2. Gestalt psikolojik bir terim olarak “birleştirilmiş
bütünlük” anlamı taşımaktadır . Alman psikologlar
tarafından 20. yüzyılın başlarında geliştirilen “Görsel
Algı” teorisine dayalıdır.İnsanların görsel öğeleri
gruplandırma eğilimlerini veya prensipler
uygulandığında elde edilen “birleştirilmiş bütünlük”
olgusunu açıklamaya çalışmaktadır. Gestalt İlkeleri,
insanların birbirine benzer öğeleri nasıl düzenlediğini,
kalıpları nasıl algıladığını ve nesneleri algılarken
karmaşık görüntüleri nasıl netleştirdiğini tanımlayan
insan algısının bir dizi kuralı veya ilkesidir.
3. Gestalt ilkesi, insan
beyninin, parçaları, birbiriyle
bağlantısız öğelerden oluşan
bir art arda değil, bir bütün
oluşturan düzenli bir sistem
halinde bilinçsizce organize
ederek, karmaşık görüntüleri
ve karmaşık tasarımları
birçok yönü ile
basitleştirmeye ve
düzenlemeye çalışacağını
savunur.
4. Bu soruya cevap veren
kişilerin büyük bir
çoğunluğu, şekilde diktörgen
gördüğünü
söyleyecektir.Büyük bir
ihtimalle on tane çemberden
oluşmuş diktörtgen cevabı
gelmeyecektir.
Gestalt teorisine göre algı
sistemimiz, bu örüntüyü
zihnimizde yapılandırmaya
ve anlamlı şekilde organize
etmeye çalışmaktadır.
5.
6. Zihnimiz bu resimdeki
eksik parçaları birleştirme
eğilimindedir ve
birleştirme işlemini
yaparken geçmiş
deneyimimiz
doğrultusunda da anlam
vermeye çalışır. bir kısmı
bunu bir at olarak
algılarken bir kısmı zebra
ya da köpek olarak
algılayabilmektedir.
9. Yakınlık İlkesi, zaman ve mekan açısından birbirlerine
yakın olan nesnelerin, gruplandırılarak algılanma
eğiliminde olduğunu belirtir. Öğeler birbirine yakın
yerleştirildiğinde, insanlar bunları birbirlerine yakın ve
diğerlerinden ayrı oldukları için aynı grupta olduklarını
varsayarlar.
10. Bu ilkeye göre eğer parçalar birbirine benziyorsa, bu
çeşitli parçalar algısal olarak birbirleriyle gruplaşır. Bu
benzerlik; şekil, renk, gölgelendirme ya da bu gibi
diğer özelliklerle meydana gelebilir. Algı sıraları
benzerlik ilkesinden kaynaklanır.
11. Bu ilkeye göre nesneler tamamlanmasa bile insanlar bu
nesneleri bütün bir şekil, harf, resim gibi algılar. Yani
resmin bütünün bazı parçaları olmadığı zaman bizim
algımız bu görsel parçaları tamamlar. Araştırmalar
gösteriyor ki aklın bir şekli tamamlamasının nedeni şekli
duyu aracılığıyla tamamlanmış şekilde algılaması değil,
uyaranların etrafındaki düzeni arttırmak içindir.
12. İki nesnenin kesişmeleri durumunda, bireyler bu iki
nesneyi iki ayrı bölünmemiş nesne şeklinde algılarlar
Algı alanında bulunan ve aynı yönde giden birimler
birbiriyle ilişkili görünme eğilimindedirler. Bu eğilim
süreklilik olarak isimlendirilir.
13. Geçmiş Deneyim İlkesi’ne göre bazı koşullarda görsel
uyarıcılar geçmiş deneyimlere göre kategorize edilir.
Eğer iki nesne mekansal yakınlık içinde veya küçük
zaman aralıklarında birlikte gözlemlenmişlerse bu
nesnelerin birlikte algılanma ihtimali yüksektir.
14. İnsan gözü şekilleri arka planlardan ayıracaktır.
Çıplak insan gözü, bir nesneyi çevresinden ayırt etme
yeteneğine sahiptir. Bir sahneye baktığımızda bazı öğeleri ön
planda bazılarını ise arka planda görürüz; ön plan ve arka
plan, karmaşık tasarım ve karmaşık görüntüler yerine iki ayrı
görüntü oluşturduğunda işler ilginçleşiyor.
15. Bu ilkeye göre akıl nesneleri simetrik olarak ve bir
merkez noktası etrafında şekillendirerek
algılar. Nesneleri eşit sayıda simetrik olarak bölmek
algısal olarak memnuniyet vericidir.
16. İyi rakam ifadesi Almanca'dan Pragnanz metni kullanılarak
çevrilebilir. Bu metinlere ek olarak, iyi şekil ve sadelik yasası,
Pragnanz Yasası için alternatif isimlerdir. Bu teoriye göre, insanlar
doğal olarak olayları en basit biçimleriyle görme eğilimindedirler. Bu
gestalt ilkesi Simetri yasası olarak da bilinir. Bu ilke, Simetriye
dayanmaktadır. Bireyler Simetrideki öğeleri tutarlı bir grubun öğeleri
olarak gördüklerinde, Gestalt'ın Simetri kavramını uygularlar. İnsanlar
zihinlerinin en temel biçiminde karmaşık görüntüler veya tasarımlar
oluştururlar.