13. 2.SIFATLAR (ÖNADLAR ) Sıfat: Bir isimden önce gelerek onu nitelik ya da nicelik bakımından belirleyen kelimelere “sıfat” denir. Bir kelimenin sıfat sayılabilmesi için; - Bir isimden önce gelmesi, - Nitelik ya da nicelik bildirmesi gerekir. Sıfatlar iki ana gruba ayrılır:
17. Yapıları Bakımından Sıfatlar Basit Sıfatlar Yapım eki almamış kök hâlindeki sıfatlardır. Yeni kalem, beyaz çorap, eski eser. Türemiş Sıfatlar Yapım eki almış sıfatlardır. Çiçekliörtü,tuzsuzyemek, soğukiçecek Birleşik Sıfatlar Kurallı Bileşik Sıfatlar Sıfat tamlamasının sonuna “–li, -lik, -sız”ekleri getirilerek yapılır. Mavi elbise+liçocuk Anlamca Kaynaşmış Bileşik Sıfatlar İki sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşan sıfatlardır. açıkgöz öğrenci,
19. PEKİŞTİRME SIFATLARI Sıfatın anlamını güçlendirir. Sıfatın ilk sesli harfine kadar olan kısım alınarak “-m, -p, -r, -s” seslerinden uygun olanı eklenir. Bu elde edilen unsur sıfatın başına eklenir. yeşil ye-m-yeşilyemyeşil mavi ma-s-mavimasmavi sert se-m-sert semsert kirli ki-p-kirli kipkirli temizte-r-temiz tertemiz
20. Sıfatlarda derecelendirme Eşitlik: “Kadar, gibi” sözcükleriyle yapılır. Erzurum kadar soğuk şehir. Senin gibi güzel bir insan. Üstünlük: “Daha” zarfıyla yapılır. Kitaptakinden daha zor sorular. Yalnızlıktan daha güzel bir şey. En Üstünlük Derecesi “En” zarfıyla yapılır. En çalışkan çocuk. En büyük bahçe. Aşırılık Derecesi “Pek, çok, fazla, pek çok, pek fazla, gayet..” zarflarıyla yapılır. Pek fakir aile. Çok başarılı öğrenci. Fazla zor soru. Gayet güzel cevap.
21. SIFAT TAMLAMALARI Bir sıfatla bir isimden oluşan tamlamalara sıfat tamlaması denir. Sıfatlar her zaman bir isimden önce gelir ve ismi niteler. tamlayantamlanan İki kardeş yeni bina *Bir sıfat birden fazla ismi niteleyebilir. Yenielbiseler, ayakkabılar aldı. *Birden çok sıfat bir ismi niteleyebilir. Çalışkan, terbiyeli, sevimli öğrenciler.
22. 3.ZAMİRLER (ADILLAR) Zamir: İsim olmadıkları halde ismin yerini tutan kelimelere “zamir” denir. Zamirler iki gruba ayrılır. 1.SÖZCÜK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER 2.EK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER
23. 1.SÖZCÜK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER Kişi Zamirleri Şahıs isimlerinin yerine geçen zamirlerdir. 1.Tekil Şahıs: ben 1.Çoğul Şahıs: biz 2.Tekil Şahıs: sen2.Çoğul Şahıs: siz 3.Tekil Şahıs: o3.Çoğul Şahıs: onlar İşaret Zamirleri İsimlerin yerini işaret yoluyla tutan zamirlerdir. Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura, şura, ora, böyle, şöyle...
24. Belgisiz Zamirler İsimlerin yerini belli belirsiz tutan zamirlerdir. Bazı, biri, çoğu, hepsi, kimi, birkaçı, herkes, öteberi, şey, falan… Soru Zamirleri İsimlerin yerini soru yoluyla tutan zamirlerdir. Beni kim çağırdı?
25. 2.EK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER İlgi Zamiri Tamlanan durumundaki ismin yerini tutan ve tamlayana bitişik yazılan “–ki” ekine denir. Benim evimbenimki, arabanın motoruarabanınki Sıfat yapan –ki ismin –de hâline gelir. Köşe+de+ki ev İyelik Zamiri Varlık adlarının sonuna gelerek varlıkların kime ait olduklarını gösteren eklerdir. Evim, evin, evi, evimiz, eviniz, evleri. Dönüşlülük Zamiri Dönüşlülük zamiri “kendi”dir. Örnek: Kendisine haber verdiniz mi?
31. d) Azlık-Çokluk (Miktar) Zarfları: Fiilin, sıfatın, zarfın miktarını bildiren zarflardır. Bu zarflar “ne kadar?” sorusuna cevap verir. Örnek:Ali bu derse çok çalışmış. Bugün pek iyi değilim. Bu çok eski bir evdir. e) Soru Zarfı: Fiilleri soru yoluyla niteleyen zarflardır. Bunlara cevap olarak verilen kelimeler de çoğu kez zarf olur. Başlıca soru zarfları: “ne zaman, niçin, nasıl, ne kadar, nereye, neden...” Örnek:Bize ne zaman geleceksin? (Yarın geleceğim.)
32. Zarflarda Pekiştirme Zarflarda pekiştirme iki yolla yapılır: 1.İkilemelerle; Tatlı tatlı güldü. 2. m, p, r, s sesleriyle; Çarçabuk evden ayrıldı.
33. 5. Edatlar (Ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir. Edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar şunlardır: Başlıca edatlar: “gibi, kadar, sanki, ile, dolayı, ötürü, için, beri, üzere, dek, değin, doğru, karşı...”
34. Gibi: Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Dev gibi dalgalar sahile vuruyordu. (sıfat) Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner. (zarf) İçin: “-dik için” şeklinde neden- sonuç; “-mek için” şeklinde amaç – sonuç ilişkisi kurar. Yağmur yağdığı için pikniğe gidemedik. (n.s) Kadın oğlunu görmek için şehre gitti. (a.s)
35. İle (-la, -le ): Birliktelik, araç ,durum ve sebep ilgisi kurar. Uçakla İzmir’e gitmişti (araç) Çocuk, yolda babasıyla yürüyordu. (birliktelik) Sınav heyecanıyla kalemimi unuttum. (sebep) Kadar: Benzerlik ve karşılaştırma ilgisi kurar. Adana, cennet kadar güzel bir yerdir. (benzerlik) Babası kadar iyi şarkı söylüyor. (karşılaştırma) Karşı: Yön ve zaman ilgisi kurar. –e karşı biçiminde kullanılırsa edat olur. Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimleşir. Denize karşı bir ev yaptırmış. (yön) Sabaha karşı çok şiddetli yağmur yağdı. (zaman)
36. Göre: Görüş, düşünce, uygun olma anlamları katar: Bilim adamlarına göre dünya yok oluyor. (görüş) Anneme göre bu yıl sınavı kesin kazanırmışım. (görüş) Bulunduğun ortama konuşacaksın. ( uygun) Üzere: Koşul ve amaç ilgisi kurar. Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin. (koşul) Konuşmak üzere kürsüye çıktı. (amaç) Doğru: Yön ve zaman ilgisi kurar. Eve doğru yürüyorum. (yön) Akşama doğru misafir gelecek. (zaman)
37. Sanki: Benzetme, sitem ilgisi kurar. Gökyüzü sanki yaramaz bir çocuk.(benzetme) Sanki verdiğim her işi yapıyorsun. (sitem) Sanki selam verdin de almadık. (sitem) Diğer edatlar: İşten sonra bize uğrayacak. Bu işi ancak sen yaparsın. Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek. Sabahtan beri dışarıyı izliyor. Bu mutlu olaya sadece yıldızlar şahittir
38. 6. bağlaç Bağlaç: Tek başına bir anlamı olmayan, cümle içinde kelime ve kelime gruplarını birbirine bağlayan sözcüklerdir. Başlıca bağlaçlar: “ve, veya, ya da, ama, ki, de, ancak, ile, lakin, yalnız, belki, oysaki nitekim, halbuki, ya..........ya, hem..........hem, ne.........ne”
39. “İLE” - “VE” BAĞLAÇLARI Aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlar. Evin ve bahçenin kapısı açıktı. Bu radyo Adana’da ve Mersin’de yayın yapıyor. “DE” BAĞLACI Eşitlik, gibilik anlamı katar. O filmi ben de seyrettim. “AMA” , “FAKAT” BAĞLACI Karşıt anlamlı iki cümleyi birbirine bağlar. Sınava çok iyi hazırlandı ama üniversiteyi kazanamadı. “ANCAK” ,“YALNIZ” BAĞLACI “Ama, fakat” anlamında kullanılıyorsa bağlaçtır.
40. “Kİ” BAĞLACI Özneyi pekiştirir. Ben ki yedi iklimin padişahıyım. “HEM…HEM” BAĞLACI Karşılaştırılan iki unsurun hepsi anlamını vermektedir. Eş görevli sözcükleri bağlar. “NE…NE” BAĞLACI Cümleyi anlamca olumsuz yapar. Karşılaştırılan iki unsurun hiçbiri anlamını verir. “ YA….YA” BAĞLACI Karşılaştırılan unsurlardan birini ifade etmek için kullanılır.
41. 7. ünlem Ünlem: Kendi başına bir anlamı olmayan, cümle içinde “sevinme, korku, şaşırma, acıma, özlem, kızma” gibi ansızın beliren coşkun duyguları, seslenmeleri bildiren sözcüklerdir. Örnek:- Ah ah! (özlem) - Öf be! (kızma) - Oh be! (rahatlama) - Vah vah! (acıma) Hey!, Ey!, Bre! ...
42. ÜNLEM OLMADIKLARI HÂLDE ÜNLEM GÖREVİ YAPAN SÖZCÜKLER “Kardeş, hemşerim, beyler, evet, hayır, asla, yok, olmaz, pek iyi...” Hemşerim! Bu adamı tanıyor musun?
43. Aşağıdaki boşlukları uygun olanı ile doldurunuz. ……! sıktın artık yeter! ……! nasılsın bakalım! ……! Neydi o günler! ……! Kimse yok mu? ……! Delikanlıya! ……! , bıktım artık. …… Bak buna dayanamam. …… iki gözüm neredesin? (Vay!, Yoo!, Yeter be!, Bravo, A!, Ah!, Hey!, E!)