Kaş Çevresi) gibi.


5-) Limanlı kıyılar: Alçak tepelik alanlardaki koyların önünün kıyı okları ile
kapanması sonucu oluşan kıyılara “ limanlı kıyılar “ denir. Ülkemizde Güney
Marmara’da Büyük ve Küçük Çekmece kıyıları buna örnektir.
6-) Skyer Tipi Kıyılar: Buzulların etkisi ile oluşan moren yığınlarının 
ve buzulların aşındırdığı tepeciklerin sular altında kalmasıyla, 
yüzlerce adacıktan oluşan kıyılara “Skeyer Kıyılar” denir. Norveç ve 
Güney Şili kıyıları böyledir. 


7-) HALİÇ (ESTUAR) TİPİ KIYILAR: Gel-git genliğinin (yüksekliğinin)
fazla olduğu kıyılarda okyanus sularının akarsu ağızlarından iç
kısımlara kadar girerek akarsuyun ağızlarını aşındırması ve
genişletmesiyle oluşan kıyılardır. Bu kıyılar önemli limanları
barındırır. Ülkemizde gel-git genliği az olduğundan haliç görülmez.
•

FİYORT TİPİ KIYILAR: Buzul aşındırması ile oluşmuş vadilerin sular 
altında kalmasıyla oluşan kıyılardır. Bu kıyılara en iyi örnek 
İskandinav Yarımadasındaki kıyılar gösterilebilir. En güzel örnekleri 
Norveç ve İskoçya kıyılarıdır. Ülkemizde bu kıyı tipi görülmez. 


9-) Mercan KIyIlarI: Deniz suyunun 20 C°' nin altına
düşmediği sığ kıyılarda yaşayan mercanların üst üste
birikerek (Resif) oluşturdukları kıyılardır. Ör: Mercan adaları
kıyıları (Avustralya Kıtasının doğusunda).

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

Levha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zma
Levha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zmaLevha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zma
Levha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zmaŞarlatan Avcısı
 
Türkiye'nin Plato ve ovaları
Türkiye'nin Plato ve ovalarıTürkiye'nin Plato ve ovaları
Türkiye'nin Plato ve ovalarıalbedo62
 
TüRkiyede Akarsu şEkilleri
TüRkiyede Akarsu şEkilleriTüRkiyede Akarsu şEkilleri
TüRkiyede Akarsu şEkilleriesmus2
 
Türkiye'nin jeomorfolojisi
Türkiye'nin jeomorfolojisiTürkiye'nin jeomorfolojisi
Türkiye'nin jeomorfolojisiYiğitcan BALCI
 
Astronomi sefa
Astronomi sefaAstronomi sefa
Astronomi sefabilgic13
 
Kıların Ayrılması
Kıların AyrılmasıKıların Ayrılması
Kıların Ayrılmasıhamittamguc
 
Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)
Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)
Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)Tolga GÖZÜTOK
 
Doğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptx
Doğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptxDoğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptx
Doğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptxShaira Matniyazova
 
Akonusu
AkonusuAkonusu
Akonusufcnnag
 
TüRkiyede GöLler Ve OluşUmla
TüRkiyede GöLler Ve OluşUmlaTüRkiyede GöLler Ve OluşUmla
TüRkiyede GöLler Ve OluşUmlaesmus2
 
Doğal afetler (eski slayt)
Doğal afetler (eski slayt)Doğal afetler (eski slayt)
Doğal afetler (eski slayt)ayseaysakar
 

Mais procurados (18)

Levha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zma
Levha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zmaLevha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zma
Levha Tektoni̇ği̇ ve Magmati̇zma
 
Akarsular
AkarsularAkarsular
Akarsular
 
Türkiye'nin Plato ve ovaları
Türkiye'nin Plato ve ovalarıTürkiye'nin Plato ve ovaları
Türkiye'nin Plato ve ovaları
 
TüRkiyede Akarsu şEkilleri
TüRkiyede Akarsu şEkilleriTüRkiyede Akarsu şEkilleri
TüRkiyede Akarsu şEkilleri
 
Türkiye jeo orojenez odv
Türkiye jeo orojenez odvTürkiye jeo orojenez odv
Türkiye jeo orojenez odv
 
Türkiye'nin jeomorfolojisi
Türkiye'nin jeomorfolojisiTürkiye'nin jeomorfolojisi
Türkiye'nin jeomorfolojisi
 
Astronomi sefa
Astronomi sefaAstronomi sefa
Astronomi sefa
 
Volkanik Aktivite
Volkanik AktiviteVolkanik Aktivite
Volkanik Aktivite
 
Dış kuvvetler
Dış kuvvetlerDış kuvvetler
Dış kuvvetler
 
Kıların Ayrılması
Kıların AyrılmasıKıların Ayrılması
Kıların Ayrılması
 
Tünel jeolojisi
Tünel jeolojisiTünel jeolojisi
Tünel jeolojisi
 
Göller ve oluşumlari
Göller ve oluşumlariGöller ve oluşumlari
Göller ve oluşumlari
 
Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)
Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)
Türkiyedeki Volkanik Faaliyetler (jeolojimuhendisleri.net)
 
Doğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptx
Doğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptxDoğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptx
Doğal süreçler üni̇tesi̇ 8 shaira.pptx
 
Akonusu
AkonusuAkonusu
Akonusu
 
TüRkiyede GöLler Ve OluşUmla
TüRkiyede GöLler Ve OluşUmlaTüRkiyede GöLler Ve OluşUmla
TüRkiyede GöLler Ve OluşUmla
 
Göller
GöllerGöller
Göller
 
Doğal afetler (eski slayt)
Doğal afetler (eski slayt)Doğal afetler (eski slayt)
Doğal afetler (eski slayt)
 

Yenimicrosoftpowerpointsunusu 131030100558-phpapp02

  • 3.  RÜZGAR AŞINDIRMA BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ  Rüzgârlar, kopardıkları parçacıkları havalandırarak taşımak, bu parçacıkları çarptırarak aşındırmak ve gücü bitince de biriktirmek yoluyla yeryüzünde şekillendirme yaparlar. Rüzgârlar, en fazla kurak ve yarıkurak bölgelerde etkilidirler. Çünkü, bu bölgelerde bitki örtüsü zayıf, arazi kuru, rüzgâr hızlıdır. RÜZGAR AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ Rüzgârlar, güçleri ölçüsünde yeryüzünden kopardıkları parçacıkları veya mevcut materyalleri sürükleyerek, havalandırarak taşırlar ve önüne çıkan engellere çarptırırlar. Bunun sonucunda, kayaların yüzeyinde çizikler ve oyuklar oluşur. Aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakalar üst üste oluşmuş ise bu oyuklar büyür ve bazı şekiller meydana gelir. Bu şekillerin en sık görülenleri şeytan masaları (mantar kayalar) tafoni ve yardang dır.
  • 4. Şeytan Masası (Mantar Kaya):Rüzgarların taşıdıkları materyallerin kayaların alt bölümlerini çarparak aşındırması ile oluşur.Üst kısmı daha az aşınan kayalar mantar görünümünü alır.
  • 5. Şahit kayalar: Bir yamaçta kayalar arasındaki çözülmüş maddelerin uzaklaştırılması ile oluşmuş şekillerdir. Yani farklı dirence ve aşınma özelliklerine sahip kaya veya tortulların bulunduğu yerlerde rüzgârın kolay aşınan kaya ya da tortulları aşındırması ve aşındırılan maddelerin başka yerlere uzaklaştırılması ile oluşan şekillerdir
  • 6. Tafoni:Taşların sular tarafından yumuşak kısımlarının eritilmesi ve aşındırılması sonucu kayaçlar üzerinde küçük oyuklar oluşur bu oyukara tafoni denir.
  • 7. Yardang: Kayaçların yumuşak kısımları kolay aşınırken, sert kısımları zor aşınır. Böylece yüzeyde küçük çukur ve tümseklerden oluşan bir görüntü ortaya çıkar böyle arazilere yardang denir.
  • 8. RÜZGAR BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ  Rüzgâr biriktirme şekillerinden en yaygın olanları kumullardır. Kumullar, rüzgâr hızının azaldığı alanlarda kum yığınları şeklinde meydana gelirler.
  • 9. Rüzgâr yönünde uzanan kumul tepelerine boyuna kumul, rüzgâra dik yönde olanlara da enine kumul denir. Hilal biçimindeki enine kumullara da barkan adı verilmektedir.
  • 10.  Kumul alanlarına yakın yerlerde oluşan ince toz birikintilerine ise lös  toprakları adı verilmektedir.
  • 12.  Yeryüzünü şekillendirici etkisi en fazla olan dış kuvvet akarsulardır. Kutup bölgeleri ve yüksek dağlar dışında kalan yerlerde etkisi fazladır. Nemli ve sıcak iklimlerde daha çok etkilidir.  Türkiye'de akarsuların şekillendirici etkisi 3. zamandaki orojenik hareketlerin tamamlanmasıyla başlamıştır. 4. zamandaki epirojenik hareketlerle Türkiye'de yükselme sonucu akarsu yataklarında eğim artmış, akarsuların akış hızının artmasıyla birlikte aşındırma güçleri de arttığı için, derin vadilere gömülmüşlerdir.  "İç kuvvetlerin meydana getirdiği yerşekillerinin ana yapısı, dış kuvvet olan akarsular tarafından aşındırma ve aşınan malzemelerin taşınarak biriktirilmesi ile sürekli olarak değiştirilmektedir."
  • 13.  1.Kimyasal aşındırma: Akarsuların geçtiği zeminlerde, kayaları oluşturan mineralleri eritmesiyle yaptığı aşındırmadır. Bu aşındırma daha çok yanlara doğru yapılır. Kimyasal aşındırmada şu koşullar etkili olur;  Suyun sıcaklığı  Kayaların eriyebilme özelliği   Akarsular aşındırma faaliyetine ağız kesimlerinden başlar ve yataklarını geriye (kaynağa) doğru aşındırırlar. Bu aşındırma işlemi yatak eğimi iyice azalıncaya kadar devam eder. Bu aşındırma, işlemi sonucunda, akarsu yatağı içbükey bir profil alır. Buna "denge profili" denir.
  • 14.  2. Mekanik Aşındırma: Akarsuların yataklarında daha çok derinlemesine yaptığı aşındırmadır. Bu aşındırma şu koşullara bağlı olarak hızlı olur:  Su miktarının çok olması  Akış hızının fazla olması  Yatak eğiminin fazla olması  Taşıdığı yük miktarının (çakıl, kum, alüvyon, mil vb.) fazla olması  Akarsu havzasındaki kayaların direncinin az olması  Bitki örtüsünün cılız olması
  • 15.  Türkiye akarsularının boylan kısa, akıttıkları su miktarı çok fazla olmadığı halde, aşındırma güçleri fazladır. Bu durum; yüksek dağlardan (Toroslar ve Kuzey Anadolu dağları) doğmaları ve denize doğru, eğimli yataklarında çok hızlı akmalarındandır. Akarsu aşındırması sonucunda şu yerşekilleri oluşur:  1- VADİLER: Akarsu aşındırmasıyla oluşan en yaygın yer şeklidir. Devamlı iniş gösteren dar uzun oluklardır. Vadiler, akarsu aşındırması sonucu derinlemesine ve yanlamasına gelişirler. Yataklarını geriye doğru aşındırarak boylarını uzatırlar.  Vadiler görünümlerine göre şu isimleri alırlar:   Çentik (Kertik veya Tabansız) vadi: Dik yamaçlardan inen akarsular tarafından oluşturulur. Zemin sert kayalardan oluştuğundan akarsu derinlemesine ve yanlamasına fazla aşındırma yapamaz. Dik yamaçlı vadidir. Profili "V" şeklindedir. Doğu Karadeniz dağlarının, kuzey yamaçlarında rastlanır.
  • 16.   Yatık Yamaçlı Vadi:  Akarsuların yataklarında, bir yamacı daha çok aşındırmasıyla oluşmuş asimetrik vadilerdir. Boğaz (Yarma) Vadi:  Güçlü akarsuların dağlık arazide sert kütleleri aşındırarak açtıkları dik yamaçlı, derin vadilerdir. Kızılırmak, Yeşilırmak  vadileri ile Doğu Anadolu'daki akarsu vadileri bu türdendir.
  • 17. • Kanyon Vadi:  Yatay tabakalardan oluşmuş kalkerli   arazide, akarsuların derine ve yanlara.doğru yaptığı aşındırmalar ile oluşan basamak şeklindeki vadilerdir. Göksu vadisi bu tür bir vadidir. • Tabanlı Vadi:  Akarsuların geniş düzlüklere ulaştıkları bölgelerde, taşıdıkları alüvyonları tabanlarında ve yatak çevrelerinde biriktirmesi ile oluşmuş, geniş bir yatak içerisinde aktıkları vadilerdir. Bu vadilerin yamaçları yatıktır. Kızılırmak, Sakarya  ve Ege  bölgesindeki akarsuların vadileri geniş tabanlıdır. • 2. DEV KAZANI:  Akarsu yatakları içinde, akarsuyun çağlayan ve cavlan yaptıkları yerde, suyun düştüğü yerde oluşan çukurlardır. Akdeniz'de Düden  ve Manavgat  çağlayanlarında tipik örnekleri görülür.
  • 18.   MENDERES (BÜKLÜM):  Akarsuların, yatak eğiminin çok azaldığı geniş vadi tabanlarında, yana doğru yaptığı aşındırmalarla oluşturduğu büklümlerdir. Eğer menderesler, vadi tabanına gömülmüş ise, gömük menderes olarak adlandırılır. PERİ BACASI:  Akarsular ve sel sularının aşındırması sonucu oluşan ilginç yerşekilleridir.Volkanik arazilerde, tüf gibi kolay aşınabilen kayalardan oluşan vadi ve plato yamaçlannda sel sularının aşındırması sonucu oluşurlar. Göreme - Nevşehir  yöresinde yaygındır.
  • 19.    PENEPLEN (YONTUK DÜZ): Akarsu aşındırmasının son şeklidir. Bunda rüzgar ve diğer yüzeysel erozyonlarda etkilidir. Arazinin aşınarak düzleşmesiyle meydana gelen, hafif dalgalı düzlüklerdir.
  • 21.     AKARSU BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ Akarsuların biriktirme yapabilmesi için, yatak eğimlerinin azalarak, akış hızı ve taşıma güçlerinin azalması gerekir. Böylece yatağında sürükleyerek, yüzdürerek taşıdığı çakıl, kum, mil, alüvyon (lığ) gibi malzemeleri (yük) yatağının tabanında veya taşkınlarla, yatağının çevresinde biriktirebilirler. Akarsuların biriktirme yoluyla oluşturduğu yer şekilleri şunlardır: 1. BİRİKİNTİ KONİSİ:  Dik yamaçlardan inen akarsuların akış hızı fazla olduğundan, aşındırma ve taşıma güçleri de fazladır. Böyle akarsular yamaç boyunca aşındırdığı malzemeleri taşır ve eğimin birden bire azaldığı dağ eteklerinde, hızları ve taşıma gücü azaldığı için, taşıdığı alüvyonları biriktirir. Birikinti konisi oluştururlar.
  • 22. • 2. BİRİKİNTİ YELPAZESİ: Birikinti konilerinin  sel suları tarafından araziye yayılması ile oluşan  daha yayvan yer şekilleridir.   • 3. DELTA OVALARI: Akarsuların alüvyonlarını  deniz ve göl tabanında biriktirmesi sonucunda  oluşan yer şekilleridir. Delta oluşması için,  denizin derin olmaması, denizde güçlü akıntılar,  dalgalar ve gelgitlerin olmaması gereklidir.
  • 23.  4. AKARSU BOYU OVALARI: Akarsu  yataklarının her iki yakasında, akarsuların  taşıdığı alüvyonları biriktirmesiyle oluşmuş,  verimli düzlüklerdir.     5. IRMAK ADASI: Akarsu yataklarında,  tabanda kum ve çakılların birikmesiyle oluşmuş  geçici yer şekilleridir. Akarsu seviyesinin  alçaklığı kurak mevsimlerde oluşur. Yağışlı  dönemde ve sellerle kaybolur.    
  • 24.  6. AKARSU SEKİSİ (TARAÇA): Akarsu yatağmda ve kenarlarında biriktirilen alüvyonların, daha sonra aşındırılması ile oluşur. Sekiler, önceki akarsu vadisinin, akarsularla yeniden kazılması sonucu, yüksekte kalmış düzlüklerdir. Akarsu yataklarının kenarlarında basamaklar şeklinde bulunurlar.
  • 26. • Yer altı suları kalker, jips, kaya tuzu, dolomit ve tebeşir gibi karstik maddelerin yaygın olduğu yerlerde aşındırma ve biriktirme şekillerinin oluşmasına sebep olurlar. Bu şekillerin tümüne karstik şekiller denir.
  • 27. • A. AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ: Karstik maddelerin  su içerisinde çözünmesiyle meydana gelir.  Çözünmeyi suyun sıcaklığı ve su içerisindeki  karbondioksit miktarı etkiler. 1. LAPYA: Karstik şekillerin en küçüğüdür.  Taşlar üzerinde çukurları oluklar ve deliklerden  oluşur. En büyükleri 30-40 cm çapındadırlar.
  • 29.  4. POLYE: Özellikle tektonik çanaklarda dolin ve uvalaların genişleyip bir ova görünümü alması sonucu oluşurlar. Çapları 1-2 km yi bulabilir. Bazı polyelerin tabanlarında yağışlı mevsimde göl oluşur.
  • 30.   5. KÖR VADİ: Vadi tabanı akarsu vadisinde olduğu gibi sürekli iniş göstermez. Aşınmanın sona erdiği yerde vadinin önü kesilir. 6. DÜDEN: Karstik bölgelerde yüzey sularının yeraltına battığı yada çıktığı yerlere denir. Su yutan yada Su çıkan isimleride verilir.
  • 31.  7. OBRUK: Dolin çaplarının ve derinliklerinin artmasıyla oluştukları  gibi, karstik mağaraların çökmesiyle de oluşurlar. Mersin’deki Cennet  ve Cehennem obrukları oldukça meşhurdur  8. MAĞARA: Yeraltına sızan sular burada kolay çözünebilen kayaları  çözer ve zamanla burada mağaralar oluşturur.  Ülkemiz mağaralar bakımından oldukça zengindir. Tokat Ballıca  Mağarası, Gümüşhane Karaca Mağarası Antalya Karain Mağarası,  Alanya Damlataş Mağarası oldukça meşhur mağaralarımızdır.
  • 32. B. BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ: Suda çözünen maddelerin tekrar çökelmesiyle karstik birikim şekilleri oluşur.  1.Travertenler: Karstik suların yeryüzüne çıktıkları yerlerde içerisindeki karbondioksitin uçup, bünyelerindeki karstik maddelerin birikmesiyle oluşur. Denizli yakınlarındaki Pamukkale travertenleri çok güzel örnektir.  
  • 33.  2.Sarkıt, Dikit ve Sütunlar: Mağara  tavanlarından sızan suların içerisindeki  karstik malzemelerin çökelmesiyle  sarkıtlar mağara tabanlarında  çökelmesiyle dikitler oluşur. Sarkıt ve  dikitlerin birleşmesiyle sütunlar meydana  gelir.
  • 35. BUZUL AŞINDIRMA BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ  Kutuplarda ve yüksek dağlar üzerinde yağışlar genellikle kar halinde olur. Sıcaklık çok düşük olduğu için yağan karlar erimeden üst üste birikir. Biriken bu karlara toktağan (kalıcı) kar denir. Yaz ve kış karla örtülü olan böyle yerlerin alt kısımlarına ise, toktağan (kalıcı) kar sınırı adı verilir.
  • 36.    Kar örtüsü başlangıçta yumuşak ve gevşektir. Ancak, daha sonra soğuğun etkisi ve yağan karların sıkıştırması ile sertleşir. Buna buzkar denir. Buzkarlar, daha sonra üstüste yağan karların basıncı ile iyice katılaşır ve buzul haline gelir. Binlerce km2 lik sahaları geniş ve kalın bir örtü gibi kaplayan buzullara örtü buzulu, dağların zirvelerinde oluşan buzullara da dağ buzulu denilmektedir. Ülkemizdeki buzullar dağ buzulu şeklinde oluşmuşlardır. Türkiye’deki buzul dönemi, dördüncü jeolojik zamanda , Dünya’daki iklim değişmelerine bağlı olarak başlamıştır. Bu devirde özellikle ülkemizin yüksek yerleri buzullaşma olaylarından etkilenmiştir. Bundan dolayı, 2200 m. den daha yüksek olan dağlarımız buzullarla kaplanmıştır.
  • 37. BUZUL AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ • Buzul Vadisi: Buz örtüleri altında kalmış olan bölgelerde, buzun yatağını aşındırıp derinleştirmesi sonucunda oluşan “U” şeklindeki vadilerdir. • Hörgüç kaya: Anakayanın buzullar tarafından işlenmesi sonucunda oluşan kaya tepeleridir.
  • 38.  Sirk Çanağı (Buz Yalağı): Dağ yamaçlarındaki bazı buzulların, bulundukları alanı aşındırmasıyla oluşan çanaklardır. Buzullar bazen eriyince bu çanaklar sularla dolarak sirk göllerini meydana getirirler.
  • 40.  Dalga : Rüzgarların etkisi ile deniz veya göl yüzeylerinde oluşan salınım hareketlerine dalga adı verilir.Dalgaların boyu ve şiddeti rüzgarın hızına bağlı olarak değişir. Rüzgarın şiddeti arttıkça dalgaların boyları ve dalgaların aşındırma gücü artar.Rüzgarlar dışında denizlerde meydana gelen volkanizma ve deprem olayları da dalga oluşumuna neden olur. Bu dalgalara tsunami dalgaları adı verilir.Bu dalgaların boyları depremin şiddetine bağlı olarak değişir , kimi zaman çok yüksek boylu olan bu dalgalar bir çok kişinin hayatına mal olur. Dalgalar dik ve yüksek kıyılarda aşındırma , alçak ve basık kıyılarda ise biriktirme yapmaktadır. Örneğin Karadeniz ve kıyılarında aşındırma şekilleri Ege kıyılarında ise biriktirme şekilleri daha yaygındır.
  • 41. DALGA AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ • FALEZ (YALIYAR ) : Kıyının dik ve yüksek olduğu yerlerde dalgaların yamacın altını oyması ve üst kısmın çökmesi sonucunda oluşmaktadır. Aşındırma sonucunda içeriye doğru genişleyen oyuğun üst kısmında onu destekleyecek bir yer kalmaz ve ağırlığının etkisi ile çöker. Türkiye'de Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında , özellikle Doğu ve Batı Karadeniz ile Antalya kıyılarında ayrıca Tekirdağ -İstanbul arasında yalıyarların en güzel örneklerine rastlanmaktadır.
  • 42. DALGA BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ  KUMSAL(plaj ): Dalgaların aşındırarak taşıdığı malzemeleri sığ kıyılarda biriktirmesiyle oluşan kum depolarıdır. Dalgalar deniz tabanlarından sürükledikleri kumulları deniz ile karanın birleşim çizgisinde biriktirmesi ile plajlar meydana gelmektedir.
  • 43. DALGA ve AKINTILARIN BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ  KIYI OKU (KIYI KORDONU ): Dalga ve akıntıların , kıyı boyunca sürükledikleri kumulları kıyıdan denize doğru biriktirmeleri ile oluşur. Kıyı kordonlarına Köyceğiz yakınlarında Dalyan kordonları , Çukurova deltasında bulunan kıyı kordonları örnek olarak gösterilebilir.  LAGÜN ( DENİZ KULAĞI ): Dalga ve akıntıların birlikte oluşturduğu kıyı oklarının bir koy veya körfezin önünü kapatması sonucunda oluşan göllerdir. Bu göllerin bir çok yerde deniz ile bağlantısı kesilir. Bu göllere örnek olarak ; Marmara denizinde yer alan Küçük ve Büyük Çekmece gölü ile Terkos gölü verilebilir.
  • 44.   TOMBOLO (SAPLIADA) : Kıyının açıklarında bulunan bir adanın kıyı okları ile karaya bağlanmasına tombolo adı verilir. Türkiye'den verilebilecek en güzel örnek Marmara Denizinin güneyinde yer alan Kapıdağ Yarımadasıdır. GEL- GİT ( MED CEZİR ) Ay'ın ve Güneş'in Dünya üzerindeki çekim etkisi ile su kütlelerinin belirli periyodlarla kabarma ve çekilmelerine gelgit denir.Gelgit okyanus kıyılarında kenar denizlere ve iç denizlere göre daha fazladır. Ülkemiz iç denizlerle çevrili olduğu için gelgitin etkisi yok denecek kadar azdır. Gelgit özellikle yeniay ve dolunay dönemleri ile ekinoks tarihlerinde daha belirgindir. Güneş günü ile ay günü arasındaki 50 dakikalık zaman farkından dolayı her gün bir önceki güne göre 50 dk geç olmaktadır. Gelgitin etkili olduğu kıyılarda haliç adı verilen yer şekli oluşmaktadır. Bu kıyılarda akarsu birikim şekillerinden olan delta kesinlikle oluşmaz.
  • 45. AKINTILAR  Deniz yüzeyindeki suların , bulundukları yerlerden daha uzak alanlara taşınması ile akıntılar oluşmaktadır. Akıntılara neden olan belli başlı nedenler şunlardır ; 1. Sürekli Rüzgarlar : Alize,Batı ve Kutup rüzgarları yıl boyunca estikleri yönlerde okyanus sularının taşınmasına neden olmaktadır. Okyanus akıntıları ilk doğdukları bölgenin sıcaklık durumuna göre sıcak veya soğuk akıntı olarak adlandırılmaktadır. Sıcak Su akıntıları : Alçak enlemlerden yüksek enlemlere doğru olan akıntılar etkili oldukları kıyılarda sıcaklığın artmasına neden olmaktadır. Örnek ; Golf Stream , Kuroşiva , Brezilya , Mozambik akıntıları. Soğuk Su akıntıları : Yüksek enlemlerden alçak enlemlere doğru olan akıntılar etkili oldukları kıyılarda sıcaklığın düşmesine neden olmaktadır. Örnek ; Labrador , Kanarya , Kaliforniya , Oyaşivo , Peru , Benguala , Atlantik akıntıları
  • 46.  2. Gelgit : Gelgit hareketinin etkisi alçalıp yükselen sular akıntılara neden olmaktadır.Batı Avrupa'da Hollanda ve Almanya'da görülmektedir. 3. Yoğunluk Farkı : Sıcaklıkları ve tuzluluk oranları farklı olan iki denizin birleştiği boğazlarda görülen akıntılardır. Sıcak ve tuzluluk oranı yüksek olan denizden diğer tarafa doğru alt akıntı , tersi yönde ise üst akıntı görülmektedir. Türkiye'de Akdeniz'den Ege - Marmara ve Karadenize doğru bu şekilde bir alt akıntı görülmektedir 4. Seviye Farkı : Boğazlarla birbirine bağlanan denizler arasında beslenme kaynaklarının farklılığı nedeniyle iki deniz arasında bir seviye farkı vardır. Seviyesi fazla olan denizden az olan denize doğru bir üst akıntı görülmektedir. Türkiye'de Karadeniz'den diğer denizlere doğru bir üst akıntı vardır. 5. Dalgalar : Kıyıya doğru gelerek kıyıda çatlayan dalgalar kıyıda suların dibe doğru dalmasına ya da kıyı boyunca akıntıya geçmesine neden olur. Kıyıların şekillenmesinde kıyı akıntılarının etkisi oldukça fazladır.
  • 47. KIYI TİPLERİ  Kıyıların şekillenmesinde etkili olan belli başlı kuvvetler şunlardır : Dalgalar - Akıntılar - Gelgit - Akarsular - Buzullar - İç Kuvvetler Dağların uzanış şekli ENİNE KIYILAR : Dağların kıyıya dik olarak uzandığı kıyılarda görülmektedir. Örnek : Türkiye'de Ege Denizi kıyıları. Enine kıyıların en önemli özellikleri şunlardır ; a) Kıyıda girinti ve çıkıntı fazladır b) kıyıda koy ve körfez sayısı fazladır c) kıta sahanlığı geniştir . d) kıyıya yakın irili ufaklı bir çok ada bulunmaktadır. e) bir çok doğal liman bulunmaktadır.
  • 48.  BOYUNA KIYILAR : Dağların kıyıya paralel uzandığı yerlerde görülmektedir. Örnek Türkiye'de Karadeniz ve Akdeniz kıyıları. Boyuna kıyıların en önemli özelikleri şunlardır ; a) Kıyıda girinti ve çıkıntı azdır. Kıyı çizgisi düzdür. b) Kıyıda koy ve körfez sayısı azdır c) kıta sahanlığı dardır d) Doğal liman oldukça azdır
  • 50. KÜTLE HAREKETLERİ  Hiçbir taşıyıcı (rüzgâr, su, buzul) etkisi olmaksızın yeryüzünün aşağıya doğru hareket etmesi, şekil ve yer değiştirmesidir. Kütle hareketlerinin sınıflandırılması Düşme (Fall) Akma (Flow) Yavaş Akma (Creep) Hızlı Akma Devrilme (Topple) Kayma (Slide) Düzlemsel Kayma Dairesel Kayma (Heyelan, Landslide) Yanal Yayılma (Spread)
  • 51. DÜŞME (FALL) Tanım: Dış ve iç faktörler etkisi ile kopan malzemenin aşağıya doğru hareket etmesidir. Sebepleri Topuk oyulmaları Çatlak ve kırıklardaki erime ve donma olayları Hidrostatik basınç sonucu genişlemeyle yerçekiminin bağlayıcı kuvvetlerinden daha büyük hale gelmesidir. Düşme hareketi başlangıcı; dalgaların etkisiyle meydana gelen topuk oyulması Düşme hareketi; kırık ya da çatlaklardaki donma olayları ve yerçekimi AKMA (FLOW) Tanım:Yüzeyde kayaların ayrışması sonucu oluşmuş kumlu, killi zeminlerde, toprak ya da taştoprak karışımından ibaret yüzeysel örtüde, su miktarının artması sonucunda gelişen harekettir. Belirtileri Ağaçların gövdelerinin eğilmesi Yapıların, duvarların ve telefon direklerinin düşeyden kaçması Yol, çit ve duvar gibi yapıların yer değiştirmesi Tabaka uçlarının dışarıya doğru kıvrılması Tabakaların aşağıya doğru akması Topografya yüzeyinin küçük basamaklı bir yapı kazanması
  • 52.  1. Yavaş Akma (Creep)   Tanım:Yamacın ya da şevin yüzeysel kısmının sürekli ama çok yavaş yer değiştirmesidir. Hareket hızı yılda 2–3 cm olabilir. Bloktan, silt ve kile kadar her çaptaki malzemede görülebilir. Sebepleri Yerçekimi Yüzeydeki malzemenin ıslanması-kuruması Yüzeydeki malzemenin ıslak olması halinde içerdiği suyun donması-erimesi Yeraltı ve yerüstü sularının etkisi Bitki köklerinin büyümesi Oyucu hayvanlarınetkisi 2. Hızlı Akma Tanım: Yavaş akmanın oluştuğu toprak, taş-toprak karışımı yada ayrışma sonucu gevşemiş bloklu kısımların alttaki kısmen veya tamamen geçirimsiz temel üzerinde gözle görülebilecek bir hızla yamaç aşağı hareket etmeleridir. DEVRİLME (TOPPLE) Tanım:Bu harekette eğik yüzey boyunca kayma söz konusu değildir. Buradaki hareket bir dönme hareketidir. Dönme bloğun eğim açısındaki kenarı boyunca olmaktadır.  
  • 53. • KAYMA (SLİDE)  Tanım: Toprak, taş veya bunların karışımından oluşan malzemelerin yerçekimi etkisiyle belirli bir yüzey boyunca  aşağıya doğru hissedilebilir bir şekilde hareket etmesidir. Sebepleri Yamaç topuklarında yapılan kazılar ve aşındırmalar Yamaçlara fazla ek yük konması Yüzey ve yeraltı suları Ayrışma Farklı litolojide kaya ardalanması Yerçekimi 1.Düzlemsel Kayma Tanım:Yerli kayaların tabaka, çatlak, kırık ya da herhangi bir süreksizlik yüzeyi boyunca sınırlı bir şekilde aşağıya  doğru hareket etmesidir. 2. Dairesel Kayma (Heyelan, Landslide) Tanım aha çok ayrık veya zayıf çimentolu ya da çok sık çatlaklı kayalarda görülür. Çoğunlukla birbirine paralel birden fazla kayma yüzeyi gelişebilir. YANAL YAYILMA (SPREAD) Tanım:Kohezyonlu zemin veya kaya kütlesinin alttaki yumuşak tabaka içine kırılarak batması sonucu uzamasıdır. 
  • 54. AYRIŞMANIN YER ŞEKİLLERİNE  ETKİSİ Dış güçlerin yeryüzünü biçimlendirmesi, ufalanmış materyallerin taşınması ve biriktirilmesi şeklindedir.Materyallerin taşındığı yerde aşınma şekilleri, yığıldığı yerlerde ise biriktirme şekilleri oluşmaktadır. Taşların ufalanması fiziksel ve kimyasal olmak üzere iki şekildedir. Kayaçların kimyasal yapılarında değişiklik olmadan küçük parçacıklarına ayrılmasına fiziksel(mekanik) ayrışma denir.Çöl ve karasal iklim bölgelerinde fiziksel ufalanma daha çoktur.Fiziksel ufalanmaya neden olan başlıca etkenler şunlardır: Sıcaklık farkları:Gece gündüz ve mevsimler arasındaki sıcaklık farklarıikayaçların ufalanmasına neden olmaktadır.
  • 55.  Buz çatlatması:Kaya çatlaklarına yerleşen su donunca  hacmi genişler.Çatlağın genişlemesiyle zamanla ana  kayadan parçalar kopar.  Kök çatlaması:Kaya çatlaklarına yerleşen bitki kökleri  büyüncezamanla kayadan parçalar kopar.  Dış güçler:Su, rüzgar ve buzullar hareket ettikleri yüzeye  bir basınç uygulayarak kayaların dağılmasına neden olur.  Canlılar:Bazı canlıların salgıladıkları sıvılarla kayaçlar  kimyasal olarak ayrışırken özellikle bitkiler kökleriyle  kayaçların fiziksel ayrışmasına neden olur.
  • 59.  3-) Rialı kıyılar: Nispeten yüksek ve akarsularla derin bir şekilde yarılmış olan bir alanda, vadilerin aşağı kesimlerinin deniz seviyesinin yükselmesi ile sular altında kalmasıyla oluşan kıyılara“Rialı Kıyı “ denir. İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı, Haliç gibi
  • 60. • 4- ) Dalmaçya tipi kıyılar: Kıyıya paralel uzanan dağlar arasındaki vadilerin sular altında kalmasıyla; eski dağların kıyıya paralel adalar şekline geldiği kıyı tipine de ” Dalmaçya Tipi Kıyı ” denilmektedir. Ülkemizin güney batısında Teke Yarımadası kıyılarında olduğu ( Kaş Çevresi) gibi.
  • 61.  5-) Limanlı kıyılar: Alçak tepelik alanlardaki koyların önünün kıyı okları ile kapanması sonucu oluşan kıyılara “ limanlı kıyılar “ denir. Ülkemizde Güney Marmara’da Büyük ve Küçük Çekmece kıyıları buna örnektir.
  • 63.  7-) HALİÇ (ESTUAR) TİPİ KIYILAR: Gel-git genliğinin (yüksekliğinin) fazla olduğu kıyılarda okyanus sularının akarsu ağızlarından iç kısımlara kadar girerek akarsuyun ağızlarını aşındırması ve genişletmesiyle oluşan kıyılardır. Bu kıyılar önemli limanları barındırır. Ülkemizde gel-git genliği az olduğundan haliç görülmez.
  • 65.  9-) Mercan KIyIlarI: Deniz suyunun 20 C°' nin altına düşmediği sığ kıyılarda yaşayan mercanların üst üste birikerek (Resif) oluşturdukları kıyılardır. Ör: Mercan adaları kıyıları (Avustralya Kıtasının doğusunda).