5. Dolaşırken Yunus Bey çoğu zaman yaptığı gibi dert yanmaya başladı: “Şu insanların haline bak! Çevreye bakınca ruhum kararıyor.”
6. Ben içimden doğduğu şekilde “Çevreye bakıp neden ruhunu karartıyorsun? Öyle yaşa ki çevre sana baksın, içi açılsın. Seni görenlerin ruhları aydınlansın” diye cevap verdim. Yunus Bey, “Yine yaptın felsefeni” diyerek güldü.
7. Ben bu vesileyle şunları paylaştım kendisiyle: “ Peygamberimiz (s.a.v); ‘Mümin, görüldüğünde Allah hatırlanan kişidir.’ diye tanımlıyor gerçek mümini…”
8. Allah hatırlanınca kalpte bir huzur hâsıl olur. “Allah göklerin ve yerin ışığıdır.” diyor Kur’an. (Nur/35)
9. O’nun hatırlandığı yerde karanlık kalmaz. Biz bu ilahi huzuru ve aydınlığı hem yaşamalı hem de yansıtmalıyız. Çevremizdeki insanların buna ihtiyaçları var…
11. Sırf bu dünya için yaşayanlar da çok çalışıp yoruluyorlar. Biz iki dünya için çalıştığımıza göre elbette biraz daha zorluklar olacak bizim için…
12. Şu ayet me â lini okuduğumda çok etkilenmiştim: “ Siz acı çekiyorsanız, onlar da sizin gibi acı çekiyorlar. Üstelik siz onların ümit edemeyeceği şeyleri Allah’tan ümit ediyorsunuz.” (Nisa-104)
13. Gerçekten öyle değil mi? Elem ve sıkıntılarımız varsa Allah’ın rahmetinden beklentilerimiz, ümitlerimiz de var.