12. 10 BAŞKANDAN
12 EDİTÖR
14 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
24 KÖŞE / Hayata Bakış
"Benim çocuğum yapmaz"
KAPAK KONUSU
26 Türkiye’nin dünya hava ulaşım
sektöründeki yeri
34 Türkiye’deki havaalanı güvenlik
hizmetleri
38 Güvenlik kontrolünden geçmeden
uçağa binmek hayal mi?
42 Havalimanı güvenliğinde caydırıcı
ölçme programı
44 Havalimanlarındaki güvenlik sistemleri
FOKUS
46 Siber evrende siber güvenlik
50 2015 Yılına damgasını vuracak
güvenlik trendleri
54 Yenilenen BGYS standardında
"Kuruluşun bağlamı"
SEKTÖRDEN
58 “Oyun şartlarını değiştirmek zorundayız”
64 “Güvenlik sektöründe sirkülasyon
engellenemiyor”
26 66
i çindekiler
46
13. ELEKTRONİK GÜVENLİK
66 MIC IP 7000 HD
70 Elektronik güvenlik ve
CCTV sistemleri
74 Merkezi saat sistemleri
“Self setting” teknolojisi
76 CCTV’nin kalbini koruyan çözümler
GÜVENLİK HİZMETİ
78 Organizasyonlara hukuksal açıdan
bir bakış
82 VİP koruma hizmetlerine
genel bir bakış
86 Özel güvenlik şirketlerinin
sigorta ihtiyacı
YANGIN GÜVENLİĞİ
88 Yangında her saniye hayati
önem taşır
92 ABONE FORMU
94 Yıllık Kapak ve
Fokus konuları
95 Reklam İndeksi
78
ŞUBAT 2015 Özel Güvenlik Federasyonu adına
imtiyaz sahibi
O. Oryal ÜNVER
Yürütme Kurulu
O. Oryal ÜNVER
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Yusuf Vehbi DALDA
Genel Yayın Yönetmeni
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
Yazı İşleri Müdürü
Yeşim ÖZDEMİR
yesim@guvenlik-yonetimi.com
Danışma Kurulu
Alp SAUL
Arzu YÜKSEL
Doç. Dr. Gazi UÇKUN
Füsun KOCAMAN
Gültekin FİŞEK
Hakan ÖZALP
İsmail UZELLİ
Murat KÖSEREİSOĞLU
Okyay ŞENTÜRK
O. Oryal ÜNVER
Osman Levent CELASUN
Prof. Abdurrahman KILIÇ
Taner ALBAYRAK
Yusuf Vehbi DALDA
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık
Derya BOZKURT
derya@guvenlik-yonetimi.com
Yayın Türü
Yerel Süreli Yayın
Ayda bir yayınlanır.
Yönetim Adresi
Arkhe Tanıtım Hizmetleri
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963
Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45
Tel: (533) 413 78 08
Baskı
SEÇİL OFSET
Tel: 0212 629 06 15
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü
haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar
tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar,
çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm
reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki
görüşler sahibine aittir.
Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden
hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul
Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
GüvenlikYönetimi
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ AYDA BİR YAYINLANIR
88
14. BAŞKAN
a
Değerli okurlarımız;
ABD’deki 11 Eylül saldırısı sonrası artan güvenlik ihtiyaçlarının yanı sıra
oluşan asimetrik ve global tehditler tüm ülkeler de olduğu gibi ülke-
mizde de güvenliğe olan talebi arttırmıştır. Keza son olarak Fransa’da
ve Avrupa’nın diğer ülkeleri ile güney komşularımızda yaşanan terör
olayları; artık bu konularda hiç tavizsiz olmamız gerektiğinin en açık
işaretleridir.
Her ne kadar yurttaşların ve onların mülklerinin korunmasından devlet
birinci derecede sorumlu ise de artan ve değişen güvenlik ihtiyaçları kamu
güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerine olan
gereksinime ve onun önemini de yeni bir boyut kazandırmıştır. Türkiye’de
özel güvenlik sektörünün dinamik yapısı; çalışan sayısının hızla artması
ve teknolojik gelişmeler dikkate alındığında sektör gelişim sürecinin iyi
irdelenmesi zorunluluk arz etmektedir. Uygulama alanlarının yeniden
değerlendirilmesi ve araştırılması da bir ihtiyaç olarak karşımıza çık-
maktadır; ancak tüm olumsuzluklara rağmen sektörün geçtiğimiz on yıl
içerisinde gelişim sürecinde çok hızlı mesafe kat ettiğini de rahatlıkla söy-
leyebiliriz. Bir başka ifade ile son on yıllık süreçte 5188 sayılı özel güvenlik
hizmetlerine dair kanun ve ilgili yönetmeliği kapsamında önleyici güvenlik
konusunda görevler üstlenen özel güvenlik şirketlerinin; güvenliğin her
alanında kamu ile işbirliğini etkin olarak tesis ettiklerini gururla izledik.
Bu gün Avrupa’da özel güvenlik şirketleri; güvenliğin hemen hemen
her alanında başarı ile hizmet vermektedirler. Halen AB ülkelerinde 60
binin üzerinde özel güvenlik şirketi faaliyet göstermekte ve bu şirketlerde
2,2 milyon özel güvenlik görevlisi istihdam edilmektedir. Avrupa Birliği
Ülkeleri’nde özel güvenlik hizmetlerinin verildiği alanlar arasında cezaev-
lerini de görebiliyoruz. Yine özel güvenlik görevlilerinden trafik hizmetle-
rinin icrasında da istifade edilmektedir. Bu alanları Avrupa’da kamu-özel
güvenlik işbirliğinde etkin ve gelişen uygulamaları olarak sayabiliriz.
Ülkemizde de artan güvenlik riskleri ve ihtiyaçları çerçevesinde; kolluk
güçlerinin terör, gasp, soygun, kaçakçılık, uyuşturucu ticareti gibi alanlara
yoğunlaşması güvenlik etkinliğini artıracak ve diğer bazı alanlarda kamu
harcamalarından tasarruf sağlayacaktır. Örneğin yerleşim yerlerinde
trafik kontrol ve düzenleme görevlerinin belediyelere devredilerek özel
güvenlik görevlilerinin kullanılmasını alternatif hal tarzları olarak ifade
edebiliriz. Keza güvenli kurye hizmetlerinde, itfaiye hizmetlerinde ve hat-
ta ceza evlerinde özel güvenlik görevlilerinin kullanılması düşünülmelidir.
Güvenli günler dileğiyle…
Özel güvenlik hizmetlerinde farklı
uygulama alanlarının araştırılması
ve geliştirilmesi ihtiyacı
O. Oryal ÜNVER
ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu)
Yönetim Kurulu Başkanı
Güvenli kurye
hizmetlerinde, itfaiye
hizmetlerinde ve hatta
ceza evlerinde özel
güvenlik görevlilerinin
kullanılması
düşünülmelidir.
10 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
15.
16. EDİTÖR
Devrim BOZKURT
devrim@guvenlik-yonetimi.com
t
Türkiye, coğrafi konumunun getirdiği üstünlük sayesinde, hava taşımacılığında stratejik olarak önemli bir
yere sahiptir. Her geçen gün artan hava trafiği ile hava taşımacılığı yarışında da önemini ortaya koymak-
tadır. 2013 yılı sonunda havalimanı yolcu trafiğine göre ülkemiz; dünyada 11., Avrupa’da ise 5.sırada yer
almıştır. Türkiye, dünya ve Avrupa havalimanları toplam yolcu sayısı sıralamasında; 2008 yılında dünyada
14. sırada, 2012 yılında 12. sırada iken, 2013 yılında ise bir basamak yükselerek 11. sıraya yerleşmiştir.
2003 yılında Avrupa ülkeleri arasında 7. sırada yer alırken, 2012 yılında 6. sıraya, 2013 yılında ise 5. sıraya
yerleşmiştir. Tüm bu gelişmeler; havayolu sektörümüzün uluslararası alandaki başarısı ile aldığı mesafeyi
açıkça gözler önüne sermektedir. Özellikle İstanbul Atatürk Havalimanı, mevcut durum itibariyle önemli
bir yere sahiptir. 2013 yılında yolcu sayısına göre hava ulaşımında bağlanabilirlik artışı ile dünyada 1.
sırada olan İstanbul Atatürk Havalimanı, Avrupa’da ise 5. sıradadır. Aynı şeyleri iç hatlar içinde söylemek
mümkündür. Tüm verilerden sonra güvenlik hizmetinin önemi ortaya çıkmaktadır. Havalimanı güvenli-
ğinde birbiriyle bağlantılı güvenlik önlemleri alınmakta, teknolojik güvenlik sistemleri insan kabiliyetleriyle
birleşmektedir. Bu anlamda havaalanı güvenlik kontrol noktalarındaki güvenlik sistem/cihazları ve güven-
lik personelleri güvenlik hizmetinin en önemli unsurlarını oluşturmaktadır. Sivil havacılık faaliyetlerinde
güvenliği sağlamak için her geçen gün yeni teknolojiler ve süreçler geliştirilmektedir. Bu teknolojilerin
temel amacı havaalanı güvenlik süreçlerinde görevli personele karar alma ve uygulamalarda yardımcı
olmaktır. Günümüz teknolojilerini kullanabilen iyi eğitilmiş ve motive olmuş güvenlik personeli havaa-
lanlarında güvenliğin sağlanmasındaki temel unsurdur. Tüm bu süreçlere ilişkin gerekli ayrıntıları kapak
konumuz altındaki yazılarımızda inceleyebilirsiniz.
Bu sayıda fokus konumuz ise bilgi güvenliği. 6 milyarı insan 4 milyarı da makina/cihaz olmak üzere
toplam 10 milyar olması beklenen bağlanabilen nesne sayısının 2020 yılında 50 milyara ulaşacağı tahmin
ediliyor. Bağlantılı hale gelecek tüm insanlar ile tüm bu nesneler bir yandan sürekli veri üretirken diğer
yandan da bu verileri paylaşarak olağan üstü bir trafik oluşturuyor. İnternet ile başlayan ve olağan üstü
hızla genişleyen siber evrende üretilen, saklanan ve iletilen bu verilerin büyüklüğü: 2005 yılında 130
Exabyte (milyar Gigabyte), 2010 yılında 1.227 Ebyte iken; 2015 yılında 8.590, 2020 yılında ise 40.000
Ebyte değerine ulaşması bekleniyor. Araştırmacılar tarafından yayınlanan verilere göre siber evrende
1 dakika içinde, yaklaşık 650 bin Gbyte internet trafiği oluşturan 200 milyon elektronik posta gönderil-
mekte, 100 bin tweet atılmakta, 20 milyon fotoğraf görüntülenmektedir. YouTube’a 48 saatlik video
yüklenip, 1,3 milyon video izlenmekte, Google’da 2 milyondan fazla arama yapılıp Facebook’a 277 bin
giriş yapılmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde işten eğlenceye, eğitimden ticarete hayatımızın
hemen hemen her alanını kapsayan siber evren; sağladığı pek çok imkan ve kabiliyetin yanında gerçek
dünyadaki tüm tehdit ve tehlikelere açık olduğu gibi kendine özgü özellikleri dolayısıyla ortaya çıkan yeni
tehdit ve tehlikeleri de içinde barındırıyor. Bu durum her geçen gün daha donanımlı ve üstelik işbirliği
içinde bir takım suçluları karşımıza çıkarıyor. Bilgi güvenliği yalnızca bilgi sistemleri yöneticilerinin sorum-
luluğu olmanın dışına taşıyor ve risk yönetiminin daha stratejik ve iş tabanlı bir yaklaşımla ele alınması,
tepeden tırnağa organizasyondaki tüm aktörlerin bu amaca hizmet eder bir tutum benimsemesi gerekiyor.
Bireylerin özellikle şirketlerin ve kurumların, güvenlik konusunda yaptıkları yatırımın sürekli olması gerek-
tiğini anlamaları ve güvenlik fonksiyonunu iş mükemmeliyeti hedefinin merkezine yerleştirmeleri ve genel
risk yönetimi yaklaşımlarına uyumlu hale getirmeleri kötü sürprizlerle karşılaşmalarını önlemek adına
organizasyonlarına yapabilecekleri en büyük iyilik gibi görünüyor. Değişik taraflarıyla ele aldığımız fokus
konumuzla ilgili birbirinden değerli yazılarımızı da ilgi ile okuyacağınızı düşünüyorum.
Sektörden sayfalarımızın bu sayıda üç konuğu var; G4S Ülke Müdürü Onur KOCA,
G4S Satış ve İş Geliştirme Direktörü Tuluy NOYAN ve Tam Güvenlik A.Ş Genel Koordinatörü Atilla
ÖZHİM. Sektörde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra birçok önemli konuya ilişkin değer-
lendirmelerin yer aldığı röportajlarımızı da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum.
Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek
teknik yazılar ve değerlendirmelerle dolu…
Güvenli günler dileğiyle…
Devrim Bozkurt
Havalimanı güvenliği
Günümüz
teknolojilerini
kullanabilen
iyi eğitilmiş ve
motive olmuş
güvenlik personeli
havaalanlarında
güvenliğin
sağlanmasındaki
temel unsurdur.
12 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
17.
18. GÜNCEL
rini aldı. Bosch Güvenlik Sistemleri
Orta Doğu Bölge Müdürü Hakan
Özyiğit’in 2014 yılı değerlendirme-
lerine ilişkin konuşması ile başlayan
etkinlik, Bosch Güvenlik Sistemleri
Yönetim Kurulu üyesi Bernard
Schuster’in 2014 yılı değerlendir-
meleri ve 2015 yılı hedeflerinden
bahsettiği konuşma ile devam etti.
Gecede Robert Bosch Middle East
Genel Müdürü Volker Bischoff’un
Robert Bosch firmasının genel stra-
tejiler ve politikalarından bahsettiği
konuşmanın ardından, 2014 yılında
başarılı satış performansı gösteren
partnerlere takdim edilen ödül tö-
renine geçildi. Ürün grubu bazında
en iyi satış performansı ödülleri
dağıtıldı.
Ateksis Irak , tüm Orta Doğu böl-
gesinde yangın ve kongre sistemleri
kategorisindeki en iyi performans
gösteren iş ortağı ödüllerine layık
görüldü.
Gecede ürün bazında partnerlere
ödülleri dağıtıldıktan, EMEA Bölge-
si Satış ve İş Geliştirmeden Sorumlu
Başkan Yardımcısı Hanno Vogels
sahneye çıkarak bir buçuk yıl önce
Key Account yönetimine geçtikle-
Bosch Güvenlik Sistemleri’nden Ateksis’e
“En Büyük Müşteri” ödülü
18 Ocak tarihinde Fairmont Hotel
Dubai’de gerçekleşen Bosch VIP
Partner organizasyonunda Ateksis,
Bosch Güvenlik Sistemleri tari-
hinde ilk kez bir partnere takdim
edilen “En Büyük Müşteri” ile
Yangın ve Kongre Sistemlerinde
Orta Doğu Bölgesi’nin en iyi
satış performansı ödüllerine layık
görüldü.
Fairmont Hotel Dubai’de gerçek-
leşen Bosch VIP Partner organi-
zasyonunda Bosch’un üst düzey
yöneticileri ile birçok ülkeden
gelen Bosch VIP partnerleri yerle-
rini ve bu program dahilinde bir
firmanın oldukça yüksek bir perfor-
mans gösterdiğini ve başarılı proje-
ler gerçekleştirdiğini iletti. Türkiye,
Amerika Birleşik Devletleri, Rusya,
Azerbaycan ve Irak’ta faaliyette
bulunan firmanın 2014 yılında çok
yüksek bir ciroya imza attığını hatta
bu firmanın, yılın son günü mesai
bitiminde dahi hala sipariş geçtiğini
esprili bir şekilde vurguladı. Bosch
Güvenlik Sistemleri tarihinde ilk
kez En Büyük Müşteri Ödülü’ nün
verildiğinin önemini vurgulayarak,
Ateksis Genel Koordinatörü Atila
Özcan, Azerbaycan Ülke Müdürü
Barış Kuş ve Satış Yöneticisi Alper
Kılıçkap nezdinde tüm Ateksis
ailesine takdim etti. Ödülü alarak
kendilerine bu ödülü layık gören
Bosch Güvenlik Sistemleri ailesine
teşekkür eden Atila Özcan, uzun
yıllardır sürdürülen bu iş ortak-
lığının her yıl daha da güçlenip
büyüyeceğini, her sene başarılarını
arttırıyor olmalarından duydukları
memnuniyetini ve bu başarıda kat-
kısı olan tüm takım arkadaşlarına,
iş ortaklarına ve değerli müşterileri-
ne teşekkürlerini dile getirdi.
Tyco Retail Solutions, parakendeciler
için kapsamlı teklifler sunuyor
Tyco Retail Solutions firması,
küresel perakende müşteri veri
tabanına katma değer sunmak için
185.000’den fazla mağazasının ana-
litik kullanılabilirliğini duyurdu.
Tyco RetailNext ile alışveriş istih-
barat çözümünü entegre ederek,
mağaza ortamında alışverişin
izlenmesi, analizi ve hatta müşte-
rinin davranışlarının incelenmesi
gibi yenilikçi çözümler üretti. Bu
güçlü birleşim, alışveriş cihazlarında
bulunan Tyco’nun geniş çoklu port-
föyü ve RetailNext gelişmiş mağaza
analitik platformu, mağaza ope-
rasyonları ve satışların elverişli bir
şekilde izlenmesi gibi kilit ölçümleri
müşterilerine sağlıyor.
14 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
19.
20. GÜNCEL
Pronet bayilerine “Sahne senin” dedi
Türkiye’nin lider güvenlik firması
Pronet, geleneksel bayi toplantı-
sını bu yıl 7 Şubat’ta Antalya Ela
Quality Hotel’de gerçekleştirdi.
270 kişinin katıldığı toplantıda
Pronet’in sektördeki durumuna
ve bir önceki yıla ilişkin bilgiler
verilirken 2015 yılı hedefleri de
paylaşıldı. Pronet’in bayiler ara-
sındaki iletişimi güçlendirmek ve
motivasyonu arttırmak amacıyla
bu yıl 5. kez düzenlediği bayi
toplantısı Antalya’da gerçekleşti.
Pronet güvenlik ve bayi ağında
AirAsia kurbanları el biyometrisi
ile tanımlanıyor
Trident’in son biyometrik el okuyucu
modeli, AirAsia trajedisinin belir-
lenen mağdurlarına yardım ediyor.
AirAsia’nın QZ8501 No’lu uçuşu
Surabaya, Endonezya, Singapur
rotasında 28 Aralık 2014 tarihinde
kaybolmuştu. Kazadan kısa bir süre
sonra Borneo’nun güneyinde 162
yolcusu ile suya batmıştı. Kur-
banların tespit edilmesi amacıyla,
Endonezya’nın Otomatik Parmak İzi
Tanımlama Sistemi (IAFIS) ekipleri
istihdam edilmişti. Afet müdaha-
le ekipleri fotoğrafları, isimleri ve
adresleri ile kurbanların özellikleri-
nin birbirini doğrulayacağını ümit
ediyor.
Mobil Otomatik Çoklu Biyomet-
rik Kimlik Sistemi (MAMBIS) ve
Credence ID Trident el okuyucu
gibi teknolojileri kullanmaya başladı.
Endonezya kolluk görevlilerine
göre, MAMBIS, hasar görmeyen
parmaklara uygulandığında %100
başarı sağlıyor, kaldı ki ellerinde
%60 hasarlı örnek mevcut. Trident
cihazı kullanılarak AirAsia kurban-
larının % 50’si tespit edildi. X-Ray
ya da DNA eşleştirme gibi diğer
kimlik yöntemleri olumlu kayıtlara
ulaşılması açısından daha uzun zaman
alıyor. AirAsia’da yaşanan trajedinin
ardından yapılan soruşturmalar sonu-
cunda; ülkenin 250 milyondan fazla
vatandaşının neredeyse her birinin
biyografik ve biyometrik verileri içeren
son derece kapsamlı bir ulusal kimlik
veritabanı olması Endonezya’ya fayda
sağlıyor.
görev yapan tüm çalışanların bir
araya geldiği toplantıya, Pronet
üst düzey yöneticileri ile çeşitli
departmanlardan da katılım oldu.
“Sahne senin” sloganı ile başlayan
toplantıda konuşma yapan Pronet
Satış Genel Müdür Yardımcısı En-
gin Kurtay: “20 yıldır Türkiye’nin
lider güvenlik firması olmamızda
bayilerimizin katkısı çok büyük.
Her geçen gün inovatif çözümlerle
çıtamızı bir üst seviyelere taşıma-
yı hedefliyoruz. Bunu yaparken
de omurgamızı oluşturan satış
ekibimizin eğitimlerine de oldukça
önem veriyoruz” dedi. Bu sene
“Sahne senin” sloganıyla yeni satış
eğitim sistemini hayata geçirdiklerini
belirten Kurtay: “Satış ekiplerimiz,
sahada müşterilerimizle doğrudan
temas halinde oldukları için, müşteri
beklentilerini anlama ve doğru çö-
züm sunma konusunda çok önemli
bir görev üstleniyorlar. Biz de bu
doğrultuda hem bayi satış ekipleri
hem de direkt satış ekiplerimizin
eğitim programlarını yeniledik. Yeni
eğitim modelimizde, “Sahne senin”
diyerek başrolü, sahada Pronet’in
görünür yüzü olan satış çalışanları-
mıza veriyoruz.” dedi. Toplantıda
ayrıca geleceğe yönelik öngörüler
paylaşılırken, güven ve aidiyet
duygusu da pekiştirildi. 270 kişinin
aynı çatı altında buluştuğu Antal-
ya toplantısında Yılın En İyi Satış
Yapan Güvenlik Danışmanları, En
İyi Bayi Ödülü, En İyi Şube Ödülü
ve Kıdem Ödülleri de sahiplerini
buldu.
16 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
21.
22. GÜNCEL
Ayvaz çalışanları turnuvada buluştu
Çalışma koşullarını iyileştirmek için
gerçekleştirdiği sürekli ve planlı çalış-
malarla gündeme gelen Ayvaz, perso-
nel motivasyon faaliyetlerine bir yeni-
sini daha ekledi. Şirket, Ocak ayında
başlayan ve Şubat ayında tamamlanan
sürpriz ödüllü masa tenisi turnuvası ile
mavi yaka ve beyaz yaka personelini
keyifli bir ortamda bir araya getirdi.
Şirketin İcra Kurulu Başkanı Serhan
Alpagut dahil 64 personelin katılım
gösterdiği turnuvada dereceye giren-
lere sürpriz ödüller verildi. Çalışanlar
arası etkileşimi ve pozitif rekabet
duygusunu artırmanın amaçlandığı
turnuva, öğle tatillerindeki yarımşar
saatlik zaman diliminde gerçekleştiril-
di. Katılımcıların yanı sıra seyircilerin
de bu heyecana ortak olabilmesi için
mini tribünlerin oluşturulduğu turnu-
vanın şampiyonu, personel departma-
nından Benide Yavuz oldu. Birincilik
ödülü olarak akıllı cep telefonu
kazanan Yavuz’a; depo ve satın alma
sorumlusu Kadir Yeşilırmak ikincilik
ve hortum formlama bölümünden
Seyfettin Yerlikaya üçüncülük ile eşlik
etti. Zorlu rakiplerle heyecanlı zaman
geçirdiğini belirten Yavuz, erkeklerin
çoğunlukta olduğu 550 çalışan arasın-
da bir kadın olarak birinci olmaktan
mutlu olduğunu dile getirdi. Turnu-
vayı başından beri takip eden ve ödül
töreninde konuşan Ayvaz İcra Kurulu
Başkanı Serhan Alpagut, şirket içi or-
ganizasyonlara öncelik vererek çalışan
memnuniyetini ve motivasyonunu en
üst seviyeye çıkarmaya çalıştıklarını
söyledi. Günümüzde hayatın önemli
bir bölümünün iş ortamında geçtiğini
dile getiren Alpagut; “Her kademedeki
personelimiz işini hakkıyla yapabilmek
için doğal olarak iş stresiyle karşı kar-
şıya kalıyor. Bu stresten kısa süreliğine
bile olsa kaçabileceğimiz ve mola verip
dinlenebileceğimiz alanlar üzerine
uzun süredir çalışıyoruz. Şirketimizde
bir sosyal tesisimiz var. Bu tesiste mini
cafe, tavla, langırt, masa tenisi, televiz-
yon izleme alanı, dinlenme alanları ve
çalışanların kitap-film değiş tokuşunda
bulunabildiği mini bir kütüphane yer
almakta. Bu alanı daha verimli hale
getirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Tur-
nuvaya ilgi gösteren tüm çalışanlara
teşekkür eden ve dereceye girenleri
tebrik eden Alpagut, bu tür uygulama-
ların sektöre örnek olmasını dileyerek
sözlerini tamamladı.
AYD’de 3. dönem başladı
AYD- Alışveriş Merkezleri ve Yatı-
rımcıları Derneği’nin 7’inci olağan
genel kurulu 17 Şubat 2015’te Orjin
Maslak’ta gerçekleştirildi. 2013 - 2015
dönemini sonlandıran ve AVM sek-
törüne yön veren AYD, 2015 – 2017
döneminde de Başkan Hulusi Belgü
ile devam etme kararı aldı. AYD
Başkanı Hulusi Belgüyeni dönem
mesajında; “2015 yılında da sektör
performansımızı arttırmaya devam
edeceğiz. Hedefimiz devlete olan
katkımızı 20 Milyar TL’nin üzerine
çıkarmak ve organize perakende sek-
törünün 110 milyar dolarlık büyüklü-
ğün üzerine taşımak. Bunun yanı sıra;
modern, iyi tasarlanmış yeni AVM’ler
ile birlikte bu yıl sektörümüzdeki istih-
damı da 400.000’in üzerine çıkart-
mayı önemsiyoruz. Yabancı yatırım-
cıların en cazip bulduğu ve ciddi
yatırımlar yaptığı bir sektör olmaya
da devam edeceğiz.”dedi. AYD
Olağan Genel Kurulu’nda % 70 asil
üyenin katılımıyla yapılan oylama-
larda oy birliği ile göreve seçilen yeni
yönetim kurulu; bir önceki dönemde
de başkanlık görevini sürdüren Multi
Türkiye Yönetim Kurulu üyesi de
olan Hulusi BELGÜ
başkanlığında, Nuri ŞAPKACI, Avi
ALKAŞ, Coşkun BAYRAKTAR,
Fuat ATALAY,
Mustafa Cem ERİÇ, Aydın YUR-
DUM, Mehmet Tevfik NANE,
Ozan BALABAN, Kemal Osman
İLLEZ, Hakan KURT, Kazım KÖ-
SEOĞLU, Anthony Mehran KHOİ,
Gündüz BAYER, Nuh ACAR,
Levent KİRMAN, Artuğ ÇETİN,
Yurdaer KAH-
RAMAN,
Hayal OLCAY,
Alison Greer
Rehill ERGÜ-
VEN, Gökhan
ÇETİNSAYA,
Orhan Murat
İZCİ olmak üzere toplam 22 kişiden
oluştu. Genel kurulun seçtiği yeni danışma
kurulu üyeleri ise Zafer KURŞUN, Murat
ÖZYEĞİN, Hüsnü AKHAN, Özcan
TAHİNCİOĞLU, Mustafa BAYRAKTAR,
Avni ÇELİK, Rıfat Hakan KODAL, Salih
BEZCİ,Süleyman ÇETİNSAYA ve Hüse-
yin ÖZDİLEK. AYD Denetim Kurulu ola-
rak; Halit Serhan ERCİVELEK, Mühibe
Elif GERMİRLİ, Orhan DEMİR, Tülin
Aydan ORMANCI, Sami MİLLİ, İhsan
Gökşin DURUSOY belirlendi.
18 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
23.
24. GÜNCEL
Yarattığınız canavarın farkında mısınız?
Dünya Güvenli İnternet Günü
kutlanıyor ama son zamanlarda
yaşanan malware saldırıları, habere
sık sık konu olan fişleme skandalları
yüzünden internet her zamankinden
daha tehlikeli gözüküyor. F-Secure
Araştırma Genel Müdürü Mikko
Hypponen İnternet Günü için verdi-
ği tavsiyelerle, sanal dünyayı daha iyi
bir yer haline getirmeyi hedefliyor.
F-Secure’in yaptırdığı araştırmaya
göre katılımcıların % 46’sı güven-
lik yazılımı kullanarak internet’e
güveniyor. Öte yandan bu soruya
kişisel bilgi güvenliği
eklenince, katılımcıların
% 39’u internete pek
güvenmediğini söylüyor.
İnternete hiç güvenme-
yen kişilerin sayısı %
11 iken, sadece % 4’lük
kesimi oluşturan katı-
lımcılar internete gerçekten güven-
diklerini söyledi. Şirket yöneticileri
bu sayılara şaşırmamak gerektiğini
söylüyor, F-Secure’in elindeki veriler
işin vahimliğini ortaya koyuyor.
F-Secure’ ün tespitlerine göre günde
250 binden fazla (Windows için)
malware yazılım ortaya çıkıyor. Her
gün, 9 bin adet android tabanlı
kötücül yazılım internet dünyasına
karışıyor. Bu kötücül yazılımlar,
paranızı, bilgilerinizi, içeriklerinizi
çalmak için uğraşıyor. Hypponen
internetin dünyaya getirdiği dev-
rimlerden bahsederken işin karanlık
yüzüyle ilgili şu açıklamada bulun-
du: “ Bazen, gerçekten bir canavar
yaratıyormuşuz gibi düşünüyorum.
Her teknolojik gelişme kendine has
karanlık bölgelere sahip. Hiçbir
teknoloji güvenli değil, işte halk
arasındaki yanlış şehir efsaneleri;
açık kaynaklı yazılımlar güvenlik
açıklarına karşı çözüm mü? Bu soru-
nun cevabı hem evet hem de hayır.
Çoğunlukla insanlar, açık kaynak
kodlu yazılımların daha güvenli
olduğunu düşünüyor. Ne de olsa,
herkes kodları açık inceleyebiliyor ve
tehlikeli bir şeyler fark edebiliyor.”
Teori böyle dese de, Hypponen 2014
yılında yaşanan en korkutucu virüs
saldırılarında Heartbleed ve Shell-
shock açık kaynak kodlu yazılımlara
yerleştiğini uzun sürede keşfedileme-
diğini hatırlatıyor.
Casus şarj cihazı bilgilerinizi kaydediyor
Samy Kamkar isimli hacker’ın
ürettiği şarj cihazı görünümlü casus
cihaz kablosuz klavyelerden girilen
bilgileri kaydedebiliyor. Daha önce
MySpace sitesi için “KeySweeper”
isminde bir solucan virüs yazan
Samy Kamkar cep telefonu şarj ci-
hazı görünümünde casus cihaz yaptı.
Bu cihaz prize takılarak ortamdaki
kablosuz klavyelerden girilenleri
kaydediyor ve isteğe bağlı olarak
hackerlara sms ile bildiriyor. 2.4GHz
frekansta yayın yapan Microsoft
kablosuz klavyelerden girilen tüm
bilgileri takip eden casus şarj aleti
klavyeden girdiğiniz tuşları takip
ediyor, belirli bir kalıpta girilen tuşlar
olduğunda (Örn. Facebook.com gibi
bir websitesi adresi girildiğinde) de-
vamında girilen
kullanıcı adı ve
şifre bilgisi gibi
yazı gruplarını
kaydetmeye
başlıyor. Bu
bilgilerin usb
kablosu yoluyla
cihazdan alına-
bildiği gibi sms
olarak da gön-
derebilen eklentileri mevcut. Eğer
cihazı prizden çıkarırsanız sanki
cihaz kendini kapatmış gibi üzerin-
deki ışığı sönüyor ancak gerçekte
sadece batarya moduna geçiyor
ve tüm işlevlerini yerine getirmeye
devam ediyor. Bugünlerde çoğu iyi
marka klavye üreticileri 128 bitlik
AES gibi kırılması zor şifreleme
metotları kullanıyor ancak piyasada
hala eski model şifrelemesiz 2.4GHZ
frekanstan yayın yapan klavyeler
satılabiliyor. Her ne kadar bu casus
cihazın bedeli 10$ ile 80$ arasında
değişiyor olsa da Samy Kamkar bu
cihazın satılık olmadığını söylüyor.
20 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
25.
26. GÜNCEL
Siber hırsızlar
1 milyar
dolar çaldı
Bilgisayar güvenliği şirketi Kaspersky
Lab’in raporuna göre dünya genelinde
100’den fazla banka ve mali kurum
‘siber hırsızlık’ mağduru oldu. Şirketin
2013 yılından bu yana yürüttüğü
araştırma sonucunda siber saldırı
yöntemiyle yapılan hırsızlıkta yakla-
şık 1 milyar dolar çalındı. Raporda,
siber suç çetesinin Rusya, Ukrayna ve
Çin’den üyeleri olduğu belirtildi.
Kaspersky, Interpol ve Europol işbir-
liğiyle yürüttüğü araştırma sonunda
aralarında Rusya, ABD, Almanya, Çin,
Ukrayna ve Kanada’nın da bulunduğu
30 ülkede siber soygun yapıldığını tespit
etti. Interpol’ün dijital suçlar merkezi
müdürü Sanjay Virmani, “Bu saldırılar,
suçluların savunmasız her tür sistemi is-
tismar edebileceklerine dikkat çekiyor”
dedi. Kaspersky, ‘nihai müşteriler yeri-
ne doğrudan bankadan hırsızlık yapan
çetenin’ siber saldırıda yeni yöntemlere
işaret ettiğini belirtti. Kaspersky’nin
‘Carbanak’ olarak adlandırdığı siber
hırsızlık çetesi şirketlerin ağlarına
girebilmek için bilgisayar virüslerini
kullandı. Virüsler aracılığıyla güvenlik
kameralarına da girildi ve çalışanların
ekranlarındaki her tür bilgiye erişim
sağlandı ve tüm bilgiler kaydedilebildi.
Çete, bazı durumlarda da bankaların
hesaplarından kendi hesaplarına para
aktarabildi. Bankamatikler de belirle-
nen bir zamanda kendiliğinden para
dağıtımı yapabilecek şekilde ayarlandı.
Kaspersky siber hırsızlığın her eylemde
ortalama iki ila dört ay sürdüğünü ve
her defasında da 10 milyon dolara
yakın bir miktar çalındığını belirtti.
NFS İntersec Fuarı’nı ziyaret etti
Sevgili ararken hackera
yakalanma!
NFS Teknoloji iş
ortakları ile birlikte
18-20 Ocak tarihleri
arasında düzenlenen
Intersec 2015 fuarını
ziyaret etmek için
Dubai’deydi.18-20
Ocak tarihlerinde
düzenlenen fuar
için 17 Ocak’ ta
Dubai’ye giden 22
kişilik kafile 18 Ocak’
ta başlayan fuarı ilk
gününde ziyaret etti.
NFS Teknoloji ve iş
ortaklarına özel olarak TDSI standında
Vugarde2 ve EXgarde’ın entegrasyon
demosu ve tanıtımı yapıldı. Kartlı geçiş
ve cctv enegrasyonunu mükemmel şekilde
yapan TDSI’ın yeni çözümlerinin yakın-
dan incelenmesinden sonra Pelco’ nun
yeni endüstriyel çözümü olan Thermog-
raphy incelendi. Pelco ekibinin yakın ilgi
ve alaka gösterdiği ekip, tek kameradan
IBM Güvenlik Birimi tarafından yapılan
yeni bir araştırmaya göre en popüler
mobil arkadaş bulma uygulamaları-
nın %60’ından fazlası, kişisel kullanıcı
bilgilerini ve kurumsal verileri riske atan,
çeşitli internet saldırıları için risk taşıyor.
IBM’in araştırmasına göre bu uygula-
maların birçoğunun (kamera, mikrofon,
depolama, GPS konumu ve sanal cüzdan
fatura bilgileri gibi) aygıttaki diğer özel-
liklere de erişimi bulunuyor ve dolayısıyla
da güvenlik açıklarıyla birlikte hackerlar
16 bölgenin ısı sıcaklıklarını anlık olarak
ölçen ve referans değerleri dışında ölçüm
yapıldığında alarm pozisyonuna geçen
ürün ve çözümlerden çok etkilendi. Sam-
sung standını da ziyaret ettikten sonra
yeni teknolojik gelişmeleri inceleyen ekip
ilk günün tamamını fuar ziyaretine ayır-
dı. Dubai şehir turu, tekne gezisi, çölde
safari ve bedevi çadırında akşam yemeği
gibi etkinlikler gerçekleştiren NFS Tek-
noloji, iş ortakları ile birlikte son günün-
de dünyanın en yüksek binası olan Burj
Khalifa’ya çıkarak 828 mt yükseklikten
şehre kuş bakışı baktı. Dubai gezisinin
son akşamında AVAYA Dubai ofisinin
NFS Teknoloji için düzenlediği akşam
yemeğine katılan kafile, akşam yemeğinin
ardından konakladıkları otele geçerek
yurda dönüş hazırlıklarını tamamladı. 3
gece, 4 gün süren etkinlik sonunda geziye
katılan NFS Teknoloji iş ortakları, güven-
lik sektöründeki yeni teknolojileri ve aynı
anda yeni bir şehri tanıdıkları güzel bir
organizasyon olduğunu belirtti.
için cazip duruma getiriyor. Araştırma-
da yer alan kuruluşların hemen hemen
yarısındaki çalışanların iş için kullan-
dıkları mobil aygıtlarda, en popüler
arkadaş bulma uygulamalarından en az
biri kurulu bulunuyor. Pew Araştırma
Şirketi’ne göre Amerika’daki her 10
kişiden biri (yaklaşık 31 milyon kişi) bir
arkadaşlık sitesine üye ya da arkadaş
bulma uygulamasını kullanıyor. Son
sekiz yılda internet ortamında tanışarak
flört edenlerin sayısı %66’ya yükseldi.
Kullanıcıların bu tip sitelerle paylaştık-
ları kişisel bilgiler konusunda çok dik-
katli olmaları gerektiğine vurgu yapan
araştırma, bazı kullanıcıların paylaşım
oranlarını artırarak kişisel güvenlik ve
gizlilik bakımından kendilerini tehlikeli
bir duruma soktuklarını gösteriyor.
22 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
27.
28. ç
Çocuklu ailelerde en çok duyduğumuz cümledir. Elbette anne – baba çocuğuna
güvenecek, ona güvendiğini gösterecek, benlik(Kimlik)kazanmasına öncülük
edecek ve destek verecek, ama kontrolü de elinden bırakmayacak. Çocuğa hisset-
tirmeden onu izleyecek ve denetleyecek. Bu takip ve denetleme elbette polisiye ve
devlet denetlemesi tarzında olmayacak.
Çocuk disiplin altında tutulacak; bazı ailelere disiplin dediğim zaman “Biz sık-
mıyoruz çocuk şahsiyetli olsun” gibi ve benzeri cevaplar alıyorum. Ailede; çocuk-
ta disiplin derken onu hayata hazırlayan, yaşamla ve kendisiyle barışık olmasını
sağlayan, toplumla uyum içinde olmasını gerektiren disiplinden bahsediyorum.
Çocukta disiplini temin edebilmek için “Kararlı olmamız, tutarlı olmamız ve sü-
reklilik kazandırmamız” lazımdır. Çocuğun hayata bağlanması, yaşamı sevmesi,
geleceği için iyi hayaller kurması gerekmektedir. Bu da; kendine saygıyla, çevre-
sindekilere saygıyla, sorumluluk duygusunu geliştirmesiyle mümkün olmaktadır.
Gelelim başlığa; “Benim çocuğum yapmaz” düşüncesi ile çocuğu hiçbir
disiplin ve uyarı ile denetime tabi tutmazsak göreceğimiz sonucu söylemek iste-
miyorum. Yirmi- yirmi beş yıl evvel gazete, radyo ve televizyonlarda uyuşturucu
ile ilgili polisiye haberlerde 200 gram esrar, yarım kilo işlenmemiş kenevir, üç-beş
bin tane uyuşturucu hap yakalandığı ve yakalananların adalete teslim edildiği
yazılır; dinlenir ve seyredilirdi. Bu gün gördüğümüz ise yazılı ve görsel basında
aktarılanlar; 8 ton uyuşturucu, milyonlarca adet hap, her operasyonda kilolarca (
800 kg -400 kg -1,5 ton gibi) bunlardan yakalanıyor. Sevgili okurlar, bu yakala-
nanlar. Peki; yakalanamayanlar ne oluyor? Yorum sizin.
Ticarette ve ekonomide bir kural vardır; satılabilen kadar stok yapılır. Hiçbir
ticaret erbabı satamayacağı kadar mal ve ürünü stok etmez. Demek ki bu yakala-
nanlar, yakalanmamış olsaydı satılacaktı. Yani tüketicisi ve alıcısı var. Her zaman
da olacak demektir. Son yapılan gözlemler ve araştırmalar bunu kullananların
ortaöğrenim seviyesindeki çocuklara kadar indiğidir. Burada anne ve babaları
korkutmak niyetinde değilim. Ama önemle ve çok önemle uyarıyorum. “Benim
çocuğum yapmaz” düşüncesinden yola çıkarak; hapishanelerde neden bu kadar
mahkûm var? Hastanelerde bu konu ile ilgili neden bu kadar insan var? Bu elle
tutulup gözle görülenler. Tedaviye gitmeyen milyonlarca kişi var.
Bu günkü konumuz uyuşturucu idi. “Benim çocuğum yapmaz” için birkaç
örnek. Karısını ve çocuğunu öldürmeye teşebbüs eden; hatta öldüren, ailesine
ve çevresine şiddet uygulayan, para çalan, dolandırıcılık yapan, sahtecilik yapan,
gasp yapan, adam öldüren, küçük çocuklara cinsel tacizde bulunanlar. Bu say-
dığım suçları yapanların anne – babaları yok mu? Bunlar da “Benim çocuğum
yapmaz” diye düşünenlerdendi. Çocuk yetiştirirken dikkat edilmeli ve özen
gösterilmelidir.
Çok fazla duygusallık göstermemiz görmemiz gerekenleri görmeye engel olur.
Anne ve babalar kıyamıyoruz diyorlar; fakat başkaları çok feci kıyıyor ve tamir
edilemiyor.
Annelerin – babaların ve herkesin önemle özen göstermesi dileğimle…
Çocukta disiplini
temin edebilmek
için “Kararlı
olmamız, tutarlı
olmamız ve süreklilik
kazandırmamız”
gerekir.
HAYATA BAKIŞ
“Benim çocuğum yapmaz”
Oğuz GÜLAY
24 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
29.
30. D
ünya kıtalarının
ortasında (Doğu-Batı/
Kuzey-Güney eksenin-
de) yer alan Türkiye,
coğrafi konumunun
getirdiği üstünlük sayesinde,
hava taşımacılığında stratejik
olarak önemli bir yere sahip bu-
lunmakta ve her geçen gün artan
hava trafiği ile hava taşımacılığı
yarışında önemini ortaya koymak-
tadır. 2013 yılı sonunda havali-
manı yolcu trafiğine göre ülkemiz;
dünyada Hindistan’ın ardından
11., Avrupa’da ise İspanya’nın
ardından 5.sırada yer almıştır.
Türkiye, dünya ve Avrupa ha-
valimanları toplam yolcu sayısı
sıralamasında; 2008 yılında
dünyada 14. sırada, 2012
yılında 12. sırada iken, 2013
yılında ise bir basamak yükse-
lerek Hindistan’ın ardından 11.
sıraya yerleşmiştir. 2003 yılında
Avrupa ülkeleri arasında 7.
sırada yer almakta iken, 2012
yılında 6. sıraya, 2013 yılında
ise İspanya’nın ardından 5. sı-
raya yerleşmiştir. (Kaynak: ENAC
2013 Raporu)
Türkiye’nin dünya ve Avrupa
havayolu yolculuklarındaki payı
Yapılan projeler ve gelişmeler; ha-
vayolu sektörümüzün uluslararası
alandaki başarısı ile aldığı mesa-
feyi açıkça gözler önüne sermek-
tedir. Böylece Türkiye’nin dünya
ve Avrupa havayolu yolculukla-
rındaki payı giderek yükselmiş
ve 2013 yılında dünyada % 2,4
yolcu payına, Avrupa’da ise % 8,7
KAPAK KONUSU
Özlem DUYAR / Danışman
ELDEM ÖZEL GÜV. VE KORUMA HİZ. LTD. ŞTİ.
Türkiye’nin dünya hava
ulaşım sektöründeki yeri
“Havacılığın tarihi ve kuralları kan ile yazılmıştır” denir. Peki
ya havalimanı güvenliğinin kansız bir tarihi var mıdır?
26 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
31. yolcu payına erişilmiştir. Özellikle
Türkiye ekonomisinin kalbi konu-
munda bulunan İstanbul, 3.000
km yarıçaplı uçuş mesafesi içe-
risinde yer alan Avrupa, Asya ve
Afrika’daki ülkelere durmaksızın
uçuş yapma imkânı sağlamakta-
dır. Bu bakımdan İstanbul Atatürk
Havalimanı, mevcut durum
itibariyle doğal bir hub konumun-
dadır. Nitekim 2013 yılında yolcu
sayısına göre hava ulaşımında
bağlanabilirlik artışı ile dünyada
1. konumda olan İstanbul Atatürk
Havalimanı, Dünyada 18. sırada,
Avrupa’da ise 5. sıradadır.
İç hat, dış hat, toplam uçak ve
yolcu sayısındaki artış oranları
Uçak trafiğinde %184 artış 2003
yılında üst geçişlerle birlikte hiz-
met verilen uçak trafiği 529.205
olarak gerçekleşirken, bu rakam
2013 yılı sonunda %184 artarak
1.504.973’e ulaşmıştır. 2014 Ey-
lül sonu gerçekleşmesi bir önceki
yılın aynı dönemine göre %10,8
artışla 1.269.113’tür.
İç hat yolcu sayısında
%732’lik artış: İç hat yolculuklara
olan talep son 11 yılda kesin-
tisiz sürmüştür. 2003 yılında 9
milyon 147 bin olan iç hat yolcu
trafiği, 2013 yılı sonunda %732
oranında artarak 76 milyon 149
bin’e ulaşmıştır. 2014 Eylül ayı
sonu gerçekleşmesi bir önceki
yılın aynı dönemine göre % 12,4
artışla 64.383.053’tür. Toplam
yolcu sayısında %335’lik artış
2003 yılında 34 milyon 444 bin
olan toplam yolcu trafiği (direkt
transit dâhil), 2013 yılı sonunda
%335 artarak 149 milyon 996
bin’e ulaşmıştır. 2014 Eylül ayı
sonu gerçekleşmesi bir önceki
yılın aynı dönemine göre %11,4
artışla 128.760.940’tır.
Yer hizmetlerinde çalışma
ruhsatı verilen şirketler
2003 yılından itibaren toplam
672 çalışma ruhsatı verilmiş ve
2014 Eylül sonu itibariyle A, B ve
C grubu çalışma ruhsatı verilen
şirket sayısı 47’ye ulaşmıştır:
A grubu çalışma ruhsatı: En
az üç uluslararası trafiğe açık ha-
vaalanında teşkilatlanarak hava
taşıyıcılarına yer hizmeti yapmak
üzere yetkilendirilmiş olanlar.
B grubu çalışma ruhsatı: Yer
hizmet türlerinin tamamını veya
bir kısmını kendileri için yapacak
hava taşıyıcılarına her bir hizmeti
yapmak üzere yetkilendirilmiş
olanlar.
C grubu çalışma ruhsatı:
Temsil, gözetim ve yönetim, uçak
özel güvenlik hizmet ve denetimi,
ikram servis ile uçuş operasyon
hizmetini yapmak üzere yetkilen-
dirilmiş olanlar.
Havalimanı güvenliğinde
mevcut durum
Milli Sivil Havacılık Güvenlik
Programının idamesi, uygulan-
ması ve geliştirilmesi, bu konu
ile ilgili yeni politikaların belir-
lenmesi ve tedbirlerin alınması,
ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık
Teşkilatı) standartları ve tavsiye
edilen uygulamalarının yerine
getirilmesi ile kurumlar arasında
Son 10 yılda sektörde istihdam edilen
personel sayısında %177.8, sektörün toplam
ciro miktarında %981.8 oranında artış
yaşanmıştır.
Özlem DUYAR
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 27
32. koordinasyonun sağlanmasından
sorumlu ve yetkili olan Ulaştırma
Bakanlığı Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünü (SHGM) tarafından,
Türkiye’de faaliyet gösteren Sivil
Havacılık İşletmelerinin, Milli
Sivil Havacılık Güvenlik Programı
(MSHGP) ve ekleri ile Sivil Hava-
cılık Güvenliği Eğitim ve Sertifi-
kasyon Talimatı’nda (SHT-17.2)
belirtilen güvenlik uygulamalarını
yerine getirmeleri için gerekli
olan organizasyon ve personel
yapılanması hakkında çalışma
esaslarını belirlemek, uygulama
prensiplerini ortaya koymak,
uygulamalarda ki sorumluluğun
sivil havacılık işletmeleri tarafın-
dan takip edilerek, hem işletme
içi hem de yerel ve ulusal otorite
ile koordinasyonun sağlanması
hususunda kriterleri belirlemek
amacı ile sivil hava taşımacılığı
ve sivil havacılık alanında faaliyet
gösteren havacılık işletmeleri
ile hava meydanlarında faaliyet
gösteren yetkilendirilmiş özel gü-
venlik kuruluşlarını kapsayan Sivil
Havacılık Talimatı SHT-17.3 /
Havacılık İşletmeleri Güvenlik Yö-
netim Sistemi (SeMS) Talimatı’nı
oluşturmuştur. 17 Aralık 2014’te
yürürlüğe giren SHT-17.3’e hava-
limanı güvenliği açısından biraz
daha yakından bakmak yerinde
olacaktır. Bu talimatın yürürlüğe
girmesi ile birlikte, 28/12/2010
tarihli Havacılık İşletmeleri Gü-
venlik Yönetimi ve Organizasyonu
Talimatı yürürlükten kalkmıştır.
1) Kişilerin, uçak altı veya kabin
bagajları ile kişiler tarafından
taşınan eşyaların, kargonun,
postanın, şirket postası ve şirket
malzemelerinin polis gözetiminde
elle veya güvenlik teçhizatı ile
veya patlayıcı tespit köpeği ile
aranması, taranması ve kişilerle
mülakat yapılması, yolcuların
doküman kontrolünün yapılması,
2) Hava aracının aranması, kont-
rolü ve korunması,
3) Havaalanlarında bulunan
güvenlik tehditli alanlara giriş
kontrolü,
4) Devriye, eskortluk, nöbet
hizmetleri,
5) Araç araması,
6) Yolculara ait silahların terminal
ile uçak arasında nakli bu talima-
tın içeriğinde yer almaktadır.
Havalimanı güvenliğinin sağlan-
masındaki işleyişe baktığımız
zaman ise karşımıza çıkacak olan
aşamalardan bir kısmı şunlardır.
1) Her havacılık işletmesi, işlet-
me güvenlik planını/programını/
el kitabını hazırlayarak yetkili
otoriteye onaylatır; ayrıca faaliyet-
te bulunulan her havaalanı için
ayrı bir güvenlik planı hazırlayarak
havaalanı otoritesine onaylatır.
2) İşletme güvenlik planı/prog-
ramı/el kitabı aşağıda belirtilen
gereklilikleri içermelidir:
Yıllık denetleme planı,
Denetim prosedürleri,
Raporlama prosedürleri,
Takip ve düzeltici faaliyet
prosedürleri,
Kayıt sistemi,
Eğitim planı,
Dokümantasyon,
Organizasyon ve iletişim,
İşletme faaliyetleri,
Acil durum yönetimi,
MSHGP (Ülkemizde sivil
havacılık güvenliğini sağlama-
ya yönelik alınacak tedbirlerin
standartlarını belirleyen, İçişleri
Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizci-
lik ve Haberleşme Bakanlığı’nın
ortaklaşa yayınladığı Milli Sivil
Havacılık Güvenlik Programı) ve
uluslararası standartları içeren
uygulamalar.
Ayrıca, işletme yıllık bir denetim
programı yapmalıdır. İyi planlan-
mış bir denetim programı tüm
alanların periyodik olarak göz-
den geçirilmesini kapsamalıdır.
Program esnek olmalı ve plansız
denetimlerin yapılabilmesine izin
vermelidir. Ayrıca işletme, dene-
tim programını belirlerken, yö-
netim, organizasyon, operasyon
ya da teknolojik değişiklikleri ve
mevzuatta olan değişiklikleri de
göz önüne almalıdır. Bir sonraki
yılın denetim planı en geç içinde
bulunulan yılın 31 Aralık tarihine
kadar yapılmalı ve yönetim tara-
fından onaylanmalıdır.
Güvenlik sisteminde, denetimin
amacı, öncelikli olarak güvenlik
sisteminin etkinliğini araştırmak
ve sorgulamaktır, bunun yanında,
tanımlanan politika, operasyon
ve eğitim sistemin sürekliliğini
sağlayarak uyum içinde olmalarını
sağlamaktır. Bu nedenle denetim
faaliyetlerinin sonucu olarak tes-
pit edilen uygunsuzluklar, GSYY
(Güvenlikten Sorumlu Yetkili Yö-
netici) tarafından bağlı bulundu-
ğu yöneticiye iletilmelidir. Uygun-
suzlukların nedenleri belirlenmeli,
gerekli araştırmalar yapılmalı ve
uygun düzeltici faaliyetler planlan-
malıdır. Bulgunun giderilmesi için
KAPAK KONUSU
İç hat yolculuklara olan talep son
11 yılda kesintisiz sürmüştür. 2003 yılında
9 milyon 147 bin olan iç hat yolcu trafiği,
2013 yılı sonunda %732 oranında artarak
76 milyon 149 bin’e ulaşmıştır.
28 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
33.
34. KAPAK KONUSU
düzeltici faaliyetler kapsamında
hedef tarihleri de içeren bir
eylem planı hazırlanır. Eylem
planına uyulduğunu, düzeltici
faaliyetlerin uygulandığını ve
bunların etkili olduğunu görmek
için takip denetimleri yapılır.
Güvenlik programının sonuçla-
rını belgeleyen kayıtlar, doğru
ve eksiksiz bilgi ve belge olarak
işletme tarafından ve kolayca
erişilebilir bir şekilde saklan-
malıdır. Aşağıdaki kayıtlar ger-
çekleştikleri tarihten itibaren
3 yıllık bir zaman dilimi süre-
since muhafaza edilmelidir.
Bu kayıtlar gerektiğinde yetkili
otorite denetçileri tarafından da
incelenebilir.
Denetim programları/rapor-
ları,
Bulgulara yapılan işlemler/
eylem planları,
Düzeltici faaliyet raporları/
takip denetimleri.
Bir havacılık güvenliği siste-
minin kurulması ve dokmante
edilmesi ile bir güvenlik yöneti-
cisi görevlendirilmesi gerekliliği
şüphesiz ki tüm işletmeler
için geçerlidir. Yetkilendirilmiş
veya ruhsatlandırılmış hava-
cılık işletmelerinin, faaliyette
bulundukları sürece güvenlikten
sorumlu yetkili yönetici (GSYY)
bulundurmaları gerekir. Bu
yönetici, yapacağı uygulamalar-
dan işletme yönetimine ve yetkili
otoriteye karşı sorumludur. Yetkili
otorite tarafından yapılan incele-
me ve denetlemelerde, güvenlik
yönetiminde gerekli faydayı belirli
bir süreçte sağlayamayan veya
uygulamalarda olumsuzluk ya da
havacılık güvenliğini direkt etkile-
yen bir kusur tespit edildiğinde,
işletmelerin güvenlikten sorumlu
yetkili yöneticisinin değiştirilmesi
ve/veya güvenlik yapılanmasının
gözden geçirilmesi, yetkili otorite
tarafından istenebilir.
GSYY’nin yetki ve sorumlulukları
bu talimatın 15. Maddesinde
şöyle belirtilmiştir:
1) SHGM tarafından onaylanan
GSYY, sivil havacılık güvenliği ko-
nusunda mevzuatta yazılı kuralla-
rın işletmede uygulanmasından/
uygulattırılmasından yetkili ve
sorumludur. Ayrıca GSYY aşağıda
belirtilen görev ve sorumlulukların
yerine getirilmesinden yetkili ve
sorumludur:
Havacılık güvenliği ve işlet-
menin görev alanındaki ulusal/
uluslararası güvenlik mevzuatını
takip ederek, yeni kuralları ve
tavsiyeleri yürürlüğe koymak,
Yürürlükteki kural ve uygu-
lamaların gerçekleştirildiğinden
emin olmak için prosedürlerin
yeterliliğini ve bu prosedürlere
uyumu takip etmek,
Güvenlik konusunda, işletme-
ye ait merkez ve temsilciliklerde
sorumlu olmak,
MSHGP’ye uygun olarak işlet-
menin eğitim ve güvenlik planını
hazırlamak, yazılı olarak hazırla-
nan güvenlik planını ilgili yetkili
otoriteye onaylatmak,
Hava alanı bazında güvenlik
planının hazırlanarak hava alanı
otoritesine onaylatılmasını sağla-
mak,
İşletme içi hizmetlerin ve
işletme için alınan hizmetlerin
güvenlik denetimlerinin yapılması-
nı ve düzeltici faaliyetlerin yerine
getirilmesini sağlamak,
İşletme yıllık bir denetim programı
yapmalıdır. İyi planlanmış bir denetim
programı tüm alanların periyodik olarak gözden
geçirilmesini kapsamalıdır. Program esnek
olmalı ve plansız denetimlerin yapılabilmesine
izin vermelidir.
30 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
35.
36. Raporlama ve kayıt sistemini
oluşturmak,
Kalite sistemi dahilinde yapı-
lan iç denetlemelerin koordinasyo-
nunu sağlamak,
Güvenlik için gerekli kaynakları
araştırarak yönetime sunmak,
Yetkili ve yerel otorite ile ileti-
şim noktası olup koordinasyonu
sağlamak,
Gerek güvenlik personelinin
gerekse diğer personelin güvenlik
anlayışını artıracak eğitim/semi-
ner programları düzenlemek,
Eğitim birimi ile koordineli
çalışarak, işletmenin faaliyet
alanlarındaki havacılık güvenliği
sorumluluğu ve uygulamaları
konusunun eğitim programlarında
yer almasını sağlamak,
Risk ve tehdit analizi yaparak
alınacak ilave önlemleri belirle-
mek, planlamak ve uygulamak,
Güvenlik ile ilgili diğer faali-
yetlerin kayıtlarının tutulmasını
sağlamak,
Sivil savunma veya savaş ve
seferberlikle ilgili mevzuatın görev
yaptığı işletmeyi de kapsaması
durumunda, öngörülen faaliyetleri
planlamak ve yürütmek.
Öte yandan İşletmeler, aşağıda
verilen alanlarda yetkili otoritenin
onayladığı kuruluşlardan güvenlik
hizmeti satın alabilirler:
Yolcu ile kabin ve uçak altı
bagaj taraması,
Kargo taraması,
Patlayıcı Tespit Sistemi (EDS),
Uçak gözetim denetimi,
Çevre güvenliği/bina güvenliği,
Yolcu mülakatı/doküman kont-
rolü,
Refakat/koruma,
Köpek kullanımı,
Terminal ile uçak arasında
silah ve mermi/fişek taşınması.
Havacılık işletmesinin faaliyetle-
rinin, havacılık güvenliği kuralla-
rına uygun olarak yürütülmesi ve
geliştirilmesinde, işletme yönetimi
birinci derecede sorumludur. Bu
kapsamda;
Tüm işletmede güvenlik anla-
yışının yerleştirilmesi ve geliştiril-
mesi,
Güvenlik organizasyonunun
oluşumu ve güvenlikten sorumlu
yetkili yöneticinin seçimi,
Özgeçmiş araştırması: Şahsın
güvenlik kontrolleri yapmaya
uygunluğunun ve/veya güvenlik
tahditli alanlara eşliksiz girmeye
uygunluğunun araştırıldığı de-
ğerlendirmeyi de kapsayan, bir
şahsın adli sicil kayıtları da dahil
kimliğinin ve geçmiş hayatının
kontrolünü,
GSYY ile diğer güvenlik perso-
nelinin görev tanımları,
GSYY ve güvenlik personeli ile
diğer personelin havacılık güvenli-
ği eğitimi,
Güvenlik ihlallerinin araştırıl-
ması ve rapor edilmesi,
Risk analizi ve tehdit değerlen-
dirilmesi,
Kriz yönetimi ve acil durumlara
müdahale usulleri,
Kalite kontrol sistemi
dâhilinde düzenli ve etkili
denetim,
Tatbikat,
Terminoloji, dokümantasyon,
kayıt,
Havacılık otoritesi ve havaala-
nı otoritesi ile iletişim,
İşletme içi iletişim ve sorumlu-
luk paylaşımı,
Ulusal ve uluslararası kural ve
uygulamaları takip,
Havaalanı/heliport güvenlik
işleyişi,
Prosedür,
Havacılık güvenliği konusunda
koordinasyon büyük önem taşı-
maktadır.
Havacılık işletmeleri; güvenlik
birimi ve personelinin eğitimine
ilave olarak aynı zamanda diğer
birimleri ve personelini havacılık
güvenliği konusunda bilinçlendir-
mek, uygulamalar geliştirmek ve
toptan güvenlik anlayışını yerleş-
tirmek için de çalışmalıdır.
Ve elbette İşletmenin güvenlik
politikasının, yürürlükteki MSHGP
ve yetkili otoritenin yayınladığı
mevzuat ile uluslararası sivil
havacılık güvenliği standartları
ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık
Teşkilatı ) Ek-17 Güvenlik, ECAC
(Avrupa Sivil Havacılık Konferansı)
Doc 30 Bölüm 2 Güvenlik,
IATA (Uluslararası Hava
Taşımacılığı Birliği) SeMS ve IOSA
(IATA Operasyonel Emniyet Dene-
timi) gerekliliklerini karşılamalı ve
sürekliliği sağlayacak unsurları
içermesi beklenmektedir. Hava
trafik yönetimi kuruluşları/işlet-
meleri söz konusu olduğunda ise
siber tehditler konusunu da takip
etmekten ve koordinasyonunu
sağlamaktan sorumlu olmaları bir
ilave olarak karşımıza çıkacaktır.
KAPAK KONUSU
Avrupa Birliği müfettişlerinin
Almanya’nın en önemli havaalanı olan
Frankfurt’ta yaptıkları gizli kontrollerde her
iki tehlikeli maddeden biri fark edilmemişti.
Son yapılan açıklamalara göre aramalardaki
başarı oranı sadece %20.
32 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
37.
38. G
üvenlik kelimesi
en basit tanımıyla
tehditler, kaygılar ve
tehlikelerden uzak
olma hissidir. Bireyin
diğerlerinin verebileceği zararlar-
dan uzak olduğunu hissetmesidir.
Kavramsal çerçevede güvenlik,
tehdit ve saldırı unsurlarının yanın-
da savunma, önlem ve caydırıcılık
öğelerini birlikte içerir. Küre-
selleşme ile güvenliğe yeni alt
boyutlar eklenmiştir. Teknolojinin
gelişimi, silahlar, canlı bombalar,
silaha dönüştürülebilen uçaklar
gibi etkenler terörist yöntemleri
yaygınlaştırmakta ve küresel-
leştirmektedir. Sivil havacılık
KAPAK KONUSU
Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı - CEO
CSG-CİTY SECURİTY GROUP
Türkiye’deki havaalanı
güvenlik hizmetleri
Teknolojinin gelişimi, silahlar, canlı bombalar, silaha
dönüştürülebilen uçaklar gibi etkenler terörist yöntemleri
yaygınlaştırmakta ve küreselleştirmektedir.
34 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
39. güvenliği 1930’lu yılların başında
gerçekleşen ilk uçak kaçırma
eyleminden sonra yasadışı birçok
eylemle karşı karşıya kalmıştır.
1969 yılına kadar uluslararası
düzeyde güvenlik kural ve yaptı-
rımları olmadığından 1968-1972
yılları arasında dünya genelin-
de yaklaşık 365 uçak kaçırma
eylemi yaşanmıştır. Türkiye’de
havacılık sektörünün her geçen
gün gelişmesi ve sivil havacılık
faaliyetlerinin başlamasıyla birlik-
te havaalanları öncelikli korunan
tesisler konumuna gelmiştir.
1960 ve 1970’li yıllarda dünya
genelinde yoğun bir terör dal-
gası ortaya çıkmış ve bu durum
Türkiye’de havaalanlarında alınan
güvenlik önlemlerinin çeşitlen-
mesine neden olmuştur. 1988
tarihinde “Hava Meydanlarında
Alınacak Güvenlik Tertip ve Ted-
birleri Yönetmeliği” yürürlüğe ko-
nulmuş ve bu yönetmelikle Milli
Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu ve
Havaalanı Güvenlik Komisyonun
oluşturulması ve Özel Güvenlik
Teşkilatının hava meydanı gü-
venlik hizmetlerinde kullanılması
kararlaştırılmıştır. Türkiye’de sivil
havacılık ve güvenliği ile ilgili iki
önemli ulusal kuruluş bulunmak-
tadır. Bunlar; Ulaştırma, Deniz-
cilik ve Haberleşme Bakanlığına
bağlı Sivil Havacılık Genel Mü-
dürlüğü (SHGM) ve Devlet Hava
Meydanları İşletmesi (DHMİ)
Genel Müdürlüğü’dür. Türk sivil
havacılık sektörünün altyapısını
oluşturan tesis ve donanımılar
DHMİ tarafından işletilmektedir.
Türkiye’de birçok havalimanında
konuşlanan Devlet Hava Meydanı
İşletmelerine bağlı özel güvenlik
birimi bulunmaktadır. Havaalanı
güvenlik personeli yolcuların ve
yüklerinin, çalışanların, havaala-
nının, uçakların vb. uçuş öncesi,
uçuş sırasında ve uçuş sonrası
güvende olmaları konusundan
sorumlu olan çalışanlardır. Alınan
tüm önlemlere rağmen havacılık
sektöründe birçok yasadışı olay-
ların meydana geldiği görülmekte-
dir. Havacılık güvenliğinin artırıl-
masına yönelik düzenlemelerin ve
geliştirilen teknolojilerin etkinliği,
uluslararası geçerliliği olan eğitim
ile standartlaştırılmış insan faktö-
rüne dayanmaktadır. Özellikle ha-
vacılık güvenliğinin kırılma tarihi
olan 11 Eylül olaylarından sonra
kullanıcıların konforlu, güvenli ve
zamanında seyahatlerini amaç-
layan bir dizi hizmeti kapsayan
havacılık güvenliği, yolcusundan
personeline kadar havaalanı
kullanıcıları tarafından zorlayıcı,
bireyleri korkutan ve rahatsız
eden uygulamalar olarak algı-
lanmaya başlanmıştır. Güvenlik
görevlileri için yolcular potansiyel
bir tehdit iken, yolcular için de
güvenlik görevlileri sıkıntılı süreç-
lerin sorun yaratan uygulayıcıları
olmuştur. Havacılığın kendine has
özelliklerinden hız ve konforun
artırılması için teknolojik yenilikle-
rin oluşturduğu maliyetlerin yanı
sıra yaşanan olaylar sonrasında
uluslararası alanda zorunlu hale
getirilen uygulamalar, güvenlik
hizmetlerinin maliyetlerini arttır-
mıştır. Özellikle güvenlik görevlile-
rinin alması gereken eğitimler de
önemli bir maliyet oluşturmuştur.
Havacılık sektörü, 11 Eylül saldırı-
sı sonucunda çok büyük maliyet-
lere katlanmak zorunda kalmıştır.
Havacılık güvenliği için havacılık
güvenlik hizmetlerinin bileşenleri
olan teknoloji ve insan faktörü
önemlidir. Güvenlik görevlisi
eğitiminin standartlaştırılması ve
bu alandaki ulusal ve uluslararası
düzenlemeler önemli prosesleri
oluşturmaktadır.
Sivil havacılık güvenlik
hizmetlerinin bileşenleri
Sivil havacılık güvenliği, ICAO Ek
17’de “Sivil havacılığın yasadışı
müdahalelere karşı insan ve
ekipman bileşimi ile korunmasına
yönelik alınan önlemler bütünü”
olarak tanımlanmaktadır (ICAO,
Annex 17: Security, 2011:1-3).
Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi
sivil havacılık güvenliğinin temel
bileşenlerini kullanılan teknoloji
ile insan faktörü oluşturmak-
1969 yılına kadar uluslararası düzeyde
güvenlik kural ve yaptırımları olmadığından
1968-1972 yılları arasında dünya genelinde yaklaşık
365 uçak kaçırma eylemi yaşanmıştır.
Osman ÖZTÜRK
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 35
40. KAPAK KONUSU
tadır. ICAO Ek 17’ye göre üye
devletler yolcu, uçucu personel,
yer personeli ve halkın yasadışı
müdahalelere karşı korunmasın-
dan sorumlu tutulmaktadır. Yine
Ek 17’ye göre üye her devlet
güvenlik süreçlerindeki uygula-
maların havacılık sektörünü diğer
taşıma sistemlerinden ayıran
hız ve konforuna engel teşkil
etmeyecek şekilde düzenlemekle
sorumludur (ICAO, Annex 17:
Security, 2011:2-1). Bu nedenle
uçağa yasadışı girişimde buluna-
bilecek bireylerin ya da madde ve
malzemenin girişini engellemek
için meydanın faaliyet alanı ya
da kapasitesine bağlı olarak
çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.
Bunlardan birisi elle yolcu ve/
veya beraberindeki eşya/bagajın
aranmasıdır. Bu yöntem hız ve
konfor açısından olumsuzluk-
ları da içermekte ve teknolojik
donanımların kullanımını gerekli
kılmaktadır. Günümüzde hava-
limanı güvenliğinde birbiriyle
bağlantılı güvenlik önlemleri
alınmakta, teknolojik güvenlik
sistemleri insan kabiliyetleriyle
birleşmektedir. Bu anlamda ha-
vaalanı güvenlik kontrol noktala-
rındaki güvenlik sistem/cihazları
ve güvenlik personelleri güvenlik
hizmetinin en önemli unsurlarını
oluşturmaktadır. Havaalanlarında-
ki önemli güvenlik hizmetlerinden
bazılarını aşağıdaki gibi sıralamak
mümkündür:
Terminal giriş kontrol noktala-
rında yolcu ve bagaj taraması,
Arındırılmış sahaya giriş kont-
rol noktalarında yolcu ve kabin
bagajlarının taranması,
Terminal otopark ve otopark
giriş ve çıkış güvenliğinin sağlan-
ması,
Terminal giriş ve çıkış kapıları-
nın güvenliğinin sağlanması,
Bagaj ayırma alanında,
bagajların taranması,
Apronda park halinde bekleyen
uçağın dışarıdan gelebilecek sal-
dırılara karşı güvenliğinin sağlan-
ması,
Müsaadeli silahların uçaktan
silah teslim noktasına, silah tes-
lim noktasından uçağa götürülme-
si,
Para veya değerli eşyaların
uçaktan havalimanında belirlenen
teslim noktasına veya teslim nok-
tasından uçağa kadar götürülmesi
(nakli),
Yolcuların ve kabin bagajla-
rının uçağa yüklenmesine kadar
olan süreçte ilave güvenlik tara-
ması ve kontrollerin yapılması,
Yolcuların uçağa binerken
profil çıkarma ve seyahat dokü-
manların kontrollerinin yapılması,
Uçak arama ve kontrol
hizmeti,
Kargo binalarının güvenliğinin
sağlanması,
Uçağa yüklenecek kargoların
kontrolü.
Sivil havacılık güvenliğinin sağlan-
masında havacılık sisteminde yer
alan birçok çalışan bulunmakta-
dır. Güvenlik süreçlerinde yer alan
güvenlik personeli hem güvenlik
süreçlerinin etkinliğinde hem de
yolcu algısının şekillenmesinde
ayrı bir öneme sahiptir. Havacılık
sektörünün hızlı bir büyüme içe-
risinde olması ve uçağın potan-
siyel tehditlere karşı korunması
görevinin getirdiği sorumluluk
yükü ve yoğunluk bu önemi daha
da artırmaktadır.İstanbul Atatürk
Havalimanı kullanan(iç-dış hat)
toplam yolcu sayısı 2014 yılında
57 milyon milyonun üzerindedir.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki
450’yi aşkın havaalanında ise
7000’i aşkın tarama alanında her
gün milyonlarca yolcu ve bagaj
taramadan geçirilmektedir. Hava-
cılık sektörünün içinde bulunduğu
bu durum, güvenlik hizmetlerinde
teknolojilerin kullanımını kaçınıl-
maz hale getirmektedir. Güvenlik
ile ilişkili çeşitli konularda ulusla-
rarası standartlar getirmekte olan
ICAO dokümanlarında, personel
gereklilikleri ve eğitimi konusun-
da temel gereklilikler başlıklar
halinde verilmekle yetinilmekte,
kapsamı detaylandırılmamaktadır.
Eğitim programının, her devletin
kendi ulusal güvenlik programına
uyumlu olması şartını getirmek-
tedir. Dolayısıyla uluslararası bir
standarttın, personel gereklilikle-
rinde elde edilmesi güçleşmek-
tedir.
Standardizasyonda
lisanslandırma ve
sertifikalandırma
Uluslararası standartlarda
Havacılık güvenliğinin artırılmasına
yönelik düzenlemelerin ve geliştirilen
teknolojilerin etkinliği, uluslararası geçerliliği
olan eğitim ile standartlaştırılmış insan faktörüne
dayanmaktadır.
36 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
41. güvenlik hizmetlerinin sunumu
havacılık sektörünün son yıllarda
karşı karşıya kaldığı sorunların
çözümüne katkı sağlayacaktır.
Çünkü güvenliğin sağlanması
adına yerine getirilen süreçler,
başta yolcu olmak üzere, süreç-
te yer alan tüm tarafların sıkıntı
yaşamasına neden olabilmekte-
dir. Güvenliğin etkin bir biçimde
sağlanamaması, insan yaşamı
dâhil olmak üzere, ciddi mali-
yetlere neden olabilmektedir.
Uluslararası mevzuata uygun
eğitim standardizasyonunun
sağlanabilmesi, her iki açıdan
da maliyetlerin daha etkin bir
şekilde kontrol altına alınmasını
olanaklı kılacaktır.Türkiye’de,
2003 yılından itibaren gerçekleş-
tirilen düzenlemelerle havacılık
sektöründe büyük bir gelişim
sürecine girilmiştir. Sivil hava-
cılıkta serbestleşme yönünde
atılan adımlar sonrasında faa-
liyet gösteren şirket sayısında
pek bir değişiklik olmamış ama
bu şirketlerin uçuş sayıları ve
faaliyet gösterdikleri hat sayıları
artmıştır. Ayrıca yeni bölgesel
havalimanlarının yapılması
ve mevcut havalimanlarının
yenilenmesi özellikle yeni iç hat
seferlerinin başlamasında ve
uçuş sayısının artmasında önemli
bir rol oynamıştır. Hem özel hava
yolu şirketlerinin artan kapasite-
leri hem de Türk Hava Yolları’nın
özelleştirme sonrası büyük geli-
şimi, Türkiye’de hava trafiğinin
bir yükseliş trendine ulaşmasına
neden olmuştur. Son on yılda
dünyada yolcu trafiği ortalama
yüzde 5 büyürken Türkiye’de bu
oran ortalama yüzde 16 olmuş-
tur. Dünyada durum böyleyken,
2012 yılında Avrupa’da hava tra-
fiği bir önceki yıla kıyasla yüzde
5,3 gibi bir artış göstermiş ancak
bazı Avrupa ülkelerinde bu oran
daha düşük seviyelerde kalmış-
tır. AB’nin durumu böyleyken,
Türkiye’de trafik hızla artmaya
devam etmiştir.Aynı dönemde
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda-
ki (IST) artışa bakılacak olursa,
uçuş sayısı yüzde 38 artışla 1
milyona ve yolcu sayısı yaklaşık
yüzde 51 artırarak 45 milyona
çıkmıştır. Yıllık 45 milyon yolcu
trafiği ile Atatürk Havalimanı Tür-
kiye’deki toplam yolcu trafiğinin
yaklaşık yüzde 35’ini taşımakta-
dır. Atatürk havalimanında uçuş
sayısı 2003’ten günümüze bazı
yıllar yüzde 20’leri bulan büyüme
oranı ile artmıştır.
Hem artan yolcu trafiğini karşı-
lamak hem de havayolu şirket-
leri için teknik gereksinimleri
sağlamak için daha büyük bir
havalimanına ihtiyaç duyulmak-
tadır. Sivil havacılık faaliyetle-
rinde güvenliği sağlamak için
her geçen gün yeni teknolojiler
ve süreçler geliştirilmektedir.
Bu teknolojilerin temel amacı
havaalanı güvenlik süreçlerinde
görevli personele karar alma ve
uygulamalarda yardımcı olmaktır.
Günümüz teknolojilerini kulla-
nabilen iyi eğitilmiş ve motive
olmuş güvenlik personeli havaa-
lanlarında güvenliğin sağlanma-
sındaki temel unsurdur.
11 Eylül olaylarından sonra kullanıcıların
konforlu, güvenli ve zamanında seyahatlerini
amaçlayan bir dizi hizmeti kapsayan havacılık
güvenliği, yolcusundan personeline kadar
havaalanı kullanıcıları tarafından zorlayıcı,
bireyleri korkutan ve rahatsız eden uygulamalar
olarak algılanmaya başlanmıştır.
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 37
42. H
erhangi bir ulaşım ara-
cına binerek bir yerden
başka bir yere seyahat
eden insanların güven-
lik ihtiyacı bakımından
aralarında ulaşım aracının teknik
özellikleri dışında bir farklılık var
mıdır? Soruyu başka bir şekilde
soralım; Otobüsle İstanbul’dan
Erzurum’a seyahat eden bir yolcu-
nun güvenlik ihtiyacı ile uçakla ya
da trenle Erzurum’a seyahat eden
yolcunun güvenlik ihtiyacı arasın-
da bir fark var mıdır? Bizce hayır.
İnsanlar hangi ulaşım aracı ile
seyahat ettiğine bakılmaksızın gü-
ven içinde seyahatlerini tamam-
lama ihtiyacındadır. Seyahatin
başladığı nokta itibarıyla baktığı-
mızda tüm ulaşım vasıtaları belirli
bir mimaride tasarlanmış bir çıkış
Check-in veya uçağa binişte kimlik, pasaport göstermek
yerine parmak izi kullanımı önümüzdeki yıllarda hızla
yaygınlaşacak. Böylece sahteciliğin önüne geçilecek.
Görevliler kimlik kontrolü ile zaman kaybetmeyecek.
Güvenlik kontrolünden geçmeden
uçağa binmek hayal mi?
Operasyon Direktörü / Mustafa ALTUN
ISS PROSER KORUMA VE GÜV. HİZ. A.Ş
KAPAK KONUSU
38 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
43. noktasından başlamaktadır. Oto-
büsler için terminaller, trenler için
garlar, deniz araçları için iskele
ve limanlar, uçaklar için havaa-
lanları veya hava limanları inşa
edilmiştir. Ancak bakıldığında
her birinde birbirinden çok farklı
yapıda özel güvenlik teşkilatı gö-
rürsünüz. Her gün yüzlerce turizm
firmasının yüz binlerce insanı
taşıdığı otobüs terminallerinde
sadece uykulu ve yorgun gözler-
le etrafa bakan birkaç güvenlik
görevlisi dışında bir güvenlik yapı-
lanması göremezsiniz. Kimsenin
bagajı kontrol edilmez, kimsenin
güvenlik kontrolü yapılmaz. Ha-
vaalanlarına gelindiğinde, durum
tamamen değişir. Binlerce yolcu
belli saatlerde büyük bir telaş
içinde adeta bir huniden geçer
gibi üst üste yığılır. Sürekli olarak
her şeye öten dedektörler duyar-
sınız. Sürekli sıkılaşan kurallar.
Giderek uzayan güvenlik sıraları,
harcanan saatler.40 dakika süre-
cek bir yolculuk için trafiği dikkate
alarak, oturduğunuz yerden hava-
alanına olan mesafeye, güzergah-
taki olası trafik durumuna uygun
olarak evden çıkarsınız. Havali-
manına geldiğinizde uçuşunuzun
başlamasına en az iki saat daha
zamanınız olmalı. Aksi takdirde
son ana kadar “Acaba yetişebi-
lecek miyim” endişesi beyninizi
kemirecektir. Gideceğiniz havali-
manında valizinizle buluşup dışarı
çıktığınızda derin bir nefes alıp
saatinize bakarsınız. “Keşke tre-
ne binip rahat rahat gelseydim”
dersiniz. Uçakla yolculuğu adeta
eziyete çeviren güvenlik kontrol-
leri ne zaman azalacak? Gelişen
teknolojiye rağmen güvenlik
kontrolünden geçmeden veya ko-
layca geçerek uçağa binebilmek
hayal mi? 11 Eylül saldırısının
üzerinden neredeyse 11 yıl geçti.
O günden bu yana ‘maksimum’a
yükseltilen güvenlikte herhangi
bir gevşeme yok. Aksine eklenen
yeni kurallar ve uygulamalar uçak
yolculuğunu giderek kâbus haline
getiriyor.
Bu kameralardan kaçış yok
Araştırmalar güvenlik sırasında
geçen sürenin neredeyse üç kat
uzadığını ortaya koyuyor. Yolcular
beklemekten, dedektörden defa-
larca geçmekten, çantalarındaki
sıvıları, bilgisayarı çıkarmaktan
sıkılıyor. Kemerleri çıkarmak,
ayakkabıları kutuyla x-ray cihazına
koyup çorapla yürümek yolcuyu
bıktırıyor. “Neden bu gelişen
teknoloji, güvenlik kontrollerini
ortadan kaldırmıyor?” sorusu ce-
vabını arıyor. Aslında bu sorunun
tam cevabını vermek zor. Ulus-
lararası Hava Taşımacılığı Birliği
(IATA) de son yıllarda bu cevabın
peşinde. Yeni terminallere farklı
güvenlik teknolojileri uyguluyor.
İlk denemesi Dallas’taki Love-
Field Havalimanı’nda yapılan
uygulamada otoparktan köprüye
tüm noktaları kontrol eden 500
adet yüksek çözünürlüklü görüntü
alan kamera terminale yerleştiril-
di. Avigilon şirketinin geliştirdiği
kameralar 16 megapiksel, yüksek
çözünürlükte görüntü alıyor. Örne-
ğin yolcunun üzerindeki tişörtün
armasına kadar tüm detaylar se-
çilebiliyor. Riskli görülen yolcula-
rın fotoğrafları güvenlik sistemiyle
anında karşılaştırılıyor. Müdahale
noktasal yapılıyor. Check-in veya
uçağa binişte kimlik, pasaport
göstermek yerine parmak izi kul-
lanımı önümüzdeki yıllarda hızla
yaygınlaşacak. Böylece sahteci-
liğin önüne geçilecek. Görevliler
bunları kontrolle zaman kaybet-
meyecek.
Güvenlik tüneli
Artık bagajınızdan sıvıları, bilgi-
sayarınızı çıkarmaya son verecek
sistem bir tünel görünümünde.
Üç boyutlu tarama yapabilen bu
tünelden yürürken yolcu çantasıy-
la kontrol edilecek. Yani kemer
çıkarma, sıvıları ayırma gibi dert-
Mustafa ALTUN
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 39
44. ler ortadan kalkacak. Herhangi bir
sorunda yolcu bagajıyla birlikte
şu anda kullanılan sistemdeki
gibi ayrı ayrı aranacak. Hedef, kişi
başına düşen güvenlik kontrol
sürecinin en az yüzde 50 azaltıl-
ması. Havayolunu tercih edenler
sürekli artıyor. Bazı uçak opera-
törlerinin 170’den fazla ülkeye
uçuş yaptığını medyadan takip
ediyoruz. Aynı anda yurt içinde
de 50-55 noktaya uçuş yapılıyor.
Öte yandan artan havayolu ope-
ratör sayısının getirdiği rekabet
ortamı, uçak yakıtında uygulanan
düşük fiyat politikası hava yolu
ile taşınan yolcu sayısında rekor
artışlar getirmektedir. Örneğin
İstanbul’da bulunan iki havalima-
nımızdan biri, 2014 yılında 57
milyon yolcuya hizmet vererek
Avrupa’nın 4. Büyük havalimanı
unvanını kazandı. Geçtiğimiz yıla
oranla yolcu sayısını yüzde 11
oranında artıran Atatürk Hava-
limanı Londra Heathrow, Paris
Charles De Gaulle ve Frank-
furt havalimanlarının ardından
Avrupa’nın en çok yolcuya hizmet
veren dördüncü havalimanı oldu.
Yine İstanbul’daki ikinci havalima-
nı da Avrupa’nın En Hızlı Büyüyen
Havalimanı ödülünü aldı. Bu
havalimanımız da yolcu sayısını
2013 yılına oranla yüzde 26 artır-
dı. Rakamsal olarak baktığımızda
bu oran 5.5-6 milyonluk bir artışa
karşılık gelmektedir. Peki, her iki
hava limanımızda da yolcu sayı-
sında 6’şar milyonluk bir artış ya-
şanırken, artan bu kapasiteyi kar-
şılamak üzere güvenlik elemanı
sayısında ne kadar artış gerçek-
leştirildi? X-ray cihazı sayısında,
detektör kapı sayısında, pasaport
kontrol noktası sayısında ne
kadar artış oldu. Eğer aynı oranda
bir artış gerçekleşmediyse, bu
mevcut özel güvenlik personelinin
ve teçhizatının iş yükünü artırarak
ekstra yorgunluklara ve artan
risklere yol açacaktır.Mevcut
kapasiteyle artan yolcu sayısını
karşılamak ancak, her bir yolcu
ve bagajlar için harcanan güvenlik
kontrol zamanının azaltılmasıy-
la mümkün olabilir. Havayolu
taşımacılığının ilk sıradaki tercih
nedeni sağladığı zaman tasarrufu-
dur. Güvenlik kuyruklarında, yolcu
salonlarında, apronda uçuş sırası
bekleyen uçakların içinde geçen
zaman günden güne artacak ve
tasarruf edilen zaman ortadan
kalkacaktır. Böylece bu kadar
büyük yatırımların yapıldığı sektör
kısa uçuş parkurlarında büyük ka-
yıplara uğrama tehlikesiyle karşı
karşıya kalabilecektir. Sonuç ola-
rak, tehdidi abartmadan gerçekçi
olarak ortaya koyup güvenlik
kontrol noktalarında ve kuyrukla-
rında bekleme süresini asgariye
indirmek için gerekli önlemler
vakit geçirilmeden tartışılmalı ve
bu yönde gerekli yatırımlar yapıl-
malıdır. Bunlar yukarda belirtilen
elektronik sistemler inşa etmek,
Heatrow modelinde olduğu gibi
havalimanını uçuş yönlerine göre
ayırarak tek noktada yığılma yeri-
ne kalabalığı çok noktada kolay
yönetilebilir boyutlara indirmek
gibi önlemler olabilir.
KAPAK KONUSU
Tehdidi abartmadan gerçekçi olarak
ortaya koyup güvenlik kontrol noktalarında ve
kuyruklarında bekleme süresini asgariye
indirmek için gerekli önlemler vakit
geçirilmeden tartışılmalı ve bu yönde gerekli
yatırımlar yapılmalıdır.
40 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
45.
46. H
avalimanlarında güven-
lik; terminal güvenliği
ve havayolları güven-
liği diye ikiye ayrılıyor.
Terminal güvenliği
alanında hizmet veren Securitas,
havalimanına girişten, yolcuların
uçuş kapılarına kadar olan tüm
güvenlik süreçlerinden sorumlu.
Bu sorumluluk uçaklarla taşınan
kargo ve bagajların güvenliğini de
kapsıyor. İkinci güvenlik unsuru
olan havayolları güvenliği ise,
uçak içi kontrolleri, yolcu profil
analizi ve uçak altında kargo
kontrolleri gibi konuları ise farklı
otoriteler tarafından yürütülüyor.
Securitas bilgi liderliğini havali-
manı güvenliğine de taşıyor. Bu
konuda yürüttüğü en önemli çalış-
malardan biri de güvenlik caydırıcı
ölçme programıdır. Havaliman-
larındaki hizmet ve operasyonel
kaliteyi artırarak tehditlere karşı
caydırıcılık yüzdesini yükseltmek
amacıyla hayata geçirilen güven-
lik caydırıcılık ölçme programının
havalimanı işletmelerinin de
güvenlik hizmetindeki beklenti-
sini fazlasıyla karşılamaktadır.
Securitas Güvenlik Hizmetleri’nin
hayata geçirdiği bu program An-
talya Havalimanı ve Bodrum-Milas
dış hatlar havalimanında uygu-
lanmaktadır. Securitas Güvenlik
Hizmetleri A.Ş. olarak Antalya
Havalimanı projesinde saha yöne-
ticileri ile gerçek zamanlı bir de-
netleme sistemi kullanılmaktadır.
Havalimanında güvenlik hizmeti
verilen alanda saha yöneticileri
tarafından gözlemlenen bulgular,
somut ve anlaşılabilir ifadelerle
mini raporlama formatlarında
toparlanmaktadır. Hazırlanan
Havalimanında güvenlik hizmeti verilen alanda
saha yöneticileri tarafından gözlemlenen bulgular,
somut ve anlaşılabilir ifadelerle mini raporlama
formatlarında toparlanmaktadır.
KAPAK KONUSU
SECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş
Havalimanı güvenliğinde
caydırıcı ölçme programı
42 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
47. bu raporlar kalite ekibi tarafın-
dan elektronik ortamda çeşitli
uygulama kodlarıyla adreslenerek
pozitif/ negatif karşılaştırmaların
yapıldığı güvenlik caydırıcılık ölç-
me programının içeriğini oluştur-
maktadır. Burada toplanan tüm
veriler genel, bölgesel, noktasal,
kişisel veya karakteriksel başlık-
ları altında ölçümleme kriterlerini
oluşturmaktadır. Burada değer-
lendirilen ve izlenen sonuçlara
göre ihtiyaçlara yönelik eğitim ve
planlama tedbirleri alınabilmek-
tedir. Güvenlik müdür yardımcısı
tarafından koordine edilmekte
olan bu kapsamlı program, bir
kalite-kontrol uzmanı tarafından
denetlenmektedir. Süreç bilgi
işlem personeli tarafından kayıt
altına alınarak saha yöneticisi
tarafından işbaşı güvenlik perso-
neline uygulanmaktadır.
Performans ölçme programı
Aylık yaklaşık 750-800 güvenlik
görevlisine uygulanabilen gerçek
zamanlı performans ölçme ve
değerlendirme programının, hava-
cılık güvenliğinde bir ilk olduğun-
dan da bahsetmek mümkündür.
Sistemin gözlem ve ifade kabi-
liyetli yüksek saha yöneticileri
tarafından doğru ve etkili kullanıl-
ması halinde, tamamen sıfırdan
yapılandırılan bir havalimanı
güvenlik projesinin bile yaklaşık 1
ile 1,5 yıl arası bir zaman dilimin-
de ECAC standartlarının üzerinde
bir güvenlik caydırıcılık performan-
sına ulaşabilir. Securitas olarak
insan kaynakları yönetimi bizim
için büyük önem taşıyor. Eğitim
işimizin en önemli parçalarından
birisi. Havacılık sürekli gelişen,
değişen bir sektör. Bu değişim
beraberinde yeni ihtiyaçlar ve çö-
zümleri gerektiriyor. Yeni güvenlik
çözümleri, yeni teknolojilerin kul-
lanımı için eğitimler çalışanlarımı-
zın gelişiminde ve işlerini daha iyi
yürütmelerinde tartışmasız büyük
rol oynuyor. Hizmet kalitesinin
yükselmesi dolayısıyla hizmet
verdiğimiz kuruluşun memnu-
niyetini yükseltiyor. Havacılıkta
müşterilerimiz kadar önemli olan
bir diğer konu ise havaalanındaki
yolcuların memnuniyeti. Örneğin,
etkili iletişim teknikleri eğitimleri
ile desteklenen ya da makyaj
veya kişisel bakım eğitimi alan
çalışanlarımız, yolcular üzerinde
daha iyi bir izlenim bırakıyorlar.
Bu yüzden havalimanımızda:
X-ray simülasyon eğitimleri, X-ray
görevbaşı ve görüntü yorumlama
eğitimleri, İletişim ve görünürlük
eğitimleri ve konsept tasarımları
verilmektedir. Küreselleşmeyle
birlikte dünyadaki ticaret hacmi-
nin hızla artması, ulaşım sektö-
rünün dünya ekonomisinde en
önemli unsurlardan biri haline
gelmesini sağladı. Yabancı yatı-
rımcıların hızla göstermiş olduğu
ilgiye Securitas olarak bizler de
sağduyusuz kalamazdık. Ayrıca
Türkiye’de özel güvenlik hizmet-
lerinin giderek önem ve ağırlık
kazanması ve Securitas’ın ulusla-
rarası havacılık segmenti tecrübe-
si bize Türkiye’de de bu sektörde
faal olma kararı aldırdı.
Aylık yaklaşık 750-800 güvenlik
görevlisine uygulanabilen gerçek zamanlı
performans ölçme ve değerlendirme
programının, havacılık güvenliğinde bir ilk
olduğundan bahsetmek mümkündür.
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 43
48. S
ensormatic, İzmir
Adnan Menderes
Havalimanı’nın güven-
lik sistemleri enteg-
rasyonunu tamamladı.
Yeni yapılan Adnan Menderes
havalimanının iç hatlar projesinde,
Sensormatic tarafından havalima-
nına 2001 yılında kurulan ve 13
yıldır kesintisiz çalışan, geliştir-
meye açık elektronik güvenlik
sistemleri, yeni IP teknolojiler ile
desteklendi. Hâli hazırda kulla-
nılan video izleme, geçiş kontrol
ve sesli anons sistemleri, 700’e
yakın hareketli ve sabit IP kamera
ve enkoderlerle desteklenerek
birbirleriyle entegre çalışacak
şekilde kurgulandı. Bu sayede
kullanıcılara tüm güvenlik işlev-
lerini yerine getirebilecek entegre
tek bir ara yüz sunulmuş oldu. Dış
hatların ardından yeni iç hatlar
terminali de hizmete giren Adnan
Menderes Havalimanı içindeki
elektronik güvenlik sistemi enteg-
rasyonunun tamamı ve seslendir-
me-anons sistemleri Sensormatic
tarafından hayata geçirilerek tüm
tesisin güvenlik altyapısı daha
Havacılık ve havalimanları sektörü tüm dünyada hızla
gelişiyor. Özellikle, Uluslararası havalimanlarımızdaki
dış hat uçak ve yolcu trafiklerindeki artış, beraberinde
yüksek güvenlik ihtiyacını da zorunlu hale getiriyor.
KAPAK KONUSU
SENSORMATİC GÜV.HİZ.TİC.A.Ş.
Havalimanlarındaki
güvenlik sistemleri
44 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
49. verimli bir hale geldi. Toplam
1.300 adet kameranın kullanıldığı
Adnan Menderes Havalimanı’nın
merkezi video izleme odasında,
dünyanın en dayanıklı monitör-
lerinden oluşan, net görüntü
kalitesine sahip bir video izleme
duvarı mevcut. Havalimanındaki
190 adet kapıyı kontrol eden
geçiş kontrol sistemi ve çevre
koruma sistemi de diğer güven-
lik sistemleri ile entegre olarak
çalışıyor. Dünyanın en kaliteli
ses ayarlarına sahip seslendirme
ve anons sistemleri sayesinde,
yapılan anonslar ve yönlendirme-
ler havalimanının akustiğinden
kesinlikle etkilenmiyor ve tüm
yolcular tarafından çok net olarak
anlaşılıyor.
24 saat kesintisiz kayıt
yapan sistemler
Sensormatic, sahip olduğu en-
tegrasyon yeteneği ve kullandığı
son teknoloji güvenlik çözüm-
leri ile havalimanı güvenliğinde
Türkiye’de pazar lideri konu-
munda yer alıyor. Türkiye’de
aktif durumda olan sivil hava
meydanlarının %53’ünün güven-
lik çözümlerini sağlıyor. Türkiye
ve bölgede, havacılık sektörü ile
birlikte gelişimini sürdüren Sen-
sormatic, kalkan uçak sayısının
en fazla olduğu İstanbul Atatürk,
Ankara Esenboğa, Adana, İzmir
Adnan Menderes, Bodrum-Milas
ve Bodrum-Dalaman Havali-
manları dahil, toplam 34 hava
meydanı projesini hayata geçirdi.
Bölgede yer alan, TAV bünye-
sindeki Kıbrıs Ercan, Libya Sırte
ve Makedonya Ohrid ve Üsküp
Büyük İskender gibi uluslararası
havalimanları da Sensormatic
projeleri arasında yer alıyor. Ha-
vacılık ve havalimanları sektörü
tüm dünyada hızla gelişiyor.
Özellikle, Uluslararası havaliman-
larımızdaki dış hat uçak ve yolcu
trafiklerindeki artış, beraberinde
yüksek güvenlik ihtiyacını da
zorunlu hale getiriyor. Sensor-
matic, havacılık ve havalimanları
kapsayan geniş bir segmente
çözümler sunuyor. Havalimanı,
teknik blok, kule ve hangar
bölümlerinden oluşan hava
meydanlarında son teknoloji
video izleme, geçiş kontrol ve
çevre koruma sistemleri kulla-
nılıyor. Sensormatic tarafından
kurulan sistemleri diğerlerinden
ayırt eden önemli özellik; tümü
birbiriyle entegre olan sistem-
lerin arıza durumlarında dahi
kesintisiz çalışabilmesi. Sabit
ve hareketli kameralar ile hibrit
kayıt cihazlarının kullanıldığı ve
24 saat kesintisiz kayıt yapan
sistemler, oluşacak herhangi bir
arızaya karşı donatılmış RAID 5
üniteleri sayesinde, her koşulda
kayıt yapılmasına olanak tanıyor.
Arızalı belleklerin değişimi sıra-
sında bile kayıt yapmaya devam
eden bu özel sistemler, kesin-
tisiz bir güvenlik ağı sağlıyor.
Sensormatic, aynı kalite ve anla-
yışla çözüm sağladığı tüm hava
meydanlarının çevre güvenlik
sistemlerini de dünya standartla-
rında gerçekleştiriyor. Kesintisiz
hizmet veren havacılık sektö-
ründeki yüksek insan trafiği
yalnızca yolcu değil, çok sayıda
personel trafiğinin de yönetilme-
sini gerektiriyor. Türkiye’de hava
meydanlarındaki 100 bin adet
personel kartı, Sensormatic’in
kurmuş olduğu geçiş kontrol sis-
temleri tarafından yönetiliyor. Bu
kartların sahibi olan her kullanı-
cının güvenlik ve yetki seviyeleri
farklıdır. Örneğin, bir personele
ait olan kart, farklı illerde de kul-
lanılabiliyor ve bu durum entegre
sistem üzerinden takip edilebi-
liyor. Geçiş kontrol sistemleri
sayesinde, sadece havalimanı
personeli değil, hizmet sağlayı-
cılar, yetkilendirilmiş kişilerden
oluşan kullanıcılar ve taşeron fir-
ma personelinin de giriş çıkışları
kontrol altında tutuluyor.
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 45
50. 6
milyarı insan 4 milyarı
da makina/cihaz olmak
üzere toplam 10 milyar
olması beklenen bağla-
nabilen nesne sayısının
2020 yılında 50 milyara ulaşacağı
tahmin edilmektedir (Ericsson).
Bağlantılı (connected) hale gelecek
7’den 70’e tüm insanlar ile çeşitli
iş ve ev aletleri, arabalar, algılayıcı-
lar, ölçme ve izleme sistemleri vb.
tüm bu nesneler bir yandan sürekli
veri üretirken diğer yandan da bu
verileri paylaşarak olağan üstü bir
trafik oluşturmaktadırlar. İnternet
ile başlayan ve olağan üstü hızla
genişleyen siber evrende üretilen,
saklanan ve iletilen bu verilerin
büyüklüğü 2005 yılında 130
Exabyte (milyar Gigabyte), 2010
yılında 1.227 Ebyte iken; 2015
yılında 8.590, 2020 yılında ise
40.000 Ebyte değerine ulaşması
beklenmektedir. Araştırmacılar
tarafından yayınlanan verilere göre
siber evrende 1 dakika içinde, yak-
laşık 650 bin Gbyte internet trafiği
oluşturan 200 milyon elektronik
posta gönderilmekte, 100 bin
tweet atılmakta, 20 milyon fotoğraf
görüntülenmektedir. YouTube’a
48 saatlik video yüklenip, 1,3
milyon video izlenmekte, Google’da
2 milyondan fazla arama yapılıp
Facebook’a 277 bin giriş yapılmak-
tadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri
sayesinde işten eğlenceye, eğitim-
den ticarete hayatımızın hemen
hemen her alanını kapsayan siber
evren; sağladığı pek çok imkan ve
kabiliyetin yanında gerçek dünya-
daki tüm tehdit ve tehlikelere açık
olduğu gibi kendine özgü özellikleri
dolayısıyla ortaya çıkan yeni tehdit
ve tehlikeleri de içinde barındırmak-
tadır. Bu tehdit ve tehlikelerin en
yaygın olanları şunlardır:
Sistemlere yetkisiz erişim
Bilgilerin değiştirilmesi, yok
edilmesi ya da bozulması
Bilgilerin çalınması, ifşa
edilmesi ya da satılması
Sistemlerin bozulması ya da
hizmetin engellenmesi
Siber tehditler; kişilerin, kurum-
ların ve ülkelerin bilgi varlıkları ve
teçhizatlarını hedef alan, onların
mahremiyet, güvenlik ve iş görme-
sini bozan her türlü siber saldırılar
ve yetkisiz müdahalelerdir. Siber
Ahmet Hamdi ATALAY / BGD Yönetim Kurulu Başkanı
BİLGİ GÜVENLİĞİ DERNEĞİ
Siber evrende siber güvenlik
Siber tehditler; kişilerin, kurumların ve ülkelerin
bilgi varlıkları ve teçhizatlarını hedef alan, onların
mahremiyetlerini, güvenlik ve iş görmesini bozan
her türlü siber saldırılar ve yetkisiz müdahalelerdir.
FOKUS
46 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
51. saldırıları gerçekleştirenlere bağlı
olarak bu saldırılara motivasyonları
da değişmektedir. Motivasyon-
larına bağlı olarak saldırıları ve
saldırganları 3 ayrı grupta değer-
lendirmek mümkündür. Birinci
grup; amatörler tarafından yapılan
bireysel saldırılar daha çok kendini
ispat, aktivist hacker (hacktivist)
grupları tarafından yapılan saldı-
rılar daha çok propaganda (dini
yada siyasi) veya protesto amaçlı
nispeten masum sayılabilecek ni-
teliktedir. İkinci grup; tüm dünyada
suç olarak kabul edilebilecek ve
organize profesyoneller tarafından
yapılan saldırılar da vardır ki bunla-
rın arkasında suç örgütleri, çeşitli
kurumlar hatta ülkeler yer alabil-
mektedir. Amaç ve motivasyonları
maddi kazanç elde etmek (örneğin
banka hesaplarından para çalmak),
ticari sırları elde etmek, teknolojik
bilgileri çalmak vb. olabilmekte-
dir. Üçüncü grubu ise ülkelerin
resmi, yarı resmi ya da gayri resmi
yapılarının başka ülkelere yönelik
saldırıları oluşturmaktadır. Bunun
bir diğer adı da siber savaştır. Bu
saldırılarda amaç hedef alınan
ülkenin kritik altyapılarını ve kritik
projelerini çökertmek, bu yolla o
ülkeye zarar vermektir.
Siber suçların küresel
ekonomiye maliyeti
Kritik altyapıların (Su, gıda, sağlık,
enerji, ulaştırma, finans…) bilgi
ve iletişim teknolojilerine bağım-
lılığı her geçen gün artmaktadır.
Dolayısıyle bilgi ve iletişim tekno-
lojilerine yönelik tehditler, hayatın
her alanını ilgilendiren bir boyut ve
öneme sahiptir. Bu nedenle siber
güvenlik konusu artık hem bireyler
hem kurumlar hem de ülkeler için
çok önemli ve öncelikli hal almış
durumdadır. Kişilik haklarının ihlali,
iş ve işlemlerin aksaması, kişisel
ve kurumsal mağduriyetler gibi yan-
sımaların yanında önemli ölçüde
maddi kayıplara da neden olan bu
tehdit ve tehlikelerin verdiği zararın
küresel bazda yüzlerce milyar
dolar olduğu hesaplanmaktadır.
2013 yılında 2-3 trilyon ABD doları
büyüklüğe ulaştığı hesaplanan kü-
resel bilişim pazarının %15-20’lik
kısmının siber suç maliyeti olarak
tahmin edilmektedir. Siber güven-
liğe yapılan küresel harcamaların
ise bunun yanında oldukça küçük,
60 milyar dolar civarında olduğu
tahmin edilmektedir(IDC). McAfee
tarafından yapılan bir çalışmaya
(Economic Impact of Cyber Crime
- Aug2014) göre, siber suçların kü-
resel ekonomiye olan yıllık maliyeti
(iyimser tahminlerle 375 milyar,
kötümser tahminlerle 575 milyar
dolar olmak üzere) 400 milyar ABD
doların üzerindedir. Dünyanın çeşit-
li yerlerinde milyonlarca bilgisayar
sistemi ve web sitesi çökertilmiş,
yüz milyarlarca dolarlık iş kaybına
neden olan çeşitli saldırılar ger-
çekleştirilmiştir. Değişik ülkelerde
milyonlarca (örneğin Türkiye’de 54
milyon, ABD’de 40 milyon, Çin’de
20 milyon, G.Kore’de 20 milyon,
Almanya’da 16 milyon) kişinin
çalınan kimlik bilgilerinin hesepla-
namayan maliyeti söz konusudur.
Önemli bir kısmı açıklanmamasına
rağmen 2014 yılında ABD’de 3
binden fazla şirketin saldırıya uğra-
dığı (hacked); bir İngiliz şirketin tek
saldırıda 1,3 milyar dolar, İran kör-
fezinde iki bankanın bir kaç saat
içinde 45 milyon dolar, Brezilya’da
bazı bankaların milyonlarca dolar
parasal zarara uğratıldığı kamuo-
yuna malolmuş bilgilerdir. Siber
suçların gerçekleştiği ilk 20 ülke
içinde ABD 1. Çin 2. Almanya 3.
İngiltere 4. Brezilya 5. İspanya 6.
İtalya 7. Fransa , Türkiye ise 9.
sırada yer almaktadır. 2014 yılında
gerçekleştirilen siber saldırıların
%54’ünün ABD’yi hedef aldığı,
Rusya ve Hindistan’nın onu takip
ettiği tespit edilirken siber saldı-
rıların yaklaşık yarısının Çin’den
kaynaklandığı, ABD’nin %19 ile onu
takip ettiği tespit edilmiş durum-
dadır. Microsoftfirması tarafından
yayınlanan “Security Intelligence
Report H2/2014” a göre kötücül
yazılımlar tarafından etkilenen bilgi-
sayarların dünya haritası aşağıdaki
gibidir. Bu haritaya göre Türkiye
yüksek riskli ülkeler arasındadır.
Symantec tarafından yayınlanan
“2014 Internet Security Threat
Report”a göre;
Hedefli saldırılar (targeted at-
tacs) bir önceki yıla göre %91 artış
göstermiştir,
Bir yıl içinde 500 milyonun
McAfee tarafından yapılan bir çalışmaya
(Economic Impact of Cyber Crime - Aug2014)
göre, siber suçların küresel ekonomiye olan yıllık
maliyeti iyimser tahminlerle 375 milyar, kötümser
tahminlerle 575 milyar dolar olmak üzere 400 milyar
ABD dolarının üzerindedir.
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 47
52. üzerinde kişinin kimlik bilgileri
yayınlanmıştır,
Mobil kullanıcıların %38’i son
bir yıl içinde siber suç muhatabı
olmuşlardır,
Elektronik posta trafiğinin
%62’si istenmeyen postalar
(spam) oluşturmaktadır.
Siber suçlar, bedeli açıkca ilan edi-
len çok düşük ücretlerle internet
üzerinden servis olarak (Crime-as-
a-Service / Attacks-as-a-Service)
sunulmaktadır. Örneğin;
Elektronik posta şifresinin
kırılması, 150-400 $
Saldırı için ele geçirilmiş bilgi-
sayar grubu (Botnet) sağlanması,
300-400 $
Bir hafta boyunca istenen hede-
fe DDOS saldırısı, 500 $
Elektronik posta trafiğinin
%62’sini oluşturan ve elektronik
haberleşme şebekelerine önemli
ölçüde yük getiren istenmeyen
posta (spam) sayısı günlük 55 mil-
yar seviyelerinde seyretmektedir.
İstenmeyen elektronik postalara
kaynaklık eden ilk on ülke; %8 ile
İspanya ve Arjantin, %7 ile Viet-
nam, %6 ile ABD, %5 ile Almanya
ve İtalya, %4 ile İran, Brezilya,
Kolombiya ve Meksika olarak sıra-
lanmaktadır. Bununla birlikte bu-
laştıkları bilgisayarlara zarar veren,
onların kötü niyetli kişilerce ele
geçmesini sağlayan ya da içindeki
bilgilere yetkisiz erişim sağlayan
kötücül yazılımlar (malware) çığ gibi
büyümektedir.
RedSocks tarafından yayınlanan
“Malware Trend Report Q1 2014”a
göre;
2014 yılının ilk çeyreğinde Ocak
ayında 7 milyon, Şubat ayında 5.2
milyon, Mart ayında ise 8.2 milyon
olmak üzere toplam 20 milyonun
üzerinde yeni kötücül yazılım tespit
edilmiştir.
Kötücül yazılımlar içinde en
yagın ve tehlikeli olanların başında
gelen tespit edilmiş Truva Atları
(Trojans) toplam sayısı 2014 yılının
ilk çeyreğinde yaklaşık 9,5 milyon
adettir. Bunların içinde “Trojan.
Generic.10391474”, yaklaşık
140 bin adet ile en çok kullanılan
olmuştur.
Yılın ilk çeyreğinde tespit
edilebilmiş olan yeni arka kapı
(backdoor) ve köle bilgisayar grubu
(botnet) toplam sayısı yaklaşık 550
bin adettir.
İlk kez ortaya çıkan siber
tehditlerin Ocak ayında %29’u,
Şubat ayında %35’i, Mart ayında
ise %26’sı yakalanamamıştır. Diğer
bir deyişle yeni tehditlerin 3 de 1’i
tespit edilememiştir.
Fortinet tarafından yayınlanan
“Threat Landscape Report 2014”e
göre;
2014 yılının ilk yarısında kötücül
yazılımların neden olduğu olayların
gerçekleştiği ilk on ülke içinde ABD
%55 ile 1’inci, Avustralya %33 ile
2’inci, İngiltere %4 ile 3’üncü, İsrail
%2 ile 4’üncü, Japonya %1,9 ile
5’inci, Fransa % 0,7 ile 6’ıncı, Por-
to Riko %0,4 ile 7’inci ve Türkiye %
0,4 ile 8’inci sırada yer almaktadır.
Bazıları doğrudan bir ülkeyi, bazıları
kurumları hedef alan; bazıları orta-
ya çıkarken bir kısmı kamuoyuna
Dünyanın çeşitli yerlerinde milyonlarca
bilgisayar sistemi ve web sitesi çökertilmiş, yüz
milyarlarca dolarlık iş kaybına neden olan çeşitli
saldırılar gerçekleştirilmiştir. Değişik ülkelerde
milyonlarca kişinin çalınan kimlik bilgilerinin
heseplanamayan maliyeti söz konusudur.
FOKUS
48 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015
53. yansımayan tüm bu saldırılar, bazı
ülkeler arasında siber savaşın
sürdüğünün delilidir.
Siber savaş nedir?
Siber savaş, bir ülkenin başka bir
ülkenin bilişim ve iletişim sistem-
lerine zarar vermek veya onları
kullanım dışı bırakmak amacıyla
internet veya iletişim ağları ve
bilgisayarları kullanarak müdahale
etmesi olarak tanımlanmaktadır.
Geleneksel kara, deniz, hava
savaşlarında olduğu gibi siber
savaşta da uygun yetkinlik ve techi-
zata sahip ordular kullanılmaktadır.
Siber ordu, ülkeyi ya da kurumu
siber dünyadan gelebilecek tehdit
ve saldırılara karşı koruyacak ve
gerektiğinde karşı siber saldırılar
gerçekleştirebilecek yetenekteki
bilgi güvenliği uzmanlarından oluş-
turulmaktadır. İlk siber ordu yıllar
önce ABD tarafından gizli olarak ku-
rulmuştur. ABD savunma bakanlığı
Pentagon siber uzayın kara, hava,
deniz gibi yeni bir savaş alanı oldu-
ğunu doktrin olarak kabul etmek-
tedir. Siber saldırılar sonucu ticari
anlamda 400 milyar USD zarara
uğradığını iddia eden ve siber sal-
dırıları terörizmden daha ciddi bir
tehdit olarak niteleyen ABD, siber
güvenlik alanında en dikkat çekici
yatırımları yapan ülkelerin başın-
da gelmektedir. Geçen yıla göre
2014 bütçesinde, sağlıktan sosyal
güvenliğe uzay araştırmalarından
ArGe’ye birçok alanda kısıntıya
giderken siber güvenlik harcamala-
rında 800 milyon USD (%21) artış
ile 4.7 milyar USD planlanmakta-
dır. ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı
Homeland Security tarafından
siber savaş (Cyber War), nükleer
savaştan sonra en yüksek etkiye
sahip savaş türü olarak nitelendi-
rilmektedir. ABD bu niteleme doğ-
rultusunda askeri ve sivil savunma
kurumlarını yeniden yapılandırmak-
ta ve yeni stratejik planlar oluş-
turmaktadır. Benzer şekilde NATO
içinde de Siber Savunma Yönetim
Otoritesi (NATO CyberDefence
Management Authority) altında bir
yapılanma oluşturulmuştur. Dünya-
da mevcut siber güvenlik kurumla-
rı; İngiltere’de CESG, Almanya’da
BSI, Fransa’da ANSSI, Çin’de PLA
olarak sayılabilir. Halen dünyada
en güçlü siber ordulara sahip ülke-
ler olarak ABD, Çin, Rusya, K.Kore,
İran ve İsrail öne çıkmaktadır. Bu
ülkeler arasında bir siber savaşın
olduğu da herkes tarafından kabul
edilmektedir.
Sonuç
Kişilerden kurumlara, kurumlardan
tüm ülkeye yayılann boyutu ile
siber güvenlik, ulusal güvenliğin
en önemli unsurlarından biri haline
gelmiştir. Dolayısıyla bu konuda
oluşacak her hangi bir zaafiyet
doğrudan ülke güvenliğini tehdit
anlamına gelmektedir. Siber
güvenlik, bir risk yönetim süre-
cidir. İnsandan başlayıp cihaz/
altyapı ile devam eden, süreçler
ve uygulamalar ile vücut bulan bu
olguda strateji ve politikalar büyük
önem taşımaktadır. Bu sürecin en
zayıf halkası insandır. Bu süreçte
kullanıcı, uygulayıcı ve karar verici
konumundaki herkesin konunun
öneminin farkında olmasına, bilgi
ve bilinç düzeyinin arttırılmasına
ihtiyaç vardır. Doğru politika ve
stratejilerin belirlenip, uygun süreç
ve teknolojilerin seçilmesi ile
uygulamaya geçilmesi; süreç ve
sonuçların sürekli izlenip periyodik
olarak gözden geçirilmesi başa-
rının anahtarıdır. Kullanılan siber
güvenlik teknolojilerine her boyutu
ile hakim olmak gerekmektedir.
Yeterince hakim olunamayan siber
güvenlik teknolojilerinin kullanılma-
sı (backdoor vb. riskleri nedeniyle)
bizatihi siber güvenlik risk ve tehti-
di oluşturabilirler. Ulusal güvenliğin
önemli unsurlarından biri haline
gelen siber güvenliğin gerçek
anlamda sağlanması, ancak bu
alanda milli çözümlerin geliştirilip
kullanılması ile mümkündür. Dola-
yısıyla Türkiye’nin en kısa zamanda
kendi milli siber güvenlik çözümleri-
ni geliştirip kullanması şarttır.
Kaynak
Symantec - 2014 Internet
Security Threat Report
Prolexic - Quarterly Global
DDoS Attack Report Q2 2014
RedSocks - Malware Trend
Report Q1 2014
Prolexic - Q2 2014 Global
DDoS Attack Report
McAfee - Economic Impact of
Cyber Crime -Aug2014
Microsoft - Security Intelligence
Report H2/2014
Fortinet - 2014 Threat Landsca-
pe Report
Şubat 2015 GüvenlikYönetimi n 49
54. M
ükemmel güvenlik
diye bir olgunun var
olamayacağını bili-
yoruz, ama mükem-
mele ulaşmak için
çabalamaktan da geri duramayız.
Siber suçlular her geçen gün
daha donanımlı ve üstelik işbirliği
içinde karşımıza çıkıyorlar; sanki
onlar hep bizden bir adım önde
gibiler, ama sahip olduklarımızın
değerini gözden geçirirsek havlu
atmak düşünülemez. Ekonomik
darboğazlar yaşandığında, şirket-
ler, kurumlar güvenlik yatırımlarını
kısarken; siber suçlular yatırım
yapmaya devam ediyorlar. Ekono-
mik krizler onları yavaşlatmıyor;
dijital aktivistler tarafından geliş-
tirilen teknikleri kullanarak orga-
nize suç örgütlerine dönüşüyorlar,
var olan örgütlere katılıyorlar.
Hal böyle olunca, bilgi güvenliği
yalnızca bilgi sistemleri yöneti-
cilerinin sorumluluğu olmanın
dışına taşıyor ve risk yönetiminin
daha stratejik ve iş tabanlı bir
yaklaşımla ele alınması, tepeden
tırnağa organizasyondaki tüm ak-
törlerin bu amaca hizmet eder bir
2015 yılına damgasını vuracak
güvenlik trendleri
Füsun KOCAMAN
Siber suçlular her geçen gün daha donanımlı ve üstelik
işbirliği içinde karşımıza çıkıyorlar; sanki onlar hep bizden
bir adım önde gibiler, ama sahip olduklarımızın değerini
gözden geçirirsek havlu atmak düşünülemez.
FOKUS
50 n GüvenlikYönetimi Şubat 2015