2. 1911 yılında Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisinde Ömer
Seyfettin’in Yeni Lisan adlı makalesinin yayımlanmasıyla
başlayan yeni bir dil hareketidir (Bu dil hareketi için 1908-1923
yılları arası dönemi referans alan bir tarihlendirme de söz
konusudur, bu tarihlendirme dönemin iki siyasî olay -II.
Meşrutiyet ve Cumhuriyet ilanı- arasında oluştuğunu varsayar).
Sade Türkçenin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide
ortaya konulmuş ve “Millî Edebiyat” terimi ilk defa bu dergide
kullanılmıştır. Bu dönem sanatçılarının şiir anlayışıyla, Fecr-i
Ati topluluğunun şiir anlayışı birbirinden pek farklı değildir. "Şiir
vicdani bir keyfiyettir" düşüncesinde olan şairleri bireysel
konuları işlerler. Daha sonra 1917yılında yaptıkları bir
toplantıda, hece ölçüsünü kullanma, günlük konuşma diliyle
yazma noktasında birleşen şairlerin, içerik konusunda her
birinin ayrı bir yaklaşımda olduğu gözlenir. Bu dönem
sanatçıları Divan edebiyatını, Doğu edebiyatının; sonrasını
ise Batı edebiyatınIn taklitçisi olmakla suçlarlar.
3. Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu
dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal
meselelere
eğilmişler; Milliyetçilik düşüncesi, Kurtuluş
Savaşı gibi konuları ele almışlardır.
Konuların İstanbul dışına çıkarılması da bu
dönemin belirgin özelliklerindendir. Ayrıca “aşk”
bu dönem roman ve hikâyesinin en önemli
teması olarak dikkat çeker.
4. Dil sadeleşmiştir.
Aruzun yanında hece ölçüsü de kullanılmıştır.
İlk defa bu dönemdeki eserlerde İstanbul dışına
çıkılmış ve sanatçılar Anadolu'ya açılmıştır.
Halk edebiyatının kurallarını benimsemiş, Millî
unsurlara dönmek amaçlanmış, Öz Türkçe felsefesi
güdülmüştür. Bu nedenlerle Cumhuriyet
Edebiyatı'na hazırlık aşaması olarak görülebilir.
5. Dil sadeleşmiştir.
Konuşma dili olarak İstanbul Türkçesi benimsenmiş, yazı
dili ile konuşma dili arasındaki fark kalkmıştır.
Türk dilinin kuralları belirlenmiş, Arapça ve Farsça‘ dan
gelen tamlamalar yerine Türkçe tamlamalar kullanılmış.
Türkiye Türkçesine diğer Türk lehçelerinden sözcük
alınmamalıdır görüşü savunulmuştur.
Terimler bilimle ilgili olduğu için aynen
kullanılmalıdır görüşüne vurgu yapılmıştır.
Türkçülük akımı önem kazanmıştır.
7. Millî Edebiyat hareketinin önderlerinden olan sanatçı
daha çok hikâyeleriyle tanınmıştır. Yeni Lisan
makalesinde ortaya koyduğu görüşlerini, hikâyelerinde
uygulamaya çalışmış ve başarılı olmuştur. Dilimizin
sadeleşmesinde önemli yeri olan Ömer Seyfettin;
anılarından, tarihteki kahramanlıklardan ve günlük
yaşayışlardan yararlanarak, gücünü çekici anlatımından,
olaylardan alan, çoğunlukla beklenmedik sonuçlarla
biten hikâyeleriyle edebiyatımızda önemli bir yer tutar.
Hikayeciliği meslek haline getirmiştir. Hikayelerinde
Maupassant tarzı olarak da bilinen olay ağırlıklı konular
işlemiştir. Kısa hayatına karşılık, birçok eser vermiştir.
8. Bazı eserleri:
Hikâye: İlk Düşen Ak,
Yüksek Ökçeler, Bomba,
Gizli Mabet, Asılzadeler,
Bahar ve Kelebekler,
Beyaz Lale, Yalnız
Efe,Kurumuş Ağaçlar
9. Şiiri, düşüncelerini halka yaymak için bir araç olarak
kabul eden sanatçı, bu türde sanatsal yönden güçlü
ürünler vermemiştir. Daha çok Türkçülük düşüncesini
sistemleştiren bir düşünür ve sosyolog olarak
tanınmıştır. Önceleri, bütün dünya Türklerini bir bayrak
altında toplamayı amaçlayan Turancılık görüşüne
bağlıyken, sonraları “Türkiye Türkçülüğü” düşüncesine
yönelmiştir. Günlük konuşma diliyle yazı dilinin
birleştirilmesi gerektiğine inanan sanatçı, eserlerinde
bunu başarıyla uygular. Şiirlerinde hece ölçüsünü
kullanan sanatçı, -Turan adlı şiiri hariç- konu olarak
daha çok eski Türk tarihine, İslamiyet öncesi dönemlere
yönelir. Ayrıca yurt, millet, ahlâk, din ve uygarlık gibi
konuları da eğitici bir yaklaşımla ele alır.
10. Bazı eserleri:
Şiir: Kızıl Elma, Altın Işık,
Yeni Hayat
Nesir: Türkçülüğün
Esasları, Türk
Medeniyeti Tarihi, Malta
Mektupları ve Türkleşme
k, İslamlaşmak,
Muasırlaşmak
11. Servet-i Fünun döneminde eserler vermeye başlamıştır.
O dönem çok kullanılan Osmanlıcılık ve İslamcılık
akımlarına karşın kendisi Türkçülük akımını yaymaya
çalışmış; bu yönde eserler vermiştir. Türk edebiyatında
açık bir Türkçülüğü ilk defa bir sanat ideali haline
getiren Türk şairidir. Milliyetçi kimliği ile Milli edebiyatın
bayrağı simgesindedir. Hece ölçüsünü aruz ölçüsüne
tercih etmiş, sanatı; ülküsünü ve fikirlerini anlatmakta
bir araç olarak kullanmış, her şeyi vatanın yükselmesi
uğrunda kullanabileceğini söylemiştir. Eserlerinde
coşku, kahramanlık, vatan sevgisi ve öğreticilik bulunur.
12. Bazı eserleri:
Türk Sazı, Ey Türk Uyan,
Tan Sesleri, Mustafa
Kemal, Zafer Yolunda,
Ordunun Destanı,
Ankara
13. Millî Edebiyat ve Cumhuriyet döneminin en ünlü öykü
ve roman yazarlarındandır. Önce Fecr-i Ati edebiyatına
1917’den sonra ise Millî Edebiyat'a katılır. Kurtuluş
Savaşı’na karşı yazılarından dolayı tutuklanacağı
zaman Halep’e kaçar. Çıkarılan bir af üzerine 1938’de
Türkiye’ye döner. Güçlü bir gözlemci olan yazar,
betimlemelerinde de nesneldir. Realist bir anlayışa
sahip olan yazarın sade bir dili ve yalın bir anlatımı
vardır. Mizah ve eleştiri onun yapıtlarının ayrılmaz
unsurlarıdır. "Kirpi" lakaplı yazar, öykü ve romandan
başka, anı, deneme, fıkra ve tiyatro türlerinde de
eserler vermiştir.
14. Bazı eserleri:
Öykü: Memleket
Hikayeleri, Gurbet
Hikayeleri
Roman: Sürgün, Nilgün,
Çete, Kadınlar Tekkesi,
Bugünün Saraylısı,
İstanbul’un İç Yüzü,
Anahtar
Mizah ve Hiciv: Deli, Sakın
Aldanma İnanma Kanma,
Kirpinin Dedikleri
15. Daha çok İngiliz Edebiyatı'ndaki romanlardan etkilenen
sanatçının eserlerini; kadın psikolojisine eğildiği
romanları (Seviye Talip, Raik’ in
Annesi, Handan), Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı romanları
(Vurun Kahpeye, Ateşten Gömlek) ve toplumsal konuları
ele aldığı töre romanları (Sinekli Bakkal, Tatarcık, Sonsuz
Panayır) olarak üç grupta toplayabiliriz. Yazın hayatına
başlamadan önce hastanelerde müfettiş olarak
çalışmıştır. Aydın Türk kadınını yaratmaya çalışmış, bu
yönde çalışmaları olmuştur. Eserlerinde de çağdaş Türk
kadınından ve kadın psikolojisinden kesitler sunar.
Kurtuluş Savaşı dönemlerinde milli irade eksenli ve
cehaleti yenmek gerektiği üzerine eserler vermiştir.
16. Bazı diğer eserleri:
Roman: Yeni Turan, Kalp
Ağrısı, Zeyno’ nun
Oğlu,Ateşten Gömlek
Anı: Türk’ün Ateşle
İmtihanı, Mor Salkımlı
Ev
Hikaye: Harap
Mabetler, Dağa Çıkan
Kurt, Kubbede Kalan Hoş
Sada
17. Realist bir anlayışa sahip olan yazar, Millî
Eğitim müfettişliği görevi ile Anadolu’yu dolaşmış,
buradaki yaşamı gözlemlemiş, bu gözlemlerini yalın bir
dil ve anlatımla eserlerinde dile getirmiştir.
Romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferi vardır. Bu
atmosfer içinde yurt ve toplum gerçeklerini, töreden
kaynaklanan doğru ya da yanlış inanışları ele alır. Bu
konular; öykülerinde, mizah unsuruyla da
birleştirilerek verilir. Yazar ilk kez, duygusal bir aşkı dile
getirdiği ve birçok yönleriyle Anadolu’yu
anlattığı Çalıkuşu romanıyla adını duyurmuştur.
18. Bazı eserleri:
Roman: Çalıkuşu,
Damga, Yeşil Gece, Yaprak
Dökümü, Bir Kadın
Düşmanı, Miskinler
Tekkesi, Kan Davası
Öykü: Tanrı Misafiri, Leyla
ile Mecnun, Olağan İşler
Oyun: Hançer, Hülleci,
Tanrı Dağı Ziyafeti
Gezi yazısı: Anadolu
Notları
19. Türk Edebiyatı araştırmalarını sistemleştiren ve
edebiyat tarihçisi olarak ün kazanan sanatçının
eserleri de bu yoldadır. Bugün bilinen birçok şair,
yazarın yoğun araştırmaları sonucunda ortaya
çıkmıştır.
20. Bazı eserleri:
Türk Edebiyat Tarihi,
Türk Edebiyatında İlk
Mutasavvuflar, Divan
Edebiyatı Antolojisi, Türk
Saz Şairleri Antolojisi
21. Romanlarında kusursuz bir anlatım ve sağlam
tekniği ile dikkat çeken sanatçı, tarihi ve sosyal
olaylardan her birini bir romanına konu
edinerek, Tanzimat dönemi ile Atatürk Türkiyesi
arasındaki dönem ve kuşakların geçirdikleri sosyal
değişiklik ve bunalımları yaşayış ve görüş ayrılıklarını
işlemiş, düşünce ve teze dayalı özlü yapıtlar
vermiştir.
22. Bazı eserleri ve içerikleri:
Hep O Şarkı - Abdülaziz döneminin yaşamı
Bir Sürgün - II. Abdülhamit’in baskılı yönetimiyle savaşmak
için Fransa’ya kaçan Jön Türkler
Hüküm Gecesi - 31 Mart Olayı’ndan sonra iktidarı ele
geçiren İttihat ve Terakki Cemiyeti ile muhalefet arasındaki
siyasi çekişme
Kiralik Konak - Tanzimat’tan I. Dünya Savaşı’na kadar yetişen üç
kuşaktaki görüş ayrılığı
Sodom ve Gomore - Mütareke döneminde, işgal
altındaki İstanbul’da ortaya çıkan ahlâki çöküntü
Yaban - Kurtuluş Savaşı yıllanrındaki bir Anadolu köyü
Ankara - Yeni başkentin üç dönemi
Panorama I, II - Cumhuriyet döneminin 1952’ye kadarki
durumu
23. Bazı diğer eserleri:
Anı: Zoraki Diplomat, Politikada
45 Yıl, Vatan Yolunda, Gençlik ve
Edebiyat Hatıraları
Monografi: Ahmet Haşim,
Atatürk
Mensur şiir: Erenlerin Bağından,
Okun Ucundan
Hikâye: Bir Serencam, Rahmet,
Milli Savaş Hikayeleri
Tiyatro: Nirvana, Veda,
Sağanak, Mağara
Makale: İzmir’den Bursa’ya,
Ergenekon, Kadınlık ve
Kadınlarımız
24. Belirli bir topluluğa katılmamış özgür bir şairdir, her
dönemde örnek şiirleri vardır. Neo klasik eğilimli yazarın
kendine özgü farklı bir anlayışı vardır. İstanbul şairi
olarak tanınır.Osmanlı İmparatorluğunun geçmişteki
parlak günlerine büyük bir özlem duyar.
Eserlerinde İstanbul, tarih, yurt sevgisi, aşk, ölüm ve
sonsuzluk konularını işlemiştir. Divan şiirinin özünü
anlatma çabası içinde olan sanatçı, eski şiirin ölçü, uyak
ve ahenk unsurunu ön planda tutmuştur. Bu açıdan
eserlerinde malzeme eski, şiir ise yenidir denilebilir.
Şiirlerinde aşırı titiz olmasından dolayı yazarın bütün
eserleri ölümünden sonra kitaplaştırılmıştır.
25. Bazı eserleri:
Şiir: Kendi Gök
Kubbemiz, Eski Şiirin
Rüzgarıyla, Rubailer
Nesir: Aziz İstanbul, Eğil
Dağlar, Siyasî ve Edebî
Portreler, Siyasî
Hikayeler, Edebiyata
Dair