SlideShare a Scribd company logo
1 of 10
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE JEOFİZİK ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ
ÖZET
Adalar Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile 3 Haziran 2014 Salı günü
düzenlenen 1. Adalar Çalıştayı’ nda yapılan sunumlardan ve İstanbul Üniversitesi Jeofizik
Mühendisliği Bölümü’nün Sektör Çalıştayı’ nda gerçekleştirilen sunumlardan yola çıkılarak,
bu rapor hazırlanmıştır.
Türkiye deprem bölgesidir ve deprem de, yapı ve yapılaşma jeofiziğinin ayrılmaz bir
parçasıdır. Deprem konusunda, ülkemizin riskini azaltmak adına ve depreme dayanıklı
güvenli kentler inşa edilmek adına “Kentsel Dönüşüm” projelerinin önemi büyüktür. Kentsel
dönüşümün amacı; riskli alanların ve riskli binaların tespitidir. Kentsel dönüşüm
çalışmalarının amacına uygun gerçekleştirilebilmesi için, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziğine
ihtiyaç duyulmaktadır; çünkü zeminlerin hasarsız bir şekilde incelenmesi ancak bunlar
sayesinde yapılabilmektedir. Yapı Jeofiziği; zeminlerden alınan numuneleri laboratuvar
ortamında inceleyerek ve çeşitli zemin testlerine tabi tutarak zeminlere ait çeşitli parametreleri
ortaya koymaktadır. Yapılaşma Jeofiziği ise; yer altı tabakalarının jeolojik yapılarını,
kalınlıklarını, durumlarını, konumlarını, derinliklerini, yoğunluklarını, yeraltı su hareketlerini,
ivmesini vb. gibi parametrelerini ve herhangi bir doğal afet durumunda bu tabakalarının nasıl
davranış sergileyeceklerini araştırıp tespit etmektedir. Bu nedenle kentsel dönüşüm
projelerinde zemin etütleri için, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziği konusunda uzmanlaşmış
profesyonel mühendislere ihtiyaç vardır.
GİRİŞ
6036 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (Kentsel
Dönüşüm Kanunu) 2012 yılında Resmi Gazete’ de yayınlanmıştır. Bu kanunun amacı; doğal
afet riski yüksek alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu alanlarda, sağlıklı
ve güvenli yaşam imkânı verebilmek için iyileştirme ve yenileme çalışmalarına dair usul ve
esasları belirlemektir.
Bu kanunun yürütülmesi Bakanlıktan Belediyelere devredilmiştir. Bu nedenle; kentsel
dönüşüm konusunda en önemli görevler; ülke yönetiminin temel taşları olan belediyelere
düşmektedir. Kentsel dönüşümde belediyeler tarafından, öncelikle deprem konusunda riskli
alanların tespit edilmesi gerekir. Riskli alanların belirlenmesi aşamasında da, jeofizik
çalışmalar devreye girmektedir.
Jeofizik Mühendisliği, fizik parametreleri (hız, yoğunluk, özdirenç, geçirgenlik,
manyetik duyarlılığı vb.) kullanarak yerin içini ve/veya mühendislik yapılarını inceleyen bir
bilim dalıdır. Jeofizik Mühendisleri, elektronik aletler kullanarak yeryüzünde çeşitli ölçümler
yaparlar ve bunları, bilgisayar programları ile değerlendirirler. Sonuç olarak jeofizik
mühendisleri araştırılan zeminin ve/veya yapının görüntülerini (tomografisini, röntgenini)
çıkararak yorumlarlar.
YAPI JEOFİZİĞİ
Mühendislik (bina, köprü, yol vb. gibi) yapılarının sağlamlığı veya projeye uygun imal
edildiğini, bu yapılara zarar vermeden jeofizik yöntemlerle araştırılabilir. Bu tür araştırmalara
“Yapı Jeofiziği” araştırmaları denmektedir.
Yapı Jeofiziği çalışmalarının, en önemli faydaları şunlardır:
 Araştırmalar çok hızlıdır ve sonuçlara hemen ulaşılır,
 Yapıya zarar vermeden gerçekleştirilir,
 Yapının tomografisi çıkarıldığından, yapının tamamı “cm” hassasiyetinde incelenebilir
(yapının hangi bölümlerinde problem var ya da yapının hangi bölümlerinde sorun yok
hemen belirlenebilir)
Betonarme yapılarda kullanılan Jeofizik Yöntemler şunlardır:
• Yer Radarı Ölçümleri (Bina donatı sayısının ve sıklıklarının, demir çaplarının
belirlenmesi, demir donatılarda hasar görmüş yerlerin belirlenmesi)
• Özdirenç Ölçümleri (Beton nemlilik seviyesinin, betondaki korozyonunun
belirlenmesi, beton kalitesinin incelenmesi)
• Sismik Ölçümleri (Ultrasonik Hız Ölçümü, P-dalga hızı ölçümleri – Beton
sağlamlığının belirlenmesi)
Deprem riskinin yüksek olduğu ülkemizde, özellikle 1999 depremi sonrası hasar gören
yapıların hızlı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmek içinde, gelişmiş
ülkelerde olduğu gibi “yapı jeofiziği çalışmalarının” yapılması gerekmektedir. Jeofizik
Mühendisleri bu çalışmaları yaptıktan sonra, İnşaat Mühendisleri ile birlikte rapor
hazırlamalıdır. Sonuç olarak, kentsel dönüşüm kanunun 4 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe
girmesiyle İnşaat Mühendisleri ve Jeofizik Mühendisleri hasarsız yapı incelemelerinde ortak
ve koordineli olarak çalışmalıdır.
YAPILAŞMA JEOFİZİĞİ
Güvenli ve sağlıklı yapılaşmanın olabilmesi için dikkat edilmesi gereken 3 faktör:
1. Zemin
2. Zemine uygun temel ve
3. Uygun temel üzerine standartlara uygun malzeme kullanılarak yapılan bina.
Bu 3 ana faktörden birinin uygulanmaması halinde maalesef depremlerde istenmeyen
durumlar ortaya çıkar. Diğer taraftan; onaylı betonarme projesinde yazılı beton sınıfı
malzemesinin kullanılmaması, binada taşıyıcı sistemlerin kesilmesi (kolonların kesilmesi) ve
projeye aykırı olarak binaya ekstra yük eklenmesi de bina yıkımlarına neden olan etkenlerdir.
Tüm bu faktörler bir binanın deprem anında yıkılmasına veya hasar görmesine neden olur.
Son zamanlarda gelişen teknoloji ve geliştirilen teknolojik cihazlar ile jeofizik
mühendisliği, zemin araştırmalarında ciddi gelişmeler kat etmiştir. Sismik kırılma yönteminin
yanında, MASW, mikrotrömor, tomografi, yer radarı gibi yöntemlerde kullanılmaya
başlanmıştır.
Günümüzde Yapı Jeofiziği çalışmaları (zemin üstü araştırmalar) ile binanın depreme
karşı dayanıklılığını ve deprem performans analizini ortaya çıkarmaya yarayan çalışmalara
yani Yapılaşma Jeofiziği çalışmalarına destek veriler verebilmekteyiz.
Yapı tespit yöntemleri 2 şekilde yapılır:
1. Hasarlı tespit yöntemleri
2. Hasarsız tespit yöntemleri; yani jeofizik yöntemler.
Hasarlı tespit yöntemlerini karot makinesi ile yapmak mümkündür Karot makinesi betonun
içinden silindir şeklinde numune almamızı sağlayan bir makinedir. Karot makinesi ile
numune alınırken, taşıyıcı elemanın en çok zorlanan bölgesinden karot alınmamalıdır.
Karotlar alınarak yapılan incelemelerde, sadece karot numunenin alındığı yer incelenmiş olur.
Karotun özelliği tüm binanın özelliği gibi yorum yapılır. Karot sayısının jeofizikle azaltılması
gerekir. Çünkü alınan her karot yapıyı yıprandırır.
Tahribatsız çalışma ile elde edilen veriler; dayanım, geçirgenlik, yoğunluk, sertlik,
korozyon çatlak dağılımı gibi verilerdir. Bu veriler malzemeye zarar vermeden, yapıyı
etkilemeden elde edilmektedir.
Beton kalitesinin tespitinde kullanılan en önemli parametrelerden birisi basınç
dayanımıdır. Beton numunesi alırken o binanın statiğini bozacak taşıyıcı sistemdeki donatılara
zarar vermemek gerekir. Bu da “Donatı Tespit Cihazı” ile mümkündür. Gelişen teknoloji ile
betonarmenin içerisinde bulunan demirin konumu, pas payı (demirin yüzeye olan mesafesi),
demir aralıkları ve demirin çapının tespitini yapmak mümkündür.
Ultrasonik hız ölçümü yöntemi; beton elemana doğru gönderilen vibrasyonel enerji
hızının ölçülmesinden ibarettir. Ses dalgaları bilindiği üzere katılarda dört temel şekilde
yayılım gösterirler. Birincil (P) dalgalar, ikincil (S) dalgalar, yüzey dalgaları ve plaka
dalgalarıdır. Ultrasonik cihazda en yaygın olarak kullanılan dalga şekilleri P ve S dalgalardır.
Bu noktada jeofizik mühendisleri, taşıyıcı sistemlerin P ve S dalga hızlarını bularak deneysel
bağlantılarla elastik modülünü elde ederler ve bu değere göre betonun basınç dayanımı
hakkında bilgiler verirler. Yoğunluğu az olan bir betonda, yani içerisinde daha çok boşluk
bulunan bir betonda, ses dalgasının betonun bir yüzeyinden diğerine ulaşabilme süresi daha
uzundur. Bir başka deyişle, betonun içerisindeki boşluk miktarı arttıkça, ses dalgasının hızı
daha az olmaktadır. Bilindiği gibi, betonun yoğunluğu ile basınç dayanımı arasında belirli bir
ilişki bulunmaktadır. Birkaç beton numunesi değerleri ve betonların alındığı yerdeki ultrases
değerlerinin korelasyonlarından beton basınç dayanımını belirlemek mümkündür. Bu deneyi
yaparken daha sağlıklı ve doğruya en yakın değerin bulunması isteniyorsa kesinlikle beton
sıvasının kaldırılması gerekir. Beton yüzeyi pürüzsüz olmalıdır. Bunun yanında betonun
içyapısı (boşluklar, çatlaklar) hakkında ciddi bilgiler sağlar. Bu bilgiler ‘Yapı Jeofiziği’ ve
binanın depreme karşı dayanıklılık tespiti için, özellikle 15 yaşından büyük binalar için,
önemli verilerdir.
Tahribatsız deney yöntemlerinden bir diğeri de; kolaylığı ve hızlı bir deney yöntemi
olması açısından tercih edilen “beton test çekici” cihazı ile yapılan deneylerdir. Yöntem,
beton test çekici cihazı ile betona belirli bir kuvvet ile yapılan vuruşun geri tepmesinin
ölçülmesi prensibine dayanarak beton sertliğinin tespit edilmesinde kullanılır. Deneyin
güvenilir ve sağlıklı sonuç verebilmesi birçok değişkene bağlıdır. Bunlar arasında, beton
tabancasının kalibrasyonu, deneyin yapıldığı betonun yaşı, karbonatlaşma derinliği, yüzey
pürüzlülüğü, nem durumu sayılabilir. Bu sebeple en az on farklı ölçüm yapılıp bu ölçüm
değerlerinin ortalaması alınarak bir değer elde edilir, ya da alınan on ölçüden en yüksek değer
ile en düşük değer çıkarılıp geride kalanların ortalaması alınarak değerlendirme yapılır.
Binaların yapımı ya da mevcutların analizi için önce üzerine/içine oturacağı zeminin
fiziksel ve mekanik özellikleri ölçülür. Bu çalışma sondaj ve sondalama denilen delgi ile ve
zeminden alınan numuneler üzerinde uzman deneyler yapılarak yürütülür.
Bu çalışmalarda yukarıda bahsedilen tüm cihazlar (beton dayanım test cihazı dâhil)
kullanarak ve alınan tüm değerler birbiri ile ilişkilendirilerek rapor / bildirge hazırlanır. Bir
inceleme bildirgesinin (jeofizik) sonucunda, yer-yapı kesiti olmalıdır. Bu bildirgede, aşağıda
yazılı bilgileri jeofizik mühendislerinin belirtmesi gerekir:
• Yapının oturma alanının ağırlığını (yapı yükü),
• Salınım döneminde yapıya gelen yatay yükünü ve taban alanına gelen yükünü,
• Kesitlerde beklenen sarsıntı hızını Vp ve Vs olarak,
• Jeofizik bilgilerden bulunan kesitin ve yerin salınım ve büyütme değerlerini vb.
Ayrıca, jeofizik mühendislerinin bu bilgileri derli toplu şekilde 1 sayfada vermeleri
gerekir.
Yapı tanısında, yapıya gözle bakarak yapılacak değerlendirme ölçütleri şunlardır:
 Yapının yaşı (yapı genç olacak; yapının yaşı 50’den büyük olmayacak),
 Yapının yüksekliği yani kat sayısı,
 Yapı niteliği ile türü,
 Yumuşak kat,
 Ağır çıkmalar,
 Bitişik komşuyla tokuşma,
 Dışa çıkmalı balkon,
 Kaçak kat,
 Yapının temel derinliği,
 Yapı uzun kıyısının kırığa göre oturma doğrultusu
Yapıların yıkılış yönleri, deprem dalga geçişine (sarsıntısına) uygundur. Bunu ancak
jeofizikçiler görebilirler. Yapılarda genellikle karşımıza çıkan yapısal sorunlar; özellikle
dikme ile kiriş arasındaki bağların (yan bağların) güçsüzlüğüdür. Bunların güçsüzlüğü
genelde yapıları yıkıyor.
Deprem sırasında oluşan yer sorunları, daha doğrusu deprem sırasında yapının başına
gelen olaylar; burkulma, dönme, batma, yan yatma, yere gömülme, ötelenme, devrilme,
kayma, çalkalanma ve göçme.
Deprem hasarlarının nedenleri:
 Depremin özellikleri,
 Kırığın işleyişi,
 Yerin davranışı,
 Yapının davranışıdır.
Bu yüzden de bu nedenlere bakmamız ve değerlendirmemiz gerekir. Örneğin;
depremin ivmesi, hız ile yer değiştirmesi hasarda bir etmendir. Bu nedenle depremin
özelliklerini bilmemiz gerekir. Aynı zamanda; deprem büyüklüğüne göre bir yerde
oluşabilecek beklenen en büyük ivmeyi bilmeniz ve bunu bildirgenize yazmanız gerekir. Bu
ivmeyi de deneysel bağlantılara göre (depremin beklenen olası büyüklüğüne ve depremin
beklenen olası oluşma yerine göre) belirlemeniz gerekir. Bunun için, yapı bilgisayar
programına yerleştirilir ve bütün taşıyıcı ve bileşenler düğüm noktalarıyla beraber bilgisayara
taşınır ve yapı bilgisayarda sallandırılır ve oluşabilecek ivmeler belirlenir.
Yapının oturuşuna jeofizik mühendisleri tarafından karar verilmesi gerekir. Çünkü
yapının oturuşu, bulunduğu yerdeki yerin davranışı ve yapının bileşenleri yapının
yıkılmamasında etkili etmenlerdir. Yapı boyutları yani yapının eni boyu çok önemlidir ve
bunların ölçülmesi gerekir. Ayrıca yapıda oluşan çatlakların incelenmesi gerekir.
Yapının esnek yapı (depremde gider gelir ve bir yerde durur) olması gerekir. Esnek ve
yoğruk yapıdan (depremde gider ancak geri dönmez) insanlar canlı çıkar, fakat göcük yapıdan
insanların canlı çıkması imkânsızdır. Yapının davranışını belirlemek için, yerin katları yani
yapı hangi katman üzerine oturuyor ve o katmanın esneklik ve taşıma değerleri nelerdir
bunların bilinmesi gerekir. Bu bilgiler jeofizik mühendisleri tarafından karar verilir. Yerin ve
yapının davranış özelliği titreşimcik (mikrotrömor) ölçüsü ile belirlenir.
Yerin davranışının incelenme aşamaları yani jeofizik çalışmalarının kapsamı;
 Yerin türü (jeoloji), yerin dayanımı, yerin taşıma gücü
 Taşıyıcı katman derinliği (Vs>700 olması gerekir; eğer küçük olursa taşıma sorunu
vardır demektir)
 Islaklık derinliği
 Esneklik dirençleri (yapının daima G, E, k esneklik dirençlerinin yüksek olduğu yere
yapılması gerekir)
 T-Doğal Salınım – Yapı katı (yerin ve yapının salınımının uyuşum içerisinde olması
gerekir ve yapının salınım döneminin denetim altına alınması gerekir. Ayrıca yer ve
yapı salınımına göre uygun kat sayısının belirlenmesi gerekir)
 Yer Sarsıntı Büyütmesi (titreşimcik yöntemleri ile gerçekleştirilir) ile güçsüz yönün
tayin edilmesi
 Deprem çekince değerleri (M, I, a, depremin geleceği yön. Yapıların yönünün, kırılma
yönü doğrultusunda yani Doğu – Batı yönünde olması gerekir; yani yapının yönü ile
kırığın yönünün uyumlu olması gerekir. Kısacası yapılaşmayı etkileyecek kırığın
davranış biçiminin bilinmesi gerekir.)
Tüm bu çalışmalar neticesinde kısacası, jeofizik mühendislerinin yapacakları işler
şunlardır:
− Yapının iç donatılarının bakılması,
− Beton niteliğinin bakılması,
− Bağlantı yerlerinin belirlenmesi,
− Duvar radarı ile tamamen donatıların yerlerinin 3 boyutlu olarak
görüntülenmesi ve belirlenmesi,
− Paslanma var mı yok mu diye bakılması ve varsa sayısının ne olduğunun
belirlenmesi,
− Beton kimyasının belirlenmesi,
− Duvarın elektrik öz direnci ile ortam ıslaklığının belirlenmesi (yapıda ıslaklık
var mı yok mu onun belirlenmesi),
− Duvarın kimyasal ölçümünün bakılması; çünkü tuzluluk çok önemlidir,
− Duvarın pürüzlüğü ve eğiminin bakılması; çünkü duvarın eğimi yapının
yıkılmasını etkiler.
Mimarlara ve İnşaat Mühendislerine yapılaşma koşullarını belirten ve sağlayan kişiler
Jeofizik Mühendisleridir. Elektro Manyetik Yöntem ile kaygan alanlar (içi ıslak olan alanlar)
ve ana kaya alanları (kaymaz alanları) belirlenir. Böylece yapılaşmanın ana kayalar üzerinde
olması veya yapılaşmanın kaygan alanlarda yapılmaması gerektiğini jeofizik mühendisleri,
mimarlara söylerler. Eğer yapılaşmanın olacağı yerde / zeminde iyileştirme yapılması
gerekirse de, jeofizikçilerin jeologlar ile işbirliği yapması gerekir.
Zemin İyileştirmeleri
Zemin iyileştirme çalışmalarının önemi büyüktür. Çünkü zayıf zemin koşullarının
iyileştirilmesi gerekmektedir. Zemin iyileştirme; mühendislik yapının inşa edileceği zeminin
özellikle de zayıf zemin koşullarının değiştirilmesi daha doğrusu zayıf zeminlerin
iyileştirilmesi için yapılan çalışmalardır. Bu çalışmalar, birkaç işlemden oluşmaktadır. Bu
işlemler; mekanik cihazlar ile yapılabilir ya da bir içerisine bir takım katı maddeler katılarak
yapılabilir.
Zemin iyileştirme çalışmalarının yapılma nedenleri:
• Zayıf zeminlerin taşıma gücünü arttırmak
• Toplam oturma yükünü azaltmak
• Dolgu stabilitesini sağlamak
• İstinat duvarlarını desteklemek
• Zeminin potansiyel sıvılaşma riskini azaltmak özellikle de deprem esnasında
oluşabilecek sıvılaşmayı
Zemin iyileştirme sonucunda;
 Kayma mukavemeti artar,
 Kumlu zeminlerin sıklığı artar, diğer taraftan killi zeminlerin kıvam miktarı
iyileşir,
 Sıkışabilirliği azaltır,
 Zeminin şişme ve büzülme potansiyeli düşer,
 Permeabilitesi yani geçirgenliği azalır ve dolayısıyla gözenekliliği azalır,
 Zeminin burulmaya karşı mukavemeti artar,
 Zeminin sıvılaşma potansiyeli azalır.
Zemin iyileştirilmesi yapıldığında, ortamın tüm elastik parametrelerini değiştirmiş
oluyoruz. Ortamın elastik parametreleri değişiyorsa, jeofizik yöntemlerle elastik
parametrelerin ne kadar değiştiğini belirleyebiliriz.
Üç çeşit iyileştirme yöntemleri vardır. Bunlar:
1. Geçici iyileştirme yöntemleri (bunlar sadece inşaat esnasında uygulanır)
2. Kalıcı iyileştirme yöntemleri (bunlar zemine herhangi bir malzeme karıştırmadan
uygulanır)
3. Uygulamalı iyileştirme yöntemleri (bunlar zemine çeşitli malzemeler karıştırarak
uygulanır)
Zemin iyileştirme yöntemlerinin diğer bir sınıflandırma şekli (uygulama derinliğine
bağlı olarak) şöyledir:
1. Derin iyileştirme yöntemleri (zeminin iyice derinine kadar yapılan iyileştirme
yöntemleri)
2. Yüzeysel iyileştirme yöntemleri (çok kısa bir alanda yapılan iyileştirme yöntemleri)
Bu 2 ana grup, kendi arasında da alt iyileştirme yöntemlerine ayrılmaktadır.
Bu iyileştirme yöntemlerini jeofizikte aşağıda yazılı metotlar ile yapabilirsiniz:
1. Sismik Kırılma ve MASW (ortamın elastik parametreleri değiştiği için bunları sıfır
kırılma ile ya da yüzey dalgası yöntemi / analizi (MASW) ile sıkışma miktarlarını
öğrenebilirsiniz)
2. Jeoradar (görüntüle yaparak ortamın sürekliliğini izleyebilirsiniz yani sıkışan ortamın
ne kadar yayıldığını ya da kullanılan malzemenin eşit olarak dağılıp dağılmadığını
öğrenebilirsiniz)
3. PIT (Pile Integrity Test) (bu yöntem ancak homojen ortamlarda olumlu sonuç
verilebilir bu yüzden de bu yöntem pek fazla önerilmemektedir)
Zemin iyileştirmede önemli olan; hangi zeminin hangi yöntemle daha iyi sıkıştırdığına
karar verilmesidir. Bu kararı da kum konisi, plaka yükleme, proktor ve nükleer test gibi testler
yaparak verebilirsiniz.
Yapılaşma Jeofiziğinde en önemli sorunlardan birisi; yeraltı boşlukların, kırıkların
belirlenmesidir. Boşlukları belirleyen en iyi ve en güçlü yöntem; yer çekimi yöntemidir.
Boşluklar belirlendikten sonra; yani boşluğun yeri, biçimi, derinliği ve hacmi belirlendikten
sonra inşaat mühendislerine yapıyı yapmadan bu boşlukları beton ile doldurmasını gerektiğini
yine jeofizik mühendisleri söyler. Özellikle kireç taşı olan yerlerde (örneğin İstanbul’da,
Antalya’da, Isparta’da, Burdur’da) boşluklar vardır.
Diğer bir yandan; bir yapıda kaç metre temeli olacağına jeofizik mühendisleri, inşaat
mühendisleri ile ortak çalışarak karar verir.
Saha sismolojisi ya da saha çalışmalarında ilk önce amacın net bir şekilde ortaya
konulması gerekir. Örneğin amaç; yeraltı suyu araması, maden araması, fay araştırması veya
kırık araştırması olabilir.
Öncelikle arazinin fizibilite çalışması yapılır; yani öncelikle bölgenin jeolojisine ve
çalışılacak bölgenin topografyasına hâkim olmak gerekir. Bu yüzden de, jeofizik
çalışmalarının, jeoloji çalışmaları ile paralel ve ağırlık olarak aynı oranda yürütülmesi gerekir.
Bir sonraki adım; bölgenin jeolojik ve topografya bilgilerinin iyi bir şekilde özümsenip
yorumlanması gerekir. Yorumlama sonucunda da yapacağınız jeofizik çalışmaya karar
verirsiniz; örneğin sismik yansıma, sismik kırılma, yüzey dalgası çözümlemesi, mikrotrömor
çalışması gibi. Yapacağınız çalışmaya karar verdikten sonra gerekli ekibi ve ekipmanı ona
göre organize edersiniz.
Kentsel yenilemenin başlamasıyla yaklaşık olarak 2 milyon yapı çürük olarak tespit
edilmiştir ve bunlar kentsel dönüşüm sürecine tabi tutulmak için sıraya girmiş durumdadırlar.
Jeofiziğin, kentsel dönüşüm sürecine hem maddi hem de manevi olarak katkıları vardır.
Çünkü zeminin dinamik parametreleri, jeofizik yöntemler ile kısa sürede belirlenebilmektedir.
Bu belirleme işleminde jeofizik, jeoloji ile koordineli olarak çalışmaktadır. Örneğin; Kadıköy
Belediyesi olarak kentsel dönüşüm projesi kapsamında genellikle sismik kırılma çalışmaları
yapmaktadırlar. Kadıköy Belediyesi’nde yaklaşık olarak 4-5 tane Jeofizik Mühendisi ve 4
tane de Jeoloji Mühendisi çalışmaktadır.
Bina / yapı jeofiziğinde inşaat mühendisleri ile jeofizik mühendisleri karşı karşıya
kalmaktadırlar. Çünkü inşat mühendisleri daha çok karot yöntemi gibi hasarlı yöntemleri
tercih ederken, jeofizik mühendisleri hasarsız yöntemleri tercih etmektedirler.
SONUÇ
Türkiye nüfusunun %90’dan fazlası birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır.
Deprem açısından mevcut yapı stoğunun değerlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların
başında gelen güçlendirme uygulamaları çoğunlukla ekonomik sebepler yüzünden yaygın
olarak uygulanamamaktadır. Ancak ülkemizdeki mevcut yapı stoğunun büyük bir
çoğunluğunun depremde hasar görme riski çok yüksektir. Bu sebeple yapı stoğumuzun büyük
çoğunluğunu oluşturan denetlenmemiş bu yapılar incelenerek, bunların bazıları
güçlendirilmeli, diğerleri ise bir kentsel dönüşüm projesi içerisinde değerlendirilmelidir.
Bir binanın deprem güvenliği konusunda görüş bildirmek veya bir binada güçlendirme
kapsamını belirlemek için kesinlikle beton kalitesinin numune alınarak belirlenmesi ve bunun
diğer tahribatsız yöntemlerle yaygınlaştırılması gerekir.
Halk kentsel dönüşüme inandı. Kentsel yenileme ile yeni alanların oluşmasıyla,
oradaki kişilerin yeni konutlarına geçmesiyle oluşacak örnek, kentsel dönüşüm
uygulamalarına olağanüstü bir hız kazandıracaktır. Kentsel dönüşüm yasasının güçsüz yanı;
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapılaşma için ödenek verirken, yapıların incelenmesi
konusunda ödenek vermemekte. Yasanın bu güçsüz yanının bir an önce ortadan kaldırılması gerekir.
Jeofizik mühendislerinin özelikle üst yapıda, riskli yapılara hasar vermeden, görüntülü
tahribatsız yapı tespiti yapması gerekir ve bu konuda yetkili kurumlardan jeofizik
mühendislerine daha fazla görev verilmesini gerekmektedir.
Kentsel dönüşüm projeleri, ülkemiz adına büyük ve ciddi projelerdir. Bu projelerde
birçok mühendislik disiplininin beraber çalışması gerekmektedir. Son olarak; önemli olan
depremde yıkılacak evlerin jeofizik çalışmalar ile tespit edilip önceden yıkılması ve kentsel
dönüşüm projesi kapsamında oradaki insanların başka yerlere taşınması sağlanarak can
kayıplarının yaşanmamasıdır.
KAYNAKLAR
Adalar Belediyesi Çalıştayı ve İÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nün Sektör Çalıştayı
Videoları:
http://www.slideshare.net/oncel/kentsel-deprem-risk-ynetimi (2014-06-03 tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=714727055260723&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=714779391922156&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=714816015251827&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=714779391922156&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=666438756761879&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=665887966816958&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=665851683487253&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=666499010089187&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01
tarihinde)
https://www.facebook.com/photo.php?
v=666881506717604&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01
tarihinde)

More Related Content

What's hot

DÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNER
DÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNERDÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNER
DÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNERAli Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanAli Osman Öncel
 
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının Katkıları
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının KatkılarıSakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının Katkıları
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının KatkılarıAli Osman Öncel
 
Bitime projesi sinav
Bitime projesi sinavBitime projesi sinav
Bitime projesi sinavFatih Ercan
 

What's hot (6)

DÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNER
DÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNERDÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNER
DÜNYA YER BİLİMLERİ HAFTASI ÖZEL SEMİNER
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
Jeotermal (sunu son)
Jeotermal (sunu son)Jeotermal (sunu son)
Jeotermal (sunu son)
 
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık AlanÖncel Akademi: Uzmanlık Alan
Öncel Akademi: Uzmanlık Alan
 
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının Katkıları
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının KatkılarıSakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının Katkıları
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Odalarının Katkıları
 
Bitime projesi sinav
Bitime projesi sinavBitime projesi sinav
Bitime projesi sinav
 

Viewers also liked

Viewers also liked (6)

75. YIL DEPREM KONFERANSI SONUÇ KARARLARI VE BİLDİRGESİ
75. YIL DEPREM KONFERANSI SONUÇ KARARLARI VE BİLDİRGESİ75. YIL DEPREM KONFERANSI SONUÇ KARARLARI VE BİLDİRGESİ
75. YIL DEPREM KONFERANSI SONUÇ KARARLARI VE BİLDİRGESİ
 
Erasmus
Erasmus Erasmus
Erasmus
 
GSJ 2004
GSJ  2004GSJ  2004
GSJ 2004
 
Home Resume
Home ResumeHome Resume
Home Resume
 
Buildings and Earthquakes
Buildings and EarthquakesBuildings and Earthquakes
Buildings and Earthquakes
 
SINKHOLE GEOPHYSICS
SINKHOLE GEOPHYSICSSINKHOLE GEOPHYSICS
SINKHOLE GEOPHYSICS
 

Similar to Urban conversionbasedgeophysics

SINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROL
SINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROLSINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROL
SINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROLAli Osman Öncel
 
Betonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analiziBetonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analiziAhmet Konus
 
Betonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal Analizi
Betonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal AnaliziBetonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal Analizi
Betonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal AnaliziAhmet Konus
 
Betonarme yapilardaki donati_korozyonunu
Betonarme yapilardaki donati_korozyonunuBetonarme yapilardaki donati_korozyonunu
Betonarme yapilardaki donati_korozyonunuyusuf kopal
 
Betonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analiziBetonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analiziIlhan Söylemez
 
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...Ali Osman Öncel
 
Yapı Jeofiziği Afet Riskini Azaltır
Yapı Jeofiziği Afet Riskini AzaltırYapı Jeofiziği Afet Riskini Azaltır
Yapı Jeofiziği Afet Riskini AzaltırAli Osman Öncel
 
Dolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin Analizi
Dolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin AnaliziDolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin Analizi
Dolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin AnaliziYusuf Yıldız
 
Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇ Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇ Öznur Sürek
 
Van Depreminin I. Yılının Değerlendirilmesi
Van Depreminin I. Yılının DeğerlendirilmesiVan Depreminin I. Yılının Değerlendirilmesi
Van Depreminin I. Yılının DeğerlendirilmesiAli Osman Öncel
 
KURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdf
KURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdfKURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdf
KURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdfAbdurrahmanCinar1
 
BASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILI
BASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILIBASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILI
BASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILIAli Osman Öncel
 
Doktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım Bağıntıları
Doktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım BağıntılarıDoktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım Bağıntıları
Doktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım BağıntılarıAli Osman Öncel
 

Similar to Urban conversionbasedgeophysics (20)

Jeofizik
JeofizikJeofizik
Jeofizik
 
SINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROL
SINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROLSINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROL
SINIR GÜVENLİĞİNDE JEOFİZİK KONTROL
 
JEOFIZIK
JEOFIZIKJEOFIZIK
JEOFIZIK
 
Betonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analiziBetonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapılardaki donatı korozyonunun kimyasal analizi
 
Betonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal Analizi
Betonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal AnaliziBetonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal Analizi
Betonarme Yapılardaki Donatı Korozyonunun Kimyasal Analizi
 
Betonarme yapilardaki donati_korozyonunu
Betonarme yapilardaki donati_korozyonunuBetonarme yapilardaki donati_korozyonunu
Betonarme yapilardaki donati_korozyonunu
 
Betonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analiziBetonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analizi
Betonarme yapilardaki donati korozyonunun kimyasal analizi
 
Jeofizik
JeofizikJeofizik
Jeofizik
 
Jeofizik
JeofizikJeofizik
Jeofizik
 
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...
Sakıncalı Konut Denetiminde Jeofizik Mühendislerinin ve Meslek Odalarının Kat...
 
Yapı Jeofiziği Afet Riskini Azaltır
Yapı Jeofiziği Afet Riskini AzaltırYapı Jeofiziği Afet Riskini Azaltır
Yapı Jeofiziği Afet Riskini Azaltır
 
1445
14451445
1445
 
Dolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin Analizi
Dolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin AnaliziDolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin Analizi
Dolu Gövdeli Betonarme Plak Köprülerin Analizi
 
Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇ Saha si̇smoloji̇si̇
Saha si̇smoloji̇si̇
 
Van Depreminin I. Yılının Değerlendirilmesi
Van Depreminin I. Yılının DeğerlendirilmesiVan Depreminin I. Yılının Değerlendirilmesi
Van Depreminin I. Yılının Değerlendirilmesi
 
Yapı Jeofiziği
Yapı JeofiziğiYapı Jeofiziği
Yapı Jeofiziği
 
Öncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: KonferansÖncel Akademi: Konferans
Öncel Akademi: Konferans
 
KURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdf
KURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdfKURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdf
KURŞUN ÇEKİRDEKLİ KAUÇUK İZOLATÖRLERDE DEPREM ETKİSİ.pdf
 
BASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILI
BASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILIBASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILI
BASIN AÇIKLAMASI: VAN DEPREMİNİN II. YILI
 
Doktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım Bağıntıları
Doktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım BağıntılarıDoktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım Bağıntıları
Doktora Tezi: Türkiye İçin Yeni Azalım Bağıntıları
 

More from Ali Osman Öncel

Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkAli Osman Öncel
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldAli Osman Öncel
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesAli Osman Öncel
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationAli Osman Öncel
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingAli Osman Öncel
 

More from Ali Osman Öncel (20)

APA Yazım Kuralları
APA Yazım KurallarıAPA Yazım Kuralları
APA Yazım Kuralları
 
Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14
 
Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13
 
Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12
 
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
 
Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07
 
Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06
 
Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05
 
Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04
 
Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03
 
Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02
 
Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field Work
 
Beppu geothermal field
Beppu geothermal fieldBeppu geothermal field
Beppu geothermal field
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational Field
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for Earthquakes
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil Characterization
 
H/V User Guidelines
H/V User Guidelines H/V User Guidelines
H/V User Guidelines
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration Processing
 

Urban conversionbasedgeophysics

  • 1. KENTSEL DÖNÜŞÜMDE JEOFİZİK ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ ÖZET Adalar Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile 3 Haziran 2014 Salı günü düzenlenen 1. Adalar Çalıştayı’ nda yapılan sunumlardan ve İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nün Sektör Çalıştayı’ nda gerçekleştirilen sunumlardan yola çıkılarak, bu rapor hazırlanmıştır. Türkiye deprem bölgesidir ve deprem de, yapı ve yapılaşma jeofiziğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Deprem konusunda, ülkemizin riskini azaltmak adına ve depreme dayanıklı güvenli kentler inşa edilmek adına “Kentsel Dönüşüm” projelerinin önemi büyüktür. Kentsel dönüşümün amacı; riskli alanların ve riskli binaların tespitidir. Kentsel dönüşüm çalışmalarının amacına uygun gerçekleştirilebilmesi için, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziğine ihtiyaç duyulmaktadır; çünkü zeminlerin hasarsız bir şekilde incelenmesi ancak bunlar sayesinde yapılabilmektedir. Yapı Jeofiziği; zeminlerden alınan numuneleri laboratuvar ortamında inceleyerek ve çeşitli zemin testlerine tabi tutarak zeminlere ait çeşitli parametreleri ortaya koymaktadır. Yapılaşma Jeofiziği ise; yer altı tabakalarının jeolojik yapılarını, kalınlıklarını, durumlarını, konumlarını, derinliklerini, yoğunluklarını, yeraltı su hareketlerini, ivmesini vb. gibi parametrelerini ve herhangi bir doğal afet durumunda bu tabakalarının nasıl davranış sergileyeceklerini araştırıp tespit etmektedir. Bu nedenle kentsel dönüşüm projelerinde zemin etütleri için, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziği konusunda uzmanlaşmış profesyonel mühendislere ihtiyaç vardır. GİRİŞ 6036 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (Kentsel Dönüşüm Kanunu) 2012 yılında Resmi Gazete’ de yayınlanmıştır. Bu kanunun amacı; doğal afet riski yüksek alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu alanlarda, sağlıklı ve güvenli yaşam imkânı verebilmek için iyileştirme ve yenileme çalışmalarına dair usul ve esasları belirlemektir. Bu kanunun yürütülmesi Bakanlıktan Belediyelere devredilmiştir. Bu nedenle; kentsel dönüşüm konusunda en önemli görevler; ülke yönetiminin temel taşları olan belediyelere düşmektedir. Kentsel dönüşümde belediyeler tarafından, öncelikle deprem konusunda riskli alanların tespit edilmesi gerekir. Riskli alanların belirlenmesi aşamasında da, jeofizik çalışmalar devreye girmektedir. Jeofizik Mühendisliği, fizik parametreleri (hız, yoğunluk, özdirenç, geçirgenlik, manyetik duyarlılığı vb.) kullanarak yerin içini ve/veya mühendislik yapılarını inceleyen bir bilim dalıdır. Jeofizik Mühendisleri, elektronik aletler kullanarak yeryüzünde çeşitli ölçümler yaparlar ve bunları, bilgisayar programları ile değerlendirirler. Sonuç olarak jeofizik mühendisleri araştırılan zeminin ve/veya yapının görüntülerini (tomografisini, röntgenini) çıkararak yorumlarlar. YAPI JEOFİZİĞİ Mühendislik (bina, köprü, yol vb. gibi) yapılarının sağlamlığı veya projeye uygun imal edildiğini, bu yapılara zarar vermeden jeofizik yöntemlerle araştırılabilir. Bu tür araştırmalara “Yapı Jeofiziği” araştırmaları denmektedir.
  • 2. Yapı Jeofiziği çalışmalarının, en önemli faydaları şunlardır:  Araştırmalar çok hızlıdır ve sonuçlara hemen ulaşılır,  Yapıya zarar vermeden gerçekleştirilir,  Yapının tomografisi çıkarıldığından, yapının tamamı “cm” hassasiyetinde incelenebilir (yapının hangi bölümlerinde problem var ya da yapının hangi bölümlerinde sorun yok hemen belirlenebilir) Betonarme yapılarda kullanılan Jeofizik Yöntemler şunlardır: • Yer Radarı Ölçümleri (Bina donatı sayısının ve sıklıklarının, demir çaplarının belirlenmesi, demir donatılarda hasar görmüş yerlerin belirlenmesi) • Özdirenç Ölçümleri (Beton nemlilik seviyesinin, betondaki korozyonunun belirlenmesi, beton kalitesinin incelenmesi) • Sismik Ölçümleri (Ultrasonik Hız Ölçümü, P-dalga hızı ölçümleri – Beton sağlamlığının belirlenmesi) Deprem riskinin yüksek olduğu ülkemizde, özellikle 1999 depremi sonrası hasar gören yapıların hızlı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmek içinde, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi “yapı jeofiziği çalışmalarının” yapılması gerekmektedir. Jeofizik Mühendisleri bu çalışmaları yaptıktan sonra, İnşaat Mühendisleri ile birlikte rapor hazırlamalıdır. Sonuç olarak, kentsel dönüşüm kanunun 4 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe girmesiyle İnşaat Mühendisleri ve Jeofizik Mühendisleri hasarsız yapı incelemelerinde ortak ve koordineli olarak çalışmalıdır. YAPILAŞMA JEOFİZİĞİ Güvenli ve sağlıklı yapılaşmanın olabilmesi için dikkat edilmesi gereken 3 faktör: 1. Zemin 2. Zemine uygun temel ve 3. Uygun temel üzerine standartlara uygun malzeme kullanılarak yapılan bina. Bu 3 ana faktörden birinin uygulanmaması halinde maalesef depremlerde istenmeyen durumlar ortaya çıkar. Diğer taraftan; onaylı betonarme projesinde yazılı beton sınıfı malzemesinin kullanılmaması, binada taşıyıcı sistemlerin kesilmesi (kolonların kesilmesi) ve projeye aykırı olarak binaya ekstra yük eklenmesi de bina yıkımlarına neden olan etkenlerdir. Tüm bu faktörler bir binanın deprem anında yıkılmasına veya hasar görmesine neden olur. Son zamanlarda gelişen teknoloji ve geliştirilen teknolojik cihazlar ile jeofizik mühendisliği, zemin araştırmalarında ciddi gelişmeler kat etmiştir. Sismik kırılma yönteminin yanında, MASW, mikrotrömor, tomografi, yer radarı gibi yöntemlerde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde Yapı Jeofiziği çalışmaları (zemin üstü araştırmalar) ile binanın depreme karşı dayanıklılığını ve deprem performans analizini ortaya çıkarmaya yarayan çalışmalara yani Yapılaşma Jeofiziği çalışmalarına destek veriler verebilmekteyiz.
  • 3. Yapı tespit yöntemleri 2 şekilde yapılır: 1. Hasarlı tespit yöntemleri 2. Hasarsız tespit yöntemleri; yani jeofizik yöntemler. Hasarlı tespit yöntemlerini karot makinesi ile yapmak mümkündür Karot makinesi betonun içinden silindir şeklinde numune almamızı sağlayan bir makinedir. Karot makinesi ile numune alınırken, taşıyıcı elemanın en çok zorlanan bölgesinden karot alınmamalıdır. Karotlar alınarak yapılan incelemelerde, sadece karot numunenin alındığı yer incelenmiş olur. Karotun özelliği tüm binanın özelliği gibi yorum yapılır. Karot sayısının jeofizikle azaltılması gerekir. Çünkü alınan her karot yapıyı yıprandırır. Tahribatsız çalışma ile elde edilen veriler; dayanım, geçirgenlik, yoğunluk, sertlik, korozyon çatlak dağılımı gibi verilerdir. Bu veriler malzemeye zarar vermeden, yapıyı etkilemeden elde edilmektedir. Beton kalitesinin tespitinde kullanılan en önemli parametrelerden birisi basınç dayanımıdır. Beton numunesi alırken o binanın statiğini bozacak taşıyıcı sistemdeki donatılara zarar vermemek gerekir. Bu da “Donatı Tespit Cihazı” ile mümkündür. Gelişen teknoloji ile betonarmenin içerisinde bulunan demirin konumu, pas payı (demirin yüzeye olan mesafesi), demir aralıkları ve demirin çapının tespitini yapmak mümkündür. Ultrasonik hız ölçümü yöntemi; beton elemana doğru gönderilen vibrasyonel enerji hızının ölçülmesinden ibarettir. Ses dalgaları bilindiği üzere katılarda dört temel şekilde yayılım gösterirler. Birincil (P) dalgalar, ikincil (S) dalgalar, yüzey dalgaları ve plaka dalgalarıdır. Ultrasonik cihazda en yaygın olarak kullanılan dalga şekilleri P ve S dalgalardır. Bu noktada jeofizik mühendisleri, taşıyıcı sistemlerin P ve S dalga hızlarını bularak deneysel bağlantılarla elastik modülünü elde ederler ve bu değere göre betonun basınç dayanımı hakkında bilgiler verirler. Yoğunluğu az olan bir betonda, yani içerisinde daha çok boşluk bulunan bir betonda, ses dalgasının betonun bir yüzeyinden diğerine ulaşabilme süresi daha uzundur. Bir başka deyişle, betonun içerisindeki boşluk miktarı arttıkça, ses dalgasının hızı daha az olmaktadır. Bilindiği gibi, betonun yoğunluğu ile basınç dayanımı arasında belirli bir ilişki bulunmaktadır. Birkaç beton numunesi değerleri ve betonların alındığı yerdeki ultrases değerlerinin korelasyonlarından beton basınç dayanımını belirlemek mümkündür. Bu deneyi yaparken daha sağlıklı ve doğruya en yakın değerin bulunması isteniyorsa kesinlikle beton sıvasının kaldırılması gerekir. Beton yüzeyi pürüzsüz olmalıdır. Bunun yanında betonun içyapısı (boşluklar, çatlaklar) hakkında ciddi bilgiler sağlar. Bu bilgiler ‘Yapı Jeofiziği’ ve binanın depreme karşı dayanıklılık tespiti için, özellikle 15 yaşından büyük binalar için, önemli verilerdir. Tahribatsız deney yöntemlerinden bir diğeri de; kolaylığı ve hızlı bir deney yöntemi olması açısından tercih edilen “beton test çekici” cihazı ile yapılan deneylerdir. Yöntem, beton test çekici cihazı ile betona belirli bir kuvvet ile yapılan vuruşun geri tepmesinin ölçülmesi prensibine dayanarak beton sertliğinin tespit edilmesinde kullanılır. Deneyin güvenilir ve sağlıklı sonuç verebilmesi birçok değişkene bağlıdır. Bunlar arasında, beton tabancasının kalibrasyonu, deneyin yapıldığı betonun yaşı, karbonatlaşma derinliği, yüzey pürüzlülüğü, nem durumu sayılabilir. Bu sebeple en az on farklı ölçüm yapılıp bu ölçüm değerlerinin ortalaması alınarak bir değer elde edilir, ya da alınan on ölçüden en yüksek değer ile en düşük değer çıkarılıp geride kalanların ortalaması alınarak değerlendirme yapılır.
  • 4. Binaların yapımı ya da mevcutların analizi için önce üzerine/içine oturacağı zeminin fiziksel ve mekanik özellikleri ölçülür. Bu çalışma sondaj ve sondalama denilen delgi ile ve zeminden alınan numuneler üzerinde uzman deneyler yapılarak yürütülür. Bu çalışmalarda yukarıda bahsedilen tüm cihazlar (beton dayanım test cihazı dâhil) kullanarak ve alınan tüm değerler birbiri ile ilişkilendirilerek rapor / bildirge hazırlanır. Bir inceleme bildirgesinin (jeofizik) sonucunda, yer-yapı kesiti olmalıdır. Bu bildirgede, aşağıda yazılı bilgileri jeofizik mühendislerinin belirtmesi gerekir: • Yapının oturma alanının ağırlığını (yapı yükü), • Salınım döneminde yapıya gelen yatay yükünü ve taban alanına gelen yükünü, • Kesitlerde beklenen sarsıntı hızını Vp ve Vs olarak, • Jeofizik bilgilerden bulunan kesitin ve yerin salınım ve büyütme değerlerini vb. Ayrıca, jeofizik mühendislerinin bu bilgileri derli toplu şekilde 1 sayfada vermeleri gerekir. Yapı tanısında, yapıya gözle bakarak yapılacak değerlendirme ölçütleri şunlardır:  Yapının yaşı (yapı genç olacak; yapının yaşı 50’den büyük olmayacak),  Yapının yüksekliği yani kat sayısı,  Yapı niteliği ile türü,  Yumuşak kat,  Ağır çıkmalar,  Bitişik komşuyla tokuşma,  Dışa çıkmalı balkon,  Kaçak kat,  Yapının temel derinliği,  Yapı uzun kıyısının kırığa göre oturma doğrultusu Yapıların yıkılış yönleri, deprem dalga geçişine (sarsıntısına) uygundur. Bunu ancak jeofizikçiler görebilirler. Yapılarda genellikle karşımıza çıkan yapısal sorunlar; özellikle dikme ile kiriş arasındaki bağların (yan bağların) güçsüzlüğüdür. Bunların güçsüzlüğü genelde yapıları yıkıyor. Deprem sırasında oluşan yer sorunları, daha doğrusu deprem sırasında yapının başına gelen olaylar; burkulma, dönme, batma, yan yatma, yere gömülme, ötelenme, devrilme, kayma, çalkalanma ve göçme. Deprem hasarlarının nedenleri:  Depremin özellikleri,  Kırığın işleyişi,  Yerin davranışı,
  • 5.  Yapının davranışıdır. Bu yüzden de bu nedenlere bakmamız ve değerlendirmemiz gerekir. Örneğin; depremin ivmesi, hız ile yer değiştirmesi hasarda bir etmendir. Bu nedenle depremin özelliklerini bilmemiz gerekir. Aynı zamanda; deprem büyüklüğüne göre bir yerde oluşabilecek beklenen en büyük ivmeyi bilmeniz ve bunu bildirgenize yazmanız gerekir. Bu ivmeyi de deneysel bağlantılara göre (depremin beklenen olası büyüklüğüne ve depremin beklenen olası oluşma yerine göre) belirlemeniz gerekir. Bunun için, yapı bilgisayar programına yerleştirilir ve bütün taşıyıcı ve bileşenler düğüm noktalarıyla beraber bilgisayara taşınır ve yapı bilgisayarda sallandırılır ve oluşabilecek ivmeler belirlenir. Yapının oturuşuna jeofizik mühendisleri tarafından karar verilmesi gerekir. Çünkü yapının oturuşu, bulunduğu yerdeki yerin davranışı ve yapının bileşenleri yapının yıkılmamasında etkili etmenlerdir. Yapı boyutları yani yapının eni boyu çok önemlidir ve bunların ölçülmesi gerekir. Ayrıca yapıda oluşan çatlakların incelenmesi gerekir. Yapının esnek yapı (depremde gider gelir ve bir yerde durur) olması gerekir. Esnek ve yoğruk yapıdan (depremde gider ancak geri dönmez) insanlar canlı çıkar, fakat göcük yapıdan insanların canlı çıkması imkânsızdır. Yapının davranışını belirlemek için, yerin katları yani yapı hangi katman üzerine oturuyor ve o katmanın esneklik ve taşıma değerleri nelerdir bunların bilinmesi gerekir. Bu bilgiler jeofizik mühendisleri tarafından karar verilir. Yerin ve yapının davranış özelliği titreşimcik (mikrotrömor) ölçüsü ile belirlenir. Yerin davranışının incelenme aşamaları yani jeofizik çalışmalarının kapsamı;  Yerin türü (jeoloji), yerin dayanımı, yerin taşıma gücü  Taşıyıcı katman derinliği (Vs>700 olması gerekir; eğer küçük olursa taşıma sorunu vardır demektir)  Islaklık derinliği  Esneklik dirençleri (yapının daima G, E, k esneklik dirençlerinin yüksek olduğu yere yapılması gerekir)  T-Doğal Salınım – Yapı katı (yerin ve yapının salınımının uyuşum içerisinde olması gerekir ve yapının salınım döneminin denetim altına alınması gerekir. Ayrıca yer ve yapı salınımına göre uygun kat sayısının belirlenmesi gerekir)  Yer Sarsıntı Büyütmesi (titreşimcik yöntemleri ile gerçekleştirilir) ile güçsüz yönün tayin edilmesi  Deprem çekince değerleri (M, I, a, depremin geleceği yön. Yapıların yönünün, kırılma yönü doğrultusunda yani Doğu – Batı yönünde olması gerekir; yani yapının yönü ile kırığın yönünün uyumlu olması gerekir. Kısacası yapılaşmayı etkileyecek kırığın davranış biçiminin bilinmesi gerekir.) Tüm bu çalışmalar neticesinde kısacası, jeofizik mühendislerinin yapacakları işler şunlardır: − Yapının iç donatılarının bakılması, − Beton niteliğinin bakılması, − Bağlantı yerlerinin belirlenmesi,
  • 6. − Duvar radarı ile tamamen donatıların yerlerinin 3 boyutlu olarak görüntülenmesi ve belirlenmesi, − Paslanma var mı yok mu diye bakılması ve varsa sayısının ne olduğunun belirlenmesi, − Beton kimyasının belirlenmesi, − Duvarın elektrik öz direnci ile ortam ıslaklığının belirlenmesi (yapıda ıslaklık var mı yok mu onun belirlenmesi), − Duvarın kimyasal ölçümünün bakılması; çünkü tuzluluk çok önemlidir, − Duvarın pürüzlüğü ve eğiminin bakılması; çünkü duvarın eğimi yapının yıkılmasını etkiler. Mimarlara ve İnşaat Mühendislerine yapılaşma koşullarını belirten ve sağlayan kişiler Jeofizik Mühendisleridir. Elektro Manyetik Yöntem ile kaygan alanlar (içi ıslak olan alanlar) ve ana kaya alanları (kaymaz alanları) belirlenir. Böylece yapılaşmanın ana kayalar üzerinde olması veya yapılaşmanın kaygan alanlarda yapılmaması gerektiğini jeofizik mühendisleri, mimarlara söylerler. Eğer yapılaşmanın olacağı yerde / zeminde iyileştirme yapılması gerekirse de, jeofizikçilerin jeologlar ile işbirliği yapması gerekir. Zemin İyileştirmeleri Zemin iyileştirme çalışmalarının önemi büyüktür. Çünkü zayıf zemin koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Zemin iyileştirme; mühendislik yapının inşa edileceği zeminin özellikle de zayıf zemin koşullarının değiştirilmesi daha doğrusu zayıf zeminlerin iyileştirilmesi için yapılan çalışmalardır. Bu çalışmalar, birkaç işlemden oluşmaktadır. Bu işlemler; mekanik cihazlar ile yapılabilir ya da bir içerisine bir takım katı maddeler katılarak yapılabilir. Zemin iyileştirme çalışmalarının yapılma nedenleri: • Zayıf zeminlerin taşıma gücünü arttırmak • Toplam oturma yükünü azaltmak • Dolgu stabilitesini sağlamak • İstinat duvarlarını desteklemek • Zeminin potansiyel sıvılaşma riskini azaltmak özellikle de deprem esnasında oluşabilecek sıvılaşmayı Zemin iyileştirme sonucunda;  Kayma mukavemeti artar,  Kumlu zeminlerin sıklığı artar, diğer taraftan killi zeminlerin kıvam miktarı iyileşir,  Sıkışabilirliği azaltır,  Zeminin şişme ve büzülme potansiyeli düşer,  Permeabilitesi yani geçirgenliği azalır ve dolayısıyla gözenekliliği azalır,  Zeminin burulmaya karşı mukavemeti artar,
  • 7.  Zeminin sıvılaşma potansiyeli azalır. Zemin iyileştirilmesi yapıldığında, ortamın tüm elastik parametrelerini değiştirmiş oluyoruz. Ortamın elastik parametreleri değişiyorsa, jeofizik yöntemlerle elastik parametrelerin ne kadar değiştiğini belirleyebiliriz. Üç çeşit iyileştirme yöntemleri vardır. Bunlar: 1. Geçici iyileştirme yöntemleri (bunlar sadece inşaat esnasında uygulanır) 2. Kalıcı iyileştirme yöntemleri (bunlar zemine herhangi bir malzeme karıştırmadan uygulanır) 3. Uygulamalı iyileştirme yöntemleri (bunlar zemine çeşitli malzemeler karıştırarak uygulanır) Zemin iyileştirme yöntemlerinin diğer bir sınıflandırma şekli (uygulama derinliğine bağlı olarak) şöyledir: 1. Derin iyileştirme yöntemleri (zeminin iyice derinine kadar yapılan iyileştirme yöntemleri) 2. Yüzeysel iyileştirme yöntemleri (çok kısa bir alanda yapılan iyileştirme yöntemleri) Bu 2 ana grup, kendi arasında da alt iyileştirme yöntemlerine ayrılmaktadır. Bu iyileştirme yöntemlerini jeofizikte aşağıda yazılı metotlar ile yapabilirsiniz: 1. Sismik Kırılma ve MASW (ortamın elastik parametreleri değiştiği için bunları sıfır kırılma ile ya da yüzey dalgası yöntemi / analizi (MASW) ile sıkışma miktarlarını öğrenebilirsiniz) 2. Jeoradar (görüntüle yaparak ortamın sürekliliğini izleyebilirsiniz yani sıkışan ortamın ne kadar yayıldığını ya da kullanılan malzemenin eşit olarak dağılıp dağılmadığını öğrenebilirsiniz) 3. PIT (Pile Integrity Test) (bu yöntem ancak homojen ortamlarda olumlu sonuç verilebilir bu yüzden de bu yöntem pek fazla önerilmemektedir) Zemin iyileştirmede önemli olan; hangi zeminin hangi yöntemle daha iyi sıkıştırdığına karar verilmesidir. Bu kararı da kum konisi, plaka yükleme, proktor ve nükleer test gibi testler yaparak verebilirsiniz. Yapılaşma Jeofiziğinde en önemli sorunlardan birisi; yeraltı boşlukların, kırıkların belirlenmesidir. Boşlukları belirleyen en iyi ve en güçlü yöntem; yer çekimi yöntemidir. Boşluklar belirlendikten sonra; yani boşluğun yeri, biçimi, derinliği ve hacmi belirlendikten sonra inşaat mühendislerine yapıyı yapmadan bu boşlukları beton ile doldurmasını gerektiğini yine jeofizik mühendisleri söyler. Özellikle kireç taşı olan yerlerde (örneğin İstanbul’da, Antalya’da, Isparta’da, Burdur’da) boşluklar vardır.
  • 8. Diğer bir yandan; bir yapıda kaç metre temeli olacağına jeofizik mühendisleri, inşaat mühendisleri ile ortak çalışarak karar verir. Saha sismolojisi ya da saha çalışmalarında ilk önce amacın net bir şekilde ortaya konulması gerekir. Örneğin amaç; yeraltı suyu araması, maden araması, fay araştırması veya kırık araştırması olabilir. Öncelikle arazinin fizibilite çalışması yapılır; yani öncelikle bölgenin jeolojisine ve çalışılacak bölgenin topografyasına hâkim olmak gerekir. Bu yüzden de, jeofizik çalışmalarının, jeoloji çalışmaları ile paralel ve ağırlık olarak aynı oranda yürütülmesi gerekir. Bir sonraki adım; bölgenin jeolojik ve topografya bilgilerinin iyi bir şekilde özümsenip yorumlanması gerekir. Yorumlama sonucunda da yapacağınız jeofizik çalışmaya karar verirsiniz; örneğin sismik yansıma, sismik kırılma, yüzey dalgası çözümlemesi, mikrotrömor çalışması gibi. Yapacağınız çalışmaya karar verdikten sonra gerekli ekibi ve ekipmanı ona göre organize edersiniz. Kentsel yenilemenin başlamasıyla yaklaşık olarak 2 milyon yapı çürük olarak tespit edilmiştir ve bunlar kentsel dönüşüm sürecine tabi tutulmak için sıraya girmiş durumdadırlar. Jeofiziğin, kentsel dönüşüm sürecine hem maddi hem de manevi olarak katkıları vardır. Çünkü zeminin dinamik parametreleri, jeofizik yöntemler ile kısa sürede belirlenebilmektedir. Bu belirleme işleminde jeofizik, jeoloji ile koordineli olarak çalışmaktadır. Örneğin; Kadıköy Belediyesi olarak kentsel dönüşüm projesi kapsamında genellikle sismik kırılma çalışmaları yapmaktadırlar. Kadıköy Belediyesi’nde yaklaşık olarak 4-5 tane Jeofizik Mühendisi ve 4 tane de Jeoloji Mühendisi çalışmaktadır. Bina / yapı jeofiziğinde inşaat mühendisleri ile jeofizik mühendisleri karşı karşıya kalmaktadırlar. Çünkü inşat mühendisleri daha çok karot yöntemi gibi hasarlı yöntemleri tercih ederken, jeofizik mühendisleri hasarsız yöntemleri tercih etmektedirler. SONUÇ Türkiye nüfusunun %90’dan fazlası birinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır. Deprem açısından mevcut yapı stoğunun değerlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların başında gelen güçlendirme uygulamaları çoğunlukla ekonomik sebepler yüzünden yaygın olarak uygulanamamaktadır. Ancak ülkemizdeki mevcut yapı stoğunun büyük bir çoğunluğunun depremde hasar görme riski çok yüksektir. Bu sebeple yapı stoğumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan denetlenmemiş bu yapılar incelenerek, bunların bazıları güçlendirilmeli, diğerleri ise bir kentsel dönüşüm projesi içerisinde değerlendirilmelidir. Bir binanın deprem güvenliği konusunda görüş bildirmek veya bir binada güçlendirme kapsamını belirlemek için kesinlikle beton kalitesinin numune alınarak belirlenmesi ve bunun diğer tahribatsız yöntemlerle yaygınlaştırılması gerekir. Halk kentsel dönüşüme inandı. Kentsel yenileme ile yeni alanların oluşmasıyla, oradaki kişilerin yeni konutlarına geçmesiyle oluşacak örnek, kentsel dönüşüm uygulamalarına olağanüstü bir hız kazandıracaktır. Kentsel dönüşüm yasasının güçsüz yanı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapılaşma için ödenek verirken, yapıların incelenmesi konusunda ödenek vermemekte. Yasanın bu güçsüz yanının bir an önce ortadan kaldırılması gerekir.
  • 9. Jeofizik mühendislerinin özelikle üst yapıda, riskli yapılara hasar vermeden, görüntülü tahribatsız yapı tespiti yapması gerekir ve bu konuda yetkili kurumlardan jeofizik mühendislerine daha fazla görev verilmesini gerekmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri, ülkemiz adına büyük ve ciddi projelerdir. Bu projelerde birçok mühendislik disiplininin beraber çalışması gerekmektedir. Son olarak; önemli olan depremde yıkılacak evlerin jeofizik çalışmalar ile tespit edilip önceden yıkılması ve kentsel dönüşüm projesi kapsamında oradaki insanların başka yerlere taşınması sağlanarak can kayıplarının yaşanmamasıdır.
  • 10. KAYNAKLAR Adalar Belediyesi Çalıştayı ve İÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nün Sektör Çalıştayı Videoları: http://www.slideshare.net/oncel/kentsel-deprem-risk-ynetimi (2014-06-03 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=714727055260723&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=714779391922156&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=714816015251827&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=714779391922156&set=vb.257150954351671&type=3&theater (2014-06-03 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=666438756761879&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=665887966816958&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=665851683487253&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=666499010089187&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01 tarihinde) https://www.facebook.com/photo.php? v=666881506717604&set=vb.310461829026242&type=3&theater (2014-07-01 tarihinde)