1. Bismillahirrahmanişrrahim
Kendi Dilinden Hz. Emire’l-Müminin Faziletleri
Hz. Emirü’l-Müminin Ali şöyle buyurmuştur: quot;Hz. Peygamber Muhammed (s.a.a) in ashabı
hiç şüphesiz biliyorlar ki onların içerisinde kim hangi menkıbeye sahip ise bende onda ona
ortağım; hatta onda ondan daha ilerdeyim ama benim yetmiş tane menkıbem vardır ki hiçbir
kimse onlarda bana ortak değildir (hepsi bana özgüdür). Ravi diyor ki dedim ki ya Emirü’l-
Müminin o ( yetmiş özel menkıbeyi) bana anlatın. Şöyle buyurdular:
1-Hiç şüphesiz birinci menkıbem şudur: Ben bir göz kırpacak kadar bile asla Allah’a şirk
koşmamış ve Lat ve Uzza’ya tapmamışımdır.
2-Ben asla ama asla şarap içmemişimdir.
3-Şüphesiz Resulullah beni çocuk yaştayken babamdan aldı ve ben sürekli onunla beraber
yiyen onunla beraber içen ona arkadaşlık yapan ve onunla sohbet eden kimseydim.
4-Hiç şüphesiz ben insanların ilk iman edeni ve ilk Müslüman olanıyım.
5-Resulullah (s.a.a) bana buyurdu ki: “Ya Ali, Harun Musa’ya ne konumdaysa sende bana o
konumdasın; ne var ki benden sonra peygamber yoktur.”
6-Hiç şüphesiz ben insanlardan Resulullah’a en son veda eden kimseyim ve ben onu
mezarına indirdim.
7-Hiç şüphesiz Resulullah (s.a.a) beni (hicret gecesi) mağaraya giderken kendi yatağına
yatırdı ve kendi (yemende dokunmuş) abasıyla üzerimi örttü. Müşrikler geldiklerinde beni
Muhammed (s.a.a) zannedip uyandırdılar ve “Arkadaşın ne yaptı, nerede?” diye sordular bende
işinin peşine gitti deyince şöyle dediler: “Eğer kaçmış olsaydı buda mutlaka onunla birlikte
kaçardı.
8-Hiç şüphesiz Allah’ın Resulü bana bin ilim kapısı öğretti ki her kapıda bin kapıyı
açmaktadır; bunu benden başka hiç kimseye öğretmemiştir.
9- Hiç şüphesiz Resulullah (s.a.a) bana buyurdu ki: “Ya Ali, Allah Azze ve Celle bütün
insanları mahşer günü haşrettiğin de benim için bütün peygamberlerin minberlerinin üzerinde
bir minber kurulur ve senin için bütün vasilerin minberleri üzerinde bir minber kurulur ve sen
onun üzerine çıkarsın.”
10-Resulullah’tan şöyle buyurduğunu duydum: “Ya Ali, kıyamette bana verilen her şeyin
aynısını ben mutlaka senin içinde isteyeceğim.
11- Ben Resulullah’ın şöyle buyurduğunu dudum: “Ya Ali sen benim kardeşimsin bende
senin kardeşinim; elin benim elimde olacaktır cennete girinceye kadar.”
12- Yine Allah’ın Resulü’nün şöyle buyurduğunu duydum: “Senin ümmetim arasındaki
misalin, Nuh’un gemisinin misalidir; ona binen kurtuldu binmeyen boğulup (helak oldu).”
13- Hiç şüphesiz Resulullah (s.a.a) kendi sarığını kendi eliyle başıma sardı ve benim için
Allah düşmanlarına galibiyet dualarında bulundu ve ben Allah Azze ve Celle’in izniyle onların
hepsini mağlup ettim.
14-Resulullah (s.a.a) bana ellerimi sütü kurumuş bir koyunun ( sütlenmesi için) memelerine
sürmemi emretti ben “Ya Resulullah dedim, ben değil siz elinizi sürün.” Şöyle buyurdu: “Ya
Ali senin fiilin benim fiilimdir. Bunun üzerine ben elimi ona sürdüm sütünden bana akıtmaya
başladı ben ondan Resulullah’a içirdim ardından ihtiyar bir kadın gelip susuzluğundan şikâyet
etti ona da içirdim. Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu: “Ben Allah Azze ve Celle’den
senin eline bereket vermesini-mübarek kılmasını istedim Allah’ta öyle yaptı.
15- Resulullah (s.a.a) bana vasiyet ederek şöyle buyurdu: “Ya Ali, benim guslümü senden
başkası üstlenmesin, benim avretimi senden başkası örtmesin; zira hiç şüphesiz senden başka
kim benim avretimi görürse, gözleri yerinden çıkar. Ben “Ya Resulallah dedim, o halde seni
nasıl çevireceğim ben?” Şöyle buyurdular: “Muhakkak sana yardım edilecektir.” Allah’a ant
olsun ki ne zaman Resulullah’ın bir organını çevirmek istersem, (ben dokunmadan) benim için
çevriliyordu.
2. 16- Ben ( gusül verirken) Resulullah (s.a.a) elbisesini üzerinden çıkarmak istediğimde bana
şöyle hitap edildi: “Ey Muhammed’in vasisi elbisesini çıkarma ve gömleğinin üzerinden gusül
ver. Onu nübüvvetle yücelten ve risalete mahsus kılan Allah’a ant olsun ki ben onun hiçbir ayıp
yerini görmedim. Buda yine Allah’ın ashap arasından bana özgü kıldığı bir şeydi.
17-Allah Azze ve Celle Fatıma’yı bana tezvic etmiştir; oysaki daha önce Ebu Bekir ve Ömer
ona Talip olmuşlardı. Allah yedi semasının fevkinden onu bana tezvic eyledi. Bunun üzerine
Allah’ın resulü bana şöyle buyurdu: “ Ya Ali ne mutlu sana hiç şüphesiz Allah Azze ve Celle
cennet ehli kadınların efendisi Fatıma’yı sana tezvic etti ve o benim vücudumun bir parçasıdır.
Ben “ Ya Resulallah dedim ben senden değimliyim?” şöyle buyurdu: “Evet ya Ali ve sen de
bendensin ve bende sendenim; sağ (elimin) sol (elimden) olduğu gibi; ben dünyada da ahirette
de senden müstağni değilim.
18- Resulullah (s.a.a) bana buyurdu: “Ya Ali sen hamt sancağının sahibisin ahirette ve sen
kıyamet gününde bana en yakın oturan kimse olacaksın; benim için (sergiler) açılır. Ben
peygamberlerin zümresinde olacağım sende vasilerin zümresinde. Senin başına nur tacı ve
keramet iklîli koyulacaktır; Allah mahlûkatın hesabından bitinceye kadar senin etrafını yetmiş
bin melek çevreleyecektir.
19- Resulullah (s.a.a) bana şöyle buyurdu: “Çok geçmeden sen ahdi bozanlarla, haddini
aşmış azgınlarla ve dinden çıkanlarla savaşacaksın. Onlardan seninle savaşan her bir kişiye
karşılık Allah sana Şia’larından yüz bin kişiye şefaat hakkı verecektir. Dedim ki: ‘Ahdi
bozanlar kimlerdir?’ buyurdu Talha ve Zübeyir; onlar Hicaz’da seninle biat edecekler Irak’ta
biatlerini bozacaklar. Bunu yaptıklarında onlarla savaş. Hiç şüphesiz onlarla savaşmak yeryüzü
ehli için temizliktir. Haddi aşan azgın ve zalimler kimlerdir? Onlar Muaviye ve ashabıdır.
Dedim ki: ‘Dinden çıkanlar kimlerdir?’ buyurdu ki: ‘Zussedyenin ashabıdırlar; onlar ok yaydan
çıkar gibi dinden çıkacaklar o halde onları öldür; hiç şüphesiz onların öldürülmesinde yeryüzü
ehlinin kurtuluşu vardır. Bu onlar için acil bir azap ve senin için Allah indinde kıyamet günü bir
birikimdir.”
Yirminci fazilet şudur: Ben, Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle
buyurduğunu duydum: ‘Senin ümmetimin içindeki misalin, Ben-i İsrail’in içinde Hitta
(Mağfiret) kapısı gibidir, her kim senin velayetine girerse Allah’ın emrettiği şekilde o kapıya
geçmiş olur.’
Yirmibeşinci fazilet şudur: Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle
buyurduğunu duydum: ‘Cennet, ben ona girmeden önce başka peygamberlere haramdır, ve
cennet sen geçmeden önce vasilerin geçmesi haramdır. Ey Ali, Allahu Tebareke ve Teala bana
senin hakkında öyle bir müjde verdi ki, benden önce hiçbir peygambere böyle bir müjdeyi
vermemiştir. Senin vasilerin sonuncusu olduğunu, senin evlatların olan Hasan ve Hüseyin’in
kıyamet gününde cennet gençlerinin üstadları olduğunu bana müjde verdi.
Yirmialtınca fazilet şudur: Cennette meleklerle beraber uçan Cafer benim kardeşimdir. O, iki
kanatla süslenmiş olup onlar dür, yakut ve zeberciddendir.
Yirmiyedinci fazilet şudur: Cennette şehitlerin seyyidi olan Hamza, benim amcamdır.
Otuzbirinci fazilet şudur: Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle buyurduğunu
duydum: ‘Şayet ümmetimden aşırıcılar senin hakkında, Hristiyanların İsa bin Meryem hakkında
söylediklerini sana söylemelerinden korkmasaydım, senin hakkında öyle bir şey söylerdim ki,
insanlarla dolu bir araziden geçtiğinide, insanlar senin ayaklarının altındaki toprakları alıp onu
şifa edeceklerdi.
Otuzaltıncı menkıbe şudur: Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle
buyurduğunu duydum: ‘Seni öldürecek kişinin vay haline! Kendisi Semud’dan ve deveyi
3. boğazlayandan daha zor durumdadır. Rahman’ın arşı senin öldürülüşe çalkalanacaktır. Ey Ali,
sana müjde olsun, sen doğrulayıcıların, şehitlerin ve salihlerin grubundansın’
Otuzdokuzuncu menkıbe şudur: Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle
buyurduğunu duydum: ‘Beni sevdiğini söyleyip Ali’ye buğzeden kişi yalan söyledi. Benim ve
Ali’nin sevgisi, müminin kalbinden başka bir kalpte birleşmez. Ey Ali, Allahu Teala beni ve
sevenin halkını cennete ilk girecek olanların grubundan kıldı. Beni ve seni buğz edenleri de
ümmetimden sapanların cehenneme ilk olarak girecekleri grubundan kıldı.’
Kırkbirinci fazilet şudur: Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle buyurduğunu
duydum: ‘Ey Ali, müjde olsun ki, Cebrail yanıma gelip buyurdu ki: Ey Muhammed, Allahu
Tebareke ve Teala senin ashabına bakıp ve içlerinden amcan oğlu ve kızın Fatıma’nın eşi olan
damadın (Ali) ashabının en üstünüdür. Onu senin vasin ve yerine (borcunu) ödeyen olarak kıldı.
Kırküçüncü fazilet şudur: Resulullah ona ve ailesine salat ve selam olsun şöyle buyurdu:
‘Allahu azze ve celle, benim sevgimi müminlerin kalplerinde sağlamlaştırdı, aynı şekilde senin
sevgini de müminlerin kalplerinde sağlamlaştırdı. Benim ve senin buğzunu da münafıkların
kalplerinde sağlamlaştırdı. Seni, çekinen müminden başka kimse sevmez ve seni kafir
münafıktan başka kimse buğzetmez.’