SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 80
TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR 
(ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU) 
VE TEHCİR GERÇEĞİ 
(1878-1915) 
Dr. Ali KARACA
TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR 
(ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU) 
VE TEHCİR GERÇEĞİ 
(1878-1915) 
Dr. Ali KARACA 
Marmara Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi 
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi 
akaraca@marmara.edu.tr 
İstanbul – Nisan 2003 
2
İthaf 
I.Dünya savaşının bütün ızdırap ve çilesini, Rus ve Ermeniler tarafından işgal edilen 
yurdundan (22 Temmuz 1916) yüzlerce kilometre uzaklara sürüklenirken yaşayan, 
Karavaiz/velioğlu Ali oğlu Süleyman’ın çoçukları babam Bilâl Karaca (1900-1968) ile o felaket 
yıllarında babalarıyla birlikte ölümcül yol şartlarında, üzerlerine bir çığ gibi yuvarlanan esaret, 
zulüm ve ölümden kaçarken, yurtları olan Kelkit’in Gerdekhisar köyünden Yozgat’ın adını bile 
bilmedikleri köylerine ulaşmak için çırpnırken serçeler gibi kar-tipi altında yollarda donarak ölen 
küçük amcalarım 5 yaşındaki Şehri Cafer (öl.1916) ve 9 yaşındaki Hacı (öl. 1916) ile bu konkunç 
sona gidişi önceden sezen babaannem tarafından, Samsun’da Öksüz ve Yetimleri Toplama 
Kampına bırakılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan, bu işgalin yüz binlerce öksüz ve 
yetiminden yalnızca biri olan 7 yaşındaki amcam Hasan’ın (öl. ?) ve de bu savaşta ülkesini 
savunmak için askere giden, hangi cephede ve hangi şartlarda ne olduğu bilinmeyen, bir daha 
doğduğu topraklara dönemeyen büyük amcam Ağa’nın; her baharda çiçekler gibi yeniden açan 
sevgi, hürriyet, adalet ve barış taçlı hatıralarına, babamın daima duyduğu gibi sonsuz özlem ve 
duygularla.... 
Kozyatığı - Nisan 2003 
3
İÇİNDEKİLER 
GİRİŞ…………………………………………………………………………….. 
I- B Ö L Ü M 
1. ERMENİLERİN TERÖRİZMİ BENİMSEYEREK SİYASALLAŞMA ÇABALARI 
(1878 - 1894 )……………………………………………………………… 
1.1. Siyasî antlaşmalar ve Ermenilerin talepleri…………………………….. 
1.2. Reform dayatmaları ve Projeler……………………………………… 
1.3. Reformla Terörizmi ilişkilendirme yöntemleri……………………… 
1.3.1. Ermeni Teröristlerin bir tertibi Sason Ermeni olayı (1894) ve Tahkikat Heyeti 
1.4. Avrupalı devletlerce Ermenilerle ilgili kırk maddelik yeni bir Reform 
Projesi'nin Hükümet'e verilişi……………………………………. 
1.4.1. II. Abdulhamid ve Hükümet'in proje üzerinde yaptığı çalışma ve bazı bürokratların 
görüşleri………………………………………………………………… 
1.4.2. Projenin son şeklini alması…………………………………………… 
1.4.3. Terörizmin yeniden devreye girmesi, Avrupalılara yönelik Babıâli Ermeni baskını 
(1895)……………………………………………………………………… 
2- AVRUPALILARIN GÜDÜMLÜ ÖZERK ERMENİSTAN PLÂNLARININ 
BAŞUNSURU ANADOLU REFORMU GENEL MÜFETTİŞLİĞİ (1895-1900) 
2.1. Reform Müfettişliği ve Heyeti…………………………………………………… 
2. 2. Genel Müfettiş'in yetkisinin çerçevesi…………………………………………… 
2. 2. 1. Genel Müfettişlik ve Reformun uygulamasını değerlendiren komisyonlar……… 
2. 3. Şâkir Paşa’nın Müfettişliğine ve Osmanlı Devleti kontrolündeki reforma tepkiler 
2. 3. 1. Avrupalı Devletlerin Tepkisi……………………………………………………. 
2. 3. 2. Ermenilerin terörizm ve isyanları yagınlaştırması…………………………………. 
2.4.Olayların hazırlayıcısı olan Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı…… 
2. 4. 1. Ermeni ihtilâl komiteleri………………………………………………………. 
2. 4.1.1. Armenikan Partisi…………………………………………………………… 
4
2. 4.1.2. Devrimci Hınçak Komitesi /Partisi……………………………………………. 
2. 4.1.3. Taşnaksutyun Komitesi………………………………………………………. 
2. 4. 2. Misyoner Teşkilâtı…………………………………………………………… 
3. ERMENİLERE YÖNELİK REFORM PROJESİ'Nİ UYGULAMA 
ÇALIŞMALARI (24 Ağustos 1895-20 Ekim 1899)……………………. 
3. 1. Vilâyât-ı Sitte'nin Genel Durumu………………………………………… 
3. 2. Reform Projesi'nin uygulanışı……………………………………………. 
II. B Ö L Ü M 
4 ERMENİ REFORMU MESELESİ'NİN ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DÖNÜŞMESİ VE 
AVRUPALI REFORM GENEL MÜFETTİŞLERİ (1909-1915)………….. 
4. 1. Avrupalı Reform Müfettişleri dönemi ve bir örtülü işgal plânı …………… 
4. 1. 1. Örtülü işgal için dayatılan Reform Projesi……………………………………. 
4. 2. Avrupalı Reform Genel Müfettişleri……………………………………….. 
4.3. Tarihî yaşanmışlığın getirdiği bir noktada zorunlu iskân politikası: Tehcir 
4.3.1. Ermenilerin bir defa daha silâhlı isyanı ve düşmanla işbirliği yapması…… 
4. 3 2. Zorunlu iskân politikasının uygulanması…………………………………… 
4.3.3. Ermenilere uygulanan zorunlu iskânın metodu………………………. 
5. SONUÇ…………………………………………………………….. 
6. KAYNAKLAR 
7. EKLER 
5
“Sırf ilmî ve insanî gayelerle memleketimizde çalışmakla beraber ruhlarında mündemiç 
bulunan Hıristiyanlık duygusu saikasıyla hemen sırf Hıristiyan ekalliyetlerle meşgul olmak ve 
onlara ister kasıtlı ister kasıtsız arasında ekalliyetlerin de yaşadıkları Müslüman kitlelerinden 
ayrılmak arzusunu aşılamak. Bu gibilerin gerek Müslümanlara gerek güya iyiliğine çalıştıkları 
Hıristiyan ekalliyetlerine dahilinde yaşadıkları İslâm ekseriyetlerine tahakküm arzu-yı nâ-makûlunü 
aşılamakla ne kadar gayrî insanî bir surette hareket etmiş bulundukları ve bu yüzden husule gelen 
mukatelâttan (karşılıklı öldürmeler) manen mesul bulundukları aşikârdır”.1 
Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık 
kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mâhiyet alır. 
16 Ağustos 1931 Mustafa Kemâl ATATÜRK 
1 3 Ocak 1922’de Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün ABD Yakın Şark Yardım Heyeti’ne verdiği demeç. 
Atatürk'ün Milli Dış Politikası (Milli Mücadele Dönemine Ait 100 Belge) 1919-1923, I,. Ankara 1992, s. 
385. Kültür Bakanlığı Yayını. 
6
GİRİŞ 
BERLİN ANTLAŞMASI : Madde 61. “Babıâli ahâlisi Ermeni bulunan ayâlâtta 
ihtiyacât-ı mahalliyenin icâb ettiği reformu/ıslahatı bilâ-tehîr icra ve Ermenilerin 
ÇERKEZ ve KÜRTLERE karşı huzur ve emniyetlerini te’mîn etmeyi taahhüd 
eder ve ara sıra bu bâbda ittihaz olunacak tedâbiri, devletlere tebliğ 
edeceğinden, düvel-i müşarünileyhin, tedâbir-i mezkûrînin icrasına nezâret 
eyleyeceklerdir. 13 Temmuz 1878”2. 
Anadolu’ya Selçuklu Türklerinin gelişinden önce bu bölgeye hakim olan Bizans Devleti, 
İmparator II. Basileios (976-1025) ve IX. Kostantinos (1042-1055) döneminde, bazı bölgelerinde 
Ermenilerin küçük beylikler halinde yaşadıkları Doğu Anadolu’yu doğrudan idaresine almıştı. 
Bizans ağır vergilerle ezdiği dinî- mezhebî nedenlerle askeri takibata uğrattığı Ermenileri inançlarını 
terke zorlamış, bölgeyi doğrudan kendisine katmasından sonra ise 40 bin Ermeni’yi daha iç 
bölgelere zorla göçürmüştür3. Mateos’un kaydına göre, Sivas bölgesine zorunlu göçürme/tehcire tabi 
tutulan Seneker’in oğulları Adom ve Abuhls’un idaresindeki Ermeniler, daha sonra üzerlerindeki 
kontrol gevşeyince bu bölgedeki Rumları kesip-biçerek intikam almışlardı. 
Bu esnada Doğu Anadolu’ya girerek Ani kalesini Bizanslılardan almış bulunan Türklere 
karşı sefer düzenleyen İmparator Romanos Diogenes’i, önce Ermeni katliamlarından şikayetçi olan 
Rumlar karşıladı. Rumlar: “ Ermeniler bize karşı Türklerden çok daha kötü davrandılar. 
Kiliselemizi yağmalayıp çoğumuzu katl ettiler.” şeklinde şikâyette bulundular. Bunun üzerine 
Diogenes, Türklere karşı yaptığı sefer dönüşünde Ermeni dinini yok edeceğine yemin ettikten başka, 
askerine Ermeni evlerini yağmalatarak çok sayıda Ermeniyi katletti. Bizans İmparatorluğunun 
uyguladığı politikalar sonucunda, yaşadıkları bölgelerden ayrılmak zorunda kalan ve zorunlu 
göçe/tehcire tabi tutulan Ermeniler Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu ve Çukurova gibi yerlere 
dağılmışlardır. Bu arada Haçlı seferleri ile Anadolu’ya gelecek olan Avrupalı orduların tavrı da 
Ermeniler için ayrı bir hüsran olacaktır. 
Dönemin kaynaklarına göre, Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın Diogenes’e karşı kazandığı 
Malazgirt savaşından sonra (1071), Türklerin yönetimine giren Ermeniler barış ve güvene de 
kavuşmuştu. Mesela 1090 senesinde kendini ziyarete gelen Ermeni din adamlarının istekleri üzerine, 
Selçuklu Sultanı Melik Şah bütün kilise, manastır ve ruhanîleri vergiden muaf tutmuştu. 
Süryani Mihail’in kaydettiğine göre; Bizans’ın yönetim anlayışı, Hıristiyanlığın farklı 
mezheplerine bağlı olan Ermeni ve Süryanî kiliselerindeki kutsal kitap ve eşyalarla, yine bu 
mezheplerin mensuplarına ait İstanbul’daki kiliselerin yakılmasını onaylamaktaydı. Bu anlayışa 
karşı, Türkler ise Antakya’nın fethinden sonra, hakimiyet geleneği olarak camiye çevirdikleri şehrin 
büyük kilisesi yerine iki yeni kilisenin inşasına izin verebilmekteydi4. Dönemin kaynaklarında, 
Selçuklu Türk Devleti idaresi altındaki Ermenilerin daha sonraları Bizans’a veya başka bir 
2 Berlin Kongres,. II. 1296 (İstanbul) Matbaa-yı Amire, s. 271. 
3 Geniş bilgi için bk. Urfalı Mateos, Vekâyinâme (952-1136) ve Papaz Gregor’in Zeyli (1131-1162), Türkçe Tercümesi 
Hrant D. Andreasyan, Ankara 1987. 
4 Bk. Süryani Mihail, Vekâyinâme, II. Kısım, Türkçe Tercümesi Hrant D. Andreasyan, Türk Tarih Kurumu Basılmamış 
nüsha). Değerlendirmesi için bk. Mehmet Ersan, “ Türk Yönetim Tarzı, Ermenilerin Türk İdaresini Kabulleri ve 
Kendilerine Tanınan Haklar” Uluslar arası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu Bildirileri, İstanbul 2001 (13-19). 
7
Hıristiyan ülkeye göç ettiği veya göçe zorlandığı bahsinin geçmemesi de o devir Türk-Ermeni 
ilişkileri açısından ayrıca kayda değer bir durumdu. 
1299 tarihinden sonra kurulan ve Anadolu Selçuklu Türk Devletinin mirasçısı olarak gelişim 
gösteren Osmanlı Devleti döneminde de Türk-Ermeni ilişkilerinin çok uzun bir süre iyi bir seyir 
takip ettiği kaynaklardan anlaşılıyor. 
Osmanlılarda “müslim” ve “gayrı müslim” olarak iki temel grubun esas alındığı bir siyasi-sosyal 
yapılanma görülmekteydi. Bu itibarla gayrı müslimler dini inanç ve mezhep farklılıklarına göre üç 
temel gruba ayrılmıştı. Genellikle “cemaat/mezhebi topluluk” ve “taife/kavim,kabile” denilen bu 
gruplar; İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra (1453) yeni bir organizasyona tabi 
tutuldular. Bunlar; geçmişi Doğu Roma/Bizans İmparatorluğuna dayanan, yani Romalı olmalarına 
atıfla “Rumîyan”da denilen Ortadokslar ( Rum, Sırp, Bulgar, Arnavut ve bazı Araplar) ile 
Gregoryanlar ( Erâmine ) ve Musevilerdi (Yahudiyan)5. Aynı zamanda bu topluluklar devletin 
kendilerine uyguladığı hukukî statü dolayısıyla “zımmi” genel adıyla da anılırlardı. Zımmi veya 
zımmiyân; en geniş anlamda “himaye edilen, korunan” demekti. “Kendisiyle anlaşma yapılan evlat” 
manasına da gelen zımmi, Zımmi Hukukuna göre, idareye bağlılığı ve ödediği vergilere karşılık 
olarak hukuken devlet tarafından can, ırz ve mallarının koruması, soyunun devamı ve inanç 
özgürlüğünün sağlanması gibi güvencelere sahipti. 
XVII. Yüzyılda Avrupalıların doğuya yönelerek sömürgeler elde etme ve oralarda hakimiyet 
kurma politikalarının etkisiyle, XIX. Yüzyılın başından itibaren Türk-Ermeni ilişkileri de yeni bir 
şekil almaya başlayacaktır. Özellikle 1821 tarihli Mora’daki Rum isyanı sonrası, Rus Çarı I. 
Nikola’nın önderliğinde İngiltere ve Fransa’nın aralarında yaptıkları bir gizli antlaşmayla, 
Yunanistan’a bağımsızlık sağlamaları bu ilişkide bir dönüm noktasıydı (1829). Bu tarihte yapılan 
Osmanlı-Rus savaşı sonrası Ruslar, Azerbaycan Hanlığının toprağı olan Revan’da bir Ermeni 
bölgesi oluşturup, Türkiye ve İran’dan getirdikleri 140 bin kadar Ermeniyi buraya yerleştirdiler6. Bu 
sırada Osmanlı Devletinin çeşitli bürokratik birimleri, özelliklede dışişleri ile ilgili hükümet 
dairelerinde çalışan Rum asıllı bazı memurlar, Mora isyanına katkıları nedeniyle güvenilirliklerini, 
dolayısıyla görevlerini kaybettiler. Onların yerini ise yine Hıristiyan bir grup olan Ermenilerin 
doldurduğu gözlenecektir. 
Böylece devlet idaresinde siyasal, hukusal ve ticarî etkinlikleri gittikçe artan Ermeniler, bu 
tarihe kadar devletle olan ilişkileri nedeniyle güvenilir bir unsur olarak öne çıkarıldı. Esasen 
kuruluşundan beri Osmanlı İmparatorluğunun, Ermenilere politik yaklaşımı bu güven esasına 
oturtulmuştu. Devletin resmi belgelerine de bolca yansıdığı gibi Ermeniler, Türk yöneticilerce “ 
sadık tebaa/gönülden bağlı uyruk” olarak adlandırılmaktaydı. Anlaşıldığı üzere devletin bu duruşu, 
aynı zamanda Ermenilere olan özel bir güvenle birlikte onları kollama ve koruma resmi siyasetine 
de dönüşmüştü. 
Tanzimat (1839) ve Islahat (1856) Fermanlarının ilanı gibi genel düzenlemelerin yanı sıra, 
Ermeniler için 1847 ve 1862’de iki yeni huhukî düzenleme yapılması bu yaklaşımın bir ifadesiydi . 
1847’de Ermenilerin, o güne kadar olduğu gibi, kendi dini ve sosyal yaşantılarını yine kendi 
inançlarına göre idare etmeleri için, Patrikhane’de 14 üyeden oluşan bir Ruhanî Meclis ile 20 
kişiden oluşan Meclisi Âli/Yüksek Meclis kurdurulmasına izin verildi. Ayrıca 1850’lerde özel bir 
komisyonca başlatılan bir milli nizamname/tüzük hazırlama çalışmaları da 1862’de tamamlandı. Bu 
çalışma sonucu hazırlanan 99 maddelik “ Nizamnâme-i Milleti Ermeniyân (Ermenicesinde 
5 İlhan Şahin, “Klasik Dönemde Osmanlı İmparatorluğunda Gayr-ı Müslimler” Uluslar arası Ermeni...(13-19). 
6 Kemâl Beydilli, “1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Götürülen Ermeniler” Türk Tarih 
Belgeleri Dergisi, XIII/17. Ankara 1988, (365-409). 
8
Ermenilerin Teşkilât-ı Esasiyesi)” tüzüğü, 29 Mart 1892 tarihinde hükümet tarafından onaylanarak 
yürürlüğü konuldu7. Bu genel ve özel düzenlemeler, Ermenilerin sosyal ve siyasî varlıkları için yeni 
bir devir açmıştır. Söz konusu belgeler, Osmanlı Devletinin Ermenilere bakışı açısından da önemli 
siyasî bir özellik taşırlar. 
Yukarıda değinildiği üzere, özellikle Türk Devletinin ticaret, dışişleri ve adliye ile ilgili 
alanlarda memur olarak görev verdiği Ermenilerin bazıları konumları dolayısıyla daha ön plana 
çıkacaktır.1890’dan sonra özellikle İngiltere ve Rusya’nın sergiledikleri tutum nedeniyle de, Ermeni 
Terör Komite/Örgütlerince ortadan kaldırılması gereken bir hedef haline gelen ve kendisine suikast 
dahi düzenlenen Osmanlı Sultanı II. Abdulhamit’in son üç Hazine-i Hassa/İç Hazine Bakanı 
bilhassa dikkat çekmektedir. Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı olan bu bakanlar, 1879-1908 yılları 
arasında Sultan’ın İç Hazinesine ait mali işleri sırayla üslendiler. Sultan maliyesini aynı zamanda 
Saray’da özel bir büroya da sahip Agop Paşa (1832-1891), Mikail Paşa (1842-1897) ve Ohannes 
Paşa’ya (1836-1912) teslim etmekten çekinmemişti. Ohannes Paşa, 1908’de yeniden açılan Osmanlı 
Meclisi’ne yine II.Abdulhamit tarafından Ayan Meclisi Üyesi olarak atanacaktır. 
Esasen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına kadar yönetimi altında oldukları Türk devletiyle 
hayatî bir problem yaşamayan Ermeniler, savaş sonrası yapılan Ayatefanos ve Berlin antlaşmalarına 
konulan ilgili maddelerle bir yol ayrımına sürüklenecekti. Bu tarihten sonra Avrupalı devletlerin, 
kamu oylarını Doğuya yönelik siyasi ve askeri girişimlerine ikna etmek için, Ermeni eksenli 
propagandayı politik bir tavır olarak benimsedikleri görülmektedir. Avrupalı hükümetlerin bu 
yaklaşımları, Osmanlı Devletiyle aralarında 1914 ve daha sonrasında da yaşanacak bir dizi idari, 
siyasi, hukuksal, askeri ve toplumsal gelişmelere yol açacaktı. 
I. Dünya savaşı sonrasında Avrupalı devletlere sığınmış olan Osmanlı İttihat ve Terakki 
Partisi üyelerinden ve hükümet mensubu Sadrazam Said Halim Paşa ile Vali Cemal Azmi ve Dr. 
Bahaeddin Şâkir’i katleden, Taşnaksutyum Devrimci Ermeni Federasyonu’nun tetikçisi terörist 
Arşavir Şıracıyan dahi bir gerçeğin altını çizmektedir. O,1982’de Paris’de La dette de SANG 
adıyla yayınlanan hatıratında: “ Nesiller boyu Ermeniler okullar, hastahaneler, kazançlı müesseseler 
kurmuş oldukları; milyonlarca hektar ekili arazinin ortasında gösterişli köylerinin yükseldiği bu ülke 
(Türki’ye)...”8 demekteydi. Bu vurgulama, asırlarca sürdürülen devlet politikasının Ermeniler 
açısından sonucunu oldukça anlaşılır bir şekilde ortaya koymaktadır. Fakat hatıratında, aynı 
zamanda Ermenileri yok etmeye yöneldiğini idda ettiği Türk devletine rağmen, altını çizdiği bu 
mutluluk tablosunu nasıl başardıklarına bir açıklık getirmemektedir. 
Şıracıyan’ın da ileri sürdüğü Ermenilerin sebepsiz yere “aşağılanma, takip edilme ve 
öldürülmeleri” genel olarak, 30 Mayıs1915 yılında bir kısım Müslüman, Rum ve Ermenilere 
uygulanan 1915 zorunlu yer değiştirmeye/ tehcire bağlanmaktadır9. Bu iddaların gerçeklik boyutu, 
önemli ölçüde, ancak objektif-tarafsız tarihi kaynaklara dayanılarak aydınlatılabilir. Bu bakımdan 
kaynaklara gidildiğinde, Türk-Ermeni ilişkilerinde 1878-1921 devresinin çok önemli bir dönemi 
oluşturduğu görülmektedir. 
7 Nizâmnâne-i Millet-i Ermeniyân, (İstanbul) H.Mühendisyan Matbaası 1279 (1863). 
8 Türkçesi bk, Dr. Mustafa Orağlı, Bir Ermeni Teröristin İtirafları, İstanbul 1997. (İngilizcesi, The Legancy, Boston 
1965). 
9 Söz konusu hatıratın yayım tarihleri dikkate alındığında, anlatımlardaki çelişkiler görmemezlikten gelinse bile, hatırat 
sahibinin anlatımlarının 12 Ocak 1951 tarihli “Soykırımı Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme” nin 
çerçevesine girecek şekilde, konunun uzmanlarınca yeniden dizayn edildiği (ve belki de bazı eklemelerin yapıldığı) 
algılamasını doğurmaktadır. 
9
I- B Ö L Ü M 
1. ERMENİLERİN TERÖRİZMİ BENİMSEYEREK SİYASALLAŞMA ÇABALARI (1878 - 1894 ) 
1.1. Siyasî antlaşmalar ve Ermenilerin talepleri 
1877-78 Osmanlı-Rus savaşının Osmanlı Devleti açısından önemli bir sonucu, hiç 
şüphesiz Anadolu Islahatı/Reformu Meselesi’dir. Malazgirt zaferinden bu tarafa. Anadolu kıtası ile 
birlikte Ermenilerin geleceklerini tayin hakkı hukuken ve siyaseten Türklere intikal etmişti10. 
1877 yı lma kadar da bu hak yalnız Türklerde kalmıştır. Fakat bu tarihten sonra Ermenilerin 
durumu, bazı antlaşmalarla milletler arası bir konu hâline getirilmiştir. 3 Mart 1878 Ayastefanos 
(Yeşilköy) Antlaşması 11 ile, i lk defa Rusya tarafından siyasî gündeme sokulan Ermeni Meselesi, 
13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması’yla. uluslararası bir mesele hâlini aldı. 
Bu çalışmada, Ermeni sorunu siyasallaşırken hangi yöntemlerin işlerlik kazandığı, dış 
etkiler ve Ermenilerin kendi devletleri aleyhine yabancılarla olan işbirliğinin boyutları tespit 
edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca bu gelişmeler karşısında Osmanlı Devleti'nin tavrının ne 
olduğu ve yaşanan tarihsellikte gelinen nokta irdelenecektir. Bu konulara değinilirken 
genellikle birinci elden kaynaklara başvurulacaktır. 
Bu tarihten daha önce, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Rusya12, 1856 Paris 
Antlaşmasıyla Rusya'nın yanı sıra İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusya Osmanlı 
Hırıstiyanlarını himayeci devletler konumuna gelmişlerdi13. 1878 yı l ında yapılan 
anlaşmalarda, hususen söz konusu edilen Hırıstiyanlar Ermenilerdi. 
10 Streek ,"Ermeniler", İslam Ansiklopedisi (İA), IV. (tadil. M.Halil Yinanç), İstanbul 1977 (s. 317-326): Osman 
Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ankara 1971, s. 23-24, 29-30. 
11 16. madde: Ermenistan’da Rusya’nın taht-ı istilasında bulunup Devlet-i Aliyye’ye iadesi lazım gelen 
mahallerin tahliyesi. oralarca devleteynin münasabât-ı hasenesini muzır karışıklıklara mahal verebileceğinden, Devlet-i 
Aliyye. Ermenilerin meskûn bulunduğu eyâletlerde, menâfii-i mahalliyenin icâb ettiği ıslahat ve te'sisâtı bila-ifâte- 
i vakt icra etmeği ve Ermenilerin KÜRTLERE ve ÇERKEZLERE karşı emniyetlerini istihsal etmeği taahhüd 
eder. Bk. Berlin Kongres,. II., 1298 Matbaa-yı Amire, s. 282. 
12 Mehmet Galip, Tarih-i Vukuat, İstanbul 1328, s. 66; Abdurrahman Şeref, Tarih-i Devlet-i Osmaniyye, I.,. İstanbul 
1318, s. 164-166. 
13 Bilâl Şimşir, Osmanlı Ermeniler,. İstanbul 1986, s. 67; Bilhassa Islahat Fermanı'nın ilânından sonra da. Hıristiyanların 
durumlarının ıslahından vazgeçmeyen Rusya'nın yanında Fransa, Islahat Fermanının tamamen icrası durumunda, maksat 
hasıl olacağı kanaatindeydi. Rusya, bu ıslahatın Osmanlı Devletinin re'yine bırakılmayarak, Avrupalı devletler 
tarafından cebr ile muamele edilmesi için iki lâyiha hazırlar: Bk. Ali Reşad, Asr-ı Hazıra Tarih,. Dersaadet 1330, s. 
664-665. 
10
Kendileri için yeni siyasî gelişmelere kapı açan 1877-78 Osmanlı - Rus Savaşı 
esnasında Ermeni önderlerinin sergiledikleri tavır, siyasî üslûp ve etik anlayışlarını 
göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Savaş ilânının 25 Nisan 1877'de görüşülmesi esnasında 
Mebusan Meclisi Asbaşkanı Ohannes ile aralarında Halep milletvekili Manon Efendinin de 
bulunduğu 9 milletvekili, Müslüman dostlarını asla terk etmeyeceklerini ilân ediyordu. Bu arada İngiliz 
Büyük Elçisi, Sir Austen Henry Layard'ı ziyaret eden Ermeni Gregoryan Patrik Nerses ve dinî önderler, 
Türk yönetiminde kalmayı istediklerini ve dinlerini yaşamada hiçbir zaman rahatsız edilmediklerini 
söylemekteydi. 7 Aralık'ta toplanan Ermeni Genel Konseyi ise ülkeyi savunmak amacıyla, yeni kurulan sivil 
muhafız birliğine Ermenilerin de katılmasını oy birliğiyle karara bağlıyordu. Fakat Erzurum'un Rusların 
eline geçmesi üzerine işgalci birliklere katılan bazı Osmanlı Ermenileri, yaralı Türk askerlerini 
öldürmekten geri durmadıkları gibi Plevne'nin düşmesi üzerine, 18 Aralık'ta yeniden toplanan Ermeni 
Konseyi, önceki kararını büyük çoğunlukla geçersiz ilân ediyordu. Bununla yetinmeyen Konsey, Çar’dan 
Ermeni bölgesi saydıkları yerlerin özerkliğini veya Rusya'ya katılmasını talep etmekteydi. 
17 Mart 1878'de Layard'la görüşen Patrik Nerses de, Ermenilerin Müslümanlara besledikleri 
nefret duygusunun daha da arttığını, Ermenilerin ‘Özerk bir Ermenistan ili’ kurmalarının sağlanmasını 
istiyordu. Diğer taraftan ise kendisi, eski Patrik Mıgıdıç Hrimıyan, Piskopos Horen Narbey (Kalfayan), Stepan 
Papazyan ve Mosiciyan’ın da aralarında bulunduğu bir Ermeni kurulu, Grand Dük Nikolas'la görüşerek, 
Türkiye'nin Doğu İllerinde de bağımsız bir Ermeni devleti kurulmasını teklif ediyorlardı. Bu isteklerinin 
gerçekleşmemesi durumunda isyana kalkabileceklerini söyleyen Patrik, aynı yoldaki isteklerini bir dilekçe 
ile Çar II. Aleksandr’a iletmekten geri durmamıştı (13 Şubat 1878)14 . Hâlbuki aynı yılda (1878), 
Doğu Anadolu'da uzun bir inceleme gezisi yapan ve birçok Ermeni ileri geleni ile görüşen İngiliz General 
Baker Paşa, Ermenilerin gelecek için büyük emeller beslediğini, ancak bu emellerin uygulanabilir 
olmadığını kaydetmekteydi. Baker Paşa, bu isteklerin kendileri için tehlikeli olacağı gibi, Ermeni özerklik 
plânının ne kadar aptalca olduğunu anlamak için de, Ermenilerin azınlıkta olduğu bu ülkeyi tanımak 
gerektiğine dikkat çekiyordu15. 
Ermeni önderlerinin yukarıda anlatılan davranış ve ruh halleri ile Türklere karşı besledikleri 
14 Daha geniş değerlendirme ve tespitler için bk., Salahi R. Sonyel, "Osmanlı İmparatorluğu'nda “Ermeni Sorunu Niçin ve Nasıl 
Başladı? ” Uluslararası Osmanlı Tarihi Sempozyumu Bildirileri, İzmir 2000, s. 482-505: ( Accounts Papers (AP). 44, 1877, XCII. 
4033; AP., 36: Foreing Offise (FO), 65/978, no. 115; FO., 195/11440; FO., 424/68 Conf. 3601; FO., 371/4974/1: 2404 
ve (Gazeteci) Charles Villiams, The Armenian Campaing,. London 1878 gibi kaynaklara müracaatla tespitleri). 
15 M. Hani f i Bostan, "I. Dünya Savaşı Sırasında Ermenileri İskân Meselesi ve Bazı Gerçekler", Ermeni Meselesi 
Üzerine Araştırmalar, hzr. Erhan Afyoncu, İstanbul 2001, s. ( 167-184). 
11
nefret duyguları Ermeni halkı arasında anonim hâle gelen şarkılarda da adeta cisimlenir16. 
Böyle bir etik yaklaşım sergileyen Ermeni önderleri, Eski Patrik Mıgırdıç Hrimıyan ile Berlin 
Antlaşması esnasında, Ermenilerin görüş ve isteklerini17, imzacı devletlere empoze eden Nurias Çeras, 
savaş sonunda imzalanan Berlin Antlaşması'nın 61. maddesini şöyle yorumlamaktaydı: 
"Berlin Kongresi, Ayastefanos Antlaşması'nın XVI. maddesi yerine LXI. maddeyi koymakla 
kalmadı; yani maddenin sıra numarasını değiştirmekle yetinmedi, ileride kuracağımız ulusal -Ermeni 
Devleti- binanın temellerini de attı. 
Türk-İngiliz antlaşması -Kıbrıs- da bizim için ayrı bir nimet oldu. 
Gerçi Avrupa bize özerklik vermedi, ama bize öyle bir madde bağışladı ki, bu bizi erişmek 
için yanıp tutuştuğumuz amacımıza ulaştıracaktır. 
Babıali. Ermenilerin yaşadığı yerlerde, gereken reformları yapmaya söz verdi. BU 
REFORMLAR BİR GÜN İDARİ ÖZERKLİĞE dönecektir... 
Avrupa elimize silâhları verdi, paslanmadan bu silâhları kullanalım. 
Babıali, Ermenistan’da reform yapmaya söz verdi; bu reformlar gerçekleşmezse eyleme geçmek 
gerekir. 
Babıali. Ermenileri KÜRTLERE ve ÇERKEZLERE karşı korumaya söz verdi. Kürtler ve 
Çerkezler cezalandırılmadan kalırsa eyleme geçmek gerekir. 
Babıali, gereken reformları yapmaya, büyük devletler de bu reformların yapılışını 
gözetlemeye söz verdiler. Büyük devletler gözetlemeyi yapmazlarsa, ya da yetersiz yaparlarsa eyleme 
geçmek gerekir. 
16 Bayram Kodaman, "Üç Ermeni Şarkısı ve Ermenilerin Türklere Bakışı “, Ermeni Meselesi Üzerine..., hzr. Erhan 
Afyoncu, İstanbul 2001, s. 91-104. (Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Correspondance des Consules, Turquıe. Vol. 
9'dan alınan bu belgede, babasının Türklerle savaşmadan yatağında ölmesine hayıflanan Maraşlı bir Ermeni 
çocuğunun nefreti, söylediği şu şarkıda görülüyor. 17 Ocak 1898: Pek utanç verici oldu sonu babamın / Öldü yatağında 
Türklerle savaşmadan / Bense hiç lâyık değilim Zeytunlu adına / çünkü ancak üç Türkü öldürdüm./ Böyle ölmek 
istemiyorum / Birçok Türkü öldürmeden / Ölmek, ölmek istemiyorum.) 
17 Ermenilerin sunduğu proje için bk. Mesrob K. Krikorian, Armenians in the Service of the Otoman Empire 1860 – 
1908, Londan 1977, s. 7-8 ve 111-112. 
12
Berlin Kongresiyle bir altın madeni elde ettik...”18 . 
Hâlbuki Osmanlı Devleti'nden ayrılmaya bu kadar can atan Ermeniler, i lk olarak Fatih 
tarafından, daha sonra II.Mahmut döneminde bir "millet (dinî)" olarak kabul edildikten başka 
(l829)19, Devletçe " Teba-yı sadıka " olarak da vasıflandırılmaktaydı20. Esasında dinî yönden hiçbir baskı 
görmeyen Ermeniler, hayatî konularda da herhangi bir baskıya maruz bırakılmamış, aile ve iş hayatı, 
ticaret, mülk ve servet edinme devlet memuriyetlerine girmede devlet desteği görmüşlerdir. Bu sayede 
bilhassa ticaret ve zanaat sahalarında ilerleyip, zenginleşmişlerdi. 1894 yıllarına gelindiğinde, sadece 
Devletin merkezî idarelerinde ve basında çalışan Ermenilerin sayısı bine ulaşmaktaydı. Taşra meclis-i 
idare üyeleri21, sandık eminleri, belediye, aşar, ağnam ve rüsûmat işlerinde görevli olanlar ilâve 
edilince bu sayının dokuz bini aştığı görülmekteydi22. Meselâ 1896 yılında yalnız İstanbulda istihdam 
edilen 1700 Müslüman memura karşılık. 597 gayr-ı müslim memur çalışmaktaydı. Bu sayı oranlandığında 
% 26 gibi bir yüzdeye ulaşılmaktadır23. 
1.2. Reform dayatmaları ve Projeler 
Berlin Antlaşması'ndan önce harekete geçen Osmanlı Devleti, Doğu vilâyetlerinin durumunu 
iyileştirecek özel tedbirler almaya başladı. Bu meyanda Mehmed Sadık Rıfat Paşa’nın sadrazamlığı 
zamanında Erzurum, Van, Diyarbekir vilâyetleri ve Mamura'tü'1-aziz mutasarrıflığı gibi yerlerin 
düzeninin sağlanması ve devamı için, kavanin ve nizamât-ı devlete vâkıf, hakkaniyet ve dirayet sahibi 
haysiyetli bir zatın tayini kararlaştırıldı. 10 Mayıs 1878 tarihinde Ferik Sabit Paşa kumandasında yeteri 
kadar bir askerî kuvvet ve bazı memurlar, Şura-yı Devlet azası Al i Şefik Beyin emrine verilerek, bu 
mahiyette bir göreve atandı24 . 
18 Bilal Şimşir, Aynı eser, s. 29. 
19 Osmanlılarda Zimmilerin statüsü ve gayr-ı müslimlerin durumu için bk. Gülnihal Bozkurt, “İslam Hukukunda Zimmilerin Hukuki Statüler 
”. Kudret Ayter’e Armağan, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dergisi. 3. Sayı 1-4, Ankara 1987, s. 115-156; Alman-İngiliz Belgelerinin ve Siyasi 
Gelişmelerin Işığı Altında Gayr-ı Müslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu 1830-1914.,Ankara 1989 ; Ercan Yavuz, Kudüs Ermeni 
Patrikhanesi, Ankara 1987; “Türkiye’de XV-XVI. Yüzyıllarda Gayr-ı Müslimlerin İctimai ve İktisadi Durumu”, Belleten, 1983, XII-VIII 
(1127). 
20 M.Canard, “Armeniya”, The Encyclopedia of İslam (Eİ), I/I. London 1960, s. 634-650 
21 Yalnız Diyarbekir, Bitlis, Van, Erzurum, Sivas, Elazığ, Trabzon ve Seyhan gibi taşra vilayetlerde, Osmanlı Devleti’ne 
hizmet eden ileri gelirli Ermenilerin sayısı 140 kişiye ulaşmaktaydı. Bk. Masrob K. Krikorian, Aynı eser, s. 23-25, 31, 
44-45, 52, 59-61, 67-69, 77-79. 
22 Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler İkinci Meşrutiyet Dönemi 1908-1918, I., İstanbul 1984, s. 589-590. 
23 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Sadaret Murazat Evrakı (YA. Res.), 82/26. 
24 BOA., Dosya Usulü İrade (DUİT), 74-2/2-1: 8 CA 1295. 
13
Osmanlı Hükümeti'nin bu teşebbüsünnün akabinde, Berlin Antlaşmasıyla gündeme giren reform 
konusu dolayısiyle harekete geçen Salisbury ise, 8 Ağustos 1878 tarihinde Layard'a gönderdiği uzun bir 
talimatla, Anadolu Reformu'na dair bir program açıklamaktaydı25. Buna göre: "Birincisi, Memâlik-i mahrûse-i 
şahanelerinde idare-i emniyet ve intizam, ikincisi, umûr-ı maliyenin hâl-ı hazırını nâm u müstakimen tedkik 
ve tahkiki, üçüncüsü, idâre-i umûr-ı adliyenin ıslâhı hakkında ittihaz ve lâzım gelen tedabir, dördüncüsü, 
vilâyâtın ahvâl ve ihtiyâcat-ı hazırasına lâzım gelen tedkikat ve tekidatın icrasıyla, menabî-i cesime-i 
tabiiyyelerin izdiyâdına lâzım gelen tedâbirin ittihazı (27 Temmuz 1294)” gerekliydi. Bunun üzerine 
Layard, Avrupalı uzmanlar vasıtasıyla yürütülmesi isteği taşıyan mufassal bir proje hazırlayıp II. 
Abdulhamid'e verdikten başka, bu projenin uygulanması için Hükümet'e birde nota verdi (19 Ağustos 
1878)26 Layard bu teklifinde; “ Bir, zat-ı hazret-i pâdişâhi, Asya'daki ayâlât-ı şahanelerinde 
Avrupalılar tarafından tertib ve kumanda edilecek bir jandarma teşkil buyuracaklardır. İki, zat-ı hazret-i 
pâdişâhi, Asya'daki en büyük şehirlerin bazısında hüküm ve nüfuzu küçük mahallerde câri olmak 
üzere birer mahkeme teşkil buyuracaktır. Bu mahkemelerde kanunlara vâkıf bir Avrupalı bulunacak ve 
ilâmlarda kesin rey sahibi olacaktır. Üç, zat-ı hazret-i padişâhi, her vilâyete o vilâyetin varidatından mesul 
tutulmak ve iltizamı ilga ile hükmü on sene müddet câri olacak (nizâmatı) yakın vakitte tanzime 
memur olmak üzere bir tahsildar tayin buyuracaklardır. Bu tahsildarların ekseri Avrupalı olacaktır... (3 
Ekim 1878) ”27 demekteydi. Osmanlı Hükümeti ise, Meclis-i Mahsus'un hazırladığı ve Padişah’ın onayladığı 
bir cevabî notayı İngiliz Elçisi Layard'a iletti (24 Ekim). Verilen cevapta, reformların yapılmasına en büyük 
engel olarak, malî imkânsızlıklar gösterilmekteydi28 . 
Her vesileyle nota verir duruma gelen İngiliz Hükümeti29, 27 Ekimde bir kere daha aynı yola baş 
25 BOA., Yıldız Esas Evrak (YEE.), 14/95/126/7: Anadolu Islahatı Meselesi’nin ortaya çıkışı için bk. Cevdet Küçük, 
Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesi’nin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul 1984: Teftiş ve uygulamalar için ise 
bk. Ali Karaca, Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa 1838 – 1899, İstanbul 1993. 
26 BOA., DUİT., 74-2 / 2-6, 7, 8, 9, 10. 11: Bu notada, Asya'da yapılacak ve Hırıstiyanlarla sair tebayı ilgilendiren, idari 
ve himayeye dair ıslahat hususlarının teferruatının, İngiltere'yle birlikte hazırlanması fikrinin İstanbul Konferansı’nda 
karar altına alındığı belirtilmektedir. Ayrıca, Memalik-i Osmaniye'den bu kısmın, heman muhtaç olduğu şey, sadece 
sanain neşv ü nema bulabilmesi ve ahalinin tedenniden halas olması zımnında, can ve malı temin edecek iyi bir idaredir. 
bunun için temin edilecek hususlar evvel-be-evvel muhafaza-yı asayiş ve intizam, idare-i adliye ve tahsil-i varidât-ı 
devlettir denilmekteydi (YEE., 35/15/46/95). 
27 BOA., DUİT., 74-2/2-3. 
28 Hükümet, üç husus dışında valiler, hâkimler ve tahsildarların me'muriyetlerine dair İngiltere'nin teklifine de olumlu 
cevap vermekteydi. (Bk. Aynı yer.); Zaten Osmanlı Devleti 1877-78 Osmanlı Rus savaşından önce malî iflâsını ilân 
etmişti. Devletin 1874-75 Bütçesi 25 milyon Osmanlı lirası idi. Gelirleri 17 milyon lira olan devlet, dış borçlara senede 
13 milyon lira ödemekteydi. Devletin ihtiyacı için ancak 4 milyon lira kalmaktaydı. Bk. Parvus, Türkiye’nin Can 
Damarı Devlet-i Osmaniyyenin Borçları ve Islahı, İstanbul 1330, s. 9: Bu şartların üstüne bir de savaşın maliyeti 
eklenince durumun vehameti daha iyi ortaya çıkar). 
29 BOA., DUİT., 74-2/2-10 ("... bu babda İngiltere Devleti tarafından dahi her bâr ihtarât ve tebligat vukû bulmakta"...). 
14
vurdu. Daha önce bazı vilâyetlerde tecrübesine söz verilen reformun, hâlâ uygulanmadığı hatırlatılıp, 
Padişah’ın verdiği sözün gereği olarak İngiliz uyruklu Baker Paşanın Doğu Anadolu'da büyük bir 
göreve atanması teklif edilmekteydi. 
Hükümet, yapılması gerekli olan reformu: l- Antlaşma hükümlerine bağlı vaatlerin icap 
ettirdiği reform, 2- Devletin iradesine bağlı ve gerekli reformlar olmak üzere iki kısma ayırıyordu. 
Antlaşmaların getirdiği yükümlülükten kaynaklanan reformlar için; Hükümetin hazırladığı ve İngiltere 
Hükümeti'ne verdiği cevaplar, daha önce kabul görmediği gibi bu defa da verilen cevap tatminkâr 
bulunmadı. Lord Disraeli başkanlığındaki İngiliz Hükümeti. Babıâli'ye karşı tavrını gittikçe sertleştirdi. 
Kendilerine daha on gün önce Osmanlı Hükümeti tarafından bir reform programı verilmiş olmasına 
rağmen, aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden Layard, 24 Kasım 1879 (12 T.Sani 1295) tarihinde 
sûret-i husûsiye ve gayr-ı resmî olarak Padişah'a bir reform projesi verdi. Dokuz maddeden oluşan bu 
projede30: 1. maddede; jandarmaya ait hususlara temas edilmekte ve Anadolu'ya hâlâ muktedir bir 
müfettiş atanmadığı vurgulanmaktadır. 2. maddede; malî hususlar için, her vilâyete bir Avrupalı Malî 
müfettişin tayininin daha yararlı olacağı, 3. maddede; yine Avrupalı memurların, adliyede 
görevlendirilmesinin faydaların temas edilmekteydi. 4. maddede; adem-i merkeziyet fikri savunulmakta, 
her şeyin merkezden yönetilmesinin kötü sonuçlarına, Türkistan'ın içine düştüğü felâket örnek 
gösterilmektedir. 5. maddede; Hırıstiyanların çoğunlukta olduğu kaza ve nahiyelere, Hırıstiyan kaymakam 
ve nahiye müdürleri atanmasına, 6. maddede; yol yapımı ve ziraatin geliştirilmesi ile servetin 
artırılmasına, 7. maddede; Hırıstiyanların, mahkemelerdeki şahitlikleri hakkında yürürlükte olan nizamın 
eksiksiz uygulanmasına, 8. maddede; Erzurum Valisi Rüstem Paşanın31 maiyetine muktedir memurlar, 
polis, adliye ve maliye müfettişleri verilmesine, 9. maddede ise aşar usulünün lağvına kadar, bu usulün 
tadil ve ıslahının gerekliliğine temas edilmekteydi. 
Layard’ın bu projesini görüşmek üzere kabine, l Aralık 1879'da hususi olarak toplandı. Bu 
toplantıda, daha önce verilen cevaplar doğrultusunda alınan kararlar İngiltere Hükümeti'ne iletildi32. Ayrıca, 
Babıâli'yi baskı altında tutmak üzere, parlâmento üyesi Goschen'i, 28 Mayıs 1880 tarihinde İstanbul'a 
Fevkalâde Elçi olarak gönderildi33. Ortaya çıkan gelişmeler sonunda adeta birleşen Avrupalı devletler, 
30 BOA., DUİT., 74-2/2-7; YEE.,. 35/17/46/95. 
31 Bu sırada Rüstem Paşa Cebel-i Lübnan mutasarrıfıdır. Bk. aynı yer. 
32 Cevap için bk. DUİT., 74/22-6; YEE., 35/17/46/95; ayrıca bk. Cevdet Küçük, aynı eser, s. 56-57. 
33 BOA., DUİT., 74-2/ 1-24. 
15
İngiltere Elçisinin hazırladığı bir başka notayı, 7 Eylül 1880 tarihinde Babıâli'ye müştereken verdiler34. 
Goschen'den sonra İstanbul elçiliğine atanan Lord Dufferin, Anadolu Reformu ile ilgili 
girişimlere devam etti. Dufferin, bu maksatla Anadolu'da bulunan Askerî Konsolos Yarbay Wilson ve 
Binbaşı Trotter'e bir proje hazırlattığı gibi. diğer beş devletin elçilerini de yine bu maksatla bir araya 
getirdi. İkinci defa 9 Eylül 1881'de bir araya gelen elçilere; yeni bir notayla. Babıâli'den, Doğu 
Anadolu'ya bir Genel Vali atanmasının istenmesini ve daha önceki tekliflerde de ısrarlı olunduğunun 
belirtilmesini teklif etti. Özellikle, Genel Valilik konusunun ön plâna çıkarıldığı bu gelişmelerden 
sonra II. Abdulhamid, 14 Ocak 1882 tarihinde İngiliz elçisiyle görüşerek bu husustaki düşüncelerini 
bildirdi. 
1.3. Reformla Terörizmi ilişkilendirme yöntemleri 
1879'dan 1890 yı l ı na kadar, Berlin Antlaşması'nın 61. maddesinin35 kendilerine vaat 
ettiği haklar hususunda, Osmanlı Hükümeti'nden hiçbir talepte bulunmayan Ermeniler36, bu 
tarihten sonra reform isteğiyle harekete geçtiler. İngiliz ve Rusların da önemli teşviklerini gören 
ve esas gayeleri, muhtar bir Ermenistan kurmak olan Ermeni komitelerinin hedefi, Avrupalı 
devletlerin, Osmanlı Devleti'ne müdahalelerini sağlamaktı. Avrupalı devletler, İngiltere'nin başını 
çekmiş olduğu her hadiseden sonra, şiddet derecesi değişen protestolarda bulunmaya başladılar. 
1894 yı lında meydana gelen Sason olayından sonra ise bu protestolar yaptırımcı bir müdahale 
şeklini aldı. Hınçak Komitesi'nin tertibi olan bu hadise, bir nevi 1895 yılında başlayıp 1900 
yılında sona erecek olan Anadolu Reformu çalışmalarının, ikinci önemli safhasının başlangıcını 
teşkil etti. 
1.3.1. Ermeni Teröristlerin bir tertibi Sason Ermeni olayı (1894) ve Tahkikat Heyeti 
1894 tarihinde Ermeni Komitelerinin, Ermenilerin yerleşik bulundukları yerlerde, bir genel isyan 
çıkarma hazırlıklarına hız verdikleri gözlenmektedir (24 Ekim 1894)37. Bu gayretlerin sonunda 
34 Yusuf l Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, 1/1. Ankara 1983, s. 19-23. 
35 61 madde: “Babıâli ahalisi Ermeni bulunan ayalâtda ihtiyacat-ı mahalliyenin icab ettiği ıslâhâtı bila-tehir icrâ ve 
Ermenilerin ÇERKEZ ve KÜRTLERE karşı huzûr ve emniyetlerini te’min etmeyi taahhüd eder ve arasıra bu babda 
ittihaz olunacak tedabiri, devletlere tebliğ edeceğinden, Düvel-i müşarünileyhin, tedabir-i mezkurenin icrâsına nazaret 
eyleyeceklerdir.” Bk. Berlin Kongresi, Hicri 1298 Matbaa-yı Amire, s. 271; Berlin Memorandumu Tercümesi için bk. 
Ahmet Rasim, İstihdattan Hakimiyet-i Milliyeye, II. İstanbul 1341, s. 115-117. 
36 Osman Nuri, Abdulhamid-i Sani ve Devr-i Saltanatı (muharriri Ahmet Rasim), II. İstanbul 1327, s. 819. 
37 BOA., DUİT., 81-2, Ermeni İşleri Dosyası (EİD) 131 l; Bu olayların canlı şahitlerinden Rusya'nın Van ve Erzurum 
Başkonsolosu General Mayevski'nin raporları aydınlatıcı bilgiler içermektedir. Bk. Rusya'nın Van ve Erzurum 
16
Hamparsun Boyacıyan (Murat)'ın yönetimdeki topları dahi bulunan Hınçak Komitesi'ne katılan 
Ermeniler ve onlarla birlikte hareket eden bazı Kürtler, Sason Talori'de kanlı bir olay meydana 
getirdi38. Bu hadise neticesinde Ermeniler istedikleri hedefe ulaştı.Böylece Avrupalı devletlerin Osmanlı 
Devleti'ne müdahaleleri sağlandı139. IV.Ordu birliklerinin isyanı, silâh kullanarak bastırmasını40 
bahane eden ve fırsat kollayan bu devletler, Osmanlı Devleti'ne baskı yapmak için harekete geçti41. 
Sason olayı üzerine, bizzat Rus İmparatoru'na başvuran Eçmiyazın Katogikosu Hrımiyan. 
ondan müdahale isteğinde bulundu. Rusya ve diğer Avrupalı devletlerin baskınına maruz 
kalan II. Abdülhamid, hadiseyi yerinde inceletmek üzere bir komisyon görevlendirdi42 Uzun 
görüşmeler sonunda, II. Abdülhamid'in karşı olması nedeni ile43 başlangıçta, Tetkik Heyetine dahil 
edilmeyen İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Erzurum Konsoloslarının, bu komisyona iştirakleri kabul 
edildi44. Osmanlı Devleti'nin teklifine rağmen, söz konusu komisyona başlangıçta temsilcisinin 
katılmasına rıza göstermeyen45 Amerika Hükümeti, daha sonra bu işle ilgilenmesi için Sivas'ta 
bulunan konsolosunu görevlendirdi (18 Ekim 1894)46. Amerika'nın bu tavrı ise Osmanlı 
Hükümeti'nden kabul görmedi. 
İncelemeler sonunda, olaylara Ermenilerin sebebiyet verdiği komisyonca ortaya 
çıkarıldı4 7 . Diğer taraftan aynı hususta, IV. Ordu Müşiri Zeki Paşa da İstanbul'a bir rapor 
gönderdi. Bu rapora göre; Talori civarında yaylaklarda bulunan Bekrânlı aşireti, defalarca 
Başkonsolosu Mayevski'nin Hatıraları, hzr. Neriman Hasanaliyev, Trabzon 2001, s. 13-14: (Raporun Fransızca çevirisi. 
Les Massacres d'Armenie Statısque des Provinces des Van et de Bitlis); Esat Uras, Ermeni Meselesi, Ankara 1957, s. 
476-477. 
38 BOA., DUİT., aynı yer; YEE., 35/35-29/30/96 (Talori İşlerine Dair Evrak Sureti Defteri): "Ecnebi eslihasiyle 
müsellah oldukları halde ikâ-ı feyazıhdan (rezilane) geri durmayan Ermeni eşkiyası, Devlete asi olan Ekrâd ile ittifak ve 
o civarda bulunan İslam karyelerini ihrâk eylemek gibi harekât-ı asâyiş-i şikenânede bulunmakla..."; General 
Harbord’un Anadolu Gezisi ve Ermeni Meselesine Dair Raporu, (hzr. Seçil Akgün), İstanbul 1981, s. 21. 
39 Osman Nuri, aynı eser, s. 828-850. 
40 M.G. Nersision-R.G. Sahakyan, Genosid Armyan Osmanskoy İmper,. Erivan 1983, s. 38: (IV. Ordu Müşiri Zeki 
Paşa’nın Muş’a gelerek Ermenilerin yok edilmesi hakkında bir ferman okuduğu iddia edilir). 
41 Tarık, 3880 (28 B 1313): Paris’te çıkan Tan gazetesinde nkl. 
42 Yusuf Hikmet Bayur, Aynı eser, I/I Ankara 1983, s. 7; Ayrıca Hariciye Nazırı Turhan Paşa’nın başkanlığı altında da 
bir Komisyon-ı Mahsus kuruldu ve vazifeye başladı. Bk. DUİT., 74/2-1-6. 
43 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 851. 
44 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 826-847: Bu Komisyonun görevi Temmuz 1895 tarihinde sona erdi denilmektedir. Bk. 
Edeuard Driault, Şark Mes’eles, (Mütercimi Nazif) İstanbul 1928, s.333. 
45 Cevdet Küçük, Aynı eser, s. 111. 
46 BOA., DUİT., 81-2 (EID) 1310; K. Mesrob. Krikorian, Aynı eser, s. 9. 
47 Stefenos Yerasimos, Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye, İstanbul 1980, s. 553 (Documents Diplomatıquesten nkl). 
17
Ermenilerin saldırısına uğramış; aşiretin ileri gelenlerinden Hacı Ağa'nın karnına barut 
doldurulup patlatılması benzeri vahşilikler ve katliamlara maruz kalınmış ve bu olaylar söz 
konusu hadisenin ortaya çıkmas ına sebep olmuş tur ( 28 Ocak 1894)48. Avrupalı delegelerin 
murahassa raporlarına göre ise, olayların başsorumlusu Bitlis Valisi Tahsin Paşa ve mahalli 
memurlardı49. Bundan dolayı konsoloslar, Komisyon Başkanı aracılığı ile Tahsin Paşa’nın işten 
elçektirilmesini istediler50. II. Abdülhamid'in en fazla çekindiği taraf ise bu hadiseler bahane 
edilerek 1309/1891 yı l ı olaylarının gündeme getirilmesiydi (l Nisan 1894)51. 
Muş'taki bu soruşturma devam ederken İngiltere, Fransa, Rusya'nın İstanbul'daki büyük elçileri, 
Sason olaylarını ileri sürerek hazırladıkları bir memorandum ile Vilâyât-ı Sitte'de yapılmasını istedikleri 
reformları muhtevi 40 maddelik bir Reform Projesi’ni Osmanlı Hükümeti'ne verdiler (11 Mayıs 1895). 
1.4. Avrupalı devletlerce Ermenilerle ilgili kırk maddelik yeni bir Reform Projesi'nin 
Hükümet'e verilişi 
Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Mamuratü'I-aziz ve Diyarbekir vilâyetlerinde, uygulamaya konulması 
istenilen Reform Projesi52 ve memorandum53, yarı resmî bir mahiyette olması için, Baştercümanlar vasıtasiyle 
önce Mabeyn Başkitabetine/Saray'a, birkaç gün sonra da Babıâli'ye/Hükümet’e verildi54. Bu projenin 
hazırlık çalışmaları daha 7 Şubat 1895 tarihinde başlatılmıştı. Bu tarihte İngiltere Hariciye Bakanı 
Kimberley, İstanbul'daki büyük elçisine bir talimat göndererek, reform meselesinin Fransa ve Rusya 
Devletleri büyük elçileri ile birlikte gündeme getirilmesine dair yetki verdi. İngiltere bu yola girmekle, yirmi 
48 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1311; YEE., 35/35-29/30/96: “Sason ve Kulp kazaları ve Talori cihetinde Ermeniler silahlı 
dolaşarak ve İslam halka tasallut ederek, vergi vermemekte oldukları… 6 Z 1311. Silahlı Ermeniler bu kere Muş 
cihetindeki Kürtler üzerine hücum ile bir köyü yaktıkları ve müslüman nüfustan ileri gelenleri katl ve bir İslam kızını 
zorla kaldırıp türlü fezahete cüret ettikleri. 1 Ra 1312 ”; Abdülhamid Han ve Muhtıraları, (hzr. Mehmet Hocaoğlu), 
İstanbul 1989, s. 53. 
49 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 827: (Belgede Tahsil Paşa olarak zikredilir). 
50 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1310: (O. Nuri, Enis Paşa demektedir). 
51 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1312. 
52 BOA., DUİT., 74-2/1-2; 1-6; YEE., 35/38/48/95; Esat Uras, aynı eser, s. 308-327; Mehmet Hocaoglu, 
Ermeniler, İstanbul 1976, s. 417-424. 
53 BOA., DUİT., 74-2/3-1; YHE., 31/115-2/115/84 (Fransızcadır); Ermeni yazar Garo Sasuni, eserinde bu tarihi 11 
Mayıs 1894 olarak verir. Garo'nun tarihlemesi yanlıştır. Bk. Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. yy.’dan 
Günümüzde Ermeni-Kürt İlişkileri, (çvr. Bedros Zartaryan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s. 124. 
54 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 852; A. Debidour, Histoire Diplomatique de L’Europe, Paris 1929, s. 228: (Burada 
Islahatla ilgi ilk kararın, 1895 Ocağında Muş'taki incelemeler için yapılan ilk toplantıdan sonra gündeme geldiği 
belirtilmektedir.); Hikmet Bayur, aynı eser, 1/1., s. 83; Mehmet Hocaoğlu, aynı eser, s. III. 
18
yıldır sürdürdüğü bir politikayı da terk ediyordu55. Başlangıçta, verilecek tekliflerin hazırlanmasında 
İngiltere'nin yalnız56, Fransa ile Rusya'nın ise birlikte57 hareket ettikleri görülmekteydi. Mayıs 1895 
tarihinde bu üç ülkenin büyük elçileri bir araya gelerek hazırladıkları projeler hakkında fikir alış-verişinde 
bulundular. İngiliz Büyük Elçisi Curri'nin, Ateşemiliter Albay Chermid'e hazırlattığı reform projesi58 
Fransa ve Rusya büyük elçilerini pek tatmin etmediği gibi, İngiliz büyük elçisi de bu iki devletin tekliflerini 
olumlu bulmadı. Fransa ve Rusya elçilerinin ileri sürdükleri gerekçe, hazırlanan tekliflerin, gerek kendi 
gerekse Osmanlı Hükümeti'nce kabul edilmiyecek kadar ağır olmasıydı. Böyle bir durum karşısında 
İngiltere, Almanya, İtalya ve Avusturya'ya müracaat etti. Almanya'nın Osmanlı Hükümeti'ne bir muhtıra 
vermesini sağladı. Fakat II. Abdülhamit söz konusu muhtıraya cevap vermedi59. 
Neticede, Avrupalı devletler Osmanlı Hükümeti'ne verilecek proje ve memorandum üzerinde bir 
mutabakata vardılar. Osmanlı Hükümeti'ne verilen memorandumda; “ Rus İmparatorluğu'nun Elçisinin 
Birinci Tercümanı Bay Welidour, Küçük Asya'nın Doğu illerine uygulanacak ve Rus Hükümeti'nin, 
İmparatorluk Hükümeti'ne tavsiyeyi uygun gördüğü reformları içeren bir projeyi Sultan'a sunmakla 
görevlendirildi “60. denmekteydi. On dört maddeden oluşan bu muhtırada, üzerinde durulan başlıca 
hususlar; valilerin tayini esnasında büyük devletlerin elçilerinin reylerinin alınması, vergilerin kesin bir 
hâlde düzenlenmesi, jandarmaya gayr-ı müslim unsurların kabulü, Kürtlerin yaylak ve kışlaklarının 
sınırlandırılması ve aşiretlerin yaylaklara gidişleri ile dönüşlerinin kontrol altında tutulması gibi 
konulardan ibaretti. Reform Projesi'nde ise başlıca şu maddeler yer almaktaydı: l- Valilerin tayini ile ilgili 
teminat verilmesi, 2- Siyasî suçlardan hüküm giyen Ermenilerin affedilmesi, 3-Göç eden ve sürgün edilen 
Ermenilerin yerlerine döndürülmesi, 4-hapishanelerin ve mahkûmların durumunun kontrol edilmesi, 5- 
Vilâyetlerde yapılacak reformun kontrolü için bir Fevkalâde Komiser atanması, 6- Sason ve başka yerlerde 
zarar gören Ermenilerin zararlarının devletçe karşılanması, 7-İstanbul'da daimi bir Kontrol 
Komisyonu'nun kurulması, 8- Din değiştirme meselesinin bir nizama bağlanması, 9- Ermenilere verilen 
hukuki imtiyazların bütünüyle korunması ve uygulanması, 10- Anadolu'nun başka bölgelerindeki Ermenilerin 
durumlarının da dikkate alınması. 
55 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 851. 
56 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 116. 
57 Osman Nuri,. aynı eser, III., s. 852 
58 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 116. 
59 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 853. 
60 BOA., YEE., 31/115-2/115/84. 
19
1.4.1. II. Abdulhamid ve Hükümet'in proje üzerinde yaptığı çalışma ve bazı bürokratların 
görüşleri 
Devletlerin verdikleri bu proje hakkında Said ve Kâmil Paşaların da görüşlerini alan61 II. Abdulhamid; 
“Muhtıra ve Reform Porojesi'nin çoğunluğunu, altı vilâyetin (Vilâyât-ı Sitte) diğer Osmanlı 
vilâyetlerinden ayrılması, ne isim altında olursa olsun teşkili Devlet için gayet zararlı olan, Almanya ve 
Avusturya'da bulunmayan, Fransa'da bile lağv edilmiş olan milis kuvvetlerinin kurulması, Ermenilerin 
sahte senet ve evrakla Müslümanların mal ve mülklerini zimmetlerine geçirmeleri ile Müslümanları 
azınlığa düşürecek gayet tehlikeli bir takım gelişmelere yol açacak maddelerden oluştuğu”62 
değerlendirmesinde bulunarak ve ayrıca, yapılan teklifleri genelde Padişah'ın hükümranlık haklarına tecavüz 
ettiği için reddetti. Bu maksatla hazırlanan 23 Mayıs ve 3 Haziran tarihli iki şifahî cevap büyük 
elçilere verildi63. Hükümet'in daha sonra bir rapor şeklinde hazırlayıp verdiği bu cevaplar, büyük 
devletlerce kabul edilmedi. 
Hükümet'in yapılan teklifleri kabulde yavaş davrandığını ileri süren İngiltere büyük 
elçisi, Fransa ve Rusya büyük elçilerine Anadolu'da reform yapılacak vilâyetlere bir Avrupalı 
Komiser tayin edilmesini teklif etti. Fakat bu teklif diğer devletlerce kabul edilmedi. Bununla 
birlikle büyük elçiler, Haziran 1895 tarihinde Babıâli'ye verdikleri bir ültümatomla 11 
Mayıs'la yapılan tekliflere daha açık ve tatmin edici cevap verilmesini istediler. Bu sırada 
II. Abdulhamid, büyük devletlerin isteklerine daha yatkın görünen Cevat Paşa’yı sadrazamlıktan 
azlederek, yerine Said Paşa’yı tayin etti (9 Haziran 1895)64. Said Paşa, derhal bir cevabî nota 
hazırladı. Bu notada, üç büyük devletin hazırladıkları reform teklifini, Berlin Antlaşmasının 
61. maddesine dayandırdıkları ve Devlet'in egemenlik haklarına zarar vermeyi 
düşünmediklerinin hükümetçe anlaşıldığı; büyük bir Avrupalı Komiser tayinine karşı da, 
uygulanacak reformu teftiş için, Doğu Anadolu'ya muktedir bir memurun görevlendirilmesinin 
kararlaştırıldığı, teklif edilen Reform Projesi'nde bazı düzeltme ve değişikliklerin yapılacağı, 
düşünülen bu değişiklikler ve sebeplerinin büyük devletlere bildirileceği taahhüd edildi. II. 
Abdulhamid'in onayından geçen nota, büyük devletlerin elçilerine verildi (17 Haziran 1895)65. 
61 BOA., YEE., 31/2016 ve 2021/158/86. 
62 BOA., DUİT., 74-2/1-6. 
63 BOA., YEE., 35/17/46/95; Said Paşa, Hatırat, I. Dersaadet 1328, s. 34; Osman Nuri, aynı eser, III., s. 861. 
64 Hayatı hakkında bk. Zekeriya Kurşun, Said Paşa (Küçük), Basılmamış doktora tezi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 
İstanbul 1991. 
65 BOA., YEE., 31/115-4/115/84: Hikmet Bayur, aynı eser, 1/1., s. 86; Cevdet Küçük, aynı eser, 133. 
20
İngiltere Başbakanı Salisbury'nin proje üzerindeki hiçbi r değişikliği kabul etmeyeceklerini 
bildirmesi ve bu görüşü Fransa'nın da desteklemesine rağmen, yine II. Abdulhamid'in direktifi 
ile, Avrupalı devletlerce hiç değiştirilmeden uygulanılması istenilen 40 maddelik bu proje 
üzerinde komisyon çalışmaları başlatıldı66. 
Bunun için Meclis-i Vükelâ'da Adliye Nazırı Hüseyin Rıza, Dahiliye Nazırı Ha l i l Rıfat, 
Hariciye Nazın Turhan, Maarif Nazırı Ahmet Zühtü ve Sadaret Müsteşarı Hüseyin Tevfik 
Paşalardan oluşan bi r komisyon kuruldu67. I I . Abdulhamid, çalışmaların başladığı esnada 
meclise bir mütalaat verdi. Bu mütalaatında bilhassa 4., 6., 11.. 13., 19., 26., ve 40. maddelerin 
düzenlenmesi sırasında bazı hususların dikkate alınmas ını istedi68. Buna göre; sancaklara 
mutasarrıf tayini ile ilgili 4. maddenin düzenlenmesinde, söz konusu yerler Hırıstiyan 
mutasarrıf atanmasının uygun olmadığı, tayin edilecek mutasarrıf ve kaymakamların nisbetlerini 
belirleyen 6. maddenin düzenlenmesinde; gayr-ı müslim mutasarrıf ve kaymakamların oranının 1/3'ten 
daha az olması gerektiği, bunun için suistimallere yol açmayacak sağlam bir fıkranın ilâvesi gerektiği; 
nahiye meclislerine seçilecek üyelerin vasıflarını tespit eden I I . maddenin düzenlenmesinde; yalnız 
cinayetle mahkûm olanların değil, politik suçla hüküm giyenlerin atanmamaları hükmünün de bu maddeye 
ilâvesi, nahiye müdürlüğüne atanamayacak olanları belirleyen 13. maddede yazılı "imam" ibaresinin 
kullanılmasına gerek olmadığı, vilâyetlerde yeniden istihdam edilecek polislerden bahseden 19. maddenin 
uygulanması masrafı gerektirdiği için, bu hususun da göz önüne alınarak ayrıca, bu teşkilâtın ileride bir 
milis gücü hâline gelmemesi için icabının yapılması; emlâk, tapu ve tasarruf hukukunun temini için 
atanacak komisyonlardan söz eden 26. maddeye; İslamların tasarruf hukukunu korumak maksadıyla bir kayıt 
ilâvesini, Sulh Mahkemeleri ile bütün diğer mahkemelerin ilâmlarının, tarafların durumuna göre 
Ermeniceye de tercüme edileceği hükmünü ihtiva eden 40. madde düzenlenirken de; Osmanlı Devleti'nde 
resmi dilin Türkçe olduğu esasının her tarafça yerleşmiş olduğu gibi, İslâm bilginlerinin de buna tepki 
gösterecekleri göz önüne alınarak hareket edilmesi, dolayısıyla mahkeme ilamlarının devletin resmi dili 
olan Türkçe ile yazılması, başka bir dile tercüme hususunun asla ve kesinlikle kabul edilmeyeceği gibi 
noktalara dikkat çekmekteydi. II. Abdulhamid, birçok konuda olduğu gibi böyle bir hayatî konuda da 
66 " Üç devletin Projesinde yalnız yönetim hakları ve Devlet-i Aliyye'nin bağımsızlığı ile uyuşmayan şeylerin 
reddedilmiş olduğunun beyan ve izahı hakkında Londra ve Paris ve Petersburg Sefaretlerine Hariciye Nezaretı'nden 
telgrafhâme " ve diğer değerlendirmeler için bk. BOA., Yıldız Mütenevvi Maruzat (Y.Mtv),128/6. 
67 BOA. DUİT.. 74-2/3-1. YEE.. 35/38/48/95: Esat Uras. aynı eser. s. 331. 
68 BOA., YA Res., 76-9. 
21
yalnız başına karar almayarak, ileri gelir devlet adamları ve Yaver-i Ekremlerin69 görüşlerine de 
müracaat etmekte, son karar mercii olmasına rağmen tek başına kararlar vermeye itibar etmediği 
görülmekteydi. 
1.4.2. Projenin son şeklini alması 
Bir taraftan büyük devletlerle diplomatik yazışmalar ve görüşmeler devam ederken, diğer 
taraftan da Meclis-i Vükelâ'da kurulan komisyon, proje üzerindeki çalışmaların sonuna gelmişti. 
Çalışmalar 17 Muharrem 1313/28 Haziran 1311 (10 Temmuz 1895) tarihinde tamamlandı70. 
Hazırlanan metnin bir sütununda sefirler tarafından verilen 40 maddelik program, karşı sütununda 
da Bakanlar komisyonunun görüşleri yer alıyordu. Hazırlanan bu metin bir tezkere ile II. 
Abdulhamid'e takdim edildi. Padişah projeyi inceledikten sonra bir kere daha Komisyon'a havale etti 
24 Muharrem 313 (17 Temmuz 1895). Komisyon'da, proje üzerinde gerekli düzeltmeleri yaparak 
tekrar II. Abdulhamid'e gönderdi 25 M. (18 Temmuz). Padişah, bu proje üzerinde mavi kalemle bazı 
düzeltmeler yaparak gereğini irade etti71. 
II. Abdulhamid ayrıca, Vilâyât-ı Sitte'de yapılacak reformların, komisyonun hazırladığı proje 
çerçevesinde cereyan edeceğine dikkat çekerek, Hükümet'ten yabancı elçilere de verilecek olan bu 
programın, tek bir noktasında dahi hata yapılmadan tercüme edilmesini istedi (30 Temmuz)72. 
Çünkü Padişah, vaktiyle Abidin Paşa ve diğer yetkililer tarafından hazırlanarak, elçilere 
gönderilen karar metinlerinde yapılan tercüme hatalarından, 11 Mayısta verilen memorandum ve 40 
maddelik Reform Projesi'nin hazırlanışında yararlanılmış olduğunu gördü. Osmanlı Hükümeti, 2 
Ağustos'ta tasarıdaki hükümlerden hangilerinin kabul edilip hangilerinin kabul edilmediğini 
sefirlere bildirdi73. 
Proje ile bağlantılı olan ve yine Nazırlar Komisyonu'nun üzerinde çalıştığı bir diğer mesele 
de, daha önceki tarihlerde üç büyük devlet tarafından uygulanması istenen, altı maddeyle ilgili 
69 Yaverlik kurumu için bk. Ali Karaca, "II. Abdulhamid'in İdareyi Kontrol Mekanizmalarından Yaveri Ekremlik 
Kurumu", TTK Milletlerarası Tarih Kongresi Bildirileri, III/III. Ankara 2002,(1701-1739). 
70 BOA., DUİT., 74-2/3-1; 1-14; YEE., 35/38/48/95; ayrıca, değerlendirmeler için bk. Cevdet Küçük, aynı eser, 135- 
140. 
71 BOA., DUİT., 74-2/1-25: II. Abdülhamid, Kaymakamlara dair 5., Aşiret ve Kürtlere dair 24., emlak senedatı ile ilgili 
26. ve mahkemelerin ilamında kullanılacak dille ilgili 40. maddelerde düzeltmeler yaptı. 
72 BOA., YEE., 35/38/48/95; YA. Res., 76/27 (Layiha 22 maddelik). 
73 BOA.. YEE., 31/115-4/115/84; Hikmet Bayur. aynı eser.,1/1. s. 86; Cevdet Küçük, aynı eser, s. 149. 
22
husustu. Osmanlı Hükümeti’nin 17 Haziran 1895 tarihinde bir notayla büyük devletlere kabul 
edeceğini bildirdiği altı madde şunlardı: 
1- Elçilik Tercümanlarının, kurulacak olan "Reform Komisyonu" na ıslahatla ilgili 
hususlarda müracaat etme hakkının kabulü, 
2- Jandarma Teşkilâtı'nda Hırıstiyan subay bulundurulması, 
3- Nahiye müdürlerinin yerli olmaları ve Vilâyet Nizamnamesine göre tayin edilmeleri. 
4- Nahiyelerde Korucuların (Kır bekçisi) bulundurulması, 
5- Hapishaneler hakkındaki mevcut nizamnamenin uygulanması, 
6- Nüfus oranına göre Hırıstiyanlardan da memur tayin edilmesi. 
Eski sadrazamlardan Said Paşa, söz konusu memorandum ve projenin 16 yıl önce (25 
Kasını 1879) verilen Reform Projesi'ne dayandırıldığı görüşündeydi74. Kâmil Paşaya göre bu defa 
adı geçen devletler, Sason olayı üzerine, söz konusu hükümleri bizzat uygulatma ve tayine teşebbüs 
ettiler75. 
Gerek I I .Abdulhamid, gerekse Hükümet'in reformla i lgil i konularda, Devlet'i yabancı 
devletlerin baskı ve müdahalelerinden koruyacak tedbirler alma politikası oluşturdukları 
görülmekteydi. Bu politika ışığından, Avrupalı devletlerin reformla ilgili teklifleri kabul 
edilmekle birlikte, ellerinde tuttukları müdahale kozlarının tesirsiz hâle getirilmesine 
çalışılmaktaydı. Bu maksatla uygulanılması istenilen program hükümleri; Devlet’in kanun ve 
tüzükleri ile çelişmeyecek şekilde yeniden düzenlediği gibi, reformu kontrol edecek Müfettiş'in 
seçiminde de başta İngiltere olmak üzere, Batılı devletlerin takip ettikleri siyaset etkisiz hâle 
getirildi76. Nihayet bütün yönleriyle Mahsus-ı Vükelâ'da görüşülen bu meselelerle, Salisbury'nin 
tavrıyle büyük bir olay hâline gelen altı madde ve Müfettiş atanması konuları bir karara 
bağlanıp, bu durum 13 R. 313 (3 Eylül 1895) tarihinde II. Abdulhamid'e arz edildi. Padişah, 4 
74 BOA., 35/17/46/95; Said Paşa, aynı eser, l. s. 34. 
75 BOA., aynı yer, 2016. 
76 Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara 1983. 
23
Eylül'de bu kararları onayladı77. Buna rağmen Ermeni Komitelerinin faaliyetleri önlenemediği gibi. 
onları memnun etmek mümkün de olmadı. Reformun tatbike konulmasının hemen ardından 
Ermeniler, tekrar harekete geçtiler ve İstanbul'da büyük bir olaya sebebiyet verdiler. 
1.4.3. Terörizmin yeniden devreye girmesi, Avrupalılara yönelik Babıâli Ermeni baskını 
(1895) 
Gayesi, Batılı elçileri Ermeni Meselesi ile daha fazla iştigâle mecbur etmek ve salib ruhunu 
uyandırmak olan78 Hınçak Komitesi'nin tertip ettiği bu hadiseden iki gün önce Ermeniler, altı devletin 
elçilerine müracaat ederek, reform isteği maksadıyla sessiz bir protesto gösterisi yapacaklarını bildirdiler. 
Fakat protesto söylendiği gibi sessiz geçmedikten başka, bir Türk subayının Ermeniler tarafından 
öldürülmesi ile olayların renginin başka bir hâl almasına sebebiyet verildi (30 Eylül 1895)79. Ermenilerin esas 
hedefleri, Patrik İzmirliyan'ın Avrupalı gazeteci George Coulis'e verdiği beyanatta açıkça 
görülmekteydi. İzmirliyan bu beyanatında; "Biz ümitsiz milletlerdeniz ve bütün vasıtaları kullanarak 
savaşıyoruz. Bu sırada bazen masum kimseler zarar görüyorlarsa da bunun önemi yoktur" demekteydi80. 
İzmirliyan'ın bu iddiaları, Papa'nın 10 Ocak 1895 tarihinde Avrupalı devletler nezdindeki vekillerine 
göndermeyi kararlaştırdığı beyannamede cevabını bulmaktaydı81. Papa, bu beyanında Ermeni isyanının dinî 
(mezhebi) bir yönünün olmadığını belirtiyordu. 
Ermeniler ise Hükümet’e verdikleri protesto notasında, reform talepleri ile beraber altı vilâyetin bir 
Umûmî Vali yönetimine verilmesini de istediler82. Ayrıca, İstanbul'daki büyük elçiler, Hükümet'in tavrını 
protesto etti. Bütün bu gelişmeler, Babıâli'de bir Hükümet değişikliğine yolaçtı. Sadrazam Mehmet Said 
Paşa (Küçük) görevden alınarak, yerine Mehmet Kâmil Paşa atandı (3 Ekim 1895)83. Esas maksatları 
muhtar bir yönetime kavuşmak olan Ermeniler 84, Babıâli olayları ile bir kere daha Avrupa'nın dikkatini, 
Osmanlı Devleti'ne çevirmeyi başardılar. Böylece elçilerin teklifleri kabul edilerek; 20 T.Evvel 1895 
tarihinde Ermeniler için uygulanacak kararları da ihtiva eden, Vilâyât-ı Sitte'nin ıslahına dair Reform 
77 BOA., YEE., 35/35-9/48/95; Cevdet Küçük, aynı yer, s. 158. 
78 Edeuard Driault, aynı eser, s. 333. 
79 Osman Nuri, aynı eser, III. s. 835; Hikmet Bayur, aynı eser, I/I. s. 91. 
80 Esad Uras, aynı eser, s. 482-483 (Ermeni Buhranı ve Tekrar Doğuş adlı Ermenice eserden nkl.). 
81 BOA., DUİT., 81-2 EİD) 1310. 
82 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 834-835; İbnül-Emin, Son Sadrazamlar, IV. s. 334-335 
83 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 161. 
84 BOA., YA. Res., 82/26. 
24
Projesi ve bir irade gerekli yerlere gönderildi85. Salisbury, II. Abdulhamid'in bu kararlan uygulayacağından 
şüpheliydi. Bu gelişmeler olurken komitelerin emirleri doğrultusunda harekete geçen Ermeniler, Anadolu'nun 
birçok yerinde silâhlı eylemlerle isyanlar çıkarmaya giriştiler86. 
2- AVRUPALILARIN GÜDÜMLÜ ÖZERK ERMENİSTAN PLÂNLARININ BAŞUNSURU ANADOLU 
REFORMU GENEL MÜFETTİŞLİĞİ (1895-1900) 
Anadolu Reformu Meselesi'nin en önemli yönlerinden birini teşkil eden Müfettişlik konusunun siyasî 
gündeme girişinin başlangıcı 10 Mayıs 1878 yılına kadar gider87. Yukarda belirtildiği üzere Ali Şefik Bey, 
teftiş işiyle görevlendirilmişti88. Nitekim bu tarihte İngiltere Elçisi tarafından, Babıâli'ye Anadolu'da 
uygulanması isteğiyle verilen, dokuz maddelik Reform Projesi'nde yer alan hususların tatbiki için, 
Avrupalı bir Müfettiş atanması teklifi yer almaktaydı89. Aslında İngilizlerin düşündüğü. Genel Valilik'ten 
başka bir şey değildi90. II. Abdulhamid, Avrupalı devletlerin bir Genel Vali atamak suretiyle, buraları mümtaz 
bir eyalet hâline sokmaya çalıştıklarını ve bunu elde ettikten sonra, Genel Valinin yerine Avrupalı bir 
prens tayinlerinin çok büyük bir ihtimal olduğunu söylemekteydi91. 
Mabeyn'den Bekir Bey, İngilizlerin Rocild vasıtasıyla Şam'da Yahudilerin 
yerleştirilmesinden yararlanarak, orada bir Yahudi devleti, Anadolu'da Ermeni ve Arabistan'da da 
bir Arap hükümeti kurmaya çalıştıklarının anlaşıldığını belirtmekteydi92. Mabeyn Kâtibi 
Tahsin Paşa da, Müfettiş lik tayini konusundan bahsederken Avrupalı devletlerin, 
Anadolu'nun altı vilâyetinde yapılacak reformu kendi istedikleri şekliyle, siyasî baskılar 
85 K BOA., YEE., 35/2371/50/97; Sabah, 5 T.Evvel / 17 Ekim 1895; Edeuard Driault, aynı eser, s. 334. 
86 Kamuran Gürün, aynı eser, s. 154-155: (29 Eylül 1895 Divriği. 2l Ekim 1895 Trabzon. 6 Ekim 1895 Eğin,7 Ekim 
1895 Develi, 9 Ekim 1895 Akhisar, 21Ekim 1895 Erzincan, 25 Ekim 1895 Gümüşhane, 25 Ekim 1895 Bitlis, 26 Ekim 
1895 Bayburt, 27 Ekim 1895 Maraş, 29 Ekim 1895 Urla, 30 Ekim 1895 Erzurum, 2 Kasım 1895 Diyarıbekir, 2 Kasım 
1895 Siverek, 4 Kasım 1895 Malatya, 7 Kasım 1895 Harput, 9 Kasım 1895 Arapkir, 15 Kasım 1895 Sivas, 15 Kasım 
1895 Merzifon, 16 Kasım 1895 Antep, 18 Kasım 1895 Maraş, 22 Kasım 1895 Muş, 3 Aralık 1895 Kayseri, 3 Aralık 
1895 Yozgat Ermeni olayları). 
87 DUİT., 74-2/2-1: 8 CA. 1295. 
88 “Erzuru, Van, Diyarbekir vilayeti ile Mamuratülaziz mutasarrıflığında Kürtlerin Ermenilere saldırdıklarına dair olan 
şikâyetleri araştırıp, öteden beri çoğunluğu çadırlarda göçebe bir hayat yaşayan ve medenî bir terbiye görmemiş olan 
Kürtlerin, şayet böyle davrandıklarını tespit ederse, vakit geçirmeksizin bu eşkıyalıklarını ortadan kaldıracak önlemler 
alacaktı. Bunlardan gerekenlerin, şikayetçi olanlarla birlikte mahkeme olmaları ve suçu bulunanların emsaline ibret 
olacak şekilde kanuni cezalara çarptırılmalarını sağlayacaktı." Bk. DUİT., aynı yer. 
89 BOA.,YEE., 35/35-7/46/95 ve 35/38/48/95. 
90 BOA., YA. Hususi., 332/2; Said Paşa, aynı eser, I. s. 36.397 ; Bilâl N.Simşir, aynı eser, s. 72, 336. 338.407. 
91 BOA., DUİT., 74-2/1-28; Cevdet Küçük, aynı eser, s. 141. 
92 İbnü’l Emi,. Son Sadrazamlar, III. s. 1484. 
25
yoluyla Hükümet'e kabul ettirmeye çalıştıkları ve Avrupalı bir Müfettiş tayini gibi Osmanlı 
Devleti'nin zararına olacak teklifleri ileri sürmekten de çekinmediklerini kaydetmekteydi93. 
Nitekim İngiltere'nin 1880 yı l l a r ında bu yoldaki isteği üzerine, o tarihlerde İngiliz 
General Baker Paşa başkanlığında, Tırhâla Eski Mutasarrıfı ve Şura-yı Devlet Reisi Said Paşa 
ile Bahriye ümerasından Süleyman Paşa’dan oluşan bir Teftiş Heyeti Anadolu'ya 
gönderilmişti94. 
Padişah, Müfettişlik için adı geçen Ra i f Paşa, Hasan Fehmi Paşa, Nafıa Nazın Tevfık 
Paşa i l e Ahmet Muhtar Paşalar arasından95 ve elçilerin t ekl i f ettiği 40 maddelik proje 
üzerinde çalışmalar devam- ettiği bi r esnada (27 Haziran 1895), Yaver-i Ekrem Ma r e ş a l 
(Çapanoğlu) Ahmet Şâkir Paşa'yı Anadolu Vilâyâtı Umum Müfettişliği'ne tayin etti96 . Böylece 
İngiltere'nin büyük b i r komiser tayini teklifine de bir nevi cevap verilmiş oldu97. 
I I . Abdulhamid, atanan müfettişin esas görevinin reformun uygulanması esnasında, 
mevcut kanun ve tüzüklerin ihl âl ine engel olmak, yine ıslahat gereği, vilâyetlerde yapılacak 
yeni teşkilât ve değişikliklerin, devletin hukukuna göre düzenlenmesini sağlamak olduğunu 
belirttikten sonra; “Elhasıl bu memuriyet pek büyük bir memuriyettir. Devletin ve İslâm’ın saadetini 
temin edeceği gibi. harabivetine dahi sebep olabilir " demekteydi98. 
2.1. Reform Müfettişliği ve Heyeti 
27 Haziranda Şâkir Paşanın Müfettiş-i Umûmî olarak atandığı elçilere bildirildiği gibi 
gazetelerde de 29 Haziran Pazar günü Anadolu'ya hareket edeceği yolunda haberler yayınlandı99. 
Fakat gerek Şâkir Paşanın emrine verilecek heyetin henüz teşkil edilemeyişi100, gerekse Şâkir Paşaya 
93 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 48 
94 BOA., YA. Res., 334/54; Said Paşa, aynı eser, 1. s. 36; Bilâl N.Şimşir, aynı eser. s. 336 
95 BOA., DUİT., 74-2/1-13. 
96 Diğer faaliyet ve çalışmaları için bk. . Ali Karaca, aynı eser 
97 BOA., DUİT., 74-2/1-11; Devlet Salnamesi 1313, Dersaadet s. 1035, (Anadolu Vilâyât-ı Şahanesi’nin icab eden 
mahallerini teftiş için Yaverân-ı kirâm cenâb-ı şehriyariden devletli Şâkir Paşa Hazretleri nasb ve tayin buyurulmuştur. 
4.M. 1313.); Devlet Salnamesi 131, Dersaadet, s. 53; Devlet Salnamesi 1315, Dersaadet, s. 35; Devlet Salnamesi 1316, 
Dersaadet, s. 53; Tercuman-ı Hakikat, 5102 (5M) Sahah, 2117 (5 M); İkdam, 5 (5 M ); Cevdet Küçük, aynı eser, s. III. 
98 BOA., YEE., 9/2610/72/4; Sultan II. Abdulhamit Han, Devlet ve Memleket Görüşlerim, hzr. A.Alaaddin Cetin-Ramazan 
Yıldız, İstanbul 1976, s. 197, 198, 200, 204; Sabahattin Samur, "Bir Muhtıra ve Düşündürdükleri". Türk Dünyası Tarih 
Dergisi, İstanbul, Ocak 1992, s. 28-33. 
99 Tercüman-ı Hakikat, 5103 (6 M. 1313/29 Haziran 1895). 
100 BOA., YA Res., 76/20. 
26
verilecek talimatın ve uygulanacak Reform Projesi’nin hazır olmaması sebebiyle, Anadolu'ya hareket ancak 
24 Ağustos 1895 tarihinde gerçekleşecektir. 
Genel Müfettiş'in yardımcılığına ise Ticaret ve Nafia Nezareti İstatistik Müdürü Fehmi Frânko Bey atandı101. 
Daha sonra onun istifa etmesi üzerine bu göreve Dimitri Mavrokordato getirildi. Bu heyet 12 Ağustos 1895 
tarihinde II. Abdulhamid tarafından onaylandı102. 
Anadolu Reformu’nu Teftiş Heyeti ve Ödenekleri103 
ADI GÖREVİ AYLIĞI 
(Kuruş) 
YILLIK 
MAAŞI 
(Kuruş) 
Devletli Şâkir Paşa Müfettiş 45.000 540.000 
Saadetli Mavrokodato Efendi104 Müfettiş Muavini 9.000 108.000 
Saadetli Ali Daniş Beyefendi Birinci Maiyet M. 9.000 108.000 
Saadetli Hüseyin Hasib Efendi105 İkinci Mahel M. 7.200 86.400 
101 BOA., DUİT., 74-2/2-28; İ.Ü., TY., 9040-5. 
102 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 150. 
103 BOA., İrade Dahiliye (İD) 1317, 36 (9 S 317); BOA., YEE., K.31 E. 76/25 Z. 76 K. 81; DUİT., 74-2/1-29. 
104 BOA., YA. Res., 76/20: (Muavinin maaşı 20.000. krş. olması teklif edilmiştir). 
105 BOA., İD. 1317, 36: (Bu göreve getirildiğinde Tahran Sefareti’nde müsteşardı). 
27
Mehmet Tevfık Efendi106 Mukayyıd 2.700 32.400 
Abdulvahab Efendi Mukayyıd 2.700 32.400 
Binbaşı Yusuf Bey Tabib 900 10.800 
Kaymakam İzzetli Şevki Bey Birinci Yaver 1.125 13.500 
Yüzbaşı Futuvvetli Sezai Efendi İkinci Yaver 400 4.800 
Mülâzım-ı Sâni Tevfik Efendi Üçüncü Yaver 300 3.600 
Mehmet Efendi İcracı 400 4.800 
Dört Çavuş107 400 4.800 
Mahallinde 3 veya 4 katip için 1.350 16.200 
Toplam108 80.475 965.700 
Behçet Bey (geçici olarak) Salis rütbe 
hülafasından 
Babıâli 
mMühime 
Sabri Bey (geçici olarak) Hukuk Mektebi 
ttalebTalebesi 
Hakkı Efendi 
Abdullah Efendi 
Teftiş Heyetinin teşkilinden sonra Müfettiş'e verilmek üzere Hükümet tarafından bir Talimatname 
hazırlandı. Havass-ı Vükelâ'dan oluşan bir komisyonun hazırladığı ve Meclis-i Mahsus-ı Vükelâ'da 
görüşülüp imzalandıktan sonra, birer nüshası Rusya. Fransa ve İngiltere Elçilerine verilen 32 
maddelik Proje ile 8 S. 1313 (31 Temmuz 1895) tarihli irade de bu Talimatnameye eklendi 29 S. 
1313 (21 Ağustos 1895)109. Aynı zamanda 3 RA. 1313 (24 Ağustos 1895) tarihli bu Talimatname110 ile 
söz konusu Proje Genel Müfettiş'e de verildi ve 24 RA. 13 13 (24 Ağustos 1895) tarihinde Teftiş Heyeti 
ilk uğrak yeri olan Trabzon'a doğru İstanbul'dan hareket etti111. 
106 Saadet, (5 C. I3l3), 1513; Tercüman-ı Hakikat (6 RA. 1313) sh. 1. sütun 3. 
107 Çavuşlardan Osman Efendi 20. Süvari Alayı l. Bölüğüne Mülâzım-i Sâni olarak atanır, bk. Tercüman-ı Hakikat (6 B. 
313) sh. 1. sütun 3. 
108 BOA., İD. 1317, 36; Servet, 151 (30 Ekim 1896): (Harcırahlar da ilâve edilince görevleri süresince ödenen ücretlerin 
toplamı senelik 20.000. liraya ulaşmaktadır). 
109 BOA., Nizamât Defteri, 7. s. 119-131; DUİT., 74-2/3-1; YEE., 35/2371/50/97 ve YA Res., 76/27: (22 maddelik hu 
projenin 1., 4., ve 6. maddeleri nüfus nisbeti ile ilgili hususları. 12. maddesi nahiye müdürlerinin tayini l8., 19., ve 20. 
maddeleri köy bekçileri, 21. madde jandarmada Hırıstiyan subay istihdamı ve 22. madde ise hapishanelere ait hususları 
içermektedir.) 
110 BOA., YEE., 31/2305 ve 2248/76/81; Esat Uras, aynı eser, s. 339-340. 
111 Tercüman-ı Hakikat, 5152 (5 RA. 1313); Osman Nuri, aynı eser, III. s. 854; ("Şâkir Paşa'nın talimatı alması ve 
hareketi bazı resmi evrak ve basında Müfettiş tayin edildi" şeklimle kaydolunmuştur) Ayrıca atama için bk. BOA., 
Sicill-i Ahval Defteri (SA.), s. 606, BOA., YA Res., 76/20; BOA., Sad. Kamil Paşa Evrakı, 86/5-471: (Burada tarih 9 R. 
28
2. 2. Genel Müfettiş'in yetkisinin çerçevesi 
Şâkir Paşa’nın müfettişliği esnasındaki görev ve yetkileri kendisine verilen talimatta ana hatları 
ile belirtildi. Buna göre, adaletin sağlanması gayesiyle, hiçbir sınıfın başka bir sınıfa veya hiçbir 
şahsın bir başka şahsa zulmetmesine meydan verilmeyecek, bunun için kanunların hakkiyle 
uygulanması temin edilecek, görevlerini kötüye kullanan memurların bu suçu tespit edildiği takdirde 
görevlerine son verilecekti. Sadrazam Kamil Paşa’nın Hükümet’ten gönderdiği bir yazıdan 
anlaşıldığına göre; Genel Müfettiş, bu hususları yerine getirirken, 26 Ş. 1255 (5 Kasım 1839) 
tarihli Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Evâil-i C. (Şubat. 1856) tarihli Islahat Fermanı'nın hükümlerine 
dayalı olarak hazırlanan ve hâlâ yürürlükte bulunan kanunlara da uyacaktı. 
Ayrıca memur tayininde devletin tebası arasında ayrım yapılmayacaktı Gurre CA. 1313 
(Ekim 1895)112. 
2. 2. 1. Genel Müfettişlik ve Reformun uygulamasını değerlendiren komisyonlar 
Yarısı müslim, yarısı gayr-ı müslim üyelerden oluşan bu komisyon, ancak 3 T. Sani (3 Kasım 
1895) tarihinde teşekkül ettirilebildi113. İstanbul'da oturacak olan Islahat/Reform Komisyonu, ilk 
toplantısını 14 Kasım tarihinde Hükümet'te, Şura-yı Devlet Dairesi'nde yaptı114. Komisyon kâtibi İbnü'1- 
Emin, Müfettişliğin gönderdiği evrakı incelemekle görevli olan bu komisyona, zaman zaman büyük 
devletlerin Elçilik Baştercümanları’nın da katıldığını belirtmektedir115. 
Reform Komisyonu'ndan başka, yine Babıâli'de Dahiliye Nazırı başkanlığında görev yapan bir 
"Tesrii-i Muamelât Komisyonu" kuruldu116. Bu komisyonun görevi ise, Reformu Teftiş Komisyonu'nun 
çalışmalarında aksaklık meydana gelmesini önlemekti. Tesrî'i Muamelât Komisyonu, Vilâyât-ı 
Sitte'deki reform çalışmalarının seyrini ve durumunu zaman zaman II. Abdulhamid'e bildirmek, ayrıca 
reform çalışmaları sonunda ulaşılan neticeleri, basın yoluyla kamu oyuna duyurmak işi de bu 
komisyona aitti. 
1313); İkdam, 100 3, K. Sani 1895); M. Zeki Pakalın, Zeyl, XVII. s 4210. 
112 BOA., YEE., 31/2248/76/81. 
113 BOA., DUİT., 74-2; ikdam, 459 (3 T.Sani 1895); Tarik, 4156 (15 CA. 1313); Saadet, 3493 (15 CA. 1313); Esat Uras, 
aynı eser, s. 357 (burada tarih 31 Kasım). 
114 BOA., Babıali Evrak Odası (BEO) Sadaret Defteri, 2680-6; İkdam, 470 (14 K. Sani 1895) ve 471 (15 K. Sani 1895). 
115 İbnü'1-Emin, Son Asır Türk Şairleri, IV, İstanbul 1988, s. 2204. 
116 BOA., DUİT., 74-27; Faaliyeti için bk. Tercüman-ı Hakikat, 5805-605 (30 Haziran 1897/29 M. 1315); İkdam, 1059 
(30 Haziran 1897 Cumartesi); Sabah, 2728 (29 M. 1315). 
29
2. 3. Şâkir Paşa’nın Müfettişliğine ve Osmanlı Devleti kontrolündeki reforma tepkiler 
2. 3. 1. Avrupalı Devletlerin Tepkisi: 
Muhafazakâr Parti ve Hükümet Başkanı Salisbry, Şâkir Paşa’nın Genel Müfettiş tayin 
edilmesinden memnun olmadığı gibi, Müfettiş’in yanına Avrupalılardan oluşan bir Danışman Heyeti 
verilmesini de istedi117. Müfettiş hakkında olumlu düşünmeyen118 Salisbury, onun yerine Müşir Rauf 
Paşa’nın Müfettiş olarak atanmasını daha yerinde bulmaktaydı119. Salisbury'nin bu kanaate varmasına, 
Armenius Vambry'nin120 raporlarının yol açtığı anlaşılmaktadır. Vambry'e göre, “ Şâkir Paşa Sultan'ın 
şeytani politikasının arkasındaki kişi" idi121. Şâkir Paşa’nın tayini Rusya tarafından iyi karşılanırken122, 
başlangıçta bu atamaya karşı olan İngiltere de daha sonra olumlu görüş bildirmek zorunda kaldı123 . 
2. 3. 2. Ermenilerin terörizm ve isyanları yagınlaştırması124: 
Şâkir Paşa’nın müfettiş olarak Anadolu'da göreve başlaması, komite mensubu olmayan 
Ermeniler tarafından iyi karşılandı125. Bu Ermeniler, biribirileriyle olan özel davalarında dahi Müfettiş'e 
rahatça müracaat edebilecekleri için memnundular. Yine Ermeniler, Genel Müfettişi karşılamak için 
düzenlenen törenlere de coşkuyla katılmaktan geri durmamaktaydılar. Ermeni İhtilâl Komiteleri’nin 
mensupları ise, bizzat Müfettiş'in belirttiğine göre, bu tayini kötü karşıladılar126. Teftiş Heyetini protesto 
maksadıyla harekete geçtiler. Heyet'in Vilâyât-ı Sitte'ye gelmesinin hemen ardından, Anadolu'nun birçok 
yerinde olaylar çıkarmaya ve Ermeni halkı kışkırtmaya giriştiler. Bu faaliyetler neticesinde; Reform 
Heyeti'nin güzergâhı olan Trabzon (25 Eylül), Gümüşhane (25 Ekim), Bayburt, Erzurum, Hınıs (30 Ekim), 
Muş ve Bitlis (25 Ekim) vilayeti ile birlikte daha birçok yerde yirmiden fazla silâhlı isyan başgösterdi. 
Gayelerine ulaşmak için her yolu deneyen Komiteler, çağrılarına uymayan Ermenileri tehditten hatta, 
117 BOA., DUİT., 74-2/1-18; Hikmet Bayur, aynı eser, l/l. s. 90. 
118 Christopher J. Walker, Armenia The Sıtntival of a Nation, London 1980, s. 149. 
119 BOA., DUİT., 74-2/1-17; Said Paşa, aynı eser, 1. s. 271. 
120 ATASE, Dergi, Ankara 1989, s. 304 (Kod adı Dory dir). 
121 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 150. 
122 BOA., DUİT., 74-2/1-23 
123 Esat Uras, aynı eser, s. 339. 
124 Ermeni olayları için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 64-70. 
125 BOA., YEE., A/26-XVIll-C/26/134; A/26-XXI-C726/134. 
126 BOA., YEE., 36/131/152/X. 
30
öldürmekten de geri durmadılar127. 
Ermeni ruhbanları, Komitelerle işbirliği yaparak, Vilâyet İdare Meclislerinde görevli Ermenileri 
tehditle bu vazifelerinden istifa ettirdiler128 . Direnenler oldu ise de Turuşakyan İhtilâl Komitesi, 
Erzurum'da isteklerine hakkıyle uymayan bu kişilerden Avukat Artin Dirsekyan ile Ticaret Meclisi 
Üyesi Bozuyan Simon'u Rum kilisesi civarında öldürdü (23 Eylül 1895)129. Yine Müfettiş'in kaydettiğine 
göre, uygun bir vazife almak gayesiyle kendine müracaat eden bir Ermeni de, Ermeni İhtilâl Cemiyeti 
Erzurum Merkez Komitesince, eviyle birlikte havaya uçurulacağı tehdidine maruz kaldı. Turuşak / Taşnak 
Komitesi 18 Şubat 1896 tarihinde Van'da yayınladığı bir beyannamesinde: " Padişah tarafından tayin 
edilmiş olan Komisyon, reformu uygulamak için top sesleri arasında Van'a girdi. Bu reformun sahte, câ'lî, 
yalandan başka bir şey olmadığını biz kendi gözlerimizle gördük. Bunun neticesi de kan ırmaklarının 
akmasından ibaret kalacaktır. İnsanlar kurtlara inanmaz, onlara itimat etmezler. Erzurum ve Trabzon halkı 
(26 Eylül Trabzon ve 30 Ekim 1895 Erzurum olayları kastedilmektedir.) bunu reforumcu Şâkir Paşa’nın 
suratına çarptılar130" diyerek, Genel Müfettiş ve uygulanmak istenilen reforma karşı tavırlarını açıkça ortaya 
koymaktaydılar. 
Rusya'nın Erzurum ve Van Başkonsolosu, bu olayları değerlendirirken; "1895'te Ermeni 
Komiteleri, Ermeniler ve Türkler arasına öyle bir itimatsızlık ve düşmanlık tohumu ektiler ki, artık bu 
bölgelerde hiçbir reform devam ettirilemez hâle geldi " demekteydi131. 
Olaylarda Hınçakyan Komitesi fedailerinin bu nevi davranışları körüklediklerini de tespit eden 
Müfettiş, Komitelerin ilk olarak, devlet dairelerindeki görevli memurların işlerine gitmesini engelledikleri, 
daha sonra ise 13 T.Evvel/25 Ekim Cuma günü silâhlı eylemlere başladıklarını tespit etti132. 
Muş Olayı: Şâkir Paşa, tahkikatları esnasında, Muş olaylarının Haçin, Erzurum, Diyarbekir ve 
İstanbul'dan gelen fedailerle, Hınçakyan ve Tiflis Cemiyet-i İhtilâliyesi'nin talimatları doğrultusunda 
127 Olaylar için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 64-70. 
128 BOA., YEE., aynı yer (Murahhassa Efendi bunlardan biridir). 
129 BOA., YEE., aynı yer. 
130 Esat Uras, aynı eser, s. 367. 
131 Ahmet Rüstem Bey ( Alfred), Cihan Harbi ve Türk Ermeni Meselesi, çvr. Cengiz Aydın, İstanbul 2001, s. 24 
( Özgün adı, La Guerre Mondiale et la Question Turco- Armenienne, Berne 1918.) 
132 BOA., YEE., 36/131/152/X: (Bu olaydan sonra Cuma günleri Ermeni bulunan yerlerde Müslümanların namazda 
bulundukları saatlerde askerlerin nöbet tutma ve teyakkuz halinde bulunmaları adet haline getirilir. Bk. Aynı yer). 
31
hareket eden, "propagant’lıların tertibi olduğunu gördü133. Ayrıca sancak dahilindeki Canlı kilise rahipleri ile 
Bitlis'te bulunan Amerikan Misyoner Okulu mensuplarının, bu olayın çıkmasında önemli rol oynadıkları 
anlaşıldı134. Kışkırtmalar sonunda harekete geçen Ermeniler, Hınçakyan Sosyalist Fırka-i İhtilâliyesi 
Programı gereğince, devlet yanlısı Rahip Parsih'i katlettiler135. Bu arada Ermeni köyleri arasında yalnız 
buldukları Müslümanları da öldürmekten geri durmadılar . Ortaya çıkan bu rahatsız edici gelişmeler 
üzerine, sancağın ulema/bilgin, meşayıh ve müftüleri, Liva İdare Meclisi üyelerinden Hacı Talip Efendi’nin 
evinde toplandı. Ermeni ileri gelenlerinin de katıldığı bu toplantıda, Ermenilerin sergilediği bu tavrın 
"Vatandaşlık Hukuku"na aykırı olduğu ve bu hukuka uyulması gerektiği yolunda karar alındı. 
Bitlis olayları üzerine vilâyete gelen Şâkir Paşa, buradaki müftü, ulema ve ayanlar ile nahiye 
müdürleri ve bazı mahallerin muhtarlarını vilâyet merkezinde topladı. Geliş gayesini anlattıktan sonra, 
Devlet'in isyanları bastırmaya gücünün yettiğini, bu maksatla rediflerin silâh altına alındığını, isyanı 
bastırma işinin devlete ait olduğunu özellikle belirtti : Dolayısiyle isyana 
kimsenin karışmamasını isteyen Şâkir Paşa, bu hususun bütün Müslüman 
ahâliye duyurulmasını da emretti136. Toplantıya katılanlar, Ermenilere karşı 
girişilen karşı hareketin can, mal ve namuslarını koruma gayesinden başka bir 
şey olmadığını söylediler. 
Ayrıca, Ermeni ileri gelenleri ile de bir toplantı yapan Anadolu Umûmî Müfettişi Şâkir Paşa, 
hazır bulunan kimselere, murahhassa ve rahiplere, Hınçakyan ve Tiflis Cemiyeti'nin emirleriyle 
girilen bu yolun bir çıkmaz olduğunu söyledi: Onların dikkatini, Keldanilerin çok azı müstesna 
Asûrîler, Midyalılar, Lidyalılar ve Keldanilerin, egemenlikleri altına düştükleri devletlerin uyguladıkları 
politikalar sebebiyle milliyet , din ve dillerini kaybettikleri, Ermenilerin ise adaletine sığındıkları "Devlet-i 
Aliyye-i Ebedü'd- devamın" hoşgörülü siyaseti sayesinde dil, milliyet ve dinlerini kaybetmedikleri gibi , 
geliştirdiklerini hatırlattı137. Yine bu hoşgörü sayesinde, Devlet'in ticaretinin önemli bir kısmıyla, verimli 
toprakları ele geçirdiklerini , dolayısıyla Ermeni çıkarlarının, devletin kanunlarından yana tavır 
almalarında ve isyancılara alet olmamalarında bulunduğunu söyledi. 
Toplantıya katılan Ermeniler, Padişah'a bağlı olduklarını ve kavuştukları lütufları takdir ettiklerinden, 
133 BOA., aynı yer. 
134 Tarik, 3867 (15 B. 1313). 
135 Tarik, 3867 (Burada Kürt kıyafeti ile cinayet işlendiği şeklinde bir bilgiye de rastlandı). 
136 BOA., aynı yer. 
137 BOA., YEE., 36/131/152/X. 
32
sonsuza kadar Devlet'e sadık olduklarını söyledikten başka içlerine giren bazı yabancıların çıkarttıkları bu 
olaylarla bütün Ermenileri lekelediğinden, aralarında fesat çıkaranları cezalandıracaklarına söz verdiler. 
Erzurum Olayı: Reform Heyeti'nin Erzurum'da bulunduğu bir tarihte, özellikle Şâkir Paşa ve 
Reform programını, protesto gayesi ile çıkarılan bu olay, Erzurum Ermeni Murahassahanesi ve Ermeni 
Komiteleri’nin bir tertibidir138. Bir taraftan, devlet hizmetinde bulunan Ermenileri görevlerinden istifaya 
zorlayan fedailer, 30 Ekim Çarşamba günü de hükümet konağı ve kışlaları ablukaya aldılar. Bu 
esnada hükümet konağında bulunan Jandarma Binbaşısına açılan ateş sırasında yanındaki Jurnal 
Emini şehit oldu. Şehrin diğer yerlerinde mevzilenen Ermenilerin de hedeflerine ateşe başlaması ile 
şehir bir anda karıştı139. Bu olaylar vilâyete bağlı Erzincan, Refahiye, Kuruçay, Kemah, Tercan, Pasinler, 
Kığı, Eleşkird ve Hınıs'a da sıçradı. 
Hınıs olayı: Hınıs'ın köylerinde faaliyet gösteren ve kendilerine "terrör" yada "propagand" diyen 
komiteciler, önceden kendilerine katmayı başardıkları Ermenilerle yörede silâhlı eylemlere giriştiler. Bu 
eylemleri sırasında Muş ve Hınıs'ta halkın saygısını kazanmış olan Haydar Efendiyi parçalayarak öldürüp, 
Hamidiye Süvari Alayı Reisi Halil Ağa’nın önce kızı Reyhan'ı daha sonra da gelinini kaçırdılar. 
Ayrıca aşiret ileri gelenlerinden Yusuf Ağa’yı da katlettiler. Böyle saldırılarla karşı karşıya kalan Müslümanlar 
da karşı harekete geçti140. 
Reform Genel Müfettişi, çıkan bütün bu olaylar üzerine yaptığı incelemeler ve tahkikat 
sonunda, Ermenilerin Türklere karşı giriştikleri katliam ve tecavüzlerle, Kürtlere karşı aldıkları kışkırtıcı 
tavırların, hadiselerin başlıca sebebi olduğu görüşüne vardı. Meydana gelen olaylar sırasında yakalanan 
komitecilerle, birlikte ele geçirilen dokümanlardan yararlanarak hazırladığı raporları İstanbul'a gönderdi141. 
Yaptığı bu tahkikat ve incelemeler sırasında, Reform Genel Müfettişliği'nin karşısına daima iki 
teşkilât çıkmaktaydı. Ermeni olaylarının arkasındaki bu güçler Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı idi. 
2.4. Olayların hazırlayıcısı olan Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı 
Anadolu Islahatı'nı ve Ermeni olaylarının incelenmesi esnasında Reform Müfettişi'nin dikkatini 
çeken bu iki teşkilât, İngiltere, Fransa, Amerika ve Rusya gibi devletlerin desteği ile, Osmanlı 
138 BOA., aynı yer, 36/131/152/X. 
139 BOA, Hazine-i Evrak (HE), 321-89; YEE., 36/131/152/X.; Stefanos Yerasimos, aynı eser, s. 555. 
140 BOA., YEE., 36/13 l/l 52/X. 
141 BOA., BOE., Gelen, 664/22-2/54/55. 
33
İmparatorluğu'ndaki Türk olmayan unsurlar arasında ayrı milliyet oldukları şuurunu uyandırarak, onları 
harekete geçirmekte, aynı zamanda plânlama ve eylem safhasında da birinci derecede rol oynamaktaydı. 
Müfettiş, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897) tarihinde Saray'a gönderdiği bir telgrafta Van, Bitlis, Mamurat'ül-aziz 
ve Sivas vilâyetlerinde bulunan İngiltereli ve Amerikalı misyonerlerin, söndürülmüş olan fesat ateşini 
yeniden tutuşturmak için buldukları her fırsatan yararlandıkları ve biran boş durmadıklarının görüldüğünü 
bildirmekteydi142. Misyoner Teşkilâtı'ndan başka dikkati çeken ikinci teşkilât ise, Ermeni İhtilâl 
Komiteleriydi. Ermeni komitelerinin başlıcaları Armenikan, Hınçak ve Taşnaksutyunlardı. 
2. 4. 1. Ermeni ihtilâl komiteleri 
Yaresimos'un tespitine göre; "Bulgaristan örneğine göre hareket eden bu Ermeni çeteleri, yalnızca 
Ermeni kıyımına yol açmayı amaçlayan kışkırtma eylemlerine girişecekler, Avrupa kamuoyunu duyarlı 
bir hâle getirerek, büyük devletleri Ermeni bağımsızlığından yana müdahaleye zorlayacaklardı. Bir Hınçak 
üyesine göre çeteler; Türkler ve Kürtleri öldürmek, köyleri ateşe verip dağlara kaçmak için fırsat 
kolluyordu. O zaman kızgınlıktan gözü dönem Müslümanlar ayaklanarak, kendilerini korumaktan aciz 
Ermenilere saldıracak ve onları öyle barbarca öldüreceklerdi ki Rusya, Avrupa-İnsanlık ve Hırıstiyan 
uygarlığı adına, Ermenistanı işgale -özerklik vermeye- kalkacaktır"143. Bu hususta Mayevski; "Asya 
Türkiyesi'nde Ermenilerin az veya çok yaşadıkları bütün bölgelerde, 1890'dan önce ortaya çıkan Hınçak 
ve Ermenistan Cemiyetleri'nin üyeleri, bütün güçleriyle halkı gelecekteki kanlı olaylara hazırlıyorlardı" 
demekteydi144. 
Ermenilerin daha 1872'de Van'da "İttihad-ı Halâs Cemiyeti"145 1881'de Erzurum'da "Şura-yı Ali 
(Müdafii-i Vatandaşlar) Cemiyeti"146 , Erivan'da da "Hayır İşleri Derneği", (ki bu derneğin 1883'te 
Erzurum'daki ihtilâl taraftarı Ermenilere silâh sağladığı, Papaz Mıgırdıç Babagnian'ın ifadelerinden 
anlaşılmaktadır147) 1882'de yine Van'da "Kara Haç" ve İstanbul'da da "Ermeni Vatanperverler İttihadı"148 
adları ile birtakım teşkilâtlar kurdukları, Reform Genel Müfettişi tarafından daha önceden tespit edildiği 
142 BOA., YEE., 31/76-10/76/81. 
143 Stefanos Yerasimos, aynı eser, s. 549 (The Diplomacy of İmperialism 1890-1902'den nkl.). 
144 Mayevski, aynı eser, s. 11. 
145 OBE., Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (OBE), V. İstanbul 1987, s. XXXIX. 
146 Esat Uras, aynı eser, s. 432. 
147 OBE., V.s. LXXII-LXXVIII. 
148 OBE., V. s. LXXXIX. 
34
gibi, Müfettiş Şâkir Paşa, Petersburg'da iken Rusya'da bulunan Ermeni Vatanseverler İttihadı 
Teşkilâtı'nın, Van vilâyetindeki Ermenileri ve Nasturileri tahrik ettiklerinin anlaşıldığını İstanbul'a 
rapor etmişti (10 Ağustos 1884). Bunun üzerine Osmanlı Hariciyesi, Şâkir Paşa vasıtasıyla Rus Hariciyesine 
müracaat ederek, bu çeşit hareketlerin engellenmesini istedi. Şâkir Paşa, Hariciye Nezareti'ne gönderdiği 14 
Şubat 1884 tarihli bir raporunda, şubeleri Erivan, Alexandrapol, Tebriz, Trabzon, Erzurum, Van ve 
İstanbul'da bulunan Ermeni Komitesinin asıl merkezinin Tiflis'te bulunduğunu ve bu komitenin en faal 
üyelerinden birinin Sarkıs Vahamyan olduğunu, yalnız üyelerine dağıtılan bir de yayın organlarının 
olduğunu kaydetmektedir149. 
Avrupa'da ise, İngiltere'de "İngiliz Ermeni Cemiyeti" ve "Ermeni Vatanperver Cemiyeti" adında iki 
teşkilât faaliyet göstermekteydi150. Ayrıca Paris, Varna, Sofya, Bükreş ve Atina'da bulunan Ermeni 
Komitelerinden başka, Amerika'da bulunan Ermeni komiteleri de Osmanlı Devleti'ndeki isyan hareketlerine 
katılmaktaydılar151. Bütün bu Ermeni teşkilâtlarının yanı sıra, Anadolu'daki Ermeni ihtilâllerinde en fazla 
etkili olanlar ise Armenikan Partisi, Hınçak ve Taşnaksutyun Ermeni Komiteleridir. 
2.4.1.1. Armenikan Partisi 
1885 yılında Van'da kurulan ve Muş, Bitlis, Trabzon ile İstanbul'da ihtilâl çalışmaları yapan 
bu Parti, İran ve Rus Ermenileriyle de temas hâlinde bulunmaktaydı152. Liderleri Mıgırdıç Portakalyan'dı 153. 
2.4.1.2. Devrimci Hınçak Komitesi /Partisi 
1887'de Cenova'da kurulan Hınçak Komitesi Marksist doktirini benimsemişti154. 1890 da adını 
"Devrimci Hınçak Partisi (Hunchakian Revoluionary Party) olarak değiştirdi ve metot olarak da" ihtilâlci 
terörizmi benimsedi155 . Cenevre'den gelen Tiflisli Şimavon, Trabzon'dan gelen Rusyalı Ermeni Rupen 
149 OBE., V. s. LXXXV: Bu komiteler kasabalara kadar teşkilâtlanmıştı. Kaza İhtilal Komiteleri Talimatnamesi için bk. 
Ali İhsan Gencer, "İhtilalci Ermenilerin Kara İhtilal Teşkilatı Talimatnamesi", Tarih Enstitüsü Dergisi, 13. İstanbul 
1987 (s. 577-596). 
150 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1309. 
151 Tarik, 3879 ((27 B. 1313) 
152 BOA., YEE., 36/131/152/X. 
153 Christopher J. Waalker, aynı eser, s. 126-128; Chantre, Ernest, "De Beyrouthe A Tiflis La Travers la Haute- 
Mesopotamie et le Kurdistan" Le Tour Du Monde Nouvead Journal Des Voyages, 57-58 (1889). 
154 BOA., YEE., 36/131/152/X; 11/224 ve 225/54/136; 31/111-12/111/86; 18/553-585/93/38; OBE., XVI. 1989, s. XIV, 
XXVI. 
155 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 130. 
35
Hanazad, Batum'dan gelen H. Megavoryan ve İran'dan gelen S. Danielyan Hınçak Komitesinin 
İstanbul merkez şubesini oluşturdular156. Hınçakların plânına göre, evvela çete eğitimleri yapılacak ve "Şark 
Meselesi" nin ortaya atılması safhasında, eğitilen çeteler gerilla hâlinde teşkilâtlandırılarak, Anadolu'nun 
dağlarında silâhlı harekâta başlanacaktı157. II. Abdulhamid idaresine karşı Jön-Türklerle işbirliği de yapan 
Hınçak Komitesi, 1896 tarihinde Londra'daki I. kongresinde ikiye bölündü158 . 
2.4.1.3. Taşnaksutyun Komitesi 
Gayesi, Tiflis'teki "Genç Ermenistan Cemiyeti" ile, merkezi Van'da bulunan Armenaganları 
ve Hınçakları birleştirmek olan bu komite, 1890'da Kafkasya'da kuruldu159. Adı geçen komiteler, Krisdapor 
Mikaalyan ile Nazarbeg ve arkadaşlarının ortak çabalarıyla "Ermeni İhtilâl Cemiyetleri ittifakı" adıyla 
bir araya getirildi160. Üyelerine ortak emri, "Türk'ü, Kürd'ü her yerde, her türlü şerait altında vur. 
Mürtecileri, ahdinden dönenleri, Ermeni hafiyelerini, hainleri öldür, intikam al" şeklinde olan161 bu 
komite de silâhlı terörizmi benimsemişti 162. 
Komitelerin silâhlı mücadeleye hazırlayıp sevk ettiği Ermenileri, Devlet'e karşı isyan fikirleriyle 
besleyen ve onlara moral vererek eğiten, yabancı teşkilâtların başında Misyoner okulları gelmekteydi. 
2. 4. 2. Misyoner Teşkilâtı 
Reform Genel Müfettişliği'nin üzerinde hassasiyetle durduğu bir konuda Ermeni isyanlarını 
hazırlayan Misyoner Okullarıydı. Reformu teftiş çalışması için Trabzon'dan Erzurum'a giderken, Torul 
kazasında karşılaştığı din değiştirme olayları üzerine, dikkatini Misyonerlerin faaliyetlerine yönelten 
Müfettiş, ihtilâllerde bu teşkilât ve kurduğu okulların büyük tesiri olduğunu gördü. Bunun üzerine 
Mabeyn'e/Saray'a gönderdiği telgrafta Hükümetçe, Hristiyan ahâliye ihtida ve İslâmiyeti kabulleri 
hususunda hiçbir teklif yapılamıyacağı, fakat Müslümanları aldatan ve yıkıcı etkilere maruz bırakan 
156 Esat Uras, aynı eser, s. 443. 
157 OBE., XVI., 1989, s. XXVI. 
158 Zafer Tunaya, Siyasi Partiler, II. İstanbul 1989, s. 568-569. 
159 Esat Uras, aynı eser, s. 444; Yves Ternon, Tuba Armenien Geschichte Eines Völkermords, Frankfurt 1981, s. 61-62 
160 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 130 
161 Esat Uras, aynı eser, s. 445 (M. Varatyan'ın Taşnaksutyun Tarihinden nkl). 
162 Dersaadet ve Trabzon olaylarından sonra Turuşak adlı gazete bir ilâve çıkararak bu eylemlerini ve yapacakları 
eylemleri duyurur. Bk. BOA., DU.İT., 81-2 (EİD) 311; H. Erdoğan Cengiz, Ermeni Komitelerinin A 'mal ve Harekat-ı 
İhtilaliyesi, Ankara 1983, s. 24. 
36
Misyonerler ve Hristiyan okullarının bu nevi faaliyetlerine de müsaade edilmemesi gerektiğini özellikle 
belirtti163. Hâlbuki 1853 yılından 1899 yılma gelinceye kadar Anadolu'nun diğer yerlerinde olduğu gibi, 
Vilâyât-ı Sitte'de de Misyonerlerin denetiminde eğitim yapan birçok okul kurulmuştu. 
Bu okulların hepsinde Türkçe, İngilizce ve Ermenice eğitim yapılmakta ve İbtidai/İlk, 
Rüştiye/Orta, İdadi/Lise şubeleri bulunmaktaydı164. II. Abdulhamid'in yaptırdığı bir araştırmaya göre 
Vilâyât-ı Sitte'deki Misyoner okulları şöyleydi 165; 
Vilâyet Okul Açılışı/Ruhsat Öğrenci 
Erk/Kız Mezhebi 
Sivas 
Anadolu koleji 
(Amerikan İdadi) 
Amerikan kız mektebi 
Sanayi mektebi 
Ruhban mektebi 
Yetimhaneler 
1280/9ZA. 312 
550 
Büyük çoğunluğu 
protestan. 
Yetimhanesi var. 
Merzifon 
Gürün Mektep ve küçük kilise. 
Yetimhane 
16 K. Evvel 1314 25/9 Ermeni 
Sivas 
Merkez 
Kız mektebi 
Yetimhane 
Erkek mek. ve Kilise 
1854/27 
Teş.Ev.314 
H. 312/27 Teş.Ev.314 
1854/12 
Teş.Ev.312 
55 kız 
94/107 
340/ 
. 
Ermeni 
Ermeni 
Ermeni 
Tokat sancağı Mektep ve küçük 
kilise 
1853/5 Tem. 314 
1899 
28/ /I6 Ermeni 
Zile 
Mektep 
H. 1295/ 
15Teş.Ev. 315 
8/24 
Ermeni 
Diyarbekir 
Mardin 
sancağı 
Erkek mektebi Kız 
mektebi 
Ruhban mektebi 
1280/1 6 Mart 3 10 
1280/1 6 Mart 3 10 
37/ 40 
Süryani Protestan 
163 BOA., YEE., A/24-X/24/l 32. 
164 BOA., aynı yer. 
165 BOA., YA. Res., 122-88; Anadolu'daki Misyonerlere ait okullarda XIX. yy'm sonlarında yalnız 
Amerikalı 176 misyonerle birlikte 869 da yardımcı hizmet vermekteydi, bk. Cevdet Küçük, aynı eser, s. 100; 
(1890 yılında Osmanlı ülkesinde Amerikalıların açtığı kilise sayısı 118'e ilk okul 464'e ortaokul ise 44'e 
ulaşmış olup, buralarda görev yapan misyonerlerin mevcudu 811'e yardımcı sayısı ise 11809'a ulaşır, bk. 
Halfin, XIX. Yüzyılda Kurdistan Üzerinde Mücadeleler, Ankara 1992, s. 104.) 
37
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu
Ermeni konusu

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

Osmanli devleti,19yy,dagilma donemi
Osmanli devleti,19yy,dagilma donemiOsmanli devleti,19yy,dagilma donemi
Osmanli devleti,19yy,dagilma donemiAli Solak
 
Osmanli türk-tarihi-degildir
Osmanli türk-tarihi-degildirOsmanli türk-tarihi-degildir
Osmanli türk-tarihi-degildirTC Doğan Aksu
 
Osmanlı tarihi bir türk tarihi değildir
Osmanlı tarihi bir türk tarihi değildirOsmanlı tarihi bir türk tarihi değildir
Osmanlı tarihi bir türk tarihi değildirPGDM
 
Osmanli Tarihi
Osmanli  TarihiOsmanli  Tarihi
Osmanli Tarihiaycanka
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprülerenesulusoy
 
Osmanlı Hanedanı
Osmanlı HanedanıOsmanlı Hanedanı
Osmanlı HanedanıÇisel Onat
 
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni) 1
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)  1Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)  1
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni) 1esmus2
 
Osmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemiOsmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemimassive501
 
6. osmanli konu anlatimi
6. osmanli konu anlatimi6. osmanli konu anlatimi
6. osmanli konu anlatimiYiğitcan BALCI
 
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 717 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7esmus2
 
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyetIlk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyetYiğitcan BALCI
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculukenesulusoy
 
Gördüklerim Yaşadıklarım
Gördüklerim YaşadıklarımGördüklerim Yaşadıklarım
Gördüklerim Yaşadıklarımkolej forum
 
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihismh-slider
 
Islamiyet öNcesi TüRk Tarihi
Islamiyet öNcesi TüRk TarihiIslamiyet öNcesi TüRk Tarihi
Islamiyet öNcesi TüRk Tarihiesmus2
 
Orta asya türk tarihi
Orta asya türk tarihiOrta asya türk tarihi
Orta asya türk tarihimassive501
 
1- İslamiyet Önce Türk Tarihi
1- İslamiyet Önce Türk Tarihi1- İslamiyet Önce Türk Tarihi
1- İslamiyet Önce Türk TarihiUğur Oral
 
İlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yet
İlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yetİlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yet
İlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yetZafer Araz
 

Mais procurados (20)

Osmanli devleti,19yy,dagilma donemi
Osmanli devleti,19yy,dagilma donemiOsmanli devleti,19yy,dagilma donemi
Osmanli devleti,19yy,dagilma donemi
 
Osmanli tarihi
Osmanli tarihiOsmanli tarihi
Osmanli tarihi
 
Osmanli türk-tarihi-degildir
Osmanli türk-tarihi-degildirOsmanli türk-tarihi-degildir
Osmanli türk-tarihi-degildir
 
Osmanlı tarihi bir türk tarihi değildir
Osmanlı tarihi bir türk tarihi değildirOsmanlı tarihi bir türk tarihi değildir
Osmanlı tarihi bir türk tarihi değildir
 
Osmanli Tarihi
Osmanli  TarihiOsmanli  Tarihi
Osmanli Tarihi
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
7. Sınıf Sosyal Bilimler 7. Ünite Ülkeler Arası Köprüler
 
Osmanlı Hanedanı
Osmanlı HanedanıOsmanlı Hanedanı
Osmanlı Hanedanı
 
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni) 1
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)  1Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)  1
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni) 1
 
Osmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemiOsmanli devleti yükselme dönemi
Osmanli devleti yükselme dönemi
 
6. osmanli konu anlatimi
6. osmanli konu anlatimi6. osmanli konu anlatimi
6. osmanli konu anlatimi
 
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 717 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
 
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyetIlk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
 
1. konu anlatimi
1. konu anlatimi1. konu anlatimi
1. konu anlatimi
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
 
Gördüklerim Yaşadıklarım
Gördüklerim YaşadıklarımGördüklerim Yaşadıklarım
Gördüklerim Yaşadıklarım
 
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
 
Islamiyet öNcesi TüRk Tarihi
Islamiyet öNcesi TüRk TarihiIslamiyet öNcesi TüRk Tarihi
Islamiyet öNcesi TüRk Tarihi
 
Orta asya türk tarihi
Orta asya türk tarihiOrta asya türk tarihi
Orta asya türk tarihi
 
1- İslamiyet Önce Türk Tarihi
1- İslamiyet Önce Türk Tarihi1- İslamiyet Önce Türk Tarihi
1- İslamiyet Önce Türk Tarihi
 
İlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yet
İlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yetİlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yet
İlk türk devletleri̇nde kültür ve medeni̇yet
 

Semelhante a Ermeni konusu

Türklüğün tarihteki derinliği üzerine
Türklüğün tarihteki derinliği üzerineTürklüğün tarihteki derinliği üzerine
Türklüğün tarihteki derinliği üzerineibrahimokur
 
İslamiyet ve Kültür
İslamiyet ve Kültürİslamiyet ve Kültür
İslamiyet ve Kültürburcintavsan
 
Dunden e dergi (1)
Dunden e dergi (1)Dunden e dergi (1)
Dunden e dergi (1)onurakko
 
soykirimci_milletler
soykirimci_milletlersoykirimci_milletler
soykirimci_milletlerUfuk Eskici
 
Soykirimci Milletler
Soykirimci MilletlerSoykirimci Milletler
Soykirimci MilletlerRaci Göktaş
 
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleTürk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleAylin Tolu
 
Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk
Mustafa Kemal Atatürk - NutukMustafa Kemal Atatürk - Nutuk
Mustafa Kemal Atatürk - NutukCeyhun Keklik
 
Ab dnin100
Ab dnin100Ab dnin100
Ab dnin100Mim Baha
 
Islamiyet
IslamiyetIslamiyet
IslamiyetBigBoss
 
İslam Öncesi Türk Tarihi.pdf
İslam Öncesi Türk Tarihi.pdfİslam Öncesi Türk Tarihi.pdf
İslam Öncesi Türk Tarihi.pdfArslanDurdu
 
OSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSU
OSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSUOSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSU
OSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSUislamicjerusalem
 

Semelhante a Ermeni konusu (15)

Dersiyad
DersiyadDersiyad
Dersiyad
 
Nutuk_(The_Speech)
Nutuk_(The_Speech)Nutuk_(The_Speech)
Nutuk_(The_Speech)
 
Türklüğün tarihteki derinliği üzerine
Türklüğün tarihteki derinliği üzerineTürklüğün tarihteki derinliği üzerine
Türklüğün tarihteki derinliği üzerine
 
İslamiyet ve Kültür
İslamiyet ve Kültürİslamiyet ve Kültür
İslamiyet ve Kültür
 
Dunden e dergi (1)
Dunden e dergi (1)Dunden e dergi (1)
Dunden e dergi (1)
 
SOYKIRIM
SOYKIRIMSOYKIRIM
SOYKIRIM
 
soykirimci_milletler
soykirimci_milletlersoykirimci_milletler
soykirimci_milletler
 
Soykirimci Milletler
Soykirimci MilletlerSoykirimci Milletler
Soykirimci Milletler
 
Aleviler
AlevilerAleviler
Aleviler
 
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleTürk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
 
Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk
Mustafa Kemal Atatürk - NutukMustafa Kemal Atatürk - Nutuk
Mustafa Kemal Atatürk - Nutuk
 
Ab dnin100
Ab dnin100Ab dnin100
Ab dnin100
 
Islamiyet
IslamiyetIslamiyet
Islamiyet
 
İslam Öncesi Türk Tarihi.pdf
İslam Öncesi Türk Tarihi.pdfİslam Öncesi Türk Tarihi.pdf
İslam Öncesi Türk Tarihi.pdf
 
OSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSU
OSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSUOSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSU
OSMANLI İDARESİ'NİN İLK YÜZYILINDA KUDÜS-İ ŞERİF SANCAĞI'NDA YAHUDİ NÜFUSU
 

Mais de Holistik Danışmanlık Hiz. Ltd.Şti.

Mais de Holistik Danışmanlık Hiz. Ltd.Şti. (20)

Realty TR
Realty TRRealty TR
Realty TR
 
Naziler ve Atatürk
Naziler ve AtatürkNaziler ve Atatürk
Naziler ve Atatürk
 
Satiş elemanlarinin 39 hatasi
Satiş elemanlarinin 39 hatasiSatiş elemanlarinin 39 hatasi
Satiş elemanlarinin 39 hatasi
 
Değişim ve yenilikçilik(İnovasyon)
Değişim ve yenilikçilik(İnovasyon)Değişim ve yenilikçilik(İnovasyon)
Değişim ve yenilikçilik(İnovasyon)
 
Moti̇vasyon
Moti̇vasyonMoti̇vasyon
Moti̇vasyon
 
Deği̇şi̇k alanlar zekası
Deği̇şi̇k alanlar zekasıDeği̇şi̇k alanlar zekası
Deği̇şi̇k alanlar zekası
 
Başarinin sirri nedi̇r
Başarinin sirri nedi̇rBaşarinin sirri nedi̇r
Başarinin sirri nedi̇r
 
Davranişlarimiz nasil oluşur
Davranişlarimiz nasil oluşurDavranişlarimiz nasil oluşur
Davranişlarimiz nasil oluşur
 
Ataturk[1]poster için
Ataturk[1]poster içinAtaturk[1]poster için
Ataturk[1]poster için
 
Demokratik hukuk devleti
Demokratik hukuk devletiDemokratik hukuk devleti
Demokratik hukuk devleti
 
Premio internacional fotografía hamdan 20141
 Premio internacional fotografía  hamdan  20141 Premio internacional fotografía  hamdan  20141
Premio internacional fotografía hamdan 20141
 
İstanbul'un i̇şgali
İstanbul'un i̇şgaliİstanbul'un i̇şgali
İstanbul'un i̇şgali
 
Estambul casa viejas. . .d.14-11
Estambul casa viejas. . .d.14-11Estambul casa viejas. . .d.14-11
Estambul casa viejas. . .d.14-11
 
Ponts myst rieux
Ponts myst rieuxPonts myst rieux
Ponts myst rieux
 
Bilimin savunması
Bilimin savunmasıBilimin savunması
Bilimin savunması
 
Andre Weil kuralı
Andre Weil kuralıAndre Weil kuralı
Andre Weil kuralı
 
İstanbul ( 1 )
İstanbul ( 1 )İstanbul ( 1 )
İstanbul ( 1 )
 
Holland Story
Holland Story   Holland Story
Holland Story
 
Karayolu demiryolu-denizyolu
Karayolu demiryolu-denizyoluKarayolu demiryolu-denizyolu
Karayolu demiryolu-denizyolu
 
Foudre1
Foudre1Foudre1
Foudre1
 

Ermeni konusu

  • 1. TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR (ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU) VE TEHCİR GERÇEĞİ (1878-1915) Dr. Ali KARACA
  • 2. TÜRKİYE'DE ERMENİLER İÇİN YAPILAN REFORMLAR (ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DOĞRU) VE TEHCİR GERÇEĞİ (1878-1915) Dr. Ali KARACA Marmara Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi akaraca@marmara.edu.tr İstanbul – Nisan 2003 2
  • 3. İthaf I.Dünya savaşının bütün ızdırap ve çilesini, Rus ve Ermeniler tarafından işgal edilen yurdundan (22 Temmuz 1916) yüzlerce kilometre uzaklara sürüklenirken yaşayan, Karavaiz/velioğlu Ali oğlu Süleyman’ın çoçukları babam Bilâl Karaca (1900-1968) ile o felaket yıllarında babalarıyla birlikte ölümcül yol şartlarında, üzerlerine bir çığ gibi yuvarlanan esaret, zulüm ve ölümden kaçarken, yurtları olan Kelkit’in Gerdekhisar köyünden Yozgat’ın adını bile bilmedikleri köylerine ulaşmak için çırpnırken serçeler gibi kar-tipi altında yollarda donarak ölen küçük amcalarım 5 yaşındaki Şehri Cafer (öl.1916) ve 9 yaşındaki Hacı (öl. 1916) ile bu konkunç sona gidişi önceden sezen babaannem tarafından, Samsun’da Öksüz ve Yetimleri Toplama Kampına bırakılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan, bu işgalin yüz binlerce öksüz ve yetiminden yalnızca biri olan 7 yaşındaki amcam Hasan’ın (öl. ?) ve de bu savaşta ülkesini savunmak için askere giden, hangi cephede ve hangi şartlarda ne olduğu bilinmeyen, bir daha doğduğu topraklara dönemeyen büyük amcam Ağa’nın; her baharda çiçekler gibi yeniden açan sevgi, hürriyet, adalet ve barış taçlı hatıralarına, babamın daima duyduğu gibi sonsuz özlem ve duygularla.... Kozyatığı - Nisan 2003 3
  • 4. İÇİNDEKİLER GİRİŞ…………………………………………………………………………….. I- B Ö L Ü M 1. ERMENİLERİN TERÖRİZMİ BENİMSEYEREK SİYASALLAŞMA ÇABALARI (1878 - 1894 )……………………………………………………………… 1.1. Siyasî antlaşmalar ve Ermenilerin talepleri…………………………….. 1.2. Reform dayatmaları ve Projeler……………………………………… 1.3. Reformla Terörizmi ilişkilendirme yöntemleri……………………… 1.3.1. Ermeni Teröristlerin bir tertibi Sason Ermeni olayı (1894) ve Tahkikat Heyeti 1.4. Avrupalı devletlerce Ermenilerle ilgili kırk maddelik yeni bir Reform Projesi'nin Hükümet'e verilişi……………………………………. 1.4.1. II. Abdulhamid ve Hükümet'in proje üzerinde yaptığı çalışma ve bazı bürokratların görüşleri………………………………………………………………… 1.4.2. Projenin son şeklini alması…………………………………………… 1.4.3. Terörizmin yeniden devreye girmesi, Avrupalılara yönelik Babıâli Ermeni baskını (1895)……………………………………………………………………… 2- AVRUPALILARIN GÜDÜMLÜ ÖZERK ERMENİSTAN PLÂNLARININ BAŞUNSURU ANADOLU REFORMU GENEL MÜFETTİŞLİĞİ (1895-1900) 2.1. Reform Müfettişliği ve Heyeti…………………………………………………… 2. 2. Genel Müfettiş'in yetkisinin çerçevesi…………………………………………… 2. 2. 1. Genel Müfettişlik ve Reformun uygulamasını değerlendiren komisyonlar……… 2. 3. Şâkir Paşa’nın Müfettişliğine ve Osmanlı Devleti kontrolündeki reforma tepkiler 2. 3. 1. Avrupalı Devletlerin Tepkisi……………………………………………………. 2. 3. 2. Ermenilerin terörizm ve isyanları yagınlaştırması…………………………………. 2.4.Olayların hazırlayıcısı olan Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı…… 2. 4. 1. Ermeni ihtilâl komiteleri………………………………………………………. 2. 4.1.1. Armenikan Partisi…………………………………………………………… 4
  • 5. 2. 4.1.2. Devrimci Hınçak Komitesi /Partisi……………………………………………. 2. 4.1.3. Taşnaksutyun Komitesi………………………………………………………. 2. 4. 2. Misyoner Teşkilâtı…………………………………………………………… 3. ERMENİLERE YÖNELİK REFORM PROJESİ'Nİ UYGULAMA ÇALIŞMALARI (24 Ağustos 1895-20 Ekim 1899)……………………. 3. 1. Vilâyât-ı Sitte'nin Genel Durumu………………………………………… 3. 2. Reform Projesi'nin uygulanışı……………………………………………. II. B Ö L Ü M 4 ERMENİ REFORMU MESELESİ'NİN ÖRTÜLÜ BİR İŞGALE DÖNÜŞMESİ VE AVRUPALI REFORM GENEL MÜFETTİŞLERİ (1909-1915)………….. 4. 1. Avrupalı Reform Müfettişleri dönemi ve bir örtülü işgal plânı …………… 4. 1. 1. Örtülü işgal için dayatılan Reform Projesi……………………………………. 4. 2. Avrupalı Reform Genel Müfettişleri……………………………………….. 4.3. Tarihî yaşanmışlığın getirdiği bir noktada zorunlu iskân politikası: Tehcir 4.3.1. Ermenilerin bir defa daha silâhlı isyanı ve düşmanla işbirliği yapması…… 4. 3 2. Zorunlu iskân politikasının uygulanması…………………………………… 4.3.3. Ermenilere uygulanan zorunlu iskânın metodu………………………. 5. SONUÇ…………………………………………………………….. 6. KAYNAKLAR 7. EKLER 5
  • 6. “Sırf ilmî ve insanî gayelerle memleketimizde çalışmakla beraber ruhlarında mündemiç bulunan Hıristiyanlık duygusu saikasıyla hemen sırf Hıristiyan ekalliyetlerle meşgul olmak ve onlara ister kasıtlı ister kasıtsız arasında ekalliyetlerin de yaşadıkları Müslüman kitlelerinden ayrılmak arzusunu aşılamak. Bu gibilerin gerek Müslümanlara gerek güya iyiliğine çalıştıkları Hıristiyan ekalliyetlerine dahilinde yaşadıkları İslâm ekseriyetlerine tahakküm arzu-yı nâ-makûlunü aşılamakla ne kadar gayrî insanî bir surette hareket etmiş bulundukları ve bu yüzden husule gelen mukatelâttan (karşılıklı öldürmeler) manen mesul bulundukları aşikârdır”.1 Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mâhiyet alır. 16 Ağustos 1931 Mustafa Kemâl ATATÜRK 1 3 Ocak 1922’de Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün ABD Yakın Şark Yardım Heyeti’ne verdiği demeç. Atatürk'ün Milli Dış Politikası (Milli Mücadele Dönemine Ait 100 Belge) 1919-1923, I,. Ankara 1992, s. 385. Kültür Bakanlığı Yayını. 6
  • 7. GİRİŞ BERLİN ANTLAŞMASI : Madde 61. “Babıâli ahâlisi Ermeni bulunan ayâlâtta ihtiyacât-ı mahalliyenin icâb ettiği reformu/ıslahatı bilâ-tehîr icra ve Ermenilerin ÇERKEZ ve KÜRTLERE karşı huzur ve emniyetlerini te’mîn etmeyi taahhüd eder ve ara sıra bu bâbda ittihaz olunacak tedâbiri, devletlere tebliğ edeceğinden, düvel-i müşarünileyhin, tedâbir-i mezkûrînin icrasına nezâret eyleyeceklerdir. 13 Temmuz 1878”2. Anadolu’ya Selçuklu Türklerinin gelişinden önce bu bölgeye hakim olan Bizans Devleti, İmparator II. Basileios (976-1025) ve IX. Kostantinos (1042-1055) döneminde, bazı bölgelerinde Ermenilerin küçük beylikler halinde yaşadıkları Doğu Anadolu’yu doğrudan idaresine almıştı. Bizans ağır vergilerle ezdiği dinî- mezhebî nedenlerle askeri takibata uğrattığı Ermenileri inançlarını terke zorlamış, bölgeyi doğrudan kendisine katmasından sonra ise 40 bin Ermeni’yi daha iç bölgelere zorla göçürmüştür3. Mateos’un kaydına göre, Sivas bölgesine zorunlu göçürme/tehcire tabi tutulan Seneker’in oğulları Adom ve Abuhls’un idaresindeki Ermeniler, daha sonra üzerlerindeki kontrol gevşeyince bu bölgedeki Rumları kesip-biçerek intikam almışlardı. Bu esnada Doğu Anadolu’ya girerek Ani kalesini Bizanslılardan almış bulunan Türklere karşı sefer düzenleyen İmparator Romanos Diogenes’i, önce Ermeni katliamlarından şikayetçi olan Rumlar karşıladı. Rumlar: “ Ermeniler bize karşı Türklerden çok daha kötü davrandılar. Kiliselemizi yağmalayıp çoğumuzu katl ettiler.” şeklinde şikâyette bulundular. Bunun üzerine Diogenes, Türklere karşı yaptığı sefer dönüşünde Ermeni dinini yok edeceğine yemin ettikten başka, askerine Ermeni evlerini yağmalatarak çok sayıda Ermeniyi katletti. Bizans İmparatorluğunun uyguladığı politikalar sonucunda, yaşadıkları bölgelerden ayrılmak zorunda kalan ve zorunlu göçe/tehcire tabi tutulan Ermeniler Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu ve Çukurova gibi yerlere dağılmışlardır. Bu arada Haçlı seferleri ile Anadolu’ya gelecek olan Avrupalı orduların tavrı da Ermeniler için ayrı bir hüsran olacaktır. Dönemin kaynaklarına göre, Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın Diogenes’e karşı kazandığı Malazgirt savaşından sonra (1071), Türklerin yönetimine giren Ermeniler barış ve güvene de kavuşmuştu. Mesela 1090 senesinde kendini ziyarete gelen Ermeni din adamlarının istekleri üzerine, Selçuklu Sultanı Melik Şah bütün kilise, manastır ve ruhanîleri vergiden muaf tutmuştu. Süryani Mihail’in kaydettiğine göre; Bizans’ın yönetim anlayışı, Hıristiyanlığın farklı mezheplerine bağlı olan Ermeni ve Süryanî kiliselerindeki kutsal kitap ve eşyalarla, yine bu mezheplerin mensuplarına ait İstanbul’daki kiliselerin yakılmasını onaylamaktaydı. Bu anlayışa karşı, Türkler ise Antakya’nın fethinden sonra, hakimiyet geleneği olarak camiye çevirdikleri şehrin büyük kilisesi yerine iki yeni kilisenin inşasına izin verebilmekteydi4. Dönemin kaynaklarında, Selçuklu Türk Devleti idaresi altındaki Ermenilerin daha sonraları Bizans’a veya başka bir 2 Berlin Kongres,. II. 1296 (İstanbul) Matbaa-yı Amire, s. 271. 3 Geniş bilgi için bk. Urfalı Mateos, Vekâyinâme (952-1136) ve Papaz Gregor’in Zeyli (1131-1162), Türkçe Tercümesi Hrant D. Andreasyan, Ankara 1987. 4 Bk. Süryani Mihail, Vekâyinâme, II. Kısım, Türkçe Tercümesi Hrant D. Andreasyan, Türk Tarih Kurumu Basılmamış nüsha). Değerlendirmesi için bk. Mehmet Ersan, “ Türk Yönetim Tarzı, Ermenilerin Türk İdaresini Kabulleri ve Kendilerine Tanınan Haklar” Uluslar arası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu Bildirileri, İstanbul 2001 (13-19). 7
  • 8. Hıristiyan ülkeye göç ettiği veya göçe zorlandığı bahsinin geçmemesi de o devir Türk-Ermeni ilişkileri açısından ayrıca kayda değer bir durumdu. 1299 tarihinden sonra kurulan ve Anadolu Selçuklu Türk Devletinin mirasçısı olarak gelişim gösteren Osmanlı Devleti döneminde de Türk-Ermeni ilişkilerinin çok uzun bir süre iyi bir seyir takip ettiği kaynaklardan anlaşılıyor. Osmanlılarda “müslim” ve “gayrı müslim” olarak iki temel grubun esas alındığı bir siyasi-sosyal yapılanma görülmekteydi. Bu itibarla gayrı müslimler dini inanç ve mezhep farklılıklarına göre üç temel gruba ayrılmıştı. Genellikle “cemaat/mezhebi topluluk” ve “taife/kavim,kabile” denilen bu gruplar; İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra (1453) yeni bir organizasyona tabi tutuldular. Bunlar; geçmişi Doğu Roma/Bizans İmparatorluğuna dayanan, yani Romalı olmalarına atıfla “Rumîyan”da denilen Ortadokslar ( Rum, Sırp, Bulgar, Arnavut ve bazı Araplar) ile Gregoryanlar ( Erâmine ) ve Musevilerdi (Yahudiyan)5. Aynı zamanda bu topluluklar devletin kendilerine uyguladığı hukukî statü dolayısıyla “zımmi” genel adıyla da anılırlardı. Zımmi veya zımmiyân; en geniş anlamda “himaye edilen, korunan” demekti. “Kendisiyle anlaşma yapılan evlat” manasına da gelen zımmi, Zımmi Hukukuna göre, idareye bağlılığı ve ödediği vergilere karşılık olarak hukuken devlet tarafından can, ırz ve mallarının koruması, soyunun devamı ve inanç özgürlüğünün sağlanması gibi güvencelere sahipti. XVII. Yüzyılda Avrupalıların doğuya yönelerek sömürgeler elde etme ve oralarda hakimiyet kurma politikalarının etkisiyle, XIX. Yüzyılın başından itibaren Türk-Ermeni ilişkileri de yeni bir şekil almaya başlayacaktır. Özellikle 1821 tarihli Mora’daki Rum isyanı sonrası, Rus Çarı I. Nikola’nın önderliğinde İngiltere ve Fransa’nın aralarında yaptıkları bir gizli antlaşmayla, Yunanistan’a bağımsızlık sağlamaları bu ilişkide bir dönüm noktasıydı (1829). Bu tarihte yapılan Osmanlı-Rus savaşı sonrası Ruslar, Azerbaycan Hanlığının toprağı olan Revan’da bir Ermeni bölgesi oluşturup, Türkiye ve İran’dan getirdikleri 140 bin kadar Ermeniyi buraya yerleştirdiler6. Bu sırada Osmanlı Devletinin çeşitli bürokratik birimleri, özelliklede dışişleri ile ilgili hükümet dairelerinde çalışan Rum asıllı bazı memurlar, Mora isyanına katkıları nedeniyle güvenilirliklerini, dolayısıyla görevlerini kaybettiler. Onların yerini ise yine Hıristiyan bir grup olan Ermenilerin doldurduğu gözlenecektir. Böylece devlet idaresinde siyasal, hukusal ve ticarî etkinlikleri gittikçe artan Ermeniler, bu tarihe kadar devletle olan ilişkileri nedeniyle güvenilir bir unsur olarak öne çıkarıldı. Esasen kuruluşundan beri Osmanlı İmparatorluğunun, Ermenilere politik yaklaşımı bu güven esasına oturtulmuştu. Devletin resmi belgelerine de bolca yansıdığı gibi Ermeniler, Türk yöneticilerce “ sadık tebaa/gönülden bağlı uyruk” olarak adlandırılmaktaydı. Anlaşıldığı üzere devletin bu duruşu, aynı zamanda Ermenilere olan özel bir güvenle birlikte onları kollama ve koruma resmi siyasetine de dönüşmüştü. Tanzimat (1839) ve Islahat (1856) Fermanlarının ilanı gibi genel düzenlemelerin yanı sıra, Ermeniler için 1847 ve 1862’de iki yeni huhukî düzenleme yapılması bu yaklaşımın bir ifadesiydi . 1847’de Ermenilerin, o güne kadar olduğu gibi, kendi dini ve sosyal yaşantılarını yine kendi inançlarına göre idare etmeleri için, Patrikhane’de 14 üyeden oluşan bir Ruhanî Meclis ile 20 kişiden oluşan Meclisi Âli/Yüksek Meclis kurdurulmasına izin verildi. Ayrıca 1850’lerde özel bir komisyonca başlatılan bir milli nizamname/tüzük hazırlama çalışmaları da 1862’de tamamlandı. Bu çalışma sonucu hazırlanan 99 maddelik “ Nizamnâme-i Milleti Ermeniyân (Ermenicesinde 5 İlhan Şahin, “Klasik Dönemde Osmanlı İmparatorluğunda Gayr-ı Müslimler” Uluslar arası Ermeni...(13-19). 6 Kemâl Beydilli, “1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu’dan Rusya’ya Götürülen Ermeniler” Türk Tarih Belgeleri Dergisi, XIII/17. Ankara 1988, (365-409). 8
  • 9. Ermenilerin Teşkilât-ı Esasiyesi)” tüzüğü, 29 Mart 1892 tarihinde hükümet tarafından onaylanarak yürürlüğü konuldu7. Bu genel ve özel düzenlemeler, Ermenilerin sosyal ve siyasî varlıkları için yeni bir devir açmıştır. Söz konusu belgeler, Osmanlı Devletinin Ermenilere bakışı açısından da önemli siyasî bir özellik taşırlar. Yukarıda değinildiği üzere, özellikle Türk Devletinin ticaret, dışişleri ve adliye ile ilgili alanlarda memur olarak görev verdiği Ermenilerin bazıları konumları dolayısıyla daha ön plana çıkacaktır.1890’dan sonra özellikle İngiltere ve Rusya’nın sergiledikleri tutum nedeniyle de, Ermeni Terör Komite/Örgütlerince ortadan kaldırılması gereken bir hedef haline gelen ve kendisine suikast dahi düzenlenen Osmanlı Sultanı II. Abdulhamit’in son üç Hazine-i Hassa/İç Hazine Bakanı bilhassa dikkat çekmektedir. Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşı olan bu bakanlar, 1879-1908 yılları arasında Sultan’ın İç Hazinesine ait mali işleri sırayla üslendiler. Sultan maliyesini aynı zamanda Saray’da özel bir büroya da sahip Agop Paşa (1832-1891), Mikail Paşa (1842-1897) ve Ohannes Paşa’ya (1836-1912) teslim etmekten çekinmemişti. Ohannes Paşa, 1908’de yeniden açılan Osmanlı Meclisi’ne yine II.Abdulhamit tarafından Ayan Meclisi Üyesi olarak atanacaktır. Esasen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına kadar yönetimi altında oldukları Türk devletiyle hayatî bir problem yaşamayan Ermeniler, savaş sonrası yapılan Ayatefanos ve Berlin antlaşmalarına konulan ilgili maddelerle bir yol ayrımına sürüklenecekti. Bu tarihten sonra Avrupalı devletlerin, kamu oylarını Doğuya yönelik siyasi ve askeri girişimlerine ikna etmek için, Ermeni eksenli propagandayı politik bir tavır olarak benimsedikleri görülmektedir. Avrupalı hükümetlerin bu yaklaşımları, Osmanlı Devletiyle aralarında 1914 ve daha sonrasında da yaşanacak bir dizi idari, siyasi, hukuksal, askeri ve toplumsal gelişmelere yol açacaktı. I. Dünya savaşı sonrasında Avrupalı devletlere sığınmış olan Osmanlı İttihat ve Terakki Partisi üyelerinden ve hükümet mensubu Sadrazam Said Halim Paşa ile Vali Cemal Azmi ve Dr. Bahaeddin Şâkir’i katleden, Taşnaksutyum Devrimci Ermeni Federasyonu’nun tetikçisi terörist Arşavir Şıracıyan dahi bir gerçeğin altını çizmektedir. O,1982’de Paris’de La dette de SANG adıyla yayınlanan hatıratında: “ Nesiller boyu Ermeniler okullar, hastahaneler, kazançlı müesseseler kurmuş oldukları; milyonlarca hektar ekili arazinin ortasında gösterişli köylerinin yükseldiği bu ülke (Türki’ye)...”8 demekteydi. Bu vurgulama, asırlarca sürdürülen devlet politikasının Ermeniler açısından sonucunu oldukça anlaşılır bir şekilde ortaya koymaktadır. Fakat hatıratında, aynı zamanda Ermenileri yok etmeye yöneldiğini idda ettiği Türk devletine rağmen, altını çizdiği bu mutluluk tablosunu nasıl başardıklarına bir açıklık getirmemektedir. Şıracıyan’ın da ileri sürdüğü Ermenilerin sebepsiz yere “aşağılanma, takip edilme ve öldürülmeleri” genel olarak, 30 Mayıs1915 yılında bir kısım Müslüman, Rum ve Ermenilere uygulanan 1915 zorunlu yer değiştirmeye/ tehcire bağlanmaktadır9. Bu iddaların gerçeklik boyutu, önemli ölçüde, ancak objektif-tarafsız tarihi kaynaklara dayanılarak aydınlatılabilir. Bu bakımdan kaynaklara gidildiğinde, Türk-Ermeni ilişkilerinde 1878-1921 devresinin çok önemli bir dönemi oluşturduğu görülmektedir. 7 Nizâmnâne-i Millet-i Ermeniyân, (İstanbul) H.Mühendisyan Matbaası 1279 (1863). 8 Türkçesi bk, Dr. Mustafa Orağlı, Bir Ermeni Teröristin İtirafları, İstanbul 1997. (İngilizcesi, The Legancy, Boston 1965). 9 Söz konusu hatıratın yayım tarihleri dikkate alındığında, anlatımlardaki çelişkiler görmemezlikten gelinse bile, hatırat sahibinin anlatımlarının 12 Ocak 1951 tarihli “Soykırımı Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme” nin çerçevesine girecek şekilde, konunun uzmanlarınca yeniden dizayn edildiği (ve belki de bazı eklemelerin yapıldığı) algılamasını doğurmaktadır. 9
  • 10. I- B Ö L Ü M 1. ERMENİLERİN TERÖRİZMİ BENİMSEYEREK SİYASALLAŞMA ÇABALARI (1878 - 1894 ) 1.1. Siyasî antlaşmalar ve Ermenilerin talepleri 1877-78 Osmanlı-Rus savaşının Osmanlı Devleti açısından önemli bir sonucu, hiç şüphesiz Anadolu Islahatı/Reformu Meselesi’dir. Malazgirt zaferinden bu tarafa. Anadolu kıtası ile birlikte Ermenilerin geleceklerini tayin hakkı hukuken ve siyaseten Türklere intikal etmişti10. 1877 yı lma kadar da bu hak yalnız Türklerde kalmıştır. Fakat bu tarihten sonra Ermenilerin durumu, bazı antlaşmalarla milletler arası bir konu hâline getirilmiştir. 3 Mart 1878 Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması 11 ile, i lk defa Rusya tarafından siyasî gündeme sokulan Ermeni Meselesi, 13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması’yla. uluslararası bir mesele hâlini aldı. Bu çalışmada, Ermeni sorunu siyasallaşırken hangi yöntemlerin işlerlik kazandığı, dış etkiler ve Ermenilerin kendi devletleri aleyhine yabancılarla olan işbirliğinin boyutları tespit edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca bu gelişmeler karşısında Osmanlı Devleti'nin tavrının ne olduğu ve yaşanan tarihsellikte gelinen nokta irdelenecektir. Bu konulara değinilirken genellikle birinci elden kaynaklara başvurulacaktır. Bu tarihten daha önce, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Rusya12, 1856 Paris Antlaşmasıyla Rusya'nın yanı sıra İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusya Osmanlı Hırıstiyanlarını himayeci devletler konumuna gelmişlerdi13. 1878 yı l ında yapılan anlaşmalarda, hususen söz konusu edilen Hırıstiyanlar Ermenilerdi. 10 Streek ,"Ermeniler", İslam Ansiklopedisi (İA), IV. (tadil. M.Halil Yinanç), İstanbul 1977 (s. 317-326): Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ankara 1971, s. 23-24, 29-30. 11 16. madde: Ermenistan’da Rusya’nın taht-ı istilasında bulunup Devlet-i Aliyye’ye iadesi lazım gelen mahallerin tahliyesi. oralarca devleteynin münasabât-ı hasenesini muzır karışıklıklara mahal verebileceğinden, Devlet-i Aliyye. Ermenilerin meskûn bulunduğu eyâletlerde, menâfii-i mahalliyenin icâb ettiği ıslahat ve te'sisâtı bila-ifâte- i vakt icra etmeği ve Ermenilerin KÜRTLERE ve ÇERKEZLERE karşı emniyetlerini istihsal etmeği taahhüd eder. Bk. Berlin Kongres,. II., 1298 Matbaa-yı Amire, s. 282. 12 Mehmet Galip, Tarih-i Vukuat, İstanbul 1328, s. 66; Abdurrahman Şeref, Tarih-i Devlet-i Osmaniyye, I.,. İstanbul 1318, s. 164-166. 13 Bilâl Şimşir, Osmanlı Ermeniler,. İstanbul 1986, s. 67; Bilhassa Islahat Fermanı'nın ilânından sonra da. Hıristiyanların durumlarının ıslahından vazgeçmeyen Rusya'nın yanında Fransa, Islahat Fermanının tamamen icrası durumunda, maksat hasıl olacağı kanaatindeydi. Rusya, bu ıslahatın Osmanlı Devletinin re'yine bırakılmayarak, Avrupalı devletler tarafından cebr ile muamele edilmesi için iki lâyiha hazırlar: Bk. Ali Reşad, Asr-ı Hazıra Tarih,. Dersaadet 1330, s. 664-665. 10
  • 11. Kendileri için yeni siyasî gelişmelere kapı açan 1877-78 Osmanlı - Rus Savaşı esnasında Ermeni önderlerinin sergiledikleri tavır, siyasî üslûp ve etik anlayışlarını göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Savaş ilânının 25 Nisan 1877'de görüşülmesi esnasında Mebusan Meclisi Asbaşkanı Ohannes ile aralarında Halep milletvekili Manon Efendinin de bulunduğu 9 milletvekili, Müslüman dostlarını asla terk etmeyeceklerini ilân ediyordu. Bu arada İngiliz Büyük Elçisi, Sir Austen Henry Layard'ı ziyaret eden Ermeni Gregoryan Patrik Nerses ve dinî önderler, Türk yönetiminde kalmayı istediklerini ve dinlerini yaşamada hiçbir zaman rahatsız edilmediklerini söylemekteydi. 7 Aralık'ta toplanan Ermeni Genel Konseyi ise ülkeyi savunmak amacıyla, yeni kurulan sivil muhafız birliğine Ermenilerin de katılmasını oy birliğiyle karara bağlıyordu. Fakat Erzurum'un Rusların eline geçmesi üzerine işgalci birliklere katılan bazı Osmanlı Ermenileri, yaralı Türk askerlerini öldürmekten geri durmadıkları gibi Plevne'nin düşmesi üzerine, 18 Aralık'ta yeniden toplanan Ermeni Konseyi, önceki kararını büyük çoğunlukla geçersiz ilân ediyordu. Bununla yetinmeyen Konsey, Çar’dan Ermeni bölgesi saydıkları yerlerin özerkliğini veya Rusya'ya katılmasını talep etmekteydi. 17 Mart 1878'de Layard'la görüşen Patrik Nerses de, Ermenilerin Müslümanlara besledikleri nefret duygusunun daha da arttığını, Ermenilerin ‘Özerk bir Ermenistan ili’ kurmalarının sağlanmasını istiyordu. Diğer taraftan ise kendisi, eski Patrik Mıgıdıç Hrimıyan, Piskopos Horen Narbey (Kalfayan), Stepan Papazyan ve Mosiciyan’ın da aralarında bulunduğu bir Ermeni kurulu, Grand Dük Nikolas'la görüşerek, Türkiye'nin Doğu İllerinde de bağımsız bir Ermeni devleti kurulmasını teklif ediyorlardı. Bu isteklerinin gerçekleşmemesi durumunda isyana kalkabileceklerini söyleyen Patrik, aynı yoldaki isteklerini bir dilekçe ile Çar II. Aleksandr’a iletmekten geri durmamıştı (13 Şubat 1878)14 . Hâlbuki aynı yılda (1878), Doğu Anadolu'da uzun bir inceleme gezisi yapan ve birçok Ermeni ileri geleni ile görüşen İngiliz General Baker Paşa, Ermenilerin gelecek için büyük emeller beslediğini, ancak bu emellerin uygulanabilir olmadığını kaydetmekteydi. Baker Paşa, bu isteklerin kendileri için tehlikeli olacağı gibi, Ermeni özerklik plânının ne kadar aptalca olduğunu anlamak için de, Ermenilerin azınlıkta olduğu bu ülkeyi tanımak gerektiğine dikkat çekiyordu15. Ermeni önderlerinin yukarıda anlatılan davranış ve ruh halleri ile Türklere karşı besledikleri 14 Daha geniş değerlendirme ve tespitler için bk., Salahi R. Sonyel, "Osmanlı İmparatorluğu'nda “Ermeni Sorunu Niçin ve Nasıl Başladı? ” Uluslararası Osmanlı Tarihi Sempozyumu Bildirileri, İzmir 2000, s. 482-505: ( Accounts Papers (AP). 44, 1877, XCII. 4033; AP., 36: Foreing Offise (FO), 65/978, no. 115; FO., 195/11440; FO., 424/68 Conf. 3601; FO., 371/4974/1: 2404 ve (Gazeteci) Charles Villiams, The Armenian Campaing,. London 1878 gibi kaynaklara müracaatla tespitleri). 15 M. Hani f i Bostan, "I. Dünya Savaşı Sırasında Ermenileri İskân Meselesi ve Bazı Gerçekler", Ermeni Meselesi Üzerine Araştırmalar, hzr. Erhan Afyoncu, İstanbul 2001, s. ( 167-184). 11
  • 12. nefret duyguları Ermeni halkı arasında anonim hâle gelen şarkılarda da adeta cisimlenir16. Böyle bir etik yaklaşım sergileyen Ermeni önderleri, Eski Patrik Mıgırdıç Hrimıyan ile Berlin Antlaşması esnasında, Ermenilerin görüş ve isteklerini17, imzacı devletlere empoze eden Nurias Çeras, savaş sonunda imzalanan Berlin Antlaşması'nın 61. maddesini şöyle yorumlamaktaydı: "Berlin Kongresi, Ayastefanos Antlaşması'nın XVI. maddesi yerine LXI. maddeyi koymakla kalmadı; yani maddenin sıra numarasını değiştirmekle yetinmedi, ileride kuracağımız ulusal -Ermeni Devleti- binanın temellerini de attı. Türk-İngiliz antlaşması -Kıbrıs- da bizim için ayrı bir nimet oldu. Gerçi Avrupa bize özerklik vermedi, ama bize öyle bir madde bağışladı ki, bu bizi erişmek için yanıp tutuştuğumuz amacımıza ulaştıracaktır. Babıali. Ermenilerin yaşadığı yerlerde, gereken reformları yapmaya söz verdi. BU REFORMLAR BİR GÜN İDARİ ÖZERKLİĞE dönecektir... Avrupa elimize silâhları verdi, paslanmadan bu silâhları kullanalım. Babıali, Ermenistan’da reform yapmaya söz verdi; bu reformlar gerçekleşmezse eyleme geçmek gerekir. Babıali. Ermenileri KÜRTLERE ve ÇERKEZLERE karşı korumaya söz verdi. Kürtler ve Çerkezler cezalandırılmadan kalırsa eyleme geçmek gerekir. Babıali, gereken reformları yapmaya, büyük devletler de bu reformların yapılışını gözetlemeye söz verdiler. Büyük devletler gözetlemeyi yapmazlarsa, ya da yetersiz yaparlarsa eyleme geçmek gerekir. 16 Bayram Kodaman, "Üç Ermeni Şarkısı ve Ermenilerin Türklere Bakışı “, Ermeni Meselesi Üzerine..., hzr. Erhan Afyoncu, İstanbul 2001, s. 91-104. (Fransa Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Correspondance des Consules, Turquıe. Vol. 9'dan alınan bu belgede, babasının Türklerle savaşmadan yatağında ölmesine hayıflanan Maraşlı bir Ermeni çocuğunun nefreti, söylediği şu şarkıda görülüyor. 17 Ocak 1898: Pek utanç verici oldu sonu babamın / Öldü yatağında Türklerle savaşmadan / Bense hiç lâyık değilim Zeytunlu adına / çünkü ancak üç Türkü öldürdüm./ Böyle ölmek istemiyorum / Birçok Türkü öldürmeden / Ölmek, ölmek istemiyorum.) 17 Ermenilerin sunduğu proje için bk. Mesrob K. Krikorian, Armenians in the Service of the Otoman Empire 1860 – 1908, Londan 1977, s. 7-8 ve 111-112. 12
  • 13. Berlin Kongresiyle bir altın madeni elde ettik...”18 . Hâlbuki Osmanlı Devleti'nden ayrılmaya bu kadar can atan Ermeniler, i lk olarak Fatih tarafından, daha sonra II.Mahmut döneminde bir "millet (dinî)" olarak kabul edildikten başka (l829)19, Devletçe " Teba-yı sadıka " olarak da vasıflandırılmaktaydı20. Esasında dinî yönden hiçbir baskı görmeyen Ermeniler, hayatî konularda da herhangi bir baskıya maruz bırakılmamış, aile ve iş hayatı, ticaret, mülk ve servet edinme devlet memuriyetlerine girmede devlet desteği görmüşlerdir. Bu sayede bilhassa ticaret ve zanaat sahalarında ilerleyip, zenginleşmişlerdi. 1894 yıllarına gelindiğinde, sadece Devletin merkezî idarelerinde ve basında çalışan Ermenilerin sayısı bine ulaşmaktaydı. Taşra meclis-i idare üyeleri21, sandık eminleri, belediye, aşar, ağnam ve rüsûmat işlerinde görevli olanlar ilâve edilince bu sayının dokuz bini aştığı görülmekteydi22. Meselâ 1896 yılında yalnız İstanbulda istihdam edilen 1700 Müslüman memura karşılık. 597 gayr-ı müslim memur çalışmaktaydı. Bu sayı oranlandığında % 26 gibi bir yüzdeye ulaşılmaktadır23. 1.2. Reform dayatmaları ve Projeler Berlin Antlaşması'ndan önce harekete geçen Osmanlı Devleti, Doğu vilâyetlerinin durumunu iyileştirecek özel tedbirler almaya başladı. Bu meyanda Mehmed Sadık Rıfat Paşa’nın sadrazamlığı zamanında Erzurum, Van, Diyarbekir vilâyetleri ve Mamura'tü'1-aziz mutasarrıflığı gibi yerlerin düzeninin sağlanması ve devamı için, kavanin ve nizamât-ı devlete vâkıf, hakkaniyet ve dirayet sahibi haysiyetli bir zatın tayini kararlaştırıldı. 10 Mayıs 1878 tarihinde Ferik Sabit Paşa kumandasında yeteri kadar bir askerî kuvvet ve bazı memurlar, Şura-yı Devlet azası Al i Şefik Beyin emrine verilerek, bu mahiyette bir göreve atandı24 . 18 Bilal Şimşir, Aynı eser, s. 29. 19 Osmanlılarda Zimmilerin statüsü ve gayr-ı müslimlerin durumu için bk. Gülnihal Bozkurt, “İslam Hukukunda Zimmilerin Hukuki Statüler ”. Kudret Ayter’e Armağan, Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Dergisi. 3. Sayı 1-4, Ankara 1987, s. 115-156; Alman-İngiliz Belgelerinin ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayr-ı Müslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu 1830-1914.,Ankara 1989 ; Ercan Yavuz, Kudüs Ermeni Patrikhanesi, Ankara 1987; “Türkiye’de XV-XVI. Yüzyıllarda Gayr-ı Müslimlerin İctimai ve İktisadi Durumu”, Belleten, 1983, XII-VIII (1127). 20 M.Canard, “Armeniya”, The Encyclopedia of İslam (Eİ), I/I. London 1960, s. 634-650 21 Yalnız Diyarbekir, Bitlis, Van, Erzurum, Sivas, Elazığ, Trabzon ve Seyhan gibi taşra vilayetlerde, Osmanlı Devleti’ne hizmet eden ileri gelirli Ermenilerin sayısı 140 kişiye ulaşmaktaydı. Bk. Masrob K. Krikorian, Aynı eser, s. 23-25, 31, 44-45, 52, 59-61, 67-69, 77-79. 22 Tarık Zafer Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler İkinci Meşrutiyet Dönemi 1908-1918, I., İstanbul 1984, s. 589-590. 23 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Sadaret Murazat Evrakı (YA. Res.), 82/26. 24 BOA., Dosya Usulü İrade (DUİT), 74-2/2-1: 8 CA 1295. 13
  • 14. Osmanlı Hükümeti'nin bu teşebbüsünnün akabinde, Berlin Antlaşmasıyla gündeme giren reform konusu dolayısiyle harekete geçen Salisbury ise, 8 Ağustos 1878 tarihinde Layard'a gönderdiği uzun bir talimatla, Anadolu Reformu'na dair bir program açıklamaktaydı25. Buna göre: "Birincisi, Memâlik-i mahrûse-i şahanelerinde idare-i emniyet ve intizam, ikincisi, umûr-ı maliyenin hâl-ı hazırını nâm u müstakimen tedkik ve tahkiki, üçüncüsü, idâre-i umûr-ı adliyenin ıslâhı hakkında ittihaz ve lâzım gelen tedabir, dördüncüsü, vilâyâtın ahvâl ve ihtiyâcat-ı hazırasına lâzım gelen tedkikat ve tekidatın icrasıyla, menabî-i cesime-i tabiiyyelerin izdiyâdına lâzım gelen tedâbirin ittihazı (27 Temmuz 1294)” gerekliydi. Bunun üzerine Layard, Avrupalı uzmanlar vasıtasıyla yürütülmesi isteği taşıyan mufassal bir proje hazırlayıp II. Abdulhamid'e verdikten başka, bu projenin uygulanması için Hükümet'e birde nota verdi (19 Ağustos 1878)26 Layard bu teklifinde; “ Bir, zat-ı hazret-i pâdişâhi, Asya'daki ayâlât-ı şahanelerinde Avrupalılar tarafından tertib ve kumanda edilecek bir jandarma teşkil buyuracaklardır. İki, zat-ı hazret-i pâdişâhi, Asya'daki en büyük şehirlerin bazısında hüküm ve nüfuzu küçük mahallerde câri olmak üzere birer mahkeme teşkil buyuracaktır. Bu mahkemelerde kanunlara vâkıf bir Avrupalı bulunacak ve ilâmlarda kesin rey sahibi olacaktır. Üç, zat-ı hazret-i padişâhi, her vilâyete o vilâyetin varidatından mesul tutulmak ve iltizamı ilga ile hükmü on sene müddet câri olacak (nizâmatı) yakın vakitte tanzime memur olmak üzere bir tahsildar tayin buyuracaklardır. Bu tahsildarların ekseri Avrupalı olacaktır... (3 Ekim 1878) ”27 demekteydi. Osmanlı Hükümeti ise, Meclis-i Mahsus'un hazırladığı ve Padişah’ın onayladığı bir cevabî notayı İngiliz Elçisi Layard'a iletti (24 Ekim). Verilen cevapta, reformların yapılmasına en büyük engel olarak, malî imkânsızlıklar gösterilmekteydi28 . Her vesileyle nota verir duruma gelen İngiliz Hükümeti29, 27 Ekimde bir kere daha aynı yola baş 25 BOA., Yıldız Esas Evrak (YEE.), 14/95/126/7: Anadolu Islahatı Meselesi’nin ortaya çıkışı için bk. Cevdet Küçük, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesi’nin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul 1984: Teftiş ve uygulamalar için ise bk. Ali Karaca, Anadolu Islahatı ve Ahmet Şâkir Paşa 1838 – 1899, İstanbul 1993. 26 BOA., DUİT., 74-2 / 2-6, 7, 8, 9, 10. 11: Bu notada, Asya'da yapılacak ve Hırıstiyanlarla sair tebayı ilgilendiren, idari ve himayeye dair ıslahat hususlarının teferruatının, İngiltere'yle birlikte hazırlanması fikrinin İstanbul Konferansı’nda karar altına alındığı belirtilmektedir. Ayrıca, Memalik-i Osmaniye'den bu kısmın, heman muhtaç olduğu şey, sadece sanain neşv ü nema bulabilmesi ve ahalinin tedenniden halas olması zımnında, can ve malı temin edecek iyi bir idaredir. bunun için temin edilecek hususlar evvel-be-evvel muhafaza-yı asayiş ve intizam, idare-i adliye ve tahsil-i varidât-ı devlettir denilmekteydi (YEE., 35/15/46/95). 27 BOA., DUİT., 74-2/2-3. 28 Hükümet, üç husus dışında valiler, hâkimler ve tahsildarların me'muriyetlerine dair İngiltere'nin teklifine de olumlu cevap vermekteydi. (Bk. Aynı yer.); Zaten Osmanlı Devleti 1877-78 Osmanlı Rus savaşından önce malî iflâsını ilân etmişti. Devletin 1874-75 Bütçesi 25 milyon Osmanlı lirası idi. Gelirleri 17 milyon lira olan devlet, dış borçlara senede 13 milyon lira ödemekteydi. Devletin ihtiyacı için ancak 4 milyon lira kalmaktaydı. Bk. Parvus, Türkiye’nin Can Damarı Devlet-i Osmaniyyenin Borçları ve Islahı, İstanbul 1330, s. 9: Bu şartların üstüne bir de savaşın maliyeti eklenince durumun vehameti daha iyi ortaya çıkar). 29 BOA., DUİT., 74-2/2-10 ("... bu babda İngiltere Devleti tarafından dahi her bâr ihtarât ve tebligat vukû bulmakta"...). 14
  • 15. vurdu. Daha önce bazı vilâyetlerde tecrübesine söz verilen reformun, hâlâ uygulanmadığı hatırlatılıp, Padişah’ın verdiği sözün gereği olarak İngiliz uyruklu Baker Paşanın Doğu Anadolu'da büyük bir göreve atanması teklif edilmekteydi. Hükümet, yapılması gerekli olan reformu: l- Antlaşma hükümlerine bağlı vaatlerin icap ettirdiği reform, 2- Devletin iradesine bağlı ve gerekli reformlar olmak üzere iki kısma ayırıyordu. Antlaşmaların getirdiği yükümlülükten kaynaklanan reformlar için; Hükümetin hazırladığı ve İngiltere Hükümeti'ne verdiği cevaplar, daha önce kabul görmediği gibi bu defa da verilen cevap tatminkâr bulunmadı. Lord Disraeli başkanlığındaki İngiliz Hükümeti. Babıâli'ye karşı tavrını gittikçe sertleştirdi. Kendilerine daha on gün önce Osmanlı Hükümeti tarafından bir reform programı verilmiş olmasına rağmen, aldığı talimatlar doğrultusunda hareket eden Layard, 24 Kasım 1879 (12 T.Sani 1295) tarihinde sûret-i husûsiye ve gayr-ı resmî olarak Padişah'a bir reform projesi verdi. Dokuz maddeden oluşan bu projede30: 1. maddede; jandarmaya ait hususlara temas edilmekte ve Anadolu'ya hâlâ muktedir bir müfettiş atanmadığı vurgulanmaktadır. 2. maddede; malî hususlar için, her vilâyete bir Avrupalı Malî müfettişin tayininin daha yararlı olacağı, 3. maddede; yine Avrupalı memurların, adliyede görevlendirilmesinin faydaların temas edilmekteydi. 4. maddede; adem-i merkeziyet fikri savunulmakta, her şeyin merkezden yönetilmesinin kötü sonuçlarına, Türkistan'ın içine düştüğü felâket örnek gösterilmektedir. 5. maddede; Hırıstiyanların çoğunlukta olduğu kaza ve nahiyelere, Hırıstiyan kaymakam ve nahiye müdürleri atanmasına, 6. maddede; yol yapımı ve ziraatin geliştirilmesi ile servetin artırılmasına, 7. maddede; Hırıstiyanların, mahkemelerdeki şahitlikleri hakkında yürürlükte olan nizamın eksiksiz uygulanmasına, 8. maddede; Erzurum Valisi Rüstem Paşanın31 maiyetine muktedir memurlar, polis, adliye ve maliye müfettişleri verilmesine, 9. maddede ise aşar usulünün lağvına kadar, bu usulün tadil ve ıslahının gerekliliğine temas edilmekteydi. Layard’ın bu projesini görüşmek üzere kabine, l Aralık 1879'da hususi olarak toplandı. Bu toplantıda, daha önce verilen cevaplar doğrultusunda alınan kararlar İngiltere Hükümeti'ne iletildi32. Ayrıca, Babıâli'yi baskı altında tutmak üzere, parlâmento üyesi Goschen'i, 28 Mayıs 1880 tarihinde İstanbul'a Fevkalâde Elçi olarak gönderildi33. Ortaya çıkan gelişmeler sonunda adeta birleşen Avrupalı devletler, 30 BOA., DUİT., 74-2/2-7; YEE.,. 35/17/46/95. 31 Bu sırada Rüstem Paşa Cebel-i Lübnan mutasarrıfıdır. Bk. aynı yer. 32 Cevap için bk. DUİT., 74/22-6; YEE., 35/17/46/95; ayrıca bk. Cevdet Küçük, aynı eser, s. 56-57. 33 BOA., DUİT., 74-2/ 1-24. 15
  • 16. İngiltere Elçisinin hazırladığı bir başka notayı, 7 Eylül 1880 tarihinde Babıâli'ye müştereken verdiler34. Goschen'den sonra İstanbul elçiliğine atanan Lord Dufferin, Anadolu Reformu ile ilgili girişimlere devam etti. Dufferin, bu maksatla Anadolu'da bulunan Askerî Konsolos Yarbay Wilson ve Binbaşı Trotter'e bir proje hazırlattığı gibi. diğer beş devletin elçilerini de yine bu maksatla bir araya getirdi. İkinci defa 9 Eylül 1881'de bir araya gelen elçilere; yeni bir notayla. Babıâli'den, Doğu Anadolu'ya bir Genel Vali atanmasının istenmesini ve daha önceki tekliflerde de ısrarlı olunduğunun belirtilmesini teklif etti. Özellikle, Genel Valilik konusunun ön plâna çıkarıldığı bu gelişmelerden sonra II. Abdulhamid, 14 Ocak 1882 tarihinde İngiliz elçisiyle görüşerek bu husustaki düşüncelerini bildirdi. 1.3. Reformla Terörizmi ilişkilendirme yöntemleri 1879'dan 1890 yı l ı na kadar, Berlin Antlaşması'nın 61. maddesinin35 kendilerine vaat ettiği haklar hususunda, Osmanlı Hükümeti'nden hiçbir talepte bulunmayan Ermeniler36, bu tarihten sonra reform isteğiyle harekete geçtiler. İngiliz ve Rusların da önemli teşviklerini gören ve esas gayeleri, muhtar bir Ermenistan kurmak olan Ermeni komitelerinin hedefi, Avrupalı devletlerin, Osmanlı Devleti'ne müdahalelerini sağlamaktı. Avrupalı devletler, İngiltere'nin başını çekmiş olduğu her hadiseden sonra, şiddet derecesi değişen protestolarda bulunmaya başladılar. 1894 yı lında meydana gelen Sason olayından sonra ise bu protestolar yaptırımcı bir müdahale şeklini aldı. Hınçak Komitesi'nin tertibi olan bu hadise, bir nevi 1895 yılında başlayıp 1900 yılında sona erecek olan Anadolu Reformu çalışmalarının, ikinci önemli safhasının başlangıcını teşkil etti. 1.3.1. Ermeni Teröristlerin bir tertibi Sason Ermeni olayı (1894) ve Tahkikat Heyeti 1894 tarihinde Ermeni Komitelerinin, Ermenilerin yerleşik bulundukları yerlerde, bir genel isyan çıkarma hazırlıklarına hız verdikleri gözlenmektedir (24 Ekim 1894)37. Bu gayretlerin sonunda 34 Yusuf l Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi, 1/1. Ankara 1983, s. 19-23. 35 61 madde: “Babıâli ahalisi Ermeni bulunan ayalâtda ihtiyacat-ı mahalliyenin icab ettiği ıslâhâtı bila-tehir icrâ ve Ermenilerin ÇERKEZ ve KÜRTLERE karşı huzûr ve emniyetlerini te’min etmeyi taahhüd eder ve arasıra bu babda ittihaz olunacak tedabiri, devletlere tebliğ edeceğinden, Düvel-i müşarünileyhin, tedabir-i mezkurenin icrâsına nazaret eyleyeceklerdir.” Bk. Berlin Kongresi, Hicri 1298 Matbaa-yı Amire, s. 271; Berlin Memorandumu Tercümesi için bk. Ahmet Rasim, İstihdattan Hakimiyet-i Milliyeye, II. İstanbul 1341, s. 115-117. 36 Osman Nuri, Abdulhamid-i Sani ve Devr-i Saltanatı (muharriri Ahmet Rasim), II. İstanbul 1327, s. 819. 37 BOA., DUİT., 81-2, Ermeni İşleri Dosyası (EİD) 131 l; Bu olayların canlı şahitlerinden Rusya'nın Van ve Erzurum Başkonsolosu General Mayevski'nin raporları aydınlatıcı bilgiler içermektedir. Bk. Rusya'nın Van ve Erzurum 16
  • 17. Hamparsun Boyacıyan (Murat)'ın yönetimdeki topları dahi bulunan Hınçak Komitesi'ne katılan Ermeniler ve onlarla birlikte hareket eden bazı Kürtler, Sason Talori'de kanlı bir olay meydana getirdi38. Bu hadise neticesinde Ermeniler istedikleri hedefe ulaştı.Böylece Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'ne müdahaleleri sağlandı139. IV.Ordu birliklerinin isyanı, silâh kullanarak bastırmasını40 bahane eden ve fırsat kollayan bu devletler, Osmanlı Devleti'ne baskı yapmak için harekete geçti41. Sason olayı üzerine, bizzat Rus İmparatoru'na başvuran Eçmiyazın Katogikosu Hrımiyan. ondan müdahale isteğinde bulundu. Rusya ve diğer Avrupalı devletlerin baskınına maruz kalan II. Abdülhamid, hadiseyi yerinde inceletmek üzere bir komisyon görevlendirdi42 Uzun görüşmeler sonunda, II. Abdülhamid'in karşı olması nedeni ile43 başlangıçta, Tetkik Heyetine dahil edilmeyen İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Erzurum Konsoloslarının, bu komisyona iştirakleri kabul edildi44. Osmanlı Devleti'nin teklifine rağmen, söz konusu komisyona başlangıçta temsilcisinin katılmasına rıza göstermeyen45 Amerika Hükümeti, daha sonra bu işle ilgilenmesi için Sivas'ta bulunan konsolosunu görevlendirdi (18 Ekim 1894)46. Amerika'nın bu tavrı ise Osmanlı Hükümeti'nden kabul görmedi. İncelemeler sonunda, olaylara Ermenilerin sebebiyet verdiği komisyonca ortaya çıkarıldı4 7 . Diğer taraftan aynı hususta, IV. Ordu Müşiri Zeki Paşa da İstanbul'a bir rapor gönderdi. Bu rapora göre; Talori civarında yaylaklarda bulunan Bekrânlı aşireti, defalarca Başkonsolosu Mayevski'nin Hatıraları, hzr. Neriman Hasanaliyev, Trabzon 2001, s. 13-14: (Raporun Fransızca çevirisi. Les Massacres d'Armenie Statısque des Provinces des Van et de Bitlis); Esat Uras, Ermeni Meselesi, Ankara 1957, s. 476-477. 38 BOA., DUİT., aynı yer; YEE., 35/35-29/30/96 (Talori İşlerine Dair Evrak Sureti Defteri): "Ecnebi eslihasiyle müsellah oldukları halde ikâ-ı feyazıhdan (rezilane) geri durmayan Ermeni eşkiyası, Devlete asi olan Ekrâd ile ittifak ve o civarda bulunan İslam karyelerini ihrâk eylemek gibi harekât-ı asâyiş-i şikenânede bulunmakla..."; General Harbord’un Anadolu Gezisi ve Ermeni Meselesine Dair Raporu, (hzr. Seçil Akgün), İstanbul 1981, s. 21. 39 Osman Nuri, aynı eser, s. 828-850. 40 M.G. Nersision-R.G. Sahakyan, Genosid Armyan Osmanskoy İmper,. Erivan 1983, s. 38: (IV. Ordu Müşiri Zeki Paşa’nın Muş’a gelerek Ermenilerin yok edilmesi hakkında bir ferman okuduğu iddia edilir). 41 Tarık, 3880 (28 B 1313): Paris’te çıkan Tan gazetesinde nkl. 42 Yusuf Hikmet Bayur, Aynı eser, I/I Ankara 1983, s. 7; Ayrıca Hariciye Nazırı Turhan Paşa’nın başkanlığı altında da bir Komisyon-ı Mahsus kuruldu ve vazifeye başladı. Bk. DUİT., 74/2-1-6. 43 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 851. 44 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 826-847: Bu Komisyonun görevi Temmuz 1895 tarihinde sona erdi denilmektedir. Bk. Edeuard Driault, Şark Mes’eles, (Mütercimi Nazif) İstanbul 1928, s.333. 45 Cevdet Küçük, Aynı eser, s. 111. 46 BOA., DUİT., 81-2 (EID) 1310; K. Mesrob. Krikorian, Aynı eser, s. 9. 47 Stefenos Yerasimos, Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye, İstanbul 1980, s. 553 (Documents Diplomatıquesten nkl). 17
  • 18. Ermenilerin saldırısına uğramış; aşiretin ileri gelenlerinden Hacı Ağa'nın karnına barut doldurulup patlatılması benzeri vahşilikler ve katliamlara maruz kalınmış ve bu olaylar söz konusu hadisenin ortaya çıkmas ına sebep olmuş tur ( 28 Ocak 1894)48. Avrupalı delegelerin murahassa raporlarına göre ise, olayların başsorumlusu Bitlis Valisi Tahsin Paşa ve mahalli memurlardı49. Bundan dolayı konsoloslar, Komisyon Başkanı aracılığı ile Tahsin Paşa’nın işten elçektirilmesini istediler50. II. Abdülhamid'in en fazla çekindiği taraf ise bu hadiseler bahane edilerek 1309/1891 yı l ı olaylarının gündeme getirilmesiydi (l Nisan 1894)51. Muş'taki bu soruşturma devam ederken İngiltere, Fransa, Rusya'nın İstanbul'daki büyük elçileri, Sason olaylarını ileri sürerek hazırladıkları bir memorandum ile Vilâyât-ı Sitte'de yapılmasını istedikleri reformları muhtevi 40 maddelik bir Reform Projesi’ni Osmanlı Hükümeti'ne verdiler (11 Mayıs 1895). 1.4. Avrupalı devletlerce Ermenilerle ilgili kırk maddelik yeni bir Reform Projesi'nin Hükümet'e verilişi Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Mamuratü'I-aziz ve Diyarbekir vilâyetlerinde, uygulamaya konulması istenilen Reform Projesi52 ve memorandum53, yarı resmî bir mahiyette olması için, Baştercümanlar vasıtasiyle önce Mabeyn Başkitabetine/Saray'a, birkaç gün sonra da Babıâli'ye/Hükümet’e verildi54. Bu projenin hazırlık çalışmaları daha 7 Şubat 1895 tarihinde başlatılmıştı. Bu tarihte İngiltere Hariciye Bakanı Kimberley, İstanbul'daki büyük elçisine bir talimat göndererek, reform meselesinin Fransa ve Rusya Devletleri büyük elçileri ile birlikte gündeme getirilmesine dair yetki verdi. İngiltere bu yola girmekle, yirmi 48 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1311; YEE., 35/35-29/30/96: “Sason ve Kulp kazaları ve Talori cihetinde Ermeniler silahlı dolaşarak ve İslam halka tasallut ederek, vergi vermemekte oldukları… 6 Z 1311. Silahlı Ermeniler bu kere Muş cihetindeki Kürtler üzerine hücum ile bir köyü yaktıkları ve müslüman nüfustan ileri gelenleri katl ve bir İslam kızını zorla kaldırıp türlü fezahete cüret ettikleri. 1 Ra 1312 ”; Abdülhamid Han ve Muhtıraları, (hzr. Mehmet Hocaoğlu), İstanbul 1989, s. 53. 49 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 827: (Belgede Tahsil Paşa olarak zikredilir). 50 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1310: (O. Nuri, Enis Paşa demektedir). 51 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1312. 52 BOA., DUİT., 74-2/1-2; 1-6; YEE., 35/38/48/95; Esat Uras, aynı eser, s. 308-327; Mehmet Hocaoglu, Ermeniler, İstanbul 1976, s. 417-424. 53 BOA., DUİT., 74-2/3-1; YHE., 31/115-2/115/84 (Fransızcadır); Ermeni yazar Garo Sasuni, eserinde bu tarihi 11 Mayıs 1894 olarak verir. Garo'nun tarihlemesi yanlıştır. Bk. Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. yy.’dan Günümüzde Ermeni-Kürt İlişkileri, (çvr. Bedros Zartaryan-Memo Yetkin), İstanbul 1992, s. 124. 54 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 852; A. Debidour, Histoire Diplomatique de L’Europe, Paris 1929, s. 228: (Burada Islahatla ilgi ilk kararın, 1895 Ocağında Muş'taki incelemeler için yapılan ilk toplantıdan sonra gündeme geldiği belirtilmektedir.); Hikmet Bayur, aynı eser, 1/1., s. 83; Mehmet Hocaoğlu, aynı eser, s. III. 18
  • 19. yıldır sürdürdüğü bir politikayı da terk ediyordu55. Başlangıçta, verilecek tekliflerin hazırlanmasında İngiltere'nin yalnız56, Fransa ile Rusya'nın ise birlikte57 hareket ettikleri görülmekteydi. Mayıs 1895 tarihinde bu üç ülkenin büyük elçileri bir araya gelerek hazırladıkları projeler hakkında fikir alış-verişinde bulundular. İngiliz Büyük Elçisi Curri'nin, Ateşemiliter Albay Chermid'e hazırlattığı reform projesi58 Fransa ve Rusya büyük elçilerini pek tatmin etmediği gibi, İngiliz büyük elçisi de bu iki devletin tekliflerini olumlu bulmadı. Fransa ve Rusya elçilerinin ileri sürdükleri gerekçe, hazırlanan tekliflerin, gerek kendi gerekse Osmanlı Hükümeti'nce kabul edilmiyecek kadar ağır olmasıydı. Böyle bir durum karşısında İngiltere, Almanya, İtalya ve Avusturya'ya müracaat etti. Almanya'nın Osmanlı Hükümeti'ne bir muhtıra vermesini sağladı. Fakat II. Abdülhamit söz konusu muhtıraya cevap vermedi59. Neticede, Avrupalı devletler Osmanlı Hükümeti'ne verilecek proje ve memorandum üzerinde bir mutabakata vardılar. Osmanlı Hükümeti'ne verilen memorandumda; “ Rus İmparatorluğu'nun Elçisinin Birinci Tercümanı Bay Welidour, Küçük Asya'nın Doğu illerine uygulanacak ve Rus Hükümeti'nin, İmparatorluk Hükümeti'ne tavsiyeyi uygun gördüğü reformları içeren bir projeyi Sultan'a sunmakla görevlendirildi “60. denmekteydi. On dört maddeden oluşan bu muhtırada, üzerinde durulan başlıca hususlar; valilerin tayini esnasında büyük devletlerin elçilerinin reylerinin alınması, vergilerin kesin bir hâlde düzenlenmesi, jandarmaya gayr-ı müslim unsurların kabulü, Kürtlerin yaylak ve kışlaklarının sınırlandırılması ve aşiretlerin yaylaklara gidişleri ile dönüşlerinin kontrol altında tutulması gibi konulardan ibaretti. Reform Projesi'nde ise başlıca şu maddeler yer almaktaydı: l- Valilerin tayini ile ilgili teminat verilmesi, 2- Siyasî suçlardan hüküm giyen Ermenilerin affedilmesi, 3-Göç eden ve sürgün edilen Ermenilerin yerlerine döndürülmesi, 4-hapishanelerin ve mahkûmların durumunun kontrol edilmesi, 5- Vilâyetlerde yapılacak reformun kontrolü için bir Fevkalâde Komiser atanması, 6- Sason ve başka yerlerde zarar gören Ermenilerin zararlarının devletçe karşılanması, 7-İstanbul'da daimi bir Kontrol Komisyonu'nun kurulması, 8- Din değiştirme meselesinin bir nizama bağlanması, 9- Ermenilere verilen hukuki imtiyazların bütünüyle korunması ve uygulanması, 10- Anadolu'nun başka bölgelerindeki Ermenilerin durumlarının da dikkate alınması. 55 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 851. 56 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 116. 57 Osman Nuri,. aynı eser, III., s. 852 58 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 116. 59 Osman Nuri, aynı eser, III., s. 853. 60 BOA., YEE., 31/115-2/115/84. 19
  • 20. 1.4.1. II. Abdulhamid ve Hükümet'in proje üzerinde yaptığı çalışma ve bazı bürokratların görüşleri Devletlerin verdikleri bu proje hakkında Said ve Kâmil Paşaların da görüşlerini alan61 II. Abdulhamid; “Muhtıra ve Reform Porojesi'nin çoğunluğunu, altı vilâyetin (Vilâyât-ı Sitte) diğer Osmanlı vilâyetlerinden ayrılması, ne isim altında olursa olsun teşkili Devlet için gayet zararlı olan, Almanya ve Avusturya'da bulunmayan, Fransa'da bile lağv edilmiş olan milis kuvvetlerinin kurulması, Ermenilerin sahte senet ve evrakla Müslümanların mal ve mülklerini zimmetlerine geçirmeleri ile Müslümanları azınlığa düşürecek gayet tehlikeli bir takım gelişmelere yol açacak maddelerden oluştuğu”62 değerlendirmesinde bulunarak ve ayrıca, yapılan teklifleri genelde Padişah'ın hükümranlık haklarına tecavüz ettiği için reddetti. Bu maksatla hazırlanan 23 Mayıs ve 3 Haziran tarihli iki şifahî cevap büyük elçilere verildi63. Hükümet'in daha sonra bir rapor şeklinde hazırlayıp verdiği bu cevaplar, büyük devletlerce kabul edilmedi. Hükümet'in yapılan teklifleri kabulde yavaş davrandığını ileri süren İngiltere büyük elçisi, Fransa ve Rusya büyük elçilerine Anadolu'da reform yapılacak vilâyetlere bir Avrupalı Komiser tayin edilmesini teklif etti. Fakat bu teklif diğer devletlerce kabul edilmedi. Bununla birlikle büyük elçiler, Haziran 1895 tarihinde Babıâli'ye verdikleri bir ültümatomla 11 Mayıs'la yapılan tekliflere daha açık ve tatmin edici cevap verilmesini istediler. Bu sırada II. Abdulhamid, büyük devletlerin isteklerine daha yatkın görünen Cevat Paşa’yı sadrazamlıktan azlederek, yerine Said Paşa’yı tayin etti (9 Haziran 1895)64. Said Paşa, derhal bir cevabî nota hazırladı. Bu notada, üç büyük devletin hazırladıkları reform teklifini, Berlin Antlaşmasının 61. maddesine dayandırdıkları ve Devlet'in egemenlik haklarına zarar vermeyi düşünmediklerinin hükümetçe anlaşıldığı; büyük bir Avrupalı Komiser tayinine karşı da, uygulanacak reformu teftiş için, Doğu Anadolu'ya muktedir bir memurun görevlendirilmesinin kararlaştırıldığı, teklif edilen Reform Projesi'nde bazı düzeltme ve değişikliklerin yapılacağı, düşünülen bu değişiklikler ve sebeplerinin büyük devletlere bildirileceği taahhüd edildi. II. Abdulhamid'in onayından geçen nota, büyük devletlerin elçilerine verildi (17 Haziran 1895)65. 61 BOA., YEE., 31/2016 ve 2021/158/86. 62 BOA., DUİT., 74-2/1-6. 63 BOA., YEE., 35/17/46/95; Said Paşa, Hatırat, I. Dersaadet 1328, s. 34; Osman Nuri, aynı eser, III., s. 861. 64 Hayatı hakkında bk. Zekeriya Kurşun, Said Paşa (Küçük), Basılmamış doktora tezi, M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1991. 65 BOA., YEE., 31/115-4/115/84: Hikmet Bayur, aynı eser, 1/1., s. 86; Cevdet Küçük, aynı eser, 133. 20
  • 21. İngiltere Başbakanı Salisbury'nin proje üzerindeki hiçbi r değişikliği kabul etmeyeceklerini bildirmesi ve bu görüşü Fransa'nın da desteklemesine rağmen, yine II. Abdulhamid'in direktifi ile, Avrupalı devletlerce hiç değiştirilmeden uygulanılması istenilen 40 maddelik bu proje üzerinde komisyon çalışmaları başlatıldı66. Bunun için Meclis-i Vükelâ'da Adliye Nazırı Hüseyin Rıza, Dahiliye Nazırı Ha l i l Rıfat, Hariciye Nazın Turhan, Maarif Nazırı Ahmet Zühtü ve Sadaret Müsteşarı Hüseyin Tevfik Paşalardan oluşan bi r komisyon kuruldu67. I I . Abdulhamid, çalışmaların başladığı esnada meclise bir mütalaat verdi. Bu mütalaatında bilhassa 4., 6., 11.. 13., 19., 26., ve 40. maddelerin düzenlenmesi sırasında bazı hususların dikkate alınmas ını istedi68. Buna göre; sancaklara mutasarrıf tayini ile ilgili 4. maddenin düzenlenmesinde, söz konusu yerler Hırıstiyan mutasarrıf atanmasının uygun olmadığı, tayin edilecek mutasarrıf ve kaymakamların nisbetlerini belirleyen 6. maddenin düzenlenmesinde; gayr-ı müslim mutasarrıf ve kaymakamların oranının 1/3'ten daha az olması gerektiği, bunun için suistimallere yol açmayacak sağlam bir fıkranın ilâvesi gerektiği; nahiye meclislerine seçilecek üyelerin vasıflarını tespit eden I I . maddenin düzenlenmesinde; yalnız cinayetle mahkûm olanların değil, politik suçla hüküm giyenlerin atanmamaları hükmünün de bu maddeye ilâvesi, nahiye müdürlüğüne atanamayacak olanları belirleyen 13. maddede yazılı "imam" ibaresinin kullanılmasına gerek olmadığı, vilâyetlerde yeniden istihdam edilecek polislerden bahseden 19. maddenin uygulanması masrafı gerektirdiği için, bu hususun da göz önüne alınarak ayrıca, bu teşkilâtın ileride bir milis gücü hâline gelmemesi için icabının yapılması; emlâk, tapu ve tasarruf hukukunun temini için atanacak komisyonlardan söz eden 26. maddeye; İslamların tasarruf hukukunu korumak maksadıyla bir kayıt ilâvesini, Sulh Mahkemeleri ile bütün diğer mahkemelerin ilâmlarının, tarafların durumuna göre Ermeniceye de tercüme edileceği hükmünü ihtiva eden 40. madde düzenlenirken de; Osmanlı Devleti'nde resmi dilin Türkçe olduğu esasının her tarafça yerleşmiş olduğu gibi, İslâm bilginlerinin de buna tepki gösterecekleri göz önüne alınarak hareket edilmesi, dolayısıyla mahkeme ilamlarının devletin resmi dili olan Türkçe ile yazılması, başka bir dile tercüme hususunun asla ve kesinlikle kabul edilmeyeceği gibi noktalara dikkat çekmekteydi. II. Abdulhamid, birçok konuda olduğu gibi böyle bir hayatî konuda da 66 " Üç devletin Projesinde yalnız yönetim hakları ve Devlet-i Aliyye'nin bağımsızlığı ile uyuşmayan şeylerin reddedilmiş olduğunun beyan ve izahı hakkında Londra ve Paris ve Petersburg Sefaretlerine Hariciye Nezaretı'nden telgrafhâme " ve diğer değerlendirmeler için bk. BOA., Yıldız Mütenevvi Maruzat (Y.Mtv),128/6. 67 BOA. DUİT.. 74-2/3-1. YEE.. 35/38/48/95: Esat Uras. aynı eser. s. 331. 68 BOA., YA Res., 76-9. 21
  • 22. yalnız başına karar almayarak, ileri gelir devlet adamları ve Yaver-i Ekremlerin69 görüşlerine de müracaat etmekte, son karar mercii olmasına rağmen tek başına kararlar vermeye itibar etmediği görülmekteydi. 1.4.2. Projenin son şeklini alması Bir taraftan büyük devletlerle diplomatik yazışmalar ve görüşmeler devam ederken, diğer taraftan da Meclis-i Vükelâ'da kurulan komisyon, proje üzerindeki çalışmaların sonuna gelmişti. Çalışmalar 17 Muharrem 1313/28 Haziran 1311 (10 Temmuz 1895) tarihinde tamamlandı70. Hazırlanan metnin bir sütununda sefirler tarafından verilen 40 maddelik program, karşı sütununda da Bakanlar komisyonunun görüşleri yer alıyordu. Hazırlanan bu metin bir tezkere ile II. Abdulhamid'e takdim edildi. Padişah projeyi inceledikten sonra bir kere daha Komisyon'a havale etti 24 Muharrem 313 (17 Temmuz 1895). Komisyon'da, proje üzerinde gerekli düzeltmeleri yaparak tekrar II. Abdulhamid'e gönderdi 25 M. (18 Temmuz). Padişah, bu proje üzerinde mavi kalemle bazı düzeltmeler yaparak gereğini irade etti71. II. Abdulhamid ayrıca, Vilâyât-ı Sitte'de yapılacak reformların, komisyonun hazırladığı proje çerçevesinde cereyan edeceğine dikkat çekerek, Hükümet'ten yabancı elçilere de verilecek olan bu programın, tek bir noktasında dahi hata yapılmadan tercüme edilmesini istedi (30 Temmuz)72. Çünkü Padişah, vaktiyle Abidin Paşa ve diğer yetkililer tarafından hazırlanarak, elçilere gönderilen karar metinlerinde yapılan tercüme hatalarından, 11 Mayısta verilen memorandum ve 40 maddelik Reform Projesi'nin hazırlanışında yararlanılmış olduğunu gördü. Osmanlı Hükümeti, 2 Ağustos'ta tasarıdaki hükümlerden hangilerinin kabul edilip hangilerinin kabul edilmediğini sefirlere bildirdi73. Proje ile bağlantılı olan ve yine Nazırlar Komisyonu'nun üzerinde çalıştığı bir diğer mesele de, daha önceki tarihlerde üç büyük devlet tarafından uygulanması istenen, altı maddeyle ilgili 69 Yaverlik kurumu için bk. Ali Karaca, "II. Abdulhamid'in İdareyi Kontrol Mekanizmalarından Yaveri Ekremlik Kurumu", TTK Milletlerarası Tarih Kongresi Bildirileri, III/III. Ankara 2002,(1701-1739). 70 BOA., DUİT., 74-2/3-1; 1-14; YEE., 35/38/48/95; ayrıca, değerlendirmeler için bk. Cevdet Küçük, aynı eser, 135- 140. 71 BOA., DUİT., 74-2/1-25: II. Abdülhamid, Kaymakamlara dair 5., Aşiret ve Kürtlere dair 24., emlak senedatı ile ilgili 26. ve mahkemelerin ilamında kullanılacak dille ilgili 40. maddelerde düzeltmeler yaptı. 72 BOA., YEE., 35/38/48/95; YA. Res., 76/27 (Layiha 22 maddelik). 73 BOA.. YEE., 31/115-4/115/84; Hikmet Bayur. aynı eser.,1/1. s. 86; Cevdet Küçük, aynı eser, s. 149. 22
  • 23. husustu. Osmanlı Hükümeti’nin 17 Haziran 1895 tarihinde bir notayla büyük devletlere kabul edeceğini bildirdiği altı madde şunlardı: 1- Elçilik Tercümanlarının, kurulacak olan "Reform Komisyonu" na ıslahatla ilgili hususlarda müracaat etme hakkının kabulü, 2- Jandarma Teşkilâtı'nda Hırıstiyan subay bulundurulması, 3- Nahiye müdürlerinin yerli olmaları ve Vilâyet Nizamnamesine göre tayin edilmeleri. 4- Nahiyelerde Korucuların (Kır bekçisi) bulundurulması, 5- Hapishaneler hakkındaki mevcut nizamnamenin uygulanması, 6- Nüfus oranına göre Hırıstiyanlardan da memur tayin edilmesi. Eski sadrazamlardan Said Paşa, söz konusu memorandum ve projenin 16 yıl önce (25 Kasını 1879) verilen Reform Projesi'ne dayandırıldığı görüşündeydi74. Kâmil Paşaya göre bu defa adı geçen devletler, Sason olayı üzerine, söz konusu hükümleri bizzat uygulatma ve tayine teşebbüs ettiler75. Gerek I I .Abdulhamid, gerekse Hükümet'in reformla i lgil i konularda, Devlet'i yabancı devletlerin baskı ve müdahalelerinden koruyacak tedbirler alma politikası oluşturdukları görülmekteydi. Bu politika ışığından, Avrupalı devletlerin reformla ilgili teklifleri kabul edilmekle birlikte, ellerinde tuttukları müdahale kozlarının tesirsiz hâle getirilmesine çalışılmaktaydı. Bu maksatla uygulanılması istenilen program hükümleri; Devlet’in kanun ve tüzükleri ile çelişmeyecek şekilde yeniden düzenlediği gibi, reformu kontrol edecek Müfettiş'in seçiminde de başta İngiltere olmak üzere, Batılı devletlerin takip ettikleri siyaset etkisiz hâle getirildi76. Nihayet bütün yönleriyle Mahsus-ı Vükelâ'da görüşülen bu meselelerle, Salisbury'nin tavrıyle büyük bir olay hâline gelen altı madde ve Müfettiş atanması konuları bir karara bağlanıp, bu durum 13 R. 313 (3 Eylül 1895) tarihinde II. Abdulhamid'e arz edildi. Padişah, 4 74 BOA., 35/17/46/95; Said Paşa, aynı eser, l. s. 34. 75 BOA., aynı yer, 2016. 76 Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara 1983. 23
  • 24. Eylül'de bu kararları onayladı77. Buna rağmen Ermeni Komitelerinin faaliyetleri önlenemediği gibi. onları memnun etmek mümkün de olmadı. Reformun tatbike konulmasının hemen ardından Ermeniler, tekrar harekete geçtiler ve İstanbul'da büyük bir olaya sebebiyet verdiler. 1.4.3. Terörizmin yeniden devreye girmesi, Avrupalılara yönelik Babıâli Ermeni baskını (1895) Gayesi, Batılı elçileri Ermeni Meselesi ile daha fazla iştigâle mecbur etmek ve salib ruhunu uyandırmak olan78 Hınçak Komitesi'nin tertip ettiği bu hadiseden iki gün önce Ermeniler, altı devletin elçilerine müracaat ederek, reform isteği maksadıyla sessiz bir protesto gösterisi yapacaklarını bildirdiler. Fakat protesto söylendiği gibi sessiz geçmedikten başka, bir Türk subayının Ermeniler tarafından öldürülmesi ile olayların renginin başka bir hâl almasına sebebiyet verildi (30 Eylül 1895)79. Ermenilerin esas hedefleri, Patrik İzmirliyan'ın Avrupalı gazeteci George Coulis'e verdiği beyanatta açıkça görülmekteydi. İzmirliyan bu beyanatında; "Biz ümitsiz milletlerdeniz ve bütün vasıtaları kullanarak savaşıyoruz. Bu sırada bazen masum kimseler zarar görüyorlarsa da bunun önemi yoktur" demekteydi80. İzmirliyan'ın bu iddiaları, Papa'nın 10 Ocak 1895 tarihinde Avrupalı devletler nezdindeki vekillerine göndermeyi kararlaştırdığı beyannamede cevabını bulmaktaydı81. Papa, bu beyanında Ermeni isyanının dinî (mezhebi) bir yönünün olmadığını belirtiyordu. Ermeniler ise Hükümet’e verdikleri protesto notasında, reform talepleri ile beraber altı vilâyetin bir Umûmî Vali yönetimine verilmesini de istediler82. Ayrıca, İstanbul'daki büyük elçiler, Hükümet'in tavrını protesto etti. Bütün bu gelişmeler, Babıâli'de bir Hükümet değişikliğine yolaçtı. Sadrazam Mehmet Said Paşa (Küçük) görevden alınarak, yerine Mehmet Kâmil Paşa atandı (3 Ekim 1895)83. Esas maksatları muhtar bir yönetime kavuşmak olan Ermeniler 84, Babıâli olayları ile bir kere daha Avrupa'nın dikkatini, Osmanlı Devleti'ne çevirmeyi başardılar. Böylece elçilerin teklifleri kabul edilerek; 20 T.Evvel 1895 tarihinde Ermeniler için uygulanacak kararları da ihtiva eden, Vilâyât-ı Sitte'nin ıslahına dair Reform 77 BOA., YEE., 35/35-9/48/95; Cevdet Küçük, aynı yer, s. 158. 78 Edeuard Driault, aynı eser, s. 333. 79 Osman Nuri, aynı eser, III. s. 835; Hikmet Bayur, aynı eser, I/I. s. 91. 80 Esad Uras, aynı eser, s. 482-483 (Ermeni Buhranı ve Tekrar Doğuş adlı Ermenice eserden nkl.). 81 BOA., DUİT., 81-2 EİD) 1310. 82 Osman Nuri, Aynı eser, III. s. 834-835; İbnül-Emin, Son Sadrazamlar, IV. s. 334-335 83 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 161. 84 BOA., YA. Res., 82/26. 24
  • 25. Projesi ve bir irade gerekli yerlere gönderildi85. Salisbury, II. Abdulhamid'in bu kararlan uygulayacağından şüpheliydi. Bu gelişmeler olurken komitelerin emirleri doğrultusunda harekete geçen Ermeniler, Anadolu'nun birçok yerinde silâhlı eylemlerle isyanlar çıkarmaya giriştiler86. 2- AVRUPALILARIN GÜDÜMLÜ ÖZERK ERMENİSTAN PLÂNLARININ BAŞUNSURU ANADOLU REFORMU GENEL MÜFETTİŞLİĞİ (1895-1900) Anadolu Reformu Meselesi'nin en önemli yönlerinden birini teşkil eden Müfettişlik konusunun siyasî gündeme girişinin başlangıcı 10 Mayıs 1878 yılına kadar gider87. Yukarda belirtildiği üzere Ali Şefik Bey, teftiş işiyle görevlendirilmişti88. Nitekim bu tarihte İngiltere Elçisi tarafından, Babıâli'ye Anadolu'da uygulanması isteğiyle verilen, dokuz maddelik Reform Projesi'nde yer alan hususların tatbiki için, Avrupalı bir Müfettiş atanması teklifi yer almaktaydı89. Aslında İngilizlerin düşündüğü. Genel Valilik'ten başka bir şey değildi90. II. Abdulhamid, Avrupalı devletlerin bir Genel Vali atamak suretiyle, buraları mümtaz bir eyalet hâline sokmaya çalıştıklarını ve bunu elde ettikten sonra, Genel Valinin yerine Avrupalı bir prens tayinlerinin çok büyük bir ihtimal olduğunu söylemekteydi91. Mabeyn'den Bekir Bey, İngilizlerin Rocild vasıtasıyla Şam'da Yahudilerin yerleştirilmesinden yararlanarak, orada bir Yahudi devleti, Anadolu'da Ermeni ve Arabistan'da da bir Arap hükümeti kurmaya çalıştıklarının anlaşıldığını belirtmekteydi92. Mabeyn Kâtibi Tahsin Paşa da, Müfettiş lik tayini konusundan bahsederken Avrupalı devletlerin, Anadolu'nun altı vilâyetinde yapılacak reformu kendi istedikleri şekliyle, siyasî baskılar 85 K BOA., YEE., 35/2371/50/97; Sabah, 5 T.Evvel / 17 Ekim 1895; Edeuard Driault, aynı eser, s. 334. 86 Kamuran Gürün, aynı eser, s. 154-155: (29 Eylül 1895 Divriği. 2l Ekim 1895 Trabzon. 6 Ekim 1895 Eğin,7 Ekim 1895 Develi, 9 Ekim 1895 Akhisar, 21Ekim 1895 Erzincan, 25 Ekim 1895 Gümüşhane, 25 Ekim 1895 Bitlis, 26 Ekim 1895 Bayburt, 27 Ekim 1895 Maraş, 29 Ekim 1895 Urla, 30 Ekim 1895 Erzurum, 2 Kasım 1895 Diyarıbekir, 2 Kasım 1895 Siverek, 4 Kasım 1895 Malatya, 7 Kasım 1895 Harput, 9 Kasım 1895 Arapkir, 15 Kasım 1895 Sivas, 15 Kasım 1895 Merzifon, 16 Kasım 1895 Antep, 18 Kasım 1895 Maraş, 22 Kasım 1895 Muş, 3 Aralık 1895 Kayseri, 3 Aralık 1895 Yozgat Ermeni olayları). 87 DUİT., 74-2/2-1: 8 CA. 1295. 88 “Erzuru, Van, Diyarbekir vilayeti ile Mamuratülaziz mutasarrıflığında Kürtlerin Ermenilere saldırdıklarına dair olan şikâyetleri araştırıp, öteden beri çoğunluğu çadırlarda göçebe bir hayat yaşayan ve medenî bir terbiye görmemiş olan Kürtlerin, şayet böyle davrandıklarını tespit ederse, vakit geçirmeksizin bu eşkıyalıklarını ortadan kaldıracak önlemler alacaktı. Bunlardan gerekenlerin, şikayetçi olanlarla birlikte mahkeme olmaları ve suçu bulunanların emsaline ibret olacak şekilde kanuni cezalara çarptırılmalarını sağlayacaktı." Bk. DUİT., aynı yer. 89 BOA.,YEE., 35/35-7/46/95 ve 35/38/48/95. 90 BOA., YA. Hususi., 332/2; Said Paşa, aynı eser, I. s. 36.397 ; Bilâl N.Simşir, aynı eser, s. 72, 336. 338.407. 91 BOA., DUİT., 74-2/1-28; Cevdet Küçük, aynı eser, s. 141. 92 İbnü’l Emi,. Son Sadrazamlar, III. s. 1484. 25
  • 26. yoluyla Hükümet'e kabul ettirmeye çalıştıkları ve Avrupalı bir Müfettiş tayini gibi Osmanlı Devleti'nin zararına olacak teklifleri ileri sürmekten de çekinmediklerini kaydetmekteydi93. Nitekim İngiltere'nin 1880 yı l l a r ında bu yoldaki isteği üzerine, o tarihlerde İngiliz General Baker Paşa başkanlığında, Tırhâla Eski Mutasarrıfı ve Şura-yı Devlet Reisi Said Paşa ile Bahriye ümerasından Süleyman Paşa’dan oluşan bir Teftiş Heyeti Anadolu'ya gönderilmişti94. Padişah, Müfettişlik için adı geçen Ra i f Paşa, Hasan Fehmi Paşa, Nafıa Nazın Tevfık Paşa i l e Ahmet Muhtar Paşalar arasından95 ve elçilerin t ekl i f ettiği 40 maddelik proje üzerinde çalışmalar devam- ettiği bi r esnada (27 Haziran 1895), Yaver-i Ekrem Ma r e ş a l (Çapanoğlu) Ahmet Şâkir Paşa'yı Anadolu Vilâyâtı Umum Müfettişliği'ne tayin etti96 . Böylece İngiltere'nin büyük b i r komiser tayini teklifine de bir nevi cevap verilmiş oldu97. I I . Abdulhamid, atanan müfettişin esas görevinin reformun uygulanması esnasında, mevcut kanun ve tüzüklerin ihl âl ine engel olmak, yine ıslahat gereği, vilâyetlerde yapılacak yeni teşkilât ve değişikliklerin, devletin hukukuna göre düzenlenmesini sağlamak olduğunu belirttikten sonra; “Elhasıl bu memuriyet pek büyük bir memuriyettir. Devletin ve İslâm’ın saadetini temin edeceği gibi. harabivetine dahi sebep olabilir " demekteydi98. 2.1. Reform Müfettişliği ve Heyeti 27 Haziranda Şâkir Paşanın Müfettiş-i Umûmî olarak atandığı elçilere bildirildiği gibi gazetelerde de 29 Haziran Pazar günü Anadolu'ya hareket edeceği yolunda haberler yayınlandı99. Fakat gerek Şâkir Paşanın emrine verilecek heyetin henüz teşkil edilemeyişi100, gerekse Şâkir Paşaya 93 Tahsin Paşa, aynı eser, s. 48 94 BOA., YA. Res., 334/54; Said Paşa, aynı eser, 1. s. 36; Bilâl N.Şimşir, aynı eser. s. 336 95 BOA., DUİT., 74-2/1-13. 96 Diğer faaliyet ve çalışmaları için bk. . Ali Karaca, aynı eser 97 BOA., DUİT., 74-2/1-11; Devlet Salnamesi 1313, Dersaadet s. 1035, (Anadolu Vilâyât-ı Şahanesi’nin icab eden mahallerini teftiş için Yaverân-ı kirâm cenâb-ı şehriyariden devletli Şâkir Paşa Hazretleri nasb ve tayin buyurulmuştur. 4.M. 1313.); Devlet Salnamesi 131, Dersaadet, s. 53; Devlet Salnamesi 1315, Dersaadet, s. 35; Devlet Salnamesi 1316, Dersaadet, s. 53; Tercuman-ı Hakikat, 5102 (5M) Sahah, 2117 (5 M); İkdam, 5 (5 M ); Cevdet Küçük, aynı eser, s. III. 98 BOA., YEE., 9/2610/72/4; Sultan II. Abdulhamit Han, Devlet ve Memleket Görüşlerim, hzr. A.Alaaddin Cetin-Ramazan Yıldız, İstanbul 1976, s. 197, 198, 200, 204; Sabahattin Samur, "Bir Muhtıra ve Düşündürdükleri". Türk Dünyası Tarih Dergisi, İstanbul, Ocak 1992, s. 28-33. 99 Tercüman-ı Hakikat, 5103 (6 M. 1313/29 Haziran 1895). 100 BOA., YA Res., 76/20. 26
  • 27. verilecek talimatın ve uygulanacak Reform Projesi’nin hazır olmaması sebebiyle, Anadolu'ya hareket ancak 24 Ağustos 1895 tarihinde gerçekleşecektir. Genel Müfettiş'in yardımcılığına ise Ticaret ve Nafia Nezareti İstatistik Müdürü Fehmi Frânko Bey atandı101. Daha sonra onun istifa etmesi üzerine bu göreve Dimitri Mavrokordato getirildi. Bu heyet 12 Ağustos 1895 tarihinde II. Abdulhamid tarafından onaylandı102. Anadolu Reformu’nu Teftiş Heyeti ve Ödenekleri103 ADI GÖREVİ AYLIĞI (Kuruş) YILLIK MAAŞI (Kuruş) Devletli Şâkir Paşa Müfettiş 45.000 540.000 Saadetli Mavrokodato Efendi104 Müfettiş Muavini 9.000 108.000 Saadetli Ali Daniş Beyefendi Birinci Maiyet M. 9.000 108.000 Saadetli Hüseyin Hasib Efendi105 İkinci Mahel M. 7.200 86.400 101 BOA., DUİT., 74-2/2-28; İ.Ü., TY., 9040-5. 102 Cevdet Küçük, aynı eser, s. 150. 103 BOA., İrade Dahiliye (İD) 1317, 36 (9 S 317); BOA., YEE., K.31 E. 76/25 Z. 76 K. 81; DUİT., 74-2/1-29. 104 BOA., YA. Res., 76/20: (Muavinin maaşı 20.000. krş. olması teklif edilmiştir). 105 BOA., İD. 1317, 36: (Bu göreve getirildiğinde Tahran Sefareti’nde müsteşardı). 27
  • 28. Mehmet Tevfık Efendi106 Mukayyıd 2.700 32.400 Abdulvahab Efendi Mukayyıd 2.700 32.400 Binbaşı Yusuf Bey Tabib 900 10.800 Kaymakam İzzetli Şevki Bey Birinci Yaver 1.125 13.500 Yüzbaşı Futuvvetli Sezai Efendi İkinci Yaver 400 4.800 Mülâzım-ı Sâni Tevfik Efendi Üçüncü Yaver 300 3.600 Mehmet Efendi İcracı 400 4.800 Dört Çavuş107 400 4.800 Mahallinde 3 veya 4 katip için 1.350 16.200 Toplam108 80.475 965.700 Behçet Bey (geçici olarak) Salis rütbe hülafasından Babıâli mMühime Sabri Bey (geçici olarak) Hukuk Mektebi ttalebTalebesi Hakkı Efendi Abdullah Efendi Teftiş Heyetinin teşkilinden sonra Müfettiş'e verilmek üzere Hükümet tarafından bir Talimatname hazırlandı. Havass-ı Vükelâ'dan oluşan bir komisyonun hazırladığı ve Meclis-i Mahsus-ı Vükelâ'da görüşülüp imzalandıktan sonra, birer nüshası Rusya. Fransa ve İngiltere Elçilerine verilen 32 maddelik Proje ile 8 S. 1313 (31 Temmuz 1895) tarihli irade de bu Talimatnameye eklendi 29 S. 1313 (21 Ağustos 1895)109. Aynı zamanda 3 RA. 1313 (24 Ağustos 1895) tarihli bu Talimatname110 ile söz konusu Proje Genel Müfettiş'e de verildi ve 24 RA. 13 13 (24 Ağustos 1895) tarihinde Teftiş Heyeti ilk uğrak yeri olan Trabzon'a doğru İstanbul'dan hareket etti111. 106 Saadet, (5 C. I3l3), 1513; Tercüman-ı Hakikat (6 RA. 1313) sh. 1. sütun 3. 107 Çavuşlardan Osman Efendi 20. Süvari Alayı l. Bölüğüne Mülâzım-i Sâni olarak atanır, bk. Tercüman-ı Hakikat (6 B. 313) sh. 1. sütun 3. 108 BOA., İD. 1317, 36; Servet, 151 (30 Ekim 1896): (Harcırahlar da ilâve edilince görevleri süresince ödenen ücretlerin toplamı senelik 20.000. liraya ulaşmaktadır). 109 BOA., Nizamât Defteri, 7. s. 119-131; DUİT., 74-2/3-1; YEE., 35/2371/50/97 ve YA Res., 76/27: (22 maddelik hu projenin 1., 4., ve 6. maddeleri nüfus nisbeti ile ilgili hususları. 12. maddesi nahiye müdürlerinin tayini l8., 19., ve 20. maddeleri köy bekçileri, 21. madde jandarmada Hırıstiyan subay istihdamı ve 22. madde ise hapishanelere ait hususları içermektedir.) 110 BOA., YEE., 31/2305 ve 2248/76/81; Esat Uras, aynı eser, s. 339-340. 111 Tercüman-ı Hakikat, 5152 (5 RA. 1313); Osman Nuri, aynı eser, III. s. 854; ("Şâkir Paşa'nın talimatı alması ve hareketi bazı resmi evrak ve basında Müfettiş tayin edildi" şeklimle kaydolunmuştur) Ayrıca atama için bk. BOA., Sicill-i Ahval Defteri (SA.), s. 606, BOA., YA Res., 76/20; BOA., Sad. Kamil Paşa Evrakı, 86/5-471: (Burada tarih 9 R. 28
  • 29. 2. 2. Genel Müfettiş'in yetkisinin çerçevesi Şâkir Paşa’nın müfettişliği esnasındaki görev ve yetkileri kendisine verilen talimatta ana hatları ile belirtildi. Buna göre, adaletin sağlanması gayesiyle, hiçbir sınıfın başka bir sınıfa veya hiçbir şahsın bir başka şahsa zulmetmesine meydan verilmeyecek, bunun için kanunların hakkiyle uygulanması temin edilecek, görevlerini kötüye kullanan memurların bu suçu tespit edildiği takdirde görevlerine son verilecekti. Sadrazam Kamil Paşa’nın Hükümet’ten gönderdiği bir yazıdan anlaşıldığına göre; Genel Müfettiş, bu hususları yerine getirirken, 26 Ş. 1255 (5 Kasım 1839) tarihli Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile Evâil-i C. (Şubat. 1856) tarihli Islahat Fermanı'nın hükümlerine dayalı olarak hazırlanan ve hâlâ yürürlükte bulunan kanunlara da uyacaktı. Ayrıca memur tayininde devletin tebası arasında ayrım yapılmayacaktı Gurre CA. 1313 (Ekim 1895)112. 2. 2. 1. Genel Müfettişlik ve Reformun uygulamasını değerlendiren komisyonlar Yarısı müslim, yarısı gayr-ı müslim üyelerden oluşan bu komisyon, ancak 3 T. Sani (3 Kasım 1895) tarihinde teşekkül ettirilebildi113. İstanbul'da oturacak olan Islahat/Reform Komisyonu, ilk toplantısını 14 Kasım tarihinde Hükümet'te, Şura-yı Devlet Dairesi'nde yaptı114. Komisyon kâtibi İbnü'1- Emin, Müfettişliğin gönderdiği evrakı incelemekle görevli olan bu komisyona, zaman zaman büyük devletlerin Elçilik Baştercümanları’nın da katıldığını belirtmektedir115. Reform Komisyonu'ndan başka, yine Babıâli'de Dahiliye Nazırı başkanlığında görev yapan bir "Tesrii-i Muamelât Komisyonu" kuruldu116. Bu komisyonun görevi ise, Reformu Teftiş Komisyonu'nun çalışmalarında aksaklık meydana gelmesini önlemekti. Tesrî'i Muamelât Komisyonu, Vilâyât-ı Sitte'deki reform çalışmalarının seyrini ve durumunu zaman zaman II. Abdulhamid'e bildirmek, ayrıca reform çalışmaları sonunda ulaşılan neticeleri, basın yoluyla kamu oyuna duyurmak işi de bu komisyona aitti. 1313); İkdam, 100 3, K. Sani 1895); M. Zeki Pakalın, Zeyl, XVII. s 4210. 112 BOA., YEE., 31/2248/76/81. 113 BOA., DUİT., 74-2; ikdam, 459 (3 T.Sani 1895); Tarik, 4156 (15 CA. 1313); Saadet, 3493 (15 CA. 1313); Esat Uras, aynı eser, s. 357 (burada tarih 31 Kasım). 114 BOA., Babıali Evrak Odası (BEO) Sadaret Defteri, 2680-6; İkdam, 470 (14 K. Sani 1895) ve 471 (15 K. Sani 1895). 115 İbnü'1-Emin, Son Asır Türk Şairleri, IV, İstanbul 1988, s. 2204. 116 BOA., DUİT., 74-27; Faaliyeti için bk. Tercüman-ı Hakikat, 5805-605 (30 Haziran 1897/29 M. 1315); İkdam, 1059 (30 Haziran 1897 Cumartesi); Sabah, 2728 (29 M. 1315). 29
  • 30. 2. 3. Şâkir Paşa’nın Müfettişliğine ve Osmanlı Devleti kontrolündeki reforma tepkiler 2. 3. 1. Avrupalı Devletlerin Tepkisi: Muhafazakâr Parti ve Hükümet Başkanı Salisbry, Şâkir Paşa’nın Genel Müfettiş tayin edilmesinden memnun olmadığı gibi, Müfettiş’in yanına Avrupalılardan oluşan bir Danışman Heyeti verilmesini de istedi117. Müfettiş hakkında olumlu düşünmeyen118 Salisbury, onun yerine Müşir Rauf Paşa’nın Müfettiş olarak atanmasını daha yerinde bulmaktaydı119. Salisbury'nin bu kanaate varmasına, Armenius Vambry'nin120 raporlarının yol açtığı anlaşılmaktadır. Vambry'e göre, “ Şâkir Paşa Sultan'ın şeytani politikasının arkasındaki kişi" idi121. Şâkir Paşa’nın tayini Rusya tarafından iyi karşılanırken122, başlangıçta bu atamaya karşı olan İngiltere de daha sonra olumlu görüş bildirmek zorunda kaldı123 . 2. 3. 2. Ermenilerin terörizm ve isyanları yagınlaştırması124: Şâkir Paşa’nın müfettiş olarak Anadolu'da göreve başlaması, komite mensubu olmayan Ermeniler tarafından iyi karşılandı125. Bu Ermeniler, biribirileriyle olan özel davalarında dahi Müfettiş'e rahatça müracaat edebilecekleri için memnundular. Yine Ermeniler, Genel Müfettişi karşılamak için düzenlenen törenlere de coşkuyla katılmaktan geri durmamaktaydılar. Ermeni İhtilâl Komiteleri’nin mensupları ise, bizzat Müfettiş'in belirttiğine göre, bu tayini kötü karşıladılar126. Teftiş Heyetini protesto maksadıyla harekete geçtiler. Heyet'in Vilâyât-ı Sitte'ye gelmesinin hemen ardından, Anadolu'nun birçok yerinde olaylar çıkarmaya ve Ermeni halkı kışkırtmaya giriştiler. Bu faaliyetler neticesinde; Reform Heyeti'nin güzergâhı olan Trabzon (25 Eylül), Gümüşhane (25 Ekim), Bayburt, Erzurum, Hınıs (30 Ekim), Muş ve Bitlis (25 Ekim) vilayeti ile birlikte daha birçok yerde yirmiden fazla silâhlı isyan başgösterdi. Gayelerine ulaşmak için her yolu deneyen Komiteler, çağrılarına uymayan Ermenileri tehditten hatta, 117 BOA., DUİT., 74-2/1-18; Hikmet Bayur, aynı eser, l/l. s. 90. 118 Christopher J. Walker, Armenia The Sıtntival of a Nation, London 1980, s. 149. 119 BOA., DUİT., 74-2/1-17; Said Paşa, aynı eser, 1. s. 271. 120 ATASE, Dergi, Ankara 1989, s. 304 (Kod adı Dory dir). 121 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 150. 122 BOA., DUİT., 74-2/1-23 123 Esat Uras, aynı eser, s. 339. 124 Ermeni olayları için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 64-70. 125 BOA., YEE., A/26-XVIll-C/26/134; A/26-XXI-C726/134. 126 BOA., YEE., 36/131/152/X. 30
  • 31. öldürmekten de geri durmadılar127. Ermeni ruhbanları, Komitelerle işbirliği yaparak, Vilâyet İdare Meclislerinde görevli Ermenileri tehditle bu vazifelerinden istifa ettirdiler128 . Direnenler oldu ise de Turuşakyan İhtilâl Komitesi, Erzurum'da isteklerine hakkıyle uymayan bu kişilerden Avukat Artin Dirsekyan ile Ticaret Meclisi Üyesi Bozuyan Simon'u Rum kilisesi civarında öldürdü (23 Eylül 1895)129. Yine Müfettiş'in kaydettiğine göre, uygun bir vazife almak gayesiyle kendine müracaat eden bir Ermeni de, Ermeni İhtilâl Cemiyeti Erzurum Merkez Komitesince, eviyle birlikte havaya uçurulacağı tehdidine maruz kaldı. Turuşak / Taşnak Komitesi 18 Şubat 1896 tarihinde Van'da yayınladığı bir beyannamesinde: " Padişah tarafından tayin edilmiş olan Komisyon, reformu uygulamak için top sesleri arasında Van'a girdi. Bu reformun sahte, câ'lî, yalandan başka bir şey olmadığını biz kendi gözlerimizle gördük. Bunun neticesi de kan ırmaklarının akmasından ibaret kalacaktır. İnsanlar kurtlara inanmaz, onlara itimat etmezler. Erzurum ve Trabzon halkı (26 Eylül Trabzon ve 30 Ekim 1895 Erzurum olayları kastedilmektedir.) bunu reforumcu Şâkir Paşa’nın suratına çarptılar130" diyerek, Genel Müfettiş ve uygulanmak istenilen reforma karşı tavırlarını açıkça ortaya koymaktaydılar. Rusya'nın Erzurum ve Van Başkonsolosu, bu olayları değerlendirirken; "1895'te Ermeni Komiteleri, Ermeniler ve Türkler arasına öyle bir itimatsızlık ve düşmanlık tohumu ektiler ki, artık bu bölgelerde hiçbir reform devam ettirilemez hâle geldi " demekteydi131. Olaylarda Hınçakyan Komitesi fedailerinin bu nevi davranışları körüklediklerini de tespit eden Müfettiş, Komitelerin ilk olarak, devlet dairelerindeki görevli memurların işlerine gitmesini engelledikleri, daha sonra ise 13 T.Evvel/25 Ekim Cuma günü silâhlı eylemlere başladıklarını tespit etti132. Muş Olayı: Şâkir Paşa, tahkikatları esnasında, Muş olaylarının Haçin, Erzurum, Diyarbekir ve İstanbul'dan gelen fedailerle, Hınçakyan ve Tiflis Cemiyet-i İhtilâliyesi'nin talimatları doğrultusunda 127 Olaylar için bk. Ali Karaca, aynı eser, s. 64-70. 128 BOA., YEE., aynı yer (Murahhassa Efendi bunlardan biridir). 129 BOA., YEE., aynı yer. 130 Esat Uras, aynı eser, s. 367. 131 Ahmet Rüstem Bey ( Alfred), Cihan Harbi ve Türk Ermeni Meselesi, çvr. Cengiz Aydın, İstanbul 2001, s. 24 ( Özgün adı, La Guerre Mondiale et la Question Turco- Armenienne, Berne 1918.) 132 BOA., YEE., 36/131/152/X: (Bu olaydan sonra Cuma günleri Ermeni bulunan yerlerde Müslümanların namazda bulundukları saatlerde askerlerin nöbet tutma ve teyakkuz halinde bulunmaları adet haline getirilir. Bk. Aynı yer). 31
  • 32. hareket eden, "propagant’lıların tertibi olduğunu gördü133. Ayrıca sancak dahilindeki Canlı kilise rahipleri ile Bitlis'te bulunan Amerikan Misyoner Okulu mensuplarının, bu olayın çıkmasında önemli rol oynadıkları anlaşıldı134. Kışkırtmalar sonunda harekete geçen Ermeniler, Hınçakyan Sosyalist Fırka-i İhtilâliyesi Programı gereğince, devlet yanlısı Rahip Parsih'i katlettiler135. Bu arada Ermeni köyleri arasında yalnız buldukları Müslümanları da öldürmekten geri durmadılar . Ortaya çıkan bu rahatsız edici gelişmeler üzerine, sancağın ulema/bilgin, meşayıh ve müftüleri, Liva İdare Meclisi üyelerinden Hacı Talip Efendi’nin evinde toplandı. Ermeni ileri gelenlerinin de katıldığı bu toplantıda, Ermenilerin sergilediği bu tavrın "Vatandaşlık Hukuku"na aykırı olduğu ve bu hukuka uyulması gerektiği yolunda karar alındı. Bitlis olayları üzerine vilâyete gelen Şâkir Paşa, buradaki müftü, ulema ve ayanlar ile nahiye müdürleri ve bazı mahallerin muhtarlarını vilâyet merkezinde topladı. Geliş gayesini anlattıktan sonra, Devlet'in isyanları bastırmaya gücünün yettiğini, bu maksatla rediflerin silâh altına alındığını, isyanı bastırma işinin devlete ait olduğunu özellikle belirtti : Dolayısiyle isyana kimsenin karışmamasını isteyen Şâkir Paşa, bu hususun bütün Müslüman ahâliye duyurulmasını da emretti136. Toplantıya katılanlar, Ermenilere karşı girişilen karşı hareketin can, mal ve namuslarını koruma gayesinden başka bir şey olmadığını söylediler. Ayrıca, Ermeni ileri gelenleri ile de bir toplantı yapan Anadolu Umûmî Müfettişi Şâkir Paşa, hazır bulunan kimselere, murahhassa ve rahiplere, Hınçakyan ve Tiflis Cemiyeti'nin emirleriyle girilen bu yolun bir çıkmaz olduğunu söyledi: Onların dikkatini, Keldanilerin çok azı müstesna Asûrîler, Midyalılar, Lidyalılar ve Keldanilerin, egemenlikleri altına düştükleri devletlerin uyguladıkları politikalar sebebiyle milliyet , din ve dillerini kaybettikleri, Ermenilerin ise adaletine sığındıkları "Devlet-i Aliyye-i Ebedü'd- devamın" hoşgörülü siyaseti sayesinde dil, milliyet ve dinlerini kaybetmedikleri gibi , geliştirdiklerini hatırlattı137. Yine bu hoşgörü sayesinde, Devlet'in ticaretinin önemli bir kısmıyla, verimli toprakları ele geçirdiklerini , dolayısıyla Ermeni çıkarlarının, devletin kanunlarından yana tavır almalarında ve isyancılara alet olmamalarında bulunduğunu söyledi. Toplantıya katılan Ermeniler, Padişah'a bağlı olduklarını ve kavuştukları lütufları takdir ettiklerinden, 133 BOA., aynı yer. 134 Tarik, 3867 (15 B. 1313). 135 Tarik, 3867 (Burada Kürt kıyafeti ile cinayet işlendiği şeklinde bir bilgiye de rastlandı). 136 BOA., aynı yer. 137 BOA., YEE., 36/131/152/X. 32
  • 33. sonsuza kadar Devlet'e sadık olduklarını söyledikten başka içlerine giren bazı yabancıların çıkarttıkları bu olaylarla bütün Ermenileri lekelediğinden, aralarında fesat çıkaranları cezalandıracaklarına söz verdiler. Erzurum Olayı: Reform Heyeti'nin Erzurum'da bulunduğu bir tarihte, özellikle Şâkir Paşa ve Reform programını, protesto gayesi ile çıkarılan bu olay, Erzurum Ermeni Murahassahanesi ve Ermeni Komiteleri’nin bir tertibidir138. Bir taraftan, devlet hizmetinde bulunan Ermenileri görevlerinden istifaya zorlayan fedailer, 30 Ekim Çarşamba günü de hükümet konağı ve kışlaları ablukaya aldılar. Bu esnada hükümet konağında bulunan Jandarma Binbaşısına açılan ateş sırasında yanındaki Jurnal Emini şehit oldu. Şehrin diğer yerlerinde mevzilenen Ermenilerin de hedeflerine ateşe başlaması ile şehir bir anda karıştı139. Bu olaylar vilâyete bağlı Erzincan, Refahiye, Kuruçay, Kemah, Tercan, Pasinler, Kığı, Eleşkird ve Hınıs'a da sıçradı. Hınıs olayı: Hınıs'ın köylerinde faaliyet gösteren ve kendilerine "terrör" yada "propagand" diyen komiteciler, önceden kendilerine katmayı başardıkları Ermenilerle yörede silâhlı eylemlere giriştiler. Bu eylemleri sırasında Muş ve Hınıs'ta halkın saygısını kazanmış olan Haydar Efendiyi parçalayarak öldürüp, Hamidiye Süvari Alayı Reisi Halil Ağa’nın önce kızı Reyhan'ı daha sonra da gelinini kaçırdılar. Ayrıca aşiret ileri gelenlerinden Yusuf Ağa’yı da katlettiler. Böyle saldırılarla karşı karşıya kalan Müslümanlar da karşı harekete geçti140. Reform Genel Müfettişi, çıkan bütün bu olaylar üzerine yaptığı incelemeler ve tahkikat sonunda, Ermenilerin Türklere karşı giriştikleri katliam ve tecavüzlerle, Kürtlere karşı aldıkları kışkırtıcı tavırların, hadiselerin başlıca sebebi olduğu görüşüne vardı. Meydana gelen olaylar sırasında yakalanan komitecilerle, birlikte ele geçirilen dokümanlardan yararlanarak hazırladığı raporları İstanbul'a gönderdi141. Yaptığı bu tahkikat ve incelemeler sırasında, Reform Genel Müfettişliği'nin karşısına daima iki teşkilât çıkmaktaydı. Ermeni olaylarının arkasındaki bu güçler Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı idi. 2.4. Olayların hazırlayıcısı olan Ermeni Komiteleri ve Misyoner Teşkilâtı Anadolu Islahatı'nı ve Ermeni olaylarının incelenmesi esnasında Reform Müfettişi'nin dikkatini çeken bu iki teşkilât, İngiltere, Fransa, Amerika ve Rusya gibi devletlerin desteği ile, Osmanlı 138 BOA., aynı yer, 36/131/152/X. 139 BOA, Hazine-i Evrak (HE), 321-89; YEE., 36/131/152/X.; Stefanos Yerasimos, aynı eser, s. 555. 140 BOA., YEE., 36/13 l/l 52/X. 141 BOA., BOE., Gelen, 664/22-2/54/55. 33
  • 34. İmparatorluğu'ndaki Türk olmayan unsurlar arasında ayrı milliyet oldukları şuurunu uyandırarak, onları harekete geçirmekte, aynı zamanda plânlama ve eylem safhasında da birinci derecede rol oynamaktaydı. Müfettiş, 19 Şubat 1312 (3 Mart 1897) tarihinde Saray'a gönderdiği bir telgrafta Van, Bitlis, Mamurat'ül-aziz ve Sivas vilâyetlerinde bulunan İngiltereli ve Amerikalı misyonerlerin, söndürülmüş olan fesat ateşini yeniden tutuşturmak için buldukları her fırsatan yararlandıkları ve biran boş durmadıklarının görüldüğünü bildirmekteydi142. Misyoner Teşkilâtı'ndan başka dikkati çeken ikinci teşkilât ise, Ermeni İhtilâl Komiteleriydi. Ermeni komitelerinin başlıcaları Armenikan, Hınçak ve Taşnaksutyunlardı. 2. 4. 1. Ermeni ihtilâl komiteleri Yaresimos'un tespitine göre; "Bulgaristan örneğine göre hareket eden bu Ermeni çeteleri, yalnızca Ermeni kıyımına yol açmayı amaçlayan kışkırtma eylemlerine girişecekler, Avrupa kamuoyunu duyarlı bir hâle getirerek, büyük devletleri Ermeni bağımsızlığından yana müdahaleye zorlayacaklardı. Bir Hınçak üyesine göre çeteler; Türkler ve Kürtleri öldürmek, köyleri ateşe verip dağlara kaçmak için fırsat kolluyordu. O zaman kızgınlıktan gözü dönem Müslümanlar ayaklanarak, kendilerini korumaktan aciz Ermenilere saldıracak ve onları öyle barbarca öldüreceklerdi ki Rusya, Avrupa-İnsanlık ve Hırıstiyan uygarlığı adına, Ermenistanı işgale -özerklik vermeye- kalkacaktır"143. Bu hususta Mayevski; "Asya Türkiyesi'nde Ermenilerin az veya çok yaşadıkları bütün bölgelerde, 1890'dan önce ortaya çıkan Hınçak ve Ermenistan Cemiyetleri'nin üyeleri, bütün güçleriyle halkı gelecekteki kanlı olaylara hazırlıyorlardı" demekteydi144. Ermenilerin daha 1872'de Van'da "İttihad-ı Halâs Cemiyeti"145 1881'de Erzurum'da "Şura-yı Ali (Müdafii-i Vatandaşlar) Cemiyeti"146 , Erivan'da da "Hayır İşleri Derneği", (ki bu derneğin 1883'te Erzurum'daki ihtilâl taraftarı Ermenilere silâh sağladığı, Papaz Mıgırdıç Babagnian'ın ifadelerinden anlaşılmaktadır147) 1882'de yine Van'da "Kara Haç" ve İstanbul'da da "Ermeni Vatanperverler İttihadı"148 adları ile birtakım teşkilâtlar kurdukları, Reform Genel Müfettişi tarafından daha önceden tespit edildiği 142 BOA., YEE., 31/76-10/76/81. 143 Stefanos Yerasimos, aynı eser, s. 549 (The Diplomacy of İmperialism 1890-1902'den nkl.). 144 Mayevski, aynı eser, s. 11. 145 OBE., Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (OBE), V. İstanbul 1987, s. XXXIX. 146 Esat Uras, aynı eser, s. 432. 147 OBE., V.s. LXXII-LXXVIII. 148 OBE., V. s. LXXXIX. 34
  • 35. gibi, Müfettiş Şâkir Paşa, Petersburg'da iken Rusya'da bulunan Ermeni Vatanseverler İttihadı Teşkilâtı'nın, Van vilâyetindeki Ermenileri ve Nasturileri tahrik ettiklerinin anlaşıldığını İstanbul'a rapor etmişti (10 Ağustos 1884). Bunun üzerine Osmanlı Hariciyesi, Şâkir Paşa vasıtasıyla Rus Hariciyesine müracaat ederek, bu çeşit hareketlerin engellenmesini istedi. Şâkir Paşa, Hariciye Nezareti'ne gönderdiği 14 Şubat 1884 tarihli bir raporunda, şubeleri Erivan, Alexandrapol, Tebriz, Trabzon, Erzurum, Van ve İstanbul'da bulunan Ermeni Komitesinin asıl merkezinin Tiflis'te bulunduğunu ve bu komitenin en faal üyelerinden birinin Sarkıs Vahamyan olduğunu, yalnız üyelerine dağıtılan bir de yayın organlarının olduğunu kaydetmektedir149. Avrupa'da ise, İngiltere'de "İngiliz Ermeni Cemiyeti" ve "Ermeni Vatanperver Cemiyeti" adında iki teşkilât faaliyet göstermekteydi150. Ayrıca Paris, Varna, Sofya, Bükreş ve Atina'da bulunan Ermeni Komitelerinden başka, Amerika'da bulunan Ermeni komiteleri de Osmanlı Devleti'ndeki isyan hareketlerine katılmaktaydılar151. Bütün bu Ermeni teşkilâtlarının yanı sıra, Anadolu'daki Ermeni ihtilâllerinde en fazla etkili olanlar ise Armenikan Partisi, Hınçak ve Taşnaksutyun Ermeni Komiteleridir. 2.4.1.1. Armenikan Partisi 1885 yılında Van'da kurulan ve Muş, Bitlis, Trabzon ile İstanbul'da ihtilâl çalışmaları yapan bu Parti, İran ve Rus Ermenileriyle de temas hâlinde bulunmaktaydı152. Liderleri Mıgırdıç Portakalyan'dı 153. 2.4.1.2. Devrimci Hınçak Komitesi /Partisi 1887'de Cenova'da kurulan Hınçak Komitesi Marksist doktirini benimsemişti154. 1890 da adını "Devrimci Hınçak Partisi (Hunchakian Revoluionary Party) olarak değiştirdi ve metot olarak da" ihtilâlci terörizmi benimsedi155 . Cenevre'den gelen Tiflisli Şimavon, Trabzon'dan gelen Rusyalı Ermeni Rupen 149 OBE., V. s. LXXXV: Bu komiteler kasabalara kadar teşkilâtlanmıştı. Kaza İhtilal Komiteleri Talimatnamesi için bk. Ali İhsan Gencer, "İhtilalci Ermenilerin Kara İhtilal Teşkilatı Talimatnamesi", Tarih Enstitüsü Dergisi, 13. İstanbul 1987 (s. 577-596). 150 BOA., DUİT., 81-2 (EİD) 1309. 151 Tarik, 3879 ((27 B. 1313) 152 BOA., YEE., 36/131/152/X. 153 Christopher J. Waalker, aynı eser, s. 126-128; Chantre, Ernest, "De Beyrouthe A Tiflis La Travers la Haute- Mesopotamie et le Kurdistan" Le Tour Du Monde Nouvead Journal Des Voyages, 57-58 (1889). 154 BOA., YEE., 36/131/152/X; 11/224 ve 225/54/136; 31/111-12/111/86; 18/553-585/93/38; OBE., XVI. 1989, s. XIV, XXVI. 155 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 130. 35
  • 36. Hanazad, Batum'dan gelen H. Megavoryan ve İran'dan gelen S. Danielyan Hınçak Komitesinin İstanbul merkez şubesini oluşturdular156. Hınçakların plânına göre, evvela çete eğitimleri yapılacak ve "Şark Meselesi" nin ortaya atılması safhasında, eğitilen çeteler gerilla hâlinde teşkilâtlandırılarak, Anadolu'nun dağlarında silâhlı harekâta başlanacaktı157. II. Abdulhamid idaresine karşı Jön-Türklerle işbirliği de yapan Hınçak Komitesi, 1896 tarihinde Londra'daki I. kongresinde ikiye bölündü158 . 2.4.1.3. Taşnaksutyun Komitesi Gayesi, Tiflis'teki "Genç Ermenistan Cemiyeti" ile, merkezi Van'da bulunan Armenaganları ve Hınçakları birleştirmek olan bu komite, 1890'da Kafkasya'da kuruldu159. Adı geçen komiteler, Krisdapor Mikaalyan ile Nazarbeg ve arkadaşlarının ortak çabalarıyla "Ermeni İhtilâl Cemiyetleri ittifakı" adıyla bir araya getirildi160. Üyelerine ortak emri, "Türk'ü, Kürd'ü her yerde, her türlü şerait altında vur. Mürtecileri, ahdinden dönenleri, Ermeni hafiyelerini, hainleri öldür, intikam al" şeklinde olan161 bu komite de silâhlı terörizmi benimsemişti 162. Komitelerin silâhlı mücadeleye hazırlayıp sevk ettiği Ermenileri, Devlet'e karşı isyan fikirleriyle besleyen ve onlara moral vererek eğiten, yabancı teşkilâtların başında Misyoner okulları gelmekteydi. 2. 4. 2. Misyoner Teşkilâtı Reform Genel Müfettişliği'nin üzerinde hassasiyetle durduğu bir konuda Ermeni isyanlarını hazırlayan Misyoner Okullarıydı. Reformu teftiş çalışması için Trabzon'dan Erzurum'a giderken, Torul kazasında karşılaştığı din değiştirme olayları üzerine, dikkatini Misyonerlerin faaliyetlerine yönelten Müfettiş, ihtilâllerde bu teşkilât ve kurduğu okulların büyük tesiri olduğunu gördü. Bunun üzerine Mabeyn'e/Saray'a gönderdiği telgrafta Hükümetçe, Hristiyan ahâliye ihtida ve İslâmiyeti kabulleri hususunda hiçbir teklif yapılamıyacağı, fakat Müslümanları aldatan ve yıkıcı etkilere maruz bırakan 156 Esat Uras, aynı eser, s. 443. 157 OBE., XVI., 1989, s. XXVI. 158 Zafer Tunaya, Siyasi Partiler, II. İstanbul 1989, s. 568-569. 159 Esat Uras, aynı eser, s. 444; Yves Ternon, Tuba Armenien Geschichte Eines Völkermords, Frankfurt 1981, s. 61-62 160 Christopher J. Walker, aynı eser, s. 130 161 Esat Uras, aynı eser, s. 445 (M. Varatyan'ın Taşnaksutyun Tarihinden nkl). 162 Dersaadet ve Trabzon olaylarından sonra Turuşak adlı gazete bir ilâve çıkararak bu eylemlerini ve yapacakları eylemleri duyurur. Bk. BOA., DU.İT., 81-2 (EİD) 311; H. Erdoğan Cengiz, Ermeni Komitelerinin A 'mal ve Harekat-ı İhtilaliyesi, Ankara 1983, s. 24. 36
  • 37. Misyonerler ve Hristiyan okullarının bu nevi faaliyetlerine de müsaade edilmemesi gerektiğini özellikle belirtti163. Hâlbuki 1853 yılından 1899 yılma gelinceye kadar Anadolu'nun diğer yerlerinde olduğu gibi, Vilâyât-ı Sitte'de de Misyonerlerin denetiminde eğitim yapan birçok okul kurulmuştu. Bu okulların hepsinde Türkçe, İngilizce ve Ermenice eğitim yapılmakta ve İbtidai/İlk, Rüştiye/Orta, İdadi/Lise şubeleri bulunmaktaydı164. II. Abdulhamid'in yaptırdığı bir araştırmaya göre Vilâyât-ı Sitte'deki Misyoner okulları şöyleydi 165; Vilâyet Okul Açılışı/Ruhsat Öğrenci Erk/Kız Mezhebi Sivas Anadolu koleji (Amerikan İdadi) Amerikan kız mektebi Sanayi mektebi Ruhban mektebi Yetimhaneler 1280/9ZA. 312 550 Büyük çoğunluğu protestan. Yetimhanesi var. Merzifon Gürün Mektep ve küçük kilise. Yetimhane 16 K. Evvel 1314 25/9 Ermeni Sivas Merkez Kız mektebi Yetimhane Erkek mek. ve Kilise 1854/27 Teş.Ev.314 H. 312/27 Teş.Ev.314 1854/12 Teş.Ev.312 55 kız 94/107 340/ . Ermeni Ermeni Ermeni Tokat sancağı Mektep ve küçük kilise 1853/5 Tem. 314 1899 28/ /I6 Ermeni Zile Mektep H. 1295/ 15Teş.Ev. 315 8/24 Ermeni Diyarbekir Mardin sancağı Erkek mektebi Kız mektebi Ruhban mektebi 1280/1 6 Mart 3 10 1280/1 6 Mart 3 10 37/ 40 Süryani Protestan 163 BOA., YEE., A/24-X/24/l 32. 164 BOA., aynı yer. 165 BOA., YA. Res., 122-88; Anadolu'daki Misyonerlere ait okullarda XIX. yy'm sonlarında yalnız Amerikalı 176 misyonerle birlikte 869 da yardımcı hizmet vermekteydi, bk. Cevdet Küçük, aynı eser, s. 100; (1890 yılında Osmanlı ülkesinde Amerikalıların açtığı kilise sayısı 118'e ilk okul 464'e ortaokul ise 44'e ulaşmış olup, buralarda görev yapan misyonerlerin mevcudu 811'e yardımcı sayısı ise 11809'a ulaşır, bk. Halfin, XIX. Yüzyılda Kurdistan Üzerinde Mücadeleler, Ankara 1992, s. 104.) 37