SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 6
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
343
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
342
Sultan Abdülmecid’in
Batı Müziğini Himayesi
Selçuk Alimdar
ultan Abdülmecid, Sultan II. Mahmud’un
devletin resmî müziği haline getirdiği Batı müziğinin
gerek devlet bünyesinde gerek sivil hayattaki nüfuzunu
artıracak zengin himaye yöntemleri ve alanları kullan-
ması bakımından önemli bir hâmi konumundadır. Onun
dönemi, ilk saray tiyatrosunun inşa edilmesi, Harem-i
Hümâyûn’da Batı müziği eğitiminin yaygınlaşması, yurt
dışından padişaha beste takdim edilmesi, saray dışından
müzisyenlerin ödüllendirilmesi, İstanbul’da bir müzik
piyasasının alt yapısını sağlayacak izin ve desteklerde bulu-
nulması gibi, himaye anlamında çok sayıda öncü faaliyetin
gerçekleştirildiği bir dönemdir.
Bu çalışmanın amacı, Sultan Abdülmecid Dönemi’nde
Batı müziğinin devlet kurumları ve sivil hayat içerisindeki
yaygınlaşmasını teşvik eden himaye yöntemlerini ve bun-
ların uygulandığı alanlara ilişkin ana resmi ortaya koy-
maktır. Bu amaç doğrultusunda, her bir alanda uygulanan
himaye yöntemini ortaya koyacak sayıda faaliyet örnekleri
verilmiştir. Himaye faaliyetlerinin coğrafî alanı İstanbul ile
sınırlandırılmıştır.
Batı Müziği ile Olan Geçmiş Temaslar
Osmanlı sarayının Batı müziği ile olan ilk temasları
16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu temasların bir kısmı,
Batılı devletlerin Osmanlı ile olan diplomatik ilişkilerini
korumak veya geliştirmek amacıyla gönderdiği hediyeler
ile gerçekleşmiştir. Bununla ilgili ilk örneklerden birisi,
Fransa Kralı I. François’nın Sultan II. Süleyman’a iki ülke
arasındaki dostluğu pekiştirmek münasebetiyle 1543’te
gönderdiği orkestradır. Sarayda üç konser veren bu müzik
takımı padişahın takdirlerini kazanmıştır.1
Diğer bir
hediye, 1599’da İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth tarafından
Sultan III. Mehmed’e gönderilen orgdur. Thomas Dallam
kendi imal ettiği bir mekanik orgu bizzat sarayda kurarak
padişahın huzurunda çalmıştır.2
Batı müziğiyle olan ilk dönem temasların diğer bir vası-
tası ise Osmanlı elçilerinin Avrupa ülkelerine yaptıkları
seyahatlerdir. Bazı Avrupa devletlerini yakından ince-
leme fırsatı bulan Osmanlı elçileri, gözlem ve tespitlerini
sefaretnamelerde belirtmiştir. Bu elçilerden birisi, Sultan
III. Ahmed Dönemi’ne denk gelen 1720’de Fransa’ya elçi
olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi’dir. Meh-
med Efendi, askerî bandolardan opera temsillerine kadar
saray ve saray dışındaki müzik etkinliklerini tasvir etmiş-
tir.3
1757’de Avusturya’ya ve 1763’te Prusya’ya gönderilen
Ahmed Resmî Efendi4
, 1791’de Avusturya’ya gönderilen
Ratib Efendi5
, 1792’de Petersburg’a gönderilen Mustafa
Rasih Paşa6
, Batı medeniyetine ilişkin müzik uygulamala-
rını gözlemleyerek kaleme alan diğer elçiler arasındadır.
Yukarıdaki adı geçen elçilerin çoğunu Avrupa’ya gönde-
ren Sultan III. Selim’in Dönemi ile birlikte Batı müziğine
olan ilginin önemli ölçüde arttığı görülmektedir. Bunun
göstergelerinden birisi de Topkapı Sarayı’na davet edilen bir
opera topluluğunun temsilidir. Sultanın sırkâtibi Ahmed
Efendi tarafından tutulan günlüğe göre, 2 Mayıs 1797’de bir
opera heyeti padişahın huzurunda temsil vermiştir.7
Sultan III. Selim ile artan ilgi, Sultan II. Mahmud
Dönemi’nde daha da artarak bando örgütlenmeleriyle
başlayan bir kurumsallaşmaya dönüşmüştür. Böylece Batı
müziğinin sistematik bir şekilde himaye edilmesi bakı-
mından yeni bir döneme girilmiştir. Asâkir-i Mansûre-i
Muhammediye’nin bando örgütlenmesi için Batı müziği
esas alınarak, Guiseppe Donizetti’nin öncülüğünde askerî
bandolar yetiştirilmiştir. Ayrıca saraya bağlı olarak bando
ve orkestra içeren Muzıka-yı Hümâyûn kurulmuştur.8
Himaye Kavramı ve
Yöntemlerine Genel Bir Bakış
Himaye, Türkçe sözlüklerde “koruma, gözetme, esir-
geme, koruyuculuk, gözetim” (Türk Dil Kurumu, 2005)
ve “koruma, esirgeme, sahip çıkma”9
olarak tanımlan-
maktadır. Özetle, himaye bir insanın, düşüncenin veya bir
kültürel unsurun korunması veya güçlenmesi amacıyla
desteklenmesidir.
1	M.R. Kösemihal, Türkiye-Avrupa Musiki Münasebetleri: 1600-1875,
Numune Matbaası, İstanbul 1939, s. 49-50.
2	S. Mayes, Sultan’ın Orgu, (Çev.: M. Halim Spatar), İletişim Yayınları,
İstanbul 2000, s. 221-222.
3	 Yirmisekiz Mehmet Çelebi, Paris’te Bir Osmanlı Sefiri: Yirmisekiz
Mehmet Çelebi’nin Fransa Seyahatnamesi, (Haz., Şevket Rado), Türkiye
İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2006, s. 18, 19, 52-58.
4	 Ahmed Resmi Efendi, “Viyana ve Berlin Sefaretnameleri”, Tercüman
Gazetesi, İstanbul 1980, s. 33, 66, 67, 71-73.
5	 Ebubekir Ratib Efendi, Ebubekir Ratib Efendi’nin Nemçe Sefaretnamesi,
(Haz.:Abdullah Uçman), Kitabevi, İstanbul 1999, s. 60-61, 74.
6	 Y. Karakaya, Mustafa Rasih Efendi’nin 1793 Tarihli Rusya Sefâretnâmesi,
basılmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 1996, s. 81, 88.
7	 S. Arıkan, “III. Selim’in Sırkâtibi Ahmed Efendi Tarafından Tutulan
Rûznâme, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1993, s. 248.
8	 Selçuk Alimdar, XIX. Yüzyıldan İtibaren Osmanlı Devleti’nde Batı
Müziğinin Benimsenmesi ve Toplumsal Sonuçları, yayınlanmamış
doktora tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İstanbul 2011, s. 6.
9	 İ. Ayverdi, Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe
Sözlük: Kubbealtı Lugatı, (Haz.: Kerim Can Bayar), Kubbealtı Neşriyat,
İstanbul 2006.Dr., Müzikolog, Müzisyen ve Eğitimci
344
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
345
Muzıka-yı Hümâyûn’un maaş defterinden bir kesit,
(BOA., ML.MSF.d, 7796).
Sultan Abdülmecid tarafından Batı müziğinin himaye
edilmesi özelinde uygulanan himaye yöntemleri örnek
eylemlerle aşağıda tanımlanmıştır:
Üretim ve Tüketim: Eğitim almak, beste yapmak, din-
lemek, icra etmek, müzik ürünü ve hizmeti satın almak,
vb. eylemler veya bunlara imkân sağlayacak destekleyici
eylemler.
İstihdam: Devlet teşkilatları bünyesinde müzisyen ve
müzikle ilgili olan diğer uzmanları istihdam etmek.
İzin Vermek: Resmî dairelerde ve özellikle sivil hayatta
müzikle ilgili olan örgütlenme ve faaliyetlere izin vermek.
Doğrudan veya Dolaylı Olarak Maddi Destek Ver-
mek: Bir ticari örgüte, devamlılığını sağlayabilmesi için
belirli bir konuda imtiyaz vermek, doğrudan nakdi destek
vermek veya bu örgütü malî yükümlülüklerinden kısmen
veya tamamen muaf tutmak.
Ödüllendirmek: Müzisyen ve bestecileri eserleri veya icra-
ları sebebiyle maddeten veya manen ödüllendirmek
Yukarıda bahsedilen himaye yöntemlerinin biri veya
birkaçı, Sultan Abdülmecid tarafından çeşitli toplumsal
alanlarda uygulanmıştır. Devlet bünyesinde saray, ordu ve
bürokrasi ile sivil hayattaki bu uygulamalar aşağıda örnek-
leriyle anlatılmıştır.
Sarayda Batı Müziği
Sultan Abdülmecid ile birlikte Osmanlı hanedanının eği-
timinde Batı müziği ve piyano önemli bir yer işgal etmeye
başlamıştır. Padişahın kendisi başta olmak üzere Şehzade
Burhaneddin Efendi, Refia ve Fatma Sultanlar piyano çal-
mıştır.10
Refia Sultan’ın terekesinde yer alan iki piyano, üç
keman, iki gitar, iki pirinç boru, zil takımı, bir flüt ve bir
klarnet, Batı müziği eğitiminin ve icrasının ne denli geniş
imkânlarla sağlandığını açıkça göstermektedir.11
Saraydaki Batı müziği eğitimi, saray dışından öğret-
menlerin12
yanı sıra Muzıka-yı Hümâyûn’undan Donizetti
Paşa, Necib Paşa, Kadri Bey gibi kıdemli öğretmenler tara-
fından verilmiştir.13
Bu eğitimden hanedan mensupları
kadar kalfalar da istifade etmiş, hatta haremde erkek kıya-
feti giyen kırk kişilik bir muzıka bandosu ve orkestra oluş-
turulmuştur.14
Leyla Saz, Harem’deki hanım müzisyenlerin
Muzıka-yı Hümayûn müzisyenleri kadar iyi çalabildiğini
şu olayla aktarmaktadır:15
“Sultan Abdülmecid’in oğlu Şehzade Vahdeddin’in
doğumu nedeniyle verilen kutlama davetinde haremin
ve sultanın orkestraları sırayla çaldılar. Erkekler bahçede
kapının önünde kızlar içeride bahçe kapısının yanında bir
paravanın arkasında yer almışlardı. Harem orkestrasının
kadın müzisyenleri, erkek meslektaşlarının kendi çalış-
ları konusunda ne düşündüğünü merak ediyorlardı. Bunu
öğrenmek amacıyla biz küçükleri, paravanın öbür yanına
geçip erkeklerin konuştuklarını dinlemekle görevlendir-
diler. Bizler de görevimizi gizlice yerine getirebilmek için
sanki hiç ilgilenmiyormuş gibi aralarına karışıp bu beyleri
dinledik. Söylenen sözler, “Bu hanımlar nasıl oluyor da
bu kadar iyi çalabiliyorlar, neredeyse bizden daha iyiler.”
yolundaydı... O akşam, zaten üstün nitelikte, özellikle de o
10	 Selçuk Alimdar, age., s. 16.
11	 Ali Akyıldız, Mümin ve Müsrif Bir Padişah Kızı: Refia Sultan, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1998, s. 17.
12	 M. Çağatay Uluçay, Padişahın Kadınları ve Kızları, Türk Tarih
Kurumu, Ankara 1980, s. 153.
13	 Ayşe Osmanoğlu, Babam Sultan Abdülhamid: Hatıralarım, Selis
Kitaplar, İstanbul 2008, s. 29; Leyla Saz, Anılar: 19. Yüzyıl Saray
Haremi, Cumhuriyet Kitap Kulübü, İstanbul 2000, s. 34.
14	 Ayşe Osmanoğlu, age., s. 19; Leyla Saz, age., s. 133.
15	 Leyla Saz, age., s. 34-35.
Donizetti,
L’Illustration Journal Universal, 25 Kasım 1843.
346
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
347
dönemde İstanbul’da moda olan Guillaume Tell ve Traviata
operalarından bazı parçaları güzel çalmışlardı.”
Sarayda Batı müziği eğitimi ve icrasında en önemli
etken Muzıka-yı Hümâyûn olmuştur. Giuseppe Donizetti
tarafından kurulan bu askerî müzik okulu, Osmanlı ordu-
sundaki askerî müziğin gelişiminin yanı sıra sarayın müzik
eğitimi ve dinleme faaliyetlerinde rol oynamıştır. Sultan
Abdülmecid Dönemi’nde Muzıka-yı Hümâyûn’un yöne-
ticiliğini sırasıyla Donizetti, Callisto Guatelli, Bartolomeo
Pisani ve Necib Bey yürütmüştür.16
Muzıka-yı Hümâyûn’un organizasyon yapısındaki ilk
birim bandodur. Askerî müzik gereksiniminden ortaya
çıkan bandoya sonraları orkestra ve tiyatro eklenmiştir.
Sarayda eskiden beri bulunan makam müziği icracıla-
rını temsil eden müezzin ve fasıl takımları da Muzıka-yı
Hümâyûn’un bünyesinde zikredilmiştir.17
Muzıka-yı
Hümâyûn mensupları çeşitli maddî ve manevî ödüllerden
istifa etmiştir. Maddi ödüller arasında maaş, erzak yardımı,
yemek ve sağlık hizmetleri, ev kirası ve bakımı sayılabilir.
Maaşların dağılımı, neferden üst rütbelere doğru orantılı
bir şekilde artmaktadır. Aynı rütbeye sahip personel aynı
ücreti almaktadır.18
Maaşa ilaveten, aylık düzende erzak
dağıtılmıştır. Erzak miktarını ve tutarlarını gösteren bel-
gelerde pirinç, soğan, nohut, buğday, tuz, nişasta, merci-
mek, karabiber, bal, fasulye, zeytinyağı, sabun, mum yağı
ve kömür gibi malzemelere rastlanmaktadır.19
SultanAbdülmecidDönemi’ndesayısı110civarındaolan
muzıkalıların yemek ihtiyaçları saray mutfağından karşı-
lanmıştır. 1841 tarihli bir belge, Muzıka-yı Hümâyûn’un
Receb ayı boyunca sarf ettiği sebze ve meyvelerin liste-
sini vermektedir. Listede elma, armut, çavuş üzümü, şef-
tali, portakal, limon, ayva, kızılcık, nar gibi meyvelerin
yanı sıra maydanoz, patlıcan ve semizotu gibi sebzeler yer
almaktadır.20
Muzıka-yı Hümâyûn ve Hademe-i Hassa için
tahsis edilmiş bir hastane 1839 gibi erken bir yılda bile
bulunmaktadır21
1858’de hastanede tabib-i evvel görevini
Vilasyum Efendi ifa etmiştir.22
Ayrıca Donizetti’ye ev kirası ve bakımı desteği verildi-
ğini 1839 tarihli üç adet belgedeki masraflar ortaya koy-
maktadır. Bu masraflar ev kirası, hizmetçi bedeli, tamirat
ve çeşitli giderleri kapsamaktadır.23
Takip eden üç aya ait
Donizetti’nin masraflarının yer alması, bunların düzenli
olarak saray tarafından karşılandığını desteklemektedir.
Çizelge 1: Muzıka-yı Hümâyûn’a dağıtılan bazı nişanlar,
(Alimdar, 2011, s. 476).
16	 Selçuk Alimdar, age., s. 55, 75.
17	 M. R. Gazimihal, Türk Askeri Muzıkaları Tarihi, Maarif Basımevi,
İstanbul 1955, s. 98.
18	 BOA., C.SM, 123/6194; ML. MSF. d, 3820; ML .MSF. d, 7796.
19	 BOA., C.SM, 152/7610.
20	 BOA., C.SM, 119/5983.
21	 BOA., C.SM, 98/4925.
22	 BOA., A.}MKT. NZD, 249/47.
23	 BOA., C.SM, 98/4925.
24	 E. Eldem, İftihar ve İmtiyaz: Osmanlı Nişan ve Madalyaları Tarihi,
Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, İstanbul 2004, s. 498-99.
Yıl İsim Görev Unvanı Rütbe Nişan Derece
1853 Necib - Binbaşı Mecidî 5
1854 Yaver - Mülâzım Mecidî 5
1855 Donizetti Muallim - Mecidî 3
1855 İbrahim - Binbaşı Mecidî 5
1855 Mehmed - - Mecidî 5
1855 Necib - Mirliva Mecidî 3
1855 Rüstem - - Mecidî 5
1856 Hasan - Kaymakam Mecidî 4
1857 Bugvani Muallim - Mecidî 5
1857 Guatelli Muallim-i Evvel - Mecidî 4
1857 Pisani Muallim - Mecidî 5
1858 Necib - Mirliva İmtiyaz 1
1859 Pisani Muallim - Mecidî 4
1860 Necib - Ferik Mecidî 2
Muzıka-yı Hümâyûn’a sunulan manevi ödüllerin
başında nişanlar gelmektedir. Nişanlar, Sultan III. Selim
Döne-mi’nden başlayarak Osmanlı Devleti’nin başta
askerî, ilmî ve mülki alanda olmak üzere farklı alanlarda
üstün başarı veya hizmet gösterenlere takdir ve teşvik ama-
cıyla verilmiştir24
Sultan Abdülmecid Dönemi’yle birlikte
Muzıka-yı Hümâyûn mensuplarına da nişanlar verilmeye
başlanmıştır. Bu dönemde dağıtılan İmtiyaz ve Mecidî
nişanları, muzıkadaki yönetici ve öğretmen konumunda
olanlara verilmiştir.
Muzıkalıların faydalandığı manevî ödüllerden birisi de
kariyer imkânlarıdır. Bu imkânların başında eğitim, terfi
ve yatay geçiş gelmektedir. Avrupa’dan gelen yabancı öğret-
menler sayesinde Batı müziğine ilişkin gerek teorisi gerek
icrasına ilişkin eğitim verilmiştir. Başta Donizetti olmak
üzere, Pisani, Guatelli gibi idarecilerin yanı sıra çalgı
hocaları da olmuştur: Klarnetçi Fancesco, teneke sazlarda
Dolmabahçe Tiyatrosu, Atatürk Kitaplığı Fotoğraf Koleksiyonu.
348
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
349
Doos, Piyano Öğretmeni Freel, Keman Öğretmeni Valz ve
Bugvani, Nazariyatçı Hanzen.25
Eğitimlerle gelişen personele muzıka bünyesinde terfi
imkânları da sunulmuştur. Sultan Abdülmecid Dönemi’ne
denk gelen 183526
ve 184727
yıllarında personel sayısı yüz
on olmakla birlikte, rütbelere göre personelin dağılımına
bakıldığında, neferden başlamak üzere personelin üst rüt-
belere taşındığı görülmektedir. Ayrıca bu dikey hareket-
lilik, 1847’de kolağası ve binbaşı mevkilerinin de kullanı-
mıyla kolaylaştırılmıştır.
Muzıka-yı Hümâyûn’un sorumluluklarından birisinin
Osmanlı ordu müziğini geliştirmek olması münasebetiyle,
ordu bandolarına öğretmen gönderimi muzıka perso-
neline bir yatay geçiş imkânı sağlamıştır. 1841 tarihli bir
belge bu uygulamanın genel bir usûl olduğunu göstermek-
tedir: Muzıka-yı Hümâyûn’da görevli Hüseyin Ağa, Piyade
Asâkir-i Hassa-i Şahane’nin birinci livâsında bulunan
müzisyenleri yetiştirmek üzere seçilerek tayin edilmiştir.28
Sultan Abdülmecid, konser ve opera icralarını izle-
mek amacıyla Pera’daki Naum Tiyatrosu’nu sık sık ziyaret
etmiştir. Bu temsillerden etkilenen padişah, Donizetti’den
muzıkalı gençlerin bu müzikli temsili sunabilecek şekilde
yetiştirilmesini emretmiştir. Donizetti 1846 tarihinde İtal-
ya’daki bir dostundan çeşitli operet notaları istemiştir.29
Sultanın opera ve operetlere ilgisi saray bünyesinde bir
tiyatro meydana getirilmesinde etkili olmalıdır. 1859’da
açılışı yapılan Dolmabahçe Tiyatrosu’nda Muzıka-yı
Hümâyûn tarafından gerçekleştirilen temsiller 1863 yılın-
daki yangına kadar devam etmiştir.30
Ordu ve Bürokraside Batı Müziği
Batı müziğinin Osmanlı Devleti tarafından ilk kullanıl-
dığı alan askerî bandolar olmuştur. Giuseppe Donizetti’nin
önderliğinde bandoların Sultan II. Mahmud Dönemi’nde
Osmanlı coğrafyasında yer alan alaylarda yaygınlaşması
sağlanmıştır. Muzıka-yı Hümâyûn’da yetiştirilen nitelikli
müzisyenler zaman zaman bu bandolara öğretmen ola-
rak atanmıştır.31
İstanbul’daki bazı askerî bandolar, devlet
merasimlerinde görev almıştır. Batı müziği ile ilgili dev-
let bünyesindeki bu kapsamlı örgütlenmeyle birlikte resmî
marşların kullanılmaya başlanmasıyla Batı müziği, devle-
tin resmî müziği olarak köklü bir yer edinmiştir. Giuseppe
Donizetti, Sultan Mahmud için Mahmûdiye marşını ve
halefi için Mecîdiye marşını bestelemiştir.
Donizetti’nin bu marşı için ünlü Besteci ve Piyanist
Franz Liszt bir parafraz oluşturmuştur. 1847’de İstanbul’a
gelen Franz Liszt, 8 Haziran’da padişahın huzuruna çağ-
rılmış ve ertesi gün kendisinden bir konser vermesi isten-
miştir. Liszt, padişahın zevkine hitap edecek bir icrada
bulunmak amacıyla Donizetti’den Mahmudiye ve Meci-
diye marşlarının notasını almıştır. Padişaha verilen kon-
serde bu marşlar üzerine varyasyonlar yapıldığı tahmin
edilmektedir.32
Liszt konserden sonra Mecidiye marşı
üzerine yaptığı bir piyano eserini Grande Paraphrase de
la Marche de Donizetti - Grande Marche d’Abdul Médjid
han ismiyle padişaha sunmak istemiştir. Avusturya elçisi-
nin aracı olduğu bu takdime cevaben 1 Temmuz 1847’de
Abdülmecid, Liszt’i dördüncü rütbeden Mecidî Nişanı ile
taltif etmiştir.33
Cumhuriyet Dönemi’ne kadar resmî marş
uygulaması her saltanat döneminde geçerli olmuştur.34
Bu
marşlar, yabancı devlet temsilcilerinin kabulünde, cülûs
ve beyat törenlerinde, sûr-i hümâyûnlarda, muâyede ve
Cuma selamlığı merasimlerinde her zaman boy gösteren
bandolar tarafından icra edilmiştir.35
Batı müziğinin devlet etkinliklerindeki nüfuzu mera-
simlerle de sınırlı kalmayarak diplomatik temsilleri de
kapsamıştır. 1853’te sadrazam tarafından Tophane-i Âmire
Müşiri’ne gönderilen tezkireyle Fransız Elçiliğinde verile-
cek olan baloya asker ve bando gönderilmesi için talimat
verilmiştir.36
Tezkirenin metni şöyledir:
“Tophâne-i Âmire Müşîri hazretlerine tezkire-i sâmiye
Yarın akşam Fransa Sefârethânesinde icrâ olunacak balo
için gönderilecek asâkir-i şâhâne ve muzika takımının
ârâmları için lüzûmu mikdârında irsâli lâzım gelen çadır-
ların Nezâret-i Celîle-i Hâriciye tarafından gönderilen
memûra terfîkan yarın erkence sefârethâne-i mezkûr[e]
cânibineirsâlihusûsumütevakkıf-ihimmet-idevletleridir.”
Sivil Hayatta Batı Müziği
Sultan Abdülmecid’in Batı müziğine ilişkin himaye faa-
liyetleri, devlet teşkilatıyla sınırlı kalmayarak İstanbul’daki
müzik piyasasının desteklenmesinden bir Osmanlı sulta-
nının Batı müziğinin uluslararası hâmisi kimliğinin oluş-
masına kadar geniş bir yelpazeyi kuşatmıştır. Bu faaliyetler,
25	 Gazimihal, age., s. 54.
26	 BOA., D. ASM. D, 38835.
27	 BOA., ML. MSF.d, 7796.
28	 BOA., C.AS, 1083/47758.
29	 R. A Sevengil, Saray Tiyatrosu, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1970,
s. 16-17.
30	 EmreAracı, Donizetti Paşa: Osmanlı Sarayının İtalyan Maestrosu, Yapı
Kredi Yayınları, İstanbul 2006, s. 125; N. Yılmaz, 19. Yüzyıl İstanbul
Müzik Ortamında Müzik ve Mekân, basılmamış doktora tezi, Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul
2007, s. 94-95.
31	 Selçuk Alimdar, age., s. 108.
32	 Süha Umur, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Resmî Marşlar”, Tarih ve
Toplum,, s. 5-9.
33	 BOA., İ.HR, 41/191.
34	 Selçuk Alimdar, age., s. 43.
35	 Hakan Karateke, 2004, s. 32, 78-79, 161; Turan, 1990; s. 125; Aktaş
Baycar, 2006, s. 33-34.
36	 BOA., HR. MKT, 56/57.
350
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
351
saray dışından müzisyenlerin saraya icra için davet edil-
mesi, bestecilerin takdim ettikleri bestelerin kabulü, bu
kişilerin çeşitli ödüllerle taltif edilmesi ve İstanbul’da bir
müzik piyasasının oluşmasına destek olunması olarak
zikredilebilir.
Sultan Abdülmecid Dönemi’nde sarayda çeşitli Avrupa
ülkelerinden müzisyenler misafir edilmiştir. Padişah
huzurunda hünerlerini gösteren ve çoğu da zamanında
Avrupa’da ün yapmış bu müzisyenlerin bazılarının ziyaret
yıllarıyla isimleri aşağıda verilmiştir:
•	 1842, Avusturyalı Piyanist Leopold de Meyer
(1816-1883)37
•	 1847, Macar Besteci ve Piyanist Franz Liszt (1811-1886)38
•	 1848,BelçikalıKemancıHenriVieuxtemps(1820-1881)39
•	 1857, İtalyan Orkestra Şefi, Besteci ve Kemancı Luigi
Arditi (1822-1903)40
•	 1858, İtalyan ve Hırvat asıllı Kemancı August Ritter von
Adelburg41
•	 1861, Macar Kemancı Miska Hauser42
Bazı müzisyenler padişah huzurunda icra kabiliyetlerini
sunma fırsatı bulurken bazı besteciler de eserlerini takdim
etmiştir. Avusturya, Macaristan, Almanya, İtalya, Fransa
gibi milliyetlere sahip olan bu bestecilerin kimi yurt dışın-
dan kimi İstanbul’a ziyaretleri esnasında eserlerini sun-
muştur. Ayrıca bir eser de Osmanlı tebaasından Karaca
Beyzade Yanko tarafından bestelenmiştir. Avrupalı beste-
cilerden gelen eserlerin çoğu marştır.43
Sultan Abdülmecid’e sunulduğu tespit edilen yirmiyi
aşkın eserin bazılarının diplomatik mecralar yoluyla akta-
rıldığı dikkati çekmektedir. Bazı eserlerin diplomatik iliş-
kilerin yönetiminde birer siyasî araç olarak kullanılması
söz konusudur. Bunlar arasında Fransa elçiliği aracılığıyla
1853 ile 1855 yılları arasından gönderilen altı beste, Kırım
Savaşı’yla ilgili olarak Osmanlı Devleti’ni destekleyici nite-
liktedir. Jules Couplet’in Les Dardanelles44
bestecisi bilin-
meyen La Danubienne45
ve Dobiguy De Ferrière imzalı
Les Défenseurs de Silistrie46
Kırım Savaşı’ndaki üç önemli
jeopolitik nokta olan Çanakkale, Tuna ve Silistre’yi konu
edinmiştir.
Fransa’dan gelen bir diğer eser ise söz ve müziği Edouard
Le Cat’ya ait Chant Héroïque’dir.47
Eserin aşağıdaki sözleri
padişahın adını içermesi açısından dikkat çekicidir:
“Abdülmecid, sen ki imparatorluğunda
Bizim hayranı olduğumuz
Zafer kahramanı Napolyon’u anımsa!
Bayraklarının üzerinde isimlerinin yazdığı
Fransa ve İngiltere için haykır
Çünkü bu iki ölümsüz kardeş
Savaş tehlikesine meydan okuyarak
Hep senin savunucun ve koruyucun (müttefikin)
olacaklar”.
Saraya takdim edilen besteler ve huzurda yapılan icralar
padişah tarafından çeşitli araçlarla taltif edilmiştir. Beste
takdimiyle ödül alanlar arasında Avusturyalı Joseph Gei-
ger, Alman Joseph Gung’l, İtalyan Luigi Arditi, Fransız
Henri Herz ve Macar Franz Liszt yer almaktadır. Bu araç-
ların başında Muzıka-yı Hümâyûn mensuplarının fayda-
landığı Mecidî nişanları gelmektedir. Nişanlar dışında kıy-
metli yüzük ve kutuların da verildiği dikkati çekmektedir.48
Sultan Abdülmecid’in sivil hayata ilişkin himaye faaliyetle-
rinin bir kısmı da İstanbul’da müzik piyasasının oluşması için
verdiği desteklerle ilgilidir. Sultan II. Mahmud Dönemi’nde
ilk örnekleri görülen kalıcı tiyatroların, Sultan Abdülmecid
Dönemi’yle birlikte arttığı görülmektedir. Yeni tiyatroların
kurulması ve mevcut tiyatroların yeni dönemde yapacakları
temsiller için izinler verilmiştir. İzinlere ilişkin tiyatro sahip-
lerinin sundukları taleplerde, tiyatronun Osmanlı Devleti
açısından bir mahsur teşkil etmeyeceğine ilişkin açıklama-
lara yer vermeleri, tiyatroların devlet nezdinde bir meşruiyet
kazanma çabalarının bir ürünü olarak görülebilir.
Basilio Sansoni, Bosco’nun Pera Tiyatrosu’nun 1841’de
opera gösterimi için Saray’a arz ettiği izin talebinde opera
hakkında “Avrupa usulü üzere akşam vaktine icrası mutad
olan” ve “hikâyat ve nagamattan ibaret” gibi tanımlara yer
vermiştir. Ayrıca operanın herhangi bir zararı olmayıp
aksine faydası da olduğunu desteklemek üzere seyircile-
rin elçiler, tüccarlar ve namuslu kişilerden oluştuğu ve bu
seyirlerin insanları kumar gibi kötü alışkanlıklardan kur-
tardığı da vurgulanmaktadır. Padişah, bu talebi kabul ede-
rek bir müddet daha tiyatronun faaliyetine devam etme-
sine müsaade etmiştir.49
Henri Heugeot, 1850’de Sultan Abdülmecid’e sunduğu
izin talebinde, Beyoğlu’nda kurmak istediği tiyatronun
devlete faydası için şu ifadeleri kullanmıştır:50
37	 Emre Aracı, age., s. 146-148.
38	 A. Say, Müzik Ansiklopedisi, C. I-IV, Odak Ofset, Ankara 1992, s. 776-
777.
39	 Gazimihal, age., s. 50; E. Aracı, age., s. 149-150.
40	 BOA., A.}DVN, 125/37; L. Arditi, My Reminiscences, Skeffington and
Son, Londra 1896, s. 44.
41	 Emre Aracı, age., s. 150-152; Kösemihal, age., s. 130.
42	 Emre Aracı, age., s. 218.
43	 Selçuk Alimdar, 2011, s. 465.
44	 BOA., HR. SFR.4, 9/3.
45	 BOA., HR. SFR.4, 9/10.
46	 BOA., HR. SFR.4, 9/21.
47	 BOA., HR. SFR.4, 9/10.
48	 Selçuk Alimdar, age., s. 469.
49	 BOA., İ.HR, 12/609.
50	 BOA., HR. TO, 410/66.
La Daubienne, (BOA., HR.SFR.4, 9/10).
352
S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 )
353
“... bu tiyatroda icrâ olacak melâib muzıka ve raks
ile karışık şekilde bir takım oyunlar olup bunlar
içinde ise asâkir-i şâhânenin gayret ve şecaatini teh-
yic ve tahrik edebilecek tevârih-i Devlet-i Aliyeden
müstahreç şâyân-ı dikkat bazı fıkralar dahi buluna-
cağı ve fıkarât-ı mezkûre ahâlinin fazilete muhab-
betlerini artırarak ashâb-ı hüner ve marifete lâzım
gelen talim ve tekrir dahi kendilerine bildireceği
bedihiyyâttandır.”
Sonraki yıllarda verilen izinler, devletin tiyatro faali-
yetlerine olumlu bakışının Sultan Abdülmecid’in saltanat
döneminin sonuna kadar sürdüğünü ortaya koymaktadır.
1855’te bir Fransız tüccar Beyoğlu’nda sokak üzerine geçici
bir direkli tiyatro kurarak iki ay boyunca temsiller yapmak
için izin almıştır.51
1861’de ise Hasköy’de Ermeni cemaa-
tine tiyatro gösterimi için kurulan bir tiyatronun faaliyete
geçmesine izin verilmiştir.52
Sultan Abdülmecid Dönemi’nin en önemli tiyatrola-
rından birisi Mihail Naum’a aittir. 1844 yılının sonunda
Bosco’nun Pera Tiyatrosu’nu devralan Naum’un tiyatrosu,
Beyoğlu tiyatroları arasındaki öncü rolünü 1870’e kadar
korumuştur. Bu öncü rolde sarayın himayesinin belirleyici
etkisi olmuştur.
Naum 1846’da çıkan Beyoğlu yangınında yok olan tiyat-
rosunun yerine yenisini inşa etmek üzere yabancı devlet
elçiliklerinden yardım toplamıştır. Yeni tiyatronun padişah
için ayrılmış bir locası olduğunu gösteren mimari plan ile
birlikte padişahtan yardım talebinde bulunmuştur. Padi-
şah, yabancı devletlerin de yardımda bulunduğunu dikkate
alarak Naum’a 50.000 kuruş ve çalıştıracağı sanatkârlara
10.000 kuruş değerinde bağış yapmıştır.53
Beyoğlu’ndaki müzik piyasasında arz-talep dengesizliği
sebebiyle yaşanan sıkıntılar, Naum Tiyatrosu’nun ayakta
durabilmesini tehdit etmiştir. Saraya 1853’de sunduğu
imtiyaz talebi olumlu cevap almış ve kendisine tiyatro
oynatmak için on yıllık imtiyaz verilmiştir.54
Ancak bu
imtiyaz dahi tiyatro gelirinin masraflarını karşılayabil-
mesine yetmemiştir. Naum, tiyatro locaları için bir çeşit
piyango düzenlemek için saraydan izin talep etmiştir.
Saray izinle birlikte kendisine 7.500 kuruş değerinde yar-
dımda bulunmuştur.55
Sonuç
Sultan Abdülmecid Dönemi, Sultan II. Mahmud ile baş-
layan kapsamlı himaye faaliyetlerinin sürdürülmesinin
yanı sıra bunların çeşitlenerek güçlendiği bir dönemdir.
Bu çeşitlilik kendisini saray, ordu ve bürokrasinin yanı sıra
sivil hayata ilişkin faaliyetlerle ortaya koymaktadır.
Sultan Abdülmecid Dönemi’yle birlikte Batı müziği
Harem-i Hümâyûn’un eğitim müfredatında vazgeçilmez
bir unsur haline dönüşmüştür. Hanedan mensupları ve
kalfalar, çeşitli toplantılarda bu müziği icra edebilecek
bir donanıma ulaşmıştır. Verdiği eğitim desteğiyle bunu
büyük ölçüde mümkün kılan Muzıka-yı Hümâyûn ise
bandodan sonra orkestra ve tiyatro bölümlerini açarak
operetleri de repertuarına dâhil etmiştir. Bu temsiller, Sul-
tan Abdülmecid Dönemi’nde inşa edilen ve ilk saray tiyat-
rosu olan Dolmabahçe Tiyatrosu’nda sergilenmiştir. Yeni
bölümlerle genişleyen Muzıka-yı Hümâyûn’un kadrosu
çeşitli maddi ödüller ve kariyer fırsatlarının yanı sıra Sul-
tan Abdülmecid’in ihdas ettiği İmtiyaz ve Mecidî nişanları
ile taltif edilmeye başlanmıştır.
Sultan II. Mahmud Dönemi’nde temelleri atılan askerî
müzik örgütleri, Sultan Abdülmecid Dönemi’nde olgunla-
şarak, merasimlerdeki konumlarını güçlendirmiştir. Padi-
şahın Giuseppe Donizetti’ye bestelettiği yeni marşı, bando
repertuarlarını süsleyen temel eser olmuştur. Batı müzi-
ğinin merasimlerin yanı sıra diplomatik temsillerde kul-
lanımı, Osmanlı’nın Avrupalı devletlere gösterdiği Batılı
kimliğini biçimlendirmeye katkıda bulunmuştur.
Sultan Abdülmecid Dönemi’yle, sivil hayattaki himaye
faaliyetleri nitelik ve nicelik bakımından büyük ölçüde
gelişmiştir. Yabancı müzisyen ve bestecilerin saraya beste
takdimleri ile huzurdaki icraları ve bu faaliyetlerin Saray
tarafından taltifi, padişahın Batı müziğinin uluslararası
hâmisi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu himayeden
İstanbul’da henüz emekleme döneminde olan müzik piya-
sası da nasibini almıştır. Tiyatro binalarının açılmasına
ve yeni dönem temsillerine izin verilmesinden öte tiyat-
roların devamlılıklarını sağlayabilmek adına sağlanan
muafiyetler, imtiyazlar ve doğrudan maddi destekler, sivil
hayata ilişkin aktif bir himaye amacının somut örneklerini
oluşturmaktadır.
51	 BOA., A.}MKT. MVL, 70/85.
52	 BOA., A.}MKT. NZD, 382/80.
53	 R. A. Sevengil, Opera Sanatı ile İlk Temaslarımız, Milli Eğitim
Basımevi, İstanbul 1969, s. 29.
54	 Sevengil, age., s. 36.
55	 BOA., İ.HR, 113/5514.
H. G. Schlesinger, Sultan II. Mahmud, 1839, Versailles Şatosu (Osmanlı
Sarayı’nda Oryantalistler).

Mais conteúdo relacionado

Destaque

2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by HubspotMarius Sescu
 
Everything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPTEverything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPTExpeed Software
 
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage EngineeringsProduct Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage EngineeringsPixeldarts
 
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental HealthHow Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental HealthThinkNow
 
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfAI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfmarketingartwork
 
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024Neil Kimberley
 
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)contently
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024Albert Qian
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsKurio // The Social Media Age(ncy)
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Search Engine Journal
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summarySpeakerHub
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Tessa Mero
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentLily Ray
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best PracticesVit Horky
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementMindGenius
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...RachelPearson36
 

Destaque (20)

2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot2024 State of Marketing Report – by Hubspot
2024 State of Marketing Report – by Hubspot
 
Everything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPTEverything You Need To Know About ChatGPT
Everything You Need To Know About ChatGPT
 
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage EngineeringsProduct Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
Product Design Trends in 2024 | Teenage Engineerings
 
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental HealthHow Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
How Race, Age and Gender Shape Attitudes Towards Mental Health
 
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfAI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
 
Skeleton Culture Code
Skeleton Culture CodeSkeleton Culture Code
Skeleton Culture Code
 
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
 
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
 
How to have difficult conversations
How to have difficult conversations How to have difficult conversations
How to have difficult conversations
 
Introduction to Data Science
Introduction to Data ScienceIntroduction to Data Science
Introduction to Data Science
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best Practices
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project management
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
 

Sultan Abdülmecid'in Batı Müziğini Himayesi (Makale)

  • 1. S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 343 S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 342 Sultan Abdülmecid’in Batı Müziğini Himayesi Selçuk Alimdar ultan Abdülmecid, Sultan II. Mahmud’un devletin resmî müziği haline getirdiği Batı müziğinin gerek devlet bünyesinde gerek sivil hayattaki nüfuzunu artıracak zengin himaye yöntemleri ve alanları kullan- ması bakımından önemli bir hâmi konumundadır. Onun dönemi, ilk saray tiyatrosunun inşa edilmesi, Harem-i Hümâyûn’da Batı müziği eğitiminin yaygınlaşması, yurt dışından padişaha beste takdim edilmesi, saray dışından müzisyenlerin ödüllendirilmesi, İstanbul’da bir müzik piyasasının alt yapısını sağlayacak izin ve desteklerde bulu- nulması gibi, himaye anlamında çok sayıda öncü faaliyetin gerçekleştirildiği bir dönemdir. Bu çalışmanın amacı, Sultan Abdülmecid Dönemi’nde Batı müziğinin devlet kurumları ve sivil hayat içerisindeki yaygınlaşmasını teşvik eden himaye yöntemlerini ve bun- ların uygulandığı alanlara ilişkin ana resmi ortaya koy- maktır. Bu amaç doğrultusunda, her bir alanda uygulanan himaye yöntemini ortaya koyacak sayıda faaliyet örnekleri verilmiştir. Himaye faaliyetlerinin coğrafî alanı İstanbul ile sınırlandırılmıştır. Batı Müziği ile Olan Geçmiş Temaslar Osmanlı sarayının Batı müziği ile olan ilk temasları 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu temasların bir kısmı, Batılı devletlerin Osmanlı ile olan diplomatik ilişkilerini korumak veya geliştirmek amacıyla gönderdiği hediyeler ile gerçekleşmiştir. Bununla ilgili ilk örneklerden birisi, Fransa Kralı I. François’nın Sultan II. Süleyman’a iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek münasebetiyle 1543’te gönderdiği orkestradır. Sarayda üç konser veren bu müzik takımı padişahın takdirlerini kazanmıştır.1 Diğer bir hediye, 1599’da İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth tarafından Sultan III. Mehmed’e gönderilen orgdur. Thomas Dallam kendi imal ettiği bir mekanik orgu bizzat sarayda kurarak padişahın huzurunda çalmıştır.2 Batı müziğiyle olan ilk dönem temasların diğer bir vası- tası ise Osmanlı elçilerinin Avrupa ülkelerine yaptıkları seyahatlerdir. Bazı Avrupa devletlerini yakından ince- leme fırsatı bulan Osmanlı elçileri, gözlem ve tespitlerini sefaretnamelerde belirtmiştir. Bu elçilerden birisi, Sultan III. Ahmed Dönemi’ne denk gelen 1720’de Fransa’ya elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmed Çelebi’dir. Meh- med Efendi, askerî bandolardan opera temsillerine kadar saray ve saray dışındaki müzik etkinliklerini tasvir etmiş- tir.3 1757’de Avusturya’ya ve 1763’te Prusya’ya gönderilen Ahmed Resmî Efendi4 , 1791’de Avusturya’ya gönderilen Ratib Efendi5 , 1792’de Petersburg’a gönderilen Mustafa Rasih Paşa6 , Batı medeniyetine ilişkin müzik uygulamala- rını gözlemleyerek kaleme alan diğer elçiler arasındadır. Yukarıdaki adı geçen elçilerin çoğunu Avrupa’ya gönde- ren Sultan III. Selim’in Dönemi ile birlikte Batı müziğine olan ilginin önemli ölçüde arttığı görülmektedir. Bunun göstergelerinden birisi de Topkapı Sarayı’na davet edilen bir opera topluluğunun temsilidir. Sultanın sırkâtibi Ahmed Efendi tarafından tutulan günlüğe göre, 2 Mayıs 1797’de bir opera heyeti padişahın huzurunda temsil vermiştir.7 Sultan III. Selim ile artan ilgi, Sultan II. Mahmud Dönemi’nde daha da artarak bando örgütlenmeleriyle başlayan bir kurumsallaşmaya dönüşmüştür. Böylece Batı müziğinin sistematik bir şekilde himaye edilmesi bakı- mından yeni bir döneme girilmiştir. Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye’nin bando örgütlenmesi için Batı müziği esas alınarak, Guiseppe Donizetti’nin öncülüğünde askerî bandolar yetiştirilmiştir. Ayrıca saraya bağlı olarak bando ve orkestra içeren Muzıka-yı Hümâyûn kurulmuştur.8 Himaye Kavramı ve Yöntemlerine Genel Bir Bakış Himaye, Türkçe sözlüklerde “koruma, gözetme, esir- geme, koruyuculuk, gözetim” (Türk Dil Kurumu, 2005) ve “koruma, esirgeme, sahip çıkma”9 olarak tanımlan- maktadır. Özetle, himaye bir insanın, düşüncenin veya bir kültürel unsurun korunması veya güçlenmesi amacıyla desteklenmesidir. 1 M.R. Kösemihal, Türkiye-Avrupa Musiki Münasebetleri: 1600-1875, Numune Matbaası, İstanbul 1939, s. 49-50. 2 S. Mayes, Sultan’ın Orgu, (Çev.: M. Halim Spatar), İletişim Yayınları, İstanbul 2000, s. 221-222. 3 Yirmisekiz Mehmet Çelebi, Paris’te Bir Osmanlı Sefiri: Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Fransa Seyahatnamesi, (Haz., Şevket Rado), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2006, s. 18, 19, 52-58. 4 Ahmed Resmi Efendi, “Viyana ve Berlin Sefaretnameleri”, Tercüman Gazetesi, İstanbul 1980, s. 33, 66, 67, 71-73. 5 Ebubekir Ratib Efendi, Ebubekir Ratib Efendi’nin Nemçe Sefaretnamesi, (Haz.:Abdullah Uçman), Kitabevi, İstanbul 1999, s. 60-61, 74. 6 Y. Karakaya, Mustafa Rasih Efendi’nin 1793 Tarihli Rusya Sefâretnâmesi, basılmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996, s. 81, 88. 7 S. Arıkan, “III. Selim’in Sırkâtibi Ahmed Efendi Tarafından Tutulan Rûznâme, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1993, s. 248. 8 Selçuk Alimdar, XIX. Yüzyıldan İtibaren Osmanlı Devleti’nde Batı Müziğinin Benimsenmesi ve Toplumsal Sonuçları, yayınlanmamış doktora tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2011, s. 6. 9 İ. Ayverdi, Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe Sözlük: Kubbealtı Lugatı, (Haz.: Kerim Can Bayar), Kubbealtı Neşriyat, İstanbul 2006.Dr., Müzikolog, Müzisyen ve Eğitimci
  • 2. 344 S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 345 Muzıka-yı Hümâyûn’un maaş defterinden bir kesit, (BOA., ML.MSF.d, 7796). Sultan Abdülmecid tarafından Batı müziğinin himaye edilmesi özelinde uygulanan himaye yöntemleri örnek eylemlerle aşağıda tanımlanmıştır: Üretim ve Tüketim: Eğitim almak, beste yapmak, din- lemek, icra etmek, müzik ürünü ve hizmeti satın almak, vb. eylemler veya bunlara imkân sağlayacak destekleyici eylemler. İstihdam: Devlet teşkilatları bünyesinde müzisyen ve müzikle ilgili olan diğer uzmanları istihdam etmek. İzin Vermek: Resmî dairelerde ve özellikle sivil hayatta müzikle ilgili olan örgütlenme ve faaliyetlere izin vermek. Doğrudan veya Dolaylı Olarak Maddi Destek Ver- mek: Bir ticari örgüte, devamlılığını sağlayabilmesi için belirli bir konuda imtiyaz vermek, doğrudan nakdi destek vermek veya bu örgütü malî yükümlülüklerinden kısmen veya tamamen muaf tutmak. Ödüllendirmek: Müzisyen ve bestecileri eserleri veya icra- ları sebebiyle maddeten veya manen ödüllendirmek Yukarıda bahsedilen himaye yöntemlerinin biri veya birkaçı, Sultan Abdülmecid tarafından çeşitli toplumsal alanlarda uygulanmıştır. Devlet bünyesinde saray, ordu ve bürokrasi ile sivil hayattaki bu uygulamalar aşağıda örnek- leriyle anlatılmıştır. Sarayda Batı Müziği Sultan Abdülmecid ile birlikte Osmanlı hanedanının eği- timinde Batı müziği ve piyano önemli bir yer işgal etmeye başlamıştır. Padişahın kendisi başta olmak üzere Şehzade Burhaneddin Efendi, Refia ve Fatma Sultanlar piyano çal- mıştır.10 Refia Sultan’ın terekesinde yer alan iki piyano, üç keman, iki gitar, iki pirinç boru, zil takımı, bir flüt ve bir klarnet, Batı müziği eğitiminin ve icrasının ne denli geniş imkânlarla sağlandığını açıkça göstermektedir.11 Saraydaki Batı müziği eğitimi, saray dışından öğret- menlerin12 yanı sıra Muzıka-yı Hümâyûn’undan Donizetti Paşa, Necib Paşa, Kadri Bey gibi kıdemli öğretmenler tara- fından verilmiştir.13 Bu eğitimden hanedan mensupları kadar kalfalar da istifade etmiş, hatta haremde erkek kıya- feti giyen kırk kişilik bir muzıka bandosu ve orkestra oluş- turulmuştur.14 Leyla Saz, Harem’deki hanım müzisyenlerin Muzıka-yı Hümayûn müzisyenleri kadar iyi çalabildiğini şu olayla aktarmaktadır:15 “Sultan Abdülmecid’in oğlu Şehzade Vahdeddin’in doğumu nedeniyle verilen kutlama davetinde haremin ve sultanın orkestraları sırayla çaldılar. Erkekler bahçede kapının önünde kızlar içeride bahçe kapısının yanında bir paravanın arkasında yer almışlardı. Harem orkestrasının kadın müzisyenleri, erkek meslektaşlarının kendi çalış- ları konusunda ne düşündüğünü merak ediyorlardı. Bunu öğrenmek amacıyla biz küçükleri, paravanın öbür yanına geçip erkeklerin konuştuklarını dinlemekle görevlendir- diler. Bizler de görevimizi gizlice yerine getirebilmek için sanki hiç ilgilenmiyormuş gibi aralarına karışıp bu beyleri dinledik. Söylenen sözler, “Bu hanımlar nasıl oluyor da bu kadar iyi çalabiliyorlar, neredeyse bizden daha iyiler.” yolundaydı... O akşam, zaten üstün nitelikte, özellikle de o 10 Selçuk Alimdar, age., s. 16. 11 Ali Akyıldız, Mümin ve Müsrif Bir Padişah Kızı: Refia Sultan, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1998, s. 17. 12 M. Çağatay Uluçay, Padişahın Kadınları ve Kızları, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1980, s. 153. 13 Ayşe Osmanoğlu, Babam Sultan Abdülhamid: Hatıralarım, Selis Kitaplar, İstanbul 2008, s. 29; Leyla Saz, Anılar: 19. Yüzyıl Saray Haremi, Cumhuriyet Kitap Kulübü, İstanbul 2000, s. 34. 14 Ayşe Osmanoğlu, age., s. 19; Leyla Saz, age., s. 133. 15 Leyla Saz, age., s. 34-35. Donizetti, L’Illustration Journal Universal, 25 Kasım 1843.
  • 3. 346 S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 347 dönemde İstanbul’da moda olan Guillaume Tell ve Traviata operalarından bazı parçaları güzel çalmışlardı.” Sarayda Batı müziği eğitimi ve icrasında en önemli etken Muzıka-yı Hümâyûn olmuştur. Giuseppe Donizetti tarafından kurulan bu askerî müzik okulu, Osmanlı ordu- sundaki askerî müziğin gelişiminin yanı sıra sarayın müzik eğitimi ve dinleme faaliyetlerinde rol oynamıştır. Sultan Abdülmecid Dönemi’nde Muzıka-yı Hümâyûn’un yöne- ticiliğini sırasıyla Donizetti, Callisto Guatelli, Bartolomeo Pisani ve Necib Bey yürütmüştür.16 Muzıka-yı Hümâyûn’un organizasyon yapısındaki ilk birim bandodur. Askerî müzik gereksiniminden ortaya çıkan bandoya sonraları orkestra ve tiyatro eklenmiştir. Sarayda eskiden beri bulunan makam müziği icracıla- rını temsil eden müezzin ve fasıl takımları da Muzıka-yı Hümâyûn’un bünyesinde zikredilmiştir.17 Muzıka-yı Hümâyûn mensupları çeşitli maddî ve manevî ödüllerden istifa etmiştir. Maddi ödüller arasında maaş, erzak yardımı, yemek ve sağlık hizmetleri, ev kirası ve bakımı sayılabilir. Maaşların dağılımı, neferden üst rütbelere doğru orantılı bir şekilde artmaktadır. Aynı rütbeye sahip personel aynı ücreti almaktadır.18 Maaşa ilaveten, aylık düzende erzak dağıtılmıştır. Erzak miktarını ve tutarlarını gösteren bel- gelerde pirinç, soğan, nohut, buğday, tuz, nişasta, merci- mek, karabiber, bal, fasulye, zeytinyağı, sabun, mum yağı ve kömür gibi malzemelere rastlanmaktadır.19 SultanAbdülmecidDönemi’ndesayısı110civarındaolan muzıkalıların yemek ihtiyaçları saray mutfağından karşı- lanmıştır. 1841 tarihli bir belge, Muzıka-yı Hümâyûn’un Receb ayı boyunca sarf ettiği sebze ve meyvelerin liste- sini vermektedir. Listede elma, armut, çavuş üzümü, şef- tali, portakal, limon, ayva, kızılcık, nar gibi meyvelerin yanı sıra maydanoz, patlıcan ve semizotu gibi sebzeler yer almaktadır.20 Muzıka-yı Hümâyûn ve Hademe-i Hassa için tahsis edilmiş bir hastane 1839 gibi erken bir yılda bile bulunmaktadır21 1858’de hastanede tabib-i evvel görevini Vilasyum Efendi ifa etmiştir.22 Ayrıca Donizetti’ye ev kirası ve bakımı desteği verildi- ğini 1839 tarihli üç adet belgedeki masraflar ortaya koy- maktadır. Bu masraflar ev kirası, hizmetçi bedeli, tamirat ve çeşitli giderleri kapsamaktadır.23 Takip eden üç aya ait Donizetti’nin masraflarının yer alması, bunların düzenli olarak saray tarafından karşılandığını desteklemektedir. Çizelge 1: Muzıka-yı Hümâyûn’a dağıtılan bazı nişanlar, (Alimdar, 2011, s. 476). 16 Selçuk Alimdar, age., s. 55, 75. 17 M. R. Gazimihal, Türk Askeri Muzıkaları Tarihi, Maarif Basımevi, İstanbul 1955, s. 98. 18 BOA., C.SM, 123/6194; ML. MSF. d, 3820; ML .MSF. d, 7796. 19 BOA., C.SM, 152/7610. 20 BOA., C.SM, 119/5983. 21 BOA., C.SM, 98/4925. 22 BOA., A.}MKT. NZD, 249/47. 23 BOA., C.SM, 98/4925. 24 E. Eldem, İftihar ve İmtiyaz: Osmanlı Nişan ve Madalyaları Tarihi, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, İstanbul 2004, s. 498-99. Yıl İsim Görev Unvanı Rütbe Nişan Derece 1853 Necib - Binbaşı Mecidî 5 1854 Yaver - Mülâzım Mecidî 5 1855 Donizetti Muallim - Mecidî 3 1855 İbrahim - Binbaşı Mecidî 5 1855 Mehmed - - Mecidî 5 1855 Necib - Mirliva Mecidî 3 1855 Rüstem - - Mecidî 5 1856 Hasan - Kaymakam Mecidî 4 1857 Bugvani Muallim - Mecidî 5 1857 Guatelli Muallim-i Evvel - Mecidî 4 1857 Pisani Muallim - Mecidî 5 1858 Necib - Mirliva İmtiyaz 1 1859 Pisani Muallim - Mecidî 4 1860 Necib - Ferik Mecidî 2 Muzıka-yı Hümâyûn’a sunulan manevi ödüllerin başında nişanlar gelmektedir. Nişanlar, Sultan III. Selim Döne-mi’nden başlayarak Osmanlı Devleti’nin başta askerî, ilmî ve mülki alanda olmak üzere farklı alanlarda üstün başarı veya hizmet gösterenlere takdir ve teşvik ama- cıyla verilmiştir24 Sultan Abdülmecid Dönemi’yle birlikte Muzıka-yı Hümâyûn mensuplarına da nişanlar verilmeye başlanmıştır. Bu dönemde dağıtılan İmtiyaz ve Mecidî nişanları, muzıkadaki yönetici ve öğretmen konumunda olanlara verilmiştir. Muzıkalıların faydalandığı manevî ödüllerden birisi de kariyer imkânlarıdır. Bu imkânların başında eğitim, terfi ve yatay geçiş gelmektedir. Avrupa’dan gelen yabancı öğret- menler sayesinde Batı müziğine ilişkin gerek teorisi gerek icrasına ilişkin eğitim verilmiştir. Başta Donizetti olmak üzere, Pisani, Guatelli gibi idarecilerin yanı sıra çalgı hocaları da olmuştur: Klarnetçi Fancesco, teneke sazlarda Dolmabahçe Tiyatrosu, Atatürk Kitaplığı Fotoğraf Koleksiyonu.
  • 4. 348 S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 349 Doos, Piyano Öğretmeni Freel, Keman Öğretmeni Valz ve Bugvani, Nazariyatçı Hanzen.25 Eğitimlerle gelişen personele muzıka bünyesinde terfi imkânları da sunulmuştur. Sultan Abdülmecid Dönemi’ne denk gelen 183526 ve 184727 yıllarında personel sayısı yüz on olmakla birlikte, rütbelere göre personelin dağılımına bakıldığında, neferden başlamak üzere personelin üst rüt- belere taşındığı görülmektedir. Ayrıca bu dikey hareket- lilik, 1847’de kolağası ve binbaşı mevkilerinin de kullanı- mıyla kolaylaştırılmıştır. Muzıka-yı Hümâyûn’un sorumluluklarından birisinin Osmanlı ordu müziğini geliştirmek olması münasebetiyle, ordu bandolarına öğretmen gönderimi muzıka perso- neline bir yatay geçiş imkânı sağlamıştır. 1841 tarihli bir belge bu uygulamanın genel bir usûl olduğunu göstermek- tedir: Muzıka-yı Hümâyûn’da görevli Hüseyin Ağa, Piyade Asâkir-i Hassa-i Şahane’nin birinci livâsında bulunan müzisyenleri yetiştirmek üzere seçilerek tayin edilmiştir.28 Sultan Abdülmecid, konser ve opera icralarını izle- mek amacıyla Pera’daki Naum Tiyatrosu’nu sık sık ziyaret etmiştir. Bu temsillerden etkilenen padişah, Donizetti’den muzıkalı gençlerin bu müzikli temsili sunabilecek şekilde yetiştirilmesini emretmiştir. Donizetti 1846 tarihinde İtal- ya’daki bir dostundan çeşitli operet notaları istemiştir.29 Sultanın opera ve operetlere ilgisi saray bünyesinde bir tiyatro meydana getirilmesinde etkili olmalıdır. 1859’da açılışı yapılan Dolmabahçe Tiyatrosu’nda Muzıka-yı Hümâyûn tarafından gerçekleştirilen temsiller 1863 yılın- daki yangına kadar devam etmiştir.30 Ordu ve Bürokraside Batı Müziği Batı müziğinin Osmanlı Devleti tarafından ilk kullanıl- dığı alan askerî bandolar olmuştur. Giuseppe Donizetti’nin önderliğinde bandoların Sultan II. Mahmud Dönemi’nde Osmanlı coğrafyasında yer alan alaylarda yaygınlaşması sağlanmıştır. Muzıka-yı Hümâyûn’da yetiştirilen nitelikli müzisyenler zaman zaman bu bandolara öğretmen ola- rak atanmıştır.31 İstanbul’daki bazı askerî bandolar, devlet merasimlerinde görev almıştır. Batı müziği ile ilgili dev- let bünyesindeki bu kapsamlı örgütlenmeyle birlikte resmî marşların kullanılmaya başlanmasıyla Batı müziği, devle- tin resmî müziği olarak köklü bir yer edinmiştir. Giuseppe Donizetti, Sultan Mahmud için Mahmûdiye marşını ve halefi için Mecîdiye marşını bestelemiştir. Donizetti’nin bu marşı için ünlü Besteci ve Piyanist Franz Liszt bir parafraz oluşturmuştur. 1847’de İstanbul’a gelen Franz Liszt, 8 Haziran’da padişahın huzuruna çağ- rılmış ve ertesi gün kendisinden bir konser vermesi isten- miştir. Liszt, padişahın zevkine hitap edecek bir icrada bulunmak amacıyla Donizetti’den Mahmudiye ve Meci- diye marşlarının notasını almıştır. Padişaha verilen kon- serde bu marşlar üzerine varyasyonlar yapıldığı tahmin edilmektedir.32 Liszt konserden sonra Mecidiye marşı üzerine yaptığı bir piyano eserini Grande Paraphrase de la Marche de Donizetti - Grande Marche d’Abdul Médjid han ismiyle padişaha sunmak istemiştir. Avusturya elçisi- nin aracı olduğu bu takdime cevaben 1 Temmuz 1847’de Abdülmecid, Liszt’i dördüncü rütbeden Mecidî Nişanı ile taltif etmiştir.33 Cumhuriyet Dönemi’ne kadar resmî marş uygulaması her saltanat döneminde geçerli olmuştur.34 Bu marşlar, yabancı devlet temsilcilerinin kabulünde, cülûs ve beyat törenlerinde, sûr-i hümâyûnlarda, muâyede ve Cuma selamlığı merasimlerinde her zaman boy gösteren bandolar tarafından icra edilmiştir.35 Batı müziğinin devlet etkinliklerindeki nüfuzu mera- simlerle de sınırlı kalmayarak diplomatik temsilleri de kapsamıştır. 1853’te sadrazam tarafından Tophane-i Âmire Müşiri’ne gönderilen tezkireyle Fransız Elçiliğinde verile- cek olan baloya asker ve bando gönderilmesi için talimat verilmiştir.36 Tezkirenin metni şöyledir: “Tophâne-i Âmire Müşîri hazretlerine tezkire-i sâmiye Yarın akşam Fransa Sefârethânesinde icrâ olunacak balo için gönderilecek asâkir-i şâhâne ve muzika takımının ârâmları için lüzûmu mikdârında irsâli lâzım gelen çadır- ların Nezâret-i Celîle-i Hâriciye tarafından gönderilen memûra terfîkan yarın erkence sefârethâne-i mezkûr[e] cânibineirsâlihusûsumütevakkıf-ihimmet-idevletleridir.” Sivil Hayatta Batı Müziği Sultan Abdülmecid’in Batı müziğine ilişkin himaye faa- liyetleri, devlet teşkilatıyla sınırlı kalmayarak İstanbul’daki müzik piyasasının desteklenmesinden bir Osmanlı sulta- nının Batı müziğinin uluslararası hâmisi kimliğinin oluş- masına kadar geniş bir yelpazeyi kuşatmıştır. Bu faaliyetler, 25 Gazimihal, age., s. 54. 26 BOA., D. ASM. D, 38835. 27 BOA., ML. MSF.d, 7796. 28 BOA., C.AS, 1083/47758. 29 R. A Sevengil, Saray Tiyatrosu, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1970, s. 16-17. 30 EmreAracı, Donizetti Paşa: Osmanlı Sarayının İtalyan Maestrosu, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2006, s. 125; N. Yılmaz, 19. Yüzyıl İstanbul Müzik Ortamında Müzik ve Mekân, basılmamış doktora tezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2007, s. 94-95. 31 Selçuk Alimdar, age., s. 108. 32 Süha Umur, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Resmî Marşlar”, Tarih ve Toplum,, s. 5-9. 33 BOA., İ.HR, 41/191. 34 Selçuk Alimdar, age., s. 43. 35 Hakan Karateke, 2004, s. 32, 78-79, 161; Turan, 1990; s. 125; Aktaş Baycar, 2006, s. 33-34. 36 BOA., HR. MKT, 56/57.
  • 5. 350 S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 351 saray dışından müzisyenlerin saraya icra için davet edil- mesi, bestecilerin takdim ettikleri bestelerin kabulü, bu kişilerin çeşitli ödüllerle taltif edilmesi ve İstanbul’da bir müzik piyasasının oluşmasına destek olunması olarak zikredilebilir. Sultan Abdülmecid Dönemi’nde sarayda çeşitli Avrupa ülkelerinden müzisyenler misafir edilmiştir. Padişah huzurunda hünerlerini gösteren ve çoğu da zamanında Avrupa’da ün yapmış bu müzisyenlerin bazılarının ziyaret yıllarıyla isimleri aşağıda verilmiştir: • 1842, Avusturyalı Piyanist Leopold de Meyer (1816-1883)37 • 1847, Macar Besteci ve Piyanist Franz Liszt (1811-1886)38 • 1848,BelçikalıKemancıHenriVieuxtemps(1820-1881)39 • 1857, İtalyan Orkestra Şefi, Besteci ve Kemancı Luigi Arditi (1822-1903)40 • 1858, İtalyan ve Hırvat asıllı Kemancı August Ritter von Adelburg41 • 1861, Macar Kemancı Miska Hauser42 Bazı müzisyenler padişah huzurunda icra kabiliyetlerini sunma fırsatı bulurken bazı besteciler de eserlerini takdim etmiştir. Avusturya, Macaristan, Almanya, İtalya, Fransa gibi milliyetlere sahip olan bu bestecilerin kimi yurt dışın- dan kimi İstanbul’a ziyaretleri esnasında eserlerini sun- muştur. Ayrıca bir eser de Osmanlı tebaasından Karaca Beyzade Yanko tarafından bestelenmiştir. Avrupalı beste- cilerden gelen eserlerin çoğu marştır.43 Sultan Abdülmecid’e sunulduğu tespit edilen yirmiyi aşkın eserin bazılarının diplomatik mecralar yoluyla akta- rıldığı dikkati çekmektedir. Bazı eserlerin diplomatik iliş- kilerin yönetiminde birer siyasî araç olarak kullanılması söz konusudur. Bunlar arasında Fransa elçiliği aracılığıyla 1853 ile 1855 yılları arasından gönderilen altı beste, Kırım Savaşı’yla ilgili olarak Osmanlı Devleti’ni destekleyici nite- liktedir. Jules Couplet’in Les Dardanelles44 bestecisi bilin- meyen La Danubienne45 ve Dobiguy De Ferrière imzalı Les Défenseurs de Silistrie46 Kırım Savaşı’ndaki üç önemli jeopolitik nokta olan Çanakkale, Tuna ve Silistre’yi konu edinmiştir. Fransa’dan gelen bir diğer eser ise söz ve müziği Edouard Le Cat’ya ait Chant Héroïque’dir.47 Eserin aşağıdaki sözleri padişahın adını içermesi açısından dikkat çekicidir: “Abdülmecid, sen ki imparatorluğunda Bizim hayranı olduğumuz Zafer kahramanı Napolyon’u anımsa! Bayraklarının üzerinde isimlerinin yazdığı Fransa ve İngiltere için haykır Çünkü bu iki ölümsüz kardeş Savaş tehlikesine meydan okuyarak Hep senin savunucun ve koruyucun (müttefikin) olacaklar”. Saraya takdim edilen besteler ve huzurda yapılan icralar padişah tarafından çeşitli araçlarla taltif edilmiştir. Beste takdimiyle ödül alanlar arasında Avusturyalı Joseph Gei- ger, Alman Joseph Gung’l, İtalyan Luigi Arditi, Fransız Henri Herz ve Macar Franz Liszt yer almaktadır. Bu araç- ların başında Muzıka-yı Hümâyûn mensuplarının fayda- landığı Mecidî nişanları gelmektedir. Nişanlar dışında kıy- metli yüzük ve kutuların da verildiği dikkati çekmektedir.48 Sultan Abdülmecid’in sivil hayata ilişkin himaye faaliyetle- rinin bir kısmı da İstanbul’da müzik piyasasının oluşması için verdiği desteklerle ilgilidir. Sultan II. Mahmud Dönemi’nde ilk örnekleri görülen kalıcı tiyatroların, Sultan Abdülmecid Dönemi’yle birlikte arttığı görülmektedir. Yeni tiyatroların kurulması ve mevcut tiyatroların yeni dönemde yapacakları temsiller için izinler verilmiştir. İzinlere ilişkin tiyatro sahip- lerinin sundukları taleplerde, tiyatronun Osmanlı Devleti açısından bir mahsur teşkil etmeyeceğine ilişkin açıklama- lara yer vermeleri, tiyatroların devlet nezdinde bir meşruiyet kazanma çabalarının bir ürünü olarak görülebilir. Basilio Sansoni, Bosco’nun Pera Tiyatrosu’nun 1841’de opera gösterimi için Saray’a arz ettiği izin talebinde opera hakkında “Avrupa usulü üzere akşam vaktine icrası mutad olan” ve “hikâyat ve nagamattan ibaret” gibi tanımlara yer vermiştir. Ayrıca operanın herhangi bir zararı olmayıp aksine faydası da olduğunu desteklemek üzere seyircile- rin elçiler, tüccarlar ve namuslu kişilerden oluştuğu ve bu seyirlerin insanları kumar gibi kötü alışkanlıklardan kur- tardığı da vurgulanmaktadır. Padişah, bu talebi kabul ede- rek bir müddet daha tiyatronun faaliyetine devam etme- sine müsaade etmiştir.49 Henri Heugeot, 1850’de Sultan Abdülmecid’e sunduğu izin talebinde, Beyoğlu’nda kurmak istediği tiyatronun devlete faydası için şu ifadeleri kullanmıştır:50 37 Emre Aracı, age., s. 146-148. 38 A. Say, Müzik Ansiklopedisi, C. I-IV, Odak Ofset, Ankara 1992, s. 776- 777. 39 Gazimihal, age., s. 50; E. Aracı, age., s. 149-150. 40 BOA., A.}DVN, 125/37; L. Arditi, My Reminiscences, Skeffington and Son, Londra 1896, s. 44. 41 Emre Aracı, age., s. 150-152; Kösemihal, age., s. 130. 42 Emre Aracı, age., s. 218. 43 Selçuk Alimdar, 2011, s. 465. 44 BOA., HR. SFR.4, 9/3. 45 BOA., HR. SFR.4, 9/10. 46 BOA., HR. SFR.4, 9/21. 47 BOA., HR. SFR.4, 9/10. 48 Selçuk Alimdar, age., s. 469. 49 BOA., İ.HR, 12/609. 50 BOA., HR. TO, 410/66. La Daubienne, (BOA., HR.SFR.4, 9/10).
  • 6. 352 S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) S U L T A N A B D Ü L M E C İ D V E D Ö N E M İ ( 1 8 2 3 - 1 8 6 1 ) 353 “... bu tiyatroda icrâ olacak melâib muzıka ve raks ile karışık şekilde bir takım oyunlar olup bunlar içinde ise asâkir-i şâhânenin gayret ve şecaatini teh- yic ve tahrik edebilecek tevârih-i Devlet-i Aliyeden müstahreç şâyân-ı dikkat bazı fıkralar dahi buluna- cağı ve fıkarât-ı mezkûre ahâlinin fazilete muhab- betlerini artırarak ashâb-ı hüner ve marifete lâzım gelen talim ve tekrir dahi kendilerine bildireceği bedihiyyâttandır.” Sonraki yıllarda verilen izinler, devletin tiyatro faali- yetlerine olumlu bakışının Sultan Abdülmecid’in saltanat döneminin sonuna kadar sürdüğünü ortaya koymaktadır. 1855’te bir Fransız tüccar Beyoğlu’nda sokak üzerine geçici bir direkli tiyatro kurarak iki ay boyunca temsiller yapmak için izin almıştır.51 1861’de ise Hasköy’de Ermeni cemaa- tine tiyatro gösterimi için kurulan bir tiyatronun faaliyete geçmesine izin verilmiştir.52 Sultan Abdülmecid Dönemi’nin en önemli tiyatrola- rından birisi Mihail Naum’a aittir. 1844 yılının sonunda Bosco’nun Pera Tiyatrosu’nu devralan Naum’un tiyatrosu, Beyoğlu tiyatroları arasındaki öncü rolünü 1870’e kadar korumuştur. Bu öncü rolde sarayın himayesinin belirleyici etkisi olmuştur. Naum 1846’da çıkan Beyoğlu yangınında yok olan tiyat- rosunun yerine yenisini inşa etmek üzere yabancı devlet elçiliklerinden yardım toplamıştır. Yeni tiyatronun padişah için ayrılmış bir locası olduğunu gösteren mimari plan ile birlikte padişahtan yardım talebinde bulunmuştur. Padi- şah, yabancı devletlerin de yardımda bulunduğunu dikkate alarak Naum’a 50.000 kuruş ve çalıştıracağı sanatkârlara 10.000 kuruş değerinde bağış yapmıştır.53 Beyoğlu’ndaki müzik piyasasında arz-talep dengesizliği sebebiyle yaşanan sıkıntılar, Naum Tiyatrosu’nun ayakta durabilmesini tehdit etmiştir. Saraya 1853’de sunduğu imtiyaz talebi olumlu cevap almış ve kendisine tiyatro oynatmak için on yıllık imtiyaz verilmiştir.54 Ancak bu imtiyaz dahi tiyatro gelirinin masraflarını karşılayabil- mesine yetmemiştir. Naum, tiyatro locaları için bir çeşit piyango düzenlemek için saraydan izin talep etmiştir. Saray izinle birlikte kendisine 7.500 kuruş değerinde yar- dımda bulunmuştur.55 Sonuç Sultan Abdülmecid Dönemi, Sultan II. Mahmud ile baş- layan kapsamlı himaye faaliyetlerinin sürdürülmesinin yanı sıra bunların çeşitlenerek güçlendiği bir dönemdir. Bu çeşitlilik kendisini saray, ordu ve bürokrasinin yanı sıra sivil hayata ilişkin faaliyetlerle ortaya koymaktadır. Sultan Abdülmecid Dönemi’yle birlikte Batı müziği Harem-i Hümâyûn’un eğitim müfredatında vazgeçilmez bir unsur haline dönüşmüştür. Hanedan mensupları ve kalfalar, çeşitli toplantılarda bu müziği icra edebilecek bir donanıma ulaşmıştır. Verdiği eğitim desteğiyle bunu büyük ölçüde mümkün kılan Muzıka-yı Hümâyûn ise bandodan sonra orkestra ve tiyatro bölümlerini açarak operetleri de repertuarına dâhil etmiştir. Bu temsiller, Sul- tan Abdülmecid Dönemi’nde inşa edilen ve ilk saray tiyat- rosu olan Dolmabahçe Tiyatrosu’nda sergilenmiştir. Yeni bölümlerle genişleyen Muzıka-yı Hümâyûn’un kadrosu çeşitli maddi ödüller ve kariyer fırsatlarının yanı sıra Sul- tan Abdülmecid’in ihdas ettiği İmtiyaz ve Mecidî nişanları ile taltif edilmeye başlanmıştır. Sultan II. Mahmud Dönemi’nde temelleri atılan askerî müzik örgütleri, Sultan Abdülmecid Dönemi’nde olgunla- şarak, merasimlerdeki konumlarını güçlendirmiştir. Padi- şahın Giuseppe Donizetti’ye bestelettiği yeni marşı, bando repertuarlarını süsleyen temel eser olmuştur. Batı müzi- ğinin merasimlerin yanı sıra diplomatik temsillerde kul- lanımı, Osmanlı’nın Avrupalı devletlere gösterdiği Batılı kimliğini biçimlendirmeye katkıda bulunmuştur. Sultan Abdülmecid Dönemi’yle, sivil hayattaki himaye faaliyetleri nitelik ve nicelik bakımından büyük ölçüde gelişmiştir. Yabancı müzisyen ve bestecilerin saraya beste takdimleri ile huzurdaki icraları ve bu faaliyetlerin Saray tarafından taltifi, padişahın Batı müziğinin uluslararası hâmisi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu himayeden İstanbul’da henüz emekleme döneminde olan müzik piya- sası da nasibini almıştır. Tiyatro binalarının açılmasına ve yeni dönem temsillerine izin verilmesinden öte tiyat- roların devamlılıklarını sağlayabilmek adına sağlanan muafiyetler, imtiyazlar ve doğrudan maddi destekler, sivil hayata ilişkin aktif bir himaye amacının somut örneklerini oluşturmaktadır. 51 BOA., A.}MKT. MVL, 70/85. 52 BOA., A.}MKT. NZD, 382/80. 53 R. A. Sevengil, Opera Sanatı ile İlk Temaslarımız, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1969, s. 29. 54 Sevengil, age., s. 36. 55 BOA., İ.HR, 113/5514. H. G. Schlesinger, Sultan II. Mahmud, 1839, Versailles Şatosu (Osmanlı Sarayı’nda Oryantalistler).