2. Havaya daldın ey gönül
niçin takvaya gelmezsin
Gözünü aç gafil olma
Bir daha dünyaya gelmezsin
Ara bul Hakkın rızasını
desinler sana hoşgeldin
Cihan bağını mulkettin
niçin divana boşgeldin
2
3. Şüphesiz insanın hayatı,
yalnız yaşadığı bu dünya
hayatından ibaret değildir.
Müminin iki hayatı vardır
Birisi yaşadığı şimdiki hayat
Diğeri ise ölümden sonraki
Hayattır.
3
4. Güzel ve akıllı insan
kendini hesaba çekip
ve ölüm sonrası için
çalışan kimsedir.
Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
4
5. “Akıllı kişi,
nefsine hâkim olup
hesaba çeken ve
ölüm sonrası için çalışandır.
Âciz kişi de,
nefsini duygularına tâbi kılan
ve Allah’tan dileklerde bulunup
bunu yeterli görendir”
5
6. İnsan, öldükten sonra
öyle bir dünyaya gidecek ki,
işlediği salih amelden başka
hiç bir şey onu kurtaramaz .
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
6
7. “O gün ki ne mal fayda verir
ne oğullar!” Şuara-88
“Allah’a arınmış bir kalp ile
gelen başka.” Şuara-89
7
10. Şüphesiz yeryüzünde hepsi
ve yanında bir o kadarı daha
kendilerinin(kâfirlerin) olsa da
onu kıyamet gününün azabından
kurtulmak için fidye verecek olsalar,
onlardan yine kabul edilmez.
Onlara acı dolu bir azap vardır.
10
11. Tedbirli İnsan hesabını
ve yatırımını
gideceği yere göre yapar.
Aksi halde, hoşuna gitmeyeceği
çok vahim durumlarla
karşı karşıya kalabilir.
11
12. Aşağı yukarı her insan,
bir eşya satın alırken,
önüne konan iki maldan
"iyisi olsun, pahalı olsun" diyerek
daha kalıcısını ,
daha iyisini tercih eder,
12
13. ne yazık ki Allah insanın önüne
koyduğu iki hayattan
geçicisini tercih ediyor;
kalıcısını bırakıyor.
13
14. "Ama siz, dünya hayatını
tercih ediyorsunuz.
Oysa âhiret daha hayırlı
ve daha kalıcıdır."
(87/A'lâ, 16-17)
14
16. Hesap gününde
Allah’ın vaad ettiği mükafatı almak için
sınava iyi çalışmak ,
o sınavın meşakkatine
ve zorluklarına katlanmak
ve sabretmek lazim.
16
21. "İnkâr edenler,
ateşe sunuldukları gün, onlara:
'Dünyadaki hayatınızda
sizin için güzel olan her şeyi harcadınız,
onların zevkini sürdünüz;
ama bugün, yeryüzünde haksız yere
büyüklük taslamanızın
ve yoldan çıkmanızın karşılığında
alçaltıcı bir azab göreceksiniz' denir."
(46/Ahkaf, 20)
21
24. Kur'an, terbiye etmeye çalıştığı insanda
ilk etapta âhiret endişesini
oluşturmaya çalışır.
Bu endişe belli bir boyuta ulaştığı zaman
insanların hayatlarında
inkılabların gerçekleştiğine şahit oluruz.
24
25. Ahiret endişesi olan kişi
İşlediği günahın âhirette
cezası ne kadar büyük olacağını
inandığı için günahları bırakır.
25
26. Âhiret ve Allah korkusu olmadan
insanları neye göre ahlaklı
ve dürüst olmaya sevkedeceksiniz?
Eğer bir insan,
yaptığı bir kötülüğün cezâsını
görmeyeceğini bilse,
niye o kötülükten vazgeçsin
veya yapacağı bir iyiliğin karşılığında
mükâfat yoksa niçin o iyiliği yapsın?
26
27. Sahâbeler, Hz. Peygamber'e,
biraz rahatına bakması,
kendini fazla yormaması yolunda
birtakım şeyler söyleyince,
Rehber ve Örneğimiz'den
şu cevabı aldılar:
27
28. "Nasıl refah ve nimetin tadını bulurum ki,
İsrafil ( a.s) sûru ağzına almış,
alnını eğdirmiş ve kulağını vermiş,
ne zaman üfleyeceğine dair
emir bekliyor." (Tirmizî)
28
33. De ki:
“Sizin kendisinden kaçıp
durduğunuz ölüm var ya,
o mutlaka size ulaşacaktır.
Sonra gaybı da,
görünen âlemi de bilen Allah’a
döndürüleceksiniz de,
O size yapmakta olduklarınızı
haber verecektir.” Cuma-8
33
34. Rabbinin huzuruna gidip
yaptıklarınızın ve yapmadıklarınızın
(yapılması gereken şeyler
yapılmayanın)
hesabını vereceğini düşünün
ve hayatınını ona göre düzenleyin:
34
35. Çünkü, ölüm bir yok oluş değil;
o bir diriliştir.
Babamız Adem (a.s.)’ın
ana vatanına bir dönüştür ölüm .
Ölüm dünyadan ahirete
bir geçiş vizesidir. 35
36. Bakara sûresi 4. âyette
Kur'an'ın doğru yola kılavuzluk edeceği
muttakîlerin vasıfları sayılırken
"âhirete inananlar" değil;
"âhirete yakînen yani
(şuurlu ve bilinçli olarak)
iman ederler." denilir. 36
37. Bir adam:
Vehn nedir? ya Rasûlullah diye sorunca:
"Vehn, dünyayı fazlaca sevmek
ve ölümü kötü görmektir" buyurdu 37
38. Vehn kelimesinin sözlük anlamı
gevşek olmak,
Zayıf ve güçsüz olmak,
gevşeklik göstermektir.
38
39. Hadiste bu sözlük anlamının ötesinde
İslam ümmetinin içinde bulunduğu
gevşeklik ve zayıflığının sebebini,
gerekçesini anlatmıştır:
“Vehn, dünyayı sevmek
ve ölümü kötü görmektir".
39
40. Hz. Ömer (r.a.)’nun vasiyetinde
ne dediğini biliyormusunuz?:
Hz. Ömer (r.a.) diyor ki :
Ben ölünce bir an önce
beni defn edin .
40
42. Eğer ben Cennetliklerden isem ,
bir an önce makamıma geçmek isterim,
yok eğer Cehennemliklerden isem
bir an önce benden kurtulun.
İşte canlı bir ölüm ve ahiret bilinci
Hz. Ömer’in (r.a.) bilinci.
42
43. Ne mutlu, ölümü sevebilen,
ölümle dostluk kurabilen,
ölümün koynunda ömür tüketebilen
Allah’ın erlerine!
43
45. Ey dualara icabet eden,
bize şah damarımızdan
daha yakın olan,
esirgeyen,
bağışlayan,
lütfeden
ALLAH’ım.
45
46. Sen affedicisin,
affı seversin,
bizi ve bütün Müslümanları affeyle.
Ölülerimizi aff ve mağfiret eyle.
Kabirlerini Cennet behçelerinden
bir bahçe eyle.
mekanleri Cennet eyle.
46
47. Bilerek veya bimeyerek
işlemiş olduğumuz
bütün günahları affeyle.
Bize rahmetinle,
şerefinle,
bereketinle
muamele eyle.
47