1. MART - 2014
GCM MENKUL KIYMETLER A.Ş.
ARAŞTIRMA VE ANALİZ DEPARTMANI
1
2. MART - 2014
İçindekiler
Sayfa
Giriş
2
Şubat Ayı Özeti
3-4
Mart ayında öne çıkan makro-ekonomik gelişmeler
5
Ekonomik Takvim
6
Analiz Çalışması
7-26
Parite Analizleri
7-12
•
•
•
•
•
•
EURUSD Analizi
GBPUSD Analizi
USDTRY Analizi
USDJPY Analizi
USDCHF Analizi
AUDUSD Analizi
Emtia Analizleri
7
8
9
10
11
12
13-21
•
•
•
Altın Analizi
Platinum Analizi
Gümüş Analizi
13
14
15
•
•
Ham Petrol Analizi
Doğalgaz Analizi
16
17
•
•
•
•
Şeker Analizi
Buğday Analizi
Mısır Analizi
Soya Fasulyesi Analizi
18
19
20
21
Endeks Analizleri
•
•
S&P500 Analizi
Dax30 Analizi
Hisse Senedi Analizleri
•
•
•
Bank Of America Analizi
Morgan Stanley Analizi
Pfizer Analizi
Risk Açıklaması
2
22-23
22
23
24-26
24
25
26
27
3. MART - 2014
“Şubat Ayı Özeti”
“Asya”
Şubat ayı içerisinde küresel piyasalar Asya tarafından gelen haberleri oldukça yakından takip etti. Dünyanın en
büyük ikinci ve üçüncü ekonomilerine ev sahipliği yapan kıta, yatırımcıların risk iştahına yön verdiği için,
endekslerden para birimlerine kadar bir çok enstrüman üzerinde etkili oldu.
Çin ekonomisindeki büyümenin hız kestiğine yönelik şüpheler, global toparlanma sürecinin de yavaşlayacağı
endişelerini gündemde canlı tutarken, ülkeye ait açıklanan veriler gelişmekte olan ülke varlıklarından, Avustralya
ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin para birimlerinin değeri üzerinde de etkili oldu. Özellikle imalat sektörünün
daraldığına işaret eden PMI göstergesi ve emlak piyasasına verilen kredilerin azaltılacağı spekülasyonu,
yatırımcıların dikkatle izlediği başlıklar arsında yer aldı. Japonya tarafında ise ülkenin merkez bankasının (BOJ)
enflasyon hedefine ulaşabilmek için para politikasını genişletmesi gerektiği beklentilerinin artmaya başladığı
görüldü. Bununla birlikte BOJ’un Şubat ayı toplantısında varlık alımlarını sabit bırakmasına rağmen, kredi
programını ikiye katlayarak 7 trilyon Yen’e çıkarması, Banka’nın ilerleyen aylarda %2 olan enflasyon hedefine
ulaşmak için yeni adımlar atabileceği yönünde değerlendirildi. Diğer taraftan Japonya’nın geride kalan yılın son
çeyreğinde %0.7 büyümesi beklenirken, rakamın %0.3 olarak gerçekleşmesi BOJ’a yönelik beklentileri artırdı.
Asya tarafının diğer önemli iki ülkesi olan Avustralya ve Yeni Zelanda’da ise farklı görünümler olduğunu ifade
edebiliriz. Kıta ülkesi olan Avustralya’da enflasyonun tahminlerin üzerinde gerçekleşmesi, Avustralya Merkez
Bankası’nın (RBA) yakın bir tarihte faiz indireceği beklentilerinin bir miktar kırılmasına yol açarken, ülkenin para
biriminde yukarı yönlü hareketler gerçekleşti. Yeni Zelanda’da ise ekonomik görünümün iyileşmeye devam
etmesi, işsizlik oranının %6.0’a gerilemesi, ülkenin merkez bankasının (RBNZ) Mart ayı içerisinde faiz artırımına
gideceği beklentilerinin son zamanların en yüksek seviyesine çıkmasına neden oldu. Tabi ki bu iki ülke para
birimindeki değer değişiklikleri için önemli ticaret ortakları olan Çin’deki gelişmeler yakından izlenmeye devam
edilecek.
“Avrupa”
Avrupa kıtasında Şubat ayı içerisinde hem politik ve siyasi gelişmeler, hem de merkez bankalarına yönelik
spekülasyonlar yakından izlendi. Ukrayna’da yaşanan protestolar ve hükümet değişikliği, çıkan çatışmalarda
yaşanan can kayıpları ile birlikte endişeyle takip edildi. Bunun yanında Avrupalı yatırımcılar İngiltere ve Euro
Bölgesi ülkelerindeki ekonomik gelişmeleri izledi.
2013 yılının ikinci çeyreğinden itibaren yakaladığı ekonomik ivmelenme ile dikkat çeken İngiliz ekonomisi, yeni yıl
ve Şubat ayında da yakından takip ediliyor. İngiltere Merkez Bankası (BOE) yayınladığı enflasyon raporunda
ekonomik büyüme tahminlerini yükseltirken, Banka’nın Başkanı Mark Carney her fırsatta faiz artırımının
toparlanmaya zarar vereceğini ve bu yıl içerisinde faizlerin değiştirilmeyeceğini ifade ediyor. Ada ülkesinin %7.2
olan işsizlik oranı, BOE’nin faiz artırım eşiğine çok yakın olsa da, özellikle imalat PMI verisinin olumsuz bir
görünüm çizmesi, Banka’nın 2015 yılının ortalarından önce faiz artırmayacağı düşüncesinin Şubat ayı içerisinde
canlı kalmasına destek olarak dikkat çekti.
Euro Bölgesi’nde ise öncelikli gündem kırılgan ekonomi ve deflasyon riski spekülasyonları içerisinde Avrupa
Merkez Bankası’nın (ECB) Şubat ayı toplantısında sessiz kalmasıydı. Enflasyonun %1.0 seviyesinin altında
kalmasına rağmen para politikasını genişletmekten kaçınan ECB’nin küçülen bilançosunun ve bankaların LTRO
(Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) geri ödemelerinin Euro’nun güçlü kalmasına destek olduğu düşünülüyor.
Son olarak Sydney’de yapılan G-20 toplantısında konuşan ECB Başkanı Mario Draghi, Mart ayında ECB’nin para
politikasını genişletip genişletmemek için alınacak kararda yeterli verilere sahip olacağını ifade etti. Başkan’ın bu
konuşmasının, ECB’nin Mart ayının ilk haftasında yapılacak toplantının önemini bir kat daha artırdığı söylenebilir.
3
4. MART - 2014
“ABD”
Son yılların en sert kış koşullarının yaşandığı ABD’de, ekonomik aktivitelerin de bu durumdan Şubat ayında
olumsuz etkilenmeye devam ettiği görüldü. Aralık ve Ocak ayı için açıklanan, piyasaların çok yakından izlediği
tarım dışı istihdam değişimi verisi tahminlerin oldukça altında kalırken, genel anlamda kütü hava koşullarının
ekonomik veriler üzerinde de yansıdığı ifade edilebilir. Ancak piyasalar, olumsuz veri setlerindeki tablonun ne
kadarının hava şartlarından kaynaklandığını merak ediyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) yeni Başkanı Janet
Yellen, geride kalan ay içerisinde farklı kurumlara yaptığı para politikası sunumlarında, gerileyen verilerin geçici
olduğunu belirtti ve ülkede 1994’den bu yana görülen en soğuk kış mevsiminin yaşandığının altını çizdi.
Yellen Şubat ayındaki konuşmalarında, tahvil alımlarının kısılmaya devam edileceğini söylerken, politika faiz
oranının ise düşük kalmaya devam edeceğinin sinyalini verdi. Ocak ayında yapılan Federal Açık Piyasa
Komitesi’nin (FOMC) geride kalan ay yayınlanan tutanaklarında ise, FED’in faiz artırımı için belirlediği %6.5’lik
işsizlik oranı seviyesinde değişiklik yapılabileceği yönünde tartışmaların gerçekleştiği görüldü. Diğer taraftan,
tahminlerin altında gerçekleşerek 113 bin Amerikalının Ocak ayında tarım sanayisi hariç sektörlerde iş
bulabildiğini gösteren tarım dışı istihdam değişimi verisindeki olumsuz tablonun, geçici şartlardan
kaynaklandığının düşünüldü, FOMC tutanaklarının satır aralarında dikkat çeken noktalara arasında yer aldı.
Şubat Ayının Kritik Grafikleri
*Çin - PMI, ABD – Tarım Dışı İstihdam, Japonya – CPI, Euro Bölgesi – CPI, Yeni Zelanda – İşsizlik Oranı,
İngiltere – İşsizlik Oranı
4
5. MART - 2014
“Mart
ayında öne çıkan makro-ekonomik gelişmeler”
“Asya”
Yılın üçüncü ayı Asya, Çin ekonomisindeki gelişmeler ve merkez bankalarının gündemde olacağı bir işlem
dönemi olarak tanımlanabilir. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinden açıklanacak ve ülkenin imalat sektörüne
ilişkin bilgiler verecek PMI verisi öncü PMI verilerinin yanında, enflasyon ve ticaret dengesi gibi datalar, Asya
ülkeleri ile birlikte gelişen ekonomileri de yakından ilgilendirecek.
Japonya’da ise öncelikli gündem maddesinin Nisan ayında artırılacak olan ve ekonomik aktiviteleri olumsuz
etkileyeceği düşünülen satış vergisinin öncesinde “BOJ’un yeni bir adım atıp atmayacağı” olduğunu söyleyebiliriz
Diğer taraftan faiz artırması beklenen Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın yanında, faiz indiriminden biraz daha
uzaklaşıp uzaklaşmayacağı merak edilen Avustralya Merkez Bankası’nın toplantıları, Mart ayının dikkat çeken
gelişmeleri olarak değerlendirilebilir. Bu açıdan, Asya piyasalarını özellikle para politikalarında değişiklikler
yapılabilme ihtimalinin yüksek olduğu kritik bir dönemin beklediği ifade edilebilir.
“Avrupa”
Avrupa’da dikkatler her ay olduğu gibi yine öncelikle merkez bankalarından gelecek açıklamalara odaklanacak.
İngiltere ve Avrupa ile birlikte İsviçre Merkez Bankası’nın faiz oranı beyanatları Avrupa cephesinin öncelikli
gündem maddesi olacakken, İngiltere ve Euro Bölgesi için açıklanacak PMI, GDP (Büyüme Oranı) ve enflasyon
gibi dataları yatırımcıların dikkatle izleyeceği rakamlar arasında yer alacak.
Euro Bölgesi’nde her ne kadar son enflasyon oranı verisi %0.8 ile tahminlerin bir miktar üzerinde açıklansa da,
verinin %1’in altındaki seyrini sürdürmesi, ekonomik aktivitelerin zayıflığına işaret ediyor. ECB Başkanı Mario
Daghi’nin G-20 toplantısında Mart ayı toplantısını işaret ederek, genişlemeci para politikaları tarafında
değerlendirmeler yapılabileceğinin sinyalini vermesi, toplantı üzerindeki dikkatlerin artmasına yol açarken,
özellikle gözler negatif mevduat faizi konusunda herhangi bir açıklama yapılıp yapılmayacağı üzerinde durabilir.
Diğer taraftan Euro Bölgesi’nin motoru konumundaki Almanya’nın ekonomik aktivitelerine ilişkin ipuçları
verebilecek ZEW ve IFO gibi endeksler, ECB’nin atacağı adımların temposu konusunda piyasalara bilgiler
verecek.
İngiltere’de ise işsizlik oranının BOE’nin faiz artırımı için belirlediği eşik seviyelere, %7.2 ile oldukça yakın
bulunması, ülkedeki ekonomik toparlanmanın devam ettiği yönündeki düşünce ile birlikte BOE’nin ne zaman faiz
artırmaya başlayacağına yönelik soruların, daha yüksek sesler ile sorulmasına neden oluyor. Ayın ilk işlem
haftasında faiz ve toplam parasal genişleme programlarında bir değişiklik yapması beklenmeyen Banka’nın, ayın
üçüncü haftasında yayınlanacak toplantı tutanaklarından çıkacak sonuçlar önem taşıyor. Genellikle tutanaklar ile
aynı zaman diliminde açıklanan işsizlik oranı verisi ise, BOE’nin faiz artırım zamanına ilişkin beklentilerin
fiyatlanabilecek olması nedeni ile merakla beklenecek.
“ABD”
2013 yılına damgasını vuran tahvil alımlarının ne zaman azaltılacağına ilişkin beklentiler, FED’in, parasal
genişlemeyi Aralık ayında 10 milyar Dolar tutarında kısması ile cevap bulmuştu. Ancak piyasalara yön FED
politikalarına ait piyasaların soruları henüz bitmiş değil. Yeni Başkanı Janet Yellen’ın başkanlığındaki ilk FOMC
toplantısı Mart ayında yapılacak ve Yellen’ın bu güne kadar yaptığı açıklamalarında FED’in mevcut stratejilerinde
büyük bir değişiklik olmaması bekleniyor. Ancak son iki aydır tahminlerin oldukça altında açıklanan tarım dışı
istihdam değişimi (TDİ) verisi sonrasında aylık varlık alımlarının azaltılmasında bir yavaşlama yapılabilir mi
sorusu, yatırımcıların Mart ayı FOMC toplantısı sonuçlarında cevap arayacakları noktalardan biri olacak. Aynı
zamanda FED’in ABD’nin ekonomik projeksiyonlarında bir değişiklik yapıp yapmayacağı ve Yellen’ın toplantı
sonrasındaki açıklamaları dikkatle izlenecek. Ayın ilk haftasındaki TDİ verisinin ise soğuk hava şartlarının
etkisinden kurtulup kurtulamayacağı büyük önem taşırken, işsizlik oranının da genel seyri yatırımcıları
gündeminde olacak.
5
6. MART - 2014
“Mart
ayı Ekonomik Takvim”
Detaylı Ekonomik Takvim verilerini görüntülemek için tıklayınız.
6
7. MART - 2014
“EUR/USD ANALİZİ”
Euro Bölgesi için en kötüsü gerçekten geride kaldı mı?
Bir süredir Euro Bölgesi için, Draghi her ne kadar reddetse de
deflasyon tehlikesi konuşuluyor. Enflasyon yaratamayan
bölgede deflasyon korkusunun canlı kalmasının bir nedeni de
“güçlü Euro”.
28 Şubat Cuma günü gelen öncü enflasyon rakamı, hala
düşük olsa da beklenen rakamdan biraz yüksek çıktı ve ECB
6 Mart toplantısı için birkaç olasılığın elenmesine sebep oldu.
Dezenflasyon tehlikesi varken, “ECB üzerinde 0.25 olan faizi
indir, LTRO benzeri yeni bir uygulamaya geç” baskısı vardı.
Son gelen veriyle Draghi’nin eli güçlendi. Büyük ihtimalle 6
Mart günü açıklamasında “iyileşen ekonomik koşullar
enflasyon beklentisinde pozitif olmamızı sağlıyor, biraz daha
bekleyip verilerin seyrini izlemek gerek, ECB her türlü kararı
alıp uygulayabilecek durumda, her ihtimale açık, yeter ki ikna
olalım” benzeri açıklamalar duyabiliriz.
“Ekonomik veriler çok parlak gelmese de bu kez gerçekten
en kötüsü geride kalmış olabilir mi?” sorusunun cevabını
piyasa tepkilerinde arayacaksak evet. Sorunlu güney ülkeleri
tarihi düşük seviyelerde yüklü miktarda borçlanabiliyor,
ekonomik görümleri pozitife çekiliyor, para gelişmekte olan
ülkelerden gelişmiş ama sorunlu Avrupa ülkelerine kayıyor.
Eğer piyasa en azından ekonominin 6 ay önünden gidiyorsa
ve piyasa haklıysa yaz aylarında daha derli toplu veriler
görebileceğiz.
ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi
ECB Faiz beyanatı ve Basın Toplantısı
Euro Bölgesi CPI
FOMC Toplantısı
“ EUR/USD GÜNLÜK GRAFİK”
FED tarafında aslında yeni bir şey yok, azaltıma devam, faiz
artırımı için aceleci olmayacağız mesajları gelmeye devam
ediyor. Eldeki verilerle de Euro’nun güçlü olmaktan başka
çaresi kalmıyor.
Grafikte 1.35 ile 1.38 arasındaki sıkışma ilk göze çarpan
nokta. Mart ayında bu bandın üstüne çıkılması, 1,39-1.40
seviyelerine yol almak mümkün mü, bunun cevabını 6 Mart
ECB ve 7 Mart ABD tarım dışı istihdam rakamlarıyla
alabileceğiz. Mevcut koşullarda paritenin 1.38 üzerinde
kalmaya çalışıp, yeni hareket aralığını 1.37- 1.39 aralığına
taşıması mümkün. Euro güçlü kalmaya devam eder ve parite
1.3750 üzerinde kalırsa 1.42 seviyesi orta-uzun vadeli hedefi.
1.3480 seviyesi güçlü destek, bu desteğin altına inilirse
1.3250-1.30 yeni hedefler olabilir.
Destek: 1.3750-1.3650-1.3480
Direnç: 1.3830-1.3900-1.4200
7
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
8. MART - 2014
“GBP/USD ANALİZİ”
Asıl sürpriz İngiltere’den gelebilir.
İngiltere Merkez Bankası son toplantısında parasal
genişleme programında değişikliğe gitmedi, faiz oranını da
değiştirmedi. Bankanın mart ayı toplantısında da değişiklik
yapmaması bekleniyor. İngiltere Merkez Bankası içinde asıl
konu FED gibi faizin ne zaman artırılacağı.
İngiltere geri kalan kıta Avrupa’sı ülkelere göre daha hızlı
toparlanıyor. Özellikle işsizlik oranındaki toparlanma İngiltere
Merkez Bankası’nın 2015’e kadar faiz artırmama beklentisini
sorgulatıyor. Ülke ekonomisindeki iyileşme hız kazanırsa faiz
artırım beklentisi daha da güçlenecek.
İngiltere Merkez Bankası son enflasyon raporunda büyüme
tahmini yükseltti, genişlemeci para politikasını kısabileceğine
dair sinyaller verdi. Böyle bu durumda Sterlin ’in hızla değer
kazanması mümkün fakat bu ihtimal mart ayında
güçlendirmek için erken olabilir.
“ GBP/USD HAFTALIK GRAFİK”
Grafikte 1.6800 seviyesi güçlü bir direnç. Bu seviye üzerinde
haftalık kapanışlar gerçekleşirse orta-uzun vadede 1,7300 ve
1,8200 hedefleri mevcut. Şimdilik şu anki seviyelerinden
1,6450 seviyesine doğru geri çekilme ise şaşırtıcı olmaz.
Destek: 1.6435-1.5325-1.4760
Direnç: 1.6800-1.7325-1.8250
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
8
9. MART - 2014
“USD/TRY ANALİZİ”
Seçim sürecine girildi, oynaklık artabilir.
TCMB’nın şok faiz artırımından sonra parite 2.39
seviyesinden 2.16 seviyesine kadar geriledi. Aşırı oynaklık
Merkez Bankası’nın hamlesiyle azaltıldı fakat ara ara yukarı
yönlü hareketler yaşanmaya devam ediyor.
Mart ayı ile birlikte yerel seçim ülkenin ana gündem maddesi
olacak. Siyasetin ekonominin önüne geçtiği bu gibi
dönemlerde oynaklığın artması mümkün.
Ekonomi tarafından bakarsak yükselen kurun ekonomiye
negatif etkisini hem yükselen enflasyonla hem azalan tüketici
güveniyle izliyoruz. Tablonun daha net anlaşılabilmesi için 30
Mart seçimlerinin geride kalması gerekecek.
Paritede son dönemde 2.16 seviyesinin altı görülmedi, 2.25
seviyesi üzerine de çıkılmadı. Normal koşullarda 2.16-2.25
bant hareketinin devamı beklenebilir. Bu bandın dışına
çıkılması için yeni pozitif/negatif algı oluşturacak gelişmelere
ihtiyaç var.
“ USD/TRY GÜNLÜK GRAFİK”
Destek: 2.20-2.18-2.08
Direnç: 2.25-2.28-2.39
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
9
10. MART - 2014
“USD/JPY ANALİZİ”
Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) Şubat ayındaki
toplantısında kredi programını genişleterek iki katına
çıkarması, Banka’nın ilerleyen aylarda para politikası
tarafında yeni adımlar atabileceği şeklinde beklentilerin
oluşmasına neden oldu. Ancak USD/JPY paritesi geride
kalan ay içerisinde yaklaşık 200 piplik bir alanda
dalgalanarak tüm ayı sadece 21 piplik düşüş ile tamamladı.
Özellikle ayın son haftasında, küresel siyasi gelişmeler
sonrasında Yen’e gelen güvenli varlık talebinin paritede etkili
olması dikkat çekti. Ayın son işlem gününde Japonya’nın
tahminlerin altında kalan enflasyon rakamı da paritede
yükselişlere katkı sağlayamadı. ABD tarafında ise yayınlanan
ekonomik veriler ve FED Başkanı Yellen’ın konuşmaları
USD/JPY paritesindeki fiyat değişimlerinde etkili oldu.
Mart ayının ise parite için yine kritik ekonomik veriler ve
açıklamaların yapılacağı bir işlem dönemi olduğu söylenebilir.
ABD’den yayınlanacak ekonomik veriler ve FOMC
toplantısının yanında Japonya’nın büyüme oranı ve 28
Mart’taki enflasyon verisi USD/JPY paritesi için kritik önem
taşıyor. 11 Mart’taki BOJ toplantısında ise, Banka’nın para
politikasını genişletmek için aksiyon alıp almayacağı ya da
buna yönelik herhangi bir sinyal verip vermeyeceği merakla
beklenecek. Şubat ayının son işlem gününde %1.4’e
gerilediği görülen yıllık CPI verisi BOJ’u enflasyon hedefine
ulaşma konusunda telaşlandırabilir.
ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi
Japonya GDP (Büyüme Oranı)
BOJ Toplantısı
FOMC Toplantısı
Japonya Enflasyon Oranı
“99,80 seviyesi KRİTİK”
USD/JPY paritesini aylık grafikte incelediğimizde 105,45
seviyesinden başlayan tepki satışlarını görmekteyiz. Bu satış
baskısı ilk etapta 100,75 ile sınırlı kalmış ve daha sonra
102,80 seviyesi test edilmiştir. Japonya Merkez Bankası’nın
(BOJ) son toplantısında parasal genişleme ile ilgili ayrıntılı
bir açıklama gerçekleştirmemesi ile değer kazanan Yen,
USDJPY paritesinin 101,55 seviyesine kadar gerilemesine
neden oldu ve parite şubat ayını 101,77 ile kapattı.
USD/JPY paritesini incelediğimizde kanalın alt noktası ve
aynı zamanda da Fibonacci %50’lik düzeltme noktası olan
99,85 seviyesinin uzun vadeli önemli bir destek noktası
olduğunu, paritenin bu destek üzerinde kalmayı sürdürmesi
durumunda daha önce test edip geçemediği 105,45
seviyesinin yeniden hedeflemek isteyeceğini ifade edebiliriz.
NOT: Japonya Merkez Bankası (BOJ) enflasyon hedefini
tutturabilmek için parasal genişleme ile ilgili müdahalelerini
devam ettireceğini uzun vadeli olarak ifade etmektedir. Bu da
paritenin yukarı yönlü hareketini devam ettirmesine katkı
sağlayacak en önemli stratejilerden birisidir.
10
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek: 101,55-99,80-97,70
Direnç: 102,80-105,45-108,50
11. MART - 2014
“USD/CHF ANALİZİ”
Geride kalan ay içerisinde Ukrayna başta olmak üzere bazı
gelişmekte olan ülkelerde yaşanan siyasi gerilimler, küresel
piyasalarda jeopolitik risklerin arttığı algısına yol açarken,
para birimleri arasında nispeten güvenli olduğu
düşünülenlerde yukarı yönlü hareketler gözlemlendi. Bu
varlık arasında değerlendirilen İsviçre Frankı da geride kalan
ay içerisinde Dolar karşısında son olarak Aralık ayında
gördüğü seviyelere kadar yükseldi. Dolar endeksinin Şubat
ayındaki kayıplarının da etkili olduğu geri çekilmeler,
böylelikle paritenin art arda 4. haftayı da kayıpla kapatmasına
yol açtı.
ABD için ayın ilk haftasında açıklanacak istihdam verileri ve
19 Mart’ta tamamlanacak FOMC toplantısından çıkacak
sonuçlar parite için önem taşırken, son dönemlerde
gündemden düşmeyen ve piyasaların risk algısını etkileyen
Ukrayna gibi ülkelerdeki gelişmeler yeni ayda da yakından
izlenecek. Parite üzerinde etkili olabilecek bir diğer ana başlık
ise 20 Mart’taki İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) toplantısı
olarak dikkat çekiyor. Frank’taki son değer kazanımlarından
sonra Banka’nın bir açıklama yapıp yapmayacağı önem
taşıyan noktalar arasında yer alıyor. Özellikle SNB’nin
yakından izlediği EUR/CHF paritesindeki düşüşler, Banka’yı
rahatsız edebilir ve bu çerçevede yapılan beyanatlar
USD/CHF çiftinde de etkili olabilir.
ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi
FOMC Toplantısı
SNB Toplantısı
“2002 yılından beri düşüş trendi devam ediyor”
“0,9950 bariyeri KRİTİK!”
“ USD/CHF AYLIK GRAFİK”
1 Eylül 2012 tarihinden itibaren düşüş trendi devam
etmektedir. Mevcut trendin üst noktası olan 0,9950 seviyesi
aynı zamanda da fibonacci %38,2 düzeltme noktası olarak
karşımızdadır. 1 Kasım 2010 tarihinden itibaren defalarca
test edilen ancak geçilemeyen 0,9950 bariyeri uzun vadeli
düşüş beklentimizde kritik bir önem taşımaktadır. Eğer parite
0,9950 bariyeri altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü
baskısına devam etmek isteyebilir. Bu da düşüş trendinde
kanalın alt noktası ve aynı zamanda da Fibonacci %100’lük
düzeltme noktası olan 0,70650 seviyesinin hedeflenmesini
sağlayabilir.
Destek: 0,8510-0,8165-0,7698
Direnç: 0,9000-0,9500-0,9950
11
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
12. MART - 2014
“AUD/USD ANALİZİ”
AUD/USD paritesi Şubat ayı içerisinde en fazla volatil
hareketler sergileyen çiftlerin başında gelerek dikkat çekti.
Çin ekonomisinin hız kestiğine yönelik artan beklentiler
Avustralya’yı ve dolayısı ile para birimini de etkiliyor. Kıta
ülkesinin en büyük ticaret ortağı olan Çin’deki yavaşlama
sinyallerinin yanı sıra, Avustralya Merkez Bankası’na (RBA)
yönelik beklentiler de ülkenin para biriminin seyrinde yönü
tayin eden ana başlıklar arasında yer alıyor. Banka’nın faiz
artırımından çok politika faizini düşürmeye daha yakın olması
önemli maddeler arasında değerlendirilebilecekken, son
olarak yükseldiği görülen Avustralya’nın enflasyon oranı
RBA’ya yönelik faiz indirim beklentilerini bir miktar kırdı.
•
•
•
•
•
•
RBA Toplantısı
Avustralya GDP (Büyüme Oranı)
ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi
Çin Endüstriyel Üretim
FOMC Toplantısı
Çin HSBC Öncü İmalat PMI
Yeni aya geçerken özellikle Çin’den gelecek ekonomik veriler
ve RBA toplantısının, AUD/USD paritesi için kritik önem
taşıdığını ifade edebiliriz. Tabi ki ABD’den gelecek haberler
de pariteyi izleyen yatırımcıların merceği altında yer alacak
kritik veriler arasında yer alıyor.
Teknik olarak AUD/USD grafiğini incelediğimizde düşüş
trendi aktif bir şekilde devam etmektedir. 1.1078
seviyesinden başlayan düşüşlerin fibonacci %50’lik düzeltme
noktası olan 0,8543 seviyesi öncesinde düzeltme
yükselişlerine maruz kaldığını görmekteyiz. Bu nedenle de
düşüş trendi içerisinde kısa vadeli yükselişleri görmemiz
sürpriz olmayacaktır. Bu nedenle de mart ayı içerisinde bu
yükselişleri daha net görebilmemiz için fibonacci %50’lik
düzeltme noktası olan 0,8543 destek noktası üzerinde
kalması gerekmektedir. Bu şart sağlanabilirse 0.9143 ve
0.9496 seviyelerinin test edilme ihtimali güçlenecektir. Satıcılı
seyrin yani mevcut düşüş trendinin aktif bir şekilde devam
edebilmesi için kanalın üst noktası olan 0,9881 seviyesinden
gerçekleştirilecek olası dönüşler ya da Fibonacci %50’lik
düzeltme noktası olan 0,8543 seviyesinin aşağı yönlü
kırılması takip edilmelidir.
12
“ AUD/USD AYLIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek: 0.8730-0.8543-0.8297
Direnç: 0.9143-0.9496-0.9660
13. MART - 2014
“ALTIN ANALİZ”
Altın fırsat mı sığınak mı?
Ekim 2012’de 1800 dolar seviyesinden başlayıp Haziran
2013-Aralık 2103 tarihlerindeki 1180 seviyesine kadar devam
eden düşüş yaklaşık %35 oranında bir değer kaybına işaret
ediyordu. Yeni yıl ile birlikte altın fonlarının alım haberleri,
sert düşüşün tepki beklentisi, fiziki alım haberleri vs. birleşti
ve altında 1340 dolar seviyesine kadar bir yükseliş yaşandı.
1180-1340 hareketi de yılbaşından bu yana yaklaşık %14
oranında prim anlamına geliyor. 1340 seviyesi önemli,
grafikte mavi çizgi ile gösterdiğimiz uzun vadeli düşen trend
çizgisi 1340 dolar seviyesinden geçiyor.
Altın haftalık kapanışlarını 1340 dolar üzerinde
gerçekleştirdiği sürece önce 1360 dolar seviyesine,
devamında 1430 seviyesine kadar yükselme potansiyeli
taşıyacak. 1320-1340 aralığındaki hareketleri kararsız
hareketler olarak nitelemek mümkün. Yine haftalık bazda
1310 seviyesi önemli, bu seviyenin altında kapanışlar olması
durumunda 1275 hedef olabilir, arada 1300 minör desteğini
de unutmamak gerek.
Dikkat edilirse 1180’den başlayıp 1340 seviyesine kadar
yükseliş yaşanırken dünya borsalarında geri çekilme, makro
ekonomik verilerde bozulma gözden kaçmaz. Altın riskli
varlıklardan uzak durulan bir dönemde kısa vadeli sığınak
olarak mı değerlendirildi yoksa orta uzun vadeli yükseliş
hareketi 1340 seviyesi üzerinde hızlanacak mı, bir şey
söylemek erken. Fakat dünya borsaları, kötü iklime bağlanan
makro veriler toparlanmaya başlarsa altında geri çekilme
yaşanmasını beklemek yanlış olmaz kanaatindeyiz. Bu
yüzden para akımının ne tarafa doğru olduğunu yakından
izlemek gerek. SP500 gibi büyük borsalarda yorgunluk
ihtimali var, geçen yılın sert yükselişi ivme kaybedebilir, yıllık
primler %10 altında kalabilir fakat kısa vadede riskli
varlıklarda beklenti bitti demek mümkün değil.
Mart ayı FED’in varlık alımını azaltmasını devam ettireceği
ama ileriye dönük yön göstermede yeni argümanlar
kullanabileceği ve ısrarla 2015 ortalarına kadar faizi dipte
tutmakta kararlı olduğunu duyabileceğimiz bir ay olabilir.
ABD 10 yıllık tahvil faizleri %3’ü geçmedikçe faiz
cephesinden altına hareket alanı hala var. Beklentimiz Mart
ayı içinde altının 1300-1350 bandında hareket etmesi. Bu
beklentiyi değiştirecek bir gelişme olursa onu da günlük ve
haftalık bültenlerimizde işleyeceğiz.
13
“ GOLD GÜNLÜK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek:1320-1310-1275
Direnç:1340-1360-1420
14. MART - 2014
“PLATINUM ANALİZ”
Kıymetli maden fiyatlarında Şubat ayındaki görece yükseliş
ile platinde de geride kalan ay içerisinde yukarı yönlü
hareketler dikkat çekti. Ocak sonlarında dünyanın en büyük
platin üreticisi ülkesi konumundaki Güney Afrika’nın maden
çalışanlarının greve başlaması, üretim hacminin düşmesine
yol açarken, değerli madenin fiyatında da yükselişleri
destekleyen bir unsur olarak öne çıktı. Güney Afrika Maden
ve İnşaat İşçileri Sendikası (AMCU) ve büyük platin üreticisi
şirketler, işçilere verilen maaşlar konusunda anlaşmazlık
yaşarken, Anglo Platinum, Impala ve Lonmin gibi büyük
üreticilerin grevler nedeni ile 502 milyon Dolar kaybettiği
belirtiliyor. 24 Şubat’ta tıkanan Sendika ve üreticiler
arasındaki ücret anlaşmazlığını Uzlaşma Komisyonu
çözmeye çalışacak. Diğer taraftan Impala Platinum artan
satışlar ve değer kaybeden Güney Afrika Randı’nın etkisi ile
karını geride kalan yılın ikinci yarısında %11 artırdığını
yayınladı. Güney Afrika’daki grevlere ilişkin gelişmeler ve
kıymetli madene olan global talep, platin fiyatları için yeni
ayda takip edilecek ana başlıklar olarak öne çıkıyor.
“PLATINUM”
“1485 seviyesi KRİTİK”
1 Ekim 2009 tarihinden itibaren 1299 destek noktası üzerinde
kalmayı başaran Platinum 2013 yılının son ayında da bu
destek noktasına yaklaşmış ancak kıramadan tekrar yukarı
yönlü çıkışını sürdürmüştür. Bu destekten almış olduğu güçle
yeni yıla pozitif başladığını ve 1470 seviyesine yaklaştığını
görmekteyiz. Bollinger bandının alt noktası olan 1299 destek
noktasından güç alarak hem kalan içi hem de bant içi
hareketlerini sürdüren Platinum için Mart ayının ilk haftası
yeni hareketler için önemlidir.
•
•
14
Platinum fiyatı haftalık kapanışını bandın orta
noktası 1485 seviyesi üzerinde gerçekleştirebilirse
yukarı yönlü hareketlerine devam etmek isteyeceğini
ve bu tutum platinum fiyatını kanalın üst noktası
olan 1675 seviyesine kadar sürdürebilir.
Platinum fiyatı eğer haftalık kapanışını bandın orta
noktası 1485 seviyesi altında gerçekleştirebilirse
tepki satışı düşüncesi yeniden kendisini göstermek
isteyebilir ve bu tutum 1 Ekim 2009 tarihinden beri
üzerinde ısrarla durulan 1299 destek noktasının
hedeflenmesini sağlayabilir.
“PLATINUM AYLIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek: 1397-1299-1180
Direnç: 1485-1587-1675
15. MART - 2014
“GÜMÜŞ ANALİZİ”
“Gümüş için problem büyümede”
Gümüş Ekim 2012’de 35 seviyesinden Haziran 2013’de 18
seviyesine kadar geriledi, altı hareketine benzer bir hareket.
Geri çekilme yaklaşık %50 oranında, yani gümüş altına göre
biraz daha fazla hırpalandı. Yeni yılla birlikte 19
seviyesinden 22 seviyesine kadar yükseliş yaşansa da
grafikte mavi çizgi ile gösterilen uzun vadeli düşüş trendine
altın gibi yaklaşamadı.
Gümüşü sadece değerli metal olarak görmemek gerek, aynı
zamanda sanayide kullanılan, dolayısıyla üretim-büyüme ile
de ilgili bir değerli metal. Gümüşe dünya ekonomisindeki
büyüme cephesinden bakarsak uzun vadede çok ümitli
olamıyoruz. Dünya ekonomisinde toparlanmaya krizdeki
gelişmiş ülke ekonomileri tarafından bakarsak, özellikle
2013’ün son çeyreğinde gelmeye başlayan “iyi veriler” 2014
ile momentum kaybetmiş gibi. ABD için kötü veriler şimdilik
iklim koşullarına bağlanıyor, Euro Bölgesi hala zayıf ama
asıl tehlike Çin tarafından. Çin geçen yılı 1999’den buyana
en düşük büyüme ile tamamladı. Çin’in yeni büyüme modeli
(daha düşük ama sürdürülebilir büyüme) gölge bankacılık,
yerel yönetim ve özel sektörün borçluluğu ile birleşince
şimdilik dünya ekonomisinde büyümede Çin desteği
olmayacak gibi duruyor, destekten ziyade ciddi bir engel
olma tehlikesi de var.
Grafikte 22 ve 22.80 seviyelerinde dirençleri görmek
mümkün. Aşağıda 20.50 ve 19 destekleri mevcut. Grafikte
destek seviyelerine kadar geri çekilme ihtimali güçlü
görünüyor. Bu görünümü beklentilerden daha iyi gelen
ekonomik aktivite verileri bozabilir fakat bu ihtimal mart ayı
içinde hala düşük.22.80 seviyesi en yakın direnç, geçilmesi
durumunda 25 seviyesi hedef olabilir. Uzun vade için
yükseliş trendinde bahsedebilmek için mavi çizgi ile
gösterilen düşüş trendinin üzerine çıkılması gerek.
Destek: 20.50–19.00-18.00
Direnç: 22.80-25.00-27.00
15
“ SILVER GÜNLÜK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
16. MART - 2014
“HAM PETROL ANALİZİ”
“Ham Petrol, Soğuk Hava Koşullarından Destek
Aldı”
“Ham Petrol Haftalık Stoklar Grafiği”
Yeni yılın başlaması ile birlikte yükselişe geçen en
önemli varlıklar arasında ham petrolün üst sıralarda yer
aldığını ifade edebiliriz.
Dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi konumundaki
ABD’de Aralık ve Ocak aylarında yaşanan sert kış
şartları, ülkede enerji talebinin de ısınma ihtiyacı
liderliğinde artmasına yol açtı. Bu paralelde azalacağı
düşünülen ham petrol stoklarına ilişkin beklentiler de
Şubat ayı içerisinde genel olarak emtianın fiyatındaki
değişikliklerde en büyük paya sahip olan faktör olarak
dikkat çekti. Bunun yanında ABD ve Çin ekonomisine
ait gelişmeler, talebe yönelik beklentileri etkileyen bir
diğer faktör olarak öne çıktı.
Mart ayı içerisinde piyasalar özellikle ABD’de hava
koşullarının enerji talebini ne yönde etkileyeceğini
izlemeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu açıdan
haftalık stok rakamları yakından izlenecekken,
dünyanın en büyük petrol tüketen ilk iki ekonomi olan
ABD ve Çin ekonomisinin sağlığına ilişkin veriler,
üretim ve ham petrol talebi açısından Mart ayında da
dikkatle izlenecek.
ABD ISM İmalat Endeksi
ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi
ABD Fabrika Siparişleri
ABD Haftalık Ham Petrol Stok Verileri
ABD Endüstriyel Üretim
FOMC Toplantısı
ABD Endüstriyel Üretim
“2009 yılından beri yükseliş trendi devam ediyor”
“ CRUDE OİL HAFTALIK GRAFİK”
12 Temmuz 2009 tarihinden itibaren devam eden ve her
fırsatta mevcut trendin alt noktasından güç alarak yukarı
yönlü çıkış gerçekleştiren ham petrol 2013’ün son aylarında
başlatmış olduğu yükseliş hareketleri ile 103,45 seviyesini
test etmiştir. 2013’ün son aylarında özellikle 92
seviyesindeyken 200 haftalık basit hareketli ortalama
üzerinde gerçekleştirmiş olduğu haftalık kapanışlar ile
yükselişlerini sürdürdüğünü bugünkü fiyat hareketlerinden
görebiliyoruz. Bu nedenle de gerek yükseliş trendinin alt
noktası (91,25) gerekse 200 haftalık basit hareketli
ortalamanın (92,92) üzerinde kalmayı sürdürmesi durumunda
mevcut yükselişlerin 111 dolar seviyesine kadar devam etme
ihtimalinin güçlü olduğunu söyleyebiliriz.
Destek: 100,00-98,00-95,00
Direnç: 104,65-106,35-108,70
16
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
17. MART - 2014
“DOĞALGAZ ANALİZ”
Doğal gaz fiyatları için Şubat ayı oldukça sert hareketlerin
gerçekleştiği bir işlem dönemi oldu. ABD’de görülen son
yılların en soğuk hava koşulları, enerji fiyatlarının genelinde
olduğu gibi söz konusu emtiada da etkili oldu.
Enerji Bilgi Dairesi’nin (EIA) rakamlarına göre ABD’li hane
halkının %49’u ısınmak için gaz kullanıyor ve 14 Şubat ile
biten 7 günlük haftada doğal gaz stoklarının 2004’den bu
yana görülen en düşük seviyeye indiği kayıtlara geçti.
Emtianın fiyatı ise Şubat ayının ikinci haftasında, kutup
girdabı (polar vortex) soğuklarının ülkenin orta batısından
doğu kıyısına kadar genişleyeceği beklentileri ile son 5 yılın
en yüksek seviyelerine tırmandı. Ancak daha sonrasında ise
hava şartlarına ait Mart ayına ilişkin daha olumlu beklentilerin
gündeme gelmesi ile doğal gaz, Şubat ayının son haftasına
2005 yılından sonraki en büyük düşüşünü kaydederek
başladı.
Yani emtianın fiyat değişimleri için Mart ayı stok rakamları ve
dolayısı ile talebin ne ölçüde olacağına yönelik ipuçları
vermesi beklenecek, ABD hava şartları izlenmeye devam
edilecek.
Hava şartlarının yumuşayacağı beklentisi öne çıksa da, Mart
ayının ilk haftasında ABD’nin orta kesimlerinde sert havanın
yine etkili olacağı tahmin ediliyor. Söz konusu kötü kış
koşullarının, 10 yıldan daha uzun bir süre içerisinde görülen
en soğuk Mart ayı başlangıcı olması bekleniyor. Ancak ayın
ilerleyen haftalarında hava şartlarının göreceli olarak
yumuşayacağı düşünülüyor
“Yükseliş trendi devam edecek mi?”
“3.90 seviyesinde DİKKAT!”
Doğalgaz fiyatını incelediğimizde 1 Mart 2012 tarihinden
itibaren yükseliş trendinde hareketlerini sürdürmektedir.
Şuanda mevcut trend içerisinde düzeltme & tepki satışının
gerçekleştiğini görmekteyiz. Trendi görmemizi sağlayan RSI
(Göreceli Güç Endeksi) göstergesi de mevcut düzeltme
hareketini desteklemektedir. Kontrol noktası olarak
belirlediğimiz 3,90 seviyesi bu ayın en dikkat çeken seviyesi
olarak belirlenmiştir. Bu seviyenin mevcut yükseliş trendinde
kanalın alt noktasını unutmamız gerekmektedir. Bu nedenle
de uzun bir süredir devam eden yükseliş trendinin 3,90
seviyesi üzerinde devam ettiğini söyleyebiliriz. Eğer bu şart
sağlanırsa yükseliş trendinin devam etmesini ve 2008
yılından beri devam eden bant hareketinde üst nokta olarak
gördüğümüz 5,465 seviyesinin test edilme ihtimalinin
güçleneceğini söyleyebiliriz. Bu bariyerin geçilmesi
durumunda ise boğa piyasası daha net bir şekilde
hissedilmesi beklenilmektedir.
“ NATURAL GAS AYLIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek: 4.395-3,900-3,430
Direnç: 5,465-6,380-7,900
17
18. MART - 2014
“ŞEKER ANALİZ”
“Şeker Fiyatları İçin Gündem, Brezilya’daki Yağışlar”
Dünyanın en fazla şeker üretimi yapan ülkesi
Brezilya’da yaşanan göreceli kuraklık, 2014 yılı
mahsulünün azalacağı endişeleri ile şeker fiyatlarının
Şubat ayında yükselmesine destek oldu. Emtia,
Temmuz 2011’den bu yana görülen en büyük aylık
kazancını yılın ikinci ayında kaydetmeye yönelirken,
dikkatler, yılsonu mahsul stoklarında etkili olabilecek
Brezilya’daki Mart ayı yağışlarında olacak.
“Alçalan Takoz Formasyonuna DİKKAT!”
1 Ekim 2011 tarihinden başlayan ve günümüze kadar devam
eden alçalan takoz formasyonunda 1 Şubat 2014 tarihinde
kanalın alt noktası 14,36 seviyesinden almış olduğu güçle
yukarı yönlü çıkış gerçekleştirdiğini ve kanalın üst noktası
olan 18,43 seviyesine yaklaştığını görmekteyiz. Burada
sorulması gerekilen soru formasyonun üst noktası geçilerek
mevcut düşüş trendi sonlanacak mı yoksa kanal içi
hareketlere devam mı edecek olacaktır. Bu nedenle de Mart
ayının ilk haftası Şeker fiyatları için önemlidir.
•
•
18
Şeker fiyatı haftalık kapanışını kanalın üst noktası
18,43 seviyesi üzerinde gerçekleştirebilirse düşüş
trendi yerini yükselişlere bırakabilir ve bu tutum
Şeker fiyatını fibonacci %50’lik düzeltme noktası
olan 24,50 seviyesine taşıyabilir.
Şeker fiyatı eğer haftalık kapanışını kanalın üst
noktası olan 18,43 seviyesi altında
gerçekleştirebilirse formasyon içi hareketler devam
etmesi beklenilebilir ve bu tutum şeker fiyatını
kanalın alt noktası ve aynı zamanda da fibonacci
%100’lük düzeltme noktası olan 13,00 seviyesine
taşıyabilir.
“SUGAR AYLIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek: 16,69-14,81-13,00
Direnç: 18,43-20,03-21,79
19. MART - 2014
“WHEAT ANALİZİ”
Dünyanın en büyük buğday üreticisi konumunda olan
ABD’deki dondurucu ve mevsim normallerinin üzerindeki
soğuklar, geride kalan ay içerisinde emtianın arzının
düşeceğine ilişkin beklentilerin öne çıkmasına neden oldu.
Buğday, 2012 Temmuz’undan bu yana görülen en büyük
aylık yükselişini Şubat ayında kaydederken, ABD’deki kış
dönemi mahsullerinin kötü hava koşullarından etkilendiğinin
görülmesi, son hafta içerisindeki düşüşlere rağmen fiyatın ayı
yükseliş ile kapatmasının önüne geçemedi. Buğday arzına
yönelik kaygıların yanında, kış dönemi hasadının kalitesinin
de soğuk hava koşulları nedeni ile düşmesi, olumsuz faktörler
arasında yer alırken, buğday fiyatlarındaki yukarı yönlü
hareketlere destek verdi. ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA)
raporuna göre Teksas’taki hasadın yalnızca %35’inin “iyi” ya
da “çok iyi” kalitede olduğu kaydedildi. Ayrıca Uluslararası
Tahıl Konseyi’nin (IGC) 27 Şubat’ta, 2014-2015 buğday
üretimi tahmini 696 milyon metrik tona düşürmesi emtianın
fiyatındaki etkili olan unsurlar arasında yer aldı. IGC’nin
önceki tahmini ise 708 milyon ton olarak duyurulmuştu
Mart ayında buğday fiyatlarında, ABD’deki hava koşullarına
yönelik beklentilerin dikkatle izlenmeye devam edileceğini
ifade edebiliriz. Ayrıca IGC’nin 27 Mart’taki yeni tahıl piyasası
raporu yatırımcıların takibinde yer alacak.
“Alçalan Takoz Formasyonuna DİKKAT!”
4 Kasım 2012’de başlayan ve günümüzde de devam eden
Alçalan takoz formasyonunda kanalın üst noktası olan 635
seviyesine yakın hareketlerini sürdüren Buğday fiyatlarının
karar aşamasında olduğunu söyleyebiliriz. Mevcut formasyon
içerisinde hareketlerini mi sürdürecek yoksa kanalın üst
noktasını geçerek hem formasyonun özelliği gereği trend
değişimi mi sağlayacak sorusunun cevabını aramaktayız. Bu
nedenle de Mart ayının ilk haftası Buğday fiyatlarındaki
haftalık kapanışa dikkat etmemiz gerekmektedir. Yükseliş
trendinin oluşabilmesi için kanalın üst noktası olan 635
seviyesi üzerinde haftalık kapanışa ihtiyacımız var. Bu şart
sağlanırsa 688 ve 730 seviyelerinin test edilme potansiyeli
vardır. Aksi takdirde yani Buğday fiyatlarının 635 seviyesi
altında haftalık kapanışını sürdürmesi durumunda ise
formasyondaki kanal içi hareketlerin bir müddet daha devam
etmesi beklenilmektedir. Böyle bir durumda da kanalın alt
noktası 550 seviyesi yeniden gündeme gelmek isteyebilir.
Destek: 585-550-510
Direnç: 635-688-730
19
“WHEAT HAFTALIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
20. MART - 2014
“MISIR ANALİZİ”
Diğer tahıl ürünlerine göre geride kalan ay içerisinde daha
ılımlı bir yükseliş gerçekleştiren mısır fiyatları, yine de son
olarak Eylül 2013’de gördüğü seviyelerine kadar tırmandı.
Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC) diğer emtiaların aksine son
raporunda 2013-2014 global mısır üretim miktarı tahminini
değiştirmedi. Ancak ilgili dönem sonundaki stok tahminini 158
milyon tondan 154 milyon tona düşürdü. IGC’nin Mart raporu
ve dünyanın en çok mısır üreten ülkesi olan ABD’deki hava
koşulları gelecek ay ürünün fiyatı için yakından izlenecek
başlıklar arasında yer alıyor.
“Yükseliş trendi devam edecek mi?”
31 Ekim 2005 tarihinden itibaren yükseliş kanalının alt
noktasından destek alarak yukarı yönlü çıkışını günümüze
kadar devam ettiren Mısır, son olarak da 2013 Kasım ayında
kanalın alt noktası 410,50 seviyesini test ettikten sonra
yeniden yukarı yönlü çıkış gerçekleştirerek trendin
devamlılığı için önemli bir sinyal vermiştir. Trendi görmemizi
sağlayan RSI (Göreceli Güç Endeksi) göstergesi de 2005
yılından bu yana 30 seviyesinden dönüşünde önemli adımlar
atmakta ve bu durum mevcut yükseliş düşüncemizi
destekleyen en önemli gösterge olarak karşımızdadır. Bu
nedenle de Mısırın 410,50 seviyesi üzerinde kalmayı
sürdürmesi durumunda yukarı yönlü çıkışlarını sürdürmesi
beklenilmektedir.
Eğer Mısır fiyatı kanalın alt noktası olan 410,50 desteği
üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü çıkışını 55 aylık
basit hareketli ortalama olan 563 seviyesine kadar devam
ettirmek isteyebilir. Bu test sonrasında da mevcut
yükselişlerin tepki satışını oluşturmak isteyip istemeyeceği
konusunda karar aşamasında geçebilir. 563 bariyerini de
geçmemiz durumunda 610 ve 657 seviyesi yeni hedefler
olarak karşımızdadır.
Özetle bu ay için 410,50 desteği önemlidir ve bu destek
noktası üzerinde uzun vadeli yükseliş beklentisi devam
etmektedir.
Destek: 410,50-370,11-32,11
Direnç: 504,75-563,06-610,09
20
“CORN AYLIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
21. MART - 2014
“SOYA FASULYESİ ANALİZİ”
Soya fasulyesi, hava koşullarına ve dolayısı ile arza yönelik
beklentiler ile geride kalan ay içerisinde yön arayan emtialar
arasında yer aldı. Güney Amerika ülkelerinin resmi tahmin
yapan kuruluşu olan Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC), global
soya fasulyesi tahmini üretimini son raporunda düşürürken,
Şubat ayı ile yükselişe geçen emtianın fiyatı 27 Şubat’ta, son
olarak Eylül 2013’de görülen seviyelere kadar yükseldi. IGC,
dünya genelindeki çiftçilerin 2013-2014 döneminde 284
milyon metrik ton üretim gerçekleştireceğini ifade ederken, bu
rakam Ocak ayı raporuna göre %1.4 aşağıda kaldı. Dünyanın
en büyük soya fasulyesi ihracatçısı olan Brezilya’daki Mato
Grosso gibi önemli önemli üretim bölgelerindeki aşırı
yağışların ise hasat operasyonlarını geciktirdiği ve ürün
kayıplarının olabileceği endişelerini artırdığı belirtiliyor. Diğer
taraftan Çin’in soya fasulyesi ithalatının geride kalan yıla
oranla %15 artacağı ve 68.5 milyon tona ulaşacağı
düşünülüyor.
Gelecek ay emtianın fiyatı için, Brezilya ve Arjantin gibi
ülkelerdeki hava koşulları arz tarafı için izlenecekken, Yuan’ın
değeri ve Çin’in alımlarının talep için takip edileceğini ifade
edebiliriz. Mart sonunda yayınlanacak olan IGC raporu ise
yine yatırımcıların gündeminde olacak.
“1445 direnci KRİTİK”
11 Aralık 2011 tarihinden başlayan ve günümüzde de devam
eden kanal içi hareketlerde 1254 desteğinden güç alarak
yukarı yönlü çıkışlarını sürdüren Soybean 144 haftalık basit
hareketli ortalama olan 1395 seviyesini test etti ve bu
seviyeye yakın hareketlerine devam etmektedir. 1254
seviyesinden başlayan ve yükselişlerine devam etmeye
kararlı olan Soybean için kanalın üst noktası ve aynı
zamanda da 100 haftalık basit hareketli ortalama olan 1445
seviyesi yeni ayda dikkatle takip edilmesi gerekilen seviyedir.
Soybean kanal içi hareketlerini sürdürerek kanalın alt noktası
1254 seviyesini tekrar mı test edecek yoksa kanalın üst
noktasını geçerek yükseliş trendinde önemli bir adım atarak
1600 seviyesine mi yükselmek isteyecek sorusunun cevabını
aramaktayız. Bu nedenle de 1445 bariyeri bu ayın dikkatle
takip edilmesi gerekilen seviyesidir.
Destek: 1352-1305-1254
Direnç: 1445-1515-1602
21
“SOYBEAN HAFTALIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
22. MART - 2014
“SP500 ANALİZİ
Geçen yılı yaklaşık %45’lik primle kapatan endeks yeni yıla
sakin başladı fakat hala rekor zirve seviyelerinde.
FED’in tapering hızı zaten rakamların içindeyken ekonomik
verilerde şimdilik tökezleme olarak algılanan son rakamlar
SP500’ün hızını kesmedi.
İstatistikler her ne kadar yıllık %25 ve üzerinde yükselişin
yaşandığı dönemim ertesinde primlerin %10 altında kaldığına
işaret etse de, endekslerde balon tehlikesinden hala
bahsediliyor olsa da SP500 için yatırımcılar yükseliş ümitlerini
koruyor görüntüsünde. Yükselişlerin orta-uzun vadede en
azından şirket karlılıklarıyla desteklenmesi durumunda bu
iyimserlik anlaşılabilir fakat kötü hava koşulları nedeniyle
tempo kaybeden ekonomi, bahar döneminde de kötü
gidişatını sürdürürse hisse senetleri piyasasının
sorgulanması kaçınılmaz olacaktır.
“ SP500 GÜNLÜK GRAFİK”
Grafikte 1900 seviyesi hedef olabilir. Daha üst seviyelerde
seviyelerden bahsetmek grafiksel açıdan zor, çünkü zirve
seviyeleri. Haftalık kapanışlar 1850 seviyesi üzerinde olduğu
sürece yükselişin devamı beklenebilir. 1075 seviyesinden
başlayan yükseliş trendinin sona erdiğinden bahsedebilmek
için ise 1730 seviyesinin altına inilmeli.
Destek: 1810-1730-1670
Direnç: 1900-1960-2010
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
22
23. MART - 2014
“DAX30 ANALİZİ”
Endeks yükselen kanal içindeki hareketine devam ediyor,
9795 zirvesine yakın seviyelerde.
DAX30’u içinde bulunduğu kanalın içindeyken, aşağı veya
yukarı yönde, endeksi bu bandın dışına çıkaracak çok önemli
gelişmeler olmadığı sürece, arada soluklanmalar olsa da
yükseliş hareketinin sona erdiğini söylemek için çok erken.
Haziran 2012’den bu yana devam eden güçlü yükselişte
momentum kaybından endeks ancak kabaca 9000
seviyesinin altına inerse bahsedebileceğiz.
Kısa vadede 9375-9734 aralığında hareketler yaşanması
sürpriz olmamalı.
Destek:9390-9375-9067
“ DAX30 GÜNLÜK GRAFİK”
Direnç: 9734-9795-9950
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
23
24. MART - 2014
“BANK OF AMERICA ANALİZİ”
Son iki ayda ciddi yükselişler kaydeden Bank of
America pay senetlerinde Şubat ayında nispeten
yatay hareketler izlenirken, Mart ayı ise söz konusu
banka için stresli bir dönem olacağa benziyor. Bank
of America, Mortgege tahvilleri satışında yatırımcıları
yanılttığı suçlamaları ile açılan soruşturmalarda
tazminat davaları ile ilgilenmek zorunda kalmaya
devam ediyor. Banka yaptığı açıklamada, açılan
davalara ilişkin zararını 1 milyar Dolar yükseltti ve 6.1
milyar Dolar’a çıkarttı. Gelecek ay içerisinde ise,
bankaların sermaye planları için FED’in uyguladığı
stres testi sonuçları, pay senedinin fiyatı için önem
taşıyor. FED sonuçları 26 Mart tarihinde
açıklayacağını duyururken, Dodd-Frank yasası
çerçevesindeki farklı bir stres testi sonuçları ise 20
Mart’ta açıklanacak. Banka’nın bu testler nasıl
sonuçlarla çıkacağı dikkatle takip edilecek.
Stres testlerinin sonuçları 20 ve 26 Mart 2014
tarihlerinde TSİ 23:00’dan sonra açıklanması
bekleniyor.
“5 yıldır devam eden bant hareketine DİKKAT!”
Bank Of America (BOA) hisse fiyatını incelediğimizde 2009
yılından itibaren 4,72 ile 18,69 seviyeleri arasında bant
hareketi gerçekleştirdiğini görmekteyiz. Son olarak 2011
yılının son ayında test ettiği bandın alt noktası sonrasında
yükseliş trendinde hareketlerini sürdüren ve günümüzde de
devam eden BOA için hem bandın üst noktası hem de
yükseliş trendinde kanalın üst noktası olarak gördüğümüz
18,69 bariyeri bu ayın en kritik seviyesi olarak karşımızdadır.
5 yıldır devam eden bant bu senede de devam edecek mi,
yükseliş trendinde tepki satışı oluşacak mı yoksa bandın üst
noktası geçilerek uzun vadeli yükseliş stratejisi mi oluşacak
sorusunu cevabını aramaktayız.
Genel görünüme baktığımızda yukarı yönlü hareketlerin
yükseliş trendi ile sürdüğünü ve bu bağlamda da kritik 18,69
bariyerinin test edilme potansiyelinin olduğunu ifade
edebiliriz. (Şuanda 16,48 seviyesinde hareketini
sürdürmektedir) Bundan sonraki süreçte nasıl bir yol haritası
olacak sorusunun cevabını da 18,69 seviyesinin karar
vereceğini ifade edebiliriz. Özellikle de yeni alım stratejileri
düşüncesine sahip işlemcilerin 18,69 direncini geçmesini
takip etmelidir.
Destek: 14,32-12,76-10,77
Direnç: 18,69-21,31-24,62
24
“BOA AYLIK GRAFİK”
Grafiğin büyük halini incelemek için tıklayınız.
25. MART - 2014
“MORGAN STANLEY ANALİZİ”
Bu yılın ilk ayında, son olarak 2009 yılı sonlarında gördüğü
fiyat seviyelerine çıkan Morgan Stanley pay senetleri, daha
sonra ise Ocak ayında sert düşüşler kaydetmişti. Şubat ayı
ise söz konusu son düşüşlerin bir miktar toparlanma
kaydedebildiği bir dönem olarak geride kaldı. 2013 yılında
Mortgage tahvilleri satışında yatırımcıları yanılttığı
suçlamaları nedeni ile toplam 1.95 milyar Dolar ödeme
yaptığını belirten Morgan Stanley, geride kalan ayın son
haftasında ise, ABD’de sermaye piyasalarını düzenleyen
kuruluş olan SEC ile söz konusu suçlama ile açılan
soruşturmada 275 milyon Dolar karşılığında ön uzlaşmaya
vardığını duyurdu. Banka’nın pay senetleri için gelecek ay
ise yayınlanacak olan FED’in uyguladığı ve Dodd-Frank
yasası çerçevesindeki stres testi sonuçları yakından
izlenecek konular arasında öne çıkıyor.
Stres testlerinin sonuçları 20 ve 26 Mart 2014
tarihlerinde TSİ 23:00’dan sonra açıklanması bekleniyor.
“35,85 seviyesi KRİTİK”
MORGAN STANLEY hisse fiyatını incelediğimizde 1 Ekim
2009 yılında gerçekleştirilen zirve noktası olarak
gördüğümüz 35,85 bariyerinin hala daha hisse fiyatı
hareketlerinde etkili olduğunu görmekteyiz. Yeni yıl ile
birlikte yukarı yönlü çıkışını 33,45 seviyesine taşıyan hisse
fiyatı kritik bölgedeki etkisini sürdürmektedir. Öncelikle son 5
yıldır devam eden bir bandın üst noktasına yakın
olduğumuzu ve bu nedenle de özellikle yeni işlem stratejileri
için daha dikkatli olmamız gerektiğini ifade edebiliriz. Morgan
Stanley 5 yıldır devam eden bant içi hareketlerini sürdürecek
mi yoksa bandın dışına çıkarak uzun vadeli yükseliş sinyali
mi verecek sorusunun cevabını 35,85 seviyesine göre ifade
edebileceğiz. İlaveten bu seviye 115 günlük basit hareketli
ortalama olarak da karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu
ortalama 2002 yılından itibaren hisse fiyatı üzerinde önemli
bir etkiye sahiptir.
Teknik olarak hisse fiyatını incelediğimizde 23,54 destek
noktası üzerinde yükseliş baskısının devam ettiğini
görmekteyiz. Mevcut bu yükseliş baskısının devam
edebilmesi için bandın üst noktası olan 35,85 seviyesinin
geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde 35,85 – 11,48 arası
bant hareketinde 23,54 seviyesi kontrol noktası olarak
gözükmektedir.
25
“MORGAN STANLEY AYLIK GRAFİK”
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
Destek: 28,18-23,54-18,58
Direnç: 35,85-38,95-42,02
26. MART - 2014
“PFIZER ANALİZİ”
2009 yılındaki dip seviyelerinden sonra yükselişe geçen ilaç
şirketi Pfizer’in pay senetleri, yakaladığı yukarı yönlü trend ile
son olarak Kasım ayında gördüğü fiyat seviyelerine geride
kalan ay içerisinde yeniden ulaştı. Meme kanseri ilacı olan
Palbociclib’in ikinci aşama denemelerinin de başarılı olarak
sonuçlandığını Şubat ayının ilk haftasında duyuran şirket
ayrıca, bu ilacın, hastalık için uygulanan mevcut tedavilerden
3 kat daha uzun süreli etkili olduğunu belirtti. İlacın, şirketin
Pazar payını artıracağı ve başarılı olması durumunda 5
milyar Dolar’dan fazla satış kazancı getireceği tahmin
ediliyor. Pfizer ayrıca ABD hükümeti tarafından, Alzheimer
ve diyabet gibi hastalıklara yeni tedavi yöntemleri bulabilecek
şirketler arasında seçildi ve araştırma için hükümetten 23
milyon Dolar fon kullanabilecek. Diğer taraftan ABD’deki tıbbi
bakım sigortası olan Medicare programından tahminlerin
altında yapılması, genel olarak sağlık pay senetlerinin ayın
son haftasında yükselmesine destek verirken Pfizer’e de
yükselişler getirdi.
“Orta ve uzun vadeli yükseliş baskısı devam ediyor”
“ PFIZER AYLIK GRAFİK”
PFIZER hisse fiyatını incelediğimizde 1 Ocak 2011 tarihinde
sonlanan düşüş trendi sonrasında yaklaşıl 3 yıldır yükseliş
eğilimi içerisinde hareketlerini sürdürmektedir. Teknik olarak
baktığımızda kısa vadeli 29,60, orta vadeli olarak da 27,00
seviyelerinin önemli olduğunu ifade edebiliriz. PFIZER hisse
fiyatının bu destek noktaları üzerinde kalmayı sürdürmesi
durumunda 33,98 ile 36,97 seviyelerinin test edilme ihtimali
güçlüdür. Çünkü yükseliş kanalı içerisinde hareketlerin
devam ettiğini görmekteyiz
Destek: 29,60-27,00-25,25
Direnç: 33,98-36,97-40,59
26
Grafiği daha detaylı incelemek için tıklayınız.
27. MART - 2014
RİSK AÇIKLAMASI
Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem
yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz
gerekmektedir.
Bu amaçla, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri:V, No:125 "Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek
Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ"inin 9 uncu maddesinde öngörüldüğü üzere "Kaldıraçlı Alım Satım İşlemlerine İlişkin
Risk Bildirim Formu"nda yer alan aşağıdaki hususları anlamanız gerekmektedir.
UYARI
Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu'nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya
başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol ediniz.
Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org internet sitelerinden
öğrenebilirsiniz.
RİSK BİLDİRİMİ
İşlem yapacağınız yetkili kuruluş ile imzalanacak "Çerçeve Sözleşmesi"nde belirtilen hususlara ek olarak, aşağıdaki hususları
anlamanız çok önemlidir.
1.Yetkili kuruluş nezdinde açtıracağınız hesap ve bu hesap üzerinden gerçekleştirilecek tüm işlemler için Sermaye Piyasası
Kurulu tarafından çıkartılan ilgili her türlü mevzuat ve benzeri idari düzenleme hükümleri uygulanacaktır.
2.Kaldıraçlı alım satım işlemleri çok risklidir. Kaldıraç etkisi nedeniyle, düşük teminatla işlem yapmanın piyasada lehe
çalışabileceği gibi aleyhe de çalışabileceği ve bu anlamda kaldıraç etkisinin tarafınıza yüksek kazançlar sağlayabileceği gibi
yüksek zararlara da yol açabileceği ihtimali daima göz önünde bulundurulmalıdır. Ters fiyat hareketleri sonucunda yetkili
kuruluşa yatırdığınız paranın tümünü kaybedebilirsiniz. Yüksek getiri vaatlerine itibar etmeyiniz.
3.Yetkili kuruluşun yapacağınız işlemlere ilişkin tarafınıza aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve doğrulanmaya
muhtaç olabileceği tarafınızca dikkate alınmalıdır.
4.Kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak yetkili kuruluş personelince yapılacak teknik ve temel analizin kişiden kişiye
farklılık arz edebileceği bu analizlerde yapılan öngörülerin gerçekleşmeme olasılığının bulunduğu dikkate alınmalıdır.
5.Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde, yukarıda sayılan risklere ek olarak kur riskinin bulunduğu, kur dalgalanmaları
nedeniyle Türk Lirası bazında değer kaybı olabileceği, devletlerin yabancı sermaye ve alım satım hareketlerini kısıtlayabileceği,
ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyebileceği bilinmelidir.
6.Kaldıraçlı alım satım işlemlerinde size sunulan parite fiyatları ve "spread"ler en iyi fiyat durumunu yansıtmayabilir. Başka
kurumların fiyatlarını da kontrol etmeniz yerinde olacaktır.
7.İşlemlere başlamadan önce yetkili kuruluşunuzdan yükümlü olacağınız bütün komisyon ve diğer muamele ücretleri konusunda
teyit almalısınız. Eğer ücretler parasal olarak ifade edilmemişse size nasıl yansıyacağı ile ilgili anlaşılır örnekler içeren yazılı bir
açıklama talep etmelisiniz.
8.Yetkili kuruluşlar tarafından kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kayba uğramayacağınız, kaybınızın kontrol altında
tutulacağına veya kayba uğramanız durumunda ek teminat çağrısı yapılacağı konularında garanti verilemeyeceğini dikkate
almanız gerekmektedir.
İşbu kaldıraçlı alım satım işlemleri risk bildirim formu, yatırımcıyı genel olarak mevcut riskler hakkında bilgilendirmeyi
amaçlamakta olup, kaldıraçlı alım satım alım satımından ve uygulamadan kaynaklanan tüm riskleri kapsamayabilir. Dolayısıyla
tasarruflarınızı bu tip işlemlere yönlendirmeden önce dikkatli bir şekilde araştırma yapmalısınız.
27