SlideShare a Scribd company logo
1 of 38
Biyokimya: Biyomoleküller
26
1
301 BİYOKİMYA I
Hikmet Geçkil, Profesör
İnönü Üniversitesi
Biyoloji Bölümü
Bölüm 3: Su ve Biyomoleküller
Hikmet Geçkil
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
2
BİYOMOLEKÜLLER
Bilim adamları hücreyi ve dolayısı ile tüm canlıyı yapan molekülleri,
makromolekülleri ve makromoleküler kompleksleri belli gruplar altında
sınıflayarak analiz etmeye çalışırlar.
Molekül, belli spesifik atomların elektron paylaşımı ile (kovalent bağ)
bir arada tutulduğu yapılardır.
Canlıda moleküller, oksijen molekülü (O=O) gibi küçük yapılardan,
amino asitler, nükleotidler ve hatta protein, nükleik asit gibi çok daha
büyük yapılar olabilir
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
3
Canlıların yapısına giren elementlerin cansız dünyadakinden daha az sayıda oldukları
bir asırdan beri bilinmektedir.
Canlı yapının % 99’undan fazlasını karbon, azot, oksijen, hidrojen ve fosfor oluşturur
ve doğal sayısı 90’dan fazla olan elementten sadece 10-15 tanesi organizmalar için belli
bir önem teşkil eder.
Diğer bir deyimle, herhangi bir organizma (bitki, hayvan, mikroorganizma)’ nin
kimyasal analizi yapıldığında, periyodik cetveldeki elementlerden çok azının bu
canlıların temel yapısına girdikleri gözlenir.
Bu 10-15 elementin çoğu düşük molekül ağırlığa (< 80) sahiptir.
Canlı sistemde yüzde miktar olarak en çok bulunan dört element hidrojen, oksijen, azot
ve karbon olup sırası ile bir, iki, uç ve dört bağ oluşturabilirler.
Canlıların yapısına giren elementler
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
4
Diğer ilginç bir durum ise, bu elementlerin bütün canlıların yapısında
hemen hemen aynı yüzde oranlarda bulunmalarıdır;
Element İnsan Bitki Bakteri
O 63 78 74
C 19 11 12
H 9 9 10
N 5 1 3
P 1 1 1
S 1 0.1 0.1
Her ne kadar yukarıdaki 6 element birbirlerine çok çeşitli şekillerde
bağlanabilirlerse de, kimyasal analizler göstermiştir ki, nispeten az
sayıda temel bilesen vardır.
Bu dersimizde üzerinde duracağımız gibi, su bir çok canlının ağırlığının
yaklaşık % 70’in oluşturmaktadır.
Canlıların yapısına giren elementler
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
5
Yapıya giren diğer elemanlar
Geriye kalan temel bileşikler ise karbonhidratlar,
yağlar, proteinler ve nükleik asitler (DNA, RNA)’dir.
Organik kimyada milyonlarca bileşik olduğu halde,
biyokimyacılar nispeten az sayıda organik madde ile
ilgilenirler.
Bunlar daha çok organizmada veya hücrede bulunan
organik bileşiklerdir.
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
6
Tipik bir bakterinin kimyasal kompozisyonu
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
7
Organik? İnorganik?
Karbon dioksit ve karbon monoksit hariç yapısında
karbon atomu bulunduran her turlu madde organik
madde’dir (örneğin, glukoz, amino asitler, etanol,
asetik asit vb.)
Yapısında karbon atomu bulunmayan (CO2 ve CO
hariç) her türlü madde inorganik madde olarak
adlandırılır (örneğin, CO2, CO, H2O, O2, NaCl, bütün
elementler, vb.).
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
8
Hücrenin organik materyalinin hemen hemen hepsi
yukarıdaki dört çeşit makromolekülden (proteinler,
nükleik asitler, lipidler ve polisakkaritler) oluşmuştur.
Başlangıçta organik maddelerin sadece canlılar
tarafından sentezlenebileceği düşünülmüştü.
Ancak, günümüzde sayıları milyonlarla ifade edilen
organik moleküllerin büyük çoğunluğu laboratuar
şartlarında sentezlenmektedir.
Makromoleküller
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
9
Organik sentez
Organik moleküllerin çoğu H, O ve N’un C atomu
ile bağ yapabilme özelliğinden yararlanılarak elde
edilmişlerdir.
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
10
Miller su bölümünde toplanan maddeleri incelediğinde
oluşan organik asitlerin (örneğin, amino asitlerin
bazıları, HCN, aldehitler ve siyano bileşikleri)
karbonlarının % 10’dan fazlasının metandan geldiğini
belirlemiştir.
Su hariç, moleküllerin çoğu hücre içinde
makromolekül olarak bulunurlar.
Organik sentez
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
11
Biyomoleküller ve elementler
Biyomoleküller karbon bileşikleridir.
Hücre kuru ağırlığının 1/3’u bu elementtir.
Metan (CH4) da dört çift elektron dört hidrojen atomu
ile birer bağ kurar.
Karbon aynı zamanda oksijen ve azotla da bir ve iki
bağ kurabilir. Ancak, en önemlisi bir karbon atomu
başka bir karbon atomu ile, iki, uç ve dört bağ
kurabilir.
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
12
Kimyasal bağlar
Kovalent bağlanmış karbon bağları lineer, dallanmış
veya halkasal yapılar oluşturabilirler.
Karbon-karbon bağları iki-uç adet olabilir.
Üçlü bağlar biyomoleküllerde az rastlanan bir
durumdur.
Bu şekilde oluşmuş karbon iskeletlerine daha sonra
diğer atomlar ve fonksiyonel gruplar eklenmiş olur ki
bunlar sayesinde her makromoleküle özel bir özellik
kazandırılmış olur.
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
13
Fonksiyonel gruplar
• Fonksiyonel gruplar kimyasal özelliklerin
ortaya çıkmasında rol alırlar. En önemlileri,
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
14
Fonksiyonel gruplar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
15
Fonksiyonel gruplar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
16
Fonksiyonel gruplar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
17
• Biyomoleküllerin çoğuna hidrokarbon (C-H
omurgalı yapılar) türevleri olarak bakılabilir.
• Bu omurga oldukça kararlı bir yapıdır.
• Hidrojen atomları bir çok fonksiyonel grupla
değiştirilebilirler ve bu değişim sonucu çeşitli
organik moleküller ortaya çıkar.
Fonksiyonel gruplar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
18
Fonksiyonel gruplar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
19
Fonksiyonel gruplar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
20
Kovalent bağlar
• Atomları bir birine özel bir şekilde tutturan kovalent
bağlar (C-C, C=C, C-H, H-H, N≡N gibi bağlar
kuvvetli kovalent bağlardır) sayesinde kararlı
organik maddeler oluşurlar.
• Nükleotidleri, amino asitleri, şekerleri yapan bu tur
bağlardır. Ayrıca, nükleotidler arasındaki
fosfodiester, amino asitler arasındaki peptid, ve
monosakkaritler arasındaki glikozidik bağlar da
kovalent yapıdadırlar.
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
21
Kovalent bağlar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
22
Kovalent olmayan bağlar
Kovalent olmayan bağlar (iyonik bağ,
hidrojen bağı, hidrofobik bağ, Van der
Waals kuvvetleri) kovalent olan
bağlara göre 10-100 kat daha zayıf
olsalar da bu bağlar, biyolojik
makromoleküllerin ikincil ve üçüncül
yapılarının kazanılmasında en önemli
rolleri alırlar.
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
23
• Bu yapılara kovalent bağlar girmez.
Kovalent olamayan bağların en kuvvetlisi
iyonik bağdır. Bu bağ pozitif ve negatif
yüklü iyonlar arasında kurularak bir iyon
cifti oluşması sağlanır (ör, NaCl):
Kovalent olmayan bağlar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
24
• Hidrojen bağı sadece iki su molekülü
arasında bulunmaz. İki DNA zinciri
arasında kurulan tüm bağlar, proteinlerde
alfa-heliks ve beta-tabakalarını oluşturan
bağlar hepsi genelde hidrojen bağlarıdır.
Kovalent olmayan bağlar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
25
• Hidrojen bağları genellikle bir moleküle
bağlı hidrojen atomu ile diğer molekülün
daha elektronegatif olan azot veya oksijeni
arasında kurulurlar. Polar ve polar olmayan
sıvılar aynı ortama konduklarında biri birine
karışmazlar (suyu ve yağı düşününüz).
Kovalent olmayan bağlar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
26
• Suda erimeyen bir tabiatta olan polar olmayan maddeler
hidrofobik etkileşim veya bağlanmalarla bir araya
toplanma eğilimi gösterirler. Hücre membranının ve
proteinlerin uç boyutlu yapılarının kazanılmasında
önemlidirler. Van der Waals kuvvetleri bütün
moleküllerde bulunur. Burada, bir atomun elektronlarının
diğer atomun çekirdeğine olan ilgisi söz konusudur.
Atomlar biri birine yaklaştıkça bu ilgi (kuvvet) artarken,
tersi durumda azalır. Ancak, iki atom biri birlerine dış
yörünge elektronları çakışacak kadar yaklaşırlarsa, bu defa
da iki atom biri birini iter.
Kovalent olmayan bağlar
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
27
SU
• Her ne kadar organik bir molekül olmasa da canlı
hücrelerin en temel ve önemli miktarda olan bileşiği
sudur.
• Canlıların yas ağırlığının % 65-95’i sudan
oluşmuştur. Su sadece biyokimyasal olayların
gerçekleşmesi için değil, aynı zamanda hücre
zarından maddenin geçişi, vücut ısısının korunması
gibi olaylar için de hayati önem taşır
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
28
• Bitkiler için su en önemli besin kaynağıdır.
Fotosentetik hücreler suyu oksidize ederek karbon
dioksitin fiksasyonunu (bağlanımını) sağlar ve
gezegenimizdeki moleküler oksijenin oluşumunu
sağlarlar. Vücutta su dengesinin (su alınımı ve
atılımı) korunması metabolizma için kritik önem
taşır.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
29
• Yetişkin bir insan günde yaklaşık 2 litre su alınımı
ve atılımı yapar (vücuda alınan suyun 900 ml.si sıvı,
800 ml.si yiyeceklerden ve 300 ml.si yiyeceklerin
oksidasyonundan yani metabolik sudan sağlanır).
Aynı miktarda su (2 litre) idrar, solunum ve terleme
yolu ile dışarı atılır.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
30
• Suyun fiziksel özellikleri kendi grubundaki
hidritlerden önemli farklar gösterir. Örneğin su, 0
oC’de donma ve 100 oC’de kaynama noktasına
sahipken, hidrojen sülfür (H2S) –85 oC donma ve –
65 oC kaynama noktalarına sahiptir. Dolayısı ile
suyun donma ve kaynama dereceleri arasındaki fark
hidrojen sülfürden önemli ölçüde büyüktür. Bu
durum canlı sistemler için hayati önem taşır. Çünkü
böylece vücudumuz (hücreler) yüksek ve düşük
ısılarda donma ve aşırı ısınma göstermez.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
31
• Ayrıca, suyun buharlaşma ısısı bir çok sıvıdan
(metanol, etanol, propanol, butanol, aseton,
kloroform, vb) çok daha yüksektir (2-10 kat). Bu
durum su molekülleri arasındaki yüksek derecedeki
bağlanma özelliklerinden kaynaklanır ve suya
yapışkan bir özellik kazandırır. Bir su
molekülündeki her iki hidrojen atomu birer çift
elektronla oksijene bağlıdırlar. Yani, H2O daki
bağlar kovalent bağlardır.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
32
• İki su molekülü arasındaki hidrojen bağı 5
kcal’lik bir enerji ile kırılabilirken, bir su
molekülünde (H2O)’ki her kovalent bağ
ancak 100 kcal’lik bir enerji ile kırılabilir.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
33
• Donmuş suda her su diğer su molekülleri ile
maksimum 4 hidrojen bağı yaparken,
bu sayı sıvı haldeki su da 3. 4’e tekabül eder ve
dolayısı ile buzun kristalimsi yapısı aynı sayıdaki su
molekülü ile daha fazla yer işgal ettiğinden, daha az
yoğun olur ve su yüzeyinde yüzer.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
34
• Hidrojen bağları sadece su moleküllerine has değillerdir. Bu
bağlar elektronegatif bir atomla (çoğu kez oksijen veya
azot) diğer bir elektronegatif atoma bağlı hidrojen arasında
kolaylıkla oluşabilirler.
• Anca, elektronegatif bir atom olmayan karbon’a bağlı
hidrojen atomları hidrojen bağı yapamazlar. Bu durum bize,
neden butanol (CH3CH2CH2CH2OH)’un 117 oC kaynama
noktasına sahipken, bütan (CH3CH2CH2CH3)’in -0.5
oC’de kaynadığını açıklar. Butanol diğer butanol
molekülleri ile hidrojen bağı oluşturan polar hidroksil
grubuna sahiptir.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
35
• Yüksüz fakat polar biyomoleküller, örneğin,
şekerler suda kolayca erirler.
• Bunun nedeni, şekerdeki karbonil oksijeni veya
hidroksil grupları ile polar su molekülü arasında
oluşan bir çok sayıdaki hidrojen bağının kararlı bir
yapı oluşturması ile açıklanır.
• Alkoller, aldehitler ve ketonlar hepsi su ile (ve N-H
içeren bileşiklerle) hidrojen bağı yaparlar.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
36
• Su, yüklü çözünebilen (solut) maddelerle elektrostatik
olarak birleşir.
• Polar bir solvent (çözücü) olan su, biyomoleküllerin çoğunu
kolayca eritir.
• Bunun nedeni, Biyomoleküllerin (protein, şeker, nükleik
asit) yüklü ve polar bileşikler olmasıdır. Bu şekilde, suda
kolayca çözünen maddelere hidrofilik (yani suyu seven)
denir.
• Tam tersi, polar olamayan solventler (örneğin, kloroform,
benzen) biyolojik moleküller için oldukça zayıf
çözücülerdir. Fakat, bu solventler diğer polar olmayan
biyomolekülleri (örneğin, lipid ve mumları) rahatlıkla
çözerler.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
37
• Su sadece kimyasal reaksiyonların olmasını sağlayan
biyolojik bir solvent (çözücü) değildir. Aynı zamanda bu
reaksiyonlarda direkt olarak görev yapar. ATP’nin (fosfat
anhidrit) ADP ve inorganik fosfat (Pi)’dan oluşumunda su
açığa çıkar veya tersi. Hidrolizis reaksiyonları, beslenme ile
alınan protein, karbonhidrat ve nükleik asitlerin
depolimerizasyonunda (bileşenlerine ayrılması) rol alırlar.
Hidrolitik enzimler (lizozomları hatırlayın) veya diğer bir
isimle hidrolazlar suyun moleküler yapısını oluşturan
elementleri (H ve OH), monomerleri birebirine bağlayan
bağlara (peptid, glikozidik, fosfodiester) sokarak
makromoleküler yapıyı monomerlerine ayırırlar.
SU
Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller
26
38
• Bütün hidrolitik reaksiyonlar ekzergoniktir (enerji açığa
çıkar). Polimerlerin tekrar bu monomerlerden oluşumu
endergonik (enerji gerektiren) bir durumdur. Sizler bu
satırları okurken oksijen harcıyorsunuz ve glikoz gibi besin
moleküllerini metabolik olarak yakıyorsunuz. Yani,
• C6H12O6 + 6O2 → 6CO2 + 6H2O
• Bu çeşit suya “metabolik su”denir ve bazı kurak iklim
hayvanları (ör, deve) uzun sure su içmeden bu şekildeki su
ile uzun sure (1 ay) idare edebilir.
SU

More Related Content

What's hot

Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 
vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi
Semih Tan
 
Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org
 

What's hot (20)

Vücut sıvıları ve elektrolitler
Vücut sıvıları ve elektrolitlerVücut sıvıları ve elektrolitler
Vücut sıvıları ve elektrolitler
 
2. lipitler 1
2. lipitler 12. lipitler 1
2. lipitler 1
 
Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Yağ asitlerinin oksidasyonu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
8. proteinler 1
8. proteinler 18. proteinler 1
8. proteinler 1
 
Genel Histoloji - Bağ Doku
Genel Histoloji - Bağ DokuGenel Histoloji - Bağ Doku
Genel Histoloji - Bağ Doku
 
Aminoasitler
AminoasitlerAminoasitler
Aminoasitler
 
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-AnatomisiKasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
 
vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
vücudun sıvı bölümleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Kemik Dokusu
Kemik DokusuKemik Dokusu
Kemik Dokusu
 
Uriner sistem
Uriner sistemUriner sistem
Uriner sistem
 
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
histolojiye giriş (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )
kan gazlarının taşınması (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi
 
Biyokimya:Hormonlar
Biyokimya:HormonlarBiyokimya:Hormonlar
Biyokimya:Hormonlar
 
Histolojiye giriş ve epitel doku
Histolojiye giriş ve epitel dokuHistolojiye giriş ve epitel doku
Histolojiye giriş ve epitel doku
 
Hücre zarında transport
Hücre zarında transportHücre zarında transport
Hücre zarında transport
 
Kıkırdak HİSTOLOJİSİ
Kıkırdak HİSTOLOJİSİKıkırdak HİSTOLOJİSİ
Kıkırdak HİSTOLOJİSİ
 
Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Lipidlerin genel özellikleri(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Sinir dokusu ve sinir sistemi
Sinir dokusu ve sinir sistemiSinir dokusu ve sinir sistemi
Sinir dokusu ve sinir sistemi
 
Solunum ve sindirim
Solunum ve sindirim Solunum ve sindirim
Solunum ve sindirim
 

Similar to Biyokimye: Biomolekuller

Organik BileşIkler Karbohidratlar
Organik BileşIkler  KarbohidratlarOrganik BileşIkler  Karbohidratlar
Organik BileşIkler Karbohidratlar
Ali İhsan KIRTAŞ
 
02 Genel Botanİk
02 Genel Botanİk02 Genel Botanİk
02 Genel Botanİk
Erdi koyun
 
CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1
CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1
CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1
Ali İhsan KIRTAŞ
 
Gıda biyokimyası ders notu
Gıda biyokimyası ders notuGıda biyokimyası ders notu
Gıda biyokimyası ders notu
Betül Kaplan
 
2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi
2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi
2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi
Hatice Emek
 
Ekosistem dönem ödevi
Ekosistem dönem ödeviEkosistem dönem ödevi
Ekosistem dönem ödevi
guest088cdea
 
Organık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesi
Organık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesiOrganık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesi
Organık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesi
pesimistanektod
 

Similar to Biyokimye: Biomolekuller (20)

Organik biyokimya
Organik biyokimyaOrganik biyokimya
Organik biyokimya
 
Biyokimya ii
Biyokimya iiBiyokimya ii
Biyokimya ii
 
Organik BileşIkler Karbohidratlar
Organik BileşIkler  KarbohidratlarOrganik BileşIkler  Karbohidratlar
Organik BileşIkler Karbohidratlar
 
Yaşam bilimlerine giriş
Yaşam bilimlerine girişYaşam bilimlerine giriş
Yaşam bilimlerine giriş
 
02 Genel Botanİk
02 Genel Botanİk02 Genel Botanİk
02 Genel Botanİk
 
BFZ__2021_D1_Ders_2__Su_ve_Biyofiziksel_Ozellikleri_.ppt
BFZ__2021_D1_Ders_2__Su_ve_Biyofiziksel_Ozellikleri_.pptBFZ__2021_D1_Ders_2__Su_ve_Biyofiziksel_Ozellikleri_.ppt
BFZ__2021_D1_Ders_2__Su_ve_Biyofiziksel_Ozellikleri_.ppt
 
Biyoloji 2
Biyoloji 2Biyoloji 2
Biyoloji 2
 
Hafta 4.pdf
Hafta 4.pdfHafta 4.pdf
Hafta 4.pdf
 
1. karbonhidratlar 1
1. karbonhidratlar 11. karbonhidratlar 1
1. karbonhidratlar 1
 
CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1
CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1
CanlıLarıN Temel BileşEnleri 1
 
Canlılar ve Enerji İlişkileri
Canlılar ve Enerji İlişkileriCanlılar ve Enerji İlişkileri
Canlılar ve Enerji İlişkileri
 
Biyokimya: Nükleik asitler
Biyokimya: Nükleik asitlerBiyokimya: Nükleik asitler
Biyokimya: Nükleik asitler
 
Gıda biyokimyası ders notu
Gıda biyokimyası ders notuGıda biyokimyası ders notu
Gıda biyokimyası ders notu
 
2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi
2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi
2) flavonoidler (1) kocatepe tıp dergisi
 
Biyokimya: Vitaminler, mineraller, koenzimler
Biyokimya: Vitaminler, mineraller, koenzimlerBiyokimya: Vitaminler, mineraller, koenzimler
Biyokimya: Vitaminler, mineraller, koenzimler
 
Ekosistem dönem ödevi
Ekosistem dönem ödeviEkosistem dönem ödevi
Ekosistem dönem ödevi
 
Ekosistem
EkosistemEkosistem
Ekosistem
 
Enerji
EnerjiEnerji
Enerji
 
Organık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesi
Organık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesiOrganık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesi
Organık kımya fopnk gruplar ve isimlenrilmesi
 
Hücre ve Organelleri
Hücre ve OrganelleriHücre ve Organelleri
Hücre ve Organelleri
 

More from Hikmet Geckil

Biyokimya (hazir notlar)
Biyokimya (hazir notlar)Biyokimya (hazir notlar)
Biyokimya (hazir notlar)
Hikmet Geckil
 
Molekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre BiyolojisiMolekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre Biyolojisi
Hikmet Geckil
 

More from Hikmet Geckil (7)

Chapter 2: Water, the unique solvent of life
Chapter 2: Water, the unique solvent of lifeChapter 2: Water, the unique solvent of life
Chapter 2: Water, the unique solvent of life
 
Chapter 8: nucleic acids
Chapter 8: nucleic acidsChapter 8: nucleic acids
Chapter 8: nucleic acids
 
Genetic Engineering: Chapter 1- History of Genetic Engineering
Genetic Engineering: Chapter 1- History of Genetic EngineeringGenetic Engineering: Chapter 1- History of Genetic Engineering
Genetic Engineering: Chapter 1- History of Genetic Engineering
 
Biochemistry: A Brief History of Biochemsitry
Biochemistry: A Brief History of BiochemsitryBiochemistry: A Brief History of Biochemsitry
Biochemistry: A Brief History of Biochemsitry
 
Biyokimya- Enzimler
Biyokimya- EnzimlerBiyokimya- Enzimler
Biyokimya- Enzimler
 
Biyokimya (hazir notlar)
Biyokimya (hazir notlar)Biyokimya (hazir notlar)
Biyokimya (hazir notlar)
 
Molekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre BiyolojisiMolekuler Hucre Biyolojisi
Molekuler Hucre Biyolojisi
 

Biyokimye: Biomolekuller

  • 1. Biyokimya: Biyomoleküller 26 1 301 BİYOKİMYA I Hikmet Geçkil, Profesör İnönü Üniversitesi Biyoloji Bölümü Bölüm 3: Su ve Biyomoleküller Hikmet Geçkil
  • 2. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi ve dolayısı ile tüm canlıyı yapan molekülleri, makromolekülleri ve makromoleküler kompleksleri belli gruplar altında sınıflayarak analiz etmeye çalışırlar. Molekül, belli spesifik atomların elektron paylaşımı ile (kovalent bağ) bir arada tutulduğu yapılardır. Canlıda moleküller, oksijen molekülü (O=O) gibi küçük yapılardan, amino asitler, nükleotidler ve hatta protein, nükleik asit gibi çok daha büyük yapılar olabilir
  • 3. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 3 Canlıların yapısına giren elementlerin cansız dünyadakinden daha az sayıda oldukları bir asırdan beri bilinmektedir. Canlı yapının % 99’undan fazlasını karbon, azot, oksijen, hidrojen ve fosfor oluşturur ve doğal sayısı 90’dan fazla olan elementten sadece 10-15 tanesi organizmalar için belli bir önem teşkil eder. Diğer bir deyimle, herhangi bir organizma (bitki, hayvan, mikroorganizma)’ nin kimyasal analizi yapıldığında, periyodik cetveldeki elementlerden çok azının bu canlıların temel yapısına girdikleri gözlenir. Bu 10-15 elementin çoğu düşük molekül ağırlığa (< 80) sahiptir. Canlı sistemde yüzde miktar olarak en çok bulunan dört element hidrojen, oksijen, azot ve karbon olup sırası ile bir, iki, uç ve dört bağ oluşturabilirler. Canlıların yapısına giren elementler
  • 4. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 4 Diğer ilginç bir durum ise, bu elementlerin bütün canlıların yapısında hemen hemen aynı yüzde oranlarda bulunmalarıdır; Element İnsan Bitki Bakteri O 63 78 74 C 19 11 12 H 9 9 10 N 5 1 3 P 1 1 1 S 1 0.1 0.1 Her ne kadar yukarıdaki 6 element birbirlerine çok çeşitli şekillerde bağlanabilirlerse de, kimyasal analizler göstermiştir ki, nispeten az sayıda temel bilesen vardır. Bu dersimizde üzerinde duracağımız gibi, su bir çok canlının ağırlığının yaklaşık % 70’in oluşturmaktadır. Canlıların yapısına giren elementler
  • 5. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 5 Yapıya giren diğer elemanlar Geriye kalan temel bileşikler ise karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve nükleik asitler (DNA, RNA)’dir. Organik kimyada milyonlarca bileşik olduğu halde, biyokimyacılar nispeten az sayıda organik madde ile ilgilenirler. Bunlar daha çok organizmada veya hücrede bulunan organik bileşiklerdir.
  • 6. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 6 Tipik bir bakterinin kimyasal kompozisyonu
  • 7. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 7 Organik? İnorganik? Karbon dioksit ve karbon monoksit hariç yapısında karbon atomu bulunduran her turlu madde organik madde’dir (örneğin, glukoz, amino asitler, etanol, asetik asit vb.) Yapısında karbon atomu bulunmayan (CO2 ve CO hariç) her türlü madde inorganik madde olarak adlandırılır (örneğin, CO2, CO, H2O, O2, NaCl, bütün elementler, vb.).
  • 8. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 8 Hücrenin organik materyalinin hemen hemen hepsi yukarıdaki dört çeşit makromolekülden (proteinler, nükleik asitler, lipidler ve polisakkaritler) oluşmuştur. Başlangıçta organik maddelerin sadece canlılar tarafından sentezlenebileceği düşünülmüştü. Ancak, günümüzde sayıları milyonlarla ifade edilen organik moleküllerin büyük çoğunluğu laboratuar şartlarında sentezlenmektedir. Makromoleküller
  • 9. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 9 Organik sentez Organik moleküllerin çoğu H, O ve N’un C atomu ile bağ yapabilme özelliğinden yararlanılarak elde edilmişlerdir.
  • 10. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 10 Miller su bölümünde toplanan maddeleri incelediğinde oluşan organik asitlerin (örneğin, amino asitlerin bazıları, HCN, aldehitler ve siyano bileşikleri) karbonlarının % 10’dan fazlasının metandan geldiğini belirlemiştir. Su hariç, moleküllerin çoğu hücre içinde makromolekül olarak bulunurlar. Organik sentez
  • 11. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 11 Biyomoleküller ve elementler Biyomoleküller karbon bileşikleridir. Hücre kuru ağırlığının 1/3’u bu elementtir. Metan (CH4) da dört çift elektron dört hidrojen atomu ile birer bağ kurar. Karbon aynı zamanda oksijen ve azotla da bir ve iki bağ kurabilir. Ancak, en önemlisi bir karbon atomu başka bir karbon atomu ile, iki, uç ve dört bağ kurabilir.
  • 12. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 12 Kimyasal bağlar Kovalent bağlanmış karbon bağları lineer, dallanmış veya halkasal yapılar oluşturabilirler. Karbon-karbon bağları iki-uç adet olabilir. Üçlü bağlar biyomoleküllerde az rastlanan bir durumdur. Bu şekilde oluşmuş karbon iskeletlerine daha sonra diğer atomlar ve fonksiyonel gruplar eklenmiş olur ki bunlar sayesinde her makromoleküle özel bir özellik kazandırılmış olur.
  • 13. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 13 Fonksiyonel gruplar • Fonksiyonel gruplar kimyasal özelliklerin ortaya çıkmasında rol alırlar. En önemlileri,
  • 14. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 14 Fonksiyonel gruplar
  • 15. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 15 Fonksiyonel gruplar
  • 16. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 16 Fonksiyonel gruplar
  • 17. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 17 • Biyomoleküllerin çoğuna hidrokarbon (C-H omurgalı yapılar) türevleri olarak bakılabilir. • Bu omurga oldukça kararlı bir yapıdır. • Hidrojen atomları bir çok fonksiyonel grupla değiştirilebilirler ve bu değişim sonucu çeşitli organik moleküller ortaya çıkar. Fonksiyonel gruplar
  • 18. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 18 Fonksiyonel gruplar
  • 19. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 19 Fonksiyonel gruplar
  • 20. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 20 Kovalent bağlar • Atomları bir birine özel bir şekilde tutturan kovalent bağlar (C-C, C=C, C-H, H-H, N≡N gibi bağlar kuvvetli kovalent bağlardır) sayesinde kararlı organik maddeler oluşurlar. • Nükleotidleri, amino asitleri, şekerleri yapan bu tur bağlardır. Ayrıca, nükleotidler arasındaki fosfodiester, amino asitler arasındaki peptid, ve monosakkaritler arasındaki glikozidik bağlar da kovalent yapıdadırlar.
  • 21. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 21 Kovalent bağlar
  • 22. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 22 Kovalent olmayan bağlar Kovalent olmayan bağlar (iyonik bağ, hidrojen bağı, hidrofobik bağ, Van der Waals kuvvetleri) kovalent olan bağlara göre 10-100 kat daha zayıf olsalar da bu bağlar, biyolojik makromoleküllerin ikincil ve üçüncül yapılarının kazanılmasında en önemli rolleri alırlar.
  • 23. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 23 • Bu yapılara kovalent bağlar girmez. Kovalent olamayan bağların en kuvvetlisi iyonik bağdır. Bu bağ pozitif ve negatif yüklü iyonlar arasında kurularak bir iyon cifti oluşması sağlanır (ör, NaCl): Kovalent olmayan bağlar
  • 24. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 24 • Hidrojen bağı sadece iki su molekülü arasında bulunmaz. İki DNA zinciri arasında kurulan tüm bağlar, proteinlerde alfa-heliks ve beta-tabakalarını oluşturan bağlar hepsi genelde hidrojen bağlarıdır. Kovalent olmayan bağlar
  • 25. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 25 • Hidrojen bağları genellikle bir moleküle bağlı hidrojen atomu ile diğer molekülün daha elektronegatif olan azot veya oksijeni arasında kurulurlar. Polar ve polar olmayan sıvılar aynı ortama konduklarında biri birine karışmazlar (suyu ve yağı düşününüz). Kovalent olmayan bağlar
  • 26. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 26 • Suda erimeyen bir tabiatta olan polar olmayan maddeler hidrofobik etkileşim veya bağlanmalarla bir araya toplanma eğilimi gösterirler. Hücre membranının ve proteinlerin uç boyutlu yapılarının kazanılmasında önemlidirler. Van der Waals kuvvetleri bütün moleküllerde bulunur. Burada, bir atomun elektronlarının diğer atomun çekirdeğine olan ilgisi söz konusudur. Atomlar biri birine yaklaştıkça bu ilgi (kuvvet) artarken, tersi durumda azalır. Ancak, iki atom biri birlerine dış yörünge elektronları çakışacak kadar yaklaşırlarsa, bu defa da iki atom biri birini iter. Kovalent olmayan bağlar
  • 27. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 27 SU • Her ne kadar organik bir molekül olmasa da canlı hücrelerin en temel ve önemli miktarda olan bileşiği sudur. • Canlıların yas ağırlığının % 65-95’i sudan oluşmuştur. Su sadece biyokimyasal olayların gerçekleşmesi için değil, aynı zamanda hücre zarından maddenin geçişi, vücut ısısının korunması gibi olaylar için de hayati önem taşır
  • 28. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 28 • Bitkiler için su en önemli besin kaynağıdır. Fotosentetik hücreler suyu oksidize ederek karbon dioksitin fiksasyonunu (bağlanımını) sağlar ve gezegenimizdeki moleküler oksijenin oluşumunu sağlarlar. Vücutta su dengesinin (su alınımı ve atılımı) korunması metabolizma için kritik önem taşır. SU
  • 29. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 29 • Yetişkin bir insan günde yaklaşık 2 litre su alınımı ve atılımı yapar (vücuda alınan suyun 900 ml.si sıvı, 800 ml.si yiyeceklerden ve 300 ml.si yiyeceklerin oksidasyonundan yani metabolik sudan sağlanır). Aynı miktarda su (2 litre) idrar, solunum ve terleme yolu ile dışarı atılır. SU
  • 30. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 30 • Suyun fiziksel özellikleri kendi grubundaki hidritlerden önemli farklar gösterir. Örneğin su, 0 oC’de donma ve 100 oC’de kaynama noktasına sahipken, hidrojen sülfür (H2S) –85 oC donma ve – 65 oC kaynama noktalarına sahiptir. Dolayısı ile suyun donma ve kaynama dereceleri arasındaki fark hidrojen sülfürden önemli ölçüde büyüktür. Bu durum canlı sistemler için hayati önem taşır. Çünkü böylece vücudumuz (hücreler) yüksek ve düşük ısılarda donma ve aşırı ısınma göstermez. SU
  • 31. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 31 • Ayrıca, suyun buharlaşma ısısı bir çok sıvıdan (metanol, etanol, propanol, butanol, aseton, kloroform, vb) çok daha yüksektir (2-10 kat). Bu durum su molekülleri arasındaki yüksek derecedeki bağlanma özelliklerinden kaynaklanır ve suya yapışkan bir özellik kazandırır. Bir su molekülündeki her iki hidrojen atomu birer çift elektronla oksijene bağlıdırlar. Yani, H2O daki bağlar kovalent bağlardır. SU
  • 32. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 32 • İki su molekülü arasındaki hidrojen bağı 5 kcal’lik bir enerji ile kırılabilirken, bir su molekülünde (H2O)’ki her kovalent bağ ancak 100 kcal’lik bir enerji ile kırılabilir. SU
  • 33. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 33 • Donmuş suda her su diğer su molekülleri ile maksimum 4 hidrojen bağı yaparken, bu sayı sıvı haldeki su da 3. 4’e tekabül eder ve dolayısı ile buzun kristalimsi yapısı aynı sayıdaki su molekülü ile daha fazla yer işgal ettiğinden, daha az yoğun olur ve su yüzeyinde yüzer. SU
  • 34. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 34 • Hidrojen bağları sadece su moleküllerine has değillerdir. Bu bağlar elektronegatif bir atomla (çoğu kez oksijen veya azot) diğer bir elektronegatif atoma bağlı hidrojen arasında kolaylıkla oluşabilirler. • Anca, elektronegatif bir atom olmayan karbon’a bağlı hidrojen atomları hidrojen bağı yapamazlar. Bu durum bize, neden butanol (CH3CH2CH2CH2OH)’un 117 oC kaynama noktasına sahipken, bütan (CH3CH2CH2CH3)’in -0.5 oC’de kaynadığını açıklar. Butanol diğer butanol molekülleri ile hidrojen bağı oluşturan polar hidroksil grubuna sahiptir. SU
  • 35. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 35 • Yüksüz fakat polar biyomoleküller, örneğin, şekerler suda kolayca erirler. • Bunun nedeni, şekerdeki karbonil oksijeni veya hidroksil grupları ile polar su molekülü arasında oluşan bir çok sayıdaki hidrojen bağının kararlı bir yapı oluşturması ile açıklanır. • Alkoller, aldehitler ve ketonlar hepsi su ile (ve N-H içeren bileşiklerle) hidrojen bağı yaparlar. SU
  • 36. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 36 • Su, yüklü çözünebilen (solut) maddelerle elektrostatik olarak birleşir. • Polar bir solvent (çözücü) olan su, biyomoleküllerin çoğunu kolayca eritir. • Bunun nedeni, Biyomoleküllerin (protein, şeker, nükleik asit) yüklü ve polar bileşikler olmasıdır. Bu şekilde, suda kolayca çözünen maddelere hidrofilik (yani suyu seven) denir. • Tam tersi, polar olamayan solventler (örneğin, kloroform, benzen) biyolojik moleküller için oldukça zayıf çözücülerdir. Fakat, bu solventler diğer polar olmayan biyomolekülleri (örneğin, lipid ve mumları) rahatlıkla çözerler. SU
  • 37. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 37 • Su sadece kimyasal reaksiyonların olmasını sağlayan biyolojik bir solvent (çözücü) değildir. Aynı zamanda bu reaksiyonlarda direkt olarak görev yapar. ATP’nin (fosfat anhidrit) ADP ve inorganik fosfat (Pi)’dan oluşumunda su açığa çıkar veya tersi. Hidrolizis reaksiyonları, beslenme ile alınan protein, karbonhidrat ve nükleik asitlerin depolimerizasyonunda (bileşenlerine ayrılması) rol alırlar. Hidrolitik enzimler (lizozomları hatırlayın) veya diğer bir isimle hidrolazlar suyun moleküler yapısını oluşturan elementleri (H ve OH), monomerleri birebirine bağlayan bağlara (peptid, glikozidik, fosfodiester) sokarak makromoleküler yapıyı monomerlerine ayırırlar. SU
  • 38. Hikmet Geçkil Biyokimya: Biyomoleküller 26 38 • Bütün hidrolitik reaksiyonlar ekzergoniktir (enerji açığa çıkar). Polimerlerin tekrar bu monomerlerden oluşumu endergonik (enerji gerektiren) bir durumdur. Sizler bu satırları okurken oksijen harcıyorsunuz ve glikoz gibi besin moleküllerini metabolik olarak yakıyorsunuz. Yani, • C6H12O6 + 6O2 → 6CO2 + 6H2O • Bu çeşit suya “metabolik su”denir ve bazı kurak iklim hayvanları (ör, deve) uzun sure su içmeden bu şekildeki su ile uzun sure (1 ay) idare edebilir. SU