SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 68
Baixar para ler offline
SASAYYIII
MESLEĞİNİN
ZİRVESİNDE
GAZANFER
KÖROĞLU
ENGELLİLERE
SÜRDÜRÜLEBİLİR
ATÖLYE
DEPOLAMA ALANLARINDA
OTOMATİK SPRİNKLER SİSTEMİ
FATİH HOCADAN ALTIN ÖĞÜTLER
MECHANIC DERGİSİ MİLANOʼDA
3
Başyazı
başyazı
Merhabalar;
Genel Yayın Yönetmeni
Makina Mühendisi
D
ergimizin üçüncü sayısını sizlerle buluşturmaktan mutluluk
duyuyoruz. Her geçen sayıda artan okuyucu kitlemiz ile birlikte
bizlerin heyecanı da artıyor. Tesisat sektörünün ve profesyonel
yayıncılık hayatının önde gelen isimlerinin bilgi ve tecrübelerini
harmanlayarak Mechanic dergisini daha ileriye taşıyabilmek, sektörde
aranan yayın haline getirebilmek için soluksuz çalışıyor, sizlerden gelen
olumlu geri bildirimlerle daha da hızlı yol alıyoruz.
Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler, etkinlikler, fuarlar, sosyal
sorumluluk çalışmalarını sizin yerinize takip ediyor, bu sayımızda da yer
vermeye devam ediyoruz.
Bu sayımızda da yine sektörün önemli bir duayenini Gazanfer
Köroğlu’nu ağırladık. Gazanfer Köroğlu sihirli değneğini dergimize de
değdirdi. Okurken düşünmemizi sağlayacak içten ve keyifli bir sohbete
imza attı.
Mechanic Dergisi’nde bu sayımızda da sürdürülebilirlik çok etkileyici.
Engelli insanlar için sürdürülebilir atölye isimli makalemizde bütünleşik
tasarım prensibi ile enerji, maliyet, performans odaklı geliştirilmiş, engelli
insanların çalışabileceği mekan kurgusunun ön planda tutulduğu örnek
projeyi gözler önüne seriyoruz.
Dergimizi okurken masa başında tarihle denizin iç içe olduğu
Kekova’yı ziyaret etmenizi, adrenalininizi Parasailing ile yükseltmenizi,
ruhunuzu beslemenizi, hafta sonu sevdiklerinizle gidebileceğiniz sinema,
konser, gibi hayata dair size önerdiğimiz etkinliklere göz atmanızı
öneriyoruz.
Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür
ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
14
içindekiler
4
08 Inventr Tr Mühendislik Sodeca
Barcelona fabrikasına teknik gezi
düzenledi
10 İhlas Bizimevler 5 Projesi Mas
Pompa’yı tercih etti
12 Memorial Hastanesi’nde
iklimlendirme uzmanı Üntes tercih
edildi
14 Gazanfer Köroğlu “Quasar İstanbul
Projesi”
18 Das Yalıtım A.Ş. Climate World
2014 Fuarı’na katıldı
20 AFS, Mostra Convegno 2014’e
katıldı
MECHANIC
Yıl: 1 Sayı: 3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA
İmtiyaz Sahibi
EVREN DEMİRCİ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Genel Yayın Yönetmeni
EVREN DEMİRCİ
Teknik Danışmanlar
CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH
Yayın Danışmanı
EMİNE BANKOĞLU
Genel Koordinatör
ÖZGÜR PARLAK
Yayın Koordinatörü
ASUMAN DEMİRCİ
Yayın ve Web Editörü
HAKAN ARSLAN
Görsel Yönetmen
ÖZGÜ URAL
Reklam Servisi
ESAT KAYGUSIZ
Katkıda Bulunanlar
SELCEN PARLAK, RÜMEYSA
GÖNENÇ, GÖKTEN TUT, GENCAY
TATLIDAMAK, EVREN UYGUR,
ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN,
HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR,
SERDAR AYDIN
Yönetim Yeri
Deko Medya A.Ş.
Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin
Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4
Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL
Tel: (0212) 236 53 30
Faks:(0212) 236 53 31
www.mechanic.com.tr
info@mechanic.com.tr
Yayın Türü
Yaygın Süreli
Baskı - Cilt
Dünya Yayıncılık A.Ş.
Globus Dünya Basınevi
100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul
0212 440 24 24
Dağıtım
Dünya Süper Dağıtım A.Ş
Globus Dünya Basınevi
100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul
0212 440 24 24
Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir
yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine
uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar
kaynak gösterilerek kullanılabilir.
10
52
22 Mechanic Dergisi
Milano’da
24 Ferrari ve Tiffany’nin
öldüllü tasarımcısına
yoğun ilgi
28 Fatih Hoca’dan iş
dünyasına altın öğütler
30 Enerji tasarrufunun
şampiyonları
32 Hastalar Mimsan sıcaklığı
ile sağlığına kavuşuyor
34 Su yalıtımı ile binaların
ekonomik ömrü uzuyor
5
56 Adrenalin, denizle yükseliş:
Parasailing
58 Ruhunuzu besleyin
60 Hayata dair
63 Eğlenceli zekâ soruları
34
48
54
36 Klimalarda enerji sınıfları
değişiyor
38 Ankara Metrosu Çayyolu
hattında Alfen Yangın Pompaları
tercih edildi
40 Depolama binaları ve
alanlarında otomatik sprinkler
sistemi tasarımı ve gereklilikleri
42 Engelli insanlar için
sürdürülebilir atölye
48 Oneflex Fonec yüksek
performanslı akustik ses yalıtım
malzemesi
50 Karbon 21.yüzyılın en büyük
sorunu olacak
52 İş dünyasından kritik su raporu
54 Tarihle deniz içiçe: Kekova
42
REKLAMDİZİNİREKLAMDIZINI
7 AIRONN
49 ALTHERM
39 ARI YANGIN
51 ATLAS
47 CIVA MÜHENDISLIK
23 DAF ENERJI
17 DEKO GROUP
2 DUYAR VANA
A.K. EBIT
21 FORM
A.K.İ FRESE
29 GETI
27 GIACOMINI
64 GRUNDFOS
19 INVENTTR
9 KLIMAPLUS
35 LOWARA
25 MASDAF
53 MERTES
13 ONEFLEX
31 PREIS
33 PROKONTROL
11 REHAU
1 RES ENERJI
Ö.K.İ. ÜNTES
37 VENTAS
58
Haberler
6
İSİB Başkanı Zeki Poyraz, toplantı
sonrasında davetlililere verilen yemek
öncesinde yaptığı konuşmada; “Bu
gün burada ASHRAE Turkish Chapter
seremonisi yapıldı. Biz İSİB ve
İklimlendirme Meclisi olarak size “hoş
geldiniz” diyoruz. Dünyadaki paydaş
kuruluşlar ile ilişkilerimizin sizlerin
gayretiyle gelişmesini dilerim. Bu güne
kadar kardeş kuruluş olma ve ASHRAE’yi
Türkiye’de temsil eden Türk Tesisat
Mühendisleri Derneği’ne teşekkür
ediyoruz. Bu güne kadar diyalogları
geliştirdiler ve ASHRAE hizmetlerini
Türkiye’ye taşıdılar. Bu günden sonra
da görevleri devam etmektedir. Bu gün
Başkan Mr. William Bahnfleth, ASHRAE
Chapter’ın kurulması ile TTMD’nin
kardeş ve dost kuruluş olarak ASHRAE
hizmetlerinin Türkiye’ye getirilmesinin
iki farklı olgu olduğunun özellikle altını
çizdi. Artık Türkiye mühendisleri ASHRAE
üyesi olarak, ASHRAE ile bundan sonra
daha yakın ilişki içinde, komisyonlarda
daha aktif görev alacak ve Türkiye’de
ki sektörün gelişmesini yürütecektir.
İSİB olarak herkesin katkısını bekliyoruz.
Dileğimiz ASHRAE’nin bölgesel
toplantılarının birisinin de Türkiye’de
yapmasıdır. Türkiye’de ki sektörün örgütlü
ve dayanışma içinde bir sektör yapısında
olması nedeniyle bu ilişkilerin başarıyla
yürüyeceğinden eminiz.” dedi.
İstanbul’a ilk defa gelen Mr. William
Bahnfleth, 27 Mart günü Bahçeşehir
Üniversitesi’nde, 28 Mart günü ise Yıldız
Teknik Üniversitesi’nde, “Integrated Air
Quality and Energy Efficiency” konulu bir
seminer verdi.”
ASHRAE Turkish Chapter’ın
Başkanı Prof. Dr. Barış Özerdem
“ASHRAE Turkish Section”in kuruluşu
2013 Kış Konferansı esnasında
gerçekleştirilmişti. Üzerinden henüz 1
yıl geçmiş olmasına rağmen, yapılan
çalışmalar neticesinde, Türkiye’nin
ASHRAE üye sayısı daha da artmış ve
bu üyelerin büyük çoğunluğu “ASHRAE
Turkish Chapter” olma başvurusunu
Konferans öncesi ilgili yerlere
iletmişti. Kış Konferansının programlı
toplantılarından olan ve 21 Ocak 2014
tarihinde yapılan” Members Council”
toplantısında bu başvuru kabul edilmişti.
ASHRAE Turkish Chapter açılışı, 27.03.2014 akşamı, İSİB’in organize ettiği yemekli
seremoni ile Cemile Sultan Koru Restaurant’da, ASHRAE Başkanı Mr. William Bahnfleth’in
katılımıyla gerçekleşti.
ASHRAE Turkish Chapter
Haberler
8
HAVALANDIRMA projelerinin en temel
elemanlarından endüstriyel ve domestik
fan alanınında; projeye destek, satış ve
satış sonrası hizmetleriyle sektörün önde
gelen isimlerinden Invent TR Mühendislik,
Türkiye temsilciliğini yapmakta olduğu
Sodeca’nın Barcelona’da ki fabrikasına bir
teknik gezi düzenledi.
Firma ortaklarından Haşim Çağatay
ve satış müdürü İdris Adem Bey’in
mihmandarlığındaki gezi; 3 saatlik
İstanbul-Barselona uçuşu ile başladı.
Barselona havalimanında Sodeca’nın üst
düzey yöneticileri tarafından karşılanan
gezi ekibi fabrikanın bulunduğu bölgeye
doğru yola koyuldu. Yaklaşık 1 saat’lik
kara yolculuğundan sonra bir dağ evinde
verilen molada, tamamı organik ve
yöresel Katalan lezzetlerinden oluşan bir
yemek yerini şömine başı sohbetlerine
bıraktı. Daha çok sektörün ortak
sorunlarının konuşulduğu bu sohbetin
sonunda iyice dinlenen misafirler
Katulunya bölgesinin tarihi Vic şehrine
doğru konaklama için geçildi.
Geceyi Vic şehrinde geçiren konuklar,
aynı zamanda tarihi Vic şehrini serbest
zaman içerisinde gezme imkanı da
buldular.
Gezinin ikinci günü otelde yapılan
sabah kahvaltısı ile başladı. Akabinde
yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuğun
ardından fabrikaya gelindi. Sodeca
personelinin güler yüzlü kısa karşılama
merasiminden sonra toplantı salonuna
geçilerek satış müdürü Mr. Arnau Tinto
tarafından kısa bir firma tanıtımı
yapıldı. Bu kısa sunumda daha çok
yeni ürünler ve yaklaşık 3 yıldır üzerinde
çalışılan ve yeni tamamlanmış olan
software programının tanıtımı yapıldı.
Mr.Arnau Tinto’nun sunumunda
sonra Sodeca’nın proje müdürü ve aynı
zamanda havalandırma ile ilgili Avrupa
Birliği Standartlarını a oluşturan yazar
ekibinin üyesi Mr. Santos Bendıcho
tarafından aşağıdaki konu başlıkları
altında bir seminer verildi;
1. Mekanik havalandırma prensipleri
2. Avrupa standartlarına göre duman
kontrol sistemleri
3. Endüstriyel binalarda ve alış veriş
merkezlerinde havalandırma
4. Otopark havalandırması
5. Tünel havalandırması.
Otopark havalandırması başlığı
altındaki ‘’Jet Fan ile Havalandırma
tasarımı esasları’’ konulu sunumda
misafirlerin çok yoğun soruları ve aktif
katılımları seminere ayrı bir renk kattı.
Misafirler tarafında oldukça faydalı
bulunan seminer memnuniyet vericiydi.
Seminer sonunda fabrikanın üretim
alanlarına geçildi. Robotlar ile yapılan
saç kesim ve kaynaklı imalar, montaj
Invent TR’nin geleneği haline gelen organizasyon, bu yıl sektörün mekanik taahhüt, proje
ve üretici firmalarından gelen temsilcilerin katılımı ile gerçekleşti.
Invent TR Mühendislik
Sodeca’nın Barselona fabrikasına
teknik gezi düzenledi
hattı, balanslama, elektrik, boya, test
laboratuvarları (rüzgar tünelleri, akustik
odaları, motor testleri), yarı ve bitmiş
mamul stok alanları bölümleri ayrı
ayrı gezilerek ilgili personel tarafından
tanıtımı yapıldı, müşteri soruları
cevaplandı. Üretim alanlarında yapılan
bu ziyaret sonrası, fanların üretim kalitesi
ziyaretçiler tarafından bizzat yerinde
teşhis edilmiş oldu. Fabrikaya yapılan
ve gün boyu süren bu teknik ziyaretin
ardından katılımcılar kullandıkları
veya projelerine referans gösterdikleri
markanın güvenirliği konusunda hiçbir
şüphelerinin kalmadığını ifade ettiler.
Fabrika ziyaretinin sonunda Sodeca üst
düzey yöneticilerinin tamamının iştirak
ettiği güzel bir yemeğin ardından ertesi
gün gidilecek olan Pyrenees dağlarındaki
La Vall de Nuria kayak merkezi
yakınındaki Ribes Ville köyündeki otele
yerleşildi. Sabahın erken saatlerinde otelin
hemen yakınındaki istasyondan finiküler
sistemle çalışan trene binilerek Nuria
kayak merkezine ulaşıldı. Kayak sporu
konusunda tecrübesi olan misafirler
hemen gerekli teçhizat ve kıyafetleri
temin ederek kayak yapmaya koyuldular,
diğer misafirlerde eşsiz güzellikleri
seyrederek yaptıkları teleferik yolculuğu
ile dağın zirve noktasına ulaştılar. Gezinin
3.günü kayak merkezinden ayrılarak
Barselona şehir merkezindeki Katedral
meydanındaki otelimize yerleşmemiz ile
son buldu. Gezinin 4.günü misafirlerin
serbest zamanı olarak programlanmıştı.
Gün boyunca Barselona’da ki La Sagrada
Familia, Guel Parkı ve La Ramblas
caddesi gibi başlıca tarihi ve turistik
yerleri gezdiler alış veriş yaptılar. Bu
4.ve son günün misafirlere sürprizi ise
dünyaca ünlü Camp Nou stadındaki
Barcelona- Almeria futbol maçıydı.
Misafirler dünyanın en iyi futbol takımını
ve dünyanın en iyi futbolcularının enfes
oyunlarını yakından izleme şansı buldular.
4 günlük yoğun bu gezi memnuniyet ve
güzel anılarla sonlandı.
EMLAK GYO kaynak geliştirme
uygulamaları kapsamında İhlas İnşaat
Grubunun Bahçeşehir’de inşaa ettiği beşinci
projesi olan Bizimevler 5 projesinde Mas
Pompa cihazları tercih edildi. 67.000 m²
arazi üzerinde 10 blokta 710 dairenin yer
aldığı radyal temel ve tünel kalıp sistemi gibi
yüksek teknolojiyle yapılan projede kullanım
suyu hidroforları ve kapalı genleşme
tanklarının temini yapılmıştır. Otomatik
ve manual olarak çalışma imkanına sahip
ürünlerde gövde GG 25, çark noryl, mil
AISI 420, sızdırmazlık mekanik salmastra
ve kollektörler paslanmaz çelik olarak
üretilmiştir. Tanklar 300 ve 500 litrelik
seçilmiştir. Frekans kontrol panoları projenin
alt yapısından bina içi tüm bileşenlerine
kadar teknoloji ve verimliliğe dikkat eden
İhlas İnşaat için özel olarak PLC ve kayar
sistemli üretilmiştir.
İhlas Bizimevler 5 Projesi
Mas Pompa’yı tercih etti
Haberler
10
Haberler
12
Bilim ve teknolojiyi birleştiren
bir dünya hastanesi
42.000 m2’lik kapalı alanda hizmet
veren Memorial Ankara Hastanesi;
dünyada referans merkezi olarak öne
çıkan bölümleri, Türkiye’deki en ileri tıp
teknolojisine sahip tanı-tedavi üniteleri,
modern mimarisi ve yepyeni bir sağlık
anlayışı ile bölgenin sağlık üssü olarak
hizmet veriyor ve üstün teknolojik
altyapısıyla öne çıkıyor.
60’ı yoğun bakım ünitelerinde olmak
üzere 230 yatak kapasitesi, hastaların
görüntüleme işlemleri için “Ambiyans
teknolojisi” ile hazırlanmış MR ve BT
odaları, dünya standartlarındaki Koroner
Yoğun Bakım, Genel Yoğun Bakım, KVC
Yoğun Bakım ve Yeni Doğan Yoğun Bakım
Üniteleri, Dijital Koroner Anjio odası, Anjio
servisi, tam donanımlı 11 ameliyathane
ve 63 polikliniği ile Memorial Ankara bir
dünya hastanesi olarak tasarlandı.
En yeni sterilizasyon tekniklerinin
uygulandığı uluslararası standartlarındaki
ameliyathanelerinde kullanılan LED
lambalar; ameliyatın niteliğine göre ışık
rengini ayarlama ve ısı açığa çıkarmama
özelliği sayesinde cerrah
ve hastaya büyük ölçüde
konfor sunuyor.
Tercih edilen
ürünler
Projenin hijyenik
alanlarının
iklimlendirilmesi 21 adet
%100 taze havalı “run around” ısı geri
kazanım modülüne sahip hijyenik klima
santralleri ile sağlanırken, genel alanlarda
ve hasta odalarında 19 adet plug fanlı
rotorlu entalpik ısı geri kazanım modülü
içeren PK50 serisi klima santralleri
kullanıldı.
ÜNTES’in Ankara’daki tesislerinde
termodinamik test laboratuarlarında test
edilerek üretilen; aynı anda hem ısıtma
hem de soğutma yapabilen 754 adet 4
borulu URFC serisi fan coilleri başarıyla
tesis edildi.
Projede ayrıca toplam 3,2 MW
soğutma kapasitesine sahip 2 adet hava
soğutmalı A sınıfı (EER: 3,11) Rhoss
soğutma grupları tüm binanın soğutma
ihtiyacını karşılamak için tesis edildi.
Rhoss “Z Power” vidalı
soğutma grupları-sınıfının
en iyisi
Yüksek verimli yarı hermetik vidalı
kompresör ve R134A gazı ile sınıfının
en yüksek kapasiteli ve A enerji verim
sınıfında olan, tam bir çevre dostu ürün.
Kompakt yapısına rağmen eşsiz
tasarımı ile en verimli ürün grubunda yer
alan soğutma grupları Avrupa’da sadece
birkaç üreticinin sahip olduğu ve üretildiği
yerde Rhoss Eurovent laboratuarlarında
test ediliyor.
Akusti kompozit fanları sayesinde
gürültü miktarı da Avrupa’da sınıfının en
düşük ürünlerinden birisi olan Z Power
serileri 2013’te Türkiye’de en çok tercih
edilen soğutma grubu oldu.
Türkiye’deki en ileri tıp teknolojisine sahip tanı ve tedavi üniteleri, modern mimarisi ve
yepyeni bir sağlık anlayışı ile bölgenin sağlık üssü olarak hizmet veren Memorial Ankara
Hastanesi, hem hijyenik hem de ısıl konfor sistemlerindeki tercihi Üntes Hijyenik ve
Konfor İklimlendirme Sistemleri oldu.
Memorial Hastanesi’nde
iklimlendirme uzmanı Üntes tercih edildi
Söyleşi
14
Meslekte elimde
sihirli bir değnek
olsaydı, insanların daha
çok düşünebilmesini
sağlardım. Düşünen
insan gelişir, üretir,
faydalı olur.
Gazanfer Köroğlu
Mak. Yük. Müh.
Setta Mühendislik
1515
Geleceğin parlak sektörü
mekanik tesisat
QQ
UASAR İstanbul,
Fairmont Hotel ve
Quasar’ın rezidans
bölümü olmak üzere iki
kuleden oluşuyor. Türkiye
ve dünyanın ilk metalüks
gayrimenkul projesi Quasar İstanbul,
Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nde
(International Property Awards) “Dünyanın
En İyi Rezidansı” dalında dünya birincisi
oldu. Quasar İstanbul’ un mekanik tesisat
proje tasarımını yapan Setta Mühendislik
yönetim kurulu üyesi makine yüksek
mühendisi Gazanfer Köroğlu ile proje
hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kısaca kendinizden bahseder
misiniz?
Çorlu’da doğdum, orta tahsilimi orada
yaptım. 1966 senesinde İstanbul Teknik
Üniversitesi’ne girdim. 1971 yılında
mezun olur olmaz ilk SMM belgemi aldım.
Ağabeyim ile beraber proje ve taahhüt
işleri yaptık. ‘80 senesinden itibaren de
Libya’da taşeronluk hizmetleri yaptık.
Dönüşümlü olarak gittik geldik. Dönünce
proje ve taahhüt hizmetlerine devam
ettik. Rusya ve Türki Cumhuriyetleri’nde
proje ve taahhüt hizmetleri yaptık. Son
senelerde kızım ile beraber mekanik
tesisat proje hizmeti yapıyoruz.
Hobileriniz nelerdir?
Ben kitap okumayı severim. Bilhassa
tatillerde. Tatil başlar başlamaz ben de
okumaya başlarım.
Mekanik tesisat sektörü hakkındaki
düşünceleriniz neler?
Tesisat sektörünün geleceğini çok parlak
görüyorum. 70’li yıllarda en önemli
sorunumuz literatürün olmamasıydı.
Şimdi her türlü bilgiye ulaşmak çok kolay.
İnternet bu konuda zaman kazancı ve
kolaylık sağlıyor.
Projeleriniz ile ilgili
çalışmalara nasıl başlarsınız?
Tüm projelerimizde çalışmaya,
mimari projeyi alınca başlarız. Fakat
esas projeyi statik plana göre
yaparız. Statik ile mimariyi disipline
ettikten sonra yaptıklarımızı elektrikçi
arkadaşlarımıza veririz. Kendi projelerini
çizerler. Böylece koordinasyon
tamamlanıyor. Bu da güzel yürüyen
bir sistem.
Eski Likör Fabrikası arazisi üzerinde inşa edilmekte olan Quasar İstanbul projesinde
257 daire, 58 ofis, 4 kafe ve 17 mağaza bulunuyor.
Söyleşi
16
İlk prestij projeniz hangisidir?
Geçmişte, bizim ilk prestij projemiz
Swiss Otel’di. Swiss Otel’de ilk defa
ısı geri kazanım üniteleri kullandık. O
zaman bu gün kullandığımız frekans
konvertörlü pompalar henüz yoktu. Biz
de bir sürü pompayı, sıra sıra koyduk,
DP kontrolü ile devreye giren pompaları
frekans konvertörlü gibi çalıştırarak iki
yollu otomasyon ile çözüme ulaştık.
Ödüllü proje Quasar İstanbul
hakkında bilgi verir misiniz?
Şimdi elimizdeki projemiz Quasar.
İddalı bir proje Quasar. Konutlar,
ofisler, mağazalar, cafeler ve otel ile
Mecidiyeköy’de geniş yeşil alana sahip,
içinde müzesi de bulunan iki kuleden
oluşan yapılar bütünü.
Projenin ısıtma-soğutmasını nasıl
sağladınız?
Quasar projesinin ısıtma soğutması için
dört borulu fan coil sistemi uyguladık.
Otel ve otelin hizmet ettiği konular bir
zon, rezidans, çarşı, ofis ayrı bir zon
olarak düşünülmüştür. Her şeyini ayırdık.
Chillerleri de su soğutmalı seçtik, yüksek
verimli soğutma grupları tercih ettik.
Açık soğutma kulelerimiz var. Yüksek
katlı bina olduğu için ısıtma soğutma
olarak bina üç basınç zonuna bölündü.
Konutlarda fan coil ile soğutma,
radyatör ile ısıtma prensibi uygulandı.
Konutlarda substation üniteleri sıcak
su için kullanıldı. Havalandırma sistemi
ısı geri kazanımlı klima santralları ile,
taze hava ve egzos ile kule katlarında
halledildi. Konferans, balo, toplantı,
restoranlar her biri için ayrı santrallar
kondu, ısıtma soğutma böyle sağlandı.
Otopark dört katlı, 40 bin metrakare
civarında. 4 katlı otoparkta her katta 2
tane temiz hava verme ve egzos şaftımız
var. Ayrıca jet fan sistemi ile duman
kontrolü yapıyoruz. Taze hava gelişini
egzos şaftlarına göre yönlendiriyoruz.
Kanallı sisteme nazaran duman
kontrolünün daha iyi olduğundan eminiz.
Yağmur suyu toplaması
yaptınız mı?
Yağmur suyu toplaması yapmadık.
Büyük depolar yapmak yerine gri
suyu topladık. Gri suyu arıtarak
çok geniş olan bahçelerin
sulamasında, genel mahallerin klozet
rezervuarlarının doldurulmasında,
soğutma kulelerinde kullanılmasını
sağlıyoruz.
Enerji verimliliği için neler
yaptınız?
Enerji verimliliği hakkında, su soğutmalı
santrifüj soğutma gruplarına giderek
COP yi çok yükselttik.
Akıllı bina olarak DGNB Gold
Sertifikası için başvuruldu, alacağımıza
inanıyoruz. DGNB sertifikası Türkiye’de
ilk kez alınıyor. Alman Sürdürülebilir
Yapı Sertifikası, yapı planlaması ve
değerlendirilmesi amacı ile Alman
Yeşil Bina Konseyi ve Ulaşım, İnşaat
ve Kentsel İlişkiler Birleşmiş Bakanlığı
ortaklığında oluşturulmuş bir
sistemdir.
Mak. Yük. Müh. Gazanfer Köroğlu,
Mak. Yük. Müh. Nermin Köroğlu
Haberler
18
ONEFLEX markalı ürünleri ile Moskova’da 11-14 Mart 2014
tarihlerinde gerçekleşen Das Yalıtım San. Ve Tic. A.Ş. Yönetim
Kurulu Üyesi, Satış Pazarlama Operasyon Direktörü Koray Sarı,
“Bu sene genişleyen ürün gamımız ile bu fuara katıldık, geçen
sene kurduğumuz bağlantılara yeni firmalar ekleme fırsatı
bulduk, yeni ürünlerimizi de öne çıkardık. Ürünlerimiz tesisatlarda
mükemmel bir ısı yalıtımı, yoğuşma kontrolü ve ses yalıtımı
sağlıyor. Çok başarılı geçtiğini düşündüğümüz bu etkinlikten
son derece memnunuz. Yalıtım alanında katılımcı tek Türk
firmasıydık. Sadece şirketimiz için değil ülkemiz için de önemli
bir kazanım olacak.” dedi.
Climate World 2014’de, 24.000m2’ lik bir sergi alanı içinde
30 farklı ülkeden 23.000 profesyonel ziyaretçi ve yaklaşık 400
katılımcı yer aldı. Climate World 2014, Rus pazarı ve Avrupa için
büyük ve özel bir fuar olma özelliğini bu yılda korudu.
Moskova’da 10. kez düzenlenen Uluslararası HVAC & R - Climate World 2014 Fuarı’nda
Dünya’nın önde gelen kauçuk köpüğü yalıtım markaları arasına giren Oneflex, tüm
ürünlerini tanıtarak yeni iş ortakları ile buluşma fırsatını ticari anlaşmalara çevirdi.
Das Yalıtım A.Ş.
Climate World 2014 Fuarı’na katıldı
FOTOĞRAFSEVERLER, “Küresel
İklim Değişikliği” konulu fotoğraflarını,
1-23 Nisan tarihleri arasında Facebook
aracılığıyla paylaşabilecek. Yarışmanın
kriterlerine uygun fotoğraflar, Alarko
Carrier’ın resmi Facebook sayfası olan
http://facebook.com/alarkocarrier
adresinden günlük olarak yayınlanacak.
Yarışmanın Seçici Kurulu’nun 30
Nisan’a kadar tamamlayacağı seçimler
sonucunda; 1’inciye Nikon D7100 dijital fotoğraf makinesi,
2’nciye Toshiba 13 N3KVR klima, 3’üncüye Toshiba 13 N3KV
klima, 4’üncü ve 5’inci’ye iPad Mini, 6’ncıya ise Asus Phonepad
hediye edilecek. Dereceye girenlerin fotoğrafları, 7-10 Mayıs
tarihlerinde gerçekleştirilecek ISK SODEX 2014 Fuarı’ndaki
Alarko Carrier standında sergilenecek ve şirketin 2015
takvimine basılacak.
Konuyla ilgili bilgi veren Alarko Carrier
Genel Müdürü Önder Şahin, “Bayi,
servis ve çalışanlarımızın çocuklarına
resim yapma sevgisi aşılamak için 7
yıldır düzenlediğimiz ‘Alarko Carrier’ın
Küçük Ressamları’ yarışmasını, daha
geniş kitlelerle buluşturmak istedik. Bu
amaçla fotoğraf yarışması formatına
dönüştürerek, herkesin katılımına açık
hale getirdik. İklimlendirme sektöründe
faaliyet gösteren bir şirket olarak, doğaya en az zarar veren
ürünler üretmeye odaklanıyor ve projeler geliştiriyoruz.
Küresel İklim Değişikliği konulu fotoğraf yarışması projesini,
bu hususa dikkat çekeceği için çok önemsiyoruz.” dedi.
Yarışmaya başvurmak isteyenler http://facebook.com/
alarkocarrier adresi üzerindeki uygulamaya aracılığıyla
çalışmasını gönderebilecek.
İklimlendirme sektörünün öncü şirketlerinden Alarko Carrier, toplum tarafından giderek
kanıksanan küresel iklim değişikliği konusunu yeniden gündeme getirmek, sonuçlarını
fotoğraflayarak gözler önüne sermek amacıyla ulusal bir yarışma başlatıyor.
Alarko Carrier, Facebook üzerinde
“Küresel İklim Değişikliği” fotoğraf yarışması düzenliyor
Haberler
20
AFS, bu sene 18-21 Mart tarihleri
arasında Küresel Konfor Teknolojisi
teması ile 39. Kez kapılarını açan MCE’de
inovatif ürünlerini ön plana çıkardı. Enerji
sarfiyatını ve basınç kaybını minimuma
indiren yeni havalandırma ekipmanları
ile çevre dostu, anti bakteriyel flexible
hava kanallarını fuar katılımcıları ile
paylaştıklarını ifade eden AFS Boru Genel
Koordinatörü Zahid Poyraz, iki senede
bir düzenlenen MCE’nin sektörün büyük
ve etkili bir organizasyonu olması nedeni
ile önemli bir fuar olduğunu belirtti. Bu
seneki fuar konseptinin AFS’nin yenilikçi
ürün gamı ve hizmet anlayışı ile bire
bir örtüştüğüne dikkat çeken Poyraz,
“AFS olarak sürdürülebilir bir yaşamın
sağlanabilmesinde, ürün ailemizin büyük
bir bölümünü kaplayan çevre dostu
ve akıllı havalandırma ekipmanları ile
üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz.
Fuarlarda, konferanslarda, pazarlamada
kısacası her ortamda iç hava kalitesinin
önemine değinerek, çevre dostu ve akıllı
ürünlerle bunun nasıl sağlanabileceğini
dile getiriyorz. AFS var oldukça da
farkındalık oluşturmaya devam
edeceğiz. Bu nedenle tüm yatırımlarımızı
geleceğimizi düşünerek tasarlıyoruz.”
dedi.
AFS’nin 9-11 Nisan tarihlerinde de
Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenecek olan
China Refrigeration ile uluslar arası fuar
programına devam edeceğini söyleyen
Poyraz, ardından da Türk iklimlendirme
sektörünün en büyük organizasyonu
olan ISK-Sodex 2014’te yer alacağını
belirtti. Poyraz, 7-10 Mayıs tarihleri
arasında İstanbul’da düzenlenecek olan
fuara üretimini yaptıkları flexible hava
kanalları ve havalandırma ekipmanları
ile Türkiye distribütörlüğünü üstlendikleri
havalandırma ekipmanlarını kapsayan
geniş bir ürün yelpazesi ile katılacaklarını
sözlerine ekledi.
Kapalı yaşam alanlarında hava kalitesini yükseltmeyi her zaman hedef edinmiş olan AFS,
bu yöndeki çalışmaları ve amaçları ile Avrupa’nın en büyük sektörel fuarı Mostra Convegno
2014 Expo Comfort (MCE)’ta yerini aldı.
AFS, Mostra Convegno 2014’e katıldı
Haberler
22
ISITMA sektörünün lider firmalarından biri olan Daf Enerji,
18 – 21 Mart tarihlerinde Dünya’nın farklı bölgelerinden gelen
1.000.0000’u aşkın profesyonelin ziyaret ettiği Milano’da
düzenlenen Mostra Convegno ısıtma, soğutma ve
havalandırma fuarında ürünlerini sergiledi. DAF Enerji 2007
yılında çıkan Enerji Verimliği Kanunu sonrasında, Mas-Daf
Grup’un yöneticileri tarafından yarım asırlık sektör tecrübesi ile
2009 yılından tamamen Türk sermayesi ile kurulmuştur.
Daf Enerji üç ana başlıkta hizmet vermektedir;
• Üretimi alanı yaklaşık 4.000 m2 olan Tuzla Sanayi
Sitesindeki fabrikasında Isı İstasyonu üretimi yapar.
• Isı gider paylaşım sistemi için gerekli olan ısı istasyonu,
ısı sayacı, ısı pay ölçer, sıcak ve soğuk su sayaçları gibi
ürünlerin satışı, bununla birlikte gider paylaşım sisteminin
doğru ve eksiksiz kurulumu için gerekli olan teknik desteği
verir.
• Isı gider paylaşım sistemi firmamız tarafından ya da başka
bir firma tarafından (m-bus protokollü) kurulmuş olan
binalara okuma ve hizmet paylaşımı yapmaktadır.
Daf Enerji bünyesindeki 87 kişilik kadrosu ile hizmet vermektedir.
Sektörde, “Satış Sonrası Hizmetler” ve “Teknik Servis ve Destek”
departmanlarında açık ara en fazla personel bulunduran öncü
firmadır.
Mechanic Dergisi’ni ve tesisat sektörünün önde gelen isimlerini İtalya Milano’da ağırlayan
Daf Enerji ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil etmeye devam ediyor.
Mechanic Dergisi Milano’da
Enerjimizi Daf’da birleştirdik
Haberler
24
KÜLTÜRÜN Tasarıma olan etkileri
ve sürdürülebilirlik temasının işlendiği
seminerlerde Red Dot Tasarım Ödüllü
İtalyan Tasarımcı ve Mimar Massimo
Iosa Ghini, Endüstriyel Tasarımcı Yılmaz
Zenger, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer ile
CSIL temsilcisi Sara Colautti dinleyicilere
değerli bilgiler verdi. Kültürün tasarıma
olan etkilerine, endüstriyel ürün, tasarım
ve projelendirme alanındaki çalışmalarına
değinen İtalyan Mimar ve Tasarımcı
Massimo Iosa GHINI; “Tasarım insan
zekasını bir materyale dönüştürmek,
netice itibariyle mantık dahilinde bir ürün
ortaya çıkarmaktır. Kültür ve tasarımı
şekillendirirken teknolojiyi kullanmak
oldukça önemli. Tabi bu da tek başına
yeterli değil, sadece girdilerden bir tanesi.
Teknoloji insan için çalışmalı, insana
hizmet etmeli, tasarıma baktığımızda
da oda insan için yapılmalıdır. İnsana
sağladığımız fayda mekanik bir şey
olmamalı, insanların estetiğine hitap
etmeli, filozofik bir fayda oluşturulmalı.
Bir ürün tasarlarken bir başkasının bu
tasarımı nasıl kullanacağı düşünülmeli,
ürün hakkında ne düşüneceği akıllara
gelmeli. Ürünü tasarlarken zevk alınmalı
ve mutlu olunmalı. Her ürün bir fikir
dahilinde oluşturulmalı. Ben gelenekle
de bağlantılı, modernlikle geleneğin iç
içe geçtiği ürünler tasarlıyorum. Tabi
daha kuru, biraz daha fakir ürünler de
yapılmalı, eski ve antik özellikli ürünler
de elde edilmeli. Bu ürünlerde her zaman
teknoloji ve dizayn fikri kullanıldı. Örneğin
Wosvagen otomobiller günümüzde
yenilendi. Biz aynısını mutfakta yaptık.
Çok geleneksel bir mutfağı, İngiliz
stilinde yapılan bir mutfağı, dönüşüm
işleminden sonra geleneksel olan ancak
son derecede modernlik içeren bir mutfak
olarak tasarladık.” dedi.
Havayı temizleyen katalitik
sistemler
Mutfak tasarımlarında son yıllarda
natürel unsurlar kullandığına değinen
Ghini; “Tamamen ekolojik, tutkal dahi
içermeyen sürdürülebilir ürünler ürettik.
Doğaya bağlı birçok tasarımımız var.
Malzeme olarak ahşap ve taş kullanmayı
tercih ettiğimiz projelerimiz var.
Evlerin enerjilerine yönelik teknolojiler
kullanıyoruz. Havayı temizleyen katalitik
sistemler kullanıyoruz. Roma’da akıllı
şehirler yapıyoruz. Evlerde bitkilerle
oluşturulan duvarlar tasarlıyoruz.
Tasarımda sürdürülebilirlik oldukça
önemli. Bu konuda yaptığım bir başka
proje de bitkilerin yağmur sularıyla
sulanmasını sağlayan bir durak. Ayrıca
metrolarda katalitik sistemler de
kullandık. Bunların yanında doğal
ısıtma ve soğutma sağlayan binalar da
tasarladık.” dedi.
Tasarımda fayda sağlamak
önemli
Fayda sağlayan şeyleri bir araya
getirdiğini belirten Ghini sözlerine;
‘’Örneğin banyolarda küvetlere dalga
imajı vererek, küvete kolay girebilmeyi
sağlıyoruz. Son zamanlarda
tasarımlarda ışık unsuru da önemli,
bu beni oldukça etkiliyor. Son gelinen
noktadaki teknolojik gelişimle artık
ışıkla da oynayabiliyoruz. Ortamın tüm
detaylarını ele alarak ışık ile mimari
tasarımlar da yapılabiliyor.” diyerek
devam etti.
Tasarımda hareketlilik,
süreklilik ve
akışkanlık detayları
Sıvıların niteliğinden bahseden Ghini;
“Sıvılar kendi formlarını uzun süre
saklıyor ve koruyorlar. Kendi yaşamımızı
göz önüne alırsak likit bir yaşamımız
var. Modern toplumdaki stabilitenin
değişimi, bilgi akışının hızı ortamları
hem estetik hem de fonksiyonel açıdan
değerlendirmemizi sağlıyor. Bu noktada
kültürel değişimleri de göz önüne
almamız gerekiyor. Ferrari Maserati
Müzesi, IBM firmalarına yaptığım
tasarımlarda da akışkanlık hareketlilik,
süreklilik fikirlerini kullandım. Ayrıca
farklı projelerde hotellerde geleneksel
mobilyalarla modern unsurların karışımını
bir araya getirdik. Ferrari ve Tiffany
mağazalarında da rasyonel formlara
ağırlık verdik. Kozmetik ürünler satan Kiko
mağazasında çizgi ve eğim özelliklerini
ön planda tuttuk. Kiko mağazaları
tasarımlarımızda temel unsurumuz
ürünün sergilemesiydi. Bu tasarımların
taklidi birçok kozmetik firması tarafından
da yapıldı. ” dedi.
Mimar, iç mimar ve tasarımcıların buluştuğu, yurt dışı iş bağlantılarının yapıldığı ve
sektörle ilgili son yenilikleri sunan ZOW Fuarı, ikinci gününde Konsept Projeler işbirliği ile
gerçekleştirdiği ZOW Essentials Seminer Programı ile dikkat çekti.
Ferrari ve Tiffany’nin ödüllü
tasarımcısına yoğun ilgi
Haberler
26
Avrupa’ya yüzde 30 Ortadoğu’ya
yüzde 34 ihracat
Sara Colautti; “Mobilya sektöründe
şirketlerin yüzde 30 kadarı farklı ülkelerde
de tesislere sahip. Gelişmekte olan ülkeler
yeni tesislere ve farklılaşma amaçlı
ar-geye büyük yatırım yapıyor. 10 yıl
öncesine kıyasla 5 kat daha fazla mobilya
harcaması söz konusu. Gelişmekte olan
ülkeler, Asya ve Pasifik ülkeleri gibi bu
harcamada önemli pay alıyor. Sadece
Batı Avrupa harcamanın yüzde 32’sini
gerçekleştiriyor. Kriz sonrası 2 yıldır büyük
bir düşüş vardı. Ama önümüzdeki yıllarda
yüzde 3 gelişme öngörüyoruz. Ayrıca
Batı Avrupa’da gelişmenin azalacağını
düşünüyoruz. Son 10 yılda mobilya
ticaretinin mobilya üretiminden daha
fazla bir ivme kazandığını görüyoruz.
Krizden sonra kişi başına düşen
harcamalar artmış. Eskiden yüksek gelirli
ülkelerin kapalı pazarı tercih ettiğini
biliyoruz. Günümüzde başta İspanya
olmak üzere birçok ülkenin açık pazara
dönüşme eğilimi var.
Sektörde son 10 yıllık bir dönemde
çok hızlı gelişme kaydedildi. Bunda
Türk ekonomisinin çok etkisi var. 2009
krizinde bile Türkiye’de mobilya üretimi
devam etti. Yüzde 10’luk bir büyüme
gerçekleşti ki bu ciddi bir büyüme. Bu
dönemde büyüme ortalamaları Dünyada
4.7’ydi. Kişiye özel üretim büyümede çok
etkiliydi. Türk halkının zevkleri ve talepleri
değişiyor. Bu değişimin büyümeye de
doğrudan etkisi oluyor. Türkiye düşük ve
orta gelirli ülkeler arasında çok önemli
bir büyüme kaydediyor. Avrupa’ya yüzde
30 Ortadoğu’ya yüzde 34 ihracat yapıyor.
Türkiye ahşap bazlı paneller açısından
da çok iyi bir üretici. Aynı zamanda bu
konuda çok iyi bir ihracatçı, Türkiye’de
yılda 1 milyon metreküp panel üretiliyor.
Bu da gösteriyor ki Dünyada kullanılan
ahşap panellerin neredeyse tamamı
Türkiye’de üretilmiş.” dedi.
Dünya çapında tasarımcılar
yetiştirebilecek coğrafya
Endüstriyel tasarımcı Yılmaz Zenger;
“İstanbul geçmişinde çok fazla kültürel
malzeme olan bir şehir. Çok eskiye
gitmeye gerek yok; Bizans, Osmanlı,
Türkiye Cumhuriyeti olarak düşünmek bile
kültür çeşitliliğine çok önemli bir örnek. Bu
bağlamda tasarıma çok ciddi malzemeler
oluşturuyor. Ayrıca ben karşı kültürle
tasarımı birbirine çok yakıştırırım. Az
önce de belirttiğim gibi İstanbul çok fazla
karşı kültürü barındıran bir şehir. Bunun
tasarıma olan etkileri de yadsınamaz.”
dedi.
Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; kültürel
çatışma alanı olarak tasarım başlıklı
seminerinde tasarım ve mimarlık
konusunda değerli bilgiler veren Güzer,
özellikle mimarlık öğrencileri tarafından
ilgiyle dinlendi. Güzer; “Popüler ürünler
görecilidir. Mimarların beğendiği ürünü
tüketiciler beğenmeyebilir yada bunun
tam tersi olabilir. Bu yüzden 60’lı yıllar
her iki taraf için de güzel yıllardı. Çeşit
azdı. Şimdi ise şuan ki Zow fuarında bile
binlerce çeşit bulunmaktadır.’’ dedi.
Haberler
28
Uludağ Ekonomi Zirvesi
Daikin sponsorluğunda
Fatih Terim’i ağırladı
Capital ve Ekonomist dergilerinin
Bursa Valiliği işbirliğiyle
gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi
Zirvesi’nin Daikin sponsorluğunda
gerçekleşen oturumunda Milli
Takımlar Teknik Direktörü Fatih
Terim, yeni dönemde liderliği
anlattı. ‘Hazır, Hızır ve Huzur’
olarak açıkladığı ‘3H’ formülünü
paylaşan Terim, iş dünyasına
başarılı olmaktan liderliğe kadar
önemli mesajlar verdi.
Capital ve Ekonomist
dergilerinin Bursa Valiliği
işbirliğiyle Uludağ Grand Yazıcı
Otel’de 21–22 Mart 2014’te gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi
Zirvesi, iş ve ekonomi dünyasını bu yıl üçüncü kez bir araya
getirdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açılış, Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek’in de kapanış konuşmasını yaptığı zirvenin,
ilgiyle dinlenen konuşmacılarından biri de Milli Takımlar Teknik
Direktörü Fatih Terim oldu.
Şirketlerde aidiyet duygusu oluşmalı
Daikin sponsorluğunda gerçekleşen oturumda ‘Yeni Dönemde
Liderlik’ konulu bir konuşma yapan Fatih Terim, kitaplarda
yazılı olanları değil kendi deneyimlerini aktardığını vurguladı.
Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder’in Daikin’in iklimlendirme
sektöründeki liderliğine vurgu yaptığı kısa bir konuşmanın
ardından sahneye davet ettiği Fatih Terim, sözlerine aidiyet
duygusunun önemi ile başladı. Terim, futbol hayatı boyunca
çok az takımla çalışmış olmasının bu duygusunun gelişmiş
olmasından kaynaklandığını söyledi. Şirketlerde aidiyet
duygusuna inandığını ve bir aile gibi hareket edilmesi gerektiğini
belirten Terim, liderlere de aktif ve katılımcı olmalarını önerdi.
Uzak bir yaklaşımı samimi bulmadığını dile getiren Terim,
“Hiçbir zaman emir-komuta zinciri ile çalışmadım. Muhakkak
ki bir mesafe olacak ama göründüğüm gibi otoriter değilim. O
kendiliğinden oluşunca güzeldir” dedi.
Risk almadan hiçbir şey kazanılmaz
Her zaman, pansuman yaparak değil ameliyat ederek
meseleyi kökten çözmek için çalıştığını kaydeden Terim, “Farklı
olmaya çalışmıyorum, fark yaratmaya çalışıyorum” dedi.
‘Risk almadan hiçbir şey kazanılmaz’ diyen Terim, başarıya
ulaşmak için ‘çılgınca’ değil
ama risk alınması gerektiğini
savundu. ‘Hiç eleştiriye
gelemiyor’ eleştirilerine de yapıt
veren Terim, “Kazandığımız
zaman takdir mekanizmasını
işletemeyenler kaybettiğimiz
zaman eleştirinin de gerekliliğini
bilemiyorlar. Bir başarıyı iyi ifade
edebiliyorsanız nezaket olarak da
iyi bir eleştiriye hakkınız vardır”
diye konuştu. Liderlikte güven
ve takdir duygusuna çok önem
verdiğini dile getiren Terim,
sözlerine şöyle devam etti:
“Yapılan işlere gerekli anlamın
yüklenmesinden yanayım. Yapılan
işin bir anlamı olduğunu gösterin.
Bunu yapabilirseniz çok başarılı
olabilirsiniz. Ödül ve cezaya gerek kalmaz. Takdir duygusunu belli
etmekten geri durmayın.”
Fatih Hoca’nın 3H formülü
“Hayatımda 3H’ye çok önem veririm” diyen Terim, “Hazır, Hızır
ve Huzur” olarak nitelendirdiği 3H formülünü ise şöyle açıkladı:
“Hazır olunursa Hızır yardıma yetişir ve huzur bulunabilir.
Hazır olmak için elinizden geleni yapın, muhakkak Hızır nasıl
olsa yardımınıza koşar. O yüzden hazır olmadan tabii Hızır’ın
gelmesini beklemeyin. Hayatta her şeye hazır olmak lazım.
Hele hele bugün bırakın 24 saati, bir saatte, bir dakikada dahi
gündemler değişirken ‘Bir soluklanalım’ demeye bile kimsenin
vakti yokken böyle bir şeye hep hazır olmalısınız. Hele benim
işimde bildiğiniz gibi... Hayat, insana çok şeyler getiriyor. Çok
iyi giderken birden bire kötü, çok kötü giderken birden bire iyi
olabiliyorsunuz. Onda kalmadan hayata devam etmek lazım.
Onda kalırsanız başkalarının da istediğini, sizin istemediğinizi
yapmış olursunuz.”
Liderlikte önemli olan başka bir unsurun da kriz yönetimi
olduğuna değinen Terim, kendileri gibi hem fiziğe hem psikolojiye
dayalı, ikisinin de çok ağır tezahür ettiği durumlarda her an bir
karışıklık, her an başkası için kaos olabilecek, bazen basit olarak
nitelendirilebilecek birçok hadise yaşanabildiğini, bunların içinde
boğulup kalmamak gerektiğini vurguladı. Ancak son kararı liderin
vermesi gerektiğine dikkat çeken Terim, “Kaç kişiyle çalışırlarsa
çalışsınlar, liderler sonunda yalnızdır” derken, “Herkes uzman
olduğu alanda çalışmalı, başkasının işine karışmamalı” sözleriyle
herkese bildiği işi yapmasını da tavsiye etti.
Fatih Hoca’dan
iş dünyasına altın öğütler
Haberler
30
KIŞIN soğuk günlerini rahatça ısınarak
geçirirken bir yandan da ısı pay ölçer
cihazları sayesinde yakıt tasarrufu
yapan tüketiciler, ista tarafından da
ödüllendirildi. 2008 yılında Türkiye
pazarına giren, dünyanın enerji verimliliği
alanındaki lider şirketi Alman ista, ısı
pay ölçer sistemi sayesinde en yüksek
tasarruf oranına ulaşan 10 müşterisine
sertifika gönderdi. Geçen kış ista ısı pay
ölçer taktıran bu apartmanların tasarruf
oranı yüzde 35 ile 49 arasında değişiyor.
Bu da yakıt faturalarının yarı yarıya
azalması anlamına geliyor.
ista Türkiye Genel Müdürü Zafer
Yavuztürk, “Geçen kış, ista ısı pay
ölçer cihazı taktıran aileler, önemli
oranda doğalgaz tasarrufu yaptılar.
Hem istedikleri kadar ısındılar hem
de ısındıkları kadar ödediler. Biz de
en yüksek tasarruf oranını yakalayan
müşterilerimizi ödüllendirmek için
sertifika gönderdik” diye bilgi verdi.
ista’nın cihazlarını taktıran
apartmanlardaki yakıt gideri
karşılaştırmaları ise tasarruf oranlarının
ne derece yüz güldürdüğünü gösteriyor.
Bu oranlar aynı zamanda Türkiye için
de yakıt tasarrufunda varılacak noktayı
göstermesi açısından önem taşıyor.
Isı pay ölçer nasıl çalışıyor?
Merkezi sistemle ısınan binalarda
kullanılma zorunluluğu bulunan ısı pay
ölçer sistemleri ile dairede bulunan
her radyatörün tükettiği enerji miktarı
saptanabiliyor. Kurulumu çok basit olan
sistemde, herhangi bir tadilata gerek
kalmadan küçük cihazlar radyatörlere
monte ediliyor. Böylece faturalandırma,
tüketilen enerjinin daire ya da metrekare
başına bölünmesi yerine radyatörün
kullanımına bağlı olarak gerçekleştiriliyor.
Konut sakinleri termostatik vanalar
sayesinde odaların sıcaklıklarını istedikleri
konuma ayarlayabiliyor. Kullanılmayan
odalarda minimum seviyeye getirilen
sıcaklık, faturaya enerji tasarrufu olarak
yansıyor. Apartman sakinleri arasında
şikayete ve tartışmaya neden olan
sıcaklık sorunu da ortadan kalkıyor.
Herkes evindeki ısı düzeyini kendi
ayarlayabiliyor.
Tüketim, ista’nın geliştirdiği bir
program sayesinde uzaktan okuma
yoluyla belirleniyor. ista her ay, dairelerin
aylık tüketim raporunu hazırlayarak site
yönetimine gönderiyor. Site yönetimi de
bu raporlara göre yakıt bedelini tahsil
ediyor.
Isı pay ölçer sistemiyle yüzde 49’a varan tasarruf sağladılar
ista, tasarruf şampiyonlarını sertifika ile ödüllendirdi
Enerji verimliliği alanında dünya devi olan Alman ista, ısı pay ölçer sistemlerini kullanarak
en yüksek tasarruf oranına ulaşan 10 müşterisini sertifika ile ödüllendirdi. En yüksek
tasarruf oranı yüzde 49 olarak gerçekleşti.
Enerji tasarrufunun şampiyonları
MEVSİM normallerinin üzerinde seyreden hava durumunun ardından başlayan yoğun
yağışlarla binalar zarar görüyor. Sıcak havalarla genleşen binaların iskeleti konumundaki
donatı elemanları (demir, çimento, tuğla vb.) havaların soğumasıyla ve yağışlarla birlikte
zedeleniyor. Yeterli koruma mekanizmalarının olmadığı binalarda gerçekleşen bu hasarlar,
birçok kişinin sağlıksız koşullarda yaşamasına ve ölümle sonuçlanabilecek çürümelere,
çökükler ve hatta yıkılmalara zemin hazırlıyor.
Çbs İzoguard Yalıtım Sistemleri Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Yılmaz;
“Yaşanabilecek yoğun yağışlar, fırtınalar, depremler gibi doğal afetler; çalıştığımız,
alışveriş yaptığımız, yaşadığımız binalara hasar veriyor. Halk arasında sadece ısı kaybını
engelleme niteliğiyle bilinen yalıtım ve mantolama sistemleri ise bizi bu tehditlerden
korumak adına alınabilecek en mühim önlem. Donatı elemanlarına karşı koruyucu bir
fonksiyonu bulunan yalıtım öğeleri, vücudumuzdaki iskeletimizi koruyan kas dokusu ve
deri görevindedir” dedi.
Ani hava değişimleri binaları yıpratıyor
Haberler
32
DÜNYANIN önde gelen cam ambalaj
üreticilerinden biri olan Anadolu Cam
Sanayii A.Ş. ‘Hayata Cam Kat’ projesinin
ikinci yılında web sitesini yeni yüzüyle
takipçilerinin beğenisine sundu. Daha
yaşanabilir bir dünya için çevre bilincinin
artırılması gerektiğine inanan Anadolu
Cam, Hayata Cam Kat projesi ile camın
sağlığını, saflığını ve güzelliğini hayatın
her anına taşımayı amaçlıyor ve internet
sitesi aracılığıyla geniş kitleleri bu proje
hakkında bilgilendiriyor.
www.hayatacamkat.com web
sitesinde cam ambalaj dünyasından
sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, çevre ve
yaşam konularına dair birçok değişik
ve güncel haber yer alıyor. İnternet
sitesini ziyaret edenler haberlere yorum
yazabiliyor ve aynı zamanda sosyal
medyada da paylaşabilme fırsatını
yakalıyor. Paylaşılan haberlerin yanı
sıra cam ambalaj hakkında görsel ve
videolara da siteden ulaşılabiliyor.
Hayata Cam Kat 170 bin
ziyaretçiye ulaştı
Tüm içerik bilgilerine en kolay
şekilde ulaşılma imkanı veren
tasarımıyla kullanıcılara
ulaşan web sitesi, çarpıcı yeni
yüzüyle dikkat çekiyor. Site,
farklı görünümü ve eğlenceli
konseptiyle de kullanıcıların
ilgisini topluyor. Görsellik ve
içerik açısından ziyaretçilere çoklu
seçeneklerin sunulduğu Hayata Cam
Kat’ın yeni web sayfası yüksek kalitede
görsellerle zenginleştirildi. Yaklaşık 170
bin ziyaretçisi bulunan web sitesinin
sunduğu yeniliklerle Hayata Cam Kat
Ailesi’nin daha da büyümesini
hedefleniyor.
Daha yaşanabilir bir dünya için çevre bilincinin artırılması gerektiğine inanan Anadolu
Cam, camın sağlığını, saflığını ve güzelliğini hayatın her anına taşımak amacıyla
oluşturduğu ‘Hayata Cam Kat’ projesinin ikinci yılında internet sitesini yeniledi
Hayata cam kat projesi
ikinci yılını yenilenen yüzüyle kutluyor
SAĞLIK bakanlığı tarafından Toki kontrolünde yaptırılan
hastanelerin ısınma ve sıcak kullanım suyu ihtiyaçlarının
karşılanması için Mimsan markalı ürünler tercih edildi.
Sağlık yatırımlarının hız kazandığı günümüzde modern
sağlık tesisleri inşaatları tüm hızıyla devam ediyor. Birçok
hastane yatırımında yüksek verimli Mimsan kalorifer
kazanlarının yanında sıcak kullanım suyu ihtiyacının
karşılanması için Mimsan Emaye hızlı boylerler de birlikte
kullanılıyor.
Bitlis-Tatvan 400 yataklı Devlet Hastanesi, Aydın-Nazilli
400 yataklı Devlet Hastanesi, Karabük 300 yataklı Devlet
Hastanesi, Bursa-İnegöl 300 yataklı Devlet Hastanesi
Mimsan kalorifer kazanlarını ve boylerlerini kullanan
hastanelerin başında geliyor.
Hastalar Mimsan sıcaklığı ile
sağlığına kavuşuyor
Haberler
34
DEPREME karşı binaların en önemli
koruyucu kalkanı olan su yalıtımı,
taşıyıcı donatıyı paslanmaktan koruyor.
Türkiye’de yapıların yüzde 85’inde su
yalıtımı bulunmazken yalıtım yapılmayan
binaların ömrü ise 15-20 yıl içerisinde
yüzde 50 azalıyor. Türkiye’de inşaat
ve yalıtım sektöründe lider markaların
üreticisi Eryap, su yalıtımındaki iddialı
markası Focus Membran ile yapılacak
uygulamalarla suyun yapılara verdiği
hasarın önüne geçilebileceğinin altını
çiziyor.
Sağlıklı ve konforlu yapılar için
su yalıtımı şart
Focus Membran, yapıların suyun
neden olduğu olumsuz etkilere karşı
korunması ve yaşam alanlarında konforlu
bir su izolasyonu sağlanması amacı ile
kullanılan; yapıların temel, perde, bodrum,
bahçe, teras ve çatılarında, köprü, viyadük
gibi farklı yüklere maruz kalan alanlar
için de uygun su izolasyon malzemesidir.
Focus Membran bitüm esaslı bir
yalıtım malzemesi olup, içerisinde
yapısını güçlendirici farklı dayanımdaki
taşıyıcılar ve polimerler içermektedir. Bu
polimerler malzemeye farklı dayanımlar
katmakla beraber ürünün kolay
uygulanmasında ve mükemmel bir su
izolasyonu sağlamasında önemli bir rol
oynamaktadır.
Polimerlerle takviye edilmiş bitüm,
farklı çekme, kopma ve yırtılma
dayanıma sahip polyester ya da cam tülü
taşıyıcılar kullanılarak nihai özelliklerine
ulaşmaktadır. Taşıyıcı özellikleri ile
doğru orantılı olarak farklı detaylarda ve
iklim şartlarında uygulama ve kullanım
kolaylığı sunmaktadır. Focus Membran,
ulusal ve uluslararası geçerliliği olan tüm
sertifikasyonunu tamamlayarak tescilli
bir marka olmanın tüm gereklerini yerine
getirmektedir. Çeşitli ülkelere ihraç da
edilen Focus Membran’ın tüm ürünlerinin,
AB normlarına uygunluk anlamına gelen
CE standardı bulunuyor. Türkiye genelinde
özel ve kamusal yapılarda yaygın
kullanılan Focus Membran; Batışehir,
İstwest, LÖSEV Ankara, Başakşehir
Belediye Stadı, Bayrampaşa Forum AVM,
Selçuk Üniversitesi, İstanbul Başakşehir
Pazaryeri Toplu Konutları ve son olarak
Ankara’da yapımı devam eden Savunma
Sanayii Müsteşarlığı Yeni Hizmet Binası
gibi önemli referanslara sahip.
Yapıların deprem sonucu yıkılmalarının en önemli nedeni olan korozyonun önlenmesi için
su yalıtımı gerekiyor. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı donatısının taşıma kapasitesi
ve olası bir deprem karşısındaki direnci düşüyor. Binaların su yalıtımında Focus Membran
bitümlü su yalıtım örtüleri kullanılması, suya ve suyun olumsuz etkilerine karşı yapıların
ekonomik kullanım ömrünü uzatıyor.
Su yalıtımı ile binaların
ekonomik ömrü uzuyor
Haberler
36
HHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaabbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
DÜNYA enerji verimliliği için
çalışırken 2012 yılı sonu itibariyle cari
açığının yüzde 71’i enerji ithalatından
kaynaklanan Türkiye’de de enerji
verimliliği yol haritası çizildi. Artık
klimalarda enerji tüketimi en aza iniyor.
2020 yılına kadar enerji tüketimini
ve karbondioksit emisyonunu yüzde
20 azaltmak ve yenilenebilir enerji
kullanımını yüzde 20 artırmak amacıyla
bir dizi önlem alan Avrupa Birliği, 2013
yılı başında klimalar için Sezonsal
Verimlilik kriterlerini uygulamaya başladı.
Aynı yolda ilerleyen Türkiye de klimalarda
Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre
belirlenmiş yeni enerji etiketi sınıflarına
geçiş yaptı. Mitsubishi Electric Klima
Sistemleri’nin Türkiye distribütörü
KlimaPlus’ın Genel Müdürü Yenal
Altaç, yeni düzenleme ile yaşanacak
değişiklikler konusunda bilgi verdi.
Klimaların performansı
gerçeğe en yakın şekilde
sınıflandırılacak
1 Ocak 2014’te yürürlüğe giren
“Klimaların Enerji Etiketlemesine
Dair Tebliğ” ile geçerli olan Sezonsal
Verimlilik kavramını anlatan KlimaPlus
Genel Müdürü Yenal Altaç, kapasitesi
12 kilovatın altında olan klimalar
için performans ölçüm metotlarının
değiştiğini ve Sezonsal Verimlilik
teriminin tanımlandığını belirtti.
Altaç, “Daha önce geçerli olan
Nominal Verimlilik değerleri yani ısıtma
ve soğutma için belirlenen standart
birer değer ile cihazların kullanıldığı
iç ve dış dizayn şartlarına göre saha
performansları arasında ciddi farklar
oluşabiliyordu. Çünkü gerçek hayatta
dünyamızın ve dolayısıyla yaşadığımız
ortamın ısısı her zaman değişebiliyor
ve bizler farklı sıcaklık derecelerine
ihtiyaç duyuyoruz. Oysaki bir önceki
verimlilik hesapları ısıtma için sadece
+7°C; soğutma için +35°C sabit dış hava
sıcaklığı kabul edilerek hesaplanıyordu.
Yeni hesaplama yönteminde ise ısıtma
modu için -7°C, +2°C, +7°C, +12°C
sıcaklıktaki tüketim değerleri, soğutma
modu için +20°C, +25°C, +30°C, +35°C
sıcaklıklarındaki tüketim değerleri de
hesaba dahil ediliyor. Dolayısıyla önceden
geçerli olan nominal değerler cihazların
verimliliğini ölçmede yetersiz kalırken,
2014 yılı itibariyle Türkiye’deki klimalar
için de geçerli olacak Sezonsal Verimlilik
değerleri, ürünün performansını gerçeğe
en yakın şekilde sınıflandırıyor. Böylece
klimalar tüm ısıtma ve soğutma sezonu
boyunca farklı hava sıcaklıklarında da
tasarruflu ve performanslı çalışacak
şekilde geliştiriliyor.” diye konuştu.
Artık Antalya için A sınıfı olan bir klima , İstanbul için A sınıfı olmayabilir
Klimalarda enerji sınıfları değişiyor
Yenal Altaç
Genel Müdür
Haberler
38
3 farklı iklim bölgesine göre klimaların enerji
performans sınıfları belirlenecek
Yenal Altaç, açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeni düzenleme ile Türkiye,
ısıtma sezonu için iklim haritası çıkarılarak 3 farklı iklim bölgesine ayrıldı.
Yeni sınıflandırma sistemine göre örneğin, Antalya için A sınıfı olan
bir klima İstanbul için A sınıfı olmayabilir. Bu nedenle tüketiciler klima
alırken bulundukları bölgenin iklim şartlarına uygun özellikteki klimaları
tercih ettikleri zaman hem maksimum verim elde edecek hem de enerji
tasarrufu sağlamış olacaklar.”
Kapalı ve bekleme konumundaki enerji tüketimi de
hesaplanacak
Sezonsal verimliliğin cihazın kapalı konumda veya bekleme
konumunda tükettiği enerjiyi de dikkate aldığını belirten Yenal Altaç,
küçük olduğu düşünülerek göz ardı edilen bu miktarın aslında tüm sezon
düşünüldüğü zaman enerji verimliliğine katkı sağladığını vurguladı.
A+++ enerji verimliliğinin en üst sınıfını ifade ediyor
Altaç, pazarda en üst enerji sınıfında yer alan mevcut bir ürün ile yeni
sistemin en üst sınıfı A+++ kategorisine giren bir ürün arasında enerji
tüketimi ve dolayısıyla kullanıcının masrafları açısından büyük farklar
oluşabileceğine dikkat çekti.
Enerji verimliliği yüksek inverter klimalar öne çıkıyor
Sezonsal Verimlilik kriterleri olarak da bilinen enerji sınıfları ölçeğinin, A,
A+, A++, A+++ gibi yeni ölçüm kriterlerine göre yeniden düzenlendiğini
ifade eden Altaç, yeni tebliğ ile enerji verimliliği yüksek olan inverter
klimaların ön plana çıkacağını vurguladı.
Inverter olan ile olmayan arasındaki fark enerji etiketine yansımıyordu
Altaç, inverter klimalarda beklenen yükselişin sebebini ise şöyle
açıkladı; “Bir önceki tebliğde, A sınıfı iki klimadan inverter olan ile
olmayan arasında bir elektrik tüketim farkı olduğu halde, bu farkı tüketici
cihazı kullanmadan bilmiyordu. Dolayısı ile tüketici ‘Enerji verimli bir
cihaz aldım, hem de fiyatı düşük’ diyerek inverter olmayan bir klimayı
tercih edebiliyordu. Ancak benzer koşullarda komşusunun inverter kliması
ile mukayese ettiğinde farkı kullanımda görüyor ve daha fazla enerji
gideri ödediğini fark ediyordu. Şimdi bu durum doğrudan etiketlemeye
yansımış olacak. Çünkü yeni kriterler ürün performanslarının daha iyi
ayrışmasını sağlayacak. Böylece yeni tebliğ ile düşük enerji verimlilik
sınıfında yer alan ürünlerin pazara sürülmesi engellenmiş olacak.”
2014 Türkiye’de Sezonsal Verimlilik Yılı olacak
Altaç, “Yeni tebliğ ile ürünlerin Sezonsal Verimlilik kriterlerine uygun bir
şekilde üretilmesi ve ithal edilmesi konusunda firmalar yönlendirilecek.
12 kilovatın altındaki klimaları kapsayan tebliğ gereğince minimum
Sezonsal Verimlilik değerlerini sağlayan klima sistemleri üretilecek veya
ithal edilecek. Sezonsal Verimlilik ile temel olarak klima sistemlerinin
çevreye duyarlı olacak şekilde tasarlanması, tüketiciye şeffaf bilgi
sunulması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu tebliğ ile
elektrik enerjisinden önemli bir tasarruf sağlanması bekleniyor.” diyerek
sözlerini tamamladı.
Ankara Metrosu Çayyolu hattında açılış
tarihinin yaklaşması ile birlikte mekanik
ve hidrolik sistemlerin işletmeye alma
çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor.
Bu hatta bulunan ve montajı
tamamlanan Alfen yangın pompaları Alfen
Teknik Servisleri tarafından devreye alınıp
yükleniciye ve idareye teslim edildi. Çayyolu
ve Sincan hatlarında bulunan 22 adet
yangın pompasının herbiri iki adet elektrikli
hat tipi pompa ve bir adet jokey pompa ile
genleşme tankından oluşuyor. Mart ayında
açılışı yapılacak Çayyolu hattıyla birlikte
yangın pompalarının devreye alınması
tamamlanmış olacak.
Ankara Metrosu
Çayyolu
hattında
Alfen Yangın
Pompaları
tercih edildi
Yangın
40
GÜVENLİK ve korunum gereksinimlerinin
gelişmesi ve daha iyi anlaşılması tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de
uygulamaların yaygınlaşmasını her
geçen gün arttırmaktadır. Uluslararası
birçok standart ile kesişen ve benzer
şartlar sunan yerel yönetmeliğimizdeki
gelişmeler de, bu uygulama artışının en
önemli nedeni olmuştur. Ayrıca, özellikle
özel işletmelerin ve uluslararası bazda
çalışan firmaların sigorta gereksinimleri
aynı paralellikte uygulama zorunluluklarını
arttırmaktadır. Tüm bu gelişmeler; daha
güvenli ve yangın korunumlu binalar,
tesisler ve işletmeler yaratmaktadır.
Yangın korunumunda başlıca
gelen çözümlerden biri olan sprinkler
sistemlerinin hertürlü binada uygulama
şartları, kullanım veya işletme amaçlarına
yönelik şekilde belirlenmektedir. Tüm
dünyada ve de ülkemizde hızla gelişen,
yüksek kapasitelerdeki taşımacılık-lojistik
sektörü, geniş ve yüksek depolama bina
gereksinimlerini doğurmakta, yüksek
kapasitelerde ürün ve malzeme depolanan
bu tip yerlerde, hem yerel yönetmeliğimiz
ve resmi merci gereklilikleri, hem de
uluslararası standartlar ve sigorta
gereksinimleri, bu otomatik sistem
uygulamalarını kaçınılmaz hale
getirmektedir.
Tabi ki yalnızca bu tip işletmeler
ile sınırlı kalınmadan; her türlü bina
içerisinde, sınırlı ve kısmi bölgeler
gözardı edilmeksizin depolama amacı
ile kullanılan tüm alanlar, (özellikle
endüstriyel tesisler, küçük-orta ve büyük
ölçekli ticari-sanayi-üretim işletmeleri,
perakende depo-satış işletmeleri,
vb.) işletme şartlarına göre yapılan
stoklamalar için özellikle incelenmeli ve
standartlara uygun gerekli uygulamaları
sağlamalıdır.
Yerel yönetmeliğimizde sprinkler
sistemleri dizayn ve montajında refere
edilen EN standartları ve genel olarak
bu sistemler için dünya üzerinde
kabul gören NFPA ve FM standartları,
uygulamalarda kullanılabilecek kod
ve detayları sunmaktadır. Yerel resmi
merciler, sigorta veya işletme kararları,
kullanılacak standardın belirlenmesinde
temel olmaktadır.
Hangi standart veya kod kullanılırsa
kullanılsın, işletme şartlarının iyi analiz
edilerek, oluşabilecek değişikliklerin
kapsamlı şekilde öngörülmesi
gerekmektedir. Aşağıda temel olarak
sunulan bilgilerin analizi ve tespiti,
sistemlerin; projelendirme, sprinkler tipi
seçimi, dizayn, hidrolik hesaplama, genel
montaj, yerleşim vb. kademelerinin doğru
şekilde uygulanmasını sağlayacaktır.
Temel Kriterler, Plan ve Dizayn
Ön Bilgileri
1. Uygulama mahal, bölge ve bina-yapı
alanı. Çevre şartları ve etkileri.
2. Tavan veya çatı yüksekliği.
3. Tavan veya çatı eğimi.
4. Tavan veya çatı, borulama taşıma
mukavemeti ve yük sınırı.
5. Tavan yapısal durumu, sprinkler
borulaması ve olası sprinkler su
dağılımını veya ulaşımını olumsuz
etkileyen engellerin tespiti, bunlara
bağlı ek uygulamalar.
6. Diğer yapısal veya mekanik-elektriksel
farklı disiplinler elemanlarının
durumuna göre ek koruma
ihtiyaçlarının belirlenmesi. (Ek
kolon sprinkler soğutma koruması,
havalandırma kanal altı sprinkler
koruma, tavan-çatı yanıcılığı
izolasyonu vb.)
7. Depolama yüksekliği, depolama en üst
kotu ile tavan arası mesafesi.
8. Depolama tipi ve fiziksel özellikleri.
(Tek, çift veya çoklu sıra raflama
sistemi, palet üzeri, yığma, tekli veya
sırt sırta kapalı raflama, tel kafes-
çıtalı veya sabit kapalı raflama, raf içi
plastik veya metalik sepet sistemleri,
portatif veya hareketli raf sistemleri,
vb.)
9. Depolama sıra veya yığınları arası
yatay açıklık mesafeleri.
10.Depolanan Malzemelerin Sınıfı.
(Class I-IV standart çeşitli yangın
yüküne sahip malzemeler, genleşmeli
veya genleşmesiz plastik-kauçuk
bazlı malzemeler, yanıcı-parlayıcı
sıvılar, rulo-top kağıt, araç lastikleri,
boş paletler, poliproplan-polietilen
depolama kutuları, aerosoller, dokuma
harici sentetik örgüler, özel mahallere
bağlı spesifik malzemeler, vb.)
11.Depolanan malzemelerin paketleme
tipi ve içeriği. (Karton kutular
içerisinde, açıkta, plastik muhafazalar
ile, vb.)
12.Depolama yüksekliğine, depolama
tipi alt sınıfları şartlarına ve fiziksel
durumlarına göre ek koruma
ihtiyaçlarının belirlenmesi. (Raflar arası
sprinkler ek koruma, vb.)
Yukarıda belirtilen tüm şartlara
bağlı olarak; yangını kontrol altına alma
Depolama binaları ve alanlarında
otomatik sprinkler sistemi
tasarımı ve gereklilikleri
MakineMühendisiFirmaSahibi
MeproMühendislik
EvrenUYGUR
41
ve yayılımını önleme veya direkt
söndürmeye yönelik dizayn tercihi
yapılacak, dizayn kriterlerine bağlı
sprinkler tipi seçilecektir. CMDA
(Standart - Alan/Yoğunluk Kontrol
Mod), CMSA (Özel Uygulama Kontrol
Mod), EC (Extended Covarage – Geniş
Koruma Alanlı), Standart Ara Kademe
Sprinklerler (Raf veya depolama
arası ek koruma kademeleri), ELO
sprinklerler (Large Orifis – Geniş
Orifisli) veya ESFR (Early Suppression
Fast Response) sprinklerler, depo
tarzı binaların söndürme sistemleri
için kullanılan tiplerdir.
Dizayn ve montajın kritik ve temel
prensipleri de aşağıdaki noktalara
bağlı olacaktır:
a. Tehlike Sınıfı: Depolama, tüm
standartlarda düşük-orta-
yüksek tehlikeden ayrı sınıfta
değerlendirilmektedir. Fakat;
belli koşullar altında orta veya
yüksek tehlike sınıfları da
tanımlanabilecektir. “örnek: 3,7m.
yükseklik altındaki depolamalarda
orta veya yüksek tehlike kriterleri
kullanma durumu doğacaktır.”
b. Uygulama Yoğunluğu: Yukarıda
tanımlanan ön bilgilere
göre standartlar üzerinden
belirlenecektir. Özel tanımlı depo
tipi sprinklerlerde, yoğunluk
yerine, spesifik sprinkler basıncı
kullanılacaktır.
c. Operasyon Alanı: Yukarıda
tanımlanan ön bilgilere
göre standartlar üzerinden
belirlenecektir. Özel tanımlı depo
tipi sprinklerlerde, operasyon alanı
yerine, açılacak spesifik sprinkler
adedi kullanılacaktır.
d. İç-Dış Hortum Debi İhtiyacı:
Yukarıda tanımlanan ön bilgilere
göre standartlar üzerinden
veya kullanılan özel tip depo
sprinklerine göre belirlenecektir.
e. Uygulama Süresi: Yukarıda
tanımlanan ön bilgilere
göre standartlar üzerinden
veya kullanılan özel tip depo
sprinklerine göre belirlenecektir.
f. Yerleşim ve Montaj Kriterleri:
Genel anlamda depo sınıfı
kriterleri kullanılacaktır, detaylarda
sprinkler tipi ve tipe bağlı montaj
gereklilikleri de baz alınacaktır.
g. Su Kaynağı Kapasitesi: Hidrolik
Hesaplama ile belirlenecektir.
h. Basınçlandırma Sistemi
Kapasitesi: Hidrolik Hesaplama ile
belirlenecektir.
i. Boru Çaplandırma: Hidrolik
Hesaplama ile belirlenecektir.
Belirlenen sprinklerlerin depolar için
uygulanabilirliği üretici verileri ile
doğrulanmalı ve spesifik çözümler
için tanımlı sprinkler tipleri
kullanılmalıdır.
Tüm bu sistem gerekliliklerinin
yanı sıra yangın korunumuna bağlı
diğer etkenler ve konular da göz
ardı edilmemelidir. Isı-Duman
tahliye sistem ve uygulamaları,
yangın bariyerleri-perdeleri, yapı
elemanları yangın dayanımı, vb.
sistem, uygulama, koşul ve kriterler,
söndürme sistemleri ile paralel
düşünülerek, gereklilikler tümü ile
sağlanmalıdır.
Kaynaklar :
1. NFPA-13_Standart_for_the_
Installation_of_Sprinkler_Systems
2. FM Global-Property_Loss_
Prevention_Data_Sheets_8-9
3. BS/EN-12845_Fixed_
FireFighting_Systems/
Automatic_Sprinkler_Systems–
Design,Installation_and_
Maintenance
4. Binaların_Yangından_Korunması_
Hakkında_Yönetmelik
Makale
42
Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen
Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen
florian.hausladen@ibhausladen.de
gencay.tatlidamak@
ibhausladen.de
Prof.Dr.GerhardHausladen
YüksekMimarGencayTatlıdamak
Engelli İnsanlar için
Sürdürülebilir
Atölye
43
TAGS: bütünleşik tasarım, simülasyon, yüksek
seviyede ısı korunması, pasif soğutma, gün ışığından
yararlanma, güneş enerjisi, ısı geri kazanımı, termal
enerji kullanımı, ısı pompası, otomasyon, yenilenebilir
enerji, ekolojik yapı malzemeleri
Rakamlar ile Atölye Lindenberg:
Kullanım zamanları: Pts.-Cuma 7:00 – 18:00
Kullanım yoğunluğu: 180 kişi/gün
Kat yüksekliği: 4,00 m
A/V oranı: 0,39 m-1
Net alan 4.623 m2
Net kullanım alanı 3.198 m2
U-Değerleri W/(m2K)
Dış Duvar 0,18
Çatı 0,14
Pencere 0,70
Döşeme 0,23
Bütünleşik tasarım ekibi:
İşveren Lebenshilfe für Behinderte e.V., Lindenberg
Mimar Lichtblau, Münih
Enerji konsepti IB Hausladen, Kirchheim
Mekanik tesisat Reuss u. Partner, Lindau
Taşıyıcı sistem Fecher Rundel Partner, Lindau
Akustik Ebert, Münih
Lindenberg, Almanya’nın güneyinde yer alan,
deniz seviyesinden 850 metre yükseklikte ve ülke
geneline göre %5 daha fazla güneş alan etrafı yeşil
doku ile çevrili bir yerleşkedir. Bu coğrafi ve iklimsel
koşullar Lindenberg Atölyesi solar-mimari prensipleri
Lindenberg Engelli İnsanlar Atölyesi, bütünleşik tasarım prensibi ile enerji-maliyet-
performans odaklı devlet teşvikleri ile gerçekleştirilmiş güneş-odaklı bir yapıdır. Günümüz
mimarisinde önemli bir rol oynayan olan “bütünleşik tasarım-süreç-başarı “ konuları
için de iyi bir örnek teşkil etmektedir. Solar mimari, enerji, uygun maliyetler ve yasam
döngüsü ilkeleri projenin başlangıç süresi ile birlikte, bir arada geliştirilmiş ve projenin
odak noktası olan, engelli insanların çalışabileceği mekân kurgusu her zaman ön planda
tutulmuştur.
Makale
44
için en uygun ortamı sağlayabilmektedir.
Bina 140 kişilik atölye alanı, 40 kişilik yönetim
bölümü ve ortak kullanım alanlarından oluşmaktadır.
Bütün fonksiyonlar olabildiğince tek bir katta
çözülmeye çalışılmış ve bariyersiz-esnek çözümler
uygulanmıştır. İç mekan çözümü 3 an bölümde
düşünülmüştür, giriş kati atölyenin bulunduğu kat,
kuzey ve güney atölyelerini birbirine bağlayan ve
ayni zaman da ortak mekan olarak kullanılan atölye
koridoru ve birinci katta yer alan yönetim bölümü.
Büyük cam yüzeyler, doğal ahşap taşıyıcı sistem
ve yeşil manzara dokusu, burada hayatlarının
büyük bir bölümünü geçirecek olan engelli insanlar
için yüksek kalitede bir yasam ve çalışma alanı
sağlamaktadır. Buna ek olarak, mekanlar arası şeffaf
bölmeler, iç ve dış mekan arasındaki dolaşım alanları,
kullanıcılara oryantasyon konusunda büyük kolaylıklar
getirmektedir. Ayrıca fiziki ve zihinsel algılamalar
için de farklı malzemeler, renkler ve semboller ile
yönlendirmeler düşünülmüştür.
Cephe, çatı ve ana taşıyıcı sistem selüloz
izolasyonlu ahşap taşıyıcılardan oluşmaktadır.
Atölye ve yönetim kati döşemesi çelik beton olarak
tasarlanıp daha stabil bir konsept düşünülmüştür.
Güney yönündeki camlar çift diğerleri ise üç katmanlı
camdır. Isı yalıtımlı skylight gün ışığını derinliklere
kadar taşıyabilmektedir. Güney cephesinde ki
PV modüller yönetim kati için güneş kırıcı olarak
kullanılmaktadır. Giriş katında ise cephenin dış
yüzeyinde güneş kırıcılar yer almaktadır. Atölye
koridoru ve ışık tüpleri 16-19 metreye kadar doğal
ışığın kırılarak iletilmesini sağlamaktadır. Yeşil çatı
örtüsü ile doğal bir çatı izolasyonu sağlanmıştır.
Blower-Door-Test ile yapılan ölçümlerde ısıtılan
alanlar için n50=0.6 h-1, diğer alanlar için ise
n50=0.81 h-1 hava geçirmezlik katsayıları elde
edilmiştir. Bu rakamlar normal değerlerin oldukça
altındadır ve yapının özellikle isi kayıplarının
45
Makale
46
düşürülmesinde büyük önem taşımıştır.
Isı üretimi için yeraltı suyu kaynaklı ısı pompası
düşünülmüştür. Ayrıca sıcak su üretimini desteklemek
için ise üretimden arta kalan tahtaların yakılabileceği
bir kazan sistemi kurulmuştur. Böylelikle ısı enerjisi
üretiminde tamamen yenilenebilir kaynaklar
kullanılmıştır. Isıtma genelde yerden ısıtma sistemi
ile gerçekleştirilir iken, sadece atölyenin kuzey
kanadında tavan panellerinden yapılmaktadır. Bunun
sebebi ise kuzey kanadında forklift kullanımın olması
ve sisteme zarar verilmesinden kaçınılmasıdır. Yazın
ise yeraltı kaynak suyu yerden ısıtma sisteminin
içinden direk geçirilerek soğutma işlemi sağlanır.
Bu şekilde yapının ısıtma ve soğutması için tek bir
sistem kullanılır.
Atölye havalandırması mekanik sisteme
bağlıdır. Bunun bir sebebi oda derinliklerinin fazla
olmasıdır. Bunun ile beraber bütün mekanlarda
doğal havalandırma (istenildiğinde) imkânları da
sağlanmaktadır. Yemekhane ve mutfak için ayrı
bir havalandırma sistemi yapmak yerine kontrollü
ve otomasyonlu bir şekilde öğle aralarında gerekli
havalandırma sadece bu mekanlara sağlanmaktadır.
Bu önlem ile standart teknik gereksinimlerinin
olabildiğince aza indirilmesini sağlanmıştır.
Konsept tasarımında özellikle yaz dönemlerinde
(dış hava sıcaklığının iç hava sıcaklığından yüksek
olduğu dönem) bütün pencerelerin kapalı olması
gerektiği öngörülmüştür. Bu şekilde mekanik
havalandırma ile verilecek olan hava yeraltı suyu
ile soğutulacaktır. Yüksek iç mekan sıcaklıklarında
ise otomatik havalandırma kapakçıkları ve skylights
açılarak yoğun sıcaklık çatıdan dışarıya atılacaktır
(baca etkisi).
Bütünleşik tasarım-süreç-başarı bu projede
büyük bir titizlikle uygulanmış ve hayata geçirilmiştir.
Devlet tarafından desteklenmiş, takip edilmiş ve
solar-mimari ve teknoloji dalında ödül kazanmıştır.
Haberler
48
ONEFLEX®FONEC® akustik ses
yalıtım malzemesi Şubat 2014 tarihinde
ilk kez Türkiye ve Oneflex İhracat
pazarına kullanıma sunuldu.
%100 geri dönüşümden üretilmiş
olup, elastomerik kauçuk köpüğü
üretiminin firelerinden oluştuğundan
dolayı aynı zamanda iyi bir ısı yalıtımı
ve yoğuşma kontrolü malzemesidir.
Ana hedefi, efektif enerji
tasarrufu olan yalıtım
malzemesi üretmek olan
Das Yalıtım San Ve Tic
A.Ş. böylelikle, üretim
sürecinde oluşan
tüm fireyi, etkin bir
şekilde, tekrar kullanım
sürecine, farklı ve
yepyeni bir fonksiyonla
çıkarmayı başarmış ve
pazarın kullanımına, daha önce
sunulmamış bir ürün vermiştir.
FONEC® akustik ses yalıtım
malzemesi aynı zamanda,
hammaddesinden dolayı bir ısı yalıtım
malzemesidir ve hemen hemen aynı
karakteristik özelliklere sahiptir.
FONEC sağlıklı bir üründür. Aynı
amaçla kullanılan cam yünü ürünlerinin
olumsuz sağlık raporları mevcuttur,
bu göz önüne alındığında Fonec insan
sağlığının dikkate alınması gerektiği her
yerde rahatlıkla kullanılabilir.
Bu
ürünün
kullanıldığı yerler:
Sanayici için, hijyen
özellikleri nedeniyle gıda sektöründe,
özellikle süt ve yoğurt üretiminde, ilaç
sektöründe, otomotiv sektörü, inşaat
ve enerji sektöründe, petrol ve gaz
endüstrisi için, jeneratörlerin kullanıldığı
yerlerde, klima santrallerinin kullanıldığı
her yerde.
FONEC Teknik Özellikleri:
Malzeme Cinsi: Elastomerik kauçuk köpüğü
Yoğunluk: 160-240 kg/m3
Isı İletkenliği: 0,0431 W(m .k)
Yangın Sınıfı: EN 13501 C S3d0
Çalışma Sıcaklığı: -40 ºC + 110 ºC
Boyut: 1000 mm x 2000 mm
Kalınlık: 20 mm’den 50 mm’ye kadar
Renk: Siyah
Geçiş Kaybı:
Fonec 160 15mm Rw = 5 dB
Fonec 160 25mm Rw = 6 dB
Fonec 220 10mm Rw = 8 dB
Fonec 220 15mm Rw = 10 dB
Fonec 220 25mm Rw = 14 dB
Malzeme: Alüminyum
Çap Aralığı: Ø 100mm - Ø 610mm
Isı Dayanımı: -30 ºC + 150 ºC
Hava Akış Hızı: max. 30 m/sn
Çalışma Basıncı: max. 5000 Pa
Sınıf: Alev yürütmez (m1)
Kutu Ambalaj Şekli: Kutu / 7,5mt
İzolasyon: Kauçuk Köpük
Yoğunluk: 50 - 65 Kg/m3
Kalınlık: 3-15mm
ONEFLEX ® FONEC®
Yüksek Performanslı Akustik Ses Yalıtım Malzemesi
ONEFLEX artist
Lamineli Alüminyum Folyo Arası
Kauçuk Köpüklü Flexible Boru
“Emniyetli ve Esnek Hava Transferi”
ISITMA, soğutma, havalandırma ve atık gaz geçiş hatlarında, yüksek gerilimli çelik tel
takviyeli, iç ve dış yüzeyi lamineli alüminyum folyo ve bu yüzeyler arasında kauçuk köpük
izolasyon malzemesi ile tam lamine edilerek üretilen esnek havalandırma kanalıdır.
ONEFLEX artist özellikleri
Sürdürülebilir Dünya
50
TÜRKİYE’DE ilk kez 3-5 Nisan
tarihlerinde düzenlenecek İstanbul Karbon
Zirvesi, dünyanın çeşitli ülkelerinden
akademisyenler, kamu kurum ve kuruluş
yetkilileri ile özel sektör temsilcilerinin
katılımıyla gerçekleştirilecek.
İstanbul Karbon Zirvesi Bilimsel
Komite Eş Başkanı Prof. Dr. Volkan
Ş. Ediger, 21. yüzyılda insanlığın karşı
karşıya kalacağı en büyük sorunun
karbon olacağını bildirerek, dünyada son
yıllarda kaynaklar konusunda sıkıntıya
düşüldüğününün altını çizdi. Ediger,
şöyle devam etti: “Her ne kadar, 2012
üretim ve rezervlerinin sabit kaldığı
varsayımıyla petrol ve doğalgazın
yaklaşık 50 yıl, kömürün ise 100 yıllık
bir ömrü kaldığı hesaplanmaktaysa
da, kaynaklarımızın, geometrik bir
dizi şeklinde giderek hızlanan bir
tempoyla artış gösteren enerji
talebinin karşılanmasına yeterince
cevap veremeyeceği ortadadır. Bu
tür kaynakların yeryüzünde dengeli
dağılmamış olmaları da ciddi bir ‘kaynak
savaşı’nı gündeme getirmekle beraber,
özellikle büyük ülkelerde jeopolitik
kaygıları giderek artırıyor.“ Fosil yakıta
dayalı enerji sistemlerinin sera gazı
ve katı madde salımları bulunduğunu
vurgulayan Volkan Ş. Ediger, bu
durumun iklim değişikliklerine yol
açarak ekosistemi değiştirdiğini ve bu
sorunlarla baş edebilmenin tek yolunun
çevre dostu kaynaklar kullanmak
ve mevcut kaynakların temiz enerji
teknolojileriyle çevreye daha duyarlı
biçimde tüketilmesi olduğunu kaydetti.
Her ülkeye görev düşüyor
Sorunun küresel boyutta olmasının yanı
sıra, ülkelerin mahalli sorunlarla baş
etmeleri gerektiğini belirten Ediger,
“Bunun için ülkeler kendi durumlarını çok
iyi değerlendirmeli ve oluşturacakları
eylem planlarını kararlılıkla hayata
geçirmeliler. Bunun gerçekleştirilebilmesi
için de, ülkelerin kendi coğrafyalarına
özgü bilimsel çalışmalara ağırlık vererek
iklim değişikliğinin yaratacağı tehdit ve
fırsatları belirlemeleri gerekiyor” dedi.
Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Özden Görücü ise, Türkiye’de
ilk defa gerçekleştirilecek Karbon
Zirvesi’nin, karbon ticareti, yönetimi ve
teknolojilerinin yeşil ekonomi kapsamında
geliştirilmesi ile makro-mikro ekonomik
parametreler açısından farkındalık
oluşturulması açısından son derece
anlamlı olduğunu ifade ederek, “Bu
kapsamda ülkemiz yeşil ekonomisinin ve
varlığının kurumsal güç, bilgi ve deneyim
kapasitesi ile bilimsel birikiminin ulusal
ve uluslararası düzeyde paylaşılmasının
olumlu yansımaları da zirvede realize
edilecektir” diyerek zirvenin önemine
değindi.
Karbon salımının en büyük
düşmanı ormanlar
En önemli karbon yutaklarının
ormanlar olduğunu vurgulayan Görücü,
ormancılık teşkilatlarının karbon
yönetimi, karbon ticareti ve karbon
borsalarının oluşumunda en önemli
paydaş olduklarının unutulmaması
gerektiğinin altını çizdi. Orman ve Su
İşleri Bakanlığının, 3-5 Nisan 2014
tarihlerinde yapılacak İstanbul Karbon
Zirvesi’ne katılımı ve katkısının zirvenin
içeriği ve işleyişi açısından son derece
önemli olduğunu söyleyen Özden Görücü,
gerek endemik yapı ve biyolojik çeşitlilik,
gerekse doğal kaynak değeri bakımından
ülkemiz ormanlarının çok değerli ve
önemli ekosistemler olduğunu ve
zirveyle birlikte bu konudaki farkındalığın
artacağını umduğunu belirtti.
Ülkemizde 1937 yılından bu yana
büyük başarı ve güçlü bir teşkilat
yapısı ile yürütülen teknik ormancılık
çalışmalarından dünyaya örnek
olabilecek çalışmalar ve iyi uygulamalar
bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özden
Görücü, “Ülkemizde normal kuruluşta
1 hektar doğal kızılçam ormanının
120 ton karbon bağladığı ve bunu
fotosentez yoluyla odun hammaddesine
dönüştürdüğü bilimsel çalışmalardan
elde edilen en önemli sonuçlardan biridir.
Buradan hareketle söz konusu ormanın
hektardaki karbon değerinin 5.000 dolar
civarında olduğu da hesaplanmakta”
diyerek ormanların karbonla savaş
konusunda ne denli önemli olduğunu
vurguladı.
Uzmanlar, doğal kaynakların yeryüzünde dengeli şekilde dağılmamasının ciddi bir “kaynak
savaşı”nı gündeme getireceğini, özellikle büyük ülkelerde jeopolitik kaygıların giderek
arttığına işaret ediyor
Karbon 21. yüzyılın en büyük sorunu olacak
Prof. Dr.
Volkan
Ş. Ediger
Prof. Dr.
Özden
Görücü
Sürdürülebilir Dünya
52
İŞ Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma
Derneği, Türkiye’nin su durumu ve
geleceğine ışık tutmak amacıyla
“Türkiye’de Suyun Durumu ve Su
Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel
Perspektif” raporunu yayınladı. Çarpıcı
veriler içeren rapor, iklim değişikliği
sebebiyle Türkiye’de kuraklık etkilerinin
artacağını, suyun depolanmasında
sıkıntılar yaşanacağını ve sonuç olarak
Türkiye’nin su kıtlığı sınırında olduğunu
gösteriyor. Rapor, Türkiye’nin yılda üç
Büyükçekmece gölü kadar su tükettiğine
de dikkat çekti. Türkiye’deki en güncel
veri ve bilgilerin yer aldığı rapor, Doğa
Koruma Merkezi ve Yaşama Dair Vakıf
uzmanlarının çalışması ve Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün
katkılarıyla hazırlandı ve İş Dünyası ve
Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından
yayınlandı. Dernek Başkanı Galya Frayman
Molinas, Başkan Yardımcısı Okşan Atilla
Sanön, Yönetim Kurulu Üyeleri Ebru
Dildar Edin ve Tankut Turnaoğlu ile
Doğa Koruma Merkezi Genel Müdürü Dr.
Uğur Zeydanlı da düzenlenen toplantıda
raporun sonuçlarını paylaştı. Entegre
Havza Yönetimi ve Ekosistem yaklaşımları
çerçevesinde hazırlanan rapor yakın
gelecekte Türkiye’nin yaşayabileceği
tehlikeyi gözler önüne seriyor. 22 Mart
Dünya Su Günü’nde konuyu gündeme
taşıyan rapor, artan nüfus ve tükenen
kaynaklar çerçevesinde kritik bir perspektif
sunuyor.
Türkiye’nin su ihtiyacı 25 yılda 3
kat artacak
Türkiye’de su tüketimi kullanılabilen su
kaynaklarında öngörülen azalma ile ve
artan nüfustan etkileniyor. Yanı sıra,
artmakta olan nüfusun da su tüketimi
üzerinde etkileri görülüyor. Türkiye’de 73
milyon nüfus dikkate alındığında yıllık kişi
başına düşen su miktarı yaklaşık 1.519
m3 iken, 2030 yılında nüfusun 85 milyon
olacağı varsayılırsa, kişi başına düşen
yıllık su miktarının 1.120 m3’e düşeceği
öngörülüyor. Rapora göre, kullanılabilen su
kaynakları potansiyeli azalırken, Türkiye’nin
su tüketim ihtiyacının önümüzdeki 25 yılda
3 kat artacağı gözlemleniyor.
3 havza su fakiri durumda
Çevresel etkenlerle kişi başına düşen
kaliteli su miktarı tüm dünyada her geçen
gün azalırken, verilere göre, Türkiye’nin
de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası
iklim değişikliğinin etkilerinin en şiddetli
hissedileceği yerlerden bir tanesi olarak
göze çarpıyor. Raporun en çarpıcı
bulgularından bir tanesi de Türkiye’nin 25
su havzasından üçünün; Marmara, Küçük
Menderes ve Asi’nin su fakiri; Meriç-
Ergene Havzası’nın ise su kıtlığı sınırına
gelmiş durumda olması. Yakın gelecekte
Seyhan ve Fırat-Dicle havzalarının da
iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceği
belirtiliyor.
Yılda üç Büyükçekmece gölü
kadar su tüketiyoruz
Rapor, Türkiye genelinde yıllık ortalama
yağış miktarının 643 mm ile, 800 mm
olan dünya ortalamasının altında kaldığını
gösteriyor. Raporun gösterdiği bir başka
ilgi çekici veri ise, Türkiye’de suyun yüzde
11’i sanayide, yüzde 15’i evlerde ve yüzde
74’ü tarımda kullanılıyor ve senelik toplam
su tüketimimiz yaklaşık üç Büyükçekmece
gölüne denk geliyor.
İş dünyası olarak ülkemizin
daha iyi bir su geleceğine sahip
olması için katkıda bulunmak
istiyoruz
Türkiye’de son yıllarda suyun yönetimi ile
ilgili önemli adımlar atıldığını söyleyen
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma
Derneği Başkanı Galya Frayman Molinas,
“İş dünyasının su konusundaki farkındalığını
artırarak, yakın gelecekte suya ilişkin
ortaya çıkması beklenen sorunlara çözüm
üretilmesine katkıda bulunmak en büyük
gayemiz. Bunun için de çok taraflı işbirliği
zeminlerinin oluşturulması gerekiyor.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma
Derneği olarak bir yandan su konusunda
iş dünyasının farkındalığını artırmaya
çalışırken, bir yandan su kullanımına
ilişkin bazı tavsiyeler sunuyoruz. Tarım,
sanayi ve evsel kullanımlarda inovasyon
ve teknoloji altyapısının geliştirilmesi
gerekiyor. Ayrıca, sanayinin üzerine düşen
görevler arasında, üretim süreçlerinde
iyileştirmeler, üretilen ürünlerde su ayak izi
düşürme çalışmaları ve tüketicinin de bu
ürünlerin kullanılmasında özendirilmesi yer
alıyor” diye konuştu. Raporda, dünyada ve
Türkiye’de suyun durumu, suyla ilgili genel
eğilimler ve su yönetiminin yasal, kurumsal
ve idari boyutunun ortaya koyulduğunu
belirten Molinas, bu raporun, Türkiye
ve bölge için çok iyi bir işbirliği ortamı
ve geleceğe dönük deneyim paylaşımı
örneği olarak yerini alacağını umduklarını
ifade etti. Toplantıda, raporla ilgili teknik
detayları paylaşan Doğa Koruma Merkezi
Genel Müdürü Dr. Uğur Zeydanlı, Raporu,
bir ekosistem içerisindeki tüm unsurları
dikkate alarak hazırladıklarını söyleyen
Zeydanlı, Son elli yıl boyunca birçok sulak
alan çeşitli nedenlerle kurumuş olması,
ülkemize önemli düzeyde ekonomik ve
sosyal kayıplara neden oldu. Bu dönemde
Türkiye’de 1.3 milyon hektar sulak alanı
geri dönülemez bir şekilde kaybettik. Bu
raporu, su konusunda bir yol haritası olarak
hazırladık, umuyorum ülkemizin su geleceği
konusunda en iyi şekilde hizmet eder” dedi.
İş dünyasından kritik su raporu
Yılda 3 Büyükçekmece gölü kadar su tüketiyoruz
54
K
aleköy, eski Simena antik kenti
üzerinde kurulu, yarımada
şeklinde ve ulaşım teknelerle
sağlanıyor. Üçağız’dan sadece
deniz yolu ile ulaşılabilen Kaleköy,
SİT alanına dönüştürüldüğü için yeni
yapılaşmanın olmadığı, eski mimari
dokunun korunduğu bir köy. Kentin tarihi
ile ilgili bilgiler oldukça yetersiz. Bununla
beraber yöredeki bazı yazıtlara bakılarak,
tarihinin MÖ 4. yüzyıla gittiği söylenebilir.
Kent Roma döneminde önemli bir
yerleşim yeriydi. Simena’da hem karada
hem de deniz altında kalıntılar bulunuyor.
Olağanüstü güzellikte tarih ve doğal
görünüme ve masmavi bir denize sahip
olan bölgede oldukça sağlam durumdaki
Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede,
evler ve çok az sayıda blok taşı kalmış bir
tapınak kalıntısı bulunuyor. Simena’daki
en ilginç kalıntı, oturma sıraları doğal
kayaya oyularak yapılmış bir tiyatro ve
bu, Likya’daki tiyatroların en küçüğü.
Kalenin doğu tarafında lahit mezarların
bulunduğu nekropol ve denizin içindeki
mezarlar, ziyaretçilere eşsiz bir görsel
şölen sunuyor.
Kekova Adası (Batık Şehir)
Bölgeye adını veren ada, Kaleköy’ün tam
karşısında yer alıyor. Kekova Adası’nın
tarihi kesin olarak bilinmiyor ve her tarafı
tarihi kalıntılarla dolu. Milli park ilan
edilen ada koruma altında bulunuyor ve
burada dalış yapmak yasak. Akdeniz’in
batısında 2. yüzyılda yaşanan depremler
sonucu sular altında kalan Likya’nın
ticaret merkezlerinden Kekova limanı ve
batık kentin kalıntıları denizin dibinde
görülebiliyor. Kekova bölgesinde ayrıca
Likya’da ikinci büyük doğal liman olan
Sıcak isimli dar ve uzun körfezin güneye
bakan tarafında antik kent Aperlai’nin
kalıntıları görülür. Doğal liman tam bir
ölüdeniz halinde ve üç tarafı yüksek
tepelerle çevrili.
Üçağız köyü
Küçük bir Akdeniz balıkçı köyü olan Üçağız
(Teimiusa) turizmin nimetlerinden çok az
faydalanan bir yerleşim birimi. Türkuazla
laciverdin birbirine geçtiği bir denize
sahip, tekne ve kano turlarının başlangıç
noktası ve mavi tur yolculuğunun önemli
bir durağı olan köyde az sayıda ev
bulunuyor.
Kekova, Kaleköy, Üçağız ve Kekova adasından oluşan bölgeye verilen isim. Kaleköy olarak
anılan antik Simena küçük bir Likya kıyı kenti ve MÖ IV. yüzyıldan günümüze kadar farklı
medeniyetlere ev sahipliği yapmış stratejik bir nokta. Bu özelliğini en canlı yansıtan kalıntı
ise günümüze dek sağlam kalmış kalesi.
Kekova
Tarihle deniz iç içe:
g e z g i n
Nasıl gidilir?
Kekova’ya Kaş’tan tekne ile
gidilebieceği gibi karadan Üçağız’a
ulaşılıp, bölge oradan kayıkla da
gezilebilir. Kaş’tan sonra Uluburun
geçilerek Kekova’ya doğru yol
alındığında önce Sıcak Yarımadası
ile karşılaşılır. Sıcak iskelesinde
Aperlai antik kenti, yarımadanın
ucunda Toprakada ve Karaada yer
alır. Mavi yolculuk yapanların kolayca
ulaşıp gezebildiği ve yatlarını emin
bir şekilde demirleyebildiği bir yer
olan Kekova, doyumsuz güzellikleri
yanında zengin bir tarihi geçmişi de
bünyesinde barındırıyor.
55
Spor
56
Adrenalin, deniz ve yükseliş
ParasailingParasailing
Genellikle yaz aylarında tatil yörelerinde eğlence amaçlı aktivitelerden biri
olan parasailing, bir sürat motorunun vincine bağlanmış olan ve havaya
karşı direnç gösteren bir paraşütün hızla havalanmasıyla yapılan eğlenceli
bir aktivite...
Parasailing, parascending ya da eğlence çağrışımı
yapan parakiting olarak da biliniyor. Parasailing, özel
tasarlanmış olan paraşütün bir araca bağlanması
ve bir kişi tarafından çekilerek yapılan aktivite ve
halk arasında paraşüt olarak da biliniyor. Parasailing,
karada ya da suda bir araba, kamyon veya tekne
vasıtasıyla da yapılabiliyor. Çok fazla rüzgar ve
kötü hava koşulları ise bu sporun yapılmasına engel
oluşturuyor ve önerilmiyor. Güçlü motora sahip bir
tekneyle çekilen paraşütlere iki veya üç kişi binerek
de bu aktiviteyi yapabiliyor, böylece eğlence katsayısı
artıyor. Parasailing için gereken ekipman, bir koşum
ve çekme halatı, tekne, vinç, paraşüt, arazi aracı
ve pilot olarak sıralanabilir. Bu aktivite aslında bir
spor değil, bilgi ve beceri de gerektirmiyor. Burada
amaç, yamaç paraşütü gibi eğlenceli bir yolculuğa
kanat açmak. Ancak yükseklik korkusu olan ve yüzme
bilmeyen birinin denemesi de önerilmiyor.
57
Karada parasailing
Deniz, okyanus, göl derken artık
karada da yapılan parasailing,
Avrupa’da artık bir yarışma sporu
olarak kabul görüyor. Karaya dayalı
parasailing, dört çekişli aracın
arkasında, en yüksek noktaya
kadar çekilerek yapılabilen bir
aktivite olarak tanımlanabilir.
Bu spor aktivitesi 80’li yıllardan
önce geliştirildi ve o zamandan
bugüne oldukça popüler hale geldi.
İlk uluslararası yarışma 80’lerin
ortalarında düzenlendi ve bugün de
halen devam ediyor.
Sağlık
58
Yorgunsanız C vitamini alın
Bedenen yorgun olmak, iştahın azalmasına sebep olur. Kişiler çoğu zaman yemek yemek
istemezler. Dikkat edilmediği takdirde düşen vücut direnci hastalıklara daha kolay
yakalanılmasına sebep olur. Böyle dönemlerde C vitamini tüketiminin özellikle artırılması
gerekir.Taze meyve ve sebzeler en ideal tercihlerdir, vitamin kaybına uğramamaları için çiğ
tüketilmeleri önerilir. Suyunu sıkmak hem alınan kalori miktarının artmasına hem de alınan
posanın azalmasına sebep olur. Bekletilerek içilen meyve sularında vitamin kayıpları çok
Ruhunuzu besleyinBeslenme alışkanlıklarıyla ruhsal durumunuz arasında doğrudan bir ilişki olduğunu biliyor
muydunuz? Gün içerisinde yaşadığınız sıkıntı, yorgunluk, endişe ve mutsuzluk gibi değişik
ruh halleri, tercih ettiğiniz yiyeceklerin çeşit ve miktarlarını da belirleyebilir.
595555555555955555955999959999995555595555559595959599959555555555559995959595959555555959595959999555595595959959599595555599999955555599999999595555555999999955599995995955555559599595555955959555595959595955955959995955555559959959555559599555555959555555595955555955959555595595559555559555595555595599995555959999555559999955595599995999999559999999559999999999999999999959999999
fazla olur. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşilbiber,
maydanoz, tere, roka, tercih edilmesi gereken sebze ve
meyvelerdir. İçecek olarak kuşburnu ile bitkisel çaylar
önerilir.
Peynir, süt ve ayran halsizliğe iyi geliyor
İş ve sosyal yaşamın getirdiği halsizlik durumunda,
özellikle kalsiyum ve proteinden zengin besinler tercih
etmek doğru olacaktır. Süt, yoğurt, ayran, cacık ve peynir
en büyük yardımcılardandır. C vitamini ihtiyacı da bu
dönemde artacağı için taze meyve ve sebze tüketimi
artırılmalıdır. Meyveli yoğurtlar ve sütler tercih edilebilir.
Mevsim meyveleri ile hazırlanmış meyveli yoğurtlar
halsizliği hafifletecektir.
Mutsuzluktan tatlıyla değil kuru meyveyle
kurtulun
Fosfordan zengin olan balıklar, kuru baklagiller
ve bulgur bu dönemin çabuk atlatılmasına yardımcı
olacaktır. Bu dönemde daha çok şeker ve şekerli
besinler tercih edilir. Oysaki kompleks karbonhidrat
içeren yiyecekler, kan şekerini kontrol edecektir. Tahıllı
ekmeklerle hazırlanan sandviçler en ideal tercihlerdir.
Yine bu dönemde tatlı ihtiyacı için kuru meyveler çok iyi
birer alternatif olacaktır.
Kızgınsanız demli
çay ve koyu
kahve içmeyin
Öfke durumunda yağlı
tohumlar; özellikle
fındık, ceviz, badem ve
fıstık tüketilmesi uygundur.
Kahve, demli çay, gazlı içecekler ve kafeinli
içeceklerden bu dönemde özellikle uzak durulması önerilir. Daha
çok rezene, kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitkisel çaylar veya ılık,
tarçınlı süt tüketimi artırılmalıdır.
Endişeleriniz su ile birlikte aksın
Endişe durumunda vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından sıvı alımı
artırılmalıdır. İlk tercih, her zaman saf sudur. Daha sonrasında
çorba, komposto, meyve suyu, ayran, bitki çayları ve mineralli sular
içilebilir.
Hayal kırıklığınıza karşı muz,
çilek ve kivi
Daha çok şeker, çikolata, pasta, kurabiye gibi besinlerin tercih
edildiği bu dönemde posalı ve c vitamin içeriği yüksek yiyecekler
en doğru tercih olacaktır. Sebze ve meyveler bu dönem için en
iyi tercihtir. Bol yeşillikli salatalar, muz, ananas, kivi, çilek iyi birer
kaynaktır.
hayata dair
60
PotanınsihirbazlarıHarlemGlobet ot ers,
orijinaltakımilesadecebirgösteriiçinTürkiye’de
Tim’ de
Blues Brothers gecesi
Tarih: 25 Nisan 2014 20:00
Yer: İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul
Dünya müziği kuşağının Nisan ayındaki konuğu
İspanyol müziğinin çınarlarından Paloma San Basilio...
Müzik kariyerine 1975 yılında ilk albümü Sombras
ile adım atan Paloma, 3 yıl sonra Bebu Silvetti’nin
Secretos adlı parçasıyla İspanya listelerinde hızlı bir
şekilde zirveye yükseldi. İsveç’te düzenlenen 1985
Eurovision Şarkı Yarışması’nda Juan Carlos Calderón’un
La Fiesta Terminó adlı şarkısını seslendiren İspanyol
sanatçı, Eurovision tarihinde ülkesini en iyi temsil eden
şarkıcılardan biri olarak kabul ediliyor.
Plácido Domingo ve José
Carreras gibi sanatçılarla
gerçekleştirdiği düetlerle
uluslararası arenada
ses getiren usta şarkıcı,
İspanyol müziğindeki üstün
başarılarından dolayı 2006
yılında Latin Grammy Ödülü’ne layık görüldü. 40 yıla
yaklaşan müzik kariyerinde 30’u aşkın albüm ortaya
koyan Paloma, 80’lerin sonunda parlak yeteneğini
oyunculuğa da çevirmiş, 2 yıl süren bir dünya turnesini
kapsayan Evita müzikalinde başrolde oynayarak
defalarca ayakta alkışlanmıştı.
Paloma San Basilio, İş Sanat’da
sevenleri ile buluşacak
Tarih:20 Nisan 2014 15:00
Yer: Ülker Sports Arena, İstanbul
1927 yılında kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklı ülkede 20.000’den fazla gösteri maçı
yapan, spor ve eğlence dünyasını bir araya getiren Harlem Globetrotters Mayıs ayında sadece
bir gösteri için ülkemizde
Pamela Anderson, Jodie Foster, William Baldwin, Sharon Stone gibi ünlülerin de fanatiği
olduğu; tüm aile bireylerine, öğrencilere ve sporseverlere yönelik bu gösteriyi 13.000’den fazla
kişinin izlemesi bekleniyor. Globetrotters slogan şarkı olarak Brother Bones’un “Sweet Georgia
Brown” adlı şarkısını kullanmaktadır. 1993’den beri takımın maskotu olarak Globie’dir.
Tarih: 29 Nisan 2014 21:00
Yer: İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu, İstanbul
Her gittiği ülkede yoğun ilgiyle karşılaşarak konser biletleri aylar öncesinden
tükenen, Schindler’in Listesi filminden de tanınan Itzhak Perlman İstanbul’da
ünlü kemanı ile müzikseverlere unutulmaz dakikalar yaşatacak!
5 ayrı dalda Grammy sahibi...
En İyi Oda Müziği ve En İyi Enstrümantal Solist Performansı gibi toplamda
5 ayrı dalda Grammy Ödülü’ne sahip olan Perlman’ın, Harvard, Yale, Brandeis,
Roosevelt, Yeshiva ve Hebrew Üniversiteleri’nde fahri ve onursal doktoraları
bulunuyor.
Itzhak Perlman İstanbul’a geliyor
61
Tim’ de
Blues Brothers gecesi
Vizyon Tarihi: 25 Nisan 2014
2012’de büyük sükse yapan İnanılmaz Örümcek
Adam’ın devam filmi olan The Amazing
Spider-Man 2’de Peter Parker’ın işi hayli zor
ve her günü yoğun. Zira Örümcek Adam olarak
kötü adamların peşini bırakmıyor. Ama bir
yandan da büyük aşkı Gwen’e zaman ayırmaya
çalışıyor. Lise mezuniyeti ise henüz ufukta
görünmüyor.
Gwen’ın babasına verdiği sözü
unutmayan Peter, Gwen’e zarar
vermemek için elinden geleni
yapıyor ama kötü Electro’nun
ortaya çıkması, Harry Osborn geri
dönüşü bu sözünü tutmasını oldukça
zorlaştıracaktır. Peter Parker’ın
geçmişine dair ortaya yeni ipuçları
Örümcek Adam’ın gidişatını da derinden
etkileyecektir.
İnanılmaz Ör mcek Adam 2
Vizyon Tarihi: 2 Mayıs 2014
Tarzan filmi bu kez yenidne kurgulanarak karşımıza üç boyutlu
bir animasyon filmi olarak çıkıyor. Tarzan ve Jane Porter,
Greystoke Energies şirketinin kurduğu bir ordu ile karşı karşıya
gelirler. Greystoke Energies’in sahibi, Tarzan›ın ailesi bir uçak
kazası sonucu ölünce şirketi onların elinden almıştır.
Filmin yönetmenliğini Reinhard Klooss üstleniyor. Kadroda Kellan
Lutz, Spencer Locke, Robert Capron ve Jaime Ray Newman yer
alıyor.
Tarzan (3D)
Vizyon Tarihi: 18 Nisan 2014
Bipolar ve bağnaz yapılı bir uyuşturucu
bağımlısı polis, kendi yoluna dair
türlü manipulasyonlarla işlerini elinde
tutmaya çalışır. Festival mevsimince
promosyonunu güvence altına almaya
gayret eder. Esas istediği ve amacı
olan şey ise karısı ve kızını yeniden
kazanabilmektir.
Pislik
hayata dair
62
OLASILIKSIZ
Yazar: Adam Faver
Yayınevi: April Yayıncılık
Bir sabah, yıllardır
görmediğiniz bir
arkadaşınızı düşünerek
uyandınız. Bir saat sonra,
onunla sokakta karşılaştınız.
Sizce bu sadece bir tesadüf
mü, yoksa çok daha farklı
anlamı olabilir mi?
Siz hiç Loto’da büyük
ikramiye kazanmadınız.
Ama birileri kazanıyor. Hem
de sürekli! Onlar sizden
daha mı şanslılar?
Şans nedir gerçekten?
İçinizde bütün paranızı
kırmızıya yatırmanız
gerektiğini söyleyen bir
his var. Bu his bir öngörü
müdür? Yoksa daha
fazlası mı?
Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı
çevirip yandaki küçük parka
baktınız ve bir anda bu
anı daha önce de yaşamış
olduğunuzu hissettiniz.
Evet, Deja Vu. Sizce nedir
Deja Vu; Geçmiş mi, rüya
mı, yoksa geleceği mi
görüyorsunuz?
Eğer siz de kontrölün
kimde olduğunu merak
ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam
size göre bir roman.
SİMYACI
Yazar: Paulo Coelho
Yayınevi: Can Yayınları
Simyacı, İspanya’dan
kalkıp Mısır piramitlerinin
eteklerinde hazinesini
aramaya giden
Endülüslü çoban
Santiago’nun masalsı
yaşamının öyküsü.
Ama aynı zamanda
bir “nasihatnâme”;
“Yazgına nasıl egemen
olacaksın? Mutluluğunu
nasıl kuracaksın?” gibi
sorulara yanıt arayan bir
yaşam ve ahlak kılavuzu.
Mistik bir peri masalına
benzeyen bu romanın,
dünyanın dört bir yanında
bunca sevilmesinin
gizi, kuşkusuz bu
kılavuzluk niteliğinden
kaynaklanıyor.
Simyacı’yı okumak,
herkes daha uykudayken
şafak vakti uyanıp,
güneşin doğuşunu
izlemeye benziyor.
KÜRK MANTOLU
MADONNA
Yazarlar: Sabahattin
Ali
Yayınevi: Yapı Kredi
Yayınları
Kimi tutkular
rehberimiz olur yaşam
boyunca. Kollarıyla bizi
sarar. Sorgulamadan
peşlerinden gideriz
ve hiç pişman
olmayacağımızı
biliriz. Yapıtlarında
insanların görünmeyen
yüzlerini ortaya
çıkaran Sabahattin
Ali, bu kitabında güçlü
bir tutkunun resmini
çiziyor. Düzenin sildiği
kişiliklere, yaşamın
uçuculuğuna ve aşkın
olanaksızlığına dair,
yanıtlanması zor
sorular soruyor.
SEFİLLER
Yazar: Victor Hugo
Yayınevi: Antik Kitap
İhtiyaçları çok fazlalaşan
insanlar kendi öz
kaynaklarını sınırlarını
zorlamaya itilir ve
yollarına çıkan herhangi
bir savunmasız kişiden
bile irkilir. İş ve ücretler,
yiyecek ve ısı, cesaret
ve iyi niyet hepsi sahip
olamadıkları şeylerdir.
Bu karanlık içerisinde
erkek, kadın ve çocuğun
zayıflığını ele geçirir ve
onları utanç verici işlere
zorlar. Artık hiçbir dehşet
veya korku dışlanmaz.
Ümitsizlik, sadece
dört duvarın adiliği ve
basitliği ile sınırlanmıştır;
hepsi kötülük ve
suça yönelir... Hepsi
sefilleşmiş, bozulmuş
birer kötü ve pislik gibi
gözükür. Fakat o denli
alçalmış kişilerin de daha
fazla alçalamayacağı
bir çizgi vardır ve bu
dönüm noktasında,
dış dünya adeta yutar
bu zavallı, talihsiz,
kimliksiz insanları... Onlar
“Sefiller”dir; toplumdan
dışlananlar, yeraltı
köpekleri...
Mechanic 3.sayi
Mechanic 3.sayi
Mechanic 3.sayi
Mechanic 3.sayi

Mais conteúdo relacionado

Semelhante a Mechanic 3.sayi

Mechanic 20. Sayı
Mechanic 20. SayıMechanic 20. Sayı
Mechanic 20. SayıDeko Medya
 
Mechanic 7. Sayı
Mechanic 7. SayıMechanic 7. Sayı
Mechanic 7. SayıDeko Medya
 
GY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdfGY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdfYunusEmreKK1
 
54 ozel
54 ozel54 ozel
54 ozeltmder
 
Mechanic 14. Sayı
Mechanic 14. SayıMechanic 14. Sayı
Mechanic 14. SayıDeko Medya
 
Machine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan Makina
Machine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan MakinaMachine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan Makina
Machine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan MakinaTezmaksan Makina
 
Mechanic 9. Sayı
Mechanic 9. SayıMechanic 9. Sayı
Mechanic 9. SayıDeko Medya
 
Mechanic 16. Sayı
Mechanic 16. SayıMechanic 16. Sayı
Mechanic 16. SayıDeko Medya
 
55.compressed
55.compressed55.compressed
55.compressedtmder
 
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40Mesut KUL
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)YunusEmreKK1
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 lowGüvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 lowYunusEmreKK1
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+YunusEmreKK1
 
Mechanic 5. Sayı
Mechanic 5. SayıMechanic 5. Sayı
Mechanic 5. SayıDeko Medya
 
Mechanic 11. Sayı
Mechanic 11. SayıMechanic 11. Sayı
Mechanic 11. SayıDeko Medya
 
Mechanic 15. Sayı
Mechanic 15. SayıMechanic 15. Sayı
Mechanic 15. SayıDeko Medya
 
Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86ezgi özcan
 

Semelhante a Mechanic 3.sayi (20)

Mechanic 20. Sayı
Mechanic 20. SayıMechanic 20. Sayı
Mechanic 20. Sayı
 
GY 6.sayi.pdf
GY 6.sayi.pdfGY 6.sayi.pdf
GY 6.sayi.pdf
 
Mechanic 7. Sayı
Mechanic 7. SayıMechanic 7. Sayı
Mechanic 7. Sayı
 
GY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdfGY_42_sayfalar.pdf
GY_42_sayfalar.pdf
 
54 ozel
54 ozel54 ozel
54 ozel
 
31 sayfalar.pdf
31 sayfalar.pdf31 sayfalar.pdf
31 sayfalar.pdf
 
Mechanic 14. Sayı
Mechanic 14. SayıMechanic 14. Sayı
Mechanic 14. Sayı
 
Machine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan Makina
Machine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan MakinaMachine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan Makina
Machine Tool Express 65. Sayı - Tezmaksan Makina
 
Mechanic 9. Sayı
Mechanic 9. SayıMechanic 9. Sayı
Mechanic 9. Sayı
 
Mechanic 16. Sayı
Mechanic 16. SayıMechanic 16. Sayı
Mechanic 16. Sayı
 
GY 2.sayi.pdf
GY 2.sayi.pdfGY 2.sayi.pdf
GY 2.sayi.pdf
 
55.compressed
55.compressed55.compressed
55.compressed
 
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
GÜÇ AKTARIM VE HAREKET KONTROL DERGİSİ - SAYI 40
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low (1)
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 lowGüvenlik yönetimi dergisi 100 low
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low
 
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
Güvenlik yönetimi dergisi 100 low+
 
Mechanic 5. Sayı
Mechanic 5. SayıMechanic 5. Sayı
Mechanic 5. Sayı
 
Mechanic 11. Sayı
Mechanic 11. SayıMechanic 11. Sayı
Mechanic 11. Sayı
 
Mechanic 15. Sayı
Mechanic 15. SayıMechanic 15. Sayı
Mechanic 15. Sayı
 
Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86Guvenlik yonetimi-86
Guvenlik yonetimi-86
 

Mais de Deko Medya

Mechanic 21. Sayı
Mechanic 21. SayıMechanic 21. Sayı
Mechanic 21. SayıDeko Medya
 
Mechanic 19. Sayı
Mechanic 19. SayıMechanic 19. Sayı
Mechanic 19. SayıDeko Medya
 
Mechanic 18. Sayı
Mechanic 18. SayıMechanic 18. Sayı
Mechanic 18. SayıDeko Medya
 
Mechanic 8. Sayı
Mechanic 8. SayıMechanic 8. Sayı
Mechanic 8. SayıDeko Medya
 
Mechanic 6. sayı
Mechanic 6. sayıMechanic 6. sayı
Mechanic 6. sayıDeko Medya
 
Mechanic 4 Sayı
Mechanic 4 SayıMechanic 4 Sayı
Mechanic 4 SayıDeko Medya
 

Mais de Deko Medya (6)

Mechanic 21. Sayı
Mechanic 21. SayıMechanic 21. Sayı
Mechanic 21. Sayı
 
Mechanic 19. Sayı
Mechanic 19. SayıMechanic 19. Sayı
Mechanic 19. Sayı
 
Mechanic 18. Sayı
Mechanic 18. SayıMechanic 18. Sayı
Mechanic 18. Sayı
 
Mechanic 8. Sayı
Mechanic 8. SayıMechanic 8. Sayı
Mechanic 8. Sayı
 
Mechanic 6. sayı
Mechanic 6. sayıMechanic 6. sayı
Mechanic 6. sayı
 
Mechanic 4 Sayı
Mechanic 4 SayıMechanic 4 Sayı
Mechanic 4 Sayı
 

Mechanic 3.sayi

  • 2.
  • 3.
  • 4.
  • 5. 3 Başyazı başyazı Merhabalar; Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi D ergimizin üçüncü sayısını sizlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Her geçen sayıda artan okuyucu kitlemiz ile birlikte bizlerin heyecanı da artıyor. Tesisat sektörünün ve profesyonel yayıncılık hayatının önde gelen isimlerinin bilgi ve tecrübelerini harmanlayarak Mechanic dergisini daha ileriye taşıyabilmek, sektörde aranan yayın haline getirebilmek için soluksuz çalışıyor, sizlerden gelen olumlu geri bildirimlerle daha da hızlı yol alıyoruz. Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler, etkinlikler, fuarlar, sosyal sorumluluk çalışmalarını sizin yerinize takip ediyor, bu sayımızda da yer vermeye devam ediyoruz. Bu sayımızda da yine sektörün önemli bir duayenini Gazanfer Köroğlu’nu ağırladık. Gazanfer Köroğlu sihirli değneğini dergimize de değdirdi. Okurken düşünmemizi sağlayacak içten ve keyifli bir sohbete imza attı. Mechanic Dergisi’nde bu sayımızda da sürdürülebilirlik çok etkileyici. Engelli insanlar için sürdürülebilir atölye isimli makalemizde bütünleşik tasarım prensibi ile enerji, maliyet, performans odaklı geliştirilmiş, engelli insanların çalışabileceği mekan kurgusunun ön planda tutulduğu örnek projeyi gözler önüne seriyoruz. Dergimizi okurken masa başında tarihle denizin iç içe olduğu Kekova’yı ziyaret etmenizi, adrenalininizi Parasailing ile yükseltmenizi, ruhunuzu beslemenizi, hafta sonu sevdiklerinizle gidebileceğiniz sinema, konser, gibi hayata dair size önerdiğimiz etkinliklere göz atmanızı öneriyoruz. Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
  • 6. 14 içindekiler 4 08 Inventr Tr Mühendislik Sodeca Barcelona fabrikasına teknik gezi düzenledi 10 İhlas Bizimevler 5 Projesi Mas Pompa’yı tercih etti 12 Memorial Hastanesi’nde iklimlendirme uzmanı Üntes tercih edildi 14 Gazanfer Köroğlu “Quasar İstanbul Projesi” 18 Das Yalıtım A.Ş. Climate World 2014 Fuarı’na katıldı 20 AFS, Mostra Convegno 2014’e katıldı MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 3 DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Reklam Servisi ESAT KAYGUSIZ Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, RÜMEYSA GÖNENÇ, GÖKTEN TUT, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4 Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr Yayın Türü Yaygın Süreli Baskı - Cilt Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24 Dağıtım Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24 Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir. 10 52 22 Mechanic Dergisi Milano’da 24 Ferrari ve Tiffany’nin öldüllü tasarımcısına yoğun ilgi 28 Fatih Hoca’dan iş dünyasına altın öğütler 30 Enerji tasarrufunun şampiyonları 32 Hastalar Mimsan sıcaklığı ile sağlığına kavuşuyor 34 Su yalıtımı ile binaların ekonomik ömrü uzuyor
  • 7. 5 56 Adrenalin, denizle yükseliş: Parasailing 58 Ruhunuzu besleyin 60 Hayata dair 63 Eğlenceli zekâ soruları 34 48 54 36 Klimalarda enerji sınıfları değişiyor 38 Ankara Metrosu Çayyolu hattında Alfen Yangın Pompaları tercih edildi 40 Depolama binaları ve alanlarında otomatik sprinkler sistemi tasarımı ve gereklilikleri 42 Engelli insanlar için sürdürülebilir atölye 48 Oneflex Fonec yüksek performanslı akustik ses yalıtım malzemesi 50 Karbon 21.yüzyılın en büyük sorunu olacak 52 İş dünyasından kritik su raporu 54 Tarihle deniz içiçe: Kekova 42 REKLAMDİZİNİREKLAMDIZINI 7 AIRONN 49 ALTHERM 39 ARI YANGIN 51 ATLAS 47 CIVA MÜHENDISLIK 23 DAF ENERJI 17 DEKO GROUP 2 DUYAR VANA A.K. EBIT 21 FORM A.K.İ FRESE 29 GETI 27 GIACOMINI 64 GRUNDFOS 19 INVENTTR 9 KLIMAPLUS 35 LOWARA 25 MASDAF 53 MERTES 13 ONEFLEX 31 PREIS 33 PROKONTROL 11 REHAU 1 RES ENERJI Ö.K.İ. ÜNTES 37 VENTAS 58
  • 8. Haberler 6 İSİB Başkanı Zeki Poyraz, toplantı sonrasında davetlililere verilen yemek öncesinde yaptığı konuşmada; “Bu gün burada ASHRAE Turkish Chapter seremonisi yapıldı. Biz İSİB ve İklimlendirme Meclisi olarak size “hoş geldiniz” diyoruz. Dünyadaki paydaş kuruluşlar ile ilişkilerimizin sizlerin gayretiyle gelişmesini dilerim. Bu güne kadar kardeş kuruluş olma ve ASHRAE’yi Türkiye’de temsil eden Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’ne teşekkür ediyoruz. Bu güne kadar diyalogları geliştirdiler ve ASHRAE hizmetlerini Türkiye’ye taşıdılar. Bu günden sonra da görevleri devam etmektedir. Bu gün Başkan Mr. William Bahnfleth, ASHRAE Chapter’ın kurulması ile TTMD’nin kardeş ve dost kuruluş olarak ASHRAE hizmetlerinin Türkiye’ye getirilmesinin iki farklı olgu olduğunun özellikle altını çizdi. Artık Türkiye mühendisleri ASHRAE üyesi olarak, ASHRAE ile bundan sonra daha yakın ilişki içinde, komisyonlarda daha aktif görev alacak ve Türkiye’de ki sektörün gelişmesini yürütecektir. İSİB olarak herkesin katkısını bekliyoruz. Dileğimiz ASHRAE’nin bölgesel toplantılarının birisinin de Türkiye’de yapmasıdır. Türkiye’de ki sektörün örgütlü ve dayanışma içinde bir sektör yapısında olması nedeniyle bu ilişkilerin başarıyla yürüyeceğinden eminiz.” dedi. İstanbul’a ilk defa gelen Mr. William Bahnfleth, 27 Mart günü Bahçeşehir Üniversitesi’nde, 28 Mart günü ise Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, “Integrated Air Quality and Energy Efficiency” konulu bir seminer verdi.” ASHRAE Turkish Chapter’ın Başkanı Prof. Dr. Barış Özerdem “ASHRAE Turkish Section”in kuruluşu 2013 Kış Konferansı esnasında gerçekleştirilmişti. Üzerinden henüz 1 yıl geçmiş olmasına rağmen, yapılan çalışmalar neticesinde, Türkiye’nin ASHRAE üye sayısı daha da artmış ve bu üyelerin büyük çoğunluğu “ASHRAE Turkish Chapter” olma başvurusunu Konferans öncesi ilgili yerlere iletmişti. Kış Konferansının programlı toplantılarından olan ve 21 Ocak 2014 tarihinde yapılan” Members Council” toplantısında bu başvuru kabul edilmişti. ASHRAE Turkish Chapter açılışı, 27.03.2014 akşamı, İSİB’in organize ettiği yemekli seremoni ile Cemile Sultan Koru Restaurant’da, ASHRAE Başkanı Mr. William Bahnfleth’in katılımıyla gerçekleşti. ASHRAE Turkish Chapter
  • 9.
  • 10. Haberler 8 HAVALANDIRMA projelerinin en temel elemanlarından endüstriyel ve domestik fan alanınında; projeye destek, satış ve satış sonrası hizmetleriyle sektörün önde gelen isimlerinden Invent TR Mühendislik, Türkiye temsilciliğini yapmakta olduğu Sodeca’nın Barcelona’da ki fabrikasına bir teknik gezi düzenledi. Firma ortaklarından Haşim Çağatay ve satış müdürü İdris Adem Bey’in mihmandarlığındaki gezi; 3 saatlik İstanbul-Barselona uçuşu ile başladı. Barselona havalimanında Sodeca’nın üst düzey yöneticileri tarafından karşılanan gezi ekibi fabrikanın bulunduğu bölgeye doğru yola koyuldu. Yaklaşık 1 saat’lik kara yolculuğundan sonra bir dağ evinde verilen molada, tamamı organik ve yöresel Katalan lezzetlerinden oluşan bir yemek yerini şömine başı sohbetlerine bıraktı. Daha çok sektörün ortak sorunlarının konuşulduğu bu sohbetin sonunda iyice dinlenen misafirler Katulunya bölgesinin tarihi Vic şehrine doğru konaklama için geçildi. Geceyi Vic şehrinde geçiren konuklar, aynı zamanda tarihi Vic şehrini serbest zaman içerisinde gezme imkanı da buldular. Gezinin ikinci günü otelde yapılan sabah kahvaltısı ile başladı. Akabinde yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuğun ardından fabrikaya gelindi. Sodeca personelinin güler yüzlü kısa karşılama merasiminden sonra toplantı salonuna geçilerek satış müdürü Mr. Arnau Tinto tarafından kısa bir firma tanıtımı yapıldı. Bu kısa sunumda daha çok yeni ürünler ve yaklaşık 3 yıldır üzerinde çalışılan ve yeni tamamlanmış olan software programının tanıtımı yapıldı. Mr.Arnau Tinto’nun sunumunda sonra Sodeca’nın proje müdürü ve aynı zamanda havalandırma ile ilgili Avrupa Birliği Standartlarını a oluşturan yazar ekibinin üyesi Mr. Santos Bendıcho tarafından aşağıdaki konu başlıkları altında bir seminer verildi; 1. Mekanik havalandırma prensipleri 2. Avrupa standartlarına göre duman kontrol sistemleri 3. Endüstriyel binalarda ve alış veriş merkezlerinde havalandırma 4. Otopark havalandırması 5. Tünel havalandırması. Otopark havalandırması başlığı altındaki ‘’Jet Fan ile Havalandırma tasarımı esasları’’ konulu sunumda misafirlerin çok yoğun soruları ve aktif katılımları seminere ayrı bir renk kattı. Misafirler tarafında oldukça faydalı bulunan seminer memnuniyet vericiydi. Seminer sonunda fabrikanın üretim alanlarına geçildi. Robotlar ile yapılan saç kesim ve kaynaklı imalar, montaj Invent TR’nin geleneği haline gelen organizasyon, bu yıl sektörün mekanik taahhüt, proje ve üretici firmalarından gelen temsilcilerin katılımı ile gerçekleşti. Invent TR Mühendislik Sodeca’nın Barselona fabrikasına teknik gezi düzenledi
  • 11.
  • 12. hattı, balanslama, elektrik, boya, test laboratuvarları (rüzgar tünelleri, akustik odaları, motor testleri), yarı ve bitmiş mamul stok alanları bölümleri ayrı ayrı gezilerek ilgili personel tarafından tanıtımı yapıldı, müşteri soruları cevaplandı. Üretim alanlarında yapılan bu ziyaret sonrası, fanların üretim kalitesi ziyaretçiler tarafından bizzat yerinde teşhis edilmiş oldu. Fabrikaya yapılan ve gün boyu süren bu teknik ziyaretin ardından katılımcılar kullandıkları veya projelerine referans gösterdikleri markanın güvenirliği konusunda hiçbir şüphelerinin kalmadığını ifade ettiler. Fabrika ziyaretinin sonunda Sodeca üst düzey yöneticilerinin tamamının iştirak ettiği güzel bir yemeğin ardından ertesi gün gidilecek olan Pyrenees dağlarındaki La Vall de Nuria kayak merkezi yakınındaki Ribes Ville köyündeki otele yerleşildi. Sabahın erken saatlerinde otelin hemen yakınındaki istasyondan finiküler sistemle çalışan trene binilerek Nuria kayak merkezine ulaşıldı. Kayak sporu konusunda tecrübesi olan misafirler hemen gerekli teçhizat ve kıyafetleri temin ederek kayak yapmaya koyuldular, diğer misafirlerde eşsiz güzellikleri seyrederek yaptıkları teleferik yolculuğu ile dağın zirve noktasına ulaştılar. Gezinin 3.günü kayak merkezinden ayrılarak Barselona şehir merkezindeki Katedral meydanındaki otelimize yerleşmemiz ile son buldu. Gezinin 4.günü misafirlerin serbest zamanı olarak programlanmıştı. Gün boyunca Barselona’da ki La Sagrada Familia, Guel Parkı ve La Ramblas caddesi gibi başlıca tarihi ve turistik yerleri gezdiler alış veriş yaptılar. Bu 4.ve son günün misafirlere sürprizi ise dünyaca ünlü Camp Nou stadındaki Barcelona- Almeria futbol maçıydı. Misafirler dünyanın en iyi futbol takımını ve dünyanın en iyi futbolcularının enfes oyunlarını yakından izleme şansı buldular. 4 günlük yoğun bu gezi memnuniyet ve güzel anılarla sonlandı. EMLAK GYO kaynak geliştirme uygulamaları kapsamında İhlas İnşaat Grubunun Bahçeşehir’de inşaa ettiği beşinci projesi olan Bizimevler 5 projesinde Mas Pompa cihazları tercih edildi. 67.000 m² arazi üzerinde 10 blokta 710 dairenin yer aldığı radyal temel ve tünel kalıp sistemi gibi yüksek teknolojiyle yapılan projede kullanım suyu hidroforları ve kapalı genleşme tanklarının temini yapılmıştır. Otomatik ve manual olarak çalışma imkanına sahip ürünlerde gövde GG 25, çark noryl, mil AISI 420, sızdırmazlık mekanik salmastra ve kollektörler paslanmaz çelik olarak üretilmiştir. Tanklar 300 ve 500 litrelik seçilmiştir. Frekans kontrol panoları projenin alt yapısından bina içi tüm bileşenlerine kadar teknoloji ve verimliliğe dikkat eden İhlas İnşaat için özel olarak PLC ve kayar sistemli üretilmiştir. İhlas Bizimevler 5 Projesi Mas Pompa’yı tercih etti Haberler 10
  • 13.
  • 14. Haberler 12 Bilim ve teknolojiyi birleştiren bir dünya hastanesi 42.000 m2’lik kapalı alanda hizmet veren Memorial Ankara Hastanesi; dünyada referans merkezi olarak öne çıkan bölümleri, Türkiye’deki en ileri tıp teknolojisine sahip tanı-tedavi üniteleri, modern mimarisi ve yepyeni bir sağlık anlayışı ile bölgenin sağlık üssü olarak hizmet veriyor ve üstün teknolojik altyapısıyla öne çıkıyor. 60’ı yoğun bakım ünitelerinde olmak üzere 230 yatak kapasitesi, hastaların görüntüleme işlemleri için “Ambiyans teknolojisi” ile hazırlanmış MR ve BT odaları, dünya standartlarındaki Koroner Yoğun Bakım, Genel Yoğun Bakım, KVC Yoğun Bakım ve Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri, Dijital Koroner Anjio odası, Anjio servisi, tam donanımlı 11 ameliyathane ve 63 polikliniği ile Memorial Ankara bir dünya hastanesi olarak tasarlandı. En yeni sterilizasyon tekniklerinin uygulandığı uluslararası standartlarındaki ameliyathanelerinde kullanılan LED lambalar; ameliyatın niteliğine göre ışık rengini ayarlama ve ısı açığa çıkarmama özelliği sayesinde cerrah ve hastaya büyük ölçüde konfor sunuyor. Tercih edilen ürünler Projenin hijyenik alanlarının iklimlendirilmesi 21 adet %100 taze havalı “run around” ısı geri kazanım modülüne sahip hijyenik klima santralleri ile sağlanırken, genel alanlarda ve hasta odalarında 19 adet plug fanlı rotorlu entalpik ısı geri kazanım modülü içeren PK50 serisi klima santralleri kullanıldı. ÜNTES’in Ankara’daki tesislerinde termodinamik test laboratuarlarında test edilerek üretilen; aynı anda hem ısıtma hem de soğutma yapabilen 754 adet 4 borulu URFC serisi fan coilleri başarıyla tesis edildi. Projede ayrıca toplam 3,2 MW soğutma kapasitesine sahip 2 adet hava soğutmalı A sınıfı (EER: 3,11) Rhoss soğutma grupları tüm binanın soğutma ihtiyacını karşılamak için tesis edildi. Rhoss “Z Power” vidalı soğutma grupları-sınıfının en iyisi Yüksek verimli yarı hermetik vidalı kompresör ve R134A gazı ile sınıfının en yüksek kapasiteli ve A enerji verim sınıfında olan, tam bir çevre dostu ürün. Kompakt yapısına rağmen eşsiz tasarımı ile en verimli ürün grubunda yer alan soğutma grupları Avrupa’da sadece birkaç üreticinin sahip olduğu ve üretildiği yerde Rhoss Eurovent laboratuarlarında test ediliyor. Akusti kompozit fanları sayesinde gürültü miktarı da Avrupa’da sınıfının en düşük ürünlerinden birisi olan Z Power serileri 2013’te Türkiye’de en çok tercih edilen soğutma grubu oldu. Türkiye’deki en ileri tıp teknolojisine sahip tanı ve tedavi üniteleri, modern mimarisi ve yepyeni bir sağlık anlayışı ile bölgenin sağlık üssü olarak hizmet veren Memorial Ankara Hastanesi, hem hijyenik hem de ısıl konfor sistemlerindeki tercihi Üntes Hijyenik ve Konfor İklimlendirme Sistemleri oldu. Memorial Hastanesi’nde iklimlendirme uzmanı Üntes tercih edildi
  • 15.
  • 16. Söyleşi 14 Meslekte elimde sihirli bir değnek olsaydı, insanların daha çok düşünebilmesini sağlardım. Düşünen insan gelişir, üretir, faydalı olur. Gazanfer Köroğlu Mak. Yük. Müh. Setta Mühendislik
  • 17. 1515 Geleceğin parlak sektörü mekanik tesisat QQ UASAR İstanbul, Fairmont Hotel ve Quasar’ın rezidans bölümü olmak üzere iki kuleden oluşuyor. Türkiye ve dünyanın ilk metalüks gayrimenkul projesi Quasar İstanbul, Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nde (International Property Awards) “Dünyanın En İyi Rezidansı” dalında dünya birincisi oldu. Quasar İstanbul’ un mekanik tesisat proje tasarımını yapan Setta Mühendislik yönetim kurulu üyesi makine yüksek mühendisi Gazanfer Köroğlu ile proje hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Çorlu’da doğdum, orta tahsilimi orada yaptım. 1966 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girdim. 1971 yılında mezun olur olmaz ilk SMM belgemi aldım. Ağabeyim ile beraber proje ve taahhüt işleri yaptık. ‘80 senesinden itibaren de Libya’da taşeronluk hizmetleri yaptık. Dönüşümlü olarak gittik geldik. Dönünce proje ve taahhüt hizmetlerine devam ettik. Rusya ve Türki Cumhuriyetleri’nde proje ve taahhüt hizmetleri yaptık. Son senelerde kızım ile beraber mekanik tesisat proje hizmeti yapıyoruz. Hobileriniz nelerdir? Ben kitap okumayı severim. Bilhassa tatillerde. Tatil başlar başlamaz ben de okumaya başlarım. Mekanik tesisat sektörü hakkındaki düşünceleriniz neler? Tesisat sektörünün geleceğini çok parlak görüyorum. 70’li yıllarda en önemli sorunumuz literatürün olmamasıydı. Şimdi her türlü bilgiye ulaşmak çok kolay. İnternet bu konuda zaman kazancı ve kolaylık sağlıyor. Projeleriniz ile ilgili çalışmalara nasıl başlarsınız? Tüm projelerimizde çalışmaya, mimari projeyi alınca başlarız. Fakat esas projeyi statik plana göre yaparız. Statik ile mimariyi disipline ettikten sonra yaptıklarımızı elektrikçi arkadaşlarımıza veririz. Kendi projelerini çizerler. Böylece koordinasyon tamamlanıyor. Bu da güzel yürüyen bir sistem. Eski Likör Fabrikası arazisi üzerinde inşa edilmekte olan Quasar İstanbul projesinde 257 daire, 58 ofis, 4 kafe ve 17 mağaza bulunuyor.
  • 18. Söyleşi 16 İlk prestij projeniz hangisidir? Geçmişte, bizim ilk prestij projemiz Swiss Otel’di. Swiss Otel’de ilk defa ısı geri kazanım üniteleri kullandık. O zaman bu gün kullandığımız frekans konvertörlü pompalar henüz yoktu. Biz de bir sürü pompayı, sıra sıra koyduk, DP kontrolü ile devreye giren pompaları frekans konvertörlü gibi çalıştırarak iki yollu otomasyon ile çözüme ulaştık. Ödüllü proje Quasar İstanbul hakkında bilgi verir misiniz? Şimdi elimizdeki projemiz Quasar. İddalı bir proje Quasar. Konutlar, ofisler, mağazalar, cafeler ve otel ile Mecidiyeköy’de geniş yeşil alana sahip, içinde müzesi de bulunan iki kuleden oluşan yapılar bütünü. Projenin ısıtma-soğutmasını nasıl sağladınız? Quasar projesinin ısıtma soğutması için dört borulu fan coil sistemi uyguladık. Otel ve otelin hizmet ettiği konular bir zon, rezidans, çarşı, ofis ayrı bir zon olarak düşünülmüştür. Her şeyini ayırdık. Chillerleri de su soğutmalı seçtik, yüksek verimli soğutma grupları tercih ettik. Açık soğutma kulelerimiz var. Yüksek katlı bina olduğu için ısıtma soğutma olarak bina üç basınç zonuna bölündü. Konutlarda fan coil ile soğutma, radyatör ile ısıtma prensibi uygulandı. Konutlarda substation üniteleri sıcak su için kullanıldı. Havalandırma sistemi ısı geri kazanımlı klima santralları ile, taze hava ve egzos ile kule katlarında halledildi. Konferans, balo, toplantı, restoranlar her biri için ayrı santrallar kondu, ısıtma soğutma böyle sağlandı. Otopark dört katlı, 40 bin metrakare civarında. 4 katlı otoparkta her katta 2 tane temiz hava verme ve egzos şaftımız var. Ayrıca jet fan sistemi ile duman kontrolü yapıyoruz. Taze hava gelişini egzos şaftlarına göre yönlendiriyoruz. Kanallı sisteme nazaran duman kontrolünün daha iyi olduğundan eminiz. Yağmur suyu toplaması yaptınız mı? Yağmur suyu toplaması yapmadık. Büyük depolar yapmak yerine gri suyu topladık. Gri suyu arıtarak çok geniş olan bahçelerin sulamasında, genel mahallerin klozet rezervuarlarının doldurulmasında, soğutma kulelerinde kullanılmasını sağlıyoruz. Enerji verimliliği için neler yaptınız? Enerji verimliliği hakkında, su soğutmalı santrifüj soğutma gruplarına giderek COP yi çok yükselttik. Akıllı bina olarak DGNB Gold Sertifikası için başvuruldu, alacağımıza inanıyoruz. DGNB sertifikası Türkiye’de ilk kez alınıyor. Alman Sürdürülebilir Yapı Sertifikası, yapı planlaması ve değerlendirilmesi amacı ile Alman Yeşil Bina Konseyi ve Ulaşım, İnşaat ve Kentsel İlişkiler Birleşmiş Bakanlığı ortaklığında oluşturulmuş bir sistemdir. Mak. Yük. Müh. Gazanfer Köroğlu, Mak. Yük. Müh. Nermin Köroğlu
  • 19.
  • 20. Haberler 18 ONEFLEX markalı ürünleri ile Moskova’da 11-14 Mart 2014 tarihlerinde gerçekleşen Das Yalıtım San. Ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi, Satış Pazarlama Operasyon Direktörü Koray Sarı, “Bu sene genişleyen ürün gamımız ile bu fuara katıldık, geçen sene kurduğumuz bağlantılara yeni firmalar ekleme fırsatı bulduk, yeni ürünlerimizi de öne çıkardık. Ürünlerimiz tesisatlarda mükemmel bir ısı yalıtımı, yoğuşma kontrolü ve ses yalıtımı sağlıyor. Çok başarılı geçtiğini düşündüğümüz bu etkinlikten son derece memnunuz. Yalıtım alanında katılımcı tek Türk firmasıydık. Sadece şirketimiz için değil ülkemiz için de önemli bir kazanım olacak.” dedi. Climate World 2014’de, 24.000m2’ lik bir sergi alanı içinde 30 farklı ülkeden 23.000 profesyonel ziyaretçi ve yaklaşık 400 katılımcı yer aldı. Climate World 2014, Rus pazarı ve Avrupa için büyük ve özel bir fuar olma özelliğini bu yılda korudu. Moskova’da 10. kez düzenlenen Uluslararası HVAC & R - Climate World 2014 Fuarı’nda Dünya’nın önde gelen kauçuk köpüğü yalıtım markaları arasına giren Oneflex, tüm ürünlerini tanıtarak yeni iş ortakları ile buluşma fırsatını ticari anlaşmalara çevirdi. Das Yalıtım A.Ş. Climate World 2014 Fuarı’na katıldı FOTOĞRAFSEVERLER, “Küresel İklim Değişikliği” konulu fotoğraflarını, 1-23 Nisan tarihleri arasında Facebook aracılığıyla paylaşabilecek. Yarışmanın kriterlerine uygun fotoğraflar, Alarko Carrier’ın resmi Facebook sayfası olan http://facebook.com/alarkocarrier adresinden günlük olarak yayınlanacak. Yarışmanın Seçici Kurulu’nun 30 Nisan’a kadar tamamlayacağı seçimler sonucunda; 1’inciye Nikon D7100 dijital fotoğraf makinesi, 2’nciye Toshiba 13 N3KVR klima, 3’üncüye Toshiba 13 N3KV klima, 4’üncü ve 5’inci’ye iPad Mini, 6’ncıya ise Asus Phonepad hediye edilecek. Dereceye girenlerin fotoğrafları, 7-10 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek ISK SODEX 2014 Fuarı’ndaki Alarko Carrier standında sergilenecek ve şirketin 2015 takvimine basılacak. Konuyla ilgili bilgi veren Alarko Carrier Genel Müdürü Önder Şahin, “Bayi, servis ve çalışanlarımızın çocuklarına resim yapma sevgisi aşılamak için 7 yıldır düzenlediğimiz ‘Alarko Carrier’ın Küçük Ressamları’ yarışmasını, daha geniş kitlelerle buluşturmak istedik. Bu amaçla fotoğraf yarışması formatına dönüştürerek, herkesin katılımına açık hale getirdik. İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olarak, doğaya en az zarar veren ürünler üretmeye odaklanıyor ve projeler geliştiriyoruz. Küresel İklim Değişikliği konulu fotoğraf yarışması projesini, bu hususa dikkat çekeceği için çok önemsiyoruz.” dedi. Yarışmaya başvurmak isteyenler http://facebook.com/ alarkocarrier adresi üzerindeki uygulamaya aracılığıyla çalışmasını gönderebilecek. İklimlendirme sektörünün öncü şirketlerinden Alarko Carrier, toplum tarafından giderek kanıksanan küresel iklim değişikliği konusunu yeniden gündeme getirmek, sonuçlarını fotoğraflayarak gözler önüne sermek amacıyla ulusal bir yarışma başlatıyor. Alarko Carrier, Facebook üzerinde “Küresel İklim Değişikliği” fotoğraf yarışması düzenliyor
  • 21.
  • 22. Haberler 20 AFS, bu sene 18-21 Mart tarihleri arasında Küresel Konfor Teknolojisi teması ile 39. Kez kapılarını açan MCE’de inovatif ürünlerini ön plana çıkardı. Enerji sarfiyatını ve basınç kaybını minimuma indiren yeni havalandırma ekipmanları ile çevre dostu, anti bakteriyel flexible hava kanallarını fuar katılımcıları ile paylaştıklarını ifade eden AFS Boru Genel Koordinatörü Zahid Poyraz, iki senede bir düzenlenen MCE’nin sektörün büyük ve etkili bir organizasyonu olması nedeni ile önemli bir fuar olduğunu belirtti. Bu seneki fuar konseptinin AFS’nin yenilikçi ürün gamı ve hizmet anlayışı ile bire bir örtüştüğüne dikkat çeken Poyraz, “AFS olarak sürdürülebilir bir yaşamın sağlanabilmesinde, ürün ailemizin büyük bir bölümünü kaplayan çevre dostu ve akıllı havalandırma ekipmanları ile üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Fuarlarda, konferanslarda, pazarlamada kısacası her ortamda iç hava kalitesinin önemine değinerek, çevre dostu ve akıllı ürünlerle bunun nasıl sağlanabileceğini dile getiriyorz. AFS var oldukça da farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz. Bu nedenle tüm yatırımlarımızı geleceğimizi düşünerek tasarlıyoruz.” dedi. AFS’nin 9-11 Nisan tarihlerinde de Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenecek olan China Refrigeration ile uluslar arası fuar programına devam edeceğini söyleyen Poyraz, ardından da Türk iklimlendirme sektörünün en büyük organizasyonu olan ISK-Sodex 2014’te yer alacağını belirtti. Poyraz, 7-10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan fuara üretimini yaptıkları flexible hava kanalları ve havalandırma ekipmanları ile Türkiye distribütörlüğünü üstlendikleri havalandırma ekipmanlarını kapsayan geniş bir ürün yelpazesi ile katılacaklarını sözlerine ekledi. Kapalı yaşam alanlarında hava kalitesini yükseltmeyi her zaman hedef edinmiş olan AFS, bu yöndeki çalışmaları ve amaçları ile Avrupa’nın en büyük sektörel fuarı Mostra Convegno 2014 Expo Comfort (MCE)’ta yerini aldı. AFS, Mostra Convegno 2014’e katıldı
  • 23.
  • 24. Haberler 22 ISITMA sektörünün lider firmalarından biri olan Daf Enerji, 18 – 21 Mart tarihlerinde Dünya’nın farklı bölgelerinden gelen 1.000.0000’u aşkın profesyonelin ziyaret ettiği Milano’da düzenlenen Mostra Convegno ısıtma, soğutma ve havalandırma fuarında ürünlerini sergiledi. DAF Enerji 2007 yılında çıkan Enerji Verimliği Kanunu sonrasında, Mas-Daf Grup’un yöneticileri tarafından yarım asırlık sektör tecrübesi ile 2009 yılından tamamen Türk sermayesi ile kurulmuştur. Daf Enerji üç ana başlıkta hizmet vermektedir; • Üretimi alanı yaklaşık 4.000 m2 olan Tuzla Sanayi Sitesindeki fabrikasında Isı İstasyonu üretimi yapar. • Isı gider paylaşım sistemi için gerekli olan ısı istasyonu, ısı sayacı, ısı pay ölçer, sıcak ve soğuk su sayaçları gibi ürünlerin satışı, bununla birlikte gider paylaşım sisteminin doğru ve eksiksiz kurulumu için gerekli olan teknik desteği verir. • Isı gider paylaşım sistemi firmamız tarafından ya da başka bir firma tarafından (m-bus protokollü) kurulmuş olan binalara okuma ve hizmet paylaşımı yapmaktadır. Daf Enerji bünyesindeki 87 kişilik kadrosu ile hizmet vermektedir. Sektörde, “Satış Sonrası Hizmetler” ve “Teknik Servis ve Destek” departmanlarında açık ara en fazla personel bulunduran öncü firmadır. Mechanic Dergisi’ni ve tesisat sektörünün önde gelen isimlerini İtalya Milano’da ağırlayan Daf Enerji ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Mechanic Dergisi Milano’da Enerjimizi Daf’da birleştirdik
  • 25.
  • 26. Haberler 24 KÜLTÜRÜN Tasarıma olan etkileri ve sürdürülebilirlik temasının işlendiği seminerlerde Red Dot Tasarım Ödüllü İtalyan Tasarımcı ve Mimar Massimo Iosa Ghini, Endüstriyel Tasarımcı Yılmaz Zenger, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer ile CSIL temsilcisi Sara Colautti dinleyicilere değerli bilgiler verdi. Kültürün tasarıma olan etkilerine, endüstriyel ürün, tasarım ve projelendirme alanındaki çalışmalarına değinen İtalyan Mimar ve Tasarımcı Massimo Iosa GHINI; “Tasarım insan zekasını bir materyale dönüştürmek, netice itibariyle mantık dahilinde bir ürün ortaya çıkarmaktır. Kültür ve tasarımı şekillendirirken teknolojiyi kullanmak oldukça önemli. Tabi bu da tek başına yeterli değil, sadece girdilerden bir tanesi. Teknoloji insan için çalışmalı, insana hizmet etmeli, tasarıma baktığımızda da oda insan için yapılmalıdır. İnsana sağladığımız fayda mekanik bir şey olmamalı, insanların estetiğine hitap etmeli, filozofik bir fayda oluşturulmalı. Bir ürün tasarlarken bir başkasının bu tasarımı nasıl kullanacağı düşünülmeli, ürün hakkında ne düşüneceği akıllara gelmeli. Ürünü tasarlarken zevk alınmalı ve mutlu olunmalı. Her ürün bir fikir dahilinde oluşturulmalı. Ben gelenekle de bağlantılı, modernlikle geleneğin iç içe geçtiği ürünler tasarlıyorum. Tabi daha kuru, biraz daha fakir ürünler de yapılmalı, eski ve antik özellikli ürünler de elde edilmeli. Bu ürünlerde her zaman teknoloji ve dizayn fikri kullanıldı. Örneğin Wosvagen otomobiller günümüzde yenilendi. Biz aynısını mutfakta yaptık. Çok geleneksel bir mutfağı, İngiliz stilinde yapılan bir mutfağı, dönüşüm işleminden sonra geleneksel olan ancak son derecede modernlik içeren bir mutfak olarak tasarladık.” dedi. Havayı temizleyen katalitik sistemler Mutfak tasarımlarında son yıllarda natürel unsurlar kullandığına değinen Ghini; “Tamamen ekolojik, tutkal dahi içermeyen sürdürülebilir ürünler ürettik. Doğaya bağlı birçok tasarımımız var. Malzeme olarak ahşap ve taş kullanmayı tercih ettiğimiz projelerimiz var. Evlerin enerjilerine yönelik teknolojiler kullanıyoruz. Havayı temizleyen katalitik sistemler kullanıyoruz. Roma’da akıllı şehirler yapıyoruz. Evlerde bitkilerle oluşturulan duvarlar tasarlıyoruz. Tasarımda sürdürülebilirlik oldukça önemli. Bu konuda yaptığım bir başka proje de bitkilerin yağmur sularıyla sulanmasını sağlayan bir durak. Ayrıca metrolarda katalitik sistemler de kullandık. Bunların yanında doğal ısıtma ve soğutma sağlayan binalar da tasarladık.” dedi. Tasarımda fayda sağlamak önemli Fayda sağlayan şeyleri bir araya getirdiğini belirten Ghini sözlerine; ‘’Örneğin banyolarda küvetlere dalga imajı vererek, küvete kolay girebilmeyi sağlıyoruz. Son zamanlarda tasarımlarda ışık unsuru da önemli, bu beni oldukça etkiliyor. Son gelinen noktadaki teknolojik gelişimle artık ışıkla da oynayabiliyoruz. Ortamın tüm detaylarını ele alarak ışık ile mimari tasarımlar da yapılabiliyor.” diyerek devam etti. Tasarımda hareketlilik, süreklilik ve akışkanlık detayları Sıvıların niteliğinden bahseden Ghini; “Sıvılar kendi formlarını uzun süre saklıyor ve koruyorlar. Kendi yaşamımızı göz önüne alırsak likit bir yaşamımız var. Modern toplumdaki stabilitenin değişimi, bilgi akışının hızı ortamları hem estetik hem de fonksiyonel açıdan değerlendirmemizi sağlıyor. Bu noktada kültürel değişimleri de göz önüne almamız gerekiyor. Ferrari Maserati Müzesi, IBM firmalarına yaptığım tasarımlarda da akışkanlık hareketlilik, süreklilik fikirlerini kullandım. Ayrıca farklı projelerde hotellerde geleneksel mobilyalarla modern unsurların karışımını bir araya getirdik. Ferrari ve Tiffany mağazalarında da rasyonel formlara ağırlık verdik. Kozmetik ürünler satan Kiko mağazasında çizgi ve eğim özelliklerini ön planda tuttuk. Kiko mağazaları tasarımlarımızda temel unsurumuz ürünün sergilemesiydi. Bu tasarımların taklidi birçok kozmetik firması tarafından da yapıldı. ” dedi. Mimar, iç mimar ve tasarımcıların buluştuğu, yurt dışı iş bağlantılarının yapıldığı ve sektörle ilgili son yenilikleri sunan ZOW Fuarı, ikinci gününde Konsept Projeler işbirliği ile gerçekleştirdiği ZOW Essentials Seminer Programı ile dikkat çekti. Ferrari ve Tiffany’nin ödüllü tasarımcısına yoğun ilgi
  • 27.
  • 28. Haberler 26 Avrupa’ya yüzde 30 Ortadoğu’ya yüzde 34 ihracat Sara Colautti; “Mobilya sektöründe şirketlerin yüzde 30 kadarı farklı ülkelerde de tesislere sahip. Gelişmekte olan ülkeler yeni tesislere ve farklılaşma amaçlı ar-geye büyük yatırım yapıyor. 10 yıl öncesine kıyasla 5 kat daha fazla mobilya harcaması söz konusu. Gelişmekte olan ülkeler, Asya ve Pasifik ülkeleri gibi bu harcamada önemli pay alıyor. Sadece Batı Avrupa harcamanın yüzde 32’sini gerçekleştiriyor. Kriz sonrası 2 yıldır büyük bir düşüş vardı. Ama önümüzdeki yıllarda yüzde 3 gelişme öngörüyoruz. Ayrıca Batı Avrupa’da gelişmenin azalacağını düşünüyoruz. Son 10 yılda mobilya ticaretinin mobilya üretiminden daha fazla bir ivme kazandığını görüyoruz. Krizden sonra kişi başına düşen harcamalar artmış. Eskiden yüksek gelirli ülkelerin kapalı pazarı tercih ettiğini biliyoruz. Günümüzde başta İspanya olmak üzere birçok ülkenin açık pazara dönüşme eğilimi var. Sektörde son 10 yıllık bir dönemde çok hızlı gelişme kaydedildi. Bunda Türk ekonomisinin çok etkisi var. 2009 krizinde bile Türkiye’de mobilya üretimi devam etti. Yüzde 10’luk bir büyüme gerçekleşti ki bu ciddi bir büyüme. Bu dönemde büyüme ortalamaları Dünyada 4.7’ydi. Kişiye özel üretim büyümede çok etkiliydi. Türk halkının zevkleri ve talepleri değişiyor. Bu değişimin büyümeye de doğrudan etkisi oluyor. Türkiye düşük ve orta gelirli ülkeler arasında çok önemli bir büyüme kaydediyor. Avrupa’ya yüzde 30 Ortadoğu’ya yüzde 34 ihracat yapıyor. Türkiye ahşap bazlı paneller açısından da çok iyi bir üretici. Aynı zamanda bu konuda çok iyi bir ihracatçı, Türkiye’de yılda 1 milyon metreküp panel üretiliyor. Bu da gösteriyor ki Dünyada kullanılan ahşap panellerin neredeyse tamamı Türkiye’de üretilmiş.” dedi. Dünya çapında tasarımcılar yetiştirebilecek coğrafya Endüstriyel tasarımcı Yılmaz Zenger; “İstanbul geçmişinde çok fazla kültürel malzeme olan bir şehir. Çok eskiye gitmeye gerek yok; Bizans, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti olarak düşünmek bile kültür çeşitliliğine çok önemli bir örnek. Bu bağlamda tasarıma çok ciddi malzemeler oluşturuyor. Ayrıca ben karşı kültürle tasarımı birbirine çok yakıştırırım. Az önce de belirttiğim gibi İstanbul çok fazla karşı kültürü barındıran bir şehir. Bunun tasarıma olan etkileri de yadsınamaz.” dedi. Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; kültürel çatışma alanı olarak tasarım başlıklı seminerinde tasarım ve mimarlık konusunda değerli bilgiler veren Güzer, özellikle mimarlık öğrencileri tarafından ilgiyle dinlendi. Güzer; “Popüler ürünler görecilidir. Mimarların beğendiği ürünü tüketiciler beğenmeyebilir yada bunun tam tersi olabilir. Bu yüzden 60’lı yıllar her iki taraf için de güzel yıllardı. Çeşit azdı. Şimdi ise şuan ki Zow fuarında bile binlerce çeşit bulunmaktadır.’’ dedi.
  • 29.
  • 30. Haberler 28 Uludağ Ekonomi Zirvesi Daikin sponsorluğunda Fatih Terim’i ağırladı Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin Daikin sponsorluğunda gerçekleşen oturumunda Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, yeni dönemde liderliği anlattı. ‘Hazır, Hızır ve Huzur’ olarak açıkladığı ‘3H’ formülünü paylaşan Terim, iş dünyasına başarılı olmaktan liderliğe kadar önemli mesajlar verdi. Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle Uludağ Grand Yazıcı Otel’de 21–22 Mart 2014’te gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi Zirvesi, iş ve ekonomi dünyasını bu yıl üçüncü kez bir araya getirdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açılış, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de kapanış konuşmasını yaptığı zirvenin, ilgiyle dinlenen konuşmacılarından biri de Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim oldu. Şirketlerde aidiyet duygusu oluşmalı Daikin sponsorluğunda gerçekleşen oturumda ‘Yeni Dönemde Liderlik’ konulu bir konuşma yapan Fatih Terim, kitaplarda yazılı olanları değil kendi deneyimlerini aktardığını vurguladı. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder’in Daikin’in iklimlendirme sektöründeki liderliğine vurgu yaptığı kısa bir konuşmanın ardından sahneye davet ettiği Fatih Terim, sözlerine aidiyet duygusunun önemi ile başladı. Terim, futbol hayatı boyunca çok az takımla çalışmış olmasının bu duygusunun gelişmiş olmasından kaynaklandığını söyledi. Şirketlerde aidiyet duygusuna inandığını ve bir aile gibi hareket edilmesi gerektiğini belirten Terim, liderlere de aktif ve katılımcı olmalarını önerdi. Uzak bir yaklaşımı samimi bulmadığını dile getiren Terim, “Hiçbir zaman emir-komuta zinciri ile çalışmadım. Muhakkak ki bir mesafe olacak ama göründüğüm gibi otoriter değilim. O kendiliğinden oluşunca güzeldir” dedi. Risk almadan hiçbir şey kazanılmaz Her zaman, pansuman yaparak değil ameliyat ederek meseleyi kökten çözmek için çalıştığını kaydeden Terim, “Farklı olmaya çalışmıyorum, fark yaratmaya çalışıyorum” dedi. ‘Risk almadan hiçbir şey kazanılmaz’ diyen Terim, başarıya ulaşmak için ‘çılgınca’ değil ama risk alınması gerektiğini savundu. ‘Hiç eleştiriye gelemiyor’ eleştirilerine de yapıt veren Terim, “Kazandığımız zaman takdir mekanizmasını işletemeyenler kaybettiğimiz zaman eleştirinin de gerekliliğini bilemiyorlar. Bir başarıyı iyi ifade edebiliyorsanız nezaket olarak da iyi bir eleştiriye hakkınız vardır” diye konuştu. Liderlikte güven ve takdir duygusuna çok önem verdiğini dile getiren Terim, sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan işlere gerekli anlamın yüklenmesinden yanayım. Yapılan işin bir anlamı olduğunu gösterin. Bunu yapabilirseniz çok başarılı olabilirsiniz. Ödül ve cezaya gerek kalmaz. Takdir duygusunu belli etmekten geri durmayın.” Fatih Hoca’nın 3H formülü “Hayatımda 3H’ye çok önem veririm” diyen Terim, “Hazır, Hızır ve Huzur” olarak nitelendirdiği 3H formülünü ise şöyle açıkladı: “Hazır olunursa Hızır yardıma yetişir ve huzur bulunabilir. Hazır olmak için elinizden geleni yapın, muhakkak Hızır nasıl olsa yardımınıza koşar. O yüzden hazır olmadan tabii Hızır’ın gelmesini beklemeyin. Hayatta her şeye hazır olmak lazım. Hele hele bugün bırakın 24 saati, bir saatte, bir dakikada dahi gündemler değişirken ‘Bir soluklanalım’ demeye bile kimsenin vakti yokken böyle bir şeye hep hazır olmalısınız. Hele benim işimde bildiğiniz gibi... Hayat, insana çok şeyler getiriyor. Çok iyi giderken birden bire kötü, çok kötü giderken birden bire iyi olabiliyorsunuz. Onda kalmadan hayata devam etmek lazım. Onda kalırsanız başkalarının da istediğini, sizin istemediğinizi yapmış olursunuz.” Liderlikte önemli olan başka bir unsurun da kriz yönetimi olduğuna değinen Terim, kendileri gibi hem fiziğe hem psikolojiye dayalı, ikisinin de çok ağır tezahür ettiği durumlarda her an bir karışıklık, her an başkası için kaos olabilecek, bazen basit olarak nitelendirilebilecek birçok hadise yaşanabildiğini, bunların içinde boğulup kalmamak gerektiğini vurguladı. Ancak son kararı liderin vermesi gerektiğine dikkat çeken Terim, “Kaç kişiyle çalışırlarsa çalışsınlar, liderler sonunda yalnızdır” derken, “Herkes uzman olduğu alanda çalışmalı, başkasının işine karışmamalı” sözleriyle herkese bildiği işi yapmasını da tavsiye etti. Fatih Hoca’dan iş dünyasına altın öğütler
  • 31.
  • 32. Haberler 30 KIŞIN soğuk günlerini rahatça ısınarak geçirirken bir yandan da ısı pay ölçer cihazları sayesinde yakıt tasarrufu yapan tüketiciler, ista tarafından da ödüllendirildi. 2008 yılında Türkiye pazarına giren, dünyanın enerji verimliliği alanındaki lider şirketi Alman ista, ısı pay ölçer sistemi sayesinde en yüksek tasarruf oranına ulaşan 10 müşterisine sertifika gönderdi. Geçen kış ista ısı pay ölçer taktıran bu apartmanların tasarruf oranı yüzde 35 ile 49 arasında değişiyor. Bu da yakıt faturalarının yarı yarıya azalması anlamına geliyor. ista Türkiye Genel Müdürü Zafer Yavuztürk, “Geçen kış, ista ısı pay ölçer cihazı taktıran aileler, önemli oranda doğalgaz tasarrufu yaptılar. Hem istedikleri kadar ısındılar hem de ısındıkları kadar ödediler. Biz de en yüksek tasarruf oranını yakalayan müşterilerimizi ödüllendirmek için sertifika gönderdik” diye bilgi verdi. ista’nın cihazlarını taktıran apartmanlardaki yakıt gideri karşılaştırmaları ise tasarruf oranlarının ne derece yüz güldürdüğünü gösteriyor. Bu oranlar aynı zamanda Türkiye için de yakıt tasarrufunda varılacak noktayı göstermesi açısından önem taşıyor. Isı pay ölçer nasıl çalışıyor? Merkezi sistemle ısınan binalarda kullanılma zorunluluğu bulunan ısı pay ölçer sistemleri ile dairede bulunan her radyatörün tükettiği enerji miktarı saptanabiliyor. Kurulumu çok basit olan sistemde, herhangi bir tadilata gerek kalmadan küçük cihazlar radyatörlere monte ediliyor. Böylece faturalandırma, tüketilen enerjinin daire ya da metrekare başına bölünmesi yerine radyatörün kullanımına bağlı olarak gerçekleştiriliyor. Konut sakinleri termostatik vanalar sayesinde odaların sıcaklıklarını istedikleri konuma ayarlayabiliyor. Kullanılmayan odalarda minimum seviyeye getirilen sıcaklık, faturaya enerji tasarrufu olarak yansıyor. Apartman sakinleri arasında şikayete ve tartışmaya neden olan sıcaklık sorunu da ortadan kalkıyor. Herkes evindeki ısı düzeyini kendi ayarlayabiliyor. Tüketim, ista’nın geliştirdiği bir program sayesinde uzaktan okuma yoluyla belirleniyor. ista her ay, dairelerin aylık tüketim raporunu hazırlayarak site yönetimine gönderiyor. Site yönetimi de bu raporlara göre yakıt bedelini tahsil ediyor. Isı pay ölçer sistemiyle yüzde 49’a varan tasarruf sağladılar ista, tasarruf şampiyonlarını sertifika ile ödüllendirdi Enerji verimliliği alanında dünya devi olan Alman ista, ısı pay ölçer sistemlerini kullanarak en yüksek tasarruf oranına ulaşan 10 müşterisini sertifika ile ödüllendirdi. En yüksek tasarruf oranı yüzde 49 olarak gerçekleşti. Enerji tasarrufunun şampiyonları MEVSİM normallerinin üzerinde seyreden hava durumunun ardından başlayan yoğun yağışlarla binalar zarar görüyor. Sıcak havalarla genleşen binaların iskeleti konumundaki donatı elemanları (demir, çimento, tuğla vb.) havaların soğumasıyla ve yağışlarla birlikte zedeleniyor. Yeterli koruma mekanizmalarının olmadığı binalarda gerçekleşen bu hasarlar, birçok kişinin sağlıksız koşullarda yaşamasına ve ölümle sonuçlanabilecek çürümelere, çökükler ve hatta yıkılmalara zemin hazırlıyor. Çbs İzoguard Yalıtım Sistemleri Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Yılmaz; “Yaşanabilecek yoğun yağışlar, fırtınalar, depremler gibi doğal afetler; çalıştığımız, alışveriş yaptığımız, yaşadığımız binalara hasar veriyor. Halk arasında sadece ısı kaybını engelleme niteliğiyle bilinen yalıtım ve mantolama sistemleri ise bizi bu tehditlerden korumak adına alınabilecek en mühim önlem. Donatı elemanlarına karşı koruyucu bir fonksiyonu bulunan yalıtım öğeleri, vücudumuzdaki iskeletimizi koruyan kas dokusu ve deri görevindedir” dedi. Ani hava değişimleri binaları yıpratıyor
  • 33.
  • 34. Haberler 32 DÜNYANIN önde gelen cam ambalaj üreticilerinden biri olan Anadolu Cam Sanayii A.Ş. ‘Hayata Cam Kat’ projesinin ikinci yılında web sitesini yeni yüzüyle takipçilerinin beğenisine sundu. Daha yaşanabilir bir dünya için çevre bilincinin artırılması gerektiğine inanan Anadolu Cam, Hayata Cam Kat projesi ile camın sağlığını, saflığını ve güzelliğini hayatın her anına taşımayı amaçlıyor ve internet sitesi aracılığıyla geniş kitleleri bu proje hakkında bilgilendiriyor. www.hayatacamkat.com web sitesinde cam ambalaj dünyasından sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, çevre ve yaşam konularına dair birçok değişik ve güncel haber yer alıyor. İnternet sitesini ziyaret edenler haberlere yorum yazabiliyor ve aynı zamanda sosyal medyada da paylaşabilme fırsatını yakalıyor. Paylaşılan haberlerin yanı sıra cam ambalaj hakkında görsel ve videolara da siteden ulaşılabiliyor. Hayata Cam Kat 170 bin ziyaretçiye ulaştı Tüm içerik bilgilerine en kolay şekilde ulaşılma imkanı veren tasarımıyla kullanıcılara ulaşan web sitesi, çarpıcı yeni yüzüyle dikkat çekiyor. Site, farklı görünümü ve eğlenceli konseptiyle de kullanıcıların ilgisini topluyor. Görsellik ve içerik açısından ziyaretçilere çoklu seçeneklerin sunulduğu Hayata Cam Kat’ın yeni web sayfası yüksek kalitede görsellerle zenginleştirildi. Yaklaşık 170 bin ziyaretçisi bulunan web sitesinin sunduğu yeniliklerle Hayata Cam Kat Ailesi’nin daha da büyümesini hedefleniyor. Daha yaşanabilir bir dünya için çevre bilincinin artırılması gerektiğine inanan Anadolu Cam, camın sağlığını, saflığını ve güzelliğini hayatın her anına taşımak amacıyla oluşturduğu ‘Hayata Cam Kat’ projesinin ikinci yılında internet sitesini yeniledi Hayata cam kat projesi ikinci yılını yenilenen yüzüyle kutluyor SAĞLIK bakanlığı tarafından Toki kontrolünde yaptırılan hastanelerin ısınma ve sıcak kullanım suyu ihtiyaçlarının karşılanması için Mimsan markalı ürünler tercih edildi. Sağlık yatırımlarının hız kazandığı günümüzde modern sağlık tesisleri inşaatları tüm hızıyla devam ediyor. Birçok hastane yatırımında yüksek verimli Mimsan kalorifer kazanlarının yanında sıcak kullanım suyu ihtiyacının karşılanması için Mimsan Emaye hızlı boylerler de birlikte kullanılıyor. Bitlis-Tatvan 400 yataklı Devlet Hastanesi, Aydın-Nazilli 400 yataklı Devlet Hastanesi, Karabük 300 yataklı Devlet Hastanesi, Bursa-İnegöl 300 yataklı Devlet Hastanesi Mimsan kalorifer kazanlarını ve boylerlerini kullanan hastanelerin başında geliyor. Hastalar Mimsan sıcaklığı ile sağlığına kavuşuyor
  • 35.
  • 36. Haberler 34 DEPREME karşı binaların en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, taşıyıcı donatıyı paslanmaktan koruyor. Türkiye’de yapıların yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmazken yalıtım yapılmayan binaların ömrü ise 15-20 yıl içerisinde yüzde 50 azalıyor. Türkiye’de inşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticisi Eryap, su yalıtımındaki iddialı markası Focus Membran ile yapılacak uygulamalarla suyun yapılara verdiği hasarın önüne geçilebileceğinin altını çiziyor. Sağlıklı ve konforlu yapılar için su yalıtımı şart Focus Membran, yapıların suyun neden olduğu olumsuz etkilere karşı korunması ve yaşam alanlarında konforlu bir su izolasyonu sağlanması amacı ile kullanılan; yapıların temel, perde, bodrum, bahçe, teras ve çatılarında, köprü, viyadük gibi farklı yüklere maruz kalan alanlar için de uygun su izolasyon malzemesidir. Focus Membran bitüm esaslı bir yalıtım malzemesi olup, içerisinde yapısını güçlendirici farklı dayanımdaki taşıyıcılar ve polimerler içermektedir. Bu polimerler malzemeye farklı dayanımlar katmakla beraber ürünün kolay uygulanmasında ve mükemmel bir su izolasyonu sağlamasında önemli bir rol oynamaktadır. Polimerlerle takviye edilmiş bitüm, farklı çekme, kopma ve yırtılma dayanıma sahip polyester ya da cam tülü taşıyıcılar kullanılarak nihai özelliklerine ulaşmaktadır. Taşıyıcı özellikleri ile doğru orantılı olarak farklı detaylarda ve iklim şartlarında uygulama ve kullanım kolaylığı sunmaktadır. Focus Membran, ulusal ve uluslararası geçerliliği olan tüm sertifikasyonunu tamamlayarak tescilli bir marka olmanın tüm gereklerini yerine getirmektedir. Çeşitli ülkelere ihraç da edilen Focus Membran’ın tüm ürünlerinin, AB normlarına uygunluk anlamına gelen CE standardı bulunuyor. Türkiye genelinde özel ve kamusal yapılarda yaygın kullanılan Focus Membran; Batışehir, İstwest, LÖSEV Ankara, Başakşehir Belediye Stadı, Bayrampaşa Forum AVM, Selçuk Üniversitesi, İstanbul Başakşehir Pazaryeri Toplu Konutları ve son olarak Ankara’da yapımı devam eden Savunma Sanayii Müsteşarlığı Yeni Hizmet Binası gibi önemli referanslara sahip. Yapıların deprem sonucu yıkılmalarının en önemli nedeni olan korozyonun önlenmesi için su yalıtımı gerekiyor. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı donatısının taşıma kapasitesi ve olası bir deprem karşısındaki direnci düşüyor. Binaların su yalıtımında Focus Membran bitümlü su yalıtım örtüleri kullanılması, suya ve suyun olumsuz etkilerine karşı yapıların ekonomik kullanım ömrünü uzatıyor. Su yalıtımı ile binaların ekonomik ömrü uzuyor
  • 37.
  • 38. Haberler 36 HHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHHaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaabbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbbeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr DÜNYA enerji verimliliği için çalışırken 2012 yılı sonu itibariyle cari açığının yüzde 71’i enerji ithalatından kaynaklanan Türkiye’de de enerji verimliliği yol haritası çizildi. Artık klimalarda enerji tüketimi en aza iniyor. 2020 yılına kadar enerji tüketimini ve karbondioksit emisyonunu yüzde 20 azaltmak ve yenilenebilir enerji kullanımını yüzde 20 artırmak amacıyla bir dizi önlem alan Avrupa Birliği, 2013 yılı başında klimalar için Sezonsal Verimlilik kriterlerini uygulamaya başladı. Aynı yolda ilerleyen Türkiye de klimalarda Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre belirlenmiş yeni enerji etiketi sınıflarına geçiş yaptı. Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin Türkiye distribütörü KlimaPlus’ın Genel Müdürü Yenal Altaç, yeni düzenleme ile yaşanacak değişiklikler konusunda bilgi verdi. Klimaların performansı gerçeğe en yakın şekilde sınıflandırılacak 1 Ocak 2014’te yürürlüğe giren “Klimaların Enerji Etiketlemesine Dair Tebliğ” ile geçerli olan Sezonsal Verimlilik kavramını anlatan KlimaPlus Genel Müdürü Yenal Altaç, kapasitesi 12 kilovatın altında olan klimalar için performans ölçüm metotlarının değiştiğini ve Sezonsal Verimlilik teriminin tanımlandığını belirtti. Altaç, “Daha önce geçerli olan Nominal Verimlilik değerleri yani ısıtma ve soğutma için belirlenen standart birer değer ile cihazların kullanıldığı iç ve dış dizayn şartlarına göre saha performansları arasında ciddi farklar oluşabiliyordu. Çünkü gerçek hayatta dünyamızın ve dolayısıyla yaşadığımız ortamın ısısı her zaman değişebiliyor ve bizler farklı sıcaklık derecelerine ihtiyaç duyuyoruz. Oysaki bir önceki verimlilik hesapları ısıtma için sadece +7°C; soğutma için +35°C sabit dış hava sıcaklığı kabul edilerek hesaplanıyordu. Yeni hesaplama yönteminde ise ısıtma modu için -7°C, +2°C, +7°C, +12°C sıcaklıktaki tüketim değerleri, soğutma modu için +20°C, +25°C, +30°C, +35°C sıcaklıklarındaki tüketim değerleri de hesaba dahil ediliyor. Dolayısıyla önceden geçerli olan nominal değerler cihazların verimliliğini ölçmede yetersiz kalırken, 2014 yılı itibariyle Türkiye’deki klimalar için de geçerli olacak Sezonsal Verimlilik değerleri, ürünün performansını gerçeğe en yakın şekilde sınıflandırıyor. Böylece klimalar tüm ısıtma ve soğutma sezonu boyunca farklı hava sıcaklıklarında da tasarruflu ve performanslı çalışacak şekilde geliştiriliyor.” diye konuştu. Artık Antalya için A sınıfı olan bir klima , İstanbul için A sınıfı olmayabilir Klimalarda enerji sınıfları değişiyor Yenal Altaç Genel Müdür
  • 39.
  • 40. Haberler 38 3 farklı iklim bölgesine göre klimaların enerji performans sınıfları belirlenecek Yenal Altaç, açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeni düzenleme ile Türkiye, ısıtma sezonu için iklim haritası çıkarılarak 3 farklı iklim bölgesine ayrıldı. Yeni sınıflandırma sistemine göre örneğin, Antalya için A sınıfı olan bir klima İstanbul için A sınıfı olmayabilir. Bu nedenle tüketiciler klima alırken bulundukları bölgenin iklim şartlarına uygun özellikteki klimaları tercih ettikleri zaman hem maksimum verim elde edecek hem de enerji tasarrufu sağlamış olacaklar.” Kapalı ve bekleme konumundaki enerji tüketimi de hesaplanacak Sezonsal verimliliğin cihazın kapalı konumda veya bekleme konumunda tükettiği enerjiyi de dikkate aldığını belirten Yenal Altaç, küçük olduğu düşünülerek göz ardı edilen bu miktarın aslında tüm sezon düşünüldüğü zaman enerji verimliliğine katkı sağladığını vurguladı. A+++ enerji verimliliğinin en üst sınıfını ifade ediyor Altaç, pazarda en üst enerji sınıfında yer alan mevcut bir ürün ile yeni sistemin en üst sınıfı A+++ kategorisine giren bir ürün arasında enerji tüketimi ve dolayısıyla kullanıcının masrafları açısından büyük farklar oluşabileceğine dikkat çekti. Enerji verimliliği yüksek inverter klimalar öne çıkıyor Sezonsal Verimlilik kriterleri olarak da bilinen enerji sınıfları ölçeğinin, A, A+, A++, A+++ gibi yeni ölçüm kriterlerine göre yeniden düzenlendiğini ifade eden Altaç, yeni tebliğ ile enerji verimliliği yüksek olan inverter klimaların ön plana çıkacağını vurguladı. Inverter olan ile olmayan arasındaki fark enerji etiketine yansımıyordu Altaç, inverter klimalarda beklenen yükselişin sebebini ise şöyle açıkladı; “Bir önceki tebliğde, A sınıfı iki klimadan inverter olan ile olmayan arasında bir elektrik tüketim farkı olduğu halde, bu farkı tüketici cihazı kullanmadan bilmiyordu. Dolayısı ile tüketici ‘Enerji verimli bir cihaz aldım, hem de fiyatı düşük’ diyerek inverter olmayan bir klimayı tercih edebiliyordu. Ancak benzer koşullarda komşusunun inverter kliması ile mukayese ettiğinde farkı kullanımda görüyor ve daha fazla enerji gideri ödediğini fark ediyordu. Şimdi bu durum doğrudan etiketlemeye yansımış olacak. Çünkü yeni kriterler ürün performanslarının daha iyi ayrışmasını sağlayacak. Böylece yeni tebliğ ile düşük enerji verimlilik sınıfında yer alan ürünlerin pazara sürülmesi engellenmiş olacak.” 2014 Türkiye’de Sezonsal Verimlilik Yılı olacak Altaç, “Yeni tebliğ ile ürünlerin Sezonsal Verimlilik kriterlerine uygun bir şekilde üretilmesi ve ithal edilmesi konusunda firmalar yönlendirilecek. 12 kilovatın altındaki klimaları kapsayan tebliğ gereğince minimum Sezonsal Verimlilik değerlerini sağlayan klima sistemleri üretilecek veya ithal edilecek. Sezonsal Verimlilik ile temel olarak klima sistemlerinin çevreye duyarlı olacak şekilde tasarlanması, tüketiciye şeffaf bilgi sunulması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu tebliğ ile elektrik enerjisinden önemli bir tasarruf sağlanması bekleniyor.” diyerek sözlerini tamamladı. Ankara Metrosu Çayyolu hattında açılış tarihinin yaklaşması ile birlikte mekanik ve hidrolik sistemlerin işletmeye alma çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Bu hatta bulunan ve montajı tamamlanan Alfen yangın pompaları Alfen Teknik Servisleri tarafından devreye alınıp yükleniciye ve idareye teslim edildi. Çayyolu ve Sincan hatlarında bulunan 22 adet yangın pompasının herbiri iki adet elektrikli hat tipi pompa ve bir adet jokey pompa ile genleşme tankından oluşuyor. Mart ayında açılışı yapılacak Çayyolu hattıyla birlikte yangın pompalarının devreye alınması tamamlanmış olacak. Ankara Metrosu Çayyolu hattında Alfen Yangın Pompaları tercih edildi
  • 41.
  • 42. Yangın 40 GÜVENLİK ve korunum gereksinimlerinin gelişmesi ve daha iyi anlaşılması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uygulamaların yaygınlaşmasını her geçen gün arttırmaktadır. Uluslararası birçok standart ile kesişen ve benzer şartlar sunan yerel yönetmeliğimizdeki gelişmeler de, bu uygulama artışının en önemli nedeni olmuştur. Ayrıca, özellikle özel işletmelerin ve uluslararası bazda çalışan firmaların sigorta gereksinimleri aynı paralellikte uygulama zorunluluklarını arttırmaktadır. Tüm bu gelişmeler; daha güvenli ve yangın korunumlu binalar, tesisler ve işletmeler yaratmaktadır. Yangın korunumunda başlıca gelen çözümlerden biri olan sprinkler sistemlerinin hertürlü binada uygulama şartları, kullanım veya işletme amaçlarına yönelik şekilde belirlenmektedir. Tüm dünyada ve de ülkemizde hızla gelişen, yüksek kapasitelerdeki taşımacılık-lojistik sektörü, geniş ve yüksek depolama bina gereksinimlerini doğurmakta, yüksek kapasitelerde ürün ve malzeme depolanan bu tip yerlerde, hem yerel yönetmeliğimiz ve resmi merci gereklilikleri, hem de uluslararası standartlar ve sigorta gereksinimleri, bu otomatik sistem uygulamalarını kaçınılmaz hale getirmektedir. Tabi ki yalnızca bu tip işletmeler ile sınırlı kalınmadan; her türlü bina içerisinde, sınırlı ve kısmi bölgeler gözardı edilmeksizin depolama amacı ile kullanılan tüm alanlar, (özellikle endüstriyel tesisler, küçük-orta ve büyük ölçekli ticari-sanayi-üretim işletmeleri, perakende depo-satış işletmeleri, vb.) işletme şartlarına göre yapılan stoklamalar için özellikle incelenmeli ve standartlara uygun gerekli uygulamaları sağlamalıdır. Yerel yönetmeliğimizde sprinkler sistemleri dizayn ve montajında refere edilen EN standartları ve genel olarak bu sistemler için dünya üzerinde kabul gören NFPA ve FM standartları, uygulamalarda kullanılabilecek kod ve detayları sunmaktadır. Yerel resmi merciler, sigorta veya işletme kararları, kullanılacak standardın belirlenmesinde temel olmaktadır. Hangi standart veya kod kullanılırsa kullanılsın, işletme şartlarının iyi analiz edilerek, oluşabilecek değişikliklerin kapsamlı şekilde öngörülmesi gerekmektedir. Aşağıda temel olarak sunulan bilgilerin analizi ve tespiti, sistemlerin; projelendirme, sprinkler tipi seçimi, dizayn, hidrolik hesaplama, genel montaj, yerleşim vb. kademelerinin doğru şekilde uygulanmasını sağlayacaktır. Temel Kriterler, Plan ve Dizayn Ön Bilgileri 1. Uygulama mahal, bölge ve bina-yapı alanı. Çevre şartları ve etkileri. 2. Tavan veya çatı yüksekliği. 3. Tavan veya çatı eğimi. 4. Tavan veya çatı, borulama taşıma mukavemeti ve yük sınırı. 5. Tavan yapısal durumu, sprinkler borulaması ve olası sprinkler su dağılımını veya ulaşımını olumsuz etkileyen engellerin tespiti, bunlara bağlı ek uygulamalar. 6. Diğer yapısal veya mekanik-elektriksel farklı disiplinler elemanlarının durumuna göre ek koruma ihtiyaçlarının belirlenmesi. (Ek kolon sprinkler soğutma koruması, havalandırma kanal altı sprinkler koruma, tavan-çatı yanıcılığı izolasyonu vb.) 7. Depolama yüksekliği, depolama en üst kotu ile tavan arası mesafesi. 8. Depolama tipi ve fiziksel özellikleri. (Tek, çift veya çoklu sıra raflama sistemi, palet üzeri, yığma, tekli veya sırt sırta kapalı raflama, tel kafes- çıtalı veya sabit kapalı raflama, raf içi plastik veya metalik sepet sistemleri, portatif veya hareketli raf sistemleri, vb.) 9. Depolama sıra veya yığınları arası yatay açıklık mesafeleri. 10.Depolanan Malzemelerin Sınıfı. (Class I-IV standart çeşitli yangın yüküne sahip malzemeler, genleşmeli veya genleşmesiz plastik-kauçuk bazlı malzemeler, yanıcı-parlayıcı sıvılar, rulo-top kağıt, araç lastikleri, boş paletler, poliproplan-polietilen depolama kutuları, aerosoller, dokuma harici sentetik örgüler, özel mahallere bağlı spesifik malzemeler, vb.) 11.Depolanan malzemelerin paketleme tipi ve içeriği. (Karton kutular içerisinde, açıkta, plastik muhafazalar ile, vb.) 12.Depolama yüksekliğine, depolama tipi alt sınıfları şartlarına ve fiziksel durumlarına göre ek koruma ihtiyaçlarının belirlenmesi. (Raflar arası sprinkler ek koruma, vb.) Yukarıda belirtilen tüm şartlara bağlı olarak; yangını kontrol altına alma Depolama binaları ve alanlarında otomatik sprinkler sistemi tasarımı ve gereklilikleri MakineMühendisiFirmaSahibi MeproMühendislik EvrenUYGUR
  • 43. 41 ve yayılımını önleme veya direkt söndürmeye yönelik dizayn tercihi yapılacak, dizayn kriterlerine bağlı sprinkler tipi seçilecektir. CMDA (Standart - Alan/Yoğunluk Kontrol Mod), CMSA (Özel Uygulama Kontrol Mod), EC (Extended Covarage – Geniş Koruma Alanlı), Standart Ara Kademe Sprinklerler (Raf veya depolama arası ek koruma kademeleri), ELO sprinklerler (Large Orifis – Geniş Orifisli) veya ESFR (Early Suppression Fast Response) sprinklerler, depo tarzı binaların söndürme sistemleri için kullanılan tiplerdir. Dizayn ve montajın kritik ve temel prensipleri de aşağıdaki noktalara bağlı olacaktır: a. Tehlike Sınıfı: Depolama, tüm standartlarda düşük-orta- yüksek tehlikeden ayrı sınıfta değerlendirilmektedir. Fakat; belli koşullar altında orta veya yüksek tehlike sınıfları da tanımlanabilecektir. “örnek: 3,7m. yükseklik altındaki depolamalarda orta veya yüksek tehlike kriterleri kullanma durumu doğacaktır.” b. Uygulama Yoğunluğu: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden belirlenecektir. Özel tanımlı depo tipi sprinklerlerde, yoğunluk yerine, spesifik sprinkler basıncı kullanılacaktır. c. Operasyon Alanı: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden belirlenecektir. Özel tanımlı depo tipi sprinklerlerde, operasyon alanı yerine, açılacak spesifik sprinkler adedi kullanılacaktır. d. İç-Dış Hortum Debi İhtiyacı: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden veya kullanılan özel tip depo sprinklerine göre belirlenecektir. e. Uygulama Süresi: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden veya kullanılan özel tip depo sprinklerine göre belirlenecektir. f. Yerleşim ve Montaj Kriterleri: Genel anlamda depo sınıfı kriterleri kullanılacaktır, detaylarda sprinkler tipi ve tipe bağlı montaj gereklilikleri de baz alınacaktır. g. Su Kaynağı Kapasitesi: Hidrolik Hesaplama ile belirlenecektir. h. Basınçlandırma Sistemi Kapasitesi: Hidrolik Hesaplama ile belirlenecektir. i. Boru Çaplandırma: Hidrolik Hesaplama ile belirlenecektir. Belirlenen sprinklerlerin depolar için uygulanabilirliği üretici verileri ile doğrulanmalı ve spesifik çözümler için tanımlı sprinkler tipleri kullanılmalıdır. Tüm bu sistem gerekliliklerinin yanı sıra yangın korunumuna bağlı diğer etkenler ve konular da göz ardı edilmemelidir. Isı-Duman tahliye sistem ve uygulamaları, yangın bariyerleri-perdeleri, yapı elemanları yangın dayanımı, vb. sistem, uygulama, koşul ve kriterler, söndürme sistemleri ile paralel düşünülerek, gereklilikler tümü ile sağlanmalıdır. Kaynaklar : 1. NFPA-13_Standart_for_the_ Installation_of_Sprinkler_Systems 2. FM Global-Property_Loss_ Prevention_Data_Sheets_8-9 3. BS/EN-12845_Fixed_ FireFighting_Systems/ Automatic_Sprinkler_Systems– Design,Installation_and_ Maintenance 4. Binaların_Yangından_Korunması_ Hakkında_Yönetmelik
  • 44. Makale 42 Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen florian.hausladen@ibhausladen.de gencay.tatlidamak@ ibhausladen.de Prof.Dr.GerhardHausladen YüksekMimarGencayTatlıdamak Engelli İnsanlar için Sürdürülebilir Atölye
  • 45. 43 TAGS: bütünleşik tasarım, simülasyon, yüksek seviyede ısı korunması, pasif soğutma, gün ışığından yararlanma, güneş enerjisi, ısı geri kazanımı, termal enerji kullanımı, ısı pompası, otomasyon, yenilenebilir enerji, ekolojik yapı malzemeleri Rakamlar ile Atölye Lindenberg: Kullanım zamanları: Pts.-Cuma 7:00 – 18:00 Kullanım yoğunluğu: 180 kişi/gün Kat yüksekliği: 4,00 m A/V oranı: 0,39 m-1 Net alan 4.623 m2 Net kullanım alanı 3.198 m2 U-Değerleri W/(m2K) Dış Duvar 0,18 Çatı 0,14 Pencere 0,70 Döşeme 0,23 Bütünleşik tasarım ekibi: İşveren Lebenshilfe für Behinderte e.V., Lindenberg Mimar Lichtblau, Münih Enerji konsepti IB Hausladen, Kirchheim Mekanik tesisat Reuss u. Partner, Lindau Taşıyıcı sistem Fecher Rundel Partner, Lindau Akustik Ebert, Münih Lindenberg, Almanya’nın güneyinde yer alan, deniz seviyesinden 850 metre yükseklikte ve ülke geneline göre %5 daha fazla güneş alan etrafı yeşil doku ile çevrili bir yerleşkedir. Bu coğrafi ve iklimsel koşullar Lindenberg Atölyesi solar-mimari prensipleri Lindenberg Engelli İnsanlar Atölyesi, bütünleşik tasarım prensibi ile enerji-maliyet- performans odaklı devlet teşvikleri ile gerçekleştirilmiş güneş-odaklı bir yapıdır. Günümüz mimarisinde önemli bir rol oynayan olan “bütünleşik tasarım-süreç-başarı “ konuları için de iyi bir örnek teşkil etmektedir. Solar mimari, enerji, uygun maliyetler ve yasam döngüsü ilkeleri projenin başlangıç süresi ile birlikte, bir arada geliştirilmiş ve projenin odak noktası olan, engelli insanların çalışabileceği mekân kurgusu her zaman ön planda tutulmuştur.
  • 46. Makale 44 için en uygun ortamı sağlayabilmektedir. Bina 140 kişilik atölye alanı, 40 kişilik yönetim bölümü ve ortak kullanım alanlarından oluşmaktadır. Bütün fonksiyonlar olabildiğince tek bir katta çözülmeye çalışılmış ve bariyersiz-esnek çözümler uygulanmıştır. İç mekan çözümü 3 an bölümde düşünülmüştür, giriş kati atölyenin bulunduğu kat, kuzey ve güney atölyelerini birbirine bağlayan ve ayni zaman da ortak mekan olarak kullanılan atölye koridoru ve birinci katta yer alan yönetim bölümü. Büyük cam yüzeyler, doğal ahşap taşıyıcı sistem ve yeşil manzara dokusu, burada hayatlarının büyük bir bölümünü geçirecek olan engelli insanlar için yüksek kalitede bir yasam ve çalışma alanı sağlamaktadır. Buna ek olarak, mekanlar arası şeffaf bölmeler, iç ve dış mekan arasındaki dolaşım alanları, kullanıcılara oryantasyon konusunda büyük kolaylıklar getirmektedir. Ayrıca fiziki ve zihinsel algılamalar için de farklı malzemeler, renkler ve semboller ile yönlendirmeler düşünülmüştür. Cephe, çatı ve ana taşıyıcı sistem selüloz izolasyonlu ahşap taşıyıcılardan oluşmaktadır. Atölye ve yönetim kati döşemesi çelik beton olarak tasarlanıp daha stabil bir konsept düşünülmüştür. Güney yönündeki camlar çift diğerleri ise üç katmanlı camdır. Isı yalıtımlı skylight gün ışığını derinliklere kadar taşıyabilmektedir. Güney cephesinde ki PV modüller yönetim kati için güneş kırıcı olarak kullanılmaktadır. Giriş katında ise cephenin dış yüzeyinde güneş kırıcılar yer almaktadır. Atölye koridoru ve ışık tüpleri 16-19 metreye kadar doğal ışığın kırılarak iletilmesini sağlamaktadır. Yeşil çatı örtüsü ile doğal bir çatı izolasyonu sağlanmıştır. Blower-Door-Test ile yapılan ölçümlerde ısıtılan alanlar için n50=0.6 h-1, diğer alanlar için ise n50=0.81 h-1 hava geçirmezlik katsayıları elde edilmiştir. Bu rakamlar normal değerlerin oldukça altındadır ve yapının özellikle isi kayıplarının
  • 47. 45
  • 48. Makale 46 düşürülmesinde büyük önem taşımıştır. Isı üretimi için yeraltı suyu kaynaklı ısı pompası düşünülmüştür. Ayrıca sıcak su üretimini desteklemek için ise üretimden arta kalan tahtaların yakılabileceği bir kazan sistemi kurulmuştur. Böylelikle ısı enerjisi üretiminde tamamen yenilenebilir kaynaklar kullanılmıştır. Isıtma genelde yerden ısıtma sistemi ile gerçekleştirilir iken, sadece atölyenin kuzey kanadında tavan panellerinden yapılmaktadır. Bunun sebebi ise kuzey kanadında forklift kullanımın olması ve sisteme zarar verilmesinden kaçınılmasıdır. Yazın ise yeraltı kaynak suyu yerden ısıtma sisteminin içinden direk geçirilerek soğutma işlemi sağlanır. Bu şekilde yapının ısıtma ve soğutması için tek bir sistem kullanılır. Atölye havalandırması mekanik sisteme bağlıdır. Bunun bir sebebi oda derinliklerinin fazla olmasıdır. Bunun ile beraber bütün mekanlarda doğal havalandırma (istenildiğinde) imkânları da sağlanmaktadır. Yemekhane ve mutfak için ayrı bir havalandırma sistemi yapmak yerine kontrollü ve otomasyonlu bir şekilde öğle aralarında gerekli havalandırma sadece bu mekanlara sağlanmaktadır. Bu önlem ile standart teknik gereksinimlerinin olabildiğince aza indirilmesini sağlanmıştır. Konsept tasarımında özellikle yaz dönemlerinde (dış hava sıcaklığının iç hava sıcaklığından yüksek olduğu dönem) bütün pencerelerin kapalı olması gerektiği öngörülmüştür. Bu şekilde mekanik havalandırma ile verilecek olan hava yeraltı suyu ile soğutulacaktır. Yüksek iç mekan sıcaklıklarında ise otomatik havalandırma kapakçıkları ve skylights açılarak yoğun sıcaklık çatıdan dışarıya atılacaktır (baca etkisi). Bütünleşik tasarım-süreç-başarı bu projede büyük bir titizlikle uygulanmış ve hayata geçirilmiştir. Devlet tarafından desteklenmiş, takip edilmiş ve solar-mimari ve teknoloji dalında ödül kazanmıştır.
  • 49.
  • 50. Haberler 48 ONEFLEX®FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi Şubat 2014 tarihinde ilk kez Türkiye ve Oneflex İhracat pazarına kullanıma sunuldu. %100 geri dönüşümden üretilmiş olup, elastomerik kauçuk köpüğü üretiminin firelerinden oluştuğundan dolayı aynı zamanda iyi bir ısı yalıtımı ve yoğuşma kontrolü malzemesidir. Ana hedefi, efektif enerji tasarrufu olan yalıtım malzemesi üretmek olan Das Yalıtım San Ve Tic A.Ş. böylelikle, üretim sürecinde oluşan tüm fireyi, etkin bir şekilde, tekrar kullanım sürecine, farklı ve yepyeni bir fonksiyonla çıkarmayı başarmış ve pazarın kullanımına, daha önce sunulmamış bir ürün vermiştir. FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi aynı zamanda, hammaddesinden dolayı bir ısı yalıtım malzemesidir ve hemen hemen aynı karakteristik özelliklere sahiptir. FONEC sağlıklı bir üründür. Aynı amaçla kullanılan cam yünü ürünlerinin olumsuz sağlık raporları mevcuttur, bu göz önüne alındığında Fonec insan sağlığının dikkate alınması gerektiği her yerde rahatlıkla kullanılabilir. Bu ürünün kullanıldığı yerler: Sanayici için, hijyen özellikleri nedeniyle gıda sektöründe, özellikle süt ve yoğurt üretiminde, ilaç sektöründe, otomotiv sektörü, inşaat ve enerji sektöründe, petrol ve gaz endüstrisi için, jeneratörlerin kullanıldığı yerlerde, klima santrallerinin kullanıldığı her yerde. FONEC Teknik Özellikleri: Malzeme Cinsi: Elastomerik kauçuk köpüğü Yoğunluk: 160-240 kg/m3 Isı İletkenliği: 0,0431 W(m .k) Yangın Sınıfı: EN 13501 C S3d0 Çalışma Sıcaklığı: -40 ºC + 110 ºC Boyut: 1000 mm x 2000 mm Kalınlık: 20 mm’den 50 mm’ye kadar Renk: Siyah Geçiş Kaybı: Fonec 160 15mm Rw = 5 dB Fonec 160 25mm Rw = 6 dB Fonec 220 10mm Rw = 8 dB Fonec 220 15mm Rw = 10 dB Fonec 220 25mm Rw = 14 dB Malzeme: Alüminyum Çap Aralığı: Ø 100mm - Ø 610mm Isı Dayanımı: -30 ºC + 150 ºC Hava Akış Hızı: max. 30 m/sn Çalışma Basıncı: max. 5000 Pa Sınıf: Alev yürütmez (m1) Kutu Ambalaj Şekli: Kutu / 7,5mt İzolasyon: Kauçuk Köpük Yoğunluk: 50 - 65 Kg/m3 Kalınlık: 3-15mm ONEFLEX ® FONEC® Yüksek Performanslı Akustik Ses Yalıtım Malzemesi ONEFLEX artist Lamineli Alüminyum Folyo Arası Kauçuk Köpüklü Flexible Boru “Emniyetli ve Esnek Hava Transferi” ISITMA, soğutma, havalandırma ve atık gaz geçiş hatlarında, yüksek gerilimli çelik tel takviyeli, iç ve dış yüzeyi lamineli alüminyum folyo ve bu yüzeyler arasında kauçuk köpük izolasyon malzemesi ile tam lamine edilerek üretilen esnek havalandırma kanalıdır. ONEFLEX artist özellikleri
  • 51.
  • 52. Sürdürülebilir Dünya 50 TÜRKİYE’DE ilk kez 3-5 Nisan tarihlerinde düzenlenecek İstanbul Karbon Zirvesi, dünyanın çeşitli ülkelerinden akademisyenler, kamu kurum ve kuruluş yetkilileri ile özel sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek. İstanbul Karbon Zirvesi Bilimsel Komite Eş Başkanı Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, 21. yüzyılda insanlığın karşı karşıya kalacağı en büyük sorunun karbon olacağını bildirerek, dünyada son yıllarda kaynaklar konusunda sıkıntıya düşüldüğününün altını çizdi. Ediger, şöyle devam etti: “Her ne kadar, 2012 üretim ve rezervlerinin sabit kaldığı varsayımıyla petrol ve doğalgazın yaklaşık 50 yıl, kömürün ise 100 yıllık bir ömrü kaldığı hesaplanmaktaysa da, kaynaklarımızın, geometrik bir dizi şeklinde giderek hızlanan bir tempoyla artış gösteren enerji talebinin karşılanmasına yeterince cevap veremeyeceği ortadadır. Bu tür kaynakların yeryüzünde dengeli dağılmamış olmaları da ciddi bir ‘kaynak savaşı’nı gündeme getirmekle beraber, özellikle büyük ülkelerde jeopolitik kaygıları giderek artırıyor.“ Fosil yakıta dayalı enerji sistemlerinin sera gazı ve katı madde salımları bulunduğunu vurgulayan Volkan Ş. Ediger, bu durumun iklim değişikliklerine yol açarak ekosistemi değiştirdiğini ve bu sorunlarla baş edebilmenin tek yolunun çevre dostu kaynaklar kullanmak ve mevcut kaynakların temiz enerji teknolojileriyle çevreye daha duyarlı biçimde tüketilmesi olduğunu kaydetti. Her ülkeye görev düşüyor Sorunun küresel boyutta olmasının yanı sıra, ülkelerin mahalli sorunlarla baş etmeleri gerektiğini belirten Ediger, “Bunun için ülkeler kendi durumlarını çok iyi değerlendirmeli ve oluşturacakları eylem planlarını kararlılıkla hayata geçirmeliler. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de, ülkelerin kendi coğrafyalarına özgü bilimsel çalışmalara ağırlık vererek iklim değişikliğinin yaratacağı tehdit ve fırsatları belirlemeleri gerekiyor” dedi. Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Görücü ise, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek Karbon Zirvesi’nin, karbon ticareti, yönetimi ve teknolojilerinin yeşil ekonomi kapsamında geliştirilmesi ile makro-mikro ekonomik parametreler açısından farkındalık oluşturulması açısından son derece anlamlı olduğunu ifade ederek, “Bu kapsamda ülkemiz yeşil ekonomisinin ve varlığının kurumsal güç, bilgi ve deneyim kapasitesi ile bilimsel birikiminin ulusal ve uluslararası düzeyde paylaşılmasının olumlu yansımaları da zirvede realize edilecektir” diyerek zirvenin önemine değindi. Karbon salımının en büyük düşmanı ormanlar En önemli karbon yutaklarının ormanlar olduğunu vurgulayan Görücü, ormancılık teşkilatlarının karbon yönetimi, karbon ticareti ve karbon borsalarının oluşumunda en önemli paydaş olduklarının unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığının, 3-5 Nisan 2014 tarihlerinde yapılacak İstanbul Karbon Zirvesi’ne katılımı ve katkısının zirvenin içeriği ve işleyişi açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Özden Görücü, gerek endemik yapı ve biyolojik çeşitlilik, gerekse doğal kaynak değeri bakımından ülkemiz ormanlarının çok değerli ve önemli ekosistemler olduğunu ve zirveyle birlikte bu konudaki farkındalığın artacağını umduğunu belirtti. Ülkemizde 1937 yılından bu yana büyük başarı ve güçlü bir teşkilat yapısı ile yürütülen teknik ormancılık çalışmalarından dünyaya örnek olabilecek çalışmalar ve iyi uygulamalar bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özden Görücü, “Ülkemizde normal kuruluşta 1 hektar doğal kızılçam ormanının 120 ton karbon bağladığı ve bunu fotosentez yoluyla odun hammaddesine dönüştürdüğü bilimsel çalışmalardan elde edilen en önemli sonuçlardan biridir. Buradan hareketle söz konusu ormanın hektardaki karbon değerinin 5.000 dolar civarında olduğu da hesaplanmakta” diyerek ormanların karbonla savaş konusunda ne denli önemli olduğunu vurguladı. Uzmanlar, doğal kaynakların yeryüzünde dengeli şekilde dağılmamasının ciddi bir “kaynak savaşı”nı gündeme getireceğini, özellikle büyük ülkelerde jeopolitik kaygıların giderek arttığına işaret ediyor Karbon 21. yüzyılın en büyük sorunu olacak Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger Prof. Dr. Özden Görücü
  • 53.
  • 54. Sürdürülebilir Dünya 52 İŞ Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, Türkiye’nin su durumu ve geleceğine ışık tutmak amacıyla “Türkiye’de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif” raporunu yayınladı. Çarpıcı veriler içeren rapor, iklim değişikliği sebebiyle Türkiye’de kuraklık etkilerinin artacağını, suyun depolanmasında sıkıntılar yaşanacağını ve sonuç olarak Türkiye’nin su kıtlığı sınırında olduğunu gösteriyor. Rapor, Türkiye’nin yılda üç Büyükçekmece gölü kadar su tükettiğine de dikkat çekti. Türkiye’deki en güncel veri ve bilgilerin yer aldığı rapor, Doğa Koruma Merkezi ve Yaşama Dair Vakıf uzmanlarının çalışması ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün katkılarıyla hazırlandı ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından yayınlandı. Dernek Başkanı Galya Frayman Molinas, Başkan Yardımcısı Okşan Atilla Sanön, Yönetim Kurulu Üyeleri Ebru Dildar Edin ve Tankut Turnaoğlu ile Doğa Koruma Merkezi Genel Müdürü Dr. Uğur Zeydanlı da düzenlenen toplantıda raporun sonuçlarını paylaştı. Entegre Havza Yönetimi ve Ekosistem yaklaşımları çerçevesinde hazırlanan rapor yakın gelecekte Türkiye’nin yaşayabileceği tehlikeyi gözler önüne seriyor. 22 Mart Dünya Su Günü’nde konuyu gündeme taşıyan rapor, artan nüfus ve tükenen kaynaklar çerçevesinde kritik bir perspektif sunuyor. Türkiye’nin su ihtiyacı 25 yılda 3 kat artacak Türkiye’de su tüketimi kullanılabilen su kaynaklarında öngörülen azalma ile ve artan nüfustan etkileniyor. Yanı sıra, artmakta olan nüfusun da su tüketimi üzerinde etkileri görülüyor. Türkiye’de 73 milyon nüfus dikkate alındığında yıllık kişi başına düşen su miktarı yaklaşık 1.519 m3 iken, 2030 yılında nüfusun 85 milyon olacağı varsayılırsa, kişi başına düşen yıllık su miktarının 1.120 m3’e düşeceği öngörülüyor. Rapora göre, kullanılabilen su kaynakları potansiyeli azalırken, Türkiye’nin su tüketim ihtiyacının önümüzdeki 25 yılda 3 kat artacağı gözlemleniyor. 3 havza su fakiri durumda Çevresel etkenlerle kişi başına düşen kaliteli su miktarı tüm dünyada her geçen gün azalırken, verilere göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası iklim değişikliğinin etkilerinin en şiddetli hissedileceği yerlerden bir tanesi olarak göze çarpıyor. Raporun en çarpıcı bulgularından bir tanesi de Türkiye’nin 25 su havzasından üçünün; Marmara, Küçük Menderes ve Asi’nin su fakiri; Meriç- Ergene Havzası’nın ise su kıtlığı sınırına gelmiş durumda olması. Yakın gelecekte Seyhan ve Fırat-Dicle havzalarının da iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceği belirtiliyor. Yılda üç Büyükçekmece gölü kadar su tüketiyoruz Rapor, Türkiye genelinde yıllık ortalama yağış miktarının 643 mm ile, 800 mm olan dünya ortalamasının altında kaldığını gösteriyor. Raporun gösterdiği bir başka ilgi çekici veri ise, Türkiye’de suyun yüzde 11’i sanayide, yüzde 15’i evlerde ve yüzde 74’ü tarımda kullanılıyor ve senelik toplam su tüketimimiz yaklaşık üç Büyükçekmece gölüne denk geliyor. İş dünyası olarak ülkemizin daha iyi bir su geleceğine sahip olması için katkıda bulunmak istiyoruz Türkiye’de son yıllarda suyun yönetimi ile ilgili önemli adımlar atıldığını söyleyen İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Galya Frayman Molinas, “İş dünyasının su konusundaki farkındalığını artırarak, yakın gelecekte suya ilişkin ortaya çıkması beklenen sorunlara çözüm üretilmesine katkıda bulunmak en büyük gayemiz. Bunun için de çok taraflı işbirliği zeminlerinin oluşturulması gerekiyor. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği olarak bir yandan su konusunda iş dünyasının farkındalığını artırmaya çalışırken, bir yandan su kullanımına ilişkin bazı tavsiyeler sunuyoruz. Tarım, sanayi ve evsel kullanımlarda inovasyon ve teknoloji altyapısının geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, sanayinin üzerine düşen görevler arasında, üretim süreçlerinde iyileştirmeler, üretilen ürünlerde su ayak izi düşürme çalışmaları ve tüketicinin de bu ürünlerin kullanılmasında özendirilmesi yer alıyor” diye konuştu. Raporda, dünyada ve Türkiye’de suyun durumu, suyla ilgili genel eğilimler ve su yönetiminin yasal, kurumsal ve idari boyutunun ortaya koyulduğunu belirten Molinas, bu raporun, Türkiye ve bölge için çok iyi bir işbirliği ortamı ve geleceğe dönük deneyim paylaşımı örneği olarak yerini alacağını umduklarını ifade etti. Toplantıda, raporla ilgili teknik detayları paylaşan Doğa Koruma Merkezi Genel Müdürü Dr. Uğur Zeydanlı, Raporu, bir ekosistem içerisindeki tüm unsurları dikkate alarak hazırladıklarını söyleyen Zeydanlı, Son elli yıl boyunca birçok sulak alan çeşitli nedenlerle kurumuş olması, ülkemize önemli düzeyde ekonomik ve sosyal kayıplara neden oldu. Bu dönemde Türkiye’de 1.3 milyon hektar sulak alanı geri dönülemez bir şekilde kaybettik. Bu raporu, su konusunda bir yol haritası olarak hazırladık, umuyorum ülkemizin su geleceği konusunda en iyi şekilde hizmet eder” dedi. İş dünyasından kritik su raporu Yılda 3 Büyükçekmece gölü kadar su tüketiyoruz
  • 55.
  • 56. 54 K aleköy, eski Simena antik kenti üzerinde kurulu, yarımada şeklinde ve ulaşım teknelerle sağlanıyor. Üçağız’dan sadece deniz yolu ile ulaşılabilen Kaleköy, SİT alanına dönüştürüldüğü için yeni yapılaşmanın olmadığı, eski mimari dokunun korunduğu bir köy. Kentin tarihi ile ilgili bilgiler oldukça yetersiz. Bununla beraber yöredeki bazı yazıtlara bakılarak, tarihinin MÖ 4. yüzyıla gittiği söylenebilir. Kent Roma döneminde önemli bir yerleşim yeriydi. Simena’da hem karada hem de deniz altında kalıntılar bulunuyor. Olağanüstü güzellikte tarih ve doğal görünüme ve masmavi bir denize sahip olan bölgede oldukça sağlam durumdaki Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede, evler ve çok az sayıda blok taşı kalmış bir tapınak kalıntısı bulunuyor. Simena’daki en ilginç kalıntı, oturma sıraları doğal kayaya oyularak yapılmış bir tiyatro ve bu, Likya’daki tiyatroların en küçüğü. Kalenin doğu tarafında lahit mezarların bulunduğu nekropol ve denizin içindeki mezarlar, ziyaretçilere eşsiz bir görsel şölen sunuyor. Kekova Adası (Batık Şehir) Bölgeye adını veren ada, Kaleköy’ün tam karşısında yer alıyor. Kekova Adası’nın tarihi kesin olarak bilinmiyor ve her tarafı tarihi kalıntılarla dolu. Milli park ilan edilen ada koruma altında bulunuyor ve burada dalış yapmak yasak. Akdeniz’in batısında 2. yüzyılda yaşanan depremler sonucu sular altında kalan Likya’nın ticaret merkezlerinden Kekova limanı ve batık kentin kalıntıları denizin dibinde görülebiliyor. Kekova bölgesinde ayrıca Likya’da ikinci büyük doğal liman olan Sıcak isimli dar ve uzun körfezin güneye bakan tarafında antik kent Aperlai’nin kalıntıları görülür. Doğal liman tam bir ölüdeniz halinde ve üç tarafı yüksek tepelerle çevrili. Üçağız köyü Küçük bir Akdeniz balıkçı köyü olan Üçağız (Teimiusa) turizmin nimetlerinden çok az faydalanan bir yerleşim birimi. Türkuazla laciverdin birbirine geçtiği bir denize sahip, tekne ve kano turlarının başlangıç noktası ve mavi tur yolculuğunun önemli bir durağı olan köyde az sayıda ev bulunuyor. Kekova, Kaleköy, Üçağız ve Kekova adasından oluşan bölgeye verilen isim. Kaleköy olarak anılan antik Simena küçük bir Likya kıyı kenti ve MÖ IV. yüzyıldan günümüze kadar farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış stratejik bir nokta. Bu özelliğini en canlı yansıtan kalıntı ise günümüze dek sağlam kalmış kalesi. Kekova Tarihle deniz iç içe: g e z g i n Nasıl gidilir? Kekova’ya Kaş’tan tekne ile gidilebieceği gibi karadan Üçağız’a ulaşılıp, bölge oradan kayıkla da gezilebilir. Kaş’tan sonra Uluburun geçilerek Kekova’ya doğru yol alındığında önce Sıcak Yarımadası ile karşılaşılır. Sıcak iskelesinde Aperlai antik kenti, yarımadanın ucunda Toprakada ve Karaada yer alır. Mavi yolculuk yapanların kolayca ulaşıp gezebildiği ve yatlarını emin bir şekilde demirleyebildiği bir yer olan Kekova, doyumsuz güzellikleri yanında zengin bir tarihi geçmişi de bünyesinde barındırıyor.
  • 57. 55
  • 58. Spor 56 Adrenalin, deniz ve yükseliş ParasailingParasailing Genellikle yaz aylarında tatil yörelerinde eğlence amaçlı aktivitelerden biri olan parasailing, bir sürat motorunun vincine bağlanmış olan ve havaya karşı direnç gösteren bir paraşütün hızla havalanmasıyla yapılan eğlenceli bir aktivite... Parasailing, parascending ya da eğlence çağrışımı yapan parakiting olarak da biliniyor. Parasailing, özel tasarlanmış olan paraşütün bir araca bağlanması ve bir kişi tarafından çekilerek yapılan aktivite ve halk arasında paraşüt olarak da biliniyor. Parasailing, karada ya da suda bir araba, kamyon veya tekne vasıtasıyla da yapılabiliyor. Çok fazla rüzgar ve kötü hava koşulları ise bu sporun yapılmasına engel oluşturuyor ve önerilmiyor. Güçlü motora sahip bir tekneyle çekilen paraşütlere iki veya üç kişi binerek de bu aktiviteyi yapabiliyor, böylece eğlence katsayısı artıyor. Parasailing için gereken ekipman, bir koşum ve çekme halatı, tekne, vinç, paraşüt, arazi aracı ve pilot olarak sıralanabilir. Bu aktivite aslında bir spor değil, bilgi ve beceri de gerektirmiyor. Burada amaç, yamaç paraşütü gibi eğlenceli bir yolculuğa kanat açmak. Ancak yükseklik korkusu olan ve yüzme bilmeyen birinin denemesi de önerilmiyor.
  • 59. 57 Karada parasailing Deniz, okyanus, göl derken artık karada da yapılan parasailing, Avrupa’da artık bir yarışma sporu olarak kabul görüyor. Karaya dayalı parasailing, dört çekişli aracın arkasında, en yüksek noktaya kadar çekilerek yapılabilen bir aktivite olarak tanımlanabilir. Bu spor aktivitesi 80’li yıllardan önce geliştirildi ve o zamandan bugüne oldukça popüler hale geldi. İlk uluslararası yarışma 80’lerin ortalarında düzenlendi ve bugün de halen devam ediyor.
  • 60. Sağlık 58 Yorgunsanız C vitamini alın Bedenen yorgun olmak, iştahın azalmasına sebep olur. Kişiler çoğu zaman yemek yemek istemezler. Dikkat edilmediği takdirde düşen vücut direnci hastalıklara daha kolay yakalanılmasına sebep olur. Böyle dönemlerde C vitamini tüketiminin özellikle artırılması gerekir.Taze meyve ve sebzeler en ideal tercihlerdir, vitamin kaybına uğramamaları için çiğ tüketilmeleri önerilir. Suyunu sıkmak hem alınan kalori miktarının artmasına hem de alınan posanın azalmasına sebep olur. Bekletilerek içilen meyve sularında vitamin kayıpları çok Ruhunuzu besleyinBeslenme alışkanlıklarıyla ruhsal durumunuz arasında doğrudan bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz? Gün içerisinde yaşadığınız sıkıntı, yorgunluk, endişe ve mutsuzluk gibi değişik ruh halleri, tercih ettiğiniz yiyeceklerin çeşit ve miktarlarını da belirleyebilir.
  • 61. 595555555555955555955999959999995555595555559595959599959555555555559995959595959555555959595959999555595595959959599595555599999955555599999999595555555999999955599995995955555559599595555955959555595959595955955959995955555559959959555559599555555959555555595955555955959555595595559555559555595555595599995555959999555559999955595599995999999559999999559999999999999999999959999999 fazla olur. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, tercih edilmesi gereken sebze ve meyvelerdir. İçecek olarak kuşburnu ile bitkisel çaylar önerilir. Peynir, süt ve ayran halsizliğe iyi geliyor İş ve sosyal yaşamın getirdiği halsizlik durumunda, özellikle kalsiyum ve proteinden zengin besinler tercih etmek doğru olacaktır. Süt, yoğurt, ayran, cacık ve peynir en büyük yardımcılardandır. C vitamini ihtiyacı da bu dönemde artacağı için taze meyve ve sebze tüketimi artırılmalıdır. Meyveli yoğurtlar ve sütler tercih edilebilir. Mevsim meyveleri ile hazırlanmış meyveli yoğurtlar halsizliği hafifletecektir. Mutsuzluktan tatlıyla değil kuru meyveyle kurtulun Fosfordan zengin olan balıklar, kuru baklagiller ve bulgur bu dönemin çabuk atlatılmasına yardımcı olacaktır. Bu dönemde daha çok şeker ve şekerli besinler tercih edilir. Oysaki kompleks karbonhidrat içeren yiyecekler, kan şekerini kontrol edecektir. Tahıllı ekmeklerle hazırlanan sandviçler en ideal tercihlerdir. Yine bu dönemde tatlı ihtiyacı için kuru meyveler çok iyi birer alternatif olacaktır. Kızgınsanız demli çay ve koyu kahve içmeyin Öfke durumunda yağlı tohumlar; özellikle fındık, ceviz, badem ve fıstık tüketilmesi uygundur. Kahve, demli çay, gazlı içecekler ve kafeinli içeceklerden bu dönemde özellikle uzak durulması önerilir. Daha çok rezene, kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitkisel çaylar veya ılık, tarçınlı süt tüketimi artırılmalıdır. Endişeleriniz su ile birlikte aksın Endişe durumunda vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından sıvı alımı artırılmalıdır. İlk tercih, her zaman saf sudur. Daha sonrasında çorba, komposto, meyve suyu, ayran, bitki çayları ve mineralli sular içilebilir. Hayal kırıklığınıza karşı muz, çilek ve kivi Daha çok şeker, çikolata, pasta, kurabiye gibi besinlerin tercih edildiği bu dönemde posalı ve c vitamin içeriği yüksek yiyecekler en doğru tercih olacaktır. Sebze ve meyveler bu dönem için en iyi tercihtir. Bol yeşillikli salatalar, muz, ananas, kivi, çilek iyi birer kaynaktır.
  • 62. hayata dair 60 PotanınsihirbazlarıHarlemGlobet ot ers, orijinaltakımilesadecebirgösteriiçinTürkiye’de Tim’ de Blues Brothers gecesi Tarih: 25 Nisan 2014 20:00 Yer: İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul Dünya müziği kuşağının Nisan ayındaki konuğu İspanyol müziğinin çınarlarından Paloma San Basilio... Müzik kariyerine 1975 yılında ilk albümü Sombras ile adım atan Paloma, 3 yıl sonra Bebu Silvetti’nin Secretos adlı parçasıyla İspanya listelerinde hızlı bir şekilde zirveye yükseldi. İsveç’te düzenlenen 1985 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Juan Carlos Calderón’un La Fiesta Terminó adlı şarkısını seslendiren İspanyol sanatçı, Eurovision tarihinde ülkesini en iyi temsil eden şarkıcılardan biri olarak kabul ediliyor. Plácido Domingo ve José Carreras gibi sanatçılarla gerçekleştirdiği düetlerle uluslararası arenada ses getiren usta şarkıcı, İspanyol müziğindeki üstün başarılarından dolayı 2006 yılında Latin Grammy Ödülü’ne layık görüldü. 40 yıla yaklaşan müzik kariyerinde 30’u aşkın albüm ortaya koyan Paloma, 80’lerin sonunda parlak yeteneğini oyunculuğa da çevirmiş, 2 yıl süren bir dünya turnesini kapsayan Evita müzikalinde başrolde oynayarak defalarca ayakta alkışlanmıştı. Paloma San Basilio, İş Sanat’da sevenleri ile buluşacak Tarih:20 Nisan 2014 15:00 Yer: Ülker Sports Arena, İstanbul 1927 yılında kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklı ülkede 20.000’den fazla gösteri maçı yapan, spor ve eğlence dünyasını bir araya getiren Harlem Globetrotters Mayıs ayında sadece bir gösteri için ülkemizde Pamela Anderson, Jodie Foster, William Baldwin, Sharon Stone gibi ünlülerin de fanatiği olduğu; tüm aile bireylerine, öğrencilere ve sporseverlere yönelik bu gösteriyi 13.000’den fazla kişinin izlemesi bekleniyor. Globetrotters slogan şarkı olarak Brother Bones’un “Sweet Georgia Brown” adlı şarkısını kullanmaktadır. 1993’den beri takımın maskotu olarak Globie’dir. Tarih: 29 Nisan 2014 21:00 Yer: İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu, İstanbul Her gittiği ülkede yoğun ilgiyle karşılaşarak konser biletleri aylar öncesinden tükenen, Schindler’in Listesi filminden de tanınan Itzhak Perlman İstanbul’da ünlü kemanı ile müzikseverlere unutulmaz dakikalar yaşatacak! 5 ayrı dalda Grammy sahibi... En İyi Oda Müziği ve En İyi Enstrümantal Solist Performansı gibi toplamda 5 ayrı dalda Grammy Ödülü’ne sahip olan Perlman’ın, Harvard, Yale, Brandeis, Roosevelt, Yeshiva ve Hebrew Üniversiteleri’nde fahri ve onursal doktoraları bulunuyor. Itzhak Perlman İstanbul’a geliyor
  • 63. 61 Tim’ de Blues Brothers gecesi Vizyon Tarihi: 25 Nisan 2014 2012’de büyük sükse yapan İnanılmaz Örümcek Adam’ın devam filmi olan The Amazing Spider-Man 2’de Peter Parker’ın işi hayli zor ve her günü yoğun. Zira Örümcek Adam olarak kötü adamların peşini bırakmıyor. Ama bir yandan da büyük aşkı Gwen’e zaman ayırmaya çalışıyor. Lise mezuniyeti ise henüz ufukta görünmüyor. Gwen’ın babasına verdiği sözü unutmayan Peter, Gwen’e zarar vermemek için elinden geleni yapıyor ama kötü Electro’nun ortaya çıkması, Harry Osborn geri dönüşü bu sözünü tutmasını oldukça zorlaştıracaktır. Peter Parker’ın geçmişine dair ortaya yeni ipuçları Örümcek Adam’ın gidişatını da derinden etkileyecektir. İnanılmaz Ör mcek Adam 2 Vizyon Tarihi: 2 Mayıs 2014 Tarzan filmi bu kez yenidne kurgulanarak karşımıza üç boyutlu bir animasyon filmi olarak çıkıyor. Tarzan ve Jane Porter, Greystoke Energies şirketinin kurduğu bir ordu ile karşı karşıya gelirler. Greystoke Energies’in sahibi, Tarzan›ın ailesi bir uçak kazası sonucu ölünce şirketi onların elinden almıştır. Filmin yönetmenliğini Reinhard Klooss üstleniyor. Kadroda Kellan Lutz, Spencer Locke, Robert Capron ve Jaime Ray Newman yer alıyor. Tarzan (3D) Vizyon Tarihi: 18 Nisan 2014 Bipolar ve bağnaz yapılı bir uyuşturucu bağımlısı polis, kendi yoluna dair türlü manipulasyonlarla işlerini elinde tutmaya çalışır. Festival mevsimince promosyonunu güvence altına almaya gayret eder. Esas istediği ve amacı olan şey ise karısı ve kızını yeniden kazanabilmektir. Pislik
  • 64. hayata dair 62 OLASILIKSIZ Yazar: Adam Faver Yayınevi: April Yayıncılık Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiye kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar? Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün paranızı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı? Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı, yoksa geleceği mi görüyorsunuz? Eğer siz de kontrölün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam size göre bir roman. SİMYACI Yazar: Paulo Coelho Yayınevi: Can Yayınları Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor. KÜRK MANTOLU MADONNA Yazarlar: Sabahattin Ali Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair, yanıtlanması zor sorular soruyor. SEFİLLER Yazar: Victor Hugo Yayınevi: Antik Kitap İhtiyaçları çok fazlalaşan insanlar kendi öz kaynaklarını sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan herhangi bir savunmasız kişiden bile irkilir. İş ve ücretler, yiyecek ve ısı, cesaret ve iyi niyet hepsi sahip olamadıkları şeylerdir. Bu karanlık içerisinde erkek, kadın ve çocuğun zayıflığını ele geçirir ve onları utanç verici işlere zorlar. Artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. Ümitsizlik, sadece dört duvarın adiliği ve basitliği ile sınırlanmıştır; hepsi kötülük ve suça yönelir... Hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer kötü ve pislik gibi gözükür. Fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları... Onlar “Sefiller”dir; toplumdan dışlananlar, yeraltı köpekleri...