8. Hipotalamusta bulunan sekretuar
nöronlar iki gurup oluştururlar
1. Parvaselüller nörosekretuar sistem
2. Magnoselüller nörosekretuar sistem
Her iki sistemde de nöronların
aktivitesi biyojenik aminlerle
kontrol edilir.
9. Vazopressin=arjinin vazopressin(AVP)
ve oksitosin(OTC) hipotalamusun
magnoselüler nörosekretuar
sistemindeki peptiderjik nöronlarda
sentezlenip arka hipofizde sonlanan
sinir uçlarından salgılanan 9
aminoasitli hormonlardır.
11. Gerek vazopressinin, gerek
oksitosinin yaklaşık 1/6 kadarı da
sentezi gerçekleştiren asıl nöron
gurubunda değil diğer nöron
gurubunda sentezlenir :
• Vazopressinin 1/6’ i
paraventriküler nükleustaki
nöronlarda sentezlenir.
• Oksitosinin 1/6’ i supraoptik
nukleustaki nöronlarda sentezlenir.
14. Vazopressin ve oksitosin nöron
somasında öncül moleküller olarak
sentezlenip Herring cisimcikleri içinde
aksoplazma ile akson ucuna taşınır ve
uçtaki vezüküllerde depolanırlar.
Vazopressinin öncülü=
prepropressofizin; nörofizin-II, ilgili
hormon,bir işaret peptidi ve bir
glikopeptid parçasını içerir.
Oksitosinin öncülü=preprooksifizin;
nörofizin-I, ilgili hormon ve bir işaret
peptidini içerir.
15. Somada sentezlenen vazopressin
ve oksitosin öncül moleküllerinin
akson ucuna taşınma işlemi birkaç
günlük bir süreyi gerektirir.
Bu taşınma işlemi sırasında da
molekülden kopmalar olur.Akson
ucundaki depo tanecikleri hormon
ve ilgili nörofizini bulundurur.
16. Dinlenim durumunda bazal
düzeyde vazopressin ve oksitosin
salgılanması vardır.
Salgılanma sekretuar nöronların
uyarılması ve oluşan
depolarizasyon dalgasının akson
ucuna ulaşmasıyla artar.
17. Vazopressin ve oksitosinin sinir
ucundan salgılanması Ca++’ a
bağımlı olarak ve ekzositoz ile
gerçekleşir.
Ekzositozda hormonla birlikte
nörofizinlerde salgılanır.
18. VAZOPRESSİN
(Antidiüretik hormon=ADH)
Memelilerin çoğunda arka
hipofizden arjinin vazopressin
(AVP) formu şeklinde salgılanır.
• Salgılanma; ozmolaritedeki artma
kan hacmindeki azalma, arteriyel
basınçtaki azalma ile uyarılır.
19. ADH salgılanmasının düzenlenmesi-
I
Ozmolarite değişikliğinin ADH
salgılanmasına etkisi
• ADH salgılanmasını artıran en güçlü
etken plazma ozmolaritesinin
yükselmesidir.
• Plazma ozmolaritesindeki %1’lik bir
artış bile çok hızlı bir şekilde
(dakikalar içinde) plazma ADH
düzeyini birkaç katına kadar artırır.
20. Ozmolarite değişikliği öncelikli
olarak ozmoreseptörler’i
(=ozmosodyum almaçları) uyarır
Ozmosodyum almaçların yerleşim
bölgeleri
2. Ön hipotalamusun supraoptik
nukleusuna komşu bölgeler,
3. 3. ventrikülün anteroventral
bölgesi (=AV3V bölgesi)
22. • Susamayı uyaran osmosodyum
almaçlar ADH salgılanmasını
sağlayanlardan farklıdırlar ve
hipotalamusun farklı
bölgelerinde konumlanmışlardır.
23. ADH salgılanmasının
düzenlenmesinde etkili olan ozmo
almaçlar; öncelikli olarak Na+, çok
azda K+, glikoz derişimindeki artışla
uyarılıp ADH salgılayan nöronları
uyarır ve hormon salgılatırlar.
24. Na+ derişimindeki ˜ 2 mEq’lık,
genel derişimdeki ˜ 4 mEq’lik artış
susamanın uyarılması ve ADH
salgılanmasındaki uyarılma için eşik
değerlerdir.
25. ADH salgılanmasının düzenlenmesi-II
Kan hacmi ve arteriyel basınç
değişikliklerinin ADH salgılanmasına
etkisi:
• Kan hacminin azalması ADH salgılanması
için güçlü bir uyarandır, %10’luk azalma
etki için eşiktir.
• Kan hacmi %15-25 azaldığında
salgılanma hızı normalin 50 katına kadar
çıkabilir.Hacimdeki aşırı azalma
düzeltilmesi gerektiği özel durumlarda
ozmolaritedeki dengenin korunması
sağlanamıyabilir.
26. Kan hacmi ve/veya arteriyel
basınç değişiklikleri
kardiyovasküler refleksler
aracılığıyla ADH salgılanmasını
düzenler, bu etkide özellikle
düşük basınç bölgelerindeki gerim
almaçları aracılık ederlerler.
27.
28. • Hipovolemide gerim almaçlarının
uyarılma düzeylerindeki düşüş bunların
kaudal ventrolateral (CVLM) medullaya
gönderdikleri inhibitör sinyallerin
azalmasına neden olur,medulladan
hipotalamusun supraoptik nükles
bölgesindeki nöronlara doğrudan gelen
uyarıcı yolun etkinliği artar ayrıca ara
yollarla gelen baskılayıcı adrenerjik
sinyaller de azaltılır sonuçta da ADH
salgısı artar.Düşük basınç bölgelerindeki
almaçlar bu açıdan daha etkindirler.
29. Kan hacmindeki artmanın
özelliklede sağ atriyum düşük
basınç almaçlarını uyararak ADH
salgılanmasını azaltması Gauer
Henry refleksi olarak bilinir.
30. • Kan hacmindeki azalma doğrudan
beyindeki ilgili yapılarda renin –
anjiotensin-II oluşmasını uyarır.
• Bölgesel olarak oluşan anjiotensin-II de
ADH salgılanmasını artırır ve susamayı
uyarır.
Benzer etki jukstaglomerüler yapıdaki
gerim almaçlarının uyarılması ilede
oluşur.
31. ADH salgılanmasının düzenlenmesi-III
Ağrı, bulantı,kusma, cerrahi
stres,heyecan,hareketsiz ayakta durma,
bazı emosyonel değişiklikler, hipoksi ve
azalmış merkezi kan hacmi ADH
salgılanmasını artıran nedenlerdendir.
ANP ve BNP’ler,alkol ADH salgılanmasını
baskılar.
32. ADH’nın etki kalıbı ve etkileri (I)
ADH’nin farklı dokulardaki etkilerine
aracılık eden en az 3 tip almacı vardır.
V1A vazokonstrüktör etkiye aracılık
eder (IP3 üzerinden etkili olur.)
V1B= V3 ACTH salgısını artırıcı etkiye
aracılık eder (IP3 üzerinden etkili olur.)
V2 Antidiüretik etkiye aracılık eder(Gs
,cAMP üzerinden etkili olur).
33. Hücre dışı sıvıların ozmolaritesi, hacmi,
ve kan basıncının düzenlenmesinde
diürezi engelleyici etkisi aracılığı ile
baskın rol alır.
ADH’nin diürezi engelleyici etkisine
cAMP üzerinden hücre içi Ca++ artışı
aracılık eder.
• Diürezi engelleyici etkisini; toplayıcı
tübüler hücrelerin lümene bakan
zarlarına akuaporin-2 moleküllerini
yerleştirip suya geçirgenliği artırarak
gerçekleştirir.
34.
35.
36. ADH’nın etkileri (II)
• Karaciğerde glikojenolize neden olur.
• ACTH salgılanmasını artırır.
• ADH’ nın beyinde nörotrasimitter
olarak görev yaptığı bölgeler vardır.
• ADH’nın ozmolariteyi düzenleyici etkisi
aldosterondan daha güçlüdür. Bu
etkisini su geri emilimi üzerinden Na+
derişimini düzenleyerek gerçekleştirir.
38. ADH’nın etkileri (III)
• ADH’nın vazopressör etkisi
arteriyoller için geçerlidir ancak
ADH’nin fizyolojik plazma
düzeylerinde oluşmaz.
• ADH yetmezliği diabetes insipidusa
neden olur,poliüri ve polidipsi gelişir .
Ancak böbreklerin ADH’ya cevap
vermemesi de aynı bulguları
oluşturur.
41. Oksitosinin uterus üzerindeki etkisi :
• Oksitosinin plazma düzeyi hamilelik
süresince bazal seviyededir.
• Hamilelik döneminde östrojenler
uterusta oksitosin almaçlarının sayısını
artırarak uterusun oksitosine
duyarlılığını artırırlar.
• Hamileliğin son döneminde oksitosine
duyarlılığın artması uterus düz kasında
kasılmalara neden olur.
42. • Oksitosin erkeklerde vazdeferens düz
kaslarında kasılmayı artırarak
spermlerin ilerletilmesini sağlar.
• Ejekülasyonu destekler,
• Seminal sıvının etkinliğini sağlar
• Her iki cinste de cinsel işlev sırasında
oksitosinin plazma düzeyi yükselir.
43. Oksitosin salgılanmasında artı
geribildirim etki:
• Uterus kasılmaları doğumu başlatır,
• Doğum sırasında bebeğin uterus ve
servikste yaptığı gerim plazma
oksitosin düzeyini artırır.
• Plazma düzeyi artan oksitosinin uterus
düz kasında kasılmayı artırıcı etkisi +
geribildirim işlergeyi başlatır ve +
geribildirim doğum tamamlanana
kadar devam eder.
44. Oksitosinin süt bezlerindeki etkisi:
Bebeğin emmesi sırasında oluşan
temas uyarıları medullaspinalis ve
hipotalamus üzerinden oksitosin
salgılanmasını artırır.
Oksitosin, süt bezi miyoepitelyal
hücrelerini kasarak sütün alveollerden
kanallara ve dışarıya akışını; süt
ejeksiyonunu sağlar.
45.
46. Oksitosin salgılanmasını artıran
uyarılar:
• Uterus kasılmaları,
• Genital bölgenin uyarılması,
• Bebeğin emmesi ile oluşan temas,
• Bebeğin ağlaması, bebeğin sesinin
duyulması.