1. İslamın Girişimciliğe ve İşletmeciliğe Bakısı
Müslümanlar arasında tembellikleri ve başarısızlıklarını gizlemek için en çok kullandıkları cümle
Allah nasip etmedi, Müslümanı çok para bozar, çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz, Allah
parayı istediğine ilmi isteyene verir diyerek Allah'ın vermediğini ima eder gibi birçok cümle
duyarız. İslamdaki iş anlayışını ve işletmeciliği bilmediğimiz için duruma tam hakim olamayız.
Gerçekten öylemi?
İslam dini gerçek den girişimciliğe karşımı? Türkiye de girişimciliğin en revaçta olduğu bu
zamanda kimse neden bu konuya değinmez. Seminerler, söyleşiler, konferanslar, melek
yatırımcılar, teşvikler, kosgeb, kobi destekler, girişimcilik yüksek lisans derken kimse işin dini
boyuta değinmek istemiyorlar. Memlekette tartışmasını ve bilgi alış veriş yapmasını bilen çok yok.
Yanlış anlaşırım korkusu ile bu konuda bilgisi olan da bir tek kelime dahi etmiyor. Özelikle
bayanlar.
Gelelim girişimciliğe, İslam ticareti bizzat destekleyen bir dindir. “Kazancın onda dokuzu
ticarettedir” Hadisi Şerifiyle Hz. Peygamber (S.A.V) ticaretin önemine vurgu yapmıştır. Hz.
Muhammed (S.A.V) , Hz. Hatice, İmam Ebu Hanife, Hz. Osman ve daha niceleri ticaretle
uğraşmışlardır. Hz. Muhammed (S.A.V.) ilk evliliğini bir iş kadınıyla (Hz. Hatice) yapmıştır.
Tacirler de girişimcilerin bizzat kendileri oldukları için girişimcilik, yeni sermaye ve iş imkanları
oluşturma kutsal sayılmış ve desteklenmiştir. Desteklenmiştir ama bakın yine aynı kapıya
çıkıyoruz. Ticarette etik, ahlak ve değer yargıları her şeyin üzerinde tutulmuştur. İşlerin yazılı
yapılması, sözlerin kağıda dökülmesi, şahitlerin tutulması, niyetin halis olması, hileden uzak
durulması gibi etik değerler ön plana çıkartılmıştır.
2. Bununla birlikte Kuran'ı Kerim ve Hadislerde şükür, sabır, çok çalışmak, ekip çalışması, öz-verilik,
istişare, sebat gibi unsurlar telkin edilerek pek çok ayetlerde bazen direkt bazen de dolaylı olarak
başarının yollarına işaretler verilmiştir.“İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm süresi,
39) ayetinde tembelleri uyarırken,“Allah’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) ahiret
yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara)
iyilik et Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.” (Kasas
süresi,77) Peygamberimiz, aldatmayan doğru tüccarın mahşerde Sıddıklarla beraber olacağı
müjdesini vermiştir
Serbest piyasayı destekler, hatta zengin sınıfın varlığını ve sınıfsal farklılıkları sonuna kadar kabul
eder. İşin en ilginç tarafı kazanma limiti yoktur, istediğiniz kadar kazanabilirsiniz. Bunun yerine
zekat, fitre, burs gibi toplumsal destekleri ön plana çıkartarak zenginin malını fakire dağıtımını ve
paylaşımını esas alır. Faizi yasaklayarak haksız ve risksiz kazancın önüne geçerek üretmeyi
destekler. Kısaca, İslam Dini ticareti, girişimciliği teşvik ettiği gibi sınıf tabakaları arasındaki
yardımlaşmayı da teşvik etmiştir. Bununla birlikte başarı yolculuğunda ve sonrasında ego
imtihanına karşı dikkatli olunması gerektiğini telkin etmiştir.
Son söz olarak şunu söylemek istiyorum. Siz de benim gibi Amerikan başarı hikayelerinden
bıktıysanız biraz geçmişe bakmakta yarar var derim. Onların bizlere öğretmeye çalıştığı bilgiler
bizlerin dininden ve tarihinden alınmıştır. Yeryüzüne insan geldiğinden beri girişimcilik var
olagelmiştir. Şu anda dünyanın ilk girişimcileri bizmişiz gibi Amerikalı insanların ağızlarının içine
bakılmasını ben bir özenti olarak değerlendiriyorum. Neyse bu tartışma çok su götürür.
Girişimcilik fikriniz ve hayaliniz hakkınızda hayırlısıysa gerçekleşmesini diliyorum.