Biyomekanik (Biomechanic)

Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim DalıVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
Biyomekanik
Prof. Dr. İ.Hakkı NUR
MORFOLOJİ İLE BİYOMEKANİK ARASINDAKİ
MÜNASEBET
• Son yıllarda yapılan biyodinamik ve biyostatik
araştırmalar göstermiştir ki, insan ve
hayvanlarda destek ve lokomasyona hizmet
eden kemiklerin şekilleri, genetik tabanın
dışında kemiklerin mekanik kuvvetlere (stres)
karşı gösterecekleri reaksiyonlara, kemiğin
makro arkitektürüne ve kemiği oluşturan
trabeküler yapıya (mikroarkitektür) sıkı sıkıya
bağlıdır.
• Form ve fonksiyon birbiri ile sıkı sıkıya
ilişkilidir. Yani iskeleti teşkil eden kemiklerin
her birinin formu onun fonksiyonuna uygundur.
• Kısaca quantitativ mekanik
analizler, destek ve hareket
aparatını oluşturan kemiklerde
bir kontrüksiyon prensibinin
geçerli olduğunu göstermektedir.
• Bu suretle, kemiklerin
karşılaştıkları tehlikeler elastiki
komponentlerden oldukça
zayıftır.
• Kemiğin uzunluğu, substantia
spongiosa'sının trajektoriel
arkitektürü kuvvetlere karşı en
iyi reaksiyonları vermektedir.
Biyomekanik
• Biyomekanik değişik bilim kökenlerince şu
şekilde tanımlanmıştır:
• 1.Webster`in sözlüğüne göre biyomekanik;
“Biyolojik kas çalışması ve buna bağlı ilke ve
bağıntıların mekanik temellerini inceler.”
• 2.Dorland’ın tıp sözlüğüne göre biyomekanik;
“ Mekanik kanunların yaşayan yapıların,
özellikle insan vücudu lokomotor (hareket)
sistemine uygulanmasıdır.
• Ancak bizim konumuz; biyomekaniğin spor
tekniklerinin analizine uygulanması olduğu için
biyomekanik, “İnsan-hayvan vücuduna etki
eden iç ve dış kuvvetlerle, bu kuvvetlerin
yarattığı etkileri inceleyen bilim dalıdır.” diye
tanımlanabilir.
Biyomekanik bu adı taşımadan çok önce, eski bir
tarihe sahiptir.
• Aristotle( MÖ-384-322): kasların hareketiniincelemiş ve onların geometrik analizleriniyapmıştır.
• BergamalıGalen (129-199): Vücudun bütün organları yapısal açıdan yapmaları gereken hareketleri en iyi
şekilde yapmak üzere şekillendirilmiştir. O halde tüm vücut yapısal işlemler olarak düşünebilinir
demektedir.
• İbni-sina (980-1037).”Tıp kanunu” kitabında anatomik sorunlara bazen mekaniksel olarak bakmıştır.
• Leonardo da Vinci (1452-1519): Kasların bir yay gibi çalıştığınıileri sürmüştür.Ayakta durma,yürüme,
oturma ve atlamanın mekaniğini incelemiştir.
• GallieoGallilei ( 1564-1642): Sarkacı geliştirmişve bununla kalp atımını ölçmüştür.
• William Harwey (1596-1650): Kalbin çalışmasını, iç yakımlı bir makinenin çalışmasına benzetmiştir.Gözün
analiziniyapmıştır.
• Giovanni Alfonso Borelli (1608-1679): Kol ve bacak gibi uzuvların mekaniğini incelemiş ve kemiklerin
kaldıraç gibi çalıştığınıileri sürmüştür. “De Motu Animalum” İsimli kitabında hayvanların temelde
makinalar gibi hareket ettiğini ileri sürmüştür.
• Robert Hooke (1608-1679): Hücre yapısını gözleyen ve hücre kelimesini lk ilk defa öneren bu şahıs aynı
zamandamekaniğin temel kurallarını da geliştirmiştir.
• Stephen Hales (1677-1761): Kan basıncının ölçülmesi, kalp ve atardamarlarıngenişleme özelliklerinin
ölçümlendirilmesiüzerinde çalışmıştır.
• Leonhard Euler (1707-1783): Damarlardapuls dalgalarının analizlerinigerçekleştirmiştir.
• Thomas Young (1773-1829): İşitme ve görme teorilerinekatkı yanında elastisitenin temel kavramlarını
açıklamıştır.
• Jean poisuille(1799-1869) Kan akımında viskosite ve direnç kavramlarının geliştirilmesi ve silindirik
tüplerde kan akımının incelenmesi konularında çalışmıştır.
• Hermann Von Heimholtz (1821-1894): Konuşma, görme, ses tonu ve renk algılamateorilerine katkı
sağlamıştır.
• Otto Frank(1865-1944): Kalp mekaniğinin anlaşılmasıüzerine çalışmıştır.
• Mekanik, fizik bilimlerinin en eskisidir. Kaldıraçları ve
suyun kaldırma kuvvetini kapsayan tarihteki ilk yazılı
mekanik prensipler Arşimet‘ e (M.Ö. 287-M.Ö. 212) aittir.
• Makara, eğik düzlem ve somun anahtarı ile ilgili
çalışmalar da antik metinlere kaydedilmiştir.
• Kuvvetlerin tesiri altındaki bir cismi meydana getiren
tüm parçaların, birbirlerine göre izafi olarak şekil
değiştirmediği cisme “katı cisim” denir.
• Biyomekanik araştırmalarda, genellikle insan-hayvan
vücudu katı cisim olarak kabul edilir.
Kinematik
• Hareketi meydana getiren iç veya dış
kuvvetlerle ilgilenmez.
• Kinematik; hareketin kendisi ile ilgilenir.
• Hareketi, miktar ve kalite yönünden analiz eder.
• Harekete bağlı olarak, vücudun veya objenin ne
kadar uzağa, ne hızla veya ne düzgünlükle
hareket etmekte olduğunu inceler.
Kinetik
• Hareketin meydana gelmesine neden olan
faktörleri inceler. Hareketin sonuçlarından çok
nedenleri üzerinde durur.
Statik
• Mekaniğin durağan ya da sabit hıza sahip
sistemlerini inceleyen dalıdır.
Dinamik
• Mekaniğin ivmeli hareket gerçekleştiren
sistemlerini inceleyen dalıdır.
Kuvvet ve Özellikleri
• Bir cismin hareket halini veya şeklini değiştiren etkiye
kuvvet denir. Kuvvet kavramı Newton’un ikinci kanunu
ile tanımlanmıştır. Bu kanun mekaniğin en temel kanunu
olduğu için burada zikredilmesi gerekir.
•
• Newton un ikinci kanunu: Bir kütle üzerine etki eden
kuvvet, söz konusu kütle ile, o kütlenin sahip olduğu
ivmenin çarpımına eşittir.
• Yani kısaca : F=m.a’dır.
• F=Kuvvet (Kg-m/sn2), m= Kütle (Kg),a= ivme(m/sn2),
Ağırlık merkezi
• Tamamen hayali bir noktadır.
• Simetrik objelerde geometrik merkezle aynıdır.
• Asimetriklerde ağır olan tarafa yakındır.
• Bu noktalar cisimlerin dengesi için önemlidir.
• Bazı cisimlerde cismin kütlesi dışındadır.
Kas kuvveti
• İnsan ve hayvanların duruşları
ile hareketlerini, kas kuvveti
sağlamaktadır.
• Kaslar, fiber ve sinirden gelen
uyarılarla büzülebilen
hücrelerden yapılmıştır.
• Kasın uyguladığı kuvvet, kesiti
ile doğru orantılıdır. 3,5-4
kg/cm2 dolayındadır.
Kas Kuvveti
• Kas kuvvetini dişi de yada erkekte de kasın çapı tayin
eder.
• Maksimal bir kasılmada kas, enine kesit alanının her
santimetre karesinde 3-4 kg'lık bir kuvvet oluşturur.
• Örneğin: Dünya çapında bir haltercinin quadriceps
femoris kasının çapı, yaklaşık 150 cm2 dir. Bu kasın
maksimal bir kontraksiyon da patellaya uyguladığı
kuvvet: (3.5 x150) 525 kg olur.
• Örneğin oldukça geniş çaplı bir kas olan gluteus
maksimusun (M.gluteus superficialis) 342 cm2 olduğuna
göre, ortaya çıkardığı gerim kuvveti, yaklaşık 1200 kg'dır.
• Bu özellik insan yada hayvanda değişmemektedir.
Sıkışma ve Gerilme
• Şekildeki blok F1=-F2 kuvvetleri tarafından
sıkıştırılmaktadır.
• Sıkışma miktarı kuvvetlerinin birisinin şiddeti
kadardır.
• Tendonların hareketine benzer.
Tendonların Özellikleri
• a- Bunlar gerilme durumunda bulunurlar,
sıkışma durumunda bulunmazlar.
• b-Kuvveti, boyları boyunca iletirler. Dik bir
şekilde iletemezler. Kuvvetin şiddetini
değiştirmeden, yönünü değiştirebilirler.
Tendon’lar kemikler üzerinden geçerek, kas
kuvvetinin yönünü değiştirebilirler.
• c-Sürtünmenin olmadığı durumda, tendon’un
her yerinde gerilme aynıdır.
Moment
• Katı bir cisme bir kuvvet uygulanırsa, cisim öteleme hareketi yapar.
Eğer cismin bir veya iki noktası sabit ise, cisim dönebilir.
•
Kuvvetin döndürme etkisinin ölçüsü moment’tir.
• Moment =F. d olarak tarif edilir.
• d, dönme eksenin kuvvete, dik uzaklığı
Tork
• Net moment-rotasyon-tork:Etki eden tüm tork’ların
toplamıdır.
• Güçler moment aksından geçerlerse, tork yaratamazlar.
• Dengede toplam tork=0
Biceps, en çok Tork’u 90º
Fleksiyonda oluşturur.
Kaslarda Boy ve Gerilme İlişkisi
• Vücuttaki uyarılmamış iskelet kası %20
oranında gerilme altında bulunur. Aşağıdaki
şekilde görüldüğü gibi; maksimum gerilme,
kasın istirahat boyunda elde edilir.
• Kas vücutta, bu boyda bulunur. Kasın boyu
daha uzarsa, gerilme azalmaktadır.
Ağırlık-kasılma hızı ilişkisi
• Ağırlık-kasılma hızı arasında ilişki logaritmiktir. Kasılma
maksimum olduğu zaman, kasılma hızı sıfırdır. Kas, bu
boyda izomotrik kasılma yaratır.
• Hafif cisimleri, ağır cisimlerden daha hızlı kaldırdığımızı
günlük hayattan biliriz. Ağırlık attıkça kasılma hızı
düşmektedir.
Kas Kuvvetinin Eklemlerde Yarattığı
Etki
• Bir kas, eklemin üzerinden geçip iki farklı
kemiğe tutunduğu zaman, iki önemli etki
yaratır:
• 1-Tutunduğu kemikleri eklem etrafında
hareket ettirir ve yerçekimi kuvvetine karşı
koyar.
• 2-Ekleme bir basınç uygular.
• Örn:M. biceps'in humerus ve ulna’ya uyguladığı kuvvetleri göstermektedir. Kasın
humerus ve ulna’ya uyguladığı F1 ve F2 kuvvetleri eşit ve ters yöndedir.
• Kemikleri eklemden ayıralım ve kuvvetlerin eklemin dönme noktasına etkisini
düşünelim. Şekil: b’ de humerus’a etki eden F1 kuvveti ulna’yı aynı yönde, aynı
şiddetle iter. Ulna’da, humerus’u F2 kuvvetiyle iter. Eklemin dönme noktasında
oluşan F1 ve F2 kuvvetleri eşit ve zıt yönlüdür. Kemiklere ayrı ayrı bakılırsa; bir
kemik kuvvet çiftlerinin etkisi altında kalmaktadır.
• Bu kuvvet çiftlerinin yaratacağı moment kemiği döndürür.
• Kısaca: Her iki eklemdeki hareketler bunların momentlerinden ileri gelmektedir.
Kemiklerdeki Bükülme Momentleri
• Kas kuvvetinin tutunduğu kemiğe dik bileşeninin
momenti, hareketi sağlamasının yanı sıra, kemiği
bükmeye çalışır. Buna "bükülme momenti" denir.
Ulna’nın bükülme momenti’ni incelemek için, ulna
ile humerus arasındaki açıyı 90° ve ulna’nın
ağırlığını 2 kg alalım.
• Ulna’nın uzunluğunu 1 cm olsun. Ulna’yı 10 eşit
parçaya bölelim,böylelikle her cm’de ki kuvveti
bulmuş oluruz.
• Her bir parçanın ağırlığı 0.2 kg’dır.
Bölmeler Mb
0 (0.2 x 0 ) 0.0
1 (0.2 x 1) + (0.2 x 0.5) 0.3
2 (0.2 x 2) + (0.4 x 1.0) 0.8
3 (0.2 x3) + (0.6 x 1.5) 1.5
4 (0.2 x4) + (0.8 x 2.0) -(1.6 x 0 2.4*
5 (0.2 x5) + (1.0 x 2.5) -(1.6 x 1) 1.9
6 (0.2 x6) + (1.2 x 3.0 )- (1.6 x 2)-(0.6x0) 1.6
7 (0.2 x7) + (1.4 x3.5) - (1.6x 3)-(0.6x1) 0.9
8 (0.2 x8) + (1.6 x 4.0) -(1.6 x 4)-(0.6x2) 0.4
9 (0.2 x9) + (1.8 x 4.5) - (1.6 x 5)- (0.6x3) 0.1
10 (0.5 x10)+ (2.0 x 5.0) –(1.6 x 6)- (0.6x4) 0.0
• Yandaki tabloda görüleceği
üzere 4. bölmede bükülme
momenti 2.4’ dür.
• Demek ki, kemik bu noktada
kırılacaktır.
Ağırlık Merkezi
• İnsanda ağırlık merkezi vücudun duruş şekline sık sıkıya bağlıdır.
Yapılan çalışmalar, yerçekimi merkezinin ikinci sakral vertebranın
(S2) 2-2,5 cm önüne isabet ettiğini ve buradan geçen yerçekimi
hattının, üst servikal vertebralar dışında, vertebral kolonu
kesmediğini göstermektedir.
• Dik durulduğu zaman, ağırlık merkezi, navicular arasında, topuk ve
matatarsal’ın temas noktalarının ortasında bulunmaktadır.
• Normal bir ayak, ağırlığın yere aktarılma işini üç kanal vasıtasıyla
yapmaktadır. Şekil’de görüldüğü gibi bu kanallar:
• 1.Kanal posteriore
• 2. ve 3. kanallar anteriore doğrudur. 2.Kanal, I, II, ve III parmaklardan,
• 3.Kanal ise IV ve V parmaklardan geçmektedir. Bu kanalların her birisine
düşen ağırlıklar önemlidir. Çünkü, ayakların normal ve anormal
fonksiyonları, bu kanalların yere uyguladığı basınca göre bulunmaktadır.
Görülüyor ki; denge ekseni, topuk ve II ve III'ün
arasından geçmektedir.
• Vücudun toplam ağırlığı 24 birim olarak kabul
edilir. Dik duruşlarda her bir ayak 12 birimini
taşır. Bu 12 birimin 6 birimini topuklar, diğer 6
birimini de parmaklar taşır.
• Parmaklarda ise 2,1,1,1,1 şeklinde bir dağılım
vardır.
• Örnek: 100 kg ağırlığındaki bir adamın her
ayağı 50 kg taşır Bunun 25 kg topuk, I.Mt 10
kg, II, III, IV ve V. metatarsalar 5 kg. yük
taşırlar.
Dört Ayaklı Hayvanlarda Ağırlık Merkezi
• İnsanlarda olduğu gibi, hayvanlarda da bacakların taşıdığı
yükler, ağırlık merkezinin yerine bağlıdır. Aşağıdaki şekil a’da
bir hayvanın yere uyguladığı kuvvetler ve onların tepkisi
gösterilmektedir, a ve b karşılıklı olarak, a ağırlık merkezinin
omuz ve kalça eklemine olan uzaklığıdır.
• Bacakların taşıdığı yükler, ağırlık merkezinin kalça
ve omuz eklemlerine olan uzaklığına bağlıdır.
• İnsandan farklı olarak, bacaklar eşit yük
taşımamaktadır.
• Ağırlık merkezinin yeri bacakların gövdeye destek
olması açısından, çok önemlidir.
• A,B,C ve D harfleri ayakların yere temas ettiği
noktaları göstermektedir.
• Ağırlık merkezi; ABC üçgeni içindeyse; hayvan
arka ayaklarından birisini kaldırabilir. Gövde,
ABC veya ABD bacaklarıyla dengede tutulur.
• Ağırlık merkezi CDE üçgeni içindeyse, ön
ayaklarından birisini kaldırabilir. Bu durumda
gövdeyi dengede tutan bacaklar, CDA veya
CDB’dir.
• Hayvanlar yürüme sırasında, sürekli olarak
ağırlık merkezlerini öne ve arkaya doğru
kaydırmaktadırlar. Yürüme sırasında sırtlarında
bir dalga hareketi gözlenir.
Gövdenin Arkitektürü
• Vertebra'lı hayvanlarda vücudun axis'i kemik,
cartilago, bağ dokudan oluşur.
• Yüksek vertebra'lılarda (hem karada hem de suda
yaşayan) mekanik durum farklıdır. Bunlarda
vücudun axis'i, vücudun ağırlığını taşır.
• Aynı zamanda axis arka bacakların lokomotif
kuvvetini de, nakletmek mecburiyetindedir.
• Çünkü hayvanlarda yer çekim istikameti ile, itici
kuvvet arasında bir dengeleme mevcuttur.
• Yapılan araştırmalarda köpeklerde vücudun
ağırlık merkezinin; proc.xiphoideus’tan
geçirilen yere paralel düzlemde gövde
uzunluğunun yaklaşık % 43.72 ‘si ön kola
daha yakın yerde yada 9. İntercostal aralık
seviyesinde olduğunu ortaya koymaktadır.
• Atlarda omuz ekleminin ön ucundan başlayan
ve tuber ishii’nin arka ucunda sonlanan hat
üzerinde vücut ağırlığının yaklaşık %42.86’ nın
omuz eklemi arkasına düştüğü yada bir başka
ifade ile omuz ekleminden 38 cm geride
dirsek ekleminin üstünde 14.intercostal
aralıkta olduğu görülmektedir.
• Bu seviye yer çekimine karşı vücudun hem
baskı yaptığı, hem de dengede olduğu
noktadır.
Biyomekanik (Biomechanic)
Atlarda Vücut kütle merkezi
• Ayaktaki bir atın kütle merkezi omuz eklem
ile tuber ischii arasında çekilen hat
üzerindedir. Ve yaklaşık 14. intercosta
seviyesindedir.
• Buradan; ön bacaklarda taşınan yükün, arka bacaklardan daha
yüksek olduğu (yaklaşık %55-60) gerçeği ortaya çıkmaktadır.
• Kısaca, atlar vücut ağırlığının 1/7 ‘ini, ön bacaklarla taşır.
• Köpeklerde ise, bu ortalama olarak vücut ağırlığının 2/3’üne denk
gelmektedir.
• Hayvanlarda ağırlık merkezinin belirlenmesinde baş ve boynun
ağırlığını hatırlamak gerekir.
• Bu nedenle köpeklerde gövdenin ön ve arkası arasındaki oran
60:40’dır. Ortalama atlarda ise, bu oran 55:45 ile 60 : 40 arasında.
• Vücudun göğüs kısmı kaburgalar sternum karın kısmında
vücut ağırlığının; ortalama %57’sini,
• ön bacakların her ikisi %14 ünü,
• arka bacaklar ise, %18-20’sine karşılık gelir.
Başın ağırlık merkezine etkisi
Yüke göre ağırlık merkezinin yer
değiştirmesi
• Baş ve boyun hareketi, vücut kütle merkezinin
yerini değiştirmede etkilidir.
• Çünkü baş, vücut kütlesinin %4’üne, boyun ise
%6’sına karşılık gelmektedir.
• Ön bacaklar, arka bacaklardan daha fazla yük
taşırlar.
• Hareket sırasında ön bacaklardaki ağırlık: hayvan
boynunu ileri uzattığında ön bacaklarda % 5
olarak artmakta , boynunu kaldırdığında ise
%2.5-3 oranında azalmaktadır.
Ağırlığın dağılımı-Denge
• Denge; tüm atlı disiplinlerin
temelidir. Bu amaçla ön bacaklar
üzerinde daha hassas durulur. Bu
çerçeveden hareketle denge için
özellikle bacaklarda ki suspansor
ligamentlerden, topuk, diz, kalça
sayesinde daha az streste
kalmasının sağlanmasıdır.
• Atın dengede olması demek;
humerus ve scapula ile femur
kısaca pelvis ekleminde ki açının
45º olmasıdır.
• Bu sayede
metacarpus/metatarsus’ların
yere dik olarak bir iz düşüm
gösterdiği görülür.
• Eğer; scapulohumeral açı ile femur açısı 45 º
den az yada 90º den fazla olduğunda ön ve
arka mt/mc kemiklerinin yere iz düşümü dik
olmayacaktır.
• Bu da önde carpal ve arkada topuk eklemine
daha fazla yük binmesi ve daha fazla streste
kalması demektir. Bunun sonucu olarak çeşitli
topallıklar ve laminitis vakaları görülecektir.
Sacrumun en tepe noktası ile en kısa sacral omur arasındaki açı 24 °
den az yada fazla olması coxofemoral açıyı etkilemekte (ve) Mt ların yere
olan dik iz düşümünü etkilemektedir.
• Boynun hareketi kısaca baş ve boyun vücut
ağırlığının %10’(una) karşılık gelmekte ve
denge merkezinin yer değiştirmesine neden
olmaktadır.
• Örn: At başını ileri 10 cm uzattığında, ağırlık
merkezinin 1 cm ileri taşınmasına bacaklara
dağılan yükün değişimine neden olmaktadır.
Omurganın yapısı
• Biyomekanik olarak omurganın yapısına baktığımızda,
atlar diğer kedi ve köpeklere göre daha sınırlı bir hareket
kabiliyetine sahiptir.
• Equideler de omurga iki önemli fonksiyon yapar:
• 1-Vücut kütlesini taşır,
• 2- Arka bacaklardan gelen itme gücünü, ileri doğru
yönlendirir.
• Buna, başın gövdeye bağlanışı ve boynun elastik
özelliği neden olmaktadır. Elastik Başa karşılık,
columna vertebralis’in ve pelvisi’in ihtiva ettiği
kaslar, omurgayı katı pozisyonda tutarlar.
• Aynı şekilde karın kasları sternum’u da gergin
vaziyette tutar.
• Baş ve gövdedeki bu gergin yapıya kaburgalar,
karnın oblik kasları ve m.transversus abdominus da
asma köprü ipleri gibi bağlantılarıyla katılır.
• Boynun hareketi, sistemin taşınmasına etki
eder.
• Karın kaslarından m.rectus abdominus’un
kasılması boynunda gerilmesine neden olur.
Aynı şekilde, arka bacakların itici gücü yada ön
bacakların çekici gücü indirect olarak bu olaya
katkı sağlar.
• Hareket sırasında katı yani az elastikiyete sahip
olan sırt ve bel bölgesinde hareketliliğin 17th
ile ilk 3 L omur seviyesinde en yüksek hatta
eşit olduğu,
• Dönme hareketi sırasında ise, 10.Th omurda en
yüksek, L1 de ise en düşük olduğu görülür.
• Rotasyon ve lateral’e doğru bükülme esnasında, Columna vertebralis’in
thoracal ve lumbal bölgesindeki farklı mekaniksel davranışları.
• Tırıs sırasında en yüksek gerilme m.rectus
abdominus’da olmaktadır. Çünkü, bu kas
Agonist olarak kasılmaktadır.
• Oysa bu kasın antagonisti bilindiği gibi,
m.longissimus dorsi’dir.
Tırnağın biyomekaniği
• Tırnağın biyomekanik zorluğunu anlamak
oldukça güçtür. Çünkü gerek iskelet yapı,
gerekse yerden gelen tepkimelere karşı analiz
yapmak hiç kolay değildir.
• Yerden gelen tepkimeler, adımların uzunluğunu
etkilemektedir.
• Tırnağın ilk yere temas ettiği 30 milisaniyelik
zamanda darbenin sönmesi çok önemlidir.
Çünkü vücut ağırlığı bu safhada çok düşüktür
hatta yok denecek kadar azdır.
Dururken( a) Yürüyüş (b) Tırıs © Eşkin
(rahvan)
gidişte (d)
Eşkin fakat
tempolu değil.
Ön bacak 0.3 0.6-0.7 1-1.1 0.9 1.2
Arka bacak 0.2 0.4 0.8-0.9 - -
Yukarıdaki tablo Vücut ağırlığının farklı adımlarda yerle teması sırasında ön ve arka
bacaklarda ne kadar arttırdığının tablosudur.
a(Kainer 2002, p 22)
b(Hodson et al. 2000)
c(McLaughlin et al. 1996)
d(McGuigan and Wilson 2003)
e(Hodson et al. 2001)
E Q U I N E H O O F B I OM E C H A N I C S
Ör:400 kg lık bir atın ön bacağı dururken : 400x 03=120 kg
Tırnağın dönme mekanizması
• Tırnağın yer ile olan teması üzerine tırnağın
yapısında meydana gelen özelliklere baktığımız
da:
• Tırnak %1-2 oranında dönme özelliği gösterir.
• Bu dönmeye” tırnağın dönme mekanizması”
denir.
• Bu dönme; tırnağın abaxial yönünde, hem
corium coronairum’da, hem de distal kenarda
genişleme şeklinde olur.
• Bu eylem tırnak duvarında caudoventral
yönde şekillenirken,
• Solea’nın merkezi kısmı ventrale yayılma
tarzında kendini gösterir.
• Topuğun esnemesi 2-4 mm arasında değişen
bir yayılma şeklindedir.
Solea’nın davranış özelliği
• Solea’nın yürüyüş sırasındaki davranışına
baktığımızda, yumuşak zeminde yürüyüşlerde
solea’nın yayıldığını, sert zeminlerde ise konkav
bir yapıya büründüğü görülür.
• Soleanın bu davranışına; linea alba üzerine
gelen vücut ağırlığının 3. Phlanx’a , 3.
phalanx’ında üzerinde corium soleare üzerine
yaptığı basınç neden olur.
• Deneysel çalışmalar göstermiştir ki, tırıs
yürüyüşlerde zeminden gelen darbenin %67
oranında azaltılmasında, tırnağın genişleme
kabiliyeti neden olabilmektedir.
• Bunun yanında tırnağın palmar kısmının orta
bölümü yerden gelen enerjiyi absorbe eder.
• Topuğun asıl fonksiyonu, tırnak yere dik
bastığında genişleme ve yerden gelen
darbeyi absorbe etmektir.
Parmakların ekseni
• Yandaki resimde uygun bir
toynak açısı görülmektedir.
Tırnak ve phalanx pirima
uyum içindedir.
• Parmakların I.phalanx’ın
ekseninden geçirilen hayali
bir çizgi, tırnak ön duvarına
paralel olarak aşağı
inmelidir.
Düzgün basış
• Ayağın yere düzgün basıp basmadığının
tespitinin yapılmasında, Equipometry
olarak tanımlanan iskelet noktalarının
konformasyonu(ölçümlerini) almak önem
taşır.
• Noktalar kemiklerin segment uzunlukları
ve kritik açıların sınırlarını ölçmek için
kullanılır.
• Segment uzunlukları ve açıları yolu ile
hareket aralığını, alt ekstremitelerdeki bir
asimetri veya sapma, düzensiz
hareketleri, birçok Osteolojik hastalık ve
/ veya topallıkların tespitinde önemli bir
ayraçtır.
Tırnak balansındaki sapma
• Yandaki şekilde
görüleceği üzere
collateral yada lateral
hareket olarak
tanımlanan durumda
parmakların axis
yönündeki
hareketinde kasların
etkisi yoktur. P3, P2 yi,
P2 de P1 etkisi altına
almaya çalışmaktadır.
Kalça ekleminin yüksekliği
• Hızlı ve yavaş yürüme arasındaki fark, kalça ekleminin seviyesinden
kaynaklanmaktadır. Aşağıda ki şekilde görüleceği üzere; kalça eklemi
(KE) yukarıda ise, adım kısa(yavaş yürüme),
• (KE) aşağıda ise, büyük adım (hızlı yürüme) gerçekleşir. Hızlı yürüme
esnasında, femur’un başı yere yakın olduğu için, salınım yapan bacak,
yavaş yürümeye nazaran daha çok kısalır. Bu nedenle, hızlı yürüme
daha çok kas hareketleri gerektirir.
Hareket (Locomotion) Esnasında Ayaklardaki
Ağırlık dağılımı
• Yürüme, vücut ağırlık merkezinin öne doğru dengesini kaybetmesiyle başlar,
• Şekil a’da yerçekimi etkisi altında bulunan ağırlık merkezi vücudu öne
doğru ivmelendirir.
• Şekil b’de, yerçekimi tarafından vücut öne doğru çekilirken, topuk ve ayak
bileğini yukarı doğru kaldırılmaktadır. Böylece, ağırlık merkezi eski
seviyesine çıkartılmakta ve düz bir seviyede tutulmaktadır.
• Şekil c’de ise; bu hareketler boyunca, yerçekimi dengesini kaybetmiş vücudu
öne doğru çekerken, kas kuvveti düzeltmeye çalışmaktadır.
• Yavaş bir hareket için kas kuvveti çok azdır. Ancak, koşarken, merdiven
tırmanırken, dağa çıkarken kas kuvveti yerçekimine göre daha çok kuvvet
harcamak durumundadır.
a
bb
c c
0.36
0.05
0.24
450
450
450
450
a
b
b
c
d
0.08
0.28
450
450
450
450
450
O O
XX
800
0.02
0.39
Femurun sağrı ile
olan açısal değeri,
femur dik konuma
geldiğinde ,yükseklik
olarak 0.02000 m
daha artar.
Total yükseklik 1.39224 m Total yükseklik 1.36434 m
Ön ve arka bacakların yerden vertical uzunlukları
Scapula (a) 0.28991m.
Humerus (b) 0.21920 m.
Radius 0.36000 m.
Carpus 0.05000 m.
Metacarpus 0.24000 m.
Phalanges (c) 0.11313 m
Eklemlerin uzaması,
tırnak, topul vs
0.12000 m.
Total yükseklik 1.39224 m
ilium (a) 0.28384 m.
Femur(b) 0.27575 m.
Tibia (c) 0.25455 m.
Tarsus 0.08000 m.
Metatarsus 0.28000 m
Phalanges 0.12020 m.
Sağrı ile Tuber
ischii arası
0.02000 m
interarticular
menisci, cartilages,
skin, tırnak vs için
0.05000 m.
Total yükseklik 1.36434 m
a
bb
c c
0.36
0.05
0.24
550
600
1450
350
800
a
b b
c
d
0.08
0.28
650
600
700
O O
XX
0.14
150°
d
800
0.02
0.39
Femurun sağrı ile
olan acısal değeri,
femur dik konuma
geldiğinde yükseklik
olarak 0.02000 m
daha artar.
Total miktar 1.52623 m. -1.39224 m=
0.13399m fark çıkar
Total miktar 1.45554 m. –1.3643 m=
0.0912m fark çıkar
Öne arka bacakta hareket sırasında kazanılan açılara göre elde edilen
yükseklik.
Scapula (a) 0.55507 m.
Humerus(b) 0.25394 m.
Radius 0.36000 m.
Carpus 0.05000 m.
Metacarpus 0.24000 m.
Phalangs (c) 0.14722 m.
Kıkırdak, tırnak vs 0.12000 m.
Total miktar 1.52623 m.
Total miktar (ilk)----
-
1.39224 / 0.13399
m fark var
a = 0.26 m. sin. 35° = 0.14912 m.
b = 0.39 m. sin. 80° = 0.38407 m.
c = 0.36 m. sin. 70° = 0.33828 m.
d = 0.17 m. sin. 65° = 0.15407 m.
a = 0.41 m. sin. 60° = 0.35507 m.
6 = 0.31 m. sin. 55° = 0.25394 m.
c = 0.17 m. sin. 60° = 0.14722 m.
Ilium (a) 0.14912 m.
Femur(b) 0.38407 m.
Tibia(c) 0.33828 m.
Tarsus. 0.08000 m
Metatarsus 0.28000 m
Phalangs(d) 0.15407 m.
Sağrı ile Tuber ischii arası 0.02000 m.
interarticularmenisci, cartilages, skin,
tırnak vs için
0.05000 m.
Total miktar------------------------
Total miktar (ilk)------------------
-
1.45554 m.
1.36434/0.0912m
• Bazı özel yetiştirilen süratli atlarda sağrı
cidago’dan daha yüksektedir .
• Bu daha çok avcıların; steplerde ve yokuşlarda
koşturulacak hayvanlar için tercih ettiği bir
özellik olarak aranılır.
• Ancak unutulmamalıdır ki, arka bacaklar daha
uzun ve güçlü olmasına rağmen, ön bacaklar
ağırlığı kompoze edebilecek niteliktedir.
Yere dokunma safhası
• Tırnak yere değdiğinde vücut ağırlığının tırnak üzerine herhangi bir etkisi
olmaz, ancak daha sonra yerle temas tam (olarak) sağlandığında; ayak
kemikleri zincirleme etki yaparak birbirine çarpar. Tırnak yere ilk değdiği
anda öne ve aşağıya doğru bir frenleme etkisi yaratır.
• Yere tırnak bastığında yerden gelen darbeler; tırnak, kemik ve eklemler
üzerinde güçlü bir vibrasyon etkisi yaratır.
• Vibrasyon tırnak üzerinden tüm bacak boyunca
iletilir. Tırnak yerde ileri doğru itildiğinde yer ile
arasında bir çekiş gücü şekillenir. Bu aşamada,
tırnak ve bacağın alt kısımlarında sakatlık riski
yüksektir.
• Çünkü tırnak yere sürtündüğünde, kuvvetli bir
fren etkisi yaratılacaktır.
• Yere tam bastığı safha (full contact):
• Tırnak frenleme ile durduğunda destek aşaması
başlar. Vücut tam ağırlığını tırnak ve bacak üzerine
yükler.
• Topuk eklemi aşağıya doğru eğildikçe, suspensor
aparatlarda ve flexor tendonlar da gerilmede başlar.
• Yerden gelen şoklara karşı bacağın esnemesi sayesinde,
at yorulmadan koşma yeteneğine sahip olur.
• Kalkış safhası :Destek aşamasının sonunda tırnak yere karşı
bacağı ileri doğru itebilmek için askıya alır.
• (Bu durum) yüzeyle olan temas, sürtünme gücü ve yere
karşı parmaklarda olan tepki kuvvetine karşılık, tırnağın
yerle olan temasının kesilmesi bakımından önemlidir.
• Bu son aşamaya ZEMİN ÖTELEME’de denir.
• Topuğun kaldırılması ile tırnağın bükülmesine ise
“TIRNAGIN YUVARLANMASI“ adı verilir.
• Kalkış safhasında yük;ligamentlere, tırnağın
duvarına ve tırnak ucuna yük biner.
• M.flexor dig. superficial tendon iyice kısalır.
Bu şekilde tırnak ve bacak yarı otomatik bir
şekilde salıncak gibi sallanma pozisyonuna
gelir.
Lig.Nucha’nın özelliği
• Lig.nuchae, esnek bir yapıya sahiptir.
Ancak hayvanın başını otlama
sırasında yere uzatacak kadar esnek
değildir. Geleneksel anatomiye göre
üst boyun kaslarına destek olmaktır
şeklinde tanımlanır.
• Yürüyüş sırasında ligamentin enerji
depolaması özelliği nedeniyle baş ve
boynun taşınması için gerekli olan
enerjinin %55’i,
• Tırıs ve dört nalda ise %31-33’ünü
karşılar.
• Dolayısı ile kaslar üzerindeki baskıyı
azaltır.
Omurlarda Hareketin biyomekaniği
• 1- Lumbosacral alan en fazla hareket kabiliyetine sahip
olan alandır. TL bölgedeki dorsoventral yer değişikliği
sternum ile pubis arasındaki gerilimle artar.
• 2-Baş ventrale doğru büküldüğünde, lig.nucha gerilir.
Lig.nucha da thoracolumbal spinosus’ lara bağlandığı
için, bu omurları kendine doğru çekerek onlara flexion
yaptırır.
• 3-Pubis ve sternum arasındaki gerilme
M.rectus abdominus’taki gerilme aynı
zamanda lumbar omurlara flexion yaptırır.
• Bu flexion’un asıl amacı; lumbosacral flexiona
destek vermektir.
• Her bir intervertebral eklem, hemen
yakınındaki corpus vertebrayı etkiler.
• Flexion sırasında her bir corpus vertebra biraz
daha içe doğru kayar.
• Ekstensiyon da ise tersine bir hareket, yer
değiştirme söz konusudur.
• Eklem yüzlerinin özellikle disk’in, biyomekanik
olarak etkisi çok önemlidir.
• Thoracolumbal omurların proc.spinousus’larında lateral
flextion’da axial rotasyonla bağlaşık tepkimeleri.
• Functional kinematics of the equine back. P. René van Weeren
• Yürüyüş sırasında flexion
extensiyon hareketlerine
baktığımız da:
• Th10 da (7º), lateral
bükülme
• Pelvic segmentinde ( 5-6º),
• Thoracolumbal bölgede ise
Th17-L5 arasında yaklaşık
(<4º) lik bükülme söz
konusudur.
• Tırs gibi süratli koşularda
tüm vertebralarda sapma
2.8-4.9º,
• axial sapma ise 1.9-3.6º ı
aşmamaktadır.
• Büyük vücut ağırlıklı hayvanlarda
örneğin; gergedan ve fillerde
eklemlerdeki açı yüksektir.
• Bacaklar özellikler fillerde sütun gibi
diktir. Bu sayede büyük miktarda
güç üretebilmektedirler .
• Ayrıca; omurgaları fleksibildir.
Koşarlarken her adım atışlarında
omurlar fleksiyon ve extensiyon
yaparlar. Bu nedenle bu tür
hayvanlara: KALDIRAÇ BACAKLILAR
denir.
• Atlar da; ön bacaklar fillerdeki gibi düzdür, arka bacaklar ise
kediler gibi açılıdır.
• Atlar; eğitim, disiplin (ve) yapacağı işi düzgün yapabilmesi de
dahil bir çok hareketlerde arka bacaklarını da kullanır.
• Atlar da ön bacaklarla arka bacaklar aynı işlemi yapamazlar.
• Artistik olarak ön bacaklarını kaldırıp bileklerini bükebilirken, arka
bacaklar bunu yapamazlar.
• Atlar, ön bacakların pozisyonlarını kontrol ederler.
• Atlar da; ön bacakların asıl önemli işlevi, atın hızlanması ve
dönüşünü kontrol etmesidir.
• Fizik kuralı olarak denge demek, etki ve tepkinin
eşit olması demektir.
• Atın tırnağı yere temas ettiği zaman, yerden de
ona zıt bir kuvvet verilir.
• Ancak yerin vermiş olduğu tepki kuvveti, daha
yüksektir. Temel olarak arka bacakların yarattığı
itme gücü, ön bacakların yere temasıyla biter.
Atın dengesi tamamen ön bacaklar üzerinden
sağlanır .
•
• Böylelikle zeminden gelen kuvvetin yönü ve
şiddeti, atın hızını ve yönünü belirleyen güç
olur.
• Hareket halindeki atın dengesi, 4’lü karşıtla
sisteminin karşılıklı çalışmasıdır.
• Arka bacaklar iterken, ön bacaklar yerden
gelen tepkimelere karşı koyan olarak karşımıza
çıkar.
• Arka bacağın; hem daha uzun, hem daha sert,
hem de zemin üzerindeki sürtünme gücüne
rağmen vücudu daha güçlü itebilmesi
sayesinde at, ön bacakları üzerinde dönebilir.
• Atlar, koşmaya uygun hayvanlardır.
• Hızlı koşmak demek;
• Bu türlerde bacağın alt kısımlarında hafif
tendon yapısına sahip olması, buna karşılık
uzun bacaklı olanlarda ise tırnağın geniş
olması karakteristiktir.
ÖN BACAĞIN BİYOMEKANİK ÖZELLİĞİ
• Ön bacakların en önemli rolünün; vücut
ağırlığının büyük bir kısmını taşıdığını ve omuz
kemerinin iskelet yapısının da yükü hafifletici
bir rol oynadığını bilmemizdir.
• Bu eylem sadece scapula tarafından değil, aynı
zamanda bazı türlerde clavicula’nın varlığı da
etkin olmaktadır.
• Bilindiği gibi scapula vücuda kaslar aracılığı ile
synsarcosis tarzında bağlanır.
Pasif Duruş Aparatları
• Minimal kas eforuyla ayakta dinlenebilmektedir.
• Gerek ön, gerekse arka bacaktaki topuk eklemindeki
aşırı gerilmeyi engeller.
• Suspensor aparatlar bir askı şekillendirerek topuktaki
gerilemeye karşı koyar.
• Superficial ve profund tendonların accesory (check)
ligamentleri (ön bacak), pasif destek veren gergi bantları
gibi fonksiyon üstlenir.
• Suspensor aparat, S.Ligamentin bir parçasıdır. Proximal
susam kemikleri üzerinde bir baskı yaratır.
• Aynı zamanda m.ext.dig.com. tendosu ile de birleşir (ve)
parmakların dorsal yüzünü stabilize eder.
• M. serratus ventralis; iki scapula arasında
beşik gibi bir hareketliliğe ve bu sayede
gövdenin hareketinden doğan aşırı
gerilmeden omuzları korumuş olur.
• Bu şu demektir. Gövdenin ağırlığı bacaklara
dik olarak aktarılırken, vücut ağırlığının yapmış
olduğu baskılar sonucunda bacaklarda
herhangi bir sapma meydana gelmeksizin
omuzun biri yukarı kalkarken, diğerinin
düşmesi olayıdır.
• M.serratus ventralis’in thoracal parçası özellikleri
bakımından, kuvvetli tendinöz bir yapıya sahiptir.
• Dolayısıyla; kas efor sırasında minimal seviyede enerji
harcayarak, ağırlığın daha rahat taşımasına neden
olmaktadır.
• Bu dinlenme olayına baktığımızda; vücut ağırlığı
m.serratus ventralis insertion yolu ile omuzun
flexion hareketine yardım eder. Bu düzenlemeyle
omuz öne doğru flexion hareketiyle çıkarken, buna
m.biceps brachii vem.supraspinosus’un izometrik
olarak kasılması destek verir.
Check ligamentler(destek aparatı)
• Locomation sırasında iki check ligamentler ile
carpal eklem sınırlandırılır. Bu ligamentler;
• Radius’un distal ucu ile m.flexor
dig.superficilais arasındaki, proximal check
ligament,
• Carpus ile m.flex.dig. profundus tendosu
arasındaki, distal check ligament(’dir.)
• ÖN BACAKTA:
• M.serratus ventralis thoracis’in scapulaya
bağlantısının kirişsel özelliği ve scapulohumeral
eklemi biraz flexion’da tutar. Bu da biceps kasını,
tansiyonda tutması anlamına gelir.
• Lacertus fibrosus, m.ext.carpi radialis üzerinden
carpal eklemi pasif olarak extension’da tutar.
• M.triceps de olecranon üzerinden dirsek
eklemini extensiyon da tutar.
Biyomekanik (Biomechanic)
• Arka bacakta:
• Minimal musculer efor
ile Patellar kilit sistemi
mekanizması sayesinde
dizin extension
pozisyonunda tutulması.
• Minimal kas eforu
derken m. gudariceps ile
m.tensor fascia lata’nın
patella’yı mediale doğru
çekmesi kast edilir.
ARKA BACAĞIN BİYOMEKANİK YAPISI
• 1-Sacroiliac eklem arka bacakların yükünü,
süspanse eder. Bu yapı, gövde ağırlığının arka
bacaklar üzerinden (itilmesini) aktarılmasını
sağlayan bir etki yapar.
• 2- Arka bacak kasları, vücudu ileri doğru hızla
sagittal (ok istikameti) yönünde iter.
• 3-Patellar kilit mekanizması; hem diz eklemini,
hem de topuk eklemini immobilize eden kilit
sistemidir.
• Karşıtlar sistemde (reciprocal
sistem):
• Cranialde: M. fıbularis tertius
• Caudalde: m. flexor digitalis
superficialis ve
m.gastrocnemius kası yer alır.
• Her iki kas grubu, art. genu ve
art. tarsi'de hareketleri
koordine ederler.
• Bu kaslarda muskuler doku
az olduğundan, kasların
hareketleri statik olarak
kabul edilir.
• M.fibularis tertius’un
bağlantısı nedeniyle, normal
olarak diz eklemini extention
halinde tutmaya çalışırken,
topuk ekleminde fleksiyona
neden olur.
Arka bacakta biyomekanik yapı kısaca:
• 1) Diz eklemindeki çökmeye karşı, patellar kilit sistemi
• 2) Topuk ekleminin çökmesine yani fleksiyonuna karşı,
karşıtlar sisteminin devreye girmesi. Bu sistemde topuk ve
diz eklemi syncronize çalışır. Diz eklemi patellar kilit sistemi
ile fikse edildiğinde, topuk eklemi de fikse edilmiş olur.
• 3) Topuk eklemi ve parmaklar arasında aşırı gerilme; ön
bacaktakine benzer olarak sesamoid ligametler, suspensory
ligament (m.interosseus medius’un kirişleri), superficial ve
profund flexor kasların tendoları ile Profund tendonun
accesory(tarsal-cehck) ligament ile sağlanır.
• Arka bacakta, superficial check ligament yoktur.
SIĞIRLARDA ESNEK AYGITLAR
• Sığırlarda ayağın esnek organları bulunmaz.
• Bu nedenle de, basış anında vücut ağırlığının
uygun bir biçimde tırnaklara dağılabilmesi ve
esnek organlar bulunmaksızın vücut ağırlığının
taşınabilmesi, tırnağın mihanikiyetine bağlıdır.
• Bu olay şöyle gelişir: Hayvan ayağını yere bastığı
zaman, tırnağın arka yarımı ile yumuşak ökçeler
geriye ve yana doğru genişleyerek yayılırlar.
Tırnağın ön kısmının üst tarafı daralır, alt tarafta
ise küçük bir bölüm hareketsiz olarak kalır.
Tırnak baskı altında
.
*
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
Tırnak baskı altında
.Suspensor ligament’deki gerilmeye dikkat
3. ph. ‘da mineral kaybına bağlı olarak balansın
değişmesine örnek
107
Kemik zamanla erimeye (aşınmaya) başlıyor. medial taraf
108
109
110
lateral tarafta şişkinliğin yayılması
111
112
113
114
Tırnağın yere düzgün balansla basması sonucu,
altındaki yumuşak dokuda görülen tablo
116
117
118
119
120
121
122
123
Ayak eklemlerindeki eğilme
Suspensor ligament’teki gerilme
1 de 125

Recomendados

Lumbosakral por
LumbosakralLumbosakral
LumbosakralZehra Şentürk
5.2K visualizações62 slides
Asaia güncellenmesi por
Asaia güncellenmesiAsaia güncellenmesi
Asaia güncellenmesifethiisnac
11.3K visualizações63 slides
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
87.3K visualizações38 slides
Boyun muayenesi̇.ppt 1 por
Boyun muayenesi̇.ppt 1Boyun muayenesi̇.ppt 1
Boyun muayenesi̇.ppt 1fethiisnac
7.2K visualizações66 slides
Parapleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por
Parapleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )Parapleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Parapleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
20.4K visualizações26 slides
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi por
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-AnatomisiKasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-AnatomisiVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
168.9K visualizações526 slides

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por
Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org )Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
3.5K visualizações17 slides
9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı por
9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı
9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabıCglkres
10.8K visualizações274 slides
Tetik Noktalar por
Tetik NoktalarTetik Noktalar
Tetik NoktalarZehra Şentürk
16.1K visualizações55 slides
BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org) por
BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org)BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org)
BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
9.8K visualizações10 slides
Çeviklik ve Hız por
Çeviklik ve Hız Çeviklik ve Hız
Çeviklik ve Hız Bünyamin Haksever
16.2K visualizações50 slides
Spinal travma (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por
Spinal travma  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Spinal travma  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Spinal travma (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
13.9K visualizações136 slides

Mais procurados(20)

Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por www.tipfakultesi. org
Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org )Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Bel ağrıları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org3.5K visualizações
9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı por Cglkres
9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı
9.sınıf anatomi ve fizyoloji kitabı
Cglkres10.8K visualizações
Tetik Noktalar por Zehra Şentürk
Tetik NoktalarTetik Noktalar
Tetik Noktalar
Zehra Şentürk16.1K visualizações
BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org) por www.tipfakultesi. org
BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org)BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org)
BOYUN ANATOMİSİ (fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org9.8K visualizações
Çeviklik ve Hız por Bünyamin Haksever
Çeviklik ve Hız Çeviklik ve Hız
Çeviklik ve Hız
Bünyamin Haksever16.2K visualizações
Spinal travma (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por www.tipfakultesi. org
Spinal travma  (fazlası için www.tipfakultesi.org )Spinal travma  (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Spinal travma (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org13.9K visualizações
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por www.tipfakultesi. org
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org6.3K visualizações
Antropometrik testler por mehmetzer23
Antropometrik testlerAntropometrik testler
Antropometrik testler
mehmetzer2310.2K visualizações
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar por consultant
Ortopedik rehabilitasyon: KiriklarOrtopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
consultant20.3K visualizações
Kemik Dokusu por Aren Gabel
Kemik DokusuKemik Dokusu
Kemik Dokusu
Aren Gabel14.5K visualizações
Kaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn por İbrahim Bostan
Kaltenborn Konsepti - Concept of KaltenbornKaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
Kaltenborn Konsepti - Concept of Kaltenborn
İbrahim Bostan21.6K visualizações
1 anatomi-giris-shmyo por Cagatay Barut
1 anatomi-giris-shmyo1 anatomi-giris-shmyo
1 anatomi-giris-shmyo
Cagatay Barut8.5K visualizações
Kirik, çikik ve burkulmalar(fazlası için www.tipfakultesi.org) por www.tipfakultesi. org
Kirik, çikik ve burkulmalar(fazlası için www.tipfakultesi.org)Kirik, çikik ve burkulmalar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Kirik, çikik ve burkulmalar(fazlası için www.tipfakultesi.org)
www.tipfakultesi. org8.2K visualizações
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org ) por www.tipfakultesi. org
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
www.tipfakultesi. org7.1K visualizações
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur por Doktorlar Sitesi
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet SongurAnatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Anatomi ders notu - üst ekstremite kemikleri / Prof. Dr. Ahmet Songur
Doktorlar Sitesi167.2K visualizações
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu por Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan AğaoğluParkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Canan Ağaoğlu6.9K visualizações
Ortopedik travmalar mehmet tatli por Dr Mehmet Tatli
Ortopedik travmalar mehmet tatliOrtopedik travmalar mehmet tatli
Ortopedik travmalar mehmet tatli
Dr Mehmet Tatli3.9K visualizações
Spinal kord yaralanması por Demet Akbulut
Spinal kord yaralanmasıSpinal kord yaralanması
Spinal kord yaralanması
Demet Akbulut30.8K visualizações

Destaque

Arka bacak kemikleri por
Arka bacak kemikleriArka bacak kemikleri
Arka bacak kemikleriaydan92
10.1K visualizações51 slides
öN bacak kemikleri por
öN bacak kemikleriöN bacak kemikleri
öN bacak kemikleriaydan92
17.5K visualizações49 slides
ARKA BACAK KEMİKLERİ (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR) por
ARKA BACAK KEMİKLERİ (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)ARKA BACAK KEMİKLERİ (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
ARKA BACAK KEMİKLERİ (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
38.4K visualizações75 slides
ÖN KOL KEMİKLERİ ( Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR) por
ÖN KOL KEMİKLERİ ( Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)ÖN KOL KEMİKLERİ ( Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
ÖN KOL KEMİKLERİ ( Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
58.4K visualizações60 slides
Veterinary Anatomy, Extramitas cranialis and caudalis (Prof. Dr. Ismail Hakki... por
Veterinary Anatomy, Extramitas cranialis and caudalis (Prof. Dr. Ismail Hakki...Veterinary Anatomy, Extramitas cranialis and caudalis (Prof. Dr. Ismail Hakki...
Veterinary Anatomy, Extramitas cranialis and caudalis (Prof. Dr. Ismail Hakki...Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
5.8K visualizações64 slides
Tırnak muayenesi ve anestezi uygulama yerleri por
Tırnak muayenesi ve anestezi uygulama yerleriTırnak muayenesi ve anestezi uygulama yerleri
Tırnak muayenesi ve anestezi uygulama yerleriVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
6.9K visualizações277 slides

Destaque(10)

Arka bacak kemikleri por aydan92
Arka bacak kemikleriArka bacak kemikleri
Arka bacak kemikleri
aydan9210.1K visualizações
öN bacak kemikleri por aydan92
öN bacak kemikleriöN bacak kemikleri
öN bacak kemikleri
aydan9217.5K visualizações

Similar a Biyomekanik (Biomechanic)

VETERİNER BİYOMEKANİK (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR) por
VETERİNER BİYOMEKANİK  (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)VETERİNER BİYOMEKANİK  (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
VETERİNER BİYOMEKANİK (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
5.8K visualizações24 slides
Veteriner Genel Biyomekanik ve Biyostatik por
Veteriner Genel Biyomekanik ve BiyostatikVeteriner Genel Biyomekanik ve Biyostatik
Veteriner Genel Biyomekanik ve BiyostatikVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
2K visualizações21 slides
6. sınıf Kuvvet ve Hareket por
6. sınıf Kuvvet ve Hareket6. sınıf Kuvvet ve Hareket
6. sınıf Kuvvet ve Hareketcansuay1995
6.4K visualizações20 slides
600507.pdf por
600507.pdf600507.pdf
600507.pdfmohammadaminbaghian
70 visualizações188 slides
ANATOMİ kas sistemi por
ANATOMİ kas sistemiANATOMİ kas sistemi
ANATOMİ kas sistemiSemih Tan
52.5K visualizações21 slides
Kuvvet hareket por
Kuvvet hareketKuvvet hareket
Kuvvet hareketdenizeribol
910 visualizações19 slides

Similar a Biyomekanik (Biomechanic)(12)

6. sınıf Kuvvet ve Hareket por cansuay1995
6. sınıf Kuvvet ve Hareket6. sınıf Kuvvet ve Hareket
6. sınıf Kuvvet ve Hareket
cansuay19956.4K visualizações
ANATOMİ kas sistemi por Semih Tan
ANATOMİ kas sistemiANATOMİ kas sistemi
ANATOMİ kas sistemi
Semih Tan52.5K visualizações
Kuvvet hareket por denizeribol
Kuvvet hareketKuvvet hareket
Kuvvet hareket
denizeribol910 visualizações
Biyomekanik ve champy por Merve Arici
Biyomekanik ve champyBiyomekanik ve champy
Biyomekanik ve champy
Merve Arici1.9K visualizações
Kuvvetler iş başında por Tulay01
Kuvvetler iş başındaKuvvetler iş başında
Kuvvetler iş başında
Tulay01620 visualizações
Dizproloterapisi por Zehra Şentürk
DizproloterapisiDizproloterapisi
Dizproloterapisi
Zehra Şentürk2.1K visualizações
mandibula frakturleri por Merve Arici
 mandibula frakturleri  mandibula frakturleri
mandibula frakturleri
Merve Arici2.2K visualizações
Pliometrik çalişmalarin siçrama özelliklerine etkisi por Mehmet Göktepe
Pliometrik çalişmalarin siçrama özelliklerine etkisiPliometrik çalişmalarin siçrama özelliklerine etkisi
Pliometrik çalişmalarin siçrama özelliklerine etkisi
Mehmet Göktepe6K visualizações
BiyomekanikSunumu.ppt por pekOMUR
BiyomekanikSunumu.pptBiyomekanikSunumu.ppt
BiyomekanikSunumu.ppt
pekOMUR94 visualizações

Mais de Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı

TOPOGRAPHİC ANATOMY (Baş-Boyun-Göğüs- epidural anestezi dahil).pdf por
TOPOGRAPHİC ANATOMY  (Baş-Boyun-Göğüs- epidural anestezi dahil).pdfTOPOGRAPHİC ANATOMY  (Baş-Boyun-Göğüs- epidural anestezi dahil).pdf
TOPOGRAPHİC ANATOMY (Baş-Boyun-Göğüs- epidural anestezi dahil).pdfVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
94 visualizações488 slides
Topografik regio capitis -ders sunuları.pdf por
Topografik regio capitis -ders sunuları.pdfTopografik regio capitis -ders sunuları.pdf
Topografik regio capitis -ders sunuları.pdfVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
92 visualizações292 slides
Uriner sistem por
Uriner sistemUriner sistem
Uriner sistemVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
20.3K visualizações49 slides
Hormonlar ( Endokrin sistem ) por
Hormonlar ( Endokrin  sistem )Hormonlar ( Endokrin  sistem )
Hormonlar ( Endokrin sistem )Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
125.6K visualizações168 slides
Solunum ve sindirim por
Solunum ve sindirim Solunum ve sindirim
Solunum ve sindirim Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
22.4K visualizações264 slides
SANATSAL(ARTİSTİK) ANATOMİ por
SANATSAL(ARTİSTİK)  ANATOMİSANATSAL(ARTİSTİK)  ANATOMİ
SANATSAL(ARTİSTİK) ANATOMİVeteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı
4.9K visualizações73 slides

Mais de Veteriner Fakültesi.Anatomi Anabilim Dalı(12)

Biyomekanik (Biomechanic)

  • 2. MORFOLOJİ İLE BİYOMEKANİK ARASINDAKİ MÜNASEBET • Son yıllarda yapılan biyodinamik ve biyostatik araştırmalar göstermiştir ki, insan ve hayvanlarda destek ve lokomasyona hizmet eden kemiklerin şekilleri, genetik tabanın dışında kemiklerin mekanik kuvvetlere (stres) karşı gösterecekleri reaksiyonlara, kemiğin makro arkitektürüne ve kemiği oluşturan trabeküler yapıya (mikroarkitektür) sıkı sıkıya bağlıdır.
  • 3. • Form ve fonksiyon birbiri ile sıkı sıkıya ilişkilidir. Yani iskeleti teşkil eden kemiklerin her birinin formu onun fonksiyonuna uygundur. • Kısaca quantitativ mekanik analizler, destek ve hareket aparatını oluşturan kemiklerde bir kontrüksiyon prensibinin geçerli olduğunu göstermektedir. • Bu suretle, kemiklerin karşılaştıkları tehlikeler elastiki komponentlerden oldukça zayıftır. • Kemiğin uzunluğu, substantia spongiosa'sının trajektoriel arkitektürü kuvvetlere karşı en iyi reaksiyonları vermektedir.
  • 4. Biyomekanik • Biyomekanik değişik bilim kökenlerince şu şekilde tanımlanmıştır: • 1.Webster`in sözlüğüne göre biyomekanik; “Biyolojik kas çalışması ve buna bağlı ilke ve bağıntıların mekanik temellerini inceler.” • 2.Dorland’ın tıp sözlüğüne göre biyomekanik; “ Mekanik kanunların yaşayan yapıların, özellikle insan vücudu lokomotor (hareket) sistemine uygulanmasıdır.
  • 5. • Ancak bizim konumuz; biyomekaniğin spor tekniklerinin analizine uygulanması olduğu için biyomekanik, “İnsan-hayvan vücuduna etki eden iç ve dış kuvvetlerle, bu kuvvetlerin yarattığı etkileri inceleyen bilim dalıdır.” diye tanımlanabilir.
  • 6. Biyomekanik bu adı taşımadan çok önce, eski bir tarihe sahiptir. • Aristotle( MÖ-384-322): kasların hareketiniincelemiş ve onların geometrik analizleriniyapmıştır. • BergamalıGalen (129-199): Vücudun bütün organları yapısal açıdan yapmaları gereken hareketleri en iyi şekilde yapmak üzere şekillendirilmiştir. O halde tüm vücut yapısal işlemler olarak düşünebilinir demektedir. • İbni-sina (980-1037).”Tıp kanunu” kitabında anatomik sorunlara bazen mekaniksel olarak bakmıştır. • Leonardo da Vinci (1452-1519): Kasların bir yay gibi çalıştığınıileri sürmüştür.Ayakta durma,yürüme, oturma ve atlamanın mekaniğini incelemiştir. • GallieoGallilei ( 1564-1642): Sarkacı geliştirmişve bununla kalp atımını ölçmüştür. • William Harwey (1596-1650): Kalbin çalışmasını, iç yakımlı bir makinenin çalışmasına benzetmiştir.Gözün analiziniyapmıştır. • Giovanni Alfonso Borelli (1608-1679): Kol ve bacak gibi uzuvların mekaniğini incelemiş ve kemiklerin kaldıraç gibi çalıştığınıileri sürmüştür. “De Motu Animalum” İsimli kitabında hayvanların temelde makinalar gibi hareket ettiğini ileri sürmüştür. • Robert Hooke (1608-1679): Hücre yapısını gözleyen ve hücre kelimesini lk ilk defa öneren bu şahıs aynı zamandamekaniğin temel kurallarını da geliştirmiştir. • Stephen Hales (1677-1761): Kan basıncının ölçülmesi, kalp ve atardamarlarıngenişleme özelliklerinin ölçümlendirilmesiüzerinde çalışmıştır. • Leonhard Euler (1707-1783): Damarlardapuls dalgalarının analizlerinigerçekleştirmiştir. • Thomas Young (1773-1829): İşitme ve görme teorilerinekatkı yanında elastisitenin temel kavramlarını açıklamıştır. • Jean poisuille(1799-1869) Kan akımında viskosite ve direnç kavramlarının geliştirilmesi ve silindirik tüplerde kan akımının incelenmesi konularında çalışmıştır. • Hermann Von Heimholtz (1821-1894): Konuşma, görme, ses tonu ve renk algılamateorilerine katkı sağlamıştır. • Otto Frank(1865-1944): Kalp mekaniğinin anlaşılmasıüzerine çalışmıştır.
  • 7. • Mekanik, fizik bilimlerinin en eskisidir. Kaldıraçları ve suyun kaldırma kuvvetini kapsayan tarihteki ilk yazılı mekanik prensipler Arşimet‘ e (M.Ö. 287-M.Ö. 212) aittir. • Makara, eğik düzlem ve somun anahtarı ile ilgili çalışmalar da antik metinlere kaydedilmiştir. • Kuvvetlerin tesiri altındaki bir cismi meydana getiren tüm parçaların, birbirlerine göre izafi olarak şekil değiştirmediği cisme “katı cisim” denir. • Biyomekanik araştırmalarda, genellikle insan-hayvan vücudu katı cisim olarak kabul edilir.
  • 8. Kinematik • Hareketi meydana getiren iç veya dış kuvvetlerle ilgilenmez. • Kinematik; hareketin kendisi ile ilgilenir. • Hareketi, miktar ve kalite yönünden analiz eder. • Harekete bağlı olarak, vücudun veya objenin ne kadar uzağa, ne hızla veya ne düzgünlükle hareket etmekte olduğunu inceler.
  • 9. Kinetik • Hareketin meydana gelmesine neden olan faktörleri inceler. Hareketin sonuçlarından çok nedenleri üzerinde durur.
  • 10. Statik • Mekaniğin durağan ya da sabit hıza sahip sistemlerini inceleyen dalıdır.
  • 11. Dinamik • Mekaniğin ivmeli hareket gerçekleştiren sistemlerini inceleyen dalıdır.
  • 12. Kuvvet ve Özellikleri • Bir cismin hareket halini veya şeklini değiştiren etkiye kuvvet denir. Kuvvet kavramı Newton’un ikinci kanunu ile tanımlanmıştır. Bu kanun mekaniğin en temel kanunu olduğu için burada zikredilmesi gerekir. • • Newton un ikinci kanunu: Bir kütle üzerine etki eden kuvvet, söz konusu kütle ile, o kütlenin sahip olduğu ivmenin çarpımına eşittir. • Yani kısaca : F=m.a’dır. • F=Kuvvet (Kg-m/sn2), m= Kütle (Kg),a= ivme(m/sn2),
  • 13. Ağırlık merkezi • Tamamen hayali bir noktadır. • Simetrik objelerde geometrik merkezle aynıdır. • Asimetriklerde ağır olan tarafa yakındır. • Bu noktalar cisimlerin dengesi için önemlidir. • Bazı cisimlerde cismin kütlesi dışındadır.
  • 14. Kas kuvveti • İnsan ve hayvanların duruşları ile hareketlerini, kas kuvveti sağlamaktadır. • Kaslar, fiber ve sinirden gelen uyarılarla büzülebilen hücrelerden yapılmıştır. • Kasın uyguladığı kuvvet, kesiti ile doğru orantılıdır. 3,5-4 kg/cm2 dolayındadır.
  • 15. Kas Kuvveti • Kas kuvvetini dişi de yada erkekte de kasın çapı tayin eder. • Maksimal bir kasılmada kas, enine kesit alanının her santimetre karesinde 3-4 kg'lık bir kuvvet oluşturur. • Örneğin: Dünya çapında bir haltercinin quadriceps femoris kasının çapı, yaklaşık 150 cm2 dir. Bu kasın maksimal bir kontraksiyon da patellaya uyguladığı kuvvet: (3.5 x150) 525 kg olur. • Örneğin oldukça geniş çaplı bir kas olan gluteus maksimusun (M.gluteus superficialis) 342 cm2 olduğuna göre, ortaya çıkardığı gerim kuvveti, yaklaşık 1200 kg'dır. • Bu özellik insan yada hayvanda değişmemektedir.
  • 16. Sıkışma ve Gerilme • Şekildeki blok F1=-F2 kuvvetleri tarafından sıkıştırılmaktadır. • Sıkışma miktarı kuvvetlerinin birisinin şiddeti kadardır. • Tendonların hareketine benzer.
  • 17. Tendonların Özellikleri • a- Bunlar gerilme durumunda bulunurlar, sıkışma durumunda bulunmazlar. • b-Kuvveti, boyları boyunca iletirler. Dik bir şekilde iletemezler. Kuvvetin şiddetini değiştirmeden, yönünü değiştirebilirler. Tendon’lar kemikler üzerinden geçerek, kas kuvvetinin yönünü değiştirebilirler. • c-Sürtünmenin olmadığı durumda, tendon’un her yerinde gerilme aynıdır.
  • 18. Moment • Katı bir cisme bir kuvvet uygulanırsa, cisim öteleme hareketi yapar. Eğer cismin bir veya iki noktası sabit ise, cisim dönebilir. • Kuvvetin döndürme etkisinin ölçüsü moment’tir. • Moment =F. d olarak tarif edilir. • d, dönme eksenin kuvvete, dik uzaklığı
  • 19. Tork • Net moment-rotasyon-tork:Etki eden tüm tork’ların toplamıdır. • Güçler moment aksından geçerlerse, tork yaratamazlar. • Dengede toplam tork=0 Biceps, en çok Tork’u 90º Fleksiyonda oluşturur.
  • 20. Kaslarda Boy ve Gerilme İlişkisi • Vücuttaki uyarılmamış iskelet kası %20 oranında gerilme altında bulunur. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi; maksimum gerilme, kasın istirahat boyunda elde edilir. • Kas vücutta, bu boyda bulunur. Kasın boyu daha uzarsa, gerilme azalmaktadır.
  • 21. Ağırlık-kasılma hızı ilişkisi • Ağırlık-kasılma hızı arasında ilişki logaritmiktir. Kasılma maksimum olduğu zaman, kasılma hızı sıfırdır. Kas, bu boyda izomotrik kasılma yaratır. • Hafif cisimleri, ağır cisimlerden daha hızlı kaldırdığımızı günlük hayattan biliriz. Ağırlık attıkça kasılma hızı düşmektedir.
  • 22. Kas Kuvvetinin Eklemlerde Yarattığı Etki • Bir kas, eklemin üzerinden geçip iki farklı kemiğe tutunduğu zaman, iki önemli etki yaratır: • 1-Tutunduğu kemikleri eklem etrafında hareket ettirir ve yerçekimi kuvvetine karşı koyar. • 2-Ekleme bir basınç uygular.
  • 23. • Örn:M. biceps'in humerus ve ulna’ya uyguladığı kuvvetleri göstermektedir. Kasın humerus ve ulna’ya uyguladığı F1 ve F2 kuvvetleri eşit ve ters yöndedir. • Kemikleri eklemden ayıralım ve kuvvetlerin eklemin dönme noktasına etkisini düşünelim. Şekil: b’ de humerus’a etki eden F1 kuvveti ulna’yı aynı yönde, aynı şiddetle iter. Ulna’da, humerus’u F2 kuvvetiyle iter. Eklemin dönme noktasında oluşan F1 ve F2 kuvvetleri eşit ve zıt yönlüdür. Kemiklere ayrı ayrı bakılırsa; bir kemik kuvvet çiftlerinin etkisi altında kalmaktadır. • Bu kuvvet çiftlerinin yaratacağı moment kemiği döndürür. • Kısaca: Her iki eklemdeki hareketler bunların momentlerinden ileri gelmektedir.
  • 24. Kemiklerdeki Bükülme Momentleri • Kas kuvvetinin tutunduğu kemiğe dik bileşeninin momenti, hareketi sağlamasının yanı sıra, kemiği bükmeye çalışır. Buna "bükülme momenti" denir. Ulna’nın bükülme momenti’ni incelemek için, ulna ile humerus arasındaki açıyı 90° ve ulna’nın ağırlığını 2 kg alalım. • Ulna’nın uzunluğunu 1 cm olsun. Ulna’yı 10 eşit parçaya bölelim,böylelikle her cm’de ki kuvveti bulmuş oluruz. • Her bir parçanın ağırlığı 0.2 kg’dır.
  • 25. Bölmeler Mb 0 (0.2 x 0 ) 0.0 1 (0.2 x 1) + (0.2 x 0.5) 0.3 2 (0.2 x 2) + (0.4 x 1.0) 0.8 3 (0.2 x3) + (0.6 x 1.5) 1.5 4 (0.2 x4) + (0.8 x 2.0) -(1.6 x 0 2.4* 5 (0.2 x5) + (1.0 x 2.5) -(1.6 x 1) 1.9 6 (0.2 x6) + (1.2 x 3.0 )- (1.6 x 2)-(0.6x0) 1.6 7 (0.2 x7) + (1.4 x3.5) - (1.6x 3)-(0.6x1) 0.9 8 (0.2 x8) + (1.6 x 4.0) -(1.6 x 4)-(0.6x2) 0.4 9 (0.2 x9) + (1.8 x 4.5) - (1.6 x 5)- (0.6x3) 0.1 10 (0.5 x10)+ (2.0 x 5.0) –(1.6 x 6)- (0.6x4) 0.0 • Yandaki tabloda görüleceği üzere 4. bölmede bükülme momenti 2.4’ dür. • Demek ki, kemik bu noktada kırılacaktır.
  • 26. Ağırlık Merkezi • İnsanda ağırlık merkezi vücudun duruş şekline sık sıkıya bağlıdır. Yapılan çalışmalar, yerçekimi merkezinin ikinci sakral vertebranın (S2) 2-2,5 cm önüne isabet ettiğini ve buradan geçen yerçekimi hattının, üst servikal vertebralar dışında, vertebral kolonu kesmediğini göstermektedir. • Dik durulduğu zaman, ağırlık merkezi, navicular arasında, topuk ve matatarsal’ın temas noktalarının ortasında bulunmaktadır.
  • 27. • Normal bir ayak, ağırlığın yere aktarılma işini üç kanal vasıtasıyla yapmaktadır. Şekil’de görüldüğü gibi bu kanallar: • 1.Kanal posteriore • 2. ve 3. kanallar anteriore doğrudur. 2.Kanal, I, II, ve III parmaklardan, • 3.Kanal ise IV ve V parmaklardan geçmektedir. Bu kanalların her birisine düşen ağırlıklar önemlidir. Çünkü, ayakların normal ve anormal fonksiyonları, bu kanalların yere uyguladığı basınca göre bulunmaktadır. Görülüyor ki; denge ekseni, topuk ve II ve III'ün arasından geçmektedir.
  • 28. • Vücudun toplam ağırlığı 24 birim olarak kabul edilir. Dik duruşlarda her bir ayak 12 birimini taşır. Bu 12 birimin 6 birimini topuklar, diğer 6 birimini de parmaklar taşır. • Parmaklarda ise 2,1,1,1,1 şeklinde bir dağılım vardır. • Örnek: 100 kg ağırlığındaki bir adamın her ayağı 50 kg taşır Bunun 25 kg topuk, I.Mt 10 kg, II, III, IV ve V. metatarsalar 5 kg. yük taşırlar.
  • 29. Dört Ayaklı Hayvanlarda Ağırlık Merkezi • İnsanlarda olduğu gibi, hayvanlarda da bacakların taşıdığı yükler, ağırlık merkezinin yerine bağlıdır. Aşağıdaki şekil a’da bir hayvanın yere uyguladığı kuvvetler ve onların tepkisi gösterilmektedir, a ve b karşılıklı olarak, a ağırlık merkezinin omuz ve kalça eklemine olan uzaklığıdır.
  • 30. • Bacakların taşıdığı yükler, ağırlık merkezinin kalça ve omuz eklemlerine olan uzaklığına bağlıdır. • İnsandan farklı olarak, bacaklar eşit yük taşımamaktadır. • Ağırlık merkezinin yeri bacakların gövdeye destek olması açısından, çok önemlidir.
  • 31. • A,B,C ve D harfleri ayakların yere temas ettiği noktaları göstermektedir. • Ağırlık merkezi; ABC üçgeni içindeyse; hayvan arka ayaklarından birisini kaldırabilir. Gövde, ABC veya ABD bacaklarıyla dengede tutulur. • Ağırlık merkezi CDE üçgeni içindeyse, ön ayaklarından birisini kaldırabilir. Bu durumda gövdeyi dengede tutan bacaklar, CDA veya CDB’dir. • Hayvanlar yürüme sırasında, sürekli olarak ağırlık merkezlerini öne ve arkaya doğru kaydırmaktadırlar. Yürüme sırasında sırtlarında bir dalga hareketi gözlenir.
  • 32. Gövdenin Arkitektürü • Vertebra'lı hayvanlarda vücudun axis'i kemik, cartilago, bağ dokudan oluşur. • Yüksek vertebra'lılarda (hem karada hem de suda yaşayan) mekanik durum farklıdır. Bunlarda vücudun axis'i, vücudun ağırlığını taşır. • Aynı zamanda axis arka bacakların lokomotif kuvvetini de, nakletmek mecburiyetindedir. • Çünkü hayvanlarda yer çekim istikameti ile, itici kuvvet arasında bir dengeleme mevcuttur.
  • 33. • Yapılan araştırmalarda köpeklerde vücudun ağırlık merkezinin; proc.xiphoideus’tan geçirilen yere paralel düzlemde gövde uzunluğunun yaklaşık % 43.72 ‘si ön kola daha yakın yerde yada 9. İntercostal aralık seviyesinde olduğunu ortaya koymaktadır.
  • 34. • Atlarda omuz ekleminin ön ucundan başlayan ve tuber ishii’nin arka ucunda sonlanan hat üzerinde vücut ağırlığının yaklaşık %42.86’ nın omuz eklemi arkasına düştüğü yada bir başka ifade ile omuz ekleminden 38 cm geride dirsek ekleminin üstünde 14.intercostal aralıkta olduğu görülmektedir. • Bu seviye yer çekimine karşı vücudun hem baskı yaptığı, hem de dengede olduğu noktadır.
  • 36. Atlarda Vücut kütle merkezi • Ayaktaki bir atın kütle merkezi omuz eklem ile tuber ischii arasında çekilen hat üzerindedir. Ve yaklaşık 14. intercosta seviyesindedir.
  • 37. • Buradan; ön bacaklarda taşınan yükün, arka bacaklardan daha yüksek olduğu (yaklaşık %55-60) gerçeği ortaya çıkmaktadır. • Kısaca, atlar vücut ağırlığının 1/7 ‘ini, ön bacaklarla taşır. • Köpeklerde ise, bu ortalama olarak vücut ağırlığının 2/3’üne denk gelmektedir. • Hayvanlarda ağırlık merkezinin belirlenmesinde baş ve boynun ağırlığını hatırlamak gerekir. • Bu nedenle köpeklerde gövdenin ön ve arkası arasındaki oran 60:40’dır. Ortalama atlarda ise, bu oran 55:45 ile 60 : 40 arasında.
  • 38. • Vücudun göğüs kısmı kaburgalar sternum karın kısmında vücut ağırlığının; ortalama %57’sini, • ön bacakların her ikisi %14 ünü, • arka bacaklar ise, %18-20’sine karşılık gelir.
  • 40. Yüke göre ağırlık merkezinin yer değiştirmesi
  • 41. • Baş ve boyun hareketi, vücut kütle merkezinin yerini değiştirmede etkilidir. • Çünkü baş, vücut kütlesinin %4’üne, boyun ise %6’sına karşılık gelmektedir. • Ön bacaklar, arka bacaklardan daha fazla yük taşırlar. • Hareket sırasında ön bacaklardaki ağırlık: hayvan boynunu ileri uzattığında ön bacaklarda % 5 olarak artmakta , boynunu kaldırdığında ise %2.5-3 oranında azalmaktadır.
  • 42. Ağırlığın dağılımı-Denge • Denge; tüm atlı disiplinlerin temelidir. Bu amaçla ön bacaklar üzerinde daha hassas durulur. Bu çerçeveden hareketle denge için özellikle bacaklarda ki suspansor ligamentlerden, topuk, diz, kalça sayesinde daha az streste kalmasının sağlanmasıdır. • Atın dengede olması demek; humerus ve scapula ile femur kısaca pelvis ekleminde ki açının 45º olmasıdır. • Bu sayede metacarpus/metatarsus’ların yere dik olarak bir iz düşüm gösterdiği görülür.
  • 43. • Eğer; scapulohumeral açı ile femur açısı 45 º den az yada 90º den fazla olduğunda ön ve arka mt/mc kemiklerinin yere iz düşümü dik olmayacaktır. • Bu da önde carpal ve arkada topuk eklemine daha fazla yük binmesi ve daha fazla streste kalması demektir. Bunun sonucu olarak çeşitli topallıklar ve laminitis vakaları görülecektir.
  • 44. Sacrumun en tepe noktası ile en kısa sacral omur arasındaki açı 24 ° den az yada fazla olması coxofemoral açıyı etkilemekte (ve) Mt ların yere olan dik iz düşümünü etkilemektedir.
  • 45. • Boynun hareketi kısaca baş ve boyun vücut ağırlığının %10’(una) karşılık gelmekte ve denge merkezinin yer değiştirmesine neden olmaktadır. • Örn: At başını ileri 10 cm uzattığında, ağırlık merkezinin 1 cm ileri taşınmasına bacaklara dağılan yükün değişimine neden olmaktadır.
  • 46. Omurganın yapısı • Biyomekanik olarak omurganın yapısına baktığımızda, atlar diğer kedi ve köpeklere göre daha sınırlı bir hareket kabiliyetine sahiptir. • Equideler de omurga iki önemli fonksiyon yapar: • 1-Vücut kütlesini taşır, • 2- Arka bacaklardan gelen itme gücünü, ileri doğru yönlendirir.
  • 47. • Buna, başın gövdeye bağlanışı ve boynun elastik özelliği neden olmaktadır. Elastik Başa karşılık, columna vertebralis’in ve pelvisi’in ihtiva ettiği kaslar, omurgayı katı pozisyonda tutarlar. • Aynı şekilde karın kasları sternum’u da gergin vaziyette tutar. • Baş ve gövdedeki bu gergin yapıya kaburgalar, karnın oblik kasları ve m.transversus abdominus da asma köprü ipleri gibi bağlantılarıyla katılır.
  • 48. • Boynun hareketi, sistemin taşınmasına etki eder. • Karın kaslarından m.rectus abdominus’un kasılması boynunda gerilmesine neden olur. Aynı şekilde, arka bacakların itici gücü yada ön bacakların çekici gücü indirect olarak bu olaya katkı sağlar.
  • 49. • Hareket sırasında katı yani az elastikiyete sahip olan sırt ve bel bölgesinde hareketliliğin 17th ile ilk 3 L omur seviyesinde en yüksek hatta eşit olduğu, • Dönme hareketi sırasında ise, 10.Th omurda en yüksek, L1 de ise en düşük olduğu görülür.
  • 50. • Rotasyon ve lateral’e doğru bükülme esnasında, Columna vertebralis’in thoracal ve lumbal bölgesindeki farklı mekaniksel davranışları.
  • 51. • Tırıs sırasında en yüksek gerilme m.rectus abdominus’da olmaktadır. Çünkü, bu kas Agonist olarak kasılmaktadır. • Oysa bu kasın antagonisti bilindiği gibi, m.longissimus dorsi’dir.
  • 52. Tırnağın biyomekaniği • Tırnağın biyomekanik zorluğunu anlamak oldukça güçtür. Çünkü gerek iskelet yapı, gerekse yerden gelen tepkimelere karşı analiz yapmak hiç kolay değildir. • Yerden gelen tepkimeler, adımların uzunluğunu etkilemektedir.
  • 53. • Tırnağın ilk yere temas ettiği 30 milisaniyelik zamanda darbenin sönmesi çok önemlidir. Çünkü vücut ağırlığı bu safhada çok düşüktür hatta yok denecek kadar azdır. Dururken( a) Yürüyüş (b) Tırıs © Eşkin (rahvan) gidişte (d) Eşkin fakat tempolu değil. Ön bacak 0.3 0.6-0.7 1-1.1 0.9 1.2 Arka bacak 0.2 0.4 0.8-0.9 - - Yukarıdaki tablo Vücut ağırlığının farklı adımlarda yerle teması sırasında ön ve arka bacaklarda ne kadar arttırdığının tablosudur. a(Kainer 2002, p 22) b(Hodson et al. 2000) c(McLaughlin et al. 1996) d(McGuigan and Wilson 2003) e(Hodson et al. 2001) E Q U I N E H O O F B I OM E C H A N I C S Ör:400 kg lık bir atın ön bacağı dururken : 400x 03=120 kg
  • 54. Tırnağın dönme mekanizması • Tırnağın yer ile olan teması üzerine tırnağın yapısında meydana gelen özelliklere baktığımız da: • Tırnak %1-2 oranında dönme özelliği gösterir. • Bu dönmeye” tırnağın dönme mekanizması” denir. • Bu dönme; tırnağın abaxial yönünde, hem corium coronairum’da, hem de distal kenarda genişleme şeklinde olur.
  • 55. • Bu eylem tırnak duvarında caudoventral yönde şekillenirken, • Solea’nın merkezi kısmı ventrale yayılma tarzında kendini gösterir. • Topuğun esnemesi 2-4 mm arasında değişen bir yayılma şeklindedir.
  • 56. Solea’nın davranış özelliği • Solea’nın yürüyüş sırasındaki davranışına baktığımızda, yumuşak zeminde yürüyüşlerde solea’nın yayıldığını, sert zeminlerde ise konkav bir yapıya büründüğü görülür. • Soleanın bu davranışına; linea alba üzerine gelen vücut ağırlığının 3. Phlanx’a , 3. phalanx’ında üzerinde corium soleare üzerine yaptığı basınç neden olur.
  • 57. • Deneysel çalışmalar göstermiştir ki, tırıs yürüyüşlerde zeminden gelen darbenin %67 oranında azaltılmasında, tırnağın genişleme kabiliyeti neden olabilmektedir. • Bunun yanında tırnağın palmar kısmının orta bölümü yerden gelen enerjiyi absorbe eder. • Topuğun asıl fonksiyonu, tırnak yere dik bastığında genişleme ve yerden gelen darbeyi absorbe etmektir.
  • 58. Parmakların ekseni • Yandaki resimde uygun bir toynak açısı görülmektedir. Tırnak ve phalanx pirima uyum içindedir. • Parmakların I.phalanx’ın ekseninden geçirilen hayali bir çizgi, tırnak ön duvarına paralel olarak aşağı inmelidir.
  • 59. Düzgün basış • Ayağın yere düzgün basıp basmadığının tespitinin yapılmasında, Equipometry olarak tanımlanan iskelet noktalarının konformasyonu(ölçümlerini) almak önem taşır. • Noktalar kemiklerin segment uzunlukları ve kritik açıların sınırlarını ölçmek için kullanılır. • Segment uzunlukları ve açıları yolu ile hareket aralığını, alt ekstremitelerdeki bir asimetri veya sapma, düzensiz hareketleri, birçok Osteolojik hastalık ve / veya topallıkların tespitinde önemli bir ayraçtır.
  • 60. Tırnak balansındaki sapma • Yandaki şekilde görüleceği üzere collateral yada lateral hareket olarak tanımlanan durumda parmakların axis yönündeki hareketinde kasların etkisi yoktur. P3, P2 yi, P2 de P1 etkisi altına almaya çalışmaktadır.
  • 61. Kalça ekleminin yüksekliği • Hızlı ve yavaş yürüme arasındaki fark, kalça ekleminin seviyesinden kaynaklanmaktadır. Aşağıda ki şekilde görüleceği üzere; kalça eklemi (KE) yukarıda ise, adım kısa(yavaş yürüme), • (KE) aşağıda ise, büyük adım (hızlı yürüme) gerçekleşir. Hızlı yürüme esnasında, femur’un başı yere yakın olduğu için, salınım yapan bacak, yavaş yürümeye nazaran daha çok kısalır. Bu nedenle, hızlı yürüme daha çok kas hareketleri gerektirir.
  • 62. Hareket (Locomotion) Esnasında Ayaklardaki Ağırlık dağılımı • Yürüme, vücut ağırlık merkezinin öne doğru dengesini kaybetmesiyle başlar, • Şekil a’da yerçekimi etkisi altında bulunan ağırlık merkezi vücudu öne doğru ivmelendirir. • Şekil b’de, yerçekimi tarafından vücut öne doğru çekilirken, topuk ve ayak bileğini yukarı doğru kaldırılmaktadır. Böylece, ağırlık merkezi eski seviyesine çıkartılmakta ve düz bir seviyede tutulmaktadır. • Şekil c’de ise; bu hareketler boyunca, yerçekimi dengesini kaybetmiş vücudu öne doğru çekerken, kas kuvveti düzeltmeye çalışmaktadır. • Yavaş bir hareket için kas kuvveti çok azdır. Ancak, koşarken, merdiven tırmanırken, dağa çıkarken kas kuvveti yerçekimine göre daha çok kuvvet harcamak durumundadır.
  • 63. a bb c c 0.36 0.05 0.24 450 450 450 450 a b b c d 0.08 0.28 450 450 450 450 450 O O XX 800 0.02 0.39 Femurun sağrı ile olan açısal değeri, femur dik konuma geldiğinde ,yükseklik olarak 0.02000 m daha artar. Total yükseklik 1.39224 m Total yükseklik 1.36434 m
  • 64. Ön ve arka bacakların yerden vertical uzunlukları Scapula (a) 0.28991m. Humerus (b) 0.21920 m. Radius 0.36000 m. Carpus 0.05000 m. Metacarpus 0.24000 m. Phalanges (c) 0.11313 m Eklemlerin uzaması, tırnak, topul vs 0.12000 m. Total yükseklik 1.39224 m ilium (a) 0.28384 m. Femur(b) 0.27575 m. Tibia (c) 0.25455 m. Tarsus 0.08000 m. Metatarsus 0.28000 m Phalanges 0.12020 m. Sağrı ile Tuber ischii arası 0.02000 m interarticular menisci, cartilages, skin, tırnak vs için 0.05000 m. Total yükseklik 1.36434 m
  • 65. a bb c c 0.36 0.05 0.24 550 600 1450 350 800 a b b c d 0.08 0.28 650 600 700 O O XX 0.14 150° d 800 0.02 0.39 Femurun sağrı ile olan acısal değeri, femur dik konuma geldiğinde yükseklik olarak 0.02000 m daha artar. Total miktar 1.52623 m. -1.39224 m= 0.13399m fark çıkar Total miktar 1.45554 m. –1.3643 m= 0.0912m fark çıkar
  • 66. Öne arka bacakta hareket sırasında kazanılan açılara göre elde edilen yükseklik. Scapula (a) 0.55507 m. Humerus(b) 0.25394 m. Radius 0.36000 m. Carpus 0.05000 m. Metacarpus 0.24000 m. Phalangs (c) 0.14722 m. Kıkırdak, tırnak vs 0.12000 m. Total miktar 1.52623 m. Total miktar (ilk)---- - 1.39224 / 0.13399 m fark var a = 0.26 m. sin. 35° = 0.14912 m. b = 0.39 m. sin. 80° = 0.38407 m. c = 0.36 m. sin. 70° = 0.33828 m. d = 0.17 m. sin. 65° = 0.15407 m. a = 0.41 m. sin. 60° = 0.35507 m. 6 = 0.31 m. sin. 55° = 0.25394 m. c = 0.17 m. sin. 60° = 0.14722 m. Ilium (a) 0.14912 m. Femur(b) 0.38407 m. Tibia(c) 0.33828 m. Tarsus. 0.08000 m Metatarsus 0.28000 m Phalangs(d) 0.15407 m. Sağrı ile Tuber ischii arası 0.02000 m. interarticularmenisci, cartilages, skin, tırnak vs için 0.05000 m. Total miktar------------------------ Total miktar (ilk)------------------ - 1.45554 m. 1.36434/0.0912m
  • 67. • Bazı özel yetiştirilen süratli atlarda sağrı cidago’dan daha yüksektedir . • Bu daha çok avcıların; steplerde ve yokuşlarda koşturulacak hayvanlar için tercih ettiği bir özellik olarak aranılır. • Ancak unutulmamalıdır ki, arka bacaklar daha uzun ve güçlü olmasına rağmen, ön bacaklar ağırlığı kompoze edebilecek niteliktedir.
  • 68. Yere dokunma safhası • Tırnak yere değdiğinde vücut ağırlığının tırnak üzerine herhangi bir etkisi olmaz, ancak daha sonra yerle temas tam (olarak) sağlandığında; ayak kemikleri zincirleme etki yaparak birbirine çarpar. Tırnak yere ilk değdiği anda öne ve aşağıya doğru bir frenleme etkisi yaratır. • Yere tırnak bastığında yerden gelen darbeler; tırnak, kemik ve eklemler üzerinde güçlü bir vibrasyon etkisi yaratır.
  • 69. • Vibrasyon tırnak üzerinden tüm bacak boyunca iletilir. Tırnak yerde ileri doğru itildiğinde yer ile arasında bir çekiş gücü şekillenir. Bu aşamada, tırnak ve bacağın alt kısımlarında sakatlık riski yüksektir. • Çünkü tırnak yere sürtündüğünde, kuvvetli bir fren etkisi yaratılacaktır.
  • 70. • Yere tam bastığı safha (full contact): • Tırnak frenleme ile durduğunda destek aşaması başlar. Vücut tam ağırlığını tırnak ve bacak üzerine yükler. • Topuk eklemi aşağıya doğru eğildikçe, suspensor aparatlarda ve flexor tendonlar da gerilmede başlar. • Yerden gelen şoklara karşı bacağın esnemesi sayesinde, at yorulmadan koşma yeteneğine sahip olur.
  • 71. • Kalkış safhası :Destek aşamasının sonunda tırnak yere karşı bacağı ileri doğru itebilmek için askıya alır. • (Bu durum) yüzeyle olan temas, sürtünme gücü ve yere karşı parmaklarda olan tepki kuvvetine karşılık, tırnağın yerle olan temasının kesilmesi bakımından önemlidir. • Bu son aşamaya ZEMİN ÖTELEME’de denir. • Topuğun kaldırılması ile tırnağın bükülmesine ise “TIRNAGIN YUVARLANMASI“ adı verilir.
  • 72. • Kalkış safhasında yük;ligamentlere, tırnağın duvarına ve tırnak ucuna yük biner. • M.flexor dig. superficial tendon iyice kısalır. Bu şekilde tırnak ve bacak yarı otomatik bir şekilde salıncak gibi sallanma pozisyonuna gelir.
  • 73. Lig.Nucha’nın özelliği • Lig.nuchae, esnek bir yapıya sahiptir. Ancak hayvanın başını otlama sırasında yere uzatacak kadar esnek değildir. Geleneksel anatomiye göre üst boyun kaslarına destek olmaktır şeklinde tanımlanır. • Yürüyüş sırasında ligamentin enerji depolaması özelliği nedeniyle baş ve boynun taşınması için gerekli olan enerjinin %55’i, • Tırıs ve dört nalda ise %31-33’ünü karşılar. • Dolayısı ile kaslar üzerindeki baskıyı azaltır.
  • 74. Omurlarda Hareketin biyomekaniği • 1- Lumbosacral alan en fazla hareket kabiliyetine sahip olan alandır. TL bölgedeki dorsoventral yer değişikliği sternum ile pubis arasındaki gerilimle artar. • 2-Baş ventrale doğru büküldüğünde, lig.nucha gerilir. Lig.nucha da thoracolumbal spinosus’ lara bağlandığı için, bu omurları kendine doğru çekerek onlara flexion yaptırır.
  • 75. • 3-Pubis ve sternum arasındaki gerilme M.rectus abdominus’taki gerilme aynı zamanda lumbar omurlara flexion yaptırır. • Bu flexion’un asıl amacı; lumbosacral flexiona destek vermektir.
  • 76. • Her bir intervertebral eklem, hemen yakınındaki corpus vertebrayı etkiler. • Flexion sırasında her bir corpus vertebra biraz daha içe doğru kayar. • Ekstensiyon da ise tersine bir hareket, yer değiştirme söz konusudur.
  • 77. • Eklem yüzlerinin özellikle disk’in, biyomekanik olarak etkisi çok önemlidir.
  • 78. • Thoracolumbal omurların proc.spinousus’larında lateral flextion’da axial rotasyonla bağlaşık tepkimeleri. • Functional kinematics of the equine back. P. René van Weeren • Yürüyüş sırasında flexion extensiyon hareketlerine baktığımız da: • Th10 da (7º), lateral bükülme • Pelvic segmentinde ( 5-6º), • Thoracolumbal bölgede ise Th17-L5 arasında yaklaşık (<4º) lik bükülme söz konusudur. • Tırs gibi süratli koşularda tüm vertebralarda sapma 2.8-4.9º, • axial sapma ise 1.9-3.6º ı aşmamaktadır.
  • 79. • Büyük vücut ağırlıklı hayvanlarda örneğin; gergedan ve fillerde eklemlerdeki açı yüksektir. • Bacaklar özellikler fillerde sütun gibi diktir. Bu sayede büyük miktarda güç üretebilmektedirler . • Ayrıca; omurgaları fleksibildir. Koşarlarken her adım atışlarında omurlar fleksiyon ve extensiyon yaparlar. Bu nedenle bu tür hayvanlara: KALDIRAÇ BACAKLILAR denir.
  • 80. • Atlar da; ön bacaklar fillerdeki gibi düzdür, arka bacaklar ise kediler gibi açılıdır. • Atlar; eğitim, disiplin (ve) yapacağı işi düzgün yapabilmesi de dahil bir çok hareketlerde arka bacaklarını da kullanır. • Atlar da ön bacaklarla arka bacaklar aynı işlemi yapamazlar. • Artistik olarak ön bacaklarını kaldırıp bileklerini bükebilirken, arka bacaklar bunu yapamazlar. • Atlar, ön bacakların pozisyonlarını kontrol ederler. • Atlar da; ön bacakların asıl önemli işlevi, atın hızlanması ve dönüşünü kontrol etmesidir.
  • 81. • Fizik kuralı olarak denge demek, etki ve tepkinin eşit olması demektir. • Atın tırnağı yere temas ettiği zaman, yerden de ona zıt bir kuvvet verilir. • Ancak yerin vermiş olduğu tepki kuvveti, daha yüksektir. Temel olarak arka bacakların yarattığı itme gücü, ön bacakların yere temasıyla biter. Atın dengesi tamamen ön bacaklar üzerinden sağlanır . • • Böylelikle zeminden gelen kuvvetin yönü ve şiddeti, atın hızını ve yönünü belirleyen güç olur.
  • 82. • Hareket halindeki atın dengesi, 4’lü karşıtla sisteminin karşılıklı çalışmasıdır. • Arka bacaklar iterken, ön bacaklar yerden gelen tepkimelere karşı koyan olarak karşımıza çıkar. • Arka bacağın; hem daha uzun, hem daha sert, hem de zemin üzerindeki sürtünme gücüne rağmen vücudu daha güçlü itebilmesi sayesinde at, ön bacakları üzerinde dönebilir.
  • 83. • Atlar, koşmaya uygun hayvanlardır. • Hızlı koşmak demek; • Bu türlerde bacağın alt kısımlarında hafif tendon yapısına sahip olması, buna karşılık uzun bacaklı olanlarda ise tırnağın geniş olması karakteristiktir.
  • 84. ÖN BACAĞIN BİYOMEKANİK ÖZELLİĞİ • Ön bacakların en önemli rolünün; vücut ağırlığının büyük bir kısmını taşıdığını ve omuz kemerinin iskelet yapısının da yükü hafifletici bir rol oynadığını bilmemizdir. • Bu eylem sadece scapula tarafından değil, aynı zamanda bazı türlerde clavicula’nın varlığı da etkin olmaktadır. • Bilindiği gibi scapula vücuda kaslar aracılığı ile synsarcosis tarzında bağlanır.
  • 85. Pasif Duruş Aparatları • Minimal kas eforuyla ayakta dinlenebilmektedir. • Gerek ön, gerekse arka bacaktaki topuk eklemindeki aşırı gerilmeyi engeller. • Suspensor aparatlar bir askı şekillendirerek topuktaki gerilemeye karşı koyar. • Superficial ve profund tendonların accesory (check) ligamentleri (ön bacak), pasif destek veren gergi bantları gibi fonksiyon üstlenir. • Suspensor aparat, S.Ligamentin bir parçasıdır. Proximal susam kemikleri üzerinde bir baskı yaratır. • Aynı zamanda m.ext.dig.com. tendosu ile de birleşir (ve) parmakların dorsal yüzünü stabilize eder.
  • 86. • M. serratus ventralis; iki scapula arasında beşik gibi bir hareketliliğe ve bu sayede gövdenin hareketinden doğan aşırı gerilmeden omuzları korumuş olur. • Bu şu demektir. Gövdenin ağırlığı bacaklara dik olarak aktarılırken, vücut ağırlığının yapmış olduğu baskılar sonucunda bacaklarda herhangi bir sapma meydana gelmeksizin omuzun biri yukarı kalkarken, diğerinin düşmesi olayıdır.
  • 87. • M.serratus ventralis’in thoracal parçası özellikleri bakımından, kuvvetli tendinöz bir yapıya sahiptir. • Dolayısıyla; kas efor sırasında minimal seviyede enerji harcayarak, ağırlığın daha rahat taşımasına neden olmaktadır. • Bu dinlenme olayına baktığımızda; vücut ağırlığı m.serratus ventralis insertion yolu ile omuzun flexion hareketine yardım eder. Bu düzenlemeyle omuz öne doğru flexion hareketiyle çıkarken, buna m.biceps brachii vem.supraspinosus’un izometrik olarak kasılması destek verir.
  • 88. Check ligamentler(destek aparatı) • Locomation sırasında iki check ligamentler ile carpal eklem sınırlandırılır. Bu ligamentler; • Radius’un distal ucu ile m.flexor dig.superficilais arasındaki, proximal check ligament, • Carpus ile m.flex.dig. profundus tendosu arasındaki, distal check ligament(’dir.)
  • 89. • ÖN BACAKTA: • M.serratus ventralis thoracis’in scapulaya bağlantısının kirişsel özelliği ve scapulohumeral eklemi biraz flexion’da tutar. Bu da biceps kasını, tansiyonda tutması anlamına gelir. • Lacertus fibrosus, m.ext.carpi radialis üzerinden carpal eklemi pasif olarak extension’da tutar. • M.triceps de olecranon üzerinden dirsek eklemini extensiyon da tutar.
  • 91. • Arka bacakta: • Minimal musculer efor ile Patellar kilit sistemi mekanizması sayesinde dizin extension pozisyonunda tutulması. • Minimal kas eforu derken m. gudariceps ile m.tensor fascia lata’nın patella’yı mediale doğru çekmesi kast edilir.
  • 92. ARKA BACAĞIN BİYOMEKANİK YAPISI • 1-Sacroiliac eklem arka bacakların yükünü, süspanse eder. Bu yapı, gövde ağırlığının arka bacaklar üzerinden (itilmesini) aktarılmasını sağlayan bir etki yapar. • 2- Arka bacak kasları, vücudu ileri doğru hızla sagittal (ok istikameti) yönünde iter. • 3-Patellar kilit mekanizması; hem diz eklemini, hem de topuk eklemini immobilize eden kilit sistemidir.
  • 93. • Karşıtlar sistemde (reciprocal sistem): • Cranialde: M. fıbularis tertius • Caudalde: m. flexor digitalis superficialis ve m.gastrocnemius kası yer alır.
  • 94. • Her iki kas grubu, art. genu ve art. tarsi'de hareketleri koordine ederler. • Bu kaslarda muskuler doku az olduğundan, kasların hareketleri statik olarak kabul edilir. • M.fibularis tertius’un bağlantısı nedeniyle, normal olarak diz eklemini extention halinde tutmaya çalışırken, topuk ekleminde fleksiyona neden olur.
  • 95. Arka bacakta biyomekanik yapı kısaca: • 1) Diz eklemindeki çökmeye karşı, patellar kilit sistemi • 2) Topuk ekleminin çökmesine yani fleksiyonuna karşı, karşıtlar sisteminin devreye girmesi. Bu sistemde topuk ve diz eklemi syncronize çalışır. Diz eklemi patellar kilit sistemi ile fikse edildiğinde, topuk eklemi de fikse edilmiş olur. • 3) Topuk eklemi ve parmaklar arasında aşırı gerilme; ön bacaktakine benzer olarak sesamoid ligametler, suspensory ligament (m.interosseus medius’un kirişleri), superficial ve profund flexor kasların tendoları ile Profund tendonun accesory(tarsal-cehck) ligament ile sağlanır. • Arka bacakta, superficial check ligament yoktur.
  • 96. SIĞIRLARDA ESNEK AYGITLAR • Sığırlarda ayağın esnek organları bulunmaz. • Bu nedenle de, basış anında vücut ağırlığının uygun bir biçimde tırnaklara dağılabilmesi ve esnek organlar bulunmaksızın vücut ağırlığının taşınabilmesi, tırnağın mihanikiyetine bağlıdır. • Bu olay şöyle gelişir: Hayvan ayağını yere bastığı zaman, tırnağın arka yarımı ile yumuşak ökçeler geriye ve yana doğru genişleyerek yayılırlar. Tırnağın ön kısmının üst tarafı daralır, alt tarafta ise küçük bir bölüm hareketsiz olarak kalır.
  • 105. Tırnak baskı altında .Suspensor ligament’deki gerilmeye dikkat
  • 106. 3. ph. ‘da mineral kaybına bağlı olarak balansın değişmesine örnek
  • 107. 107 Kemik zamanla erimeye (aşınmaya) başlıyor. medial taraf
  • 108. 108
  • 109. 109
  • 111. 111
  • 112. 112
  • 113. 113
  • 114. 114
  • 115. Tırnağın yere düzgün balansla basması sonucu, altındaki yumuşak dokuda görülen tablo
  • 116. 116
  • 117. 117
  • 118. 118
  • 119. 119
  • 120. 120
  • 121. 121
  • 122. 122
  • 123. 123