2. Kemoterapotik Madde
Çok küçük miktarlarda tedavi esnasında
mikroorganizmalara toksik etkili (Parazitotrop etki)
organizmaya etkileri (Organotrop etki) çok az olan ya da hiç
zararlı etkisi olmayan, infeksiyon hastalıklarının tedavisinde
kullanılan, kimyasal maddelere kemoterapotik maddeler
denir.
Bu özelliğe seçici toksik etki denir ki bu özellik antiseptik
maddelerle kemoterapotik maddeleri birbirinden ayıran
başlıca özelliktir.
3. Antibiyotikler
Bazı bakteri ve mantar türü mikroorganizmalar
tarafından, üreme ortamında oluşturulan ve başka
mikroorganizmalar için öldürücü ya da üremelerini
durdurucu etki gösteren ve tedavide kullanılan
maddelerdir.
Ancak günümüzde bunların sentetikleri veya
semisentetikleri yapılabilmektedir.
4. Antimikrobik madde
Hem kemoterapotik hem de antibiyotikler için
kullanılan genel bir isimdir.
5. Bakteri hücresi ile insan hücresi arasında 4
büyük farklı nokta bulunmaktadır
1. Hücre duvarı (Peptidoglikan tabaka sadece
bakteri hücre duvarında bulunur),
2. Ribozomlar (Bakteriyel ribozomlar 50S ve 30S
alt birimine sahip 70S büyüklükte iken, ökaryotik
ribozomlar 60S ve 40S alt birimine sahip 80S
büyüklüktedir),
6. 3. Nükleik asitler (Bakteri hücreleri
ökaryotlardan farklı olarak; çekirdek zarı, mitotik
aygıt ve histon içermezler),
4. Hücre zarı’dır (Ökaryotik zarlar steroller
içerirken prokaryotlar sterol içermezler).
Bu özellikler kemoterapötiklerin etki
mekanizmlarında önemlidir.
7. Kemoterapotiklerin Mikroorganizmalara Etki
Mekanizmaları
Kemoterapotik maddelerin mikroorganizmalar üzerine
etkisi iki türlüdür
1. Mikrobiyostatik etki: Kemoterapotik maddelerin
mikroorganizmalar üzerine üremelerini durdurucu
etkilerine mikrobiyostatik etki denir.
2. Mikrobisit (Jermisit) etki: Kemoterapotik
maddelerin mikroorganizmaları öldürücü etkilerine
Mikrobisit (Jermisit) etki denir.
8. Her kemoterapotik madde genel olarak,
konsantrasyonlarına bağlı olmak üzere;
başlangıçta mikrobiyostatik ve daha sonra
da (yüksek yoğunluklarda) mikrobisit etki
gösterirler.
Burada önemli olan, organizmaya zarar
vermeyen, terapötik dozlardaki etkileridir.
9. Kemoterapotiklerin mikroorganizmalara etki
mekanizmalarından bugün bilinen başlıcaları şunlardır
1. DNA oluşmasını ve DNA’daki
transkripsiyonu engelleyerek etki
göstermeleri;
a. Folik asit sentezini engelleyip purin ve
timidin oluşmasını, dolayısıyla DNA sentezini
bloke ederek etki,
b. DNA’ya bağlı RNA polimerazı inhibe ederek
etki,
c. Timidilat sentetazı bloke ederek
transkripsiyonu önleyen etki,
10. d. DNA sentezini ve bu yolla DNA
virüslerinin replikasyonunu önleyen etki,
e. DNA ile sıkı bileşikler yaparak etki,
f. DNA gyrase enzimini bağlayıp bloke
ederek etki.
2. Hücre duvarı sentezini inhibe ederek
etki göstermeleri,
3. Hücre zarının işlevini değiştirerek etki
göstermeleri,
4. Protein sentezini inhibe ederek etki
göstermeleri
11. DNA OLUŞMASINI VE DNA’DAKİ
TRANSKRİPSİYONU ENGELLEYEREK ETKİ
Bu gruptaki antimikrobikler; bakteriyostatik etkili
olup, mikroorganizmaların üremelerini durdurarak
etki ederler.
a. Folik asit sentezini engelleyip purin ve
timidin oluşmasını, dolayısıyla DNA sentezini
bloke ederek etki:
Folik asit, purin ve timidin oluşmasında gereklidir.
12. Folik asitin oluşumunda PABA (Para amino
benzoik asit) kullanılmakta olup, PABA’ya
benzeyen kemoterapotik maddelerin PABA
yerine geçerek Folik asitin oluşumunu,
dolayısıyla da sentezini engelleyerek ve
purin ve timidin oluşması engellendiğinden,
DNA sentezi yapılamayarak, hücrenin
üremesi durmuş olur (Mikrobiyostatik etki).
13. Folik asit sentezini engelleyip purin ve timidin
oluşmasını, dolayısıyla DNA sentezini bloke ederek etki
PABA Folik asit Folinik asit Purin,Timidin DNA
-Sülfonamidler,
-Para amino salisilik asit (PAS),
14. Folik asit sentezini engelleyip purin ve timidin
oluşmasını, dolayısıyla DNA sentezini bloke ederek etki
-Trimehoprim, Primethamine gibi kemoterapotikler, bakteri
ve protozoa’ların dihidrofolik asit redüktaz enzimlerini,
inhibe ederler.
Bu yolla bakteri ve protozoonların üremelerini durdururlar.
Trimehoprim, Sulfonamid’lerle birlikte kullanıldığında
bakteriyostatik etkileri birkaç misli artar.
Dihidro-folik asit Tetra-hidro folik asit Folinik asit
Dihirofolik asit redüktaz
15. b. DNA’ya bağlı RNA polimerazı inhibe ederek etki
DNA’ya bağlı RNA polimeraz’a güçlü bir şekilde
bağlanarak RNA sentezini inhibe eder ve sonuçta
DNA sentezi yapılamaz (bakteriyostatik etki ).
Örnek; Rifampin (Mycobacterium tuberculosis’e ve
bazı virüslere etkili), Actinomycin (memeli hayvan
hücrelerine çok toxiktir) gibi ilaçlar
16. c. Timidilat sentetazı bloke ederek transkripsiyonu
önleyen etki
5-Flucytocine bu etkidedir. Mantar hücrelerine etkili
olur.
17. d. DNA sentezini ve bu yolla DNA virüslerinin
replikasyonunu önleyen etki
5-iodo-2’deoxyuridine (Idoxuridine = IDU);
memelilerin hücrelerine de toxik etkili
olduklarından lokal uygulamalarda kullanılırlar.
Antiviral kemoterapötiklerden Cytarabine ve adenin
arabinosid’in etkisi de bu yolla olur.
18. e. DNA ile sıkı bileşikler yaparak etki
Mitomycinler buna örnek olup çok toxiktirler.
19. f. DNA gyrase enzimini bağlayıp bloke ederek etki
Quinolon’ların etkileri buna örnektir.
Süper sarmal oluşumunu engelleyerek etkili olurlar.
Bakterisid etkilidirler.
20. 2. HÜCRE DUVARI SENTEZİNİ İNHİBE
EDEREK ETKİ GÖSTERMELERİ
Biyosentetik ve semisentetik penicillinler ile
sefalosporinlerin etkisi bu yolla olur.
Bu etki Hücre duvarındaki temel yapı olan
peptidoglikanın oluşumunda rol alan transpeptidaz
ve karboxipeptidaz enzimlerinin bloke edilmesi
şeklinde olur.
21. Böylece Murein yapısının sentezi bozulur.
Penicillin’in bağlandığı transpeptidazlara ve
diğer bazı enzimlere Penicillin Bağlayan
Proteinler (PBP) denir.
Bakterisid etkilidirler.
22. Ayrıca Basitrasin, Vankomisin,
Teikoplanin, Ristosetin ve Novobiosin’de
erken dönemde hücre duvarının oluşumunu
engellemektedirler.
Bakteriler bu etkiden korunmak için
penicillini bağlayan enzimler (Beta
laktamaz’lar) üretirler (Meticillin ve
Kloksasilin hariç).
23. 3. HÜCRE ZARININ İŞLEVİNİ DEĞİŞTİREREK
ETKİ GÖSTERMELERİ
Kemoterapötikler stoplazmik zar üzerine etkilerini;
ya zarı eritici etki, ya da seçici geçirgenliklerini
bozarak gösterirler.
Bakterisit etkilidirler. Polymyxin’ler, Polyen’ler
(Amphotericin-B, Colistin ve Nystatin) bazı
mantarlara bu şekilde etkirler. Burada selektif toxik
etki güçtür.
24. 4. PROTEİN SENTEZİNİ İNHİBE EDEREK ETKİ
GÖSTERMELERİ
Kloramfenikol, Tetrasiklinler, Eritromisin,
Linkomisin ve Aminoglikozitler’in etkileri bu yolla
olur.
25. (PROTEİN SENTEZİNİ İNHİBE EDEREK ETKİ)
a. Ribozomlardaki 30 S ünitine bağlanarak
protein sentezini inhibe edenler:
Aminoglikozitler(bakterisid),
Tetrasiklinler(bakteriyostatik) ve
Spectinomycin(bakteriyostatik)’in etkisi bu
şekildedir.
26. b. Ribozomlardaki 50 S ünitine
bağlanarak protein sentezini inhibe
edenler:
Klorafenikol (bakteriyostatik), Makrolidler
(bakteriyostatik) ve Linkomicinler
(bakteriyostatik)’in etkisi bu şekildedir.