2. Bir biliş teorisi olan ikili kodlama teorisi Western Ontario Üniversitesinden Allan
Paivio tarafından 1971 yılında öne sürülmüştür.
Bu teoriyi geliştirirken Paivio zihinsel imaj oluşumunun öğrenmeye yardımcı
olduğu fikrini kullanmıştır.
Paivio’ya göre, bir kişinin öğrenilen materyalin derinine inmesinin iki yolu vardır:
sözlü
Bağlantılar ve imaj. İkili kodlama teorisi duyusal imajın ve sözlü bilginin her
ikisinin de
Bilgiyi temsil etmek için kullanıldığını varsayıyor.
İmaj ve sözlü bilgi farklı şekillerde, her kanalda işlenen bilgi için ayrı temsiller
yaratarak insan zihninde farklı kanallar yoluyla işleniyor artırır.
3.
4. Bu temsilleri karşılayan zihinsel kodlar, doğrultusunda hareket edilebilecek,
saklanabilecek ve daha sonra kullanılmak üzere erişilebilecek gelen bilgiyi
düzenlemek
için kullanılır.
Hem imaj hem sözlü kodlar bilgiyi hatırlamada kullanılabilir.[3] Örneğin,
bir kişi “köpek” uyarıcı konseptini hem “köpek” kelimesi, hem de bir köpeğin imajı
olarak (görünüş, ses, koku ve başka duyusal bilgiler) kodluyor.
Uyarıcının hatırlanması istediğinde kişi kelimeye ve imaja ayrı olarak ya da aynı
zamanda erişebilir.
Kelime hatırlandığında köpek imajı kaybolmamış olup hala başka bir zamanda
erişilebilir olur.
Bir uyarıcıyı iki farklı şekilde kodlama becerisi o öğeyi hatırlama ihtimalini sadece
bir
şekilde kodlanmış olmasına kıyasla
5. İkili kodlama teorisinin sınırlarıyla ilgili tartışmalar bulunmaktadır. İkili kodlama
teorisi, bilişe kelime ve imaj dışında bir şeyin aracı olması ihtimalini göz önünde
tutmaz.
Kelime ve imajların öğeleri hatırlamamızdaki tek yol olup olmadığını
belirlemek adına yeterince araştırma yapılmamıştır ve farklı türde kodlar bulunursa
bu teori doğruluğunu korumaz.
İkili kodlama teorisinin bir başka kısıtlamasıysa sadece
insanların konseptlerin bağlantılarını tanımlamaları istenen testlerde geçerli
olmasıdır.
Bir kelime ve bir imaj arasında bağlantı kurulamadığında kelimeyi farklı
bir zamanda hatırlayıp kelimeye erişmek çok daha zordur.
Bu durumun ikili kodlama teorisinin geçerliliğini kısıtlamasına rağmen, teori geniş
durumlar kapsamında geçerli olup hafızayı iyileştirmek için kullanılabilir.
6. Kod türleri:
1-)Benzer Kodlar :görüntüleri zihinsel olarak temsil etmek için kullanılır.
Benzeyen kodlar, temsil edilen şeyin temel algısal özelliklerini tutar, böylece
zihnimizde oluşturduğumuz görüntüler fiziksel uyarana oldukça benzer.
Ağaçlar, nehirler gibi çevremizde gözlemlediğimiz fiziksel uyaranların neredeyse
bire bir temsilleridir.
2)Sembolik Kodlar: kelimeleri zihinsel olarak temsil etmek için kullanılır. Bir şeyi
algısal olarak temsil etmekten ziyade kavramsal olarak ve bazen de keyfi olarak temsil
ederler. Bir saatin, zamanı göstermesi için sayı formunda bilgiyi temsil etmesi gibi
sembolik kodlar da bilgiyi zihnimizde, çeşitli fikirleri temsil etmesi için kelimeler,
kelimelerin birleşimi gibi keyfi sembollerle gösterir. Her sembol (x, y, 1, 2 gibi) kendisi
dışında bir şeyi keyfi olarak temsil edebilir.
7.
8. Örneğin, x harfi sıklıkla alfabenin 24. harfi olan x kavramından daha fazlasını temsil
eder.
Matematikte bir x değişkenini veya bir eşitlikte çarpma işaretini temsil etmek için
kullanılabilir.
Çarpma gibi kavramlar sembolik olarak ‘’x’’ ile gösterilebilirler çünkü biz keyfi
olarak onu daha derin bir fikre bağlarız.
Onu sadece bu daha derin fikre bağlamak için kullandığımızda ‘’x’’ harfi bu tarz bir
anlam taşıyabilir.