2. GÜCÜN TANIMI
Başkalarını etkileyebilme yeteneği
İstenilen etkilerin oluşturulma yeteneği
Başkasını kontrol potansiyeli veya başkasının tutum ve
davranışlarını
istenilen biçimde etkileme kapasitesi
Birinin diğerlerini etkileme ve diğerlerinin
aynı yolla karşı koyma yeteneği
3. Güç,
bir örgütün vazgeçilmez gerçeğidir. Bir
örgütte etkili olabilmek için gücün iyi bir şekilde
anlaşılması gerekir. Bireyin güç kullanmada
başarısı veya başarısızlığı; büyük ölçüde gücü
nasıl algıladığına, ne zaman ve ne şekilde
kullandığına ve olası etkilerini sezinlemesine
bağlıdır.
4.
Adolf Berle’ye göre güç; bir kimsenin veya bir grup insanın,
kendi arzularına göre, diğer insanların veya grupların
davranışlarını tayin edebilme veya yoğurabilme yeteneği. Bu
gayeye erişmek için, başvurulabilecek yollar pek çok çıplak ve
kaba kuvvet, inanışların, sadakatlarin ve çıkarların kullanılışı
veya sömürülmesi. Daha büyük yönü ile güç, bir grubun veya
bir cemiyetin kaynakların, önceden belirtilen hedefler uğrunda
kullanabilme kapasitesidir
5.
Güç, insanlar (social actor) arasındaki ilişkiler olarak
karakterize edilebilir. Güç öyle bir kavramdır ki, birey bazı
konularda güçlü iken bazı konularda daha az güçlü olabilir. Bu
nedenle biri hakkında güçlü ya da güçsüz kavramını kullanmak
hatalı olabilir. Böylece gücün şartlara ve ilişkilere bağlı olarak
belirginleştiği söylenebilir
6. Güç kavramı üzerinde çalışan araştırmacılar, gücü farklı
biçimlerde tanımlamaktadırlar. Örneğin, bu konuda çalışmaları
olan ünlü sosyolog Max Weber, gücü "sosyal bir ilişki içindeki
bir kişinin, muhalefete rağmen kendi iradesini hakim kılabilme
ihtimali" olarak tanımlamıştır.
Günümüzde ise güç, başkalarının iradelerine ve direnişlerine
rağmen bir takım şeyleri elde etme ya da politik mücadeleleri
"kazanma" ve direnişlerle başa çıkma kapasitesi olarak
tanımlanmaktadır.;
7.
Güç kaynağı, temel gücünüzü kurduğunuz değerler ve prensipler demektir.
Güç alanını ise; "kişinin etkileyebildiği kişilerin toplamı belirler. Bu bazen
bir kişi olabileceği gibi milyonlarca kişilerde olabilir. Bir bireyin arkadaşını
etkileyebileceği gibi, bir ülke başkanı ülke vatandaşları üzerinde etkili
olabilmektedirler. Aynı şekilde peygamberler, dünya çapında yazarlar,
düşünürler vb. şahsiyetlerde tarih boyunca milyonlarca kişiler üzerinde
etkili olmuşlardır.
8. Güç, her organizasyonun hiç kuşkusuz temel unsurlarından
birisidir. Bir organizasyonun açıklıkla anlaşılabilmesi için gücün
temel unsurlardan birisi olarak eksiksiz analiz edilmesi gerekir.
Gücün önemi belki de bir benzetiş ile açıklanabilir:
Bir elektrik motorunu düşünelim. Bir organizasyon gibi motor da
1- dış görünüşü ve işlemesi,
2- vitesleri,
3- iç mekanizması ve bunların ilişkilerinin tanımlanmasıyla kısmen
açıklanabilir. Ancak üçüncü etken, yani, bir güç kaynağı olarak
elektriğin motoru nasıl çalıştırdığı, bunun vitesleri nasıl işlettiği,
mekanizmayı nasıl çalıştırdığı vs. dikkate alınmadıkça, motorun
esası anlaşılamaz. Yani, bunlar da ancak güç vasıtasıyla hareket
edebilirler; aynı şekilde organizasyonlar da ancak güç yoluyla
işleyebilirler.
9. Gücün konusu, "kişilerin başkalarını etkilemek için hangi kaynaklardan
yararlandığını açıklar.Liderlerin kullandıkları güç kaynaklarına karşı takipçileri
tarafından üç türlü tepki mevcuttur: Üstlenme, itaat etme ve karşı koyma.
Üstlenme, işçilerin liderlerinin bakış açılarına ve emirlerine oldukça hevesli
uymalarını ifade eder. Uzman gücü ve karizmatik güç kaynakları takipçilerde
üstlenme tepkisini doğurur. İtaat etme, işçilerin kişisel olarak aynı fikirde
olmamalarına rağmen emir ve talimatlara uymayı ifade eder. Yasal güç ve
ödüllendirme gücüne takipçileri itaat eder. Karşı koyma, itaatsizlik etme
teşebbüsü ve emirlere uymadan kaçınmayı ifade eder. Zorlayıcı güç sonucu sık
sık karşı koyma ile karşılaşılır.
10.
Bireyleri güç kazanmaya yönelten güdüler bir eksikliği telafi etme
aracı, bir içgüdü olarak görülmesi ve kişinin arzu ettiği şeylerden
daha fazlasına sahip olma arzuları olarak sınıflandırılabilmektedir.
Güç olgusu yönetim kademelerinde olsun veya olmasın insan
ilişkileri söz konusu olduğu her yer ve konumda geçerliliğini
sürdürmektedir. Özellikle işleri yönetmek olan yöneticiler bir
şekilde emirleri altında çalışan astlarını etkilemek
durumundadırlar. Bu da sahip oldukları güç kaynaklarını
kullanabilme maharetleriyle ilişkilendirilebilir.
11.
Sonuç olarak; asıl güç istediğiniz sonuçları yaratabilme ve olaylar karşısında
diğer kişilere hak ettikleri değeri verebilme yeteneğidir. Bireysel anlamda güç,
düşüncelerinizi amaçlarınıza uygun olacak şekilde yönlendirebilmek için
hayatınızı değiştirebilme yeteneğidir. Gerçek güç paylaşılır, mutlak hakimiyeti
gerektirmez. Güç kendinizin ve değer atfedilen kişilerin ihtiyaçlarını tanıma ve
giderme yeteneğidir. Kesin olarak istenilen sonuçlara ulaşabilmek için düşünme
süreci ve davranışları yönetme yeteneğidir
13. ETKILEME (INFLUENCE) NEDIR?
Etkileme, bir kimsenin, başka birinin öneri, istek, arzu,
talimat veya emirlerini yerine getirmesidir.
Etkileme bir kişinin davranışları ile (talimat vermek, vs.)
başka bir kişinin davranışlarını değiştirdiği (talimata göre
hareket etmek, vs.) sürecin adıdır.
14. GÜÇ - ETKİLEME
Başkalarını etkilemek kişinin gücünü artırdığı gibi,
kişinin gücü arttıkça da başkalarını daha kolaylıkla
etkileyecektir.
15. OTORITE (YETKI) NEDIR?
Weber'e göre otorite, belirli bir organizasyon
mensuplarının istekli ve şartsız olarak üstlerinin
talimatına uymalarıdır.
H. Fayol ise otoriteyi "emir verme ve itaat bekleme
hakkı" olarak tanımlamıştır.
16. Otorite kişiye örgüt tarafından verilen karar verme ve
başkalarının (astlarının) davranışlarını belirleme hakkıdır. Bu
hak o kişiye o mevkiyi işgal ettiği için verilmiştir. Hak o
mevkiye bağlıdır. O mevkiyi kim işgal ederse bu hakkı o
kullanacaktır. Bu anlamda otorite formal otoritedir.
C. Barnard’ın “Kabul Teorisi"
Bir kimsenin otoriteye sahip olması, üst kademenin o
kimseye belirli hakları vermesi ile değil, fakat o kişinin
astlarının, verilen emirlere uyup uymamaları ile belirlenir.
17. Formal otorite, başkalarını etkilemenin yasallaştırıldığı
bir güç şeklidir.
Bir yöneticinin, formal otoritesi dışındaki güç
kaynaklarını kullanarak çalışanlarını etkilemesi
"informal otorite" veya "gayri resmi otorite" olarak da
adlandırılmaktadır.
18. KUVVET (FORCE) NEDIR?
Kuvvet, gücün uygulanış şekli, yaptırımıdır.
Güç ile arasındaki fark; Güç'te, yöneticinin istek ve
talimatına riayet edilmektedir. Kuvvet’te ise önlemler
(kuvvet) karşısında yöneticinin talimatına uymak
zorunda kalınır.
19. GÜCÜN TEMELLERİ
French ve Raven Sınıflaması:
Zorlayıcı güç (coerceiue power)
Yasal güç (legitimate power)
Ödüllendirme Gücü (reward power)
Özdeşlik Gücü (referent power)
Uzmanlık Gücü (expertise power)
20. Zorlayıcı güç (coerceiue power): Korkuya dayanmaktadır.
Grup üyelerini korkutan her şey bir güç kaynağıdır. (Maaş
kesintisi,İhbar alma,İşten çıkartılma tehtidi)
Yasal güç (legitimate power): İzleyicilerin (çalışanların),
önderin veya yöneticinin davranışlarını etkileme hakkına sahip
olduğu güç kaynağıdır. (Ör; Sekreter mektup
yazmak,telefonlara cevap vermek ile yükümlüdür fakat müdür
oğlunun ödevlerini yapmasını istediğinde, sekreter bu işi
yapmakla yükümlü değildir)
21. Ödüllendirme Gücü (reward power): Ücret artışı sağlama,
terfi ettirme, daha fazla sorumluluk verme, daha iyi iş verme,
statüyü değiştirme, övme vs. gibi ödüllerin güç kaynağı
olarak kullanılmasıdır.
Benzeşim Gücü ve Karizmatik Güç (referent power):
Önderin kişiliğinin izleyicilere ilham verebilmesi, onların
arzu ve ümitlerini dile getirebilmesi bu kaynağın temelidir.
Bu da daha çok önderin kişisel özellikleri ve davranışları ile
ilgilidir.
22.
Uzmanlık Gücü (expertise power): Bu güç kaynağı önder
veya yöneticinin sahip olduğu bilgi ve tecrübe ile
ilgilidir. Burada da yine astların (izleyicilerin) algısı
önemlidir. Eğer bir yönetici bilgili veya tecrübeli olarak
algılanıyorsa, o yönetici astlarını kolaylıkla
etkileyebilecektir. Organizasyonlarda kurmay personel
bu tür güce bir örnektir.
23. GÜCÜN KAYNAKLARI
Yasallık;
Karar almada, işin yapımına ilişkin konularda
son derece önemlidir.
Kaynaklar; Kıt ve önemli örgütsel kaynaklar üzerinde
kontrol yetkisi olan bireylerde güç meydana gelir.
Uzmanlık; Avukatlar,doktorlar, muhasebeciler
müşterilerini daha çok uzmanlık alanıyla etkilerler.
Sosyal İlişkiler; Kuvvetli sosyal ilişkilerin kurulması
büyük ölçüde güç sağlar. Arkadaşlık ilişkileri gibi
Kişisel Karakteristikler; Etkili konuşması varsa, dediğini
yaptırabiliyorsa ya da karizmatikse bu bireyin gücü var
demektir.
24. GÜN KAYNAĞI OLARAK BİREYSEL TUTUMLAR
Enerji ve Fiziksel Dayanıklılık; Çok zor ve yorucu saatlerde çalışma isteği ve
yeteneği de beraberinde güç gereklidir.
Odaklaşma; Başarılı olmak ve örgüt içinde güç toplamak için yapılacak en yararlı
davranış, enerjinizi ve çabanızı bir noktada toplamaktır.
Başkalarına Karşı Duyarlı Olma; Güç başkaları üzerinde etkili olmayı içerir bu
yüzden onların ilgilerini, tutumlarını anlamaya çalışmak ve onlara ulaşma
yollarını bilmektir.
Esnek Olmak; Davranışlarınızı gerekli zamanlarda değiştiremediğinizde,
başkalarına karşı duyarlı olmanın hiçbir önemi yoktur.
25.
Çatışmalara Tahammül Edebilme; Güç anlaşmazlıkların varolduğu
durumlarda kullanılır ve çatışmalardan, kavgalardan uzak durmak gücü
azaltır. Farklı olan görüşlerini açıklayan, sert,katı bir tutum sergileyen
kimselerin güç kazanama olasalığı artar.
Egosunu bastırmak ve Başarıya Gitmek; Bireyler, etrafındaki kimselerin
statülerini göz önüne almadan, onlarla iyi ilişkiler kurar ve onlara arkadaşça
yaklaşırsa, destek toplama olasalığı artar. Örneğin, yöneticinin kendisine
şaka yapıldığında ve dalga geçildiğinde iyi şekilde davranmaya devam
etmesi gibi
26. GÜÇLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ YAKLAŞIMLAR
Güç ve kaynak Bağımlılığı Yaklaşımı
Bu yaklaşım kritik kaynakları kontrol etme üzerine kuruludur.
Her örgütsel departman diğer departmanlardan para, insan gücü,
araç gereç alabilir ve diğer departmanlara verebilir. Diğer alt
birimlerin ihtiyaç duyduğu kaynakları elinde bulunduran birimler
çok kolaylıkla onlara üstün güç kullanabilir. En önemli kaynakları
elinde bulunduranlar en güçlü olanlardır ve ihtiyaç duyduğu diğer
kaynaklar için pazarlık yapma konusunda daha avantajlı konuma
sahiptir.
27.
Güç ve Durumsallık Yaklaşımı
Bir kişi insanları bazı durumlarda etkileyebiliyor, fakat diğer
durumlarda etkileyemiyorsa, bu demektir ki güç ortama veya
ilişkilere bağlıdır. Örneğin; yönetici çalışanları üzerinde güç
sahibidir fakat ofis çalışanlarıyla hafta sonunda şehir dışına kamp
yapmaya gittiklerinde bu konuda herkesten daha tecrübeli olan
biri hatta yöneticisine de ne yapması gerektiğini söyleyebilir.
Burada çevre ve şartlar değişmiştir.
28. ÖRGÜT İÇINDE GÜÇ İLIŞKILERINI ETKILEYEN
DURUMSAL FAKTÖRLER
İhtisaslaşma ve Görevin Önemi; Örgüt içerisinde herhangi bir konuda
uzmanlaşmış ve işlevi daha fazla olanların gücü çoğu zaman bunlara bağlı
olarak ortaya çıkar.
Güç Algıları; Örgüt içerisinde önemli görevleri yerine getiren, bunu
etrafındakilere kanıtlayan kişiler güç sahibidirler.
Diğerlerine Bağımlı Olmak; Diğerlerinin ihtiyaçlarını ne derece
karşılayabilirse, bu kişilerin bireye olan bağımlılıkları o derece artacak
demektir. Güçte bu bağımlılığın bir fonsiyonudur.
29.
Belirsiz Roller; Güç yoğun ihtisas gerktiren ve rutin işlerde çalışanların
etkilenmesinde önemli rol oynamaz fakat iş ve roller ne kadar belirsiz ya da
profesyonel nitelikte ise insanlar bu davranışların değişmesinden o kadar
etkilenecektir.
Örgütsel Belirsizlik; Sürekli bir değişim içerisinde olan örgüt yöneticileri daha
fazla güce güvenirler ve uygun programları uygulamak için güç kullanırlar.
Örgüt Kültürü; Ast-üst ilişkisinin önem verildiği örgütlerde güç önemli bir
kavramdır. Örneğin; Askeri organizasyonlar.
Kaynak Kıtlığı; Kaynak kıtlığı bağımlılığı arttırır ve kaynağı elinde
bulunduranlar güce sahiptirler.
30. GÜÇ YÖNETİMİ
Her örgütün çıkarlarını, çıkar kümelerini ve bunların nerede kime ait olduğunun
saptanması yararlı olacaktır.
Birey ve alt birimlerin farklı görüşleri bilinmelidir çünkü başarılı olmanın sırrı
farklı olan kimseleri bir araya getirmektir.
İşleri yapabilmemiz için güce ihtiyacımız vardır. Bunu için, gücün nerden
geldiğini ve kaynakların nasıl geliştirileceğini bilmek gerekir.
Strateji ve taktikleri bildiğimiz taktirde, bize yardımcı olacak yaklaşım
çeşitlerini göz önünde bulundurmamız mümkün olur ve etkili olmak için
bunları kullanabiliriz.
31. GÜÇ TAKTİKLERİ
Sebep; Fikirlerin mantıksal ve akılsal prezantasyonunu yapmak için bulgu ve
verileri kullanmak
İyi Niyet; Bir takım isteklerde bulunmak için, arkadaşça, mütevazi, iyi niyetli bir
tavır sergilemek
Koalisyon; Taleplerin gerçekleşebilmesi için, örgüt içinde diğer insanların
desteğini sağlamak
Pazarlık; Çalışanların ve faydalı araçların değiş tokuşunu sağlama konusunda
müzakere yönetimini kullanmak
Kararlılık; Yapılması gereken işleri emretmek gibi direkt ve baskıcı bir tutum
izlemek
Yüksek Otorite; Taleplerin yerine getirilmesi için, örgüt içinde yüksek düzeydeki
kimselerin desteğini kazanmak
Cezalar; Örgütsel cezalar ve ödüller kullanmak
32. KİŞİLER ARASINDA VE GRUPLARDA GÜÇ KULLANIMLARI
VE TEPKİLERİ
Kişilerarası Güç Tepkileri; Davranışları etkilemede kullanılan bu güçlere
karşılık üç farklı tepki görülebilir.
1. Uyma Davranışı; Çalışanlar bu davranışı gösterdiklerinde yöneticileri
tarafından ikramiye alma sözü verilmiştir. İşgörenlerin sıkı düzeyde çalışarak
verimliliğe ulaşmadaki amaç parasal ödül elde etmektir. Bu şekilde ceza
almayacaklarınıda bilirler.
2. Özdeşleşme; İnsanlar diğerlerinin etkileri altına girdiklerinde özdeşleşme
gösterir. İnsanların bu kişiler ile iyi ilişkiler kurmak istemeleri, karizmatik güç
ile özdeşleşme yani kişisel çekiciliğe dayanır.
3. Benimseme; Bu yol ile diğerlerin tutum ve davranışlarını kabul ederler çünkü
belli sorunlar çözülmüş ya da kişisel ihtiyaçlar karşılanmıştır. Yasal güç ve
uzmanlık gücü benimsemeyi teşvik eder.
33.
Gruplarda Güç Tepkileri; Güç sahibi olmayan ve güç sahibi olmaya çalışan
kişiler bunu başarmak için öncelikle güçlerini bireysel olarak arttırma yollarını
arayacaklardır. Ancak bu etkili olmaz ise, seçenek koalisyon kurmaktır çünkü
sayı arttıkça kuvvette artacaktır.
İki veya daha fazla kişi biraraya gelip kaynaklarını birleştirerek elde edecekleri
menfaatleri arttırabilirler.
Gruplar büyüklüklerini en üst seviyeye çıkarmak ve amaçlarını destekleyecek
geniş bir katılıma ihtiyaç duyarlar.
Görev ve kaynak konusunda karşılıklı bağımlılığın olduğu örgütlerde fazla grup
kurulabilir.
Grubun görevi ne kadar rutin ise, grup kurma olasalığıda o kadar fazladır çünkü
birbirlerini ikame edebilirlikleri o kadar fazla olacak ve böylece örgüte olan
bağımlılıkları da o kadar artacaktır.
34. . ÖRGÜT İÇİ GÜÇ MÜCADELELERİ VE
POLİTİKA
Her organizasyon politik bir yapıdır.
Organizasyon adı verilen yapı içinde kişiler (örgüt üyeleri)
çeşitli yol ve metotlarla birbirlerini etkilemek ve belirli yönde
davranışa sevk etmek çabası içindedirler. İşte örgüt üyelerinin
güç kazanma ve güç kullanma yönündeki bu çabaları örgüt içi
politikayı (organizational politics) oluşturur.
35.
Örgüt içi politika, bir örgüt içinde çalışan çeşitli açılardan
farklı (otorite, amaç, kişilik vs.) fakat başarı açısından
birbirine bağlı kişi veya grupların, amaçların, yol ve
yöntemlerin ve süreçlerin belirlemesinde kullanılan örgütsel
karar mekanizmasına kendi görüşlerini hâkim kılmak için,
sahip oldukları gücü kullanarak birbirlerini etkileme
sürecidir.
36. POLİTİK TAKTİKLER
Diğerlerini Suçlamak ve Saldırmak; Örneğin; hazırladığı satış planının başarısız
olması durumunda,amir gerçek olmasa bile bu başarısızlığın sebebini asistanı
olduğunu söyleyebilir. Yani hatayı üstlenecek “günah keçisi” bulmak politik
yönden kurnaz olan bireylerin olumsuz durumlardan kaçınmasına olanak tanır.
Bilgi Ulaşımını Kontrol Etmek; Kötü izlenim yaratacak bilgileri saklamak.
Bilinmesini istemediklerinizi gizlemek. Açığa çıkarmak istediklerimizde çok
seçici davranmak. Konu ile ilgisi olmayan bilgilerle diğerlerini yenmek.
Olumlu İzlenim Yaratmak; Başarı için çabalamak. Başkasının başarı ile
tamamladıkları işlerden onur duymak. Bireyin kendi öz başarısına ve pozitif
özelliklerine ilgi duymak.
37.
Destek Temeli Geliştirmek; Başarıyla diğerlerini etkilemek için, örgütteki
kimselerin desteğini kazanmak yararlı olur. Örneğin Yöneticiler, görüşlerini
resmi toplantıda bildirmeden önce kulis kurma faaliyetine girişirler.
Böylece başkalarının onayını alır ve genel bir direnme ile karşılaşmaktan
kaçınmış olurlar.
Güçlü Kimselerle Birlikte Olmak; Örnek olarak bireylerin grup kurma
çabaları, gruplar bazı ortak amaçlar elde etmek için biraraya gelirler. İki
güçsüz bireyin veya grubun biraraya gelerek, grup oluşturması ile güç
kazanmaları mümkün olur.
38. ÖRGÜTSEL POLİTİKALARLA MÜCADELE
TEKNİKLERİ
İş Gereklerini Açıklamak; Örneğin, yöneticiler, çok açık, iyi tanımlanmış işleri
tahsis ettiklerinde, yapılan işlerin nasıl değerlendirileceği konusunda kesin
kriterler oluşturduklarında, çalışanlar tam olarak kendilerinden ne yapmaları
istendiğini ve ne düzeyde bir performans düzeyinin kabul edilebir olduğunu
bildiklerinde, politik davranışlara duyulan ihtiyaç azalacaktır.
İletişim Sürecini Başlatmak; Bu süreç herkese açık olduğunda, bireyler için
örgüt amaçları yerine kendi çıkarlarını gerçekleştirme çabaları zora girecektir.
39. İyi Bir Rol Modeli Olmak; Gücünü kullanırken çok açık şekilde
politik davranışlar sergileyen bir yönetici, astlarınında benzer
şekilde davranacağı bir örgüt iklimi yaratacaktır. Yöneticiler,
Ahlaklı ve mantıklı davranış örnekleri sergilemedikleri sürece,
astların politik faaliyetlerinde bulunmasını engelleyemezler
Politik Faaliyetlerde Bulunanlara Göz Yummamak; Örgüt
içerisinde güç kazanmak için olumsuz politik faaliyetlerde
bulunan kişilere gerekli tepki gösterilip
40. POLİTİK DAVRANIŞIN ETİK YÖNÜ
Yararcı Sonuçlar Kriteri; Yöneticinin davranışı, örgüt içi ve
dışındaki insanların memnuniyetinin optimizasyonu ile
sonuçlanmalıdır.
Bireysel Haklar Kriteri; Yöneticinin davranışı, etkilenen tarafın
haklarına saygılı olmalıdır. Başka bir deyişle, özgür irade,
özgür ifade gibi temel insan haklarına uygun olmalıdır.
Dağıtım Adaleti Kriteri; Yönetici davranışı, dağıtım adaletinin
kurallarına uygun olmalıdır. Kişilere keyfi olarak değil, eşit ve
adaletli bir biçimde davranmak gerekir.